anagram?

yok anagram değil ya:( ilk ve son harfleri sabit bırakıyosun ama yazdığın okunabiliyor olayı.

"Bir ignliiz üvnseritsinede ypalaın arşaıtramya gröe, kleimleirn hrfalreiinn hnagi srıdaa yzalıdkılraı ömneli dğeliimş. Öenlmi oaln brincii ve snonucnu hrfain yrenide omlsaımyş. Ardakai hfraliren srısaı krıaşk oslada ouknyuorumş. Çnükü kleimlrei hraf hraf dğeil bri btün oalark oykuorumuşz."

vay anıma kiyoim !

işte bu pardonan! ama bu olayın bi adı olmalı. her şeye bi ad veriliyo bu dünyada de mi? bununki ne?

yardır gitsin. film ile dizi olanı aynı hikayeyi anlatıyor. fark var mıydı hatırlamıyorum (evangelion 1.0 ı ben de geçenlerde izledim) ama varsa da ufak tefek farklar sadece. Bu filmin 2si filan da var, dizideki hikayeyi devam ettirecekler (ya da çıktı mı bilemiyorum). Ancak bir de serinin hemen ardından çıkmış bir film var, onu izleme. dizide olanların sonrasını anlatıyor.

sayfa 1, aynen yazıyorum.

Ferit, ferid, it, id, t,d,t değil d, fotenik, fonetik ve babasının kahkahaları; sonra annesi, bir ormanın karanlığında hangi ağacın arkasına saklandığını belli etmeden, maymuna benzer bir gölgenin üfürdüğü borazan biçiminde bir sazın geniş ağzından çıkan yeşil, turuncu, daha sonra kıpkırmızı alevden bir sesle acı acı haykırıyordu. borazan ve maymun kayboldu. sonra ormanla beraber sesin anneliği de kaybolurken, trene benzeyen bir gölge, hiçbir makine gürültüsü çıkarmadan hızla geçiyor ve haykırış, lokomotifin bacasından kara bir duman halinde yükseliyordu.
ayaklarının şiddetli bir silkinişinden sonra, her şey karadı. yalnız ışık benekleriyle dolu sisli bir derinlik içinde hiçbir şekle bağlı olmayan haykırış devam ediyordu.

gözlerini açtı. uyanma duygusunun etrafını pek az aydınlatan loş bir bilgi halesi içinde, sesin rüya bittikten sonra kesilmediğini yarımyamalak idrak etmeğe başlamıştı. sağ yanındaki duvara değen dirseğinin ucundan yukarıya doğru yürüyen kireç soğukluğu, yokluğun içinden yavaş yavaş çıkan bir kolunu ona tamamiyle keşfettirdiği anda, nefsiyle dışarıda bir madde arasındaki temasın delaletinden gelen taze bir idrak , bütün vücudunu mekan....

zaten çıkmamışmıydı ? çıktı diye hatırlıyorum ama sabahın bu saatinde feci sallıyoda olabilirim.

@bugax; henüz değil.

tr.pardus-wiki.org:%C4%B0ndir#Pardus_2009_.C3.87al.C4.B1.C5.9Fan_CD

bulabildiğim tek bilgi de maillist'lerindeki ağustos tarihli bir post, orada da tarih belirtilmemiş.

liste.pardus.org.tr

www.beethovenlives.net

studyjapanese japanforum.com a yönlendiriyor ama olsun wakan'dan veya onu oluşturan diğer databaselerden umudum var.

yeni yüklenmiş çok kişinin indirdiği bir torrenti indirip paylaşın.

malesef o da pek mümkün değil. leecherı en fazla olan indirilebilir dosyada (indirilebilir den kastım 40 gb lık koleksiyon olmayan, normal 700 mb film) 15 leecher var. ve çoğunun bandwithi benim 1024/256 mı katlıyor.

sevinmiştim jugador un dediğine ama kapalı çıktı :(

son sinema dergisinde, gösterilmeyeceği yazıyordu yanlış hatırlamıyorsam.

nette kaliteli ripleri mevcut çoktan beri.

projeyi secerken sizin icin konusu mu, work unit(wu) tipi mi, verdigi kredi mi onemli belirtmemissiniz. genel olarak birkac tanesini yazayim. eksi sozluk cpu power'in yaratilmis oldugu projelere bakarsak:
www.boincstats.com

climate prediction: adindan anlasildigi gibi iklimsel modellemeler yapiliyor. bunun wu'lari yuzlerce saatte bitiyor. tamamlanan kisim icin parca parca kredi veriyor. mesela cok sık internete baglanmayan bir bilgisayar icin yada wu kesintisi olan bir projenin yedegi olarak iyi aslinda.

einstein@home: yine bir astronomi projesi diyebiliriz. bu da katilimin cok oldugu projelerden. pek sorun cikarmadan devam ediyor. wu'lar bende 10 saat civari suruyor (pentium dual 2ghz).

rosetta@home: wu'lari birkac saatte tamamlaniyor. simdi azalsa da bazen hatali sonuclar, bilgisayar yeniden basladiginda islenen kismi kaybetmesi gibi sorunlarla karsilasiyordum. bir de wcg'de de proteome folding oldugundan dusuk yuzdeyle calistirdigim bir proje.

gpugrid: desteklenen bir nvidia ekran kartiniz varsa islemciye ek olarak onunla da ayrica bir wu isleyebilirsiniz. ama ozellikle bu projeye katilmaniza gerek yok, mesela seti, einstein da bunu destekliyor artik.

eksi sozluk cpu power olmayan projelere bakarsak, (ki zaten ayni isimli bir grubu siz de olusturabilirsiniz):

milkyway@home: buna da samanyolu ile ilgili diye katilmistim. bir zamanlar cok yuksek kredi veriyordu. hala digerlerinden yuksek sanirim ama bunun icin boinc'in indirdiginin disinda bir client'i indirip yuklemek, yenisi ciktiginda takip etmek gibi ekstra islerle ugrasmak gerekiyor.

primegrid: cok buyuk asal sayilar araniyor. wcg gibi secilen kendi alt projeleri var. mesela proth prime 10 dk.'da biterken 50 saat surenler var. ortalama sureler proje secme sayfasinda yaziyor. kac tane asal sayi buldugunuzu gorebiliyorsunuz. bir de eger yeterince buyuk bir sayiysa (gerci cok dusuk bir ihtimal ama), bulan kisi olarak adinizla birlikte en buyuk asal sayilarin tutuldugu siteye kaydediliyor.

bir de boincstats'ta adiniza iki ayri hesap varmis gibi gozukuyor. tum projelere ayni mail adresi ile kayit olup bir bilgisayarda butun projeleri calistirirsaniz bunlar birlesecektir.

lhc@home'u unutmusum. atlas deneyi ile baglantili oldugundan onemli bir proje. bir yildir wu gondermiyor, lhc calismaya basladiginda devam etmesini bekliyoruz.

---------spoiler---------
bu bölümden sonra bir kaç bölüm daha geçiyorsun son bölümde glados seni yakarak yoketmeye çalışıyor. sonra ondan kaçmaya başlıyorsun aperture labsın içinde. peşinden bağırıyor ama keki kaçırıyorsun diye falan. en son gladosun olduğu odaya gidiyorsun ve onu da yokediyorsun (companion cubeu yakar gibi onunda parçalarını yakıyorsun) ve oradan kaçıyorsun.
black mesaya gelince aperture science ve black mesa iki rakip şirket. hatta gladostan kaçarken bazı odalarda black mesa ile ilgili sunumlar falan görüyorsun. sen oyna portalı bence baştan sonra tekrardan ben zor olan bölümlerine girişmiştim bi kahve koyup oturuyordum bir saat falan başında iyi vakit geçiriliyordu
---------spoiler---------

o 3d secure ekraninda sifre girin bolumune varolan kart sifrenizi girmiyorsunuz degil mi? oraya cep telefonunuza gelecek olan sifre girilecek. bircok kredi karti internet alisverisinde boyle bir prosedur izliyorda.

hsbcdeki hesabınızdan eft yapabilirsiniz internet üzerinden. en ucuz öyle olur şubeden eft/havale yapılınca ayakta beceriyorlar valla

eger para elindeyse garanti atmlerinden havale yapabilirsin , 4tl gibi bir kesinti alırlar o kadar.

www.sabah.com.tr

hatta o arsiv szayfasina bile girmeden nasil okunur ki? Bu yazarlarin rss'i olmuyor di mi?

altı üstü iki hit için bi feed çıkarmıyorlar yazarlara. gerçi bi tane servis vardı gasta yazarlarına feed oluşturuyodu diye hatırlıyorum ama belki de uyduruyorumdur. olsa iyi olur ama.

ulus anafartalar çarşısının önünden karapürçek,doğantepe otobüsleri altınay caddesinden geçer.gençlik parkı giriş kapısının karşısından da 450 numara kalkıyordu sanırım.o da karacakaya caddesinden geçer.tam olarak nereye gideceğinizi belirtirseniz hangisinin işinize yarayacağını da söyleyebilirim bu arada:)

karacakaya caddesine gitmem gerekiyor. ve sanıyorum gençlik parkı karşısından 450 ye binmem lazım. doğru mudur? ;)

sıhhiye köprüsü üstünden de siteler dolmuşları geçer.

excel candır

excel kullanmayacaksan başka bir spreadsheet uygulaması kullanacaksın bu işler böyle. o linkteki excelin daha az görsel olan hali.

www.flickr.com

şöyle buldum; www.google.com.tr

bunlardan biridir herhalde:

tineye.com

@hevipeyra: ben zaten şurdan gelip tineye.com fotodakinin kim olduğunu bulmaya çalışıyordum :)
ayrıca kendisinin trap olduğuyla ilgili ciddi şüphelerim var.

Bize tayt yakışmıyor.

anime&manga cosplayleri için konuşursam asyalılar dışında cosplay olayını kıvırabilen görmedim.

asyalılar dışında dünyada fink atıyor brezilyalılar olsun amerikalılar olsun, hatta avrupalılar olsun. türkiye de emo kavramı girmiş bir kere. cosplay ın olması için anime manga fanlarının deli gibi coşması lazım. tv lerin yayınları bu konuda yetersiz. v.s v.s

öncelikle tasarımın gündelik hayatın içinde kanlı canlı kendini göstermesi gerekiyor.bu da kültürle ilintili bir mesel...
o kadar kostüm,aksesuar için küçük çaplı bir prodüksiyon gerekiyor. tanıdığım tüm tiyatro sahne/kostüm tasarımcılarının (bkz: sahne tasarımcısı) ilgisini çeker bu konu fakat genelde okulda yapılan öğrenci işi denemelerde kalıyor bunlar .

Cosplay yapılması için anime ve manganın ülkede yaygın olması lazım. Orjinal dvd ve cilt cilt mangalar satılacak, ondan sonra da bunun distribütörleri Anime Convention düzenleyecek. Bırak anime-mangayı, Danimarka'da baharın gelişini kutlamak için Sakura Festival düzenlenmiş, kimonosunu çekip gelenler olmuş.

Konu yine geyiğe bağlanacak ama Türkiye'de cosplay olması için refahın artması lazım. İnsanların daha fazla kazanıp hobilere yönelmesi ve hobilerine harcama yapması gerekir. O zaman işte birileri çıkıp anime fuarı düzenler ve reklamı yapılır, böylece herkesin haberi olur. Ben de dragonslayer'ım ile teşrif ederim.

cosplay degil ama larp yapilirdi bazen.

cok buyuk olasilikla lokal anesteziden sonra acabilirsin. ama eger vaziyet discinin kendi imkanlariyla halledemeyecegi kadar agirsa seni bir hastanenin agiz ve cene cerrahisine emanet edip genel anestezi altinda bu islemi gerceklestirmek isteyebilirler.

tabii bunlari agzini acmamana neden olan sorunun prensip itibariyla operasyonu engellemeyecek nitelikte oldugunu varsayarak soyluyorum. cunku bazen o bolgedeki enfeksiyon dolayisiyla hic bulasmak istemiyorlar.

bu bahsettiklerim korkulacak isler degiller bu arada. ben de yan cikmis iki yirmilik aldirmistim. biraz gurultulu olmasinin ve operasyon sonrasi beton cene gibi gorunmenin disinda hehangi bir agiz operasyonundan farki yok. gecmis olsun.

ortalama ağız açıklığı kesici dişler arasındaki ölçüme göre 3,5-4,5 cm dir. temporomandibuler (çene) eklemde ankiloz (donma) başlamış olabilir. Bunun için muhakkak bir plastik cerraha başvurmanız gerekir. Geçmiş olsun.

sorunun adı trismus olsa gerek; çene kilitlenmesi. kendi kendine düzeltebileceğin bir şeye benzemiyor. oradaki kasların refleks kasılması olabileceği gibi, bir enfeksiyondan ya da kronik bir çene eklemi probleminden kaynaklanıyor olabilir. doğal bir durum 20lik dişler çıkarken. yani pek doğal olmasa da beklenebilir bir belirti. :)
zaten dişçiye gidecekmişsin. bence sorunu o halledecektir. o da olmazsa kbbciye gidersin. zaten antibiyotik alıyormuşsun o açıdan enfeksiyon acil problem oluşturmaz diye düşünüyorum. geçmiş olsun. umarım kendiliğinden açılır. internette "gentle passive motion diyor" tedavi olarak. yani sorun; ağrıya, iltihaba ikincil, refleks kas kasılmasıysa çenenin dışarıdan yavaş yavaş az bir kuvvetle açılması, kasların bu refleksinin yenilmesi. ani hareketlerden kaçınmak gerekiyormuş. ama dediğim gibi bunu kendi kendine ugulamanın doğru olacağını sanmıyorum. şimdilik acil gibi durmuyor. dişçi bir şey yapamazsa dediğim gibi KBB olabilir.

doyurucu cevaplar için teşekkürler. sizi neden sevdiğimi bir kez daha anladım. yarın ola hayrola :)

mesafeye bakar o iş. yeterince uzaksan bisey olmadan bakabilirsin. yakınsan da bak bence nasılsa son gordugun sey olacak.

yakınlığınıza göre değişir, görüşünüz birkaç günde de bozulabilir, bir anda tüm vücudunzla birlikte yok olabilir de. blast denen şok dalgası gelene kadar bakabildiğinze bakarsınız sanırım. blast size vardığında da zaten yakınlığınıza göre ya şiddetle savrulursunuz ya da erimeye başlarsınız.

hangi nükleer bomba olduğunu anlayabilmek mümkün müdür, bilmiyorum. mantara sebep olan şey çok büyük bir enerjinin belirli bir yerde aniden oluşması olduğundan mantardan sadece gücü anlaşılabilir diye düşünüyorum.

küçük ölçekli nükleer silahlar daha kısa bir çapta etkili olacağından "nasıl da patlıyor hacı" deneyimi için daha uygun olurlar diye düşündüm.

youtube da vardı goruntuler.

richard feynman bakmıştı manyak. sonra kanser oldu. gerçi kanserin sebebinin o olmadığını söylerler ama bilemiyorum.

izlediğim çoğu test videosunda gözlüğümsü şeyler vasıtasıyla bakıyorlar. asıl merakım, patlamanın ilk etkisiyle ölmeyecek (ama vücudumdaki radyasyondan dolayı bir kaç ay içerisinde ölecek) bir mesafedeysem bakmamın beni kör edip etmeyeceği. yani son günlerimi kör şekilde geçirir miyim geçirmez miyim bir nevi.

gözlüklerle bakılmasının sebebi aşırı parlaklık da olabilir yalnız.

www.youtube.com videosunda askerlere ilk ışıktan sonra bakmalarını mı söylüyorlar bana mı öyle geliyor. 1950ler amerikan aksanına pek alışık değilim.

butun yukaridaki aciklamalara ek olarak belirtmek isterim ki, eger bu nukleer bombaya arnold schwarzenegger bakiyorsa istedigi mesafeden bakabilir, hicbir sey olmaz. (bkz: true lies)

isiktan etkilenmemek icin cok uzakta olmak gerekiyor, cunku saniyeler suren ilk parlama gunes isigindan 4 kat daha parlak oluyor, belli bir uzakliga kadar flash korlugu denen hadise oluyor, 40 dakikaya kadar gecici korluk yasayabiliyorsun veya gorsel pigmentlerin beyazliyor boylece hayatin boyunca noktalar goruyorsun etrafa bakinca. belli bir yakinlikta ise retina yanmasi ve kalici korluk olabiliyor tabi olmemissen. bombanin ne kadar buyuk oldugunu capindan ve yuksekliginden, etki alanindan anlayabilirsen anlarsin. ama bombanin ne oldugunu anlamaya calismak yerine, siginacak yer aramak daha iyi olur o anda. yani bomba atildigindan itibaren hic bakmamak ve siginacak yer aramak en mantiklisi.

24'te vardi boyle birsey. jack bauer boyle ellerini gozlerinin ustune getiriyordu patlamaya bakmak icin. koruyordur herhalde, sen de oyle yapmalisin. jack'e birsey olmamisti.

videoda diyor ki, ilk patlamadan 10 saniye gecene kadar gozlukleri cikarma

Aradığın codec'ler ve daha fazlası şunun içinde var:
www.free-codecs.com

O yazının filmin orijinalinde olan bir yazı olduğuna emin misiniz?

Bana daha çok; ripleyen kişi tarafından belirli süre ile filme basılmış bir yazı gibi geldi. Yani filmdeki karedeki duvar üstünde değilmiş gibi duruyor. Duvarın açısıyla benzer bir açıda değil gibi çünkü.

keske bu sahnenin kacinci dakikada gectigini yazsaydiniz.
arsivimin en diplerinde buldum filmi. simdi bakiyorum.

ekleme:

www.gecstudio.com.kr ya da www.gccstudio.com.kr yaziyor yanlis görmüyorsam. buyrun bir ekran görüntüsüde benden: img509.imageshack.us

trimpot'un imajı direk dvd den gibi göründüğü için daha okunaklı ve www.geostudio.co.kr olarak okudum ben. ancak korecem olmadığı için filmde görünmesinin bir alakasını kuramadım.

evet dogru geo sanirim portik :) bence filmde geçen evin tasarimi bu firma tarafindan yapilmis. reklam amacli yapistirmis abiler.

Bu biraz bilgisayar teriminden gelme birsey:
en.wikipedia.org

White box, kullanima hazir malzemelerden kurulmus bilgisayar demek.. Yani bu cumleye de uyarlarsak hazir malzemeler (mevcut konular) kullanilan sanat demek istemis...(olabilir)

teşekkür ederim. 5 ve 6 kimse tarafından dünyada yazılmadı galiba :)

problem yaratmazken update yaparsan, değişikliği hissetmezsin bile bence.
update saplantından bahsetmişsin, bios update'in çok az da olsa riski var biliyorsun, göze alıyorsan update et. almıyorsan, daha da önemlisi bios'la filan boot priority haricinde uğraşmıyorsan, ne gerek var. ha illa up yapayım diyorsan, update'i bırak upgrade yap:)

sakın ha
asus için bios update yapmayın! gerçi bende eski bir laptop var ama update edip biosu yeniledikten sonra fan hiç susmadan çalışmaya başladı ve dayanılmaz bir rahatsızlık vermeye başladı. linux yükledim kurtuldum.

sitesinden falan inceleyin iyice, bozuk bir yanı var mı şikayetçi olan var mı diye

smoothjazz mı diyorsunuz bir nevi?

torrent sitelerinden smooth jazz ya da easy listening diye aratırsanız illa ki zilyon tane albüm/koleksiyon çıkar karşınıza. arayacağınız metne 70s' falan eklersiniz belki özel sonuçlar da çıkar; varyasyonlar çoğaltılabilir. torrent kullanmayı bilmiyorsanız yardımcı olabilirim.

pek smooth jazz tadında değil aradığım şey. daha çok ksilofon sesleri ve cheesy synth lerle bezenmiş, holüvüt filmlerinde koşturduktan sonra asansöre girme (ve asansörde bekleme) sahnelerinde cheesy etkisiyle gülümseme yaratan tonlardan bahsediyorum. muzak olarak geçiyor bazı kaynaklarda.

google'dan araştırınca sadece şöyle birşeye ulaşabildim, umarım işinizi görür.

www.hoho.nu