Giriş
(8)

İş yeri anonim olarak nasıl ihbar edilir?

superior
Selamlar, kısaca konuyu anlatmak gerekirse, çalıştığımız iş yeri büyük bir firma ve birden fazla birimi var. Bizim bulunduğumuz birimde ise fazla mesaili çalıştığımız durumlar oluyor. Fakat bu mesailer takip edilmiyor ve sayılmıyor. Herhangi bir mesai ücreti de almıyoruz. Takip edilmediği için (giri
Selamlar, kısaca konuyu anlatmak gerekirse, çalıştığımız iş yeri büyük bir firma ve birden fazla birimi var. Bizim bulunduğumuz birimde ise fazla mesaili çalıştığımız durumlar oluyor. Fakat bu mesailer takip edilmiyor ve sayılmıyor. Herhangi bir mesai ücreti de almıyoruz. Takip edilmediği için (giriş çıkış sistemi olmasına rağmen) veya kayıt altına alınmadığı için de izin hakkı olarak yansımıyor. Zaten izin hakkı da verilse bu durum birim yöneticilerince uygun görülmüyor ve çalışmaya devam ediyoruz. Böylece fazla mesailerimiz kaynayıp gidiyor.

Bu durumların iş kanununa uymadığını düşündüğümüzden anonim ihbar yapmak istiyoruz, bu krizde işimizden olmak istemediğimizden anonim olara bu durumları bakanlığa veya ilgili yerlere en risksiz nasıl bildirebiliriz? Bilgiler için önden çok teşekkürler.
0
superior
(08.11.25)
vakti zamanında aynı durumları üç arkadaş olarak cimerden anonim olarak şikayet etmiştik. hepimizin isimlerini kabak gibi söylemişlerdi. sgk dan gelen denetlemeciler. güzel bir restoranda yemek yediler ceplerine rüşvtlerini aldıalr ve isimlerimizi söyleyip defolup gittiler. üç arkadaş işten çıkartılmıştık mobbing vs.

zaten şartları çok iyi değildi daha iyi işler bulduk ve biz çıktıktan sonra herşey nizami ve yasal hale gelmişti. en azından tazminat vb yakamayacak insanlara faydalı olduk.

şu an başka bir konuda bi ihbar yapmayı düşünüyorum. yapacağım ihbar ilgili belediyenin yapı denetim birimine olacak(kolon kesme, duvar yıkma gibi durumlar) bu ihbarı avukatım vasıtasıyla avukatımın kimliği ile yapmayı düşünüyorum.
+3
Fodera
(08.11.25)
Uzaktan bir arkadaşın/akraban sgk’ya şikayet etsin
0
cemallamec
(08.11.25)
Diğer bir yol olarak iş yeriniz hangi işkoluysa yine o iş kolunda bulunan diğer rakip firmalara (varsa) haksız rekabet , piyasayı bozma vs gibi sebeplerden dolayı haber verin. Elde sağlam deliller varsa onlar da gerekeni yapar.

Bazen düzen için ortalığı kızıştırmak gerek.
0
diyecevaplandı
(08.11.25)
anonimliği kalmaz o işin. firma büyük, iş yeri avukatları bir şekilde bulur sizi. işten çıkarılma ihtimalini göz önüne alarak atağa geçin.
0
HellKeePer
(08.11.25)
işten çıkartma evet bişey ama yeni gireceğiniz iş yeri, eski işyerini arayıp referans isterse ve firmayı şikayet ettiğinizi öğrenirse yeni işe girmenize de engel olabilir. ayrıca bazı işyerleri çalıştıkları konu üzerine bir elin parmağını geçmeyecek sayıda firma olabiliyor. öyle olunca da sektörde herkes birbirini yakından tanıyor rakip bile olsa.

mesela iyi denizcilik firmaları. bütün personel müdürleri birbirlerini tanır. yeni çalışan için referans alırlar hatta whatsapp grupları falan da var. zaman zaman personel temini durumunda da paslaşırlar. yani iyi diye sayılan herhangi bir denizcilik firmasıyla kötü ayrılırsan kesinlikle ötekilere de giremezsin.
0
Fodera
(08.11.25)
sgk'ya ve maliyeye şikayet edilir. şirket avukatları ismini değil kafasını alırlar. maliye vergi kaçaklarına, sgk sigortasız işçi çalıştırılmasına, iş güvenliğine ve işçiye yapılan bu tarz haksız muamelelere bakar ve idari cezalar keser. senin yapmaya çalıştığın şey budur. dolayısıyla çalışma bakanlığına işçi ek ücretlerinin ödenmediğini şikayet edeceksin, beraberinde de iş güvenliği ve sigortasız işçilik ile ilgili şikayetlerini yazacak, müfettişlerin işine yarayabilecek bilgileri dolduracaksın. bu yüzden telefonla şikayet etmek yerine el ile kendin doldurman daha isabetli olur çünkü sgk operatörleri senin kadar başarılı olamazlar.

işçi ücretinin tahsili içinse işverenin insafa gelip yatırmasını beklemek dışında yapabileceğin bir şey yok. ilamsız icra göndersen itiraz eder, mahkemeye gitmek istesen önce arabulucuya gidersin, sonra mahkemeye gidersin, sonra istinaf, temyiz derken mağdur ederler, seneler süren çekişmenin ardından yav kardeş iyi ki dava açmışsın, al şu 2 kuruşu, hakkını helal et derler.

protip: yazılı, sözlü, görüntülü, şahitli delil biriktirin. hukuken uygun bulunmayacak olsa bile hakimler kılıfına uyduracaktir. işçi dayanışması yapın. birbirinize arka çıkın. başka dostunuz yok.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.11.25)
şirkette iç denetimci var mı? varsa gidip bir onla konuşun. anonim etik ihbar hattı vs olduğunu sanmıyorum ama olsa bile birtakım adli prosedürler dahilinde yine anonimliğinizin yüzde yüz garantisi yok.

yoksa sgk'ya ihbar edin gitsin direkt. ihbarınızda da "söz konusu iş yerinin şu şu sebeplerle denetlenmesi gerekiyor, gizli müşteri gibi gelsin baksın müfettiş" vs tadında bi şeyler derseniz idari para cezası kitleyebilirsiniz iş yerine.
0
vedatchilipeppers
(09.11.25)
@Fodera,

Hocam o iyi denizcilik firmaları o güzel personel müdürlerine binip gittiler be :)

"mesela iyi denizcilik firmaları. bütün personel müdürleri birbirlerini tanır. yeni çalışan için referans alırlar hatta whatsapp grupları falan da var. zaman zaman personel temini durumunda da paslaşırlar. yani iyi diye sayılan herhangi bir denizcilik firmasıyla kötü ayrılırsan kesinlikle ötekilere de giremezsin." demişsin.

Rekabet Kurumu en son kılavuzdan sonra denizcilik firmalarının denizcilik operasyonlarıyla ilgilenen personel müdürlerine el sallıyor :) Detaya girmeyeyim de şu kılavuzu bir inceleyin derim: www.rekabet.gov.tr

Korkunç cezalar var. Yani şöyle söyliyim sadece whatsapp grubuna alınmış ve sadece "grupta bulunuyor olmaktan ötürü" dahi ceza kesiliyor artık. Bu cezalar ciro bazında kesiliyor ve ocak söndürür yani. Siz direkt Whatsapp yazışmaları diyorsunuz. Patron çıldırdı modunu açtı Kurum bu aralar benden söylemesi. Tanrılar kan istiyor zira ve bu durum min birkaç yıl daha böyle gider gibi. Bence uyarın isterseniz ilgili kişileri. E zaten baskın yapma yetkileri var. Eller yukarı donlar aşağı olmasın sonra o denizcilik şirketlerinde :D
0
vedatchilipeppers
(09.11.25)
(2)

yurt dışından gelen telefondaki sorun

denizzz
telefonda yurt dışındayken kullandığım sim kart var ama çekmiyor. hat yabancı hat olduğundan imei kaydı olmasa da çekmesi gerekmez mi?
telefonda yurt dışındayken kullandığım sim kart var ama çekmiyor. hat yabancı hat olduğundan imei kaydı olmasa da çekmesi gerekmez mi?
0
denizzz
(08.11.25)
Telefonun ve hattın roaming ayarı açık mı?
0
chicha_v2
(08.11.25)
Normalde roaming için operatör otomatik seçilir, eğer bu şekilde bağlanmıyorsa otomatik seçimi kaldırıp operatörü kendiniz seçmeyi deneyin.
0
mikro patlama
(08.11.25)

Hadi bu şarkıyı bulalım teşekkürler :)

0Vasilias
https://www.youtube.com/shorts/xNdvkris75c
-2
0Vasilias
(08.11.25)
(3)

2025 senesi nasıl geçti ve 2026 hedefleri nelerdir?

put it in your appropriate place
Gerçi 53 gün senenin bitmesine, yapılacaklar illa vardır. 2025 senesi güzel geçti diyebilirim. İlk önceliğim olan Bungee Jumping'i yaptım mayıs ayında.134 metreden atladım. Tabii etkisi birkaç ay sürdü. Kafayı hep buna verdiğimden ve sonrasındeki etki derken 7-8 ay öyle geçti. Bunun dışında senenin
Gerçi 53 gün senenin bitmesine, yapılacaklar illa vardır. 2025 senesi güzel geçti diyebilirim. İlk önceliğim olan Bungee Jumping'i yaptım mayıs ayında.134 metreden atladım. Tabii etkisi birkaç ay sürdü. Kafayı hep buna verdiğimden ve sonrasındeki etki derken 7-8 ay öyle geçti. Bunun dışında senenin geneli de güzel geçti. Bu seneye 10 üzerinden 7,5 - 8e doğru güzel bir süreç yaşadım.

2026 senesinde hedefim en az 10 saat süren gemi yolculuğu yapmak. Sene başlarında araştırmaya başlayacağım.

Sizde nasıl durumlar?
0
put it in your appropriate place
(08.11.25)
2025 bayağı iyiydi, bu yılki performansi sürdürsem yeter.
0
sekizdokuzon
(08.11.25)
6/10 luk bir seneydi. en büyük beklentim olan tayin işi olmadı fakat bir diğer beklentim olan toki işi buruk bir sevinçle oldu ve orada da çıkabilecek en kötü kat ve konum(zemin,kuzey) çıktı ama benim ve ailemin sağlığı iyi büyük bir sıkıntımız yok. Bir haftalık keyifli bir tatil yaptım o kısım en güzel zamanlarıydı yılın herhalde.
0
biravekahve
(08.11.25)
2025 çok zorlayıcı ve kötü geçti. 2026 için planım yok, akışa bırakıyorum.
0
rock n roll
(08.11.25)
(1)

Zamanı geçtiği için anlaşılmayan fıkralar

yadigar
Atıfta bulınduğu şey artık olmadığı/bilinmediği için günümüzde anlaşılmayan fıkra paylaşabilir misiniz?Örneğin, içinde "şekerbank, pamukbank, demirbank" geçen bir fıkra vardı. Günümüzde sadece şekerbank var. Otobüse binerken maymunu gösterip şebek'e=şebeke espirisi yapan bir fıkra vardı. "Kurşunsuz
Atıfta bulınduğu şey artık olmadığı/bilinmediği için günümüzde anlaşılmayan fıkra paylaşabilir misiniz?

Örneğin, içinde "şekerbank, pamukbank, demirbank" geçen bir fıkra vardı. Günümüzde sadece şekerbank var. Otobüse binerken maymunu gösterip şebek'e=şebeke espirisi yapan bir fıkra vardı. "Kurşunsuz benzin" fıkrası vardı. "Sana ve Ona" yağları ile alakalı vardı. (Sana ve Ona markaları halen varmış ama halen o kadar bilindik mi, bilmiyorum).

Yani, insanların espiri anlayışı değiştiği için artık komik gelmeyen fıkraları sormuyorum. Fıkrada bahsedilen eşya, ürün, kişi, kurum vs. artık bilinmediği için anlaşılmayacak, zamana yenik düşen fıkraları soruyorum.

Evrim geçirebilen fıkraları da sormuyorum. Mesela Levis 501 fıkrası vardı. Kahramanı Burhan Çaçan iken zamanla İzzet Yıldızhan, Nihat Doğan falan olarak anlatılmaya devam etmişti. Zamanının "Yıldırım Akbulut" fıkraları günümüzde farklı siyasetçiler kullanılarak anlatılmaya devam ediyıor.

Not: +18 ise mesajla da gönderebilirsiniz.
+3
yadigar
(08.11.25)
fikra mi istiyorsunuz sadece yoksa zamanin skeclerinden de bir seyler olur mu?
on sekkiz, on sekkiz gibi ya da kesimi sözme, kesimi sözme gibi?
-1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.11.25)

2018 seat ibiza 60bin bakımı istanbul anadolu yakası

chetinn
60 bin bakımı için servis tavsiyesi verebilecek bir arkadaş var mıdıır? teşekkürler şimdiden:)
60 bin bakımı için servis tavsiyesi verebilecek bir arkadaş var mıdıır? teşekkürler şimdiden:)
0
chetinn
(08.11.25)
(2)

Pasaport süresi

webbrowser
Merhabalar ocak 18 dönüşlü Belgrad gezisi planım var ancak pasaportun süresi 2 temmuz 2026’da doluyor. Tur şirketi dönüş tarihi itibariyle en az 6 ay süreli pasaport istiyor. Bu yaklaşık 15 günlük süreç problem olur mu, pasaportumu yenilemeli miyim?
Merhabalar ocak 18 dönüşlü Belgrad gezisi planım var ancak pasaportun süresi 2 temmuz 2026’da doluyor. Tur şirketi dönüş tarihi itibariyle en az 6 ay süreli pasaport istiyor. Bu yaklaşık 15 günlük süreç problem olur mu, pasaportumu yenilemeli miyim?
0
webbrowser
(08.11.25)
sorun çıkar ya da çıkmaz diyemez kimse net olarak kapıdaki memur geç kardeşim der geçersin ama tam tersi olursa seyahatin komple yalan olur. bu riski alabilir misin onu sorman lazım kendine. tur şirketi de muhtemelen kabul etmez zaten yenile der.

tüm bunların haricinde temmuz 26'da dolan pasaportu ben olsam yeni yıl zamlarına ve buna bağlı oluşacak yıl sonu yoğunluğuna kalmadan yenilerim zaten.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(08.11.25)
Uçağa bile almayabilirler
0
basond
(08.11.25)
(7)

Düğünlere gitmemek

egerbiryolcu
Eskiden ailecek giderdik. Ben büyüdükçe sevmemeye başladım. Gerçekten gürültülü ortamlardan inanılmaz rahatsız oluyorum yani sanki biri bana işkence ediyor gibi geliyor. O yüzden epey zamandır sadece yakın akraba ve yakın arkadaş haricinde komşu düğünlerine gitmiyorum.Annem de bir zamandan sonra din
Eskiden ailecek giderdik.
Ben büyüdükçe sevmemeye başladım. Gerçekten gürültülü ortamlardan inanılmaz rahatsız oluyorum yani sanki biri bana işkence ediyor gibi geliyor. O yüzden epey zamandır sadece yakın akraba ve yakın arkadaş haricinde komşu düğünlerine gitmiyorum.

Annem de bir zamandan sonra dini sebeplerden gitmemeye başladı. Babam hayattayken o gidiyordu yine akşamları bir görünüp gelirdi.

Şimdi annem gitmiyor ben gitmiyorum. Komşuların çocuklarının torunlarının düğünü nişanı kınası da bitmiyor. Annem daha sonra ev hediyesi veya düğün hediyesini ev ziyareti yaparak veriyor.

İnsanlar annemin sebebini biliyorlar ama yine de ayiplaniyor muyuzdur?
Bir de düğüne gitmek tercih meselesi değil de bir görev gibi algılanıyor bence toplumumuzda? Siz de görev olduğunu mu düşünüyorsunuz? Böyle durumda yadirgar misiniz insanları?
0
egerbiryolcu
(08.11.25)
ayıplanma değil de herkes davetine icabet etmeyene gönül koyar ister istemez.

gelgelelim sen de haklısın. belli ki muhatap olmak, yüz yüze gelmek istemediğin insanlar orada olacağı için gitmek istemiyorsun. zorla halaya kaldırılmak istemiyorsun. aranızdaki sosyo-kültürel fark açılmış.

son yıllarda iyice bireyselleştik. insanlar kendi zümresi dışındakinin düğününe gitmeyi bırak mutahap bile olmak istemiyor. haklılar mı, haklılar.
+1
yurtsuz john
(08.11.25)
Düğünlerde masaların üstünde uyuyakalan çocuklar olarak düğün sevmememiz çok normal bence:p
+1
sekizdokuzon
(08.11.25)
hayatta cogu seyi istemeyerek yapiyoruz zaten. insanin olgunlasmasini saglayan da istemedigi seyleri sorumluluk geregi yapmasi oluyor. yani bir tercih meselesi degil.
0
Sour
(08.11.25)
komşunun çocuğunun düğününe niye gidersin ki .
yakın arkadaş ve 1ci derece akraba dışındaki düğünlere gitmek saçma zaten
0
my fault
(08.11.25)
Annenizin tercihleri yahut hassasiyetleri ayıplanacak şeyler değil. Buna rağmen insanlar ayıplayabilir. İnsanoğlu hadsiz bir canlı. Takmamak lazım.

Ben de saatlerce süren düğünlerde çok sıkılıyorum. Bazen görünüp, hediyemi takıp, tebrik edip kaçıyorum. Bazen biraz oturup tanıdıklarla muhabbet ediyorum. Hem gürültü sevmeyen hem de oynamayan birisi olarak saatlerce oturup bekleyemez insan.

Ayıplamak isteyen her şeyi ayıplar. "Gelmedi", gelse "Görünüp kaçtı", kalsa "Oynamadı", oynasa da bir kulp bulurlar. Elalemi takmamak lazım.

Kendi adıma, davet ettiğim insanın düğünümüze gelmemesine üzülürüm. İnsan böyle zamanlarda mutluluğu paylaşmak istiyor. Ama 10 saniye görünmesi yeter bana. Eğer gelmemesi için bir mazereti varsa, düğün sonrası tebrik etmeye uğrarsa memnun olurum. Ama hiç gelmezse, günlük hayatta rastlayınca falan ayak üstü tebrik ederse, ya da aynı şehirde olmasına rağmen telefonla tebrik ederse üzülürüm.
+3
yadigar
(08.11.25)
Cenazeye ve düğüne gidilir.
Ben de düğüne gitmeyi sevmem bundan dolayı beni temsil edecek birini buldum ki yapıştırım bahaneyi. Ama temsil edecek biri yoksa giderim. Sevdiğimden değil. Hiç de sevmem. Cenazeler de aynı şekilde. Anksiyete ve depresyonla kafayı tırlatmama az kalmışken iki gün üç gün kendime gelemediğim bile oluyor ama gidiyorum.
Bu tür şeylere katılmamak gayet de ayıplanan bir şey. Değil diyenler kime göre yazıyor kime göre değerlendiriyor.
Herkesin hassasiyeti de kendine. Bu mantıklı baça baziyi de yargılamayalım çünkü bu da başkasının hassasiyeti.
Yetişkinler için önemli bunlar. Kültür hızla değişiyor farkındayım, bundan da inanılmaz keyif alıyorum ama cenaze ve düğün temel zımpırtılar. Bunlar değişmez.
Sorunuzun cevabı evet.
-2
asue
(08.11.25)
Yasamda aklimizdan cikarmamamiz gereken en onemli seylerden biri herkesi memnun etmenin mumkun olmadigi bence. Dugune/cenazeye gitme zorunlulugu diye bir kural yok. Herkesin kendi yasantisi ve tercihi.
Anneniz gitmediginde, sebebini bilmelerine ragmen ayiplayacak insanlar vardir, ama saygi duyacak insanlar da vardir. Annenizin gitmesi halinde saygi duyacak insanlar oldugu gibi, bak bak imanli olmasina ragmen dugune gelmis diye ayiplayacak insanlar da vardir emin olun. Bunun istisnasi yok, cunku herkes farkli farkli. Bu nedenle yapmaniz gereken tek sey kendinizi dinleyip, gitmeniz gerektigine inaniyorsunuz gitmek inanmiyorsaniz da gitmemene nedeninizi ilgili kisiye iletip, gerekirse ozur dileyip, anlayacagini umarak konuyu kendi icinizde kapatmaktir. Nasil ki siz 8 milyar insanin tamamini anlayamazsiniz, anlasilmamakla da ok olacaksiniz.
0
kassiopeia
(08.11.25)
(4)

Yurtdışından online siparişte taksit sorusu

prole
Merhabalar. Yurtdışından bir siteden yurtdışındaki bir adrese ürün sipariş etmek istiyorum. Bu site, satın almada faizsiz 12 taksit yaptığını da yazmış. Merak ettiğim şu: Türkiye'de iki bankaya ait, biri euro ekstresi de yollayan, diğeri sadece TL ekstre yollayan iki kredi kartım var. Bu alışverişi
Merhabalar. Yurtdışından bir siteden yurtdışındaki bir adrese ürün sipariş etmek istiyorum. Bu site, satın almada faizsiz 12 taksit yaptığını da yazmış. Merak ettiğim şu: Türkiye'de iki bankaya ait, biri euro ekstresi de yollayan, diğeri sadece TL ekstre yollayan iki kredi kartım var. Bu alışverişi 12 taksitle yapsam, tahminen euro ekstre kesen banka her ay euro taksit kesecek. TL ekstre kesen banka kredi kartı ile yapsam o günkü toplam TL fiyat karşılığını 12 taksite bölüp her ay TL olarak mı taksit kesecek? Bu iş nasıl olur, hangisi daha mantıklıdır?
0
prole
(08.11.25)
Normalde Türkiye'deki taksit işleri bankaların kendisi tarafından hem kartın, hem de üye işyerinin aynı bankaya ait olduğu durumlarda yapılıyor. Mastercard vb. çeşitli takstitli ürünler çıkardı ama bunlar genelde uluslararası işlemlere açık değil. Taksit yapılabildiğine eminseniz bir ihtimal üye işyeri kendi sistemi üzerinden yapıyor olabilir; yani sizin kart bilgileriniz kaydedilir ve her ay kartınızdan ilgili tutar yeni bir ödeme olarak çekilir (Bir nevi abonelik, mesela Netflix, gibi); bu durumda da Euro ekstre aldığınız durumda Euro ödersiniz, TL ekstre durumunda da tutar TL'ye o ayın hesap kesim tarihindeki kurundan (Yanlış hatırlamıyorsam) çevrilir. Hatta yine yanlış hatırlamıyorsam Euro'dan TL'ye de çevrilmiyor; Euro -> Dolar -> TL şeklinde bir çevrim var. O yüzden döviz ekstre daha mantıklı.
0
salihdt
(08.11.25)
selamlar,
türk kredi kartları ile yurtdışı alışverişte taksit yapılması yasak.
eğer taksit yapabiliyorsa muhtemelen türkiye'de de faaliyet gösteriyordur.
eğer türkiye'de faaliyet gösteriyorsa ve siz oradan alacaksanız euro cinsinden satış yapması yasak :)
tahminimce siz ödeme aşamasına geldiğinizde euro veya tl olarak taksitsiz devam ettirecektir.
0
artci sarsinti
(08.11.25)
Muhtemelen sadece o ülkenin kartlarına yapıyordur.
0
yadigar
(08.11.25)
Ayrıntılara baktım, bir aracı kurum üzerinden Visa ve MasterCard kredi kartlarından her ay USD ya da EUR olarak çektiğini yazıyor. Yani TL olmuyormuş ama tam da Netflix, YouTube gibi çalışıyor diye tahmin ediyorum. Teşekkürler tüm cevaplar için.
0
🌸prole
(08.11.25)
(11)

Bazı mesleklere çok mu anlam yükleniyor?

kizil karga
Mesela son zamanlarda yine Nuri Bilge Ceylan'ın kamera arkası görüntülerinde Bennu Yıldırımlar'ın 2 saat kafasını açtığı kayıt yayınlandı, yani baktığında en nihayetinde film çekiyorsun dünyayı kurtarmıyorsun ama Cem Yılmaz'ın kendi değerini sen belirlersin kafasıyla anlattığı tuvaletçi hikayesi gib
Mesela son zamanlarda yine Nuri Bilge Ceylan'ın kamera arkası görüntülerinde Bennu Yıldırımlar'ın 2 saat kafasını açtığı kayıt yayınlandı, yani baktığında en nihayetinde film çekiyorsun dünyayı kurtarmıyorsun ama Cem Yılmaz'ın kendi değerini sen belirlersin kafasıyla anlattığı tuvaletçi hikayesi gibi bu tip insanlar kendilerini ve yaptıkları işi "çok önemli bir şey yapıyoruz" seviyesine çekip gereğinden fazla bir anlam yüklenmesine mi neden oluyorlar, bana göre Nuri Bilge Ceylan'ın işleriyle gece 2'de Atv'de yayınlanan 3 kafalı köpekbalığı filmlerinin yönetmeni arasında çok fark yok ama baktığın zaman yaptıkları işi kanser ilacını bulmuşlar gibi pazarlıyorlar, böyle bir şey gerçekten var mı bana mı öyle geliyor?
-4
kizil karga
(08.11.25)
bunlar pazarlama değil doğal süreçler, nbc'nin o görüntüsü sanırım 8saatlik bir kamera arkasından bir kesit. diğer tüm filmlerinde de benzer kamera arkası görüntüler var. kış uykusunda mesela Nejat İşler'e sahne veriyor. yine kış uykusunda haluk bilginer'e demet akbağ'a neyi nasıl yapması gerektiğini söylüyor. adamın normali bu yani.

nbc iyidir. filmleri ile kendi sinemasını oluşturmuştur. bu bir yönetmen için yeterlidir.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.25)
Bence NBC ödül odaklı film çekiyor ve biraz kasıntı bir tavrı var. Tamam, Bennu Yıldırımlar ile sohbet ettin, güzel. Ama neden bunu kameraya alıyorsun? Kameraya aldıysan neden paylaşıyorsun? Türk sinemasına ciddi katkıları var, orası ayrı, ama bu yaptığı yine de nahoş duruyor.
-1
cemallamec
(08.11.25)
Tıpkı sorduğun gibi; sana öyle geliyor.
+1
Bruce
(08.11.25)
Kibirli bir adam ama işini de iyi yapıyor gibi bir durumu var.
0
sekizdokuzon
(08.11.25)
Adam film cekiyor diye neden yaptigi isi kötü yapsin ki? Köpekbaligi yönetmeninden farki var, farkinin olmasinin sebebi isini iyi yapmasi, isine saygi göstermesi. Biri onun isini tip hekimligi kadar önemli bulmuyor diye neden gidip kendi isini kötü yapmaya, kalitesiz icerik üretmeye baslasin ki?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.11.25)
Köpekbalığı yönetmeni de işini iyi yapıyor, aralarındaki tek fark Nuri Bilge Ceylan gibi yaptıkları işleri ölüme çare bulmuşlar gibi vakur bir tavırla pazarlamıyorlar, yoksa bozkırın ortasında uzaklara bakmalı 3 saat film çekince 2 başlı köpekbalığı filmini çeken yönetmenden daha kaliteli iş yapmış olmuyorsun bence, köpekbalığı filmi çeken adam sadece film çektiğinin farkında yaptığı işe ekstra bir anlam yüklemiyor.
-3
🌸kizil karga
(08.11.25)
Köpekbalığı filmi ile Ceylanın filmlerini kıyas etmek yanlış bence ya. İkisinin ortaya çıkış amacı tam olarak aynı değil. Birinin başarısı daha çok eğlence sektörünün konusu, diğerinin başarısı sanat dalı olarak sinemanın konusu.

Köpekbalığı filmini kafa boşaltmak için, vakit geçirmek için, aksiyon arayışıyla izlersiniz. N.b.c. filmini kafa patlatmak, kamera açısını tartışmak, yanında puro falan içip varsa ilgisi olan çevrenizle kritiğini yapmak hayatı sorgulamak, kasvetlenmek için falan izlersiniz. Bu ikinci senaryoyu bir köpekbalığı filmi için yaptığınızı düşünebiliyor musunuz?

Haliyle bu iki farklı kitleye yönelik film çıkaran iki yönetmenin yaklaşımı, önemsedikleri ve karakterleri aynı bu iki kitle kadar farklı olacak zaten. Bunlardan biri diğeri gibi film yapamaz. Her şey olması gerektiği gibi.
0
akhenaten
(08.11.25)
nbc filmi çekersen full kamera arkasını da bir kameraman çekiyor 3ayda çekiliyorsa film 3aylık kamera arkası görüntü var zaten adamda. oyuncular vs de bilmiyor değil sanki gizli kamera koymuş gibi yorumlamayın.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.25)
Sanırım anlatmak istediğinizi anladım ama nbc örneği biraz yanlış olmuş.

İnstagram'da bir yoğurtçu dükkanı var. Tepsiden kürekle yoğurt alıp kutuya koyuyor. Yok yoğurt doldurmak bir sanat işidir, biz çocukluktan ustamızdan öğrendik, küreği bilekten çevirmel ustalık ister. Lan altı üstü tepsiden kürekle alıp kutuya koyuyorsun. Yanlış koysan ne olacak, en fazla ne olabilir yani?

Gerçekten yetenek ve tecrübenin fark yarattığı işlerde öyle olduğunu düşünmüyorum. Bence yönetmenlik böyle bir iş, böbürlenmeyi hak ediyor.
0
kibritsuyu
(08.11.25)
0
🌸kizil karga
(08.11.25)
meslege degil de insanlara cok fazla anlam yukleniyor. bilge hoca da bunlardan biri. fazlasiyla hirsli ve ozenti oldugu icin bu halde oldugunu dusunuyorum.

meslek icin sanatcinin oykusu - mazhar alanson harika anlatir mevzuyu.
0
klassno
(08.11.25)

Android kullanıcılarına yönelik araştırma (anket)

sekerse tehlike
Merhaba. Android kullanıcılarına yönelik 4 soruluk ve yaklaşık 30 sn kadar sürecek bir anketle araştırmamız bulunmaktadır. katılmak isteyenler için link buradadır: https://arastirma.algoine.com/ katılanlara şimdiden teşekkür ederim.not: tarayıcınızın teknik bilgileri (cihaz özellikleri, ekran çözün
Merhaba. Android kullanıcılarına yönelik 4 soruluk ve yaklaşık 30 sn kadar sürecek bir anketle araştırmamız bulunmaktadır. katılmak isteyenler için link buradadır: arastirma.algoine.com

katılanlara şimdiden teşekkür ederim.

not: tarayıcınızın teknik bilgileri (cihaz özellikleri, ekran çözünürlüğü, işlemci bilgileri vb.) ve anket yanıtlarınız anonim olarak işlenir. toplanan veriler yalnızca araştırma amaçlı kullanılacak ve kişisel kimliğinizi ortaya çıkaracak bilgiler saklanmayacaktır.
0
sekerse tehlike
(08.11.25)
(1)

Yunanistan Turist Vizesi

Hifa
Selamlar, İlk defa vize işleri ile ilgileniyorum. Cosmos'dan Yunanistan turist vizesi basvuru formunu dolduracagım. İlk fırsatta hemen gitmek istiyorum. Aralık ayı için insaalah randevu almak ve sonrasında vizemin kabul edilmesini istiyorum. Gönüllüsü olduğum non-profit bir örgütü bir kaç günlügüne
Selamlar,
İlk defa vize işleri ile ilgileniyorum. Cosmos'dan Yunanistan turist vizesi basvuru formunu dolduracagım. İlk fırsatta hemen gitmek istiyorum. Aralık ayı için insaalah randevu almak ve sonrasında vizemin kabul edilmesini istiyorum. Gönüllüsü olduğum non-profit bir örgütü bir kaç günlügüne ziyaret edeceğim ve 2-3 gün gezecegim.
Davet mektubum olacak ama sigortalı olarak bi yerde çalışmıyorum.
Ögretmenim; özel ders veriyorum, parayı elden alıyorum bankamda 3 yıldır cüzzi bi nakit akısı var, kredi kartı alışverişi ve ödemesi gibi. Öncelikle mesleğime öğretmen mi diyeyim ( Hesabıma para aktararak, bi anda hesabıma nispeten yüksek bi para girişi dikkat ceker mi,
Hesabımda ne kadar para olması iyi olur 5-10 gün için) yoksa işsiz deyip sponsor mu bulayım aileden? Sponsor kimler olabilir baska ? Sponsor bulursam ki bu aile bireylerinden biri mi olması gerekiyor, bu sponsorla ilgili hangi detaylara dikkat edeyim. Sponsorun tasıması gereken maddi nitelikler nelerdir?
Schengen bölgesine planlanan ilk giriş ve cıkış tarihini neye dikkat ederek doldurmalıyım?
Rasgele 23 aralık giriş 29 aralık cıkış desem oluyor mu?
Ayrıca basvuru formunda dikkat etmem gereken neler var?
Beni detaylı aydınlatırsanız cok sevinirim simdiden emeginize sağlık.
0
Hifa
(08.11.25)
randevu bulabilirsen gerisi kolay da halihazırda randevu yoksa aralıka yetişmesi zor. noel moel derken hem yoğunluk hem de iş günü azlığı senin için handikap olacak. iptal eden falan olursa diye her an kontrol etmek lazım.

bordrolu çalışan değilsen mecbur sponsor lazım. sponsor 1. derece akraba olacak. onun kategorisine göre ekstra evrak düzenleyeceksin (memur, özel çalışan, şirket sahibi, emekli vs.). banka hesabındaki düzenli akış tamam ama bir anda yüklü para girişi yapman gereksiz dikkat çeker şahsen öyle bir şey yapmanı tavsiye etmem. planlanan giriş çıkış tarihleri biletleri ne zamana aldıysan olacak(arabayla, motorla falan gideceksen ruhsat fotokopisi). sigorta da giriş çıkış tarihlerini kapsayacak şekilde gidişten 1 gün önce başlayacak mutlaka. tüm bu detaylar kosmosun sitesinde de yazıyor zaten.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(08.11.25)
(5)

motor ve şanzıman yağı seçimi

konetsu
aracı alalı 1 ayı geçiyor, eski sahibine sorduğumda da motor yağı 4-5 ay önce değişti denmişti. şanzıman yağından emin değildi, bi bakımda ustaya değiştir demiştim ama değiştirdi mi bilmiyorum dendi :D vites geçişinde vs. bi sıkıntı yok ama son değişimini bilmediğimden o da yenilensin diyorum.kullan
aracı alalı 1 ayı geçiyor, eski sahibine sorduğumda da motor yağı 4-5 ay önce değişti denmişti. şanzıman yağından emin değildi, bi bakımda ustaya değiştir demiştim ama değiştirdi mi bilmiyorum dendi :D vites geçişinde vs. bi sıkıntı yok ama son değişimini bilmediğimden o da yenilensin diyorum.

kullanım ve servis kitapçıklarında 3 yerde bahsedilmiş. bi yerde viskoziteye değinmemiş sadece bakım aralıklarının olduğu kısım. diğer alanlarda 10w30 10w40 ve 5w30 denmiş 5w30 soğuk bölgeler içinmiş, ama 10w30 ile 10w40 arasında neye göre seçeceğimi anlayamadım tam. ilk sırada belirttiğinden ideali 10w30 ama 10w40 de olur gibi mi, farketmez mi, türkiye iklim şartlarına göre biri diğerinden iyi midir vs. gördüğüm kadarıyla 10w40 daha yaygın internette. jeneratöre de 10w30 yağ almıştım daha önce seçenekler daha sınırlıydı.

i.imgur.com
i.imgur.com
i.imgur.com

şanzıman yağında da 75w90 api gl4 diyor
i.imgur.com
i.imgur.com

motor yağında "its quality grade shall be API SG level or above" denmiş ama şanzıman yağı direkt gl4 diyor "or above" tarzı bir ibare yok yani gl5 vs. kullanılamıyor sanırım bunlar interchangeable değil.

baktığımda internette de gl5 bronz ve bakır ile tepkimeye girebilir zarar verebilir denmiş "Sulphur/Phosphorus additives however have an unfavourable property: they can react aggressively towards bronze and copper. This can be disastrous for the synchromesh rings of a gearbox. Therefore it is not recommended to use GL-5 in a gearbox unless the manufacturer allows this."

bu durumda kafa karıştıran bazı markaların gl4/gl5 şeklinde yağlarının bulunması. i.imgur.com motul markasında da bu şekilde gl4/gl5 şeklinde ürün var...
garanti olsun diye bunlardan da uzak durup sadece gl4 olan bir yağ seçmek daha doğru olur sanırım?

bu durumda düşündüğüm 10w40 motor yağı ve 75w90 gl4 şanzıman yağı. önerdiğiniz şunu al dediğiniz marka/model var mıdır?
özellikle şanzıman yağında sıkıntı birçok üründe gl4 olup olmadığı, ne olduğu belirtilmemiş ve belirtilenler gl4/gl5 şeklinde... güvenilir bi marka ve satıcıdan direkt 75w90 gl4 yağ bulamadım ben.
0
konetsu
(08.11.25)
Hocam her şeyi yazmışsınız ama arabanın marka model ve kilometresini yazmamışsınız. Kitapçık verilerine göre yağ seçilmez. Aracın kondisyonu, kilometresi, yaşı gibi etkenler hangi yağın koyulacağını belirler. Bir otomotiv öğretmeni olarak söylediğim bilgileri verirseniz yardımcı olmak isterim. Benim arabamın kitapçık verisi 5-30 derken ben 10-40 koyuyorum mesela. Çünkü araba 300.000 km'de ve motor artık ömrünü tamamlamak üzere. 5-30 koyarsam araba çok fazla yağ yakmaya başlayacak, duman atacak vs.
+1
yosta
(08.11.25)
@yosta geely mk 213k. kitapçığa göre konmuyorsa niye kitapçıkta belirtsinler viskoziteyi? garip geldi... araç iyi durumda gibi yok bi mekanik sıkıntısı
0
🌸konetsu
(08.11.25)
@konetsu Arabanın 10.000 km deki durumu ile 300.000 km deki motor kondisyonunun aynı olacağını varsayıyorsanız buyrun koyun kitapçıktaki yağını. Reel verilere göre seçim yapılmalı. Yani ortalama bir araçta 150-200.000 km ye kadar 5-30 yağ koyarken, ondan sonraki bakımlarda yavaş yavaş 5-40 sonra da 10-40 a geçilmeli. Aracı dinlemek burada önemli.
-2
yosta
(08.11.25)
Ben ilk kez araç aldığımda direkt markanın müşteri hizmetlerini arayıp sizin gibi değişimi yapılan bütün yağları sıralayıp önerilerin ne olduğunu sormuştum. Sağ olsunlar ilgilendiler, gitti 15-20dk soruşturdu temsilci geri döndü aradı marka ve viskozite bilgilerini söyledi falan. Geçmiş ve gelecek servis bilgilerinden bahsettiler. Araba da çok yeni değildi.

Bence bir yapın bunu.
0
akhenaten
(08.11.25)
@yosta aracın durumu da sadece km ile anlaşılmaz ki... zaten 100% anlayıp emin olsam burada sormam, ilk aracım daha öğrenmeye çalışıyorum işte...

ama 200-300k km yaşlı motor demek de her durumda mantıklı değil milyonu devirebilen araçlar varken sanki? iyi kullanılan bi araç için daha ömrünün başları gibi de bakabiliriz bu kmlere. ki zaten sizin belirttiğiniz yağlar halen önerilen viskozitede. 10w40 önerilen seçenekler arasında. bu durumda motor iyiyse de üreticinin önerdiği değerde, yıpranma varsa da yağ yakma ihtimalini azaltacak seçenek 10w40 gibi? 10w30'i tamamen eleyelim öyleyse. 5w30 zaten soğuk bölgeler için önerilmiş onu zaten elemiştim.

@akhenaten geely türkiyeden çekilmiş.
0
🌸konetsu
(08.11.25)
(2)

Bazen burada oneri almak kotu ama almanya yerine Isvec'e vize almak?

musicka
daha onceden burada bir kac gonul isi icin soru yazmistim. cevaplar cogunlukla "yapma seni de aldatir" seklindeydi :) Kimse birbirini aldatmadi, cunku oyle insanlar degiliz :)biz sadece en kisa zamanda beraber yasamak istiyoruz. ama gorunen o ki almanya'ya gitmek istiyorsam evlilik dokumanlarini te
daha onceden burada bir kac gonul isi icin soru yazmistim. cevaplar cogunlukla "yapma seni de aldatir" seklindeydi :)

Kimse birbirini aldatmadi, cunku oyle insanlar degiliz :)

biz sadece en kisa zamanda beraber yasamak istiyoruz.

ama gorunen o ki almanya'ya gitmek istiyorsam evlilik dokumanlarini teslim etmek ve vize onayi icin alman konsoloslugu 12 ila 16 ay beklemeli randevu veriyor.

Bu bilinen bir sorun alman konsolusluklarinda.

biz de soyle bir sey yapsak olur mu acaba diye dusunuyoruz.

Kiz arkadasim 1-2 aylik (gerekirse daha fazla) gecici olarak isvecte calismaya baslayacak ve aile birlesimi vizesi basvurusu yapacagiz beraber Isvec icin.

biz dusunduk ve gayet yasal gibi gorunuyor bunu engelleyen bir sorun olabilir mi?

Alman konsolusluklarinin en az 14 aylik bekleme suresinden daha hizli bir araya gelebiliriz gibi geldi ama illa aranizda "yapamazsiniz" diyenler olacaktir.


Nedenleri ile cevap yazarsaniz degerlendirmek isterim.
-6
musicka
(08.11.25)
musicka'dan gene bir "biz yasalari bükeriz cünkü yasalardan akilliyiz" sorusu ve cevap gene "hayir akilli degilsiniz".
Kiz arkadasin (bu da kocaman evli barkli, coluk cocuga karismis kadin ya neyse) 1-2 ay isvec'te calisirsa sen isvec'ten aile birlesimi vizesine basvuramazsin cünkü isvec önce kadinin orada kurdugu hayatin ne kadar yerlesik olduguna bakar. Senin icin izne basvurmadan önce ikametgahi, kira kontratinin süresi, en az üc aylik (bazi durumlarda 6 aylik) maas bordrosu, is yerindeki kontrati (süreli kontrat olup olmadigi) önemli. 2 ay gecici kontratla garsonluk yapip yasalari bükmenize izin vermiyorlar yani.
Hadi bunu hallettiniz, kadin almanya'ya dönecegi anda sen oturum icin tekrar almanya'ya basvurmak zorunda kalirsin cünkü isvec aile birlesimi vizesi sana baska ülkede ikamet hakki tanimaz. burada da almanya birlikteligin ne kadar yerlesik olduguna bakar. Ülkeye giris yaptigin tarihten itibaren en az 6 ay isvec'te kalmis olmanizi ister. Bu esnada yeterli gelir bekler.

Bu da demek oluyor ki evrak isleri öncesi kadin iyi ihtimalle isvec'te en az üc ay, rabdevu bulana kadar birkac ay, evrak islemi tamamlanip sen isvec'e gidene kadar kadin İsvec'te en az 12 ay yasamali (aile birlesim vizesi genelde 12-18 ay sürer). Bunun üstüne de en az 6 ay beraber isvec'te kalmalisiniz.
Kadin hayatini ve kizini en az 2 sene birakabiliyorsa gitsin tabii isvec'e. cok mantikli.
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.11.25)
cevabin icin tesekkurler bunu da degerlendirecegim ama yanlis bilgi icerdigini de soylemem lazim.

artik beklemek istemedigimizi anlamissindir o yuzden yasalari bukmeden en yasal yoldan ve en kisa sekilde beraber olmak istiyoruz.

ne gerekirse onu yapmak icin elimizden geleni yapmaya calisiyoruz.
evli barkli olmasi sadece senin icin fark ediyorsa o tarafi beni ilgilendirmiyor, biz bu sekil gayet iyiyiz:)
0
🌸musicka
(16.11.25)
(3)

En eğlenceli iki kişilik oyun ve aktivite

egerbiryolcu
Minimum iki kişinin oynayabildiği sizce en eğlenceli oyunlar neler?Kutu oyunuKart oyunuHerhangi bir maket, boyama vs gibi aktiviteBasit telefon oyunları Kategoriler bunlar.
Minimum iki kişinin oynayabildiği sizce en eğlenceli oyunlar neler?

Kutu oyunu
Kart oyunu
Herhangi bir maket, boyama vs gibi aktivite
Basit telefon oyunları

Kategoriler bunlar.
+1
egerbiryolcu
(07.11.25)
jenga
0
yurtsuz john
(08.11.25)
heads up telefonla oynanabiliyor
0
herzan
(08.11.25)
jenga, satranç kesinlikle
-1
gadlemler
(08.11.25)

Göz, yanak torbası ödemi ve tedavisi (fotoğraflı)

egerbiryolcu
Tam gözümün altı değil altından yanağa doğru her iki tarafta da simetrik iki torba var. Araştırdığım kadarıyla malar torba diye bir şey sanırım ama çok fazla aynı şikayette kişiye rastlayamadım. Genelde gözaltı torbaları cikiyor ama onlar direkt gözün hemen altında oluyor benimki daha farklı bir şey
Tam gözümün altı değil altından yanağa doğru her iki tarafta da simetrik iki torba var. Araştırdığım kadarıyla malar torba diye bir şey sanırım ama çok fazla aynı şikayette kişiye rastlayamadım. Genelde gözaltı torbaları cikiyor ama onlar direkt gözün hemen altında oluyor benimki daha farklı bir şey gibi.

Bunun en iyi sonuç veren tedavi yöntemi ne olabilir. Benzer durumda olanlarınız var mı?
Çok rahatsız oluyorum yerleşik kaldılar öyle ve yasla ilgisi var mı ama 35 yaşım. Tam olarak ne zaman olustular net bilmiyorum.

Bunun dışında İstanbul'da iyi bir cildiyeci onerebilir misiniz?

hizliresim.com
0
egerbiryolcu
(07.11.25)
(1)

Karaköyde bedava park yeri

condom kurşunu
Neresi var? Sabahtan bırakalım akşam binip gidelim. Şöyle sote sokak araları varsa bildiğiniz alırız bi dal. Teşekkürler
Neresi var? Sabahtan bırakalım akşam binip gidelim. Şöyle sote sokak araları varsa bildiğiniz alırız bi dal. Teşekkürler
0
condom kurşunu
(07.11.25)
Eski Genelevin kapı önü. 3-4 araçlık yer var. Karaköy palasin arka sokağı 3 araç, Carrefour un önündeki alan 4-5 araç. Eminönü battı çıktı kavşak (köprüye giriş) 10 araç. Sabah 7-8 ideal saatler.
+1
topkapiaksaray
(08.11.25)
(5)

oyun için pc toplama

toro
Arkadaşlar selam,7800X3D ve 5080 (ya da RX 9070 XT) başrolünde olacak bir sistem toplamak istiyorum. Diğer parçalar için ne önerirsiniz? Hangi anakart, RAM, SSD, PSU, kasa vs. uygun olur? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler!
Arkadaşlar selam,
7800X3D ve 5080 (ya da RX 9070 XT) başrolünde olacak bir sistem toplamak istiyorum. Diğer parçalar için ne önerirsiniz? Hangi anakart, RAM, SSD, PSU, kasa vs. uygun olur? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler!
0
toro
(07.11.25)
selam hocam 3 hafta once cok benzer sistem topladim:

AMD Ryzen 7 9800X3D
ASUS ROG STRIX B650E-E GAMING WIFI
ASUS TUF Gaming GeForce RTX 5080
32 gb CORSAIR VENGEANCE RGB DDR5
Samsung SSD 990 PRO 2TB PCIe
CORSAIR NAUTILUS 360 RS ARGB AIO
ASUS TUF Gaming 1000W Gold PSU
Kasa da NZXT H6 Flow RGB White
+1
zseak
(07.11.25)
hocam hayırlı olsun. memnun musun bi değişiklik yapmak istesen nereyi değiştirirdin. bir de kaç lira tuttu?
0
🌸toro
(07.11.25)
Simdilik herseyinden memunum :) yurtdisindayim tr fiyatlarini bilmiyorum ama monitorle birlikte 3600 eur tuttu benim sistem
0
zseak
(07.11.25)
@fodera, ekran kartları uçtu gitti. Ben eskiden o zamanın en iyi ekran kartını 500 dolara almıştım (GTX 1080), şimdi en iyisi 3000 dolara yaklaştı. RTX5080'ler falan 1000 küsur dolar herhalde hatta Türkiye'de bi arattım 80 bin tl falan diyor. Ha gerekli mi, daha düşüğü de iş görür mü görür. Ama almışken üst düzey bişey alıp 5-6 yıl değiştirmeyenler var. Öyleyse okey bence.
+1
nhk ni youkosu
(08.11.25)
evet uzun süre götürsün amacındayım
0
🌸toro
(08.11.25)
(6)

Klasikleşmiş Haftasonu

rakicandir
Evet, napıyoruz? Dökülün bakalım. Ben yine bir sınava hazırlanıyorum. https://www.youtube.com/watch?v=MM62wjLrgmA
Evet, napıyoruz? Dökülün bakalım.
Ben yine bir sınava hazırlanıyorum.
www.youtube.com
0
rakicandir
(07.11.25)
Çay demliyorum saat 22.00 de çatay ın youtube yayını var onu bekliyorum

Alan youtube kanalına erkan baş gelmiş bir yandan ona bakıyorum
0
grimavi
(07.11.25)
Hiçbir şey yapmayı düşünmüyorum. Boş boş oturmayı düşünüyorum. Hep plan hep plan nereye kadar :)
0
rock n roll
(07.11.25)
Erken kalkıp keyifli bir kahvaltı yapmak istiyorum yarın. Sonra çamaşır yıkarım. Öğlen yola çıkarım filme gideceğim sonra biraz yürüyüş yaparım akşam çalışacağım. Pazar da film hariç aynı plan. Bu hafta hafta sonu tatilimi kaydırdım hafta başı ufak bir seyahatim var.
0
mutekebbir
(07.11.25)
Geçen hafta sonuna benzememesine çalışacağım.
0
sekizdokuzon
(07.11.25)
Şu müziği açıp mutfağa bulaşıkları yıkamaya gideceğim: youtu.be

Yarın sabah parkta koşu, 1 saat uzaklıktaki markete yürüme, market alışverişi eve dönüş sonra çamaşır yıkama, temizlik faslı. Pazar ders çalışma akşam da arkadaşlarla yemek buluşması.
0
Amaranta ursula
(07.11.25)
-- Cuma akşamı
Eve gelip yemek yedim. Bilgisayarımı alıp pub'a gidip hayatımı güzelleştirmek için bazı konulara baktım, günlüğümü düzenledim.


-- Cumartesi
Dişçiye gideceğim kontrol nedeniyle. Umarım 10 dakika sürer en fazla. Kitap okur, film/dizi izlerim. Muhtemelen spora gitmem.

-- Pazar
Spora giderim yüksek ihtimal. Dizi/film izlerim.
0
put it in your appropriate place
(07.11.25)
(3)

Basel 1,5 günde gezilir mi?

Cesario
11.25te uçağım iniyor. Uçaktan inmesi, pasaport kuyruğu, otele gitmesi derken 14 olur bence. 17de de hava kararmış oluyor. 3 saatlik zaman diliminde bitmez diye düşünüyorum. :)Ertesi günü de Basel'e ayırmalı mıyım?Toplam 4 gece kalacağım. 1 gün Colmar, 1 gün Strasburg günü birlik gideceğim. Geri kal
11.25te uçağım iniyor. Uçaktan inmesi, pasaport kuyruğu, otele gitmesi derken 14 olur bence. 17de de hava kararmış oluyor. 3 saatlik zaman diliminde bitmez diye düşünüyorum. :)

Ertesi günü de Basel'e ayırmalı mıyım?

Toplam 4 gece kalacağım. 1 gün Colmar, 1 gün Strasburg günü birlik gideceğim. Geri kalan gün de Baseli mi gezeyim yoksa Zürihe mi gideyim diye düşündüm. Ama Baseli gezmek daha mantıklı sanki.

Önerileriniz varsa dinlerim.
0
Cesario
(07.11.25)
Basel’de bence bir şey yok, sabah kalkın, öğleden önce makul bir saate kadar gezip dolaşın, sonra atlayın trene.

Ama tabii bu bencesi. Siz yine kendi araştırmanızı yapın.
0
orient blue
(07.11.25)
Gezilir güzel yer
0
basond
(08.11.25)
basel' de öyle 'vay emenike diyeceğiniz pek bir şey yok. ben de 1 günde bitirip ertesi gün strasburg yapmıştım. strasburg güzel, basel' den daha hareketli ve büyük. katedral çevresinde restoranlar belli bir saat aralığı kapalı oluyor ama bir sürü market var.

eğer alışveriş yapacaksanız zürih yerine freiburg seçeneğini düşünebilirsiniz. Freiburg ucuzdur.
0
galahad reloaded
(08.11.25)
(14)

30+ evli adam nasıl arkadaş edinir ki? edinemez bence

Lubb
merhabalar, 30+, evli erkek adam eşinin şehrine göçmüş.bu adam nası arkadaş edinebilir? gördüğüm kadarıyla bu tipler genelde futbol muhabbeti, halısaha vs üzerinden bir sosyallik yaşıyor.ancak bu arkadaş futbol tayfadan değil, halısaha yapmaz vs. o tip biri değil yani anladınız siz.e adam evli. gece
merhabalar,

30+, evli erkek adam eşinin şehrine göçmüş.

bu adam nası arkadaş edinebilir?

gördüğüm kadarıyla bu tipler genelde futbol muhabbeti, halısaha vs üzerinden bir sosyallik yaşıyor.

ancak bu arkadaş futbol tayfadan değil, halısaha yapmaz vs. o tip biri değil yani anladınız siz.

e adam evli. gece çıksa çıkmaz. yaş da yolun yarısı.

eee napcaz?

iş ortamını geçelim. ölü. zaten mantıklı da değil.

bence bu saatten sonra geçmiş olsun. en yakın arkadaş kitap.
+2
Lubb
(07.11.25)
30 lu yaşlardan önce kendi memleketim olmayan bir şehire atandım. iş yeri dışında arkadaş edinemedim. edinsem edinirdim ama kafam almadı. eşim de aynı o hiç edinemedi, ben de gene rakıya çıkacak dertlenecek 2 3 kişi var. ama evli olunca ayda 1.
+2
mikahakkinen
(07.11.25)
Kendine bir hobi bulacak sonra bunların gruplarıyla sosyalleşecek
+2
grimavi
(07.11.25)
Berber ortamı.
0
duster
(07.11.25)
Kadınlar arkadaş bulma konusunda sıkıntı çekmiyorlar. Sizin durumunuzda da, kadınlar arkadaş bulup 'Hadi kocaları tanıştıralım.' diyorlar. Olaylar bu şekilde gelişiyor.
+3
Mirket
(07.11.25)
Kitap kulübüne git.
0
rock n roll
(07.11.25)
iyi de bu benim, ezgi sen misin ?
+1
izmitcan
(07.11.25)
hocam aynı sorun bende var. evli değilim. lakin avm gezip, milletin orasına burasına bakıp offf oğlum varya... yok beaaa vb..., ne bileyim top maç muhabbeti yapan bir insan değilim. hani öte yandan fular takıp ahahah o kadar strong bir prescence var ki azimim.... tarzında da bir insan da değilim. ben henüz kafama göre bir arkadaş seti oluşturamadım. ha çok iyi arkadaşlarım dostlarım var ama dünyanın bir yanına dağıldıkları ve genelde evlendikleri çoluk çocuklara karıştıkları için orta noktada buluşamıyoruz.


müzikle uğraşıyorum. eğer yeteneğin varsa müzikle uğraş veya hobilerin çerçevesinde bişeyler yap en azından o konuda arkadaş edinirsin.


ha şimdi kalkıp ben bayburt'a geldim dersen de hiç bizi boşuna uğraştırma.


www.youtube.com
+1
Fodera
(07.11.25)
bayan arkadaş bul hocam.
+1
hold the door
(07.11.25)
spor klüplerine gidebilir, mba tarzı bir şey yapabilir üniversite ortamında?
0
damba
(08.11.25)
Namaz kılıyorsanız ya da inancınız kılmanıza engel değilse, mahalledeki camiye vakit namazlarında düzenli gitmeye başlayınca otomatik bir çevre oluşabiliyor.

Yine, eğer kat komşularınız varsa, arada yemek, ikram yahut memleketten gelen bir şeyler paylaşınca, muhabbet ilerleyebiliyor.

Mahalledeki yahut tercih ettiğiniz bir muhitteki bir kahve, çay ocağı, nargile cafe gibi erkek ağırlıklı bir mekana düzenli gitmeye başlayınca da yeni kişilerle tanışılabiliyor. Mesela iş yerinden bir arkadaşla yahut şehre sizi ziyarete gelen bir tanıdıkla buluşacaksanız, oturup bir şeyler içmeye hep aynı mekanı tercih edin. Müdavimler arası bir ülfet, bir muhabbet oluyor.

Benim favorim dil kursu, resim/müzik kursu gibi kurslar. Amaç sosyalleşmek olsa da, kafa dengi arkadaş bulamasanız da bir bakıyorsunuz, faydalı şeyler öğrenmişsiniz. Aynı şey yüksek lisans, kpss kursu vb. şeyler için de geçerli.
+1
yadigar
(08.11.25)
bilardo iyi bir ortam ve sosyal bir spordur. çevrenizde iyi bir bilardo salonu varsa tavsiye ederim.
0
galahad reloaded
(08.11.25)
bir cevabim yok ama sadece birinin ciddi ciddi “namaz kilsin” onerisine gulmeye geldim. shekandjei bzndiwjriqbdndiwbdjqoxnvltpqhrncuqbcnfi.
nE? vay arkadas, neler neler ya
0
kiyiya vuran dildolar
(08.11.25)
"Namaz kılıyorsan, camiye devam edince arkadaş ortamı oluşuyor" cümlesini "arkadaş bulmak için namaz kıl" anlayacak raddede kıt bir kavrayışın varsa gülersin tabii. Biraz da kendine gül. "Cevapla" tuşuna basmadan da gülünebiliyor, inanır mısın?

Namaz kılan insanlar var. Duyuruda da var, toplumda da var. Çıkıntılık yapan insanlar da var. Duyuruda da var. Toplumda da var.
+4
yadigar
(08.11.25)
Bir arkadaş edinince gerisi geliyor, onun arkadaşlarıyla ve ortamıyla muhabbet başlıyor ama o ilk arkadaşı edinmek zor.
0
thor44
(08.11.25)
(5)

Makale yazmak istiyorum ama

cemallamec
Öncelikle akademisyen değilim ama araştırmaya dayanan (mesela x kişinin hayatının detaylı bir makalesi, edebi kişiliği, eserlerinin yayımı vb.) bir makale yazmak istiyorum (tez değil) ve bunu nerelerde yayımlayabilirim kendi adımla. İnsanlar o kişiyi arayınca benim makaleme güvenip kaynak olarak bil
Öncelikle akademisyen değilim ama araştırmaya dayanan (mesela x kişinin hayatının detaylı bir makalesi, edebi kişiliği, eserlerinin yayımı vb.) bir makale yazmak istiyorum (tez değil) ve bunu nerelerde yayımlayabilirim kendi adımla. İnsanlar o kişiyi arayınca benim makaleme güvenip kaynak olarak bile kullanabilsin.
0
cemallamec
(07.11.25)
"x kişisi", çok çok özellikli biri değilse veya daha önce var olan bilgilerin dışında yeni, kimsenin bilmediği bilgilere erişmediyseniz, hiçbir ciddi akademik dergide o tarz bir makale yayınlatamazsınız.

sizin düşündüğünüz gibi insanların sizin çalışmanızı kaynak olarak kullanabilecekleri bir metin yayınlatmak istiyorsanız kitap bölümü olarak yayınlatma seçeneklerine bakmanızı tavsiye ederim.

google'da akademik kitap bölümü yayınlatma diye aratırsanız pekçok seçenek çıkacaktır karşınıza. en ucuzunu seçip herhangi biriyle bağlantıya geçin. hemen hepsi aynı zaten.
+1
yemrem
(07.11.25)
Hazırladıktan sonra (hali hazırda öğrencisi, çalışanı yahut hocası olduğunuz okulunuz yoksa) çalıştığınız kurum adına da (işyeri mail adresinizle) yayınlayabilirsiniz. Okul olması şart değil. Enstitü olur, müze olur, laboratuvar olur, kamu kurumu olur, ar/ge yahut kültürel departmanları olan özel firma olur.

Eğer alakasız bir işiniz varsa yahut çalışmıyorsanız bir alanda makale verecek kadar yetkin olmanız sürpriz olur. Ama mümkün. Şahsi adresiniz ve e-mailiniz ile yazarsınız.

Tamamlanınca, konu ile alakalı yayın yapan hakemli/hakemsiz dergi ve sitelere gönderip uygun görürlerse yayınlanmasını talep edersiniz. Yayına değer bulurlarsa en az bir tanesi yayınlar zaten. O zaman veritabablarına girmiş olacağından, araşturmacılar tarafından alıntı yapılır, kaynak olarak gösterilebilir.

Tabii isterseniz kendi kişisel sitenizde, blogunuzda yahut medium.com gibi bir sitede de yayınlayabilirsiniz. Yahut kitap bölümü olabilecek kadar zenginse, derleme/antoloji çalışması yapanlara gönderebilirsiniz. Tez, kitap olabilecek yeterlilikteyse, akademik/akademik olmayan yayınevlerine basılması için önerebilir, yahut basım masraflarını karşılayıp, bir dağıtıcı ile anlaşıp kendiniz de yayınlayabilirsiniz. Bu durumda da kaynak gösterilip alıntı yapılabilir.

Eğer herhangi bir doğal bilimler yahut sosyal bilimler alanının gelişmesine katkı sağlayacağına inandığınız bir çalışmanız varsa, yapın. Akademisyen olmanız gerekmiyor.

Bir de şöyle bir yöntem olabilir. Alanında uzman bir akademisyen hoca ile iletişime geçip, çalışmanızdan bahsedin. Taslağınızı yollayın. Akademik öğrenci olmamanıza rağmen danışmanlığını rica edin. Hem danışmanınız olur. Hem de makaleniz hazır olunca, yayınlanması hususunda önayak olur size. Duruma ve katkıya göre makalenin 2. yazarı yahut 1. yazarı olarak da hocanızın ismi eklenir.
+2
thunder thunder thunder thundercats
(07.11.25)
Bir makale yazıp yayınlamak için akademisyen olmanıza gerek yok aslında. Ancak en azından o mesleğe sahip olmanız işlerinizi kolaylaştırırdı, ancak bu da zorunlu değil. Esas önemli olan hakemlerin yazdıklarınızı metot açısından tutarlı bulması. Tarih boyunca alanı dışında makalesi büyük ses getirmiş insanlara örnekler var. Buna rağmen bu senaryo büyük ölçüde yalnızca "teknik olarak mümkün."

Örneğin şu konu üstüne düşünün, bunu irdelememi art niyetli olarak ele almayın lütfen, öyle bir niyetle konuşmuyorum, sadece bir noktayı somutlaştırmaya çalışıyorum.

Bir kişinin hayatı ve eserlerini irdeleyen bir makale yazmak istiyorsunuz. Arzunuz bunun hem dergi hem de şahsınız açısından güvenilir bir imaj çizmesi. Ne var ki siz bu makaleyi yazmak isteyen kişi olarak güvenilir kaynakların hangileri olduğuna emin değilsiniz. Normal şartlarda bir konuda makale yazmak isteyen birinin o konuda bu tip detaylara daha en baştan hakim olması beklenirdi. Bu durumda akademisyen olmadığınızı vurgulayabilirsiniz, olmanız da beklenmiyor zaten, sadece yetkin olmanız gerekiyor ve bu yetkinliği bu konuda makale yazmaya niyetlenmeden önce edinmiş olmalısınız.

Demek istediğim, bu aslında hiç sorulmaması gereken bir soru. Siz bu sorunun cevabını öğrenip bir makale yazıp bu dergiye gönderirseniz bunun kabul edilmesi çok düşük bir ihtimal olur. Sizin bu sorunun cevabını zaten bu makaleyi yazmaya yetecek yetkinliğe ulaşırken yaptığınız okumalardan edinmiş olmanız gerekiyor.

En basitinden sorduğunuz soruya cevap verebilecek yeterli veri yok. Çünkü bu edebiyatçının alanı, çağı, içerisinde bulunduğu sanatsal akım ve temsilcisi olduğu kültür gibi sorunun cevabını etkileyecek veriler sorunuzda yok.

Cevabımın agresif görünmesinden çekiniyorum. Onun için tekrar vurgulamak isterim; yapmak istediğim şey, odağınızı bu sorudan çekerek, sizi, yazmak istediğiniz şeyleri gerekli normlara uygun biçimde yazmaya, sonra bu konuyu düşünmeye yöneltmekti. İstediğiniz güvenilirlik ancak böyle mümkün olabilir, bu arzunuz da ancak böyle gerçeğe dönüşebilir.
+1
akhenaten
(07.11.25)
www.ssrn.com da yayınlayabilirsin. Daha sonra bir hakemli dergiye gönderebilirsin veya SSRN'de kalabilir.

Yayınladıktan sonra bir google scholar profili aç. Aldığın atıflarla akademik saygınlık elde edersin. Makalelerini ingilizce yazmalısın. İngilizce yazmak diğer ülkelerdeki araştırmacıların senin yayınlarına atıf yapmalarını sağlar.

Makale yayınlamak için PhD derecesine veya akademik kadroya ihtiyacın yok. Makale yayınlamak > makalesiz PhD derecesinden diyebiliriz. Yayın yapmak ve atıf toplamak akademik saygınlığın en büyük göstergesi.

Hiçbir hocaya makaleni gönderme. Tam halini kimseye gönderme. Senin günlerce verdiğin emeği fikrini çalarak hiç edebilirler. Makalelerin beğenilirse zaten atıf alır ve akademik teklifler alırsın.
-1
michael harddd
(07.11.25)
dergipark.org.tr dergipark'a bağımsız araştırmacı olarak üye olabilir, uygun dergiyi seçtiktenen sonra gönderim yapabilirsin.
0
renegade
(08.11.25)
(1)

Kedi MR sonucu hakkinda yardim

lenin benim amcam olur
merhabalar. kedimin (14 yasinda, kisirlastirilmis disi) sag gozunun dibinde sislik vardi. mr cekildi. sonuclar pek ic acici durmuyor. goz sinirlerine baski yapan, kemige yakin buyuk bir tumor var gibi. cok uzgun ve caresiz hissediyorum. radyolog raporu 4 gun sonra gelecek. burada goruntulere bakip y
merhabalar.
kedimin (14 yasinda, kisirlastirilmis disi) sag gozunun dibinde sislik vardi. mr cekildi. sonuclar pek ic acici durmuyor. goz sinirlerine baski yapan, kemige yakin buyuk bir tumor var gibi. cok uzgun ve caresiz hissediyorum. radyolog raporu 4 gun sonra gelecek. burada goruntulere bakip yorum yapabilecek kimse var mi?
pacs.vetmr.com.tr
0
lenin benim amcam olur
(07.11.25)
insan radyoloğu gözüyle paranazal sinüs kökenli büyük boyutlu bir tümör. insanlarda agresif seyreder, hayvanlarda seyrini bilemiyorum maalesef. geçmiş olsun.
0
alicandan
(07.11.25)
(13)

Hangi yaşta ölürsek genç sayılırız?

darkwizard
60a kadar erken ölüm gibi düşünüyorum 30 ve 40 orta yaş ama erken bir ölüm yasi cagimiz için bence.
60a kadar erken ölüm gibi düşünüyorum 30 ve 40 orta yaş ama erken bir ölüm yasi cagimiz için bence.
0
darkwizard
(07.11.25)
'Her ölüm erkendir.' diye atasözü var.
Şu an kafanda bir yaş var ise, 10 senede bir on yaş ilaveyle güncellersin sen onu.
0
Mirket
(07.11.25)
sanki birazda ölüm nedenine göre de değişebilir.
hiç bir sıkıntısı yokken 80ninde ölene de erken gitti denilebilir.
30unda bir çok hastalığı olan kanser-engellilik vb durumlardan çok çekmiş birine genç gitti ama kurtuldu da denebilir.
0
my fault
(07.11.25)
50'li yaşlar çok genç bence
+1
koela
(07.11.25)
Ölüm şekliyle de ilgili olabilir biraz. Engin çağlar mesela. Adam 85 yaşında asprin bile kullanmıyorum demiş, motor çarptı öldü. Çarpmasa 90'ı rahat geçerdi.
+1
nothing in my way
(07.11.25)
60 oncesi vefat durumunda genc, 60-70 arasi erken derim.
+2
cooperr
(07.11.25)
60 alti
0
ala09
(07.11.25)
35 yaş 44 yaşa çekilmiş artık. 60'a kadar ölen artık bu dünyada erken ölmüştür.
0
mikahakkinen
(07.11.25)
70'ten sonrasi normal. ama 60'larda olen birini duyarsam sasiririm, sorarim neden olmus diye. 70'lerde normal karsiliyorum. mesela gecen birine baktim 75'te olmus, sasirmadim.
0
antikadimag
(07.11.25)
Şöyle düşünün;

40 altı birisi öldüğünde en öne çıkan ayrıntı gençlik oluyor.

40-50 arası için de genç öldüğü vurgulanır ama en öne çıkan konu genelde geride kalan çoluk çocuk, eş dost oluyor. Gençlik vurgusu azalıyor.

50-60 arasında gençlik vurgusu nadir, ama erken gitti vurgusu var.

60 - 70 arasında kişinin sağlık durumuna ve ölümün doğallığına veya kazaya bağlı olmasına göre erken gitti de denebiliyor, konu gündeme gelmeye de biliyor.

70+ için genelde her ölüm erkendir deniyor.
+1
akhenaten
(07.11.25)
Genç ölmek ile erken ölmek kavramlarını karıştırıyorsunuz. 65 yaşına kadar ölümler erken ölümdür. Ama genç ölmek olarak değerlendiriilmez.
+1
ground
(07.11.25)
genc bence hayatta daha yapacagi buyuk olcekli seyleri olanlara soyleniyor, iste coluk cocuk buyutmek, islerini buyutmek, torun sevmek vs, o yuzden 40-50leri kapsiyor. 60-70ler artik o kadar da genc degil, yapacagini buyuk olcude zaten yapmis oluyorsun o yasa kadar. ondan sonraki yapilacar daha kucuk capli, kisa vadeli seyler, iste su dolabi duzenleyecekti, o yemegi yapacakti, bu sehre geziye gidecekti vs gibi.

ama ozellikle ciddi bir saglik problemi sonucu gelismeyen olmayan her olum, her yasta erken oluyor.
0
taurina
(07.11.25)
25 sonrası genç değil.
-3
hold the door
(07.11.25)
Türkiye için ölüm ortalaması erkeklerde 75,5 ve kadınlarfa 80,7 imiş. Bunun altı teknik olarak "erken ölüm" oluyor.

Genç ölmek de 27'ye kadar. Sonrası pek gençlik değil. 40'lardan selamlar.
-4
yadigar
(08.11.25)
(9)

tv tavsiyesi istiyorum

kisa
Merhaba,Tv nin kendi işletim sistemi çok önemli değil, android box kullanıyorum, öyle devam etme niyetindeyim.Oyun oynamam, tv izlemek için 55 ya da 65" inçlik bir tv bakıyorum. hali hazırda yüz yıllık bir plazma var hala. Bunu çok seviyorum ama her an ölecek gibi geliyor, hazır indirim de varken al
Merhaba,
Tv nin kendi işletim sistemi çok önemli değil, android box kullanıyorum, öyle devam etme niyetindeyim.
Oyun oynamam, tv izlemek için 55 ya da 65" inçlik bir tv bakıyorum. hali hazırda yüz yıllık bir plazma var hala. Bunu çok seviyorum ama her an ölecek gibi geliyor, hazır indirim de varken alayım dedim.
yeni tvler ile ilgili en büyük sorunum, nasıl anlatılır bilmiyorum ama, çok yapay görünüyorlar. bu sadece çözünürlükle ilgili değil, tazeleme hızı ile de ilgili sanırım. bu sorunun ne olduğunu bilen, bununla ilgili dikkat etmem gereken şeyi söyleyebilen biri çok yardımcı olmuş olur.
Bunun dışında baktığımda onvo nun 65" leri çok ucuz geldi, qled tv 24bin civarı, aynı ölçüde TCL 34bin civarı. andorid box kullanacağımı göz önünde bulundurarak tavsiyeniz ne olur.
bütçe için 40 ın üzerine çıkmak istemiyorum.
0
kisa
(07.11.25)
Geniş bir mediamarkt mağazasında kör bakış yapin hocam. Beğendiğiniz tvyi öyle seçin burada kim ne söylese boş
0
artıküyeolmakistiyorum
(07.11.25)
Şu anda kullandığınız TV nedir?

İyi bir plazma kullanıyorsanız mevcut TV'lerin size yapay gelmesi normal. Sizin ilacınız, renk ayarları iyi yapılmış bir OLED ancak onun için 65 inç'te bütçenizi yaklaşık 2 katına çıkarmanız gerekli.
0
10551037
(07.11.25)
Şu anda kullandığım iyi bir plazma değil, eski ve zamanının da idare eder bir tvsiydi.
Bir mediamarkt gezmesi mantıklı geliyor.
Teşekkürler.
0
🌸kisa
(07.11.25)
Rica ederim.

Şu anda kullandığınız TV iyi bir plazma olmasa da çoğu plazma, LED TV'lerden görüntü üretme bakımından çok daha iyiydi, bu nedenle yeni TV'ler size çok yapay geliyor.

Teknoloji market ziyareti amaca uygun olmayabilir çünkü teknoloji marketlerin ışıklandırması ve TV'leri teşhirde tuttukları ayarlar o kadar kötü ki TV'nin gerçek performansını anlamak zorlaşıyor.
0
10551037
(07.11.25)
senin yazılımla işin olmadığı için panele odaklanman lazım, belli bir rakama kadar bir çok marka ve modelde lg nin led paneli kullanılıyor, o bütçeler için 4k 65" onvo işini fazlasıyla görecektir.
0
duyuruuser
(07.11.25)
OLED LG kullaniyorum 3-4 senedir, sikinti yok.
guncel fiyat konusunda fikrim yok.
0
cooperr
(07.11.25)
tlc arkadaşım ve babamlar aldı. gayet idare eder.
0
mikahakkinen
(07.11.25)
vestel 65inç android tv alın pişman olmazsınız
0
asap raki
(07.11.25)
Herkese teşekkürler
Bir anlık gazla xiaomi a65 aldım. (dolandırıcı değilse site) :)

Ek not, başta söylemeyi unuttum, vestel E tek katkım Zorlu psm den bilet olabilir ancak, kendilerine para kazandırmayi çok Özel bir durum olmadıkça düşünmüyorum ama cevap için teşekkürler.
0
🌸kisa
(07.11.25)
(4)

Bir Yiğit Özgür karikatürü vardı

Sermet Hörmet
2 kare idi karikatür. İlk karede klasik mekan çıkışı magazin klişesi 'çekmeyin' sahnesi, ikinci karede 'kim bu' tarzı manşet yazan gazete olan bir karikatür vardı. Bir türlü bulamadım hangi detayla aratırsam aratayım çıkmadı bi türlü. Belki başka detay hatırlayıp bulan olur diye sormak istedim
2 kare idi karikatür. İlk karede klasik mekan çıkışı magazin klişesi 'çekmeyin' sahnesi, ikinci karede 'kim bu' tarzı manşet yazan gazete olan bir karikatür vardı.
Bir türlü bulamadım hangi detayla aratırsam aratayım çıkmadı bi türlü. Belki başka detay hatırlayıp bulan olur diye sormak istedim
0
Sermet Hörmet
(07.11.25)
hizliresim.com
Bu olabilir mi
0
egerbiryolcu
(07.11.25)
Hayır bu değil
0
🌸Sermet Hörmet
(07.11.25)
aslanim giralicam
(08.11.25)
Evet bu ben de buldum tam editleyip buldum demeye geldim siz atmışsınız teşekkürler
0
🌸Sermet Hörmet
(08.11.25)
(3)

1. dunya problemim hakkinda yardim - ps5

zseak
ps5 pro hali hazirda salondaki oled tvye bagli - samsung s90d. ama yakin zamanda masaustu pc topladim ona da monitor olarak 32 inch msi oled 240 hz aldim. ps salonda pc baska odada olmuyor. psi odaya koyup, yeni monitore taksam kalite kaybi yasar miyim? cunku tv spesifikasyonlari bakimindan pse daha
ps5 pro hali hazirda salondaki oled tvye bagli - samsung s90d. ama yakin zamanda masaustu pc topladim ona da monitor olarak 32 inch msi oled 240 hz aldim.

ps salonda pc baska odada olmuyor. psi odaya koyup, yeni monitore taksam kalite kaybi yasar miyim? cunku tv spesifikasyonlari bakimindan pse daha uyumlu sanirim.

tesekkurler
0
zseak
(07.11.25)
Tv ve monitörün input lag değerlerine bakın, hangisi düşükse hızlı oyunlarda (fps gibi) o daha iyi olur. Onun dışında çözünürlük ve tazeleme hızları farksız olacak, gerisi sübjektif, keyfinize kalmış (oturuş pozisyonu, panel tipi vs.)
0
orient blue
(07.11.25)
@orient blue ilave olarak,

Bazı TV'lerde "game mode" diye bir özellik var, televizyonun makyaj vs özelliklerinden kısarak input lag i minumuma düşürüyor ona da dikkat edin.
0
makbur
(07.11.25)
tv 4k minimum 60 inchtir diye tahmin ediyorum. hertzi monitöre göre daha düşüktür ama yine kötü değildir. monitöre de bakmadım ama çözünürlüğü 1080p veya 2kdır diye tahmin ediyorum. 4k 60 inch ekranla 2k 32 inch ekranın oyun keyfi birbiriyle kıyaslanmaz tabi boyut çözünürlük farkı böyleyken hz'in daha iyi olması çok önemli değil bana göre. tabi çocukluğumda tüplü 35 ekran tvye ps2 bağlayıp winning eleven turnuvası yaptığımızı da hatırlıyorum sizin monitörle de gayet güzel oynanır.
+1
semaforo de medianoche
(08.11.25)
(5)

İngiltereden vize alanlar

Kediyi üzdün
Türkçe belgeleri çeviri yaptırmak zorunda mıyız?
Türkçe belgeleri çeviri yaptırmak zorunda mıyız?
0
Kediyi üzdün
(07.11.25)
evet. ayrıca yeminli tercümana onaylatmak zorundasınız.
-11
iwillsee
(07.11.25)
Çeviri kesinlikle gerekmiyor,
+1
fistikthecat
(07.11.25)
Gerekmiyor
+1
gokank4
(07.11.25)
Belgelerin ismini ingilizce yapın. Bazı belgelerin İngilizcesi olmuyor direkt Türkçe koymuştum ben. İkametgah, çalışma belgesi gibi.
yeminli tercüman diye bir şey duymadım, yapmadım da.
1 ay sonra vize çıktı.
0
aynabugusu
(08.11.25)
burada benim gibi bilgi arayanlar olursa diye yazmak istedim: 8 günde çıktı turist vizemiz. niyet mektubu dışında hiçbir belge ingilizce olmasa da oluyor. biz olabilen ing belgeler dışındaki her şeyi türkçe yükledik ve aldık.
0
🌸Kediyi üzdün
(20.11.25)
(2)

Kasım indirimleri kapsamında Iphone da düşer mi sizce?

diyojenimtırak
kendi sitesinden olmasa bile bunu duyuran ya da bildiğiniz sayfalar var mı?
kendi sitesinden olmasa bile bunu duyuran ya da bildiğiniz sayfalar var mı?
0
diyojenimtırak
(07.11.25)
düşüyor evet. güncel olarak da düştü bu ay zaten. hepsiburada trendyol mediamarkt vs
0
jelly bear
(07.11.25)
bu işe meraklı bir arkadaşımın sürekli paylaşım yaptığı butik bir whatsapp grubu var. sürekli iphone ve diğer indirimleri paylaşır. mesajla numaranızı iletirseniz gruba ekleyebilirim. güzel indirimler yakalayıp paylaşıyor.
0
artci sarsinti
(08.11.25)
(1)

saçlarımı yok etmek için nerede lazer yaptırabilirim

northern eagle
selamlar. saçlarım seyrek olduğu için her gün jilet vuruyorum ama yoruyor bi noktada ve hala hafif bi at nasıl görüntüsü veriyor dipte kalan saçlar. tüm saçlarımı lazerle yaktırmak istiyorum o yüzden. abd de yapan çok anladığım ama Türkiyede millet pek kelliğiyle barışık olmadığından olsa gerek iyi
selamlar. saçlarım seyrek olduğu için her gün jilet vuruyorum ama yoruyor bi noktada ve hala hafif bi at nasıl görüntüsü veriyor dipte kalan saçlar. tüm saçlarımı lazerle yaktırmak istiyorum o yüzden. abd de yapan çok anladığım ama Türkiyede millet pek kelliğiyle barışık olmadığından olsa gerek iyi bi yer bulamadım google dan. Bildiğiniz bi yer var mı bu konuda?
+1
northern eagle
(07.11.25)
Sorunuza pek cevap değil ayrıca saçmalıyor da olabilirim ama iyi bir lazer epilasyon merkezi ile görüşseniz? Yani sadece kellik meselesine çözüm değil de genel vücut lazeri yapan bir yer olmaz mı? Bir yandan da acaba kafaya farklı bir lazer mi uygulanıyor diye düşünmeden edemiyorum, beyin lazer dip dibe biraz düşündürdü.
0
nwnd
(12.11.25)
(3)

nişantaşı'nda çalışmak için cafe

duyurukullanıcısı
kahve olsun priz olsun havadar olsunneresi var?
kahve olsun priz olsun havadar olsun
neresi var?
0
duyurukullanıcısı
(07.11.25)
nero’nun arka bahçesi
0
asap raki
(07.11.25)
Lotus avm +1
yukarıya çıktığında açık alanda bir sürü cafe var aslında.
0
elektr10
(07.11.25)
işmekan var.
havadarlıktan kalıyor ama sigara içmek için arada bir önündeki balkona çıkabilirsiniz havadarlıktan kastettiğiniz buysa eğer.
priz, kahve ve çalışmak için diğer koşulları sağlıyor.
0
biseysorcaktim
(07.11.25)
(4)

bodrum a gidiş haftaiçi uçak otobüs vs.

mavicorap
iş için günübirlik bodruma gitmem lazım bir perşembe günü. bir gün öncesine de kaydırabilirim ama baktığım kadarıyla çok bir şey değişmiyor. ankaradan gidiyorum, kış vakti olunca meğersem hiç uçuş yok gibi bişiy. ayni gün gün gidip dönemiyorum aktarmasız. otobüslere baktım. 11-12 saat. pamukkale va
iş için günübirlik bodruma gitmem lazım bir perşembe günü. bir gün öncesine de kaydırabilirim ama baktığım kadarıyla çok bir şey değişmiyor.
ankaradan gidiyorum, kış vakti olunca meğersem hiç uçuş yok gibi bişiy. ayni gün gün gidip dönemiyorum aktarmasız. otobüslere baktım. 11-12 saat. pamukkale varan ali osman ulusoy kamil koç var. aslında gece yolculuğu fena fikir değil.
başka ne olasılık var aklına bir çözüm gelen var mı?
gidişi veya dönüşü uçakla diğerini otobüsle yapsam tek yön seyahat de çok fiyat farkı oluyor mu?
bu aralar en güvenli otobüs firması hangisi? bir numaralı hedefim bir kazada ölmemek sonra da tabii biraz rahat bir koltuk olsa iyi olur 12 saat oturacağım diye düşünüyorum..
0
mavicorap
(07.11.25)
izmir' e gidin, izmir' den araba kiralayın.
0
galahad reloaded
(07.11.25)
aktarmalı olsun nolacak ki? otobüs yolculuğu çekebiliyorsanız olur da bana çok zor geliyor.
0
jelly bear
(07.11.25)
izmire inip o yorgunlukla bodruma gitmek yorucu. pamukkaleye binin bodrumda inin en mantıklısı o.
0
mikahakkinen
(07.11.25)
Bla bla car bakın.
0
etna
(07.11.25)
(1)

Iscep'ten veya Ata Yatirim'dan altin sertifikasi nasil aliniyor?

Sour
Merhaba! Bu ikisinde hesabim var, fakat altin sertifikasini bir turlu bulamadim. Bilen var mi? Tesekkurler!
Merhaba! Bu ikisinde hesabim var, fakat altin sertifikasini bir turlu bulamadim. Bilen var mi? Tesekkurler!
0
Sour
(07.11.25)
İkisinden de hisse alış de. ALTINS1 yaz. Al de.

Edit: Ata'da ana sayfadaki büyüteci tıklayıp ALTIN yazınca aşağıda çıkıyor. Üzerine tıklarsan Alış sayfası açılıyor.
0
Mirket
(07.11.25)

PENFEST için fazla bileti olan?

damba
PenFest biletleri tükenmiş, ne yazık ki arkadaşım vereceği için satın almamıştım, fakat o da veremiyor. Elinde fazla bileti olan veya gelemeyecek olan varsa, biletinizi satın almak isterim. Bir girişimcilik projem için önemli bir festivaldi, bulunmayı çok istiyorum.
PenFest biletleri tükenmiş, ne yazık ki arkadaşım vereceği için satın almamıştım, fakat o da veremiyor. Elinde fazla bileti olan veya gelemeyecek olan varsa, biletinizi satın almak isterim.

Bir girişimcilik projem için önemli bir festivaldi, bulunmayı çok istiyorum.
0
damba
(07.11.25)
(2)

Evini satan TOKİ'ye başvurabilir mi?

shadra
Kardeşim üzerime ev almıştı geçen yıl. Onu şimdi devretsem ona TOKİ işi yine de nanay mı?
Kardeşim üzerime ev almıştı geçen yıl. Onu şimdi devretsem ona TOKİ işi yine de nanay mı?
+1
shadra
(07.11.25)
genelde soyle bir madde oluyor. basvuran kisinin son 2 yilda ev satisi yapmamis olmasi gerek.
0
buenosdias
(07.11.25)
şöyle bir madde var.

"Konut satın almak için başvuruda bulunanların, kendileri, eşleri ve velayetleri altındaki
çocukları üzerine T.C. sınırları dâhilinde 24 Ekim 2025 tarihi itibariyle tapuda kayıtlı
bağımsız konutlarının bulunmaması, kendileri, eşleri ve velayetleri altındaki çocuklarının daha önce Toplu Konut İdaresi ile sözleşme yapmamış olması şartları aranacaktır."
0
jepa
(07.11.25)
(2)

5 kasım 2025 ajax galatasaray maçı

tolgan
maçın tam halini tekrardan izleyebileceğim bir kaynak var mıdır acaba?
maçın tam halini tekrardan izleyebileceğim bir kaynak var mıdır acaba?
0
tolgan
(07.11.25)
0
Rondak
(07.11.25)
tabii
+1
mikahakkinen
(07.11.25)
(12)

Yaş aldıkça ayak numarası büyür mü?

mikahakkinen
burnumuz yaş aldıkça büyüyor mu? eskiden nike ayakkabıyı 43 alırken şimdi 44,5 anca oluyor. adidasın da kalıpları farklı. adidas nike aynı numara mı alayım? kullanıcı görüşleri önemli.
burnumuz yaş aldıkça büyüyor mu? eskiden nike ayakkabıyı 43 alırken şimdi 44,5 anca oluyor. adidasın da kalıpları farklı.
adidas nike aynı numara mı alayım? kullanıcı görüşleri önemli.
0
mikahakkinen
(07.11.25)
Bende bir değişiklik yok.
0
Mirket
(07.11.25)
kilo alınca büyüyor da yaşlanınca büyüdüğünü duymadım.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.11.25)
ayağınızda taban çökmesi olursa evet, ayağını büyümez ama yayıldığı için büyük numara ayakkabı almak zorunda kalırsınız
0
malheiros
(07.11.25)
kilo alıp verince değişiyor +1
0
Sadece soruyorum
(07.11.25)
20 senedir hiç değişmedi. kilo farkım 75 ila 105 arasında değişti bu 20 senede.
0
Fodera
(07.11.25)
bence nike daha dar. bana adidas daha rahat oluyor. hamilelikte kemiklerde bağdokularda değişiklik olduğu için sonrasında ayak büyümüş ouyor.
0
mavicorap
(07.11.25)
adidasın kalıplarında sorun var. tüm markalarda 44-44,5 giyerim adidasta 45,5 hatta 46 oluyor.
numaradan önce ayağın santimetre olarak ölçüsünü bilmek lazım. cm olarak almak lazım
kilo verince-alınca değişti demekte doğru değil. santim olarak değişmez sadece ödemden şişlik olur o yüzden dar gelir ayakkabılar.
0
my fault
(07.11.25)
burun büyüyebiliyor da ayagı bilmiyorum :)
+1
koela
(07.11.25)
10 kg verdim ayağım 43 tü. @malheiros ayak yayılmış olabilir. 15 senede 3 diz ameliyatı oldum. şu an 44.5 45 arası giyiyorum.
0
🌸mikahakkinen
(07.11.25)
kadınlarda sanki hamilelik sürecinde ayak büyümesi diye bir olay oluyordu vücut dengesi için.

bunun harici bilmiyorum açıkcası.
0
makbur
(07.11.25)
Aşırı yürüyorsan ve yanlış ayakkabı seçimi yapıp burnu dar olanlardan kullandıysan taraklanma yapıyor. O da numarada fark ettiriyor.
+1
truf
(07.11.25)
Kikirdak doku büyüyor. Kulaklar, burun büyür ve sarkar.
Ayaklar genelde kilo ile büyür. Mesela kadinlarda gebelikte büyür.
Sizde olmamis olmasi baska insanlarda olmadigi anlamina gelmiyor bu arada pesinen diyeyim. ben gebeydim ama ayaklarim büyümedi, diyorsaniz tebrik ederim ama sizin durumunuz genele yayilmiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.11.25)
(5)

Nereden tarhana

yuvarlanantencereninkapagi
Nereden alicaz tarhanayi, Deneyip memnun kaldığınız var mı?
Nereden alicaz tarhanayi, Deneyip memnun kaldığınız var mı?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.11.25)
www.instagram.com
ben buradan yarım acılı yarım normal alıp karıştırarak pişiriyorum.
0
neira
(07.11.25)
www.instagram.com

Buranın da ürünleri genel olarak başarılı
0
lüzumsuz adam
(07.11.25)
hocam tarhana her yörede farklı yapılıyor. ilk önce hangi yörenin tarhanasından istediğinden emin ol da. başka yörenin çok güzel olan tarhanasını bile bu neymiş lan böyle deyip çöpe atabilirsin.


mesela içinde buğday olan akşamdan suya yatırılan pişirilirken içine yoğurt falan konan çeşitleri bile var.

benim bildiğim tarhana nedir. abi yarım saat önceden ıslatırsın bi karıştırırsın erir kısık ateşte pişirir yersin. hafif ekşi olur zehir gibi ekşi olmaz vb. trakya tarhanası
0
Fodera
(07.11.25)
Kendiniz yapmayi ögrenin, zor degil sadece biraz takip süreci gerektiriyor. Tövbe estagfurullah ama tanimadigim kimsenin salcasini, tarhanasini yemem.
Köyde yapani gördüm, camasir legenine basmislar salcayi üstünde ne bir cibinlik ne baska sey gündüz atsinegi gece fare geziyor üstünde. Farenin gezdigini gözümle gördüm, sabah kadin kasikla ayak izlerini düzeltti.
Müge Anli'da öldürdügü adami kiyma makinesinden gecirip, sonra o aletle yaptigi salcalari millete sattiklari hikayesi cikali daha cok olmadi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.11.25)
tarhana dedin mi usak tarhanasini tek cekerim. uzun zamandir aliyorum. arkadaslara tavsiye ettim onlar da aliyor.

www.instagram.com
0
buenosdias
(07.11.25)
(13)

Ev sorunsali

alibaba06
Ankara ikamet ediyorum. Kendi evim var. Çalıştığım yer üstünde eskisehir yolu ekseninde ve trafikten artık bıktım. Ev ile iş yeri arası mesafe 18 kilometre ancak 1 saatten önce gitmek artık mümkün olmuyor. Beytepe ve bilkent tarafındaki ev fiyatlarını düşününce de kendi evimi satıp ordan ev alabilme
Ankara ikamet ediyorum. Kendi evim var. Çalıştığım yer üstünde eskisehir yolu ekseninde ve trafikten artık bıktım. Ev ile iş yeri arası mesafe 18 kilometre ancak 1 saatten önce gitmek artık mümkün olmuyor. Beytepe ve bilkent tarafındaki ev fiyatlarını düşününce de kendi evimi satıp ordan ev alabilmem de mümkün olmuyor. Onun yerine kendi evimi kiralayip o tarafta da kendim kiraya mi çıksam diye dusunuyorum. Ama açıkçası ne kiracı olmaya isteğim var ne de kiraciyla uğraşmaya. Böyle bir durumda öneriniz ne olurdu?
0
alibaba06
(07.11.25)
bazen bilkentten eskişehir yoluna çıkmak bile 20-25 dk sürebiliyor :) trafik konusunda malesef ankara bitmiş durumda. çevre yolu bile yetmiyor sabah ve akşam trafiğinde.

eğer işiniz metroya yakın bir konumdaysa benim tercihim evi metro olan bir yere taşımak olur.
+1
duyulmasi gerektigi kadar
(07.11.25)
her gün bir saat yol git kendine bin tane iş açmandan iyidir. gittiğin evde rahat etmezsin. evinde de kalan evini senin bıraktıgın gibi bırakmayabilir. her sözleşme dönemi sen kiracınla, ev sahibin de seninle gerginlik yaratacak sürece gireceksin her sene.. ben ce bir daha düşün
+2
denizmaniaherif
(07.11.25)
İstanbul'da benzer durumdayım. Sabah 45 dakika, akşam 1,5 saat civarı trafikteyim.
Ara ara yılıp taşınmayı düşünsem de insanın kendi evi gibisi yok. Üstelik kiracıyla uğraşmak zorunda kalacağım ve evime geri dönmek istesem hem kiracı hem ben zor durumda kalacağız. Artısını eksisini değerlendirince ben evimde kalmayı tercih ediyorum.
+2
auroraaurora
(07.11.25)
her gün toplu taşıma ile toplam 3 saat yol gidiyorum, araba ile gitsem 4 saat falan sürcek, yakın ev alsam oda sayısı falan düşecek şehir merkezinde oturmak istemiyorum ve yolu çekiyorum sırf kiracı olmamak için. bence 1 saat büyük şehirler için ortalamanın altı bir süre
0
eja
(07.11.25)
Ev ile işyerim trafik yokken 4dk. 40dkda gittiğim oluyor. Bilerek isteyerek yapıldığını düşünüyorum ben, bu kadar vizyonsuzluk olamaz. Sağcılar herkesin evde tıkılı kalmasını çok sever.

Kurtarıyorsa ben de metro diyorum.
+1
aguen
(07.11.25)
valla otur evinde, elindekinin değerinin farkına var. haline şükret diyenler gibi oldu ama cidden şu an sahip olduğun şeyler çok iyi.

ben kiracıyım, ben de ofise 1 saat toplu taşımayla gidiyorum. arkadaşım taa tuzla'dan geliyor 2 saatte.

keşke benim de 1 evim 1 arabam olsaydı da rahat etseydim. bazen yorgun hasta gibiysem taksiye biniyorum, öyle de 1 saat sürüyor yani. keşke arabam olsaydı da 1 saat trafiği kendi arabamda çekseydim. metrobüste milletin pis kokusuna maruz kalmadan, oturarak giderdim ne güzel. sırtımda pc çantasıyla her gün 1 saat git 1 saat gel yapıyorum.
+2
art cat chocolate
(07.11.25)
yani kiracıyla uğraşmam ben olsam. taşınmak ayrı zor bi olay.

kiracı olmak da ayrı zordur. gidiş geliş saatlerini değiştirebilirsin belki esnekse. ya da mümkünse metro ekleyebilirsin ulaşıma. bi yere kadar arabayla gidip sonrası metro vs.
+1
jelly bear
(07.11.25)
başka bir büyükşehirde benzer durumdayım. ne kadar yol çeksem de günün sonunda kendi evime girmek gibisi yok. 2 kez kiracı oldum. en iyi ev sahibi bile çıkarı söz konusu olunca kiracısını çabucak harcıyor bizzat yaşadım. şimdi arabam var ama günde 5 toplu taşıma kullanıp eve geldiğim zamanlar da oldu yine de işe yakın kiraya çıkmayı düşünmedim. bunu da bildiğimden arabada ne kadar trafikte de kalsam o günleri hatırlayıp halime şükrediyorum. ikisi de ayrı büyük konfor şu dönemde bizim ülkemizde çünkü. o yüzden ben kiraya çıkma taraftarı değilim.
0
dedim ben sana
(07.11.25)
Berkant nere yav? Bulamadım, bulsam sana daha net cevap verirdim.

İş yerine metro yakınsa metro civarında bir ev bul derim ben de. Muhit temiz olsun elbette ama kiraya çıkma. Evin varken kirada oturmak büyük rezillik çıkarabilir, bence yapma. Turkuaz tokileri var o civarda oturuyorum, işim evime 35 km uzak ve Ankara bulvarından gidersem anca 45 dakikada ulaşıyorum, Ankara bulvarı şans. Ama yaya gitsem gidiş geliş 4,5 saat sürüyor. Buna göre düşün farklı yollarla ulaşabileceğin bir yerden ev belki daha iyi olur.
0
muhayyer divan
(07.11.25)
beytepe bilkent kastediliyor diye tahmin ediyorum.
ben çevreyoluna çok yakın oturuyorum işimin saatleride normalden biraz farklı sabah trafiğiyle pek muhatap olmuyorum ama akşam trafiğinden ben de etkileniyorum ama genel olarak taşındığımızdan yerden çok memnunum. çevreyolu bağlantısı dibinde olmak çok bğyğk rahatlık.
incek tulumtaş çıkışındayız. burası tatil yeri gibi ağaçlar temizhava az bina bol bol müstakil ev gerçekten iyi ki taşınmışız diyorum.
bu taraflarda hala uygun evler var ev bakanlara tavsiye ediyorum ben.
0
mavicorap
(07.11.25)
hem ev sahibi ile, hem kiracı ile uğraşılmaz. evi satıp ev alman lazım. kreedi çekebilirsin. olmuyor ise işi değiştirebilirsin.
0
sivri sinek
(07.11.25)
hayret kimse dememiş motor ya da scooter hayat kurtarabilir.
0
koela
(07.11.25)
Bilkent olacak. Sorun aslında gidip gelme değil. Cocugu krese bırakınca ise yetişemiyorum. Metro ile de olmaz. Çünkü bilkent metrodan sonra yine yukariya dogru cıkmam gerekiyor.
0
🌸alibaba06
(07.11.25)
(7)

Kelebek'ten asla gelmeyen mobilya

aguen
Merhaba duyuru :( evet biliyorum keşke araştırsaydım. Kurumsal diye gittik evi dizdik, 3 ay oldu. Köşe takımı ve dolap hızlı geldi 1.5 aya ama diğer şeyler parça parça yeni yeni geliyorlar. Masa hala yok ve çok gelecek gibi de durmuyor bu hafta.Alabileceğim bir aksiyon var mıdır? Alırken 45 iş günü
Merhaba duyuru :( evet biliyorum keşke araştırsaydım. Kurumsal diye gittik evi dizdik, 3 ay oldu. Köşe takımı ve dolap hızlı geldi 1.5 aya ama diğer şeyler parça parça yeni yeni geliyorlar. Masa hala yok ve çok gelecek gibi de durmuyor bu hafta.

Alabileceğim bir aksiyon var mıdır? Alırken 45 iş günü demişlerdi çoktan geçti.
0
aguen
(07.11.25)
kelebekle alakası yok, her firma aynı. yatsandan yatak aldım 3 hafta dediler, 1.5 ayda geldi. artık tüketici şikayetleri ciddiye alınmıyor alınsa da yaptırımı uygulayan yok. türkiyede her alanda esnaf sözünde durmuyor, hiç bir yaptırım yok.

Yani ben tercih etmem ama satan bayiye gidip tehdit etmek işi çözüyor.
+1
mikahakkinen
(07.11.25)
şans işi işte böyle şeyler. evlilik gibi durumlarda çok çok öncesinden ayarlamak lazım.

başka yerden de alsanız öyle olurdu sanırım. gerçekten artık müşteri memnuniyetini umursayan tek bir sektör kalmadı, sırf mobilya da değil. üzmeyin kendinizi boş yere. tüketici haklarına şikayet etseniz onlar bile o kadar geç dönüyorlar ki. baya aylar sonra yani. şikayetvar a yazarsanız belki bir ihtimal ilgilenirler. son zamanlarda da linkedin'e yazmak moda oldu ama kelebek'in orayı sallayacağını düşünmüyorum.

bu konuda hayattaki tüm şansımı kullandım ben. vivense'den koltuk aldım, 1 gün sonra geldi resmen. ve koltuk aşırı iyi, sağlam, kaliteli. benim acelem de yoktu yani, evlenmedim, kendi evime yeni eşya aldım. 2 ay sürmesini bile göze almıştım.
0
art cat chocolate
(07.11.25)
teslim alırken dikkat edin başkasından gelen defolu mobilyayı iteleyebiliyorlar.
0
duyurukullanıcısı
(07.11.25)
kelebek eskinin çok iyi firması yeninin en leş firmalarından biri.problem yaşamayan bir Allah ın kulunu görmedim.
son anda DOĞTAŞ a kırdım ben dümeni.söyledikleri gün ve saatte malları teslim ettiler.
0
jamswety
(07.11.25)
kelebek/doğtaş aynı grup zaten. sikayetvar vs. bakın. çok yanlış bir tercih yapmışsınız. bu gruptan alışverişte en az 3 ayı göze almalısınız.
0
adivar
(07.11.25)
bence firmadan ziyade bayi de etkili bu işte. İşini takip eden dolandırıcı olmayan bayii lazım.
0
biravekahve
(07.11.25)
İlginç bir tesadüf. Arkadaşımız Anadolu’da bir yerlerde kelebek bayisi açtı. Normalde bayilik almak çok zormuş ve açtığı ilçede zaten bayi de yokmuş. Ama en yakın bayiler bayağı uzak olduğu için müşteriler de siparişlerini epey geç alıyormuş. Onlar için de zaten buraya yeni bir bayilik açılması önemli değilmiş. O yüzden zorluk çıkarmamışlar. Yani lojistik marka değerini bile önüne geçmiş durumda.
0
ground
(07.11.25)
(7)

hediye konusunda nasılsınız?

art cat chocolate
hem alma hem verme konularında...ben, bana hediye alınmasını pek istemem. çünkü çok seçiciyim her türlü eşya konusunda. yani muhteşem veya çok pahalı bir zevkim olduğundan değil ama kendime göre seçiciyim işte. beğenmezsem kullanmam.hediye vermeyi severim ama genelde kendi zevkime göre alıyorum. kar
hem alma hem verme konularında...

ben, bana hediye alınmasını pek istemem. çünkü çok seçiciyim her türlü eşya konusunda. yani muhteşem veya çok pahalı bir zevkim olduğundan değil ama kendime göre seçiciyim işte. beğenmezsem kullanmam.

hediye vermeyi severim ama genelde kendi zevkime göre alıyorum. karşımdaki kişi en yakın arkadaşım dahi olsa o ne sever kestiremiyorum. benim zevkim bile kendi içimde çok değişken, belli bir tarzda almıyorum her şeyi. yerine göre giyindiğimden çok çeşitli kıyafetlerim vardır mesela. bu yüzden insanların tarzlarını da anlayamıyorum. bir çanta görsem aa bu tam x'lik diyemiyorum.

2 ay önce doğum günümde en yakın arkadaşım bana bir çanta almış mesela. senin sevdiğin tarz dedi. benim sevdiğim tarz öyle mi gözüküyor bilemedim ama sevdiğim tarz değildi de çok sevdiğim bir renkti o yüzden sevdim. açık mavi renk. bu rengi çok severim ama hiç giyemem. siyah tonlarda daha rahat hissediyorum, canlı giyinemiyorum pek. ofise bilgisayar çantamla gittiğimden kol çantası almıyorum. dışarı da ayda 1 ancak çıkıyorum, onda da o tarz renkli giyinmiyorum zaten kış geldi gelsin kahveler siyahlar griler modundayım.

keşke almasaydı hediye zaten beklentim yoktu. küçük bir kolye veya bileklik olabilirdi, altın falan değil tabii asla. gerçi onları da kendim de alıyorum ama takmıyorum. şimdi sırada onun doğum günü var ve ne alacağımı bilmiyorum. çok stresli bir durummm... önceki senelerde plak falan almıştım sanırım.
0
art cat chocolate
(07.11.25)
Ben hediye konusunda iyiyimdir önemsediğim insanların laf arasında söyledikleri şeylerden bile kenara not ettiğim hediye alacağım zaman da o notlara döndüğüm olur.
Hediye verdiğim kişiler incelikli düşünülmüş hediyeler verdiğimi söylerler.
Bazıları “şov” yaptığımı söyler, haklılık payı var severim böyle konularda şov yapmayı.
Son yıllarda törpülemeye çalışıyorum bu özelliğimi çok yoruldum, bu çok yorucu bir mesai gerçekten.
Bir de bu kadar incelikli düşünüp hediye hazırlıyorsun sana gelen hediye hiç düşünülmemiş bir şey oluyor gel de delirme.
Yahu benim üzerimde ne zaman o tarz bir şey gördün?
Benim böyle bir şeyi beğenebileceğimi nasıl düşündün?
Düşünemezsin çünkü ben her konuda çok net fikirleri olan bunu da söylemekten çekinmeyen biriyim.
Belli ki düşünmemişsin hediye almak için almışsın. Bunu yapacağına hiç hediye alma daha iyi.
0
mutekebbir
(07.11.25)
Valla son yıllarda hediye seçimlerim ilgili kişilerin ihtiyaçları ölçüsünde ya da almayı düşünüp erteledikleri şeyleri yakalayarak gelişti. Çevremdekiler de benim gibi düşünüyor olmalılar ki son yıllarda hep ihtiyacım olan şeyleri hediye olarak aldım. Hatta en yakın arkadaşlarımızla birbirimize açık açık "sana bir hediye almak istiyorum bütçem max bu kadar, bu ara ihtiyacın olan ya da almak istediğin bir şey var mı?" diye soruyoruz. Daha iyi tanıdıkları için de beni neyin mutlu edeceğini bilip keyfi hediyeler de alıyorlar.
0
Amaranta ursula
(07.11.25)
cocuklara cok hediye, yetiskinlere ihtiyac veya goz doyurma odakli almaya calisirim. dekor, kitap, aksesuar, kiyafet, oyuncak, icki.
0
ala09
(07.11.25)
hediye verme konusunda çok kötüyüm. iki hafta sonra eşimin doğum günü ve ne alacağımı bilmiyorum.
+2
scudman1
(07.11.25)
hediye alınmasında da hediye almaktan da hoşlanmıyorum. eşime alırken bile tutturamadığım için bu durum çok sıkıcı oluyor. ben her şeyi giyen biri değilim, ondan bana almak zordur.
+2
mikahakkinen
(07.11.25)
bana hediye alınmasını hiç sevmiyorum. zaten eşimden başka kimse bana hediye almıyor ona da alma diyorum veya kendim sevdiğim şeyi hediye aldırıyorum. mesela son doğum günümde ohride gitmiştik inci bileklik istedim hediye olarak.

ama ben birilerine hediye almaya bayılırım ya. eşime öncelikle tabi. en son doğum gününde saat aldım o kadar beğenerek takıyor ki. ama tabi o eşim olduğu için neyi sevip neyi beğeneceğini biliyorum ona göre alıyorum. aylar öncesinde analiz etmeye başlıyorum ne istediğini :D

senin durumuna gelecek olursak; ben de çok düz biriyim siyah ya da krem renkten başka çantam olmadı hayatımda hiç. ama bazen takanları görünce çok hoş durduğunu düşünüyorum. bence hemen kenara atma, o çantayı yazın belki beyaz pantolon mavi gömlekle veya beyaz elbise ile veya mavi elbise ile kombinleyebilirsin. ayrıca bence şuna da utanmamalı insan, hediyeyi götürüp değiştirirsem alan kişi üzülür dememelisin. çünkü sen o çantayı takmayıp dolabın bi köşesine fırlattığında daha mutlu olmayacak. eğer değişim süresi içindeysen götürüp beğendiğin bir şeyi alabilirsin.

senin arkadaşına ne hediye alacağına gelirsek, dost beni bilsin bi çürük elma olsun demişler. yani sen düşünüp ortalama beğeniye hitap edecek bir şey alıp verebilirsin bunu stres yapmana gerek yok. ben olsam bana alınan çantanın değerine yakın bir parfüm (yves rocher veya zara gibi dümdüz bi markadan) veya düz bir siyah çanta, kiko veya sephoradan ruj, koton gibi bi yerden de küpe bileklik vs alırdım. sen düşünüp almışsın, artık ondan sonra beğenip beğenmemek karşındakinin sorunu. sen gidip çok alakasız bir şey almadığın sürece sorun yok.
+1
Sadece soruyorum
(07.11.25)
minimalist biriyim. cok sevdigim insanlarin ozel gunleri disinda hediye almayi da vermeyi de sevmem.
0
buenosdias
(07.11.25)
(3)

Hangi ortopedik yastık daha iyi?

truf
Her sabah uyandığımda sırt ve boyun ağrısı çekmekten gına geldi. Kaz tüyü bi yastığım vardı ama 8 senedir falan kullanıyorum artık yastık, yastık olmaktan çıktı muhtemelen. 3 ayrı yastık seçtim Amazondan ama hangisi daha iyi olur bilemedim. Belki benzer sorunlardan yakınan varsa aramızda diye size s
Her sabah uyandığımda sırt ve boyun ağrısı çekmekten gına geldi. Kaz tüyü bi yastığım vardı ama 8 senedir falan kullanıyorum artık yastık, yastık olmaktan çıktı muhtemelen.

3 ayrı yastık seçtim Amazondan ama hangisi daha iyi olur bilemedim. Belki benzer sorunlardan yakınan varsa aramızda diye size sorayım dedim,

1. (git: shorturl.at)
2. (git: shorturl.at)
3. (git: shorturl.at)

Ya da yine Amazondan alabileceğim başka tavsiye edebileceğiniz ürünlere de açığım.
0
truf
(07.11.25)
elviros hariç diğer ikisinin benzerini denedim, en rahatı 1. , 2.de çok bi boyun desteğinin farkını yaşamadım, içi visko ise rahat boynun şeklini alır. ben memnunum 5-6 senedir visko yastık kullanıyorum
0
eja
(07.11.25)
www.yatsan.com
Yatsan tempur yastık.

www.amazon.de

Hiç başkasına bakma, bundan iyisi yok
0
zikardo
(07.11.25)
turkiyeden viskolove almistim. duz yastiklar sorunumu cozmedi ben de kelebek modeline gectim ve cok cok rahatim. duz ve kelebek model arasinda fark var. agriniz nerede, yatis sekliniz nedir cok degisiyor bence. ben yan yatiyorum ve hatta yastigi da dikine kullaniyorum. deneme sansiniz varsa once bir deneyin bence. ya da ucuzunu alip hangi sekilde rahat ettiginizi ogrenip ona gore daha iyisine gecebilirsiniz. boyle boyle bende 4 tane misafir yastigi oldu :D
0
65 derece
(07.11.25)
(1)

El yapımı cıvata tutamacı için hangi yöntem ve materyal?

thunder thunder thunder thundercats
7 mm'lik `gijon` var elimde. Bundan 10 cm kadar uzunluğunda iki tane vida yapacağım ama elle açıp sıkıştırılacak şekilde olması gerekiyor. Diyelim ki, 3d yazıcıdan vana benzerüi tutamaçlar çıktı aldım... Bunların ortasına oturttuğum vidayı hangi materyal ile yapıştırayım? Yahut ne tarz bir tasarım g
7 mm'lik gijon var elimde. Bundan 10 cm kadar uzunluğunda iki tane vida yapacağım ama elle açıp sıkıştırılacak şekilde olması gerekiyor. Diyelim ki, 3d yazıcıdan vana benzerüi tutamaçlar çıktı aldım... Bunların ortasına oturttuğum vidayı hangi materyal ile yapıştırayım? Yahut ne tarz bir tasarım garantili olur? Azıcık zorlarsam elimde kalsın istemiyorum.

Aklıma sapına enine bir metal kaynattırıp (kendi kaynak ekipmanım yok, dışarıda bir yerde) onun etrafını yumuşak bir materyal ile sarmak geldi ama daha şık ve kolay, dayanıklı bir yöntem geliyor mu aklınıza?

Piyasada ters adımlı, elle rahat tutulan 7mm lik somun benzeri bir materyal var mıdır mesela? Kendisi vidaya daha sıkı otururen, vidayı da vidalandığı yerden gevşetsin mesela...

Yahut alternatif çözüm var mı aklınıza gelen?

Teşekkürler
+1
thunder thunder thunder thundercats
(07.11.25)
gijonu ihtiyac olan yerden körle, kelebek somunu körlediğin yere kadar iyice sıkıştır, kolay kolay çıkmaz. isteğe bağlı kaynakta yapılabilir.
+1
duyuruuser
(07.11.25)
(17)

inançsızlar mı yoksa inananlar mı ölümden daha fazla korkuyor?

anlamsiz geliyor
sb.
sb.
0
anlamsiz geliyor
(07.11.25)
Keskin bir soru cevabım yok ama inançsız biri olarak yanılmayı çok isterim. Böylesi çok daha korkunç çünkü.
+1
mutekebbir
(07.11.25)
Ben bunun inanmak yada inanmamakla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bana göre insanlar ölümden tamamiyle belirsizlik dolayısıyla korkuyor. İnanan için de inanmayan için de ortada çok büyük belirsizlik var. Dini kitaplarda ahiret tanımı verilmiş ve açıklanmış olsa da hiçbirimizin gidip görmediği bir yer. İnançlı olmayan kesimin de kendince düşünceleri var ama en nihayetinde her şeyin ucu bilinmeyen bir yere çıkıyor.

Belirsizliğe bir de var olan hayallerimiz, belki arkada bıraktığımız çocuklarımız ve anne-babamız vs gibi etkenler de eklenince iyice korkunç bir hal alıyor ölüm.
+2
mermaidd
(07.11.25)
İnananlar daha fazla korkar çünkü ödül ceza bekler. İnanmayan gidecek yer yok dediği için daha rahattır.
+2
cemallamec
(07.11.25)
İyi ki öleceğiz diye düşünüyorum korkmaktan çok. Çünkü bu ne saçmalık. Din perdesi çekip her işi gören insanlardan midem bulaniyor ve bu işin pirleri memleketimizde bu işi icra ediyor. Bana kalsa hemen şimdi ölebilirim asla sorun değil.
0
artıküyeolmakistiyorum
(07.11.25)
İnansaydım korkardım bence. Ölümden sonrasından korkmuyorum çünkü bir şey yok, beynim durunca bilinç/ruh/töz yok oluyor. Ama yavaş ve acılı ölmekten korkuyorum. Öldükten sonra ipimle kuşağım...

"Her şeyin ucunun bir yere çıkması" da metafizik bir inanç, inanmayanlar olarak çıktığına inanmıyoruz zaten :)
+3
kobuzchu kiz
(07.11.25)
inançla ilgisi var mı bilmiyorum bunun.
etrafımdaki küçük gözlem kümesine göre her iki duruma dair örneklerim var.

inançtan ziyade, ölüme yüklenen anlamla ilgili bence bu.
inanmayanlar da ölüme anlam yükleyebilir. yokoluş ya da yokluk fikri bazı insanlar için düşünmesi korkunç bir şey.
+1
biseysorcaktim
(07.11.25)
İnananlar daha fazla korkuyor tabii. Bir inançsız olarak ölüm sonrası sonsuz uyku olduğunu bildiğimden bir korkum da yok. Hatta bu çok rahatlatıcı bir şey :)
0
sadakatsiz
(07.11.25)
İnanmayanlar daha çok korkuyor.
çünkü elinde dünya, bilim ve diğer maddi akli argüman ve çıkarımlardan başka bir şeyi yok.

Güya yaşlanmayı geciktiren kozmetik ürünleri bile gerçekte ölümden kaçınan dünyaya bağlanan insanı anlatır.
Bir de bilimsel çalışma olarak söylenen cryonics projesi var.
Bu da güya öldükten sonra yeniden dünyaya dönmeyi ifade ediyor.
Ruhu , net açıklayamayan bilim, ruha nasıl yön verecekte yeniden bedenle bir araya getirecek? bu da ayrı bir soru
İnananın ise Rabbi var ve sadece onun merhametine sığınıyor.
-2
diyecevaplandı
(07.11.25)
Soru çok yönlendirici olmuş ancak, ölümden korkmanın inanıp inanmamakla çok alakası olduğunu sanmıyorum. İnsanların bazısı korkuyor bazısı üstüne çok kafa yormuyor, ölüm fikrine alışmış oluyor. Bunların bazısı inançlı bazısı inançsız. Bu tip insanların her birini görmek mümkün.
+1
akhenaten
(07.11.25)
Bence inanmayanların korkması lazım. Ben korkuyorum. Çünkü ne demek var olmayı bırakacağım. Korkmamak çok saçma bir şey zaten ben korkmam diyene inanmam. Yeterince detaylı düşünmemiştir derim.


İnançlı insan niye korksun, onun inancına göre var olmaya devam edecek hiçbir sıkıntı yok.
+1
aguen
(07.11.25)
bunun inanmakla değil kişilikle alakası var. bir gruba ait olmak, belirsizlikten çekinmek vb. özellikleri olan insanlar daha inanmaya istekli. subjektif olarak düşüncem şu, inanan insanların daha çok korktuğunu düşünüyorum.
0
mikahakkinen
(07.11.25)
inançlıyım ve ölümden korkuyorum.
+1
deartheodosia
(07.11.25)
ölüm korkulan bir şey miymiş.
-4
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(07.11.25)
İnançlıyım ve ölümden korkmuyorum. Çünkü istediğin kadar kork, kaçış yok, bir gün bir şekilde başına gelecek ve engel olabilen yok. O halde neden kendime yük edeyim o korkuyu, hiç stres yokmuş gibi bir stres kaynağı daha neden sırtlanayım. Her insanda ölümden deli gibi korkan bir id vardır, bu korku id'in bizi hayatta tutması için yaratılmıştır, id üstüne düşeni zaten her insanda hakkıyla yapmaktadır, bundan fazlası, sürekli düşünüp korkmak bence saçmalık.

Yani bunun inançla alakası yok.
0
muhayyer divan
(07.11.25)
Yaş, iş konum vesaireden dolayı çok fazla cenaze taziye ortamlarına gidiyorum kısa süre de olsa. Aynı zamanda sosyoloji mezunu olmamdan mütevellit gözlem yapmadan duramıyorsun. Sonuç; seküler veya inançsız olduğunu düşündüğünüz ortamlarda sessiz sedasız gayet olağan normal karşılanmış bir ortam görüyorum. Ancak dini bütün, mütedeyyin cenaze ve taziye ortamlarında durum bambaşka. Ağlayanlar bağıranlar Çağıranlar tırnaklarıyla yüzünü çizenler elleriyle başına vuranlar, ayılanlar bayılanlar ağıtlar yakanlar zılgıt çekenler var ortamda. Bu bana hep garip gelmiştir ve hala da garip gidiyor. Anlayanlar için bir şeyler var bu yazıda. İyi akşamlar
+3
ground
(07.11.25)
bence en cok inanma taklidi yapan "dinciler" korkuyor, o yuzden cumalarda falan hep en sirada sevap points kasiyor abiler. tanidigim ne kadar yavsak it ugursuz var ise cumayi kesinlikle kacirmaz. eger varsa, hesap zamani geldiginde "evet kul hakkina girdik ama abi bak hep en saf tuttuk" diyerek yirtmaya calisacaklar, cunku fitratlari bu :)
-2
cooperr
(07.11.25)
din düşmanıyım bir şeyden korktuğum yok.
-2
hold the door
(07.11.25)
(9)

Kadın cinayeti söylemi düşmanlığı

cemallamec
Öncelikle entry şu: https://eksisozluk.com/entry/179631669Özet: Son zamanlarda belki incel ve kadın düşmanı kesim tarafından alttan alta aşılanan “erkek cinayeti de var, kadın cinayeti diye bir şey yoktur” söylemi sizce neden bu kadar destek görüyor? Ben bu entry’de alttan alta kadın düşmanlığı okuy
Öncelikle entry şu: eksisozluk.com

Özet: Son zamanlarda belki incel ve kadın düşmanı kesim tarafından alttan alta aşılanan “erkek cinayeti de var, kadın cinayeti diye bir şey yoktur” söylemi sizce neden bu kadar destek görüyor? Ben bu entry’de alttan alta kadın düşmanlığı okuyorum. Düz okumaya yapınca “ayy canım” oluyor ama öyle değil işte. “Kadın cinayeti” ifadesi sizce sorunlu mu cidden? Bir erkeğin kadını öldürmesi sizce normal cinayetle eş değer mi?


Uzun:

Arkadaşlar, kadın cinayeti söyleminden rahatsız olan abidik gubidik bir kesim var farkında mısınız, bilmiyorum.

Bu entry’yi giren arkadaşa mesaj çektim, tane tane anlattım. Bana “yazdıklarını okumadım bile ön yargılısın” deyip durdu :) Ona yazdıklarımı okumamış ama bana ön yargılı diyor. Uzun uzun, tane tane yazınca da “ben telden uzun mesaj yazmam, okumam da üşenirim” deyip durdu. Ona siz demeyip sen dediğim için üslubuma laf söyledi ama ağzından “oç” kelimesi maşallah eksik olmuyor.

Eskiden sözlükte böyle sığ, b*ktan ifadeler değer görmezken gerçekten alttan gelen kesim bu kadar cahil olabilir mi?

Bir kadının öldürülmesi toplumsal yapıyken bir erkeğin öldürülmesi böyle bir neden bağlanamaz. Kadın sırf cinsiyetinden öldürülür mesela. Giyiminsen öldürülür. Örfünden öldürülür. Baskıdan öldürülür. İstismar edilir öldürülür.

Ama bir kadının erkeği giyiminden, inancından, namusundan, örften adetten öldürdüğü görülmez “neredeyse”.

Şimdi “bakın hep erkekler kadınları öldürüyor diyorsunuz alın size kadınlar da erkekleri öldürüyor. Bunun cinsiyetle alakası yok” demek sizce de kadın cinayetlerini kasıtlı olarak erkek cinayetleriyle aynı bağlama getirmek değil mi? Erkek, erkeği öldürüyor. Öküzün biri neden “erkek cinayeti” yazılmıyor, diyor. Kadının biri sebebi nedendir bilmiyoruz ama okumamışın teki başka şekilde saçmalıyor.

Kadın cinayeti ifadesi sizce sorunlu mu cidden?

Yahu sözlükteki troller bile “şu kadını beğeniyorum ama çok sevişmiş istemiyorum” diye yazıyorlar. Erkekler kendileri kadınlarla yatsın kalksın istiyor ama kadına gelince namus, helal süt, edepli arıyor. Bu olmayınca mesela namus cinayeti çıkıyor. Burada kadının öldürülmesi kadın cinayetine girmiyor mu? Yazacak örnekleyecek çok şey var da alttan gelen nesil cidden b-k gibi.
0
cemallamec
(07.11.25)
uzun zamandir ulke erkekleri olaraktan dayak eksikliginden muzdaribiz.

not: sinirlenip sovecegim icin entryi okumadim.
+1
klassno
(07.11.25)
Kadın cinayeti ifadesi faili örtüyor bir yandan, ortada bir erkek şiddeti sorunu var, erkekleri de öldürüyorlardaki erkekleri de başka erkekler öldürüyor, fakat bununla yüzleşmek yerine sadece kadınlar mı öldürülüyor diye salağa yatmayı tercih ediyorlar. En doğru kavramı kullansak da yüzleşmek istemeyen içn faydasız.
+3
grimavi
(07.11.25)
Kadın cinayetlerini başlık olarak sunmak yetersiz. Bu sosyolojik bir problem.
Deli yürek, kurtlar vadisi gibi dizilerle başlayan, sıfır bir ile zirveyi gören yeni nesil 'erkek' problemi aşikar. Bunun yanına bir de kadını eşya gibi gören ve memlekette önlenemez şekilde yükselen siyasal İslam var.

Tüm bunlar nihayetinde bu erkekleri tercih eden bayanlarda var tabii. Kurunun yaninda yanan yaşlar için üzgünüm ama o dizileri de bu siyasi iklimi de biz seçtik. Efendi adamlar kılıbık oldu, en okuyanı kültürlüsü bile yeri geldi 'maço erkek' istedi. Kıssadan hisse evet kadın cinayetleri vardır fakat gökten inmemiştir. Almanya gibi devlet isteyen Almanlar gibi millet olacak.

Ayrıca ülkede bir şiddet problemi var ve bunun kadını erkeği de yok. Ben entryden onu anladim. Bende öyle düşünüyorum ve kendimi sokakta asla güvende hissetmiyorum. Kadın cinayetleri yeni nesil 'erkek' problemi fakat şiddet hepimiz için var ve apaçık tehlikedeyiz.
-1
artıküyeolmakistiyorum
(07.11.25)
ilgi görmek isteyen ve üstün olmak isteyen erkeklerin saçma sapan tavırları. neden kadın cinayeti dediğimizi anlayacak zekanın kırıntısını taşımıyorlar. aldatma veya boşanma gibi şeylerden eşlerini öldüren erkekler hapse girince de kader mahkumu diyorlar onlara. kafa bu şekilde. gördüğümüz yerde engelleyelim. sayılarının fazla olması çok rahatsız edici.
+1
art cat chocolate
(07.11.25)
"Kadın cinayeti" kavramında bir sorun yok, bunun kullanılması normal, çünkü böyle bir sorun var. "Çocuk istismarı" gibi bir kavrama "Çocuk diye belirtmeye gerek yok, istismar istismardır, yetişkinler de istismara uğruyor" demiyoruz mesela. Buradaki "Kadın" ya da "Çocuk" o durumlardaki güç asimetrisi, sosyolojik süreçler, toplumsal yapı gibi kavramlardan kaynaklanan özel durumlara atıfta bulunuyor.

Örnek verdiğiniz entrynin kavramsal olarak belli hataları var, arkadaş bunları es geçip safsata yapmış. İlk olarak her cinayet aynı değil ve cinayetin işlendiği koşullar ile cinayetin işleyen kişinin motivasyonu alınacak cezayı belirliyor. Zaten o yüzden "Mahkeme" diye bir şey ve bir çok cinayet çeşidi var. Diğer türlü her cinayette aynı cezayı yapıştırıp geçerdik.

Diğer yandan insanların kendi önyargılarına istinaden farklı olaylara farklı tepkiler vermeleri; mesela bir kadın, bir erkek tarafından öldürüldüğünde erkeği lanetlerken bir erkek, bir kadın tarafından öldürüldüğünde kadının cinayeti işlemesine haklı neden bulmaya çalışmaları "Kadın Cinayeti" diye toplumsal bir olgu olmadığı anlamına gelmez. Tıpkı herhangi bir münferit olayda bir kadının bir erkeği tamamen sadistçe bir dürtüyle öldürmüş olmasının "Erkek Cinayeti" diye bir kavram yaratamaması ya da benzer şekilde "Kadın Cinayeti" kavramını ortadan kaldıramaması gibi.
+3
salihdt
(07.11.25)
Kadın cinayeti ifadesinde bana göre sorun yok ama kadın cinayeti ifadesiyle erkeklerin kadınlar tarafından öldürülebildikleri gerçeği örtülüyor sanılıyor, bence yanlış olan bu sanrı, ifadelere ezbere anlamlar yüklemek. Düşünmemek yani.

Burada "erkek cinayeti de var" diye ortaya çıkanların önemli bir kısmı erkeklerin olumsuz ve yıkıcı olduklarını görmeye tahammül edemeyenler, erkeklerle ilgili her zaman ve her türlü ifadeyi mutlaka kendi üzerlerine alınıp sorun çıkaranlar. Evet erkek cinayetleri de var ama bu kadar çok erkek şiddeti yaşanan bir toplumda erkeklerin öldürülmesi bu bahsettiğim tayfanın beklediği canhıraş tepkiyi yaratmıyor. Çünkü ülkemizde çok uzun yüzyıllardır kadınlar erkeklerden hem bedenen hem psikolojik şiddet görerek yaşadılar, kadınlık fikri buna göre evrim geçirdi, erkeklik fikri de böyle. Kolay kolay kurtulabileceğimiz bir halde de değiliz ve bahsettiğim tayfa bunu görmek şöyle dursun, bunu konuşmak yahut öğrenmek dahi istemiyor, gayet iyi biliyorlar çünkü.

Erkek şiddeti de var diyenlerde bu açıdan bakınca belki bir kadın düşmanlığı var gibi, bana göre yok çünkü onların düşmanlık güttüğü şey kadınlar değil, yüzyılların değiştirdiği kadın erkek algısı doğrultusunda saçma sapan bir yere gelen aile terbiyesi. Kadının oğlunun her işine koşması mesela, arkasından elinde kaşıkla yemek koşturması, 10 yaşındaki oğlunun ayakkabısını bağlaması, ödevini yapması vs... kadının oğluna erkek olduğunu hissettirecek başarma duygusunu asla vermemesi, sorumluluk hissini yüklememesi, oğlunun hayatını kolaylaştırmayı onun yerine yaşamak zannetmesi. Ve o annenin bunları bilinçsiz yapması... kadınlar farkında değiller ama oğullarının hayatını da onun hayatına girecek kadınların hayatını da bu tür anneler mahvediyor.

Suç sadece annelerde değil, işin içine bu davranışları bekleyen babalar da giriyor kimse kusura bakmasın. Kadından hizmet görmeyi erkeklik zanneden bir düzen var şu anda. Hizmetçisi değilim diyen kadınlar çok ayıplanıyor çok dışlanıyor hâlâ. Neden? Erkeğe kendisini erkek gibi hissettirmek istemediği için. Halbuki erkeğin kendini erkek gibi hissetme alanı sadece kadınlar değil ki. Hiçbir alanda kendini erkek gibi hissetmeyen erkek elbette kadına ve kadının güçsüzlüğüne de gücüne de muhtaç olur. Kaos da buradan çıkar.

Bu bahsettiğim tayfanın neye düşman olduklarının bilincinde olduklarını da hiç hiç hiç sanmıyorum. Ülkede müthiş bir bilinçsizlik hakim.
-2
muhayyer divan
(07.11.25)
Bir şey daha eklemek istiyorum: çocuk istismarına “çocuk” ekliyoruz, “çocuk gelin” diyoruz ya da “kadın hakları”, “işçi hakları” vb. deniyor da cinayete gelince neden kadın cinayetleri sorun olsun ki? İşin ciddiyetini kaçırıyor filan söylemleri bana boş geliyor. Bence bu söylemlerin altında ataerkil düşünce ya da kadın düşmanlığı yine önde. İnsanlar kabul etmese de bilinçaltlarında bir şekilde görünmeyen düşünceler ortaya kendini çıkarıyor.

Belki de kadın cinayetlerine kadın cinayeti dediğimizde sorun çözülecek. Kadının sırtında sopayı, karnında sıpayı eksik etme/kızını dövmeyen dizini döver tarzı atasözleriyle büyüdük, okuduk, duyduk. O düşünce belki bir yerde tohumunu bırakmıştır.

Bilemiyorum ama sözlükte de instagram’da da twitter’da da böyle tonla böyle tonla malca yorumlar entryler postlar var.
-1
🌸cemallamec
(07.11.25)
yani burada adam kadını dövüyormuş o yüzden kadın kızgın yağla adamı öldürdüğü için burada ''ama kadın da neler çekmiş garibim'' diye bakacaksak olaya, yani cinayet cinayettir demeyip bahanelere ve gerekçelere bakacaksak o zaman da bir adam aldatıldığında karısını öldürdüğünde buna da ''ama adamın namusuna zarar vermiş adam da namusunu temizlemiş aslanlar gibi yatar çıkar'' diyebilmeliyiz o zaman? neticede birini öldürmenin meşru yollarının neler olduğuna kim karar veriyor? bana şiddet uyguladı o zaman öldürebilriim. e ben de belki şöyle bi insanım: bana şiddet falan uygula fark etmez önemli değil ama beni aldatma. ben de aldatmayı şiddetten daha büyük bi hakaret olarak görüyorum onurum zedeleniyor. insan sadece fiziki bir varlık değil ki gururu, onuru da var dokunulmaz olan... o zaman beni aldatırsan seni öldürürüm? sen bana fiziksel değil ama onuruma zarar verdin mesela? benim kafamda da evet aldatılmak onurun zedelenmesi, ben geri kafalıyım diyelim ki... veya farklı ahlaki normları benimsiyorum senden... e gayet mantıklı o kişinin penceresinden baktığında. katil kadınla empati yapacaksak katil erkekle de empati yapacağız madem? neticede ikisi de insan. yaptıklarından sorumlular. hayvan insanı öldürürse mesela sıkıntı yok çünkü sorumlu değil neticede aklı yok iradesi yok. ya da mesela benim ayakkabıma basıldığında delleniyorum , adam öldürüyorum mesela ? ayakkabılarıma çok değer verdiğim bi gün adamın biri yanlışlıkla ayağıma bastı ben de çektim vurdum.. araştıralım bunun da gerekçelerini... yani bunun sonu yok.
beni fikrim: cinayet cinayettir. yapan cezalandırılmalıdır. kadın da olsa erkek de olsa.. adam kadını öldürdüğünde kadın cinayeti tü pis kaka diyorsak, ama o da onu aldatmış hak etmiş diyenleri linçliyorsak... kadın bir erkeği öldürdüğünde de aynısını yapmalıyız. cinayeti hafifleştirmemeliyiz. empatiye başlamamalıyız
-1
f02561
(07.11.25)
şiddet şiddettir. kadına, öğretmene, doktora diyerek bir çözüme kavuşması imkansız. doktora şiddet ile mağaza personeline şiddet arasında gündeme gelme açısından büyük bir fark varsa şiddetin azalması mümkün değil bana göre. eğitim, ekonomik sıkıntılar, geleneksel yasaklar vs. gibi şiddete meyleden sorunlar üzerine düşünülmeli.

neden çocuk istismarı diyoruz da kadına şiddet olmuyor... demiş birisi. çünkü kız çocuğuna istismar diye ayrılmıyor. hepsi çocuk istismarı olarak adlandırılıyor.
0
jepa
(07.11.25)
(2)

Türkiye'den Almanya'ya Para Transferi

Take it away honey
Dostlar selamlar,Almanya'ya geleli 4 ay oldu ve araba almam gerekiyor. Türkiye'de ailemin bana parayı banka transferi olarak göndermesinde problem olur mu? Ailemin birikimi banka dökümü kaydı var. Bana da hediye olarak vereceği için vergiden muaf oluyorum. Daha önce yüklü miktarda para gönderen oldu
Dostlar selamlar,

Almanya'ya geleli 4 ay oldu ve araba almam gerekiyor. Türkiye'de ailemin bana parayı banka transferi olarak göndermesinde problem olur mu? Ailemin birikimi banka dökümü kaydı var. Bana da hediye olarak vereceği için vergiden muaf oluyorum. Daha önce yüklü miktarda para gönderen oldu mu bu şekilde? Tutar 17.500€ bu arada.

Şimdiden çok teşekkürler!
0
Take it away honey
(06.11.25)
Hibe vergisi limitlerini şurda bulabilirsin (git: www.german-probate-lawyer.com).

Dolayısıyla herhangi bi beyanda bulunman gerekmez.
0
truf
(07.11.25)
onceden bankaya haber verin bence evrak isteyebilirler.
0
65 derece
(07.11.25)
(2)

Kredi mi yoksa asgari ödeme mi?

afordismansalihinis
Selam,450k kredi kartına130k ek hesaba borcum var.Elde 180k var. 300 k kredi (368 geri ödeme) + 180 k ile kredi kartını kapatma mı, yoksa 180’i kredi kartına ödeyip o faize katlanmak mı?Teşekkürler.
Selam,

450k kredi kartına
130k ek hesaba borcum var.

Elde 180k var.

300 k kredi (368 geri ödeme) + 180 k ile kredi kartını kapatma mı, yoksa 180’i kredi kartına ödeyip o faize katlanmak mı?

Teşekkürler.
0
afordismansalihinis
(06.11.25)
Ben olsam ek hesabı kapatırım yani öderim ve ek hesap limitini kapatırım ve kredi kartini ödemek için taksitlendirme vs isterim.
0
artıküyeolmakistiyorum
(06.11.25)
krediyi yüzde kaçla ve kaç yıl verecekler?
0
sivri sinek
(07.11.25)
(2)

iPhone’da linklerin uygulama yerine ısrarla Safari’de açılması

m e b
İyi akşamlar. iPhone (iOS 26.1 sürümünde) kullanıyorum. Son zamanlarda bir linke tıkladığımda doğrudan ilgili uygulamada değil de Safari’de açılıyor. Mesela Shazam ile şarkı dinletmişim, “iTunes’tan satın al” seçeneğini seçiyorum, önce Safari açılıyor ve ardından da “iTunes’ta açmak ister misin?” di
İyi akşamlar.

iPhone (iOS 26.1 sürümünde) kullanıyorum. Son zamanlarda bir linke tıkladığımda doğrudan ilgili uygulamada değil de Safari’de açılıyor. Mesela Shazam ile şarkı dinletmişim, “iTunes’tan satın al” seçeneğini seçiyorum, önce Safari açılıyor ve ardından da “iTunes’ta açmak ister misin?” diye bana soruyor. Başka bir örnek, biri konum atıyor, üzerine tıklıyorum, Safari açılıyor, ardından Google Haritalar’ın web sitesinde konumu açıyor ve ardından da “Google Haritalar’da gösterilsin mi?” diyor. Kimi zaman da doğrudan uygulamada açılıyor. Bir şeyi bozmuşsam niye arada düzgün çalışıyor? Bozmamışsam niye düzgün çalışmıyor?

ÖZET: Linklerin eskisi gibi doğrudan ilgili uygulamada açılması için ne yapabilirim?
0
m e b
(06.11.25)
Mevzubahis bağlantıya uzun tıklayıp"X ile aç" demeniz lazım.
+1
gelecegin yildizi
(06.11.25)
@gelecegin yildizi: öyle bir şey mümkün değil. özellikle whatsapp'tan gelen linklerde çalışan bir durum değil, uzun basarken dahi safari seçeneği çıkıyor yalnızca.
0
🌸m e b
(07.11.25)
(6)

2 Milyon TL değerlendirme

al sana nick it
selamlar duyurunun ekonomistleri, cebinizde 2 mio tl var. şubat sonu da bu miktar (tl) borç ödeyeceksiniz. amacınız 4 ayda bu paranın olabildiğince üstüne koymak. borsa kripto gibi görece riskli yatırımları istemiyorsunuz. nasıl değerlendirirdiniz?benim aklımdaki ya ikiye bölüp döviz ve vadeye koyma
selamlar duyurunun ekonomistleri, cebinizde 2 mio tl var. şubat sonu da bu miktar (tl) borç ödeyeceksiniz. amacınız 4 ayda bu paranın olabildiğince üstüne koymak. borsa kripto gibi görece riskli yatırımları istemiyorsunuz. nasıl değerlendirirdiniz?

benim aklımdaki ya ikiye bölüp döviz ve vadeye koymak ya da 3’e bölüp diğer kısmı da altına koymak. ama altın konusunda şüpheliyim.
0
al sana nick it
(06.11.25)
ödeme tl ise, faize yatırın en azından azalma riski yok kafanız rahat olsun.
0
eleutheiros
(06.11.25)
Faize yatırmak daha garanti duruyor şimdi altının durumu artar ya da sabit kalır bilemeyiz
0
pembediken
(06.11.25)
şahsen bana altını çok şişirdiler ve bir noktada patlatacaklar gibi geliyor, o yüzden altın şu anda borsa ve kripto kadar riskli. en temizi ppf. getirisi normal faizden daha yüksek.
0
shadowfollower
(07.11.25)
Vade sonunda 2m kalacak kadar kismi yani kabaca su an %90i vadeli ya da tercihen daha iyisini bulabilecegin vadeliye benzer sekilde dusuk risk fonlara, kalani da istedigin, tercihen doviz bazli riskli yatirimlara koyardim ben.
+1
osssy
(07.11.25)
@shadowfollower altin zaten gectigimiz hafta patladi. su an tekrar yukselis trendine girdi. ons 4300'den 3900'e geriledi. gram 5900'den 5200'e geriledi. yani duzeltmesini yapti. ons 4000, gram 5400 su an. yatirim tavsiyesi degildir.
+2
Sour
(07.11.25)
risk istemiyorsanız en fazla veren ppf.

diğerlerin hepsi riskli.

döviz alınmaz. her ay %1 getiri.

altın bi süre böyle. hatta 4000'den 3800lere bi yolculuk görünüyor.

ppf aylık %3.5 falan veriyor şu sıra. 4 ay, bileşikte %14 15 bişey bırakır.

delilik istersen, paranın çok ufak bi kısmını 100 bin falan dfi gibi deli bir fonda değerlendirebilirsin. günde %10 falan verebiliyor. ama geçen -%16 yazdı. evet -%16.

en temizi para piyasası fonları.
0
gurur
(07.11.25)
(3)

seyrek ve ince telli saçlı birinin saçlı görünmesi

biseysorcaktim
için ne yapmak lazım?saçlarım ince telli ve seyrek. hep ince ve seyrekti ama daha gençken bu kadar değildi. ekstra bir dökülmesi yoksa da kız arkadaşlarımın günlük dökülen saçları benim tümüne denk.uzun saçlıydım gençken, o halimi özlüyorum. ama seyrek ve uzun saçlı olmayı sevmiyorum.daha az seyrek
için ne yapmak lazım?

saçlarım ince telli ve seyrek. hep ince ve seyrekti ama daha gençken bu kadar değildi. ekstra bir dökülmesi yoksa da kız arkadaşlarımın günlük dökülen saçları benim tümüne denk.

uzun saçlıydım gençken, o halimi özlüyorum.
ama seyrek ve uzun saçlı olmayı sevmiyorum.

daha az seyrek görünmesi için ne yapmak lazım?
mesela kıvırcıklaştırmak işe yarar mı (perma deniyor sanırım)
0
biseysorcaktim
(06.11.25)
Her aksam duş almanız lazım, kirli saçlar nemli gözükür ve seyrek görüntüye yol açar. Saçları kuru gösteren yağsız sampuan kullanacaksız. Fırça diye tabir edilen tarakla saçları sağa veya sola doğru tarayın. Briyantin, jöle, limon suyu vs yok.
-1
HellKeePer
(06.11.25)
Benim de saçlarım ince telli. Argan yağı kullanıyorum arada da kemik iliği maskesi yapıyorum. Başka bi duyuruda da yazmıştım ilik maskesi bayağı etkili oluyor üstelik bebek saçlarının da hızlı uzamasını sağlıyor.
Permayı önermem çünkü kullanılan kimyasal saça zarar verebiliyor çoğu zaman.
Kullandığın şampuanın içine az miktarda çam terebentini, e vitamini ampul katarak kullanırsan dökülmelerin de azalma olacaktır. Benim kendime yaptıklarım bunlar
0
mermaidd
(06.11.25)
bu uzun vadeli çözümler dışında saçına makyaj yapabilirsin. yani saçdiiplerine biraz boya gölge sürmek çok etkili oluyor. ben bunu şans eseri yanlışlıkla kahvrengi kuru şampuanı saçıma sıkınca farketmiştim. fakat kuru şampuan çok faydalı bişiy olmadğı için buna özel bir ürün kullanabilirsin. bir de benim eskilerden bildiğim badem yağı ve sarımsak saç çıkartır ve uzatır.
0
mavicorap
(07.11.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.