Büyük süpermarketlerde okulların açılma vaktinde 10lu 15li veya 20li halde satılıyorlar.

carrefour gibi yerlerde görüyorum ben.

www.fidankalem.com

real gibi marketlerin kırtasiye standlarında da vardı.

aynen fotoğraftaki gibi olmalı.

tüsiad ın çıkartığı şu ücretsiz ve online iki tarih kitabı işini görmeli:

www.tusiad.org
www.tusiad.org

linkler sayfaların sonunda.

şuradan listeye girdin mi
www.facebook.com

haşlanmış yumurta, salata, peynir, zeytin. hasılı tüm kahvaltılıklar olur aslında ekmeksiz.

Tereyağlı yumurta, yağlı peynir, zeytin, yeşillik ve kuruyemiş.

marul ve rokayi ekmek niyetine yiyebilirsin.

ekmeği çıkaracaksan yerine badem, ceviz, genel olarak fıstıkgil şeyler eklemelisin ki b12 vitaminin, karbonhidratın dengelensin. arkadaşlar protein yeşillik yardırmışlar ama tamamiyle öyle beslenmek de sağlıksız. bir de üstteki arkadaş da söylemiş yulaf diye.
mısır gevreği yeme ama. sağlıksız bir şey o.
bir de ben kahvaltı olarak hem üşendiğimden hem de tok tuttuğu için muz/sütlü kahve yapıyorum, sindirim sistemin sağlamsa öneririm.

tam buğday ekmeği yiyebilirsin.
yulaf ezmesi yiyebilirsin.
omlet patlatabilirsin.
muz veya elma da yiyebilirsin.

Leecher olarak görünenler partial seederdır. Direk sezon paketlerinde öyle oluyor genelde.

tamam hadi o öyle diyelim. tek kb seed yapabilmiş değilim. bunun için mi aldım seedbox'ı anlamadım?

hd-torrents'a üyeyim. seedbox da bytesized.

Leech eden yoksa tek kb seed yapamaman doğal. Partial Seeder şu oluyor o sezon paketinden sadece 1 bölümü veya bir kaç bölümü indirip seed ediyor. Tamamını indirmediği için leecher olarak görünüyor sistemde. Eğer Seed yapmak istiyorsan eski Xbox 360, PS3 oyunlarına yönel onlarda genelde seeder başına 4-5 leecher düşüyor.

steryotayp işte.

kürt - çiğ köfte ilişkisinin amerikancası

karpuz olayi: en.wikipedia.org
tavuk olayi da amerika'daki siyahilerin sozde cok fazla chicken wing (KFC vs.) tuketmesiyle alakali bi stereotype yine

www.youtube.com
2:08 de detaylı değiniyor
bütün karpuz alamıyormuş illa dilimlenmiş

çünkü private tracker'larda sürüyle upload eden, tek tük indiren var.

private trackerlarda ratio denen indirme gönderme oranını tutturmayan siteden atılır. dolayısıyla insanlar orada tutunmak istiyorsa upload yapar. hatta bu site çok sağlam bir siteyse vps adı verilen sunucular alırlar ve çok yüksek hızlarda uplod yaparlar böyle olunca sen ev hızıyla upload edene kadar indirmek isteyenler onlardan indirir. public trackerler de ise ratio yoktur leacher çoktur :)

Evet. Hatta o yüzden Xbox 1 ile bu kadar taşak geçildi.

çünkü baş ağrılarının net olarak teşhisi çok zor. eğer batma şeklinde ağrıların yoksa migrenin bir çeşidi veya cluster (küme tipi ağrı) ağrı olabilir. eğer migren derlerse sana koruyucu tedavi önerecekler ama büyük ihtimalle o da işe yaramayacak. eğer nöroloğu yetersiz buluyorsan sana nörolog da önerebilirim istanbuldaysan eğer. selamlar

çünkü ağrı kesici yazıp yollamakla tanı koyma arasında fark var

psikolojik de olabilir, bu ihtimali aklında tutup bir-iki gün geçmesini bekleyebilirsin. bende ortaya çıkan saçma tuhaf rahatsızlıklarda işe yarayan bir yöntem...

psikolojik olabilir. Kuzenim bu dertten muzdarip, haftada birkaç sefer migren atağı geçiriyor. çareyi botox yaptırmakta buldu, tamamen geçirmiyor sanırım ama baya etkiliymiş.

senin hızın normal, upload genel olarak boktan.
bakman gereken şey (bkz: seedbox )

türkiye'deki internet sağlayıcıları upload konusunda çok zayıf. hd-torrents'te genelde yüksek kalitede dosyalar olduğu için kullanıcı kitlesi de sağlam bağlantılara sahip genel olarak. torrente port açmak vs bir şeyler yapabilir ama ratio'yu yakalayamazsınız büyük ihtimalle.

zaten şu kadar gb download sınırını geçmeniz gerekiyor diyerekten iyice işi yokuşa sürüyorlar.

hayır daha yüksek hızlarda upload yaptığımı hatırlıyorum sanki. anlamadım bu işi. seedbox kullanımı nasıl oluyor?

seedbox kullanman için önce belirli bir ücret karşılığında kiralaman lazım.kiraladağın yer sana bi ip ile id:password verecek.sende tarayıcından o ipye gireceksin.bir torrent programının arayüzü olucaktır.normal senin kullandığın torrent programı gibi sadece tarayıcıdan hallediyorsun işini.

yani o tarayıcı sayfasından normal client'tan indirir gibi torrent'ları ekleyip indireceğim, o da benim yerime hızlı seed yapabilecek? ftp linki olayı ne oluyor peki? ftp linki atayarak indirdiğim torrent'ları çekme imkanım var mı?

senin bilgisayara inmeyecek.Seedbox kendi diskine indirip ordan seed yapıcak.sen sadece uzaktan kontrol edeceksin tarayıcın ile.

ftp linki de pek emin değilim ama sanırım seedboxdaki dosyaları çekmek için kullanılan link.filezilla gibi programlarla seedboxa bağlanıp içindeki dosyaları çekebilir, silebilir yeniden adlandırma gibi işlemler yapılabilirsin.

sabırlı olan herkes kolayca tutunabilir. 1mbit download ve 256kbps upload ile tutunuyorum. dediğim gibi sabır şart.
not: ratiomaster vesaire kullanmadım.

bir de dosyalar uploadda kaldığı sürece puan kazanıyorsun. onlarla upload satın alabilirsin. 20 tane dosya uploadda kalsa bile sadece 10 tanesine puan veriyor.

alan kişinin 3 gün içinde onay vermesi gerekiyor. eğer onay vermezse otomatik onaylanır. hesabına geçmesi ise ortalama 2-3 gün.

eksisozluk.com

ben mini seriden sonra direkt sezonları ızledım. sonra da aradakılere baktım.

contact

Bir çok Sci-Fi nin esinlendiği, felsefesi olan baba bir fim olarak www.imdb.com sonracıma zaten izlemişsindir ama gelmiş geçmiş en iyiler benim için tabii ;. The Abyss (1989),Alien (1979,Blade Runner
(1991),Dark City, Terminator (1984),The Fly (1986),12 Monkeys (1995),Donnie Darko (2001),Matrix, Brazil (1985),The Planet of Apes serisi (2001 hariç).

yazılanlara ekleme yapayım:

moon
the empire strikes back
back to tha future
serenity
sunshine
equilibrum
source code
children of men
gattaca
cloud atlas
frequently asked questions about time travel

inception
los cronocrimenes
district 9

pitch black
chronicles of riddick

www.imdb.com

www.imdb.com

ALIEN serisi tabiki!!!!

Looper

2 entry yukarında var

kareler güzel ancak fotoğraf kalitesini beğenmedim. daha kaliteli fotoğraflar var mıdır?

arkadaşımın
geziparki.sadecefikirlerim.com/fotograflar/

occupygezipics.tumblr.com

www.twobucks.com.tr

www.kaft.com

hiç birisi trendyol kadar ucuz ve hızlı olamazlar.

gün aşırı bak, bu ara çok ucuz ve güzel tişörtler denk gelir.

@humancentipad
ucuzluğunu bilemem de hız konusunda trendyol vb. indirim siteleri kampanya bitiminden sonra 10 gün koyuyor.2 haftayı buluyor ürünün gelmesi.
markaların, kendi sitelerinden direkt satışlarında kargo süreleri çok daha kısa.

dilekçe ile önce dekanlığa, sonuç alınamazsa rektörlüğe kadar gitmen lazım sanırım.

hocam o ibnelerin hangi biriyle uğraşıcan,sonuç vermiyor malesef

ugras arkadasim sonuc veriyor! ben hocayi sikayet etmistim adama ciddi ceza vereceklerdi özür dilesin sende özür dile olay kapansin yoksa adama yazik olur dediler. özür dilemesi biseyi degistirmedi ama o derse girmedim ve B ile gectim. adam da (hoca diyemiyorum artik maalesef!) eminim bi daha bisey yaparken 2 kez düsünüyordur.

şikayet sıralamasına göre önce rektörlüğe şikayet et, dilekçe kayıt numaranı almayı unutma, böylelikle verdiğin dilekçenin sümenaltı edilmesini engellersin hem de daha sonra ne yapıldı diye sorgularsın. 1 ay içinde bir şey yapmazlarsa bimer e şikayet edersin.

yada bunlarla uğrşamyaıp en kısa yoldan sonuca ulaşayım dersen direkt bimer e şikayet et

Bimer nedir?

başbakanlığa ait görüş,düşünce ama özellikle şikayet merkezi.

google dan bimer diye aratın ilgili sayfaya şikayetinizi yapın. ilgilenilmediğini görmedim, örnek vereyim işlevini daha iyi anlayacaksınız:
devlet hastanesindeki dişçilerden birinin kendisiyle yeterince ilgilenmediğini düşünen bi arkadaşım bimer e şikayet etti, birkaç hafta sonra hastanenin başhekimi arkadaşımı arayıp özür diledi.

bir örnek daha vereyim: üniversitede çalışan tembel ve yavşak bir taşeron işçisi, görevlendirildiğim fakültede bana baskı yapıyorlar diye(fakültede çalışan taşeronlar içinde en rahat olanı ve en çok kaytaran eleman o olmasına rağmen) bimere şikayet etti. birkaç hafta sonra rektör keşke önce bizime konuşsaydı aramızda hallederdik dedi. şimdi adam kafasına göre gelip gittiği başka bir birimde çalışıyor.

bence yapabiliyosan direkt döv. dövemiyorsan gel beraber dövelim bazen herşey resmi yollarla çözülmez.

Kadıköy'den kalkan 8M, 8A ve 13 veya Üsküdar'dan kalkan 16M numaralı otobüsler ile Ülker Sports Arena'ya ulaşım sağlanabilir.

saat kaça kadar bu seferler? ayrıca beşiktaş'a nasıl dönerim o saatte?

o dediğin saatlerde otobüsler çalışmayabilir. arenanın az aşağısından minibüsler var onlara binip kadıköy veya üsküdara gidebilirsin. veya ben olsam ordan taksiye atlarım yenisahraya gelirim. yenisahra e5 ten de minibüs veya otobüsle üsküdar ordan da motor yaparım. o saatlerde en kolay böyle gidersin.

ifsazamani.swf

varlık

yaş gençmiş hemen aradan çıkartırsan çok mantıklı hamlede bulunmuş olursun, mezun olur olmaz iş bulabilirsin 1-2 sene çalışmanda fayda var askerden önce, çünkü asker sonrası cidddi iş arıyor insanlar. asker öncesinde böyle bi tecrübe edinmek hem iş bulmanı kolaylaştırır hem de daha önce iş hayatını bilmiş olduğundan her yere atlamanı önler.

kisa donem olursa tam zamanidir

gazetecilik okuyorum iletişimciyim. mezunlarla genel bir diyalogum yok. doğal olarak durumlarını da soramadım. tsk'nın gazeteciye ihtiyacı olacağını pek sanmıyorum açıkcası?

surekli aklının bi kenarında duracağına hazır gençken yap aradan çıksın

tavsiye etmem. ben mesela okul bitmeden işe başladım, aynı sınıftan bir arkadaşım okul sonrası aralıkta askere gitti. geldiğinde benim 1 sene tecrübem vardı. bir sene boyunca iş de bulamadı, depresyona girdi, aramız bile bozuldu.

işe başlayıp arada kısa dönem askere gitmek, gelince de işe devam etmek kariyer açısından en uygunu.

Dostum hemen git sakın düşünme. Su an askerde 28 yasında ve evli birisi olarak yazıyorum bu satirlari..
Hiç gözümde buyuttugum gibi bir yer değil burası. Olanaklar eskisi gibi değil.
Su an wirelesstan iphone ile bu siteye girebiliyorum. Lig tv var rütbeliler için ama bizde izliyoruz. Yani tek sorun sevdiklerimden ayrı olmak. Ha bu arada 4 kez Evci izni aldım. Haftasonları serbest kaldım yani.
Daha birsey sormak istersen ozelden cevaplayabilirim

ben de hemen gittim. aldığım en iyi karardır yani tavsiye ederim.

ben de böyle yapmayı planlıyorum. iş ilanlarına bakıyorum mezuniyet yaklaştıkça, herkes 35 yaş altı ve askerliğini yapmış diyor.

hiç gitme. 14 yaşında askeri liseye girdim. harp okulu'na geçmedim, üniversiteye sivile geçtim askeriyeyi bırakıp. o 4 senede benim yaşadıklarımı, çevremdekilerin yaşadıklarını toplasan 9 dalda oscar'a aday 5 festival ödüllü dram film çıkarırsın. askere gidip minimum 5 ayda harcayacağın eforu, yaşayacağın mobbingi, zihnine işleyecek kalıcı demotivasyonu askerlikten yırtmaya harcasan çok daha mutlu mesut bir adam olursun.

bunlar kötümser yaklaşıma göre söylenen şeyler tabii, bir de paşalar gibi rahat rahat askerlik yapanlar var. şansına güveniyorsan gidebilirsin. kırmızı hap mı mavi hap mı?

çocukça gelebilir. ama öyle.

halkı askerlikten soğutma gg'sinden yırtmaya çalışma editi: her türk asker doğar. pim çek bomba at. yunan'ın eteği ipekten şarap döker yalarız göbekten. gürler zaferin teranesiyle, coşkun sesi bir topun, derinden derine. dosta güven düşmana korku salan tsk. bonba gibi bir şey atalım duff duff.

döküm tava olmadan nasıl mühürlüyorsun?

zeytinyağı sarımsak çok az tuz (gerçekten çok az) ve karabibier ile en az 30 dk en fazla 3 saat marine ediyorum yumuşacık oluyor

düz çelik tava var onunla idare ediyorum. dökme kadar iyi olmayabilir, yine de fena olmuyor.

pişirirken tavayı yağlamak gerekir mi bir de? dökme için konuşursak?

marine olayi tamamen aldiginiz etle alakali. mis gibi otlarla beslenmis hayvanin etinin tadi da zaten yedigi otlara gore sizin yapacaginiz marineden koyacaginiz baharattan daha guzel oluyor. italya'da misal en guzel etleri o sekilde sunarlar. fransizlarin da ayni sekilde hayvanlarin on numara kekik, ot, pusur yedigi icin hayvanin eti de sutu de cok sahane oluyor onlarin soslari da o yuzden krema agirliklidir o da cok sahane birsey.

ama gelelim steak'in memleketi amerika'ya. bu vicdansizlar hayvanlari salincaklara asip, samanla, misirla, laboratuar'da urettikleri yemlerle beslerler. etin tadi da bok gibi olur, sikiligi da. dolayisiyla 3 gun marine etmeden ya da o cok agir et sosunu koymadan bir halta benzemez. o yuzden kanmayin o sekilli sunumlara. en guzeli cok abartmadan 1-2 cesit baharatla sarip bekletip sonrasinda izgara yapmak bana gore.

biftekin icinde ince damar damar yag olmasindan da korkmayin, onlar da lezzet katiyor, yoksa sakiz gibi oluyor et.

eti zeytinyagiyla marine ettiyseniz gerek yok, bence zeytinyagi hic kullanmayin hic direk baharatlari serpin sikica sarin atin dolaba geceden derim. o durumda da dokme tavanin dibini cok hafif yaglamak gerekiyo. hatta bi kac damla zeytinyagi ve fircayla yapabilirsiniz o isi ama nasi dokme tava. simdi pek cogunda kaplama bi malzeme var uyuz oluyorum.

nasıl bir tava öneririrsiniz peki öyle sorayım?

eski tip safi dokme tavalar iyidir, onlarin bir izgara seklinde olanlari bir de duz tabanlari. izgara tipinde olanini tercih ederim ben hem balik hem et icin. olmuyosa isiyi iyi dagitan tefal'in tavalari da is gorur heralde kullanmadim onlari kesin birsey diyemiycem.

dostum amerika'da 1250 tl. avrupada ortalama 1500-1550 tl. var gerisini sen hesap et.

1300-1400 lira civarında fiyata sahip olanlar, abd cihazı oluyor, cihaz aynı cihaz sadece garantisi ve imei kaydı olmuyor, kayıtlı diye satın alsanda kayıtlı olmuyor, mümkünse kayıtsız cihaz alıp, 250 lira kadar bir masrafla kayıt edebilirsin.

yani 1550-1600 lira gibi bir rakama gelmiş olur, ki 1800 liraya yurtiçi cihaz bulunabiliyor, 200 lira için garantisiz cihaz kullanmaya değer mi sen karar ver.

edit: Kayıt sadece 100 lira vergi değil mi diye bir mesaj gelmiş.

Vergi 115 lira oldu.

Pasaport kayıt hakkını satan birini bulmanız lazım, piyasası 100-120 lira

Avea, turkcell, vodafone gibi bir yerden kayıt yaptırmak isterseniz 5-10 lira işlem ücreti alıyorlar.

250 lira gibi bir rakama geliyor

MediaMarkt'te 1890'dı sanırım

hehe. bende almıştım aynı şekil. ne güzel yenildiydi o para. şimdi muhtemelen çekerler diye para koymuyorum oraya.

kesin alıyorlar söyleyeyim

muhtemelen gumrukte takilir ve vergi, depo vs odemek zorunda kalabilirsin. zaten ups ile goneriyorlarmis, muhtemelen turkiyeye kargo ucreti de kazik olur.

adamlara email atip shipping dahil fiyatini sorabilirsin.

yakınlarda gelecek birilerine söyleseniz,onlar kendilerine sipariş etse.sonra gelirken küçük bir komisyonla kendileriyle getirseler?

ya da tanıdığınız varsa onlar sipariş etseler ardından kutusundan çıkarıp kendileri yollasalar? (böyle de vergi alabilirler ama bize ikinci el kutusuz iki tane telefon geldi,takılmadan)

@nodrap valla kimse yanaşmaz sanıyorum bunlara. iphone, ipad filan olsa neyse de. var mı düzenli çalışan siteler vs.

light peynir - yumurta zaten fix olmasi lazim?

gündüzleri idare ediyorum bir şekilde ama akşamları sıkıntı var.

akşam: yarım ekmek arası ton balığı.
ekmek arası köfte.

etli ya da tavuklu sulu ev yemekleri iyidir. light yoğurt takviyesiyle doyurucu olur. hala da doymazsan bir de meyve olabilir. öğün aralarında badem, ceviz iyidir.

molotof

kimlik kontrolü yapan bir polis. 4-5 t.c. vatandaşı. nüfusa kayıtlı olduğu yer tunceli olan bir genç. polisin bu gençle diğerlerinden fazla ilgilenmesi veya ilgilenmeye meyilli olması.

www.itusozluk.com

siyah kurdele sırf terörü simgelemez ama ülkemizde son yıllarda özdeşleşti, terör protestolarıyla...
www.yanikli.com
Bir de terör örgütlerinin amblemlerinin %95'inde kalaşnikof var;
www.ironicsans.com
Yani kalaşnikof da kullanılabilir;
manipuronline.com

Bence direkt Hakkari'den gir.. İlk resim dağ başında memleketin en ücra köşesinde bayrağı bekleyen 2 asker..

Diğer fotolar ise Hakkari'de "isimleriyle güneşi yükseltenler anıtı"nın fotoları.. Bu anıt da Hakkari'de şehit olan askerlerin anısına yaptırılmıştır Osman Pamukoğlu tarafından.

img174.imageshack.us

www.itusozluk.com

www.turkmilitary.com

resistance band olarak geciyor ismi. direnç bandi desen anlarlar heralde. ben de onu kullandim ama barfiks cubugu kadar etkili degil bence. dekatlonda 35-40tl arasi bulabilirsin.

Kapı barfiksi bende gayet güzel çalışıyor. Boyun 2.20 ise bile dizlerini kırıp çekersin sorun olmaz. 100 kilo arkadaşım da denedi, eğrilme bükülme yok alette.

insanın yaratılışıyla ilgili (harun yahya'cıyım)

bu kadar kızacak bişi yok, utanıyorlar belki.

bende öyle yaparım.Gayı var bilmemnesi var.normal yani

(bkz: kendini gay magnet sanan tipsiz türk erkeği)

Hiç yapmadım, gym soyunma kabininde de soyunmadım maa... havlu asarım lan. Puslu cam nedir? Hepimiz Cine5'i puslu puslu izlemiş insanlarız. :/ Şeytan doldurur. Ben de havlu asarım vallayi. O ne olum öyle? Hamremiyet! :/

Not: Mahremiyet demek istemiştim. Puslu da olsa... :/

(bkz: homofobi)

hani lan yiğidin malı meydanda olurdu!!!11!bir

Yurtdışındayım, burada gym'de kabin bile yok, yan yana 5 tane duş, sallaya sallaya giriyon çıkıyon.

gay mısın aq tabı havlu ascaklar onlar gene iyi ben orda dusa bile gırmıyorum amk kac kere hasta oldugumu bilirim

çıkmadan biraz kurulanmak için havluyu asıyorum genelde. gerçi büyük havlu olmuyor ama havluya antipati duyan insanları da gördük.

elbette ancak ve ancak amerika ve almanya merkezli amazonlara da bak derim zira aynı kitap pahalı farklı fiyatlarda olabiliyor ve genelde birleşik krallıkta daha pahalı

bilmem amerika'dan sipariş edersek şiping çok tutar diye şeyetmiştim. nasıl oluyor o durumlar?

karşılaştır abdnin şipingi fazla ama kitabı ucuz yok ingilterde ben genellikle karşılaştırıyorum ve toplu bir alım yapacaksam ve zamanım varsa abd'yi tercih ediyorum dolar paund-euro'ya göre daha ucuz

en içten saygılarımla

kişisel yakınlığın, samimiyetin yoksa saygılarımla yaz.

saygılarımla yeterlidir bence.

Saygılarımla,
Hasan Hüseyin

Saygı ve selamlarımla,
Hasan Hüseyin

sağcı bi üniversiteyse selam ve dua ile yazabilirsin. :)

Paintov daha sagci ile sakirdin farkini bilmiyor. Saygilarimla yaz.

Işık ve sevgiyle.

İlhan İREM

Bilimsel ispatları var

ayran laktoz kahve kafein

elma da sindirim sistemini çalıştırdığından dolayı uykuyu açar.

bünyenize etki etmiyordur veya az etkiliyordur belki de laktik asit. maya mantarlarının yaptığı fermantasyon -bildiğiniz mayalanma- sonucu oluşan, dolayısıyla yoğurtta bulunan bir madde, hatta yanılmıyorsam aşırı hareket gibi durumlarda, insan kas hücrelerinde oksijenin yetersiz kaldığında yapılan oksijensiz solunum sonucu da ortaya çıkıyor ve yorgunluk hissi de buna bağlı olarak oluşuyor.
kafein de uyku kaçıran bir madde ama ona duyarlılık zamanla azalabiliyor, ne kadar içerseniz için fayda etmiyor bir yerden sonra.

edit: elmada da kafein veya türevi bir madde bulunuyor diye biliyorum ben, hatta çoğu tür kahveden bile fazla.

Aslında sindirim sisteminin çalışması uykuyu açmaz aksine uyku getirir. Ağır bir yemekten sonra uykumuzun gelmesinin sebebi budur.

Yoğurtla ilgili olarak ise, içinde bulunan laktik asit kana geçemeyeceği direkt sindirileceği için uykunun sebebi laktik asit değildir. Süt ürünlerinde bol miktarda triptofan aminoasiti bulunur bu aminoasit ise uykuyu düzenleyen bir hormon olan serotaninin üretiminde kullanılır. Süt ürünlerinin uyku yapmasının asıl sebebi serotonin üretimini artırmasıdır.

sakala jöle sürülmez tabiki. sakalınızı jilet ile kesiyorsanız şayet ne yöne doğru kestiğiniz çok önemli. eğer tarla biçer gibi sağdan, soldan, aşağıdan, yukarıdan rastgele alırsanız sakalınız dengesiz uzar. tavsiyem jileti yukarıdan aşağıya doğru indirerek kesmeniz. birde berberlerin bi terz bi düzü vardır -bunu genelde sinekkaydı için kullanırlar- öyle bişey yaparsanız eğer sakallarınız zayıfsa iyice kötü olur aynı zamanda cilde de zararlı bu. ha şuan ki uzamış sakallarınızı şekle sokmanız için tavsiyem ise sabah evden çıkarken elinize bi fırça alın hafif ıslattıktan sonra yine hafif bi şekilde cilt kremi sürüp şekil vermeye çalışın. belli bi süre idare eder sizi..

sakal pornosu.

yönünü değiştiremezsin artık saçlar nasıl değişmiyosa onlarda kendi filmini çekecek.

düzelmez artık ilk kez tıraş olurken verdin sen şeklini

son sayfalara doğru yazıyorud. orosbu cocugu little finger westerostaki bütün muhabbetleri yapmış.

yarın bir gün çıkıp ejderhaları yumurtadan ben çıkardım dese şaşırmayacam.

nasıl oluyor süreç yani onu bir anlatırsan sevinirim. kendim için sormuyorum, merak.

teslim olmana 3-5 gün kalana kadar belli olmuyor kısa dönemde.
kısa dönem mi uzun dönem mi olacağın da 3-5 gün kala belli oluyor. tabi üniversite mezunuysan, lise mezunuysan otomatik olarak uzun dönem yapıyprsun.

üni. mezunuysan doktor, mühendis vs gibi bölüm mezunu %90 uzun, diğerleri kısa. kısa-uzun için bi sınava giriyosun. ama bu sınav da yetenek ya da başarı aranmıyor. orduda senin mezun olduğun bölümdem ihtiyaç varsa boş kağıt versen bile sınavı kazanıp (!) uzun dönem oluyorsun.

uni mezunu isen nisan agustos aralık aylarının 10. gununde bellı oluyor internetten acıklanıyor

askere gitmeden 3 gün önce belli oluyor. tsk'nın internet sitesinden öğreniliyor

Cubase , Ableton.mac versiyonları vardır sanırım.

yakut olabilir. fiyatını tam hatırlayamadım ama
edit : o fazlaymış 20 den. angora diyim o zaman 25 tl imiş

cumartesi hariç

doluca'nın kalecik karası vardı o civarda.

kayra'nın buzbağ serisi iyidir.

sevilen altıntepe. içebildiğim tek şarap diyebilirim.

angora

öyle bir ihtimal yok.

tek çıkabilecek bokluk çakma imei ile çalışıyorsa telefonun, bu imei'yi kaybetmektir.

iphone 2 kullandığım zamanlardan bir hatıram tabii bu.

sakin olup her şeyi telefona yüklemeden yeterince mantıklı güzel tutoriallar izlersen hiçbir sakatlık çıkmadan yaparsın. psp'mi iphone'umu kendim jailbreaklemiştim hatta psp'ye versiyon downgrade'i bile yapmıştım ki hiç sorun çıkmadı.

yaptım şimdi. neler yapayım? tavsiyeler?

mezun oldugum, alanimda dunyada en onemli merkezlerin oldugu bostonda arastirma gorevlisi oldum. gayet memnunum. hocalarla tek tek yazisarak bu isi buldum, ileriki asamada akademik olarak devam etmeyi planliyorum.

www.viponlinesports.eu
www.viponlinesports.eu

pek tabii ki ingilizce.

digitürk play.

ntv'deki yayın takılıp duruyor ve 720p değil?

@brj kullanıcı adını ve şifreni ver de izleyeyim.

kalitesi düşük ama en azından takılmıyor. www.ecanlitvizle.com

ben de henüz izlemedim fakar godard manyağı bi arkadaşım şu iki filmi izlemem için beynimi ütülerdi:

a bout de souffle
vivre sa vie

about de souffle

alphaville

aman alphaville izleme, sinemadan cayarsın :))

godard'ın yeni dalga içindeki daha keyifle ve kolay izlenen filmlerini herkes sever. hatta tarantino, kar-wai, john woo ve scorsese de bu filmlerden çok etkilenmişlerdir.

* a bout de souffle
* bande a part
* une femme est une femme
* vivre sa vie

daha farklı filmleri de vardır ve onlar da gerçekten güzeldir.

* pierrot, le fou (benim en sevdiğimdir)
* week end

yazari pek begenmedigimi soylemekle baslayayim. yanlis anlasilmasin yazarligini begenmiyorum. ulkemizde cok daha iyi yazarlar oldugunu dusunuyorum. bu ilgiyi haketmiyor.

velhasil kelam, hangi kitap olayina gelince. yeni hayat yazarin okudugum kitaplari icinde iyi olaniydi.

"orhan pamuk en iyi yazardır. ona çok ilgi duyuyorum bu yüzden okuyacağım" gibi bir kelam ettiğimi hatırlamıyorum. adam yaşadığım ülke için önemli bir edebiyat ikonu ve yazdığı tek satırı bile okumamış olmaktan rahatsızlık duymaya başladım. hepsi bu.

cevdet bey ve oğulları nı okudum sadece ve gayet sürekleyiciydi otaboka didik didik takılmasına rağmen

sadece kara kitap'ı okudum orhan pamuk'tan. oldukça ağır bir dili vardır ama romanın ana fikrini çok sevdiğimi hatırlıyorum.

kar, yeni hayat, benım adım kırmızı okuyup en son kara kitap'ı okuyabılırsın. ama kara kitap elındeyse başla. muhtemelen bir zaman sonra yeniden okumak isteyeceksin. bunu da diğer kitaplarını bitirdikten sonra yaparsın.

Bütün kitaplarını okudum. Masumiyet müzesi haricinde hepsini de çok severek okudum (masumiyet müzesini bitirdikten sonra sevdim, o kitabı bitirebilmeyi sevdim sanırım). En rahat okunan kitabı "benim adım kırmızı" dır. Ondan sonra tarih sırasıyla okuyabilirsiniz. Bu arada aslında her kitabı bir öncesinden izler taşır. O izleri bilmeseniz de olur tabii, ama keşfedince hoşuna gidiyor insanın.

yeni hayat ya da cevdet bey ve ogullari ile baslaman iyi olur. diger kitaplari biraz agirdir masumiyet muzesi haric. kara kitap baslamak icin pek dogru olmaz. agir baya agir. ama cok ozel. iyi okuyucuyum dersen oku tabi de sen bilirsin.

hepsini okuyacaksan kronolojik gitmeni tavsiye ederim.

ivat bir "yeni başlayanlar için orhan pamuk" cevabıma daha hoşgeldiniz. öncelikli olarak "işte şu yüzden nobeli aldı herkes çok iyi o çok kötü", "intihal yaptı ve postmodern roman nedir hiçbir fikrim yok ama yine de ulusal kanal'dan nihat genç böyle dediği için onu onaylıyorum." falan filan kısmını geçtikten sonra cevabınıza gelelim.

adamın kitaplarına başlama konusundaki önerim şudur:

Beyaz kale bence öncelikli olarak başlanabilecek ve her dönemine dair en geniş fikrin elde edilebileceği romanı bu sebeple başlayanlar beyaz kale'yle çok rahat olurlar. Çünkü hem basittir hem de yazarın kariyeri boyunca hiç düzeltemediği üslup sorunları, dil hataları da ortadadır. bir diğer yandan da o soğuk burjuvazi aslında görünür.

sonra şöyle derim. sessiz ev, çünkü ilk romanı cevdet bey ev oğulları'ndan faulkner tarzı bir aile romanına geçiştir, daha rahat okunur ve pamuk'un da garip şekilde en sallanmayan kitaplarındandır. bundan sonra aile romanını tuttuysanız klasik tarzdaki aile romanı cevdet bey ve oğullarını okuyabilirsiniz ya da onu bundan sonra sayacağım kitaplar arasında herhangi bir yere koyabilirsiniz.

bana kalırsa sessiz ev'den sonra yeni hayat gelmeli çünkü yelken açtığı üslubunda asıl ortaya koymaya başladığı yeteneği tam burada çıkar. ve ardından tabii ki bana kalırsa ve orhan pamuk'a kalmasa da türk edebiyatı'nda son 40 yılda huzur, tutunamayanlar ve bir gün tek başına kadar önemli olan kitap olan Kara Kitap okunmalı. Gerçekten müthiştir ve iç bulandırıcılığı adeta Kafka'nın insanın midesini bulandırıp kusturma isteğini getirmesi gibidir, tabii haşa Kafka'yla da bu kadar kıyaslanacak bir yanı yoktur aslında.

bunların ardından bana kalırsa bir eğlencelik evde kalmış kız romanı denebilecek benim adım kırmızı okunabilir, bu arada pamuk'a dair merak uyandıysa öteki renkler'in bu noktada okunması da iyi olur tabii.

şimdi kar ve masumiyet müzesi okunabilecek haldedir isterseniz onları keyfinize göre okuyun, bu yazarımızın istanbul'a ve hayata dair fikirlerini istanbul'da isterseniz okuyabilirsiniz pek de çekici bulmam istanbul'da açıkçası ama yine de okunabilir.

kara kitap ve yeni hayat bambaşkalardır ama, arada kendimi umutsuz hissettiğimi teyit etmek için açar birkaç sayfa okurum.

keyifli okumalar.

Mac OS ek bir eklenti olmadan NTFS'e yazamıyor zaten. Bir yanlışlık olmasın? Eklenti yüklü mü sizde (Paragon NTFS bir şeyler gibi)

eklenti yüklü. belki göçmüştür hiç aklıma gelmedi harbiden. bir bakayım.

Yok beyaa esasoglan o uzaylilarin basini heroyinle mi me yok ediyolar oradan kariya kiza akiyordur

hayır benim hatırladığım filmin son sahnesinde elijah wood'un karakteri o esmer hatunu götürüyordu filan öyle bitiyordu film. ondan dedim öldü mü diye. son sahnede hatırlamıyorum çünkü.

faiz yemekten iyidir diye düşünenler çok

daha sonra satabilirler,
çocuklarına verebilirler, çocukları evlendiği zaman.

Böyle bir yatırım olmasaydı "Aylak Adam" olmazdı.

beyler bu kafayla para kazanamazsınız.

adam 3 tane ev alıyor, 1000TL'den kiraya verse her ay 3000TL sabit para alıyor. Evler zaten sürekli değer kazanıyor. geçen sene 100binTL olan evler bu sene 150binTL. evin yıpranma payını da kiracı ile çıkartıyor, üzerine de her ay temiz para kalıyor.

harhar+1

200 bin lirayı faize yatırırsan haklısın ama dindar insanlar için faiz opsiyonu olmadığı gibi o 200 bin in bir de zekatı var. o yüzden ev alıp kiraya veriyorlar. bir de ev dediğin azalıp bitmiyor, evlatlarına da kalıyor.

bankadaki paranın hiç olması bir geceye bakar ama ev yatırımı öyle değil, hangi evsahibini tanıyorsun (borcu harcı olmayan) sırf kriz nedeniyle evini bir gecede kaybetsin. krizde olsa, dünyada batsa kira ödenmek zorunda.

uzun vadeli yatırım olarak düşünürsen gayet iyi yatırım.
150-200 bin tl'yi faize versen paranın değeri aynı kalıp faizini yiyorsun. yani 150 bin ye 8 bin tl alıyorsun. 8 bin tl'yi yedikten sonra seneye elinde yine 150 bin tl kalıyor. paranın değeri düşüyor. ev aldığında hem evden para kazanıyorsun hem de evin o seneki değerine satabiliyorsun. faize bulaşmak istemeyenler için iyi bir şey.

Faiz oranları eskiden olduğu gibi değil, sanıldıkları kadar yüksek de değiller. Bir de eldeki para da tamamen giderse korkusu en zengininde bile var.

aga yatırım işte. dursun köşede. bak biz beylikdüzü'nden 5 sene önce 140 bin liraya daire aldık, şimdi komşu 300 bine sattı. %100 kâr.

para elinde hazır olursa, bir şekilde erir gider o. yok araba alırsın, ev döşersin falan. o paraya güvenerek haddinden fazla açılırsın. ama böyle olunca daha kontrollü harcıyorsun.

ev almak iyidir.

şimdi 10 yıl vadeli düşünürseniz sizin dediğiniz gibi eh belki. ev akmaz ve kokmaz. iş yeri açarsanız batabilir, faize verirseniz para değer kaybedebilir. oysa ev alırsanız emsaller oy kazanmak için arttırılabilir , 400 binlik eviniz 1 trilyona çıkabilir. (bkz: bağdat caddesi kentsel dönüşümü). şehirler müteahhitlerce plansız büyütüldükçe paranızı eve ve arsaya yatırın. bakın beykozdaki arsalar bir spekülasyonla kaç katına çıktı. hisse senedi almaktan daha iyi.

neredeyse bütün eczaneler, steril steril yaparlar bu işi. deldirmesi ekstrem de değil ağrısız saniyelik bişey.

hala yapıyor mu eczaneler? eskide kalmadı mı yahu o?

eczaneler yalan oldu. git bir yerden deldir yav. alkollu bir dalgayla siliyorlar bir bok olmuyor. bepanthene surersin 3 gun kadar da iltihap da kapmaz.

kızılay'daki karanfil sokak metro çıkışından çıkınca, sol taraftaki pasajda var bir sürü küpe vs. satan yer (alt katta sanırım). kulak da deliyorlar. tabanca gibi bir aletle ağrısız sızısız hallediyorlar.

İlk birkaç hafta büyük halka küpe tarzı bir küpe kullanma. Sık sık merhem falan sür, Hiç sıkıntısız atlatırsın.

amazondan al nextday shipping le. o kadar vakit yoksa bilmiyorum :)

pasaportunu unutma.

muhakkak alacağını söyleyenlere güvenip iphone falan getirme, elinde patlama olasılığı yüksek. onun yerine paris'in tadını çıkar.

louvre'a daha fazla vakit ayır. off çok kıskandım seni. iyi gezmeler.

parayı veren düdüğü çalar isimli nasrettin hoca hikayesi kulağına küpe olsun . kaparo almadan bir şey getirme.. illa getirmeni isteyenlerden kaparo al

Müzelere girip zamanını heba etme. Paris zaten açık hava müzesi niteliğinde olduğu için vaktini kuzey-güney, doğu-batı yönlerinde yürüyerek geçir. Zaten fazla büyük olmadığı için hem birçok yeri görür hem de daha çok keyif alırsın. Akşam da mahalle aralarındaki küçük bir restoranda merlot eşliğinde güzel bir biftek yersin.

kahve makaron'u ihmal etme.
çok güzel peynirler var, türkiye'ye de getirebilirsin. eiffel'e çıkacaksan doğru düzgün giyinip çık çünkü tepeler çok rüzgarlı oluyor (ben bunu hesap edememiştim mesela).

çok kıskandım yahu, ben de ofiste oturuyorum :/

bi kule mi ne varmış, böyle uzun bişi. ona çık.

Maria Magdalena klisesini gez muhakkak..

ben bakmistim bir ara, turkcell'in yurtdisi internet ve konusma paketleri vardi mesela. bes gun cok degil bence, buradaki hattinizi kullanin ama avantajli yurtdisi paketlerinden alip.

marketlerde ön ödemeli, prepayé, kartlar satılıyor. fransa içi kullanımlar için onlar uygun olabilir. 10euro.ya kartı alıyorsunuz. içinde 5euro.luk kontör oluyor. sms 10 kuruş, internetin mb.ı da 10 kuruş idi sanırım. nispeten uygun.

turkcell ve diğer operatörlerin türkiyeye yönüne olan paketleri var. 30dks.sı bilmem kaç lira falandı. uçaktan indiğim gibi aramışlar ve bu paketi satmaya çalışmışlardı.

ya ismi lazım olmayan yerli gsm operatörüm baya bir geçirmişti en son gittiğimde. 500 liraya yakın fatura ödedim. sözde 150 dakikalık pakedim vardı. zaten sırf vergi ayağına 100 liraya yakın sabit para kesiyorlar. o yüzden sordum oradan bi kart alıp halletme işini.

carrefour.dan virgin mobile almıştım bi ara. özellikleri ilk mesajda belirttiğim gibiydi tam net hatırlayamasam da. bunun yanında, la posta 'da 15 - 30euro civarlarında telefonlar oluyor içinde konuşması falan filan olan. gittiğinizde oralara bakabilirsinz ihtiyacınıza göre. yalnız şunu da belirteyim, turkcell.in kazıklarını arar oldum buradaki mobile operatör sistemini gördükten sonra.

oraya gittiğinizde yerel hat alın. kazık yemezsiniz böylece.

itunes.apple.com

google haritalar çevrimdışı çalışmaya uygun.
daha doğrusu androidde uygun, ioste de farklı değildir diye attım.

belki televizyonun noise emulatoru deplase olamamistir. dekuple edilmesi gerek by servis asistant.

hee çok komiksin amk. noise lafı kullandım diye aklın sıra billur geçmeye çalışıyorsun. merak etme dilimi nasıl kullanacağımı senden öğrenecek değilim.

Uydu kullaniyorsaniz receiver'in sesi kisik bu sebeple tv.nin sesi cok acik olabilir. O sebeple cizirdama oluyor zaman zaman.

ben de düşündüm ama bununla alakası yok gibi. boş hdmi kanalındayken bile ses geliyor.

bende son sistem panasonic plazma var cok yakinina gitigimde ona benzer bi ses ver plazma kristallerinin isinmasından cıkan ses diye düşünüyorum saçmalıyorda olabilirim.