[]

Aşırı Sevilen İnsanlar

Bir şey çok dikkatimi çekiyor. Bazı kişiler sevgilileri tarafından çok seviliyor. Örnek vereyim sosyal medyada denk geldi birçok kez. Mesela adam sevgilisinin gözünün hatta gözünün içinden geçen damara kadar dövmesini yaptırmış kendine. Sevgilisinin yüzündeki mimiği dövme yaptırıyor. Bu nasıl oluyor bu kadar çok nasıl sevilebiliyorlar. Kapısında yatıyor, mesela canı çilek istemiş bir kasa çilek alıp kadının kucağına koymuş. Hiç böyle bir şey yaşadınız mı? Yani size bunlar yapıldı mı ya da siz sevgiliniz için yaptınız mı? Böyle insanlar tamamen denk mi geliyor, bilimsel bir açıklaması var mı? Çok merak ediyorum.




 
bahsettiğin örnekler sağlıklı değil ki. ben hiç denk gelmedim gerçi.


  • antihero  (28.04.24 16:41:55) 
antihero, ben de sağlıklı bulmuyorum. O yüzden bilimsel bir açıklaması var mı diye sordum. Ruh hastalığında kaçıncı level acaba bilmiyorum.


  • rock n roll  (28.04.24 16:47:55) 
Bunun aşırı sevilen insanlarla ilgisi değil onların birlikte olduğu insanlarla ilgili, bu tip insanlara giver deniyor (people pleasing den farklı) empati kurmayı bilen, paylaşmayı bilen, sevgisini eylemlerle göstermeyi seven insanlar diye tanımlayabiliriz

Eğer siz verici bir insansanız karşınızda ise sadece alıcı bir insan varsa bu başta güzel gelebilir fakat uzun vadede her şeyin sorumluluğu size kalmış ve sizi tüketmiş olabilir

O yüzden ideal olanı kendiniz gibi verici bir insanla ilişki kurmak, böylece daha uyumlu ve birbirinizi yükselten, destekleyen bir ilişkiniz olur

Ama genelde olmayacağı bariz ilişkilerin peşinde koşarak zaman harcarız :)

Edit: ilk verilen örnekler bana da çok sağlıklı gelmedi, daha makul alma verme dengesi söylemek isyediğim
  • grimavi  (28.04.24 18:27:33 ~ 18:29:00) 
dövme olayi farkli biraz. bazi insanlar dövmeyi bir "günlük" olarak görüyor. dogumdan itibaren aile, cocuklar, esler, yasadiklari sehirleri hatirlatan bir seyler falan bunlarin dövmesini yaptiriyorlar. bkz: johnny depp. yani daha cok sevdigi icin degil de hayatinda o oldugu icin, onunla anilmak istedigi icin. sevgi de var tabii ama ana faktör o degil demek istedim.

bana pek bir sey yapilmadi. aldatan insanlar öyle heyecanlandiran, pahali, extravagant hediyeler alir ya da bir seyler yapar diye düsünüyorum. fakir avuntusu da olabilir dkfjg
ben de yapmamamisim sanirim hic aklima bir sey gelmedi.

sevgiyi gösterme bicimleri farkli onunla ilgisi olabilir. cilek istendiginde cilek getiren kisi, sevgiyi hizmet, ihtiyaclarin giderilmesi seklinde algiladigi icin ondan yapiyor olabilir.
  • robert bosch  (28.04.24 21:10:40) 
Sosyal medyayı değil de, burada bir kız var. Sevgilisi taa Türkiye'den barışmak için gelmiş sallamıyorsa. Bulunduğum yer de oldukça uzak. İkisi de öğrenci üstelik.


  • Kahvedesu  (28.04.24 21:13:38) 
Sevilmek de rızık diye bir tespit var. Rızık kapılarına gelmiş diye yorumluyorum. Bazı şeyler sevilenle ilgili değil her zaman, sevenle ilgili.


  • yarmasimo  (28.04.24 21:53:32) 
Çıkar amacı gütmeyen birbirinin iyiliğini düşünen ilişkilerde olabiliyor iki karakterde iyi niyetli olup birbirini seviyorsa. Beklentisiz olup sadece sevmekle mümkün bence.
Ben öyle sevilmiştim zamanında ama zamanla terk edilen taraf yine ben oldum :) işin kötü yanı bir daha öyle bir ilişkim olmayacağı karşılıklı beklentiler içinde ilişkiler olacağını tahmin ediyorum.

  • kararsızataletfilozofu  (28.04.24 23:29:34) 
ya bu tip çok seven insanlar problemli oluyor (biri de ben). yani çok sevilen kişilerle alakası yok bu durumun, seven kişiyle ilgili. ayrıca sosyal medyaya yansıtılanların da %99’u sahte/yalan. herkes kendi reklamını yapmaya çalışıyor.

verilen yanıtları okumadım.
  • deartheodosia  (28.04.24 23:41:12) 
[]

Bugün Neler Yapacaksınız?

Planlarınız nedir?




 
yarı maraton vardı, koştum. evde dinlenirim. yağmurda dışarıda olmayı sevmiyorum.


  • gabe h coud  (28.04.24 11:07:33) 
maalesef çalışıyorum


  • noxie  (28.04.24 11:12:03) 
kitap okuma. fitness. kitap okuma.


  • anlatamıyorum  (28.04.24 11:12:58) 
Evde biraz taıkılıp, öğleden sonra spora giderim. Sonrasını bilmiyorum.


  • put it in your appropriate place  (28.04.24 12:14:05) 
akşama kadar evdeyim. akşam nazan öncel konseri.


  • tabudeviren  (28.04.24 12:31:20) 
Evden dışarı burnumu bile çıkarmayacağım. Overwatch'a yeni sezon geldi, ona girişeceğim.
Akşam annem gelecek (bende kalacak), çay içeceğiz onunla. Pazar günlerim bu şekilde geçiyor.

  • norek  (28.04.24 12:59:53) 
Sabah 5 buçukta kalktım, kitap okudum. Eşim de kalkınca biraz temizlik/ev toplama/çamaşır yıkamayla uğraştık. Yemek yapıcam, akşama arkadaşımız gelecek, yeme içme muhabbet falan.


  • kobuzchu kiz  (28.04.24 13:09:25) 
kisisel ve eve yonelik temizlik girisimleri, aksam sevdaliza konseri


  • ala09  (28.04.24 13:21:30) 
Yatılı misafirim vardı o gitti şimdi. Temizlik yapacağım şimdi. Akşam üstü arkadaşlar ile piknik yapacağız. Yeşil mercimek salatası ve patates salatası yapacağım sonrasında.


  • Amaranta ursula  (28.04.24 14:05:56) 
[]

Hayattan keyif alıyor musunuz?

Hayattan keyif almadığımı fark ediyorum. Sizde durumlar nasıl? Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz ya da yaşamaktan nasıl keyif alıyorsunuz?




 
Almıyorum maalesef


  • jülsezar  (27.04.24 19:03:25) 
Alıyorum. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyim, bir ateist olarak aşırı derecede şükürcü bir insanım.
Ayıptır söylemesi, iyi kazanıyorum; yalnız yaşıyorum, minimal de olsa her şeyim var, kendime fazlasıyla yetiyorum yani hayat kalitemi yüksek tutabiliyorum.
Babam rahmetli, annem sağ ama onun da hayat kalitesi yüksek ve sağlığı yerinde. Tüm arkadaşlarım da aynı şekilde yani ciddi bir problemi olan yok.
Hobilerim çok çok ulaşılabilir şeyler. Gusto sahibi olduğumu düşünmüyorum, çok rafine zevklerim yok (var aslında da devede kulak yani ulaşamadığım şeyler değil) bundan dolayı rahatça eğlenebiliyorum.
Gelecekten büyük beklentilerim yok, kaybetmekten çok korktuğum şeyler yok, maceracı bir yapım yok. Kaygılarım olmadığından tatlı tatlı yuvarlanıp gidiyorum :)
  • norek  (27.04.24 19:24:17) 
@norek, sen ben misin be karşim

Gelecek kaygım yok, sevdiklerim yanimda/hayatta ve sağlıklı, özgürüm, büyük oranda istediğim hayatı yasayabiliyorum ve YAZ GELDİİİĞĞĞ O.o daha fazla ne istenir ki hayattan
  • abuzer  (27.04.24 19:30:05) 
Odaklanamama sorunumu bir halletsem alacağım da


  • Mirket  (27.04.24 19:30:15) 
norek'e +1 diyeceğim, tam da bugün bi arkadaşımla biz niye bu kadar hayattan keyif alıyoruz üzerine konuştuk. benim özelimde iki konu var:

1) dini bir inancı olmayan birisine göre ruhumun derinliklerinde çok şükürcüyüm. sevdiklerimin sağ ve sağlıklı olması yetiyor resmen. öyle vurdumduymaz bir tip de değilim, işle ilgili de stresim olur, maddi olarak da borçlarım yatırımlarım falan filan var ama günün sonunda hep derdi tasayı "en azından hayattayız be" düsturuyla bertaraaf edebiliyorum.

2) küçük şeylerden komik derecede zevk alıyorum. sabah kahvesi koyarken heyecanlanıyorum biraz mesela :d akşama bi film seçerken, eş dostla sadece birer bira tokuştururken bile sinsi bi yaşam keyfi geliyor. bunu nasıl becerdim bilmiyorum, eskiden böyle değildi.

her şey ne beklediğinle ilgili bence. insanların çok fazla beklentileri var. haksızlar demiyorum ama çevremde benim gibi olan diğer arkadaşlara bakıyorum; (beyaz yaka orta sınıf bir çevrem var) baya evini barkını almış, arabasını almış, yılda 3-4 kere yurtdışına giden insanlar bile ekonomiden inanılmaz mutsuz oluyorlar mesela. bunu fazlasıyla dert ediyorlar ya da bir yerde buluşalım, istanbul trafiğine maruz kalsınlar biraz mahvoluyorlar. enerjileri çekiliyor yani hissediyorum. bu kadar hassas olmamak lazım gibi geliyor, insanlar başardıkları ve ilerledikleri yolları çok çabuk unutuyor.
  • gitdaddy  (27.04.24 19:32:17) 
Hayattan keyif alabiliyor muyum yoksa alamıyor muyum tahmin edemiyorum.


  • Mehmettheslim  (27.04.24 19:52:20) 
Alamıyorum bazen.


  • ruhen hastayim ben  (27.04.24 20:05:34) 
Almıyorum. Kendimi nasıl motive ediyorum ? Hayatın sonlu olduğunu kendime hatırlatmaya çalışıyorum. İlgi duyduğum, yapmaktan keyif alacağım spor & hobi kovalıyorum. Oyalanabildiğimiz kadar güzel oyalanalım işte.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (27.04.24 20:34:47) 
ne zaman hayattan keyif alamadigini düsünüyorsun mesela? o keyif almamani saglayan tetikleyici faktörü bulup onu degistirebilirsin.

ben genel olarak hayattan keyif aliyorum. üzüldügüm seyler de oluyor tabii. is okul ayri bir stres ve genel olarak hayattan keyif alamama sebebim ama hayatin bir parcasi onlar da. onlarsiz olmaz.

yasamayi seviyorum. harika bir hayatim var. yani mesela nefes aliyorum ve diyorum ki ne güzel nefes aliyorum akcigerlerim var? biraz suursuz olmak lazim sanirim hayattan keyif almak icin :)

hayatimda az ve öz insan var. onlari cok seviyorum..
arkadaslarim beni cok sever. ben de onlari. tanistirdigim sevgililerim bile sasirirdi arkadaslarin seni ne kadar cok seviyor gözünün icine bakiyor herkes diye. ben de onlarla zaman gecirdikce mutlu oluyorum. gecen gün bir arkadasimla bulusacaktik o beni bekliyordu ben onu görünce ona dogru kollarimi acarak kosmaya basladim o da bana cok hizli kostu ve yolun ortasinda sarildik :D o kiz kocasini görünce öyle sarilmiyordur eminim dflkgjf

kitap okumayi, gükmeyi, icki icmeyi ve su siralar tekrardan sporu da seviyorum/keyif aliyorum.
  • robert bosch  (27.04.24 21:40:59) 
Alıyorum ya.


  • Amaranta ursula  (27.04.24 21:56:47) 
Almiyorum. Ama olmekten cok korkuyorum. O yuzden yasiyorum mecbur. Ne yasamak istiyorum ne olmek.


  • Kittie  (27.04.24 22:03:32) 
Değişiyor. Bazen keyif alıyorum, bazen de almıyorum.


  • rock n roll  (27.04.24 22:05:46) 
Almıyorum. Annem alzheimer hastasıydı, yıllarca onun bakımı ile meşgul oldum. Bu yıl vefat etti. Kurtuldu diye seviniyorum ve kendimi berbat hissediyorum. Babam da tansiyon hastası. Annemin ölümüyle sağlık durumu daha da kötüleşti.
İşimi sevmiyorum, para için yapıyorum. İşimden hobilere zaman kalmıyor. İşimden yaşamaya zaman kalmıyor.
Arkadaşlarımla zaman geçirmeyi eskiden severdim. Çok düşüncesiz insanlar, dünya onların etrafında dönüyor ve hep dönecek sanıyorlar. Şuraya yazdıklarımı onlara anlatmaya çalışsam oflamaya başlarlar hemen. Bu yüzden aramıza mesafe koydum.
  • gnosis  (27.04.24 22:55:24) 
neredeyse sıfır. anlık dopaminler harici hiç bu kadar kötü dönemim olmamıştı sanırım


  • avatar is back  (27.04.24 23:06:38) 
Alıyorum. Çok sevgi dolu ve huzurlu bir insanım ama uyuyamama sorunum var. Onu da çözersem benden iyisi yok.


  • gabe h coud  (27.04.24 23:12:34) 
pek almıyorum. koşturmaca içinde geçiyor çoğu zaman hayatım. ama kötü bir şey olmaması benim için yeterli çoğu zaman, hayattan büyük beklentilerim yok keyif alma adına.


  • playing star again  (27.04.24 23:22:41) 
no dostum no. kedolarin sagligi disinda zevk alma hissi pek yok mecburen şükretmeyi ogreniyorum hayatimda ilk defa. tek yol bu cunku. bi de slotta kazanmak iyi hissettiriyo
.......neyasimki...

  • ala09  (27.04.24 23:23:50) 
nietzsche abinin dediği gibi acı çekiyoruz ki gülmeyi keşfettik, aynı hesap


  • gule gule  (27.04.24 23:28:21) 
[]

İşverenin size güvenmemesi

Şöyle ki işvereniniz önemli bir topluluğa sunum için sizi görevlendiriyor. Ama bir meslektaşınızı da dinleyiciler içerisinde tüm gün tutuyor. Ve gün içinde de aynı iki seansa da kendi ara ara katılıyor.

Ve 1 yıl beraber çalışmışsınız.

Bu ne anlama gelir? Nasıl algılamalıyım?

Tam güvenmiyorsan neden görev veriyorsun diyorum içimden. Demoralize edici çünkü.

İçimi de dökmek istedim.

Şimdiden teşekkürler…

 
Guvensizlik, o is siz yapabilecekken baskasina verilmesidir. Bu soylediginiz sey yaptiginiz isin kontrol edilmesidir yalnizca, ki bence her alanda herkesin bu tarz bi kontrol mekanizmasina tabii olmasi gerekiyor. Bu tarz olaylari kisisel almamanizi onemiririm.


  • bosver nicki  (27.04.24 15:30:31) 
Bence de güvensizlik değil bunun adı. Kontrol kelimesi daha uygun. Siz işveren olsanız böyle önemli bir sunum için her şeyin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmez miydiniz bir şekilde? Biz her hafta başında toplanıp ekip yöneticimize bir önceki hafta neler yaptığımızı anlatıyoruz. Biz çalışıyor muyuz çalışmıyor muyuz buna olan güvensizlikten mi mesela bu :) hayır kontrol mekanizması ile ilgili. her şeyin yolunda gidip gitmediği, işlerin yürüyüp yürümediği vs.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (27.04.24 15:37:28) 
Sunumu nasil yaptiginizi merak etmesi kadar dogal bir sey yok. Size guvenmese hic size yaptirmazdi. Ki onemli bir sunum diye kendiniz diyorsunuz. Kendinize guvenin, gelip izlemesinden de zevk duyun, bunu govde gosterisine cevirin hatta. Gozune daha cok girin bu firsatla


  • mor oje  (27.04.24 15:47:32) 
İtimat kontrole mani değildir diye düşünürdüm ben olsam.

Önemli bir görevi size tevdi ettiyse size güveniyor ya da güvenmek istiyor demektir. Bir meslektaşınızı gözlem yapması için yanınıza veriyor, ara sıra kendisi de bakıyorsa sizin iş yapabilme kapasitenizi ölçüyor olabilir, sonuçtan memnun kaldıysa benzer ya da daha yüksek çapta görevleri size verecektir.

Diğer yandan, varsa olası eksiklerinizi - yanlışlarınızı gözlemlemek de istiyor olabilir. Bunlar da çok önemlidir, bir hatayı bir kere yapmak sorun değildir ama aynı hatayı ikinci kere yapmak hiç iyi bir şey değildir.

Bence kötüye yormayın, hatta iyiye yorun. Ben anlattıklarınız itibarıyla burada sorunlu bir durum göremedim.
  • 10551037  (27.04.24 16:32:20) 
Güvenmeyen insan sizi görevlendirmez.
Diğer meslektaşınızın orada tüm gün olma sebebi belki de onun da o işi öğrenmesini istemesi.
Sizi kontrol etmesi de çok saçma olmazdı.
  • michael_knight  (27.04.24 17:05:11) 
Sunumu senden başka yapabilecek arkadaşların mutlaka vardır ama seni seçmiş. Bu sana güvendiğini gösterir. Bir de çok rica ediyorum artık kendini bir sal.


  • rock n roll  (27.04.24 17:20:08) 
Bu durumu güvensizlik olarak algılamadım.


  • basond  (28.04.24 20:34:14) 
[]

aldatılanlar sonraki ilişkilerinde partnerine nasıl güveniyor?

güvenebiliyor mu?




 
güveniyorum, aldatmayacağını bildiğin kişiyle birlikte oldukça sorun olmaz. fakat sonuçta insan bu ne kadar güvenirsen güven yanılabilirsin.


  • gule gule  (26.04.24 11:33:30 ~ 11:36:39) 
Hocam şöyle oluyor, önceki ilişkilerinde sevgiline sormaya çekindiğin şüphelendiğin fakat halı altına süpürdüğün şeyleri yeni ilişkinde sevgilinle konuşma yeteneği yükleniyor, artık çoğu şeyi alttan alan değil talep eden kişiye de dönüşüyorsun, daha şeffaf daha eşit bir ilişki yaşama yeteneği yükleniyor, her ilişkinin sonsuza kadar sürmeyeceğini görüp keyifli yönlerinin tadını çıkarıyorsun, kaybetme korkusu kalmadığı için yapmak istemediğin fakat yaptığın şeylerin yükünü kaygısını üzerinden atmış oluyorsun

Bu aldatma olayı bence ilk gençlikte yaşanmalı ve atlatılmalı, insan kendiyle ilgili çok şey öğreniyor, kendi değerini anlıyorsun sonrası için çok faydalı oluyor

Aldatılmak başta çok üzücü bi o kadar da öğretici bir süreç :)
  • grimavi  (26.04.24 11:44:20) 
Başta güvenemiyorsun, sonra güvenmeyi öğreniyorsun.


  • prole  (26.04.24 13:01:43) 
Böyle bir lüksünüz olmuyor çünkü seve seve güveniyoruz


  • olaylar olaylar  (26.04.24 13:15:00) 
güven olayını daha mantıklı bir zemine oturtuyorsun. güvenilmeyecek durumları anlayıp güvenilmeyecek kişiye güvenmeyerek.


  • abelardo  (26.04.24 14:42:23) 
Şahsen güvenmiyorum, daha doğrusu güvenemiyorum, o yüzden ciddi ilişkilerden uzak duruyorum.
Birlikte olduğum insanları zan altında bırakmıyorum bu arada yanlış anlaşılmasın ben "kadınlara güven olmaz" kafasında falan değilim. Yalan söylemiyorum, ciddi düşünüyormuş gibi yapmıyorum. Net bir şekilde böyle bir durumdan ötürü travma sahibi olduğumu ve güven sorunu yaşadığımı, ciddi bir ilişkiyi sağlıklı şekilde yürütemeyeceğimi söylüyorum.

  • norek  (27.04.24 19:31:42) 
[]

ilişkimiz 2 hafta sürdü diyen birileri ne yaşıyor?

herkesin herkesle flörtleştiği bir dönemdeyiz. bazısına sorulduğunda ilişkimiz 2 hafta sürdü diyor mesela. bu kadar kısa süren bir ilişkinin başlangıç miladı mı oluyor o halde? zaten 1-2-3 hafta dediğin periyot flörtleşme periyodu.

yani bir şey oluyor da o bir anda ilişkiye mi dönmüş oluyor, ne oluyor yani?


 
onlar genelde hayatında birisi olsun diye beraber oluyorlar, diğer taraftan başkalırıyla görüşmeye devam ediyorlar. daha iyisini bulunca da ayrılıyorlar. bunu genelde yeni kuşak yapıyor. 38 yaşındayım, benim zamanımda böyle değildi. şimdi her şey çok hızlı gelişiyor ve her şey çok normal kabul ediliyor.


  • numlock  (25.04.24 20:01:28) 
bunu diyen birinin görece daha uzun ya da daha derin bir iliskisi olmamistir herhalde. senin iliskiye yükledigin anlam belki daha uzun süren daha derin bir sey icin gecerli. ama o da bu duyguyu yasamak, bir seylere anlam yüklemek istedigi icin böyle diyor. biraz daha yasi kücük birinin yapacagi bir sey gibi bence de.


  • robert bosch  (25.04.24 20:21:11) 
aslında sorumu tam doğru yöneltemedim.

ben ilişki neden 2 hafta sürüyor demiyorum. 2 hafta süren bir ilişki nasıl başlıyor. yani buna nasıl ilişki denebiliyor? bana göre 2 haftalık şey flörtleşmedir. yani ilişki demek için 2 haftanın öncesinde bir flört aşaması geçmesi gerekiyor.

yani;

flört --->> x --->>> ilişki --->> 2 hafta sonra the end

bu x'de ne oluyor yani?
  • mr.goodcat  (25.04.24 20:54:17 ~ 20:54:45) 
onu 2+2=4 mantığında düşünemezsin. evet anlıyorum demek istediğini ama belli bir süreç söylenemez. olsun olsun ortalama 20 gün olsun flört. başlangıç düdüğü yok bu işin.


  • numlock  (25.04.24 20:58:45) 
flört yok bence direkt one night two night stand ama bir yandan da cok zaman da gecirmece sonra ayrilik. :(


  • robert bosch  (25.04.24 21:00:08) 
bir ay bir yerde calisan da iki sayfa cv yaziyor su projeyi ustlendim, sunu cozdum, bunu hallettim vs, ayni hesap.


  • cooperr  (25.04.24 21:29:58) 
Bir yerden kabul ediyorlar işte. Kimi dating uygulamalrını silince başladık sayıyor, kimi üstüne konuşup anlaşınca, kimi daha tanışır tanışmaz... Neticede insan bir noktada "evet benim artık bir ilişkim var" diyor, doğru olsun ya da olmasın. Çünkü bazen tarafların biri kendi kendine de gelin güvey oluyor.

İlişkiler söz konusuysa her şey mümkün. Çok anlamaya çalışmayın.
  • akhenaten  (25.04.24 21:46:58) 
flört ve ilişki aynı anda yaşanıyor, yani her şey daha yoğun ve hızlı. 3-4 sezon diziyi 1 günde bitirmek gibi düşünün.


  • tnz  (25.04.24 22:20:56) 
hiç bir şey olmuyor. sadece lafta 2 hafta. nereden sayarsan say


  • abelardo  (25.04.24 22:22:39) 
Ben uzun süredir o dünyadan uzaktayım ama ilk sevişmeden itibaren sayıldığını düşünüyorum.
Yani sevişmişler, görüşmeye devam etmişler ve 14 gün sonra "bir daha görüşmeyelim" demişler.

  • michael_knight  (25.04.24 22:24:26) 
Seni seviyorum dendiyse o ilişki başlamıştır benim için. Kriterim bu.


  • kaptan maydanoz  (26.04.24 06:06:14) 
@kaptan maydanoz ilişkinin başlamasıyla "seni seviyorum" denmesi arasında ortalama 3-4 ay var benim tecrübelerimde.
Bence o çok büyük bir adım.

  • michael_knight  (26.04.24 10:43:44) 
[]

Sevgilinizle aynı eve çıktınız ama ayrılırsak evden kim ayrılacak?

Böyle bir sorunumuz var,
4 aydır birlikteyiz, sevgilim benim yaşadığım eve yerleşti, 4 yıldır burada yaşıyorum ben.
Gelirken kendi evini olur da ileride bir sorun yaşarsak diye kapatmadı ve kardeşine bıraktı. Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey.
Sonra güvensizlik yaşadığını, artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini, ayrılırsak evden kimin gitmesi gerektiğini konuşabileceğimiz bir zeminde birlikte yaşamayı sürdürmemizi istedi. Evden gitmesi gereken kişi olmak istemiyor, benim de ayrıldığımızda gidebilmem konuşulsun istiyor, kim uygunsa o çıksın diyor.
Ben onun güvensizliğini gidermek adına kabul ettim bunu ama bu bana adil gelmiyor şu an ve kendimi güvensiz ve korkmuş hissediyorum. Bu evden çıkarsam şu an tek başıma başka bir eve geçecek gelirim ve lüksüm yok.
Gelirlerimiz de eşit bu arada.
Bugün de bu konuyu konuşup bu şekilde yapamayacağımı söyleyeceğim ama size sormak istedim. Bunun doğrusu eğrisi nedir?
Bana daha şimdiden bu hesaplara girmiş olmak bile tuhaf hissettiriyor

 
böyle basit hesaplara gerek yok. erkek ayrılır, nokta.


  • numlock  (25.04.24 17:34:56) 
pardon, düzeltiyorum. 4 yıldır sen o evdeymişsin zaten. tabi ki sen kalacaksın.


  • numlock  (25.04.24 17:37:25) 
Abla akıllıymış baya. Tabi ki sen kalacaksın.


  • Gradient_tabanlı_mor  (25.04.24 17:41:36) 
Ev sizin, tabii ki o ayrılacak. 4 yıl boyunca siz yasamissimiz. Kontrat da sizin üzerinize değil mi? Bu konu tartışmaya kapalı bence.

Édit: ayrıca bu konuyu ben de hiç anlayamadım. İlk taşındığında tüm ihtimalleri göz önünde bulundurarak evi kardeşine bırakması anlaşılır. Fakat dönüp dönüp bu konuyu konuşmak oldukça garip.
  • fraise  (25.04.24 17:41:57 ~ 19:41:13) 
bunu konuşan kişiyle oracıkta ayrılırdım. konuşmuşken sevgili nafakasını da konuşun.


  • gabe h coud  (25.04.24 17:42:03 ~ 17:51:13) 
fraise +1


  • jülsezar  (25.04.24 17:46:17) 
Siz ev arkadaşı değilsiniz, sevgilisiniz. Sorun yaşarsak kim evden ayrılacak konuşması nasıl yaptınız ben anlayamadım. Bir de böyle bir konuşma yapılıyorsa zaten sıkıntılı bir durum vardır bir olmamışlık vardır o ilişkide. Kaldı ki o senin evine gelmiş oturmuş, gidecek biri varsa o gidecek sen değil.


  • rock n roll  (25.04.24 18:05:48) 
Fraise +1
4 yillik evinizde kalkip gidecek haliniz yok, cok sacma buldum

  • mor oje  (25.04.24 18:08:27) 
garip bir muhabbet, evime tasinir tasinmaz benle bunun muhabbetini acan adama/kadina aninda yol veririm yahu. bu bariz benim 4 senedir yasadigim eve cokme plani..vay anasini..


  • cooperr  (25.04.24 18:20:37) 
güvensizliğini gidermek için kendinin ve ailenin tüm mal varlığını onun üzerine yapmaya ne dersin ?

"artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini", kardeşine evden çık diyemiyor, ama sana diyebiliyor. sen çoktan o evden çıktın hocam, sadece farkında değilsin derim.
  • WithWorth  (25.04.24 18:24:10) 
Daha olayın başında gülümseyerek "kardeşine diyemiyorsun ama bana diyebiliyor musun yani? Başta planımızı yapmıştık, eğer sürekli değişecekse neden planlıyoruz ki?" Demeniz lazımdı. Israr ederse zaten plan tutmuyor gördüğün gibi, günü gelirse bakarız deyip sıyrılırdınız. Bu zaten ben çıkmam anlamına gelirdi.

Ama sizinki böyle gelişmediğine göre belki kardeşine çık demesi gerekmediğini hatırlatabilirsiniz. Evde zaten kendi kalıyormuş, kardeşi gelme demez heralde. Baktılar birlikte yaşamak zor, sonrasında ayırırlar evi. O da artık kardeşler arasında bir mesele. Siz ne yapacaksınız?

Ayrıca kendi adıma ben bir de sorardım "4 ayda kardeşine çık diyemeyecek hale geliyorsan acaba ilişkimizin ne kadar süreceğini düşünüyordun buraya gelirken?" diye :D belli ki 2 hafta falan süreceğine inanmış.
  • akhenaten  (25.04.24 18:37:25 ~ 18:48:13) 
Ayrıl coco.

İlk defa yazmak nasip oldu.

Ev senin evin.
  • dissendium  (25.04.24 18:38:54) 
Bence o kadin coook tehlikeli. Dikkatli olmalisin. Kira verip, fatura odemiyordur umarim. Ben muhtemelen kilidi degistirip, esyalarini kapinin onune koyardim.


  • thetruenorthstrongandfree  (25.04.24 19:19:23) 
Thetruenorth+1
Yani bana da çok tehlikeli bir profil çizdi. Böyle bir şeyin konuşulabilir olması bile çok garip geldi zaten.

  • logisticsmanager  (25.04.24 19:21:32) 
Ne igrenc bir insan ya bu. Bu seninle evin yeni kiracisi olmak icin bile birlikte olabilir. Kardesine niye cik diyemiyormus, gitsin kardesiyle beraber yasasin oyle bir durumda madem cik diyemiyor. Insan sunu soylemeye utanir ya. 4 yildir burda ben varim tabii ki sen gideceksin, evime mi cokeceksin utanmadan derdim ve ayrilirdim hemen ayrica.


  • Kittie  (25.04.24 19:23:37) 
4 yıldır yaşadığın evinden 4 ay birlikte olup ayrılma potansiyelin olan biri için ayrılacaksın öyle mi? Söylerken bile ne kadar saçma geldi.
Ev senin. Ayrılmayı kimin istediğinden bağımsız o gider.

  • crinix  (25.04.24 19:30:19) 
Kaç yıllık evinizi neden bırakasınız. Adil olan kız arkadaşınızın ayrılması.
İlişki devam ederken sevgiliye, evden kim gidecek bi konuşalım diye uyanıklık yapmak da enteresanmış.

Madem kim uygunsa o çıksın diyor ben uygun değilim diyip konuyu kapatın. Uzun uzun ikna çabasına girerseniz bu abla sizi ikna eder muhtemelen.
  • juliette  (25.04.24 19:38:54) 
yuuuh amk... "Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey." buraya kadar da anormal her sey. kendim de dahil etrafimda bir suru "ayrilirsak suraya giderim" hesabi yapan arkadasim oldu, gidecegimiz yeri kenarda tuttuk, bozmadik. fakat hicbirimiz sevgilimize acik acik soylemedik, dile getirilecek bir olay degil cunku. evlilik sözleşmesine falan da benzemiyor bayagi kotu, tatsiz bir sey bu. kapiya koyma zamani gelmis

  • ala09  (25.04.24 20:20:23) 
Trol müsünüz anlamadım ki, böyle bir teklif kabul edilemeyeceğine göre şaka yapıyorsunuz herhalde. Böyle birine selam bile verilmez çünkü.
Ciddiyseniz; talebin ahlaksızlığı bir yana, isteseniz de hukuken olmaz, kontratı devredemezsiniz, kontratta bu şart vardır, ev sahibi çıkarır.

  • firez  (26.04.24 00:08:41 ~ 00:09:30) 
Kontrat sizin uzerinizeyse polis çağırıp evden attirabilirsiniz bile biran once yol verin derim bu dönemde yeni ev tutup tasinmak bile 50 60 bin tl abla güzel yol bulmuş evinize çökmesine izin vermeyin bir an önce kurtulun yoksa baş agritir


  • apocalipy  (26.04.24 06:24:46) 
Teşekkürler herkese yanıtlar için.
Trol değilim öncelikle ve gerçekten çok huzursuz bir haldeyim. Öyle polise gitmelik kapı önüne koymalık bir durum yok. Güvensiz hissettiği için kendi adına bir çözüm aradığını söyledi. Sadece kendini güvenceye almak korumak adına yaptığı şeyi benim de yapmam ve sınırımı çizmem gerekiyor. En yakın zamanda da konuşacağım bu şekilde.

  • veritaslibertas  (26.04.24 10:53:36 ~ 10:54:03) 
evliyken mala çökmeye çalışanı gördüm de sevgiliyken kiralık eve eşyalara çökmeye çalışanı ilk defa görüyorum. yeni sevgilisiyle eve nasıl çöktük ama demez inş.


  • Unde bach canim  (27.04.24 21:25:13) 
[]

Evlilikte eşinizle ihtiyaçlar dengesini nasıl kuruyorsunuz?

Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim isteğinde talebinde ısrar ediyor, (müthiş psikolojik baskısını stres olarak ben hissediyorum) konuşmamız böyle 15-20 dakika sürüp gidiyor.

Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?

Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum

Şimdiden teşekkürler

 
Soruya cevap değil ama hastanede ziyaret etsin ne olacak ki bunun neden sorun haline geldiğini anlamadım. Seni de mi yanında götürmek istiyor? İki saatten bir şey olmaz ya gidiver. Tartışmaya değmez.


  • Gradient_tabanlı_mor  (25.04.24 17:44:54) 
ben evliyken denge göz etmiyordum. eşimi mutlu edecek her şeyi baş tacı edip, elimden geleni yapıyordum.


  • numlock  (25.04.24 18:50:18) 
Hanima ayni yumurta ikizi olmadigimizi 10 senedir anlatiyorum, heryere el ele tutusup gitmenize gerek yok. Onceleri garipsiyordu, sonra alisti. Simdi kendi kendine ben baydim 2-3 gun uzaklasacam diyor, aman diyorum ne olur git, alip basini gidiyor. Bazen nereye gittigini bile bilmiyorum. Herkesin yalniz kalmaya ihtiyaci var arada.

Ozetle: Zaman lazim...
  • cooperr  (25.04.24 19:02:01) 
zamandan da ote anlamak lazim. bir de surekli bahane ureten taraf misin diye donup bakmak isterim hep mi yogun hem mi bitiksin? boyleyse sorunlarin icin ne yapiyorsun? esinin bu konuda destek oldugu anlar var mi? drama mi yoksa ekstrem bir donem mi? cubku surekli yogun surekli kafam dolu muhabbeti yapiyorsan inandiriciligi ya da gecerligi azalabilir sorulacak cok soru var bence. ha hastane ziyaretine de kendi gidebilir o da biraz yapisik ikiz olmus onun derdi de kurcalanmali..... destek olmak isteyen kendisiyse gidip olsun iste :(


  • ala09  (25.04.24 20:26:55) 
biz her şeyi beraber yapmıyoruz.
yani benim eşim bana arkdaşımın çocuğu ameliyat olacak ziyaret etmeliyim dese, hay hay derim. elbette ziyaret edecek, arkadaşlar böyle zamanlar için var. çocuğunun ameliyatında arkadaşnın yanında olmayacak da ne zaman olacak? gitsin ziyaret etsin. ben çok yorgunsam ve gidemiyorsam hastaneye eşim gitmeden önce bir telefon açar iyi dileklerimi sunarım.

ayrıca tnz+100
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (25.04.24 21:38:56 ~ 22:35:34) 
çok spesifik bir örnekten dem vurmuşsunuz ancak "çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşa destek olma ziyaretine gitmek" her zaman olacak, tekrarlanacak bir şey değil. yani keyfi bir olay değil. hele ki bu kişi ailecek tandığınız görüştüğünüz bir insansa, sanki siz biraz bencillik etmiş gibi oluyorsunuz.

önceki mesajlarınızdan yeni çocuk sahibi olduğunuzu gördüm. bu süreçte eşinizin ebeveynlik duygusu sizinkinden daha gelişmiş olduğu için "çocuğu ameliyata girecek arkadaş"tan da etkilenmiş olma ihtimali yüksek.

ayrıca yoğun çalışıyorum, yorgunum, o ise çocuk bakıyor diyerek sanki çocuk bakmayı basite indirgiyor, eşinizi hafife alıyormuşsunuz gibi geldi. eşiniz gününü sadece çocuk bakarak geçirdiği için sosyalleşmeye, birileriyle konuşmaya ihtiyaç duyuyor olabilir. yani bu ziyaret ile hem arkadaşa destek olmak, hem ebeveyn olarak kendini geliştirmek, hem sosyalleşmek, hem de eşiyle vakit geçirmek istemiş, bir taşla 4-5 kuş vurmak istemiş olabilir.

çocuksuz bir evli çift olsaydınız çoğu düşüncenize hak verebilirdim. ancak siz bile isteğe dünyaya getirdiğiniz bir çocuğun ebeveynsiniz artık ve ilişkinizin dinamikleri çocuğunuzun büyümesiyle her hafta/ay değişecek. o yüzden bir müddet çocuk ve çocuktan sorumlu olanın (bu durumda annenin) sağlığı sizden daha önemli. yani bence sizin dinlenme hakkınız çocuğunuz belirli bir evreye gelinceye kadar yok :) sonra değişir.
  • tnz  (25.04.24 22:11:41) 
Hocam asıl enerjinizi ailenize ayırlamalısınız. Hayatınızdaki en önemli şey aileniz. Siz tüm verimizini, işe verip bitirince ailenize bir şey kalmıyorsa haliyle sorun çıkar.

Aile standart arka planda dönen duran bir şey gibi görünse de öyle değil. Yatırım yapmanız, zaman ayırmanız, ilgi göstermeniz lazım. Hele bir de çocuğumuz varsa eve enerjinizi tamamen bitirmiş bi halde gelmemelisiniz.

Eşiniz ve çocuğunuz sizden ilgi ve zaman bekler. İkili ilişkileri karşılıklı ilgi ayakta tutar zaten. Onlarla bir şey yapacak, zamanınızı, enerjinizi onlarla harcayacak hevesiniz yoksa zamanla onların da hevesi biter. Bu durumda sizi sadece attığınız imza ve alışkanlıklar bir arada tutar hale gelir.

O yüzden eğer eşinize çocuğunuza hevesle koşmuyorsanız. Onların istekleri için harcayacak enerjiniz kalmıyorsa o zaman ya aileyi ya da işi değiştirmeniz lazım.
  • zimbirik  (26.04.24 08:33:56) 
İki ayrı insanız ve bunun farkındayız, birlikte yaşasak da ikimizin de bireysel bir hayatı daha var. Ortak yolu bulmanın da tek yolu konuşmak. Sizin örneğinizde ben yorgunsam ve gitmek istemiyorsam ve eşim gidilmesi gerektiğine inanıyorsa gidebilir, ilişkilerde her şeyi birlikte yapmak zorunda değiliz. Oturup konuşmak dışında bir yol pek yok, evlilik karşılıklı anlayış üzerine kurulu bence.


  • tuborg yesili  (26.04.24 10:37:44) 
@zimbirik +1

Aile her zaman birinci sirada olmali.

Is guc bazen yogun olabilir, ancak ailenin onune gecmemeli.
  • adventchant  (27.04.24 22:01:23) 
[]

duygusal bir çöp kovası olmak

sağolsun arkadaşlarım tüm negatif duygu ve düşüncelerini bana açıyorlar. beni aradıklarında anlıyorum ki bi 15-20 dk ne kadar kötü-negatif-anlamsız düşüncesi varsa bana anlatıyorlar.

başlarda saf gibi bunun iyi bir şey olduğunu falan düşünüyordum. sonradan anladım ki bir adet duygusal çöp kovasından farkım yok.

mesela şunu yapalım bunu yapalım diyorlar. yemek, gezi vs vs yapıyoruz da ama arkadaş günün sonunda ben cidden şişmiş oluyorum. başka eventlerine falan bakıyorum güle eğlene vakit geçiyorlar. gülmeli çoşmalı selfiler çekiliyorlar. bizim buluşmalarda tek bir selfi yok çünkü suratlar asık, moodlar düşük.

peki ben anlatıyor muyum negatif şeyleri? tabiki hayır.

biraz gibideki mektup gibi oldu ama çok kafam takıldı bu işe. gezmeye eğlenmeye x kişisi ile dert yanmaya dk'ya diye bir gidişat var.

ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?

yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi.

 
"ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?

yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi."

karşısındakini yargılamayan ve dinleyen insanlara karşı böyle bir eğilim var ama bu bilinçli yapılmıyor bence (yine de kötü bir durum olduğunu değiştirmez)

siz yargılamadan vs dinlediğiniz için akıllara siz geliyorsunuz

şaka yollu takılın amk iyice ağlama duvarına çevirdiniz burayı birazda eğlenceli bir şeyler yapalım diye
  • jülsezar  (25.04.24 13:36:55) 
var tabii ki, size spesifik olarak yapiliyor olabilir ya da bazi kisiler herkese oyle davraniyor, sazi eline alip ne var ne yok icini dokuyor. ikisi de kabul edilemez, ya da bir dereceye kadar kabul edilebilir diyelim. guzellikle sinir koymayi ogreneceksiniz zira aksi kendinize saygisizliktir.


  • kassiopeia  (25.04.24 13:57:01) 
Var böyle bir durum maalesef.

Bazi insanlar mizaçlari gereği dertlerini sürekli başkalarıyla paylaşmayı, akıl almayı ya da sürekli sorunlarından bahsetmeyi severler. Arkadaş grubunuz bu insanlardan oluşuyor olabilir.

İkinci sebep de "sizi dert dinleyen" olarak konumlandirmis olmaları olabilir. Önceki deneyimlerinde onlara koşulsuz kabul, ilgi, sevgiyle yaklastiysaniz bu özellikle bizim toplumumuzda çok az rastlanır bir durum; biz genelde kendimizi anlatmayı severiz. Sizi zihinlerinde bu şekilde etiketlemislerdir. Ama bunu kabul etmek zorunda değilsiniz. Güzel bir dil ile açıklayabilirsiniz.

Ayrıca mesleğiniz de buna yakın bir meslekse (bende çok sık olur mesela), insanlar akıl alacak biri olarak görüyorlar. Ben de çok yakın arkadaşlarımin yanında olmaktan mutluluk duyuyorum ama bazen aylarca konuşmadığım biri WhatsApp tan mesaj atıp iki kelime sonra "bizim çocuğun da şu sıkıntısı var, annem de depresyon tanısı aldı" dediğinde biraz üzülüyorum. Eskiden onlara da yardımcı olmaya çalışırdım; şimdilerde "anliyorum, zor bir süreçten geçiyorsunuz. İsterseniz tanıdığım uygun bir terapiste yonlendirebilirim" deyip konuyu kapatıyorum. Siz de "ben kötü deneyimler dinledikçe sonrasında kendimi kötü hissediyorum. O yüzden sürekli bunlardan konuşmasak sevinirim" diyebilirsiniz.
  • fraise  (25.04.24 14:08:27) 
Hayır demeyi deneyin ve sonrasında olacakları izleyin. Size zarar verdiğini karşı taraflara söylemediyseniz tahmin edip anlayış göstermelerini beklemeyin. Empati ile dinleme beceriniz olmadığı sürece de dert dinlemeyin. Size yüklenen tüm konforsuz duyguları sizin de başka yere aktarmaniz gerekir, aksi halde çöp kovası olarak etiketlersiniz kendinizi. Sempatik yönünüzü bastırıp empatik yönünüzü geliştirmeniz yararınıza olur ve hayatınızı güzelleştirir.


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 14:13:31) 
var tabiki. eğer dinleyen kişi olmak rahatsız ediyorsa dinleme.


  • abelardo  (25.04.24 14:14:29) 
Diğer insanlar sizi bağlayıp ya da kafanıza silah dayayıp bunları yapmıyorsa değişim ve dönüşüm gereken alan sizde demektir. Hayır diyebilmek, sınır çizebilmek, bu açtıpınız alanı ortadan kaldırmak veya daraltmak, sürekli aynı senaryoyu yaşıyorsanız ben bu senaryodan besleniyor muyum acaba ve eğer öyleyse nedir bendeki karşılığı gibi sorular sorabilmekle başlayabilirsiniz.


  • Phoebe  (26.04.24 09:56:16) 
ya iyi güzel akıl veriyorsunuz da ;

x kişisi çağırdı çay içelim dedi, ne diyeceğini biliyor muyuz? hayır.

oturdunuz bir yere bi 20dk güzel muhabbet geçti sonra
"geçen ne oldu biliyor musun?" diye konuya giriş yaptı
tam bu noktada

"baboli negatif bir şey anlatıcaksan anlatma yada ben gideyim"

diyebiliyor musun? elbette diyemiyorsun.

yani teoride, kağıt üstünde güzel akıl veriyorsun da duyuru, pratikte hayat senin yazdığın çizdiğin gibi olmuyor.

bu andan itibaren ölene kadar vurabilirsiniz. atış serbest. hazırım.
  • duyurukullanıcısı  (26.04.24 19:05:33) 
Tam o noktada baboli ya zor bir hafta geçirdim, anlıyorumki sende bunalmışsın, sadece geyik muhabbeti çevirelim de kafamız dağılsın beaaa dememek için bir sebep yok. Ya da kronik olarak size dert tasa kusan kişi aradığında canım sıkkın kanki, başka zaman çay içeriz deyip geçebilirsiniz. Ya da açık açık konuşacaksınız, böyleyken böyle, beni hiç sormuyorsunuz bile, sürekli kusuyorsunuz, ben de insanım, bunu dengeleyelim mi diyebilmeniz lazım. Ben daha iki gün önce eski eşini daha ne kadar anlatacaksın kanka, başka bişi konuşamıyoruz, bunaldım artık altı ay oldu hadi çıkalım artık bu döngüden dedim yakın bir arkadaşıma, o da haklısın ya hiç farkında değilim, iyi ki söyledin dedi. Bunlar niye böyle net konuşulamasın ki?


  • Phoebe  (26.04.24 20:20:32 ~ 22:52:25) 
Verdiğiniz örnekler hayır diyememekle ilgili tamamen. Eğitim alırken en zorlandığım konulardan biri olmuştu hayır demeyi öğrenmek.
Kabul ihtiyacı ile ilgili genel olarak.
Sanırım kendi ihtiyaçlarından bahsedip anlaşılmayacağını düşünüyorsun. Ya da daha kötüsü anlaşılıp yalnız kalacağını. Kendini ifade edecek beceriye sahip ama isteğini ifade edecek cesarete sahip değilsin sadece. Denemeden bilemezsin. Korkunun cesaretini engellenmesine izin vermemeyi denemelisin. Geri bildirim almadığın sürece bu böyledir söylenemez gibi genellemeler yaparak kendini üzmeye devam edersin.
  • hasmetizm 2046  (27.04.24 07:49:31) 
[]

Sevgilinizle ne kadar mesajlaşıyorsunuz, mesajlaşma ne kadar önemli ?

Herkese selam,

Sorular başlıktaki gibi. 2 aylık bir ilişkim var ve bir aradayken çok iyi vakit geçiriyoruz. genelde beraber kalıyoruz hatta. ancak uzaklaşınca mesajlaşma işinde sekte oluyor. yani neyse ki arayan birisi ve evdeyken akşamları birkaç kere arıyor ve konuşuyoruz ancak gün içi mesajlaşmaları genelde nereye gittiğini haber verme ve tek cümlelik çok katma değer yaratmayan mesajlar.

sizce bunu ne ölçüde sorun etmek gerekir, bir aradayken sorun yok arada da araşıyorsunuz işte daha ne mi dersiniz?

ben erkeğim sevgilim kadın. yaşlarımız 30 civarı

 
akşamları konuşuyormuşsunuz bence sorun yok.

bizim bazen kız arkadaşımla günaydın dışında yazışmadığımız oluyor akşam 4-5e kadar, nereye gittiğimizi de bildirmeyiz

çalışan değil misiniz ? h.içi işte güçte oluyoruz zaten
  • jülsezar  (25.04.24 12:05:16) 
sizin icin sorunsa sorundur. bizim ne dusundugumuzun onemi yok. zira belli ki bu mesajlasma bir ihtiyacinizi gideriyor, ya da giderecegini dusunuyorsunuz ve bir ihtiyaciniz karsilanmiyor. bu hangi ihtiyac onu tespit edin once. mesajlasmadiginizda kendinizi yalniz mi hissediyorsunuz, baginizin koptugunu mu dusununuyorsunuz, sadece merak mi ediyorsunuz, merakinizi mi gidermek istiyorsunuz. onu tespit edip oradan mesajlasmadigimda soyle soyle hissediyorum, mesajlasmak beni su anlamda rahatlatiyor diyebilirsiniz. belki karsi taraf mesajlasmayi sevmiyordur (misal ben), o mesajlasma yerine bir telefon konusmasi konur ve ihtiyaciniz giderilir. vs. vs.


  • kassiopeia  (25.04.24 12:06:28) 
[]

Esiniz film izlerken cok soru soriyo mu?

9gag.com burdan esinlendim




 
Eşim yok, kız arkadaşım sormuyo.


  • Bruce  (24.04.24 23:43:45) 
Ben kimsenin esi degilim ama arkadaslarima cok soru soruyorum.


  • hot potato  (24.04.24 23:50:37) 
Alistim tabi hatta o istemeden yapıyorum bazılarını;
Film izlerken bir şey aklına takıldı ve filmin gidişatıni zerre etkilemeyen bir şey. Misal filmde bir şey oldu "bunu nasıl yaptı ki orayı açıklamadi". Yani zerre umrumda olmayan bir nokta ama kafasina takiliyor
Bir de bir şey kacirirsa geri dönüyor.
Izlerken asla konusamiyor durdurmak gerekiyor.

Alıştık tabi :) ben tuketip geçiyorum filmi, o her şeyi anlamaya çalışıyor.
  • logisticsmanager  (24.04.24 23:56:36) 
Bilmiyorsam bilmediğimi söylerim biliyorsam açıklarım. Film izlerken sessiz olunmalıdır vb zorundalıklar yüklemek hoş değil. Hedef değil yolculuk keyiflidir


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 09:25:20) 
boş bir film izliyorsak ben yorum yapar, göme göme izlerim. mesela kahramanımız yüksek bir yerden atladı diyelim, yok uçsaydın bi de filan derim. eşim (erkek) pek konuşmaz.


  • elorelia  (25.04.24 09:29:52) 
Bizde soru soran taraf benim ama bunun nedeni izledigim filmlerde ana konuya tam konsantre olmuyorum.Mesela evde gecen bir sahnede esim daha cok diyologlara ve ana hikayeye konsantre olurken ben evin dizayn detaylarini incelerken kaybolabiliyorum.Ev konusu sadece ornekti.Bunun gibi dikkatimi dagitan detaylar yuzunden ana konuyu takip etmek bazen ikinci planda olabiliyor.


  • turkuaz  (25.04.24 09:45:09) 
Biz filmi vakit geçirmek için konu mankeni olarak kullanıyoruz genelde o yüzden konuşmalar çok oluyor :D

Ciddi ciddi bir filme odaklanarak, sinema kültürümüz artsın diye bir filmin başına oturmuşluğumuz az. Böyle yapınca da zaten herkes durumu ciddiyetle ele alıyor :D bunun sayısı bir bilemediniz iki elin parmağını geçmez.
  • akhenaten  (25.04.24 11:29:31 ~ 11:30:35) 
[]

En büyük pişmanlıklarınız neler

Merhaba. En büyük pişmanlıklarınız neler?

Benim lisans bitirmiş olmam. Bu konuda dertliyim. 2 yıllık bir bölüm okuyup atanmayı seçmediğim için çok büyük pişmanlık yaşıyorum. Üniversitede matematik bölümünü bırakıp makine müh. kazandım, bitirdim. Bir de üniversite kazanmak için kaç kez çalıştım. Resmen yıllarımı boşa geçirdiğimi hissediyorum. Bunu kesinlikle potansiyelim olmadığı için söylemiyorum. Lisede, üniversitede integral sorusu çözen, matematikten geometriden 100 alan insandım. Ama şu an istediğim konum tamamen huzurlu bir memurluk ve bunu yapmak için aslında bırakın integrali, iki yıllık bir bölüm okumak yetiyor. Bulunduğum noktada kimsem yok. KPSS çalışırken de olmayacağını hissediyorum. İç dökme sorusu oldu. Teşekkür ederim.


 
hicbir sey. annemle ettigim kavgalar keske yasanmasaydi diyorum sadece.


  • robert bosch  (24.04.24 22:54:07) 
benim de bircok kisi gibi universite sirasindaki secimlerim ve goster(me)digim efor konusunda pismanliklarim var.

Senin sorunun bana 4 senelik okul bitirmekmis gibi gelmedi bana. KPSS ile ugrasmaya su an elin gitmiyorsa 2 senelik okuduktan sonra da gitmeyecekti. Zaman yolculugu yapip cozebilecegin bir durum degil bu. Bir de 2 senelik okuyan herkes sanki otomatik rahat bir ise yerlesmis gibi yazmissin Mantik hatasi bu, survivorship bias olabilir tr.wikipedia.org
  • hot potato  (24.04.24 23:03:54) 
@dissendum

Uluslararasi saglam bir sirkette, iyi sartlarda calisiyor olsaydin bu sekilde dusunmezdin. Hayatimda yaptigim en iyi tercih makine muh. okumus olmam vs. diye dusunurdun saniyorum.
  • thetruenorthstrongandfree  (24.04.24 23:12:01) 
Güzel bir ayakkabı bulmuştum sonra alırım diye almadım, almak isteyince bedeni bitmişti bir daha da bulamadım piyasada.


  • Bruce  (24.04.24 23:49:51) 
Truenorth+1
Abi senin pismanliginin sebebi bölüm okumuş olmak falan değil. Hatta geçen Amerika'da bölüm okumamış üniversitenin önemi yok falan diyordun. Senin şu an yaşadığın hayata tepkin var ve bunu üniversite eğitimi ile iliskilendiriyorsun. Da bunun sebebi senin kötü yerlerde calismis ve çalışıyor olman. Benim iyi yerlerde çalışan mühendis arkadaşlarım bir kere bile bunu demiyor. Senin pismanliktan öte karar verememe, hayattan ne istediğini bilememe, her ay başka bir fikir ile içinde bulunduğun cikmazdan cikmaya çalışma olayın var.

pismanligim; universitede ikinci yabanci dil avrupa dili secseymisim su an fransizca yaninda belki bir baska yabanci dil de(ingilizce disindz) biliyor olurdum.
  • logisticsmanager  (25.04.24 00:03:22) 
hayatımı insanları mutlu etmek üzerine inşaa etmiş olmam.


  • numlock  (25.04.24 00:21:40) 
hayatım boyunca erkeklere çok fazla müsammaha göstermiş olmam. bu ve bir kaç farklı sebepten dolayı terapiye gidiyorum, ve kendim hakkında öğrendiklerim midemi bulandırıyor, başımı döndürüyor. keşke bugüne kadar yaptıklarımı yapmasaydım, kendimden verdiğim ödünleri verip eksik kalmasaydım,l. geçmişte bu kadar çabuk ilişkilere başlamasaydım, beni üzmelerine ve istemediğim şeyleri yaptırmalarına izin vermeseydim. aklımın ucunda her zaman bir korku var. onu yenebilmeyi umuyorum.


  • rallied  (25.04.24 08:21:55) 
F4 İstanbul' da iken gitmemek.


  • kumandanim  (25.04.24 09:19:19) 
İş hayatının karmaşası seni çok mu yoruyor, bitkin mi hissediyorsunuz? Mutsuz bir tavşan timsah olmak isteyebilir ama ihtiyacı olan havuç ile arasını düzeltmektir. Pişmanlığınız size bir ihtiyacınızı hatırlatıyor. Buralara odaklanıp çözüm aramak güzel bir adım olacaktır. Pes etmeyin


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 09:47:22) 
abi neden herkesin farklı olabileceği düşünülmüyor, demek ki size göre değilmiş pişman olmuşsunuz çok da haklısınız bana göre.

tıp okuyup pişman olan var, ona gidip şu ünlü doktor olabilirdin o zaman başka olurdu demeye benziyor bu. ya da bilgisayar mühendisine bill gates olabilsen böyle olmazdı gibi.

bu hayatı istemeyip memur hayatı istiyorsanız(ki türkiye'de gayet mantıklı) kpss olmayacak şey değil öss'ye göre çok daha az rekabetçi bir sınav.

benim pişmanlığıma gelecek olursak çok fazla düşüncesi 5 para etmeyecek insanın yaşına hürmeten bir şey biliyordur diye sözlerini kaale almam.
  • gule gule  (25.04.24 10:21:44) 
Uyduruk da olsa 4 yıllık bitirmermiş olmak.


  • Mehmettheslim  (25.04.24 11:01:45) 
17-27 arasını komple değiştirmek isterdim. Üniversite ve arkadaşlık, ilk iş seçimi vs komple boydan boya bu 10 yıldan pişmanım ama tabi belkide şu andaki beni bu 10 yıl yaptı onu da bilemiyorum ama şu an bakınca dümdüz salakmışım.


Şu an 31'im.
  • tuborg yesili  (25.04.24 14:22:33) 
[]

Whatsapp story'i kullanıyor musunuz?

Amaç ne? Flört bakıyor mu?




 
kullanmıyorum


  • put it in your appropriate place  (23.04.24 20:52:08) 
Ben arada müzik paylaşıyorum ya da çektiğim doğa fotoğraflarını.


  • Amaranta ursula  (23.04.24 20:59:47) 
Sadece bir kere kullandım; yüksek lisans veri toplama sürecinde anket linkimi paylaşmıştım zira bir kişi bile önemliydi.

Onun dışında saçma buluyorum.
  • fraise  (23.04.24 21:00:08) 
Hiç kimsenin bakmam genelde aynı iş yerindekiler birbirlerine laf sokmak için kullanıyor bence asgdgs


  • titanic kemancısı  (23.04.24 22:53:43) 
sadece iş amaçlı kullanıyorum çünkü instagram hesabım yok.


  • numlock  (24.04.24 00:10:26) 
kullanmiyorum. kullanan herkesi de sessize aldim o parlak yanan seyi görmemek icin.
instagramdan devam.

  • robert bosch  (24.04.24 12:17:36) 
kullanmıyorum kekoca geliyor. ancak bir ilan, duyuru vs paylaşacaksam bir yerlere ulaşabilmek için çok nadir kullanıyorum.

öyle gündelik şeyler için instagram gibi kullanmıyorum.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 12:42:43) 
Kullanmıyorum, kullandığını gördüğüm tipler 40 yaş üstü ya da avam tipler.


  • Bruce  (24.04.24 23:56:53) 
hayir. facebook/meta'nin hicbir urununu mecbur kaldigimdan cok kullanmiyorum. annem kullanmiyor olsa whatsapp'i direkt da silerdim.


  • hot potato  (25.04.24 00:08:29) 
[]

heyecan, gizem, tutku?

iş, özel, gündelik yaşantımda arzuladığım şeylerin özünde hayatımda eksik olan heyecan, gizem ve tutku gibi duygular olduğunu; aslında arzuladığım şeyleri onlar oldukları için değil bu duyguları barındırdıkları için arzuladığımı fark ettim. not, tutkudan kastım cinsel boyutta değil; bir işe bir şeye duyulan yoğun his, sizi harekete geçirecek güç anlamda.

özellikle istesem de elde edemediğim, sahip olamadığım, kazanamadığım şeyler var ve artık onları aramayı değil heyecan, tutku ve gizem gibi ihtiyacım duyguları tatmin etmeye odaklanmak istiyorum,

da, bu duygular adrenalin hormonu gibi dışarıdan alabileceğim şeyler de değil. bu duyguları tatmin edebilecek başka hangi alanlar var sizce? örneğin spor gibi, veya başka bir uğraş?

 
Merhaba bahsettigin şeyler hem duygu hem de bir ihtiyaç aynı zamanda. Özlem duyduğun ihtiyaçlarını tek bir kişiden veya tek bir eylemden karşılaman gerekmiyor, zaten heves ve merak duygusunun özleminden de bahsetmişsin. Size göre Ulaşılabilir hedefler belirlemek için yeni şeyler denemeye ihtiyacın var diye düşünüyorum. Köpek görüp seven de var kaçan da, o yüzden sana direkt bir tarif veremez kimse, seni neyin heyecanlı, meraklı hissettirecegini sen aramalısın, sonra da hedef belirleyip yolculuktan keyif almaya bakmalısın. Dağ bisikletiyle ormana dalıp yolsuz bir yokuştan inmek de seni tatmin edebilir, elini bir vajina içine sokmak da. Denize kafanı sokup balıkları izlemek de olabilir, dümdüz kayalara tırmanmak da. Skala geniş, hayal gücünü kullan. Ekstrem olmasına da gerek yok.
Özet: denemeden bilemezsin ne kadar seveceğini. Aradığın motivasyon yeni bir şey deneme ve öğrenmenin güzelliği bence.

  • hasmetizm 2046  (24.04.24 15:58:43) 
[]

Hayatın 30 yaşından sonra bitiyor olması

Sanki gerçekten doğru gibi,
32 yaşındayım artık hissediyorum gerçekten ne bir motivasyon kaldı ne bir amaç öyle her gün birbirinin aynısı günler.
Bunu ben sosyal yaşantıma bağlıyorum. çevredeki herkesin evlenmesi ve kabuğuna çekilmesi ve bu yaştan sonra arakdaş edinmenin zor olması ve yanlız yaşamaya alışmış olmaktan kaynaklı gibi geliyor. Ya da yapıyla alakalı bilmiyorum.

Siz ne düşünüyor sunuz?

 
Bense 30’undan sonra basladigini dusunuyorum tam tersi.
Hayat sartlarini belirliyorsun, kariyerini ilerletiyorsun, maddi kosullarin genisliyor ve artik okul, kariyere baslama vs gibi seyler geride kalarak bi tik daha oturmaya basliyor. Boylece hayatinda keyfe daha fazla zaman ayirabiliyorsun.
Tabii evlileri ayri tutuyorum, cocuk da olunca daha farkli oluyor onlarin hayati
  • mor oje  (23.04.24 19:12:56) 
@mor oje tamam haklısınız biraz daha parasal olarak iyi olunabilir fakat ben 10 sene önce aldığım keyfi alamıyorum. Ama olayın para ile alakalı olduğunu düşünmüyorum (tabi ki Uber zenginlikten bahsetmiyorum)


  • huygens645  (23.04.24 19:22:11) 
"ben bunu sosyal yaşantıma bağlıyorum"

Cevabı vermişsiniz. Normalde 30 yaş işinizi gücünüzü oturtup tatillerde izinlerde, özellikle de evli değilseniz istediğiniz yere çekip gidebileceğiniz ve kimseye hesap vermek zorunda kalmayacağınız hayatta en bağımsız ve güçlü olduğunuz yaşlar.

Sorun yaşta değil yani, zor bir zaman yaşayan insanlarız. Bu içinde olduğumuz zaman ortalama bir insan olmak için iyi bir zaman değil. Hard mod açık.
  • akhenaten  (23.04.24 19:25:18) 
Sadece parasal anlamda yazmadim aslinda. Hayat “oturmaya” basliyor; duzenini kurmaya basliyorsun haliyle o mucadele hali de kismen azaliyor.
Kariyer, hayat duzeni vb bircok acidan yazdim. Maddi kismi kucuk tuttum hatta cunku bu sefer de “arabanin modelini mi yukseltsem” gibi baska tur maddi amaclar geliyor.
Keyif almamak biraz kisisel. Hayata bakis acisiyla alakali. Belki de universiteli, o genc halini ozluyorsunsur. Olabilir.
  • mor oje  (23.04.24 19:25:27) 
bence bu tamamen hayata bakış açısı, yaşam tarzı ve tabii ki hayatın gidişatıyla alakalı.

ben liseyi çok severdim, üniversite dönemi daha kötüydü ve o yüzden hala bitmedi. çoğu arkadaşım ise liseden nefret ediyordu mesela, üniversite ve sonrasında daha mutlu oldular.

benzer şekilde etrafımdaki çoğu kişiden asıl hayatın 30'dan sonra başladığını duyuyorum çünkü bu insanlar ergenliklerinde pek rahat edememişler. şimdi çoğu iyi eğitim görmüş, düzenini kurmuş, kendi tercihlerini yapabilen yetişkinler olmaktan dolayı memnunlar. onu geçtim en kaliteli ve güzel yaşlarını 50 küsür civarı gören insanlar da tanıdım :)

bana sorarsan ben kişisel olarak 29 yaşında "artık bitti" gözüyle bakmaya başladım çünkü şu ana kadar pek aşama kaydedemedim. bundan sonra şanslıysam sağlık sorunu yaşamam işte, yoksa sabahtan akşama kadar eşek gibi çalışıp yapayalnız yaşayacağım. türkiye'de kazandığınla da ne uzuyor ne kısalıyorsun zaten. eskiler gibi öyle yurtdışı tatili yapayım, şunu alayım bunu edeyim tarzı hayallerim de yok. işte anam biraz rahat etsin, kardeşlerime iki kuruş faydam olsun... bundan ibaret, "ahlaklı" sayılacak ama sıkıcı ötesi bomboş bir hayat.

yine dediğim gibi bu benim bakış açım kaynaklı. benimle aynı durumdaki birisi çok daha hayat dolu olabilir. ben eşek gibi çalışıp öleceğim derken o 3-4 sene çok sıkı çalışıp kendi işini kurmayı veya daha farklı bir şey yapmayı isteyebilir, bu uğurda çalıştığı için kendini de mutlu hisseder.

o yüzden bu büyük ölçüde bence sizin hayata nasıl baktığınızla ilgili. yoksa gerçekçi olarak sağlığı yerinde 40 yaşında bir adam/kadın için hayatta hiçbir şey "bitmiş" olmuyor. niye olsun? hedefi, yaşama sevinci, motivasyonu, etrafında sevdiği insanlar olan kişiye her yaş güzeldir. ben şimdi hayatımı çok tırt buluyorum ama belki 65 yaşında kahvede kankitolarıyla sabah akşam tavla oynayıp torun seven bir adam olacağım, mesela fikir olarak o tür bir hayat bana şimdikinden çok daha mutlu geliyor.

velhasıl hayat 30 yaşında bitmiyor ama biz bitebiliyoruz, ona dikkat etmek lazım. yaşarken bitmemek en önemlisi.
  • mark greg sputnik  (23.04.24 19:30:46) 
bitiyor ya da basliyor gibi cumleler kurmak hatali, evriliyor..

uzun sureli iliskilere alisiksan evlilikten ziyade cocuk isi enteresan, bence herkesin deneyimlemesi gereken bir olay.

sikayet edecek bisey yok, 40'i devirdim ve oynat devam diyorum..
  • cooperr  (23.04.24 19:33:44) 
hayatın belli "dar boğaz noktalarında" bunu hissedebiliriz bunun yaştan bağımsız olduğunu düşünüyorum
örneğin 25'ten sonra mezun olup mesleki açıdan tatmin olmayıp ömrün boyunca aynı mesleği yapacağını idrak ettiğin an,
45 yaşında sağlığını kaybettiğin an,
70 yaşında eşini kaybettiğin an gibi gibi.
Yani herkes her yaşta amacını motivasyonunu kaybeder ama 30'dan sonrası için kariyer değiştirmek için çok geç, ölmek için de çok erken gibi gelse de öyle değil bence :D

Biraz yaşantınız,, sosyal çevreniz etkiliyor ve en önemlisi de Türkiye'de yaşamak. Yurtdışında kaliteli bir sosyal çevreye ulaşmak ve özellikle kültürel, hobi etkinlikleriyle sosyalleşmek ve güzel vakit geçirmek daha mümkünken burada herkes bir süre sonra sevgili olma derdine giriyor/sevgili oluyor ve o sosyal ortam yine yok olabiliyor böyle bir sıkıntımız var genel olarak.

Onun dışında @mor oje çok doğru yerlere değinmiş, hayati ve mesleki tecrübeler eşliğinde daha iyi para kazanıyorsunuz, çocuk yoksa istediğin gibi tatilini yap gez toz, yani her şeyi yaşa bağlamadan biraz kendinizin de anlamlı ve yaşanılır bir hayat yaşamanız lazım. Sosyal becerileriniz inanılmaz yükseliyor eğer biraz da kendinizi geliştirmeye odaklandıysanız. 15 yaşında olup 3 senedir depresyondan çıkamayıp hayati sekteye uğrayan da var. Sağlık problemi olmadığı sürece bu tarz olumsuz genellemelerden kaçınmak lazım, yüksek lisans sınıfımda 55 yaşında bir zabıta memuru var ve inanılmaz zeki, başarılı bu yaştan sonra herkes ne demiş ne yapmış önemsemeden kendi istediklerinizi belirlemek ve yaşamak gerekiyor.

Bu noktadan sonra yapman gereken ilk iş sigara kullanma, alkol hiç ya da minimum olmalı, sağlıklı beslen ve spor yap kendini salarsan kimsenin faydası olmaz. Sağlığın yerinde oldukça enerjin de yerinde olur.
  • titanic kemancısı  (23.04.24 19:39:32 ~ 19:42:38) 
bitmiyor hatta tam tersi daha iyiye gidiyor bence kafana göre takılabildiğin yaşlar 30+'lar.

FAKAT vücut açısından evet, 35'e doğru vücut "ben görevimi yaptım kanki üreseydin, bundan sonrası yokuş aşağı" diyor sanki.
  • nhk ni youkosu  (23.04.24 19:40:51) 
20 yaşımdan beri hayat standartlarim fena diil ve daha iyiye gidiyo AMA 30LAR B.K GİBİ


  • abuzer  (23.04.24 19:52:24) 
Bu senin mindsetin ile ilgili bir olay. Growth mindsetin yok. Türk toplumunun çoğu senin gibi. O evlenenlerin amacı kirayı bölüşmek. Evlilik hengamesine girersen tamamen bitersin benden demesi.


  • ferenc  (23.04.24 19:54:08) 
Ankaradaysan yaz bana


  • lapaz  (23.04.24 20:30:54) 
Lise yıllarım epey vasat geçti, Üniversite yıllarım ise görece vasattı. Çalışmaya başlıktan birkaç sene dikiş tutturmakla geçti fakat ilk kez yaptıklarımı iş hayatında yaptım. Gezmesi, dolaşması, kendimi geliştirmesi, yemesi, içmesi.

Keşke diyorum, bugün sahip olduğum zihniyeti üniversitede sahip olsaydım.
  • put it in your appropriate place  (23.04.24 20:50:30) 
20li yaşlarımın enerjisini özlüyorum. Saatlerce yürüsem koşsam yorulmazdım şimdi 30larda nedense enerjim yok.
Ama tercih edecek olsam her türlü 30lar derim. Benim 20ler psikolojik buhranlar, anksiyeteler, gelecek kaygıları, maddi düşüncelerle geçti. Şimdi mental olarak çok iyiyim, huzurlu bir hayatım var çok şükür.
30larda biten hayat o kaoslu ve belirsiz hayatsa ben almayayım zaten bitmesi isabet oldu. Bir düzen bir stabil huzur lazım insana.
  • Gradient_tabanlı_mor  (24.04.24 00:46:05) 
bitiyor olması biraz abartı ama 30 yaşında biri olarak katıldığım çok konu var sana. maddiyat/kariyer anlamında hayal ettiğim konuma gelemedim -artık hiç gelebilicek miyim emin değilim- ama rahat edebileceğim bir konuma geldim en azından. daha yukarıya çıkmak için son çabalarım pek iyi gitmedi e bulunduğum yer de öyle rahatsız bir yer olmayınca o konuda daha yukarıları tırmalama motivasyonumu kaybettim gibi, akışına bıraktım. sosyal hayat konusu da dediğiniz gibi çevremdeki insanlar evlendi ve kabuklarına çekildiler genelde. ben kendimle zaman geçirmeyi çok seven bir insanım ama bu da bir tercih olduğunda güzelmiş aslında bunu farkediyorum şu sıralar. şu an istesem de her hafta düzenli olarak sosyalleşebileceğim insanlar kalmayınca bu "kendimle zaman geçirme" olayından hala keyif alsam da bir yandan üzmeye de başladı. bundan sonrası nasıl gidecek merak ediyorum ben de. ya bir noktada delirir saçma sapan işlere başlarım, ya depresif bir ruh haline girip sıkıntılar yaşarım, ya da bu seçenekleri yaşayacak seviyeye gelmeden önce mevcut durumlardan bazıları değişir ve tekrar bir heyecanım olur. bilemiyorum.


  • semaforo de medianoche  (24.04.24 01:09:34 ~ 01:23:52) 
bana kalırsa her yaşın ayrı bir güzelliği var ama ben 30larımı ayrı bir sevdim. 20lerden çok daha güzel 30lar


  • Hallegadola  (24.04.24 08:46:59) 
30'lar 20'lerden daha guzel +1
Hatta bir insan omrunun en guzel ve keyifli araligi 30-40 arasi bence. Saglik, genclik ve paranin optimum bilesimi

  • turkuaz  (24.04.24 11:40:45) 
Kendini ben dili ile ifade etseydin yalnızım ve sıkılıyorum derdin. Aforizmalar melankoliden başka işe yaramaz maalesef. İhtiyaçların belli, arkadaş edin ve hayata eğlenceli aktivite kat. Nasıl yapacağım kısmını düşünürsen çözüm odaklı adım atmış olursun.


  • hasmetizm 2046  (24.04.24 16:04:46) 
ben öyle düşünmüyorum 30 yaş çok genç bir yaş. cem yılmaz bile 51 yaşında hala gününü gün ediyor.


  • sizofren06  (24.04.24 16:21:49) 
NYAD filmini seyretmeni tavsiye ederim.
Netflix'de de oynuyor, malum çevrelerde de var.

Biraz kendine dışarıdan bakıp nerede hata yapıyorum da böyle bir tükenmişlik hissine girdim diye araştırmak gerek.
  • Mirket  (24.04.24 16:33:52) 
[]

Naber, Keyifler Nasıl?

Ben şu sıralar tatlı bir heyecan içindeyim :)
Sizler nasılsınız?



 
Niye noldu

Ben de yaz geldigi için dünyanın en mutlu insanıyım
  • abuzer  (23.04.24 18:39:03) 
Ben iyi değilim, babam hasta.


  • dedeminhirkasi  (23.04.24 18:44:24) 
Günlerdir hazırlık yaptım her şeyimi hazırladım, yarın sabah uzun yola kabalık ekip olarak gideceğiz benim esas birlikte gideceğim arkadaşım her şeyi son ana bırakmış, yapması gerekenleri yapmamış, umrunda değil ve bana iş kitledi şimdiden gıcık oldum hayırlısı kesin kavga edeceğiz gibime geliyor sorumsuz insandan nefrettt:D


  • titanic kemancısı  (23.04.24 19:08:14) 
Düz Normal.

Ne ekstra bir pozitiflik ne eksra bir negatiflik var. Öyle takılıyorum. Son 4 günde 3 gün spora gittim geldim. Sadece Kardiyo yaptım gerçi. Sauna ve buhar odasuna girdim, güzel oluyor.
  • put it in your appropriate place  (23.04.24 19:51:00) 
Gerginim, elimde olmayan sebeplerden dolayı bazı şeyler elimden kayıp gidecek gibi hissediyorum. Sabah halsiz uyandım gün boyu geçmedi de. Berbat bir kitaba başladım ama tez için okumak zorundayım. Öyle.


  • black holes in the sky  (23.04.24 20:25:45) 
Valla stresli gunler. Sabah depresiftim simdi toparladim


  • lapaz  (23.04.24 20:31:29) 
Biraz halsiz, yorgun ve düşünceliyim.


  • Amaranta ursula  (23.04.24 21:00:57) 
mutluyum. alsancaktaki kalabalık bile gözüme sempatik geldi bugün.
yaz geldi ya, hayatım yokuş aşağı gitmiyormuşçasına neşe saçarım bir süre

  • juliette  (24.04.24 01:24:02) 
[]

ne yazsam?

benden(E) umudu kesmiş olacaklar ki akrabalar birileriyle tanıştırmaya çalışmaya başladı. İstemiyorum, bakarız, ederiz derken telefon numaraları iki tarafa da iletildi. Hadi 15 sene önce chat odalarında direkt muhabbete dalıyorduk, anonimdik vs. Böylesi ilk defa başıma geliyor. Ne yazılır, ne söylenir bilmiyorum şuan, beynim durdu resmen. Konuşma, daha başında tıkanıp kalacak gibi geliyor. Fikir ya da tavsiye verenlerinize şimdiden teşekkürler.




 
Merhaba

Sonra devamı gelir.
  • Amaranta ursula  (23.04.24 14:29:29) 
Kahve icek mi bigun


  • abuzer  (23.04.24 14:38:00) 
merhaba, numaranı/zı ..’ten aldım, ben …
gibi bir basit başlangıç yeterli.

  • deartheodosia  (23.04.24 14:38:44) 
istemiyorsanız niye zorluyorsunuz ?


  • jülsezar  (23.04.24 14:53:00) 
Istemiyorsam yazmazdim ben.


  • mor oje  (23.04.24 14:59:42) 
Merhaba ben x numaranızı y den aldım, nasılsınız?
Yaşını mesleğini vs temel bilgiler vardır zaten. İkinizde ok iseniz bir kahve içersiniz. Olursa olur olmazsa sağlık olsun.
Sakin bir ortam olsun ki birbirinize odaklanabilin. Kahve olsun ki muhabbet sarmazsa hızlıca vedalaşabilin.
  • cilekli pasta  (24.04.24 02:26:14) 
[]

Boşanma masrafları ve evlilikte parasal durumlar vol.63925

Anlaşmalı olunca çok masraf olmuyor değil mi? Eğer öyle ise bu fikir bir kenarda dursun çünkü en sonunda adaya veda edebilirim çünkü bazı konularda aynı bakamadığımız, yani anlaşamadığımız konusunda anlaşabiliriz gibi duruyor.

Aslında çoğu ayrılmamız veya boşanmamız gereken badireleri atlattık genel olarak ilişkide bir sorun yok. Fakat ekonomik nedenlerden ötürü eşimin beklediği bir koca olamıyorum. Aslında başlarda da değildim neden beni tercih etti diye ayrıca sinirliyim bana kendimi kötü hissettirmeye de hakkı yok ama yine de kendince haklı olduğu için bir şey diyemiyorum.

Kredi kartımı yatırınca ana paramdan geriye sadece anam kalıyor. Kendisi benden 2-3 kat fazla kazandığı için durumu anlamakta zorluk çekiyor. 40-50 bin lira gelirin var nasıl paran bitiyor diyor. 40-50 bin dediği eskinin 4bini işte.

Kirayı bölüşüyoruz, faturalar bende, mutfak alışverişi yemek kartımdan. Yetmezse eşim alıyor. Geriye de alınan eşya, elektronik eşya taksitleri var. Motorum var kredi borcu bittikçe gıdım gıdım onu yükseltmeye çalışıyorum. Sonrasına arabaya çeviricem o yatırımı.

Hal böyle olunca ay başında param sıfırlanıyor zaten. Eşim de eve aldığımız eşyaların bazılarını ödüyor. Gezme tozma olunca o karşılıyor.

Fakat dışarıda bir plan yaparken ben sürekli "bana bakma bende yok" dediğim için sanki paraları karı kızla yemişim gibi "nasıl ya nereye gidiyor maaşın özel günde de bir yere çıkamayacak mıyız" diye çıkışabilir. Halbuki ben sadece hediye alabilmişim mesela. Başka bir plan yapmamışım. Hediye ve özel günlerde lüks mekan takıntısı var. Kendisi de beni götürür bu arada. Ama ben önceki ilişkilerimden alışkınım genelde para harcamamaya veya az harcamaya yönelik planlar yapılırdı. Veya kimse kimseden para harcamasını beklemezdi zaten karşı taraf yaparsa bir plan, jest yapmış olurdu.

Eşimin bir maddi kaygısı olmadığı için böyle dinamikler geliştirmemiş. Tanıştığımızda beni bir yere götürmüştü mesela ödediği tutar benim o anki maaşım kadardı zaten. Ben hayatta öyle bir yere gitmem rahatsız oldum.

Param olsa da gitmem yani bazı şeyler bana saçma geliyor. Ailede maddi durumu en iyi amcam ve yengem var kişi başı 150bin kazanıyorlardır. İkisi de yönetici güzel yerlerde. Onlarda hiç böyle zevkler görmedim mesela. Lüks görüneyim, lüks takılayım gibi bir havaları yok.

Yani öyle zengin kız fakir oğlan durumu canlanmasın gözünüzde ben de fakir büyümedim tek çocuğum, mühendisim, idare ediyorum fakat eşim para harcamayı seviyor. Karşısındaki birisi harcamazsa da sevilmediğini düşünüyor.

Ben çok sevmiyorum dışarıda para harcamayı. O yüzden önceliklerim farklı. Kardeşleri kuzenleri falan da öyle mesela özel bir günde illa lüks bir yere götürmesi lazım erkeğin. Önceden hazırlık yapması lazım.

Yoo ben evde bir şeyler hazırlayıp evde kutlamak istiyorum. Hediyemi de evde vericem. Aa olmaz fakir miyim ben illa güzel bir yere götürülmeli.

Böyle böyle doldum biraz. Hanım da dolmuştur. Zaten çocuk falan da düşünemiyoruz ekonomik sebeplerden dolayı. Yarın öbür gün bir bez bile alamıyor musun der yani.

Zamanla düzelir de demeyin biz düzeldikçe hayat daha da pahalılaşıyor o yüzden giderler aynı oranda artarken bu mücadele hep devam edecek.

Ve anlayışla karşılayamayan veya normal karşılayamayan bir insanla ilerlemek zor. Kendisinin rahat rahat para artırabilen birisiyle, benim de biraz sürekli beklenti içinde olmayan veya dışarıda para harcamayı sevmeyen birisiyle hayatı paylaşmam daha doğru gibi duruyor.

Kendisine de sorsanız ben nelere katlandım, o dışarıda harcamaya yapmaktan aciz mi? diyecektir fakat kendisinin nelere katlanacağı önceden belliydi. Benim kazandığım belliydi. Huyum belliydi. Belli olan şeyler konusunda neden şikayet edilir?

Veya kadınlar neden kendinden daha alt gelire sahip adamlar tercih ederler? Tercih ettin madem, bunu neden hissettirirler? Kafamda deli sorular.

Edit: Bu arada hediye almayan bir insan değilim, alıyorum. Bir yerlere götürmemezlik yapmıyorum, götürüyorum. Param artarsa ilk iş kendisiyle veya komple ailesiyle bir şey planlamak oluyor, onda da sorun yok.

Fakat bunları sürekli yapamadığım için, yapamadığım "her" olayda kötü koca oluyorum. "Ne biçim erkek" oluyorum. Bu topraklarda pek hoş karşılanmıyor. O ay başka harcamalarım oluyor. O yüzden bazen "e yuh yani 2000tl hesap ödeyemedin mi" deniliyor ya, e evet gerçekten ödeyemedim ve bunda gocunacak bir şey görmüyorum hesabıma gelen belli giden belli yani sende varsa sen öde. Veya ben durumları genelde başından söylüyorum. Neden beni o olay ile baş başa bırakıyorsun? vs. gibi sorunlar...

 
Ben sunu anlamadim; evliliginiz dahilinde “senin paran-benim param” gibi mi bakis aciniz? Yani gelirler ortak olmasi lazim degil mi? Kimde varsa ondan harcanir bence. Birinin fazla kazanmasi mesele olmamali hatta daha fazla kazanan masraflari sirtlanabilir sanki.
Luks sevebilir insan normal ama ayagini yorganina gore uzatmak da lazim. Karsilayabiliyorsaniz ve sorun cikmiyorsa ne ala, yoksa boyle luks takinti haline geliyor kisisel zevkten cikiyor.
Bilemedim bana garip geldi paraniz ortak degil gibi hissettim yazim tarzinizdan.
  • mor oje  (22.04.24 15:07:08) 
eşi evlenirken kuzenim düğünde şunu yaptı ben de isterim vs diyen kişi sen değil misin? ailen ayrıydı hatata ayrı ayrı onların sana para vermesi, evlerini satması gerektiğini filan söylemiştin. yanlış mı hatırlıyorum.


  • elorelia  (22.04.24 15:11:36) 
@mor oje, zaten genelde eşimde olduğu için mühim şeyleri o üstleniyor.
lüks olaylar takıntı halinde değil, arada yapılan şeyler.
fakat benim gözüne ufak gözüken harcamalarımın, benim tüm paramı bitirdiğinin farkında değil.
o yüzden "e yuh yani şunu da yapamıyor musun" diye çıkışları oluyor. E evet yapamıyorum?

veya şunu şunu niye aldın diyor mesela. e onu aldık kullanıyorsun işte sonra mı sorgulamak aklına geldi yani tuhaf yani.

@elorelia, evet orada şöyle olmuştu, biz evlilik kararı aldıktan sonra neler yapabileceğimiz konuşuluyordu ben de aileme döndüm sordum. Onlar da bişey yok dediler. Sonra tekrar eşime döndüm sizde neler yapılır mesela demiştim. O da örnekler vermişti. Sonra tekrar döndüm anne, baba, hiç yardımcı olabileceğiniz bir şey yok mu yani evdi takıydı bişey mişey bizim hayatımızı kolaylaştıracak? Onlar da öyle bir zamanda geldiniz ki şuan yok dediler.

Sonra bu ufak bir sorun olmuştu fakat biz kararlı olduğumuz için her şeyi kendimiz karşıladık hatta çoğunu eşim karşıladı hallettik. Aile destek olmak zorunda değil, fakat olursa mutlu olacaktık, mutlu olamamıştık o yönden.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:17:15) 
ayyy evet profilinde biraz gezdim, sen osun.

duyuru tarihinde ahalinin fikir birliğine varabildiği nadir konulardan biri senin evlenmemendi. ama sen inat ettin.

gönül işleri ile ilgili hemen hemen her sorun para ile ilgili. ya ailenin parası ya senin paran ya eşinin parası.

eşin burnu havada, lüks yaşamaya alışmış, kız isteme merasimi meşalelerle olsun isteyen biri. kuzenimde varsa bende neden yok diyen biri. parası da var. sen de bu durumu kompleks yapan birisin işte. ailen seni okutmuş, meslek sahibi yapmış. ama sen başka bir kadının parası karşısında ezilmeyi tercih etmişsin. gerçekten inanılmaz bi karaktersin.

sen bu işe bile bile giriştin. eşinin kumaşı belliydi. yani daha evlenmeden para mevzuları sorun oldu. eşin x istedi, yapamadın, laf yedin, altta kaldın. şimdi neden 'eşim niye para mevzusunda beni ezikliyo? ühühühü' diye ağlıyorsun. bu yeni bi şey değil ki. daha en başında böyleydi.

ayrıca anlaşmalı boşanma masraflı bir şey değil. tek dilekçe ve tek celse ile halledilebiliyor diye biliyorum. ama karşı taraftan bu teklif gelmedikçe sen boşanamazsın.
  • elorelia  (22.04.24 15:23:48 ~ 15:25:22) 
@elorelia, yani çoğuna katılmakla birlikte

"eşin burnu havada, lüks yaşamaya alışmış, kız isteme merasimi meşalelerle olsun isteyen biri" kısmına şu şekilde katılmıyorum; öyle bir şey beklemiş olabilir, ama olmadı, öyle kabul etti.

eve geçmeden evimiz dizili olsun diye beklemiş olabilir, ama öyle olmadı, öyle kabul etti. Çoğu eşyamız 2. el

yani hamurunda bazı lüks beklentilikler olabilir yetiştiği çevre ile ilgili veya geldiği sosyal statü ile ilgili fakat yaşarken de olmayan haliyle de yaşıyor yani. o yüzden bu durum bende bir çelişki yarattı. "yani madem öyle, yok" diyorum, e tamam neyse devam edelim o zaman diyor.

öyle öyle buralara geldik.

Ve her kadın bekler diye düşünüyorum olabiliyorsa. Bu konuda bir beklenti içine girmesinde yanlış görmüyorum. Sadece hatası, olan neyse onu kabul edip herhangi bir eleştiri getirmemesi gerekirdi. Fakat lafını ettiği için biraz kendisi paragözmüş gibi imaj çizdi. Olmadığını görünce de geri dönmedi, geri dönseydi asıl o zaman illa onları beklediğini düşünmez miydik?

Biz düğünü 50 kişiyle falan yaptık çünkü buna neden razı oldu o zaman?
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:31:37 ~ 15:39:21) 
Sorunuza cevap değil ama:

Eşinizin kazandığı da belliydi. Huyu da belliydi. Belli olan şeyler konusunda neden şikayet ediyorsunuz?

Eşiniz sizi, siz de eşinizi tercih etmişsiniz, şimdi kendinizi marketten alınan, süreç içerisinde hiç bir etkeni olmayan gazoz muamelesi yapmayın. Siz de en az eşiniz kadar bu karardan sorumlusunuz.
  • orangesandsea  (22.04.24 15:32:57) 
Türk toplumunda siradan olaylar. Cok kazanan bir erkek doktor, ortalama maasli bir hemsire kadinla evlenirse kimse problem etmez. bir havayolu firmasinda 1. pilot olarak calisan bir erkek hostes bir kadinla evlenirse bir sorun cikmaz. ama bir erkek kendisinden 3 kat fazla kazanan bir kadinla evlenirse gecmis olsun. bu seviyedeki milletlerde sik rastlanan olaylar. hatta esinin ailesinden, esi dostu da seni hor görüyordur muhtemelen. kolay gelsin.


  • edmond honda  (22.04.24 15:33:34) 
@edmond honda, maalesef biraz sıkıntılı bir durum.

hor görmüyorlar ama sabahki ufak kavgada anlatsam hor görürler diye ufak bir tehdit savurmuştu evet :3
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:37:53) 
orangesandsea + 1

bu kadın bir gece uyuyup sabaha böyle beklentileri olan bir insan olarak uyanmadı ki? tüm bunların sevgiliyken farkına varamadım derseniz o da hayatın olağan akışına aykırı.

tercih ettiniz madem, sonuçlardan her ikinizde sorumlusunuz sadece o değil. siz ortak payda da uzlaşmak değil, tamamen sizin istediğiniz şekilde kabullenilmek istiyorsunuz. böyle çözülemez bu.
  • Phoebe  (22.04.24 15:38:58 ~ 15:39:54) 
Ikiniz de birbirinizin isteklerini, bakis acilarini, yapabilirliklerini bilerek ve gorerek birlikte olmussunuz ama birbirinizi oldugunuz gibi kabullenmemissiniz. Kabullenseniz bu sorunlar cikmazdi. Zaman gectikce goze daha cok batmaya baslamasinin nedeni bu.


  • mor oje  (22.04.24 15:40:30) 
@Phoebe, haklısınız ben de farkındaydım ama işte halının altına süpürülüp geçiştirilen şeylerin birikip gün yüzüne çıkması diyelim.


  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:41:12) 
Hipergami 101 dersi olmus size. Gecmis olsun


  • lapaz  (22.04.24 15:44:47) 
@lapaz, o kadar da okuduk red pill med pill yaramamış :(

çünkü tersi olunca da, yani ben güçlü, kadın güçsüz olunca da bu sefer ben soğuyorum o yüzden dengeyi tutturamadım. güçten kastım illa maddi de değil yani karakter olarak falan da...

bu arada gelir ve harcamalar dışında bir şeyi sorun ettiğini düşünmüyorum, diğer konularda kendime bir güvensizliğim yok.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:46:49 ~ 17:05:30) 
sen çok fazla kendinle çelişiyorsun.

istedi olmadı, kabul etti diyorsun. ama lafını etmemesi gerekirdi diyorsun. e kabul etmemiş ki işte. nedendir bilinmez etmiş gibi yapmış.

üşenmedim eski duyurularını da okudum. annenin tercihinin benzerini eşin yapmış. ama anneninki isabetli olurken eşininki elinde patlamış. çünkü kritik bi hata yapmış, senin paran yok. yani hem ilişkiyi yöneteyim hem benim istediğim şekilde lüks yaşayalım diye düşünürken evdeki hesap çarşıya uymamış. bu arada senin paran yok değil, var ama eşini finanse etmekten bu günlere ancak gelebilmişsin.

tek hata sende değil. annen-baban da garip insanlar, kabul. ama artık evlenip barklanıp 30 yaşına geldikten sonra yapılan hatalar için başkaları suçlanmaz. o aşamayı geç.

sana terapi al filan demiştik, iki kere gitmişsin. orada bıraktın sanırım. bence devam et. yani sen çok düşünüyorsun, kılı kırk yarıyorsun vs ama senin bakış açın çooooook yanlış. olayları doğru değerlendiremiyorsun. herkes sana anlatmaya çalıştı ama sen hep ya öyle değil de şöyle filan dedin geçiştirdin durumları. sonuç? anlaşmalı boşanma masraflarına geldi. yahu buradan bile belli olay. sorun boşanmak değil de boşanma masrafları.

para para para. insan bıkar ya. fakirler bile bu kadar parayı düşünmüyor emin ol. sizde var ama hala en büyük derdiniz para.
  • elorelia  (22.04.24 16:15:43) 
@elorelia, evet işte o da benim problemim :/ evet gittim ama devam etmedim.

doğduğumdan beri orta seviye bir hayat yaşadım ama parayı düşünmeden harcadığım bir zaman hiç olmadı çünkü sonunu çabuk görüyorum.

o yüzden sürekli düşünmek zorundayım. hatta öyle bir boyuta geldi ki düşünmüyorum diyen insanların bile öyleymiş gibi görünmeye çalıştığını düşünüyorum. ne kadar doğru bilmiyorum.

yani devam etsem de bilemedim işe yarar mı, ayrıca o da para sdfgdg :(
  • ananiyimioguz  (22.04.24 16:33:15 ~ 16:36:57) 
Sayın hocam 2 sene önce annen sana bu kızla evlenme demişti yanlış hatırlamıyorsam. gerçi duyuru sakinleride dedi her neyse olan olmuş ama karın yakında seni boşayacak gibi. isterseniz karınla beraber bir terapiste gidin.


  • komando kani var bende  (22.04.24 19:00:15) 
@komando kani var bende, valla evet ben boşanmazsam o boşarmış gibi geliyor zaten o yüzden yol yakınken kararlaştırmak lazım. bu arada boşanmaya ben daha yakınım o biraz uzak ama çözülemezse yapacak bir şey yok.

aslında oradaki çoğu şey aşılmıştı, şuan ailenin de bir derdi yok ama şu maddi dengeler değişmediği için bazı şeyler takip etti işte dediğim gibi.

benim içim sıkıldı artık kendi çabamla maddi bir şeyler yapsam dahi ufak çırpınışlar gibi gözüküyor ete dişe dokunur bir şey olarak da gözükmüyor hem kendisi hem ailesi tarafından. bu arada benden bir şey bekledikleri yok ama bazı ufak tefek harcamaları yapamayınca göze batıyor.

ben hanımdan ekstra bir şey beklemememe rağmen bu dış harcamaları genelde o hallettiği için sanki o bana bakıyormuş gibi bir izlenim yaratıldı. e bir de başta evlilik sürecinde bir şeyleri ben komple üstlenemedim. ya da ailem üstlenemedi. o yüzden bir aciz kaldım yani çok tuhaf oldu. bu da beni rahatsız ediyor. ben kendime de evime de bakarım kardeşim, sadece dışarı planı yaparken bütçeme bakıp ona göre yapıyorum ya da hiç yapmıyorum. e bunu bile bile beni dahil edince tabii ki patlıyorum.

ben ona evlenmeden önce dedim. henüz kendimi evlilik için hazır hissetmiyorum dedim. önce işimde yükselmeli, sonra evimi arabamı almalıyım ki ancak öyle güçlü hissedebilirim dedim. bunlar önemli değil zamanla olur dedi.

nah önemli değil afedersiniz gördük yani.

bu arada kendisi de ailesi de öyle çok sofistikeymiş de ben böyle çulsuz kalmışım gibi anlaşılmasın onunla da hiç uzaktan yakından ilgisi yok ama işte şu "bazı şeyleri erkek yapar" düşüncesi bizi aşağı çekiyor.

e ben de tüm gün evden çalışıyorum ama ev işi yapmayım o zaman olur mu öyle şey. bazı şeyleri gören yok dediğim gibi.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 19:26:44 ~ 19:49:04) 
Olay boşanmakla bitmiyor. Nafaka ödeme ihtimalin yüksek. Yüzde 25 olsa 10 bin ödersin. Bir de sen eşine muayenehane için masraf yapmıştın yanlış hatırlamıyorsam. Bu yola gireceksen net karar ver ve iyi bir avukat bul. Eşin Duyuru'ca bildiğimiz kadarıyla donuna kadar alacak biri.


  • dissendium  (22.04.24 20:03:52) 
Bir şeyler de ben söyleyeyim.

Başlıktaki sorunun cevabı, Evet, anlaşmalı boşanmada biraz mahkeme masrafı ödüyorsun. Son zamanlarda çok artmış olabilir desek de 5 bini geçmez.
İş o aşamaya gelince nasıl yapıldığını sorarsan adım adım anlatırım.

Diğer konu şöyle.
Maalesef zengin kız fakir oğlan senaryoları sadece masallarda oluyor. Günlük hayatta olabilmesi için kızın biraz sadizmden oğlanın da biraz mazoşizmden nasiplenmesi gerek. Onun dışında pek mümkün değil.

Sizin olayda, hazırda baştan yapılması hata ama yapılmış bir evlilik var. Öncelikle kurtarılabilir mi diye olaya bir bakmak lazım.
Anlattıklarından, hatun kişisinin biraz lüks harcamaya meyilli olduğu görülüyor.
Uygunu, bir gün evde bir ambiyans hazırlanır, mumlar falan eşliğinde bir akşam yemeği yenir ve hafif(!) içilir. Sonra herkesin eteğindeki taşı dökmesi oyunu oynanır. Her iki taraf karşılıklı olarak beklentiler, hatalar, yapılanlar ve yapılamayacaklar konuşması yaparak gece sabah edilir.

O lüks tüketimi isteyen ve kazanan taraf olarak, istediği kadarına harcamalar ondan olmak kaydıyla eyvallah denir. Beklenti oluşuyorsa ortaya yazılı bir bütçe bırakılır.

Bunlar söylendikten sonra da net olunur. Ben ancak bu şekilde yürütürüm. Devam edelim mi bitirelim mi. Eğer devam edeceksek bu konu sonsuza kadar kapanacak mı diye sorularak ağırlık konur ve düşünmesi için süre tanınır.

Yok. madem bitirelim derse de önüne bir anlaşmalı boşanma dilekçesi ek protokolü konur.
Olur biter.
  • Mirket  (22.04.24 20:17:21) 
@ dissendium, nafaka niye çıksın ki anlamadım anlaşmalı boşanınca? hadi diyelim anlaşmalı olmadı, çoluk yok cocuk yok, kendi evi var arabası var bende bişey yok ki zaten her şeyi bırakmışım gelmişim.

klinik için düğündeki altınlar kullanışmıştı ben ekstra bir masraf yapmadım. çok gelen olmadığı için çok altınımız da yoktu zaten. sadece mimari çizimi, usta bulma, tadilat işleri vs. konularında zihinsel ve fiziksel uğraşmışımdır. ne bileyim cihaz kurulumları, desteği, web sitesi, sosyal medya işleri vs. yapmışımdır.

evden de alabileceğim 3-5 şey var. onun dışında şuan o daha iyi bir konumda geçtiğimiz 2 yılda. geri giden ben olacağım. o yüzden neden ben nafaka ödeyeyim anlamadım :/

@ Mirket, teşekkürler, denenebilir. Fakat sorun şu ki, sorunlar her zaman lüks isteklerden dolayı olmuyor. Yani her zaman lüks bir beklentisi yok.

Çok basit bir beklentiyi bile ben öyle bir bütçe ayırmadıysam yapmıyorum.

Ama çok alakasız bir zamanda bütçe artırdıysam da sürpriz yapıyorum tabi. Ama onların bir önemi olmuyor ya da hatırlanmıyor. Mesela hediyeler konusunda ben ona daha fazla şey almışımdır maddi olarak. Fakat onun da bir önemi yok beklentili olduğu bir anda beklentisini karşılamadıysam.

Sorun sanki benim sürekli cebime bakmam. Dur gireyim borca ödenir yeeaaa diyemiyorum. Hastalık falan olmadıktan sonra 1000 liralık bile bir şey olsa bende yok diyorum.

Çünkü sonra onu ödemeyince, önümüzdeki aylar borçlarla boğuşunca ben stres oluyorum. Ben mutlu olmuyorum ki. Benim mutlu olmadığım bir durumda o nasıl mutlu olabiliyor? O yüzden ben direkt söylerim.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 20:21:18 ~ 20:38:30) 
Eski duyurularınızı ben de hatırlıyorum, dışarıdan bakınca hiç yapılmaması gereken bir evlilikti ama bazen insan o olayı yasarket yaşadıklarını idrak edemiyor. Bir de hayatınızda bilmediğimiz detaylar var sonuçta; duyuru ahalisi olarak sizin yanınızda yaşamıyoruz, sadece sizin anlattıklarınızi biliyoruz. Eşinizi dinlesek, kim bilir neler anlatacak.

Yine de kimse boşanmak için evlenmez, zor ve sancılı bir süreç. Fevri karar verip ileride pişman olmamak için eşinizle önce konuşup bir terapiye gitmeyi deneyebilirsiniz. İkinize ve iliskinize dışarıdan profesyonel bir gözün bakması çok daha iyi olacaktır. Bu şekilde kurtulan çok fazla evlilik var.

Baktınız hiçbir şekilde olmuyor, anlaşmalı boşanmak atla deve bir şey değil. Bir dilekçe ve bir mahkeme oturumu. Çocuğunuz yok. ve eşiniz sizin yüzünüzden maddi bir kayıp da yaşamadigi için (işten ayrılma vs gibi) mahkeme her önüne gelenden nafaka almıyor. Eşinizin özellikle bunu talep edeceğini de düşünmüyorum anlaşmalı bir durumda.
  • fraise  (22.04.24 21:41:04 ~ 21:41:23) 
@ fraise, katılıyorum, tek taraflı dinleniliyor. maddi konularda eşim de anlatsa ben çok insan çıldırtabilecek bir yapıya sahibimdir bazen. öyle çok gurur murur yoktur yani. senin benim de çok yaparım. o yüzden kim kime katlanmaya çalışıyor belli olmayabilir.

niye devam ettik konusuna gelince, görülmeyecek bir şey yoktu da, ben yeterince sayıda uzun ilişki yaşadığımı düşünüyordum. yaşadıklarımı da önüme koyunca eşimin kendini geliştirdiği yanları ağır bastı çünkü öncekilerden koşarak uzaklaşmıştım. X,Y,Z yoksunu kadın görmek istemiyordum. Bunlar özgüven, zeka, kafa denkliği gibi şeyler olabilir. Veya fabrikadan çıkma kadınlar görmek, yaşamak ve deneyimlemek istemiyordum. Sosyal ve görmüş geçirmişlik açısından ben daha ağır basıyorum eşimin dış dünyadan çok haberi yok gibi. Yani var aslında hatta belki gerçek dış dünya onun deneyimlediğidir çünkü ticari yönden daha deneyimli okurken bile 10 sene önce hasta bakmış kendi yerini açmış zamanında ama kendisi kafa olarak güney doğu anadoludan çıkmış olduğunu düşünse de bence çıkamamış. öyle yabancı kültür, sosyal medya kültürü, kadın erkek ilişkileri, sözlük kültürü falan da yok hiç. teknolojiyle de arası pek yok. ama benim bunlar aman aman taktığım şeyler olmadığı için sorun olmadı. parasal beklentileri vardı evet o noktada yolları ayırabilirdim. ama baktım o devam ediyor demekki dedim sorun etmeyecek, nereden bileyim. Onun da anne babasından kızgınlıkları var, babasının yaptığı şeyleri ben yapınca çıldırıyor. Halbuki erkekler olarak çok da farklı değiliz.

Boşanmalar çok arttı. Yakın çevremizde de oldu. Ben boşanma karşıtı bir insan değilim. Destekliyorum eğer çözülemeyen şeyler varsa. Bu da çözülemiyor gibi duruyor. Sorunların genel sebebi ekonomi, para. o yüzden üzülüyorum aslında sürekli bir beklenti içinde olmasa veya sürekli mutsuz olacak şeyler bulmaya çalışmasa ortalama üstünde bir hayat yaşadığımızı düşünüyorum. mesela gezmiyoruz diyor. sosyal medyamı açayım influencerdan hallice. yurt içi, yurt dışı hatrı sayılır bir sürü yer var.

Ama yok arkadaşının eşi araba hediye eder üzüşür, haftasaonu yurt dışına kaçarlar üzülür.

Yahu kıyasların sonu yok ki öyle olunca da başka şeye üzüleceksin yani elbet bir üstü vardır insan eldekilerle güzel yaşamayı bilmeli. Ben imkan yoksa dertlenmiyorum. Madem öyle bir hayali vardı zengin koca bulsaydı ben de anlamıyorum ki. Onu da yönetemem diye dert ediyor belki. Benim gittiğim geldiğim belli ne kazandığım ne harcadığım belli. Kadınlar böyle erkekler ister ama pratikte çekici gelmez işte yapacak bir şey yok. Zengin kocalı bir hayatı olsaydı da benim gibi bir koca isteyecekti belki bilemiyorum. Veya bulamadı demek ki öyle adamlar da başka kadınlardan hoşlanıyor ne bileyim yine saçmalıyorum sanırım iyice asabım bozuldu yani bu işten.

Bazen kıyasları bırakıyor ama sevgiyi ona sürpriz yapmakta, çicek almakta falan arıyor. Ben de karşı taraf benden bir şey beklediğinde inadına yapmayan bir yapıdayım.

Ben oturup da bir şey beklemem çünkü. Olur da bir şey yapılırsa mutlu olurum. Yapılmazsa da zaten mutsuz değildim ki sorun da yok. Ve de karşı taraf beni seviyorsa bunu bir kaç testte kaparım zaten. Oturup da hmm dur bakalım bugün beni sevmediğini düşüneceğim ne yapacak acaba diye beklemem. Hanım öyle geziyor gibi. Bu da beni çok yoruyor. Sevgimi zaten görmüşsündür, eminsindir. Ömür boyu ne teste tabi tutuyosun. O gün görmezsin de 2 gün sonra görürsün, 5 gün sonra görürsün. Veya her gün eve gelince sarılınca görürsün illa başka şeyler mi yapmam gerekiyor. Veya x bir planı maddi olarak karşılayamıyorum diye sevmiyorum mu oluyorum. Belki fiziksel olarak karşılayamıyorumdur? Yok o seçenek onda yok işte.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 22:30:43 ~ 22:45:18) 
uzun uzun cevap yazmaya gerek yok:

"hanimdan fazla kazanamadigin surece sikintilarin cozulmez"
  • cooperr  (22.04.24 22:41:29) 
@ cooperr, evet sanırım öyle. o da pek mümkün görünmüyor bir anda kendime yazılım şirketi kurmadıktan sonra. kaldı ki o yoğunlukta bir insan olduğumda ne o bendeki sevdiği şeyleri tekrar bulabilir ne ben kendimde bulabilirim.

yakın zamanda da öyle bir seviyeye gelemem zaten. hatta belki hiç gelemem çünkü işimi bayılarak yapmıyorum bir sürü başka şeylerle de uğraşıyorum.

ve benim hiç bir zaman çok zengin olmak gibi bir hayalim olmadı. ortalama bir hayat yaşayıp mutlu mesut ölüp gideyim çok bir beklentim yok.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 22:48:42 ~ 22:52:49) 
sizin şu an yapacağınız en mantıklı şey bir ilişki terapistine gitmeniz. buradaki asıl amaç, objektif bir görüş ve ifade özgürlüğü elde etmek.
burada yazdıklarının %20sini eşine bu şekilde anlatmamışsındır; keza onun da sana açık açık anlatmadığı bir sürü şey vardır. bu normaldir, genelde karşı tarafın anlamasını bekleriz.
siz boşanmadan önce bir terapi deneyin bence.
  • numlock  (23.04.24 01:50:25) 
Abi ben yapamazdim. Kusura bakma bunu boyle direk yaziyorum. Biliyorum evlilik boyle bir sey degil. Inisleri olur, cikislari olur. esler islerini, sagliklarini kaybedebilir. Birbirlerine destek olur.

Esim beni kotu koca, ne bicim erkek hissetiriyorsa, o is biter. Bu sekilde hissettmene bir erkek olarak cok uzuldum."e yuh yani 2000tl hesap ödeyemedin mi" , "Ne biçim erkek" vs. kimsenin sana kendini bu sekilde hissettirmeye hakki yok.

Bu gelir/gorus farki maskuleniteni elinden almis. Bu maskulenite bizim dna'miz gibi bir sey. Hem biyolojik hem kulturel. Degismez. Bizim olayimiz bu zaten. Ustune rakamlar ortada degil mi? Ne diye seni bu duruma sokuyor?
  • thetruenorthstrongandfree  (23.04.24 03:05:33) 
@ thetruenorthstrongandfree, yani öyle kötü kadın gibi söylemiyor da işte burada nasıl böyle davranabiliyorsun, 300, 500, 2000 her neyse nasıl yok yani diyor.

ucu ucuna hesap yapıp yaşadığımın farkında değil. mesela canlı bir örnekle anlatayım, doğum günü yaklaşıyor ben kenara yaklaşık 5k para ayırmışım hediye + kutlama diye.

fakat bayram tatiline de denk geldi aynı zamanda. ben onun için de ayrıca bir bütçe ayırmadım. zaten ödemelerim var. tek tük ev eşyası, ev elektroniği, kendi elektronik harcamalarım falan. bir yere gitmezsek gayet kutluycam güzel bir şekilde. bir yere kaçarsak da ya annemlerin yanına yazlığa kaçarız ya da babamların yanına kaçarız az masraf olur diye düşünüyordum. yol parasını da hanım hallederse, oralarda uçup kaçmazsa sorun yok diye oturttum kafamda.

fakat tatil yaklaşınca e bir yere gitmiyor muyuz ısrarları sonucu bir kaç plan yaptık en az 20k gerekiyor. dedim bende yok böyle bir bütçe. kendi de bende var demedi. artık var mı yok mu bilmiyorum. ama en son yurt dışı gezimiz komple kendi karşıladığı için ne bu böyle tüm tatilleri ben mi yapıcam demiş olabilir.

o yüzden biraz bana yüklendi. ben de sıkışınca neyse o zaman annemlerin oraya gidelim yolu da ben karşılarım dedim.

e yolu karşılayınca hediye alabildim ama kutlamayla ilgili bir şey kalmadı. sonra oraya gidince kendi bir yandan, kardeşiyle konuşuyorum o bir yandan, e bir yere gitmiyor musunuz/muyuz demeler başlayınca benim biraz sinirim bozuldu. ama götürdüm de. yoksa evde pasta kesmiştik hediyeleşmiştik okey diye düşünüyordum.

neyse ertesi gün sahile giderken alışveriş yaptı bana baktı öder misin diye. ben de yok ki bende dedim. nasıl yani kartında da mı yok diyor. e yok diyorum borç ödüyorum ya. nasıl yani limitte mi yok diyor sdfjdsgh ya dedim lanet olsun al geç.

sonra neyse ben iyice sinirlen etliye sütlüye çok karışmadım tatil bitti döndük hanımın suratlar hep asık. direkt ne biçim erkeksin demiyor ama onu ima edici şeyler falan konuşuldu.

bir yandan sosyal medyada mutlu mesut tatil fotoğrafları paylaşılıyor sanki hiç sorun yokmuş gibi sdfjdsg komedi.

mesela madem paran yok aksiyon kamerası niye alıyorsun belli ki tatil geliyor veya doğum günüm geliyor diyor. Dedim ki o da lazımdı inceleme videoları çekiyorum, tatilimizi çekiyorum, daha dedim motorla vlog çekeriz vs. güzel olur diye düşündüm. ben bunu borca girmeden de alırdım fakat aynasız fotoğraf makinamı sen iş yerinde kullanıyorsun. bana kalsa ben onu satar alırdım borçsuz, tatilde de nakit kalırdı dedim. bişey diyemedi.

e hadi o madem öyle laptop niye aldın dedi (alalı oluyor biraz ama hala onun taksidini ödüyorum demiştim) çünkü dedim eski windows laptopumu sen yine iş yerinde kullanıyorsun sdjsg bende mac var, windows lazım (ileride vr programlamayla uğraşırım diye) indirimde diye almıştım dedim.

öyle deyince pek bişey diyemedi ama şunu idrak edemiyor. ihtiyaçlarımı alınca dahi kenarda para kaldığını ve onun için herhangi bir etkinlikte harcamadığımı düşünüyor bilerek ve isteyerek. çünkü ondan sonra motoru bakıma götürdün nasıl götürdün diyor. e çünkü ayırmıştım onu önceden, öyle olunca o para yok gibi düşünüyorum dedim.

e onu ayırdın bizim planlara niye ayırmadınlar.. yani konu uzar gider çünkü bizim planlar belli değildi. benim kendi harcamalarımı yapsam dahi kenarda para kalmadığı sürece sıkıntı yani.
  • ananiyimioguz  (23.04.24 09:44:59 ~ 09:58:41) 
Bütçenizi ortak yapın, sorun çözülsün. Teşekküre gerek yok, önemli diil ;)


  • abuzer  (23.04.24 10:01:31) 
@ abuzer, nasıl yani mesela 20k tatil planı yaptık, bende 10k yok nasıl olacak?

en iyisi maaşı komple ona vereyim, kartları de vereyim ödesin yaşasın bakalım sjdfsd
  • ananiyimioguz  (23.04.24 10:04:24 ~ 10:04:53) 
abuzerin dediği, bütçeyi bir yapmak, bir banka hesabına herkes kazandığını gönderiyor ve masraflar o banka hesabından harcanıyor.


  • orangesandsea  (23.04.24 10:21:17) 
Hmm bi sunayım ama mesela maaşın belli bir yüzdesini her ay oraya attık diyelim.

Bu sefer demez mi benimki 10k seninki 3k oldu
  • ananiyimioguz  (23.04.24 10:30:10) 
Sey, pardon ben evlilikle ilgili konuşuyoruz sanmıştım. Şirket miydi mevzu?

Knk onu da demesin bı zahmet...
  • abuzer  (23.04.24 10:37:16) 
Yalnız bunlari burada bize anlattığıniz gibi eşinizle konuşmanız gerekiyor. Verilen fikirlere karşı argüman üretmek yerine hoşunuza gidenleri eşinizle paylaşın, ortak paydada buluşmaya çalışın. Abuzer'in dediği gibi şirket yonetmiyorsunuz ki evlilik bu.

Yukarıdaki önerimi tekrarlıyorum; henüz bir şeyler duzeltilecek gibiyken, isteğiniz de varsa çift terapisi gayet mantikli bir çözüm
  • fraise  (23.04.24 11:37:55 ~ 11:40:36) 
elo+1 bosanirken bile masraf... sevip sevmediginizi anlamiyorum ama iliskiyi kurtarmaya calismak da bir medeniyet gostergesi. terapiye devam etmemissin, belki tek terapi ihtiyaci sende degil sunu bunu yapiyorum hicbiri gozukmuyor dedigin o tatmin edememe hali niye, hanim neden tatmin olmuyor. bu iliskideki kadin tarafi gibi bir iliski gecirdim ve erkek kisisi maddi durumu cok iyi gelismesine ragmen tatminsizligi asamamistim. bu gibi düşüncelerle ilişki terapisi gibi bir yol denenmeli diye düşünüyorum. hem maddi hem kültürel çatışmalar çözümsüz gibi gelmiyor çünkü hepsi bakış açısıyla alakalı. hanım hem çok geleneksel hem de farklı kültürden biriyle evlenebilecek kadar da açıkmış. bol şans


  • ala09  (23.04.24 13:37:42) 
"Bu sefer demez mi benimki 10k seninki 3k oldu"

hocam şirket mi yönetiyorsunuz +1
  • jülsezar  (23.04.24 13:46:09) 
valla sordum bir çözüm yöntemi olarak, mesajlaşıyorduk.

düşünmem lazım dedi. mantıklı gelmedi herhalde. düşünsün bakalım. henüz konuyu tam açamadım, akşam oturup konuşucaz. olursa olur. olmazsa yapacak bişey yok.

onun istediği biraz kendi paramla düşünüp jestler yapmam. bir sıkışıklık olursa kendi paramla çözmem. onu düşündüğümü göstermem.

bu havuz olayında onun da parası olacağı için onu tatmin edeceğini sanmıyorum.

önceliğin ben değilim benim için para ayırmıyorsun diyor. e buyur işte önceden konuşalım ayıralım, ilk senin için ayırmış olurum, diğer harcamalarım öncelikli olmaz böylelikle dedim.

düşünmem lazım dedi.

sıkışınca da ben senin şuna katlandım, sana şöyle yardımcı oldum böyle yardımcı oldum, sana şöyle masraf çıkarmadım diyor. sen bir planda bile bütçe ayırmıyorsun diyor.

ta evlilik konularını açıyor. yahu iyi de, sen bendeki bu ekonomik şartları kabul etmişsin zaten. illa ki bir şey alınınca başka bir şey alınamıyor veya yapılamıyor bendeki hesaba göre. bunu biliyor olması lazım neye şaşırıyor anlamıyorum.

yaptıkları bana lütuf gibi gelmiyor. çünkü evlenebilmemiz için onları yapması gerekiyordu. ben evlenme taraftarıydım ama hemen evlenme taraftarı değildim. e hemen olmasını o istiyorsa bazı gereklilikleri var onları yaptıysa kendi isteği olsun diye yaptı diye düşünüyorum. yoksa kocalarımızı çok severiz onları masrafa sokmayız gibi bir fikirden gelerek yaptığını düşünmüyorum. olsaydı çatır çutur yaptırırdı da isterdi de.
  • ananiyimioguz  (23.04.24 14:27:21 ~ 14:40:53) 
aklıma ne geldi, şubatta kısa süreliğine bir iş için babamın yanına gitmiştim.

çok duramadım 14 şubat geliyor diye, hemen geri döndüm.

dönmeden de babamla avm'deyiz, kolye bakıyorum. cebimde 3-4bin kalmış.

sonra içime sinmedi hiç biri, dedim ki hanım zaten sürekli para harcamadığımı, güzel bir hediye almadığımı ne bileyim güzel bir şekilde kutlamadığımı falan söylüyor, bari paraya biraz daha kıyayım da düzgün bir şey alayım.

gittim altın baktım. kolyeler pahalıydı bileziğe yöneldim, 20binden başlıyor dedi.

Dedim çok ya bari 10bin olsun bişey yok mu dedim. bir tane buldu ama ince biraz tabi.

Neyse baba dedim güzel bir şey almak istiyorum biraz sen de destek olsan olur mu? Babam da tamam oğlum ben tamamlayayım sevinsin dedi. Aldık işte neyse, babam dur biraz daha dedi 2 gün kaldın sadece. ama 14 şubat geliyor baba hem kurslarım var dönmem lazım dedim döndüm eşim de 14 şubatı yalnız geçirmesin.

Neyse 14 şubatı kutladık, eşim ertesi gün ne dedi biliyor musunuz? Ben onu nasıl takıcam yamuluyor ala ala bunu mu aldın dedi.

Valla tutup camdan fırlatacaktım bu nasıl bir saf kötülüktür yarabbi? ama sonra başka yaptıklarına bakıyorum, koşturuyor, çabalıyor, yardımcı oluyor.

ama bu tarz konularda çok çirkinleşiyor. bidaha dedim sana hediye alırsam.. bırak onu direkt boşanıp gitmek lazımdı belki bilemiyorum.

manyak mısın altın işte beğenmediysen bile gidersin bozdurursun beğendiğin bir şey alırsın ?! yok beğendiremedik.

Yine de 2 ay geçti işte yine ufak bişey aldım doğum gününde ama illa güzel bir yerde yemek + kutlama beklentisi yüzünden parayı dert ettiğim için yine suçlu oldum.

sanırım en sağlıklısı yolları ayırmak gibi duruyor.

sonra toparlamaya çalıştı "ya parasında değilim 50 liralık bile bir şey olsa en azından takabileceğim bir şey olsaydı falan" dedi ama yok bende izi kaldı bir kere.
  • ananiyimioguz  (23.04.24 15:29:33 ~ 15:41:00) 
"ya parasında değilim 50 liralık bile bir şey olsa en azından takabileceğim bir şey olsaydı falan" dedi"

vallahi dostum doldurmak için demiyorum da yani o bileziği takmayıp 50 tl ye alabileceğin ve en azından takabileceği hediye nasıl bir bileklik, kolye vb. merak ettim.

hepsini geçtim hediye almışsın, hem de zorlanıp almışsın "Ben onu nasıl takıcam yamuluyor ala ala bunu mu aldın?" demiş, vay anasını. bu nası' bi üslup abi, büyük konuşmayayım da yani.

bilemedim, umarım düzelir ilişkiniz.
  • kumandanim  (23.04.24 18:12:42) 
dizi gibi takip ediyorum bu duyuruyu ve duyuru sahibini. umarım devamı gelir.

erkeğin az kazandığı senaryoda komplekse girmesini anlayabiliyorum ama sizinki baya baya eziklenme durumunun sonucu. ama hala kendinizi kanıtlamaya çalışıyorsunuz karşı tarafa karşı. 10.000 liraya bilezik alındıktan sonra ala ala bunu mu aldın diyen bi kadının 50 liralık hediye ile mutlu olacağını iddia etmesi de komik. senin bu olaylar üstüne hala bu ilişkiyi devam ettirmen daha da komik. üstelik hediye konusu da 14 şubat. 14 şubat ya lisesiler filan kutluyor sanırım artık sadece.

ayrıca günler mi bitiyor, o gün olmaz başka gün olur. kaldı ki sizde dert o da değil aslında. şimdi olsun, en pahalısı olsun derdi heralde. kuzenlerine filan hava atamaz malum 10.000 liralık bilezikle.

sizin senaryoları kendi hayatıma uydurmaya çalışıyorum. yok, olmuyor. yani hesap ödeme kısmında kimde varsa o öder. param yok demeye gerek yok zaten. üstüne üstlük kartında da mı yok???? limitinde mi yok????? nedir bu ısrar kıyamet. ters çevirip silkelesin bi de üstünü başını senin.

hayır bi de yani koskoca adamsın, evlisin barklısın, karına hediye almak için babandan borç istemek filan... tamam karın sıkıntılı da sen de sıkıntılısın yine söylüyorum. utanılması gereken durum bu aslında. zamanında evlerini satmalarını beklemen gibi bir şey. adam da hala veriyor para, bu da ilginç. olayları bile babanın sana ne biçim erkeksin demesi lazım aslında. insan parası yok diye kendisini ezikleyen karısına daha pahalı hediye almak için babasından para ister mi ya?
  • elorelia  (24.04.24 09:28:13) 
Eğer siz de böyle düşünüyorsanız eşinize diyeceksiniz ki:
Evlilik birliğinde hayatımızı, geleceğimizi birbirimize bağladık. Aynı şekilde gelir-giderimizi de bağlamalıyız.
Bugün sen fazla kazanırsın, yarın ben fazla kazanırım belli olmaz. Belki her zaman sen fazla kazanırsın. Ama bu bir yarış değil. Zaten kazandıklarımızı ailemiz ve ileride sahip olacağımız çocuklarımız için kazanıyoruz.

Masrafları eşit ödeme şeklinde yaptığımız sistem beni çok kötü etkiliyor, maddi olarak gücüm yetmiyor.

Sana iki teklifim var;
- Kazandığım bütün parayı ortak hesaba göndereyim, oradan harcayalım tüm masraflarımızı.
- Ortak hesaba benim kazancım kadar parayı sen de gönder. O hesaptaki para ne kadar yaşamamıza yetiyorsa o kadar yaşayalım. O kadar alışveriş, o kadar tatil, o kadar lüks. Sen kalanıyla kendi birikimini yap, onlar senin olsun.

Eğer bu iki sistem de aklına yatmadıysa bana başka bir öneriyle gel. Eğer başka bir önerin yok ve bunları kabul etmiyorsan evliliğimizi sürdürmeyelim. Ben de sen de çok yıprandık, ikimiz için de kötü oluyor.

Benim erkekliğimi, insanlığımı kazandığım para ile ölçmen beni hem üzüyor hem de çaresiz hissettiriyor. Böyle bir düşünceyi kabul etmiyorum. Bunu engeleyemeyeceksen de evliliğimizi sürdürmeyelim. Ben bu konunun şimdi konuşulup kapanmasını istiyorum. Bundan 6 ay sonra, 3 yıl sonra, 10 yıl sonra bu konunun yeniden karşıma gelmeyeceğine söz veriyorsan devam edelim evliliğimize.

Ek: 4-5 ay önce bir tanıdığım anlaşmalı boşanma için 20 bin TL fiyat almıştı avukattan. Başka bir arkadaşım bundan 1 yıl önce çekişmeli boşanma için 60 bin TL fiyat almıştı.
  • michael_knight  (24.04.24 11:31:23) 
@ elorelia, tekrar merhaba dün yaklaşık bir 8 saat konuştuk çok yorgunum ama yazacağım bir şeyler. Öncesinde bizim şirketin satın aldığı online psikolog hizmeti varmış onunla da görüştüm free şeyleri kaçırmam sdjgh :( bir kaç tüyo aldım nasıl kendimi ifade edebilirim diye. Fakat bir türlü akşam olmuyor. kafamda söyleyeceklerimi kuruyorum bir anda doldum gelme vaz geçtim dedim hanıma. Kendi kendime kesin olarak aldım boşanma kararını. O da ben öyle deyince korkmuş olan hastaları da bırakmış kalkmış eve geldi erkenden :(

Katılıyorum bende de sıkıntılar var ben zaten evlilik hayatına da evliliğe de hazır olmadığını başından eşime de söylemiştim ama girince de hemen koca veya baba ağırlığı gelmedi hala aile evindeki rahat adam kafası devam ediyordu. hatta işte şımarık bir çocukluk geçirmememe rağmen param bittiğinde gocunmamam ve aileden isteme şımarıklılığım devam ediyordu. Yaş 30 a dayandı ne alaka yani cidden adama gülerler ama işte birden değişmiyor bir şeyler ben hiç bu tarz bir sorumluluk almadım ki. Önceki ilişkilerimde de ben hep ortak olsun dedim. Hesap kitap yapmalarım bazılarında sorun oldu bazılarında olmadı. Hangisinde olmadı, mesela birinde ilişkiyi para harcamak üzerine değil de para harcamamak üzerine yaşıyorduk. Ona göre evde plan yapıyorduk, dışarıda piknikler, şehir dışı gezilerinde hep bir akraba/tanış yanı falan derken ekmek elden su gölden yaşıyorduk sorun olmuyordu :D Parayla ilgili iletişimimi törpüledim baya ama hala sürekli para odaklı yaşamaya ve hesap kitap yapmaya devam ediyorum. Eşim de biraz garezi olduğu için değil de benim o özelliğimi törpülemek için bilerek kaşıdığını söyledi dün. Sen dedi biz gibi bakamıyorsun sürekli benim param senin paran, benim motorum senin araban, senin iş yerin falan diye düşünüyorsun. O kliniği biz kurduk senin maddi yatırımımın olmaması, kendini ayrı görmene sebep olmamalı sen oraya emek verdin, ben işsiz kaldım, iş yeri açmaya çalıştım kaç ay sen idare ettin her şeyi dedi (ki onun da lafını etmiştim ^^) O yüzden bencilliği bırakıp seni biz gibi davrandırtmaya çalışıyorum dedi. Bilezik konusunu yine açtım, ben öyle kötü kalpli değilim orada başka bişeye kızmıştım öyle davrandım dedi.

Bazi mesajlar aldım kardeşim ben de aynı durumdayım hatta daha kötü, üstelik çocuk da var boşandım zor kurtardım kendimi sen de boşan kurtul diye ama nasıl anlaşıldı bilmiyorum benim öyle burada ümüğümü sıkıyorlar da para kalmıyor gibi bir durum yok ki. Kira ortak, eve alınanlar ortak, gezmelerin maddi harcamalarına teraziye koyarsak hanımınki ağır basıyor. E buradaki anne babam sürekli yemeğe çağırıyor, köy ürünleri ayarlıyorlar bize sürekli falan. O yüzden o açıdan şikayet edebileceğim bir şey yok.

Burada hanımın anlamadığı, kendisi yatırım yapıyor, istediklerini alıyor, gezmelerini yapıyor, ortak harcamalarını yapıyor ONA RAĞMEN PARASI KALIYOR ama ben bir yatırım yapıp 2 bişey alsam param bitiyor. O da onun farkında değilmiş yani şımarıklık yapıyorum zannetmiş. Çünkü tamam bir şeyler aldığını biliyordum ama bir gezi planında yolu karşılayamacağını veya hesap ödeyemeceğini düşünemedim yani sanki bana harcamıyormuşsun gibi düşündüm huyunu da bildiğim için dedi :D

Benimkiler dönemsel dedim 1-2 ay idare etsen düzene gireceğim yine sürprizler, iki kişilik planlar, toplu planlar yapacağım ama ben biraz doluyum şu sıralar dememe inan bir zahmet dedim.

Geçenlerde şirket toplantısında 40 yaşında bir yazılım mühendisi abimiz ağlıyordu 2 çocuğum var 4 kişi dışarıda yemek yemeye götüremiyorum ev masrafı okul masrafı derken, bu nasıl hayat diye. Onu örnek verdim yani sen şanslısın krizden etkilensen bile aslında çok sorun olmuyor dedim.

Madem lüks zevklerin var -ki lüks lüks diyoruz da düşündüğünüz gibi bir lüks hayattan uzaktan yakından alakası yoktur- hanımı ve ailesini de görseniz öyle şaşalı bir hayatları yok. Hanımın kendisine baksanız onda da yok yani. Şuan sadece kötü görünmemek için bir şeyler yapıyor. Kişisel bakımları için bile uçup kaçmıyor ki biz tanıştığımızda sürekli kuaför, tırnak bakımları vs. gidip dururdu. O yüzden benim beklentilerim ve arada dışarı çıkalım kendimizi şımartalım bir şeyleri kutlayalım demem lüks olmamalı senin için dedi.

Ben kendim yapmadığım için bana lüks dedim. O yüzden şu ortak hesap konusunu açtım yine. Herkes dedim gelirinin %10u 20si neyse birlikte yaptığımız şeyler için ayırsın koysun. 2 de kart çıkartalım. Hem önceden para ayıracağım için ben de kendimi daha rahat ayarlarım dedim. O konuda mutabıkız şu an.

Ha bu arada buna gelmeden önce kafamda kesin bir ayrılık olduğu için, gelir dengesinden ötürü kötü hissettiğim için, dedim ki senin madem ki daha rahat bir hayat yaşama isteğin var, yani her haftasonu bir yerlere kaçalım, yiyelim içelim partileyelim, sıklıkla yurt dışına kaçalım vs. neden benimle birliktesin, hadi birliktesin madem bu arzularını azaltman lazım neden bana yanstıyorsun o yüzden bence herkes kendine uygun birisini bulmalı dedim.

Israrla diyor ki ben senden memnunum ben senle yaşamak istiyorum hepsini, hayatımız biraz daha otursun gerekirse ben ağırlık veririm yaparız yine hepsini, sadece sen niye kendini ezikleyip duruyorsun diyor o da karşımda sdfjsg. Kaç yaşında boylu poslu adamsın beni sen de yaptıkların da gayet tatmin ediyor ben seni kendimden aşağı görmüyorum ki dedi.

Sadece sen kendini küçük görüyorsun ben de ona sinir oluyorum diyor. Ki o da sanırım işte başta bir şeyler istediğim gibi olmadı. Ama yine de bazı hemcinslerim hiç birşeyi olmamasına rağmen şirketi varmış da şirket yönetiyormuş havalarında takılabiliyorlar bende o özgüven yok sanırım. Ki özgüvenliyimdir de ama işte...

Ona göre daha yüksek geliri olan birilerini tercih edebilirsin dedim. Ya beni çıldırtma diyor seçtim diyelim onun bir garantisi yok ki hayat bu ben parasına göre mi eş seçicem batabilir, sağlık sorunu yaşayabilir, bana bişey olabilir. Hayat öyle tek bir şeye bağlı değil ki dedi. Mesela ben de bir anda işten kovuldum sen benden çok kazanıyordun sonra iş kurduk da biraz toparladım tekrar dedi. Deprem oldu ölüyorduk nerdeyse veya o kadar para gömdük iş yeri yıkılsa ne olacaktı dedi? daha sigortası falan da yapılmamıştı çünkü yeni kurmuştuk. Sen uzaktan çalıştığın için şanslısın dedi şehir çökse başka yere gideriz devam edersin yani ne olacağı belli mi diyor.

O yüzden 8 saat kavga etmeden konuşarak anlaştığımızı düşünüyorum son seçenek şu ortak havuz muhabbetini deneyip bir de öyle bakacağız. Israrla seni kaybetmek istemiyorum diyor. O biraz daha anlayışlı olur, ben biraz daha şu kendimi acındırma veya ezikleme hallerinden kurtulursam sorunun düzelme ihtimali var.

Olmazsa da o her ne kadar boşanmayı istemese de, o konu olması durumunda anlayışla karşılayacağını söyledi zaten ben zorluk çıkarsam ne olacak sen gittikten sonra dedi.

@ michael_knight, çok teşekkürler öncelikle bana veya eşime saydırmadan yapıcı öneride bulunduğunuz için. dün görseydim daha pozitif yaklaşabilirdim konuya ama yukarıda okuduğunuz üzere benzer minvalde ilerlediğimi ve anlaşıldığımızı düşünüyorum.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 11:41:26 ~ 12:13:28) 
tamam, senin karın melekmiş. parasızlıktan cimrilik gibi görülen huylarını törpülemek için seni sabah akşam ezikleyip aldığın hediyeleri b.kluyormuş meğer. biz bilememişiz.

hakkınızda hayırlısı.

uzun süre çocuk yapmayın ama siz.
  • elorelia  (24.04.24 11:59:55) 
@ elorelia, zaten o da bir şeyleri törpülemez ise sonuç kaçınılmaz evet eleştiriler hala geçerli. şu ortak bütçe hesabından sonra bir değişiklik olacak mı göreceğiz. olmazsa kimse birbirimizi zincirle bağlamıyor ki yahu.

Ha ama biz sürekli tıkanan yollardan, bariz olan şeylere rağmen yeni bir yol açmaya çalışıyoruz bu inat gerekli mi onu bilmiyorum.

Edit:

Ve tekrar söylüyorum, anlıyorum o kadar şey diyorsun bana bunlar yapılsa 1dk durmam, sana o kadar yapma etme diyoruz niye yapıyorsun diye.

Çünkü ben burada her şeyi tek taraflı anlatıyorum. Bazı konular var hanım şöyle şöyle yaptı derim 2 gün burada saydırırız dururuz. Ama o konu oraya nasıl geldi, o neden öyle davrandı, o sırada ortam nasıldı, ben ne yapmışım vs. hepsi göz önüne alınsa bu sefer pü allahın cezası az bile yapmış diyeceksiniz bana belki. -tüm olaylar için söylemiyorum ama kimi böyle-

O yüzden bana kızmayın ben size hak veriyorum ama burada yazılanları -iyi veya kötü- sürekli bir süzgeçten geçirme durumundayım çünkü hanımı bir yerde beni eziklemesiyle gömerken (ben neden kendimi o duruma sokuyorum/izin veriyorum mesela? o da ayrı bir konu veya kim bilir ben hanıma neler neler diyorum biliyor muyuz?) başka bir yerde yaptığı daha büyük fedakarlıkları görmüyoruz. Bu onu ezikleme yapma konusunda haklı çıkarmaz kabul biz yine diyeceğimizi diyelim ama tümüyle değerlendirmeye çalıştığım için bazen bu kadar sakin davranıyorum veya bir şeyler devam ediyorsa bazen burada konuşulmayan şeyler için devam ediyor.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 12:19:29 ~ 12:32:08) 
O-hooo ilişkinizi ben kurtardim sen teşekkürü @michael a yapiyosun


  • abuzer  (24.04.24 14:44:47) 
Konu paranın kalmamasıysa maaşını artırmaya çalış. İşin yazılım yanlış hatırlamıyorsam. Yazılımcılar altın çağını yaşıyor. Şu zamanda yurt dışına gidemezsen bir daha hiç gidemezsin. Gözünü karart ve yurt dışında iş bul. Dolar, euro kazanırsan paran kalır. Bunlarla uğraşma kısaca. Zamanını iyi değerlendir. Eşin sana seni kaybetmek istemiyorum demiş. Daha sakin yaklaşmaya çalış.


  • dissendium  (24.04.24 14:46:11) 
niye sizi tercih etti?

ya size göre ortalama altı biri, yani kısaca çirkin.
ya da evde kalacağını gördü.
kadınının çok kazanması veya uzun boylu olması aslında kendi için dezavantaj çünkü kendisinden çok kazanan ve uzun birisini bulması gerekiyor bu da havuzu çok küçültüyor kadın için.
  • nuisance2  (24.04.24 16:08:25) 
esinin tipik bir antepli klisesi olarak asiri gosteris ve materyalizm takintisi var.

ya "yok, gitmiyoruz, almiyoruz" diye kendini net bir sekilde ifade edip tavrini koycaksin, ya da ayril. cunku esinin harcama gosteris tutkusu kendiliginden hic bitmeyecek. o elektronik esya, mobilya taksitleri de asla bitmeyecek cunku markalar ha bire yeni modeller, yeni stiller cikariyor ve eskileri atip onlari almak isteyecek.

yani bir de herseyi olan birine habire hediye ne demek. sorun hayatin pahali olmasi degil, surekli gereksiz harcama.
  • hot potato  (24.04.24 17:45:05 ~ 18:35:18) 
@ nuisance2, shdjdg ask olsun eşim gayet güzeldir sadece biraz zor bir kadın, özellikle de dısarıdan fazla dominant duruyor. Ama ben o dominantligina yuklenmesindeki sebebin gercekte asiri kirilgan oldugu durumunu cozdugum icin artik cok bas edilemez gelmiyor.

Ben tam tersi asiri naif sakin bir insanım hiç cussemden de utanmiyorum insan biraz sert olur ama ne yapalim allah baba bizi de böyle yaratmis. Belki yılda 1 kere sinirlenirim çok çok sınırlarım zorlanınca hanım gördü bir kere. Ben bile kendimden korkuyorum karsi taraf nasil korkmasin. Ben de boşuna sakin gorunmuyorum sanirim herkes tersi bir şeyle mi baskiliyordur nedir psikiloji alanim degil bisey diyemeyecegim.

Neyse iste hanim da her iliskisinde irili ufakli bir kazik yiyince, yani memlekette kiskanci mi yok, siddet uygulayani mi yok, yalancisi mi yok... o yuzden sutten agzi yaninca dogru duzgun birini de aramis olabilir bilmiyorum simdi kendimi övmeyeyim de :( Veya işte çok rahat yönetirim falan da demis olabilir bilmiyorum. Ama hic sosyal hayatima da karismiyor o da beni sasirtti. Benim de kusurum işte hem daha cok para kazanip hem de daha rahat harcayabilmem lazim. Aslinda olunca cok rahat harciyorum ben mutlu etmeyi sevindirmeyi seviyorum ama surekli bir sekilde bittigi icin tüm hayatim hesap kitapla geciyor.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 19:24:34 ~ 19:26:50) 
hocam o kadın sizi boşayana kadar siz hiç bir şey yapamazsınız, buraya boşuna sormayın bence.


  • nuisance2  (24.04.24 22:11:56) 
@ nuisance2, valla simdiye kadar cok ayrildim ama hic boşanmadim o yuzden nasil olur bilmiyorum. Son konustugumuza gore bosanmaya sicak bakiyor ama ben ayrılmaktansa düzeltmek istiyorum dedi sorun ne ise.

E benim de derdim o, sorun sevmiyorum. Sorun olmazsa niye bosanayim. Yani problemler olur ama kötü hissetmek istemiyorum yani anlayış olması lazım.

Diyelim ki sorun devam etti, çözüm de kalmadı, kesin boşanmaya cikiyor tum yollar.

Ama hanım istemiyor nereye gidiyorsun toni otur asagi diyor. -Sizin gözünüzde öyle oldum ya-

Dinlemiyorum cikiyorum gidiyorum onunla yasamak istemiyorum. E isterse boşamasin ben tek mutluyum derim yaşarim ne yapabilecek anlamadim.

Ki daha önce kizip gitmisligim var 1-2 gun kafa dinleyip geldim. Öldüm falan sanmış. Dogru degil benim yaptigim da normal degil ama kalirsam zarar verecegim duramiyorum zaten.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 22:56:30 ~ 22:58:10) 
Yukarı da terapi de terapi yazan biri vardı, çok haklı.

Sizin beraber terapiye gitmeniz lazım, ikiniz bu işin altından kendi başınıza kalkacak gibi durmuyorsunuz. Ama iyi haber, artık herkes gidiyor, yeni normal bu. Sorgulamadan aile sağlık merkezine gider gibi gideceksiniz kenarına köşesine bakmadan. Hocamdır diyip “yaa yardımcı oluyo mu ki”yi uzun süre aklınızın ucundan dahi geçirmeyerek, full teslim full güven.
  • orangesandsea  (26.04.24 01:29:49) 
@ orangesandsea, öyle şeylere ön yargılı değiliz gideriz sorun değil de işte bütçe ayirmak lazimnsdhf :(

@ nuisance2, 2 gündür ağlıyorum eşin ya kiloludur ya da çok çirkindir yoksa niye seni tercih etsin dedin
EŞİM CÜCE CÜNKÜ MUTLU MUSUN TOPUKLUYLA NEREME GELIYOR BIR BAK

ibb.co (balonlarda harf yazdigi icin bozmak zorunda kaldim)
ibb.co

Ben yakistigimizi düşünüyorum ya :3 Yani saka bir yana o konuda bir problem yok bence. Baska tespitleriniz olursa alırım ama tabi.
  • ananiyimioguz  (26.04.24 13:33:59 ~ 14:12:22) 
Terapi de terapi yazan benim. Hayatınızdaki bazı şeylere bütçe ayırmak zorundasınız. Her şeyi para odaklı dusunemezsiniz maalesef. Evliliginizin düzelmesi mi ayda 5000-6000 lirayı saklamak mi daha önemli şu aşamada?

Yukarıda "siz kendi açınızdan anlatıyorsunuz, eşiniz anlatsa kim bilir neler diyecek" demiştim. Şu anda bir örneğini görüyoruz mesela. Belki de siz çok para odaklı yaşadığınız de sorun yaşıyorsunuz.
  • fraise  (26.04.24 14:04:34) 
birlikte ve ayri ayri terapiye gitmeniz uygun olur, onceki duyurularinizda da yazmistim diye hatirliyorum ben, yazmadiysam da aklimdan gecmis yani. sanki annenizle tamamlayamadiginiz iliskinizi/dongunuzu annenize benzer bir kadin olan esinizle tamamlamaya calisiyorsunuz gibi gelmisti bir duyurunuzda. ayrica esinizin derin bir degersizlik hissi olabilir (kendi ile ilgili), bu nedenle de yaptiginiz hicbir 'sevgi gosterisi' esinize yetmiyor olabilir, olmayadabilir tabii yani tanimadan ne desek bos. ayrica para ile iliskinizi ve inanislarinizi gozden gecirebilirsiniz, yukarida elo yazmis, acayip bir para konusuluyor sizde surekli, varlik icinde yoksunluk hissi ile bogusuyorsunuz sanki. velhasilikelam terapi guzel sey.


  • kassiopeia  (26.04.24 14:10:28) 
Para evet çok konuşuluyor eşim de şikayetçi, ben parayla kendi ilişkimden de emin değilim ki. Öyle para tutayım kimse vermeyeyim gibi bir derdim yok. Cimrilik de yaptığımı düşünmüyorum olunca harcıyorum, mutlu da oluyorum. Gerçi cimriler cimriyim der mi onu da bilmiyorum da...

Ama işte ikili ilişkilerde şey canımı sıkıyor, iki taraf da para kazandığı için, neden önce benim paramın bitmesi bekleniyor? Bitecekse birlikte bitsin bitmeyecekse ikimizin de bitmesin. Yani eşim onu beklemeden baştan destek olsa (ki oluyor zaten de yani en azından bitmesini beklemeden) zaten bitmeyecek belki sürpriz planlara bile para kalacak.

Şu da var, benim param önce bittiği için tüm ayı programlıyorum, param varsa bile belli noktalarda harcanacak ise, param yok diyorum. Yani bir yeri oluyor onların o yüzden tutuyorum. Aşalım sınırı ya ne olacak bidaha mı gelicez dünyaya demiyorum. Niye demiyorum, ben belki o an mutlu olucam ama ödeyemezken olamıycam. Çok mantıklı gelmiyor o yüzden bu durum. Ödeyebileceğim yere kadar mutlu olabiliyorum veya edebiliyorum.

Yani siz para harcarken hiç kartınıza hesabınıza bakmıyor musunuz, düşünmeyecek kadar çok mu paranız var? Sanmıyorum.

Mesela bakın size şimdi ilişkimizdeki para giderleri adımlarını yazayım ne yapılabileceğine siz bir yorum getirin.

Eşimin cüzdanı:
İş yeri giderleri -> ev giderleri -> kişisel giderler -> ortak giderler -> eğlence -> yatırım -> finish

Benim cüzdan:
Ev giderleri -> kişisel giderler -> ortak giderler (opsiyonel) -> finish

Yani ben düşünmeyeyim de kim düşünsün.

Kişisel giderlerden kısayım diyorum, eşim kısmıyor mesela gidip iphone 15 alıyor ben bir pc alıyorum klima alıyorum mesela bittim :| Tabi böyle deyince de kıskançlık yapıp yarışıyormuşum gibi olmasın ben 5 yıldır telefonumu değiştirmiyorum. Alamadığımdan değil, ihtiyacım yok. Ama pc ye vardı mesela. Veya motorumu büyütmem gerekiyordu hem kendi konforumuz hem de yatırım için.

Elektronik bir şey almayayım, o kısmı atlayayım, ortak planlara harcayayım diyorum, en fazla bir adım ileri gidebiliyorum sonra yine devamı gelmiyor.

O yüzden ilişkilerde bir erkek hem kendi döngüsüne hem eşinin döngüsüne yardımcı olsa sorun yok ama kadınlar nedense daha çok kazanıyorsa önce erkeğin bitmesini bekliyorlar sonra destek oluyorlar gibi geliyor.
  • ananiyimioguz  (26.04.24 14:28:10 ~ 14:40:44) 
Dilimde tüy bitti ama son kez yazacağım. İşte bu bahsettiğiniz şeyleri konuşacağız yer terapi odası; burası değil. Buradaki insanlar sadece sizin yazdığınız 3-5 cümleyle yorum yapamazlar. Zaten ruh sağlığı profesyoneli de değiller. Ayrıca ilişkinizin dinamiğini de bilemeyiz. Sorduğunuz şey basit bir konu değil. Katmanlı ve üzerine çalışılmalı. Burada sayfalarca cevap yazmanizin bir anlamı yok maalesef. Sadece içinizi döküp, anlık rahatlama sağlar bu size.

Bu yüzden bazı şeylerden fedakarlık yapıp terapiye gitmelisiniz ki olayları, duyguları anlamlandirip, gerekirse dönüştürebilesiniz.

Terapiyi masraf kapısı gibi değil de yatırım gibi görmek işinize yarayabilir. İliskinize, kendinize yatırım yapacaksınız. Olmuyorsa da uygun bir şekilde bitirmenin yolunu arayacaksınız.
  • fraise  (26.04.24 14:38:38 ~ 14:41:06) 
evli değilim ama arkadaşlarımda gördüğüm ortak bütçe

birinin nakiti biterse diğerinden istiyor

ya da bu ay aidat senin karttan çekelim diyor

eğer eşlerden biri iphone alırken diğer eşe sormadan alıyorsa o evlilik midir yahu ?

nerede takım ruhu nerede birlik
  • jülsezar  (26.04.24 14:51:52) 
@ fraise, tamam tamam planlayacağım :( teşekkürler.

@ jülsezar, haberim var yahu. parası var alıyor diyorum ben onun bişey almasına karışmıyorum ki. O bişey alınca başka şeylere de ayırabiliyor çünkü bir sorun yok o yüzden.

Ama bazen ay başından, ortasından, hatta bazen de hiç demiyorum, ben bitiğim bana bakma ay başına kadar diyorum. Dememe rağmen dışarıda anlık benden bekleyebiliyor. E benden niye bekliyorsun varsa hallediver işe. Ben demişim sana doldum diye. Ha sende de yoksa madem o an o planı neden yaptık otursaydık evde.
  • ananiyimioguz  (26.04.24 15:06:45) 
abi işte parası var alıyor değil paramız olması lazım

eşin bu konuda öyle bakmıyor galiba mevzuya tam olarak

denildiği gibi terapi şart evlilik kurtarılmak isteniyorsa
  • jülsezar  (26.04.24 15:09:20) 
bu anlattıklarını sadece senden dinledik boşanmazsan ülser olursun bu kadar içine attığın için,
malum sen kafaya koymuşsun gibi zaten masraflar ne olur diye açmışsın duyuruyu hakkınızda hayırlısı...

  • basond  (26.04.24 22:23:17) 
[]

İşyerinde herkese saygılı, nezaketli ama mesafeli olmak problem midir?

Müdürlerimden yaptığım işimle ilgili olumlu geribildirimler alıyorum. Ama asosyalsin, mesafelisin gibi geri bildirimleri de konuşma içerisinde birşekilde samimiyete bağlı olarak geçiyor.

Özetle sosyalleşmeyi seven ama sosyal iletişim veya sosyal zeka konusunda bir yetişkine göre biraz zayıf bir yapım var. Bugüne kadar güleryüz, saygı ve nezaketle bir de sanırım bu açığımı telafi etmeye çalıştım.

Sizce bu iş hayatında sürekliliğim için büyük bir problem midir? Acaba daha az sosyal iletişim beklentisi olan iş sahalarına mı yönelmeli?

Şimdiden teşekkürler…

 
Beni ve yöneticilerimden aldığım geri bildirimleri tarif etmişsiniz. :D
Benim tecrübem şöyle: İnsanlara zamanla alışıyorum ve daha fazla diyaloğa girebiliyorum. Onlar da beni tanıdıkça olduğum gibi kabul etmeye başlıyorlar. İş dışı konularda sohbet ettiğim kişi sayısı üçü dördü geçmez.
İletişim becerilerini geliştirmek üzerine biraz çaba harcayabilirsiniz bence bir yandan. Mizaç önemli olsa da kendinizi geliştirmek mümkün. Ben psikoterapiye başladım mesela. Faydası olacağına inanıyorum.
  • auroraaurora  (22.04.24 16:03:23) 
Pozisyon satış, pazarlama gibi bir alansa ya da müşteriyle iletişim halinde olmak gereken bir alansa gerçekten ciddi sıkıntı bu ilerlemenize engel olur.


  • titanic kemancısı  (22.04.24 19:42:40) 
[]

30 yaş üstü karşı cins eski arkadaşları çaya kahveye çağırmak

30+ herkesin bir şekilde eşi, sevgili oluyor olmasa bile bir süre sonra oluyor. sevgililik veya evlenme sonrası karşı cins eski arkadaşınızı rahat rahat çaya, kahveye, öğle yemeğine, yeni bir yer denemesine çağırabiliyor musunuz?

yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?


 
Eşi ya da uzun süreli sevgilisi varsa davetimi çift olarak yapıyorum.
İş arkadaşı falan gibi düzenli görüştüğüm biriyse o zaman hani eşini de çağırabilirsin demeden plan yaparım ama yine karşı tarafa eşini de dahil etme özgürlüğünü vermiş olurum.

Eğer yalnız biriyse tabi ki yapıyorum plan. Ne olacak.
  • zimbirik  (20.04.24 14:33:55) 
aramdaki iletişime bağlı. o kişiyle bire bir olarak yakın bir dostluğum, paylaşımlarım olmuşsa normal plan yapabilirim -o kişi de eşini/sevgilisini yanında getirmek isteyebilir bazen-. ne kadar yakın bir geçmişimiz olursa olsun çok da sık yapamam bunu ama arada bir belki. içimden gelmez yani. ancak o kadar da özel bir muhabbettim olmadıysa zaten çağırmam ama illa çağıracaksam da tek başına çağırmaya utanırdım herhalde.


  • semaforo de medianoche  (20.04.24 14:48:08) 
Evlilik dinamikleri çok farklı, erkeğim, eşimi bir erkek arkadaşıyla dışarı göndermem, gurupça gidebilirler, kız kıza gidebilirler vs.

Sevgiliysen daha gevşek davranabilirsin duruma ve karaktere göre.
  • kimlanbu  (20.04.24 15:33:54) 
Evli değilim fakat benim gözlemim de şu:

Evliliğin ilk yıllarının heyecanıyla kendini dışarıya kapayan, arkadaşlıklarını sonlandıran kişiler o insanları ve ortamları tekrar yerinde bulamıyor, bir yaştan sonra yeni arkadaşlıklar ve çevre kurmak da zor

Çiftler sosyal anlamda yanlız kalıyorlar ve birbirlerine sarmaya başlıyorlar
  • grimavi  (20.04.24 15:42:44) 
Evli kişiler için ''yeni'' arkadaşlıkların kurulduğu dönem genelde heyecan arayışına denk gelen dönemler bence, herkes için demiyorum ama ekstra yeni insanlarla sosyalleşmeye çaba harcadıkları zaman bir tarafın aldatması ile sonuçlanıyor gibi zaten evliliklerinde sorun olan insanların ekstra bir arayışa düştüğünü düşünüyorum ve çevremde buna çok şahit oldum. Ama iş ortamı, kurs ortamı vs ortak bir zeminde geçmişleri olur paylaşımları olur bu abes değil bence. Çift olarak kavga edip aynı ortamda bulunmak istemeyen ve kafayı rahatlatma ihtiyacı olanlar da oluyor. Kendilerine kişisel zaman yaratınca daha mutlu olabiliyorlar çok değişken bir durum.

Ben genel olarak sosyalleşmeyi sevmediğim için extrovertlerin zorla çağırdığı introvert taraf oluyorum o yüzden hiç kimseyi çağırmam :D
  • titanic kemancısı  (20.04.24 15:55:28) 
Evliyim. Erkegim. Evli/bekar genc, yasli kadin arkadaslarla bira icmeye, konsere, kosuya, tenise gidiyorum.

Evli, kadin is arkadaslarim sabahlari ofise gitmeden mesaj atip kahve ya da kahvalti isteyip, istemedigimi sorarlar. Ogle aralari iki kisi yemege cikariz, yuruyus yapariz.

Mesela gectigimiz hafta araclarin kar lastiklerini degistirdim. Araclar servisteyken beni is yerinden evli bir kadin arkadas evden alip, ise birakti.

Normal boyle seyler. Uzerine cok dusunmeye gerek yok. Sadece rahatsiz oldugum biri olursa mesafe koyarim.
  • thetruenorthstrongandfree  (20.04.24 16:31:31) 
Uzun süredir görüşmüyorsam bir anda çağıramam ama evli ya da sevgilisi olan arkadaşlarımla çay-kahve-içki içiyor. Öğle yemeğinde bir yerlere gidiyoruz. Aynı şekilde kocaları ile de aram iyi olduğu için arkadaşlarım olmadan buluştuklarım var tabii ki. Tamamen evlilik öncesi ilişkiye ve evlendikleri eşlerine bağlı bence.


  • nawar  (20.04.24 17:59:12) 
sevgilileri ya da esleri bana uygun insanlarsa zaten onlari daha cok seviyor oluyorum flgkh o yüzden cift olarak cagiririm. gelmezlerse de ok. sevgililerinden hoslanmadiysam ikisine de mesafe koyarim cünkü tekli plan yapmam ve cift olarak da onlari hic cekemem.


  • robert bosch  (20.04.24 20:58:17) 
[]

İki aydır konuştuğunuz birini unutmak ne kadar sürer?

2 aydır yoğun duygular hissettiğiniz birini unutmak kaç gün sürer?
Saçma bir soru biliyorum ama sizce ne kadar olmalı?



 
benim için 2-3 gün, baktım 1 haftada da unutmadım ekstra bir şeyler yaparım normal rutinim dışında.


  • gule gule  (19.04.24 08:52:13) 
Kişiden kişiye değişir. Ama mutlaka unutursun. Hiç kimse unutulmaz değil. İnsanlar kaç yıllık sevgilisini unutuyor. Kaç yıllık evlilikler bitiyor kişiler yeniden evlenebiliyor.


  • rock n roll  (19.04.24 09:16:21) 
Farkındayım unutulur da bir hafta oldu tam. Hala unutamadım. Herhalde içimdeki umut bitmedi. En son 4 gün önce biz ayrıldık bir daha yazma beni rahatsız etme dedi. Tamam deyip sustum. Ama demek umut var.


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 09:18:45) 
aşkından ölsen 2 ay.


  • gabe h coud  (19.04.24 09:36:17) 
unutmak değil de alışırsın. max 1 ay.


  • jelly bear  (19.04.24 09:43:13) 
Kabul ve yas sürecini tamamlayınca.


  • hasmetizm 2046  (19.04.24 10:04:48) 
Sanırım bu hafta pazartesi kabul sürecini tamamlayacağım. Ben yazamıyorum çünkü kararı o verdi. İleride daha çok uzulmektense şimdi üzüleyim dedi. Mantıklı gibi. Ama ben gerçek sebebin geldiği zaman ayrılmayı daha çok tercih ediyorum. Çünkü o zaman yapacak bir şey olmadığını net görüyorsun. 6 aylık bir ilişkim vardı bundan önce. O daha az sorunsuzdu ama ana sorun geldiğinde kabullenip unutmuştum. Sonuna kadar gitmediğim için ukte kaldı kisaca


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 10:25:33) 
Unutunca yazarım süresini.


  • Kahvedesu  (19.04.24 10:59:36) 
Iliskinin yogunluguna bagli. Yil surmemeli tabii ama 1 hafta da olabilir, 1 ay da, 5 ay da.


  • mor oje  (19.04.24 11:05:50) 
Bence bir iki haftam daha var. Her sabah kalkınca bir stalk tarzı hareketim var o iki günde biri düşünce diyeceğim unutma süresi başlamış :d


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 12:31:10) 
Bu böyle 1 - 2 haftam kaldı diyeceğin bir şey değil. Bir ara bilim insanları aşkın ömrü 3 yıl falan diyorlardı. İşte bugün aşık olduysan tam 3 yıl sonra bugün unutmuş olmuyorsun. Azalmaya başlıyor aşkın sonra bakmışsın ki unutmuşsun. Geri sayım yapılacak bir durum yok yani. Son 1 hafta, son 3 gün son 24 saat veee bitti artık aşık değilim demeyeceksin.


  • rock n roll  (19.04.24 12:45:22) 
Burası anonim ve burada asıl duygularımı paylaşmaktan kaçınmiyorum. Daha önce de yaşadıklarım unuttum onlar daha zordu. Yalnız kaldığım anlar oldu. Agladigim oldu. Ama bunda ağlamadım haklıyım yani suçum yok. Sadece bir tercih meselesi. Fikirlerini değiştirmesi gerekiyor sadece aptallık diyorum onun yaptığına. Bu hikayeyi burada kime detaylı anlatsam iyi ki ayrıldın salla der. O kadar da güveniyorum kendime. Ama işte acısını yasamadan da bitmiyor


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 13:27:16) 
Genelde eski sevgililerimle arkadaş kalabiliyorum. Biriyle bu konuda dertlestim o da şu anki sevgilisi ile sorunlar yaşıyor ama konuşarak çözüyormus.
O an dedim ki ben harbiden kaliteli biriyle sevgili olmuşum ama yıllar geçse de bunun için aynı şeyi demeyecegim. Bu koca bir yalanmis

  • JackDanielSparroww  (19.04.24 13:32:27) 
Birkaç önceki duyurunuzda hiç de dediğiniz gibi haklı falan bulunmamıştınız halbuki. Açıkçası cümleleriniz de oldukça toy bir tondan, özellikle de tüm kadınları bir tutarak yaftalamak veya bir kadının dini tercihine göre biriyle ilişki yaşamak istemesi veya istememesini aptallık olarak nitelendirmek. Üstelik kimse bir cennetten düşen son erkek tanesiyle birlikte olmak için fikirlerini değiştirmek zorunda da değil. Neyse, uzun uzun açıklamayacağım. Bana nice guy syndrome sahibi olduğunuzu düşündürdü kurduğunuz cümleler. Umarım en kısa sürede atlatırsınız, bu süreyi zaten başkalarından gelen meli-malı ile belirleyecek durumdaysanız çok da aşık değilsinizdir.


  • morca  (19.04.24 17:58:10) 
Komiksin. Benim yargılamamı onaylamayip beni yargılıyorsun. Hikayeyi derinleme anlatmadım. Ama biliyorum ki aynısı sizin başınıza gelse benden daha beter cümleler kuracaksınız.


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 18:06:47) 
Birkaç paylaşımını okudum da benden farklı halin yok :d
Ben onu sevdim. Bunu ona hissettirdim. Kendisini sevmekten vazgeçse zibilyon sebep sayabilirdim onun kendisini sevmesi için.
Ama bazı hatalar ve yalanlar var. Kimse 5 dk önce seni seviyorum deyip 5 dk sonra ayrılıp seni sevmiyordum demeyi mantıklı potaya oturtamaz. Bu karşı tarafa kocaman bir yalan söylemektir. Bunu yapamazsın.
  • JackDanielSparroww  (19.04.24 18:14:03) 
Unutma sebebine bağlı olarak 2 gün ile 2 hafta arası sürebilir. Unutamadığın da artık karşıdaki kişi değil, onunla ilgili anılar ya da planlardır.


  • nawar  (19.04.24 19:36:26) 
20'lerimde olsa bir kaç gün, şimdi yaklaşık bir kaç dakika.


  • kimlanbu  (19.04.24 22:09:54) 
2 aydır yoğun konuşmadan ve yoğun duygular hissetme ihtimalime göre....
alışılmışın dışında bir tanışıklık yaşamam lazım muhtemelen benim hayatımı filan kurtarmıştır hahaha bu kadar kısa süreye bu kadar yoğun duygu eklemesi yapmak için ancak bu ihtimal geliyor aklıma sonra meğerse o bir melekmiş ve dünyayı terk etmek zorunda kalmışsa....gerçekten çok üzülürdüm ne yalan söyleyeyim, birkaç ay sürerdi bu ihtimalde asdsad
Onun dışında pek olası gelmedi bana :DDD
  • titanic kemancısı  (19.04.24 22:44:27) 
bir yıllık ilişkisini atlatma süresi beş yıl olan bir ezik olarak söylüyorum ki iki ay konuştuğum birini maksimum 3-4 ayda unuturum, tam bir bad boy'um.

yani bu kişisel bi şey, sen çok kaptırmış olabilirsin. hayatının çok enteresan bi döneminde denk gelebilir, çok ilgi duymuş olabilirsin, uzun sürebilir. bence bu konuda "ideal süre" diye bi şey yok.

önemli olan nokta şu: senin kendi hayatını, mutluluğunu etkiliyor mu? sen eğer kendi hayatını yaşayabiliyosan, mutluluk bulabiliyosan istersen 10 sene unutma, çok zararı yok.
  • mark greg sputnik  (19.04.24 23:16:48) 
[]

Götüüür kelimesi sizde neyi ifade ediyor?

Soru bir arkadaşım ekolünden geliyor.
Arkadaşımın kız arkadaşı x diyelim. Y’de benim arkadaşım.

X’e kendi arkadaşlarıyla whatsapp grubunda önceki sevgilileri soruluyor
İsimlerini yazdıktan sonra başka bir arkadaşı da götüüüürr diye yazıp random atıyor
Sonrası sesli mesaj şeklinde ilerliyor konuşmanın.

Y isimliArkadaşım da bunu görünce haliyle x’ten soğuyor.

Siz ne tepki verirdiniz bu durumda?

Ayrıca x eski sevgilileriyle olan fotoğraflarıda tutmuş telefonda ya da gittiği tatilde yaptıkları haritaya kadar silmemiş. Guya görmedim hatırlamıyorum diye geçiştirmiş

 
X ile Y sevgili değil mi ,

Götüüüür orada yarasın maşallah iyi götürmüşsün manitaları anlamında kullanılmış.

Ama arkadaşlar arasında yapılır böyle muhabbet, geçmiş ile ilgili konuşulmuş, y nin görmemesi gerekirdi.

Ancak götüüür ü xin arkadaşı yazmış, bu durumda x den niye soğuyor y ? Yoksa başka bir şeye mi takıldı ?
  • jülsezar  (18.04.24 10:59:35 ~ 10:59:59) 
Ali, ayşe desen anlaşılacak konu x,y ile denkleme dönüyor.

Kız dayanışması her zaman vardır, nasıl erkek muhabbeti varsa kız muhabbetinin de aşağı kalır yanı yok, hatta kız muhabbeti daha da uçuk, boyundan işlevine her şeyi anlatıyorlar.

Y'nin yapması gereken o random atan arkadaşına sırada sen varsın demesi.
  • kimlanbu  (18.04.24 11:01:57) 
E bozulurum ben de haliyle, sevgilinin eski sevgilileri tabi ki olabilir bu doğal ancak sevgili olduğunuz kişi "eski sevgililerim" temalı bir gırgır şamata şeması oluşturup bir de bununla eğlendiği için hatırlatıcı şeyler arşivlemişse, bu, en iyi ihtimalle insana "iyi hissettirmez." Arkadaşlar arasında bu konu açılabilir elbette ama sizin tarif ettiğiniz şey baya detaylı duruyor.

Yanlış tanımış olabileceğimi düşünürüm, samimiyetini sorgularım. Birkaç laf çarparım eskilerin eskide kalmasıyla ilgili. Sonra bir süre takip eder davranışlarını ölçüp tartar ne yapacağıma öyle karar veririm.

Birinin eski sevgili koleksiyonuna girmek için çok da hevesli olmam doğal olarak.

Tabi sorunun diğer tarafı da, bu kişi bunları neden görüyor? Bazı şeyler kişiye özel kalmalı. Böyle bir şeye şahit olmak moral bozucu ama halbuki X, Y hakkında daha farklı düşünüyor olabilir. İlişkileri yıllandıkça tutumunu değiştirebilir. Çünkü şu aşamada belli ki arkadaşlar sevgiliden daha eski. Sevgilinin önce bu kişinin hayatında bir yeri olmalı. Biraz da "ne bekliyordun ki" derler insana.
  • akhenaten  (18.04.24 11:07:55 ~ 11:12:01) 
ek bilgiye cevap,


hoş değil tabi ki eski fotoğrafların telefonda durması, ama bunu nasıl öğrendiğinizi de merak ettim. yedeklese anı vs dese harddiskte bir nebze. benim instagramda exim ekli duruyordu misal. tenezzül bile etmedim silmeye. exim de tenezzül etmemiş sadfsg. kız arkadaşımın galerisinde ne var bilmem o da benimkini bilmez, aynı şekilde instada exi mi ekli kim ekli.

ama ne olursa olsun güven kırılırsa demek ki bir birinize uygun değilsiniz demektir. haklı haksız aramaya gerek yok.

bir de ilişki ne kadar sürelik, ne kadar bağ var. o konuda akhenaten +1

benim 15 yıllık arkadaşlarım var görüştüğüm, bunlar sevgilim/eşimden hep eski olacaklar. sevgililerimize saygısızlık etmeden geçmişi konuştuğumuz olur/olabilir.
  • jülsezar  (18.04.24 13:31:04) 
Öncelikle başlığa cevap vereyim; devamında anlattığınız bağlam çerçevesinde "götüüüüür" kelimesi bana sevişmeyi / seksi ifade ediyor. Samimi arkadaş gruplarının içerisinde olabilecek basit bir muhabbet bu. Sadece bu yüzden bir insandan soğumazdım.

Eski sevgililerin fotoğraflarının saklanma konusunda ise ben saklayana da silene de hak veririm açıkçası. Ben özellikle silmem, ama bundan rahatsız olanları da anlayışla karşılamak lazım.
  • pispinti  (18.04.24 14:30:41) 
[]

Airbnb evi istanbul

Selamlar. Fb ile bir süredir sevişemedik ve özledik. Fakat o ailesi ile yaşıyor ve benim evimde de uzun süreli bir misafir var. Daha önce tr’de hiç airbnb ile kiralama yapmadım, bir ara yasaklanma olayları falan vardı. İstanbul’da bu sistemi kullanabiliyor muyuz, gecelik olarak. Yoksa direkt otele mi gidelim?




 
Kullanabiliyorsun sorun yok.
Zaten istediğin tarihlerde arattiginda opsiyonlar çıkıyor.

  • les yeux blanches  (17.04.24 01:19:40) 
bence direkt otele gidin kahvaltı da yaparsınız sabah :D (benim maks fb anlayışım)


  • Kediyi üzdün  (17.04.24 10:36:39) 
bence otel daha mantıklı. airbnb de kullanabilirsin ama.


  • jelly bear  (17.04.24 13:11:38) 
[]

yap / yapma

2 hafta flort ettigimiz, coookkk hoslandigim adam beni aniden ghostladiktan sonra klasik "sorun sende degil bende" konusmasi yaparak benimle gorusmek istemedigini soyledi. ben de ne yapayim, durumu kabullenmeye calisiyorum.

sorun su ki bu arkadasla biz ayni dans kursuna gidiyoruz ve kursta her turda partner degistirerek dans ettigimiz icin denk gelme ihtimalimiz cok yuksek. beni reddettikten sonraki ilk derste ozellikle benimle dans etmek icin yanima geldi (denk gelmedik) hayir diyemedim ama kendimi cok huzursuz hissettim. belki yaniliyorumdur ama benim ilgimi kaybetmek istemiyor ya da beni gormezden geliyormus gibi gorunup kalbimi daha fazla kirmamak icin de fake bir ilgi gosteriyor olabilir. iki turlu de kalbim daha cok kiriliyor. ayrica kafami resetlemeye calisirken, kursta onu gorucem anksiyetesi yetmezmis gibi bir de "acaba benimle dans etmek isteyecek mi" gerginligi yasiyorum.

bu durumu ortadan kaldirmak icin kendisine acikca "bana biraz zaman ver, sana karsi ilgimi kaybedince, kendimi hazir hissedince yeniden seninle dans etmek icin ben sana gelirim" demeyi dusunuyorum. boyle hem fake ilgisinden kurtulurum, hem dans etme ihtimalimiz ortadan kalkar, hem de ben kendimi hazir hissettigimde o da bunu biliyor olur.
ne dersiniz? sacma mi dusunuyorum?

dipnot: karsimdaki kisi (tamamen benim yorumum) aldatilarak terk edilmis olma travmasini atlatamamis, o gunden beri yaklasik 20 kadinla gecici iliskiler yasamis, ozguveni cok yuksek gorunen ama bir yandan da cok kirilgan bir adam. taktik filan yapip ilgisini nasil yeniden kazanirim derdinde degilim, boyle bir adami hayatimda istemiyorum ama ilgim hala bitmedi, azalarak bitsin istiyorum.tesekkurler.

 
Kral oltayı atmış bekliyor. 21. Olma yolunda gidiyorsunuz. Reis yaaaa


  • allah yazdiysa bozsun  (16.04.24 19:18:50) 
"bana biraz zaman ver, sana karsi ilgimi kaybedince, kendimi hazir hissedince yeniden seninle dans etmek icin ben sana gelirim" demeyi dusunuyorum.--->o may gudnıs, yapma
Bence karsindaki insanin sana yaptigi asiri sacma ve nahos. senin bu kendine yaptigin ise kendine haksizlik, istemedigin bi durum icin baskalarina bu kadar aciklama yapmak zorunda degilsin? Neden belirtmene gerek yok. Kaba saba olmadan ben dans etmek istemiyorum diyebilir ya da baska birileriyle dans etmek icin sen teklif edebilirsin. Bana kalsa, baska dans kursu mu yok yea derim tabii.

  • arbre  (16.04.24 19:22:05) 
@arbre valla baska dans kursu yok, kucuk bir ilcede yasiyoruz. ayrica olsa bile neden ondan kacinmak icin kursumu degistireyim? ben sadece ilgim bitene kadar kafam rahat gidip geleyim istiyorum.


  • inspired by a true story  (16.04.24 19:25:26) 
Öyle bir konuşma yapmanıza gerek yok. Kurstaki diğer insanlara nasıl davranıyorsanız ona da öyle davranmalısınız. Bunu yapabileceğinizi düşünüyorum. Sizi reddetmiş bir insan var karşınızda, bırakın ne yapıyorsa yapsın sizin hayatınızda bir etkisi olmamalı artık.


  • pispinti  (16.04.24 19:26:28) 
Kursu birakiniz derim. Baska kurs olmamasina ragmen.


  • WithWorth  (16.04.24 19:29:17) 
hocam arkadaş sıradakine geçmiş, sizi de mesafeli ama yedekte tutuyor. yazması kolay uygulaması zordur ama yapmanız gereken tek şey umursamamak.

Bu arada aldatılarak terk edilmiş ve travmasını atlatmak için 20 kadında ilişkiye girmiş adam zaten bir önceki ilişkisinde kendisi de aldatıyordur. Bu kesin gibi bir şey...
  • yeninesiltupcu  (16.04.24 19:45:42) 
Hiçbir şey yapmayın.
"Benimle dans etme" diye konuşmanız büyük bir şey yapmak oluyor. Siz hiçbir şey yapmayın.
Onunla dans ettiğiniz 5-6 dakikada da kendinize hakim olun.

GKK. Gönül kaçanı kovalar.

Siz ilgilenmeyince büyük ihtimalle o sizinle ilgilenecek. Yine ilgilenmeyin. İlgilenirseniz anında yine kaçacak.
Bu güvenilmez adamı unutun. Zaten bu kişiyle geçireceğiniz zaman harcanmış zaman olacak, sonradan pişman olursunuz.
Hiçbir güzel aşk hikayesi bu anlattığınız şekilde başlamıyor.
  • michael_knight  (16.04.24 20:41:20) 
bambambam diye konuşacağım.

Önünüzde iki seçenek var
1. Kurstan ayrılmak
2. Kursta kalmak

Böyle bir sebep yüzünden kursu bırakıp kendinizden ödün vermemelisiniz.

Kaldığınız takdirde de bir an evvel bu tabulaşmaya müsait tavrınızdan vazgeçip bu kişiyle dans edip konuyu kapatmalısınız.

Bu kişiyle bundan sonra kendisi istese dahi birlikte olmamalısınız. Yaptığı şey en objektif haliyle dengesizce. İnsan hayatta dengesizlikler de yapabilir, ama bundan kendisi ders çıkarıp kendi hayatını düzene sokmalı. Bu görev size ait değil. Bu kişiden zarar görme ihtimaliniz yüksek. Benim bu zamana kadar gördüğüm kadarıyla insanlar ilişkilerde hata yaptıklarında affedildiklerinde ders çıkaramıyorlar, affedilmediklerinde alıyorlar bu dersi. (tabi bu kişinin ne hissettiğini bilmiyorum, sadece bu kişi size geri dönmek isterse diye size söylüyorum bunu, belki de umrunda değil onun.)

Hal böyleyken olayı daha fazla romantize etmeyin. Bittiğini kabullenin. Bunu kabullenmeniz için onunla dans etmek bir yöntem. Eğer olayı kafanızda büyütüp bu dans işini tabu haline getirirseniz kendiniz zarar görürsünüz. Yapmanız gereken şey sanki yaşananların hiçbir önemi yokmuş gibi her şeyi normalize etmek. Yalnız siz böyle umarsız göründüğünüz zaman bu kişinin egosunu incitip ondan tekrar ilgi görmeye başlayabilirsiniz. İşte o aşamada bu ilgiyi kibarca elinizin tersiyle itebilirseniz fenafillaha ermiş olacaksınız :D bir daha da böyle bir konuda bu şekilde hissetmeyeceksiniz hiçbir zaman.

Ayrıca "biraz zaman ver" tarzı şeyler söylemeyin lütfen, hiç tasvip etmedim. Böyle davranmak sizi duygusallaştırıp olayla baş etme sürecinizi uzatır sadece. "Belki sonra" deyip geçin en fazla.
  • akhenaten  (16.04.24 20:59:45 ~ 21:06:17) 
adam kısa süreli flörtöz aksiyon odaklı bir tip olduğu için sizdeki romantik beklenti hoşuna gitmemiş kursta başka avlara çıkmış. siz de bu konulara fazla kafa yoran birine benziyorsunuz kursu bırakmanız daha iyi olur.


  • titanic kemancısı  (16.04.24 21:04:31) 
Bir şey söylemene gerek yok, davranabilirsin direk.


  • thesomberlain  (16.04.24 21:09:09) 
benim takıldığım nokta 20 kadınla geçici ilişki yaşaması, direkt çetele mi tutmuş size net sayı mı verdi 20 kadınla ilişki yaşadım diye bir de geçici. adam leonardo di caprio falan olmalı bence. hayatında 20 kadın tanıdığı olmadan ölen erkekler var adam 20 kadınla geçici ilişki yaşamış ,ama çok da kırılganmış:)


  • ercu cozer  (17.04.24 01:34:08) 
ercu+1 hem ozguvenli hem kirilgan olmasina gumledim. tam bi narsist reismis amq hastasi


  • ala09  (17.04.24 11:21:34) 
Yapma

Ortam garip olmasın, dans partnerini değiştirirken denk gelince sorun olmasın diye direkt gelmiş olabilir.

Ayrıca aynı kurstasınız, 2 hafta flört ettiniz, ghostladı ama ghostlamayıp ilgilenmediğini belirtti. Ben bu zaman çizelgesini anlamadım. Aynı kursta olduğunuz için ne zaman ghostladı ne zaman dansa kaldırdı karıştı orası.

Bu arada yaklaşık 20 kadınla geçici ilişkiler yaşamış olmasının paylaşım sebebi ya arkadaşça sohbet ya da 21. geçici ilişki olmanızı iistemesi. Siz onu istemeyince de devam etmeye çalışmış normal iletişime.
  • nawar  (17.04.24 12:05:50) 
@ercu direkt sayi vermedi ama aldatildigi iliskisi bittiginden beri (5 yilda) hayatina 15-20 kadin girdigini soyledi.

@nawar yok oyle degil, bariz sekilde benimle dans etmek icin salonun obur kosesinden bana dogru geliyor. zaman cizelgesi basitce soyle. ayni dans kursunda birkac aydir tanisiyoruz, 2 hafta flort ettik, sonra birden iletisimi kesti. bir hafta sonra dans kursunda karsilastik ve iliski istemiyorum vs dedi.

guncelleme: sonuc olarak yapmadim arkadaslar. ama ben mesafemi korumaya calistikca, o beni daha cok zorluyor, gozunu surekli ustumde hissediyorum. yine benimle dans etmek icin karsi koseden geldi. dersten sonra salondan cikarken herkese dogru el sallayip iyi aksamlar dedim, bana eliyle opucuk atti. ne kafasi yasiyor bilemiyorum.
  • inspired by a true story  (17.04.24 16:26:09) 
Sende heyecan uyandirmayi seviyor.Sen bu hikayede sadece bahanesin.Hic sallamasan, sallamadigini da belli edecek kadar cool olsan muhtemelen o tekrar kapini calacak ama bunu yapabilecek gibi gozukmuyorsun.


  • turkuaz  (17.04.24 16:41:24) 
@turkuaz belki haklisin ama hoslandigim ve (sayesinde) cok yukseldigim adam beni istemedi diye 3 gun sonra onu sallamiyor gibi davransam, bu onu sallamadigim anlamina gelir mi? bence gelmez, sallamiyor gibi yaptigim kabak gibi gorunur olur. zaten su anda gercekten sallamiyor olsam, flort ederken o kadar da hoslanmamis olurdum. e adam biliyor benim ondan cok hoslandigimi, demez mi ayak yapiyor diye. bence der.


  • inspired by a true story  (17.04.24 18:00:43 ~ 18:01:16) 
@inspired by a true story,flort doneminiz ile su an arasinda fark var.O zaman iliski ihtimali varmis ancak su an neden olmayacagina dair aciklama yapilmis bir tarafsiniz.Dolayisiyla bir gunde beyazdan siyaha gececek psikolojide olun demiyorum ama bu surec yasanmisken ayni ilgiyi gostermemeniz ona daha notr davranmaniz eski duygularinizin sahte oldugunu gostermez.Bence dogru olan bu.


  • turkuaz  (18.04.24 11:23:02) 
[]

Aşk acısı denen şeyi çoğumuz aynı şekilde mi yaşıyoruz?

Duygusal bir insanım. İkinci kez yaşıyorum bunu ve çok ağır geliyor. Yemeden içmeden kesilecek kadar buhrana kapılıyorum. Çok yalnız hissediyorum, konuşasım gelmiyor. İşe odaklanamıyorum. Eve gidip haftalarca yatmak istiyorum. Sürekli kalbin oralarda bir yumru var gibi.

Hepimiz bunu aşağı yukarı aynı hislerle mi yaşıyoruz, yoksa bazıları için hafif tatlı bir acı mı? Hani kırmızı biber yersin yakar ama bir yandan da seversin o acıyı ya da melankoliden zevk almak gibi. Bazıları da bu şekilde mi hissediyor? diye merak ediyorum, sizde durum nedir?

30 E.

 
evet, benzer bir his. en son 36 yaşımda bunu hissettim. şu anda 39 yaşındayım. bir daha da olmaz. değerini bil.


  • gabe h coud  (15.04.24 14:30:49) 
Ben de bu duyguyu çok şiddetli yaşıyorum. Ama bence herkes aynı şekilde yaşamıyor çünkü kişiliğe, karaktere göre değişir. Hatta hissettiğin sevginin yoğunluğuna göre de değişebilir. Yani değişkenler çok.


  • rock n roll  (15.04.24 14:55:47) 
Bence terapi grubu kuralım. Bende durum kötü.


  • Kahvedesu  (15.04.24 15:09:29) 
duygusal olmakla duygu regulasyonu yapamamak ayni sey degil, ask acisini daha makul ceken insanlar genellikle daha iyi duygu regulasyonu yapabiliyorlar. bu demek degil ki siz abartiyorsunuz, sadece aradaki nuansi aciklamak icin yazdim. ayrica gercekten cok asik oldugunuz icin de bunu yasiyor olabilirsiniz. ama duygu regulasyonunu ogrenmek hayatimizi genel olarak kolaylastiriyor bence. tadini cikarin, kalbinizi kapatmadiginiz surece her yasta ask acisi cekilebiliriz ve bu cok guzel bir sey aslinda. 35-40'indan sonra ask acisi olmaz soylemlerini de sallamayin, yasamdan vazgecmediginiz surece ve kendiniz gibi insanlarla oldugunuz surece her yasta her duyguyu yasarsiniz.


  • kassiopeia  (15.04.24 15:11:08) 
bende hep yasadim zannediyordum megerse yasamamisim.

haftalardir sabahin bir köründe uyaniyorum. tekrar uykuya dalamiyorum. 4 kilo verdim. beni, hayatimi delip gecti resmen. kimselere birseyler söyleyemeyen anlatamayan ben herkeslere anlattim.

redditde /breakups da takiliyorum sürekli insanlar benim yasadigim benzer seyleri hissediyorlar mi diye. benzer seyler cok var. asamayanlarda cok var. terapi öneririrm
  • vhs kaseti  (15.04.24 15:27:56) 
ben hiç böyle bir aşk acısı yaşamadım. 32/k

herkes aynı yaşamıyordur bence. ben duygusal bir insanım aslında ama sevgiliden ayrılmak bile maksimum 1 hafta üzerdi beni. duygusallık da değil beynin kimyası o aşka etki eden hormon.
  • kaptan maydanoz  (15.04.24 16:19:51) 
kadınların aşk acısı falan çektiğini düşünmüyorum. erkeklerde çok daha fazla bu durum.


  • nothing in my way  (15.04.24 16:43:47) 
tüm aşkzedeler toplanmış. benim ayrılık acısı yaşama şeklim de şöyle oluyor (ben ayrılsam bile) bazen çok özlüyorum sadece uyumak istiyorum hiçbir şey yapasım gelmiyor sonra biraz iyi oluyorum etraf cıvıl cıvıl özgürüm diyorum modum yükseliyor ertesi gün yine üzülüyorum…bu tip ayrılık sonrası yaşayan var mı aramızda?
E(31)

  • ercu cozer  (15.04.24 17:17:59 ~ 17:20:22) 
yumru yok bende.

ama hiçbişi yapmak istememek evet. terapi grubu kurulursa ve motto hiçbirşeyi sebepsiz yere beğenmeme ise haftada 5 dk uğrarım. kalan süreleri enerjik geçirmek daha iyi geliyor.
  • baldan kaymak  (15.04.24 17:57:19) 
cinsiyete göre, deneyime göre değişir.

erkeklerin kendi içinde de değişir.

kadınların bizim yaşadığımız türde bir acı yaşadığını sanmıyorum +1
  • tabudeviren  (16.04.24 08:04:10) 
[]

Duyurunun eski hali

Bir ben mi özledim duyurunun eski halini. Eğlenceliydi, ilginçti. Şimdi çok sönük. Tamam arada saçma şeyler de oluyordu ama genel olarak iyiydi. Sizce?




 
+1
Eskiden cok guzeldi. Simdi cok kekremsi.

  • mor oje  (14.04.24 19:52:50) 
Kendini çok akıllı zanneden bir iki tip var her duyurumun altına bitiyorlar. Ben İngilizce bir şey soruyorum mesela, adam İngilizce bilmeyenler de yurtdışına gidiyor, bu ne özgüven diye duyuru açıyor. Sanki işim İngilizce!

mor oje+1
  • Kahvedesu  (14.04.24 20:15:40 ~ 20:39:03) 
+1


  • nawar  (14.04.24 20:27:55) 
eksi sözlük yazarligina bagli olmayan bir hesabim daha var. onda en eski cevabimi 2009'da girmisim :)
13 yasinda kaydolmusum, 15 yildir varim :)
önceden cok goygoy dönüyordu su an daha soru cevap odakli ve daha az cevap var sanki.
  • robert bosch  (14.04.24 21:18:17) 
+1
1. duyuruyu yönetenler insanları soğuttular. eskiden her başlıkta bir espri, muhabbet olurdu. ben artık yazasım varsa da yazmıyorum. aptal saptal bahanelerle silecekler çünkü o cevabı biliyorum. alttan üstten reklam fışkırsın, içerik önemli değil.
2. samimiyet dağıldı. yeni hesap almak çok kolay, tek seferlikler, farklı isimle devam edenler, küsüşenler...
3. @robert'in dediği gibi daha cevap odaklı oldu ama cevap vermeye istekli kimse olmayınca ne anlamı kaldı ki...
  • her giriste sifresini unutan adam  (14.04.24 21:54:40) 
Duyuru kuralları geçtiğimiz aylarda biraz esnetildi artık her şey silinmiyor, artık herkes üften püften ban yemiyor diye biliyorum.

Bu sebeplerden gidenler yüzünden sönükleşti baya evet. Ama bu ufak değişimden sonra yavaş yavaş geri gelirlerse ne mutlu.
  • ananiyimioguz  (14.04.24 23:15:02) 
ben de çok özlüyorum :’) 2012’den beri buradayım ama o zamandan bu yana malesef çok şey değişti. alışkanlıktan her gün mutlaka bir kere girerim ne var ne yol şöyle bi okurum ama eski tadı yok. oysa ki harika bir potansiyel ve çok eğlenceli bir formatı var. kullanıcı alımını açıp biraz reklamı yapılsa belki toparlayabilir.


  • theseachange  (15.04.24 00:04:18) 
7 yıldır kullanıyormuşum burayı eskisi mi yenisi mi sayılıyorum bilemiyorum. bence bu sitenin çok büyük potansiyeli var veya vardı mı demeli bilemiyorum. quora dünyada ne biçim kullanılıyor, türkiye'de bir muadili olmamasından ötürü kızlarsoruyor gibi alakasız bir site o talebi karşılamaya çalışıyor kısmen. bu sitenin belki reklamını yapacak, tasarımını, içeriğini geliştirecek bütçesi olmadı hiç ama bir şekilde alttan alta popülerleşip para kazandıracak seviyeye gelecekti ve zorla yatırım yaptırtacaktı kendine. ama sanırım site adminleri biraz fazla koruyucu ve müdahil olduğundan küsüp gidenler oldu şahsen ben de bazen gidiyorum birkaç ay sonra bir sıkıntı anında tekrar uğramaya başlıyorum. ilk girdiğim yıllardaki enerjisini de kaybetti bence de. tekrar kazanır ve daha da gelişir umarım.


  • semaforo de medianoche  (15.04.24 02:47:05) 
biz büyüdük ve kirlendi dünya.


  • banach  (15.04.24 04:57:40) 
anlık gelen ifşa geceleri... :Sadge


  • cassey  (15.04.24 08:52:49) 
ifşa bile yok. çoğu kişi de değişti.


  • baldan kaymak  (15.04.24 10:12:05) 
Yazdigim cevaplar siliniyor. Ben de artik cevap yazmamaya basladim mesela.


  • halk  (15.04.24 12:44:54) 
yeni/eski fark etmeksizin son zamanlarda girmesem dahi bence kıymeti hiç bilinmeyen kendine has bir yer burası. en alakasız sorularda dahi bilen birinin çıkması mesela paha biçilemez. aynı zamanda, önceki duyurularına bakıyorsun, bundan 10 yıl önce demek böyle hissediyormuşum bunları merak ediyormuşum diyorsun. güzel bir his


  • KUCO  (15.04.24 14:40:54 ~ 14:41:43) 
eski dediğimiz en az 7-8 sene ve öncesinden bahsediyoruz sanırım. her telden insan vardı. herkesin bildiği gibi çoğu insan küstürüldü ve banlandı. şu anda ben dahil yazanlar da bilgisini paylaşmak istemiyor. efor sarfetmek istemiyor. buna benzer duyurularda 2-3 satır yazıp geçiyor. ben bilgi sorulan konularda bile evet hayır diye cevap veriyorum. cevap doğru ama açıklama yapmak içimden gelmiyor.


  • gabe h coud  (15.04.24 14:56:02) 
Eskiden ozlerdim ama artik hayir. Cevremde cesit cesit bilgili insanlar var, akil danisabilecegim cok kisi olunca buranin eksikligi de pek aranmiyor.

Ha sunu ozluyorum zorlayici sorular. Mesela soru goruyorsun acaba ne diye sen de arastiriyorsun falan sana bi katkisi oluyordu. Simdi oyle sorular yok. Benim oldugunda da ben de sormuyorum gerci.
  • floydian  (15.04.24 21:32:42) 
Bizim insanimiz eline aldigi gucu dibine kadar kullanir. Ota boka duzgun adamlari ucurursan ortamin collesmesi ve kalitenin dusmesi kacinilmaz olur.


  • cooperr  (15.04.24 22:56:52) 
eskiden öğrenci olanlar mezun oldu, evlendi çoğu, çoluk çocuğa karıştı muhtemelen enerjileri bitti yeni nesil tiktok'ta


  • titanic kemancısı  (15.04.24 23:23:35) 
burada 2006-2015 arası çok takılırdım. sonra ben büyüdüm ve buraya ihtiyacım pek kalmadı. ilginç gelen insanlar ve olaylar sıradan gelmeye başladı. ortam tenha ve eskimiş hissettirmeye başladı. artık soru soracak değil belki de cevaplayacak kişi oldum :)) eski hali biraz daha canlıydı, belki bir sebebi de internette deneyim paylaşılan kaliteli türkçe içeriğin az olmasıydı. sosyal medyanın, iletişim imkanlarının daha az gelişmiş, oturmamış olmasıydı.

duyuru tasarım bakımından çok geri kaldı. kullanımı zor bir site. benim artık elim pek gitmiyor. eskiden merak eder, çok okurdum. okumaya girmiyorum artık. bir de birkaç sene önce bir cevabımda yönetimi eleştirmiştim. ekşi hesabımı yasakladılar. ben de iyice soğudum. ama günlük deneyimlere dair soru sormak için halen ara sıra giriyorum. çok dalmadan şöyle bir bakıp çıkıyorum.
  • yedigimiztavuk  (16.04.24 09:01:52) 
Buluşkalar vardı 2 tanesine katıldım hatta dünyalar güzeli bir hanım arkadaşı hala unutamıyorum öyleliydi. İfşalar vardı çok eğlenirdik, random gülme gibi bir kullanıcı vardı onunla ifşa başlatırdık o da gitti.


  • guitarissimo  (18.04.24 01:13:04) 
[]

Bir erkek neden kendisine sövülmesine rağmen engellemez?

Engellenirse daha çok takar diye mi?




 
Aynen bazı psikopatlar var öyle olur olmadık yerlerden stalk yapip kafaya takiyolar


  • abuzer  (11.04.24 22:37:25) 
Çünkü engelleyince olur olmadık yerlerden iletişime geçmeye çalışıyorlar, bu daha korkutucu oluyor. @abu’nun dediği gibi takıntılı insan çok. Bir sürü hesabı olan, değişik sitelerden tc numarana kadar erişen türlü türlü tip var.


  • ruhen hastayim ben  (11.04.24 23:10:35) 
Ruhencim bana dedin galiba, bahsettiğim kişinin zaten TC si ve adresi var. Oturup aramama gerek yok. Ama haklısın var böyle takıntılı tipler, evli adamın karısına kadar stalklayıp başka gruplarda paylaşan.


  • Kahvedesu  (11.04.24 23:18:00 ~ 23:19:20) 
Çünkü engellemek ergence bir hareket. Bana sövene cevap vermem, engellemem için düzenli sövmesi lazım.

Öte yandan
media.tenor.com
  • Bruce  (12.04.24 02:07:28) 
Aklı başında biri olduğunu düşünmüyordur.


  • Mehmettheslim  (12.04.24 02:54:28) 
Engel pek çözüm olmuyor zaten. Bana da baska hesaplardan yazan sapiklar denk gelebiliyor mesela.


  • Yourcousinmarvinberry  (12.04.24 09:28:41) 
Sövdükten sonra tekrar iletişime geçti ve konuştuk.


  • Kahvedesu  (12.04.24 10:06:40) 
Ee ne diyor peki


  • abuzer  (12.04.24 10:22:05) 
Selamı var abuzer sana.


  • Kahvedesu  (12.04.24 10:23:19) 
Ben olsam gıcık olsun diye oyle yapardım. Bütün erkekleri bilemem ama.


  • encokbenisevinnolur  (12.04.24 12:20:03) 
Ben engel olayını sadece dolandırıcı hesaplar için kullanıyorum. Engelleyince başka zaman, başka yerde fırsat olunca devam ediyor kaldığı yerden. Engellemeyince azalarak bitiyor.


  • akhenaten  (12.04.24 14:45:26) 
Ben. Üşeniyordur önemsemiyordur belki değişir diye bekliyordur. Normal yani
Bir de sövmek? Ucu çok açık… aptal herif demek de sövmek

  • Cezcez  (12.04.24 17:26:55) 
Sövdükten sonra konuştuysa submissive'lik seviyor olabilir.


  • Bruce  (12.04.24 18:41:02) 
ben zerre takmıyorum. en son bi tane kız böyle yaptı bu ay oldu. bıraktım öylece. uğraşamam valla harcadığım kilobyte a yazık. silip geçtim.

cahile laf anlatmakla uğraşamam. kendisine saygısı olan yapmaz zaten.

ha ısrarcı olan erkekse ve laftan anlamayıp sövülüyorsa; o bende yok. erkeğin böyle ısrarcı olanı hiç çekilmiyor. şahsen naz yapılıp ısrar bekleniyorsa gerçi onu da ben yapmıyorum ama neyse bu başka bişi :D
  • baldan kaymak  (13.04.24 00:12:24) 
[]

Evliyken eski sevgilimle evlenseydim çok başka olurdu dediğiniz oluyor mu?

Eşime evlendiğinizden bu yana bir davranışı veya sözüyle saygısızlık yaptığını söylediğim zaman saygısızlık yapmadım bu saygısızlık değildir diyor. Sabah bir işim dolayısıyla tatil günü haber verip çıkıyorum. Öğlen 1’de eve dönüyorum. Geç kaldın diye sitem ediyor. Birşekilde Huzursuzluk çıkıyor.


Karakter uyumsuzluğu ve kesinlikle frekans anlamında bir uyuşmazlığımız var.

Nişanlılık zamanı ailesinin özelliklerde babasının isteklerini üzerime gelerek, uzun uzun telefonda konuşarak bana yaptırmaya çalışıyordu. İlk defa boyun ağrılarım o dönemde başladı. Muhtemelen stres kaynaklıydı. Sinirle göz devirme vb psikolojik şiddete varan hareketleri oluyordu. Çok sert şekilde uyardım. Fakat az bir değişimi oldu.

Belki Ayıp belki üzücü ama şu sıralar son sevgilim çok aklıma gelmeye başladı. Aramızda müthiş bir ten uyumu iletişim ve muhabbet vardı. Aile meseleleri dolayısıyla evlilik yoluna giremedik. Acaba evlense idik aşk dönemi canım cicim dönemleri geçince bu şekilde kavga gürültümüz uyumsuzluğumuz başlar mıydı olur muydu çok merak ediyorum. Gerek İçimi dökmek gerek evliliğinde benim gibi başka bunalanlar, frekans uyumu hissedemeyen var mı sormak istedim.

 
Hayat kötü hissettiğin bir evlilikte ısrarcı olmak için çok kısa. Evlilik terapisti deneyin olmuyorsa hiç sabretmeye çalışma. Gerçekten kötü evlilik insana zulüm bence.

Ayrıca benim de sık sık aklıma geliyor o sebeple başlık dikkatimi çekti. Bunu eşimle hiç söylemedim. Ama bazen bir durum oluyor ve bu olayı önceki sevgililerimle yaşasam ne tepki verirlerdi diye kıyaslıyorum her seferinde bin kere şükrediyorum eşimle evlendiğime. Allahım hangi sevabımın karşılığı beni o eski sevgililerden ayırıp bu adama verdin diyorum.
Özür dilerim bunu kötü hissettirmek için söylemedim sadece belki kötü bir evlilik yerine iyi hissettiğin bir evlilikte düşüncelerin böyle olabilirdi diye söylüyorum. Umarım mutlu olursun.
  • kaptan maydanoz  (11.04.24 21:46:34) 
"Eski sevgilimle evlenseydim boşanmakla uğraşıyor olurdum" dediğim çok oldu.


  • prole  (11.04.24 22:02:18) 
Dsdfhg genel anlamda olmuyor da bazen çileden çıktığım zamanlar olay bazlı insanın aklına şey geliyor.

"ya burada 2. sevgilim olsa sorun yaşamazdım",
"bunu 3. sevgilim olsa sorun etmezdi"
"x olsa şuan başka şeyi konuşuyor olurduk"

gibi ister istemez içimde hala ufak kıyaslar yaşıyorum.

ama genel olarak baktığımda zaten onlar daha iyi olsaydı eski olmazlardı dönmeye çalışırdım.

genel itibari ile eşimin iyi yönleri kötü yönlerinden fazla veya şöyle söyleyeyim benim idare edemediğim şeyler çok az. büyük oranda ya zaten hoşuma gidiyor ya da idare edebiliyorum.

bence ona da sorsanız benim için aynı şeyleri diyecektir.

öyle birbirimizin ruh eşi olduğumuzu falan düşünmüyorum elbet farklılıklar oluyor ama tamamladığımızı düşünüyorum.

sizdeki gibi genel bir düşünce yok bende, öyle düşünüyorsanız üzücü, eğer geçici bir şey ise veya eskisinin etkisi henüz bitmediyse göz ardı edilebilir ama ciddi ciddi öyle düşünüyorsanız sürdürmenin çok bir anlamı yok bence.
  • ananiyimioguz  (11.04.24 22:04:58 ~ 22:07:17) 
boyle karsilastirmalara ben girmiyorum, elimdekiyle mutlu olmaya calisiyorum.
mukemmeli aramak mutsuzluk getirir.
halamin biyiklari olsaydi amcam olurdu, geciniz..
  • cooperr  (12.04.24 02:21:06) 
sonuçta eski sevgili ile evlilik yoluna girilmemiş, ailelerin iç yüzü görülmemiş. O yüzden objektif bir kıyas olmaz diye düşünüyorum. Zaten bu ihtimaller üzerinde durulduğu sürece var olan ilişki daha da tehlikeye giriyor. Ailelerin dahil olduğu bu evlilik sürecinde yolları ayırmak sancılı evet ancak mutsuz bir evlilik için haya çok kısa


  • kondansator  (12.04.24 12:11:15) 
evli değilim. ama diyorum.

bekarlığımdan daha büyük uyandırıyor.

kıyas hep vardı bende de ve hep olacak. özlem duyuyorum.

şahsen o sarışının peşinden daha çok koşmalı ve onu eş seçmeliydim. sonra icardi girdi tabi hayatımıza, şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden! :)
  • baldan kaymak  (13.04.24 00:13:58) 
[]

Kaza geçiren sokak kedisine destek yuva arıyorum

Merhaba,

Çok yorgunum ve kısa cümlelerle anlatmaya çalışacağım.

Bir sokak kedisine motor çarpıp kaçtı.

Klinikte ilk tetkikleri ve müdahalesi yapıldı.

Bir iki gün klinikte kalacak, iç kanama ihtimaline karşın.

Ancak üç dişi kırık durumda ve önümüzdeki günlerde ameliyat ile alınmalari
Gerekiyor.

Tedavisine destek olmak isterseniz klinik adresini ve telefonunu paylasabilirim.

Sonrası için ise sokakta üç kırık diş ile kuru mama bulamıyor iken

Ağzına uygun yaş mama bulamayacağını göre yuvalanmasi gerekiyor

Desteğe ihtiyacımız var.

Sevgiler

 
[]

Her bayramda isme özel mesaj atmak ama asla aramamak

Sosyal iletişimi zayıf birisiyim. Şöyle ki 6-7 sene önce çıktığım işlerdeki müdürlerimi müdür yardımcılarımı çıktığımdan beri hiç aramadım ama her bayram ismiyle bayram mesajı atıyorum. Sağolsun bazıları her bayram ismen cevap veriyor. Bazısı (beni işten çıkaranlar) hiç cevap vermiyor. Bazısı da başlarda cevap veriyordu son bir iki yıldır cevap vermiyor. Acaba hiç aramadığım, iletişimim aktif olmayan kişilere bu şekilde bayram mesajı atarak doğru mu yapıyorum. Yoksa tuhaf mı kaçıyor?

Dürüst olmak isterim mesaj atma sebebim de olası iş arama durumunda yardımları olur belki diye düşünerek atıyorum.


 
Onlar senin müdürlerindi arkadaşın değil. Aramak zorunda değilsin, aramadığında ayıp etmiş olmuyorsun. İsmiyle bayram mesajı atıyormuşsun zaten yeterli. Cevap verirse verir vermezse vermez. Şöyle de bir şey var gerçekten kimse kimsenin umurunda değil. "Bak görüyor musun, bir kere bile aramadı sadece bayramdan bayrama mesaj atıyor sadece" demezler zaten. Çünkü senin onlarla sadece iş ilişkin vardı. Müdürlere çok anlam yüklemek doğru değil.


  • rock n roll  (10.04.24 08:07:26) 
isimle mesaj atmak çok doğal bi mesaj atmak değil bence. altı üstü bi ismi değiştirip aynı mesajı gönderebilirsin. itici bile olabilir, "mini çakal" karikatürü gibi, bi isim değişikliğiyle herkesi idare eden bir görünüm.

ben zaten kimseye kutlama mesajı atmam. WhatsApp veya Instagram'da genel kutlama mesajı paylaşırım sadece. iş arkadaşlarıyla zaten dışarıda görüşüyorum. hele yöneticiye asla mesaj atmam.
  • tabudeviren  (10.04.24 08:46:02 ~ 09:02:53) 
Tuhaf


  • enteg  (10.04.24 08:51:17) 
ben asla mesaj atmam. önceden hayvan gibi atıyordum :d artık asla

sms hakkımı kullanmamı hak etmiyorlar :D
  • baldan kaymak  (10.04.24 11:19:46) 
[]

bugün benim doğum günümdü

alırım bi hayırlı olsun.

4 yıl önce açtığım duyuruyu bu vesile ile tekrarlamış olayım. :)


 
Nice senelere şekerim! :) Tadını çıkar


  • gadlemler  (09.04.24 23:36:42) 
Doğum günün kutlu olsun


  • rock n roll  (09.04.24 23:37:53) 
Hayırlı, kutlu ve mutlu bir senen olsun :)


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (10.04.24 00:11:09) 
Sağlıklı huzurlu nice seneler dilerim


  • havadakarada  (10.04.24 01:51:19) 
4 senede bir şey yapıyoruz bu sebeple adasas nice yaşlara :)


  • baldan kaymak  (10.04.24 11:20:13) 
İlerde, 'Hayatımın en güzel dönemi ne zaman başladı?' diye düşündüğünde bugünü hatırlaman dileğiyle,

Yeni yaşın kutlu olsun.
  • Mirket  (10.04.24 11:48:06) 
Kutlu olsun!


  • juliette  (10.04.24 12:37:27) 
Nice mutlu huzurlu seneler geçirmen dileğiyle


  • kondansator  (12.04.24 12:18:44) 
[]

Yaz Mevsimini Özledim

Denizde olmayı, denize karşı balkonda şakşuka ve karpuz yemeyi özledim. Var mı benim gibi düşünen?




 
Denize karsi bira&midyeyi, gunduz denizden sonra hafif yorgun rakiya gitmeyi, aksam ustu (19 gibi) artik deniz seansini kapatip denizin icinde kalan 2-3 kisiyi izlerken hafiften urperip “bugunu de bitirdik” demeyi ozledim


  • mor oje  (09.04.24 20:10:26) 
ben düşünmüyorum. kar yağışını, oluşan sessizliği, sıcak bir yerdeki kuvvetli güven hissini özledim. yaz mevsimi demek; trafikte/sokakta kavga, dövüş, egzoz gazı, fazla gürültü, terleme, günde 2 kez duş alma, sokaklarda kokular, low magazin haberleri, sıcaktan uyuyamama, klimadan/vantilatörden çarpılma, insanların haddinden fazla "cool" beden dili demek. en kötüsü de, pazarda boynunu bükmüş üzgün maydanozlar ;(


  • anlatamıyorum  (09.04.24 20:32:14) 
Ben, ben, ben. En çok ben. Ama bugün de çok güzeldi. İlla bunaltıcı sıcak olmasına gerek yok.

Kışı hiç sevmem.
  • gabe h coud  (09.04.24 20:38:19) 
yazlığımız yok, tatile gidemiyorum. nasıl özleyeyim:(


  • nothing in my way  (09.04.24 22:42:15) 
nothing in my way bizim de yazlığımız yok. Zaten yazlığımız olsa o yazlık olmazdı daimi orada yaşardım. Ben deniz seviyorum. Tatil yerlerindeki çarşıları gezmeyi seviyorum. Magnet bile seviyorum düşün yani :)


  • rock n roll  (09.04.24 22:54:08) 
Ay sanırım daha özlemedim, bugün rize elevit'te kar topu oynadım ve doyamadım :)


  • gadlemler  (09.04.24 23:41:40) 
kesinlikle :)

dört gözle bekliyorum. istanbul buz
  • baldan kaymak  (10.04.24 11:20:54) 
Yaza dair ne varsa nefret ederim.


  • Yourcousinmarvinberry  (10.04.24 13:13:46) 
[]

karışılıklı yürüşme sonrası bir sonraki aşamaya geç(eme)mek

hikaye şöyle başladı. anonim bir kız profili twitter'da takip etti beni ben de geri döndüm. sonra bana mesaj atmaya başladı oradan buradan muhabbet etmeye başladık. ben ankara'da yaşıyorum kızın istanbul'da yaşadığını öğrendim. açıkçası aynı şehirde olsak bir date ayarlamaya çalışırdım kızın da istekli tavırlarını görünce ama farklı şehirler olunca hiç sallamadım yazmadım. kız arada bir yazmaya devam etti ama. sık aralıklarla değil de bazen 15 günde 1 bazen ayda 1 falan ve güzel bir muhabbetimiz oluştu. insanlarla frekansı kolay kolay tutan biri değilim ama onunla tuttu. konuşmalarımız keyif veriyordu yani. ben de bazı şeyleri bahane ederek yazmaya başladım buna öylece muhabbetimiz arttı.

bu arada bu kızın küçük bir profili var 40-50 kişi civarı takip ve takip edilen sayısı. ve ara ara üstü kapalı ama bana mesaj veren tarzda tivitler atıyordu. mesela burcumun ne olduğunu biliyor yıldız haritasında benim burcumun çıktığını yazıyor şakayla karışık falan ya da rüyasında ankara'da çok güzel birisiyle date'te olduğunu yazıyor vs. kızın böyle bariz şekilde yürümesini gördükten sonra istanbul'da olduğu için hiç düşünmediğim ilişki işini ufaktan düşünmeye başladım. biraz daha flörtöz konuşmalara girdik falan o muhabbetlerde de biraz ilerledik karşılıklı yürüştük yani. instagram'a da geçtik. ama bir sonraki aşamaya taşımak için napabilirim bunu hiç bilmiyorum.

kalkıp istanbul'a gitmek hiç yüz yüze görüşmediğin biri için çok fazla bir hareket bence onu yapmak istemedim. birbirimizin fotoğraflarını görsek de ve yazışsak da yüz yüze görüşmenin enerjisi farklı belki karşı taraf belki ben hayal kırıklığına uğrayacağız. aynı şehirde olsak kötü date sonrası gider evine normal hayatına devam edersin de başka şehire gitmek çok daha kötü bir etki yaratır bende. ve hala başka şehirdeki biriyle ilişki yaşamak istediğimden emin değilim bu da var. kız henüz üni okuyor ama ilerde ankara'da yaşamak istediğine dair de bir şeyler dedi bana. bir de çok sık konuşmuyoruz. ben zaten genel olarak her gün yazmayı sevmiyorum (aşık olsan severdin demeyin öyle olmuyor bende) karşıdaki kişiden bağımsız bana fazla geliyor. bir de arada 500 km olma durumu olduğundan o da bir frenliyor beni. haftada veya 2 haftada 1 falan konuşuyoruz bazen bir muhabbet 3 gün de sürebiliyor ama genel olarak sıklık az. bir yandan da kız aklımda kaldı. niyeyse benden çok etkilendi gibi böyle böyle aklıma soktu kendini ve konuştukça ben de onu sevdim. sonuç olarak başka şehirde diye hiç bu işle uğraşasım gelmese de sevdiği ve keyifle konuştuğu birisi nadir çıkan birisi olarak çıkanı da sırf başka şehirde diye yok saymak da mantıklı gelmiyor. şimdi ne yapmalıyım sizce?

 
Komşu il ok ama İstanbul Ankara uzak. Bence o işe girme. Üniversite okuyorsa direkt salla. Onun mezun olması, iş bulması, oraya gelmesi uzun sürer. Öğrenci olduğu için o sürekli gelemez. Hep sen gidersin. Konuşmanın keyifli olması güzel bir şey. Ama sadece bu yeterli değil. İlişki dediğimiz şey keyifli bir konuşma dışında fiziksel olarak birbirini az ya da çok beğenmek, heyecan, duygusal karşılık gerektiriyor. Kızı görünce çok beğendim deseydin git derdim. Bir heyecan olurdu. Ama sadece fake hesaptan bir konuşma bu.


  • dissendium  (09.04.24 17:57:21) 
Bence karşıda bir kız yok, fake profil üzerinden oynanan bir oyun.

Kameralı görüştünüz mü?
  • cek  (09.04.24 17:59:48) 
Nasıl yani foto görmedin mi hiç?


  • Kahvedesu  (09.04.24 18:02:52) 
anonim bir kız profili durup dururken sizleri nasıl takip ediyor abi ya. gerçekten aklım almıyor. nedir bunun formülü :D


  • mr.goodcat  (09.04.24 18:41:54) 
internette samimi oldugunuzu sandiginiz her "yürümenin" pesinden gitmeyin abi.

Bana sozlukte yazilan her mesaji ciddiye alsaydim...
  • Yourcousinmarvinberry  (09.04.24 18:55:13) 
@kahvedesu: instagram'dan ekleştik yazdım ya, whatsapp falan da var. "birbirimizin fotoğraflarını görsek de" demişim hatta daha ne yazayım.

@cek: daha önce twitter'dan datelerim oldu gerçeği fakei ayırt edebiliyoruz hocam. instagram'dan whatsapp'tan da konuştuk sonra.

@Yourcousinmarvinberry: hocam 18 yaşında değilim ya internetten çok dateim flörtüm oldu sevgilimsi durumlarım bile oldu. "her yürüme"den olsaydı ciddiye alıp burada fikir istemezdim.

@mr.goodcat: 13 yıldır aktif kullanıyorum twitter'ı. hemen her gün tivit atıyorum ilgi alanıma göre insanlarla takipleşiyorum. yıllardır takipleştiğim twitter arkadaşlarım var yani bazen ben birilerini takip ediyorum bazen birileri beni takip ediyor. bazıları erkek bazıları kadın. bu stilde kullanırsan olur yani ama tabi üst düzey olmasına gerek olmasa da fena olmayan bir yazı dilinin olması lazım bir de üstüne bol bol konuşabileceğin bilgili olduğun bir ilgi alanın varsa daha kolay.

@dissendium: fiziksel olarak da tatlı birisi bence beğendim. çok odaklanmadığım için o kısma yazmamış olabilirim de tipi itici gelseydi zaten fikir istemezdim burada. öğrencilik konusunda da kız 3. sınıftı galiba seneye son olması lazım çok detaylı sormadım oraları daha ben mevzuyu pek ciddiye almazken konuşmuştuk bunları.
  • semaforo de medianoche  (10.04.24 01:35:49 ~ 02:04:04) 
[]

flort donemi

2 hafta once gorusmeye basladik. 2 sefer bas basa, 4-5 kere arkadas ortaminda gorustuk. butun sozleri ve davranislari benimle ilgilendigini ve daha yakindan tanimak istedigini ifade ediyordu. her sey guzel gidiyor gibi gorunuyordu. en son 5 gun once yine bir arkadas bulusmasinda gorustuk, bence gayet guzel gecmisti. ertesi gun cok sicak bir mesaj attim, buz gibi mesafeli bir cevap verdi. ve 5 gundur baska hicbir iletisim kurmadik. yanlis bir sey mi yaptim diye dusunmekten beynim yandi ama yazmak istese yazardi, gorusmek istese bir firsat yaratirdi diye dusunuyorum. 5 gundur iletisime gecmemis olmasi benimle ilgilenmedigine ya da fikrinin degistigine kanaat getirmem icin yeterli mi?

edit: ben kadin kisiyim.


 
Evet. Salmis. Sen de sal.


  • robert bosch  (09.04.24 11:14:29) 
Yeterli. Böyle dengesiz insanlarla da olmasın zaten. Hayırlısı olmuş.

Sadece sizin Yazdıklarınıza istinaden dengesiz diyorum tabii. Karşı taraf açısından olayı bilemeyiz.
  • saturn  (09.04.24 11:51:42) 
ciddiye almaya gerek yok. kendinizden ödün verip ilgisi çekmeye çalışmanız da uzun vade de sıkıntı yaratabilir. gerek yok.


  • vss  (09.04.24 12:08:37) 
Kimin standartlarina gore buz gibi oldugu onemli. Daha once yazismis miydiniz? Sen bir suru emojili bir mesaj beklerken o emojisiz bir mesaj atti falan da onu buz gibi algilamis olabilir misin? Belki arkadas herkesle o sekilde konusuyordur. Yazisma uzerinden sicaklik sogukluk olcmek cok dogru degil.


  • hrskrs  (09.04.24 12:14:05) 
Sondaki "ben kadin kisisiyim" notunu okuyana kadar bunu bir erkek yazmis diye düsünmüstüm oysa ki.

Bunu unut, bir sonrakine geç diyorum.
  • Yourcousinmarvinberry  (09.04.24 12:29:11) 
@hrskrs buz gibi derken onceki yazismalarimizla kiyaslayarak degerlendirdim. cok yogun degil ama 2-3 gunde birkac satir yazisiyorduk, genellikle emoji kullanirdi. son yazismamiz ise su sekilde:
ikimiz de arkadaslarimizla birlikte farkli mekanlardaydik o aksam. "aklimdasin" diye mesaj attim. o da gulucuk emojisi ile cevap verdi ve "nasilsin? egleniyor musunuz?" diye sordu "sen de olsan daha cok eglenirdik. sen nasilsin?" yazdim. "cok yorgunum, aslinda sadece eve gidip uyumak istiyorum, cok yogun bir haftaydi.. ama her neyse, simdi eglenmemize bakalim!!!" yazdi. ve uzerinden 5 gun gecti :)

  • make a wish  (09.04.24 12:31:39) 
Buz gibi demeyelim de senin ilginin karsiligi bende yok demek istemis gibi anliyorum ben. Aklimdasin’a gulucuk atmasi sonra cok “normal” bi msj yazmasindan onu anladim. Her ne olursa olsun sizde bu soru isaretlerini uyandirdiysa ve iletisim durduysa ilgilenmiyor demektir. Salin bence de. Biseyi yapmak isteyen yapar zaten.


  • mor oje  (09.04.24 12:35:50) 
Kadin tarafi olarak aklimdasin diyerek supheye yer birakmayacak sekilde durumunuzu belli etmissiniz.Burada sonrasinin olacaksa yag gibi akmasi gerekiyordu.Bence hic muhattap olmayin.Belli ki karsi tarafin supheleri var.Mesaj atmayin, aciklama istemeyin, bir seyler sormayin.
Not: erkek

  • turkuaz  (09.04.24 12:41:38) 
yeterli


  • benarrivo  (09.04.24 12:53:41) 
bknz: ghosting.


  • Kahvedesu  (09.04.24 12:55:18) 
@turkuaz durumumuz zaten ilk tanistigimiz gece belliydi, cok hizli ilerledi her sey. birbirimize "senden cok hoslaniyorum" dedik, ilk gece opustuk, sonraki hafta ilk defa bas basa ciktik, beni evine yemege davet etti, ortak arkadaslarimizla birkac kere birlikte ciktik, arkadaslarimizin yaninda da acikca flort ediyorduk, gizli sakli belirsiz bir durum yoktu. en son gorustugumuz gun ben de onu yemege davet ettim, ne zaman musait oldugunu sordum, "haftaya bir gun belirleyelim birlikte" dedi. sonra ne oldu gercekten bilmiyorum.


  • make a wish  (09.04.24 13:01:08) 
@kahvedesu beni ghostlayamaz, sosyal hayatimizin yarisi ortak. hatta bu aksam da gorusecegiz.


  • make a wish  (09.04.24 13:02:19) 
ghostlamak engellemek değil ki, sebepsiz sessiz olmak işte. Arafta bırakmak.


  • Kahvedesu  (09.04.24 13:32:40) 
yeni bilgilerle olay değişti. "cok yorgunum, aslinda sadece eve gidip uyumak istiyorum, cok yogun bir haftaydi.. ama her neyse, simdi eglenmemize bakalim!!!" derken sanki sana "hadi o zaman beraber eve geçelim" demen için pas atmış gibi geldi. senden beklediği cevabı alamayınca da ilerlemiş bence.


  • hrskrs  (09.04.24 13:38:26) 
@hrskrs yok o da olamaz. arkadasinin dogum gunune gitmisti, ayrilmasi mumkun degildi. biz de dans etmeye gitmistik zaten benim de eve donmem soz konusu degildi. ayrica neden "aklimdasin"a gulucuk atan adami eve davet edeyim...
ortak bir arkadasimiz birlikte cikmis oldugum kisilerden kiskanmis olabilecegini dusundu ama bu da 5 gun yazmamak icin sebep olamaz.

var mi baska yorum? :)
  • make a wish  (09.04.24 13:54:39) 
Bence başta sizden hoslandi ama birçok şeyi çok hızlı tukettiginiz için eski heyecanı kalmadi. Adam belki de çok hızlı gidiyoruz, ben aslında çok hoşlanmıyorum demiş olabilir. Ya da kafasını karıştıran biri olabilir.


  • stejerners  (09.04.24 14:13:59) 
Sen yazsan? En son yazmış.


  • Kahvedesu  (09.04.24 15:42:20) 
Aklımdasın diye bir mesaja bu kadar umursamaz cevap veriyorsa vazgeçin. Ya sıkılmıştır ya kendince cool davranmıştır ya da başka biri vardır. Sebebi ne olursa olsun sizi mutlu etmez.


  • asteriks  (09.04.24 16:54:17) 
@kahvedesu daha hevesli olan benim, 10 gun mesajlastiysak 7 kere ilk yazan ben olmusumdur oyle diyim. en son yazismamizda da ilk mesaji atan, aklimdasin diyen ben oldum. bundan fazlasi bihterlik olur heralde, biraz durayim dedim :)


  • make a wish  (09.04.24 17:00:01) 
Daha hevesli olduğunuz için böyle olmuş. İlişkide karşımızdakini çantada keklik görünce fazla rahatlıyoruz. Bence bu kadın erkek hepimiz için geçerli. Sanırım gençsiniz. 5 gündür iletişime geçmeyen adam komada filan değilse yeterli isteği yoktur, yorar sizi.


  • asteriks  (09.04.24 17:12:16 ~ 17:12:50) 
Kiskanip trip atmis olma ihtimali de olabilir evet, unlemleri falan aciklayabilir. Baskasiyla dans ettigin bir story falan gormusse ona tepki vermistir.


  • hrskrs  (09.04.24 18:48:42) 
@hrskrs story falan bisey gormedi, kimseyle dans ettigim bi durum da olmadi kiz kiza cikmistik. kiskanmis olsa bile gunlerce mesaj atmamasina sebep olarak goremiyorum. gerci baska herhangi bir sebep de goremiyorum. kendisine sorup ogrenicem artik baska care kalmadi :D


  • make a wish  (09.04.24 18:57:15) 
ben de size bir soru sorayım, yaşlar kaç?


  • ahmetb  (09.04.24 21:10:13) 
merak edenleri bilgilendirmis olmak icin yaziyorum. dun aksam konustuk. o en klasik "sorun sende degil bende, su anda bir iliski istemiyorum" konusmasini yapti. next diyip devam ediyoruz. iyi bayramlar :)


  • make a wish  (10.04.24 09:52:01) 
en azından dürüstmüş takdir ettim. Ne yazmıştın?


  • Kahvedesu  (10.04.24 10:01:38 ~ 10:11:50) 
İki ihtimal var.
İlki:
Daha önce dikkat etmediği bazı davranışlarınız ona yetersiz veya itici geldi. Veya kendi farketmedi de o davranışınızı, arkadaşları söyledi ve o da 'Gerçekten yaa' dedi.
İkincisi:
Puanı sizden daha yüksek ya eski sevgili ya da yeni bir flört devreye girdi.
  • Mirket  (10.04.24 10:56:44) 
@kahvedesu yazismadik, yuz yuze konustuk


  • make a wish  (10.04.24 12:12:32) 
@mirket bence birincisi. cunku o itici buldugu davranisim her neyse, o dusuncesini kamufle etmek istercesine "sen cok guzel, akilli, komik vs" bi kadinsin diye gereksiz yere beni ovmeye kalkti. bunlari ben de biliyorum aslinda itici olan neyse onu soylese daha iyi olurdu :p


  • make a wish  (10.04.24 12:15:40) 
[]

sizce ne yapayım?

selam budapeşteliler,

valide hanıma birkaç adet beyaz eşya aldım. ben ödedim mevzuyu kapadım.

ancak valide hanım ısrar etti, kıramadım. hep yapıyorsun bu kez ödeyeceğim dedi ve tüm tutarı ödedi.

içim rahat değil yine de ben kazanıyorum alırım yine. sizce ne yapayım?
1) vermiş, aldın. bitti unut.
2) bir katakulliye getirip geri ver. (böyle olduğunu anlarsa hiç almıyorsun diyerek iyice içerleyecek bir süredir yapıp almıyordum çünkü artık bende defans yapamadığımdan buralara geldik)

sonraki seferler için ne yapmalıyım? siz anne-baba yaklaşımında nasıl davranmaktasınız?

 
Eger annenin durumu bunu karsilayacak kadar iyi degilse yani zorlanarak odediyse bir sekilde parca parca da olsa geri ver.
Ama sana odeme yaparken zorlanmadiysa ve almamakta israrliysa belki baska sekilde verebilirsin; ornegin ceyrek altin filan alip al dursun kenarda diyebilirsin veya bozdurunca cok degeri dusmeyecek taki maki alabilirsin.

  • mor oje  (08.04.24 19:13:54) 
Yine bir ihtiyacı olursa sen alırsın, ya da hediye alabilirsin.


  • rock n roll  (08.04.24 19:16:25) 
1.
Ben bu durumlarda aliyorum cunku israr ediyor e tamam diyorum. Onlar da rahatsiz oluyor cunku. Bazilarinin annesi versin versin der bizimkiler boyle iste kiyamiyorlar paramiza.
Bi seye ihtiyacin olursa soyle ama diye israr ediyorum o da tamam diyor boyle takiliyoruz
  • Kittie  (08.04.24 19:47:54) 
Beraber tatile gidin veya biriyle beraber onu gönderin, böyle jestler yapın, zamana yayın illa hemen karsilik vermek zorunda değilsiniz.


  • sanguine  (08.04.24 21:11:46) 
bilezik al, lazim olursa alirim de. win win.


  • Ley  (08.04.24 23:05:05) 
Benim annem babam da benden para almaz. Her memlekete gidişte olay olur bu mevzu. Babam kızının baba evinde markette bile bir kuruş harcamasına razı değil. Damadına da harcatmıyor.

Ben anneme arada bir güzel hediye alarak vicdanımı rahatlatmaya çalışıyorum. Altın filan.
  • yenibirgüzelnick  (09.04.24 07:39:33) 
[]

Keyifler Nasıl?

Ben aşırı sıkılıyorum. Sizler nasılsınız?




 
Üzerimde çok saçma bir enerji var.
Zor kalkıyorum, hiçbir şey yapmaya halim yok, inanılmaz derecede tembelim, erken yatıyorum yine de kalkamıyorum uyansam bile yataktan çıkamıyorum hiç normalde yaptığım şeyler değil, normalde yazı çok severim havalar ısınınca moralim de düzelir kendimi iyi hissederim ama şu son birkaç haftadır berbat durumdayım.

  • mutekebbir  (08.04.24 15:02:52) 
Yarin yola cikacam antalyayi tavaf etmeye. Bi yandan yuksek lisans caliscam falan yorucu


  • lapaz  (08.04.24 17:04:08) 
İç güveycinden hallice.


  • put it in your appropriate place  (08.04.24 17:12:12) 
Arkadaşlarim Çekya'da Roma'da gezerken benim mumbar doldurup, bayram çöreği yapmam dışında iyiyim. İyi olmaya çalışıyorum:/


  • Amaranta ursula  (08.04.24 17:57:45) 
Yeni araba aldım, bugün geldi. Hava güzel. İşler yolunda. Keyifler yerinde.


  • gabe h coud  (08.04.24 18:15:55) 
gabe h coud kazasız, belasız güzel günlerde kullan


  • rock n roll  (08.04.24 18:23:27) 
[]

Sevgiliyi ne yapıyoruz?

Birbirimizi gördük, beğendik diyelim, kısa süreli kaçamak bile yaptık, ondan sonra ne yapıyoruz? Telefon edip sürekli bize mi çağırıyoruz, aynı yerde yaşama aşamasına geçene kadar nasıl devam edilir?




 
Normalde nasıl yaşıyorsanız onu da ortak ediyorsunuz. Beğenirse kalıyor, beğenmezse gidiyor. Aynısı sizin açınızdan da geçerli.

Normalde nasıl yaşıyorsanız derken, illa monoton, hayat rutininizden bahsetmiyorum. Sadece heyecanlanınca, sıkılınca, nötrken, üzülünce ne yapmaktan hoşlanıyorsanız aynı şeyleri yapmaya onu da araya katarak devam edin. Onunkilere de siz katılacaksınız. Arada tavizler verilecek, arada tek başına yaptığınız şey birlikteyken daha iyi olacak. Neticede her şey iyi giderse ilerleyecek, olmazsa bitecek.

Aynı yerde yaşama aşamasına da bu şekilde geçmiş olacaksınız. Yoksa öyle bir aşama kendi kendine gelene kadar sabredip olmadığınız biri gibi yaşamaya çalışmamalısınız çünkü böyle bir şey yok.
  • akhenaten  (07.04.24 16:32:24 ~ 16:36:47) 
[]

Kategori bulamadım biraz duygu karmaşası

Merhaba. 2015 yılıydı sanırım bir arkadaşımın annesinin şirketine internet sitesi yaptım. Yaşım küçüktü ve ergendim, biraz girişimcilik hevesiyle güzel bir site yaptım. O zamanlar arkadaşıma da annesine de ismimi misal veriyorum Berk olarak tanıtmıştım. Site tuttu, kadın dokuz yıldır siteden inanılmaz ekmek yedi. Bu süre boyunca bana da çok paralar gönderdi ama hiç yüzyüze gelmedik. Yakın şehirlerdeydik ama ben üniversiteyi bitirdim, iş sahibi oldum, evlendim. Velhasıl şimdi o kadının olduğu şehre bu yaz yerleşeceğim. Kendisinin bir erkek çocuğu yok ve dokuz sene içinde o da yaş aldı takdir edersiniz. Durumumdan haberdar olmuş ve gel işi sen devral diyor. Ama yıllardır bana Berk diye sesleniyor. :/ Velhasıl iş resmiyete dönerse, yaz tatilinde kendisiyle çalışmayı düşünüyorum ama gerçek adımın misal veriyorum Abdulkerim olduğunu kadına nasıl itiraf edeceğim…

Arkadaşım dediğim kızıyla iletişimim kalmadı, kendisi gerçek adımı biliyordu ama söylediğim isimle de hitap ediyorlardı. Velhasıl annesi de ilk ne duyduysa öyle gitti. Dokuz yıldır bir şey demedim. Böyle saçma bir çıkmazdayım…


 
Gençken arkadaşlar arasında bana böyle sesleniyorlardı ama gerçek adım şu deseniz olmuyor mu? Şaşırmayın diye söylüyorum falan diye eklersin. Kadının kızıyla hala iletişimi vardır herhalde. Şüphelenirse arayıp ona da sorar.


  • gnosis  (07.04.24 11:23:45) 
Boşu boşuna dert etmişsiniz. "Ya o zamanlar çocuktum kendime Berk dedirtiyordum aslında adım Muhittin" diyip geçiverin ne olacak.


  • pispinti  (07.04.24 12:19:52) 
Arkadaşlar öyle sesleniyor ama gerçek adım abdulkerim


  • abuzer  (07.04.24 12:40:50) 
İşte sorun kadınla dokuz senedir telefon üzerinde görüşüyoruz hep o isimle sesleniyor. Madem farklıydı ismin dokuz senedir sana ödeme yapıyorum insan düzeltmez mi demez mi?


  • bana da mi lolo  (07.04.24 14:44:10) 
Dokuz senedir ödemeyi elden mi yapıyordu? kısmını anlamadım ben.


  • Mirket  (07.04.24 14:59:39) 
Dert etmeye değmez.
Berk diyen de oluyor ama asıl adım apo diyeceksin. Garip bir durum yok. Dedesinin adını Mahmut bilirken öldüğünde Osman olduğunu öğrenen arkadaşım vardı avsnsbsj

  • yenibirgüzelnick  (07.04.24 16:21:23) 
Size parayı nasıl gönderiyordu yani mesela bir hesaba gönderiyordu ve o hesap sizin isminizle kayıtlı mı?

Benim kardeşimin bir arkadaşının asıl ismini söylemeyip başka bir isim söylüyorlar. Ben de öğrenince değişik geldi ama saçma bulmadık.
  • sevilen progressive türkücü  (07.04.24 17:29:38) 
nüfus kaydındakinden farklı isim kullanan kişi sayısı tahmin ettiğinden fazla. hele çok demode bir ismin varsa hiç çekinme. "benim ismim nüfusta ... ama ben hep berk'i kullandım" dediğinde herkes anlayışla karşılar. hatta niye değiştirmedin diye bile sorabilir, isim değiştirmek çok kolay çünkü eskisine göre.


  • hrskrs  (07.04.24 18:07:00) 
Eski iş yerimde de vardı. Biz ismini Ayşe biliyorduk, kimlikte ayşeydi. Ama tüm akrabaları Fatma diyordu. Olabiliyor böyle bir şey. Çok sorun edilecek bir şey değil. Arkadaşınız da biliyormuş madem. Ondan teyit edebilir. Ödemeyi nasıl aldığınızı ben de anlamadım ama.


  • elorelia  (08.04.24 08:08:09) 
[]

Pazar Günü Planlarınız

Selam, bugünü nasıl geçireceksiniz? Belki bana da ilham olur.




 
Temizlik :(
Dan john easy strength yapıp hemen ardindan Dağda yürüyüş ki zaten dağda yaşıyorum o yüzden evin etrafında yürüyeceğim
Kitap okumak
Yarin öncesi bir to do list güncellemesi yapmak
  • logisticsmanager  (07.04.24 10:54:20) 
Ankara’mdayim, arkadasimi gorucem icmeye gidicez. Alisveris yapicam biraz, bi de sehri ozlemisim biraz ozlem gidericem dolasip. Hava cicek.


  • mor oje  (07.04.24 11:16:02) 
ya arabaya atlayıp çorlu'ya gideceğim,
ya havalimanına gidip vizesiz gidilebilen rastgele bi yere gideceğim..

  • tabudeviren  (07.04.24 11:25:26) 
Temizlik. Çok can sıkıcı. Bir de kimse bayrama gitmedi mi yahu Istanbul'da? Her zamanki gibi bir haftasonu yaşıyoruz.


  • prole  (07.04.24 13:23:55) 
eyüpspor maçına gideceğim:)


  • nothing in my way  (07.04.24 13:37:00) 
Ben de temizlik yapıyorum. Daha önce atmaya kıyamadığım ne varsa attım, ferahladım. Galiba hızımı alamayıp atılmayacak şeyleri de attım. Evde eşyasızlıktan sesim yankı yapıyor :))


  • rock n roll  (07.04.24 15:46:01) 
kahve dünyasında çikolata etkinliği

sonra da 2 ayrı kızla date e gittim

akşam motosiklet sürüşü
  • baldan kaymak  (08.04.24 19:14:58) 
[]

eski sevgilinin işini üst çalışma arkadaşıyla yollaması

eski kız arkadaşım bir işinde kendi iletişime geçmesi gerekirken, işi üstü üzerinden yollattı bana. haberim yok zaten umrumda da değil ama garipsedim. çalışmanın içerisinde muhtelif yerlerde kendi ismiyle notlar bırakmış. zamanında beraber çalıştığımız ve sorabileceğim yerlerine özellikle. görünce bi şaşırdım sonra devamke.

dönecekse yada dönerse gelişine şutungen ştraze zaten ama niye böyle birşey yaptı anlamadım. bir bana mı çocukça geliyor bana bu tür şeyler?


 
İletişim kurmak istememiş. Normal. Dewamke.


  • prole  (05.04.24 22:52:41) 
Muhatap olmak istememiş, durumu kendince basit bir şekilde çözmüş. Gerekli durumlarda asgari seviyede görüşmek daha normal olan fakat bunu tercih etmedi diye çocukça demezdim şahsen. Ayrılınca neler neler yapanları gördük, bu onların yanında çok masum ve sıradan.


  • morca  (05.04.24 23:54:29) 
Gerek yok ekstra iletişime çok normal


  • titanic kemancısı  (05.04.24 23:57:23) 
[]

yaşlandıkça muhafazakarlaşmak

yıllar geçtikçe muhafazakarlaştığınızı düşünüyor musunuz? örnek verebilir misiniz
?



 
Yeni şeyler denemeden bildiğini yapma/alma açısından olabilir. Muhafaza etme anlamında.

Dini anlamda soruyorsan hayır.
  • nhk ni youkosu  (05.04.24 18:49:35) 
Yaşlandıkça muhafazakarlaşmak insanın doğasında olan bir şey. Ölüme yaklaştıkça daha da artıyor. Yaşamayanlar istisna durumdadır. Yaşamadığını iddia edenler ise "muhafazakar" deyince aklına sadece din gelenler.

Surat yamultma efektli komedi(?), kelimenin ilk harfinden sonrasını silip yerine "ş" harfi koyulması ile türetilen(!) kelimeler, harflerin yerini değiştirerek oluşturulan kelimeler, arabesk keko Türkçe rap, yeni nesil komedyenlerin ciddi kısmı, restoranlardaki sunum komedisi, SJW zırvaları vb. şeylerden rahatsız oluyorum. Aptal insanlara tahammülüm azaldı. Bir de eskiden hemen hemen her hafta sonu dışarı çıkar, gece 2-3'ten önce dönmezdik. Şimdi maddi yükü olmasa bile dışarı çıkmak yerine evde toplanıyoruz.

Din, tanrı vs. olarak ise herhangi bir muhafazakarlaşma söz konusu değil. Gelenekçi tipte aileler ile toplanma, akraba gezme, büyük bayram kutlamaları vs. gibi şeylerden nefret ederdim küçükken. Şimdi yapmadığım için çok mutluyum. O devam ediyor.

Yaşlandı derken 40'lara daha yolum var.
  • nawar  (05.04.24 19:07:04 ~ 19:22:04) 
Dini anlamda da düsünebiliriz ama öyle sormadim. Mesela bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu? Bu tarz şeyleri demek istedim.


  • robert bosch  (05.04.24 19:12:44) 
"bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu?"

buna muhafazakarlık demezdim ama evet ben böyle düşünüyorum artık. Özellikle 30+ olunca (ve aslında bizim yaşımızdan bağımsız, aile ve akrabalar 60+ olunca) onlarla sağlıklı şekilde kaç kere buluşabileceğimizi sorguluyorum. Sadece bayramdan bayrama görüyorsam, sayı çok az. Sevdiklerimle geçirdiğim vaktin kıymetini anladım evet.
  • nhk ni youkosu  (05.04.24 21:08:50) 
kesinlikle. üstelik bunu 30'a yaklaşan biri olarak söylüyorum ahaha.

hayatımı avrupa aşığı birisi olarak geçirdim. daha 9-10 yaşında politikadan, ekonomiden anlamazken bile "batı medeniyeti" hayranıydım. ha şu da var: hala doğru yapılan işe "doğru" derim, bu konuda tarafgirliği mantıksız buluyorum ama geldiğimiz noktada kesin doğruları (diğer bir deyişle medya propagandasıyla "batı yapıyosa doğrudur") mantığını benimsemeyi bıraktım diyebilirim.

bu berbat ekonomiden, çürük ülkeden kurtulup daha güzel hayatlara kavuşan akranlarım için gerçekten seviniyorum; buna hiç itirazım yok ama diğer taraftan türkiye'de yaşayanlar olarak "almanya'da market vidyosu" izlemekten beynimizin muşmulaya döndüğünü düşünüyorum.

azılı bir atayiz ve özgürlükçü olarak ben son birkaç yılda biraz daha kendi içime kapandım açıkçası. yaşadığım hayattan mutlu değilim ama deli gibi yırtınmamın bana bi katkı sağlayacağını da düşünmüyorum. ya gidersin ya da uyum sağlarsın.

onun dışında artık almanya veya sibirya'da yaşamayı da fazla düşünmüyorum. annem yaşlanıyor. babam öldü. erkek kardeşim benim için hala bebek gibi. yakın zamanda dayı oldum. ailemi, her şeyi sırf daha iyi maaş veya koşullar için geride bırakmak eskisi kadar kolay gelmiyor.

bir yandan kendi durumumu çok üzücü buluyorum aslında. kendini özel zannederken hayatın yonttuğu, yoğurduğu, tükürüp öylece bıraktığı insanlardan biriyim. hayallerimin önemli bir bölümüne ulaşamadım, öyle de öleceğim. bununla gurur duymuyorum ama bir yandan da nasıl desem, hayatın olağan akışına uymaya çalışıp "esnek" davranmak arzusundayım. yoksa kafayı yerdim (bu yememiş halim).

o yüzden ben daha 30'una varmamış bir sultanbeyli hızlısı olarak KESİNLİKLE muhafazakarlaştığımı söyleyebilirim. daha ürkek, daha ketum, daha savunma ağırlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye başlıyorum yavaş yavaş.

içimde AHA ŞU KADAR inanç olsaydı zaten samimi söylüyorum gidip ortodoks keşişi filan olurdum, nesiller boyu anlatılacak şahane bir manyak olurdum. dini ve manevi olarak pek inancım yoktur, o konuda zayıfım ama geldiğim noktada artık 1+1 ev, kedi, akşamları dizi-film-maç izleme fikri beni mutlu etmiyor açıkçası. eşim, 50 tane çocuğum olsun filan diye düşünmeye başladım.

özellikle genç yaşta "açılan" insanlar için hele ki türkiye gibi ülkelerde uzun vadede muhafazakarlaşmak sanırım büyük ölçüde kaçınılmaz.

yine de milletim müsterih olsun, ben her şeyden nefret eden aksi bir ihtiyar olmamaya gayret edeceğim.

son not olarak ekleyeyim, "bayramlarda bi araya gelmek kısmı" beni ayrıca vurdu. çocukken, ergenken NEFRET ederdim. şimdi "sevdiğin insanları bi daha göremeyebilirsin" kafasındayım.
  • mark greg sputnik  (05.04.24 21:44:25 ~ 21:45:23) 
kesinlikle.

28’ken rahattım. 30 oldum, manken gibi kızları iplemiyorum. hata yapanın üstünü çiziyorum. güvenli duruşta muhafazakarlıkta çığır atladım. şakasız yalnız kalmaktan falan da korkmuyorum, bal porsuğu gibi date’ler geçiriyorum. biraz zayıflayalım, görüşürüz fıstıklar modunda takılmaya devamke.
  • baldan kaymak  (05.04.24 22:10:08) 
Dini olarak hayır. Hatta radikal ateist oluyorum.

Diğer konularda evet. Mesela artık etik şeylere daha fazla önem veriyorum. Ailevi anlamda sürekli annemle babamın kalan ömrünü düşünüp kalan tatillerimizi hesaplıyorum vs.

Hala bayram sevmem. Çok travmam var. Ömür billah bayram kutlamam.
  • jazzabel  (05.04.24 22:19:16) 
insanlari daha rahat kategorize edebildiğimiz icin tahammul dusmesi olabiliyor veya sınırları daha koruyoruz. aslında iyi kalbi temizden vs ziyade o kişi neyin ürünü, neyden besleniyor bilip buna göre ona zaman ve enerji harcıyoruz. bu konuda muhafazakarlastigimi soyleyebilirim

geleneksellik konusunda ise bir akım var yine ananne babanne dönemini övmek, köy övmek, temizlik yapmak, ev yapımı olan her şeyin güzellenmesi. bunlar güzel şeyler zaten de biz çocukken paketlilik, hazır gıda, dışardaki yemekler, eve temizlikçi almak, oteller, gece hayatı vs daha mühim bir şeydi. bunu ünlülerden bile çıkarıyoruz herkes köye yerleşmeye çalışıyor çapkınlığın yerini iyi ilişki kuram insanlar alıyor gibi örnekler uzatilabilir. akraba ilişkisinde de dönemsel bir şey yaşıyor olabiliriz yine geçmişe özlem ve övgü. belki sosyal bağlarımızın zayıflığı, samimşyetsizliği ve çiğliği bizi akrabada(zorunlu birliktelik) bir arayışa götürmüş olabilir. bunun yaşla yok diyemem ama bi süre akrabalarla fazla haşır neşir olsak o gelenekten neden uzaklaştığımızı anlariz diye düşünüyorum
muhafazakarligi pek de saglikli bir sey olarak gormuyorum biraz evrilmek lazim sanki
  • ala09  (06.04.24 15:10:25) 
Dini anlamda kesinlikle hayır.

Gelenek görenek anlamında kesinlikle hayır.

Ama tecrübe edilmiş ve doğruluğu tarafımdan görülmüş davranışlarımda ısrarcılığım genç nesilde muhafazakarlık olarak algılanıyor olabilir ki ona bir şey diyemem.
  • Mirket  (06.04.24 15:34:37) 
Ben uzun zamandir yurt disindayim. Bazi konularda hala cok muhafazakarim. Kavramakta zorlaniyorum.

Mesela bizim ofiste Beatrice adinda, guzel, sarisin bir kadin vardi. 2-3 ay ortalikta gorunmedi sonra geri geldi. Adini Dimitri olarak degistirmis. Ses teli ameliyati olmus, aletti de operasyonla aldirmis. Zamir olarak They, Them kullaniyor. Yani he ya da she diyemiyorsun. Bu degisiklik falan beni ilgilendiren ya da rahatsiz eden bir sey degil.

Yalniz soyle bir sey var: Bir trans kişiye kendi seçtiği isimle ve cinsiyet kimliğine uygun bir zamirle hitap etmeyi reddetmek veya yanlış cinsiyetlendirme yapmak, istihdam, barınma ve eğitim gibi hizmetler de dahil olmak üzere Kanun kapsamındaki sosyal bir alanda gerçekleştiğinde ayrimcilik oluyor. Yani yanlislikla aliskanliktan he dedin ya da she dedin kisi de biraz hassassa bu konuda aldin basina belayi. They them diyeceksin. Butun single, plural diye sana ogretilen ingilizceyi unut. Bu kisiyle konusurken yanlis zamir kullanmamak icin ugrasiyorum. Konustugum konudan cok buna odaklaniyorum.

Yine eski ofiste calisan biyolojik olarak erkek bir is arkadasi kadin oldu. Adini Stacey olarak degistirdi. Ertesi yilda Kayleigh olarak hitap edilmesini istiyordu. Eski erkek gardasimiz Jason'a ne oldu? He yerine she oldu burasi kolay. Lezbiyenmis. Ben de yine soru isaretleri? Hadi cinsiyet degistirdin adini niye zirt pirt degistiriyorsun.

Bir de nonbinary var. Bunlarda erkek ya da kadin olup olmadigini tam bilmeyenler. Kafasi karisiklar. Simdi cinsiyet degistirmis birinin de nonbinary olma ihtimali varmis. Bir de intersex sahislar var bunlar da erkek ve kadina tam uymayan bedenleri varmis. Bunlar nonbinary olabilirlermis ama nonbinary olanlar intersex degilmisler. Bunun nasil oldugunu bilen varsa bana izah ederse sevinirim.

Ben artik isimden baska bir sey kullanmamaya basladim. Ahmet, Ahmet'in diyorum. He/she/they falan hic karistirmiyorum.
  • thetruenorthstrongandfree  (06.04.24 16:53:19) 
Babam daha chill bir adama dönüşmüştü. Hatta ondan bir olayı saklıyordu aile sonra bir şekilde söylediler o da “ genç adam olur öyle şeyler” dedi ve iplemedi.

Bana gelecek olursak ben 30 larımda özellikle ilişkiler konusunda baya bir laçkalaşmıştım ama tabii sonunda o ilişkilerden güzel bir şey çıkmadı. O zamanlar savunduğum şeylerin tersine geleneksel ilişkiyi daha arar ve savunur oldum. Eskisi kadar geniş değilim. Eski düşüncelerimin arkasımdayım ama benlik değil onun da farkındayım. Bunun dışında aileme daha çok vakit ayırmaya, aramaya sormaya başladım. Ama ailemin gençleri benimle çok rahatlar hem sırdaşlarıyım hem de dert ortaklarıyım konu ne olursa olsun. Bunun dışında hala chill im.
  • guitarissimo  (22.04.24 00:39:27) 
[]

Nasıl tepki vermeli?

İş yerinde uzaktan tanıdığım, hatta hiç tanımadığım ama sadece hadsizliğiyle bildiğim biri var. İki ay önce başka birimden bizimkine geldi.

İş yerindeki diğer kadınların arkasından güya espri olarak imalarla sürekli hakaret ediyor. Buna şahit oldum, en başta sesimi çıkarmadım çünkü bu denli alenisine şaşırdım. Birine "söylediklerine karşı çıkalım" dedim, ona bulaşma hiç dedi. Bir oldu, iki oldu, üç oldu. Kimse ses çıkarmıyor, bu da aynı leş imalarına devam ediyor.

Sorsan çok matrak kişilik, aşırı cool, troll takılıyor ve herkese haddini bildiriyor falan. Kendini öyle görüyor garibim. Hak edene hak ettiğini veriyormuş, tüm kadınlara değil de hak edenlere duymak istediklerini söylüyormuş.

Geçen hafta yine orada olmayan kadınlar hakkında "uzun sever onlar" temalı "espriler" yapınca dayanamayıp buna iyi bir cevap verdim, suspus oldu. Önce rahatladım ağzının payını verdim diye, sonra fark ettim ki bu canlı şimdi de bana musallat olmuş.

Birkaç kez cevap da verdim benim hakkımdaki ithamlarına fakat öyle avam ki. Bana yanık ve avlanılmayı bekleyen sazan olgun diye hitap ediyor, sen de uzuncusun diyor falan. Bunlar dediklerinden en hafifleri. Seçtiği kelimeler, üslubu, jest ve mimikleri, hatta ses tonu bile rezil.

Cevap vermeye devam edersem ben de onun seviyesine düşeceğim, üstelik benim ciddiyetle ve mesafeli şekilde verdiğim cevaplardan sonra troll (?) olduğu için benim dediklerimi umursamayıp kahkahalarla yarılıyor. Bir yere yatmadığı kalıyor, en sonunda da "bays balım, görüşürük yavru" gibi şeyler diyerek gidiyor.

Diğer kadınlar her şeyi bildiği halde bana destek olmadı bu süreçte, hatta böyle bir şey hiç olmamış gibi yapıyor ve "Ne oldu ki sanki? Bizi karıştırma, her dediğini büyütme" diyorlar. Erkeklerden zaten hiçbir destek yok, aksine birkaçı çok gülüyor onun söylediklerine.

Üstüme (erkek) bildirdim durumu, "Senden başka kimse şikayetçi değil. O neşeli, deli dolu biri. Biraz rahatla, bu kadar gerginlik iyi değil. Tepkilerinle diğerlerini de rahatsız ediyorsun." falan diyerek beni suçlu çıkardı.

Nasıl tepki vereceğimi, ne yapacağımı bilmiyorum. Cevap vermediğimde sanki onu haklı çıkarmış gibi hissediyorum. Cevap versem bu gerginliğe ben her gün katlanamam, hem alışkın değilim hem de bu kepazeliğin bir parçası olmak istemiyorum.

Bu işte birinci yılım yeni bitecek. Bazı arkadaşlarım "Hiç uğraşmadan ayrıl" diyor, diğerleri "Başka yerde de benzer insanlara denk gelebilirsin, kalıp savaşmayı öğrenmen lazım. Kaçma" diyor. Siz ne dersiniz? Ne yapmalı, nasıl tepki vermeli?

 
Nasil is ortamiymis o ya, 90'larda M.Ali Erbil'in setindeki hostes kizlar falan misiniz siz? Direk ayril bence ugrasmana degmez, boyle bir yerden hayir gelmez. Digerleri de ses cikarmayarak olanlari onaylamis oluyorlar zaten. Ben erkegim gerci de bunca sene hic oyle lacka yerde calismadim, tum kadinlar dunya ahret bacimizdi, sektorle ilgili falan sanirsam.


  • freedonia  (05.04.24 17:14:16 ~ 17:19:55) 
Bu durum taciz olduğu için hiçbirimiz kolay kolay "kaçma, bununla baş etmeyi öğren" diyemeyiz. Eğer siz taciz gibi hissetmiyor da sadece can sıkıcı buluyorsanız işinizi kaybetmeyin.
Hem iş başvuruları yapmaya başlayın hem de bu kişinin yazılı bir kanıt (email-whatsapp) üretmesini bekleyin.

Kanıtı elde ettiğinizde iş yerinizle ciddi şekilde konuşun. Gerekirse hukuki yollara başvuracağınızı söyleyin. İşin hukuki kısmını çok bilmiyorum ama bu dengesiz yüzünden sizin işsiz kalmanız bana haksızlık geliyor.

Her yerde garip garip insanlar var ama cinsellikle ilgili şakalar, kadınları aşağılamalar çok nadir karşılaşılan bir durum. Bunun herkesin ortasında yapıldığınıysa ben iş hayatımda hiç görmedim. 3-4 kişiden daha büyük bir kalabalık olunca bu kişiler bu lafları söylemeye cesaret edemezdi normalde.
  • michael_knight  (05.04.24 17:29:40) 
Gerçek cevabımı yazarsam cevap silinir. Bu kadar soysuzla aynı ortamda bulunmayın. En kısa sürede işi bırakın ve o kişiye hakaret davası açın.


  • dissendium  (05.04.24 18:03:29) 
Ben hiçbir şey anlamadım. Orası nereyse orda iş çığırından çıkmış.

Bu duruma verilebilecek bir tavsiye yok ki? Gerçekten ben ne okudum diye düşünerek uzaklara falan daldım az önce.

Sizin orayı terk edip, üstüne hafızanızı sildirmeniz lazım. Yapılacak hiçbir şey yok. Bildiğiniz fantastik filmlerdeki gibi lanetlenmiş orası.
  • akhenaten  (05.04.24 18:37:37) 
kayıt toplayın +1
çaktırmadan ses kaydı da olur.

bence işten ayrılmayın, şu ortamda işsiz kalmak zor olur. ayrılacaksanız da iş bulup ayrılın, iş bulmadan istifa etmeyin.

insan kaynakları departmanı ile görüşün.. veya sizi ciddiye alabilecek başka bir üst yönetici (tercihen kadın), olmadı patron falan...

veya bir erkek arkadaşınız veya erkek arkadaşınız taklidi yapacak biri arayıp tehdit etsin, iş çıkışı konuşsun.

yakınımda birine bunu yapsalar iş çıkışı bir yerde yakalar, darmadağın ederdim.
  • tabudeviren  (05.04.24 18:38:58) 
video cek, caktirmadan, ya da avukat arkadaslara sor acik acik cek. ister X'te skandal diye linkedinde falan yay, ister ustlerine goster.
bir de sikayetini yazili yap.
ben yalnizken, kanitlayamayacagi sekilde tetiklerdim, senin ki kucuk galiba falan diye. ortamlarda da delirmesini gosterirdim.
hic kimse yardim etmez, hatta simdi sana bulasmasi islerine geliyordur.
  • durgunfoton  (05.04.24 19:07:15) 
sorunu cozmek yerine, gaslighting yapip seni susturmuslar,
biraz geri cekil, kanit topla, olanlari onlarinda ustune bildir, bunu savunmanin bedelini odesinler.
ya da o salakla birlik olup, onu digerlerinin ustune sur.
  • Coma  (05.04.24 19:13:52) 
Nasil bir is yeri orasi ya? Kurumsalligin azicik yakinindan gecmis bir sirketse o elemani ayni gun isten cikarmalari gerekir. Bir ustundeki gecistiriyorsa daha ustune git, ik'ya bildir. O neymis oyle ya, kim kime boyle seyler soyleyebilir?


  • hrskrs  (05.04.24 22:43:32) 
Bizim ofiste olsa, bir kadina hakaret ettigi an ofisteki herkes tarafindan uyarilirdi. Muhtemelen ertesi gun de kovulurdu. Emekliligi de yanardi.

Yazili olarak en ust amir kimse ona bildirin.
  • thetruenorthstrongandfree  (06.04.24 04:11:09) 
[]

Erkekler ve beyaz yalanları (sorum erkeklere)

Başlığı gönül işleri olarak açtım ama sadece sevgili-partner olarak değil, genel olarak erkekleri kastediyorum. Çevremdeki erkekler: sevgili, arkadaş, iş arkadaşı, baba, abi, amca...hepsi sürekli ufak tefek yalanlar söylüyor. Genelde bir işi yapmamak, savsaklamak, yaptığı yanlışı başkasının üstüne atmak için yapıyorlar. Sonra bu ortaya çıksa da kabul etmiyorlar. Ben kavga da çıkacak olsa doğruyu söyleyip pazarlık yapıyorum ama çevremdeki erkekler her şeyden yalanla sıyrılıyor.
Siz de böyle yalanlar söylüyorsanız, konuşup anlaşmak yerine sizi yalana iten nedir? Çalıştığınız yerde de aynı şekilde yalan söylüyor musunuz?



 
Ben söylemiyorum.
Yalan söylemenin erkek ya da kadın için ayrımı yok bence.

Ha ama illa cinsiyet açısından bakacaksak, istersen yalan söyleme ve benzeri konuların istatistikleri araştırmaları internette mevcut. Kadınlar açık ara farkla önde.

Çalıştığım yerde de hiç bir erkeğin iş ile ilgili bir yalan söylediğine şahit olmadım. Vardır illaki ama ben şahit olmadım.
  • sorularimicinfeykhesap  (05.04.24 11:28:36) 
Kendi çıkarıma olacak değil de başka birilerinin huzuru, çıkarı için yalan değilse de bilgi sakladığım oluyor.
Çalıştığım bir yerde biri diğeri için "bu gerizekalı o işi beceremez" derse mesela diğer kişiye "X bu işin yetişmeyeceğinden endişeli" diyorum. Yalan söylemek dediğiniz bu mu bilmiyorum.

Bence erkekler çatışmaları daha fazla önlemek istiyor. Çünkü çatışma çıkınca ciddi bir kayba uğruyor (Kavgayı kazanan taraf olsan bile 2-3 yumruk yersin)
Kadınlarsa çatışmaya girmek konusunda daha hevesliler çünkü daha az kayıp yaşıyorlar.

Yalan söyleme konusunda kadınların daha önde olduğunu sanıyorum. Mesela toplumumuzda pek çok erkek sevgilisiyle buluşmaya gittiğini söylemeye çekinirken pek çok kadın bunu saklamak zorunda. Bunun gibi sebeplerle büyürken kadınlar yalan söyleme konusunda daha antremanlı oluyor diye düşünüyorum.

Yine de insanları hele de ofisteyken kadın-erkek olarak çok ayırmıyorum kafamda.

Hatalı olduğunu kabul etmemek kadın veya erkeğe has değil bence. Pek çok insanda var. Haksız mıyım?
  • michael_knight  (05.04.24 11:47:55) 
Çalıştığım yerde de yakın arkadaş çevrem hariç çevremde de kadınlar çatır çatır yalan söylüyor ama yakalanınca adı "yalan" olduğu için böyle geçmiyor tabii ki. Erkeklerde yalan söyleme mekanizması daha yeni yeni gelişiyor. O yüzden hem sıkça yakalanıyorlar hem de yalanları (satışçılar ve reklamcılar hariç) çok başarılı değil.

Ben yalanı sevmem. Neredeyse hiç söylemiyorum da. Belirli başlı durumlarda yalan söylüyorum. Özellikle konuşup anlaşmak istemediğim kişilerle "he deyip geçmek" ya da aileme bir konuda detay vermemek vs. gibi herkesin söylediği yalanlar onlar da. Yani berbat kesilmiş bir saç için güzel ya da olmuş demem ama bok gibi olmuş da demem. Fuckbuddy'mle buluşacaksam "arkadaşımla buluşacağım" derim. Depresyonda olsam da "iyiyim" derim. Bir sebeple bir yere geç kaldıysam dert/sebep anlatmak yerine süreyi daha kısa söyleyip gelmek üzereyim falan derim. Söylediğim yalanlar bunlar.

İnsanlarla uğraşmak bir şey anlatmaya çalışmak yoruyor.
  • nawar  (05.04.24 12:35:06 ~ 12:35:28) 
biz erkekler genel olarak yalan soyleyemiyoruz, soyleyemedigimiz icin erkekler cok yalan soyluyor diye bir kanaat var. zaten yalan denilen kavram, basarisiz oldugunda ortaya cikan birsey, ortaya cikmayan yalanin yalan oldugunu soyleyenden baska kimse bilmiyor ki.

peki neden yalan soylemeye calisiyor bu erkekler? tartismadan kacinmanin en kisa yolu oldugu icin, bunda da basarili olamiyoruz zaten.
  • emrahday  (05.04.24 12:56:19 ~ 12:57:42) 
[]

En Son Kendinize Ne Aldınız?

Az önce ekşide başlığını gördüm merak ettim. Ben kitap aldım az önce. Aslında kendime çok nadir hediye alırım.




 
iki kutu ilaç...


  • Yourcousinmarvinberry  (04.04.24 16:19:30) 
2 tane kot pantolon


  • cooperr  (04.04.24 16:27:03) 
bayan oldugum icin surekli kiyafet alirim en son 1 şal/fular aldım


  • ala09  (04.04.24 16:35:14) 
Kitap aldım ben de.


  • drako  (04.04.24 16:36:43) 
Kitap


  • mor oje  (04.04.24 16:40:06) 
bekarım, hayatımda biri yok, sürekli kendime bir şey alıyorum :D

en son: parfüm.
  • tabudeviren  (04.04.24 18:24:00) 
İthal teknik anlamda işime yarayacak bir kitap aldım


  • titanic kemancısı  (04.04.24 18:27:50) 
iphone 15 pro max
ilaç

  • gabe h coud  (04.04.24 18:32:13) 
kumaş aldım. pantolon etek dikecem kendime. birde dondurma ve 2 tane ekler


  • geveze yazar  (04.04.24 18:40:51 ~ 18:41:05) 
İlaç alan arkadaşlara geçmiş olsun. Kitap alanlara iyi okumalar. Kıyafet üzerine alanlar da güle güle giysin. Yoga yapıyordum ara verdim yeniden başlamak istiyorum belki tayt, tişört falan alırım yakın zamanda. Bu aralar kendime hediyelere doyamayacağım galiba.


  • rock n roll  (04.04.24 18:57:00) 
Pantolon, tişört. Ah bir de ilaç.


  • Amaranta ursula  (04.04.24 19:30:15) 
Bb krem, oje, pamuk bir tane de tişört aldım. Alışverişten dönüyorum soru denk geldi. Kendime rutin olarak kitap alıyorum indirimleri takip ederek onları saymadım.


  • buzbebek  (04.04.24 19:38:49) 
bayiden motosiklet
iphone 15
airpods 3.nesil
100.yıl gs forması

hepsi aynı dilime geldi, hatırlamıyorum.

şey istiyorum şimdilerde icardi bilekliği hani şu zen’de bir de sarı icardi forması 9 numaralı olan.
  • baldan kaymak  (04.04.24 19:47:19) 
Rimel aldım dün.


  • fraise  (04.04.24 21:18:20) 
telefon


  • datnet  (04.04.24 23:34:45) 
güngezgini diye bi çizgiroman, buradaki önerileri görüp aldım.


  • engelbert humperdinck  (05.04.24 02:05:00) 
İhtiyacım olarak aldığım şeyleri saymıyorum (vitamin, kitap en son bunları aldım)
Kendime hediye olarak bir şey yapmak istiyorsam genellikle normalde benim standardım için lüks sayılabilecek tutarda bir giysi ya da güzel bir mekanda yemek ısmarlarım.
Bu ay yemek ısmarladım.
  • mutekebbir  (05.04.24 12:05:53) 
parfüm


  • nothing in my way  (05.04.24 12:25:59) 
Az önce iki tane bluz aldım, az sonra da gidip saklama kabı alıcam.


  • kobuzchu kiz  (05.04.24 12:53:23) 
[]

Yaşayamamak

Bi kere hiçbir şeyden gram zevk almıyorum. Çevrem çok kötü. Annem paranoyak sürekli en kötü ihtimalle korkutur hep başkalarının bana kötülük edebileceği ile korkutarak beni de kimseye güvenmez hale getirdi. Babam kıt akıllı. Bi şey dersin dinlemez anlamaz. Uyanıyorsun mesela ne yiycen ne giycen bunlar bende bitti. Bi arkadaşım iş yerinden 2 erkekle mısıra tatile gitmiş çölde göbek attığı videolar var. Bi kere ben o iki erkeğe güvenmem çölde de göbek atamam kurdu var çakalı var şeriat ı belki vardır. Neyse. Ekmeğe Bi lokma sarelle sürüp bütün gün koşturmaca. Nerde hani portakal suyu ile kahvaltı ediliyordu reklamlarda? Yemek yiyorsun Bi de tuvaleti var ben dışarıda tuvalatimi yapamıyorum. Tüm gün tutuyorum. Eğlenmiyorum zevk almıyorum. Bedensel rahatsızlıklarım da var sağlıklı değilim düzelecek gibi de durmuyorum. Para da çok yok öyle psikoterapiye verecek kadar falan. Nasıl yapmalı?




 
Merhaba. Bunalmış ve Yorulmuş oldugunu duyuyorum. Ücretsiz psikolojik destek veren kurumlar var. Yaşadığın ile göre aratırsan bulursun rahatça. Online seçenekleri de var. Paylaşmak ve fikirler almak iyi gelecektir


  • hasmetizm 2046  (03.04.24 11:59:59) 
kafayı toplmaya kararlıysan bu konuda okuyabileceğin faydalı kitaplar var.

www.kitapyurdu.com
www.dr.com.tr
  • orpheus  (03.04.24 12:16:28) 
ben yazdiklarinizdan, yasama karsi cok korku dolu oldugunuzu bu nedenle de zevk alamadiginizi anladim. muhtemelen annenizin etkisi ile surekli tetikte yetistirilmissiniz ve simdi de ruhumuzu heyecanlandiran etkinliklerden tutun da, en basit (disarda tuvalete gidememe durumu) eylemlere kadar her konuda kendinizi tetikte yasar halde buldugunuz icin elbette bulundugunuz ortamdan, yaptiginiz aktiviteden zevk alamaz hale gelmissiniz. size benzer bir arkadasim vardi, her seyde tetikte, hicbir seyden zevk almaz, surekli korkar, en kotusunu dusunur. sahile bile gitmezdi bocek var, gunes var vs. diye. Onun ilaci terapi + ben oldum, yaklasik 2 yillik arkadasligimiz sonunda biraz acildi, hala gidecek cok yolu var ama epey yol kat etti. eger terapi goremiyorsaniz, hayattan zevk almayi bilen, rahat arkadaslar edilip, onlara takilmak (korkulariniza ragmen) bir yol olabilir.


  • kassiopeia  (03.04.24 14:38:27) 
annem paranoyak derken teşhis almış bir durumdan mı bahsediyoruz? tedavi görüyor mu? paranoid durumun temeli sizdeyse siz de onun normal yorumlarını böyle algılıyor olabilirsiniz.

haşmetizm+1

destek almanız sizi bir hayli rahatlatacaktır. ihmal etmemelisiniz bu konuyu.
  • Phoebe  (04.04.24 12:18:53) 
şu an hayattaki en büyük problemin bu olduğuna göre her şeyden kısıp terapi almalısın derim.
online terapiler var uygun fiyatlı.

  • sanguine mcqaer  (04.04.24 16:24:13) 
[]

30 yaşında ama ergen gibi takılan hanımefendi

6-7 sene önce birisiyle tanıştım. arkadaşımın arkadaşıydı. o zamandan beri birbirimizi takip ederiz. güzel bir hanımefendiydi ama o kadar ilgimi çekmemişti, ayrıca ilişkim vardı.

pandemi zamanında çok kısa konuşmalar yapmıştık ama benim o sıralar psikolojik anlamda iyi olmadığım için çok ilerletemedim.

bu kızı beğenmeye başladım. ama pandemiden beri konuşmadığımız için muhabbeti kuramayacağımı düşündüm. ben de twitter'da yazdıklarına mention falan atayım dedim. etkileşim içindeydik.

ama sonrasında garip garip hareketlerde olduğunu gördüm. mesela;

instagram hikayesi atıp, bir süre sonra silmek.
tweet atıp, silmek.
twitter'ını bir gün kitleyip, sonra açmak.
cevap yazdığım tweetlerini silmek ve yazdıklarımı cevap vermemek. tweet silme işini birkaç kere yapınca s*kerler diyip ben de ona yazdıklarımı sildim.

alakasız bir tweeti bile takipçi sayısının 10 katı kadar etkileşim alıyor. belli ki çok stalkerı var ve içlerinde bir tanesine yönelik tweetler atıyor. bana atmadığı kesin zaten. çünkü şöyle bir söylemde bulunmuştu "ayda yılda story atan erkeğe hasret kaldık" gibi birşeydi. ben haftada bir kez de olsa atarım. bi de "benim olacaksın eninde sonunda" temalıydı.

iletişim kurmaya çalıştım ama şu durumlarından dolayı olmayacak diyip vazgeçtim. hem kendisini bu davranışlarıyla itti ama aklım da kaldı. tamam biliyorum, herşeyin farkındayım, yüzsüzlük edip yazmayacağım ama olur da etkileşime girdiğinde hiç bir şey olmamış gibi mi davranmak gerekir?

 
Valla hocam istenmeyen konumundasın. Yazdığın şeyi siliyorsa bir şey olmamış gibi davranmak bir kenara, takip etmeyi bırakmalısın. Ergenlik değil aslında. Sen onun dikkatini çekmeye çalışıyorsun, o başkasının dikkatini çekmeye çalışıyor.


  • dissendium  (02.04.24 22:21:42) 
sal gitsin niye üzerine kafa yoruyorsun ? böyle dengesizlerin garip bir çekiciliği olur bu ilüzyona kapılma.


  • orpheus  (03.04.24 12:21:54) 
[]

şöyle durumlarda ne yapıyorsunuz?

spor salonuna gittim. bu salona bir aydır gidiyorum. simaen tanıyorlar.

arabayı salonun önüne park ettim. salonun önünde 4 kişi var. biri sahibi, diğerleri de çalışanlar. masaya oturmuş yemek yiyorlardı. afiyet olsun dedim, bir allahın kulu tepki göstermedi. biri diğeriyle konuşuyordu hadi farketmedi diyelim, diğer ikisi de sağol falan demedi. masada oturan çalışanlardan birşey istedim, mırın kırın edip geldi. sanarsın anasına sövdüm.

neyse sporum bitti, yine oradalardı. selam falan vermeyip arabaya binip gittim.
iyi akşamlar da diyebilirdim ama demedim.

sizce böyle durumlarda nasıl davranmak gerekir? cidden soruyorum. ben şu yaşıma böyle garip durumlarda bile ayıp olmasın diye selamı sabahı ve teşekkürü eksik etmeyen birisiyim ama artık yeter yav. stoik felsefeyi redpill harmanlayan tiplere dönüşeceğim bu gidişle.

 
Ayıp olmasın diye diye bittik be. Bırak ayıp olsun sen öküz ol ne farkeder. Takılma ona buna.


  • mikahakkinen  (02.04.24 21:55:48) 
belki ramazan ayında olduğumuz için "afiyet olsun" diyerek, oruç tutmadıkları için laf soktuğunu düşünmüş olabilirler..

böyle bir durum yoksa da, yapacak bir şey yok, tabiatları böyle demek ki...

çalıştığım şirkette de var böyle tipler, bir gün konuşuyorsun egleniyorsun, ertesi gün yedi yabancı gibi geçip gidiyor yanından..

bir gün yaklaşırken gülümseyerek selam veriyor, ertesi gün seni görmezden geliyor, selamını almıyor.

ben de anlamadım. sallamiyorum ama.
gülüp geçiyorum.

sen de sporunu yap, gerisini s*** et..
  • tabudeviren  (02.04.24 22:01:55) 
Arada, molada falansalar sizi selam veren herhangi biri gibi değil de doğrudan müşteri olarak ele alıp ilişmemek istemiş olabilirler.

Eğer durum böyleyse içerde insanlarla ilgilenecek birini bırakmış olmaları gerekir. Sizin de o kişiye danışmanız gerekir. Eğer içerde kimseyi bırakmadan topluca çıktılarsa onların hatası olmuş.
  • akhenaten  (02.04.24 22:23:28) 
takmamak gerekir. ben olsam unutmuştum şimdiye


  • benarrivo  (02.04.24 22:48:50) 
böyle her şeye taksak evin yolunu bulamayız. bas geç yanlarından.


  • sizofren06  (04.04.24 16:09:17) 
illa böyle selam almayan birileri olur. ben de o kişiye bir daha selam vermeyerek devam ediyorum hayatıma.çok da takmam.


  • sanguine mcqaer  (04.04.24 16:13:51 ~ 16:14:28) 
[]

Biten bi evlilikten sonra flört işleri

Merhabalar duyuru ahalisi. Bitmiş bir evlilikten sonra flört işlerine girişmek ne kadar zor bişeymiş. Sanki flört yeteneği vücutta default olan bişi değilmiş gibi hissediyorum oysaki benim için hep öyleydi. Gerçekten hoşlandığımı düşündüğüm biriyle tanıştım ama yanında gerim gerim geriliyorum, ağzım falan düğümleniyor. Bunu nasıl çözeriz dersiniz ya, bu hoşlantının boşa harcanmasını hiç istemiyorum. Tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkür ederim.




 
alışırsın


  • benarrivo  (02.04.24 16:58:53) 
zamana ihtiyacın var hala demek kı. kendini ne zorla ne kısıtla.


  • mavicorap  (02.04.24 18:14:43) 
[]

Fiziksel cekimle ilgili bir mesele

Örneklerle anlaticam ama sorum aslinda daha genel.

Son 2 yıl içinde iki ayrı kadınla birkaç aylık ilişkilerim oldu. Her iki durumda da ilişkinin ilk 1-2 ayında aslında kafaca uyumsuzluk yaşayabileceğimizi gösteren şeyler ortaya çıkmıştı ama çabuk vazgeçmedim. Yürütebilmek için uğraştım, bazı şeyleri alttan almaya çalıştım falan. İki durumda da onlara fiziksel olarak kuvvetli bir çekim hissetmemin bunda kesinlikle etkisi vardı. Ama sonuç olarak ikisi de bir kaç ay içinde vadesini doldurdu. Ne yazık ki her iki kadın da önceki ilişkilerinden yaralı şekilde çıkmış insanlardı (hatta bir tanesinin boşanma sonrası ilk ilişkisiydim, kolay olmayacağı barizdi), anlaşamama sebeplerimizin temelinde bu yatıyordu.

Şimdi hobilerimden birisiyle alakalı bir etkinlikte, bana çok daha uygun olduğu gün gibi ortada olan yeni birisiyle tanıştım. Hatta gittim kendim merhaba dedim, sohbet açtım. Sonrasında da birkaç kez görüştük, gördüğüm kadarıyla süper düzgün karakterli birisi, bana da gayet ilgisi var. Hobilerimiz, zevklerimiz, karakter özelliklerimiz, hayatta bulundugumuz konum falan yukarıdakilere kıyasla daha uygun. Ama fiziksel çekim hissedemiyorum. Halbuki bahsettiğim kadınlardan güzellik olarak çok bir farkı yok. Onlarla daha birinci-ikinci haftadan yakınlaşmıştık, bu yeni durumda nedense kanım kaynamıyor, fiziksel olarak hoş bulsam da öpesim sarılasım gelmiyor.

Biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Örneklerle anlattım ama daha önceden de çok sefer böyle hissetigim durumlar olmuştu (tam olarak anlasamadıgım insanlara fiziksel olarak çekilmem, uyuştugum insanlardan tam anlamiyla etkilenememem). Neden böyle oluyor? Son bahsettigim kisiyle 6-7 sefer bulustuk, biraz yavas ilerleyelim diye konustuk anlastik ama artık net bir hareket bekledigini hissedebiliyorum :-/

 
Olmayınca olmuyor. İyi anlaşıyorsunuz diye herkese çekilecek değilsiniz bence.


  • synesthesia  (31.03.24 08:16:14) 
Bu şekilde düşünüyorum: www.psychologytoday.com


  • jazzabel  (31.03.24 09:58:57) 
Kaçıngan bağlanma var bence sizde bilinçli yaptığınız bir şey değil zihninizde bağlanmamak için bilinçdışı savunmaya geçiyor. Bütün ilişkilerde de otomatikman böyle ''yaralı'' insanlara çekilmişsiniz. Kendi ilişki döngünüze bakın karşınıza çıkan insanlar tesadüf değil kendi bilinçaltınızın seçtikleri ve ittikleri.Terapi sürecinde bu döngüler üzerinde farkındalığınızı arttırabilirsiniz ve daha sağlıklı ilişki kurma süreçlerine girebilirsiniz.


  • titanic kemancısı  (02.04.24 15:53:05 ~ 15:53:43) 
[]

İyi ki boşanmışlar diyor musunuz?

Boşanan anne-babası için "iyi ki boşanmışlar" diyebiliyor mu insan?
Yoksa hep bir "biraz daha şöyle davransaydınız boşanmazdınız, keşke deneseydiniz" gibi bir düşünce mi oluyor?

Kendinizden olmak zorunda değil, arkadaşlarınızdan da biliyorsunuzdur bu durumu.

 
İşin en temeline inersek her zaman bir keşke olacaktır, kötü bir evlilik olacağına iyi ki boşanmışlar demek bile keşkeyle düzelir. (Keşke müthiş bir çift olsalardı da güzel bir evlilik ve aile hayatı olsaydı)


  • olaylar olaylar  (29.03.24 12:53:52) 
Evet diyorum. Hatta bosanmalari icin push ettim zamaninda. Herkes memnun halinden.


  • mor oje  (29.03.24 13:13:09) 
Çocuklar bencil canlılardır. Anne babalarının bir birey olarak değil de sadece ve sadece kendilerine anne baba olmak maksadıyla yaratıldığını, kendilerine ait bir hayatlarının olamayacağını düşünürler. Bu sebeple de boşanmak eylemini haklarının gaspı olarak algılıyorlar.

Ama yaş ilerleyip belirli bir olgunluğa gelince, keşke kendisini bu kadar yıpratmasaydı da daha önce boşanabilseydi düşüncesi hakim oluyor.

Ayrıca 'keşke' lafı üzerinden fikir yürütürsek, İnsanın kafasını her 'keşke' mutlaka meşgul etmiştir. Hangimiz düşünmedik ki, Amerikalı bir ailenin çocuğu olarak, ya da zengin bir ailenin çocuğu olarak doğmayı, keşke tek çocuk olsaydım da demişizdir, keşke daha çok kardeşim olsaydı da. Bu keşkelerden biri de, 'Keşke ayrılmasalardı.' mutlaka olmuştur.
  • Mirket  (29.03.24 13:27:01) 
keşke boşansalar dediğim oldu.


  • inheritance  (29.03.24 14:01:38) 
Keşke boşansalar lafını ömrüm boyunca ettim, kız arkadaşımın annesi babası ayrı ikisiyle de görüşüyor huzur var. Huzursuz bir birlikteliği devam ettirmek çok zararlı. Normal bir çocukluğum olmadı.


  • furry burns  (29.03.24 14:15:25) 
kendi anne babam için kesinlikle evet.

ben çocukken babam eve gelmesin isterdim. annem, babam evle ve kendisiyle ilgilenmediği için çok üzülürmüş. akşamları babam dışarı çıkacağı zaman ona kızdığında ben gidip "anne bırak gitsin" dermişim, ona ayrıca üzülürmüş.

şu an 29 yaşındayım, "aileyle mutlu bir pazar kahvaltısı" ya da "aileyle güzel vakit geçirmek" gibi şeyler olduğunu hatta ailenin gerçekten önemli bir şey olduğunu ben ne yaızk ki 20'li yaşlarımdan, babam hayatımızdan büyük ölçüde çıktıktan sonra öğrendim.

bugün ölecek olsam hayatıma dair hatırladığım en güzel şeyler annem, kız kardeşim ve erkek kardeşimle yaptığımız pazar kahvaltıları, sonrasında içtiğimiz kahve, ettiğimiz muhabbetler filan olur.

babamı sırf maddiyattan dolayı iyi anabilirim, erkek kardeşim şu an onun emekli maaşı sayesinde okula gidebiliyor mesela yoksa imkanımız olmazdı ama onun dışında kendi tabiriyle çok "cins" adamdı maalesef. anneme 20 sene kan kusturdu, biz çocukları olarak onun yanında kendimizi asla rahat ve huzurlu hissedemedik.

annem de babamdan boşandıktan sonra her anlamda aldı yürüdü bu arada, çok daha mutlu ve özgüvenli birisi oldu.

benim şu an tek kaygım annemin yaşlılığı. ben 30 yaşında kendimi bu kadar yalnız hissediyorum, anam gibi ailevi değerleri önemseyen muhafazakar bir insan 60 yaşında tek başına çok mutsuz olur diye korkuyorum. yani biz yanında yöresinde olmaya çalışırız tabii ki ama ne kadar? evlat ayrı, eş ayrı. bazen "seni güzel bi huzurevine yerleştiririz, orda kankitolarınla sabahtan akşama takılırsın, canın sıkılmaz" diyom şakasına, "siz benimle ilgilencekseniz olur valla napcam tek başıma" diyo ama bilmiyom.
  • mark greg sputnik  (29.03.24 14:24:31) 
evet diyorum.


  • sanguine mcqaer  (29.03.24 14:46:32) 
Keşke daha erken boşansalarmış diyorum.


  • jazzabel  (29.03.24 17:13:12) 
Keşke boşandalardı diyorum, simdi hasta oldukları için birbirlerine muhtaç kaldıklar.


  • mirty  (29.03.24 20:07:01) 
yakın arkadaşım anne babası için iyi ki boşanmışlar diyor her seferinde.
benim anne babam ayrı olmadığından kişisel tecrübem yok.

  • biskuvilipasta  (29.03.24 22:31:00) 
Tam olarak cevap değil ama daha kötüsü: keşke boşansalardı...Annem "çocuklarım için" diye diretti, sonuç: hepimiz ruh hastası olduk.


  • gadlemler  (29.03.24 23:58:54) 
Kendimden bildiriyorum. Benimkiler 24 yilin sonunda bosandilar. Keske, keske daha önce bosansalarmis diyorum.


  • chihirovekohaku  (30.03.24 00:06:18) 
iyi ki boşanmamışlar diyorum ben ya. ikisi de tekrar evlenirdi çünkü ve yine mutsuz olurlardı. ben de üvey anne/baba ve belki üvey kardeşlerle uğraşmak zorunda kalırdım.


  • deartheodosia  (30.03.24 00:28:39) 
Kendi ailemle ilgili keske cok önce bosansalarmis diyorum. Mutsuz, kavga dolu, kötü bir evde büyümüsüm.


  • robert bosch  (01.04.24 17:57:38) 
123456789• ... 160  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.