[]

Ezel çılgınlığı

ezel'i hiç izlemedim. geçtiğimiz sezonda kaç bölüm vardı bilmiyorum ama oturup bir bölümü 2 saat süren dizinin bir sezonunu baştan sona izlemek gibi bir niyetim yok. hal böyle iken tuncel babanın yanına haluk bilginer'in eklenmesi ve "hacı dizi iyice ayağa düştü ama harbi güzel dizi lan" gibi yorumlar yüzünden izlemek istiyorum ben de bu diziyi.

mesele şu ki, şimdi bu sezondan başlasam anlar mıyım mevzuyu. yok anlamazsın diyorsanız önceki bölümleri nasıl özetlerim. hani şu üç bölümü izle olayı kaparsın diyebileceğiniz bölümler var mı mesela. ya da ne bileyim özet geçin lan bi.


 
cevap vermek zor bu konuda . Geçen sezon her bölümde başka bir heyecan vardı . Aslında 2saat değil dizi bölümleri . Malum Türkiyedeyiz . reklamlar aldı başını gidiyor . Geçen sezonu izlemeni tavsiye ederim


  • squeeze  (13.09.10 23:35:36) 
pek bişi ifade etmez önceki sezonu izlemeden.


  • chavezding  (13.09.10 23:48:20) 
elbette anlarsın ama benim algıladığım kadarıyla olay hikaye diil aslında o dizide. sahneler replikler filan. haa olay buymuş şuymuş işte diyerek tam randıman alınmaz yani. izlemek lazım.


  • cisterna  (14.09.10 00:11:20) 
Dizi 1 paragfta özetlenir hiç izlemene bile gerek yok böyle düşünüyorsan. Ama yanlış düşünüyorsun çünkü izlemeye başladıktan sonra bölümleri bitmesin diyeceksin.

Bence gelmiş geçmiş en başarılı yerli dizi.
  • kimlanbu  (14.09.10 02:26:13) 
dünyanın en über dizisi bile olsa o kadar vaktim yok ne yazık ki. gönül ister ki hiç işim gücüm olmasın yaya yaya izleyeyim tüm bölümleri fakat çok zor.

o bir paragrafı rica etsem ben? kalanını da haftada bir gün tvden takip etsem rahat rahat.
  • robin crusoe  (14.09.10 03:37:24) 
bu sezondan izlemeye başlarsan alacağın tad epey düşer. zira karakterlerin geçirdiği evrimi, karakterlerin hikayelerindeki ayrıntıları ve birbirleri olan etkileşimlerini bilmeden bu sezondan izlemeye başlarsan , karakterlerden bizim aldığımız tadı alamazsın. sana sığ ya da anlamsız bile gelebilir. tavsiyem ;
madem vaktin yok, ilk sezondan başla ve her hafta bir bölüm izle.bir sezon geriden gel. önemli olan seyrettiğinden keyif alabilmek. yoksa her hafta dönen geyiklere dahil olmak adına bu lezzetten mahrum kalmak pek tercih edilesi olmasa gerek.

bu arada, yok illa bana özeti lazım dersen özetlerim ben buraya aybediyon.
  • sarap dumani  (14.09.10 11:09:24 ~ 11:12:36) 
----spoiler dolu aman diyim-----

Ön bilgi :

tr.wikipedia.org

Özet : Ömer eyşan denen bir dolandırıcı çocuğuyla tanışıyor, kız buna kazık atıp bir kumarhane soygununu ömer in ali ve cengiz adındaki kankalarıyla bir olup ömerin üzerine yıkıyor. ömer hapse düşüyor, dayıyla tanışıyor, dayı bunu eğitiyor rambo yapıyor. bir isyan gününde başka bir mahkumu öldü gösterip bunu yeni bir yüz ve yeni bir isimle dışarı çıkarıyorlar. Ömer oluyor ezel.

sonra bu soygundan paranın dibine koyan eyşan ali cengiz üçlüsünün elinde ne var ne yok alıyor. bu arada eyşan cengizle evleniyor, ezel onu da alıyor cengizin elinden.

durum budur.
  • kimlanbu  (14.09.10 21:24:06) 
[]

Bu kuşun türü cinsi vesairesi nedir?

kümeste tavuklar, horozlar ve tavuskuşları ile birlikte kalıyor ama bundan sadece bir tane var. ne bu? kümes hayvanı mı değil mi kırma falan mı nedir.

img251.imageshack.us
img534.imageshack.us
img718.imageshack.us

bu arada tavuktan küçük güvercinden büyük.

 
Bacaklar kısa, tavuğa benziyor, uçamıyor. Galliformes (Tavuksular) takımından Kırmızı altın sülün olduğunu düşünüyorum.


  • neskafefincanindaturkkahvesi  (02.09.10 02:04:20) 
bunlara benziyorsa altın sülün.
www.google.com.tr

  • synick  (02.09.10 04:33:28) 
[]

askerlik tecil ile ilgili

şimdi ben üniversitede 4 sene okuduktan (mezun olmadım) sonra bu sene tekrar sınava girdim ve bu yaştan sonra yeniden başlayacağım üniversiteye. yeni kaydımı yaptırmak için eski okulumdaki kaydımı sildirmem gerekiyor haliyle. duyduğuma göre kaydını sildirdiğin anda okul dört bir yana haber salıyormuş bu adam artık bizim öğrencimiz değil diye. ve yeni kayıt yaptırırken de tecil belgesi isteniyormuş. şimdi ben burdan, kaydımı sildirdikten sonra askerliği tekrar tecil ettirip yeni kayıt yaptırmam gerektiği sonucunu mu çıkarmalıyım? ya da nedir işin aslı işte.




 
simdi uzun uzun yazamiycam. yeni okula kayit yaptiracaksan eskisinden al kaydini oburune yaptir, hic bir sey olmaz.
(tek emin olmadigim sey: yeni universitenden normal zamanda mezun olma yasin 29'dan buyuk olacaksa bir ihtimal sorun olabilir, o konuyu bilmiyorum)

  • kurukafa  (16.08.10 01:40:26 ~ 01:40:57) 
[]

Konu hasta yavru kedi, çok acil yardım lazım, acil derken DERHAL. tam şu anda.

az önce bağır bağır bağıran bi kediyi eve aldım. parmak hariç avuç içim kadar gözleri yeni açılmış. poposunda sanki hemoroid gibi bir çıkıntı var, kıpkırmızı. ve boyuna göre devasa bi çıkıntı bu. haliyle acıdan hiçbişey yeyip içemiyor, doğru düzgün ayakta bile duramıyor. ve inanılmaz bir şiddetle bağırıyor. NE YAPAYIM BUNA?

yıllardır sayısız kedi besledim tedavi ettim. tam olarak şu an şu saatte çaresizim. yardım edin.

ankara batıkentteyim. arabam yok. daha kötüsü veterinere verecek param da yok ama onu bi şekilde buluruz belki. her türlü yardıma da açığım ama lütfen çabuk.

bu saatte online moderatör varsa, şu iş hallolana kadar yukarda kalıverse keşke.

 
ilginçmiş gerçekten. emin değilim, fikir yürütüyorum yalnızca:

şöyle bir şey var, yavru kediler kendi kendilerine işeyemezler. anneleri yalayarak işetir öğrenene kadar. bu yüzden de annesinden çok küçükken ayrılmış kediler şeylerine ıslak pamuk sürülerek işetilirler. belki bununla ilgili bir şeydir diyorum. ama emin olamakla birlikte, uzak bir ihtimal gibi görünüyor, yine de bir dene istersen.

bu sırada ben de düşüneyim biraz daha, aklıma bir şey gelirse yazarım gene.
  • su sebeple  (10.08.10 00:38:54) 
şöyle benzer bir vaka buldum:

www.kedilerimiz.com

bir de şöyle bir şey yazıyor şurda: www.kedimveben.com


(Anüse ılık suya batırılmış pamukla masaj yapılması ve vazelinle kremlenmesinin rahatlatıcı etkisi olabilir. Ayrıca katı beslenme yerine daha sulu beslenmede tuvalete çıkmayı kolaylaştıracaktır.)

ama bu da yetişkin kedilerden bahsediyor, bilemedim.
  • su sebeple  (10.08.10 00:55:13) 
batıkenti hiç bilmiyorum ama bana kolay gelebileceğim bi yer tarif ederseniz belki gelip veterinere goturebilirim kediyi?


  • likeinme  (10.08.10 00:56:43) 
veterinere goturcek daha likeinme, yolda sanirim.


  • pyro clustic flow  (10.08.10 01:22:39) 
likeinme az önce geldi ve veterinere götürmek üzere kediyi teslim aldı.

teşekkürler herkese.
  • robin crusoe  (10.08.10 02:35:35) 
helal olsun valla likeinme, ne diyim :)


  • arnatuile  (10.08.10 03:20:45) 
[]

hamster yemi var, napayım?

sevgilim hamster yemi almıştı büyük bir paket, bizde kaldı, unuttuk bir iki aydır duruyor öyle. hamster geçen hafta sizlere ömür, yem kaldı elimde.

kuşlar falan yer mi bunu bahçeye serpsem? ya da ne bileyim napayım bunu. son derece işe yaramaz gibi duruyor ama kıyamadım koca paketi atmaya.


 
ölen hamsterın yerine her an yeni bir tane gelebilir, bence hemen atmayın. :)


  • devils trill  (21.07.10 23:37:51) 
yok ya öyle pek eşya gibi bakmıyoruz, 3 yaşındaydı zaten rahmetli, ortalama ömrünü tamamladı göçtü gitti. çok uzun bir süre yenisi gelmez yerine.


  • robin crusoe  (21.07.10 23:39:48) 
sokağa dök...


  • holalay  (22.07.10 00:14:42) 
ye.


  • insect  (22.07.10 04:24:49) 
yemi çağdaş yaşama, hamsterın deriyi de mehmetçik vakfına bağışla.


  • kenan seranoglu  (22.07.10 04:34:21) 
fakir kuara hamsterlara dağıt..


  • oz otto  (22.07.10 05:43:56) 
[]

Nasıl olmaz böyle bir site ya?

öyle bir site istiyorum ki yıllardır, ben şu filmden hoşlanıyorum diyeyim, o zaman sen şunu da izle birader desin, izleyeyim ve o da hoşuma gitsin. çok mu zor bu? benden başka böyle bir siteye ihtiyaç duyan olmadı mı hiç? bir kaç site buldum keywordlere göre film öneren ama yok tam istediğim o değil ya. böyle bi movielistim olsun o listeye göre bana filmler önersin istiyorum mesela. imdb'nin MoKA'sı var ama o da bir yere kadar ihtiyaç görüyor. anlatabildim değil mi ne istediğimi?

var mı yoksa?


 
hmm sanrım imdb işini görmeli stumbleupon sayfalarını da biraz karıştır bende merak ettim böyle birşey varsa güzel olur.


  • auzril  (05.07.10 23:41:31) 
Hay yaşa ya! Aynen bilen gören beri gelsin!!!

Şu var sadece, IMDB'de beğendiğin filmin özelliklerini yazıp aratınca olur sanki. Olmaz mı ki? Olsa da nereye kadar?
=(
  • follus cerebralis  (05.07.10 23:43:55) 
gnovies.com diye bir site var. fena değil, tutuyor genelde bir bak.


  • espandon  (05.07.10 23:51:33) 
  • el magico  (05.07.10 23:51:48) 
(bkz: filimadami.com)elimizde şimdilik bu var


  • yeaha  (06.07.10 04:25:49 ~ 04:26:17) 
  • utkucbkc  (30.05.14 15:24:20) 
[]

tavsiye: yol-gerilim filmleri

daha önce yol filmi tavsiyesi istemiştim, beklediğimden fazla öneri geldi. (git: 144069) bir kısmını izlemiştim zaten, izlemediklerimi de izledim.

joy ride ve duel tarzı yol temalı gerilim filmlerine baya sardım. varsa bu tarz bildiğiniz paylaşın şu kardeşinizle. ya da ne tür keywordlerle aramalıyım ki daha kolay bulayım bu tarz filmleri.


 
(bkz: haute tension)


  • kreider  (08.06.10 02:26:54 ~ 02:27:30) 
daha çok dram ağırlıklı bir gerilim olsa da bu sene izlediğim en iyi şeylerden kesinlikle tavsiye ediyorum.. yalnız haddinden fazla iç sıkan bir film hatta sonlara doğru ağlatma potansiyeli de var benden söylemesi...

(bkz: the road)
  • olkol  (08.06.10 02:45:33) 
Otostopçu


  • Survivorman  (08.06.10 03:36:56) 
yol ve gerilim bir arada. adını okuyup gerilmeye başlayabilirsin: lost highway


  • atesikus  (08.06.10 03:58:08) 
[]

tavsiye: yol hikayesi filmleri

bu saatte cevap alabilir miyim bilmiyorum ama, tam olarak şu an bir yol hikayesi olan film izleyesim var. aklınıza gelenleri yazıverseniz?

edit: bir iki film tavsiye edilir onları izlerim diyordum ama, benim için arşivlik bir soru başlığı oldu ya. izlemediklerimi tek tek izlerim ben bunlardan, saklayayayım bu başlığı ben.

teşekkürler herkese cidden. tabi öneriler devam edebilir. : )

 
aklıma ilk geleni yazıyorum. isim nasıl böyle net aklımda kalmış şaşıyorum.

(bkz: Historias minimas)
  • hewit  (10.05.10 02:52:19 ~ 02:52:29) 
gadjo dilo
easy rider
almost famous (severim bunu)

ilk aklıma gelenler bunlar
  • toshiro  (10.05.10 02:53:26) 
tabi ki the road

ve into the wild
  • ermanen  (10.05.10 02:54:47 ~ 02:57:02) 
lucky ones
little miss sunshine
joy ride
thelma and louise
natural born killers
nothing to lose
her şey çok güzel olacak
my own private idaho

aklıma gelenler :)
  • olkol  (10.05.10 02:55:43) 
motorsiklet günlüğü...


  • cnky  (10.05.10 02:55:59) 
  • in case i dont see ya  (10.05.10 03:03:37 ~ 03:04:38) 
eurotrip
sex drive

  • lemmiwinks  (10.05.10 03:25:19) 
  • sui  (10.05.10 08:15:19) 
im juli
broken flowers
y tu mama tambien

www.gencsinema.com
  • raikkonen  (10.05.10 08:21:36) 
road trip
raising arizona
mad max
death proof
o brother where art thou?
transsiberian
  • sir gawain  (10.05.10 08:57:13) 
  • natura horror vacui  (10.05.10 08:57:58) 
  • SevmeBeni  (08.06.10 02:22:16) 
[]

Nokia 2730 classic hakkında, olumlu/olumsuz öneri.

bu telefonu alcam gibi görünüyor bu aralar.

bir telefondan beklentileri son derece mütavazı olan bir adamım. telefon etmek ve mesaj göndermek dışında;
saat ve alarm,
yüksek telefon rehberi hafızası,
hızlı işlemci,
ses alıcı ve vericisinde kalite,
rahat tuş takımı,
en az 4 gün idare eden batarya,
en az 3 yıl ömür vaadeden bir telefon istiyorum.
bu özelliklere yeni alacağım telefonu en az 3-4 yıl kullanacağımı düşünerek, 3G'yi de ekledim.

bu beklentilerimi eksiksiz seviyede karşılayacak bir telefon arıyorum, bütçe olarak da 200-300 TL aralığını belirledim kendime. bu doğrultuda en akla yatkın ürün nokia 2730 classic gibi geldi bana. bu telefonu kullanan veya hakkında olumlu ya da olumsuz fikri olan varsa paylaşmasını rica ediyorum. veya bu telefon bi boka yaramaz müdür, sen bi de şuna bak hele derseniz o da kabulüm.

 
ben twinsim sd-301 kullanıyorum çok ta memnunum. yanlız telefon çin malı...ama diğer çin malları gibi hemen bozulabilen bir telefon değil senin dediğin tel de güzel fena değil.benim telefon taş gibi sağlam radyo yok dokunmatik ekrana sahip.ofis telefonu gibi birşey
ben nokia pek sevmiyorum nedeni ise çok hassas olması tel yere düştüğünde sim kart iptal oluyor ve ya batarya yerinden fırlıyor.aynı zamanda tel yere düştüğü zaman hoparlörü patlayan çok...benim tel öyle değil.ben derim ki öncelikle sağlamlığa dikkat et.benim tel müzik çaldığı sırada yere düşüyor sanki hiç birşey olmamış gibi müzik kesintisiz çalıyor...uzun oldu...
sen bildiin yoldan şaşma
hangisi iyi ise onu tercih et...lolay gelsin
  • gargamel  (23.04.10 18:51:09) 
baktım da piyasadaki modellere,bu fiyat aralığında 3gli adamakıllı bi model bulamadım.
bu telefon beklentileri fazlasıyla karşılar bence.

  • p a t r i o t  (23.04.10 21:14:41) 
[]

Blog isim önerisi

Ya çok geniş bi soru olcak ama, böyle yer yer öykü ve şiirlerden, ara sıra denemelerden, kimi zaman da günlük tarzı yazıların toplanacağı kişisel bir blog oluşturasım var. İsim konusunda düşündükçe hevesim kaçmaya başladı. Kendi adım ve soyadımla bir websitem var zaten bu ondan bağımsız olacak. Her türlü fikir iyi gelir.




 
sonuçta sana dair bişi olacağına göre seni tanımlayan bir isim düşünebilirsin, ben kimim sorusuna cevaben.
ben kediebesi rumuzumu öyle edindim. kimim ben kedilerin ebesiyim. :) hayatta bana ihsan edilmiş minik görevlerden biri. :)

  • kediebesi  (29.03.10 11:25:36 ~ 11:25:55) 
En sevdiğiniz şiir veya öykünüzün ismi de olabilir. Veya "Sen kimsin" sorusuna vereceğiniz ilk cevap (tabi ad soyad dışında)

Ha bir de yazılarınızın hakkını koruyun. Sonra bir bakmışsınız sizin şiirler ve öyküler başkalarının isimleriyle ortada dolaşıyor...
  • endless dream  (29.03.10 13:10:49) 
[]

Hangi Enis Batur kitabı?

Frenhoferolmak
Kurşunkalem Portreler
Gönderen: Enis Batur
Kırkpare
Yazboz
Su Tüyün Üzerinde Bekler
Gövde'm
Elma
Plati: Bir Ada Denemesi
Sır
Kütüphane
Bir Varmış Bir Okmuş
Kulak
Cüz


bu enis batur kitaplarından 2 tanesini alacağım, hangi ikisini önerirsiniz?

 
hiçbiri.

koma provalarını öneririm.
  • suicides underground  (28.03.10 23:00:14) 
[]

Sevgilinin gay arkadaşları sorunu

peşin not: ben erkeğim, sevgilim kadın.

sevgilimin gay arkadaşları var. bazılarını ben de tanıyorum, tanıştım onun vasıtasıyla. ben eşcinsellerdeki rahatsız edici rahatlığa inanan birisiyim ve bunu gözlemlerimle kendime kanıtladım. yani o rahatlığı kanıtladım ve rahatsız edici olduğuna karar verdim, bu sadece beni ilgilendirir tabii. dünya görüşüm onların da sorunsuzca ilişkilerini yaşama ve hayatlarını idame ettirme haklarının olduğunu söylüyor, bu yüzden homofobik olduğumu sanmıyorum.

sevgilim de bu rahatsız edici rahatlık konusunda gay arkadaşları ile birlikte hareket ediyor. nasıl, şöyle; mesela 4 gay ve benim sevgilim geceden sabaha kadar taksimde eğlenebiliyorlar. normalde sevgilimin hayatına zerre müdahale etmeyen ben, bu durumdan rahatsız oluyorum arkadaş. "ya onlar gay!" diyor bana, ben de "bana ne onların cinsel tercihlerinden, ben senin 4 erkekle sabaha kadar eğlenmenden rahatsız oluyorum" diyorum. gerçekten de öyle. yani onların gay olması benim kıskanmama engel değil ki. kıskanmak sadece cinsel bir olgu değil, ben sırf onlardan birinin yerinde olamadığım için bile kıskanabilirim, benim mantığım böyle. ha bugüne kadar hiç "şununla görüşmeyeceksin" demişliğim yoktur, demem de. ama lisanı münasiple rahatsızlığımı belirtirim, beni haklı görürse görüşmez, veya görüşmeye devam eder. her neyse.

dün gece sevgilim yine onlarla ilgili bir olayı anlatırken, (mesela ismi G olsun); "G beni gay olduğunu bilmeyen arkadaş çevresine, okuluna falan, sevgilisi olarak tanıtıyor" dedi. ben bunu duyunca çıldırdım birader ya. "e ama gay". başlarım gayine arkadaş, ben bu kadar "large" bir insan değilim. kaldıramam böyle bir şeyi. mesele onun gay olması ve/veya "zararsız" olması değil ki! dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir insanın benim sevgilimi başka birisinin sevgilisi olarak tanıması beni huzursuz ediyor. bu kadar basit. bunu anlamak zor mu? her neyse. bu durum ortadan kalkacak dedim, aynen bu şekilde net bir ifadeyle. haliyle olay çıktı. bu onun hayatıymış, gayler toplumda eziliyormuş, bu durumun ne ona ne bana bir zararı varmış. anlayacağınız gaylerin toplumda ezilmesini benim sevgilim sorumluluk addetmiş ve üzerine düşeni yaptığını zannediyor. veya ben bunu anladım. o onun arkadaşıymış, onun yanında olması suç muymuş... uzatmaya gerek yok sanırım, biz bu cümleler ve türevleriyle 4 saate yakın tartıştık. sonunda onun dediği oldu ve ben pes ettim. ama gece bir damla uyku girmedi gözüme ve durumu kendim çözmeye kadar verdim; gittim o gay elemana mesaj attım. dedim böyle böyle arkadaşım, ben bu durumdan zihinsel olarak zarar görüyorum, huzursuz oluyorum. bunu neden yaptığınızı da gayet iyi anlıyorum ancak durum bu. senden ricam bu durumu devam ettirmemeniz dedim. eleman gayet iyi bir şekilde seni çok iyi anlıyorum böyle bir rahatsızlıktan haberim yoktu, en kısa zamanda bu durumu düzelteceğim dedi. sen sağ ben selamet eyvallah dedik anlaştık. fakat bu durum kıyameti kopardı. sevgilimin sinirleneceğini biliyordum ancak ağzıma sıçtı afedersiniz, şu an konuşmuyoruz. özel hayatına müdahale etmişim, dediğimi yaptırmak için başkalarını mutsuz etmişim, onu hiçe saymışım, gözündeki saygısını yitirmişim.

kendimi hakim önündeki kibar feyzo gibi hissettim şu an, söyleyin duyuru hakimleri, çok mu geri kafalı ve bağnaz bir adamım ben, bu durumu kabullenememem çok mu yanlış?

sonradan aklıma gelen not: 9 aydır beraberiz, bu durum benden önce de devam ediyormuş.

edit: bu arada elemanın söylediğine göre birebir gidip tanıştırma gibi bir durum olmamış, sadece isim olarak bahsediliyormuş. günahını almayayım da. peki bu bir hafifletici sebep mi? hmm. hayır.

edit 2: bu arada verilen cevaplara çok teşekkür ediyorum ancak, olayın ana fikri "sevgilim gaylerin haklarını savunduğu için böyle oldu" çerçevesinde değerlendiriliyor, aslında benim derdim o değil. bu durumu neden kabullenemediğimi anlayamaması, veya benim anlatamamam. olayı bu doğrultuda değerlendirmeye çalışırsanız daha çok yardımcı olursunuz bana.

-----------------------

final edit:

cevap verenlerin sonucu merak edeceğini düşündüğüm için yazayım dedim.

sorunu büyük ölçüde hallettik. kendisi benim bir nevi "paylaşamama" hissim konusunda haklı olduğumu, bu konuda benim nasıl hissettiğimi anladığını söyledi. benim de tek isteğim bunu anlatabilmekti. benim düşüncelerime vereceği öncelikler konusunda artık daha dikkatli olacağına dair söz verdi.

ben de bu durumu çözmek adına seçtiğim yolun yanlış olduğunu, o elemanla ondan habersiz bir şekilde görüşmemin abes olduğu konusunda ona hak verdim, bir daha bu tarz bir yol izlemeyeceğime dair söz verdim.

fikirlerini belirten herkese teşekkür ederim.

 
abi valla olabileceğin kadar medeni olmuşsun tebrik ederim. ne kabullenicen mına koyiim ibne de olsa kullanılmasa da gerekli donanımın olması rahatsız edici sonuçta.


  • lpgli tosbaga  (25.03.10 02:03:33) 
yani 4'e kadar eğlenmesine falan bir şey diyemem, kendi hayatı fakat gay olduğu bilinmeyen ortamlarda sevgilisi gibi tanıtması saçma. ben olsam ben de dellenirdim. bunun gay olmasıyla alakası yok. herhangi bir adamın senin kız arkadaşını başkasına kendi kız arkadaşıymış gibi göstermesi durumu. bence bunun bir sınırı olmalı. bence burada sana zararı dokunmaya başlıyor olayın. sen aynı şeyi yapsan(eşcinsel veya hetero herhangi bir kız arkadaşınla) kendi tepkisi ne olurdu bilmiyorum ama bence biraz abartmış durumu. bence gay guy'a sinirlenmeden, onu suçlamadan anlattıysan bence en iyi çözüm. adam da böyle bir rahatsızlık vermek istemez tahminimce. senin kız arkadaşının saplantısı gibi gözüküyor gerisi.


  • uckac  (25.03.10 02:04:06) 
yaa sonuna kadar haklı olduğun bi durumda mağdur duruma düşürülmüşsün sen hacı. gay eleman bile anlamış hak vermiş sana, kendi kız arkadaşın bunu anlayamıyo mu yani? açık söyleyeyim, bence o kız ileride de seni çok üzer, boşuna dert edinirsin. yol yakınken vazgeç sen bu sevdadan.


  • ruhibirbanyo  (25.03.10 02:07:51) 
meedeniyetin resmen amına koymuşsun da. sonuçta önünde çükü var. rahatsız olmamak elde değil ama sen fazla şey etmişsin hocu. ne o yahu sevgilinin sabaha kadar elin gayiyle falan eğlenmesi. neyse bana giren çıkan yok. bence kız arkadaşın fazla özgür takılıyor.


  • sert yerden yavas  (25.03.10 02:10:45) 
@uckac,

aynen sordum onu, "aynı durumda ben olsam, lezbiyen bir kız arkadaşım beni diğer erkeklere sevgilisi olarak tanıtsa, ne hissedersin" dedim. iki üç saniye düşündü, kızı tanısaydım sorun etmezdim dedi. geç onu dedim. gay elemana da sinirlenmedim adamın olaydan haberi bile yok, söyledi zaten böyle bir rahatsızlığa mahal vermek istemem diye. onun için sorun yok.

@ruhibirbanyo,

vazgeçmeye niyetim yok hocam, sevdam büyük. vazgeçecek olsam daha ciddi sorunlarda vazgeçerdim. onun da aynı sevgiyi paylaştığına eminim bu konuda bir sıkıntımız yok. yani bu durum benim seven onun sevilen taraf olduğu sonucunu çıkarmasın.

ama evet, o eleman anlıyor benim kız arkadaşım anlamıyor.

@sert yerden yavas,

fazla özgür takılması benim için problem değil, karşılıklı sorumluluklarımızı unutmadıktan sonra o da ben de özgürüz zaten. sabaha kadar eğlenmesi de sorun değil, yanındakiler arkadaşı sonuçta. yeri geliyor ben de kendi arkadaşlarımla sabaha kadar eğleniyorum.
  • robin crusoe  (25.03.10 02:11:00 ~ 03:56:57) 
robin hoca, valla bence gayet medeni sinirlar icerisinde ve hakli rahatsizligi dile getirmissin. orada senin sevdicegin, gaylere hak verecegi kadar sevdicegine hak vermesi gerekli bana gore.

onlarin bir suru kiz arkadasi vardir, gitsin baskasini tanitsin. ne kadar sinir bozucu degil mi? yok yere kavga cikiyor adami uyuz ediyorlar.

tez vakite sende lezbiyen bir arkadaş edin, onlari bilmeyen çevresiyle seni sevgili diye tanıştırsınlar? 4'lere kadar o lezbiyen hanımla barlarda eğlen, senin sevdicek ne der? dimi?

not: zaten yazilmis okumamisim.. tanisam sorun etmezdim, palavra usta.
  • kobretti  (25.03.10 02:12:09 ~ 02:12:51) 
afedersin ama lezbiyenle takılsan sabaha kadar, o kız öttürür seni. kanser olursn allah göstermesin gel vazgeç bu geniş medeniyetten biraz daha insancıl birini bul.


  • sert yerden yavas  (25.03.10 02:17:01) 
valla onu bunu bilmiyorum da, isin su boyutuna deginmek isterim,

bahsi gecen kiz arkadas, siz gayet medeni bir sekilde o gay arkadasa "rahatsiz oluyorum" minvalli attiginiz mesajlar yuzunden bile sizin agziniza edebildiyse,

burada iliskinizi ve bu olaylari tum sozlukle paylasmanizi duysa neler neler der, tahmin bile edemiyorum. hani 9 aydir berabersiniz, nickinizi biliyordur belki diye, bi nevi uyari babinda, yanlis anlasilmazsam.

"gay arkadasin, kiz arkadasinizi onun sevgilisiymis gibi tanitmasi" olayinda bence de haklisiniz, ben de boyle bir seyi istemezdim.

--

cevap uzerine edit: aman gaza gelmeyin derim yine de : )
  • la traviata  (25.03.10 02:19:16 ~ 02:26:54) 
@la traviata,

haklısın, düşünmedim değil. ancak baktığımız zaman sözlükte kimse beni tanımıyor, haliyle ilişkimizi bilen de yok. sözlük dışından da çok yakınımdaki birkaç insan hariç nickimi bilen yok. yani bu olayın kimin başından geçtiği bilinmiyor, burada cevap verenler bir şablon üzerinden tartışıyor aslında. böyle bakınca mantık olarak sorun olmadığını düşünüyorum. üstelik paylaştığımda mahrem bir konu değil. görebilir bence bir sakıncası yok, hatta kendim bile gösterebilirim. : )
  • robin crusoe  (25.03.10 02:24:12 ~ 03:49:16) 
benim anlayamadığım bir şey var: kız arkadaşın, gay'lerin de cinselliğini özgürce yaşamasını savunuyor, çok güzel. demişsin ki, üzerine düşeni yaptığını zannediyor. bu özgürlüğü savunurken, birisinin gay olduğunu gizleyerek heteroseksüel olarak tanınmasına yardımcı olmak çok bariz bir çelişki değil mi?


  • atesikus  (25.03.10 02:24:40) 
@atesikus,

aslında süper bir nokta. ama bu topa da girersem bu maçta fazla risk alırım hocam. : ) sana katılıyorum o ayrı.

o daha ziyade, böyle yaparak onun yaşamını kolaylaştırdığını ve bu şekilde bir iyilik yaptığını düşünüyor.
  • robin crusoe  (25.03.10 02:26:30 ~ 02:26:57) 
iyilik yapmak istiyorsa o kadar yardıma muhtac insanlar var. neden onlara yardım etmiyor ki. gay olmasın kardeşim onlar da biz gay miyiz allah allah ya. onlar yüzünden neden ilişkin zedeleniyor ki. ne safca bi yaklaşım. git konuş arayıp sormayın konuşmayın keserim çükünüzü de?


  • sert yerden yavas  (25.03.10 02:30:04) 
onlar yüzünden ilişkim zedeleniyor ama onlar gay olduğu için değil, mesele bu değil. iyilik yapma önceliğine de karışmamak lazım insanın bence. ben de gidip o kadar muhtaç insan varken angora tavşanı seven şoförler derneğine yardım yapabilirim.


  • robin crusoe  (25.03.10 02:43:42) 
sen haklısın tabi hacı, ne o öyle. tamam gaylerin hakkını biz de savunuyoz ama savunurken onların özel hayatların içinde yer almıyoz.


  • antihero  (25.03.10 03:10:03) 
hocam kusura bakma ama seni fena ezmişler. zeytinyağı gibi üste çıkmış hatun. hakaret manasında söylemiyorum; karakterinde biraz uysallık, sessiz sedasızlık ya da amiyane tabirle pısırıklık falan var galiba. %100 haklısın ama hatun çok dişli. kendini haksız hissedecek konuma gelmişsin.

tartış, dövüş ne istersen yap, gırtlak gırtlağa da gelsen süngünü düşürme derim nacizane... haklısın, arkandayız...
  • lazor  (25.03.10 03:40:17) 
@kogan,

teşekkür ederim, düzelecek elbet, umarım çabuk düzelir.
şu yanlış anlaşılmayı düzelteyim; sevgilim bana diyor "gözümdeki saygını yitirdin" diye. 4 saat mevzusunda da mübalağa yaptım, 4 saat konuştuysak 2 saat tartışmışızdır net. bu da az bir süre değil tabii. yalnız tartışma yeni yeni argümanlar çevresinde dönmedi işte. ben durumu anlatmaya çalıştıkça o aynı cümlelerle özetle "hayır, hayatıma müdahale etmen yanlıştı, bana büyük bir özür borçlusun" dedi.

@Lazor,

aslında bir ezilme durumu yok, bu durumdan pısırık bir karakter olduğum kanısına varman normal. ancak ilişkimizin seyri bu durumda olduğu gibi değil. mantıklı olduğunu düşündüğüm konuda taviz verdiğim binde birdir. ilişkim konusunda da herhangi bir konuda da.
  • robin crusoe  (25.03.10 03:47:32 ~ 04:08:02) 
ben kıskanma yeteneği olmayan biri olarak konuşayım, biraz ters bi cevap olsun.

kızın açısından olaya baksan? bence kıskanma denen şey biraz güvensizlik ve suçlama kokar. sen kıskandıkça o da bana güvenmiyor musun ya triplerine girip kızabilir, kendini savunma ihtiyacı hissedebilir.

genelde hepimiz sevgilimizin bizi arkadaşlarımızdan kıskanmasından nefret ederiz. değil mi? bütün muhabbet çocukların gay olması meselesi üzerinden gitmiş. olmasalar ne farkeder? bu soruyu sor kendine. hetero olsalar kız arkadaşın aldatçak mı seni yani? yanlış bir şey yapıcak olsa her türlü yapmaz mı? arkadaşım diyo netice itibariyle, seviyorsan güveniyorsan çok da mesele etme.

çocuk yaşadığı sosyal çevre içinde cinsel kimliğini saklamak zorunda kalmış muhtemelen, hetero olduğunu birilerine göstermek için de sevgilini kullanmış. bu taraftan kötü gözükse de gayet anlaşılabilir bi durum bence. kimseye bi zararı yok. çocukla konuşup halletmişsin meseleyi zaten, ismen geçiyormuş ayrıca, cidden boşver.

çoğu kimse genişlik olarak algılayabilir ama sadece bazı tabuları, ön yargıları aşma, klasik sevgililik ezberini bozma hali bu. sevgilinle mutluluğun arasında bi engel olmasın bu. güven kıza.
  • emraah  (25.03.10 04:16:19) 
@emraah,

karşıt bir görüş gelmesi cidden iyi oldu, körler sağırlar birbirini ağırlar gibi anlaşılmasın çünkü.

aslında bahsettiğin şeylerin çoğunun cevabını vermiştim peşinen. ancak tekrar edeyim. hatta öncelikle şunu söyleyim, konunun elemanın gay olması üzerinden dönmesini ben de istemiyordum zira sorunum bu değil benim. hatta sen yazmadan bir kaç dakika önce ilk mesajımda bir editle bunu dile getirdim, tesadüf üzerine sen yazdın.

şu konuda katılmıyorum. benim düşünceme göre kimse kıskanılmaktan nefret etmez. nefret edilen o kıskançlığın yarattığı baskı olabilir. bu baskı olmadan, kıskanılan kişiye zarar vermeden yapılan her kıskançlık tatlıdır. ve ben onu arkadaşlarından kıskanmıyorum zaten. bunu belirtmiştim. tekrar edeyim, kıskançlık sadece cinsel bir olgu değildir. ben birini kıskandıysam mesela, sevgilime olan güvensizliğimden değil, kıskandığım kişinin yerinde olamadığım için olabilir. daha bariz bir örnek; bir evde yeni bir bebek doğmuşsa, diğer çocuk(lar) o bebeğe olan ilgiyi kıskanabilir. vesaire.

aramızda kesinlikle bir güven problemi yok, olmadı da. zaten güven problemi olan bir ilişkinin yürüyebileceğini düşünmüyorum.

arkadaşın cinsel kimliğini "saklamak zorunda" olması ve hetero olduğunu "kanıtlamak zorunda" kalması da bambaşka bir konu ki bence akla ve mantığa sığmayan iki durum. benim sorunumun geri planda kalmaması adına burada açmak istemiyorum, dilersen ayrı bir mesajla konuyu irdeleyebiliriz.

kimseye zararı olmadığını biliyorum, bunu çocuğa da söyledim. bu durumdan kimsenin somut bir zarar görmediğini biliyorum ancak yine ilk mesajımda söylediğim gibi, tekrar etmek gerekirse, herhangi birinin benim sevgilimi başka birinin sevgilisi olarak biliyor olması -ismen de olsa- beni mental olarak huzursuz ediyor. bu kimine göre genişliktir, kimine göre at gözlüğü takmaktır. ben bu kadar geniş değilim ve at gözlüğümü çıkaramıyorum ne yazık ki.
  • robin crusoe  (25.03.10 04:30:56 ~ 04:40:16) 
meseleyi sakin bi kafayla oturup konuşursanız halledebilirsiniz sanıyorum. ikiniz de birbirini seven, güvenen, makul insanlara benziyorsunuz. kıskançlık algılarımız uymasa da bu konudaki huzursuzluğunu anlayabiliyorum. bunu kız arkadaşının da anlamasının bir yolunu bulmalısın. yalnız belki kızıcan ama sevgilinin bilgisi dahilinde olmadan çocukla iletişime geçmen ve onu mahçup duruma düşürmen sevgilini epey bi kızdırmış gibi görünüyor. bana büyük bi özür borçlusun dediği konu buysa bence cidden özür dilemelisin. haklı olduğun kavgada yanlış bir yol izleyip haksız duruma düşmüşsün. fakat sevgilin de senin huzursuzluğunu ve derdini anlasın ama, çok yüklendim sana:)


  • emraah  (25.03.10 05:39:14) 
@emraah, o konuda haklısın kesinlikle. zaten hiç tasvip etmediğim bir şeyi yaptım. o konuda özürümü saklı tutuyorum. ancak önce bu durumun anlaşılması gerekiyor. teşekkür ederim. : )


  • robin crusoe  (25.03.10 06:06:02) 
ben de sevgilinizin sinirlenmekte sonuna kadar haklı olduğunu düşünüyorum. siz açıkça "senin hayatınla ilgili onay vermediğim bir şey olursa ve sana kabul ettiremezsem ben de başka şekilde çözerim" mesajı vermişsiniz.


  • galadnikov  (25.03.10 06:58:08) 
@galadnikov,

niyetim öyle bir mesaj vermek değil. zaten "başka şekilde çözerim" kısmının yanlış olduğunu, en azından ondan habersiz yapmamam gerektiğini biliyorum. hatamı kabul ediyorum. ancak beklediğim onun da benim düşüncelerime biraz daha öncelik tanıması.
  • robin crusoe  (25.03.10 07:26:02) 
"ilişki"nin teorik olarak mantığı sevgilini her şeyin üstünde/önünde tutmaktır.

bu "türk kızı" modelinde "sevgiliden alıp elaleme dağıtma" mantığı mevcut. bu olayın özünde de gaylik falan yok, direk bu mentalite. heer biri robin hood anasını satayım.

bu kızla ömür geçmez, az bile yapmışsın. cinayet işlesen hafifletici sebebin var, ne özel hayata müdahalesi? bir başkasının kız arkadaşıyla ben baş başa kalmıyorum, o.ç. sevgilisi gibi tanıtmış. sikerler öyle arkadaşı.
  • unbeknown the black  (25.03.10 08:06:40) 
@unbeknown the black,

bu kızla ömür de geçer ahiret de. diğer elemanı da biliyorum, art niyetli olmadığına eminim. ona karşı da bir kinim veya nefretim yok, bu yüzden bu şablonda ben kendi adıma böyle düşünüyorum, aynı durumda sen olsan kimse sana niye öyle düşünüyorsun diyemez o ayrı. teşekkür ediyorum yine de.
  • robin crusoe  (25.03.10 10:40:01) 
cevap verenlerin sonucu merak edeceğini düşündüğüm için yazayım dedim.

sorunu büyük ölçüde hallettik. kendisi benim bir nevi "paylaşamama" hissim konusunda haklı olduğumu, bu konuda benim nasıl hissettiğimi anladığını söyledi. benim de tek isteğim bunu anlatabilmekti. benim düşüncelerime vereceği öncelikler konusunda artık daha dikkatli olacağına dair söz verdi.

ben de bu durumu çözmek adına seçtiğim yolun yanlış olduğunu, o elemanla ondan habersiz bir şekilde görüşmemin abes olduğu konusunda ona hak verdim, bir daha bu tarz bir yol izlemeyeceğime dair söz verdim.

fikirlerini belirten herkese teşekkür ederim.
  • robin crusoe  (25.03.10 10:44:41) 
kız arkadaşını çok fazla alttan almışsın. abartmış o da, bence sen alttan aldıkça o daha da tepene çıkmış. bence haklısın da sorunu 3. şahıslarla çözmen çok yanlış bak o konuda kız arkadaşın haklı, onun dışında bu kadar alttan alma bence, o senin ağzına sıçıyorsa "görüşmeyeceksin ulağn" ya da"söyle onlara adam gibi davransınlar ne lan kız arkadaşım muhabbetleri" falan diye sen de onun ağzına sıç. allah allah ya. haklısın kardeş, ama işte birazcık daha astığım astık kestiğim kestik olmalısın!


  • cedric  (25.03.10 10:55:07) 
yahu sen madem bu kadar dert etmiyosun da hocam ne diye duyuru açtın ki ? biz o lavuklarını çükünü keselim diye bakıyoruz olaya... ya hocu sabaha kadar sen olmadan nasıl eğlenir elin lavuğuyla? onu geeç onu geç tmm onu anladım. hadi bi sorun yok falan da. lan okulda sevgilim olarak tanıtmak ne alaka yahu? olabilir mi böyle bir şey ya. vay ak adamına bak sen madem okulda utanıyosun halinden ne diye takılıyosun öyle sikik? bak çok sinirlendim kusura bakma eğer yanlış cümle sarf ediverdiysem. ama hakkatten ya kız arkadaşın da seni daha ön planda tutacağına onlara karşı savunuyor kendini. yani 9 aydır birliktesiniz, tamam belki o denyolar 2 yıldır arkadaştır ama sonuçta sevgilisisin o kızın sen nasıl onu ön planda tutuyorsan o da seni ön planda tutmalı. e peki evlendiniz diyelim bu lavuklar da bi işte çalışmaya başladı e evlendiğin kızı afedersin ama "karım" olarak mı tanıtıcaklar? e onu da yaparlarsa vallahi o kız izin verir ona. hatta seni de suçlu duruma düşürür "geri kafalı bağnaz öküüüz" diye bağırır suratına da.


  • sert yerden yavas  (25.03.10 10:55:44) 
@sert yerden yavas,

sorun halloldu birader, yıpratma kendini daha fazla bence. dikkat edersen duyuruyu neden açtığımı senin dışında herkes anladı. unut gitsin, teşekkür ederim yardım etmeye çalıştığın için.
  • robin crusoe  (25.03.10 11:06:49) 
sabaha kadar gay'lerle takılacağına, normal arkadaşlarıyla takılmasını tercih ederdim ben. kız arkadaşım ve başka arkadaşlarımdan dolayı bir kaç gay vatandaş tanımışlığım var, normal(kim normal ki demeyin) bir psikolojiye sahip olanını da görmedim. en başta başına kötü bir olay(uyuşturucu, kavga vs.)gelmesini istemediğim için gece vakti onlarla beraber olmasını istemezdim.

eğer kız arkadaşınız, sizi gay arkadaşını düşündüğü kadar düşünse, vatandaşın etrafına kendisinin kız arkadaşı olarak lanse etmesine izin vermezdi(acı ama gerçek). sonuçta ilişki karşılıklı yaşanan bir olaydır.

hani mazlum filan diyede bakmıyorum ben gay'lere. salak olanına hiç rastlamadım.
  • togi  (25.03.10 11:34:24) 
bi şekilde çözüme kavuşmuş olmasına sevindim. sonunda anlamış en azından. bu arada kız arkadaşına takındığın tavırdan dolayı tebrik etmek isterim. tebrikler.


  • antihero  (25.03.10 17:22:17) 
[]

Hüseyin Turan vs. Grup Laçin ?

bu hüseyin turan, grup laçin denen grubun eski üyelerindenmiş yanlış anlamadıysam. eğer öyleyse bilen birisi o gruptan hangisi olduğunu gösterebilir mi bir fotoğraftan ya da videodan?




 
grup laçin 1991 yılında kuruldu, hüseyin turan da kurucuları içindeydi. ilk albümlerini 1994, ikinci albümlerini 1996 yıllarında çıkardılar. hüseyin turan 1997'de gruptan ayrıldı. grup laçin 1998 yılında çıkardığı bekar gezelim albümüyle popüler oldu. bu ve google'da çıkan bütün albüm fotoğrafları bu tarihten sonraki fotoğraflar. dolayısıyla bu grup fotolarının hiçbirinde hüseyin turan yok.


  • kibritsuyu  (20.03.10 12:12:08 ~ 12:12:51) 
ancak 90lı yılların başındaki trt kayıtlarında bulabilirsiniz.
img229.imageshack.us

  • asil baykara  (20.03.10 13:38:41 ~ 13:42:47) 
[]

Mizah dergisi ciltetme

uykusuz'un ilk 40-50 sayısı var elimde, ciltletip tek parça halinde saklayım diyorum.

aslında basit gibi görünüyor ama düşündüm ve bunu nerde yaptıracağıma emin olamadım, yani nereye gidip "bende bunlar var, ciltleyin güzelce verin bana" demem gerekiyor? sırf bunun için öyle büyük bir matbaaya gitmem abes olur heralde küçük tefek yerler de yapıyodur illa ki? ankara'dayım bu arada direk adres de alabilirim bilen varsa.


 
eskiden bütün matbaalar yapardı. ben limon ve lemanlarımı ciltletmiştim. eski tip matbaalar yapması lazım. en azından nerede yapıldığını bilirler.


  • ground  (11.03.10 08:16:07) 
direk hazır ciltlerini alsan daha kolay değil mi? ucuz fiyatlara bulunabiliyor


  • heavysmoker  (11.03.10 08:33:45) 
Kırtasiyelere sor onlar yapar. ben yaptırmıştım en azından. birinden biri mutlaka yapar.


  • pposeidon_1  (11.03.10 08:35:57) 
İstanbul'daysan Beşiktaştaki ozalitçiler yapar gibi bunu bence.


  • fortisvita  (11.03.10 09:15:06) 
genelde üniversite çevresindeki bütün fotokopici/ozalitçiler yapar.


  • quasiromantic  (11.03.10 12:40:45 ~ 12:41:06) 
Turan Güneş Kerem Kırtasiye. Ben geçen sene yaptırdım. Ulaşım zor olacaksa bana yollayın ben alıp götüreyim, işyerime çok yakın. Ciltletir size geri yollarım.


  • endless dream  (11.03.10 12:57:27) 
@heavysmoker, kitabı okumayıp filmi çekilince izlemek gibi oluyor o.

@endless, son çare olarak o şekilde yardım isterim hocam. teşekkür ediyorum. ben şu kopyalama merkezlerine bir göz atayım.
  • robin crusoe  (11.03.10 14:26:38) 
[]

Türkçe müzik arşivi oluşturma (1960-80)

60-80 arası türkçe müzik (veya 45lik her ne ise) arşivi oluşturmanın en kolay yolu nedir? dijital ortam arşivinden bahsediyorum tabii ki.




 
rapidshare


  • huleyn  (01.03.10 21:53:19) 
pekala. yalnız ben rapidshare'i verilen linke tıklayıp dosyayı indirmek dışında hiç kullanmadım. bunun böyle arama motoru gibi bir özelliği var mı ücretsiz? yoksa eğer pek kolay bir yol olmuyor benim için.


  • robin crusoe  (01.03.10 22:15:05) 
rapidlibrary


  • istanbul beyefendisi  (01.03.10 22:26:07) 
bazı arama motorları var rapidshare search engine yazarsanız gogula çıkar


  • yuto  (01.03.10 22:31:04) 
[]

Adres soruyorum (Ankara)

Dikmen caddesi sonunda Atatürk Sitesi varmış.

Kızılaydan nasıl gidebileceğimi tarif edebilir misiniz rica etsem.


 
sitenin dikmen caddesi'nin sonunda olmasi lazim. dikmen caddesi'nden gecen dolmuslar var, hangi dolmus oldugunu hatirlayamadim ama guvenpark'in oradaki dolmus duraklarinda metro duragi ykm cikisina en yakin siradan kalkiyor. orada dolmusculara sorarsiniz.


  • lykos  (22.02.10 20:11:21) 
keklik pınarı dolmuşları var onlar gider. zaten önünde de yazar atatürk sitesi diye.


  • paddle steamer  (22.02.10 21:18:48) 
iki cevabı birleştireyim ben de.

güvenpark'taki dolmuş duraklarında en arka sırada bekleyen keklik dolmuşlarına binerseniz tam önünde inersiniz. zaten çoğunda yazar atatürk sitesi diye.
  • kibritsuyu  (22.02.10 22:55:29) 
[]

Hazırlık muafiyet belgesi geçerlilik süresi?

gazi üniversitesi hazırlık muafiyet sınavının geçerlilik süresi kaç yıldır bilen var mı?

bonus: bu belge ankara üniversitesi hazırlık muafiyeti için geçerli sayılır mı?


 
uluslarasi sinavlarda sure 2 yildir ama universitelerde bu tip bir sey yok. baska bi okulda hazirlik okusaniz bile, o universitenin de hazirlik atlama sinavina girmeniz gerekiyor. ancak okullar kendi arasinda belli anlasmalar yapiyor olabilir ama hic duymadim, olasilik olarak aklima geldi.
kesin bilgiyi gideceginiz okuldan alabilirsiniz ama kuvvetle muhtemel kendi sinavlarina girmenizi isteyecekler.

  • pyro clustic flow  (24.01.10 16:30:27 ~ 18:40:55) 
[]

Gündüz otobüs yolculuğunda izlenebilecek film

Yarın öğleden sonra 3.5 saatlik bir otobüs yolculuğum olacak. Laptop'ım 2 saat film izlememe izin veriyor. Şöyle Yağmurlu yolun kasvetini alabilecek keyifli bir film olsun istiyorum, öyle aksiyondan başım dönmesin, gülme krizine de girmeyim; izlemekten sıkılmayım - sonunu merak edeyim ve bittiğinde yüzümde gülümseme bıraksın yeterli. Özellikle 2009 filmlerini fazla izlemedim, bu senenin filmlerinden beğendiğiniz varsa olabilir.

Bu da sorulur mu falan diyenler olabilir, en son otobüste yanıma onlarca filmle bindim, filme karar verene kadar şarjım yarıya indi, karar verdiğim film de sarmadı. Bu sefer yardım alayım istedim.

Teşekkürler şimdiden.

 
keskinlikle Nick and Norah's Infinite Playlist. inan sıkılmazsın.


  • hikaye mesture  (20.12.09 22:42:31) 
kesinlikle the boat that rocked. filmle ilgili entry yazmıstım bi bak istersen
(bkz: #16812460 ) senin tarzında olduğunu düşünüyorsan izleyebilirsin.

  • bluepea  (20.12.09 22:56:21) 
[]

Kitapların internet üzerinden satışı hakkında

elimizde kültür bakanlığından bandrolü ve kütüphaneler genel müdürlüğünden isbn numarası alınmış satışa hazır bir kitap var 1000 adet. ankara'dayız ve ankara dışına satış için pandora, kültür tv ve muadili siteler yoluyla satış yapmaya ihtiyacımız var. bu sitelerin kitaplar için kabul kriterleri nelerdir bilen var mı?




 
kriterden ziyade son fiyat ve kendilerine duseni miktari dusunurler. parayi da yuksek ihtimalle pesin vermezler. arada bir satilan miktar uzerinden tahsilat yaparsiniz. o sekil. firsatiniz varsa gidin birebir konusun bunlari..


  • oscar wilderness  (08.12.09 22:31:00) 
[]

İnternet hızı (superonline fiber)

yarın müşteri hizmetlerini aramayı düşünüyorum ama önce bir fikir almak istedim.

10 megabit limitsiz internet bağlattım geçen hafta, ortalama download hızı ne olmalıdır? ben en fazla bir kere 350kb/sn gördüm o da 1 kere, ortalama değil yani. iptal ettirdiğim 1 mbit ttnetimden daha hızlı değil şimdiye kadar; 50-100 mbit arası gidip geliyor işte. işin teknik kısmından pek anlamam ama mantığım bana bundan daha hızlı olması gerektiğini söylüyor.
diğer bir mevzu da eğer düşündüğüm gibi yavaşsa bu neden kaynaklanıyor olabilir. bir iki cümle ile aydınlatırsanız çok sevinirim, bayram bayram yüzüm güler.

edit: hız testleri sonuçlarına göre sorun yok gibi görünüyor ancak sorun olduğu ortada, hadi bir de burdan yak. bu da ilginç bir veri olabilir problemi çözmek adına. buyrun.

 
öncelikle gerçekten olması gerekenden yavaş,1 mb/sn ile indirmeniz gerekir maksimum verimde. fakat bu fiber internet olayında uzaklık önemli galiba, uzaklığı bahane ederek maksimum 10mbit internet bağlantısı diyorlar. o yüzden müşteri hizmetlerini aradığınızda böyle bir ifadeyle karşılaşırsanız şaşırmayınız.. ama eğer 50-100 kb/sn ile indiriyorsanız genel olarak, başka bir problem olabilir çünkü 50-100 gerçekten çok az..


  • guro1907  (27.11.09 21:32:53) 
1200k ya da 1mb fln olması lazım. yavaslık kullandıgın sıteden kaynaklanıyor olaiblir senın ag kartından olaiblir fln fln. speedtest sitelerıne bakman lazım baglantının ne kadar oldugunu olcmek ıcın. dl hızı yanıltabilir cogu zaman.


  • bryan fury  (27.11.09 21:35:16) 
@guro1907,
hız testlerine bakarken farkettim, speedtest.net sonucunda "distance < 50 mi" gibi bir bilgi var, bahsettiğin uzaklıkla alakalı olabilir mi?

@buryan,
speed test yaptım iki tane, sonuç sorunsuz görünmesine rağmen sorun ortada. başka ne olabilir acaba.
  • robin crusoe  (27.11.09 21:51:53 ~ 21:52:08) 
speedtestlerde düşük çıkmıyormuş hızınız, buryan'ın dediği gibi sizin indirdiğiniz siteden kaynaklanıyor olabilir. ayrıca speedtest'te gözüken "<50 mi" sizinle test server'ı arasındaki mesafe, sizin hızınızla bir alakası yok yani..


  • guro1907  (27.11.09 22:14:25 ~ 22:15:28) 
speedtest te sonuc boyle cıkıyorsa sorun sizde kesinlikle. Ayrıca fiber internet olayında uzaklıgın bir önemi yok. Zaten o yüzden fiber :) Rapidshare premium acc tan ya da adam gibi bir torrent sitesinden download yapmayı deneyin yine de 100kb/s ile falan indiriyorsanız o zaman arayın müşteri hizmetlerini.


  • rurouni  (28.11.09 01:22:27) 
@darkrocq;
350 ile 750 arası gidip geldi indirirken. sanırım indirdiğim siteyle doğrudan alakalı bu sorun.

ancak inanılmaz hızlı değişiyor mesela 400de indirirken yarım 1 saniye içinde 650 oluyor, 750den bir saniyede 500e düşüyor. bu istikrarsızlık normal mi acaba.
  • robin crusoe  (29.11.09 02:09:16) 
normal evet, indirdigin sunucunun durumuna gore degisiyor.


  • bryan fury  (29.11.09 14:59:14) 
[]

Yelek almak istiyorum, nerden alayım?

genelde çok spor giyinen bir insandım, biraz daha klasik giyinmeye karar verdim artık. klasik dediğim öyle takım elbise kösele ayakkabı değil. ne bileyim hep tişört veya sweat giyerdim gittim birkaç spor gömlek falan aldım işte, altıma da kot yerine keten falan giyeyim diyorum. pantolon için bir omuz askısı aldım mesela. bir de aksesuar olarak yelek almak istiyorum. ama robin crusoe bu tarz giyim alışverişlerinde yeni, nereden alacağı konusunda fikirlere ihtiyacı var, yardım bekler.

edit: ankara'dayım bu arada, yerel bir mağaza söyleyecek olan olursa diye..


 
Tween'de süper yelekler bulabilirsin :)


  • Struttin  (14.11.09 22:23:15) 
sarar'a veya arslanlı'ya bi uğramak lazım .)


  • crosswind  (14.11.09 22:30:29) 
geçen senenin sonbahar kış sezonunda mango he'de çok güzel yelekler gördüğümü hatırlıyorum. Hem spor hem de klasik tarzda. Bu sezonu bilmiyorum ama yine de bi bakın isterseniz.


  • ksl  (15.11.09 12:58:52) 
[]

Fotoğraf stüdyosunda çalışan photoshop elemanının işi?

4 yıllık fotoğrafçıyım, amatörüm yani bu işten para kazanmıyorum. Bugüne kadar bir kişisel fotoğraf sergim, bir adet fotoğraf kitabım, çeşitli görsel sanat yayınlarında tanıtımım oldu. Az biraz fotoğraftan anlarım yani. Dijital çalışıyorum, fotoğraflarımda dijital müdahale kullanırım. Bu yüzden de photoshop programına oldukça hakimim. Ancak bu program için hiçbir eğitim almadım, tamamen kendi çabamla yıllar içinde kendimi geliştirdim. Şu an fotoğraf üzerinde isteyip de yapamadığım bir müdahale yok diyebilirim. Fakat yine de bu program bilgisinin bir ölçütü olmadığı için "ben iyi biliyorum" veya "şu kadar biliyorum" gibi bir cümle kuramıyorum.

Şimdi bunları niye anlattım? Bu sıralar yeni bir gelir kaynağı bulmam gerekiyor. Okuldan geri kalan vaktimde bir işte çalışayım diyorum. İş ilanlarında fotoğraf stüdyosuna fotoşop bilen eleman aranıyor ilanları çok dikkatimi çekmeye başladı. Bilen tanıyan gören vardır diye soruyorum; ne iş yapar bu adamlar? Ben gitsem bunların işini yapabilir miyim yoksa rezil olup çıkar mıyım? Artçı sorular ise bunların iş yükü nedir, ne kadar kazanırlar vesaire.


 
Klasik bir filtreleme ve arkaya fon koymaktan başka bir şey yapmıyorlar, emin ol. Sonuçta sen dizgici olmayacaksın. Ekstra isteyeceklerini hiç sanmıyorum.


  • ataturkiye  (02.11.09 17:19:24 ~ 17:19:53) 
hatta bazen sadece vesikalıktaki kişinin cildini lasso'yla seçip, önceden yazılmış bir action uyguluyorlar tek tuşla.
yalnız şu kitsch gelin damat fotoğrafları çeken yerlerdense, kişileri dekupe edip arkaya fon yerleştirmek biraz zorlayabilir. adamların beklediği şey, muhtemelen sizin kendi fotoğraflarınıza uyguladığınız işlemlerden çok farklı olacaktır. photoshop iyi biliyorum, yine de o fotoğrafları nasıl yapabildiklerini aklım almıyor :))

gidip denemek lazım yine de, zaten siz gidince muhtemelen birkaç fotoğraf verip "bir görelim ne yaptığını" diyeceklerdir.
  • kobuzchu kiz  (02.11.09 18:28:21) 
arkadaş da söylemiş işini görücek kadar biliyosan sadece zorlanabilirsin.bu mesela reklam bezlerini bilboardları tasarlaya grafikerler var bunlar çok farklı işler yapıyorlar.
konuyla alakalı bahsettiğim işleri yapan bi abi söylemişti,yıllardır bu işi yapıyor, biz de bilmiyoruz photshop u kullanıyoruz demişti.

  • şehnaztango  (02.11.09 19:01:49) 
[]

Ağır Roman film afişi...

aslında alınık ilanı da olabilir bu bir nevi. ağır roman film afişini arıyorum ve bulamıyorum. sahibinden, gg ve posteradamda yok. ankara'dayım, bu filmin afişini bulabileceğim bir yer bilmiyorum. bilen varsa çok makbule geçer. veya elinde olan varsa almak isterim. veya nasıl bulurum hacı bu afişi işte.




 
akşam 8den sonra karanfile gidersen, tam Turhan kitapevinin orada yere sergi açıyor bir iki genç, onlarda bulaiblirsin.


  • Bigvocate  (03.09.09 18:54:55) 
ordaki elemanda hep aynı film afişleri oluyor genelde, ağır roman olacağını sanmıyorum. ama belki istek üzerine getirebilir, sorayım ben ona evet.

ama başka?
  • robin crusoe  (03.09.09 19:15:50) 
optimumda bir dükkan vardı. poster satıyodu felan. sen uzaksan ben bir ara bakar mesaj atarım.


  • artikbenimdebirvolvomvar  (03.09.09 20:29:01) 
[]

PC'ye bağlanan mikrofondan doğrudan ses alma.

kaydetmeden direk 4-1 hoparlörümden gelsin istiyorum mikrofonun aldığı ses. ama bir türlü yapamadım, google bile yardımcı olamadı buraya geldim. bi olduruverin nolur.




 
ekranın alt tarafında saatin yanında hoparlör simgesi var, orada yoksa denetim masasında ses efekti ikonu var orayı da açabilirsin, açtıktan sonra gelişmişe tıklıyorsun mixer gibi bir ekran çıkıyor orada mikrofon var altında sessiz ticklenmiş halde olur ki o zaman ses çıkmaz. sessizdeki ticki kaldırdığında sesi kolonlardan alabilirsin.


  • cisegu  (25.07.09 15:04:43) 
[]

Hacivat resmi arıyorum, dövme yaptırcam.

böyle muhteşem bir fikrim var. şöyle güzel bir hacivat resmi bulup üzerinde oynayıp dövme yaptırmak istiyorum. sadece kafası olsa daha iyi olur diye düşünüyorum ama boydan güzel bir resim olursa o da olur. veya başka bir fikir de gelirse seve seve dinlerim. google'dan çok tatmin edici sonuçlar alamadım resim konusunda, belki elinde bu iş için uygun resim olan vardır veya google kazan ben kepçe arar en iyisini bulurum diyen olur diye atıyorum soruyu ortaya.




 
düzgünler içinde en orjinali bu görünüyor şimdilik.
img43.imageshack.us

  • simona  (25.05.09 04:43:50) 
sadece söylemek istediğimden yazıyorum, gerçekten güzel fikir, hatta simona'nın verdiği linkteki gibi bir şeyde olabilir, tek hacivatta güzel.

meraktan sual, koluna mı nereye yapıcan bu dövmeyi ?
  • alchemistt  (25.05.09 06:45:15) 
@simona
teşekkür ettim. bu resmi biraz adam edip dövdürebilirim sanırım.


@alchemistt
sağolasın. ön kolun iç tarafı veya omuz düşünüyorum.
  • robin crusoe  (25.05.09 11:34:33) 
[]

Okan Bayülgen'li Dünya Bir Oyun Sahnesi

programın tekrarı veya izleyebileceğim bir yer var mı bildiğin?




 
google'da "dünya bir oyun sahnesi okan bayülgen" yazınca
divxlerim filan gibi bir siteler çıkıyor ama biz tasvip etmiyoruz böyle şeyleri.

edit: Aslında atv bu programın cd'sini filan satışa sunmadığı için illegal olmaması gerekir ama yine de tedbirli olalım.
  • ocanal  (19.04.09 16:51:05 ~ 16:53:25) 
illa izlicem ve yasal yollardan yaparım diyorsan haber takip merkezleri ort. 50 ytlye dvd olarak satıyorlar.

yok illegal diyorsan türk torrent sitelerine bir uğra derim sana.
  • meraklı  (19.04.09 21:09:12) 
[]

DP Yenimahalle İlçe Bşk. nerde?

gugılladım ama bulamıyorum adresi. var mıdır yerini bilen?




 
genel merkez telefonu şöyleymiş:

0 312 444 1946-0 312 416 86 00

arayıp sorabilirsiniz.
  • lancelot du lac  (26.03.09 13:54:02) 
[]

Sıdıka'nın acil olarak yeni bir eve ihtiyacı var (Ankara)

sıdıka bize 1 ay önce geldi. şimdi 3-4 aylık. iç parazit aşısı yaptırıldı, dış parazit ilacı da uygulandı. tuvalet eğitimi var. çok kibar ve zarif bir kız gerçekten. böyle kırıta kırıta yürüyor filan. geldiğinde bi deri bi kemik olduğu için bunun adı olsa olsa sıdıka olur dedim öyle kaldı. ama şimdi baya besili sayılır, en azından kucağına alınca kemikleri gelmiyor eline. yiyecek konusunda çok geniş bi yelpazesi var. makarna mı yaptın? tabakta kalan makarnaları 1 kaşık yoğurtla karıştır afiyetle yesin. kahvaltıda yumurta mı haşladın? beyazından bir parça ver yutsun. zeytin, her türlü peynir, kardeşim gofret yediğini bile iddia etti ama siz yedirmeyin gerek yok. kuru mama ve ciğeri zaten çatlayana kadar yer hiç affetmez.

bugüne kadar sayısız kedi besleyip hepsini sahiplendirdim. hala 7 yaşında bir demirbaş var evimde. yanına gelen misafirler yetişkin erkek olmadığı sürece iyi davranıyor, sıdıkayla da iyi anlaşmışlardı bi abi kardeş durumu oldu ama. kardeşimin bazı alerjik problemleri nedeniyle kedi popülasyonunu azaltmak zorundayız acil olarak. bu küçük hanıma arkadaşlık edecek birisini bulamazsak o lanet petshoplardan birine gidecek ne yazık ki. bi buldurun be?


 
Benim kedim bu! 2 sene önce kaybolmuştu. Adı da Sıdıka felan değil, hem erkek. Ayrıca 8 yaşında olması lazım şimdi. Off özlemişim yavrumu. Kız gibi konuşmaya başladım. Ah be alırdım ben bunu ev müsait olasydı.


  • mabl  (19.02.09 01:26:06) 
[]

kedide ses kısılması

7 yaşındaki tosunumun sesi kısıldı. tamamen değil ama şöyle söyleyeyim, maçtan yeni gelmiş gibi kısık bi sesi var. çiftleşme dönemiyle alakası yok zira yıllardır kısır kendisi. son zamanlarda yediklerinde bi değişim olmadı. soğukta da kalmadı hep evde hiç dışarı çıkmaz. bu yaşına kadar hiç böyle bi ses kısıklığı da olmamıştı. neden olabilir ki?




 
selam, geçenlerde benim kedimin de başına geldi. hatta benimki hiç ses çıkartamıyor öle miyavlar gibi ağzını açıp kapatıyordu. benimki de kısır ve hep aynı şeyi yer.
ben önce boğazına bir şey takıldı sandım. veterinere götürmek zorunda kaldım en sonunda. veteriner boğazını iyice bir yokladı, soğuk aldığını söyleyip antibiyotik iğne vurdu bir tane. hemen ertesi gün iyileşti. soğukta kalmamış olsa da bu tür bir rahatsızlık olabiliyormuş. vet.e götürecek durumda değilseniz çocuklar için antibiyotik şuruplar var eczanelerde, şırınga yoluyla ağızdan verebilirsiniz. çok geçmiş olsun.

  • brc  (12.02.09 16:39:37) 
[]

kedinin üstündeki koku nasıl geçer?

bir kedi var 4-5 aylık. bugün geldi evimize. kedileri yıkama taraftarı değilim ama üzerinde öyle bir koku var ki mecburen yıkadık. gelgelelim koku geçeceğine daha da keskinleşti. nasıl bir koku diye sorarsanız, hayvan doğduğundan beri ahırda büyükbaşlarla birlikte yaşıyormuş gibi kokuyor. ben böyle bi koku görmedim. sokaktan sayısız kedi aldım evime bugüne kadar ama sokak kedileri bile böyle kokmuyordu. nasıl geçer bu tavsiyesi olan var mı?




 
hastalık kaynaklı olabilir mi? orasını burasını kurcaladınız mı, iltihaplı yara vardır belki? özellikle kıçını kontrol edin...
büyük ihtimalle yıkarken iltihaplı yarayı daha da açtınız.
ayrıca veterinere götürün bence...
  • redlinetheturk  (05.02.09 20:45:30) 
erkekse kokar o. doğaldır. katlancaksınız. parfüm falan da sıkmayın hayvana, içindeki alkolden ötürü bağımlılık tehlikesi var.


  • zengin mineralli maden suyu  (05.02.09 21:06:30) 
@soda
bizim erkek kedi kokmuyor? hatta ilk defa duydum öyle bir şey. bildiğim kadarıyla kedilerin kendini temizleme huyu da kokuyu yok edip tehlikelerden sakınmak...

  • redlinetheturk  (05.02.09 21:12:40) 
sanırım biraz eksik bilgi vermişim. yaklaşık 10 yıldır kedi beslerim evimde, bir sürü de sokak kedisini alıp tedavi edip sahiplendirdim bugüne kadar. az buçuk anlarım dillerinden yani.

@redline, iltihaplı yarayı yıkarken açmadım, çünkü yarası falan yok. yara kokusu değil zaten. pis kokuyor hayvan.

@maden suyu, erkekse kokar derken? evde 8 yaşında bir adet erkek tosunum var 8 yıldır mis gibi kokar. bir kaç erkek kedi daha almıştım eve, sokaktan gelmelerine rağmen kedi gibi kokuyorlardı, zaten bir süre evde yaşayınca temizlenip mis gibi kokarlardı.

teşekkür ederim.
  • robin crusoe  (05.02.09 23:12:18) 
kedi ve köpekler için yapılmış kuru şampuan diye bişi var. toz halinde, pudra gibi. heyvanın üzerine döküp fırçalıyorsunuz. tertemiz oluyor. bir deneyin derim.


  • mea maxima culpa  (06.02.09 02:53:42) 
[]

mp3 formatında istiklal marşı ve saygı duruşu fon müziği lazım !

yarın bir konferans var okulda. konferanstan önce saygı duruşu ve istiklal marşı okunma ihtimali de var kesin olmamakla birlikte. bu saygı duruşu esnasında arkadan cenaze marşı gibi donuk bişey çalar ya o lazım. bir de istiklal marşı tabi. size zahmet nolur.




 
www.e-derslik.com

istiklal marsi burdan indirebilirsiniz misal.
  • la traviata  (17.12.08 22:18:20) 
www.fenokuluforum.com

buyrun bu da o saygi durusunda calan sey...



bir de soyle bir site var,

www.muzikegitimcileri.net

bir cok farkli tondan istiklal marsi,
ve saygi durusu sesleri, ti sesleri vs..

yeterli sanirim.

----

bir de, hani ilerde baska bir sey lazim oldu diyelim, atıyorum onuncu yıl marşı lazım oldu

google'i acip onuncu yıl marşı mp3 diye aratıp bulabilirsiniz. benim de simdi yaptigim gibi.
  • la traviata  (17.12.08 22:20:56 ~ 22:23:00) 
[]

yahoo veya google mail grubu sorusu

bi mail grubu oluşturuyorum ve şunu merak ediyorum, üye sayısı için bir üst sınır var mı?




 
yok


  • derectus  (27.11.08 15:10:27) 
[]

girl interrupted

susanna kaysen - girl interrupted kitabının türkçesi nedir? hatta var mıdır?




 
valla galiba kitap yok(emin değilim) da filminin türkçesi "Aklım Karıştı". DVD'si var internette.


  • sinuzit  (24.12.08 10:59:14) 
[]

göze kaçan japon yapıştırıcısı

annem nasıl başardıysa gözüne japon yapıştırıcısı sıçratmış. hemen gözünü yıkamış fakat 2-3 saattir yanma ve batma hissi var diyor. görmede bi sıkıntı yok. kızarıklık şişlik vesaire de yok. sadece yanma ve batma hissi. evde yapılabilecek bi pansuman önerisi veya acıyı azaltabilecek bir formül? sabah erkenden hastaneye götürcem.




 
bence gecikmeden hemen götür. göz bu. sabaha da gec kaldınız konusmalarını duymazsınız


  • black samourai  (16.11.08 23:34:23) 
genelde çay derler ama,tani demlenmiş çayla gözü yıkasın.(kaynak veremiyorum,ama kendim yaptım bi zararı olmaz sanırım)


  • kanuniye  (16.11.08 23:34:24) 
geçmiş olsun efendim, ovuşturmasın gözünü anneniz bol su ile yıkasaymış en az on dakika. ciddi anlamda yanma hissi varsa ve buhulanma var ise derhal gidiniz efendim doktora. muhtemelen yıkarlar gözü, pomad ve yaşartıcı verip kapatırlar bir iki gün umarım ciddi birşey yoktur geçmiş olsun tekrardan.


  • 05  (16.11.08 23:35:23) 
bence direk acile goturun. ama evde yapilabilecek en iyi sey uygun bir damla damlatmak olur. Ama goz cok hassas bir organ, icim rahat etmedi, acile gidin.


  • ermanen  (16.11.08 23:35:28) 
uyumadan acile götürün bence sabah kalktığında göz kapakları yapışmış olabilir acilde bi müdehalede bulunurlar elbet


  • buffy de vampir sayilir  (16.11.08 23:46:27) 
Buna çokça yanıt verilebilir ama kimse buradan "yeterince" yaklaşamayacaktır asıl meseleye. Direkt acile gidin sözlükle falan vakit kaybetmeyin. Göz bu başka şeye benzemez, anne bu, başka hiçbir şeye benzemez. Ayrıca anneler doktora gitme konusunda gönülsüz oluyorlar. Sakın dinlemeyin. Çok geçmiş olsun.


  • danimarkaprensi  (16.11.08 23:49:08) 
japon yapıştırıcısının hikayesini okumuştum geçenlerde; Hatırladığım kadarıyla japon yapıştırıcısı, askerlerin yaralarını çok hızlı bir şekilde kapatmak için icad edilmiş; Yani japon yapıştırıcısı zehirli değil; Ancak su ile temas ettiğinde(havadaki nem bile yeterli) donuyor;

Zehirlilik araştırmalarında , göz,burun gibi hassas dokularda tahriş edici etkisi olduğu tespit edilmiş ancak yine de zararsız olduğu sonucuna ulaşılmış; Tabi alerjik reaksiyon da olabiliyormuş bazen;

buyurun şurada detayları var, içiniz rahat eder: en.wikipedia.org

ama japon yapıştırıcısı sonuçta çin malıdıdr o da, belki saf değildir belki başka kimyasallar vardır içinde, siz yine de doktoru ihmal etmeyin;
  • mrtksn  (17.11.08 01:37:43) 
Bildiğim kadarıyla göz, kulak ve ağız gibi bölgelerde kılcak damarlar ve bu bölgelerde sıvıların emilimi çok daha kolay. Yani içtiğiniz alkollü içkinin kafa yapması ya da kulağınıza damlatılan cıvanın sizi öldürmesi normal damar yoluyla alımıyla eşit hızda. Aynı durum göz için de geçerli. Bu durumda herkesin dediği gibi acile gitmeniz en doğrusu.


  • Güzel Marmara  (17.11.08 03:02:49) 
ben böyle bir inat görmedim arkadaş. dün gece 2ye kadar annemi hastaneye götürmek için dil döktüm. en sonunda "zaten saat 2 oldu sabah oldu artık, erkenden kalkar gideriz" dedi, pes ettim. sabah uyandığında gözünde batma hissi veren parçacık gözünden kendi kendine çıkmış, gözünün kenarında duruyormuş. göz çapak gibi atmış onu yani dışarı. sanırım göz içine nüfuz etmeden dışarda donmuş ve göz içine kaçmış bir yapıştırıcı damlasıydı. şansımız varmış.

hepiniz sağ olun..
  • robin crusoe  (17.11.08 13:56:13) 
gec okudum bunu, gecmis olsun,

ama bir dahaki sefere anne falan dinlemeyip sirtlayip goturun allah askina.

göz yahu.. göz!!?! saka degil göz
  • la traviata  (17.11.08 15:02:51) 
oh be, wikipedi yanılıyor olsaydı vicdan azabı çekerdim; geçmiş olsun :)


  • mrtksn  (17.11.08 16:39:56) 
benim başıma da gelmişti. anlatayım dicem ama yazdıklarınızın aynısını anlatacaktım.

geçmiş olsun.
  • ayanux  (17.11.08 18:37:35) 
[]

msn niye açılmaz?

şimdi şöyle bir durum söz konusu. bir arkadaşım şu an yurtdışında ve ailesiyle görüşmek için msn kullanıyor. ancak ailesi klasik anne babalardan olduğundan msnden bilgisayardan falan pek anlamıyorlar. ve bilgisayarı 4 gün önce formata yollamışlar, formattan geldiğinden beri msni çalıştıramıyorlarmış. bu eleman bana dedi bi git de bak sana zahmet diye. şimdi gidicem de niye çalışmıyor olabilir bu msn? tarih saat ayarı yanlıştır diye tahmin ettim ama o doğruymuş..




 
service pack yapılmadığında da kabul etmeyebiliyordu hatırladığım kadarıyla.


  • sanal uyku  (16.11.08 17:52:35) 
Format attırdıkları yere tekrar MSN'de kurtturtsunlar, siz bozdunuz yapın kardeşim desinler, biraz çirkeflik yapıp bedavaya getirtsinler.


  • Kazmapolitan  (16.11.08 22:24:18) 
öneri olarak, acil konuşmak görüşmek istiyorlarsa başka bi programı denesinler o arada. googletalk un da video ses desteği çıkmış ki msnden daha kullanışlı olabiliyor gtalk...


  • random blonde  (17.11.08 01:57:35) 
Windows Live Messenger'dan mı bahsediyorsun, MSN Messenger'dan mı? Ayrıca yükleyemiyorlar mıymış, yoksa yüklü messenger'ı açamıyorlar mıymış, veyahut açılan messenger bağlanmıyor muymuş? Kusura bakma bi dolu sorunla karşılaştığım için şimdiye kadar böyle ayrıntı manyağı oldum...


  • metal revolution  (17.11.08 02:25:43) 
valla dün iki saat uğraştım çıkamadım işin içinden. bağlantı ayarlarıyla ilgili bir sorun diye tahmin ediyorum zira google bilmemkaç milisaniyede açılırken msn ve hotmail bağlantılı siteler açılmıyor. (windows live messenger bu arada açmaya çalıştığım) msn program olarak sorunsuz çalışıyor, ama oturum açılamıyor.


  • robin crusoe  (17.11.08 13:59:56) 
Bazen IE'nin ayarlarda yamulma olunca messneger de etkilenebiliyor. Büyük ihtimalle denemişsindir ama MSN bağlanmayınca "Onar"a tıklarsan bağlanma şansı var. IE ayarı düzeltilemeyecek kada ryamuk bir bilgisayara denk gelmiştim bi keresinde; MSN'e ilk deneyişte bağlanmıyordu ama onar deyince bağlanıyordu.


  • metal revolution  (18.11.08 02:43:29) 
[]

akşamdan kalma bünyeye ne iyi gelir?

efendim bir yetmişlik yeni rakı ve birkaç bira içip üstüne 12 saat deliksiz uyuyan bünye ne yiyip içmeli ki mide kendini toparlasın. su içsem midem bulanıyor yahu. açlıktan ölüyorum bi el atıverin.

ltf pls tşk


 
zeytinyağına ekmek banarak hafif bir giriş yapınız bence. sonra kahvaltılık peynir zeytin gibi hafif şeyler.


  • dinomazu  (15.11.08 17:37:55) 
iki parmak rakı içilebilir.
biraz ekmekten sonra alca seltzer ya da gripin+limon sodada eritilip içilebilir.
çok soğuk olmamak kaydıyla bira içilebilir.

hepsi denenmiş ve bünyeme uygunluğu test edilmiştir.
  • tannhauser  (15.11.08 17:53:16) 
çubuk kraker - maden suyu.


  • cgcore  (15.11.08 18:32:18) 
bir büyük bardak mümkünse bira bardağı çamlıca gazoz içine bol limon.


  • trick style  (15.11.08 18:53:49) 
alka seltzer.yarım saate bir şeycik kalmaz.sonra ne istersen yersin =)


  • demoniclewinsky  (15.11.08 19:33:35) 
Bu gibi durumlarda benim mideye en iyi doritos klasik yardımcı oluyor. İlaç gibi geliyo tek kelimeyle


  • MaraudeR  (15.11.08 20:13:25) 
kesinlikle sedergine, bi bardağa su koyuyorsun atıyorsun bunu maden suyu gibi oluyor, c vitamini felan sanırım ama akşamdan kalma konusunda bir numara


  • ravenudon  (15.11.08 21:07:16) 
soda ayran karıştırın iyi geliyor ya da bana ice tea cool mu ne varya o baya ii gelir ama herkese napar bilmioyorum


  • sleep may be the enemy  (15.11.08 21:51:49) 
portakal ye 2 tane, mis gibi olursun. hem susuzluğu alıyor hem de kafa o bulanıklıktan çıkıyor.


  • ecnebi  (16.11.08 23:43:26) 
[]

yaşlı bir insana sigarayı bıraktırmak

anneannem 73 yaşında ve hala günde yaklaşık 10 adet sigara içiyor. (henüz) kalp veya akciğer hastalığı yok çok şükür. yalnız yüksek tansiyon hastası. bırakmaya çalıştığım zaman ters tepiyor daha fazla içmeye başlıyorum o yüzden bırakmaya çalışmıyorum artık diyor. ama ben anneannemi seviyorum. bıraktırmaya kararlıyım. bu durumda en iyi yöntem ne olabilir? maliyeti yüksek sigara bırakma seanslarının en son tercihim olduğunu belirteyim. tek başıma altından kalkabileceğim nispeten düşük maliyetli çözüm önerilerine ihtiyacım var. çünkü ikinci olarak 50 yaşındaki annem üzerinde de denemeyi düşünüyorum.




 
sigara bırakırken çevresel şartlar çok önemli rol oynuyor. en önemlisi bir kader arkadaşı mesela. annen ve annesini aynı anda bıraktırmak iyi çözüm olabilir bu yüzden. kriz anlarında birbirlerine destek olurlar. karşı tarafın sigara bırakma sorununu misyon edinirlerse de kendilerinden çok karşıdakine yardımcı olurlar. bünyeye zararlı olmayacak atıştırmalık ve meşgale bulmak da yardımcı olur.


  • hayo  (13.11.08 19:07:31) 
Kendinin gerçekten bırakmak istiyor olması lazım. Kimi zaman bu "sözde uzlaşmacı" tavırlarla bırakmak istiyor görünebilirler. Bu durumda maliyeti yüksek sigara bırakma seanslarınızda işe yaramayacağını garanti ederim.

En başta sigara bırakma konusunda gerçekten bırakmalarına onları inandırmanız gerekli, belki bir hastane ziyareti, ya da sigaradan ölmeyip sürünen insan hikayeleri en iyiside başlarına gelen tehlikeli bir şeyi bu yönde yorumlamak olabilir.

Her propoganda gibi tekrarla güçlenir kendilerinden bu yönde talep gelene kadar propoganda devam etmelidir. Tabii bu yaptığınız propogandanın güçlü olması için sözünüzün değerli olmasıda gerek sözü eğerli kişileride kullanabilirsiniz doktorlar,komşular vs...

Anca bunlar sağlandıktan sonra gerçekten artık sigara bırakmaya odaklanabiliriniz.

Çok mu ahkam kestim bilmiyorum ama daha önce değişimle ilgili çook güçlü şeyler denememe rağmen gerçek isteğe sahip olmayan kişi yüzünden geçici değişikler dışında bir şey elde edemedim.
  • ilkdefa  (13.11.08 19:43:44) 
korkutmak. evet korkutmak aynı hıçkırıktaki gibi. ama sen ya da herhangi biri değil doktor korkutacak. hem de ciddi ciddi. yalnız ayar çizgisi çok önemli tabii. doktor anneanneni korkuturken yaşama olan bağlılığını zedelemeyecek. keza annen için de aynı şey geçerli.
"içmediği takdirde nasıl daha uzun yaşar, içtiği takdirde nasıl daha kısa yaşar da sevdikleriyle daha az zaman geçirir" gerçeğini gerekçeleriyle anlatacak. yüksek tansiyon iyi bir gerekçe mesela. benim de bırakma sebeplerimden biriydi yüksek tansiyon. daha bu yaşta başladı mesela yükselmeye. tırstım 1,5 yıl önce de sigarayı bıraktım...
şöyle aileye yakınlığı bilinen bir doktor olursa, hani sözü dinlenen, sevilen, gayet yerinde bir seçim olur...
ha bir de bırakılan şeyin yerine muhakkak bir şey konmalı. aksi taktirde çok işe yaramayabilir.
  • tranko buskas  (13.11.08 19:50:13) 
@kobuzchu kiz; anneannem ölmüyor daha yahu? yani hayatını tek başına idare edebilen, evinde ve dışarda her türlü işini kendi görebilen bir insan. rahmetli dedeniz gibi yatalak hasta olursa bir gün -allah korusun- tabi ki bu gibi keyiflerini elinden almak saçma olur. ancak hala bırakmanın daha faydalı olacağı aşamada olduğunu düşünüyorum.


bir takım telkinlerle yola çıkmam gerektiğini anlıyorum cevaplardan. anneannem gerçekten bırakabileceğine inanırsa bırakır. ama inanmıyor. "ben sana sigarayı bıraktıracağım anneanne" dediğimde "keşke bırakabilsem oğlum bırakamıyorum ki" diyor mesela. korkutmanın veya sigaranın zararlarından bahsetmenin pek geçerli olabileceğini sanmıyorum zira sigaranın zararlarını gayet iyi bilen bir insan. üstelik dedemi sigaraya bağlı bir akciğer hastalığı ile kaybettik. keza anneannemin kız kardeşi de sigara yüzünden akciğer kanserinden öldü. gözünün önünde böyle örnekler var yani. sigaranın kendi ömrünü de yediğini biliyor. bu sebeple ona sigaranın ne boktan bişey olduğuna inandırmaya çalışmak yerine, istediği takdirde bırakabileceğine inandırmak daha mantıklı olur diye düşünüyorm. ama nasıl?

bu telkin aşaması yeterli olur mu bir de o var. sadece sözle telkinle bu iş olur mu yoksa ne bileyim ilaçlar nikotin bantları falan bu tarz şeylere başvurmalı mıyım?
  • robin crusoe  (13.11.08 20:06:39) 
korkutmak ne ya?

tanrı sıhhat versin kadın 73 yaşında yğksek tansiyon dışında bir rahatsızlığı yok ne diye korkutacaksınız? yazık değil mi? içme bak ÖLÜRSÜN, aferin süper durdu.

içsin, bence azalttırmaya gayret edin. münasip lisanla anlatın tamam iç ama daha az şeklinde...
  • agk  (13.11.08 21:16:45) 
90 küsur yasinda günde 2 paket bafra sigarasi içen bir ninecik tanıdım. daş gibi sağlıklı idi ve yaslilik hallerinden vefat etti. yani evet sigara iyi bir bok diil belki ama ben olsam biraktirmaya calismazdim. anneye belki evet. ikisinede uzun ömürler dilerim.


  • palyacopapi  (13.11.08 21:52:01) 
ailede, yakınlarında kanser öyküsü de varmış. tabii içsin canım daha 73 yaşında ne olacak ki, içsin canı sıkılacağına değil mi?

ya önemli olan yaşamının geri kalanını kaliteli geçirmesi, sigara da buna onun konumunda büyük bir potansiyel engel.

vazgeçirmenin nesi mantıksız anlamayadım. herkeste bir "philip morris" pazarlamacısı mantığıdır almış gidiyor. bu saatten sonra içkiye de alışsın ki akciğerle birlikte karaciğer de rahatsızlansın değil mi daha iyi. bırakın içsin canım, moral en önemlisi. öyle kendini iyi hissediyorsa içsin ne olacak. mantığa bak!..
  • tranko buskas  (13.11.08 22:33:48) 
bu konu hakkinda verebilecegim bir ornek var.

tabi her insan kendi icinde degerlendirilmelidir ama, benim anneannem de sigara iciyor ve doktorun uyarisi uzerine seneler once, sigarasina engel olduk ve once gunde birkac tane verdik sonra da hic vermemeye ba$ladik. bu arada anneannem $u anda 85 ya$inda ve biraktirma safhasi 78 ya$indayken falandi.

ancak meger kadini hayata baglayan en onemli $eylerden biri buymu$. yemeden icmeden kesildi. surekli yatar oldu. ya$lanmasi hizlandi kisaca. tabi bu sigarayi birakmanin fiziksel degil psikolojik sonucuydu. bir turlu engel olamadik. sonra tekrar ba$ladiginda ayaklandi. ayaklandi dedigim konu sigara olunca duzenli yemek yemeye ba$ladi ki sigara icebilsin. yine rahat icmek icin bahceye cikmaya falan ba$ladi.

ama tekrar soylemekte fayda var. her ornek kendi icinde degerlendirilmeli.
  • eusebiodelaparma  (14.11.08 00:05:55) 
70 yıldır günde 2 paket içtiği halde ciğerlerinde en ufak bir tahribat bulunmayan 80 yaşında insanlar olduğunu duydum. Kanıt belge yok elimde tabi ama, o yaşa kadar geldiyse, gerisini de sigarayla götürür herhalde. Bazı bünyelere dokunmuyor sigara nedense.


  • mabl  (14.11.08 01:55:19) 
[]

bu cevaplar niye böyle karışık görünüyor?

ilk başta yeni cevaplar en üstte sıralanıyor sandım ama sanırım karışık sıralanıyor. niye?




 
duyuru yamuldu sanırım. akşam compumaster gelsin düzeltir. daha yeni kalkmış kahvaltısını ediyordur şimdi.


  • kibritsuyu  (13.11.08 16:44:00) 
Son cevap en ustte, digerleri eskiden yeniye dogru asagiya siralaniyor.


  • wpi  (13.11.08 16:46:36) 
eski hali daha güzeldi, çok kullanışsız olmuş..


  • erostrada  (13.11.08 17:13:28) 
olmamış. eskisi daha iyiydi.


  • insanimsi  (13.11.08 17:36:20 ~ 17:36:52) 
guzel cevaplar uste cikiyormus.


  • ermanen  (13.11.08 18:04:06) 
hacı tamam eskisi daha iyiydi de, ben bu halini hala çözemedim. karışık mı, yeniler mi üstte kalıyor, nedir yani. ve niye? birden soğudum lan. :S


  • robin crusoe  (13.11.08 18:15:15) 
garip bir database sorunu olmus, duzelttim.


  • compumaster  (13.11.08 18:36:23) 
nasıl mutlu oldum anlatamam. korkarım ağlayacağım.


eyvallah compumaster.
  • robin crusoe  (13.11.08 18:42:12) 
[]

e-mail adres tavsiyesi

kendi isim ve soyismimle bir domaine sahibim. www.isimsoyisim.com şeklinde. istiyorum ki bu adresimi mail adresi olarak da kullanayım ancak mail için bir ön ad bulamıyorum. isim soyisim adreste olduğu için ne yapsam saçma geliyor kulağıma.

"(...)@isimsoyisim.com şeklinde olabilir mesela" gibi önerilerinizi bekliyorum. bi el atıverin.


 
sitenin içeriğine bağlı olaraktan admin@isimsoyisim.com olabilir mesela..
hiç mantıklı bişi bulamadın, nickini korsun robincrusoe@isimsoyisim.com diye (:

  • thefalloftekin  (12.11.08 21:21:31) 
isimsoyisim@isimsoyisim.com
contact@isimsoyisim.com
eposta@isimsoyisim.com
  • badseed  (12.11.08 21:24:46) 
iletisim@isimsoyisim.com


  • deckard  (12.11.08 21:28:59) 
ben cc@adsoyad.com şeklinde kullanıyorum. diğerleri çok uzun geliyordu. (malum carbon copy) ama ingilizce olması benim de hoşuma gitmiyor pek. ayrıca insanlar anlamakta güçlük çekebiliyorlar...


  • tranko buskas  (12.11.08 21:31:33) 
ben@isimsoyisim.com


  • derectus  (12.11.08 21:31:38) 
bu şeylerden pek anlamıyorum da merak ettiğim için soruyorum; isim@soyisim şeklinde olmuyor mu? öyle olsa daha güzel durur sanki.


  • light beam  (12.11.08 21:39:40) 
@light beam

öyle olmuyor malesef. domaini ne şekilde aldıysanız mail adresini de onun başına getiriyorsunuz. (domaininiz www.domain.com ise email@domain.com, adres@domain.com gibi)


öneriler için teşekkürler. aslında iletisim@isimsoyisim.com olabilir.

yok mu şöyle daha vurucu öneri. :)
  • robin crusoe  (12.11.08 21:57:30) 
isimsoyisim@isimsoyisim.com

arkadaşlar adresi görünce "ne megolaman adammışsın" dese de ben seviyorum.
  • phonex  (12.11.08 22:05:36) 
super@isimsoyisim.com
şeklinde bir örnek görmüştüm.

  • ophelia  (12.11.08 23:49:24) 
hotmail@mahmutabi.com vardı. bence denemeye değer.


  • elcezire exclusive  (13.11.08 00:56:19) 
Ben de email@ diyecektim. mail@ denmis zaten. Iletisim@ de fena degil. Ismini tekrarlamak istemiyorsan bu tip sozcukler mantikli.


  • wpi  (13.11.08 08:26:41) 
info@isimsoyisim.com ' u kimse yazmamış mı ben mi göremedim??


  • charlesbukowskiineksi  (13.11.08 12:56:43) 
[]

beşevler - batıkent metro ist otobüsü ???

yıllardır okula gider gelirim, bu otobüse 2 kere rastladım. ilki birinci sınıftaykendi, günün hangi saatiydi hatırlamıyorum ama öğleden sonra olması muhtemel. yıllar sonra bugün tekrar gördüm bu ego otobüsünü. akşamüstü 17.30da beşevlerden bindim batıkent metroya geldi. bu otobüsün hangi saatlerde çalıştığını bilen var mıdır? ne bu öyle arada sürpriz gibi çıkıveriyor ortaya?




 
bu yardımcı olacaktır sanırım. web.ego.gov.tr


  • vend avesta  (11.11.08 17:42:50) 
bildiğim kadarıyla 297 nolu halk otobüsü gün boyu (akşam 10 11de bitiyordur herhalde) dediğin işlevi görüyor.

220-221 de beşevlerden geçip batıkente geliyor ama batıkent metrosundan geçmiyor, ostim metrosundan geçiyor.
  • thejester  (11.11.08 19:26:23 ~ 19:27:34) 
bahsettiğim otobüs ego otobüsü. yaklaşık 3-4 yılda bir görüyorum. sanırım vend avesta'nın gösterdiği otobüsten bahsediyorum.

220-221'i kullanırım normalde. bu ego otobüsü de beşevlerden batıkent metroya kadar 220-221in güzergahını izliyor. (metrodan sonrasını bilmiyorum)

297 beşevlerden geçmez. tandoğandan kızılaya gider.
  • robin crusoe  (11.11.08 20:24:24) 
[]

ankara büyükşehir belediyesi amblemi?

şu camili amblem kaldırılmış dedi geçen bi arkadaş, ben de yeni yapılan melih gökçek kavşaklarına bi göz attım hiçbiyerinde yok bu amblem. doğru mu bu?




 
Belediyenin sayfasında amblem gözükmüyor. Olabilir.


  • paranormal  (09.11.08 06:38:52) 
doğru iptal edildi o amblem 10 yıl sonra..

(bkz: ankara nin ambleminin iptal edilmesi )
  • hareket saati gecmis otobus kaptani  (09.11.08 08:09:38) 
otobüslerin üstündeki amblemleri bile silmişler ya da sökmüşler. ego genel müdürlüğü'nün kapısındaki koskoca amblem bile kapatılmış.

yeni amblem de yok. yani şu anda ankara'nın bir amblemi yok.
  • kibritsuyu  (09.11.08 11:32:25) 
[]

Mustafa filminin cast'ından sonraki sahne?

Ya geçen gün Can Dündar açıkladı bir programda. Filmin sonunda cast aktıktan sonra bir sürpriz sahne var gibi birşey dedi. Tabi ben tipik bir sinema izleyicisi olarak cast akaraken yerimden kalktım ve kapıdan çıkana kadar castı okudum kapının orda artık teşekkürler filan yazarken çıktım gittim. Sonra o son sahne işini öğrendim fakat o sahneyi göreyim diye filmi tekrar izleyecek halim yok. Diyorum acaba orayı da izleyen bir vatandaş bana bir mesaj atıverse. Nasıl memnun olurum anlatamam.




 
Sahne derken sonunda bir yazı çıkıyor, dündar da okuyor. Atatürk öldükten sonra saraydaki ona ait olan dört eşyadan biri de o tabloydu diyor yanlış hatırlamıyorsam.


  • gulden kale  (02.11.08 10:40:59) 
[]

adakale sokak ?

doğma büyüme ankaralı olarak utanarak soruyorum; adakale sokak - nasıl giderim ?

edit: ziya gökalpten çıkarken mithatpaşa köprüsünden sonraki sokaklardan biri ama hangisi?


 
Bilmemekten utanma, aramamaktan utan:

maps.google.com
  • wpi  (31.10.08 13:21:23) 
[]

aft !

ya şu zıkkımı kesin çözen bi formül iksir kocakarı ilacı vesaire söyleyin kurban olayım ya. hayata küstüm terbiyesizim.




 
tuzlu suyla gargara yap
veya (bkz: kenacort a)

  • asyMMetry  (29.10.08 23:50:43) 
pyraldin kenacort'tan daha iyidir. hem krem olmadığı için fırçası sayesinde sürmesi daha kolay oluyor eziyet çekmiyorsun.


  • asyMMetry  (29.10.08 23:56:39) 
kesin diyemem ama
protefix krem hafif vakalarda iyi diyenler vardı.
isveç şurubunu düzenli olarak kullanmalı hem gargara hem içimlik.
tr de bulmak kolay olurmu bilmem ama propolis ekstresi etkili oluyor.
  • hepatus  (30.10.08 00:34:43) 
oralmedic'in kesin bir şekilde yok ettiğini söylüyorlar ama ben kullanmadım.


  • gulden kale  (30.10.08 00:58:41) 
sanırım yarın ilk işim şu piraldyne isimli ilacı edinmek olacak.

teşekkür ettim.
  • robin crusoe  (30.10.08 01:25:24) 
piraldyne eğer pyralvex tipi bir şeyse can acıtmaktan başka bir faydası olduğunu göremedim daha.


  • piper  (30.10.08 01:32:16) 
(git: 37943)


  • inkey  (30.10.08 01:32:57) 
buco blue.


  • unoktad  (30.10.08 01:40:00) 
tantum verde gargara günde 3-4 defa, bir de kenacort-a veya piraldyne. aftın şiddetine bağlı olarak değişiyor iyileşme süreci. acıya dayanıklı değilsen kesinlikle piralydine alma, dediğim gibi hangisinden kullanırsan kullan senin aftının büyüklüğüne bağlı iyileşme süreci.

koca karı ilacı da kara dut reçeli ya da pekmezi. bu da iyi geliyor. bir de her aft çıktıgında dr bana b12 veriyor.
  • light beam  (30.10.08 01:50:28) 
yatmadan kenacort a sür. direk yat hiç dilinle oynama.sabaha geçmiş/küçülmüş olur.
kenacort tüpünün yarısı havadır ama çok etkilidir. diğer ilaçları denemedim.

  • ymerdiveni  (30.10.08 11:09:16) 
organik karadut suyu da iyi gelio.sahsen ben denedim.gördüm.


  • algılar o anki ihtiyaca göre değişir  (30.10.08 17:02:44) 
sayın hocam sana uyar mı bilmiyorum lakin bana bira çok iyi gelmişti. içelim iyileşelim.


  • gregor sarmisaa  (30.10.08 17:54:21 ~ 17:55:38) 
valla votka işe yarıyo:) alkol sonuçta,pamuğa dkür koy.çok acıtıyo ama geçirir bi kaç yapmaya


  • kanuniye  (30.10.08 20:08:23) 
diğer arkadaşların da belirttiği gibi fırçanın değdiği andaki şidetli acıya dayanabiliyorsanız pyraldin kesin çözüm. dün küçük bir örnek için bir kere kullandım ve bugün sorun kalmamıştı.


  • 44  (01.11.08 20:54:56) 
[]

bi ekonomi yazarı vardı ???

ya bi ekonomi yazarı vardı bu sene başlarında her hafta genç bakış tarzı programlara katılırdı böyle sinan aygünle filan. bilkent iktisat mezunuydu heralde ama uyduruyor da olabilirim. genç bi adamdı böyle saçlarını geriye tarardı. neydi adı neydi neydi neydi...




 
yiğit bulut


  • marcelorios  (05.10.08 14:07:17) 
yiğit bulut mu acaba?


  • cisimi yapiyom popom kuru kaliyo  (05.10.08 14:07:58) 
haaah oh beee kanser olacaktım sabah sabah.
eyvallah.

  • robin crusoe  (05.10.08 14:08:19) 
(bkz: yigit bulut)

edit: yuh :)
  • trimpot  (05.10.08 14:09:32 ~ 14:09:54) 
[]

Ankara'da Gazetecilik okuyan?

Ankara veya Gazi Üniversitelerinin Gazetecilik bölümünde okuyan veya yakın geçmişte mezun olmuş kişilerle konuşmaya ihtiyacım var. Mesele şu; 3 yıldır iktisat bölümünde okuyorum ve bırakmayı düşünüyorum. Sevmiyorum, istemeden okuyorum. Bırakamıyorum, cesaretim yok. Birinin bana bırakıp gazetecilik okumam için gaz vermesi lazım. Bu gazetecilik bölümlerinde okuyan arkadaşlar olabileceği gibi, daha önce benim durumumda kalmış ve daha cesur davranabilmiş arkadaşlar da olabilir. Hepsi kabulümdür...




 
her meslekten gazeteci olur. gazetecilik okuman gerekmez. bence hiç gerekmez. ekonomi muhabiri olman için zaten ekonomi okuman şart. polis adliye muhabiri olman için hukuk, spor muhabirliği için beden eğitimi ve spor bölümü filan... politika muhabirliği istersen, ekonomi politik zaten bilmen gerek. gazetecilik öyle genel bişey diil ki. her konunun muhabiri var.
ha sen gasteciliği öyle tv ye çıkıp eline mikrofon alıp konuşmak sanıyosan sadece yanılıyorsun derim. gazeteciliği köşe yazarlığıyla karıştırıyosan o ayrı konu. 40 fırın ekmek yemen lazım :-)
3. yılınmış madem. 1 yıl kalmış, ekonomi muhabirliğinden başlarsın ve devam eder. façan yerindeyse tv lerde sunuş bile yaparsın.
gazetecilik dediğin nedir ki? bi çok salak yapabiliyor. sen niye yapamayacaksın. bunun için okulundan ayrılıp gazetecilik bölümü filan okuman gerekmez.
  • anki06  (28.08.08 00:14:53) 
gazeteciler iletişimden çok siyasaldan çıkıyor. ama her bölümden de çıkıyor tabi.


  • babatema  (28.08.08 00:18:27) 
üniversiteyi değiştireceğine, bi gasteye filan şimdiden kapat atmaya bak, para vermezler zaten, mezun olana kadar anca işin raconunu görür öğrenirsin... o kadar kolay değil sonradan bi gasteye gidip ben geldimm demek, ne kadar erken başlarsan o kadar iyi..


  • freefroglet  (28.08.08 09:03:43) 
gazeteci olmak istiyorsanız öncelikle okulun, bölümün hiç bir öneminin olmadığını ben de belirteyim. hatta iktisat okumak bir avantaj bile sayılabilir. Ancak gazetecilikte önemli olan tanıdıktır, networktür. eğer tanıdığınız iyi bir gazeteye sizin stajyer olarak değil de asil eleman olarak alınmanızı sağlayabilecek bir tanıdığınız yoksa, isterseniz doktora yapın gazetecilikte farketmez. Kısaca gazeteci olmak ve iletişim okumak çok alakalı şeyler değil aslında. Tabi bu yorumlar benim kişisel gözlemlerim sonucu (eşim gazeteci) ulaştığım sonuçlar. Siz iktisatı iyi kötü bitirmeye çalışın, bir yandan da eğer mümkün olursa herhangi bir gazetede stajyer olarak çalışmaya başlayın, gerisi allah kerim.


  • fakeinvoice  (28.08.08 11:47:56) 
[]

mızıka öğreten ?

elimde 10 delikli bir hohner blues harp var. hastasıyım bu aletin sesinin. dinlemek doyurmadı sipariş verdim aldım bir adet. ama tamamen sıfır durumdayım. internette metodlarla filan başlayabilirim ama yine de ders almak istiyorum. ankara da ders alabileceğim bir yer bilen ?




 
ders almayı geçtim daha mızıka metodu bile bulamadım ya...
hiç mi bilginiz yok...

  • robin crusoe  (31.01.08 23:17:05) 
ben de özenip almıştım zamanında. şimdi şöyle söyleyeyim; o metod kitapları falan bi boka yaramıyor. blok flüt öğreniyorum tadında alayı...

ben do majör almıştım; bemol diyez falan yok bunda. blues çalabilmen için bu notaları türlü alengirle senin çıkarman gerekiyor. örneğin si den si bemol çıkarabiliyor herifler. ben çıkaramadım. aylarca uğraştım çıkaramadım. sıkıldım attım bir köşeye. interneti araştırdım deli gibi. örnek wav dosyaları indirdim. olmadı. olmadı.

pek faydalı olamadım sanırım. bir nevi içimi döktüm işte...
  • fataliyev  (06.02.08 16:34:18) 
  • piyiüçalanadam  (29.01.10 15:46:03) 
1234   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.