[]

sons of anarchy s07e01 altyazı

divxplanet'taki arkadaş gece biter demiş çevirisi. tamamıyla ingilizce izleyerek de beynimi yakmak istemiyorum. yabancı çeviri siteleri hakkında da geçmiş bilgim sıfır.

ingilizce altyazısını bulmak mümkün olabilir mi acaba?


 
bsplayer ile açtığında büyük altyazı sitelerinde arama yapar kendiliğinden o


  • ozymandias10  (10.09.14 12:06:24) 
eğer pro sürüm gerektirmiyorsa güzel özellikmiş. hemen bir bakayım.


  • jacknife  (10.09.14 12:08:47) 
[]

alım-satım ve şirket avantajları

tam da düzene sokulan uykuma şimşek seslerinin sokması sonucu uyandım. madem uyanığım, aklıma gelen bir şey var onu sorayım.

bir ürün satın alırken bilindiği üzere şirket adına fatura kesilirse o sene ödenecek olan vergiden fatura üzerindeki kadar KDV tutarı düşülüyor. bu ön bilgiden hareket ederek sorumu soruyorum.

diyelim ki 8000 TL fatura değerinde bir ürün alınacak. 1440 TL'si KDV. Minimum yıllık 2000 TL vergi ödemesi olan bir şirket sahibi bulsam ve de desem ki "8000 TL'lik ürün alacağım. senin şirkete kestirelim faturayı ve hatta ben direkt nakit ödeme yaparken eğer limitli kartın varsa onu kullanalım. istersen vade farksız taksite bağla, istersen 1 ay elinde para dönmesi adına tek çekim yap. ben sana 7000 veririm."

bunun oluru nedir? adama 1440 TL'lik vergi indirimi ve taksit imkanı sağlarken 1000 TL indirim bekliyorum. miktarlar çok kafadan yazılmış ama genel olarak senaryonun mümkünlüğü nedir teorik olarak?

 
Hocam bu dediğin suç. Her defasında yazıyoruz, akıllanmıyorsunuz. Üç kuruş için hapse mi girmek istiyorsunuz?

Sil şunu, gözüm görmesin.
  • [silinmiş]  (08.09.14 08:15:37) 
bayadır duyuruyu okuyan bir insanım ben. hiç böyle bir soru sorulduğuna tanık olmadım. kabaca vergi kaçakçılığına girebildiğini ben de tahmin ediyorum da açıkçası pek de umrumda değil. neler neler kaçırılıyor, bunu kaçırmaktan mı çekincem diye düşünüyorum.

ne yapacağıma dair bilgi vermeyeyim, kesin kanıt olmasın. ama suç olduğu bilgisi de aklımda olsun.
  • jacknife  (08.09.14 08:19:01) 
o admama sorarlar aldığın ürün nerde?
sabit kıymet mi?
sattın mı?
neden aldın
kim kullanıyor.
ne için kullanılıyor.

ayrıca yıl sonunda ödene kurumlar vergisinin KDV ile alakası yok. kdv her ay ödenir. kurumlar vergisi yılda bir defa ödenir.

aklı başında hiç bi firma kdv için bunu yapmazç yapan firmalar da bu işi meslek edinmiş firmalardır.
  • köfte  (08.09.14 16:54:21) 
Aldığınız ürün adamın şirketinin demirbaşına girer. Sorun mu ? Değil ve fakat olası bir kontrolde sorun olma ihtimali var.


  • charlesbukowskiineksi  (08.09.14 17:12:46) 
[]

ttnet ve tüketici hakları

ttnet ile taahhütüm bittikten sonra farklı bir servis sağlayıcısına geçtim. faturayı ödediğim yerdeki kadın bana "son bir faturanız daha çıkabilir, kontrol edin daha sonra." dedi. bu olay da mayıs sonu gibi oluyor.

neyse, bana ne sms geldi ne fatura ne başka bir şey. 2 hafta önce cuma günü ttnet önünden geçerken bir sorayım dedim. normalde 80 lira olan ödeme hukuka düşmüş, avukatlık masraflarıyla 230 lira olmuş. ne hikmettir ki benim ttnet'e gittiğimden sonraki günde sms geldi "30 haziranda adınıza tebligat düzenlenmiştir, indirim için hukuk bürosuyla iletişime geçebilirsiniz." diye. müşteri hizmetlerinden şikayet kaydı da bıraktık, haksız buldular tabi.

şimdi olayı tüketici mahkemesine taşıyacağım. aynı zamanda avukat bir kuzenle konuştum ve bana faiz, icra gibi şeylere de itiraz eden dilekçe yazmamı söyledi dosya numarasını bulup. ama maalesef çok zamanı olan birisi değil, arayamıyorum onu kafama göre.

tüketici mahkemesine bana hiçbir bildirim yapılmadan borç çıkartıldığına dair dilekçe yazmam için ne yapmam gerek? aynı zamanda faize itiraz etmek için ne yapmam gerek? istanbul, anadolu yakasındayım. lütfen lokasyonlarıyla yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.

 
ben yedirtmem 150 lira parayı. tüketici mahkemesi de son yıllarda tüketici lehine karar vermesiyle meşhur bir yer ama gene normal şekilde incelesin.

borcun olduğuna dair hiçbir şey söylemeden ben gittikten sonra sms atmak nedir? yer miyim la ben?
  • jacknife  (01.09.14 13:47:09) 
işte, ben mi kovalıcam adamları "faturam çıktı mı?" diye. borcum varsa bir bildirim yapmaları gerek diye düşünüyorum. zaten olay o değil, haksız olduğumu düşünsem bile tüketici haklarına götürücem olayı. ama nasıl götüreceğime dair bilgi lazım.


  • jacknife  (01.09.14 13:53:09) 
[]

istanbulda kiralar

selam. bazılarınızın anası, babası, halası, amcası, dayısı, teyzesi, hacı dedesi, ninesi falan ev sahibidir illa. bir şey sormak istiyorum. istanbulda böyle yüksek kiralardan ev kiralama çabasının amacı nedir?

girip bakmadığım site yok. adam kadıköydeki 65 m2 evi 1200 TL'den kiralamaya çalışıyor. 90 m2 evi -1. katta olmasına, kombisi olmamasına rağmen 1000 TL'den kiralamaya çalışıyor. ben cidden anlayamadım bu işin mantığını. kim oturuyor bu evlerde? bu kirayı verebilecek gücüm olsa böyle evde oturmaya utanırım, oturmam.

fikirlerinizi cidden çok merak ediyorum.

 
tabii ki de konumdan kaynaklı bir durum bu. kadıköy abi sonuçta? daha ne istersin?

yine aynı paraya daha uzak bölgelerde daha konforlu dairelerde kiralayabilirsin, piyasanın işleyişi bu değil mi zaten?

taşınanlarda kadıköyde oturmanın mutluluğu ve kendine göre rahatlıklarıyla evlerine tadilat falan yaptırıyorlardır herhalde? başka açıklaması yok çünkü.
  • tek terk  (06.08.14 23:38:34 ~ 23:40:50) 
bu şeye benziyo.. hani ronaldonunkine oturmak ile bizim bakkal ahmetinkine oturmayı kıyaslamak gibi. yani biri ronaldo, diğeri bakkal la. bilmem anlatabildim mi?


  • coripack1  (06.08.14 23:40:10) 
merkezde olduğu için. beylikdüzü'nde oturan adam levent'e arabasıyla gitmek istese 2 saat trafik çekiyor. metrobüse binmek istese kesin hergün dayıyorlar. o da veririm parasını merkezde otururum diyor. çünkü günde 8 saat çalışıyor 8 saat uyuyor. geri kalan 8 saatin 2 saati öyle böyle geçiyor. kalıyor 6 saat. bu 6 saatte yaşasın mı yoksa git gel 4 saatini yola mı harcasın?


  • ykyt  (06.08.14 23:40:17) 
niye normalleştiriyoruz abi bunu? 65 m2 eve 1200 TL kira falan normal mi gerçekten herhangi bir insanın nezdinde?


  • jacknife  (06.08.14 23:40:50) 
Kentsel donusum sebebiyle cok fazla bina yikildi, yeniden yapiliyor. E bu insa halindeki evlerde oturanlar kiraya cikinca piyasada ev kalmadi.

Birkac yila kadar normallesir.
  • fever  (06.08.14 23:41:09) 
koru florya evlerine bakın. en ucuzu 1,250,000 TL peki bu normal mi? karşın cennet mahallesi. metrobüse sıfır ev.


  • ykyt  (06.08.14 23:42:06) 
@jacknife iyi de piyasa böyle olunca mal sahipleride olması gerektiği gibi davranıyor.

yani sen açıp bakmışsın piyasaya, mal varlığı sahibi sen olsan o fiyatlardan daha alçağa mı kiralatırsın evini?
  • tek terk  (06.08.14 23:43:26) 
o zaman şunu merak ettim. ev sahibine açıp konuşsam, bu fiyatlandırmanın normal olmadığını açıkça belirtsem bir ihtimal aklının başına gelmesi ve gerçekten hak ettiği fiyatı belirlemesi gibi bir durum olabilir mi acaba?


  • jacknife  (06.08.14 23:44:56) 
kadıköyde gördüğün kiralar öyleyse bayağı pazarlık payı vardır. 2+1 kombili 5.kattaki dairede 1000 liraya kalıyorum


  • dinsiz adam  (06.08.14 23:46:54) 
hah, çok güzel oldu bu. maleficent, ev nerede? m2'si falan nedir evin?


  • jacknife  (06.08.14 23:46:57) 
@jacknife öyle arama, gülünç duruma düşersin.


  • ykyt  (06.08.14 23:47:08) 
Kimsenin kendiyle zoru yoktur bence en azından büyük bir çoğunluğun. Ederinden fazla söylerse zaten kiracı bulamayıp, kazanç elde edemez. Arz talep durumuna göre değerlendirip, benzerlerine yakın fiyat koyarlar.


  • ontheroad  (06.08.14 23:47:11) 
arz-talep, serbest piyasa ekonomisi. fiyatlar olması gerekenden yüksek olsaydı olması gereken yere inerdi zaten. neye atarlandığını anlamadım ben.


  • pofudukayi  (06.08.14 23:47:56) 
konuşup da gene antipatik olmak istemiyorum ama bu durumu kabullenmiş insanları hiç anlayamıyorum. ne kazanıyoruz ki bu kadar kira veriyoruz ülke olarak biz?


  • jacknife  (06.08.14 23:49:14) 
valla benim kabullendiğim şey mikro ekonomi bilimi. romantik lafların faydası yok, her satıcı en yüksek fiyattan satmak, her alıcı en düşük fiyattan almak ister. buluştukları nokta ideal denge noktasıdır. eskilerde new york'da uygulan "rent control" iyi sonuçlar vermemiştir.


  • pofudukayi  (06.08.14 23:54:50) 
durumu kabullenmek filan yok. 15 milyonluk şehirde bir piyasa var ve genel yönelimlere göre gidiyor bu. krizde kiralar düşmüştü, sonra çıktı, depremden sonra bazı yerlerin fiyatı iyice düştü, yakınından metro geçen, üniversite, hastane olan yerler değerleniyor-kiralar artıyor falan filan.

sen buradan oturduğun yerden 15 milyonluk piyasayı değiştiremezsin. ev sahibine telefon açıp aklını başına getirme fikri bana sır kapısı dizisindeki hikayeleri hatırlattı. onlar filmlerde oluyor.

ha adamın evi 2 aydır boştadır, bu kira yüksek galiba kiracı çıkmadı diyerek 50 lira yüz lira düşer. budur durum yani.
  • mea maxima culpa  (06.08.14 23:59:26) 
ilginç. sonuçta bir evi kiralamak olduğu gibi bir eve kiraya çıkmak da var. bir yerden sokulan kazık diğer yerden geri döner yani. sırf "alan var lan, kakalayalım işte." mantığından dolayı 3'lük yere 5 isteniyor ve bunu herkes artık kabullenmiş.
toplum bozuk toplum.

  • jacknife  (07.08.14 00:01:41) 
abi geçen sene böyle değildi bu ya. ben de bi bakındım kafayı yemiş ırıspı çıcıkları aynen dediğin gibi. ama nolduysa bu sene oldu yaz diye mi acep.


  • fuzuli  (07.08.14 00:04:05) 
istanbul'a sırf gereksiz pahalı kiraları yüzünden dönmeyi düşünmem. insanların mecburiyetini kullanıyor çakallar işte.


  • devilred  (07.08.14 00:28:54) 
fikrimi cidden cok merak ediyorsan argumanlarinin komik oldugunu dusunuyorum.
senin evin degerine 3 demen onun degerini 3 yapmiyor. bu basit bir gercek. bosuna ev sahiplerini, parasi olanlari ya da toplumu suclama.

  • f_d  (07.08.14 00:58:28) 
f_d; ben dedim diye mi? kadıköyde 65 m2 evin ederi 1200 TL olabilir mi? göreceli bir bakış açısı değil ki bu.
ben de istanbulda düşük-orta kesim arasında büyümüş bir insanım. milletin parası çenemi yormuyor sonuçta. ama cidden 3'e 5 istediklerini düşünüyorum. 3'e 10 istiyorlar falan da demiyorum bak.

  • jacknife  (07.08.14 01:03:18) 
tabii ki goreceli. insanlar evin degerinin o kadar ettigini dusunuyor ki veriyor parasini ve kiraliyor. sence etmiyordur, dogrudur, o zaman vermezsin. ama bu evi kiralayan insanlarin salak oldugunu (3 olacak eve 5 verdigini) dusunuyorsan feci halde yaniliyorsun.


  • f_d  (07.08.14 01:09:17) 
[]

anadolu yakası veteriner

veterinerimden çok sıkıntılıyım. durmadan hill's mama öneriyor -hill's dünyanın en kötü mamalarından, amerika'da veterinerler birliğine sponsor diye tüm dünyada öyle bir etkisi var.- yeni iç parazit hapı gelmiş diye çat diye yutturuyor falan. bunlar benim gözümde hep köpeğimin sağlığından çok kendi ticari kaygılarını düşündüğünü gösteren hareketler. ayrıca, mekandaki eski veteriner sadece belediyede çalışmaya döndü. şimdiki arkadaş oldukça genç, yeni mezun ve güvenimi kazanamadı şu ana dek.

anadolu yakasında;
- hill's mama önermeyen ve hatta kendi dükkanında bulunmayan mamayı önerebilecek kadar dürüst
- belli bir yaşa ve dolayısıyla belli bir tecrübeye ulaşmış
- traş esnasında anestezi kullanmayan
- fiyatlar konusunda da aşırı ucuzluk beklemiyorum ama halden anlayan, öğrenci evinde köpek bakıyorum dediğimde belli güzellikler yapabilecek


bir veteriner var mıdır bildiğiniz?

 
traşı bilmem de.. selimiye hayvan hastanesi, kadıköy belediyesi hayvan hastanesi, iyidir.

bir de serkan varmış halitağa da öneriyorlar hiç gitmedim.
  • mr fusion  (05.08.14 14:55:09) 
traş için anestezi kullanan veteriner işini bilmeyen veterinerdir. gereksiz bir şeye anestezi kullanan birini istemediğim için kriter olarak belirttim.


  • jacknife  (05.08.14 15:04:40) 
benim eşşek sıpasının (kedi) doktoru iyi. bizimki 5 yaşında ve 4 kere mart gazisi oldu. her seferinde de doktor bizimkini tedavi etti (aslında yamadı desek daha doğru olur. her seferde bir tarafında koca bir yarayla geliyor eşşek). traş konusunda (benimki kedi olduğundan dolayı) bilgim yok.


  • tururo  (05.08.14 15:11:37) 
traş konusunda veteriner değil de kuaför önerebilirim, müjde kedi kopek kuaförüne götürüyorum ben, çok memnunum.
veterinerimden önerecek derecede memnun değilim açıkçası.
bir de hills çok iyi bir mamadır.
  • tiny penny  (05.08.14 16:42:51) 
Semt neresi acaba?


  • innerbliss  (05.08.14 17:30:00) 
ataşehir, içerenköy taraflarındayım ben. çok uzak olmadığı sürece her yere giderim. beykoz falan demeyin yeter.


  • jacknife  (05.08.14 17:35:26) 
Kozyatağı'nda Cat&Dog Veteriner Kliniği var, veteriner Umut Bey. Çevremde ne kadar hayvan sahibi varsa -çoğumuz kediliyiz- oraya yönlendiriyorum, hepimiz de memnunuz.
-Ödeme yapamadığım çok zaman oluyor, veresiye yapıyor sağ olsun, bir kere de gık demiyor.
-Şimdiye kadar cebini düşündüğünü gösteren bir hareketine rastlamadım.
-Sağlık konularında kafası biraz rahat; ciddi bir belirti, sıkıntı olmadıkça tedirgin olmama müsaade etmiyor. "Olur öyle, geçer, bir şey olmaz, takip et yeter" gibi. Normalde anladığım kadarıyla diğer veterinerler direkt ilaç dayıyorlarmış.
Velhasıl kelam memnunum, tavsiye ederim. Bildiğim kadarıyla anestezisiz traş da yapıyor. Şöyle tırt bir sitesi varmış ulaşmak istersen: www.catdogveterinerklinigi.net
  • monster of puppets  (05.08.14 22:03:12) 
[]

kayıp ehliyet

ehliyeti kaybedince yapılması gerekenler neler? üstündeki bilgiler nüfus cüzdanına göre sınırlı, gene de gazeteye hükümsüz kılmak için ilan vermek gerekir mi? bir de, tekrar çıkartma ücreti bu aralar ne kadar?




 
  • elorelia  (10.07.14 16:27:42) 
[]

köpek maması

selamlar. yetişkin ve büyük ırk bir köpek için mama arıyorum. 200 TL bandını geçmemesi, 12 ya da 15 kg aralığında olması, google'da arattığımda yabancı internet sitelerinde en az 3 yıldız rating alması, tavuk barındırmaması aradığım kıstaslar.

veterinerlerin önerdiği hiçbir değeri olmayan hills, pro plan ve royal canine dışında öneriniz var mı? şehir istanbul, anadolu yakası.


 
pro fine kuzulu tavsiye ederim. biz 1 senedir falan kullanıyoruz çok memnunuz. daha önce royal canin kullanıyorduk. profine kullanmaya başladıktan sonra hem tüy dökülmesi azaldı hem de hayvanlar pırıl pırıl parlamaya başladı.

urun.gittigidiyor.com
  • keymark9  (06.07.14 14:49:18 ~ 14:49:56) 
bizim de bu ay biten mamamiz pro fine kuzulu. ancak baya suredir tuy dokmesi hic bitmedi. yani, mevsim degisimi sureci bitmesine ragmen hala tuy dokumu devam edince mamadan oldugunu dusundum ve guvenemedim.


  • jacknife  (06.07.14 14:52:07) 
veterinerimizin dediğine göre içinde az da olsa tavuk ürünü bulunan mamalar tüy dökümüne neden oluyormuş o yüzden royal'den vazgeçtik zaten nitekim bütün mamalarında mutlaka tavuk katkısı var. pro fine'da hiç tavuk yok. o yüzden tercih ettik iyi ki de etmişiz.


  • keymark9  (06.07.14 15:07:14) 
geçen gün bu duyuruyu açmıştım. gelen cevaplar ve ve araştırmalarım doğrultusunda Orijen, Acana (zaten ikisi aynı firmanın ürünüymüş) bir de taste of the wild denilen köpek mamasının en iyiler olduğuna kanaat getirdim. üçü de türkiyede bulunuyor.


  • innerbliss  (06.07.14 18:53:14) 
ben de gidip bütçeden biraz daha fazla ayırıp acana pasifica aldım. 6 üzerinden 5 yıldızlı bir mama olarak geçiyor.


  • jacknife  (06.07.14 19:22:45) 
[]

istanbul'da su bulmak

www.eksiduyuru.com

bu duyuruda loralynn'in yazdığı sonucununda ilgimi çekti. ben içtiği suya önem veren bir insanım. ayrıca merak da ediyorum bizim içtiğimiz sular -1000 puanlarda gezerken bu 65 puanlık suyun tadı nasıl falan diye.

istanbul anadolu yakasında en üstteki markaların sularını nerelerde bulabilirim?

 
www.gidahareketi.org

şu listeden bahsediyorum.
  • jacknife  (30.06.14 21:33:11) 
[]

ramazan ve mangal

dün 1, bugün 2 ama şimdiden soru sayılabilecek bir durum var.
izbe bir yerde değilim. sokağın her yerinde binaların bulunduğu ve insanların yaşadığı bu yerde 2 gündür hayvancasına mangal yapan birileri var. öyle çıkıp bakmadım ama et kokusu, tavuk kokusu her türlü koku var.

rahatsız edici bir koku bu arkadaş. öğrenciyiz sonuçta her an yiyebildiğimiz şeyler değil. oruç olan insanlara yaptığı etkiyi söylemiyorum bile, ben oruç tutmadığım için etkilemiyor o noktada beni.

yapan kişi bulunup uyarılınır mı? yoksa başkalarının işine fazla karışmak mı olur?

 
kardeşim, sokakta mangal yapacak kadar görgüsüz olan birinin yapılacak herhangi bir uyarıyı dikkate alacak kadar ''medeni'' olacağını sanmıyorum ben, yine de sen bilirsin.


  • lafıolmaz  (29.06.14 19:39:40 ~ 19:41:35) 
sokakta mangal vs. yapmak yasak diye biliyorum şikayet edebilirsin


  • ceycey e  (29.06.14 19:41:18) 
sokakta yapmıyorlardır yahu. kendi balkonunda, terasında falan yapıyordur tahminen. sokakta yapacak kadar müsait bir alan yok buralarda.


  • jacknife  (29.06.14 19:42:08) 
valla apartmana kokusu geliyor havalandırmadan, komşular yemek pişirdikçe. onu da yasaklayalım. utanmadan evde yemek yapıyorlar. safi görgüsüzlük.


  • alice practice  (29.06.14 20:04:12) 
muhtemelen terasta ya da dediğin gibi balkonunda neresi müsaitse orada yapıyordur mangalını.

beni şahsen biri uyarmaya kalksa sonuçlarına katlanmak zorunda kalır. bir süre koku alma duyusunu kaybedibilir mesela.

ulan senin canın çekecek diye öbürünün orucu sakatlanacak diye ben niye kasıyorum ki kendimi? götüne güvenemeyen varsa tutmasın.

bıktık amk. çoğunluğun azınlığa hükmetmesine.
  • mahseryerikalabaligi  (29.06.14 20:20:43) 
dediğiniz kötü bir durum ancak yapacak bir şey yok. Yaşadığımız yerde de böyle şeylerle karşılaşıyoruz ancak bir şey demiyor kimse.


  • Eccentric  (29.06.14 20:28:05) 
arkadaşlar, atarlı cevaplar niye? ben zaten uyarsam acaba fazla mı karışmış olurum diye düşünen bir insanım. böyle herkese atar yapmaya kalkışıyorsunuz yeminlen toplum olarak en ufak bir sınır zorlamada birbirimizi döver oluruz yakında. akıllı olun biraz.


  • jacknife  (29.06.14 20:43:32) 
kokudan rahatsız oluyorum desen neyse. her an yiyebildiğimiz şeyler değil bahanesi olmamış. ya da oruç filan... kimse kimseye zorla oruç tutturmuyor. ama koku evet, o berbat bi şey. iftardan önce yaptığına da pek inanasım gelmiyor. iftara yapıyolar olmasın?

ben de arabaların yüksek sesle geçmesine kızıyorum. arabam yok alamıyorum diye değil ama sesten rahatsız oluyorum, mesela.
  • supergirl  (29.06.14 21:05:55) 
kokudan rahatsız olmuyorum açıkçası. olay tamamıyla canımın çekmesiyle alakalı bir durum.
tahminen iftar için hazırlıyorlar zaten. olayı çok farklı yerlere çekebiliyor okuyan insanlar. ben zaten oruç tutmadığımı söylemişim "oruç tutanların müdahalelerinden de gına geldi artık." gibi konuşan falan var. yazdığım şeyden farklı anlam çıkarmayın.

şimdi düşününce şöyle bir ironik kısmı da var. bu adam iftara hazırlık yapıyorsa oruç tutuyordur. oruç tutmanın amacı fakirleri anlamak falandı ama başkalarının canını çektirmiş oluyor arkadaş. ilginç kafalar onunki de.
  • jacknife  (29.06.14 21:11:19) 
Bir kilo tavuk göğsü 8 lira, öyle alınamayacak bir şey değil gibime geliyor. "Canımız çekiyor alamıyoruz" bahanesi bu anlamda bana çok mantıklı gelmedi.


  • angelus  (29.06.14 21:18:01) 
haklısın aslında. alıp bir de yapmaya da üşeniyorum baya.


  • jacknife  (29.06.14 21:19:21) 
ben de tam onu diyecektim öğrenciyken yediğim yegane şey, günlük 5 liralık tavuk göğsü alıp onu fırının ızgarasında pişirip akşam makarna yanında sabah da kalanı ekmek arasında yemekti. canınız çekecekse havyar,kılıç şiş, karides güveç falan çeksin olum bu ne fakirlik.


  • alice practice  (30.06.14 00:24:18) 
[]

hangi film

bir film vardı. üç filmden oluşuyor seri. ilk filmde baş karakter bir kahine gidiyordu. kahin de hatta baş karakterin kahramanlığa hazır olmadığı için kendi cevaplarını kendi yönlendirmesine izin veriyordu.
hatta bu kahin bundan hoşlanan hatuna "sen seçilmişe aşık olacaksın." diyordu ve aynı kahin bu adama "senden hoşlanan biri var." sinyali veriyordu. yani kahin adamın seçilmiş olduğunu biliyor ama gene de adama sorduğunda "ben seçilmiş değilim." cevabını alınca üstelemiyordu.

hatta filme dair bir teori vardı. kahin "belki başka bir hayatta." diyordu ve de bu baş karakter filmin sonunda öldükten sonra tekrar canlanıyordu ve seçilmiş kişi olup her şeyi altın kod ile görebiliyordu falan. ve diğer bir teori olarak da bu kahin arkadaş bir kurabiye uzatıyordu karaktere ve bu kurabiyenin içinde seçilmiş programını harekete geçiren bir kod parçacığı olduğu söyleniyordu.

hangi filmdi bu?

 
siyah giyen adamlar :|


  • darkredanger  (22.06.14 01:22:56 ~ 01:23:07) 
fight club


  • king lizard  (22.06.14 01:23:30) 
adını trinity koydum: neo'nun yolu


  • clones  (22.06.14 01:23:47) 
  • no avalon  (22.06.14 01:24:02) 
matrix değil bence. sakın izleme ha matrix'i.


  • umarsizca umarim  (22.06.14 01:44:38 ~ 01:45:06) 
matrix ve determinant :)


  • fatihdr  (22.06.14 01:52:55) 
hocam tamam anladik dassak geciyon da hic mi usenmedin amk gecenin bi saatinde :)


  • fatihdr  (22.06.14 01:54:42) 
filmin içerisindeki çok ince detaylar bunlar. bir fan olarak paylaşmak istedim nedensiz yere.


  • jacknife  (22.06.14 01:55:34) 
başka dilde aşk: bu yolun sonu matrisler


  • ozymandias10  (22.06.14 01:56:52) 
patlak sokaklar gerzomat


  • reverse engineer  (22.06.14 03:30:24) 
[]

spora olan takıntı

neden her yerde "spor yap." tadında öneriler veriliyor? ilişkisi biten birine "spor yap." denmiş. gününü doldurmak isteyene spor yap deniliyor. partner bulmak isteyene öneriliyor.
naçizane fikrim bunun twilight serisi ile beraber direkt hollywood dayatması olduğu yönünde. 15-16 yaşında çocukları gym'lerde görüyoruz. çok saçma bir hede bu.
her neyse, durum buyken neden böyle olduğuna dair fikirlerinizi almak istiyorum.

in b4; -sağlıklı bir yaşam sağlıyor: o kadar sağlığına değer veren insan önce yediğini düzenler.
also; "spora git." tabiri de tamamıyla yanlış. gym'e gitmek ile spor yapmak kavramı tamamıyla farklı.
not: yanlış anlayanlar için bahsi geçen spor yap cümlesi "spor salonuna git ve vücudunu geliştir." anlamı taşıyan cümle. koşmak, dağa tırmanmak, bisiklet sürmek ve seks tarzında sporların önerilmesi değil.

 
her ne kadar twilight izlemis biri olsan da duyurunu ciddiye alip cevap veriyorum;

bu gerginlikten kurtulmak icin spor yap.

15-16 yasindaki cocugun yapacagi en faydali sey twilight'i falan birakip spor yapmaktir.

"gym'e gitmek"?
  • nawres  (20.06.14 16:45:40) 
gergin değilim. anlamadığım bir şeyin sebeplerini merak ediyorum.
gym'e para dökülüyor, zaman harcanıyor gibi fikirlerim de yok. asıl fikrim binbir türlü hobiye nail olabilecekken insanlar neden böyle yavan bir uğraş öneriliyor herkese?

  • jacknife  (20.06.14 16:47:21) 
Suç bayanlarda; adonisli, geniş omuzlu erkeği her fırsatta öven ve örnek erkek modeli haline getiren sosyal medya hanımları-tabi onlar da hollywood'dan mütevellit yapıyorlar- gym sektöründe erkekleri arz-talep durumuna sokmuşlardır. Napsınlar, yaşamın amacı olan "üreme" güdüsüyle dişileri etkilemek için onların istekleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Tabi ki de istisnalar da var. Mesela ben 2 yıldır body'i sadece güçlenmek ve kendime olan güveni arttırmak için yapıyorum. Yediniz mi?


  • oddyseus  (20.06.14 16:48:25 ~ 16:49:51) 
spor yapmak niye yavan olsun?

spor yapmak deyince pahali bir spor salonuna gitmek anliyorsun direkt galiba. binbir cesidi var bunun, herkes imkaninca yapabilir ve yapmali da bence.

hobi bulup onu da yapsin insanlar, yapmasin demiyoruz, hobi olarak gene yapsinlar.
  • nawres  (20.06.14 16:51:48) 
@nawres bu bahsi geçen konudaki "spor yap." cümlesi spor salonuna gitmek olan, evet. gym'e gitmek olan, tüm sporları kapsayan türden bir şey değil.


  • jacknife  (20.06.14 16:53:51) 
yavan? spor yapmanın nesi yavan? spor yapmaktan anladığınız tek şey spor salonuna girip dambıl kaldırmak mı? sporu hollywood dayatması olarak görmeniz konusunda ise hiçbir şey söylemiyorum. oha.

spor aslında boş zaman aktivitesi değil direkt olarak zorunluluk olmalı her insan için. güya çok hızlı yaşıyoruz ama hiçbir şeye vaktimiz yok. millet olarak zaten spor alışkanlığımız olmadığı için, bu öneriyi "karı kız için yapılıyor" diye algılıyoruz hemen.

spor yapmak, her şeyden önce kolaydır. para saçmanız, bir şeyler satın almanız gerekmez. hiçbir şey yapamıyorsanız çıkıp yürüyüş yapar ya da evde mekik-şınav çekersiniz en basitinden. sonra, hem fiziksel hem de ruhsal anlamda daha iyi hissetmenizi sağlar. mis gibi, ücretsiz, tertemiz ilaçtır.

aklı sikinde abazanların dediğine ne bakıyorsunuz siz?

ayrıca beslenmeyle ne alakası var bunun? adam sağlıksız beslenmeye devam eder ama hiç değilse spor yaparak kendini iyi hisseder. "ben kötü besleniyorum, öyleyse spor yapmayayım" mı desin? bence sizin sporla bir alıp veremediğiniz var. bu insanların kafasına göre uydurduğu kişisel bir aktivite değil ki. SPOR yahu.
  • pescador  (20.06.14 16:55:50) 
hocam spor yapınca insan kendini iyi hissediyor valla bak sen de dene hak verirsin. spordan sonra kaslarındaki o hafif ağrı falan mutlu ediyor insanı kendimi geliştiriyorum level atlıyorum skill'lerim stat'larım artıyor diye düşünüyorsun. tabii böyle düşünmüyorsun da anla işte. ama tabii ki bu kadar abartılmasında biraz hollywood dayatması var. sana şu şarkıyı öneriyim senin dediklerinle bağıntılı oldukça.

www.youtube.com
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.06.14 16:58:53) 
insanlar göründüklerinden daha iyi olmak için gyme gidiyorlar. göbekliyse eritmek için dar omuzluysa geniş olmak için bunun nesi saçma. kendine yatırım yapıyor kitap okumaktan farkı yok.


  • veridis quo  (20.06.14 16:59:24) 
@veridis quo: güzel bir şey söyledin. irdelemek istedim. vücut görünümünü iyileştirmek kendine dair nasıl bir yatırım oluyor?


  • jacknife  (20.06.14 17:00:29) 
spor yapmak = endorfin salgılamak

bilmem yaptın mı hiç hayvan gibi bir antreman ama, o antremandan sonra duş alıp koltuğa bir oturursun, o anki tazelenme duygumu hiç birşeyde bulmuyorum ben.

kafana boş şeyler sarıp sarıp depresyona girmeni engeller
güzeldir spor, herkes yapsa keşke
  • cruseo  (20.06.14 17:01:00) 
spor yap diyoruz, gym'e git demiyoruz. gitsin sahilde kossun, duzenli halisaha yapsin, tenis oynasin, basketbol oynasin. yuzsun. farketmez ama spor yapsin.

neden?
cunku cogumuz masabasi islerde calisiyoruz. gunumuzun buyuk bir cogunlugu hareketsiz geciyor. spor yaparak gunluk hareket ihtiyacimizi karsiliyoruz, gun icindeki stresten usaklasmis oluyoruz, vucut metabolizmamizi yukselterek hem obeziteden kurtulmus oluyoruz hem de tansiyon, seker gibi hastaliklara karsi direncimizi artiriyoruz. vucudumuzu dinc tutarak yaslandigimizda daha rahat etmis oluyoruz. vs. vs.
  • crucio  (20.06.14 17:01:37) 
günde 9 saat masa başında çalışıyorum. Birçok meslektaşımda boyun fıtığı, bel ağrısı,bileklerde zayıflık gibi sağlık sorunları var.Spor yaparak (beğenmediğin gibi gym'e gidip ağırlık kaldırarak) vücudumu güçlendiriyorum ve bu tür sağlık sıkıntılarını önlemiş oluyorum. Bu sporun bana sağladığı faydalardan sadece bir tanesi. Bunun için harcadığım süre ise günde 1 saatten 4 gün spor yaptığım için haftada sadece ama sadece 4 saat.Haftada 4 saat harcanıp bu kadar faydalı olan başka herhangi bir aktivite varsa ben bilmiyorum, bana da söyleyin.


  • fire  (20.06.14 17:09:05 ~ 17:09:53) 
gym'e gitmeye ne şekilde baktığımı söylemedim. gym'e gidiyor bile olabilirim. 15-16 yaşındaki çocukların daha kemik gelişimini tamamlamadan bu döngüye girmesinin saçma olduğunu söyledim.
verecek cevap yoksa eğer saldırmaya gerek yok.

  • jacknife  (20.06.14 17:12:57) 
giydiklerinin yakışmasını sağlıyor kendini daha iyi hissediyorsun aynaya baktığında. nasıl ki bişiler okuyup izleyip kültürlendiğinde bunları konuşurken mutlu oluyorsan başka insanlarla. dostum bu konuyu abazanlığa karı kıza çekmeye çalışma. onun içinde yapanlarda vardır tıpki kitabı karı kız görsün diye ellerinde taşıyanlar olduğu gibi.
sen bi gyme yazıl ben sana program yazayım iyi gelir.

  • veridis quo  (20.06.14 17:17:49) 
ben bir şeye çekmeye çalışmıyorum arkadaşlar. sizin kompleksleriniz o, biraz sakinleşin.


  • jacknife  (20.06.14 17:19:00) 
spor yap önerisi verdim ve twilight izlemedim/kitabını okumadım.
cardio yapınca da stres atıyorsun, mutluluk hormonu salgılıyorsun, vücudun iyi yönde geliştiği için özgüvenin artıyor, kendini daha iyi hissediyorsun. şehir hayatında düzenli olarak dağa tırmanmak düzenli olarak spor salonuna gitmekten daha zor.

  • kayranin kedisi  (20.06.14 17:51:04) 
Ben birine "Spor yap" tavsiyesi vermişsem eğer o kişi bende "Sağlıksız sefil tembel uyuşuk dünyada herhangi bir yeri olmayan safi zarar biri" izlenimi yaratmıştır, bunu aşması için spor yapmak mükemmel bir yöntem. O yüzden. Size de biri "Spor yap" tavsiyesi vermişse nedenleri benzer şeyler olabilir.


  • angelus  (20.06.14 18:00:43) 
abi soruyu soruş stilin biraz sikkotik, kusura bakma. başlık "spora olan takıntı" iken "bir yere çekmeye çalışmıyorum eheh :)" demek de gereksiz, bariz daha başlıktan belli bir önyargı ve ima yansımış işte kullandığın dile.
yahu 15-16 yaşında elemanın spora gidip kemik gelişimine balta vurma ihtimali ile genelgeçer spora gitme tavsiyesi aynı şey mi? bu işin "dayatma" olarak düşünülemeyeceği bir çerçeve yok mu yani?
spor yapmak sağlıklı bir şey, başka bir arkadaşın da dediği gibi müthiş bir zaman yatırımı da istemiyor... en büyük engel insanın kendi üşengeçliği oluyor genelde.

ha ama bak sana bir kıyak yapayım.
spora gitmenin, egzersiz yapmanın bu aralar daha da öne çıktığı doğru, onun sebeplerinden biri de, her zamankinden daha da sağlıksız beslenmemiz. besin endüstrisi ve toplu medya insanları bu şekilde yönlendiriyor, insanların geneli de bilinçsiz olduğu için yiyip yiyip şişiyorlar, bünyelerinin yaptığı sağduyu çağrılarını dinlemiyorlar. porsiyonlar gitgide büyüyor ve insanlar yemiş olmak, önündekini bitirmiş olmak için sorgusuz sualsiz yiyorlar. eskiye göre çok daha fazla ve sağlıksız yiyoruz.
durum bu iken yapılan tavsiye ne? "sorun bizim sizi yemekle pompalamamız değil, sizin inaktif durmanız. 9 saat masabaşı oturmanız, yerinizden kalkmamanız. kalkın spora gidin, egzersiz yapın."
dolayısıyla insan kendini suçlu hissediyor, eh, aynada da kendini görüyor (ve asıl sebebinin pasif durmasından ziyade çok yemesi olduğunun bilincinde maalesef değil) ve spor yapmak, egzersize gitmek zorundaymış gibi hissediyor.
bunun mevcut algıda mutlaka önemli bir payı var. ileride daha da olacak.
  • inscrutable  (20.06.14 18:10:22 ~ 18:11:32) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.