Benim konuya dair çok bir fikrim yok da, bence buradaki sorun "obje" kısmı. Yoksa istediğiniz kişiyle yatın kalkın; herkesin keyfi yerindeyse, kimseye yanlış beyan veya tutulmayacak sözler verilmiyorsa, siz de ruhunuzu incittiğinizi falan düşünmüyorsanız bize ne zaten bu durumda. Ama karşınızdaki kişiyi kadın da erkek de olsa hiçbir değeri olmayan, sadece spesifik bir ihtiyacı karşılayan bir varlık olarak görmek uzun vadede sıkıntılı bir bakış açısı sanki.
Dediğinize şu noktada katılıyorum, ben de birçok insanla vakit geçirmek zorunda kalacağıma evde kitabımı okurum, giderim bir yerde kahvemi içerim daha iyi diye düşünüyorum. Ama ben bu sebeple kimseyle flört de etmiyorum, buluşmuyorum, görüşmüyorum. Zira "ay içimi baydı, gider iki bölüm Brooklyn 99 izlerim daha iyi" diye düşündüğüm bir insanla sevişme fikri de korkunç geliyor. Siz bariz bir şekilde farklı düşünüyorsunuz, bunda sorun yok tabii ki. Bu noktada da cinselliği bu kadar sizi yöneten bir şey yerine koymak ne kadar doğru acaba? Yani "en fazla iki gün dayanabildim" kısmına takıldım ben açıkçası, söyledikleriniz arasında en "uu dostum, burada bir sorun olabilir" dedirten kısım o oldu.
"Ya yürü git" diyebilirsiniz şimdi tabii ama, Russell Brand'in Recovery diye bir kitabı var. O alkol, uyuşturucu, seks bağımlılığı gibi konulara değinerek yazmış. Sizin de böyle bir probleminiz var demiyorum yanlış anlamayın, benim haddime değil onu saptamak da, bu "obje olarak görmek" kısmında belki sizi de besleyen bir şeyler bulabilirsiniz. Russell Brand'den ne öğreneyim demeyin, çok zeki bir adam ve kelimeleri kullanma şekli, yazım tarzı vs hayranlık uyandırıcı. Tavsiye ederim.
0