İki farklı Galaxy Watch kullandım, ikisi de telefona yüklediğim uygulamaları vb. çektiler ama herhangi bir hafıza problemi de yaşanmadı. Wearable uygulamasında Diagnostic kısmından hafızanın ne kadarının kullanıldığını görüp uygulama ya da diğer dosyaları silebiliyorsunuz.

Buna o parayı verene kadar bütün evi tp link deco mesh ağı ile örersiniz ve hangi tip bağlantı kullanırsanız kullanın future proof olur. Deco mesh alın yani. 2’li set yeter o eve.

O zaman şu anki senaryoda sanırım en iyisi wifi mesh alıp, modem/router'dan kabloyu mesh'e çekip, TV ve PS5'i direkt görecek bir konuma yerleştirmek (böyle bir imkanım var) ve 5ghz kullanmak. Doğru mu?

Bu durumda modemi değiştirmem gerekir mi? Yani mesh uyumunda sorun yaşar mıyım? Aslında yan dairede de annem oturuyor, o da benden wifi kullanıyor. Eğer çekim gücü benimkinden daha iyi bir modem varsa onu da alabilirim.

Doğru. 2.4 ve 5 ghz aynı anda ve aynı ssid ile aktif oluyor mesh’te, zaten esprisi de o. Eski yeni tüm cihazlar uyum içinde aynı ağda oluyorlar. Yan evden de bağlanırsınız, eğer sinyal zayıf olursa (sanmıyorum) yan eve bir deco ünitesi daha alırsınız.

Routerdan deco’ya kablo çekmeyin bence, ana deco ünitesini direkt router’in yanına koyup kutusundan çıkan kısa/ince ethernet kablosuyla bağlayın (routerin kendi wifi ağını kapatın), kablo kirliliği olmasın yani. Diğer deco’yu da tv’nin altına/arkasına koyarsınız. Hatta en ucuzundan tp link gigabit switch alır tv’nin yanındaki deco’ya bağlarsınız, tv ve ps5’i de switche bağlar sanki routera ethernet ile bağlıymış gibi düşük pingle kullanırsınız. Ben de bu şekilde kullanıyorum.

Yazdıklarından, evinde bir ethernet altyapısı olmadığını farz ediyorum. Deco alacaksan Powerline Deco al. Kablosuz bağlanan Deco'larda çok büyük ping problemi var, PS5 falan oynayamazsın...

imkanlar dahilinde midir bilmiyorum ama ben olsam ps5 ve tv için modemden kablo çekerdim veya ek bir router daha alıp tv yanına konuşlandırıp ap modunda kullanırım. portlarından da tv ve ps5e doğrudan bağlantı veririm. eğer salonunuz da yan daireye yakınsa onlar da bu durumdan faydalanabilirler.

mesh cihazlar maalesef iyi paralar verilmediği sürece iyi performans sağlamıyorlar.

@orient blue, hocam yanlış ifade ettim sanırım. kablo derken ethernet'ten bahsettim ben de. şu iki ürünü aldım.

Archer VX1800v: modem/router www.amazon.com.tr

Deco X60 1 adet: www.amazon.com.tr

duvardan gelen dsl kablosunu (duvara monte yapmış salaklar, uzatma yok, kablo 50 cm falan) modem/router'a bağlıyorum şu anda olduğu gibi. sonra ethernet kablosuyla modemden deco'ya uzatma çekiyorum. deco'yu koridora konumlandıracağım tv/ps5'i direkt görecek bir şekilde... sanırım bu şekilde verimli olur.

şu anki modemim de yan daireden çekiyor aslında ama biraz verimsiz. yeni modemle biraz daha güçlense kafii. olmazsa oraya da bir deco alırım sonra.

@malherios, hocam direkt prize takılan modeller, priz sıkıntısından dolayı bana uymuyor. prizden cihaza uzatma yapmam lazım. X60'a modem üzerinden ethernet ile bağlandığımda sanırım ping problemi yaşamam.

@bravoteam, aslında en güzeli o gerçekten ancak bu sefer ev içinde fazla kablo dolaşmış olacak. şu an yapacağım şey de sizin diğer senaryo gibi aslında.

zaten modem ve ana deco arasında kablo bağlantısı yapman şart, öyle çalışıyor. benim demek istediğim, salona koyacağın deco ile ana deco arasında büyük ping olacak, 5sn'lere kadar, alınca görürsün.

@malherios, hocam deco 1 tane olacak, 2 tane değil. modem+deco. o 1 deco da ps5'in 2 metre uzağında olacak arada duvar olmadan. bu şekilde ne gibi bir sıkıntı olur?

anladım. tek deco ise sıkıntı olmaz.

En hızlı satılacak MacBook en ucuz olan.
MacBook Air M2 8GB RAM. Öğrenci fiyatı 36 bin tl.

www.pt.com.tr

Satacağınız kişiyi bulmadan satın almanızı önermem. Kredi kartına 75 bin liraya satılan ürünü 70 bin lira nakit verip alacak birini bulmak pek kolay değil. Çoğu insan kredi kartıyla döndürüyor gününü. Öyle yapmayanlar da birkaç bin lira ucuz olsun diye böyle işlere girmez.

75’e aldığınızı umarım 60’a alan çıkar.

Hocam peki hangi ürün olabilir?
iPhone alabilsem iyi olurdu da telefon olmuyor taksitli almam lazım

Bu arada ben 55’e okeyim

internette taksitle bilezik satılıyor galiba trendyol vb. yerlere bi bak. İşçiliksiz şeyleri taksitle alıp satanlar duymuştum. Hatta Cihat E Çiçek isimli adam da alıp öyle yatırım yapıyordu ahah.

Sehir nere hocam sikinti falan cikmazsa size nakit sanirim anladigim kadariyla ben degerlendirebilirim belki

Forum da vardir belki ama artik bu tarz islerin yeri Facebook gruplari oldu, Her konuda gruplar mevcut.

Genelde telegram grupları üzerinden yürüyor bu işler.

sihirli kombinasyonu paylasiyorum

face + telegram + whatsapp

Yaslandim sanirim ulasamadim bir turlu:(

yify'e bak bi.

1337x.to

fmhy.net -> inanılmaz bir korsan site arşivi

unblock-it.com -> adresi patlayan bazı sitelerin yeni adresleri güncel şekilde hep burada oluyor.

tarayıcı mı türkçe acaba? bazen tarayıcının diline göre ülke belirleyip o para cinsinden gösteriyor. ödemeyi muhtemeken Euro çekecektir ama.

Tarayıcı Türkçeymiş, hiç dikkat etmedim ya ondandı belki bilmiyorum :) Booking.comdan aldım.

bu tür olaylarda bazı detaylar hep atlanır. Ayrıca banka arayıp kredi teklif edince araya dolandırıcıların girip onu yapması lazım, zor iş veya bankalardan birileri de içindedir.

Ek olarak, olay "evet" deme meselesini çok geçtik artık. 1-2dk'lık falan bi konuşma kaydını alsam senin sesini AI'a eğittirip istediğim şeyi söyletebilirim. Her zaman iyi olmuyor ama gayet benzer ses tınısında konuşturabiliyorsun kendi sesimle de denedim, youtubedan aldığım haber programlarıyla falan da denemiştim zamanında.

o evetle falan alakası yok. amcanın telefonuna vs. bir trojan yüklenmiştir oradan arka planda banka uygulamasına girdiğinde şifresini alıp daha sonra ekranı kapalı göstererek istedikleri işlemi yapabilirler.

Bir "Evet" ile kredi kullandırsalar bile kalan kısım ne olacak? Kredi kullandırımı sonra o para kişinin kendi vadesiz hesabına geçiyor. O paranın oradan başka bir yere aktarılması için de bir süreç lazım; şifre girilecek, telefona tek kullanımlık kod gelecek vs. Zaten o iş bir "Evet" demeyle olsaydı patlatılmadık hesap kalmazdı. Amca muhtemelen o görüşmede telefonuna gelen şifreyi de söylemiştir; çünkü genelde dolandırıcılığın son aşaması o.

Su an vize krizi var. Insanlar vize alamiyor.
O cileyi cekmek yerine vizesiz bir yere giderim olsam.

Yakin ve nispeten ucuz olarak bosna hersek, sirbistan, gürcistan vs
Zaman ve para olarak uygunluğun varsa da turla güney amerika ya da asya.

Avrupa tek gitmek icin ideal. Sehir geziyorsun daha cok. Toplu ulasim vs iyi.

vizesiz olarak gidebilecegin latin amerika ülkeleri var. konaklama ve yeme icme nispeten ucuz olacagi icin, ayrica vizeye de para vermeyecegin icin ucak biletine verecegin 600-700 euro parayi tolere edebilirsin. latin amerika'da nereye ucuz ucak bileti buluyorsan uc. hayatinin en güzel vaktini gecireceksin.

Önce tur şirketi ile başlasanız? Sonra gönlünüze göre bireysel gezersiniz. En azından bir deneyiminiz olur?

- Vizesiz bir yere giderim olsam +1
- Önce tur şirketi ile başlasanız? Sonra gönlünüze göre bireysel gezersiniz. En azından bir deneyiminiz olur? +1

Ben ilk yurtdışına gidiş tur şirketiyle olmuştu. Vizeyi de onlarla halletmiştim. Bir kez turla vizesiz ülkeye gidin gelin neyin nasıl olduğunu bir görün size yeterli olacaktır. İkinci yurtdışı gezisini kendi başınıza halledersiniz.

38 yaşında dil bilen adamın turla gitmesini tavsiye etmem. dağın başında kervan geçmez otellere götürüp, ota boka ekstra istediklerini yaklaşık 1milyon kere okumuşsunuzdur zaten. mevzu para da değil, yaşanılan deneyimdeki mantık hatası. (bence)

işin keyifli kısmı planlama kısmı zaten. vizesiz ve görece yakın bir ülkeyle başlayın. önce uçak biletinizi alın, daha sonra gün sayısına göre gezilecek yerleri çıkarıp uygun ve merkezi yerde bir otel ayarlayın. daha sonra da ufak tefek transfer detaylarına falan bakın işte (havalimanı otel transferi, şehir içi ulaşım vs.).

telefonunuz e-sim destekliyorsa bi tane de 3-5 dolara internet paketi alırsınız, haritaya falan bakmak için.

ilk 1-2 ülkeden sonra hem seyahat tarzınızı öğrenmiş olursunuz hem de tecrübe kazanmış olursunuz. şu vize muhabbetleri bitince de paristir romadır yardırır devam edersiniz.

selam, sırasıyla yapmanız gerekenler:

1- pasaportunuz yoksa pasaport çıkarın, 10 yıllık alırsanız kafanız rahat eder.

2- İspanya vize randevusu alın: turkey.blsspainvisa.com

3- kendinize bir seyahat planı yapın. Hangi gün nerede kalacaksınız vs. Rezervasyonları tamamlayın, şehirler arası ulaşım biletleri ve uçak biletlerini alın ama iade hakkınızın olması vize reddi açısından iyi olur.

4- Vize belgelerini tamamlayıp başvurunuzu yapın. Epey zaman alan işler. Çok fazla belge var.

5- İyi gezmeler.

İlk gezi için önerim bir merkez seçip gerekirse sadece orayı gezmek ya da max 1 saat uzaklıkta bir yerlere günübirlik gidip dönmek şeklinde olur.

vize işleri zor olmayan ülkeler de var bence ispanya bunlardan biri, gözünüzde büyütmeyin.

instagramda takip edebileceğiniz seyahat hesapları, oitheblog.com gibi her şeyi detaylıca yazan bloglar çok işinize yarayacaktır ben bu blogu okumadan hiçbir şey planlamıyorum nerdeyse.

1 haftalık plan yapacaksanız kabaca bütün programı hazırlamanızı tavsiye ederim, çok hareketli çok gezmeli bir programdansa ortamı yaşayabileceğiniz bir program yapmanızı da tavsiye edebilirim. Koşturarak gezmeye çalışmak biraz yorucu ve zevksiz bence. Yani bir seferde birçok şey yapmaya değil de yapabildiklerinizin tadını çıkarmaya yönelik bir program düşünmek gibi.

Barcelona çok güzel bir şehir. Barcelona merkezli - Madrid'e günü birlik gidip gelmeli bir seyahat düşünün.

google'e Barcelona'da ne yapmalı neler yapılır falan diye yazın, karşınıza trilyon site çıkacak .. bir öneri de chatgpt'ye Barcelona'da 6 gün kalacağım, bir gün de Madrid'de kalacağım, neler yapayım diye sorun. o da cevap verir: )

chat gpt ücretli var, metini özelden paylaşırsanız gönderirim

cevirsozluk.com

ingilizcesi çok başarılı.

Bu şarj aletinin karışması ve kaybolması meselesi canımı o kadar sıktı ki kendi şarj cihazımın ve kablomun küçük bir kısmını belirgin renkli oje ile boyadım. Eşim veya çocuklar bile alsa karışmıyor artık. Oje ile belirli bir renk makul olabilir.

Şarj kabloları için kılıflar oluyor. Onlarla farklılaştırabilirsiniz. Wirelessla şarj olabiliyorsa masaüstüne koymak için alabilirsiniz. Bizde dokunan olmuyor.

Derdiniz kimsenin almaması ise evet şarj üniteli ofis organizerleri var. Kabloyu içinden geçiriyorsunuz, ucu şarj standından çıkıyor. Kablo isteyen olursa "çıkarıp takması çok zor iş, kullanacaksan tak buraya" dersiniz.

Çok riskli soru. Profesyonel görünen fotoğrafın öyle görünmesinin tek sebebi makinanın iyi olması ve kendi kendine o fotoğrafları çekebilmesi değil.

Düzgün iso performansı olan apsc bir makina olur.

Ama sıfır almaya kalkarsanız yanında gelen kit lens düdük gibi olacak profesyonel algıyı alan derinliği ve keskinlik ile verebilirsiniz bunu da daha düzgün bir objektif ile başarabilirsiniz.

Bi de ışık mevzusu var kamera istediğiniz kadar düzgün olsun ışığa bakıyor mevzu.

Ürün demişsiniz çadıra da ihtiyacınız olabilir.

Şu an çevremde bütçe dostu kamera arayan çoğun insan fuji aldı ama, 2. el geniş diyaframlı bi objektifi olan görece genç fuji arardım ben olsam. Sonra da çin falan ışık çözmeye çalışırdım.

@hedep iyi kameralı bir telefon daha mı mantıklı olur acaba

İyi kameralı olduğu iddia edilen telefonların fiyatları bütçenizden daha fazla.

Hali hazırda vasat üzeri bir kamerası olan telefon varsa ışık, çadır, tripod ve manual kontrollerle fotoğraf çekmeyi deneyebilirsiniz. Ortalama bir ışık düşük iso ve düşük shutter hızı ile yenilebilir sonuçlar çıkabilir.

Ama sırf bu iş için gidip 40k bütçeyi telefona basmak çok iyi olmayabilir. Tamamen kişisel fikrim aksini iddia eden mutlaka olacaktır.

Bu tarz düşük ekipmanlı prodüksiyonlarda aslında kişinin naptığını bilmesi ve tecrübeli olması çok dramatik değişiklik yaratıyor.

Yapay zeka ile retouch ve ötesi uygulamalar da ürün fotoğraflarını kurtarabilir bu arada onu da bi araştırın. Normalde sırtı ai'a yaslamayı hiç sevmesem de bu tarz kolaylık araçlarda makul sonuçlar verebiliyor.

~takı çekeceksiniz sanırım ürün çadırı ve ışık elzem o fotoğraflar için. Yansıma yapar takılar ve o profesyonel ürün algısını bozar çok fena minik bile olsa çadır bakın derim.

makine kolay ışık işi zor +1

makinanın ucuz yada pahalı olması önemli değil burada, lighroom, gimp vb işleme programlarından birine mutlaka ihtiyacınız olacak.

Haşlayın ardından fırın ızgara modu bitti gitti

Fırın torbası varsa atın içine. Bir tane soğanı dörde bölün, bir tane de patatesi. Varsa havuç, çarliston, kapya, karnıbahar falan.
uz, pul biber, kekik.
180 derece 45 dakika.
Hepsi bu.
En tembel işi, en güzel yemeğim.

ucuz cünkü. almanya icin konusursam,

ek dis sigortan yoksa hicbir sey karsilanmiyor gibi bisi. dis sigortanin da primi ucuz degil öyle cok. implant özellikle coook pahali. tr'de is gücü ucuz kaliyor.

bence sacmalik. tatile gelmissin yok oram agriyor buram sizliyor.
dis temizligi 100-130€. 50€ sunu sigortadan geri aldim. tr'de daha ucuza geliyordur büyük ihtimalle.

cilt bakimi da cok ucuz kaliyor tr'de.

Diş masrafı var diş masrafi var. 10 tane implant takmak ile dis temizleme ya da çürük halletme farklı tabi.
Implant baya pahalı. Sigorta belli yere kadar karşılar, tr uygun gelebilir. Dandik sigortası olanlara zaten kesin daha ucuz gelir, benimkisi gene iyi misal diş ve gözlük konusunda baya kapsamli.

Onun dışında ben hayatımda Türkiye'ye tedaviye gelen duymadım. Ancak diş ve epilasyon/estetik.

Cevaplayayim. Almanyada yasayan biri olarak yilda bir defa dis temizligimi Turkiye tatiline denk getiririm.Her sene ayni yerde yaptiriyorum.
Almanyada yaptirsam zorunlu saglik sigortasinin geri verecegi 50€ ile Turkiye Almanya fiyatlari ayni oluyor. Turkiyede yaptirmak tercih meselesi.

Almanyada disdeki daha ciddi tedavileri de kapsayan daha kapsamli saglik sigortalari da var ama onlarin primlerini odemektense Turkiyede halletmek daha pratik bence

Turkiye'de iyi doktorlarin, yeni nesil degil, cok daha fazla hasta gordukleri ve cok farkli vakalarla karsilastiklari icin, cok daha iyi ve bilgili olduklarini dusunuyorum
Bazi tahlillerime turkiye'e mutlaka baktiririm ve bazi doktorlarim hala turkiye'de. Disci de kesinlikle tr'de ucuza geliyor. Sadece TR degil bu arada, Avusturya'dan dis icin, cilt icin vs. Macaristan'a, Cek'e, Yunanistan'da giden bir suru insan var bu arada, avusturyali ve yabanci. Benim de TR baglantim olmasa ben de oyle yaparim. Arti hizmet kalitesi tartisilmaz ztn

benim acimdan ucuzluktan ziyade daha hizli, daha iyi.
bundan 7 sene önce ameliyat olmam gerekti, yasadigim ülkde ilk kontrol randevusunu 6 ay sonraya veriyorlardi. ameliyat icin bekleme süresi de en az bir seneydi. ailemi aradim, iki gün sonra türkiye'ye gittim ve gittikten üc gün sonra ameliyat oldum. yasadigim ülkede cebimden bir cent cikmazdi, türkiye'de özelde ameliyat oldum. kontrollerim yasadigim ülkede devam ediyor, bana her seferinde ameliyatin ne kadar temiz yapildigini söylüyorlar, doktorun adini soruyorlar.

doktor kalitesi de cok farkli yani. apandisit tanisini bes günde koyamadiklari icin arkadasim ölümden döndü. hastanede yatiyordu bu esnada, hastane cikmasina izin vermedi, avukat buldu, birkac evrak imzaladi, hastaneden cikip ilk ucakla türkiye'ye gitti. hayati kurtuldu. kizin rahmini almaya falan calisiyorlardi. ben türkiye'de yatakli tedavi icin sigorta ödüyorum bu sebeple.

dis icin de öyle. hem doktorum beni dogdugum günden beri taniyor, hem de türkiye'de bile ondan baska doktora zor güvenirim. en iyi dis hekimleri iü mezunlari. yurtdisinda 17 sene sonra ayni kalitede bir dis hekimi buldum, acil bir sey olursa burada gidiyorum ama türkiye'de de her zaman hem fikir aliyorum hem de acil olmayan tedavileri yaptiriyorum. her iki ülkede de özel hekime gidiyorum cünkü devlet hekimleri kasap gibi. daha bu sene basina kadar devlet sigortasi hala kursunlu dolgulari karsiliyordu. sene olmus 2025, dünyanin geri kalaninda yasaklanmis, bu ülkede hala devlet sadece bunu karsilarim diyor. durumu düsün.
gene bir arkadasim ekolünden gideyim, iki disi yanyana cürümüs, disleri oymus adam ve tek parca halinde dolgu doldurmus. o iki disler olmus sana tek dis. onu da iyi temizleyememis, iki disi de kanal tedavisine gitti.

dogum yapiyorsun, epizyotomi uygulamamak icin (belirlenen genel degerin cok altinda kaliyor ülke ortalamasi) milleti 4. dereceden yirtiga götürüyorlar. ebeler hala Kristeller-Handgriff denen bir teknik kullanmaya calisiyor, bu teknik yasaklanali seneler oldu cünkü anne icin cok tehlikeli. sen orada caninla ugrasirken bir de angalak ebeyle ugrasiyorsun, sakin yapma falan diye.

bu kadar cok sey yasayip, görüp, duyunca hem güven kiriliyor doktorlarin liyakatine dair, hem o kadar beklemek istemiyorsun. saglik sistemi benim yasadigim ülkede iyi degil. yasadigim ülkede ayakta tedavi icin özel saglik sigortasi aldim, doktorlara onunla gidiyorum. bekleme süresi kisaliyor. ameliyat icin de acil bir sey olmadigi sürece türkiye'ye giderim.

Kuşadası ve Didimde 3 dükkandan biri diş polikliğini. Türkiyede sağlık hizmetleri ucuz almancılar ve turistler tedaviye trye geliyor.

Onceki cevaplarda az cok belirtilmis zaten de ben de Hollanda'dan bildireyim. Burada sistem senin mumkun oldugunca hastaneleri mesgul etmemeni istiyor. Yuzde 1 ihtimalle olumcul sonucu olan birsey olsa ve sen o 100 kisiden biriysen olebiliyorsun. Tabii cok israrci olursun, biraz abartirsin falan bakarlar belki. Ben acikcasi burada kendimce durumu kabullendim, oldurmeyen hastalik icin tedavi beklentim yok.

Bunun yaninda bir de kronik bir hastaligin oldugunu dusunuyorsun mesela, burada aile hekimini ikna edip detayli tahlillere falan girmek cok zor. Dolayisiyla gurbetciler de onla ugrasacagina Turkiye'de baktiriyor kendine.

Çift kat tuglanin kaplayacagi kalınlık alanı varsa profesyonel yalıtım malzemeleri ile çok daha etkili bir duvar çekilir.

Yani öyle bir alan imkanı varsa kesinlikle çift kat tuğla değil de işin ehline şekilde arada cam yünü/taş yünü gibi malzemelerle çok çok daha iyi sonuç alınır.

Çift kat tuğla tek başına bir işe yaramaz. Arasında izolasyon malzemesi (xps, eps filan) varsa olur.
Ha bu izolasyon malzemesi de zamanla erir yine izolasyon sağlamaz ayrı konu.

hiç sanmıyorum.
ses titreşimdir nihayetinde. onu kesecek iletken olmayan bir malzeme şart. bu iletkenliğin artışı da kullanılan malzemelere göre değişiyor ama hiçbiri tuğla değil. 2 tuğla arasına bir şeyler koyması gerekiyor.

bu konuyu araştırmıştım. ses yalıtımının her iki duvardan yapılması gerekiyor üstelik. benim evimde alt-üst arası vardı yalıtım. yan dairelerle yoktu. o kadar yoktu ki, neyse...

Mevzubahis çift kat tuğlanın arasında hava boşluğu varsa baya farkeder. Hava en güzel ses izolasyonunu sağlar. En billurlu stüdyolar oda içinda asma oda kullanırlar.

Kolonlar kirişler ister istemez birbirimize bağlıyız titreşim bakımından elbette ama apartmanda yapılacak düzgün şeylerden biri yeterli duvar kalınlığı ve hava boşluğu.

(Akustik alanına yönelmemiş olsam da dersini almışlığım var)

1 yeterli- gerekmiyor
2 yok
3 yurtdışı tarifesi işler
4 işkembeeciye gidin, bellapaise gidin
5 kahvenin bir numarası yok, orda içince anlarsınız. hellim peynir(devlet kooperatifinin markasından alın), marketlerden yabancı marka soslar ve çaylar vb. alınabilir,
6 iyi eğlenceler

4. Facebook hesabınız varsa ve Mide Lobisi'ne üyeyseniz grup içinde #kıbrısml araması yapın, en yeniden başlayarak sıralatın. Özellikle Damla G. hanımın (tam adını ortalık yere yazmayayım dedim) paylaştığı çok güzel yerler var.

1- yeni tip kimlik gerekli olabilir, kontrol edin.
2- kimlikle giderseniz yok. pasaport için var diye biliyorum.
3- yurtdışı tarifesi
4- mavi köşk, karaoğlanoğlu şehitliği, saint hilarion kalesi,
5- con kahvesi, hellim. alkol/sigara falan nispeten ucuz ama abartmayın dönüşte kıbrıstan gelenleri kontrol ediyorlar genelde.
6- araba kiralayacaksanız trafik sağdan akıyor ona dikkat edin.

5-) Sinemada bira satılıyor, Ağustos sıcağında Oppenheimer izlerken buzzz gibi biraları çekizlemiştik.

Kıbrıs Ertan Market’e mutlaka uğrayın. Bütün alkol ve tütünlerde inanılmaz bir indirim oluyor.

Hellim +1

Bir de Kıbrıs’a Serdar Ortaç gibi gidilir. Aşşırı keyifli. Ytd değildir.

Bu sorunun cevabını ben de merak ettim, bütün gün cevap gelmedi.
Siz denerseniz sonucu söyler misiniz?

Ben de bu soruya takıldım kaldım, ChatGPT'ye sordum önce soruyu anlamadı sonra bir şekilde anlaştık ve çalışacağını söyledi. Anlattıklarına bakılırsa bence de çalışmaması için bir sebep yok.

Metro markette gördüm gibiyse de emin olamadım. Yanılıyor olabilirim.

Yıllarca şarap yapmış ve şarap yapımı konusunda da epey araştırma yapmış biri olarak, alkolsüz şarabın nasıl yapılabileceğine akıl erdiremedim.

Meyve suyuna karbondioksiti basarsan alkolsüz şampanya diye satarsın da, meyve suyunu fermente etmezsen şarap olmaz, edersen alkol ürer. Kefirde, komcuchada bile alkol varken bunda nasıl yok denebilir bilemedim.

Metroda gördüm diye hatırlıyorum ben de.

@Mirket, şarabı normal şekilde ürettikten sonra alkolü bir şekilde uçuruyorlar sanırım. sırf alkolsüz değildir bence. %0.5e kadar alkollü ise alkolsüz diyebilirsin gibi bir
isimlendirme kuralı vardır büyük ihtimalle.

Linkteki ürünü bizim hardaliyeye bahsettim. Hardaliye de fermente bir ürün ama yapılırken kullanılan hardal tohumu alkol oluşmasını önlüyormuş. Tadı da şaraba benziyor bence denenebilir.

Normal şarabı bir tencerede yarım saat kaynatırsak alkolü oldukça azalır fakat sıfıra inmez eser miktarda alkol içerir, soğutup alkolsüz şarap olur

kupta çikolatalı profiterol
elmalı mini turta

hangisini yaparsanız yapın birer tane gelip alabilir miyim? hiç rahatsızlık vermem, alır evime giderim.

Ben sutlulerden son ikisini cok seviyorum ama magnolia'da tek tip meyve olmasi taraftariyim. Kurabiyede de ilk secenek.

ama bu bir nevi ölüm gurubu olmuş!
seçim yapmak o kadar zor ki!
sütlü tatlılardan çikolatalı profiterol,
kurabiyegillerden ise, oyumu vişneli-çikolatalıdan yana kullanıyorum.

tunalı caddesi üzerinde kuaför bekir denemenizi tavsiye ederim

hastane yatışı var mı

Yüzde 40 araç için önemli ise işe yaramayabilir.

Yine de engelli araç kullanabilir ifadesi raporda olması şart

Öyle zaten.

Yabancı bir çift kızlarını Türkiye'de terk etti diye haber okmuştu zamanında zaten.

Evlatlık çünkü

evlatlik oldugunu biliyorum ama sanki ya annesi ya babasi siyahi gibi diyorum.

Üçlü priz ya da priz çoklayıcı
encrypted-tbn0.gstatic.com

Uyku için göz bandı

Yani eve bağlı biraz. Yazlık ev tarzı kendi evimse çoğu şey vardır zaten ama eşyalı kiralık evse 4 ay baya taşınma demek.

Dekorasyon ve düzenli kullanılmayan yemek takımları dışında o evde olmayan her şeyi + günlük yemek yaparken kullanacağım kadar mutfak gerecini götürürdüm ben.

Eşyalı evdeki mobilyalar ve beyaz eşya harici her şeyi yok sayardım. Özellikle nevresimler falan önemli.

Kişisel bakım ürünleri hep kullanılan şeyler olduğu için yük etmeyip gittiğim yerde de alabilirim. Saç kurutma makinem, saç düzleştiricimi alırım. Kıyafet alırım. En onemliler ise annem ve kedi çocuklarım.

bornoz, terlik
spor kıyafetleri, alet ve ekipmanları
Divoom speakerım
kamp sandalyesi, masası, cooler, termos
bir kaç tane kupa, çekirdek kahve, appletv

Bu sehir Grönland'da degilse muhtemelen kislik yanina biraz yazlik degil de, yazlik yanina biraz kislik alirdim. Yazlik kiyafeti bol tutar, kislik kiyafeti az tutardim. Mart'tan saysan Haziran sonuna kadar orada oluyorsun, hem havalar Türkiye'de bircok sehirde cok isiniyor Nisan gibi hem de yazin insan daha cok kiyafet degistiriyor.

Deniz ya da havuz varsa gidecegim yerde ona göre terlik, mayo, havlu alirdim. Kendi yastigimi götürürdüm. Semsiye ve yagmurluk alirdim.

Metro gros market

offline dinlediğiniz/indir dediğiniz listeleri ara ara güncelleyip indirir. uygulama içinde offline dinleyeceğiniz listeleri kapatın isterseniz (yıllardır spotify kullanmıyorum, tam olarak nereden yapıldığını hatırlamıyorum bunun).

offline dinlediğim ve indir dediğim bir şey yok ki. daha doğrusu bilinçli olarak yok. aradım bulamadım da öyle bir şey. tekrar bakayım.

Bu durum genellikle Spotify’ın çevrimdışı indirme işlemi sırasında bir dosyanın takılmasıyla olur. Çözüm için şu adımları deneyebilirsin:

1. Spotify’ın İndirme İşlemini Durdur

Spotify’ı aç
Ayarlar’a gir (Sağ üstteki dişli simgesi)
Çevrimdışı Modu kapat (Eğer açıksa)
İndirilenler bölümüne git ve hangi şarkının/çalma listesinin takıldığını bul
O şarkıyı ya da çalma listesini indirmekten kaldır

Eğer burada bir şey göremiyorsan veya indirme işlemini durduramıyorsan, aşağıdaki yöntemleri dene:

2. Spotify Verilerini ve Önbelleğini Temizle

(Bu işlem şarkılarını silmez ama indirilenleri sıfırlar.)

Telefonunun Ayarlar kısmına git
Uygulamalar → Spotify seç
Depolama ve önbellek bölümüne gir
Önbelleği temizle ve ardından Verileri temizle butonlarına bas

3. İndirmeleri Sıfırla ve Yeniden Dene

Eğer yukarıdaki işlemler işe yaramazsa, Spotify’ın tüm indirmelerini kaldırıp yeniden denemek gerekebilir:

Spotify’ı aç
Ayarlar → Tüm indirmeleri kaldır seçeneğini kullan
Spotify’ı tamamen kapatıp aç ve tekrar dene

4. Spotify’ı Kaldır ve Yeniden Yükle

Eğer hâlâ düzelmediyse, uygulamayı tamamen silip tekrar yüklemeyi deneyebilirsin:

Spotify’ı kaldır
Telefonu yeniden başlat
Spotify’ı tekrar yükle ve giriş yap

hocam bir playlist'te üstteki indirme ikonuna yanlışlıkla dokunmuş olabilirsiniz. playlist'lerin olduğu sayfada inenleri göstermesi lazım, oradan geri kaldırabilirsiniz belki. zira "271/281" dediği, listedeki 281 şarkıdan 271 tanesinin indiği. ya da biraz bekleyin, tamamı inmiş olunca zaten bu uyarı gider. indirmek için wireless bağlantısı bekliyor olabilir ama.

Beğendiğim şarkılar klasörünü oto indir şeklinde ayarlamış olabilirsiniz. Haliyle sizin beğendiğiniz her şey indiriliyordur. Bunu başka bir çalma listesi vs. için de yapmış olabilirsiniz.

Böyle bir durum olmadığından emin olmak için kitaplığım butonuna basıp albüm ve listelerin yanında yeşil daire içerisinde aşağı yönlü ok simgesi olup olmadığını kontrol edin. Eğer bu varsa o klasörler indiriliyor demek. Klasörün üstüne basıp açın, ekranda bir yerde aynı simgeyi yine göreceksiniz, ona basın. İndirilenler silinsin mi diye soracak, onaylayın.

köprü ve linkleme keywordleri ile ararsan yardımcı olur sana google.
ben exceldeki veriyi direk yapıştırınca ppointtede guncelliyordu, kullandığın sürüm önemli sanırım burda bunu yapmak için.
www.youtube.com

Aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni
Dönersen ıslık çal
Muhsin bey
Gölge oyunu

Gece, melek ve bizim çocuklar, hanım +yukarıdakiker

Susuz yaz

Geçen gece hülya koçyiğit 'in firar filmini izledim. Güzeldi.

türkan şorayın mine filmi

hasip ile nasip.
favori zeki-metin filmimdir.

Vesikalı yarim ve siyah beyaz eski İstanbul filmleri. Ah ah. Geldik gidiyoruz.

(bkz: Hoşça Kal Güzin)

Ayten Gökçer
İsmail Hacıoğlu
Oktay Kaynarca

koçtaş bauhaus gibi yerlere internet üzerinden ve 1 milyoncu denilen yerlere bakılabilir. şehirdeki birisinden yardım istenebilir. oradaki kişiler fikir açısından da yardımcı olur.

Fotoğraf atarsan daha rahat olur bence

Buradaki duşakabinciler bulamadı maalesef, zaten 1 tane milyoncu bir kaç tane de hırdavatçı var.

Mobil edit : foto

Bu linkte kırık hali var.

hizliresim.com

Bu linkte normal hali, çekebildiğim kadar

hizliresim.com

Bana bundan 1, 2,3...kaç tane bulabilirsem lazım.

Byükşehirdeki duşakabinciler in hurdalarında olma ihtimali yüksek dediler.

m.n11.com


Büyük ekrandayım tam bakamadım ama bu olabilir mi

internette aratıp benzerini bulduğunda satan firmayı arıyorsun ve ödemeli olarak adresine yollamasını rica ediyorsun sen parayı firmaya havalede yapabilirsin. bu şekilde bataryanın bir parçasını almıştım istanbulda bulamadım izmirden kargolattım

@kisa maalesef.
Piyasada hep tekerli rulmanlar var. Benim duşakabinde teker sistemi yok. Bildiğiniz plastik çengel. O kayıyor içbükey rayda.

O raya teker de girebilir mi acaba?
Yine bakacağım ama sanmıyorum

bulamazsan sağlamını da çıkartıp 3d yazıcı ile ürün basan bir yer bulup yaptırabilirsin.

maliyeti ne olur bilemiyorum.

Annemlerin o şekilde. Hemen pencerenin önüne denk geliyor. Bir şey silkelerken zor oluyor. Bi de kuş pislikleri oluyor gözünüzün önünde, onları temizlemek gerekiyor tabii. Bunlar dışında bir dezavantajını görmedik.

genelde iç üniteyle aynı hizada olması beklenir.

Yazlık yerdeyim. Burada takılı olan klimaların neredeyse yarısı Pencere altı

bir ses sıkıntısı sıcak havanın içeri girmesi gibi bir sıkıntı oluyor mu? bir de pencerenin öteki tarafında doğalgaz peteği var bir sıkıntı olur mu?

bu yaz taktırdım. aynı hizada iç ünitenin hemen arkasında olmasını istedim ama 5. katta oturduğumuz için montajını yapmak istemediler başta. vinç çağırmamızı istediler. zar zor camın altına taktırdım. güvenlik önlemlerini almayıp bizden güvenlik önlemlerini alıp vinç çağırtmak istediler kısacası.

bu arada camın altında hiç ses çıkmıyor. tabi izolasyonunuz nasıl bilemem. onun dışında kuşların pislediği doğru.

Sıcak hava direkt karşıya sokağa bastığı için problem olmuyor. Usulden de duvara dış taraftan montaj yapılıyor, iç kısma etki eden bir montaj olmuyor.

Şimdi baktım, tarihi yarımada etrafında koşulacakmış. Koşu parkuru muhteşem. Araba gürültüsü olmadan deniz kenarında koşmak bence çok keyifli olur. İstediğin hızda koşabilirsin, istediğin zaman bırakabilirsin. Sonuçta bu etkinlik halk koşusu sayılır, bir dünya şampiyonası değil.

Merhaba,
Hocam koşu geçmişiniz var mı? Anladığım kadarıyla yok.
6 kere fln koştum heralde bu yaroı maratonu. Güzergah çok ama çok güzel, geçen sene Balat dönüşü güzel bi' yağmur yemiş olsam da :) Belli zaman limitleri var jog tempoyla bile limitlere takılmasınız muhtemelen.

bi kaç sene önce katıldım. az koştum, genellikle de yürüdüm :-I ama yine de süre limitine takılmadım. 21 km az buz değil ama haşatım çıkmıştı sonunda. ben de tek gitmiştim ve çok eğlenceliydi bence. eskiler yol gösteriyor, o kadar hızlı koşma diye çünkü başta hızlı koşmaya çalıştığım için hemen koşu başında tıkandım. üstelik bi kaç ay hafta bi iki 10 km koşmaya çalıştığım halde. benim amacım balat a kadar gidip yarıda koşuyu bırakmaktı aslında hahha ama arkadaşlarımla buluşamadım ve bitirdim koşuyu. güzel bir anı oldu benim için.
şimdiden iyi eğlenceler

Ben de yazın Marshall Silikonlu Su Bazlı Özel Mat boya ile tüm evi badana yaptım ama iki günde koku falan kalmadı.

Boya yaparken üşendiğim için kartonpiyerleri boyamamıştım, iki hafta önce tavan boyası ile boyadım, duvara vurduğum boyaya göre daha ağır kokusu vardı, üç dört gün kadar koktu, sonra koku gitti, Marshall kadar kaliteli bir boya değildi.

Boya bozuk olsa, ambalajı falan delik olsa zaten kıvamı iyi olmaz, duvara vurunca da pürüzsüz olmaz, kutusunu açınca da bir garip kokar. Garip bir durum olmuş.

hocam fotoğraflarda (bkz: exif) bilgisi içinde ne zaman çekildiği yazar. fotoğrafı indirdikten sonra bir exif reader ile bu veriye ulaşabilmeniz lazım.

edit: ekstra exif reader'a ihtiyaç yokmuş, windows'da dosya özelliklerinde "details" altında exif bilgisi okunuyor. hatta denedim, videolarda da tarih bilgisini gösteriyor. ancak buradaki tarihler çekimin yapıldığı tarih oluyor, drive'a yüklendiği değil.

Spotify dan indirmek yanda YouTube music den indirmek?

Torrent.

Daha geçen haftalardan birinde 1,5gb'lik bir album koleksiyonu indirdim full 50'ler 60'lar. DVD writer'im da var, kopyalayabiliyorum.

Torrent siteleri bir bir kapaniyor çesitli sebeplerle, onlar kapanmadan saglam bir arsiv yapabilirsin, o kadar saglam flac'lar, mp3'ler var ki, o kaliteyi Youtube'da bulman olanaksiz, direkt CD album arsivinden hepsi.

Telegram müzik botu veya youtube'dan indirmek.

Spotify ya da YouTube müzikten nasıl indirebilirim? İkisine de üyeliğim yok, yapmak istemiyorum. Spotify'a 4 sene üyeydim ama offline müzik kısmını 1 kere kullandım. Listeye yaptım uğraştım tek tek... Meğer bir süre sonra inenler siliniyormuş. Sinir olmuştum.

Üyelik olmadan inmiyor.
Benim söylediğim senin işine yaramayacak. Kısa süreli, uçağa falan. Binerken ya da 3 5 günlük dinlemeler için yarar üzgünüm.
Senin için şu durumda en rahat yol YouTube dan dkrekt mp3 yapmak
Bu işine yararsa nasıl yapacağına bakayım?

Spowlo uygulamasıyla spotifydan parça, albüm indirebilirsin, google it

üyelik yapmak istemiyorsan youtubedan tek tek mp3e çevirip indireceksin.

bir ara youtubetan playlist indiren bir program kullanmıştım, adını şimdi hatırlayamadım. tek tek şarkılarla uğraşmak istemezseniz bu da bir seçenek.

yabancı şarkı/albümler için en iyi seçenek torrent, yerlilerde torrentte olmayabilir.

Spotify'dan sarkilari tek tek indirmene gerek yok. Olusturdugun playlistleri offline dinleyebilme özelligini acarsan (galiba kücük bir indir butonuydu ama tam anlamiyla indirmiyor yani) internet baglantisi olmadan da dinleyebilirsin.

Evet ama Spotify bir süre sonra siliyor. Daha önce özenip uğraşıp sonra ellerim bomboş kalakalmıştım.

spotidown

albüm ve playlist indirebiliyor
kalitesi şaibeli fakat otobüste arabada müzik dinlemek için kafi

(uygulama üyelik vs isteyen bişey değil browser'dan gidilen bi site)

Hekimsene üye olun, resmi sayfasından durumunuzu anlatın. Orada ilgili avukat lar dönüş yapacak size. Müthiş ilgililer

Bence değişmezdi, zira sesin kiloyla bir ilgisi yok. Opera sanatçıları şişman olur algısı sanırım Pavarotti nedeniyle var ama dikkat edersen Pavarotti'nin çağdaşları olsun günümüz opera sanatçıları olsun büyük bir kısmı fit ya da normal vücut ölçülerinde sanatçılar, Pavarotti çok popüler olduğu için öyle bir algı olabilir, yoksa ses genişliğinin şişmanlıkla bir ilgisi yok. Yani bakıyorsun Jose Carreras Placido Domingo Andrea Bocelli Roberto Alagna falan normal vücut ölçülerinde insanlar sesleri de hayvan gibi, yani aralarında illa şişman olanlar da vardır ama onlar da normal bir insan neden şişmansa o nedenle şişmanlardır sesleri nedeniyle değil.

adel'in sesi kilo verince degisti mi?
cevap hyr.

Kısa cevap hayır.

Özellikle kilo almak için uğraşmıyorlar çünkü alakası yok. Sesin rengini belirleyen şey gırtlak yapısı, ses tellerinin uzunluğu gibi genetik faktörler. Ama belli belirsiz farklar muhakkak olacaktır akciğer ve diyagram kapasitesi sebebiyle ama farkı işitmek için de pavarotti olmak gerekebilir.

değişmez diye bir şey yok bence.

örnek olarak o ses türkiye hasan doğru yazarsan cevabı bulabilirsin :)

önceki hali :www.youtube.com
sonraki hali : www.youtube.com

en.wikipedia.org

bu sayfada kilo kaybının sesini olumsuz anlamda etkilediğine dair bilgiler var. ama net bilimsel bi dayanağı yok sanırım bu bilginin.

ama kadın başta kiloluymuş. pavarotti de aynı şekilde sanırım. yani ses için kilo almamışlar, zaten kilolularmış.

Ayakkabının içine bakteri yerleşmiş, bu yıkamayla geçmez yıkadıkça daha çok yayılır giyince koku yapar

Watsons gratis gibi marketlerde antibakteriyel spreyler var, onlardan alıp sıkarsan koku oluşmasını engellersin

Edit: giydiğin çorapları da kullanma yenilerini al

Eczaneden asit borik al. Akşamdan ayakkabının içine serp, sabahleyin mis gibi olsun.

Karbonat da olur gerçi.

sikinti ayakkabilar degil coraplar.
icinde sentetik, naylon vs olan coraplardan uzak durman lazim.
100% pamuklu ya da bambu coraplardan al, kokuyu buyuk oranda onlersin.

pamukla cozemezsin. tam tersine pamuk bakteri yuvasidir. bu yuzden terleyince kiyafetlerimiz coraplarimiz kokar.

yun veya modal coraplar giymelisin. pamuk giydigin zaman her gun degistirmen gerekir.

ayakkabiyi da temizle.

borik asit +1
borik asitle çorapsız giyip yıkayıp iyice kötü olan babeti kurtardım, borik asit baya iyi bişey ya bildiğin tuz gibi bişey

Ayakkabıları havalandırmak biraz işe yarıyor. Bir de mümkünse aynı ayakkabıyı gün aşırıdan daha sık giymemek.

ayakkabıyı havalandırmak +1 ve pudra koymayı deneyebilirsiniz

Bazi ayakkabilar normalden cok terletir.Nefes almayan bir ayakkabi olabilir mi sizdeki?

Normalde gunluk corap degisimi ve ayni ayakkabiyi pespese giymemek ve dinlendirmek ise yarar. Ayakkabiya kimyasal bir sey dokmeye gerek kalmamasi lazim eger ustte yazdiklarima uyulursa.Eger cozum olmuyorsa ya ayakkabi yanlistir, ya corap malzemesi yanlistir yada ayaklarinizin asiri terlemesiyle ilgili yapisal bir sorun vardir. Ayaklariniz asiri terliyorsa sik sik gun icinde corap degistireceksiniz mecbur.

Karasunun sezonu çok kısadır, bu yüzden çevresinde de sosyal yatırım olmaz, olanlar da kötü işletilir

insan olarak da dokusu iyi değil

Kışın öyle pek canlı değil. Yazın da Bodrum kadar popi değil. Bu sebeple uygun fiyatlar.

6 sene önce aileme yatırımlık arsa ararken yan ilçe Kocaali’yi keşfettik. Karasu’ya çok gitmiyorum ama yazları Kocaali’de geçiriyorum. 6 senede iyi değerlendi. Sahil kesiminde hızla yapılaşma devam ediyor. Hala uygun olduğunu Adapazarı Bartın treni ile daha da değerleneceğini düşünüyorum.

Deprem cok büyük bir etken. 99 depreminde Adapazari'nda bircok yer dümdüz olmustu.
Denizi tehlikeli. Karasu plajinda bir gün oturursaniz görürsünüz ki her gün bir ceset cikarirlar denizden.
Sezonu kisa. Karadeniz iklimi.
Üstelik Sakarya. Insan profili hakkinda bir bilgi verir bu sana.

ülkenin en tatil beldesi olmayacak yerine daireler yaptıkları için.

denyo, dangalak mekanı. arkadaşımın evi vardı anahtarı verdi istediğin kadar kal dedi yarım gün durmadan kaçtım eve döndüm.

karadeniz'in o taraflarında sezonda bir iki hafta keyiflice denize girilir.
sezon ortasında bile bazen her hafta deniz kapatılır. buna rağmen birileri girer ve her hafta bir insan boğulur.

kışın da rüzgarlı ve soğuk. ölü bir yer haline geliyor kışın.

çokça yeni bina da var oralarda. yukarıdaki saydıklarıma ek olarak bu da var.
bu sebeple ucuz binalar.

deprem fiyatlarda ne derece etkili bilmiyorum.

karasu'da deniz ilerliyor son senelerde. "karasu kıyı erozyonu" yazarsanız google'a görebilirsiniz.

ayrıca insanı berbat, denizi de berbat ama kumu türkiye'deki en iyi kumlardan biri. özellikle ihsaniye tarafı. orada da yerleşim yok, yasak. sadece gavsın yerleşkeleri var o da haber oldu baya son zamanlar.

özetle bundan ucuz.

gündemdeki başlıklara bakıyorum.

gözümden kaçan başlıklara ya da ilginç konuların başlıklarına bakıyorum. yazılanları okumuyorum.

moderatörlerin toplu ayrılmasıyla beraber ben de kullanmayı bıraktım. zirveler de eskiden güzeldi zaten o da bitti hatta sayfa kapandı. insan kalitesi düşünce de konular sabah programı kafasına döndü. yılllaardır kullanmıyorum.

günde 8-10 defa girip gündemi yeniliyorum. bazen otuz saniyeden az zaman geçiriyorum. bazı başlıklara tıklamıyorum bile.

bir şey aramak için başvurduğum çokça oluyor. gündeme bakmak boş bir iş ama bir bir konu hakkında arayıp da başlığa gidince faydalı olabiliyor.

ara sıra aktrollere söverek stress atıp çıkıyorum.

Ekside her ne olursa olsun hala daha çok iyi yazarlar var.

Mümkün olduğunca aktroll, futbol holigani, küfürlü yazan ergen engelliyorum. Rekor bende olabilir :) bir nebze daha okunur oluyor. (Ha bazen çok önemli gündem başlıklarını göremiyorum engellediğim yazarlar açmış oluyor.)

Ama ekseriyetle kanallardan okuyorum. Bilim kanalı, teknoloji, edebiyat, müzik.

Mesela debe de hiç okumam merak da etmem.

Üç yıldır eski aktifliğinde kullanmıyorum. Arada bir gündem, debe'de ilgimi çeken başlık varsa bakıyorum. Günde 10-20 dkyı geçmiyordur artık.

Gündem başlıklarına bakıyorum aa şu olmuş deyip haber sitelerinde araştırıyorum.

Her sabah debe' de ilgimi çeken entryileri okuyorum, gündeme bakıyorum, takip ettiğim başlıklara yeni girilenlere göz atıyorum.

haber amaçlı gündemde ne var diye bakıyorum.
troll başlıkları açıp okumuyorum,
debeye haftada bir aklıma gelirse bakarım.

Aliskanliktan bir goz atiyorum. Gundemdeki basliklara giriyorum. Biraz okuduktan sonra, bu nedir, herkes ayni seyleri soyluyor deyip, icim bunaldiktan sonra kapatiyorum.

ben 4 de birinden fazla vermeyi fazla olarak goruyorum, house poor durumuna dusmemek icin

genel yargi 3 de biri seklinde

3te1'i geçerse huzursuz oluyorum.
ama bu artık bazı insanlar için 1/2 bir orana kadar yükseldi.

4te1 5te1 gibi bir oran bende şuan.
işimi kaybetme ihtimalim var. bakalım ne olur öyle bir şey olursa.

%15 su an benim. %25 limitim.

1/3 max olmali.

Temposu güzel tribünleri coşturan bi şarkı o nedenle tercih ediliyor.

Brezilyalılar döneminde "To Brazil" çalıyordu.

efsane bir şarkı o yüzden. we will rock you bir freed from desire iki

Kitle coşturan şarkı denince akla ilk gelenlerden. Ritmik ve tekrarlayarak giden ilk kısım, kitlece bir HUH çekmek ve sonrasında gelen kopuş. Dört dörtlük tribün şarkısı

Euro 2016 dönemi hatırlayan vardır Will Grigg's on fire versiyonu inanılmaz popüler olmuştu. Her zaman tribün şarkısı olarak piyasası olacak yani

Aha AZ Alkmaar'da da çalıyormuş :D

Nı nı nı nı nı nı nı nı nı nı nı nı

Şu adam futbol tarihini değiştirdi.

www.youtube.com

@nundu +1

Bir 2005-2010 arası çoğunlukla "Brasil" çalıyordu.
www.youtube.com

2010 başlarında ve sonlarınd "Live is Life" çalıyordu.
www.youtube.com

2014-18 arasında ara ara başka şeyler çalındı. Sonrası zaten arada sırada "Shot me Down" ve "Blah Blah Blah" çalınsa da "Freed from Desire"

Kanka %94'ü doluymuş nasıl yarısından fazlası boş olabilir ki.

x.com

stat baya dolu. ortadaki vip tribünü müdür nedir orası full satıldı zenginlere onlar da gelmiyor

Kendim cevaplayayım.

Yol kenarında ispark'lar var, buralar doluysa tek alternatifiniz "kireçport otopark" kalıyor maalesef.