Orada da cevap vermiştim ama insanların duymak istediği garip bir şekilde daha çok "çok zararlı, sakın tüketmeyin" oluyor.
Tüm besininiz bu olmadığı sürece gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Aslında durum gittikçe karmaşık hale geliyor. Üretici, tüketiciyi bilinçlendirmek yerine anlamsız da olsa içini rahatlatmaya çalışıyor. Bunun sonucu olarak zaten katkısız olan ürünlere "katkısız" ibareleri konuyor, "ekstra geleneksel" kavramları oluşturuluyor. Esasında bunları konuşmak için katkı nedir onu da bilmek gerekiyor. Şeker de, tuz da, baharat da katkıdır. Bunlar da sizin "katkı" olarak adlandırdığınız MSG vb. maddeler gibi günlük tüketim değerlerine sahiptir. Nasıl günlük 1 kg şeker tüketimi sağlıksızsa, MSG vb. maddeler için de sağlığa zarar verebilecek miktar belirlenir, bir güvenlik faktörüne bölünür ve Acceptable Daily Intake (Kabul edilebilir günlük tüketim) değeri belirlenir ve gıdalara bu değerler baz alınarak eklenir.
Dediğim gibi, tamamiyle zararsız diyemeyiz bunlar için. Fakat bu kadar korkmanın anlamı da yok. Unutmayın ki böyle bir nüfusu besleyebilmek adına daha düşük maliyetle üretim için bu maddelerin kullanıldığı teknolojiler geliştiriliyor.
Bunları işini seven bir Gıda Mühendisi olarak yazıyorum. Umarım dikkate alanlar çıkar. Yine de bu gidişle aynı şeyleri daha çok söyleyeceğim gibi geliyor.
0