abi soruyu soruş stilin biraz sikkotik, kusura bakma. başlık "spora olan takıntı" iken "bir yere çekmeye çalışmıyorum eheh :)" demek de gereksiz, bariz daha başlıktan belli bir önyargı ve ima yansımış işte kullandığın dile.
yahu 15-16 yaşında elemanın spora gidip kemik gelişimine balta vurma ihtimali ile genelgeçer spora gitme tavsiyesi aynı şey mi? bu işin "dayatma" olarak düşünülemeyeceği bir çerçeve yok mu yani?
spor yapmak sağlıklı bir şey, başka bir arkadaşın da dediği gibi müthiş bir zaman yatırımı da istemiyor... en büyük engel insanın kendi üşengeçliği oluyor genelde.
ha ama bak sana bir kıyak yapayım.
spora gitmenin, egzersiz yapmanın bu aralar daha da öne çıktığı doğru, onun sebeplerinden biri de, her zamankinden daha da sağlıksız beslenmemiz. besin endüstrisi ve toplu medya insanları bu şekilde yönlendiriyor, insanların geneli de bilinçsiz olduğu için yiyip yiyip şişiyorlar, bünyelerinin yaptığı sağduyu çağrılarını dinlemiyorlar. porsiyonlar gitgide büyüyor ve insanlar yemiş olmak, önündekini bitirmiş olmak için sorgusuz sualsiz yiyorlar. eskiye göre çok daha fazla ve sağlıksız yiyoruz.
durum bu iken yapılan tavsiye ne? "sorun bizim sizi yemekle pompalamamız değil, sizin inaktif durmanız. 9 saat masabaşı oturmanız, yerinizden kalkmamanız. kalkın spora gidin, egzersiz yapın."
dolayısıyla insan kendini suçlu hissediyor, eh, aynada da kendini görüyor (ve asıl sebebinin pasif durmasından ziyade çok yemesi olduğunun bilincinde maalesef değil) ve spor yapmak, egzersize gitmek zorundaymış gibi hissediyor.
bunun mevcut algıda mutlaka önemli bir payı var. ileride daha da olacak.
0