başka yolu disket ile sürücüyü vermektir açılışta ki artık disket sürücü koymuyorlar.. nlite programının açıklaması için : www.bilgiportal.com

Aynısı bir arkadaşımın laptop'unda başımıza geldi, eğer şanslıysan sata driver'ına ihtiyacın olmadan çözebilirsin. BIOS'a gir orada bir yerlerde sata ve ide ilgili bir ayar olması lazım, onu sata'dan ide'ye çevir böylece disk ide gibi algılanacak ve xp sorunsuzca kurulacak. Ama her modelin bios'unda bu ayar var mı bilmiyorum (arkadaşta acer'ın bir modeli vardı)

sata sürücülerini içinde barındıran bir xp kurulum cd'sine ihtiyacınız var. şöyle bir şey hazırlamış arkadaşın birisi:

www.notebook.gen.tr

Şaşırtmalı film arıyorsan Training Day'i önerebilirim. Ya da Fight Club'ı. Tabii hâlâ benden başka bu ikisini seyretmeyen kaldıysa :)

usual suspects iyidir,saw 1-2 falan da olabilir belki.dizi olarak da tabi ki csi serileri

fazlasıyla komplike diziler için Criminal Minds ve "Law and Order: Criminal Intent" i önerebilirim.

1.si fbi ın davranış analiz birimini konu alıyor. katilleri vs. profil çıkararak ve bi sonraki hareketlerini tahmin ederek buluyolar.

2.sinde zaten büronun adı major case detectives/squad falan gibi bişey. her bölüm karma karışık. bazen beyniniz yorulabiliyor. çok fazla olay oluyor. ama çok güzel.
dizi 8 sezon, yani bol bol yeter heralde.

bi de dexter var konusu sizin yukarıda yazdığınıza benziyor. daha fazla yazarsam spoiler olur heralde.

3 üne de kefilim :)

CSI serisini tavsiye ederim. Toplam 3 tane var. 10 sezonu geçer toplamları ki her bölüm ayrı bir mind blowing aksiyona sahiptir. İpucu vs gırla gitmektedir. Güzeldir kısaca. Bir de Bones vardı sanki onda da benzer konu daha zayıf işlenir. CSI fanı olduğumu belirtmeme gerek yok herhalde.

The Closer ve nispeten daha bilimsel bir versiyonu için ben de Bones diyorum:)

ilginizi çeker mi bimiyorum ama bence identity.şaşırtmalı,sürprizli falan.

l.a. confidentials hoştur

Medium adlı diziyi öneririm.

nueve reinas

traveler kesinlikle. 8 bolumluk mini dizi gibi.

prison break

ama benim gibi 3 > 2 > 4 > 1 diye gitmelisin sezon olarak.
inan, daha gizemli ve sürükleyici oluyor böyle izlersen...

not: 4. sezon yeni başladı, 1 ve 2. bölümler yayınlandı henüz.

Monk! Monk! Dedektif Monk adlı dizi tarifinize çok uygun. İzleyip de sevmeyene rastlamadım ayrıca. Klasik dedektiflik dizileri gibi kasvetli değil, oldukça eğlencelidir ayrıca.

(bkz: 11:14)

....
yukarıda yazdıklarıma devam olarak:

csi serileri, monk ve bones u da, şiddetle önermiyorum.
csi lar başlarda güzelken, bi yerden sonra acayip sıkıcı oluyor. hep aynı şeyler.
monk, takıntılı otistik bir dedektif. benim de takıntılarım var ama bunu izlemek çok rahatsız edici.
bones da da her olayı kemiklere bilmemnelere bağlamaya çalışıyolar...
.......
(bu mesajı önemsemeyebilirsiniz.)

şuna benzettim ama, sadece benzeridir belki, resimler farklı

secure.mavijeans.com

ehehe evet ya maviymiş. hatta aynısı var orada. sağol
secure.mavijeans.com

o kemere ve benzer kesimlere sahip lcw'de satılan xside markalı pantolonlar var. ama aynısı değil galiba.

port ayarlarını hepsinde yaparsın, sorun olmaz.
usr 9105 (kablolu) kullanıyorum gayet iyi. 9108 de iyidir muhtemelen.
rt-211 iyi bir modem.
linksys hiç kullanmadım, ama iyi bir modem diye biliyorum.

airties genelde iyi.. u.s. robotics benim bildigim en pahali adsl modem ve buna ragmen sorun cikarabiliyor. verdiginiz modellerin (linksys'yi bilmiyorum) fiyat olarak ba$a ba$ gidiyor ama airties derim yine de.. evet evet airties dover.

airties iyidir, 1 seneden fazla zamandir sorunsuz kullaniyorum.
sanirim 5 eternet ciki$i var, arkasini hatirlamiyorum bile cihazin. o kismi fazlalik i$te ve rt205 modelinden ekstra tek ozelligidir diye hatirliyorum. rt205 modelinde 1 ethernet ciki$i vardi. eger ethernete ihtiyac duymuyorsaniz rt205 du$unebilirsiniz. daha ucuz olur.

modemlerin hangisi iyidir bilemiyorum ama airties'ın satış sonrası hizmetleri kusursuz. telefonda her zaman mükemmel hizmet alıyorsunuz. bir kaç kez işim düştü, hemen çözdüler... bizim modemi alalı bayağı zaman oldu, 3-4 yıl sanırım. 2-3ay önce 1 kez gerçekten bozuldu :) telefonda ayarları yapamadılar, servise götürmemi istediler. arıza takip numarası verdiler. ertesi gün mecideköydeki yerlerine gittim. orada 15dk. beklememi istediler, arıza çözülebilir bir şey ise modemi hemen vereceklerini söylediler. 15dakikada modemi teslim aldım. garanti belgesi falan hiç bir şey yoktu yanımda (zaten muhtemelen dolmuştur herhalde garantisi), para talep etmediler. zaten telefonda da ücretsiz olarak tamir edileceğini söylemişlerdi.

linksys ek$i de dahil bir çok yerde övülen bir marka. ben de bu övgülere binaen wag325 modelini almıştım.

şu anda hiç memnun değilim. 6 aydır ne telekom ne de linksys'in teknik servisi sorunları çözemedi. zırt pırt bağlantı kesiliyor. kırmızı ışık bir kere yandı mı mutlaka birisinin elektrik fişini çıkarıp takması gerekiyor. kafasına göre reset atıyor. bütün ayarları baştan yapmak gerekiyor falan.

tabi bu sadece benim aldığım modelle yada cihazla alakalı olabilir.

durum böyle.

biraz tuzlu sayılır ama airties en güvenilir marka sanırım şu an. zoom kullanıyordum fakat sorunlar çıkarttı zaman içerisinde o yüzden kendisini emekliye ayırdım.

us robotics ise 2 yerde rastladım ikisinin de wireless'ı arızalıydı. o yüzden kesinlikle kullanmayı düşünmüyorum.

linksys ya da zyxel daha ucuz alternatifler olabilir fakat paranız varsa airties derim.

usr 9106 (eski model şimdi sanıyorum 9108 oldu yenisi) yaklaşık bir 5 senedir belki daha fazladır kullanıyorum. hiç sorun çıkartmadı canavar gibi alet.

airties ise beleş türk telekom veriyor filan diye bir insan rahatsız olabilir ama onu da ayrıca 1 senedir kullanıyorum hiç aşağı kalır yönü yok usr'dan.

CD'nin Nero vb. ile imajı alınır. Bu imaj dosyası CD-ROM'u olmayan bilgisayara kopyalanır.

Daemon Tools Lite şu adresten indirilir ve kurulur:
www.disc-tools.com

Kurulum bittikten sonra program başlatılır. Bildirim alanındaki program simgesine sağ tıklanır. Virtual CD/DVD-ROM > Device 0: > Mount Image'e basılır ve imaj dosyası programa gösterilir.

konya için en iyi otobüs firması kontur.

selçukluya hiç gitmedim ama olurda konya merkeze inerseniz tiritçi mithat'a mutlaka uğrayın. Mevlana türbesine çok yakın kime sorsanız gösterir.

havaalanında servis falan yok. mecbur taksiye biniyorsunuz ve adliye taksiyle oradan 40ytl falan yazar sanırım. 40 ytl vermek problem değil derseniz tamam. ama daha ucuza halletsem iyi olur derseniz, yine mecburen taksiye binip otogarda inip ordan tramvayla şehir merkezine rahat rahat gidebilirsiniz.
adliye alaaddin tepesi denilen yerin hemen yanında oluyor. tepeyi zaten herkes bilir, sorsanız gösterirler.

@uz: konya selçuklu= konya merkez zaten

işinizin hallettikten sonra illaki yemek olarak tadılacak şeyler listemde; etli ekmek ve kuzu tandır var.etli ekmeği, tramvay güzergahında olan(emniyet durağı) ve adliyeye yaklaşık 5 dakikalık bir mesafede havzan etli ekmek restoran var. tavsiye edilebilir.
kuzu tandır için alaaddin tepesinden mevlanaya gidilen caddeye(sorun gösterirler) doğru bir 5 dakika yürürseniz sağınızda birkaç restoran var iyi tandır yapan. hatta yemekten sonra da bir 10 dakika daha yürüyüp mevlanaya uğrayabilirsiniz.

kahvaltı için zaten alaaddin tepesinin bir diğer tarafı olan 'zafer' de restoranlar bulabilirsiniz sıkça. etrafta birçok yer var. adliyeden zafere yürümeniz 5 dakikanızı alır en fazla ama yine de yürümem derseniz hemen adliyenin etrafında da yemek yiyecek yerler vardır. yani var eminim ama gözümün önüne getiremedim şimdi.

unutmuşum: hava alanı selçuklu da evet. ama merkeze taksi ile 20, 25 dakika sürebilir. veya taksiyle havaalınından otogara 10dk. oradan tramvayla adliyeye 25 dakika falan sürer.
otobüs firması olarak ben metroyla gittim birkaç defa. çok memnun kalmadım ama işte idare eder. istanbuldan ankaraya ulusoyla gelip(veya canınız ne çekiyorsa artık), aştide inip ordan başka bir firmayla konyaya gidebilirsiniz fazla eşyanız yoksa yanınızda. olsa bile aşti içinde çok problem olmuyor eğer ankara-konya biletinizi önceden ayarladıysanız(saat vs.)(ben öyle yapıyordum gittiğim zamanlarda.

yalnız alaaddin tepesindeki adliye binası şu an yıkılmakta. yeni adliye binası çevre yolu üzerinde. merkeze yani alaaddin tepesine vardığınızda kayalı park mevkiinden 3 numaralı dere-meram meni yol otobüsüyle gidebilirsiniz. ama ulaşım hakikaten eziyet.

"sudden death" oluyosun. son silahlarını sakla, tam o soloya geldiğinde kullan (genelde lefty veya hard çıkıyo) o zaman geçersin.

aynen zkurmus'un dediği gibi, son solosuna girdiğinde adam, (artık öğrenmişsindir son solosunun ne olduğunu), 3-4 kez ardarda bişiler yolla, çalamayınca yeniliyor.

şu güçleri nasıl kullanıcaz peki?
sanırım silah diye onlaran bahsediyorsunuz. şu çift nota falan nasıl aktif edicem onları.
klavyeyle oynuyorum bu arada

klavye kontrollerine bak işte. ben xboxta oynadığımdan aşağı okla yolluyodum gamepad üzerinde. (aşağı ok ne lan tiksindim kendimden)

ben wiide gitarla oynuyorum - klavyede nasıl aktive edeceğini bilmiyorum.

gecikmiş bir cevap ama, default olarak mouse'un scroll tuşuna basmak gerekiyor. options'dan klavyeden herhangi bir tuşu da atayabilirsiniz.

solda file'ın altında tornavida anahtar işaretli bi şey var. sanırım bahsettiğin şey o.

ekran resmini koyar mısın ?

img225.imageshack.us

bahsettiğim düğmeyi kırmızı kare içine aldım. aşağıdaki sütun da ona tıklayınca açılan sütun.

panodan mı bahsediyosun, ekranın en soluna tıklayınca açılan?

yahu o panoyu acan anahtar nanesi gitmis bende silince profile i tekrar olusturdu efendi efendi. tesekekurler.

araçlar> görünüm> panolar altında 'Pano çerçevesini pencerenin kenarında göster.' seçeneği işaretlenecek olursa eski haline dönmekte.

edonkey ağı.

www.sharebus.com

utorrent ı açar açmaz güvenlik duvarı uyarı veriyor. yani bu işi güvenlik duvarını aşıp yapamaz mıyız?

o windows'un kendi firewall'u.
bilgi i$lem ile konu$man lazim ama izin vereceklerini hiiiic sanmam.

boş yere hiç çabalamayın. ilk açıldığı senelerde gayet rahattı. son iki senedir bir çok açığı kapattılar. artık p2p aracılığıyla birşeyler indirmek neredeyse imkansız. illa da inidiricem diyosanız http ve ftp ye yönelin derim.

ne desinler motherfucker'a? ana sikici mi desinler? üstelik türkçe'de dede kelimenin birebir karşılığı ana sikici olmasına rağmen, filmdeki kullanılışı ana sikici, anaları siken bir adama söylenen söz anlamında değil, "kahretsin, lanet olsun" anlamında. daha türkçeleştirilerek "motherfucker" yerine "amına koyim" denebilir ki şahsen iki cümlede bir motherfucker yerine çinçin mahallesi ağzıyla amına koyim diyen pulp fiction karakterleri izlemek istemem.

ayrıca hepsi öyle değil. isim vereyim mesela. puck robin diye bir çevirmen var. küfürleri sansürlemediği gibi, olmayan küfürleri bile ekliyor. yani adam motherfucker dediyse bunu "ananı avradını sikeyim orospu çocuğu" diye çeviriyor.

@kibritsuyu:
dediğim gibi o sadece bir örnekti. 100 tane de 'ass' var çevrilmeyi bekleyen. bir o kadar ''fucking''. örnekleri daha çoğaltabilirim ama kendini kötü hissetmeni istemediğimden yapmıyorum inan.

bu filmleri izlemek isteyenlerin bir kısmı küfürleri bu kadar çevrilmiş halde görmek istemiyorlar. bunun neticesinde de oto sansür dediğimiz kurum ortaya çıkıyor.
tabi bedavaya bulduğun altyazıya çemkirmek de ilginç bir davranış olmuş. bunun için divxplanet forumlarında altyazı düzenleme grubu var oraya başvurabilirsin.

Benim kıl olduğum küfürler değil, rahatsız olabilecek olanlar olduğundan ses çıkarmam ama ünlü diziler de bile çevirmenler götünden cümle üretiyorlar.

Şu an spesifik bir örnek gelmedi aklıma ama, yok yok geldi. Misal daha yeni lost s3e04 altyazısında denk geldim.

sawyer "go home" diyor. Adam "seni burada istemiyorum" diye çevirmiş. Anlatabilmişimdir umarım...

Bedava sirke baldan tatlı ama düzgün çevirin lan konsantrasyonum kalmıyor.

@ozdek: merak ediyorum hangi altyazılı film izlemek isteyen kişi yorumlu ya da sansürlenmiş bir altyazı ister? aile ortamında izlenecekse bile altyazı küfürlü bir filmdeyse zaten o film ailece izlenmez haksızmıyım?
@kimlanbu: aynen katılıyorum. şimdi bizler burada sorulara bedava cevap veriyoruz diye özensiz ya da yalan yanlış bilgiler versek nasıl olurdu?

çeviriyi yapana göre değişiyor sebebi.. kimi dünya görüşü doğrultusunda çeviriyor, kimi bilmediği yerleri sallıyor, kimi "herhalde bunu demek istemiştir" diye diye çeviriyor, karmakarışık altyazılar çıkıyor ortaya.. tamam, bu insanlar hiçbir ücret almadan çevirdiği ve çoğunluğu profesyonel olmadığı için esneklik tanınmalı, mükemmel bir iş çıkarmalarını bekleyemez kimse, zaten belirli yerlerde de yorum katmadan çevirmek imkansız.. ama -orijinal dvd'lerdeki altyazılar da dahil olmak üzere- çoğu altyazının film zevki bırakmayacak kadar kötü olduğu bir gerçek..

not: sinirleri tepesine çıktığı için altyazılı film izleyemeyen, kendisi kadar eleştirel birilerinden küfür yememek için altyazı çevirmeyen bir çevirmenim..

altyazıyı eleştirecek kadar ingilizce biliyorsanız eğer altyazısız ya da o kasıyorsa ingilizce altyazılı izleyin diyorum.

@black dog, ingilizce bilmeyenlerin de bence söylenen esas cümleyi bilmeye hakkı var, çevirmen yorumunu kendine saklasın. Ha otur kendin çevir o zaman dersen kalbini kırarım :) Sadece eleştiriyorum, oldukça da yapıcı bir eleştiri üstelik.

ingilizce altyazı oldukça güzel oluyor yalnız sadece tek başına izlerken iş görüyor. Filmer genellikle toplu izlendiğinden bütün grubun ingilizce bilmesini bekleyemezsin.

bir de şöyle bir durum var. çevirmen kelimeleri çevirip arka arkaya dizmiyor. misal, ingilizceden türkçeye çeviri yapıyorsa ingilizce cümlenin vermek istediği anlamı türkçe'de en iyi karşılayacak cümleyi seçiyor. zaten buna da tercüme diyoruz.