[]

Kırılabilecek kargo göndermek?

panpalar şimdi izmirden istanbula bir arkadaşıma ilk okul resmimizi çerçevelettirdim ve hediye ambalajı yapıp göndermek istiyorum ama;

-şimdi bunun kırılma ihtimali yüzde kaçtır sizce?

-ptt kargolarda ürünün açık gelmesi lazımmış ve sitede yazdığına göre onlarda ambalaj varmış herhalde. ben kendim ambalaj yapmasam da şubeye götürdüğümde orada 2 dakka da ambalajlatıp gönderebilir miyim?

-eğer öyle bir seçeneğim yoksa ben bu küçük şeyi nasıl ambalajlayım? elimde küçük bir karton kutu yok maalesef. bir naylon poşetin içinde göndersem olur mu?

-kargo gönderirken alıcı ve gönderen adresini de yazıyor muyuz? =)

 
yurtiçikargoya git,
bu baloncuklu şeyle sardırırsın,
orada kutu da satılıyor ucuz hemde öyle pahalıda değil 3 tl falan.
alıcı ve gönderici adresini yazıyorsun.
  • seyduna6687  (07.10.11 09:34:09) 
[]

İngilizce dediğiniz?

sağlam bir gramer temeli oluşturmak, what's you name? it's a pencil! dan sonra o gramerin üstüne kelime ezberleme ve öğrenme değil midir şu ingilizce dediğiniz?




 
aga önce what's your name'i öğren de sen. (bkz: gerisi gelir zaten)


  • baldur  (29.09.11 23:07:47) 
6 yaşında çocuk da dilbilgisi bilip konuşuyor, zira anadilini konuşuyor. anadiliniz olmayan bir dilin dilbilgisini de hariçten almanız gerekir. almanca bilmek turistlerle laklak etmekten ibaret değil, "almanca bir yazı kaleme aldığınızda ciddiye alınır mısınız? edebiyat, makale vs. okuyabiliyor musunuz?" gibi soruların cevabı önemli.


  • dehri  (30.09.11 00:09:24) 
gramer ezberlemek dil öğrenmek değildir. önce dili anlarsın sonra kafanda oturur sonra gramerini öğrenirsin. türkçe öğrenirken böyle öğrendik. hatta hala edat ne demek bilmem. ilgeçi de bilmem. tümleç ne demek onu da bilmem. ama doğru kullandığımı, en azından doğrusunu bildiğimi biliyorum.

dil dinleyerek öğrenilir. 2 yaşında da öyle öğrendik.
  • cro magnon  (30.09.11 00:25:15) 
bu arada @baldur o what's your name olayı işin kinayesiydi =) R koymayı unutmuşum o kadar. bir diğer nokta çevreme kime sorsam sadece ingilizce içinde değil italyanca öğrenen birisi önce alfabeden başlıyor, sonra rakamları öğreniyor, sonra italyancanın gramerini kapıp kelimelere abanıyor. belki bizim 3 yaşında ki çocuk dur yüklemi sona koyayım, dur ünleme uygun olarak ağlayayım, aman devrik cümle kurmayayım demiyor ama 3 yaşında ki çocuk yılalrca duyarak ve dinleyerek türkçeyi öğreniyor ama yetişkin bir insan yeni bir dili öğrenmesi için stratejisi farklı olmalı.

not: bu yaşıma geldim ben bile edat,zarf, dolaylı tümleç nedir bilmem =)
  • marjinal kereste  (30.09.11 00:42:23) 
İngiltere'de yaşamış, Türkçe'yi sonradan öğrenmiş 6 yıllık bir dil öğrencisi olarak konuşayım.
Dili konuşabilmek için grammar bilmek gerekmez ama bu demek değildir ki grammar gereksizdir. Nasıl Türkçe'de, Bu Özne başa gelsin, ondan sonra dolaylı tümleç araya da bir iki fiil sıkıştırayım gibi şeyler düşünüp konuşmuyorsak, İngilizce'de de öyle konuşmuyoruz. Grammarsiz bir dil düşünülemeyeceği gibi, sürekli grammer düşünerek/çalışarak de dil öğrenilemez.

Me come to paris tomorrow gibi tamamen grammarden yoksun bir cümle kurulduğunda karşınızdaki insan nasıl sizi anlıyorsa, I'm off to paris tomoz dediğinde de anlayacaktır. I come to paris gibi cümleler kurup da ne kadar sağlıklı iletişim kurulabilir insanlarla burası düşündürür tabii.

Ben onlarca Türk biliyorum yıllarca ingilterede yaşayıp, insanlarla, me come to paris tomorrow tarzında anlaşıp iletişim kuran.
Dil öğrenmek istek ve pratik işi. Öğrenmek istediğiniz dili sevmenin önemi de azımsanamayacak kadar fazla.

Dil öğrenmek istiyorsan sana tavsiyem, İngiltere'deki bir dil okuluna kaydolman. Onların eğitim sistemleri bizimkinin aksine, ezberden çok uygulamaya dayalı olduğundan daha çok akılda kalıcı oluyor ve böylece öğrenmen daha da kolaylaşıyor çünkü dili yaşıyorsun o sırada. dili yaşamakta dili öğrenmeni kolaylaştırıyor dediğim gibi, testlerin üstünde am/is/are, he/she/it, have/has etc. etc. işaretlemeye nazaran.

Ben de yukarıdaki arkadaşın belirttiği gibi, fiilimsi falan bilmiyorum ama, fiilimsinin ne demek olduğunu bilmemek demek, grammar'dan yoksun bir şekilde dili konuşmak/yaşamak değil bence.
  • Sabac  (30.09.11 00:56:33 ~ 01:00:10) 
asla ikinci öğrendiğiniz bir dilde (öğrenme yolunuz ne olursa olsun) fluent olamazsınız :) siz grammar'ı ne kadar iyi de bilseniz, günlük konuşmada o yörenin (burada ada'dan bahsediyorum) slangine ne kadar hakim de olsanız sıkıntı yaşayacağınız yerler olacaktır o dilin içine doğmadığınız için.

yalnız şuraya parantez açmak istiyorum. eğer sen 15 yıl türkiye'de 15 yıl da dilini konuştuğun bir ülkede yaşarsan bu pek de zor değil.
*yukarıda verdiğim rakamlar hayalidir, kişinin kapasitesine dili ne kadar etkin kullandığına bağlıdır. sen sadece bakkala gidip 2 ekmek 1 maltepe tarzında bir dil konuşuyorsan istersen 50 yıl yaşa orada yine fluent olamazsın.
  • Sabac  (30.09.11 01:31:37) 
sağlam bi gramer temeli oluşturucaksın, yapıyı onun üzerine kurucaksın. bu net. anadili 1 yaşında öğrenmekle 20 yaşında 2. dil öğrenmek aynı şey değil. gramer kalıplarını anladıktan sonra dinleme, okuma, yazma, konuşma gibi pratiklerle de dilini geliştiriceksin. yurtdışındaki kurslara gitmek vakit kaybıdır. yurtdışına gidiceksen ya üniversite ya master yada çalışmak için git, yurtdışındaki kurslar aşırı yavaşlar, biz türklere uygun değil yani o yavaşlık.


  • kalinixta agapi mou  (30.09.11 16:39:16) 
[]

Küp döndürmece, küp açtırmaca, şekil bilgisi soruları...

sevgili galyalılar. şu linkte ki gibi www.fibonicci.com küp çevirmece, küp açtırmaca ve kapatmaca gibi soruların mantığı nedir? her şeyin bir mantığı vardır evet. peki bu tarz soruları bir kere kaparsa bir insan bunların alayı gelse çözebilir mi? kurum sınavlarına girmeyi düşünüyorum da bu tarz şekilli afilli sorularda sergen yalçın'la sıkıntı var. ha birde piyasan önerebileceğiniz konu anlatımlı sağlam bir şekil bilgisi kitabı var mıdır?




 
bence bunlarin mantigi olmaz, dogrudan hayal gucune dayali seyler.

ama illa mantik istiyorsaniz secenekler arasindaki farkliliklardan yola cikin. seklin acik halinde o farki yaratacak unsurlar mevcut mu? vs vs
  • co2s2  (28.09.11 19:44:02) 
bunları 3 boyutlu olarak beyninde kapatman gerek hacut , 8 de 7 yaptım ama sonuncusunu sallamıştım ehe :P kolay gele


  • busuta  (28.09.11 19:59:52) 
bir nevi beceri bu işide yapmak. elbet kimi stratejiler işi kolaylaştırır amma ve lakin öle değildir, yüce beynimiz benzer taskleri yaptıkça hızlanır ve kısa yolları keşfeder. Verdiğin linktekileri çözdüm hoşumada gitti hatta faideli geldi, fakat siteye para vermekte zul geldi şahsıma beleş kısmını yaptım bildiğin siteler varsa paylaşırsan negzel olur.


  • muallim raif  (28.09.11 20:16:25) 
al hocam istediğin site olsun. bunlardan gırla var bende. nonverbalreasoning.net


  • marjinal kereste  (28.09.11 22:25:14) 
[]

Bildiğiniz polis oyunları?

sevgili ahali. hep kötü adam oynamaktan sıkıldım. şöyle bildiğiniz swat tarzı polisleri canlandırdığımız oyunlar var mı? misal the inside man filminde ki gibi banka soygunu olan durumlarda polis tarafında olup operasyon düzenleyeceğimiz veya daha geniş kapsamlı polisi canlandırdığımız gta tarzında oyunlar var mı? teşekkürler...




 
valla o tarz bildiğim en iyi oyun swat. hastasıydım bir zamanlar


  • altini ser incisi ker  (22.09.11 17:23:15) 
la noire var çok güzel. konsol oyunu ama.


  • resistance is futile  (22.09.11 17:23:36) 
virtua cop :)


  • yons  (22.09.11 17:25:57) 
swat 2


  • joehigashi  (22.09.11 17:27:00) 
vay arkadaş virtua cop ne oyundu.
virtua cop +1'd.

  • Sabac  (22.09.11 17:27:29) 
virtua cop için az internet cafelere gitmemiştim :/


  • altini ser incisi ker  (22.09.11 17:35:44) 
[]

bir insan kpds de 0 dan 70 üstüne kaç saniyede çıkar?

merhaba sevgili haydar ve dümenler. kafadan konuya giriyorum. benim ingilizcede kpds den 70+ almam lazım. geçmiş yıl sorularını bir çözeyim dedim kendimi tartmak için ama baktım olacak gibi değil. 4-5 soru çözdüm çözmesine ama anlayarak değil tamamen sallayarak çözmem gerekecek hepsini ve bıraktım bende.

ingilizce seviyem ELEMENTARY'den nice PRE-INTERMEDIATE'den halliceydi ama benim sıfırdan 70'e çıkmam lazım. bana ne önerirsiniz. gramer kitapları var mı? şu what's ur name? my name is abuzittin dışında gramer olarak nerelerden başlayyaım? şu cesur öztürk kitabı denmiş ama seviyesi sıfır olan biri için daha soft kitap önerileriniz var mıdır? yani başlangıçta alt yazısız lost izle ingilizce hikaye okunun dışında direk nokta atışı yapacak bir formül lazım bana. lise düzeyi ingilizce serileri veya sırf gramer öğreten onun dışında kelime ezberlemesi bana kalacak kitapalr var mıdır?

ve önümüzde ki kpds mayıs sıanvına kadar 0dan 70+ üstü hayal midir?

 
tek başına dil öğrenmek zor iş. hiç olmazsa konuları bilen birisine anlattır.


  • duygusal pehlivan  (18.09.11 12:06:33) 
www.busuu.com var UNESCO tarafından düzenlenen bir site ve başkalarıyla konuşada biliyorsun bir göz at istersen


  • Thunderbirds  (18.09.11 14:05:25) 
[]

kpds'den 70 üstü almak?

bu işin sırrı nedir ne değildir? 2012 kpssye gireceğim için sadece kpss mevzusuna odaklanmışken kpds prosedürü, çalışma stilleri, soru kalıplarını ve ipin ucunu kaçırdım. şu nette bir kaç uzmanın +90 üstü kesin garantili kursları varmış. veya illa kpds için kurs dershane falan şart mıdır? evde kendi kendine çalışmayla bu iş olur mu sevgili hıncal ve uluçlar?




 
şimdi sana şöyle söyleyim. babam beni pazar sabahı sınava kaldırıp götürdü. o derece alakam yoktu sınavla. o kadar ilgisizlikle ben 70 aldım. biraz gayret ederek 80 biraz daha gayret ederek ve çalışarak 85-90 almak olmayacak iş değil.


  • necmim  (15.09.11 22:15:06) 
belli soru çözme teknikleri var her sınavın birbirinden farklı..

geçmiş yılların sorularını süre ver kendine çöz ona göre sonuçtan mutlu olmazsan bi kursa git..
  • bnl dgr  (15.09.11 22:36:46) 
garantili kurslar paranızı garanti alır. teknik filan onlara inanmıyorum. size kpds taktik belgesi atabilirim. mailinizi göndermeniz yeterli. bu sözleri ingiliz edebiyatı mezunu 95 alan bir kpdsli söylüyor.


  • anuk kokulu sair  (15.09.11 23:01:00) 
dostum şimdi kpds nin %25 lik kısmı gramer kelime fıreyzıl vörbten falan oluşuyor %75'i de okuduğunu anlayabileme ile ilgili diyebiliriz. o %75 için biraz ingilizce bilmen gerekiyor tabi buradaki netini geçmiş yılların sorularını çözerek ve bazı kpds denemeleri ile aşinalık sağlayarak arttırabilirsin.

o %25 lik kısmın bir kısmı tamamen şans kalan kısmı için de (%75'lik ksım için de yardımcı olacak) ahmet akın'ın ingilizce sınav teknikleri kitabı epey yardımcı olacaktır. tavsiye ederim. dersaneye falan gerek yok bence.
  • istanbul beyefendisi  (15.09.11 23:18:48) 
ilk önce +90 garantili uzman olayı direkt yalan... bir şey öğretmiyorlar demiyorum, tabi ki öğretiyorlar ve notu yükseltiyorlar ama garanti olayı yalan...
ikincisi hiç bu sınava girdiniz veya kendinizi denediniz mi?
çünkü bu sınav ingilizce biliyorum demekle olan bir şey değil, yani ingilizce seviyesini ölçmüyor. geçmişte teknikle çözülen sorular çok fazlaydı, ama son sınavlarda bu olayı azalttılar.
size tavsiyem ösym'nin sayfasından son sınavı indirip kendinizi bir deneyin, ondan sonra mesajla bana ulaşırsanız, seve seve yardımcı olurum...
  • on bir  (16.09.11 00:42:03) 
[]

Bir İncil Sorusu...

Daha demin gene Emily Rose'u izlerken aklıma takıldı. Hristiyanların iman ve kutsal inancında neden Hz. İsa'yı neredeyse Allah'tan önce anıyorlar? Misal exorcism sahnesinde şeytanlara emrederken bile -işte ismini söyle, bu bedeni terk et gibi- hz. İsa'nın adıyla emrediyorlar. Baba-Oğul-Kutsal ruh üçlemesi hakkında az buçuk bilgi sahibiyim ama neden Hristiyanlar Hz. İsa'yı Allah'tan önce -haşa- tutuyorlar. Misal şeytana ismini söyle diye emrederken neden Allah'ın adıyla emrediyorum değil de Hz. İsa adına emrediyorum. veya kilise de Hz. İsa'nın önünde diz çöküp dua ediyorlar. Allah varken?




 
bu yeterince açıklayıcı oldu. Müslümanlık ve Hristiyanlık arasında ki farklı inanç sistemleri ve metodlarından geliyor anladığım kadarıyla.


  • marjinal kereste  (07.09.11 00:19:27) 
jesus christ:o


  • goodz  (07.09.11 03:44:41) 
  • gilbertus albans  (07.09.11 11:01:28) 
[]

Gene bir Kpss tercih sorusu...

Sevgili çılgın ve çaresiz ülkemin çareli insanları. Malum 2012'ye girdiğimizde gene bir başka kpss çılgınlığı ve karnavalı başlamış olacak. Bilindiği üzere önlisanslar 2 sene de bir çift haneli sınavlara girerken aşmış ve yalamış yutmuş lisanslılar her sene sınava girebiliyor. işte benimde sorum tam burada başlıyor.

-ben bu sene lisansı bitireceğim ve aöf iktisat sonum. ama benim tercihim alan bilgisi olmayarak kpss lisans'ta b grubu kadro yazmak istiyorum. (onlarda sırasıyla dhmi de stajyer hava trafik kontrolörü, ünilerde vhki, ptt, bilgisayar işletmenliği, vezne diye gidiyor). şimdi ben atıyorum askerlikten de dolayı 2012 kpss değilde 2013 kpss girdim ve iyi bir puan aldım diyelim. peki duyduğuma göre atamalar için çift haneli yıllarda yapılıyormuş. yani kpssp3 puanına göre benim istediğim kuruma -dhmi- girebilmem için illa 2012 kpssye girip orada sağlam puan aldıktan sonra mı ilan haberlerini beklemem lazım, yoksa sen gene de 2013'e gir. ya ya çalışırsın ve 2013'de aldığın puanla da istediğin b kadrosuna atanabilirsin mi diyorsunuz?

-kafam karıştı sevgili haydar ve dümenler. ben gene de 2012'ye kasıyorum ama sanki şehir efsanesi gibi olan ve kulaktan dolma bilgilerle ilerleyen bu atama, puan, yaş kriterlerinde bana yardımcı olsanız.

*özet geçiyorum. kpss lisans mezunu olan birisi b kadrolarına düz memur atanabilmek için önlisanlılarn da girdiği sınavdan aldığı puanla mı atanır yoksa 2013'e girip sadece lisans mezunlarının gridiği sınavda aldığı puanla da b kadrosuna atanabilir mi? teşekkürler...

 
2013 sınavı sonucuyla b grubuna atanamazsın.

sadece a grupları ve öğretmenler için o.
  • alpkartal  (06.09.11 12:39:57) 
ama gene çift olan 2014'e girersem eğer ondan aldığım puanla b kadrolarına atanabilir miyim?


  • marjinal kereste  (06.09.11 12:43:04) 
tabiii ki 2014 puanıyla b grubuna atanabilirsn

2016 ya kadarki tüm atamalarda da kullanabilirsin puanını.(atandığın an puanın işlevi biter)
  • alpkartal  (06.09.11 13:07:04 ~ 13:16:35) 
[]

Blazzer ceketle takım ceketi arasında ki fark nedir?

ve atıyorum kot-gömlek kombinasyonu üzerine takım ceketi giyilse dışarıdan anlaşılır mı? ve blazzer ceket ile takım ceketi arasında ki farkı amatör birisi nası anlar? kol düğmeleri mi farkıdır, kesim tarzı mı farklıdır blazer ceketlerde? teşekkürler.




 
kesim tarzı farklı , bariz şekilde anlaşılır normal ve blazer farkı.


  • pipbull  (03.09.11 16:06:06) 
kumaş farkı oluyor ya da düğmelerden anlarsın, hiç olmadı kesim farkı ki blazzer daha yuvarlak spor kesimlere sahip oluyor


  • bnl dgr  (03.09.11 16:13:40) 
kot-gömlek üzerine giydiğiniz bir klasik takım ceketini karşınızdaki eşşek değilse anlar. zaten blazer'ın kesimi daha spor olduğu için kot üzerine giyilebilir. ayrıca sarar'ın bir mağaza müdürü blazer'ın sadece siyah ve lacivert renklerde üretildiğini ve başka bir renk bulmanın mümkün olmadığını da ısrar belirtmişti.


  • solomon  (03.09.11 17:33:04) 
[]

Din, Müslümanlık ve dua sorusu

selam gençlik. bugün farklı bir soruyla karşınızdayım. ben galiba yavaş yavaş imana gelmeye başladım ama bazı sorular aklımı kurcalıyor.

1-öncelikle envai çeşit sitelerde yer alan ''x duasını 777 defa okursan kısmetin açılır'' ''y duasının son ayetiyle, z duasının ilk ayetini 555 defa okursan(ne bir eksik ne bir fazla) dileğin gerçek olur'' gibi dulara innamalı mı? yoksa bunlar dini sömürme mi olur?

2-ben mesela Allah izin verirse inşalllah Kuran-ı Keerim okumak istiyorum ama bunun dışında günlük veya her hafta cumaları düzenli okunacak dular var mıdır? misal ihlas, fatiha, ayet-el kürsi dışında okunacak dualr nelerdir?

3-misal şu çeşit sitelerde örnekleri görüleceğe üzere www.duahazinesi.com , mucize.net , www.dinimizislam.com , mucize.net gibi aklınıza gelebilecek her şey için bir dua var. isteğinin ve dileğinin olmasından tut, hapşurduktan sonra okunacak dua, eve girerken, evden çıkarken, sınava girerken, kısmet açma, şans açma gibi dualara ne kadar güvenebilirim? ve yol haritam nasıl olmalı? ''x duasını z kere oku'' dularını okumak mı yoksa direk Kuran-ı Kerim de yer alan duları mı okumalıyım. teşekkürler...

Not: Önceden tek bir duayı bile ezbere bilmezdim inancım zayıftı ama The Rite filminde ki gibi ruhani varlıklarla ilgili örnek vakaları gözlemleyip, bir gün kaybolan 2 eşyamı harıl harıl arayıp bulamamam üzerine Allah'a dua edip kaybolan eşyalarımın bulunmasını dilememden 2 dakika sonra kabak gibi eşyalarımı buldum. Bunlar imanın başlangıcı oldu ama hala daha çevremde ki konuşmalardan duyduğum sabah akşam şu duayı şu kadar oku ki kocan sana bağlansın, bir daha tartışmazsınız kız ayol cümlelerine hala daha mesafeli yaklaşmaktayım.

 
imandan uzun zaman önce çıkmış biriyim ama sorularınızı cevaplayayım.

1- öyle bir şey yok. islamda 3 ve katları uğurlu sayılır ama herhangi bir dayanağı yok. bunların tamamı hacı hoca safsatası. hem aynı şeyi 555 kere söyleyenin dileği gerçek olsaydı herkes imana gelirdi :)

2- öncelikle dua ile sure nin farkını öğrenmeniz gerekiyor. saydıklarınız dua değil suredir, Allah'ın sözüdür (islama göre tabi). dua kulların içinden geldiği şekilde Allah'a yakarması olarak tarif edilebilir. sureleri istediğiniz zaman okuyabilir veya istediğiniz zaman dua edebilirsiniz. bunların bir zamanı yok. unutmayın inancınız sizinle tanrınız arasındadır, üçüncü kişilerin yorumundan (buna hacı hoca ve dahi diyanet de dahil) mümkün olduğunca sakının.

3- bu sitelerdeki hapşırık tıksırık duaları saçmalıktan ibaret. inanmayın böyle şeylere. Kuran'ı okuyup bitirin önce.
  • boo ya moon  (02.09.11 14:51:49) 
1) yalan. daha geçen gün atv'de iftar saatinde beyaz saçlı bir amca (adını bilemedim) günde 20 kere fatiha suresini okursanız fakirlik kalmaz dedi. bu iş bu kadar kolay olsaydı dünyada fakir insan kalır mıydı allasen? fasafiso hepsi.

2 ve 3'e ortak cevap:

düzenli olarak ne okunması lazım bilemem ama sana tavsiye olarak arapçalarını değilde türkçelerini öğrenmeni söyleyebilirim. ne yazdığını bilmeden, ne anlama geldiğini bilmeden sureleri okumanın hiç faydası olmaz sana. o her farklı şey için duaya da gerek yok. inançlıysan içinden geldiği gibi dua et işte.

ayrıca farkında mısın bilmiyorum ama "kocan sana bağlansın" muhabbetleriyle "eşyamı bulamadım, dua ettim, buldum" arasında ipince bir çizgi var.
  • resistance is futile  (02.09.11 15:02:21) 
islam'ın temel kaynakları kuran (ayetler), sünnet (peygamberin söz, davranış ve onayları) ve ictihad (kuran ve hadislerde yer almayan meselelerin ilim sahibi kimselerce yine kuran ve sünneti temel alarak belli yöntemlerle çözümü).

internet siteleri asla sağlam bir bilgi kaynağı olamaz, bunu aklınızdan çıkarmayın. bahsini ettiğiniz duaların bazılarının bizzat peygamber tarafından tavsiye edildiği kesin olanlar vardır. yani toptan böyle bir şey yok diyemeyiz.

dini derhal hayata tatbik etmek istiyorsanız -ki başka türlüsü imanla pek bağdaşmaz- naçizane size tavsiyem bir ilmihal kitabı edinip okumanız ve buna paralel olarak çevrenizde hem ibadetleriyle hem de ahlakıyla dinini yaşamaya çalıştığına inandığınız ve güvendiğiniz bir kimseden bu konularda yardım almanız olacak.
  • sallayancay  (02.09.11 15:17:27) 
marjinal kereste : kaybolan eşyayla ilgili duayı istesem senden yakında kendimi kaybetcem de


  • hmm  (02.09.11 16:21:54) 
1- Eğer yeni yeni öğreniyorsan kafanı bunlarla değil, Kuran'ın ve İslam'ın temel ilkelerini öğrenmekle, ya da Kur'an-ı Kerim'in meal ve tefsirini okuyup anlamaya çalışmakla yormalısın. Peygamber efendimiz (s.a.v)'in düzenli olarak okuduğu ve okunmasını tavsiye ettiği dualar var, hadislerden araştırıp bulabilirsin ama bunlar ileriki safhalar olmalı.

2- Şu gün şu sure veya dua okunur diye sabit birşey yok. Hergün her sureyi ve duayı okuyabilirsin ama gece yatmadan okunduğunda seni belalardan koruyacak (bela diyince illa ki dünyevi belaları düşünmeyin, şeytanın şerri, 3 harflilerin musallat olması da beladır) dua ve sureler var, hadislerde geçer. Yusuf Tavaslı'nın konuyla ilgili kitabı vardı adında "dua" kelimesi geçen. O kaynağa başvurabilirsin.

3- Web sitelerine çok fazla itimat etme. İnternette acayip bir bilgi kirliliği var. Mazallah birşey öğreneyim derken seni şirke götürecek bilgilerle donanabilirsin. Bilgili insanların tavsiye ettiği kaynaklara başvurman daha sağlıklı olur.

Özetle; İslam dini senin her sorununu şak diye çözecek dualarla dolu bir felsefe değildir. İslam dini insanın hayatını düzene sokan bir yaşam biçimidir. Birinci ve en önemli kaynağı Kuran'dır. Tamamını Türkçe ve açıklamalı olarak bitirmeden başka kaynaklara başvurmamanı tavsiye ederim. Rehberin Kuran, önderin Peygamber efendimiz olsun öncelikle. Ahmet Hoca, Mehmet Hoca kafanı bulandırmasın.
  • winstoncash  (02.09.11 18:54:02) 
[]

Erkek tıbbi sekreter var mı?

soru başlıktadır panpalar...




 
kesinlikle var


  • ferr  (23.08.11 16:48:50) 
levent semt polikliniginde birkaç tane var


  • notorious brklp  (23.08.11 16:59:10) 
dolu olmazmı hiç


  • hmm  (23.08.11 18:27:01) 
[]

Orjinal parfümler nereden satın alınır?

Orjinal parfümler nereden satın alınır? misal ben kipadan x.o romantic alıyorum fiyatı da 50 tl gibi bir şey ama o parfüm mesela orjinal midir çakma mıdır? gerçek orjinal parfümleri nereden alabilirim? Armani Black, 212 gibi orjinalleri nereden bulabilirim?




 
sevil parfümeri?


  • ozdek  (14.08.11 14:56:45) 
xo'nun neden çakmasını yapsınlar ki? zaten yerli ve ucuz bir parfüm. diğer yabancı orijinalleri de sevil, boyner, tekin acar gibi mağazalardan 200 tl gibi rakamlara alabilirsin.


  • payroller on the moon  (14.08.11 14:57:48) 
kadıköy ve istiklaldeki parfümerileri deneyin. ama bazıları bozuk satıyor. eğer işinizi şansa bırakmak istemiyorsanız boyner yada tekin acar yerine sevili tercih edebilirsiniz.


  • you are my lethe  (14.08.11 19:31:16) 
[]

İzmir'de ki Trafik Hastanesinde İş İmkanı Nasıldır?

Soru başlıkta diyeceğim ama tam olarak sorum şudur. Ben tıbbi sekreterlik kursunu bitirdim. 6 ay sürdü yaklaşık ve staj dışında trafik hastanesi gibi devlet hastanelerine nasıl girilebilinir? bunun tek yolu kpss midir? kpss ise lisansı da yapmak şart mıdır yoksa sadece genel kültür ve genel yetenek yeter midir? duyduğuma göre trafik hastanesinde çalışan tanıdıklar varsa torpil ve referans ile girebilme ihtimali varmış. ben elimde ki tıbbi sekreter sertifikası ile trafik veyahut devlet hastanelerine nasıl girebilriim?




 
Oraya hizmet veren şirkete başvurmanı öneririm. Hastanelerin çoğu tıbbi sekreter işini özel firmaya yaptırıyor. Firmada tanıdığı varsa rahatlıkla girebilirsin. Kolay gelsin.


  • plastik turambar  (06.08.11 20:42:24) 
[]

Hangi uzak doğu dövüş sanatına gitmeli?

karete, wing tsun, muay thai, kung fu, Aikido, Jeet Kune do, Jiu-Jitsu, judo, Ninjutsu, Wing Chun hangisine gitmeliyim? bu arada amacım adam dövmek değil. hem spor olsun hem de kendime güven gelmesi açısından daha önce bu sporlara gitmiş olanlar ve deneyimli olanlar bilgilerini bizimle paylaşırlarsa sevinirim. benim düşüncem aikido ve ninjautsu ağır basıyor ama bilemiyorum. birde izmir'de bunların kursu var mıdır?




 
aikido iyidir o zaman.


  • bLuw  (05.08.11 00:39:53) 
ben de gitmek istiyorum wing tsun (veya chun) iyi gibi geldi yazdıklarının çoğunu araştırdıktan sonra..

gerçi bu yazdığım iyi dövüşmekle alakalı daha çok.
sırf spor olsun diyosan tekvando iyidir ama o da bebe belik doludur.
  • duygusal pehlivan  (05.08.11 00:45:59 ~ 00:47:19) 
salla bunları kickbox a git gideceksen. güven istiyorsan bundna ideali yok


  • neysene  (05.08.11 00:46:54) 
ninjutsu aikido'ya göre daha serttir, rakipte büyük hasarlara neden olmak mümkün. amaç spor diyosan aikido derim..


  • toshiro  (05.08.11 01:12:08) 
krav maga

Neden ?

Çünkü yok ahlaklı ol yok iyimser ol gibi sikindirik saçmalıkları yok. Tek felsefesi var, en kısa sürede adamın anasını belle , haddini bildir. Sakat bırak. Yada ne biliyim öle işte.
  • mauro eterna  (05.08.11 01:50:30) 
izmir alsancakta ünlü bir aikido hocası var sanırım. googledan aratırsan bulabilirsin. ben de çok istemiştim aikido fakat saatler uymadı. ayrıca taekwondoyu da düşünebilirsin.


  • wampex  (05.08.11 02:08:25) 
Karateye gitme de nereye gidersen git.

Yanlış anlamayın, karatede siyah kuşağım var ama ne işe yaradı derseniz hiç bir şeye de yaramadı. Kung-fu ağırdır biraz ama kendine güvenin tam olur. Aikido dersen ayrı bir şey ki yumruk atmayı bile öğrenmezsin belki ama yine de kendini korumak için birebirdir. Ama benim tavsiyem kung-fu olur, neden dersen kılıç zopa gibi şeyleri kullanmayı da öğrenirsin. Kungfucu olup da sokak kavgasında süpürge zopasıyla 6-7 adamı birden döven biriyle tanışmıştım (ne kadar doğru bilemiyorum ama herif hayvan gibiydi.).
  • FarukG  (05.08.11 05:24:20) 
[]

Sosyal Fobi ve Özgüven Yüklemesi

ileri safhalarda sosyal fobili bir kişi 1 yıl boyunca hangi metotları izyelerek yüksek özgüven depolaması yaparak istediği hayatı yaşamaya başlar?

-salsa, bachata gibi dans kurslarına gitmek.
-pilates ve body building salonlarına gitmek.
-kalıcı ve insanlarla yüz yüze iletişim gerektiren işte çalışmak.

1 sene boyunca fobili bir insanın olması gereken insan kalibresine çıkararak hayalinde ki insan karakterine ve özgüvenine sahip olabilir mi?

not: psikolog ve ilaç tedavisi de kullandım ama doğal yollardan çözüm istiyorum...

 
tiyatro kursları. diğerlerinden bin kez iyi gelir.


  • ben smyrna  (04.08.11 15:03:56) 
20 mg paksil'i aldım mı , sosyal fobi falan kalmaz, tavsiye ederim.


  • efelerin efesi  (04.08.11 15:06:59) 
sosyal fobili insanın sahneye çıkması veya dans etmeye başlaması söylendiği kadar kolay olmasa gerek. önce düzgün iletişim kurma ve arkadaş edinme yollarını denemelisin. "kalıcı ve insanlarla yüz yüze iletişim gerektiren işte çalışmak" bu iyi gibi.


  • zawisza  (04.08.11 15:09:40) 
seks..


  • toshiro  (04.08.11 15:10:58) 
ben ucuncuden yanayim, en kolayindan git profesyonel kahve yapmayi ogren, barista ol, hem sekilli hem eglenceli, hem de karsi cinsin sevdigi bir sey.


  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (04.08.11 15:18:03) 
Kadına git.
Barlarda surt. Kafan iyiyken arkadas edinirsin.

  • durdenist  (04.08.11 15:43:54) 
Bence 3.sunu deneyin. Insanlarla surekli ic ice olmanin yardimci olacagini dusunuyorum.Belki sivil toplum kuruluslarinda da gorev alabilirsiniz. Bir de gulumseyin, gulumsemek iletisimi kolaylastirir. :)


  • Lim5  (04.08.11 19:08:57) 
[]

Aile Baskısı, aile içi ilişkiler ve iletişim sorunsalı

merhaba. kafadan konuya giriyorum ama biraz uzun ve dağınık olabilir. edebiyat parçalayacak ruh halim yok. çok doluyum. okursanız sevinirim.

23 yaşındayım. düzenli ve kalıcı bir işe girip kendi paramı kazanmama az kaldı ama şimdi öğrenci modundayım.(İzmire dönünce işe gireceğim) her sene tatile fethiyeye geliyoruz. tatil dediğime bakmayın. akrabalarla dolu küçük bir yere gelip anne baba yanında kalmak, zoraki baskıyla köye gidip medeniyetten uzak bir yerde dede-nine yanında kalmak ve 2 ay boyunca gündüz nescafe içerek pcde takılmak ve akşamları film izleyerek ara ara çalış kordonda apaçi yürüyüşüne çıkmak ne kadar tatilse o kadar tatil işte bizimkisi de. her ne kadar ailenin gönlünü mutlu etmeye çalışsam da ben mutsuz oluyorum. fethiyeye gelmeden önce izmirde evimde 1-2 hafta tek kaldım. klima karşısında evde boxerlarla dolaşmak ve yalnız takıldığım o 1 haftalık benim esas tatilim oldu. her sene yazları böyle bir tatil kıskacına sokulmaktansa bir işe girip sırf bu durumdan kurtulmak için yıllık izin mizin bile kullanmayıp bu cehenneme girmemeyi düşünüyorum. aslında maymun gözünü açalı ve guru aydınlaması yaşayalı çok oldu. bu soktuğumun fethiyesi ve soktuğumun tatil anlayışı 5 sene öncede böyleydi. geçen senede böyleydi. bu senede böyle. böyle giderse seneyede böyle olacak. ben yazları akraba,anne baba,dede nine yanına ziyarete gelinen duruma tatil demeye ve bunu yapmak istemiyorum. izmirden fethiyeye geldiğimin saatinde sıkılıp aynı otobüsle izmire kaçasım geldi. ama ta ki izmirden bir kız arkadaşım fethiyeye gelesiye kadar. konuşup kararlaştırdığımıza göre 2 hafta onların evinde kalıp gerçke fethiyenin gerçek cennetini yaşayarak 2 hafta tatil yapıp dönecektik. bunu aileme söylediğimde işte film burada koptu. bu yaşımda olmama rağmen hala daha bana beceriksiz bir bebek muamelesi yapan bu aile izmirde tek kalmamı bile istemiyor. ve kız arkadaşımla aynı evde kalmamızı istemediler. bende söz verdiğim için gece otogardan kızı aldım ve evine gittik. kardeşi adresi yanlış tarif ettiği için 4-5 defa aynı yerden geçtik ve ben son dolmuşu kaçırdığım için eve gidemedim kızda kaldım ve şarjım bitti. ertesi 2-3 gün boyuncada telim kapalıydı ve bizimkilere haber vermedim. bir yerden şarj falan buldum ve teli açtığımda arka arkaya mesajlar ve çağrılar geldi. dün öğle saatlerinde annem kalp krizi geçirip hastanye kaldırılmış. şimdi durumu iyi gerçi de bu olay stresten olduğu için krizin nedeni otomatikman ben oldum. kızı otogardan almaya gitmeden öncede babamla konuşmamızda tüm planı iptal edip kızla görüşmüyorsun ve yarın seni köye götürüyorum dediğinde şalterim orada attı ve belki şarjımın bitmesi bahane olarak başka telefona hattımı takarak arayacak olmama rağmen sırf bu baskı ve diktatörlükten dolayı 2-3 gün kızla kalıp teli falan açmadım.

şimdi arkadaşlar sorularıma gelirsek. bu da mı gol değil?
1-)burada kim haklı?
2-)aile içinde iletişimimiz kopuk. ha belki ilişki ve iletişim düzey sorunumuz klasik olabilir ama extrem bir sıkıntımız yok. sadece şunu sormak istiyorum size. bir aile bir çocuğuna ne kadar karışabilir?
3-)ve ne kadar karışmalıdır? bu işin dozunun bokunun çıkarılması nedendir?
4-)her ailede şu diyaloglar yaşanılıyor mudur yoksa bana mı özgüdür bu? yok işte çevrede ve haberlerde onlarca şey görüyoruz. kız arkadaşında kalma böbreklerin çalınır, yok gece barlara gitme cebine uyuşturucu atılır kurye olarak kullanılırsın. yok işte efendim iftiraya gidersin ve ortada çocuk var derler ve evlenmek zorunda kalırsın.
5-)tüm bunlar ailenin bir paranoyası olup fazla korumacı tutum mudur? bu fazla korumacı ve baskıcı tutum karşısında mantıkları düze bağlanıp. aman dışarı çıkma başına uçak düşer, kalabalık yere gitme bomba koyarlar terazisinde midir? yoksa onların haklılık payı var mıdır? 3. sayfa gazete haberlerini okuyup okuyup tvde flash tvde gördükleri şeyleri önüme getirmeleri ne kadar doğrudur? kötü örnek örnek midir?
6-)milletin çocuğu tek başına alanyalarda tatile giderken, ne bileyim hayatını baskısız, kuralsız istediği gibi yaşarken onların başına 3.sayfa haberleri gelemez de sadece bana mı gelir? yok işte gece klübüne gitme cebine uyuşturucu koyarlar. milletin çocuğunun pantolon cebi yokta tek benim mi ccebim var amk?

 
oha bu nasıl aile abi ya. kuran çarpsın okurken sinirlendim. 23 yaşına gelmişsin etmişsin böyle şey olabilir mi?

bu arada evin tek çocuğu musun?
  • altini ser incisi ker  (28.07.11 13:17:21) 
yok kardeşim bir abim var 3 yaş büyük. ama aynı muamelenin yarısı ona da yapılıyor. bu arada baba ilkokul öğretmeni anne de emekli hemşire. sofu falan değiller. sözde gayet modern görüp geçirmiş kişiler.


  • marjinal kereste  (28.07.11 13:20:36) 
23 az bir yaş değil.. böyle bir yaşta aile baskısını üzerinde çok hissetmemen gerek aslında.. 2-3 gün telinin kapalı olması çok iyi bir düşünce olmamış, hani en kötü iyiyim deyip kapatsaymışsın..
ailen kesinlikle fazla 3. sayfa okumus aynen bahsettiğin gibi.. yani bara gidememe falan bana biraz fazla abartılı geldi.. söyle ailene milletin çocukalrı 17 yaşında yurt dısındaki kamplara katılmaya başlıyor. bunun nedeni de birey olabilme durumunu hızlandırmak..
ben de ailemin tek çocuğu oldugum için hakllarımı hep bağıra çağıra almak zorunda kaldım.. 21 yaşında atina da bi yarışma kazandım göndermek istemediler neymiş yunanlılar bizi sevmiyormuş :) başıma bi iş gelirmiş.. ağladım, araya arkadaşlarım girdi de zorla gittim.. sonra da peşi sıra geldi zaten alıştılar..
bir şekilde çok da onları üzmeden onları alıştırmalısın...kolay gelsin..
  • omonia  (28.07.11 13:24:43) 
1) haklı olan taraf yok. normalde sen haklısın ama olaylar öyle bi gelişmiş ki hem onlar suçu işlerine geldiğince sana yıkıyor, onlar bunu yapmasa bile kendini suçlu hissederdin sen zaten. bu soruya fazla kafa yorma.

2) ben de ailem için baskıcı, her boka karışan aile tanımlamasını yapabilirim. önemli olan onların yapıp ettiklerine duyarsızlaşmayı sağlayabilmek. sen bunu çok geciktirmişsin. sallamamaya bakacaksın. kendi paramı kendim kazanıcam artık diyorsun. tam sırası gelmiş yani sallamamaya başlamanın. gelgelelim bu son yaşanan olay seni bir süre daha ailenin dediklerine bakmaya mecbur edecek sanırsam.

3) seninkinin boku çıkmış. plan iptal, seni köye götürüyorum ne demek?

4) türk toplumunda normaldir bu aile ilişkisi modeli ama böyle sürmesini haklı kılacak bir şey değil bu. sen de aklı başında insansın, kendin için neyin doğru olup olmadığını bilirsin. tek taraflı olarak bu duruma son verebilirsin.

5) 4. sorunun cevabı bunun için de geçerli.

6) 4. ve 5. soruların cevabı aynen geçerli. ailenin o komplo teorisyeni zihniyetinin ağzına sıçman lazım, ne zaman olacağı sana bağlı. müge anlı izleye izleye kafayı yemiş türk ailesi modeli. çok tanıdık geliyor bana.
  • clutter  (28.07.11 13:24:57) 
koç burcuyum. zaten burcun özelliği olarak baskıya ve engellemeye, hele ki emirlere gelemiyorum. asi, anarşist ve isyankar karakterim var. yangına böyle körükle geldiklerinde iyice delleniyorum. burnumun dikine gittim, giderim ve bundan sonrada gideceğim. merak ettiğim olay her ailede ilişkiler böyle midir? yoksa bizimkiler mi paranoyak oldu? misal kız bile trip attı yalan söylüyorsun. ben sırf senin için geldim buraya. 2 hafta birlikte olmak için yoksa ailemin yanına gidecektim diye. bu aralar bir fırsatını bulup tekrar kızın yanına gideceğim.


  • marjinal kereste  (28.07.11 13:25:10) 
gerçekten üzücü bir olay. bence senin davranışlarında bir sıkıntı yok yani, 23 yaşında adama sen de gel köye denilmez ki. umarım kısa zaman içinde geçer.


  • karaden  (28.07.11 13:26:07) 
ne olursa olsun, 3 gün boyunca aileye haber vermemenin açıklaması olamaz. bir defa içinin rahat etmemesi lazım. hadi konuşmak istemedin, bare trip bir mesaj atıp ben arkadaşımla kalıyorum 2 gün sonra dönücem haberiniz olsun deseydin de nerde olduğunu merak etseler dahi 2 gün sonra döneceğini biliyor olurlardı.


  • bonnie and clyde  (28.07.11 13:31:05) 
off. beterin beteri varmış ya okuyunca insan böyle düşünüyor. ilk cinsiyetinizin erkek olduğunu düşünürken, kız arkadaşta kalmaya izin verilmemesini okuyunca acaba kız mı yazar kişi dedim.

başka yol yok, alıştıracaksınız anne babanızı istedikleriniz konusunda. alışacaklar yani başka yolu yok. telefon konusunda haksızsınız. keşke ulaşıp, iyi olduğunuzu, artık ne yapacaksınız onu anlatıp, itiraz etseler de en azından nerede ne yaptığınızı bilirlerdi.

tartışma falan çok olacak eğer biraz rahat yaşamak istiyorsanız ama eninde sonunda alışacaklar. tabi yaptıklarınızda bir tehlike olmadığını, merak etmeleri gerekmediğini de hissettirmeniz lazım. öyle telefon kapalı olmaz. kötü referans olmuş bu.
  • girl in a coma  (28.07.11 13:31:45) 
Aynı şeyleri yaşadım,yaşıyorum.Benden 4 yaş büyük abim benim yaşlarımdayken hatta daha küçükken çok daha serbestti ve ona bana karışılanın 10'da 1'i anca karışılıyordu fakat abim bi yaştan sonra alıştırmıştı,sürekli hale getirmişti,garipsenmiyordu.Bende böyle bi durum olmadığından aynı tavırlar çok hafif yumuşasada aynı şekilde devam ediyor.Ailenin alışması sorunu bence.


  • Chit  (28.07.11 13:40:35) 
iş hayatına atılınca ister istemez yumuşayacaklardır.. ya okulun bitinceye kdr biraz daha sabret ya da hemen bir iş bul..


  • bonnie and clyde  (28.07.11 13:46:10 ~ 13:46:26) 
sen haklisin ama haber vermemen kotu olmus, bir sekilde kucuk bir karsilik vermek istemissin icinden bunca seneye. en azindan kizin telefonundan sarjim yok iyiyim 2 gun sonra gelicem diyebilirdin.

evet ailen ciddi paranoyak, bunu bu saatten sonra tek bir sekilde asabilirsin. ailenin olmadigi baska bir sehirde is hayatina atilarak. eger ailen de izmir'deyse girme bence o ise istanbul ve ya ankara da bak. cunku ise girsen bile ayni dertler devam edicek.
  • naiades  (28.07.11 13:52:10) 
23 yaşına gelmişsin nasıl olur da böyle yaparlar zihniyetini anlayamıyorum. neyi sorguluyosunuz abi, karışıyolar işte; ilk defa mı duyuyosunuz böyle bişeyi? pek çok örneği var etrafımda bunun, benim ailem de böyle ben bundan nefret etsem de.
benim gördüğüm kadarıyla çoğu zaman aşırı paranoyadan, çocuğu korumaya çalışmaktan; nadiren de çocuğa güvensizlikten ya da ''ben ebeveynim, ben ne dersem çocuğum sorgulamadan kabul etmeli'' gibi manyak bi düşünceden kaynaklanıyo bu. yanlış ve berbat bişey, çocuğun hayatını mahvetmekten başka bi işe yaramıyo. alışmaları lazım aslında ama her ailede işe yaramıyo bu alıştırma çabaları. bence bi şekilde onları kırmadan, onların istediğini yaptığını düşündürerek kendi bildiğini yapmak en güzeli. yani iş falan demişsin, tatil zamanın denk gelmediği için onlarla gitmiyo olursun, mis işte. ama bu anlattığın olayda baya abartmışsın, 2-3 gün haber vermemek falan. klasiktir; değil 23 73 yaşına gelsen de onların çocuğusun nasıl merak etmesinler? kaldı ki 23 yaşına geldiğinde öyle çok büyümüş falan da olmuyo insan. neyse pek toparlayamadım ama sonuç olarak geçmiş olsun, ve umarım iyileşir aile ilişkileriniz.

  • mayaa  (28.07.11 14:08:33) 
annen için çok üzüldüm.

diğer konuya gelince. bu tip ailelerde haklar biraz söke söke ,biraz duygu sömürüsüyle alınır.

türkiye'de yaşadığın için yalnız değilsin ama sen de bi kere genç olacaksın. bu yüzzden biran evvel paranı kazanmaya başla.

aileni dedeni nineni ihmal etme, yarın öbürgün de izninin üç beş gününü de olsa onlara çünkü ilerde anlayacaksın ki kimse ailen kadar seni düşünmez ve sevmez.

ama bu demek değil ki her istediklerini yapacaklar. bi kere erkeksin bu avantajı kullan. asileş biraz ki ayyy ne hali varsa görsüne vursunlar ama onlara da söyle bakın size yalan söylemek istemiyorum bir daha da merak ettirecek şey yapmayacağım o konuda özür dilerim de ama siz beni çok bunaltıosunuz arkadaşlarım benle dalga geçiyolar hölö hölö diye duygu sömürüsü yap.

sizin nesil benim yaşımda evlenmiş çocuk bileyapmış oluyo siz bana böle davranırsanız ben nası adam olucam falan de.

öyle yani.

sen biraz kendini kabullendireceksin.

üzülme sıkılma. geçer hepsi.
  • mahnita  (28.07.11 14:54:41) 
Durum bi yere kadar normal, ben de ailemin arkadaşımda kaldığım gece sabaha kadar sık sık aradığını bilirim. Onlar bizi ve bize olacakları, kendilerinden sorumlu tutuyorlar. Yeri geldi mi duruşunu belirteceksin gerekirse tepkini koyacaksın o kadar, ama yaşın yeterince ilerlemiş yani bunlara gerek bile yok. Üzüldüm, kolaylıklar-rahatlıklar-sabırlar diliyorum.


  • aydogank  (28.07.11 15:07:52) 
ne senin yazdığını ne de buradaki cevapları zerre kadar anlayamıyorum . Annen kalp krizi geçirmiş ve hastaneye kaldırılmış ve sen hala kim haklı , onlar çocuklarını sınırlayan bir aile modundasın öyle mi ? sence bu normal mi ?

bir de özgürlük için ister 23 , ister 53 yaşında ol , kendi paranı kazanman gerekmez mi ? cebinde bu insanların parasıyla gezerken, bir yandan da ben özgür olcam yaa diye naralar atman kusura bakma ama şımarıklık.

önce bir işe gir. sonra bir evlat sahibi ol. sonra bu günlerini hatırla ve kendinden utanmamaya çalış...
  • sayinseyirciler  (29.07.11 01:16:03) 
[]

Fethiye dolmuş saatleri

çalıştan fethiye merkeze ve fethiye merkezden çalışa en son dolmuş saat kaçta sona eriyor?a




 
24 saat var diye biliyorum ben. merkezde adını hatırlayamadığım caminin yan tarafından kalkıyor.


  • boran79  (26.07.11 00:07:26) 
Duyuru sakinlerine tavsiye. Fethiye'de her yerde dolmuş son saatleri saat 1'de bitiyormuş.


  • marjinal kereste  (06.08.11 17:07:18) 
[]

Dilencilere para veriyor musunuz?

bu işin mantığı nedir? pek anlamadım ben. siz dilencilere para veriyor musunuz? sapa sağlam olanlardan tutun, bir kolu veya bacağı olmayıp kötürüm gibi rol! yapanlarda olabilir aralarında. ne kadar güvenilirdir bunlar? zamanında haberlerde vardı bazı dilenciler çalışmaya bmw x5'le geliyor. arabayı 2 sokak öteye park edip çalışıyorlardı. birde ''verilmiş sadakamız olsun'' lafı bu dilencilere para vermeye mi kullanılıyor?




 
vermiyorum, vermem, çalıştığım halde benden zenginler. dilencilik bir sektör bence.


  • g7mor  (24.07.11 01:24:58) 
vermem, bugün en kötü dilenci ayda 5.000-10.000 kazanır, bugün 20-30 topladım karnımı doyurmaya yeter demez...


  • bisanthe  (24.07.11 01:25:17) 
Hayır ama bazen çocuklara yiyecek alıyorum.


  • mavi karanlik  (24.07.11 01:25:28) 
ne selpak satan çocuklara ne de dilencilere para veririm..
dilencilere para vermek onları yarı çıplak çocukları kucağında her gün görmek demektir.
çocuklara da para verilmesine karşıyım.. gidin simit alın ayran alın.
karnını doyurun.
  • koskoca devletin adi osmanli len  (24.07.11 01:31:15) 
dilencilerle çok muhatap olmam. sokak satıcılarıyla muhabbet ederim ama mendil filan ne sattığından bağımsız olarak.


  • cro magnon  (24.07.11 01:31:54) 
ana haberlere çıkan bilmem kaç milyarlık banka hesap cüzdanına sahip dilencileri gördükten sonra vermemeye karar verdim. bazen içim cız etse de o haberleri aklıma getirip vermiyorum.

dövmediğime şükretsinler
  • technicalte  (24.07.11 01:37:14) 
son 5 yıldır hiç vermedim, belki daha fazla. belki de başıma gelenler sırf bu yüzden.


  • karlmarx  (24.07.11 01:39:37 ~ 01:40:01) 
Vermiyorum vermem de arkadaş! bazen teyzeler dayılar görüyorum ellerinde ıslak mendil filan satıyorlar. bak onlara amenna en azından o yaşta bi şekilde çalışmanın peşindeler. diğerlerinin hepsi 3 kağıtçı inanmayın vermeyin.

ben her cuma aynı kadınları cami önünde görüyorum mesela,hepsinin yanında 3-5 yasında çocuklar dileniyorlar. ilk defa görüyorsan gerçekten muhtaç sanıyorsun, çocuğu hasta sanıyorsun. oysa çocuk maaşallah topaç gibi namaz boyunca bahçede oynuyor güzel güzel. namaz çıkışı annesi olacak düzenbazın oyununa alet oluyor sonra.

Sadaka Allah rızası için ve başkasının ihtiyacını görme ve mutlu etme amaçlı yapılır. İlla Dilenciye vermek zorunda değilsiniz. Ayrıca sadece para değil bir gülümseme, bir tatlı söz söyleme bile sadaka sayılır.
  • kojiro  (24.07.11 01:47:26) 
10 kuruş dahi para vermem, hiç birine...

param varsa, simit vs. almayı teklif ediyorum ki genelde kabul etmiyorlar...
  • shadoww17  (24.07.11 02:00:30) 
dilencilere vermiyorum, çocuklara yemek alabiliyorum, sokak müzisyenlerini ise (kalifiye olanlarını) boş geçmiyorum...


  • portnoi  (24.07.11 02:07:28) 
çok yaşlı olup selpak, sakız, çiçek falan satanlara veriyorum. yaşlılar haricindekilere vermiyorum.


  • short  (24.07.11 02:12:54) 
Dilencilere ve selpak satan çocuklara kesinlikle para vermem. Dilencilerin durumu anlatılmış zaten. Çocuklarda resmen sektör olduğu için vermiyorum. Bugün ona vericem yarın kardeşi başlayacak o büyüyünce her ne kadar selpak satar gibi görünselerde çoğu ısrarcıdır zaten. Ama onun dışında gerçekten engelli ve birşeyler satmaya çalışan insanlara veriyorum. Hatta örnek vermek gerekirse geçen gün tunalıda bir adam vardı iki büklüm resmen yürüyemiyor adam. Elinde bir torba dolusu tükenmez kalem. Kesinlikle rol yapmadığını anladığım için verdim para. Parayı verdikten sonra lütfen kaleminizi alın dedi. Aldım ve gerçekten gözünde ben dilenmiyorum olayını gördüm. Eminim bu tip gerçekten muhtaç olan insanlar dilencilerden daha az para kazanabiliyor rol yapanlar yüzünden.


  • layer26  (24.07.11 02:16:59) 
sikseler vermem... sigara para isteyen tinerciye bile vermem sikeceğini bilsem bile..."sadaka" işini daha farklı şekillerde halletmek gerekli( mesela görme engelli birini karşıdan karşıya geçirmek., yaşlı teyzeye otobüste yer vermek gibi.) şimdiler de "bişey söyleyebilirmiyimciler" çıktı. ekseriye güzel kızlardan müteşekkil bişey söyleyebilirmiyimciler engellinin sesi adlı kolpa gazeteyi on liradan okutmaya çalışmaktalar aman dikkat.


  • mr fusion  (24.07.11 02:26:04) 
çoğu kez kendimi aşırı kötü hissediyorum, özellikle yaşlılar söz konusu olunca. ama engel oluyorum kendime ve kesinlikle para vermiyorum. adamlar mesken edinmiş zaten, aynı kişileri aynı yerlerde her gün dilenirken görüyosun.


  • oceanborn  (24.07.11 04:31:43) 
geçen hafta yaşlı bir adam yanaştı otobüs durağında, kadınların yanına gidip 2tl'niz var mı diye sordu, hepsi geri çevirdi adamı.

Bana geldi, izmir'de tam otobüs tarifesi 1.70tl, otobüse binmek için istiyor sandım, gel dedim ben senin yerine kart gösteririm, adam yok karnımı doyuracağım, bornova'da ekmek kaç para diye sordu, içim acıdı verdim.

Manyak herif bütün otobüse aynı taktiği uyguladığında ise kendimi enayi gibi hissettim, gidip en baba restoranda mı doyuracak karnını nedir..

özetle vicdanımı harekete geçiren durumlar olursa kırk yılın başı veriyorum, ben iyiliğimi yapıp denize atayım da...
  • kimlanbu  (24.07.11 11:34:09) 
sokakta sanat icra edip para kazananla selpak satıp kazanan arasında ne fark var ki?


  • x factor  (24.07.11 11:40:46) 
bazen veriyorum. arabaya yanaşıp yeşil yanana kadar suratıma bakmalarından hoşlanmıyorum.
onlar da beni tedirgin etme hizmetleri karşılığı para kazanmış oluyorlar.

  • magara adami  (24.07.11 15:00:04) 
[]

Au pair'lık müessesinde cinsiyet ayrımı var mıdır?

Soru başlıkta olduğu gibi illa au pairler kızlardan mı seçilir? yoksa aracı kurumlara danışıp erkek olarak da au pair olabilir miyiz? ekşi sözlükte okuduğum bir entrye göre bir erkek amerika da au pairlik yapmış. ingiltereyi de düşünüyorum ama orada Türklere yasaklanmış sanırsam...




 
ingiltere'de türklere yasaklandığı doğru. erkek de olabiliyor au pairler. ama genellikle kadınlar tercih ediliyor.


  • epigonion  (18.07.11 14:24:44) 
bugün kesin öğrendiğim kadarıyla ingiltere sadece bulgaristandan au pair alıyormuş. bundan bir kaç sene öncesine kadar amerika'da bazı ailelerin erkek au pair ama şansı varmış ama şimdi o da kalkmış yani au pairlere sadece kızlar başvurabiliyor. ilgilenenlere duyurulur. yani erkekseniz boşuna kasmayın beyler.
not: kadın olmak vardı bu devirde!

  • marjinal kereste  (19.07.11 00:21:24) 
[]

Dil okulu için hangisi mantıklı Amerika mı İngiltere mi?

panpalar yaklaşık aralıksız 4-5 saattir yurt dışı ingilizce dil eğitimi yazılarını araştırıyorum. duyuruya verilen sayfaların neredeyse yarısını okudum ama hala karışıklığım geçmedi. kimi ingiltere dil için mantıksız olur. oraya gidenler Türklerin fazlalığından dolayı ingilizce yerine türkçesini geliştirip gelirler demiş. Kimisi londra ve ingiltere pahalı amerikaya git demiş. şimdi panpalar sorularım şunlar...

-yaklaşık askerlikten sonra en geç 2013 ağustos gibi yurt dışı dil eğitimi düşünüyorum. araştırdım ve amerika da yarı-yoğun ingilizce programına kayıt olup 6 ay kalmak hem kampüs içinde part çalışmaya başlayarak aylık 1500 dolara kalmak, ingiltere de 3 ay kalmaktan daha mı mntıklıdır sizce? sanırsam ingltere de kurslar hep 3 ay oluyor. 6 ay varsa ne güzel olur.

-daha önceleri gerek ingltere gerekse amerika da herhangi bir eyalette bu dil kursu olayını tecrübe etmiş arkadaşlar bana 2 ülkenin artılarını eksilerini söylerlerse çok sevinirim. kafam çok karışık. teşekkürler...

 
amerika.


  • perkele  (18.07.11 00:26:53) 
ingiltere tabiki, tartışılması bile saçma.


  • rosenrot  (18.07.11 00:28:53) 
Kişisel tercihlerine göre değişir bence. İngiltere biraz daha kasıntı bi ülke ama. Ha diyosan ki gitmişken müze müze gezeyim, öyle de sanat/arkeoloji/ortaçağ etc. manyağıyım. Git ingiltere'ye boş zamanlarında o kale senin bu katedral benim gez ne bileyim.

Ha yok, "çeşitlilik istiyorum" diyosan seni new york paklar. Dil öğrenmek istiyorsan Türkiye'de de öğrenirsin o çok ciddi bi problem değil. İki yerde de öğrenirsin yani istersen. Amerikalıların konuştuğu ingilizce daha anlaşılır geliyor bana ama ingiliz aksanı da tam ısırmalık. Dedim ya, tercih meselesi.
  • aileena  (18.07.11 00:30:28) 
bence süresi uzun olan iyidir, orda kaldıkça konuşa konuşa öğreniyosun zaten, aksi olsa çok hızlı kurs yapıp 1-2 ayda postalayınca bişi öğrenirdi millet.


  • korg  (18.07.11 00:33:32) 
tartismasiz ingiltere...turkceyi azerbaycanda ogrenmek gibi birsye olur amerika secimi...tek fark azeriler bizim dilimizle dalga gecmiyor.


  • anti-kahraman  (18.07.11 00:34:56) 
İngiltereye giderdim ben de olsam.


  • roket adam  (18.07.11 00:35:47) 
@aileena haklısın aslında. amacımda hani biraz üzüm yemekten çok bağcıyı dövmek. tek maksat dil değil tabi ki. azmeden skype'den de öğrenir ki öğrenmiş arkadaşlarım var =) benim amacım birazda sosyalleşeyim, çılgın atayım, o parti senin bu parti benim dolaşıp çoluk çocuğa karışmadan önce fırsat ayağıma kadar gelmişken yurt dışı havası solumak. amerika da 6 aylık kalmak eder bir fırsat gibi. bana f1 vizesi çıkarabilecek herhangi bir aracı dil kurumuna parayı vermekte çekinmem. ama diğer taraftan ingiltere biraz daha el altında gibi duruyor nedense. hani yazın 2 haftalık izinlerde bile uçağa atlayıp gezilecekmiş gibi yakın durduğundan kafam karışık. amerika olursa miami, boston diyorum ingltere olursa brighton diyorum. tercihlere ve tavsiyelere de açığım.


  • marjinal kereste  (18.07.11 00:36:30) 
ingiltere +1 ama kalacağın yurt ise önceden araştır, gidip gelen arkadaşlarımdan bazıları yurttan pek memnun kalmamıştı.


  • schizophrenia  (18.07.11 00:48:36) 
İngiltere iyidir de (komşu sayılır) ama ben hep NY'u daha çekici bulmuşumdur. Öyle yani :)

Edit: NY olmayacaksa Amrika'ya gitmenin manası yok bu arada. Diğer türlü İngiltere her türlü daha iyi. En kötü bara gidip futbol maçı izler küfredersin yapacak hiçbişey bulamazsan.
  • aileena  (18.07.11 00:56:07 ~ 00:57:03) 
hacı ben ingiltere'de dil kursuna gittim, amerika'da giden arkadaşım da oldu; bu yüzden senin de isteklerini göze alarak diyorum ki sosyalleşmek çılgın atmak vs istiyorsan direk amerika'ya git. ingiltere'de late night shopping dedikleri şey bile yazın 8 de bitiyor amk, akşam 11 de ayyaşlar bile evlerine gidiyor böyle bir yer. amerika bu baahsettiğin şeyler için candır. hele zaten adam gibi ingilizce konuşan bulamayacaksın, ingiltere'de zaten ingiliz kalmamış. senin konuşacakların işte diğer öğrenciler,diğer turistler, işte mc donalds a girince şunu istiyorum diyeceğin zaten inigliz olmayan, hatta türk adamlar olacak. o yüzden fazla bir farkı yok.


  • bananebundan  (18.07.11 00:58:25) 
peki panpalar hangi dil okulu programını önerirsiniz. sanırım herhangi bir dolandırıcılık olayına gelmem. ben els ve icepworld düşünüyorum ama en güvenilir olan hangisidir? veya fiyatlar hepsinde üç aşşağı beş yukarı aynı düzeyde midir?


  • marjinal kereste  (18.07.11 01:47:26) 
londra. brigton filan 1 haftasonu gidip görülücek ve 1 gece filan kalınıcak yer, fazlası sıkar, inan bana. dil okullarının hepsi 3 aşağı 5 yukarı aynıdır. fazla kasmaya gerek yok. master prog. yazılmıosun sonuçta. acentelerle görüş, onların bi sürü anlaşmalı oldukları okullar oluyor.


  • kalinixta agapi mou  (19.07.11 11:57:23) 
sana uygunu amerika. bizim arkadaş manchester'a gitmişti. saat 10 dan sonra hayat 0 diyor. marketler falan 5-6'da kapanıyormuş çat diye. işçi şehri tabi oralar.


  • jangbogo  (19.07.11 13:20:02) 
eğitim uzun süreli açık çek gibidir ;
ileride çalışacağınız işe uygun olabilecek ülke daha iyidir
mesela e ticaret yapmak istiyorsanız kesinlikle abd
ama yakınlık isterseniz İngiltere
  • ahtingir  (30.09.18 19:06:40) 
[]

En hızlı kilo alma yöntemleri nelerdir?

bir belgesel izlemiştim zamanında. amerikalı eleman belli bir zaman boyunca sürekli fast food tarzıyla beslenmişti ve sonunda obez olup çıkmıştı. benim öyle bir amacım yok ama bir 10-15 kilo alsam ve o kiloda ki formumu korumak istiyorum. bunun için bende atıyorum 2-3 ay boyunca sürekli pizza, dürümler, dönerler, hamburgerler gibi fast food tarzıyla beslensem amacıma ulaşmış olur muyum? balık yağından tut çeştli vitamin haplarına kadar her şeyi denedim ama pek faydası olmuyor. sizce işe yarar mı?




 
spor salonlarının kilo arttırmayla ilgili değişik programları var. kısa sürede o kadar kilo almaktansa, atıyorum 6-8 ay gibi bi sürede, kaslanmayla birlikte gerçekleşen bir kilo artışı, hem daha estetik, hem daha sağlıklı sonuçlar verecektir bence.
zayıf kollar ve bacaklarla, göbekli bir vücut değildir heralde senin istediğin de?

bir kadın olarak görüşüm budur
  • delfina  (17.07.11 14:35:50 ~ 14:37:17) 
delfina+1

bir de diyetsyen yardımı alırsanız süper olur. sonuç olarak sopaya takılmış top gibi görünmek istemessiniz :)
  • physcos physcos  (17.07.11 14:44:40) 
hergün bir çay bardağı zeytinyağı iç. 600 kalori kafadan alırsın. geri kalan yediklerinle birlikte kısa sürede 10 kilo alırsın.

kilo alırsın ama göbekli gıdılı bir insan olursun. bunlar sana kas kazandırmaz bu yüzden zaten genetik olarak muhtemelen kassız bir insan olduğun için kötü durur ilerde yağlarını yakmak için can hıraş çalışırsın.

bunun yerine güzel olanı ve faydalı olanı spor salonuna gidip bench press basacaksın. kollarını çalıştıracaksın. yumurta süt peynir makarna yoğurt et ekmek tarzı besleneceksin ve ideal bir fiziğe kavuşacaksın.
  • durdenist  (17.07.11 14:56:20 ~ 14:57:06) 
(bkz: super size me)


  • nekodunlangafana  (17.07.11 15:14:15) 
profesyonel yardım alın.

profesyonel derken 3 hafta önce açılan mahalle vücut geliştirme salonundan bahsetmiyorum. mevcut bünye yapınıza göre -ki bu bakıp anlaşılacak bir şey değildir test sonucu gereklidir- size verilecek olan muhtemelen protein ağırlıklı (sentetik protein veya fast food değil kesinlikle) beslenmeyi hafif sporla, örneğin: 1 haftada aralıklarla 3-4 gün (arka arkaya değil, araya dinlenme koyarak) 10 dakika kardiyo + 30dk hafif genel vücut çalışması gibi bir program, yapmanız durumunda ve bu programı düzenli biçimde 3-4 ay devam ettirmeniz durumunda sağlıklı bir kilo alma gerçekleştirebilirsiniz.

ha bunları es geçip sadece yağ (sadece ve aşırı balık yağı, sadece fast food vs) tüketirseniz, hem metabolizmanıza sıçarsınız hem de karaciğeri mahvedersiniz.

düzgün bir kilo alımı yapmak için her 3 tür besinden (karbonhidrat, protein, yağ) de tüketmelisin ancak oranları farklı olmalı, hangisini daha çok tüketmen gerekeceği de bir diyetisyenle yapacağın görüşme ve testlerden sonra anlaşılır.

asla ve asla, düz mantıkla hareket edip fast food ile kilo alacağını düşünme; elde edeceğin şey muhtemelen kalıcı ve sağlıksız yağlanma, karaciğer yorgunluğu, bünyenin zayıflaması (bazal metabolizmanın hızla yavaşlaması en bariz sonuç olur) gibi istenmeyen, sağlıksız ve uzun süreli sorunlarla baş başa kalırsın.

en iyisini istiyorsan diyetisyene gidersin, ha "ben diyetisyene para mı verecem lan?" dersen (çok kişi böyle söyler ve) gidip body building'e yazılırsın paranı oraya verirsin, 2 ay abanırsın ama düzgün beslenmeyeceğin için kas oluşumun yavaş ve beklentilerinin altında kalır, 3. aya geldiğinde de "eeaah bir s*kime yaramadı body yapmak" diyerek daha saçma işlere (sentetik protein tüketimi vs) başlarsın, sonund da karaciğerini bitirirsin.

sana buradan tavsiye verecek insanların hiç biri, yetkin bir diyetisyenin yapacağı faydayı yapamazlar. bunu buradaki insanların niyeti kötü demek için söylemiyorum, hatta belki birisinini tavsiyesi sana uygun bile olabilir, ancak profesyonel bir yardımın değeri ve riskinin daha düşük olması tartışılmaz şeylerdir.

karar tabii ki de senin.
  • raj  (17.07.11 15:31:08 ~ 15:33:46) 
[]

Laptop&Masa üstü Pc deathmatch!

geçenlerde gazetede de okuduğum yoruma göre artık laptoplar pazar payında masa üstü bilgisayarları silip atmış. herkes laptop alıyor ama ben bir türlü ısınamadım laptoplara. bana pcler daha cazip geliyor. öncelikle bu laptopların ısınma sorununa çare bulamadım gitti. şu fanlı soğutuculu altlık bile işe yaramıyor. bir türlü beyefendinin paşa gönlünü yapamıyorum. ayrıca her ne kadar yeni nesil laptoplar oyun canavarları da olsa bana hiçbir zaman masa üstü pcnin verdiği zevki veremiyor hiçbir oyunda. misal evi home diskoya çevirmek istediğinizde de 5+1 ses sistemini rahatlıkla masa üstünde kullanabilirsiniz ama laptop aynı görevi zor görür. ha bence laptopun tek artısı istenilen yere taşınmasında sağladığı kolaylık ama ben gene de masa üstü pclerini en gelişmiş laptopa tercih ederim.




 
bari araya soru iliştireydinde bizde çorbamıza bakaydık


  • derbeder58  (17.07.11 14:20:12) 
yok panpa oda ıcınde hareket edebşlmek bile super bı olay. ses kartı olan laptop da cok. optik cıkıs vs vs. performans olarak zaten aratmıyor. ısınma ıcın arada temızletecen.


  • bryan fury  (17.07.11 14:44:25) 
[]

Bir atasözü?

buda sözlük duyurusu ama bu sözlük başka bir sözlük. güzide Türkçemiz de bile bile lades anlamına gelen başka bir atasözü var mı? yani bir işin sonucu bariz belli olan ama o işi yapacak kişiye olumsuz bir sonuç doğuran durumu anlatan atasözü. konu şuradan çıktı daha demin The Shrine adlı filmi izledim. orada ki kahramanımız yerlilerin kovması ve buradan gitmesseniz ebenizinkini göreceksiniz deşmeyin konuyu uyarılarına rağmen işlerine devam ettiler ve sonunda gördüler. işte bu durumu özetleyen atasözü var mı? bile bile lades gibi...




 
nutku tutulmak? veya işte bişeyi göz göre göre yapmak filan olmaz mı bunlar.


  • tepedeki psychedelic adam  (08.07.11 00:39:09 ~ 00:40:55) 
bu arada bile bile lades atasözü değil bir deyimdir. ama demek istediğim o deyimle aynı anlama gelen atasözü var mıdır?


  • marjinal kereste  (08.07.11 00:40:58) 
Balık baştan kokar geldi aklıma ama, o da tam karşılamıyor sanırım.Düşünüyorum hala :)

Edit: Kendini ateşe atmak vardı bi de.(Bilerek zor ve tehlikeli bir işe girişmek anlamına geliyormuş, deyim)
  • buzbebek  (08.07.11 00:48:37 ~ 01:04:57) 
Maalesef Türkçenin de tıkandığı bir noktaya geldik sanırım. Aklıma Kaybedenler Kulübünden bir replik geldi. Orhan Kemal ne demiş? ne bileyim bu konu hakkında da elbet bir şey demiştir. Demiş demiş ama ne demiş atalarımız bu konu hakkında...


  • marjinal kereste  (08.07.11 00:53:37) 
canim kardesim hem atasozu sormussun, hem de yazindaki dilbilgisi hak getire? de'ler ki'ler falan?

ayrica "deyimle ayni anlama gelen atasozu" enteresan bir tanim olmus. teorik olarak bu dedigin mumkun degil? deyim bir durumu daha iyi nitelemek, karsindakine daha iyi anlatabilmek icin kullanilirken, atasozu genelde ya bir yargi ya da bir ogut vs barindirir.
  • fengari  (08.07.11 01:09:30) 
yamalıklı böğrüm, neler ister gönlüm. yani olmaz ama hadi istemeye devam edeyim gibi. bu saatte aklıma gelmiyor ama konuya uygun bir atasözu muhakkak vardır.


  • heyamo  (08.07.11 04:28:27) 
  • irbat  (08.07.11 12:52:11) 
[]

we dont even know you ne demek

panpişler we dont even know you ne demek acil cevap lütfen...




 
"seni tanımıyoruz bile"


  • jangara  (05.07.11 00:00:48) 
"seni tanımıyoruz bile" panpiş

edit: ulan aynı anda üç kişi girince baya keriz durumuna düştük be panpiş
  • cifadam  (05.07.11 00:01:01 ~ 00:01:43) 
seni tanımıyoruz bilem demişler

edit : helal olsun şelale gibi yanıtlara
  • bonjurkes  (05.07.11 00:01:04 ~ 00:01:18) 
seni tanımıyoruz anlamına da gelir seni hiç tanımadık anlamına da gelir.


  • erty  (05.07.11 00:02:23) 
"senin amına koyarım" deseymiş daha iyiymiş.. çok fena bir tersleme şeysi gibi "seni tanımıyoruz bile" demişler.. lanet olsun..


  • idexo  (05.07.11 00:03:22) 
seni iki kere tanımamışım; bir öylesin, bir böylesin demek istemiş.


  • uyku inadim inat  (05.07.11 02:54:45) 
[]

Sırt çantası ve Alanya yarım pansiyon?

merhaba sevgili ahali. sanırım ezelden beridir içime jack london ruhu kaçtı ve sırt çantamı alıp otobüse atlayıp yardırmayı seviyorum. bu sene planım alanyadan başlayıp 16 temmuz-18 temmuz arası alanyada kalıp ordan fethiyeye geçmek. tatilimin fethiye ayağı zor değil çünkü benim memleketim orda kalacak yerim çok var ama alanya kısmı muamma.orada en ucuza yarım bile olabilir bir pansiyon bulabilir miyim? kulağıma geldiği kadarıyla günlüğü 59'a varmış pansiyonlar. 2 arkadaşım oasis tatil köyünde kalacak ve bende oasise yakın pansiyonlar arıyorum. bir kahvaltı ve yemek versinler sorun değil. gündüz allah kerim zaten gece de diskodan sonra başımı sokacak bir yerim olsa yeter. bildiğiniz pansiyonlar var mıdır veyahut nette hangi siteden araştırabilirim pansiyonları? teşekkürler şimdiden...




 
tıkla www.pansiyon.biz hadi durma!


  • xanx  (08.07.11 17:21:28) 
[]

Objektif tarih siteleri?

Sevgili Romalılar bir duyurum var.Böyle vikipedia ve ekşi sözlük gibi kaliteli ve içeriği bol, objektif olan ve sadece Türk ve Osmanlı tarihi dışında genel avrupa tarihini inceleyn bildiğiniz tarih siteleri var mı?ben bir kaç araştırma yaptım ama lise tarih dersi ve Türk tarih siteleri dışında bir şey bulamadı. Bir el atın tarih sevenler...




 
  • hari  (30.06.11 05:33:49) 
[]

Eski Bir Savaş Filmi

Bir film vardı hatırlayamadım nette de bulamadım. Konusu şöyleydi. Bir grup genç bir müzeyi ziyaret ediyorlardı. Müzede de bir zaman makinasına atlayıp zamanının İngiltere-Fransız savaşına gidiyorlardı. Müzede bir not buluyorlardı. Notta eski Fransız kralı yardım çağrısı yapıyordu. Müzede ki gençlerden biri de o kralın torunuydu herhalde. Öyle kurgusal bir filmdi adı da Zaman Tüneli mi neydi. Bir el atın be gençlik hayrına.




 
Timeline olabilir mi?


  • sourlemonade  (28.06.11 19:44:43) 
filmi çok iyi hatırlıyorum ama ismi aklıma gelmiyor. hatta gençlerden birisi geçmişte kalıyordu.


  • canseven  (28.06.11 20:35:12) 
herhalde timeline idi. sağolasın.


  • marjinal kereste  (28.06.11 20:53:35) 
[]

Hangisi daha antipatik, Nihat Doğan mı Erol Köse mi?!

Ayrı bir dipnot bu Erol Köse'nin amacı nedir? Prodüktörü olduğu sanatçıların her yeni albümü öncesi reklam uğruna polemik yaratmasına alışmıştık ama vecihi bu sefer ayrı bir geliyor. Adamın amacı nedir? Acaba bu sefer kendi albümünü mü çıkaracak da ondan böyle hararetli ya da seneye survivor ünlülere katılmak istiyor da şimdiden çalışmaya başladı. bu aralar twitter'da sözlükçülere sarmış.




 
twittera gireli 1 hafta olmuş. adı da geçmiyo ya bu ara, işte twitterına nası takipçi toplayacak? ona buna laf atarak. işte önce zuhal olcay meseleleriyle başladı, sonra şehrazata sardırdı şimdi de sözlüklere. heralde millet follow ediyor bunu aaaa acaba şimdi ne bomba patlatıcak falan diye... dün okan'da izlerken delirtti beni.


  • mahnita  (27.06.11 15:45:51 ~ 15:46:23) 
alkislarlayasiyorum.com Vecihi Erol Köse bu sefer başka türlü geliyor Allah korusun! =))


  • marjinal kereste  (27.06.11 15:51:43) 
erol köse'nin hesabının sahte olmasından kıllanmıyor değilim.


  • excomzkko  (27.06.11 16:17:07) 
yooo dün gayet söyledi ekranda benim twitterım 6 gündür twitterdayım zart zurt konuşuyodu.


  • mahnita  (27.06.11 16:49:59) 
tabii ki de erol köse. nihat sempatiklik abidesi kaliyor yaninda


  • kedislike  (28.06.11 00:39:18) 
[]

Eğer bir samurayla bir ninja kavga etse hangisi döver acaba?

soru başlıkta belli. bir zaman önce sanırım discovery de mythbusters sanırım bu konuyu işlemişlerdi. sonucunda ninjalar dövüşürken çeşitli hilelere başvurduklarından ama samuraylar ise asil dövüşçüler olduğundan ikisinin karşılaşmasında ninja daha avantajlı çıkmıştı.




 
şahsi görüşüm; samuray siker.


  • sefapezevengi  (27.06.11 15:13:56) 
Duz ovadaysa ve birbirlerine yakinlarsa samurai.

Bi odanin evin icindeyse mesela ninja.
  • esenboga  (27.06.11 15:15:03) 
samuray ninja kadar donanımlı değil.tabi ki de ninjaaaa


  • zıcanadam  (27.06.11 15:17:09) 
ninjalar Assassin kültüründne geldikleri için kaçak dövüşüyorlarmış. ve hepsi zehir ustasıymışlar. mesela bir gölün içinde saatlerce saklanıp düşmanı zehirli okla vururlarmış ama açık alanda hilesiz hurdasız bir karşılaşmada samuray bir oturtturursa ninjayı tarumar edermiş. bire bir dövüşte samuray ama gece dövüşü ve dar alanda ninja.


  • marjinal kereste  (27.06.11 15:17:13) 
samuray siker dayı.


  • baldur2  (27.06.11 15:18:53) 
  • koskoca devletin adi osmanli lan  (27.06.11 15:19:15) 
benim bildiğim samuray asil dövüşçü dediğin gibi kutsal şeyleri, sarayı, halkı korur vs. ancak ninja özel öğretilerle yetişir ve bir nevi zihinötesi hallere geçebilir, görünmez olmak, uçmak gibi. samuraysa özel yetişmiş savaşçı gibi, komando gibi bişi gibi sanki. www.youtube.com


  • kediebesi  (27.06.11 15:19:54) 
Katana darbesiyle yaralanan adam ölür. Bu kadar net bir şey var mesela. Katana = Ölüm.

Öyle aksiyon filmlerindeki gibi 15 dakika sürmeyen, maksimum 3. hamlede biten dövüşlerden bahsediyoruz. Tabi ki birebir dövüşte Samuray yenecektir. Odanın içinde samuray diyenler olmuş; fakat unutuyorlar, odanın içinde ninjanın kaçacağı yerler pek azdır. Eninde sonunda bushidoyu izleyen onu yakalayacaktır.
  • g man  (27.06.11 15:21:11) 
Ninja yener diyorum ama ninjalar da çeşit çeşit. Mesela videodaki ninjayı samuray 78 parçaya ayırır.

www.youtube.com
  • voiceofthesoul  (27.06.11 15:24:00) 
cCc yakuza cCc

unutmayın ki her canlının 2 liralık canı var.

kaynak : mkek.gov.tr
  • derbeder58  (27.06.11 15:28:06 ~ 15:31:30) 
duruma göre değişkenlik gösterir. kavgadan kasıt ne? ikisini de eline birer katana verip kapıştırırsan elbette samuray ikiye böler. samuray dövüşleri filmlerdeki gibi öyle yaldır yaldır kılıç çarpışması şeklinde olmaz. 3 hamleyi geçen dövüşler ancak iki acemi arasında olur diye değerlendirilir. ninja dediğin mezhebi geniş adamın olayı sinsilik marifetiyle adam öldürmektir. bir samurayla açık kılıç dövüşüne sokarsan dişle soyulmuş salataya döner. ancak verirsen ekipmanı adam zaten açık dövüşe girmez. yıldız atar, piçak atar mançıka atar, ayakkabısının tekini atar. atarlı kimselerdir nincalar.


  • sarap dumani  (27.06.11 15:34:01) 
fikir vermesi açısından bir de örnek vereyim. (bkz: miyamoto musaşi)

musashi reyiz artık adam kesmekten sıkılıp kendini edebiyata şiire vermiş bir abimiz. ortamda kokoreç doğrar gibi adam doğrayan bu abimizin karşısına hiç çıkmamış mıdır ninja denen sırtlan tapir kırmalarından? çıkmıştır muhakkak diye tahmin ediyorum.
  • sarap dumani  (27.06.11 15:53:57) 
Ninja alır bence. Klasik siyah giysili bir ninja ve kırmızı renk zırhı ve kaskıyla bir samuray düşünüyorsak üzerindeki ağırlıklar sebebiyle hareketleri kısıtlanacaktır. Kaldı ki ninjalar yanlarında genelde uzak mesafe silahı taşırlar. Ve yine şöyle bir şey var bu adamlar genelde teke tek kalmazlar çoktan rakiplerini öldürmüş olurlar. Hadi diyelim teke tek kaldılar. Ben derim ki ninja ilk kılıç darbesini atlatacaktır. Ve sonrasında samurayın hiç şansı yok. Şunu da ekleyeyim ninjalar da katana kullanır. (bkz: wakizashi)


  • vexations  (27.06.11 17:02:48 ~ 17:04:59) 
@vexations ; müdür, soru bir ninja samuraya suikast düzenleyebilir mi değil; ikisi kapışsa ne olur. yani soruya göre ikisi karşı karşıya gelse durumundan bahsediyoruz. yoksa çalıların arasından göte zehirli iğne atmak bir karşılaşma olmuyor. burada da değişkenler devreye giriyor. mesela sadece kılıçla mı kapışacaklar, defoult edevatları ile mi girişecekler yoksa her ikisine de kıspet giydirip çayırda mı güreştireceğiz gibi. ama her durumda soruya göre zaten bir karşı karşıya gelmiş olma şartı mevcut.

bu arada samuraylar o elbiseleri sadece bayramlarda ve 30 ağustos zafer bayramı resmi geçitlerinde giyiyorlar. yoksa standart kıyafetleri gayet rahat, efil efil adamların. ayrıca öyle ilk kılıç darbesini atlatırız sonra şampanya patlatırız demekle olmuyor. neye dayanarak ?
  • sarap dumani  (27.06.11 18:00:24) 
Usta o kılıcın mesafesi bellidir çok yakına girerse ninja adam etkisiz kalacak sonra da işi biter zaten. Yani samuray'ın ilk savuruşunda ninjayı yaralaması lazım yoksa ölür derim ben. Kısacası durum çok muğlak.


  • vexations  (28.06.11 16:30:08) 
[]

Algoritma programı?

Benimkisi daha çok algoritmayı yazmaktan çok şekil şemasıyla olayı anlamak. bunun için herhangi bir program biliyor musunu? yoksa paint veyahut photoshop programları algoritmanın şekil şemasını çizmemde işimi görür mü?




 
ms visio da o şekilleri yapabilrsin.


  • Kreuzberg  (19.06.11 20:43:57) 
uml diagram var.
onu çizen herhangi bir şey olabilir.

  • medievalman  (19.06.11 20:46:24) 
sağolun babuşlar.


  • marjinal kereste  (19.06.11 20:53:43) 
algoritma şekillerinin hepsi word 2007 de var.


  • badiparmagi  (19.06.11 20:53:45) 
Benzer bir şey ararken yEd diye bir şey buldum, ona da bakabilirsiniz.

Ve tabii ki TeX için olan TikZ ama öğrenimi zaman alıyor.
  • anubis fremen  (22.06.11 20:31:22 ~ 20:32:07) 
[]

Bu kiloya hava değişimi izni verilir mi?

1.71 boyundayım ve ortalama 53 kilo civarındayım. askerliği tecil ettirirken sağlık muhayanesinde bozuk olan gözleri bile söylemedim ve sağlam raporu aldım.ama subay olan doktor eğer 2-3 kilo daha zayıf kilonu göstersen senin avantajına olur demişti. bir asker arkadaşımda eğer 50 kilo sınırına düşersen askere gittiğinde sana 45 gün hava değişim izni geri geldiğinde aynı kilodaysan bi 45 gün daha verirler ondan sonra 3.sünde seni ayırırlar tezkereyi alırsın dedi. bu hava değişimi izninin ve boy-kilo oranının astı astarı nedir? ayrıca kısa dönem yapacağım eğer ki 2 defa hava değişimi alırsam çürük mü sayılcam yoksa askerliği yapmış olarak mı?




 
bu kilo muhabbeti coktan donuyor ama ben size soyle soyleyeyim 30 kilodan az farklarda hicbir sey olmaz. 30 kilo farklarda bile ne oldugu degiskenlik gosterirken...


  • entrapmen  (18.06.11 14:02:24) 
1.71 boy için alt sınır 57 kg. ki elverişsiz olmak için bunun 10 kg altında olmak gerekiyor. yani askerliğe gayet elverişlisiniz bu durumda, hava değişimi vs söz konusu değil.
hava değişimi olayı da şöyle, askere gitmeden önceki muayenenizde kilonuzun sınırlar içinde olup askerlik başladıktan sonraki bir muayenede sınırın dışında olması gerekiyor. yani askerlik başlamadan hava değişimi diye bir şey söz konusu değil. bu durumda genelde 2 kere 3 ay bir kere de 6 ay olmak üzere toplamda bir sene sürüyor bu durum. eğer kilonuz aynıysa çürük raporu alıyorsunuz ama kilonuz eğer elverişli hale gelirse hava değişiminin max. 45 günü askerlikten sayılıyor. eğer askerlik başlamadan önceki muayenede kilonuz sınırların dışındaysa o zaman süreç birkaç yıla uzuyor; belirli periyodlarda kontrole gitmeniz gerekiyor.

  • sahteyazar  (18.06.11 14:08:05) 
hava değişimini unut.
kilodan falan hava değişimi vermezler bence.
inanılmaz zayıf olman lazım.
  • ykup  (18.06.11 14:19:57) 
1.72 - 47 kg
45 gün aldım

  • achatla  (03.03.13 23:25:17) 
[]

Hangisini indirsem Pes 2010 mu Pes 2011 mi?

Canım uzun zaman sonra bir futbol oynamayı istedi. sizce hangisini indireyim. Fifa demeyin yeter.




 
2011 bence 2010'dan daha iyi.


  • sourlemonade  (17.06.11 12:42:20) 
2011 tabiki...


  • ataman  (17.06.11 12:48:54) 
2010


  • thugster  (17.06.11 12:51:08) 
pes 2010 daha iyi, özellikle kariyer olayı çok fazla güzel.
pes 2011 çok farklı olmuş.

  • ykup  (17.06.11 12:54:28) 
karar verin yau ben de indiricem arada kaldım :D


  • koskoca devletin adi osmanli lan  (17.06.11 12:54:53) 
oynadığın oyundan zevk almak istiyosan çalım atıyım uzaktan şut çekiyim fantezi futbol oynayım diyosan 2010
ama yok gerçekçi olsun adamların yerine görevine preslerine otomatik kaymalarına kadar her şeye ben karar veriyim diyosan 2011

  • trajikomix  (17.06.11 13:20:51) 
o halde ben 2010 diyorum


  • koskoca devletin adi osmanli lan  (17.06.11 13:56:53) 
[]

5 feet 8 inches kaç cm ediyor?

arkadaş tutturdu 5 ft.8 inc 1.77 cm ediyor diye. telefonun ölçü çevirisindne ve internetten baktım diyor. bende -şuan önümde bir çeviri sayfasına bile bakmakta iken- 5 ft. 8 inc= 1.72cm yazıyor. bu konuda hangimiz yamuluyoruz? lütfen arkadaşın yamuluyor deyin.




 
metredir o


  • f atih  (10.06.11 19:30:05) 
5 ft 1,524 cm
8 inc 0,2032 m

1,7272m
  • f atih  (10.06.11 19:33:26) 
google hesap makinesi.
goo.gl

  • ben smyrna  (10.06.11 19:39:03) 
arkadaşın büyük ihtimalle 1 inçin 0.1 feet olduğu gibi bir yanılgıya sahip.


  • point me at the sky  (10.06.11 19:43:55 ~ 19:48:53) 
[]

İnternetten Dans Öğrenilir mi?

Malum yaza az kaldı yakında yazlık kesimlerde dans sezonları açılacak. benimde ingiltere'den kız arkadaşım temmuz ortasında Türkiye'ye gelecek. Ben pek dans konusunda bilgili değilimdir yani club dans kareografilerim vasat altı denilebilir. kalan 1 aylık srede internetten ''club dance for men'' tarzı eğitim videoları izleyip çalışarak gerçektende piste çıktığında ortamın tozunu attıran bir dansçı olabilir miyim? yoksa bunun içinde salsa ve bachata gibi prof. yardım mı almam gerekir?




 
Eleman burdaki videolarda baya baya anlatmış.

www.youtube.com
  • badiparmagi  (10.06.11 17:17:30) 
hayır.


  • point me at the sky  (10.06.11 19:12:07) 
[]

Köpekler neden arabalara havlar?

çok merak ettiğim bir konu. amaçları nedir? bu artizlik neden? niye celallenir bir hayvan bu kadar? bilen gören duyan var mı?




 
arabayı bilmemde mal oldukları için motorlara saldırırlar


  • korg  (09.06.11 01:15:51) 
sanırım arkadaşlarını öldüren mal araba sahipleri olduğu için. kaynak kıçım.


  • will  (09.06.11 01:19:44) 
bu bir icgudu.

2 turlu olabilir:

1. tehdit olusturabilecek buyuk ve gurultulu sesleri kacirabilmek icin..
2. atalarindan gelen avlanma icgudusu. bir avi kovalama icgudusu gibi yani..

ama birincisi daha olasilikli.. belirli seslere ve gurultulere de havlama egilimi gosterebiliyorlar
  • ermanen  (09.06.11 01:25:11 ~ 02:48:50) 
sesinedir muhtemelen. tehdit algılıyo olabilirler.


  • ucan pirasa  (09.06.11 01:26:07) 
dikkat ederseniz arabaya değil de, dönen tekerleğe havlarlar hep. eğer aracın sürücü iseniz, hafifçe fren yaptığınızda havlamayı kestiğini ve aracın peşini bıraktığını görürsünüz.
yani tekerlekle alakalı bir olayları var aslında. nedir bilmiyorum. bilsem ne değişir, onu da bilmiyorum. çok fazla bilinmez var hayatın içinde. tanrı var mı, yok mu? varsa nasıl ve neden var? yoksa bütün bunlar nasıl var oldu? aslında bütün bunlar 'var' mı, onu da bilmiyorum. bilsem ne değişir, onu da bilmiyorum. zor konular bunlar. en iyisi uyumak.

  • insanimsi  (09.06.11 01:43:17) 
ben de şöyle okumuştum--araba duruyorken havlamıyor..dost bildiği insanı, tanımadığı (ve pek canlı canlı da kokmayan) bir yaratık, sırtlanıp götürüyor...ona havlıyorlar diye okumuştum. şehir efsanesi de olabilir.


  • cedilla  (09.06.11 01:59:59) 
bir de polis arabalarına ve çingenelere ayrıca havlamaları var.


  • orpheus  (09.06.11 02:05:33) 
teker dönüyor ya..
janta sinir oluyorlar.

  • estruda  (09.06.11 02:11:28) 
daha önce kendilerine çarpan ya da kıl payı çarpmaktan kurtuldukları arabaların aynı ya da yakın renklerine havlıyorlar diyor sevgilim.


  • rectoa  (09.06.11 02:13:33) 
@rectoa sevgilin ne iş yapar merak ettim doğrusu.


  • hıkmıkzık  (09.06.11 02:58:42) 
benim sevgilime sordum "düşünme bunları" dedi.


  • cro magnon  (09.06.11 04:14:44) 
köpekler renkleri görüyor muydu ki? çok mu cahilim?


  • velvet revolution  (09.06.11 04:27:25) 
köpekler dönen cisimlere kıl oluyorlar genel olarak. araba olsun motosiklet olsun direk tekere hedef koşarlar.


  • elalemin derdi  (09.06.11 08:25:05) 
her köpeğin bir bölgesi vardır. bu bölge genelde kendisine yemek veren kişilerin evinin işyerinin civarıdır. köpek bu kişi ve kişileri sahibi olarak görür. ve onları korumaya çalışır. sizin oradan geçmeniz halinde de tehdit olarak algılar.genelde de sese duyarlılar. motorsiklet, abartı egzoslu araçlar, kamyon kamyonete daha bir tepkililer. ben aynı araçla aynı yerden normal geçerken pek havlamayan köpekler. motora fazla yüklendiğimde pati falan çektiğimde birden deliririp havlayarak kovalamaya başlıyorlar. burdaki anlattığım köpekler daha çok sokak köpekleri bu arada.


  • ground  (09.06.11 09:11:50) 
@hıkmıkzık

ne alakası var mesleğiyle? köpeklernedenarabayahavlar a.ş. desem ne olacak?
  • rectoa  (09.06.11 12:38:13) 
rectoa'nın sevgilisi köpeklere fısıldayan adam beyler.


  • lorenzen  (11.06.11 12:25:44) 
[]

Şarap Mantarı Zararlı Mıdır?

Panpalar tirbişönsüz şarap açmaya çalışırken mantar ve şarap şişesi mundar oldu. şarabı gene süzerek koydum ama acaba mantarın insan bünyesine zararı olur mu?




 
olmaz birşey.
içinde mantarıyla 2 yıl bekletirsen olabilir ama.

  • shape of shapelessness  (03.06.11 18:29:46) 
eyvallah panpa. ben süzdüm zatende arkadaşın içi rahat etsin diye sordum. zaten iki kadeh de biter o şişe şimdi.


  • marjinal kereste  (03.06.11 18:32:16) 
Ben tribuson olmayınca icine düşürüyorum hep mantarı birsey De olmadı şimdilik


  • yazararme  (03.06.11 18:39:58) 
değil, ama kırıntısı gibi şeyi dibine çökmüş olabilir parçalandıysa. dibinin içimi kötüleşmiş olabilir.


  • repins  (03.06.11 18:51:09) 
kırıntı genelde dibe çökmez ki. yüzmez mi ya la?


  • in vino veritas  (03.06.11 20:00:45) 
@ in vino veritas; valla böyle dibinde böyle tortu gibi kalabiliyor deneyimlerime göre.

gerçi nicki gördükten s0nra, sustum.
  • repins  (03.06.11 20:24:15) 
[]

Bornova Evka-3-Altındağ M.Sinan Meslek lisesine yol haritası?

bornova evka-3'ten altındağ da ki mimar sinan endüstri meslek lisesine en yakın ulaşım vasıtası nasıldır? otobüs geçiyor mu? yoksa hangi dolmuşa binmeliyim? teşekkürler cevap için.




 
  • cokta cokoprens  (27.05.11 22:47:37) 
[]

Acil cevap.Ege kampüste kayıp eşya bürosu var mı?

ege ünisinde kampüste dün konser alanında mavi bir çanta kaybolmuştur. bunu nerde bulabilirim arkadaşlar? güvenliğe mi sorsam, yoksa danışabileceğim kurum ve yetkililer kimlerdir? teşekkürler cevaplar için...




 
mediko'ya bırakmışlardır belki. konser alanının hemen yanındaki bina.


  • jangara  (25.05.11 13:56:38) 
eyvallah hocam şimdi gidip bir bakayım. içinde de sadece ders notları var ha alanın da işine yaramaz.umarım insaflı olan medikoya bırakmıştır. mavi adidas bir çantaydı yandan asılanlardan.


  • marjinal kereste  (25.05.11 13:58:45) 
ana girişteki güvenlik şube müdürlüğünde kayıp bürosu var, güvenlik tarafından bulunduysa veya iletildiyse oradadır.
bir ihtimal çöpçüler bulmuştur, o zamanda kısmet değilmiş dersiniz zaten.
durum nedir birde merak ettim?
  • denize karsi icen keci  (25.05.11 19:20:07) 
evet ana girişin orda ki ana büroya gittim kayıp eşya bürosuna. ordaymış buldum aldım çantayı. dedim zaten izmir de korkmam arkadaş.insaflı milletiz bulan oraya teslim etmiş gittim aldım bende.


  • marjinal kereste  (26.05.11 00:20:02) 
[]

Kadınların eli nasıl öpülür?

soru biraz ters gelebilir ama el öpmeden kastım yaşlılara hörmet açısından öpüp başa koymaktan ziyade bir centilmenlik örneği olarak kadınların eli nasıl ve neresinden öpülür? parmak kısmı mı yoksa parmakların üstü et kısmı mı öpülmelidir?




 
aslında öpülmez el sadece dudaklara yaklaştırılır. ayrıca fazla eğilinmez.


  • terp  (17.05.11 12:30:51) 
Dudak uçlarınla hafifçe dokundurmalısın. Tam olarak yapışmamalı ele yani. Parmak kısmından...


  • pokepoke  (17.05.11 12:33:49) 
parmağın birinci ve ikinci boğumu arasına dudak değdirilir, fazla eğilinmez el kavranmaz sadece kendi elinizin üstünde tutulur, diğer eliniz arkaya getirilir, göz teması kurulur.


  • ernest everhard  (17.05.11 12:43:36) 
işin aslı el öpülmez. koklanır! zamanında kadınlar parfümü bileklerine sıkarlardı. halada var o olay sanırım. normalde elini tutarsın burnunu yaklaştırır koklarsın. el öpme olayına dönüştü bu sonra. kaynak: italyan edebiyatı hocamız.


  • bak bi  (17.05.11 13:45:50) 
bak bi+1
kadınların eli öpülmez, koklanır

  • michael_knight  (17.05.11 23:14:52) 
[]

Sakin Ol Şampiyon cümlesi nereden çıktı?

Bu laf sadece ekşi sözlük klişelerinden birisi olamaz gibi çünkü geçen hafta facebook listemde bir ingiliz kız arkadaşım ''i was born in champion'' yazmış bende altına ''take it easy champion'' yazdım baya bir ingiliz arkadşaım gülmüş beğenmiş. bu espri uluslararası mıdır? kaynağı nedir? kafama takıldı ders çalışamıyorum bu yüzden.cevap için teşekkürler.




 
sözlüğe bakıverseydiniz ya. (bkz: sakin ol şampiyon)

ayrıca: www.google.com.tr
  • galadnikov  (17.05.11 12:05:13) 
gaz insanlara derler bunu yurtdışında, amerika'da falan...
sizinki de cuk oturmuş arkadaşınızın yazısına. zaten yabancı insanlar daha rahat oldukları için eğlence amaçlı beğenilerini sunmuşlar.

  • terp  (17.05.11 12:06:57) 
amerikancası: (bkz: easy champ)


  • trawmatolog  (17.05.11 12:10:58) 
[]

Ege ünisinde sksdb otoparkı nerede kalıyor?

egenin bahar şenliklerinin yapılacağı yerlerden biride sksdb otoparkı deniliyor ama broşürde tam adresi yok bilen gören duyan var mıdır acaba?




 
valla sksdb'nin anlamını çözemedim ama bahsi geçen otoparkı biliyorum. olimpik havuzun karşısında kalıyor.

edit: sağlık kültür ve spor daire başkanlığı imiş. sksdb.ege.edu.tr burada var. mediko'nun hemen yanında.
  • jangara  (11.05.11 11:58:52 ~ 12:01:20) 
ana giriş kapısından girin.sağ tarfınızda beyaz garip bir heykel sol tarafınızda yemekhane binası olan yeri goreceksiniz. yemekhaneye dogru dönün dondugunuz yerin sol kısmında otopark kalıyor. ucretsiz misafir otoparkıdır kendisi.


  • andromedus  (11.05.11 13:54:33) 
[]

Senin ben thanx diyen ağzını yerimin ingilizce tercümesi nasıldır gençler?

Soru başlıkta açık. Senin ağzını yerim ben veya senin thank you diyen ağzını yerimin ingilizce tercümesi lazım. teşekkürler cevaplar için.




 
i will eat your thanx-saying mouth

zaa
  • kullanici adimiz  (08.05.11 09:38:28) 
[]

İçimde ki Don Juan'ı durduramıyorum.Lütfen yardım.

Siz yabancı değilseniz. Direk özet geçiyorum. Çarpık ve yasak ilişki yaşadığım bir kadın var. ve sevgilisi var haliyle. ben bundan daha önce görüştüm onun evine gittim.ısparta'da oturuyor kendisi. bundan 1 hafta önce gene buluşmak ve yanına gelmek istediğimi belirttim ama kendisi Projelerim var şimdi gelme doğru zaman değil falan dedi. yarında doğum günü ve şöyle bir plan hazırladım. ne dersiniz böyle bir sürprize yumuşar mı? ve tepkisi nasıl olur sizce?

doğum günü sürprizi için 30-40 tane küçük paket mumları evin kapı girişinden salona kadar sağlı sollu dizicem yancak birde onlar. mumların ortasına tek tek çiçekler fln yerleştircem. birde kırmızı şarap ve mum olacak işte.birde tablo yaptrıcam kızın resmini.küçük mumlardan böyle 30 tane fln sağlı sollu dizicem. şarap içinde mum ayarlamak lazım. bu sevgimi göstermeye yeterli midir sizce? ve daha napabilirim ki tepkisi nasıl olur?


 
işte 2 avantajım var. sevgilisi aynı şehirde değil kızın. ve ikincisi tablo ve çerçeve işi 1 güne yetişmez tahminim bende 1 gün sonrasında bu sürprizi yaparak yanına gideceğim.


  • marjinal kereste  (04.05.11 01:48:41) 
panpa sen bu kiza asiksin, aslinda kiz diger cocukla seni aldatiyor.


  • nawres  (04.05.11 01:51:15) 
evet ilişkimiz fuckbuddylik ama aşık değilim. maksat show yaparak gövde gösterisi yapmak. maksat show olsun gösteriş olsun yaza da bağlayayım. projesini yiyeyim bana doğru zaman değil gelme dedi diye ben gelmem mi tabi ki gelirim.


  • marjinal kereste  (04.05.11 01:52:54) 
ilişkinin yasak tarafını anladım da "çarpık" tarafı ne acaba?


  • mea maxima culpa  (04.05.11 01:53:54) 
o da fuckbuddylik işte birde arada hatrı sayılır bir yaş farkı var.


  • marjinal kereste  (04.05.11 01:55:07) 
elorelia'nın dediğinden yola çıkarak threesome olur diyorum.


  • fortisvita  (04.05.11 01:55:12) 
agalar sonuçta fuckbuddylik müessesinde de olaya filiz sevişelim mi babında giremezsin. amaçlar farklı olsa ve 2 tarafta bunu bilse bile en basitinden karşı cinse bir yavşama ve bir tutam romantiklikle başlar bu işler. one night standlerle karıştırmayalım durumu.


  • marjinal kereste  (04.05.11 01:58:40) 
ya sevgilisi gelirse eve senin gibi düşünüp? anahtarı mı var sende nasıl yapıcan bunları?


  • bıdıbıdı  (04.05.11 03:45:24) 
İyice aşığa bağla, çok büyük bir sürpriz yap. Göreceksin hatun bi daha senin yüzüne bile bakmayacak. Alooo! Fuckbuddysin oğlum sen.


  • theodor  (04.05.11 10:05:09) 
bu durumu nasıl kaldırabiliyorsunuz? hem onunla olsun hem seninle. kız da kendini bişi sanıyordur. böö.


  • bıdıbıdı  (04.05.11 15:47:07) 
panpa ne yaptin, gittin mi, dayagi yedin mi?

bidibidi sen de hemen kiskanmissin iki tane sevgilin yok diye
  • nawres  (05.05.11 21:23:27) 
@nawres doğru der.


  • bıdıbıdı  (06.05.11 01:47:40) 
[]

kredi kartı iptal ettirme prosedürü?

bugün elime istemeye istemeye iş bankasının kredi kartı geldi ve ben bunu en kısa sürede iptal ettirmek istiyorum. iptal ederler mi? şubede mi işimi hallederler yoksa telefon bankacılığı işimi görür mü ve prosedürü çok uzun sürer mi bu işin?




 
kartı bi kenara kaldırıp şifresini almaz ve kullanmazsanız iptal ettirmiş kadar olursunuz. Telefonda iptal ettirmek filan istediğinizde bin dereden su getiriyorlar..


  • spreadyourwings  (19.04.11 20:38:54) 
hata yaptım kuryeden o kartı almakla. iş yerime geldi bugün kart keşke bu adres de öyle biri yok deyip almasaydım kartı. hiç kullanmayacağım bende ama hiç kullanmamana rağmen her ay genede belli bir miktar ödediğin için yarın iptal işlemi istiyorum. bu konularda biraz çirkef olduğum için savaşta çıkarsalar, bin dereden suda getirseler sorun değil.


  • marjinal kereste  (19.04.11 20:41:38) 
hiç dokunmazsanız o parayı ödemiyorsunuz işte.. Aynı kartla aynı iş benim de başıma geldi. Telefon ettiğimde böyle söylemişlerdi. Yine de aklımda kalmasın derseniz telefon etmeniz yeterli olacaktır..


  • spreadyourwings  (19.04.11 21:02:49) 
en basitinden kartı kaybettim ve yeni kart istemiyorum de. kartı kaybettiğin için iptal etmek zorunda kalıyorlar o kartı ve sen onay vermeden de yeni kart basamıyorlar.


  • emrag  (19.04.11 21:11:43) 
[]

Türkiyeden Amerikaya uçuşta hangi güzergah izleniyor?

türkiye'den amerikaya uçuşlarda uçaklar avrupa mı yoksa asya güzergahını mı izliyor? dünyanın şeklinden dolayı avrupa tarafı daha uzak olur gibi geliyor bana ama bir üstad cevaplarsa sevinirim.




 
avrupa üzerinden. ana aktarma noktaları: münih, frankfurt, milano, paris, londra.


  • medievalman  (11.04.11 21:29:18) 
amsterdam dan da aktarma yapabilirsin, ama aktarmasiz ucuslar bile avrupa uzerinden gidiyor.


  • emfuzi  (13.04.11 02:06:45) 
[]

tecil bozdurma ve askerlik celp dönemleri?

iktisat 3. sınıf öğrencisiyim. vizeler çok iyi geçti. extrem bir durum olmazsa eğer 2012 haziranında lisans diplomasını elime alacağım ve hiç vakit kaybetmeden askere gitmek istiyorum. normal tecil süresi 2013 şubata kadar ve bağlı bulunduğum askerlik şubesinin celp dönemi(fethiye) şubatta oluyormuş. peki ben tecili bozdurup haziranda mezun olduktan sonra ağustos celp döneminde askere gidebilir miyim? teşekkürler...




 
Diploma veya çıkışınızı alır almaz şubeye gidin, başvurun. Ağustos celbine yetişebilirseniz gidersiniz. Şubelerin celp dönemleri ayrı ayrı değildir. Her dönem her şube asker alır.


  • sourlemonade  (10.04.11 21:32:52) 
Bizim dönemimizde ağustos celbine yetişmen için binbir takla atman gerekiyordu. BUnun için de mezuniyeti normal zamanda değil daha erken alman gerekiyordu. Askerlik şubesinde falan tanıdıklar varsa sorman lazım zor yani o olay birazcık.


  • manfool  (11.04.11 11:34:15) 
[]

Referanssız bankalara girme olasılığı sizce kaçtır?

türkiyemizin kanayan yarası torpil yani günümüzde ki popüler etiketiyle referanssız hiçbir iş yürümüyor maalesef. genç bankacı aday adaylığına hevesli genç dimağlar için bu işi bilek hakkıyla, sınavları geçerek, mülakatları aşarak, tırnağıyla kazıyarak gelme olasılığı sizce yüzde kaçtır? iktisattan mezun olduktan sonra birde iktisatta master yapmak artı bir avantaj katabilir mi? hoş master yapan adamı genede bankaya almayan şube müdürü ve İK müdürünün alnını karışlarım ben.




 
yeterince iyiysen hiçbir torpil senin istakbalini etkileyemez.


  • miss antartika  (10.04.11 20:43:45) 
%100dür. En az 15 kişi tanıyorum sıfır referans ile işbankası akbank ve garantiye giren. Master gereksiz. Dil önemli. Okul ve lise önemli.


  • manfool  (10.04.11 21:35:37) 
Artık yüksek lisans yapmayan kimse kalmadı neredeyse. Herkes yüksekte, havalarda. Mezun olmadan çalışmaya başlayıp CV dolduran insanlar da çoğaldı. Torpil her yerde, her durumda uygulanabiliyor ama mesela 10 kadro varsa 8'ini torpilliler doldurursa ve siz çok çok iyiyseniz kalan ikiden birine veya torpili düşük olan sonuncu torpillinin yerine girebilirsiniz.


  • sourlemonade  (10.04.11 21:36:36) 
[]

discovery channel mi national geography mi?

siz hangisini tercih edip izlersiniz?




 
nat geo. discovery bostancı oto sanayi olarak devam ediyor son 3-4 yıldır. ama discovery science varsa, o başka.


  • celeron 300a  (03.04.11 20:49:01) 
haklısın. national'da köpeklere fısıldayan adamın programı çok güzel. ve genel itibariyle national daha fazla hayvan belgeseli yayınlıyor. discovery'de ise chop shop güzel.


  • marjinal kereste  (03.04.11 20:54:14) 
En çok NG.


  • sourlemonade  (03.04.11 21:10:50) 
discovery channel tek bir kana değil artık. animal planet var, discovery science var, discovery world var. ama nat geo yu tercih ederim.


  • deccal kenya  (03.04.11 21:39:41) 
[]

Enerji içecekleri ne kadar yararlı?

başlıktaki gibi burn redbull tarzı enerji içecekleri bünyeye gerçekten enerji eriyor mu? yoksa bunlar sadece vodkayla tüketilmesi için üretilmiş ve sadece plasebo etkisi mi yapıyor?




 
enerji veriyolar tabi ama bundan icip maraton koşamazsınız. daha cok dinclik veriyolar uyumamak icin falan işe yarıyo deneyebilirsin

işin sırrı da kafeinde.
  • rurouni  (03.04.11 20:29:26 ~ 20:29:38) 
  • p a t r i o t  (03.04.11 20:30:38) 
içlerinde glikoz / fruktoz şurubu olduğu için yararından çok zararı olabilir.

ben extra enerji almadım onlardan hiç. ancak söyle bir örneğim var, çocuğuyla başedebilmek için alan bir anne biliyorum, kadın içene kadar çocuk (4-5 yaşında) kapıp içiyor. sonuçta çocuk bütün gece ayakta ve kadın helak..
  • dasher  (03.04.11 22:45:00) 
[]

Flört öncesi teklif aşaması sorusu?

Sayın Don Juan'lar ve sevgili Juliet'ler. kafadan konuya giriyorum. bir kız var aynı kursta aynı sınıftayız. tek pazarları görüşüyoruz. aramızda muhabbet var ince esprilerle güldürüyorum falan. bir kaç defa çıkışta denk geldik yürürken işte erkek arkadaşım yok mesaj atanda yok. o yüzden avea mesaj hakkım bitmiyor gibi şeyler ima etti. şuan arkadaşlık ilşkimiz var sanırımda ben bunu sevgili boyutuna geçirmek istiyorum ama nasıl yapıcam bilmiyorum. bir kaç defa not ve kitap alma bahanesiyle telefonunu isteme imaları yaptım ama sonuca ulaşamadım. şimdi ben bu kıza nasıl açılayım.
1-)ders günü gidip kantinde denk gelip ''aralarda yanına gelen erkek kim?erkek arkadaşın mı? hayır derse. bende onu erkek arkadaşın sandığım için geri planda duruyordum. kendi adıma sevindim deyip olta mı atayım?
2-)yakın bir arkadaşından çalıştığı iş yerinin tam adresini öğrenip en kısa zamanda iş yerine bir çiçek mi göndereyim?
3-)aralarda veya kurs çıkışı denk getirip yürüyelim mi deyip direk açılayım mı?
4-)yoksa tamemen mevzuyu kapatayım mı?

*Flört başlangıcı nasıl olur? ben nasıl bu kıza açılayım? öncelkle bayanlar cevap verirse müteşekkir olurum. saygılar...

 
  • pomolilik  (09.03.11 22:40:23) 
(bkz: abi seviyorsan git konuş bence)

bir gün yürürken bir şeyler içmeyi teklif et. mutlaka kabul edecektir. o anda kabul etmese bile sonrası için randevulaşırsınız. buluşmada rahat takıl. sonlara doğru numarasını al işte. basit şeyler bunlar kasma kendini.
  • lorenzen  (09.03.11 22:40:55) 
3 iyi. yürüme olur, bir cafe vs ye davet olur. hemen açılmak zorunda değilsin. bir kaç kez birlikte bu şekilde takılıp, havadan sudan vs konuşursanız tel i de alırsın, derdini de anlatırsın zamanla.


  • perkele  (09.03.11 22:41:57) 
takılalımmı de ne çiçeği lan takılmaktan kastım bişeler içmeye götürmek falan. orda da bol bol güldür


  • yuto  (09.03.11 22:42:37) 
önceliğiniz hemen teklif olmasın. birlikte vakit geçirin öyle çiçek göndermeler telefonunu buldurmalar fln noluyor? muhabbetiniz ilerledikçe ya senin bende telefonun yok versene dersin. hiç olmadı ayrılırken "bu arada sana ulaşmam için hangi numaraları tuşlamam gerekiyo ihihihi" gibi bi laf edersin filan.. telefonla muhabbetler mesajlar günlük görüşmeler derken her şey kendiliğinden gelir. daha telefonunu alamadığın bir kişiye çat diye ilişki teklif etmek garip değil mi sence de?


  • ogzi  (09.03.11 22:43:21) 
mevzuyu disardan kapat.


  • nawres  (09.03.11 22:50:17) 
@hepburn ah be kardeşim. o yürüyüşte yanımızda bir kız arkadaş daha vardı. o lafı gediğine koymak istedim ama olmadı. baş başa olsaydık iyiydi. orda olay biterdi doğru diyorsun.


  • marjinal kereste  (09.03.11 22:51:09) 
@ogzi haklısın zaten benimde amacım liseli ergen gibi daha ilk günden ölüyorum sana aşığım muhabbeti yapmak değil. bu abes olur.daha ilk günden aşk omaz tabi. zaten benimde amacım teklif etmekten çok ilişkiyi bir sonra ki levela atlatmaya çabalamak. ve bir yerlere davet ettikten sonra işi fört aşamasıa getirmek. elbet flörtten sonra uyuşursak ilişkiye döner. sadece teklif etmekten ziyade ufukta ki amacımı da anlasın. niyetimi belli edeyim gayem bu =)


  • marjinal kereste  (09.03.11 22:53:14) 
birinci kural heyecan yapmıyorsun, daha ilk günden iş yerine çiçek göndermek olmaz, o sonraki aşamalarda olur. çıkışlarda beraber yürüme imkanını sık sık yaratabiliyorsan şayet, bir yerlerde çay kahve içme teklifini at ortaya elbet kabul edecektir bir gün. ve ve asıl önemli olan ise asla kızın karşısına çıkıp zınk diye seni seviyorum beni sev tadında şeyler söyleme, zoraki olmasın, birbirinizle vakit geçirmekten keyif aldığınızı hissetmesi lazım hatun kişinin zaten o zaman istiyorsa o da sana daha yakın davranmaya başlar, eşek değilsen bunuda sen anlarsın anlatırsın durumu. unutma ilişkiyi erkek başlatır, kadın isterse ilişkiyi sürdürür, istemiyorsa fazla zorlamadan başka denizlere yelken aç.


  • karlmarx  (09.03.11 23:00:07) 
bence yürümek ve hemen açılmak. ama ki "bir kaç yürüyüş sonrası kredim daha da artar" tarzı bir düşüncen, kendine güvenin ve kendini bilmen söz konusuysa yine yürümek diyorum ama ilkinde değil de 3. 4. seferlerin birinde açılmak diyorum... yani işte "ben tanıdıkça sevilecek insanımdır" diyorsan ertele... yoksa direkt bitir. sonuçta olmayacaksa erkenden bunu öğrenmiş, uzun süre üzülmemiş olursun. çok arabeske bağlama ayrıca. neşe içerikli olsun. öncesinde ya da o esnada tatlı birşeyler kaşıklıyor da olabilirsiniz. güzel kokular, güzel tatlar, soğuktan korunan sıcak bir yerde mayışmak gibi dış etkiler motive edecektir her iki tarafı da.. mesela "erkek arkadaşım yok demiştin di mi ehiehi" diye sırıtarak söze başlayabilirsin... eğer ertelemeci davranacaksan da ilk yürüyüşte esprili ima tarzı olsun, sonrakilerde mizah düşerken ciddiyet yükselsin kademe kademe...


  • matrix  (10.03.11 01:32:56) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.