sirketin yaptıgı urun, proje, marka gibi seylerin tamamı. yani örnek, banvitin sattıgı butun tavuk urunleri banvitin portfolyosu.

hadi ya yeni nesil mi gelecekmiş?! bende bu sıralar bir netbook almaya hevesliydim :( teknoloji de acayip bir şey arkadaş. alıyorsun ardından hemen daha iyisi çıkıyor kalıyorsun öylece ortada. ben en son wepad almayı düşündüm ama o da ağustos ta gelecekmiş. yeni bir şey varsa bende öğrenmek isterim.

yeni nesil soyle olaiblir, nvidia nın ion2 platformu var onla ilgili calısmalar yapılıyordu. ya da mobil cihazlara cpu ureten qualcolm ya da arm nın netbook makinelerde kullanılacagı yazıyordu onlar olabilir. intel de netbook izlemcilerde core2 lere geciyordu. guncelleme bu olaiblir.

1g ram ile 2g ram arasında ciddi fark oluyor. netbook da işletim sistemı olarak xp lı olanları tercih edin bir de, xp de sınır yok ama win7 starter ile aynı anda 3-4-5 program gibi bişey calıstırıyor os.

yeni pine trail var, sanırım bunu diyorsunuz,
www.pclabs.com.tr

yağı dondurduğu için evet diye biliyorum.

yağ vücutta donmaz. midede donarsa donar. o da imkansız 36 derecelik vücut sıcaklığıyla hiç bi su yağı öyle donduramaz.
suyu için ki tokluk hissi yaratsın, hazmı kolaylaştırsın.

hazmı zorlaştırdığını duymuştum.

bir zamanalr susam sokağında böyle bir skeç vardı. elemanlar masada oturmuş yemekelrini yerken oğul su içmeye yelteniyor ve anne hemen müdahale ediyordu. yemek yerken su içme bu çok sağlıksız. yemek arasında su içersen yemek sırasında ihtiyacın olan vitaminleri almazsın ve vücudun bitkin düşer." gibi şeyler söylüyordu. elbette bu mevzu eski bir mevzu. şimdiki zamanla kıyaslarsak pek uygun kaçmaz.

su, yagi dondurdugu icin evet ha? pes be birader!

yaglanmadan kastin, sismanlama ise, cevap hayir.

sismanlama havuz problemi gibidir. dolduran muslugun debisi bosaltan muslugun debisinden fazlaysa, sismanlarsin.

hareketsizsen sismanlarsin.

doyma hissinin olusmasi, midede doluluk miktarinin, mide ceperindeki basinc reseptorleriyle beyne iletilmesi sonucu gerceklesir. Pek tabii tek faktor bu degil ama tamam ben doydum galiba diye dusundurten seyde bu reseptorlerin rolu de var.

dolayisiyla, sifir kalorili olan suyu yemek sirasinda icersen, midenin dolmasina katkida bulunmus olursun. daha az yiyecege yer kalir. havuzu daha az doldurdugun icin de dolduran muslugun debisini azaltmis olursun. yani uzun donemde kilo vermene kismen yardim eder.

su icmek yagi dondurdugu icin cevap evet diyen arkadasimiza bonus olarak bir Urfa deyisi yolluyorum:

Ye yagliyi ic suyu donarsa donsun, ye tatliyi icme suyu yanarsa yansin!

diger bonus da, vucut kitle indeksi yuksek olan tum arkadaslara:

(bkz: garantili zayiflama yontemi/@compadrito)

www.conferencealerts.com

Ulusallar için

www.ulusalkonferanslar.com

imkb ile yunan borsasının ortak endeksi va imkb.gov.tr

var google'da bol bilgi.

ntv spor, 87.7

nba muhabbeti dönüyor ntv'de. neyse o zaman sağlık olsun.

www.trt.net.tr

ben dinliyorum şu anda

iki sütünu birleştirip öyle sıralasan?
not :2007'de ayrı ayrı sıralayınca dediğin gibi herhangi bir değişiklik olmuyor

ad kolonunu seç, sırala de. o da sorsun, sadece adı mı sıralayayım, yoksa seçimi yayıp (expand the selection) tüm satırları da onunla birlikte sıralayayım mı diye.

ya da soruyu çok yanlış anladım.

sıralamak istediğin kriter ilk sütunda ise veri girdiğin tüm sütun ve satırları seç yuarıdaki araç çubuklarından A-Z tuşuna bas sıralansın tersini istersen Z-A

diğer alternatif yine tüm veri girilen hücreleri seç Veri menüsünden Sırala seçeneğini tıkla en altta başlık satırı yok seçeneğini işaretle (tabi hücreleri seçerken aşlık satırı varsa o satırı şeçmediğini varsayarak söylüyorum bunu) sonrada artan veya azalan seçeneklerinden birini işaretler ve hangi sütuna göre sıralamak istediğini işaretle tamam de hobaaaaa.

ad soyad yazili iki sutunu birlikta secip filtreledim. filtre yapilinca zaten ad ve soyad hucrelerin yanindaki oklardan azagi yukari siralama yapabiliyorsun, ad ve soyadi baglantili bir sekilde siraladi. Tabi expandthe selection diyorsun sordugunda

liste bilmiyorum ama tam tarife uyan YAD'in cikardigi EM dergisi var:
www.yad.org.tr

türkiye bilimler akademisine bir danışır mısınız? bir ihtimal yardımcı olabilirler.

Ulakbim kataloğuna bakabilirsiniz

www.ulakbim.gov.tr

büyük ihtimal çöl kumudur. sarı ise. çok bereketli iyi bişidir, yağsın.

yakın çevrenizde herhangi bir nükleer patlama, reaktör kazası, kimyasal / biyolojik / radyoaktif saldırı olmadıysa büyük ihtimal çamur veya tozdur yağan.

dün hava sarıydı yae, tozdan bütün bunlar..

izmirde de oldu. şimdi efenam bu çöl tozları, ülkemize bir lodos rüzgarıyla geldiler. akdenizi aşıp izmir üzerinden istanbula ulaştılar. araba yıkayıcılarına gün doğdu. tarlalara da acayip faydası varmış. mineralman...

belki üniversite kütüphanelerine veya bölüm kütüphanelerine hibe edebilirsin?
yani parası çok önemli değilse ki zaten çok çok bir para almazsın bir kaç sayfa makaleden...

büyük gazete bayileri dvd filmleri iade etmeyip tutabiliyorlar, hafta boyunca ya da biraz daha uzun bir süre filmlere ulasabiliyorsun. sansini deneyip denk geldigine sormak lazim.

ister yüksek lisans öğrencisi olsun ister doktora öğrencisi olsun ister doktorasını bitirmiş olsun maaş değişmiyor diye biliyorum ben, bir çok arkadaşım var kulağıma gelirdi yoksa. tabi kıdem olayı var, senden eski olan daha çok alıyor. malum her sene bir derecemiydi neydi yükseliyorlar. devlette 1500-1600tl civarı bir maaş alınıyor genelde. özeller hakkında bir fikrim yok ama kendi ünisinde doktora yüksek yapanlardan burslu değillerse harcın bir miktarını maaşından çekiyorlarmış diye kulağıma gelmişti.

geçen sözlükte bir entry vardı, maaşları gösteren. zaman gazetesi yayınlamış. 1700 alıyordu hatırladığım kadarıyla, araştırma görevlileri.

devlette lisansüstü ile doktora arasında 40-50 tl arasında fark var (belki de kıdemden kaynaklanıyodur tam bilemem, kendi maaşımla kıyaslama yaparak böyle yorumladım)
maaş çalıştığın yere göre değişiyor. doğu illerindeki üniversitelerde araştırma görevlisi maaşları batı illerine göre daha fazla.

ama ortalama 1600 tl diyebilirim sana, üniversitede mesai falan olursa ay sonuna doğruda ekstra 200-300 tl ye yakın para alır 1900 e doğru yaklaşır maaşları.

satisfiyati.com

1.739 liraymış, burda var.

Devlette 1.600 civarı. İyice kıdemliyse ve bir dil tazminatı alıyorsa 1670 gibi bir şeyler. Fazla mesai için ayrıca para vermiyorlar.

Özeller ilk başladığında devletin iki katı maaş veriyorlardı yaklaşık olarak. Bugünlerde fark epey kapandı. Tam maaşı bilmiyorum ama o maaşı hakettirene kadar çalıştırıyorlar özeller.

arkadaşlar gazete ve haberlerde gördüğünüz maaş rakamlarına aldanmayın. aile yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, cart yarıdmı, curt yardımı, ve özellikle üniversiteler için yeni açılan üniversitelerde çalışanlara ödenen iyiliştirme yardımı adındaki bütün ek ödemelerle birlikte hesaplanıyor. ben 5/2'sinde 9 yıllık ar gör.üm. ocak bordrom 1.674 tl. gazetelere göre ise 7/1'indeki yeni ar gör bile 1700 den fazla alıyor.

maltiner'in dediği gibi doğu-batı farkı var ama aslında yeni-eski üniversite ye göre belirleniyor. izmir-ankara-istanbul üniversileri ek ödeme almazlar mesela. bunlar dışındaki taşra üniversitelerindeki maaşlar 200 tl ye kadar fark edebiliyor. birçok üniversite fazla mesai ödemez, çünkü birçok üniversitede 8-5 mesai gibi bi kavram olmadığından gizli bi anlaşma vardır çalışanla idre arasında. asistan işe esnek gelir gider, bunun karşılığında fazla mesai talep etmez. eğer mesai saatlerine sıkı sıkıya uyuluyorsa o zaman fazla mesai ödenir ancak. bunun dışında ikinci öğretim olan üniversiteler, -o da hepsi değil, yönetimin inisiyatifine bağlı olarak- ikinci öğretim danışmanlık yada nöbet adı altında bir ek ücret ödeyebilir. bu da ar.gör sayısına ve idarenin tutumuna göre 300 tl bile olabilir.
dil tazminatı kpds den aldığın puana bağlı, b düzeyi 35 tl, a düzeyi 45 civarı.

yüksek lisans - doktora arasında ar gör maaşları değişmez, en fazla 10-20 tl. asıl parayı doktorayı bitirip yar.doç olduğun zaman kazanmaya başlarsın. lisansüstü öğrenciler, eğer çalıştıkları üniversitenin öğrencileri ise harç parası ödemezler devlette, özeli bilmiyorum.

devletten kastın başka bir kamu kurumunda çalışan yüksek-doktora farkıysa evet farkeder, her bir eğitim düzeyi için dikine bir kademe ilerler, o da maaşa artı olarak yansır tabi ki.

özelde mantık az eleman-çok iş-az maaş anlayışıdır. eşşek gibi çalıştırır, üstelik adam yerine de koymazlar, devlet kadar imkanı da yoktur ve hemen hemen aynı parayı alırlar.

çok teşekkür ederim arkadaşlar cevaplar için.

2 yada 3 fatura birikirse kesiliyor.

faturayla değil artık sanırım 150 tl gibi bir limit var, onu geçirdiğin anda kesiyorlar...

tarifeniz genctarife mi?
www.turkcell.com.tr

bi de sadece turkcell numaralara yolladıklarınız bedava diğer operatörler için yine ücretli.

Evet arkadaşım okuyor orada. İstanbul Formula 1 pistinin tam yanında. Otobüs numarasını bilmiyorum fakat var, servisleri de düzenli olarak kalkıyor. Kadıköy, Taksim ve bir yerden daha. En az 6-7 lira gibi ücretleri oluyor bu servislerin.

www.okan.edu.tr

Söylemeyi unutmayayım, İstanbul merkezine göre Kocaeli'ye daha yakın sanırım.

lisans ortalaması diye biliyorum. Başımızın etini yiyorlar burda, lisans ortalamanızı kasın da tübitak bursu alın diye. Bilmem doğru mudur acaba?

şimdi benim lisans ortalamam 3,1 yüksek lisans ilk dönem ortalamam 3,78. 3,1 olan lisans ortalamam mı alınacak?

doktorada yüksek lisans ortalaman önemli olur. o lisans ortalamanla burs alabilmen için 100 ales filan alman gerek

tekno marketlere gidersen epey bi filmi tezgah fiyatana bulabilirsin.

hepsiburada.com'da 2tl'den dvd fiyatları başlar. takip edersen cok kaliteli filmleri 2 ila 5 tl arasında değişen fiyatlardan alabilirsin.

milliyet sanat dergisi de bazen güzel dvdler verebiliyor. arada bir yoklamak lazım.

yemeksepeti

gecenlerde şok magazasindan 2.5 ytl ye dvd aldim, kipa dan da 5 ytl ye bir sürü dvd buldum. büyük alisveris marketlerine gidersen kampanyalara denk geliyorsun.

aslında sadece haftasonları veriyor.. siteye şu an bakıyorum geçen haftaki cengiz han ile bir rüya için ağıt görünüyor.. gelecek hafta da rezervuar köpekleri ile paramparça aşklar köpekler verilecekmiş. arada ne vermiş?

önce verilenlerde tarihe göre sıralattım, kar ve kaplan ve başkalarının hayatı çıktı? bir rüya için ağıt ve cengiz handan sonra. ardından da rezervuar köpekleri ve diğeri geliyor

bence o sıralamaları yanlış yapıyor site. siz bir önceki duyurunuzda da demişsiniz zaten iki film aldım diye, arada başka film vermedi diye biliyorum. ama takip edin, kaçırdıklarınızı ileride tekrar verebilir..

bakkallara gidersen orada tezgahın üstünde her gün hep vardır

neyzenler çoğaldı duyuruda;

www.neyzen.com burada bol bol nota var.

onlar ilahi hep ya :D böyle normal batı müziği? :) rock felan :)

www.ultimate-guitar.com sitesinde guitar pro uzantılı midi dosyaları var. Guitar pro programını yükleyerek indirdiğiniz dosyaları açıp notalarını görebilirsiniz.

www.hurriyetfilmkulubu.com

akor olarak
www.akormerkezi.com var

www.classicalguitarschool.net

ne notasi ama? onu belirtirseniz nokta atisi yapabiliriz.

etiketlendirirsin.

misal sadece video yolladığın zaman onun etiketini Video yaparsın. sağ veya sol tarafta kategori gibi görünür.

tünel'deki doremi müzik'te çeşitler oluyor zaman zaman.

bulamadığımızdan amerika'dan getirttik, ebay'e bakın en iyisi.

(git: 8414)
(git: 24459)

evet doktoraya da yolluyor, bursun sartlari icin kilavuz:

www.osym.gov.tr

yeni soru açmıyım dedim de acaba devler yüksek lisans için nasıl yolluyor yurt dışına?

www.sportsdirect.com

yakınsan yada zamanın varsa kapalı çarşının arkasında mercana git dolu çantacı var istediğin gibi bişi bulursun

matraş veya cantaş tavsiye ederim. Mercan'da fabrika mağazaları var hesaplı alabilirsiniz.

vektorel bi program hazırlayip/hazirlatip kendin stickerini yapabilirsin
istedigin ölcüde

o stickerlarin turu ayridir. sokaktan buldugunuz stickera yazicidan cikti alirsaniz olmaz. ayrica ustune koruyucu kaplaniyor, cizikten ve gunesten, sudan etkilenmesin diye.

istediginiz gorseli yollarsaniz 20 TL'den size hazirlarim. kargo size ait.

www.bitenekadar.com

alanı belirtmemişsiniz ama ben bildiğim alan - edebiyat - hakkında bilgi vereyim isterseniz. edebiyat makalelerini yayınlatmak için bir ünvanınızın - ya da bir ünvanı olan hocanın - olması gerekmez. olsa biraz daha sağlama alırsınız işi ama şart değil diyelim. bu iş iki şekilde yürütülebilir:

1. alanınızla (konunuzla) ilgili dergiyi bulursunuz, doğrudan gönderirsiniz. çok etkili bir yöntem mi bilemiyorum ama benim bir arkadaşım bu sayede bir makalesini yayınlattı.
2. (ve daha garantili olan) dergilerin duyurularını takip edersiniz.şu adres işinize yarayabilir: www.papersinvited.com buradaki duyurulardan istediğinize başvurursunuz. bu sitede konferans duyuruları da var direk dergiler için olan duyurular da. bu arada, konferanslara doğrudan katılmak şansınızı arttırabilir, şöyle ki konferans sonrası tüm sunumların toplandığı dergiler/kitaplar çıkar genelde. burayı baz alarak ilerleyebilirsiniz.

ancak alanınız tıp, biyoloji, fizik vs gibi bir alansa, ünvanı olan bir hoca gerekli olabilir. ama dediğim gibi, o kısmı tam bilmiyorum.

senin çok iyi bir makalenle hocanın kötü bir makalesi arasında seçim yaptığında genelde uluslararası dergiler dahi hocaları seçerler.
şimdi senin amacın nedir? makaleyi ne amaçlı yayınlayacaksın? hakemli dergilerde mi yayınlayacaksın yoksa herhangi bir yabancı dergi olsa yeterli mi?
benim önerim önce makaleni yaz.sonra yollamak istediğin dergilerin listesini çıkar.makaleni derginin kurallarının uygunluğuna göre değerlendir ve derginin editörüne yolla. her dergi ve editör farklı kurallar istemekle beraber genel olarak bazı temel kurallar aynıdır.
genel prosedür budur.

mühendislik öğrencisiyim ve şu an yüksek lisans yapıyorum. akademik devam etmek için doktoraya başlamadan önce yayınlanmış makale sahibi olmamın akademik kariyer için bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum.

zaten tonlarca makale okuduğumdan ve bitirme projem ile seminer konumun da ilgi çekici ve çok da araştırılmamış bir konu olmasından dolayı, bu konu üzerine bir makale çalışması içerisine girmeyi düşünüyorum. fikir yeni yeni oluşuyor olduğundan olayın sürecini öğrenmek istedim. ve tabii hakemli bir dergi olmasını istiyorum ki iileride işime yarasın.

Hocanın yer alıp almaması önemli değildir çünkü zaten isimleri yazdığınız yerde ünvanı yazmazsınız yabancı dergilerde. O mallık sadece Türk dergilerinde vardır.

Kaldı ki makalenizi dergiye gönderdikten sonra editörden geçerse blind reviewe gider, ve o blind review yapan adamlara isimleriniz bildirilmez.

Süreç kısaca şudur:

1. Makaleyi adam gibi yaz (bu oldukça kastırıcı bir iştir, iki tık tık üç şık şıkla olmuyor, yani yazdım oldu değil, çok iyi argümanlarınız olmalı, çok iyi justificationlar vermelisiniz. Akademik ingilizce süper olmalı vs vs)

2. Makaleyi gözüne kestirdiğin dergiye gönder.
3. Bu aşamada makaleniz editörden geri döner (olmadı yar) ya da dönmez. Dönmezse editör makalenizi 2-3 hakeme yollar.
4. Aradan geçen yaklaşık 2 ay sonunda hakemler raporlarını yazar ve editör kanalıyla size ulaştırırlar. Eğer genel eğilim red yönündeyse editör makalenizi red eder. Eğer eğilim düzeltilsin yönündeyse, editör size "Al bilader şu adamların dediklerini oku, düzelt de bi daha yolla" der.
5. İlk revizyon genelde major bir revizyondur, iki ayınızı alabilir. Düzeltir, sonra da düzeltmelerinizi açıklayan bir mektupla geri yollarsınız.
6. Hakemler düzeltmelerinize bakar ve "Olmuş bu, ama şunlar kalmış ufak tefek" diyebilirler. Bu minör revizyondur, üstteki süreç bir daha tekrarlanır. Düzeltip editöre gönderirsiniz ve genellikle bu aşamadan sonra makaleniz kabul edilir.
7. Bu aşamada gıcık ve etkili bir hakem çıkıp "ya buna ne yaparsan yap bu düzelmez" diyebilir, bütün yaptığınız revizyon boşa gider, makaleniz reddedilir.
8. Makaleniz kabul edilirse size gün sayı falan verirler, proofreading gelir falan filan (eğlenceli kısımlar)
9. Makaleniz reddedilirse aynı süreci başka bir dergi için tekrarlarsınız.

Dergiye nasıl göndereceğiniz derginin sitesinde yazar. Genelde e-mail ya da onların sizi yönlendireceği bir web sitesi üzerinden gönderirsiniz (misal manuscriptcentral). Bazı mal dergiler hala hard copy de istiyor olabilir.

Göndereceğiniz derginin sitesinde guideline vardır, makalenizi o guideline a göre yeniden formatlamanız gerekebilir.

Bir de ileride işime yarasın, hakemli olsun diyorsunuz ya, tezlerinizden yapılmış yayınlar doçentlikte puan getirmez.



Bu satırlar sosyal bilimler alanında çalışan, indeksli yayınlar sahibi ve indeksli dergilere hakemlik yapmış bir insan evladı tarafından yazılmıştır. Başka sorunuz varsa seve seve cevaplayayım.

@karınca

verdiğiniz site için ben de sizi tiklemek istedim.
vatana hayırlı bi bilgi =)

koçtaş'ta bulabilirsiniz. çok güzelleri var.

vpsi kendi sunucunuz yerine bir vps kiralayarak halletmeniz daha akıl karı ve kolay olucaktır.

kendi bilgisayarıma kuracağım, sunucuya değil? içerisine web sitesi kurmak gibi bir durum söz konusu değil.

Sifirdan baslayacak isen Asim Tanis - Yapisal Yolla Italyanca iyidir. Kursa gidip de eslik edecek kitap istersen "Sizin Icin Italyanca" (Nejdet A... diye birisiydi yazari) sahanedir.

Ben gramer ogrendim biraz, simdi kitap okumak istiyorum dersen de ebay'den cesit cesit fumetti (cizgi roman) alabilirsin, diabolik'i oneririm. Belli kaliplari cok rahat ogreniyorsun.

wordreference.com daki forum sayfası da oldukça yararlıdır

Kadıköyden metrobüs, o metrobüs seni mecidiyeköye götürür. mecidiyeköyden de yine metrobüsle direk istanbul üniversitesi avcılar kampüsünün önünde. son durak orası zati. dönüş te aynı.

teorik olarak şansın var tabi hatta görünüşe göre epey yüksek ama üniversitelerimizde işler bu şekilde yürümüyor malesef. şimdi sana bir örnek anlatayım sen ordan x'i çekersin.

bir sene kadar önce bir üniversitemiz bir öğretim görevlisi kadrosu açtı, şartlar bana uyuyordu, başvurdum. biraz araştırdım tabi: dediler abi alınacak adam belli hiç kasma. olsun dedim gideyim değişiklik olur. bahsettiğin o puanların ağırlıklarıyla çarpılmasından sonra ilan edilen bir liste var. o listede ilk sıradayım ve benden sonraki adamın beni egale edebilmesi için mülakattan 100 alması gerekiyor. benimde 35'in altında bir şey almam gerekiyor. sınava girdik mal herifler bana öyle şeyler sordular ki daha çalıştığım konular hep. cv kağıdı önlerinde benle ilgili araştırmalarımla ilgili herşeyi biliyolar ama mallar işte. tabi bu arada verdiğim cevaplar tutanağa yazılıyor. neyse ben çıktım 45 dakka sonra. alınacak adam girdi, girmesiyle çıkması bir oldu. sonra sonuçlar açıklandı. tahmin et kaç aldım. 30 :) adam kaç aldı 100 :)şimdi gidip şikayet etsen tutanakları göstersen falan bir işe yarar mı? belki ama üniversite değişik bir yerdir. adamlarla papaz oldunmu bir daha hayır gelmez o bölümden sana. ,

neyse işte böyle örnekler var. aksi yönde gelişen örnekler de var. nereye başvuracağınla ilgili. orayı yöneten adamlarla ilgili.

hayırlısı

kürsünün tuttuğu bir aday yoksa şansınız yüksek. sanıldığının aksine, araştırma görevlisi sınavlarının önemli bir bölümünde torpil söz konusu olmaz. belirli bir kişiyi almayı çok isteseler de bazen bunu yapamayabilirler. başvurmakla bir şey kaybetmezsiniz en azından, ama önceden bir soruşturup şansı daha yüksek bir aday var mı yok mu anlamak da faydalı olabilir.

başvurdum bakalım, hayırlısı.

toefl sonuç kağıdı resmi belge olduğu için bazı kurumlar fotokopi ya da çıktı kabul etmiyor. durumu izah edip, orjinal belgeyi sonradan ulaştıracağınızı taahhüt ederseniz sorun çıkaracaklarını zannetmiyorum . eşlik ise kurumun kendi içerisinde değerlendirmeye tabidir. mesela pbt 550, ibt 74, kpds 80 gibi. bu sonuçlardan herhangi birisini götürmeniz kabul edilecek demektir. ama yine de siz ilgili kuruma bir danışın. tutarlılık göstermeyebilir.

o kurumlar geri zekalının allahı toefl sonucunda bu sadece kağıttır der official scorelar ets den forward edilir yazar hatta sahte bir toefl sonucu versen (kağıdı taklit edip) kimse anlamaz bile akıllarına dahi gelmez.

teşekkürler.

açık kaynak kodlu şöyle birşey var.

getir.net

edit: basit olsun diyorsan tabi.

lingoes var. sitesinden eklenti sözlükleri kurduğunuz zaman tam aradığınız özelliklerde olur.

www.lingoes.net buradan programı,

buradan da türkçe sözlüklerini indirebilirsin, vicon iyidir.
www.lingoes.net

elimdeki dökümanı, wode çeviriyorum. bu yüzden browsera girip çıkmak zor oluyor.

google docs iyi olabilir, evet.

kendim sordum kendim cevaplayım.

The one-month difference between demand and load is known as spill.

denmiş. saçmak manası değilmiş demekki buradaki spillin aferim bana. bi de tik atayım bu cevaba o zamn.

elini kaburgalarının ortasındaki boşluğa koy. derin nefes alırken omuzlarını kaldırmak yerine karnını hafifçe şişirmeye çalış. nefesi eline doğru aldığını hisset. elinin altı inip kalkıyorsa diyaframdan nefes alabiliyorsun demektir. nefesi bu şekilde üstten aşağı doğru veya aşağıdan yukarı doğru alabilirsin.
ayrıca şu egzersizi de deneyebilirsin.
yere otur bacakların bükülü halde önünde dursun. dizlerin yukarı bakacak yani. güzelce nefes al ve dizlerine eğilirken yavaşça tüm nefesini vermeye çalış. kalkarken nefes al, dik hale geri döndüğünde yine ver. tekrar derin bir nefes alıp dizlerine doğru eğilirken ver nefesini. bu nefes kapasiteni artıracaktır. bir de imkan varsa yüzme çok iyi nefes açar.

yok etmez.

yeni nesil iPod nano'larda var o ozellik.

nereden gideceksin?

kadıköy dolmuş duraklarından tek dolmusla gidebilirsiniz, ordaki şoförlere veya beleyen insanlara sorarsanız dolmuşlari gosterirler

kadıköyden gideceğim. bu dolmuş durakları balondan az ileride modaya giderken sağda değil mi?

hayır dğer tarafta, yani haydarpaşaya dogru giderken solda

sahilde nerede inmeliyim?

kadıköyden 4 no lu otobüse binerseniz sahilde inmenize gerek kalmaz çünkü bostancıdan bağdat caddesine durmaksızın ring yapar marks & spencer mağazasını sağda görünce ki 5 katlı falan sanırım inecek düğmesine basın.gerisi kolay

evet dedikleriniz yeterli.

Uzmanlaşmak için bir alan seç. Lisans döneminde de üzerinde çalıştığın bir alan olursa iyi olur. O konuda tez yazacaksın artık. Hocanla da görüş bu konuyu, o seni yönlendirecektir zaten. Makale konusu sana bağlı, hocana bağlı, ilgili dergiye/konferansa bağlı vs vs. Bir yüksek lisans öğrencisi tabi ki makale yayınlayabilir ve yayınlamalıdır da. Makaleyi kabul ettiremese bile bu yönde çalışmalıdır.

hangi okul?

power supply al tabikide yok ama kasadan da sıkıldım daha jan janlı bişi alaım diyorsan kasa al ama maliyet diyorsan sadece power supply işini görür. birde kaç watt lık bişi arıyorsun sen?

Power supply al tabiki. Kasalardan çıkan power supply'lere ben bilgisayarımı emanet etmem, sen de etme.

Eğer üzerinde iyi bir power supply olan bir kasa bulursan (thermaltake, coolermaster gibi) olabilir. Ancak benim tavsiyem kasandan memnunsan sadece power supply alman. Bu işe ne kadar bütçe ayırabilirsin?
Ben neredeyse 3 yıldır piyasadaki orta kalitede sayılabilecek markalardan olan glacialpower'ın 550 watt'lık bir güç kaynağını kullanıyorum, hiçbir sorun yaşamadım şu ana kadar. Fiyatı herhalde 50-60 dolar civarındadır şu anda.

öncelikle extreme.outervision.com adresinden ne kadar güce ihtiyacın var onu hesapla, sonra ileride yapacağın donanım takviyesini düşün, ona göre bir psu al, psu yanında ups al. bu sayede bir daha psu yakmazsın. tunçmatik 650v yeterli olur.

Yeni başlayacaksanız ben plastik olanları ile başlamanızı öneririm (sebebi bu isi devam ettirip ettiremeyeceginize kadar verdiginizde ve verdiginiz hayir ben yapamam ise boşu boşuna para vermeyin),
Üfleme tekniğini öğrenip ses çıkarana kadar en azından.
Yine de almışken bir seferden sağlam bir şey almak istiyorum diyorsaniz

www.neyyapimi.net adresinden alabilirsiniz.
Başparesine, kamışının pürüssüz olmasına dikkat etmelisiniz. Ilk etapta kız ney alabilirsiniz.

Ney alırken nelere dikkat edilir -> www.neyci.com

www.intershow.com.tr birkaç şubesi var, internetsitelerindeki ürünler hiç de spot fiyatı değil ama magazalarında Koli hasarlı,Teshır urunu yada bı yerlerı cızık urunlerı cok uygun fıyata satıyorlardı ustelık 1 yıl da garantılı ben 3 sene once 150 ye almıstım baya da guzel calısıyordu gecen hafta tasınırken ev arkadaslarıma bıraktıgım ıcın suankı halını bılemıyorum =) ustelık evıne teslım edıyorlardı tasıma 30-40tl tasıma ucretı de vermıyorsun..

yamulmuyorsam en uygun subesi idi..
EYÜP-RAMİ KIŞLA CAD. NO: 60 TOPÇULAR 0212 567 83 46 -48

Edit: Vestel agırlıklı urunler vardı dıger beyaz esya spotlarını da bulabılrısın

beşiktaş çarşıda 150 tl'ye bulabilirsiniz + nakliye parası tabi.

eğer şarjı reklamlarda, broşürlerde...vs. belirtilen süreden az gidiyorsa iade edip parasını geri alma hakkına sahip.

"İKİNCİ KISIM: Tüketicinin Korunması ve aydınlatılması

Ayıplı Mal

Madde 4. - Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.

Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür..."

Orada da cevap vermiştim ama insanların duymak istediği garip bir şekilde daha çok "çok zararlı, sakın tüketmeyin" oluyor.

Tüm besininiz bu olmadığı sürece gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Aslında durum gittikçe karmaşık hale geliyor. Üretici, tüketiciyi bilinçlendirmek yerine anlamsız da olsa içini rahatlatmaya çalışıyor. Bunun sonucu olarak zaten katkısız olan ürünlere "katkısız" ibareleri konuyor, "ekstra geleneksel" kavramları oluşturuluyor. Esasında bunları konuşmak için katkı nedir onu da bilmek gerekiyor. Şeker de, tuz da, baharat da katkıdır. Bunlar da sizin "katkı" olarak adlandırdığınız MSG vb. maddeler gibi günlük tüketim değerlerine sahiptir. Nasıl günlük 1 kg şeker tüketimi sağlıksızsa, MSG vb. maddeler için de sağlığa zarar verebilecek miktar belirlenir, bir güvenlik faktörüne bölünür ve Acceptable Daily Intake (Kabul edilebilir günlük tüketim) değeri belirlenir ve gıdalara bu değerler baz alınarak eklenir.

Dediğim gibi, tamamiyle zararsız diyemeyiz bunlar için. Fakat bu kadar korkmanın anlamı da yok. Unutmayın ki böyle bir nüfusu besleyebilmek adına daha düşük maliyetle üretim için bu maddelerin kullanıldığı teknolojiler geliştiriliyor.

Bunları işini seven bir Gıda Mühendisi olarak yazıyorum. Umarım dikkate alanlar çıkar. Yine de bu gidişle aynı şeyleri daha çok söyleyeceğim gibi geliyor.

katkısız yazanlarda msg mutlaka var. msg'yi katkı olarak algılamıyorlar. knorr filan bunlara inanmayın.

benim bildiğim türkiye'de katkısız, aynen evde yaptığımız gibi çorba bir tek naturamaks var. hazır çorba, içine su katıp ısıtıp yiyorsunuz. içinde msg olmadığı için de yedikçe yiyesiniz gelmiyor :))

msg zaten katkı maddesi değil, lezzet/aroma arttırıcı (E621) olarak geçtiği için, katkısız ibareli gıdaların içindekiler kısmını ayrıca kontrol etmeniz gerekiyor. msg gibi maddelerin kullanım amacı artan nüfusu besleyebilmek (?!) değil, az maliyetle daha lezzetli ürünler elde etmektir. kısacası amaç tüketiciyi değil üreticiyi "beslemek".

msg için okuduğum kadar bu günlük tüketim değeri 30 mg.
yalnız bu maddenin karaciğere, böbreğe zararlı olmadığı, bir tür sodyum tuzu olduğundan bahsediliyor. bir yandan da şunları diyenler var:
msg bir nörotoksindir. yani vücutta etki ettiği yer beyindir, nöronları harekete geçirerek yediğiniz yemeğin tadını başka türlü algılamanıza yol açar. bu durum otistiklerde sorunlara yol açabiliyor, bazı ruhsal sorunlara neden olabiliyor, diyorlar.

kişisel fikrim olarak bence bağımlılık yaratıyor. bu nedenle kilo artışı ile bağlantı kuruluyor. ayrıca bazı insanlarda alerjik reaksiyon da yarattığı görülmüş.

ticari kazancı kat kat artıran bir madde ile ilgili bunun en büyük üreticilerinden kötü bir yorum almak herhalde imkansıza yakındır. fast food restoranlarında yediklerimizin çoğunda bu madde var. ve içinde bu madde olmadan yediklerinizin tadının nasıl olacağını bir hayal edin.

seminer, tez konusuna hazırlık olarak danışman hoca ile yapacağınız toplantı şeklinde gelişen derslerdir.
En azından iki dönemi atlattıktan sonra almak daha mantıklıdır. böylece ilginizin olduğu alanı ve anlaşabileceğiniz danışmanı seçmek için zamanınız olur.
yl boyunca yayın hazırlayabilirsiniz fakat bunlar akademik kariyerinize puan olarak yansımaz yine de hocaların gözünde iyidir.
son olarak, sevmediğiniz bir konu ve danışman seçmeyin bu çok sıkıntılı bir durumdur.

evet ilk dönemde de başvurabilirsin.tübitak şans işi geçen sene 88 ortalama ile kapatmıştı,bu sene ne olur bilinmez içinde kalmasın ama bence başvur sen yine de..

Bu sene ALES'den 98 alıp ortalaması da 3 ün üstünde olan, mühendis bi arkadaş babayı aldı afedersiniz. Siz ilk yıl başvurun çıkıp çıkmadığı anca 2. döneme belli olur, ama biraz zor gibi geliyor bana...

belki başkası sorar diye tecrübelerimi aktarayım.

diplomanın aslı veya çıkış belgesi vs. yanınızda olmalı ve 4 tane de fotokopisi gerekli
4 kimlik fotokopisi
4 resim almanız gerekli.

kimliğinizdeki resminiz ekşikte 2007 öncesi kimlik olmuyor kardeşim deyip geri yollanma şansınız var.

çok erken gitmeniz gerekli ön sıralarda yer almak için. ben 7 ye doğru gittim önümde en az 60 - 70 kişi vardı.

belki bu soruyu soracak olanlara yardımcı olur.