(bkz: maple)

(bkz: ash)

abanoz(ebony) çok kullanılır pahalı gitarlarda. maple rosewooddan daha parlak ses verir. abanoz epey tiz karakterlidir. rosewoodun çalımı rahattır, temizliği zordur, kolay aşınır-eskir.
hepsi sonuçta odun olduğu için iyisi kötüsü vardır. kendi içlerinde de birçok çeşidi vardır bu ağaçların. ama tür olarak tercih meselesi tabi.

(bkz: Fender Squier)

cık (dili damağına yapıştırarak çıkan ses)

aaa öyle bi marka mı var diyeyim anla :P

her ucuz yollu markada olduğu gibi armut gibiler, alırken seçerek almak lazım. Şaşırtıcı şekilde güzel olanları çıkabiliyor aradan, sabit bir üretim standartları yok.

(bkz: sx)

gitardan anladığımı söyleyemeyecem ama bir arkadaşım washburn satıyordu ilgilenirsen
maili: [email protected] gitarından son derece memnun diye hatırlıyorum ama modeli senin yazdığın mı bilemem. bir danış bakem.

www.erkancaka.com
burada bir bitirme tezi bir de staj defteri var ama site sahibine mail atman gerekiyor. sen mail at cevap gelir, ben kefilim :)

enm.blogcu.com çok işine yarıyacağını düşünüyorum.

evet tekrardan kayit yaptirman gerekiyor. para yatirilacak yani.

Bir sonra yapilacak sinavi beklemen ve bagli oldugun sürücü kursuna gidip 50 YTL daha ödemen gerekiyor.

sınav parasını yatırıp haftaya sınavı geçemeyenlerle girebilirsin galiba, en iyisi sürücü kursuna telefon etmek.

pardon direksiyon sınavındaydı o haftaya girme olayı. sanırım yazılı sınavdan bahsediyorsun.

bugündü yazılı sınav.

bir dahaki sınav şubat ayının ortalarında. sürücü kursuyla görüş, onlar seni vakıflar bankasına 50 ytl yatırman için yönlendireceklerdir muhtemelen.

uyarı ne?
hard disk bulunamadı türünde bir uyarıysa eğer hard diskiniz sata mı?

başka bir cd dene.

sata driver lı xp kurulum cd si

bilgisayarının bios'una gir [DEL]
akabinde bios menüsü içinden sata mode'unu bul (genelde integrated peripherals menüsü altındadır)
akabinde SATA mode'u IDE, ya da ACHI modu KAPALI ya da IDE, ya da SATA modu PATA olarak ayarlamayı dene.

ide olarak kurduktan sonra windows unu, anakartının sata driver ını kurduktan sonra bios içindeki IDE olarak ayarladığın ayarları tekrar sata ya çevir


güç seninle olsun.

cevabı hemen veremediğim için yazan arkadaşlardan öncelikle özür dilerim. uyarı hard disk bulunamadı şeklindeydi evet ve ayrıca hard disk evet. sorun çözülmüştür. bütün arkadaşlara teşekkür ederim.

Daha iyileri ve unuttuklarım vardır mutlaka ama aklıma gelenleri yazdım.

Edith Piaff - Sous le ciel de Paris

Dany Brillant - Quand J'ai Vois Tes Yeux

Worlds Apart - Quand je reve de toi

Soprano Ft Léa - Dernière Chance

Nadiya - si loin de vous

Mireille mathieu - La vie en rose

Amélie Poulin - J'y Suis Jamais Allé

Diams-La boulette

helena segara - elle tu l'aime

Noir Desir - A ton étoile

(bkz: le temps des cathedrales)
(bkz: tu vas me detruire)
(bkz: belle)

bunlarsiz olmaz..

(bkz: une belle histoire) sız olmaz olamaz.

eskilerden

jacques brel - ne me quitte pas
jacques brel - la valse a mille temps
edith piaf - non je ne regrette rien
frehel - la java bleue

yenilerden

louise attaque - la plume
noir desir - le vent nous portera
les ogres de barback - les voyageurs

anggun var ona da bakın.

karen ann - jardin d'hiver

charles aznavour - la boheme

benim fransizca olarak en begendiklerim:
manau : la tribu de dana ve bir cat stevens klasigi olan; ancak dalida'nin muhtesem fransizcasiyla seslendirdigi "lady d'arbanville"

Diğerlerini pek bilmiyorum ama bence

Edith Piaf: La Vie en Rose
Notre Dame de Paris songs: Belle

bunları kesin dinlemelisin.

la soledad- pink martini

renan luce - la lettre

damien saez - le jour se leve

bb brunes - dis moi

benabar - l'effet papillion

superbus- ca mousse

julien dore - les limites

jenifer - comme un hic

Dany Brillant - Hier Encore
Je L'aime - Vaya Con Dios
Enrico Macias - Adieu Mon Pays
Enrico Macias - Le Vent Du Sud
Nacash - Il y a des jours comme ca
Edith Piaff - Je ne regrette rien
(aklıma gelenlerin bazıları yukarıda yazıldığı için listem bu kadar oldu)

www.foxconnchannel.com
nedir bu casperin foxconn aşkı anlamadım

maalesef burdan indirdiğim driver işe yaramadı. benim ihtiyacım olan sanırım "atheros"

birlikte ac diyip program sec diyin. arkasindan aimp 2 yi secip bu dosyalarin bundan sonra hep bununla acilmasini istiyorumu isaretleyin. muhtemelen sorununuz cozulecektir.

hayır. çözülmüyor. aimp ile açılıyor evet artık dosyalarım ama. simgeler aimp simgesi olmuyor. hala wmp simgesi olarak duruyorlar klasörün içinde.

tekrar wmp olarak ayarlayıp daha sonra yine aimp olarak ayarlamayı deneyin. o da olmazsa, aynı şeyi başka bir uygulamayla yapın, mesela not defteri yapın sonra aimp yapın.

not:belki de aimp'in kendi dosya simgesi yoktur.

sanırım aimp'in simgesi yok. bizim ona simge uydurma gibi bir lüksümüzde yok sanıyorum. sırf bu yüzden de aimp'i silmek istemiyorum. onun için sanıyorum bir daha ki sürümüne kadar winamp yerine kullanmaya devam edeceğim. evet sanıyorum uykum var sanıyorum. teşekkür ederim sanıyorum.

simge atamak icin;

bilgisayarim (veya herhangi bir explorer penceresi) > araclar > klasor secenekleri > dosya turleri

buradan simgesini degistirmek istediginiz dosya uzantisini bulun. gelismis e tiklayin. simge degistir diyip yeni simgeyi secin.

hatta isterseniz herhangi bir ico dosyasi bile olusturabilirsiniz bir resim editleme programiyla.

@entrapmen, zaten onu yapmama rağmen değişmiyor. m3u, mp3 uzantılarını değiştiriyorum aimp ile aç diyorum simgeside gözümüze gözümüze giriyor ama olmuyor hala wmp simgesi duruyor orda. kıs kıs gülüyor sanki bıyık altından. bilimum başka formatta aç diyorum mesela "notepad" gibi onda da değişmiyor. yine aimp'e dönüyorum. yok. olmuyor.

entrapmen'in dediği şekilde yapabilmen lazım bence.

tamamen benim hatamdam kaynaklanarak yöntem geçerli olmamış. evet işaretli kutuda belirtilen yerde anlatıldığı üzere simgeleri aimp simgesi şekline rahatlıkla getirebiliyoruz.

teşekkürler.

hangi toshiba modeliyse, o toshibadan arkadasinizda varsa ondan alabilirsiniz. benimkisi L10-102 modeliydi bende kaybettim cd leri dayimdan aldim kurdum saglamda calisiyor vesselam. eger L10-102 ise sizin laptop ogretmen kampanyasindan alan cok oldu rahatlikla bulabilirsiniz. bu bahsettiginiz recovery cd sinde windows bulundugu icin teknik servisten isterseniz tahminimce para alirlar.

Arkadasindan bulamiyosan belki buralardan birinden bulursun ve bir yere yukletirsin.

recovery cd'lerinin iso'ları teknik destek sayfalarında yok muydu? ben var diye hatırlıyorum (en azından asus için) toshiba için bir denemende fayda olabilir

Şurası belki yardımcı olabilir:
support.microsoft.com

Türkçesi de varmış:
support.microsoft.com

isletim sistemi vista mi?

Eğer XP ise bazı anakartların ses sürücüsünün işleyebilmesi için Microsoft'un yayınladığı bir güncelleştirme gerekiyor. İstersen anakartın yayınlayıcısının sitesini bir kontrol et veya Microsoft Update'e gir Windows'un lisanslıysa.

excel? :)

catia

Hangi sektorde calisacagina gore degisir. Mesela ben yurtdisinda endustri muhendisligi yapiyorum, ve ne autocad ne solidworks ne de matlab kullaniyorum cunku sektorumun bunlarla alakasi yok.

Yinede nerde calisirsan calis bilmen gereken program excel'dir. Ama oyle dandik pivot tablolari yapabilmek degil olay, endustri muhendisligi istatistigi okurken gordugun analizleri yapabilecegin, yoneylem okurken gordugun modelleri kurabilecek kadar excel bilmen gerekli. biraz VBA bilgisi de fena olmaz.

Kesinlikle excel ve arkadaşında dediği gibi biraz vba öğrensen yeterli olur. Ancak tabiki bu senin ileride çalışmak istediğin alanlada alakalı, üniversitede deslerin makina ağırlıklıysa ve sen, ileride üretim yapan bir şirkette çalışmak gibi bir hedefim var diyosan autocad de öğren ama ben yönetici olacam, insanlara emir vermek istiyorum diyorsan hiç boşuna bunlarla zaman harcama almanca,rusça veya çinceden birini öğren.

* Yunanistan Konsolosluğu vize departmanına hitaben dilekçe
* Okuldan yeni tarihli öğrenci belgesi
* 18 yaş dolmamış ise anne ve babadan Yunanistan a seyahat edebilmesi için muvafakat name
* Aile işveren ise veya bordrolu ise yukarıda belirtilen belgelerin tamamı eklenecektir.
* 2 Resim ( Arka fonu beyaz, yeni çekilmiş ve rötuşlanmamış )
* Pasaport ( Vize bitiş tarihi itibarıyla en az 6 ay süresi olan, varsa eski pasaportlarınız )
* Seyahat Süresini Kapsayan 30.000 euro Teminatlı Seyahat Sağlık Sigortası
* Anne veya Babanın geçerli yada eski Yunanistan vize si varsa fotokopileri

www.vizesi.com

atheros utility'den değil de windows'un kendi wireless client'ını kullanmayı dene. genelde bu chipset client'ların zıçtığı yerde windows'un standard client'ı bağlanıyor, sebebi sorma...

güzel bir cevap evet aynende o çalıştı ben de bu duruma bir anlam veremedim ama yine de şifre ile nasıl gireceğim konusunda bir fikrim yok. atherosla şifre kullanarak bağlanamıyorum :s

Malzeme seçmek önemli, yapım tekniği ona göre şekillenir. Veya bu işi yapan adamlar var, bastırır parasını yaptırırsınız, CNC'si filan var bazısının. Aynısını yapıyo namussuzlar.

Kendi siteleri üzerinden ilerlemeniz daha doğru olur. Her ne kadar orada herhangi bir bilgi göremesem de, www.frenchsoleshoes.com adresi kendilerinin adresi. İnternet üzerinden de alışveriş yapılabiliyor sanırım. Kendi siteleri muhtemelen daha uygundur. Bir bakın bence.

L ler küçülünce ne de güzel olmuş, okunası olmuş ;-)

blogs.zdnet.com

burada ayrintili sekilde anlatilmis

ya da calgoo diye bir program var onu download edip kullanabilirsin

teşekkür ederim ama şu google'ın offline kullanılmasını yapamadım. yanlış mı yapıorum bişeyleri acaba.

google mi yoksa google calendar mi offline kullanmak istiyorsun? ben google calendari offline kullanmak istiyorsun diye calgoo dedim cok iyi bir program kurmasi da 5 dakika ancak sürer.

google´i offline kullanacam diyorsan söyle birsey var ama bilmiyorum ne kadar yardimci olur.

www.google.com

outlook kullanabilirsin? hani inkar edilse de yüklüdür herkeste ya ondan diyorum. google ile sync edebiliyorsun pek güzel oluyor.

@pembeli kiz, calgoo fatal error veriyor. :(

olmamasi lazim bende gayet güzel calisiyor sasirdim simdi. vista mi kullaniyorsun?

hayır xp kullanıyorum. ama neden böyle bir uyarı verdiğini anlayamadım :s

rainlendar var iyilerden..

mozilla sunbird?

"ek$i sozluk"un dogasindan kaynaklaniyor olsa gerek.

bence onlara da son verilmeli.

$'ı yurtdışında bulunanlar yapıyor falan dicem ama türkiye'de olup da çeşitli sebeplerle yapanlar da var.

bulunduğumuz ortamda $ kabul görmüş artık bu sebeplerin hepsi ile beraber, yapcak bi şey yok. ama L kötü be olm sana daha önce de dedim yapma şunu artık.

tamamen türkçe klavye kullanıyo olup $ yapmak da kötü bence. (kendime de batırdım bak)

okurken o L'ler insanın gözünü yoruyor en basiti. ayrıca böyle ilgi çekme çabası, ben farklıyım çabası olarak görüyorum ben bu tarz şeyleri ve bunu yapan kişiler genelde 15 yaş civarı olduğundan otomatikman insan karşısındakini bu yaşta biri olarak görüp ona göre davranıyor.

$ konusunda ise açıkcası aynı durum var da o çook daha eski bir olay sanırım alıştık galiba.

L, w, $ ... hepsi aynı derecede antipatik ve okumayı zorlaştırıcı bence. kimse kusura bakmasın ama, sözlük ya da forum gibi yerlerde bu harfleri ya da msn'vari kısaltmaları kullananlar direk charisma ve wisdom'a -2 alıyorlar bence. (bakın ben de ingilizce terim kullandım, bu da aynı derecede nahoş aslında ama frp terimlerinin türkçesini yazınca çok eğreti duruyor.)

ş olayı yurtdışında hani klavye yok harf dedik de L lere nasıl bir kılıf . sana sormalı sen neden L yazıyorsun ayrıca shift e basmak zorunda kalıyorsun neden ki ?

$ ile L'nin bi ilgisi yok. $'nin zorlama da olsa bir açıklaması olabilir ama L için öyle bir şey söz konusu değil.
Ayrıca bunun bir sonu yok ki. Sen neden L'ler sorun oluyor diye sorarsın, yarın çıkar biri "nEdeN BEniM bÖYle YazMaM SOruN OLsUn kİ, aNLaMıYorUM yANee.." diye sorar. Harfleri abuk sabuk kullanarak yazma, okuyanı illet etme merakı nedir anlamış değilim.
Bence o uçuyor da bu niye uçmuyor diyeceğine, ben neden doğru dürüst yaz(a)mıyorum diye kendine sormalasın.

çünkü bir soru cümlesinin sonuna soru işareti konur.

öncelikle dx5050 yanılmıyorsam benim makine.
soruya gelecek olursam, makineyi aldıktan sonra renkli kartuşları hiç değiştirmediyseniz eğer normal bir durum. epsonlarda makine ile gelen ilk kartuşlar tam dolu gelmiyor ne yazık ki.
benim siyah mürekkep bittikten sonra yeni kartuş takmam ile birlikte diğer üç kartuş için gösterge bir anda yarınında altına inmişti ki hiç renkli baskı almamıştım daha.

kesinlikle doğru. ;) bir soru daha sorayım görürsen eğer cevap verirsin. sadece siyah kartuş takarak kullanmanın bir yolu yok mu bu makineyi?

hjsplit adli bi program var. 10 mblik parcalara bolersin, bu programi da upload edersin, isteyen birlestirip mutlu olur falan

winrar süperdir. hjsplit gibi ayrı programa falan da gerek kalmaz herkeste winrar yüklüdür çünkü.

winrar la yapacaksın bu işi sonrada rapidshare e upload edeceksin herkes mutlu olucak.

ekleme: arşive ekle dedikten sonra hız seciminin hemen altında ciltlere böl secenegi var.

@ozdek, abi şimdi ben winrar'la yapıorum bu olayı bunun bir sınırı mı var ki acaba olmuyor. :s

mesela, 50,240,000 'lık parçalara böl diyorum. ama yapmıyor :s

edit : yapıyormuş. ama 100,240,000'a neden bölemedim anlamadım :s oda galiba önceden bir kere bütün olarak rar'ladığım ve bu rar'ında masa üstünde olmasından aynı zamanda yeni parçaların ismini de o bütün olarak rarladığım dosyanın isminin üzerine yazmamdan kaynaklandı.

10.240.000 $eklinde girmen gerekiyor olabilir. (bkz: regional options)

400 mb'a kadar netload.in var bi de.

rarda o pencereye 100mb, 1gb, 10mb falan yazabilmen lazım.bir de öyle dene ama bence sorun virgüllerde gibi. onları da koyma.

sanırım sorun belirttiğim gibi aynı dosyayı bir kere bütün olarak rarladığım ve tekrar parçalı olarak rarlamak içinse aynı dosya adını kullandığım için oldu.

yani dolayısıyla 100,240,000 olarak kabul görüyormuş. teşekkürler arkadaşlar.

dershane etraflarındakiler nisbeten iyi fiyat veriyorlar, önceden konuşmakta fayda var..

tren istasyonundan (kitapcilar koprusu tarafindaki cikisindan) bakirkoye dogru tren yoluna paralel yururken yol ustunde sagda buyuk bir fotokopi merkezi var fiyatlari iyi olabilr bi gidip sorun derim

moderasyon: L lere bir son verilmeli yoksa ucmali...

(bkz: abby finereader) çok daha kapsamlı ve büyük boyutlu (~70 mb) bir program tabii ama indirdiğinize değer. türkçe karakter eklentisi mevcut.

Video sahibide olabilir belki de artık youtube bu kapanma olaylarına kendi önlem almaya başlamış olabilir?

(bkz: this video is not available in your country)
anlamadım burdan diyorsanız çözümü de varmış aslında bunun mesela link
www.youtube.com şöyle bişey olsun
bunu
www.youtube.com şöyle yazarsanız izleyebiliyormuşsunuz,linkini verdiğim şey kaldırılmış onun yüzünden sağlamasını üzerinde yapamadım bir deneyin derim.

az önce denedim bunu login gerektiren inappropriate uyarısı olan videolarda da işe yarıyormuş,çalışıyor mu diye baktım kapattım,izlemedim tabi videoyu :P

link'i bir versene, yabancı proxy üzerinden deneyelim öğrenelim ne değilmiş

sanıyorum lisans haklarından dolayı falan boyle bişey var..bi ara Snoop Dogg -Sensual seduction videosunda bana da aynısı oldu.videoyu yapımcı sirket koymus.bende baska birinin koydugundan ızlemıstım..
kaldırmıslar sımdı onu arattımda yok bulamadım..

@raj,

www.google.com.tr
2. video burdan.

yani şu;
www.youtube.com

edit : gaza gelenin dediği gibi,

www.youtube.com değil de, www.youtube.com yapıp açılınca da we're sorry, this video is no longer available uyarsı veriyor :s

belki de video kaldırılmıştır normalde, başka çeşit videolarda dene derim aradığın neyse tekrar yaz belki başkası da aynı videoyu upload etmiştir

www.youtube.com

evet buldum hatta. ama neden orda öyle bir uyarı veriyor onu anlamadım. :s

teşekkür ederim arkadaşlar...

Videolar Yasalara göre filtreleniyor, Videoları doğrudan indirebiliyorsun youtube linklerin değişmiyor watch?v.... şeklinde kullanabiliyorsun, login olabiliyorsun yorum yazabiliyorsun vs vs www.dinamiturk.com YouTube'a en hakiki çözüm :)

soyle bisey var country muzikler icin:
en.wikipedia.org:American_country_musicians

eyvallah kardeşim güzel bir liste şöyle daha özel isimler istiyorum. bunu dinle hayatın sırrını öğren diyebileceğiniz.

(bkz: usb virusleri) bunda aciklamis sanirsam.

teşekkür ederim onları zaten okudum ama belki başka bir önerisi olan olur diye sormuştum. yine de sağol...

dracula virus temizleyici belki i$ gorur ?

download.bleepingcomputer.com adresinden çekeceğin combofix programcığı ile kökünü kazıyabilirsin ben başka türlü çözüm bulamadım.

secilmis insanlariz.bendede var o ablanin sarkisi ki bende bana nasil gelmis bilmemekle birlikte bende sordum bilen yok.sonunda alakasız olarak www.youtube.com kayseriden goruntulerde fonda duydum ki bendeki versiyonu degil.e dedim noliy.muhtemelen sen ben bide kayserili biri biliyoruz.ama evet superdir

copy paste


Çocuk annesine sormuş: 'Anne gelinlerin giysisi neden beyaz renkte?' Annesi cevaplamış: 'Beyaz renk masumiyetin ve mutluluğun sembolüdür.' Çocuk tekrar sormuş: 'Peki o zaman damatlar neden siyah giyiyorlar?'
Eski Roma'da gelinliklerin rengi sarıydı. Gelinler yine sarı renkte peçe takıyorlardı. Peçe evli ve bekar kadınları ayırt ediyordu. Ortaçağlarda ise gelinliğin rengi üzerinde pek durulmadı. Kumaşın kaliteli ve gösterişli olması daha önemliydi. Herkes en iyi elbiselerini giyiyordu, renk de herkesin kendi tercihine göreydi.
Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti. Kraliçe Viktorya bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti.
Bundan sonra İngiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar. O dönem
ahlakına göre bekaret evliliğin vazgeçilmez koşulu olduğu için beyaz gelinlik adeti tuttu. Evlenirken beyaz giysi giymek genç kızların bekaretlerini topluma ilan etmelerinin vasıtası oldu.
Gelinlikle ilgili bazı batıl inançlar da var. Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.
Söz evlenmeden açılınca evlilik yüzüğünden de bahsetmek gerekiyor. İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır'da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin, başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu - temsil ettiklerine inanıyorlardı. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı. Kazılarda o devirlere ait çok ilginç evlilik yüzüklerine rastlanılmıştır.
Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir. O zamanlarda dolaşım sistemimizdeki ana damarın sol elimizde bu parmaktan başlayıp kalbimize gittiği sanılıyordu. Böylece buraya takılan yüzükler evli çiftin kalben bağlılığını simgeliyordu. Gerçi şimdi damarların nereden gelip nereye gittiği biliniyor ama bu da bir adet olarak kaldı.

yıllar önce (ki bu yıllar kaç olduğunu tama bilemiyorum, sadece çok çok eski zamanlarda) gelinliği rengi konusunda herhangi bir standart yokmuş. yalnız gelinler bir bakıma ailelerini temsil ettiklerinden çok göz alıcı olmaları istenirmiş. bu yüzden ortamdaki en dikkat çekici renk/kumaş kullanılırmış. koyu renklerin yanısıra deri gibi materyaller de kullanılırmış.
beyaz renk ilk giyenlerden biri Kraliçe Mary'ymiş (1558 yılında evlenmiş). beyaz giymesinin nedeni gelenek olması değil, kendi tercihiymiş. gelinliğin beyaz olması modası ise kraliçe Victoria'nın 1840'taki düğününden sonra ortaya çıkmış falan. daha sonra gelinler kraliçeyi onurlandırmak için hep beyazı seçmişler. ancak bizim topraklara nereden sıçramış bir fikrim yok. - bunlardan önce de gelinler siyah (yas tutmayı temsil ettiği için) ve kırmızı (fahişeleri temsil ettiği için) dışında her renk gelinlik giyerlermiş.

ancak mesela çin'de kırmızı gelinlik modaymış bir zamanlar, iyi şans getirdiğine inanılırmış.hindistan'da da yeşil ve kırmızı kullanılan renklermiş.

kaynak: wikipedia

Bizim geleneğimizde gelinliğin rengi kırmızıdır. Beyaz gelinlik yakın zamanda bize gelen bir şey. Kırsalda halen kırmızı kullanılıyor sanırım.

Merhabalar bizim düğün hikayemiz biraz klasik birazda hızlı :) biz eşimle liseden tanışıyoruz ama şöyle , ne onun benimle muhabbeti var ne de benim onunla sadece göz aşinalığı. Lisemiz bitiyor ve aradan seneler geçiyor bir gün arkadaş ortamında eşimin ismi geçiyor meğer askerdeymiş.

O günden aylar sonra ben tesadüf sosyal medyada ortak arkadaşlardan eşimi görüyorum tesadüfte o gün doğum günü :) ve ben onun doğum gününü mesaj atarak kutladım o da bana teşekkür etti ve böylece kapandı konuşmamız. İki gün sonra eşim bana yeniden yazdı ve biz konuşmaya başladık, konuşmaya başladıktan hemen sonra bir ilişkiye adım attık ve bu sıra eşim doğuda askerde. İlişkimizden iki ay geçti ve ben onu görmeye Türkiye'nin bir ucuna gittim ( ailemin bundan haberi yok tabiki ):)). Bu böyle aralıklarla devam etti .

Eşim daha sonra askerden geldi bizim ilişkimiz 2 sene olmuştu. Ben onu canımdan çok seviyorum ve tek dileğim onunla evlenmekti ama bir türlü evlilik adımı gelmiyordu yada bana öyle hissettiriyordu bilerek :).

Bir gün "akşam yemeğe gidelim" dedi ben yine her zamanki günlerimizden diye düşündüm, yemeğe gittiğimizde eşim lavaboya gitmek için kalktı, ben de oturmaya devam ettim yanıma bir bey geldi eğildi ve "Yağmur Hanım" dedi; "evet benim" dedim "bu çiçek sizin için" dedi. Şaşırmıştım eşimin ayarladığını hiç düşünemedim o an karta baktım eşimin adıyla beraber "seni seviyorum" yazıyordu :) daha sonra masaya geldiğinde ben öptüm ve sarıldım ona. Evlilik teklifi edeceğini tahmin etmeye başladım ama ortada ne yüzük vardı ne de teklif.. Biz yemeğimizi yiyip dışarı hava almaya çıktığımızda ben etrafıma bakıyordum ki eşim birden yüzüğü çıkarıp evlenme teklifi etti..:). İşte o an herşeye bedel ve asla unutmayacağım bir an çünkü onunda gözlerindeki mutluluğu görmüştüm. Tabiki kabul ettim.

Aradan bir ay geçti ailenle konuştun mu dedi ben de babamdan çekiniyordum, konuşamıyordum en sonunda konustum ve beni istemeye geldiler nişan söz derken sıra geldi düğün hazırlıklarına… İlk önce gelinlik modellerini incelemeyi tercih ettik, gittiğim ilk yer Dreamon gelinlikti. Gittiğimizde bizi sıcacık bir aile karşıladı, giydiğim ilk gelinliği beğenerek, içime sinerek aldım hala da severek bakıyorum gelinliğime.. Orada bana yardımıyla güler yüzüyle bir abla şefkatiyle yaklaşan Selin Hanım'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. daha sonrada bana olan ilgisi, yardımseverliği, güleryüzlülüğü hep devam etti. Kendisine çok teşekkür ederim. İyi ki Dreamon’u bulmuşum Selin Hanım'la hala görüşmekteyim. Yine her hangi bir ihtiyacımda tek gideceğim yer Dreamon gelinliktir.
Bunun iki sebebi var; birisi kalite farkı, biri de bana gösterilen güleryüzdür... Daha sonraları eşim herşeyi bana bıraktı, ne beğendiysem alındı. Eşimi çok seviyorum, her şey dört dörtlüktü telaşımız evi tutuşumuz her seyde bir heyecan vardı daha sonra ev bakmaya gittiğimizde ben bir evi çok beğenmiştim ve erken olmasına rağmen eşim ben çok istediğim için o evi hemen tuttu. Sürpriz olmuştu benim için :) yavaş yavaş mutfak eşyalarım gelmeye başladı, eşimle beraber gece yarılarına kadar onları yıkadık resim çekildik. Hersey rüya gibiydi düğün gününe geldiğimizde heyecandan duvağımı kapamadan çıkmıştım :) düğünümüz de harikaydı rüyadaydım sanki eşimle beraber aileside mükemmel insanlar.

Düğünümüz bitti 8 buçuk aydır evliyiz ve çok mutluyuz eşimi hala ilk başladığımız günden beri çok çok seviyorum .. Bizim hayatımızda emeği geçen herkese, DreamON Ailesine, Selin Hanım'a ve bizimle ilgilenen herkese sonsuz sevgiler ve teşekkürler bizim düğün hikayemizde böyle işte herkese mutluluklar diliyoruz..:)"

www.dreamon.com.tr

şarkı kaydetmek derken sen mi söyLiycen?

elimde bir adet ibanez v70ce ve mikrofonlu kulaklığım var ama gitarımın bağlantı kablosu olmasına rağmen mikrofon girişi için küçükltücü yok onun için kulaklığımdaki mikrofondan alacağım sesi. windows'un ses kaydedicisinin süresini uzatamadım ve zaten etrafın sesini çok alıyor böyle uğultu içinde oluyo. bu şartlarda daha iyi kayıt yapabileceğim bir program var mı ?

jack için converter bulursun çok zor değil. zor olan sawyer için bulmak. adobe audition işini görür.

(bkz: goldwave)

jack için conventer bulurum evet ama şu an için nasıl kaydederim diye düşünmüştüm. bir de kristal audio engine diye bir program indirdim nasıldır ?

reaper

goldwave nası birşey bilmiyorum ama audition ile bir kaç tıkla halledebilirsin.

@babatema, audiition'ı indereceğim ama çok büyük bir program sanırım baya beklemek zorunda kalacağız.

@la traviata, sen biliyor musun bu ortamın "tısss" sesini yok etmeyi goldwavede.

300mb filan olması lazım.

yine de bak elindeki programa effect menüsünde "Noise Reduction" "Remove Noise" vs şeyler vardır belki. olmadı bas f1 e remove noise yazıp bi dene şansını

@babatema, evet gördüm noise reduction var ;) biraz karıştırırsam çözerim sanırım. çok sağol babatema ;)

valla uzun zamandan beri şu alet elimde ama şu kayıt işinin bu kadar zevkli olabileceğini düşünmemiştim. sesleri çok iyi alıyorum ayrıca distortion ekleyebileceğimiz bişeyler var mı programdan yani gerçi elimde akustk gitar var ama =): ) pek bilmiyorum bu kayıt işleriyle ilgili bişeyler :d

audition ses kaydı için mükemmel bir programdır. ayrıca noise reduction hadisesi de çok başarılı. hışırtı, cızırtı, fısıltı vs. gibi gürültüleri kolayca giderebilirsin.

program olayinizin(event) bagimli, kosullu, marjinal, bagimsiz, istatistikli bagimli, fonksiyonel bagimli vs. olup olmadigini bilemez. bunu sizin bilmeniz ve bunun dogrultusunda program secmeniz gerekir. yani ben 5 yillik yazi tura bilgilerimi goz onunde bulundurup, gelecege yonelik tahminde bulunamama cunku yazi tura zamandan bagimsiz bir olaydir.

@egotm, @galadnikov, bana lazım olan (mesela en küçük kareler yönetemiyle) tahmin yapabilecek basit bir program. sadece bir kaç veriyle basit tahminler yapacak bir program. spss, minitab tabii ki de parametreleri girildikten sonra istinileni veriyor sana ama benim istediğim sadece ufak bir program böyle çok basit bişey. yada şöyle söyliyim sadece en küçük kareler yöntemini kullanarak tahmin yapan bir program yada kodları.

@galadnikov, satış verileri üzerinden tahmin yapılacak evet. (bu kaçıncı evet ama) aslında benim anlatmak istediğim tam anlatamadığım el yapımı bir program olması bu programın satış verileri üzerinden tahmin yapılcak ve aslında örneğin; visual basicte kolayca yazılcak bir program olması istediğim şey.

gazeteye abone olursanız yıne bisikletle getiriyolar genel olarak..ancak evinize fırlatmaları ıcın mustakil bir evde oturmanız gerek.getiren kişiye soylersenız her gun fırlatır.ancak genelde bu işi cocuklar yapmıyo Turkiye'de..
abone olmak istediginiz gazetenin web sitesinden yaşadıgınız şehirde bulunan bayilerini ögrenebilir ve oradan abone olabılırsınız..

Amerika'da kucuk kasabalarda ya da sakin banliyolerde oturmalisiniz. Ona ragmen bulmasi zor olabilir.

bizim apartmada oturabilirsin. sabahları bi çocuk zaman gazetesi bırakıyor apartmanın kapısına rica edersin atar noolcak

Bu gençlere paperboy deniyor. Youtube'da falan aratırsanız bulabilirsiniz belki bir görüntüler.

Film olarak değil de, Commodore 64 için 1986 yapımı oyunu vardır bunların. Netten bulup emülatör vasıtasıyla oynayabilirsin ama uğraşacağını sanmıyorum, al sana normal PC'de çalışan yeniden yapımı :)
download.chip.eu

www.fotografligezirehberi.com
bir daha gidip bir kac ay kalmayi planliyoruz.

amerika bunlarla dolu.
özellikle abd'nin kuzeydoğusunda new england bölgesinde her 50-60 km bir böyle kasabalara rastlamak olası. çok güzellerinden bir örnek, new hampshire - Meredith.
new hampshire, vermont, maine...

tatvan, ahlat, adilcevaz

uppsala (isveç)
safranbolu

valla vermonta giden 2 arkadaşım vardı. 1'i new yorka taşındı kurtuldu, diğeri depresyondan depresyon koşmakta delirdi, kiloyla esrar içmekte sıkıntıdan öyle boktan bir mekanmış (amerikada ve kanada da (vermont baya kuzeydedir) esrar taşımak gayriresmi yasal gibi bişiy u arada.

cinque terre ; beşi bir arada.

kemerburgaz yolundan eski trakya yolunu kullan... saray-vize, yüzlerce kasaba var, git gör geze geze.

avusturyanın her yeri böyle.

ingiltereden iskoçyaya girdikten sonra da böyle yerler var...

dns kullanıyo musun? ya da adresinin msn.com olmasından olabilir galiba.

olm dahi anlamındaki de'yi bitişik, dahi anlamında olmayan de'yi ayrı yazmışsın aşk olsun : (

dns kullanmıyorum maalesef. dns 'li olarak denedim ama yine aynı şekilde düşüyor.

modemin marka-model nedir?

sorun sende herhalde. aynı şehirde olduğumuz diğer arkadaşlara bakıorum hiç öle gidip gelen yok.. ben de günlerdir kopmadım ? hizmet durumu da (hiç inanmamışımdır ama) her halt düzgün dio. modemi ayarlarından bi resetle falan olmadı fişini çek bekle 10 dk denemediysen. denediysen gel bana ne alcaksan al kasma hiç : )

@katafalk, pegasus adsl 2/2+ router 4 port ethernet switch .

nedenini hala kesin olarak bilmesem de zonealarm açıkken oluyordu aynısı bana. firewall u kapadıktan sonra geçiyordu ve msn de yenilenen nickler ve kişisel iletiler de güncelleniyordu, bağlantım da kesilmiyordu.

@kestane sekeri; onun ayarlardan olduğunu tahmin ediorum. hatta eminim. çünkü bende de zonealarm 7.0.470 çalışıo ama ters bi durum yok.

youtube videolarını www.techcrunch.com adresini kullanarak indirebilirsin mesela .

İstediğin zaman sabit diskin üzerinden izLeyebilmek için "temporary internet fiLes" adlı kLasörerden farLı bir yere taşıyabiLirsin videoLarı.

Sosyal mühendislik ve kota konusunda yazdığım bi makale.

İnternet. Günümüzün can damarlarından. Şu an bu satırları okumanızı sağlayan.

Peki nedir internet? Nereden geldi nereye gidiyor.
Kelime anlamı olarak Inter Networking’in kısaltılmış halidir. Inter uluslar arası Network ise bilgisayar teknik deyimlerinde en az iki bilgisayarın birbirine bağlanması sonucu oluşan yapıdır. İkisinin birleşimi dünya üzerindeki bütün bilgisayarların birbirleri ile bağlanması sonucu ortaya çıkmış olan,herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan “International” bir bilgisayar ve bilgi iletişim ağıdır.Günümüzde internet üzerinde yaklaşık olarak 5.000.000 bilgisayar (”host”yani server -merkez-) fakat kişisel olarak 100 milyonu geçmektedir.Uçuk rakamlar gibi görünüyor değil mi?
Yakın gelecekte bu rakamın %200lere varan oranla katlanacağı kesin gibi görünüyor.
Nasıl ortaya çıktı?
İlk olarak tahmin edileceği üzere ABD’de doğdu. Kaynak olarak ta Amerikan ordusunun birimleri arasında iletişimi sağlamak için düşünülmüş olan arpanet gösteriliyor. İnternetine göre daha yavaş ve basit bir altyapıya sahip olan arpanet 1969”da ilk kurulduğunda işlerin bu kadar büyüyeceği kimsenin aklına gelmemişti. ancak ordunun bilgisayar merkezleri arasındaki iletişimi bu kadar kolaylaştıran sistem bir sistemin uzun zaman sadece orduya bağlı çalışmayacağı anlaşılıp ihtiyaç duyulunca çok kısa sürede bu sistemin alt yapısını genişletilerek hükümet ve eğitim kurumları da bilgi paylaşımı için bu ağ sistemini kullanmaya başladılar.Nasıl Gelişti?
Bir süre sonra Arpanet Üzerindeki yoğunluk birikmeye başladı ve bugünkü deyimiyle arpanet hostu bunu taşımadı. Ve zorunlu olarak ikiye bölündü. Ardından büyük şirketler bu yapıya ortak oldular.Ve büyük şirketlerin sisteme üye olmasıyla bu sistem bütün Amerika’yı ağlar ile birlikte sarmaya başladı.Ve böylece sadece askeriye değil halkta bu sisteme ortak olup kullanmaya başladı.TCP/IP sisteminin doğuşuna tekabül eden tarihte bu tarihtir.
Dipnot: İlk taşınabilir bilgisayar olan 40 tonluk bilgisayarın çıkışından bir kaç yıl sonraları [003]

Teknik terimlerden sıkıldığınızı tahmin eder gibiyim. Şimdi bu gelişimle birlikte bizim yararımıza ve zararımıza neler yaşandı.

Günümüzde yaşanan tehlikeler kayıplar ve müzik sitelerindeki Türk Telekom eziyeti olan kota dertlerinden korunma yolları:
Sıkıcı teknik terimlerin ardından işte asıl internet budur diyebileceğiniz bazı şeyler.

* Youtube
* Idefixe
* Myspace
* Google
* Mydukkan
* Anında Mesajlaşma

Uzayıp giden bir liste çıkmakta karşımıza. İnternet müdavimleri olarak -ki ben kendimi öyle görüyorum [003] - her gün internette müzikler dinliyoruz videolar izliyoruz kitaplar satın alıyoruz enstrümanlar alıyoruz.

Klasik bir örnek: Youtube üzerinde izlediğiniz bir videonun kotanızdan o videoyu indireceğiniz MB kadar yer çaldığını biliyor muydunuz?
Aynı şey Mypace üzerinde müzik dinlerken de geçerli.

Peki ne yapmalıyız bunun için? Madem o videoyu izlemek istiyorsunuz veyahut ta müziği dinlemek istiyorsunuz bilgisayarınıza indirin. Hem güzel bir arşiv edinmiş olacaksınız hem de her seferinde kotanızdan yer çalmak zorunda kalmayacaksınız.

Youtube videosu nasıl indirilir?
downthisvideo.com adresine girersiniz indirmek istediğiniz video adresini sayfanın ortasındaki bara yapıştırırsınız enter tuşuna basınca videonuz bilgisayarınıza iner. Ve youtube üzerinde izlemeye gerek bırakmadan arşivinize edinip bunu bilgisayarınızda bulundurabilirsiniz.

Bu verdiğim ufak ve en çok bilinen ipucudur.

Ufak bir ipucu daha:. Eğer ben böyle bir site ile uğraşmak istemiyorum derseniz ve internet tarayıcınız internet Explorer ise izlediğiniz video zaten bilgisayarınıza kaydedilmiştir.Nasıl mı? Şöyle ki; Bilgisayarımdan Doc. And. Settings klasörüne girilir buradan local settings oradan da Temparet internet files klasörü açıldığında karşınıza son izlenenden ilk izlenene doğru bütün videolar .flv uzantılı olarak çıkar. İster FLVplayer kullanarak bunları izleyebilir isterseniz de uzantısını. mpeg olarak değiştirip Windows media player üzerinde izleyebilirsiniz.

Video ve müzik hakkında ipuçları verdikten sonra şöyle bir noktaya değinmek istiyorum.
Son günlerde yurtdışındaki sitelerden özellikle enstrüman satışlarında bir tehlike yaşanıyor.”Sosyal Mühendislik” Enstrüman satışlarına neden böyle bir saldırı yapılıyor açıklayacağım ancak bilmeyenler için sosyal mühendislik tanımını yapalım.
Sosyal mühendislik yani İngilizce tanımı “Social Engineering” olarak isimlendirilen en temel hacking yöntemlerinden biridir… Sosyal mühendislik temel olarak insan ilişkilerini veya insanların dikkatsizliklerini kullanarak hedef kişi ya da kurum hakkında bilgi toplamak ve gereken yönergelerle kullanmak olarak tanımlanabilir. Bu olayda amaç hedef kurum veya kişi yapısı, kurumsal ağın yapısı, çalışanların/yöneticilerin kişisel bilgileri, şifreler ve saldırıda kullanılabilecek her türlü materyalin toplanmasıdır.

Kuruma çalışan olarak sızmak, çalışanlarla arkadaş olmak, teknik servis ya da destek alınan bir kurumdan arıyormuş gibi görünerek bilgi toplamak, hedef kişiyle dost olmak, olmadığı halde kendini kız gibi gösterip kişilerin zaaflarından yararlanmak bilinen en iyi örnekleridir.

Sosyal mühendislik aslında hack’in atası olarak bilinir bir nevi ilk hack atağıdır. Sosyal mühendisliğin mucidi olarak Kevin Mitnick bilinir ve bu alanda yazdığı kitapta sosyal mühendislikten bahsetmiştir. Hayatını Okuyup incelediğimiz kadarı ile girdiği sistemlerin %80 nine sosyal mühendislik yöntemleriyle ulaştığını gördük. Kevin Mitnick zamanında FBI tarafından 1. sırada aranan bilişim suçlusu haline gelmiştir ve yakalanmasında başrol oynayan ünlü güvenlik uzmanı Tsutomu Shimomura kevin ile girdiği mücadeleyi anlattığı takedown adlı kitabında [Only registered and activated users can see links] ([Only registered and activated users can see links]) özellikle bu yönteme değinmiştir.

Sosyal mühendislik üzerine yapılan araştırmalarda kadın sesinin erkek sesinden daha şanslı Olduğunu göstermiştir. Kısaca Sosyal Mühendislik kişileri kandırarak elindeki gizli bilgileri sorularla veya farklı yollarla fark ettirmeden elinden almaktır…

Örnek Verecek Olursak:

Hacker:
İyi günler efendim ben XX firmasının destek departmanından arıyorum. Sistemimizin database i önümüzdeki hafta güncellenecektir dolayısı ile eski bilgilerinizi göndermeniz gerekmektedir..

Hedef Kişi:
Peki ama nasıl yapacağım yardımcı olur musunuz?.

Hacker:
Elbette , eski üyelik ve mail bilgilerinizi lütfen [Only registered and activated users can see links] adresine mail atmanız yeterli ondan sonra gereken işlemleri biz yaparız..

Peki neden internetten enstrüman satışlarında sosyal mühendislik saldırıları artmaya başlıyor?
Bir enstrüman yaparken inciğini cıncığını araştırırız değil mi? Fikirler danışırız ona buna sorarız bilen bir abimiz vardır hep o bize yardımcı olur. Ve nihaiyi karar olarak Türkiye’de fiyatların vergiler vs. nedeniyle pahalı olduğunu düşünür yurt dışından almaya karar veririz. Ve internette yabancı sitelerde aramaya koyuluveririz. Anketler vardır internette görmüşsünüzdür. Katılın%10 indirim kazanın vs türünde. İşte bunlardan birine rasgele katılıp mail, telefon adresinizi bıraktığınız anda bir sülük gibi yapışırlar size bu sosyal mühendisler. Hemen size aradığınız modelin stokta tek kaldığını acele ettiğinizde şu kadar ucuza bu kadar hediye ile birlikte alacağınızı söyler ve sizi tatlı dilleriyle ikna ederler. Ve öyle ikna etmişlerdir ki sizden kredi kartıyla satış yaptırırlar. Gerisini siz hayal edin.

Son söz. Müzisyenin internet üzerinde dikkat etmesi gereken altın noktalar.
Demolarımızı yayınlarken güvenli bir site olduğuna dikkat etmelisiniz.
Şarkı sözlerinizi telif hakkı almadan yayınlamayınız.
İnternet üzerinden enstrüman alımı yaparken sosyal mühendislere dikkat ediniz.
Grubunuz için site yaratırken. Alt alan adı alınarak yapılan sitelerde örneğin. Roco.garaj.org uzantılı bir adres alacağınızda o sitenin kullanım koşullarını baştan sona okumanız sizler için çok önemlidir.

ANIL BAŞARAN

firefox'um temp dosyasına kaydetmiyor hiç bir şeyi ve ben ayarlarını bulamadım yardımcı olabilir misiniz ?

firefox kullanmadım ama temp klasörüne kaydetmiyor zaten. C:\Documents and Settings\"kullanıcı adınız"\Local Settings\Temporary Internet Files burada ulaşabilirsin. temporary internet files klasörü gözükmüyor da olabilir xp pro da gözükmüyor bildiğim kadarıyla. fakat yazarak klasorü açabilirsin.

@galadnikov, [email protected]

teşekkür ederim yardımın için... sağlıcakla kal!

waltz > vals yani. aşağı yukarı her filmde olabilir sadece bir filmde kullanıldığını sanmıyorum. ve öyle az detay vermişsin ki hangi film bu diye soruyorsun sandım. cevabım ne bileyim olacaktır.

@özdek, evet vals tam aklıma geldi vals olmasın bu dedim ki baktığımda sen de bunu belirtmişsin ama bu vals'in bir sürü çeşidi var değil mi en ünlüsü olmalı benim aradığım.

en ünlüsü diyorsan kesin johann strauss'ın mavi tuna valsidir o. filmi bilemiycem.

the king and i (kral ve ben) de oyle bir sahne var miydi sanki?

@kibrit suyu. evet ünlü bir eser ama maalesef bu değil. bunun kadar ünlü bir şey olmalı kime söylesek melodisini anımsar ama ben bir türlü bulamıyorum.

not : şunu anladım ki bu parça kesin johann strauss'un. ama hala bulamadım.

not 2 : tchaikovsky de olabilir. emin değilim. hala arıyorum. yalnız vals de las flores de el cascanueces değil belirteyim bu da ço duyduğum bir valse.

sanırım bahsi geçen film, pride and prejudice

Ağaç ekilebilecek en güzel yerler ağaç olmayan ve toprak olan yerlerdir. Hangi şehirdesin peki?

Bitki örtüsü, iklim ve dikilen ağacın cinsine bağlı olarak fidanlar ilgi isteyebiliyor. Diktikten sonra bakıp, sulayabileceğiniz bir koordinatta olması da önemli. İlkokulda okulca ağaç dikmeye giderdik ama sonrasında o alanları hiç ormanlık görmedim, kururlardı hep.

@ermanen, balıkesirdeyim okul dolayısıyla. ama böyle gidipte ormanın derinliklerine dikmek istemiyorum ağacı böyle en uygun yer bulmaya çalışıyorum yani şehrin içinde dikeceğim bir ağaç için birilerine bişeyler sormam gerekir mi acaba sonra kesmesin sökmesinler emeklerimi yerinden diye düşünüdüm aslında işte her şeyiyle uygun bir yer arıyorum aslında.

www.agaclar.gen.tr

kaç tane ağaç dikeceğinize bağlı.. belki park ve bahçeler müdürlüğü ya da orman müdürlüğü (böyle bir kurum var mı) gibi bir kuruma başvurup yer göstermelerini isteyebilirsiniz..

En temizi sulama yapılan refüjlere dik. yolunun üstünde bir yer seçersen devamlı gözünün önünde olur. Hem belediye bedavaya sular, fazla zahmete de girmezsin :)

agac dikmeye en musait yer hanzonun en az bulundugu yerdir. diktiginiz agac boyunuzu astiktan sonra birgun yerinde bulamazsaniz "bi cinnet herseyi cozer"...

pixel resizer ile yaparsin o isi cok cok az bi kayipla.

edit: hop pardon, ben elinde 1280*960 var sandim.

şeklin aynısını istiyorsanız renk derinliğini 1 bit'e alıp (siyah/beyaz) resize edebilirsiniz. grayscale yapıp resize ederseniz daha smooth bir büyütülmüş resme sahip olabilirsiniz. paintbrush açıp çizmek te bir seçenek olabilir, şeklin bozulmaması elzem değil ise.

Illustrator ile vektörize edin.

hangi dersin açılacağını şimdiden kestirmek zor olabilir. talebe göre diye tahmin ediyorum. ayrıca (bkz: hukuk/1)

www.yildizz.com a sorarsan büyük ihtimal cevabını alırsın.

Operanın adı Rigoletto söyleyen de Pavarotti.

Hadi yav, Pavorotti olduğundan neredeyse emindim. Yılların geyiğidir de bizim aramızda. Rigoletto'yu Sözlük'ten baktıydım.

hemen cevaplayalim.

opera: rigoletto

arya'nin adi : E il sol dell anima

dük'ün, gilda'ya olan sevgisini dile getirdigi aryadir.

uk.youtube.com

burdan cesitli insanlardan da dinleyebilirsiniz.

(not: sizin wav dosyasinda 19uncu saniyede baslar laflar " e'l sol..." diye)


ekleme : wav dosyasindaki pavarottidir, eski kayitlarindan biri oldugunu dusunuyorum.
ama kanitlamak adina csi_italy pavarotti kelimeleri ile birlikte de arayabilirsiniz.
muhtemelen edita gruberova ile birlikte doldurdugu cd den bu kayit

ya aslında sorduğunu cevaplamışlar da arkdaşım bir de şey var aynı haritada counter-terorist timinin spawn olduğu yerde sol taraftan giderseniz sadece o sokakta girişi olan tek ev var orda bi gitar solosu girio.klasik gitar muhtemelen o da bulunabilr mi?

öğleden sonra biraz geç olduğu zaman bi sonraki güne sarkabilir sanırsam. yarını da(salı) geçir, yine gelmezse durumu anlatan bi mail at. junk'ı falan kontrol etmişsindir herhalde.

@infernal majesty ; evet junk'ı kontrol ettim. herşey öğlen bıraktığım gibi. acaba ptt'den posta havalesinin bilgilerini değiştirme şansımız var mı? değiştirsek düzelir mi? diye düşünüyorum da. neyse artık en son olmaz ise senin dediğin gibi bir mail atalım infernal majesty. halbuki 20.00'e kadar olan ödemelerinizde aynı gün içinde üyeliğiniz tamamlanır diyordu.

bi aksilik sonucu atlamış olabilirler. eğer sen posta çeki belgeni saklıyorsan zaten ispatlayabilirsin. bunları mailinde anlatırsın zaten ama salı gününü de bekle. postane işinden emin değilim ama bilgi değiştirme şansının olduğunu sanmıyorum.

"merhaba,

teknik bir sorun nedeniyle uyelik aktivasyonlarimiz bir sure gecikebilir. bugun aksam saatlerinde sorunun cozulmesi gerekiyor. uyelik aktivasyonu yapmaya basladigimizda odeme yapan kullanicilarimiz icin ivedilikle uyelik islemi yapilacaktir.

anlayisiniz icin tesekkur ederiz."

bu mail'i aldım an itibariyle. teşekkür ederim infernal majesty ilgilendiğin için.

valla olsa olsa tv kanallarinin ar$ivlerinde vardir herhalde.