6 yıl Beylikdüzü'nde yaşadım. İşim Beşiktaş'taydı ve sorun kısmı burasıydı ama işim o taraflarda olsa oradan çok çok memnundum ben. Moral bozmak için değil, gerçekten.
Daha öncesinde Maslak tarafında 5 yıl, Üsküdar'da 4 yıl kalmıştım. Oralarda kaldığımız ev eski ve küçüktü, üst komşu kavga etse gürültüsü bizdeydi. Bizde kavga olsa gürültüsü onlardaydı. Odalar bidicik bidicikti, çamaşır makinası banyoya sığmadığı için koridordaydı, vb. Sonradan 140 metrekare eve geçince nasıl ferah geldiğini anlatamam. Yan odadakinin telefonda ne konuştuğu bile duyulmuyordu. Bir de 8. kattaydık, manzara çok güzeldi. Bir de balkonumuz vardı iki tane. Ben İzmir'de büyüdüm ve balkon benim için 'Evde standart var olan şey, balkonsuz ev mi olur' cinsindendi. İstanbul'a gelince ilk o şoku yaşamıştım zaten. Beylikdüzü'ndeki evin balkonu vardı ve tüm yazı balkonda geçiriyorum ben. Evlerin arası da geniş olduğu için kimse kimseyi rahatsız edemiyor ve görmüyor bile. İçim açılmıştı o açıdan. E hayatın büyük kısmı da evde geçiyor; o yüzden ben de rahattım.
Bir de şehir merkezindeki arkadaşlarla buluşmak dışında Beylikdüzü'nden çok uzaklaşmam gerekmiyordu, her şey vardı. Bar desen Gepetto'yu çok seviyorum, daha da bol barı ve kafesi var. Tiyatro, sineması var. Kışın bol bol etkinlik geliyor Beylikdüzü Kültür Merkezi'ne ya da Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi'nde. Tango gösterisine ve klasik müzik-tango füzyonlu bir konsere gitmiştim geçen sene. Üç tane oyuna gittim. Parkları bol, yeşil alan bol, ki bu benim için önemli. Çamlık Parkı'nda yürüyüş yapıp masa tenisi oynamışlığım çoktur. fraise'in dediği gibi 'Haftaonu bisikletlerimizi alıp sürelim, kamp yapalım' için çok güzel yakın yerler var. Mavisu Plajı yarım saat. Bunun dışında, spor salonları da İstanbul içindeki çoğu yere göre geniş ve daha az kalabalık, daha temiz.
En çok özlediğim şey de yazları orada olmak. Büyükçekmece Kordon Boyu'na 10 dakika ve ister inanın, ister inanmayın, ister gerizekalı deyin; 'Büyükçekmece Sahili, Büyükçekmece Sahili...' diye sayıklıyorum yurt dışında mal gibi. Ciddi ciddi, geçen gün ağlayasım geldi, nasıl özledim anlatamam. Türkiye'deki en sevdiğim yerlerden biri sanırım (birtakım tatil beldeleri hariç). Hatta, uzun süreli bir yurtdışı görevlendirmesinden aç aç dönmüştüm. Abim beni almaya geldi, 'Geçiş yumuşak olsun, Büyükçekmece'ye gidelim' demiştim. Haftasonu her gün orada yürüyüşe, bisiklete, dolaşmaya, vb. giderdim, hatta bir iki kere yüzdüm de ve kaçabilirsem hafta içi de giderdim. Zaten en sevdiğim kafe ve barlar da orada. Bir de denize karşı aşırı keyifli oluyor. Hazır oraya gitmişken, orayı bol bol değerlendirin.
0