kizil karga
Alinazik yapımıyla ilgili bi video izliyordum, videoda tarifi veren Gaziantep yöresinden bir kebapçı şahıs "Alinazik eti erkek kuzu etiyle olur, dişi kuzu eti pişerken içeri doğru açılır erkek kuzu eti dışarı doğru açılır, içeri doğru açılan dişi kuzu eti sakız gibi olur yemesi tat vermez" gibi bir
Alinazik yapımıyla ilgili bi video izliyordum, videoda tarifi veren Gaziantep yöresinden bir kebapçı şahıs "Alinazik eti erkek kuzu etiyle olur, dişi kuzu eti pişerken içeri doğru açılır erkek kuzu eti dışarı doğru açılır, içeri doğru açılan dişi kuzu eti sakız gibi olur yemesi tat vermez" gibi bir şey söyledi, böyle bir şey gerçekten olabilir mi, yani dişisiyle erkeğinin eti pişme özelinde farklılık yaratır mı yoksa böyle bir gelenek var da bu gelenek için böyle bir mazeret mi uydurmuşlar sizce?
İçeri dışarı açılma şekli tam tersi de olabilir pek hatırlayamadım o kısmı.
İçeri dışarı açılma şekli tam tersi de olabilir pek hatırlayamadım o kısmı.
0
Bir et pişerken nasıl içeri doğru açılabiliyor ya?
Bana biraz palavra gibi geldi. Olsa olsa kas ve yağ oranlarının farklı olmasından dolayı pisme süresi değişebilir.
Bana biraz palavra gibi geldi. Olsa olsa kas ve yağ oranlarının farklı olmasından dolayı pisme süresi değişebilir.
0
Bu konuda en yetkin kurum olan diyanete soracaksınız..
www.birgun.net
Kısa cevap: erkek eti, dişi eti farklıdır. dişi eti genelde kart olur çünkü genç dişileri bolca doğurtmadan kesmek istemezler.
www.birgun.net
Kısa cevap: erkek eti, dişi eti farklıdır. dişi eti genelde kart olur çünkü genç dişileri bolca doğurtmadan kesmek istemezler.
0
kuzunun da sığırın da erkeğinin eti daha iyi olur.
yaşlı erkekler değil, genç erkekler, yani kuzu ve dana eti iyi olur.
dişi kuzu eti veya düve eti o kadar iyi olmaz. genç erkek eti de genç dişi etinden daha iyi olur.
bahsettiğin şeyi, yani içeri doğru açılma olayını anlamadım, zaten sen de anlamamışsın, ama sakız benzetmesi doğru.
yaşlı erkekler değil, genç erkekler, yani kuzu ve dana eti iyi olur.
dişi kuzu eti veya düve eti o kadar iyi olmaz. genç erkek eti de genç dişi etinden daha iyi olur.
bahsettiğin şeyi, yani içeri doğru açılma olayını anlamadım, zaten sen de anlamamışsın, ama sakız benzetmesi doğru.
0
Dişi keçi etinin koktuğu ve tatsız olduğu, erkek keçi etinin ilk kızışmaya kadar veya sonrası için de iğdiş edilirse yani Anadolu tabiriyle burma işlemi yapılırsa o zaman etinin çok lezzetli olduğu, erkek keçinin kızışma gösterisi olarak kendi çişini içtiği veya çişini yaptığı otu yediği, bu yüzden etinin koktuğu, bunun olmaması için de iğdiş edildiği şeklinde bir bilgi var bende ama bu kuzular için değil, keçiler hakkında.
0
don’t panic
Küçükken aşırı sevdiğim, bayramlarda 3-4 gün önceden gittiğim köyümden son 5-10 yıldır tiksinmeye başladım. Büyüyüp gözüm açılmaya başladı galiba. Şehirde yaşıyoruz, yılın 2 ayı falan köyde yaşıyor anne babam. Ben de günlük veya haftalık kısa süreliğine gidiyorum. Son yaşadığımız birkaç olayı özet g
Küçükken aşırı sevdiğim, bayramlarda 3-4 gün önceden gittiğim köyümden son 5-10 yıldır tiksinmeye başladım. Büyüyüp gözüm açılmaya başladı galiba. Şehirde yaşıyoruz, yılın 2 ayı falan köyde yaşıyor anne babam. Ben de günlük veya haftalık kısa süreliğine gidiyorum. Son yaşadığımız birkaç olayı özet geçmek istiyorum: Bizim arsanın kenarına diktiğimiz dut ağacını kurutmuş yan komşu, gelecekte kendi evinin önüne sarkar da güneşini keser diye. Arsanın diğer tarafına da zeytin dikmiştik. Ordaki komşu da millete laf ediyormuş bunlar da geldiler bizim evin dibine diktiler diye. Bu noktalarda sizce suçlu muyuz? 850 metrekare arsa ve içinde küçük bir köy evimiz var. Arsamız dahilinde evin bahçesini, önünü falan güzelleştirmeye çalışıyoruz. Bu iki olay dışında şu an anlatamayacağım ve tartışmaya kapalı çok sayıda pislik gördüm, görmeye devam ediyorum.
Tüm baba tarafım köyün mezarlığında ve bu köy benim için bir mabeddi. Annem babam bu dünyadan gidince o evle başbaşa kalacağız ve çevredeki herkesten, tüm akrabalarımdan nefret ediyor, tiksiniyorum. Geleceği düşündüğümde orayı satmayı da yediremiyorum kendime, babama ihanet edermişim gibi hissediyorum. Öte yandan köyün içinde tarla bahçe falan da var. Konuyla ilgili bana söylemek istediklerinizi dinlemek istiyorum arkadaşlar. Gelecekle ilgili, durumla ilgili ne gibi tavsiyeleriniz olur? Teşekkürler…
Tüm baba tarafım köyün mezarlığında ve bu köy benim için bir mabeddi. Annem babam bu dünyadan gidince o evle başbaşa kalacağız ve çevredeki herkesten, tüm akrabalarımdan nefret ediyor, tiksiniyorum. Geleceği düşündüğümde orayı satmayı da yediremiyorum kendime, babama ihanet edermişim gibi hissediyorum. Öte yandan köyün içinde tarla bahçe falan da var. Konuyla ilgili bana söylemek istediklerinizi dinlemek istiyorum arkadaşlar. Gelecekle ilgili, durumla ilgili ne gibi tavsiyeleriniz olur? Teşekkürler…
0
dut agacini sinira degil de kendi alaniniza niye dikmediniz anlayamadim. "kurutmus" dediginiz olay nedir bir de. siz sulamiyor musunuz zaten karsi taraf nasil kurutmus.
0
Anlattıklarınız içimi sıktı. Şimdiden köydeki herkesle aranızı bozun. Herkes sizi aksi ve kavgacı biri olarak bilsin. Anladığım kadarı ile ancak bundan anlarlar. İyi niyetinizi anlatabileceginiz ya da anlayabilecek birilerine benzemiyorlar. Bu komşular yaşlı insanlar mı yoksa yasitiniz insanlar mı? Yaşlı iseler çok dert değil. Ya da siz en iyisi daha oldun ve soğukkanlı bir kullanıcının tavsiyesini dinleyin. Yazdıklarımı okuyunca ben de beğenmedim ama bir bakış açısı işte. Böyle hissettim.
0
sanki bizim köyü tarif ediyorsun. çocukluğumda tarla yüzünden insanların birbirine balta ile giriştiğini hatırlıyorum. bu hiç değişmeyecek galiba.
0
@robert bosch
Kendi alanımıza diktik her iki ağacı da ama büyüyünce yukardan dalları kendi evlerinin güneşini keser diye kimyasal bir işlem uygulayıp kurutmuşlar dutu. Özeleştiri yapıp acaba daha içeri mi dikseydik falan diyorum ama ona da kesin bir şey bulurlardı sonucuna ulaşıyorum, bilemedim.
Kendi alanımıza diktik her iki ağacı da ama büyüyünce yukardan dalları kendi evlerinin güneşini keser diye kimyasal bir işlem uygulayıp kurutmuşlar dutu. Özeleştiri yapıp acaba daha içeri mi dikseydik falan diyorum ama ona da kesin bir şey bulurlardı sonucuna ulaşıyorum, bilemedim.
0
@aslagülümseyenbirkediyegüvenme
Yaşlı insanlar ve onların köyde büyüyen 30’lu yaşlardaki çocukları…
Yaşlı insanlar ve onların köyde büyüyen 30’lu yaşlardaki çocukları…
0
size danismadan böyle bir sey yapmalari harbiden cok ayica olmus o zaman.
sizinle konusmamislar, bu dut ileride büyür bize gelir mi vs
yuh diyorum. böyle bir cevrede yasanmaz. degerlenir ki mi orasi? degerlenmeyecek gibiyse satin gitsin.
sizinle konusmamislar, bu dut ileride büyür bize gelir mi vs
yuh diyorum. böyle bir cevrede yasanmaz. degerlenir ki mi orasi? degerlenmeyecek gibiyse satin gitsin.
0
oncelikle diger tarafi da dinlemek lazim. ama anlattiginiz sekildeyse diktiginiz agac onlarin gunesini engelliyorsa veya manzarisini bozuyorsa veya bahcelerini kirletiyorsa haksiz olan sizsiniz bence. koylu insanin kotu tarafi hak yer. iyi tarafi da hakkini yedirtmez.
0
Kırsal kesimlerde böyle cahillikler yoğundur. Kimse kimsenin hakkında pek olumlu da konuşmaz.
Onun bunun malı, kazancı, yeni yaptırdığı evi,yeni doğan çocuğu, aldığı inek, aldığı araba vs. orada yaşayan cahillerin derdi tasası, hased sebebi olur.
Yıllarca bölünemeyen neredeyse artık 100'den fazla kişinin varis olduğu tarla gibi miras meseleleri,sürekli devletten beklenen desteklemeler, olabildiğince her tür yardımdan faydalanma arzusu, bunun yanında hayvan alış verişi ve mahsül satışından devletin kazancının ne olduğu belirsizdir.
Şurası kesin ki küçük yaşanan yer küçük ölçekli olduğundan zihindeki hayaller, dünya algısı da gerçekte küçük oluyor.
Ama o hayali kuran için bunlar büyük şeyler.
Kişinin dünya algısı sadece kaldığı yer ile sınırlı.
Dışarı başka şehirlerde bulunmayan, ortam görmemiş bir kesmin bunu anlaması da belli bir yaştan sonra imkansız.
Bunu en iyi anlatan örnek,
muhtarlık seçimleri ve sonrasında olanlar..
Tavsiye olarak ne diyeyim bilemedim.
Bir yeri satmak zorunda olmanız tabi ki babanıza ihanet olmaz.
Ama yeri satacağınız kimsenin vasıflarını iyi düşünün. Biraz dişli olsun.
Onun bunun malı, kazancı, yeni yaptırdığı evi,yeni doğan çocuğu, aldığı inek, aldığı araba vs. orada yaşayan cahillerin derdi tasası, hased sebebi olur.
Yıllarca bölünemeyen neredeyse artık 100'den fazla kişinin varis olduğu tarla gibi miras meseleleri,sürekli devletten beklenen desteklemeler, olabildiğince her tür yardımdan faydalanma arzusu, bunun yanında hayvan alış verişi ve mahsül satışından devletin kazancının ne olduğu belirsizdir.
Şurası kesin ki küçük yaşanan yer küçük ölçekli olduğundan zihindeki hayaller, dünya algısı da gerçekte küçük oluyor.
Ama o hayali kuran için bunlar büyük şeyler.
Kişinin dünya algısı sadece kaldığı yer ile sınırlı.
Dışarı başka şehirlerde bulunmayan, ortam görmemiş bir kesmin bunu anlaması da belli bir yaştan sonra imkansız.
Bunu en iyi anlatan örnek,
muhtarlık seçimleri ve sonrasında olanlar..
Tavsiye olarak ne diyeyim bilemedim.
Bir yeri satmak zorunda olmanız tabi ki babanıza ihanet olmaz.
Ama yeri satacağınız kimsenin vasıflarını iyi düşünün. Biraz dişli olsun.
0
Sadece köy için değil her yerde böyle aslında. Sebebiyle ilgili benim bir gözlemim var kendi çapımda. Artık sayıca çok azalan saygın bir yaşlı kesim vardı. Bunlar kibar ve yol yordam bilen insanlardı. En kötüsü dahi sırf zorunda hissettiği için usulünce davranırdı. Bu insanlar bilgiye de saygı duyardı, "ben cahil kaldım evladım" demekten çekinmez, bunun farkında olarak yaşarlar, nerde durmaları gerektiğini de bilirlerdi. Elbette aralarında kötü olanlar da vardı ama ağırlıklı genel bir karakterden bahsediyorum. Bu insanlar her nedense çocuklarını kendileri gibi yetiştiremediler. Şimdinin yaşlılarını oluşturan kesim benim çocukluğumda yine böyle rezil insanlardı. Kendi anne babalarının hatrına belli bir çizgide kalırlardı. Bunlar sürekli anlatırlar zaten biz anne babamızdan çok çektik diye. Bunun sebebi belli bence :D
Sizin hatırladığınız köyünüz bu makul insanların söz sahibi olduğu, diğerlerini bir çizgide tuttuğu yerdi. Tabi siz de daha az sorumluluk taşıyordunuz, bunun da etkisi var kuşkusuz.
Şimdi kendini tanrı sanan ve boş boş konuşmaktan inanılmaz keyif alan aynı zamanda sosyal medyada gördüğü bütün komplo teorilerine inanarak beynini kullanılmaz duruma getirmiş halde bulunan, hiçbir adap bilmeyen, hiçbir sınırı olmayan, cahillikle gurur duyan bir kitle yaşlı kesimi oluşturuyor. Özellikle küçük yerleşimlerde bu yaşlı insanlar her şeyi yöneten görünmez bir el gibi işlev görüyor. Genç ve yetişkin kesim bu kitleyi kendilerine ahlaki dayanak görerek seviyeyi iyice düşürüyor. Haliyle bu yerlerde inanılmaz bir kokuşmuşluk hakim. Aynı zamanda siz de yetişkinsiniz, artık sorunlarla daha çok muhatapsınız. Olayı derinden hissediyorsunuz.
Bence evi satmayın, ama yapacak bir şey de yok.
Sizin hatırladığınız köyünüz bu makul insanların söz sahibi olduğu, diğerlerini bir çizgide tuttuğu yerdi. Tabi siz de daha az sorumluluk taşıyordunuz, bunun da etkisi var kuşkusuz.
Şimdi kendini tanrı sanan ve boş boş konuşmaktan inanılmaz keyif alan aynı zamanda sosyal medyada gördüğü bütün komplo teorilerine inanarak beynini kullanılmaz duruma getirmiş halde bulunan, hiçbir adap bilmeyen, hiçbir sınırı olmayan, cahillikle gurur duyan bir kitle yaşlı kesimi oluşturuyor. Özellikle küçük yerleşimlerde bu yaşlı insanlar her şeyi yöneten görünmez bir el gibi işlev görüyor. Genç ve yetişkin kesim bu kitleyi kendilerine ahlaki dayanak görerek seviyeyi iyice düşürüyor. Haliyle bu yerlerde inanılmaz bir kokuşmuşluk hakim. Aynı zamanda siz de yetişkinsiniz, artık sorunlarla daha çok muhatapsınız. Olayı derinden hissediyorsunuz.
Bence evi satmayın, ama yapacak bir şey de yok.
0
Konu hakkında bir yorumum yok.
Ancak ağaç konusundan anlayan biri olarak ağaç kurutmak için kimyasal işlem konusu bana mantıklı gelmedi. Doğal sebeplerden kurumuş olma ihtimalini değerlendirin bence.
Ayrıca bana ait alana gelecekte gölge yapacak şekilde ağaç dikilmesi benim de kabul edeceğim bir şey değil.
Ancak ağaç konusundan anlayan biri olarak ağaç kurutmak için kimyasal işlem konusu bana mantıklı gelmedi. Doğal sebeplerden kurumuş olma ihtimalini değerlendirin bence.
Ayrıca bana ait alana gelecekte gölge yapacak şekilde ağaç dikilmesi benim de kabul edeceğim bir şey değil.
0
şehir merkezinden uzak yeşillik bir yerde yaşıyorum, buranın yerlilerinin de aynı seninkiler gibi ağaç düşmanlığı var çözemediğim. biri güneş keser diye keser, biri "hava gelmiyor(???) diye keser. diğeri bilmem neresi hoşuna gitmez keser. kestiği de çamdır eriktir, kıymetli ağaçtır. kalanları görsen için acır. fino kuyruğu gibi, upuzun ağaçlar tepesinde üç tane yaprakla kalmış. cahil desen, kestirenler arasında emekli öğretmenler de var. kafayı yersin.
bir tanesi geçen arabulucuya 20 bin ödemiş sosyal medyada chplilere hakaret ettiği için. mesele ne yaşlılık ne köylülük. hepsinin ortak noktası ahlaksızlık partisini tutmaları.
tavsiyem şikayet edebildiğin her yere et bunları.
bir tanesi geçen arabulucuya 20 bin ödemiş sosyal medyada chplilere hakaret ettiği için. mesele ne yaşlılık ne köylülük. hepsinin ortak noktası ahlaksızlık partisini tutmaları.
tavsiyem şikayet edebildiğin her yere et bunları.
0
Mafya babalarının meksikadaki evleri gibi etrafı üç insan boyunda duvarlarla öreceksiniz.
Ben bunların bir de şehir görmüşleriyle uğraşacağım diye kafayı yiyordum. Hatta birazını yedim. Yanlarında biraz daha kalsaydım hitler benzeri bir nefretle dolup taşacaktım. Şu an sadece insan olarak görmüyorum.
Tarlanız, eviniz, bağınız bahçeniz… Değerli ya da değersiz hiç önemli değil. Böyle kocaman sağlar duvar öreceksiniz evinize. Tarlanızın etrafını saracak üstüne de dikkat elektrik çarpar yazacaksınız.
Sevgi, saygı, komşuluk bilmem ne. Tam böyle ağaçlarla derdi olan bi bilmem ne amcam bana istanbulun ortasında bir daire kaybettirdi. Yamyamdır bunlar. Bildiğin yamyam. Diri diri yemeye çalışırlar insanı.
Malınızı mülkünü koruyup çevip çevreleyin. Bu tiplerin başka işi gücü de yoktur. Kafaları sadece başkasının malına mülküne çalışır. Düşünü düşünür düşünürler. Adam öldürmekten de korkmazlar. O yüzden kredi çekin altınınızı bozdurun biraz zorlayın o ay kendinizi yaptırın o duvarı. Ama böyle tatlı tatlı yazlık evi duvarı değil. Senin ben yedi sülaleni duvarından.
Şimdi komşularla iyi anlaşmak lazımcılar da gelebilir. Anlaşılacak insan var anlaşılmayacak insan var. Ama artık anlaşılacaklar çok az.
Ben bunların bir de şehir görmüşleriyle uğraşacağım diye kafayı yiyordum. Hatta birazını yedim. Yanlarında biraz daha kalsaydım hitler benzeri bir nefretle dolup taşacaktım. Şu an sadece insan olarak görmüyorum.
Tarlanız, eviniz, bağınız bahçeniz… Değerli ya da değersiz hiç önemli değil. Böyle kocaman sağlar duvar öreceksiniz evinize. Tarlanızın etrafını saracak üstüne de dikkat elektrik çarpar yazacaksınız.
Sevgi, saygı, komşuluk bilmem ne. Tam böyle ağaçlarla derdi olan bi bilmem ne amcam bana istanbulun ortasında bir daire kaybettirdi. Yamyamdır bunlar. Bildiğin yamyam. Diri diri yemeye çalışırlar insanı.
Malınızı mülkünü koruyup çevip çevreleyin. Bu tiplerin başka işi gücü de yoktur. Kafaları sadece başkasının malına mülküne çalışır. Düşünü düşünür düşünürler. Adam öldürmekten de korkmazlar. O yüzden kredi çekin altınınızı bozdurun biraz zorlayın o ay kendinizi yaptırın o duvarı. Ama böyle tatlı tatlı yazlık evi duvarı değil. Senin ben yedi sülaleni duvarından.
Şimdi komşularla iyi anlaşmak lazımcılar da gelebilir. Anlaşılacak insan var anlaşılmayacak insan var. Ama artık anlaşılacaklar çok az.
0
Benim bakış açımda da benzer bir dönüşüm olmuştu. Küçükken köy şehrin tam tersine herkesin iyi olduğu, ilginç bir yerdi. Ancak yavaş yavaş büyüyünce gördüm ki köy bir nevi cehennem. Özel hayat diye bir şey yok, herkes herkesin bütün hayatını biliyor. Ancak bu bir sürü rezillik yaşanmasını da engellemiyor; yine kimse yapacağından geri kalmıyor. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir ortam. Üstüne de hiç bitmeyen mal mülk kavgası, genelde de olabilecek en adi şekliyle; senin koyunun neden benim çitime sürttü, ağacının yaprağı neden bahçeme düştü, ineğinin tezeğine gelen sinek canımı sıktı gibi şeyler üzerinden başlayıp yıllarca devam eden düşmanlıklar. Hayvanlara yapılan eziyetleri saymıyorum bile... Şehir hayatı çok mu matah bir şey o da tartışılır tabi de, en azından belli ölçüde yaşayacağın sosyal çevreyi seçip, "özel hayat" diye bir şeye ucundan da olsa sahip olabiliyorsun.
0
tipik köylü kafasi. anlattiklarinda yeni hicbir sey yok. türkiye'nin hicbir köyünde kendimi güvende hissetmem. sat gitsin evi arsayi.
0
Duvar dikmek mantıklı görünüyor. İşi olmayıp başkalarına saran tiplere benziyor bunlar. Bunlarla minimum iletişim iyidir
0
Kusura bakmayın ama haksızsınız. Önce siz onlara düşman gibi davranmışsınız. Köylülerin bu yaptıklarınızdan hoşlanmamak için mantıklı sebepleri var.
Sınıra dikilen ağacın dalı, gölgesi diğer komşuya taşar. Adam oraya bir şey ekemez. Ekse de yetişmez çünkü. Pisliği de cabası. Üstelik dut ağacının dökülen meyve-yaprak pisliği ve bunlara gelen sinek çok olur. Aynı şekilde ağaç toprak altından da komşunun arazisine taşar. Ağaç kökleri çok derine inmez toprağın 30cm altında ağ gibi metrelerce yayılırlar. Dalı kesse, güneş bahçesine düşmese de yine o alana ektiğinden verim alamaz yani. Aynı şekilde ağaç eve çok yakın dikilmez çünkü kökler temele zarar verir.
Sınıra dikilen ağacın dalı, gölgesi diğer komşuya taşar. Adam oraya bir şey ekemez. Ekse de yetişmez çünkü. Pisliği de cabası. Üstelik dut ağacının dökülen meyve-yaprak pisliği ve bunlara gelen sinek çok olur. Aynı şekilde ağaç toprak altından da komşunun arazisine taşar. Ağaç kökleri çok derine inmez toprağın 30cm altında ağ gibi metrelerce yayılırlar. Dalı kesse, güneş bahçesine düşmese de yine o alana ektiğinden verim alamaz yani. Aynı şekilde ağaç eve çok yakın dikilmez çünkü kökler temele zarar verir.
0
Dut ağacından döküntü çok olur. Tam sınıra diktiyseniz yan komşunun bundan rahatsız olması çok normal.
Sizin komşuluk hakkını gözeterek ağaç dikmeden bir danışmanız gerekirdi. Onların da size olası sorunu dile getirip bunun yerini değiştirin demesi gerekirdi. Siz farkında olmadan bir hata yapmışsınız ama onlar bile isteye bir hata yapmışlar. Gerçi kuruttular demişsiniz ama nasıl oldu bu? Bakım yapmasını istediniz de yapmadılar mı veya ağacın köküne sizin orada olmadığınız zaman zararlı maddeler falan mı döktüler?
Diğer ağaç konusu da aynı bence. Bir ağaç dikecekseniz ve bu komşuyu etkileyecekse rızasını almanız lazımdı.
Sizin komşuluk hakkını gözeterek ağaç dikmeden bir danışmanız gerekirdi. Onların da size olası sorunu dile getirip bunun yerini değiştirin demesi gerekirdi. Siz farkında olmadan bir hata yapmışsınız ama onlar bile isteye bir hata yapmışlar. Gerçi kuruttular demişsiniz ama nasıl oldu bu? Bakım yapmasını istediniz de yapmadılar mı veya ağacın köküne sizin orada olmadığınız zaman zararlı maddeler falan mı döktüler?
Diğer ağaç konusu da aynı bence. Bir ağaç dikecekseniz ve bu komşuyu etkileyecekse rızasını almanız lazımdı.
0
onepointzero
Merhaba, babam bir süredir göğüs ağrısından şikayet ediyormuş. Bulgaristan'dayken bir gece ansızın yemekten yarım saat sonra göğsünü tutar ve çok acı çeker halde apar topar acile yetiştirdik. O ağır acıyı çekerken ve ardından yaşananlar şunlardı;Ağrı çekerken sürekli esniyor,bitkin bir şekilde titri
Merhaba, babam bir süredir göğüs ağrısından şikayet ediyormuş. Bulgaristan'dayken bir gece ansızın yemekten yarım saat sonra göğsünü tutar ve çok acı çeker halde apar topar acile yetiştirdik.
O ağır acıyı çekerken ve ardından yaşananlar şunlardı;
Ağrı çekerken sürekli esniyor,bitkin bir şekilde titriyordu. Su verdiğimizde ağrısı biraz dinmiş ama geçmemişti. Ayrıca yüksek tansiyon hastası. Hastaneye varana kadar acısı yüksek oranda dinmişti. Ekg'si normaldi, fakat tansiyonu 19/10 gibiydi. Oradaki imkanlar biraz yetersizdi. Belinden bir iğne yaptılar. Ve bulgarca tansiyon haplarının yetersiz olabileceği ve bir kardiyoloğa görünmesi gerektiği söylendi. O gece işi gücü bırakıp istanbul'a geri götürdüm. Yol üstünde 1-2 saat içerisinde 4-5 kere idrara çıktı.
İstanbul'da bir devlet hastanesinde durumu özetledik. 2 kere ekg yapıldı ve normal olduğu söylendi. 2 kere farklı kan testi yapıldı crp'si ve potasyumu referans değerin çok az üstündeydi. Bunlar için de normal olduğu söylendi. Göğüs röntgeninde de bir şey olmadığı söylendi. Ve bir kaç saat müşahede altında tuttuktan sonra hiçbir şey yapmadan eve geri gönderdiler. Şimdi bir hafta sonraya zar zor bir kardiyoloji bölümünden randevu bulabildim.
Şimdi biraz ürktük açıkçası. Acaba o an kalp krizi ya da kalp spazmı mı geçirdi ve bu bir hafta içerisinde tekrarlama ihtimali olabilir mi? Buna neyin sebep olabileceği konusunda doktor bir yorum yapmadı.
O ağır acıyı çekerken ve ardından yaşananlar şunlardı;
Ağrı çekerken sürekli esniyor,bitkin bir şekilde titriyordu. Su verdiğimizde ağrısı biraz dinmiş ama geçmemişti. Ayrıca yüksek tansiyon hastası. Hastaneye varana kadar acısı yüksek oranda dinmişti. Ekg'si normaldi, fakat tansiyonu 19/10 gibiydi. Oradaki imkanlar biraz yetersizdi. Belinden bir iğne yaptılar. Ve bulgarca tansiyon haplarının yetersiz olabileceği ve bir kardiyoloğa görünmesi gerektiği söylendi. O gece işi gücü bırakıp istanbul'a geri götürdüm. Yol üstünde 1-2 saat içerisinde 4-5 kere idrara çıktı.
İstanbul'da bir devlet hastanesinde durumu özetledik. 2 kere ekg yapıldı ve normal olduğu söylendi. 2 kere farklı kan testi yapıldı crp'si ve potasyumu referans değerin çok az üstündeydi. Bunlar için de normal olduğu söylendi. Göğüs röntgeninde de bir şey olmadığı söylendi. Ve bir kaç saat müşahede altında tuttuktan sonra hiçbir şey yapmadan eve geri gönderdiler. Şimdi bir hafta sonraya zar zor bir kardiyoloji bölümünden randevu bulabildim.
Şimdi biraz ürktük açıkçası. Acaba o an kalp krizi ya da kalp spazmı mı geçirdi ve bu bir hafta içerisinde tekrarlama ihtimali olabilir mi? Buna neyin sebep olabileceği konusunda doktor bir yorum yapmadı.
0
Kalp krizi olsa bilirlerdi. Ani tansiyon yükselmesi olmuş. Olabilir. Tansiyonu düşürmek için idrar söktürücü vermişler. İdrara sık çıkması ondan.
Kardiyoloğa götürün tabi, içiniz rahat etsin de, yüksek tansiyonu kalp nedenli değilse, yani daha önceden konmuş bir kalp rahatsızlığı teşhisi yok ise, tansiyonu için bir dahiliye uzmanına görünmeniz iyi olur.
Maddi durumunuz iyiyse özelde bir kardiyoloğa götürebilir ve sanal anjiyo talep ederseniz kafanızda hiç soru işareti kalmaz.
Ama anlattıklarınızdan anladığım durumun kalp kriziyle alakası yok. (Hekim değilim)
Amcaya geçmiş olsun.
Kardiyoloğa götürün tabi, içiniz rahat etsin de, yüksek tansiyonu kalp nedenli değilse, yani daha önceden konmuş bir kalp rahatsızlığı teşhisi yok ise, tansiyonu için bir dahiliye uzmanına görünmeniz iyi olur.
Maddi durumunuz iyiyse özelde bir kardiyoloğa götürebilir ve sanal anjiyo talep ederseniz kafanızda hiç soru işareti kalmaz.
Ama anlattıklarınızdan anladığım durumun kalp kriziyle alakası yok. (Hekim değilim)
Amcaya geçmiş olsun.
0
babam defalarca kardiyolojiye gitti geldi. ne yaptilarsa hicbir sey cikmadi. holter, ekg vs.
bir gun bir kaydiyolog "efor testi" yaptirmasini istedi. efor testi dedigimiz sey, kisiyi bir kosu bandina cikararak ve gogusune de kablolar baglayarak kosarken kalp ritimlerinin kayda alinmasi.
bu basit islem sonucu 3 kalp damari tikali gorundu(efor testi sonrasi anjiyo yaptilar sanirim). salak midir nedirler? bu kadar kolaysa neden yillarca yaptirtmadilar bilmiyorum. daha onceleri kalp carpintisi vardi. sonra kalp krizi de gecirdigi oldu. stent lerle kurtadik simdilik.
kalp muhabbeti yapanlara git bir efor testine gir tavsiyesi vermeye basladim istemsizce.
edit: tobe hasa anjiyo kolay demek istemedim.
bir gun bir kaydiyolog "efor testi" yaptirmasini istedi. efor testi dedigimiz sey, kisiyi bir kosu bandina cikararak ve gogusune de kablolar baglayarak kosarken kalp ritimlerinin kayda alinmasi.
bu basit islem sonucu 3 kalp damari tikali gorundu(efor testi sonrasi anjiyo yaptilar sanirim). salak midir nedirler? bu kadar kolaysa neden yillarca yaptirtmadilar bilmiyorum. daha onceleri kalp carpintisi vardi. sonra kalp krizi de gecirdigi oldu. stent lerle kurtadik simdilik.
kalp muhabbeti yapanlara git bir efor testine gir tavsiyesi vermeye basladim istemsizce.
edit: tobe hasa anjiyo kolay demek istemedim.
0
Annem yıllarca kardiyolojiye gitti. EKG kan testi vs bence hikaye. Kaç defa yaptırdı biseyin yok dediler. Sadece bir doktor ayrıca sanal anjiyo yapalım dedi 4 damarı tıkalı çıktı. Sanal anjiyoyu mutlaka yaptirin
0
Sahdamarlarinin da bir filmini alın. Esneme krizi bazen beyne az oksijen gitme belirtisi olabiliyor. İhmal etmeyin
0
"ekg veya kan testi hikaye" derken biraz yavaş gelelim.
ekg veya kan testiyle damarların tıkalı olduğu anlaşılmaz. fakat o anda kalp krizi geçiriyor olduğu veya kısa süre önce geçirmiş olduğu anlaşılır. kriz geçirmiş bir kalp ekg'de de iz bırakır, acilde yapılan rutin bir kan testi olan troponin düzeyini de oldukça yükseltir. kalp krizi geçirilmiş olduğuna işaret eden farklı kan testleri de vardır. doktor değilim, detayını bilmiyorum. ama özellikle yakın zamanda geçirilmiş veya hala geçirilmekte olan kalp krizini acilde kan testi ve ekg ile kaçırmaları çok zordur.
damarı tıkalı mı, kalp krizi riski var mı, onlar bu teslerle anlaşılmaz, efor testi yapılır, orada da anlaşılmaz, şu damarın tıkalı denilemez. ancak riskli görülebilir, o zaman doktor anjiyo ister, damarın içine girip bakar. anjiyo da "kolaysa neden yapmadılar" denecek kadar kolay bir işlem değildir. kasık atardamarından kateterle girilir, aort damarından geçip kalbe kadar girilip damara içeriden kontrast madde sıkılır, bu arada da dışarıdan görüntülemeyle bakılır madde hangi damardan geçiyor, hangi damardan geçemiyor diye. ameliyat gibi bir işlem, binde bilmemkaç ölüm riski var, girmeden sorumluluğu kabul ediyorum diye kağıt imzalatıyorlar. bittikten sonra da atardamar pıhtılaşabilsin diye kasığında kum torbalarıyla epey bir süre baskı yapıyorsun. öyle akciğer röntgeni, ekg çektirir gibi zırt pırt yapılacak tıraş bir iş değil yani. kardiyolog gerçekten gerekli görürse ister.
yani ekg ve kan testlerine normal demişlerse kalp krizi geçirmemiştir. kardiyoloji muayenenizi ihmal etmeyin.
ekg veya kan testiyle damarların tıkalı olduğu anlaşılmaz. fakat o anda kalp krizi geçiriyor olduğu veya kısa süre önce geçirmiş olduğu anlaşılır. kriz geçirmiş bir kalp ekg'de de iz bırakır, acilde yapılan rutin bir kan testi olan troponin düzeyini de oldukça yükseltir. kalp krizi geçirilmiş olduğuna işaret eden farklı kan testleri de vardır. doktor değilim, detayını bilmiyorum. ama özellikle yakın zamanda geçirilmiş veya hala geçirilmekte olan kalp krizini acilde kan testi ve ekg ile kaçırmaları çok zordur.
damarı tıkalı mı, kalp krizi riski var mı, onlar bu teslerle anlaşılmaz, efor testi yapılır, orada da anlaşılmaz, şu damarın tıkalı denilemez. ancak riskli görülebilir, o zaman doktor anjiyo ister, damarın içine girip bakar. anjiyo da "kolaysa neden yapmadılar" denecek kadar kolay bir işlem değildir. kasık atardamarından kateterle girilir, aort damarından geçip kalbe kadar girilip damara içeriden kontrast madde sıkılır, bu arada da dışarıdan görüntülemeyle bakılır madde hangi damardan geçiyor, hangi damardan geçemiyor diye. ameliyat gibi bir işlem, binde bilmemkaç ölüm riski var, girmeden sorumluluğu kabul ediyorum diye kağıt imzalatıyorlar. bittikten sonra da atardamar pıhtılaşabilsin diye kasığında kum torbalarıyla epey bir süre baskı yapıyorsun. öyle akciğer röntgeni, ekg çektirir gibi zırt pırt yapılacak tıraş bir iş değil yani. kardiyolog gerçekten gerekli görürse ister.
yani ekg ve kan testlerine normal demişlerse kalp krizi geçirmemiştir. kardiyoloji muayenenizi ihmal etmeyin.
0
sayın #nobody ye goturun muayene icin. efor testini tavsiye ediyormus herkese. yetkili bi abiye benziyor.
0
yıkık remzi
30 yaşında tıp okumaya başlanır mı ? Mesleğimi hiç sevmiyorum.
30 yaşında tıp okumaya başlanır mı ? Mesleğimi hiç sevmiyorum.
0
36 yaşında pratisyen 41 yaşında falan da uzman olabilirsin. sen düşün.
18-20 yaşındaki gençlerle aynı sınıfta olacaksın. her şeyi geçtim neden tıp?
-düşük maaş
-yüksek çalışma saatleri 36 saatlik nöbetler
-hastalarla, şiddetle baş etmek
hiçbir cazibesi yok.
18-20 yaşındaki gençlerle aynı sınıfta olacaksın. her şeyi geçtim neden tıp?
-düşük maaş
-yüksek çalışma saatleri 36 saatlik nöbetler
-hastalarla, şiddetle baş etmek
hiçbir cazibesi yok.
0
- başlanır da kazanabilir misin?
- benim gibi insanlar için kamu hizmeti oldukça mutluluk vericidir. doktorluk da böyle. ancak ciddi anlamda yorucu bir süreç. 6 yıl + uzmanlık derken mezun olduğunda 40'a merdiven dayamış olursun. o süreçte geçim sıkıntısı vs. gibi dertlerin olmayacak mı?
- elbette 30 yaşında insan hayattan ne istediğini 17'den daha iyi bilebiliyor. 1 sene manyak gibi öss çalışmaya var mısın?
bu sorulara cevabın "lanet olsun, evet, istiyorum!" ise en yakın dersaneye başvur derim.
- benim gibi insanlar için kamu hizmeti oldukça mutluluk vericidir. doktorluk da böyle. ancak ciddi anlamda yorucu bir süreç. 6 yıl + uzmanlık derken mezun olduğunda 40'a merdiven dayamış olursun. o süreçte geçim sıkıntısı vs. gibi dertlerin olmayacak mı?
- elbette 30 yaşında insan hayattan ne istediğini 17'den daha iyi bilebiliyor. 1 sene manyak gibi öss çalışmaya var mısın?
bu sorulara cevabın "lanet olsun, evet, istiyorum!" ise en yakın dersaneye başvur derim.
0
Tip okunur da 30'dan sonra beyin cerrahi olmaya calismak gereksiz.
Ben olsam discilik falan kasarim..
Ben olsam discilik falan kasarim..
0
Doktor olmak sizi mutlu edecek mi? Yıllarca okumak, emeğinize oranla düşük maaş almak, değer görmemek... Bunlara rağmen tıp cazip geliyorsa okuyun. Bir de tabii işin maddi boyutu var. Doktor olasıya kadar nasıl geçineceksiniz? Maddi manevi hazırsanız başlayın.
0
30dan sonra isi gücü olanlar okuyor, tanıyorum. Seviyorsan olur bence. Pişman olursan işine geri dönme şansın varsa olur yani
0
hocam meslegini sevmedigini soylemissin. meslegin nedir? niye sevmiyorsun? niye tıp okumak istiyorsun? para icin mi veya itibar vb seyler icin mi? keske bunlari belirtseydin. daha saglikli cevaplar gelirdi belki.
0
gerçekten okumak isterseniz nobel ödülü bile alabilirsiniz:)
en.wikipedia.org (fizyoloji değil)
fen bilgisi öğretmeniyken ege tıp fakültesini
bitiren bir doktorun hikayesi vardı.
şimdi bulamadım, gören olursa eklesin lütfen.
en.wikipedia.org (fizyoloji değil)
fen bilgisi öğretmeniyken ege tıp fakültesini
bitiren bir doktorun hikayesi vardı.
şimdi bulamadım, gören olursa eklesin lütfen.
0
Gerçekten ideallerinizde varsa, eğitim dönemini finanse edecek gücünüz de varsa neden olmasın.
30 yaş artık çok geç değil.
30s are the new 20s diyor batılılar.
Bizde var o algı. 30'a geldim, artık durulayım evleneyim, emekliliğimi bekleyeyim.
Eskiden insanlar 18-19 yaşında hayata atılıyordu bizim annelerimiz babalarımız döneminde. Haliyle 30lu yaşlarda birçok şeyi oturtmuş olman bekleniyordu hayatında.
Şimdi bir genç 25'inden önce hayata başlayamıyor.
Okuması, iş bulması, işi bulduktan sonra kendine yetecek kadar kazanması 25-26 yaşını buluyor.
bir de insan ömrü, egzersiz teknikleri, doğru beslenme ve tıbbi destekle insanlar daha uzun süre genç kalabiliyor. Yaşam kalitesini koruyor. Eskiden 50 yaş birçok hastalığın belirdiği, eklemlerin işlevsizleştiği, göbekli amcalara teyzelere dönüşülen bir yaştı. Düşün mustafa sandal 50 yaşında, jennifer lopez 52 yaşında. Ne kadar genç ve aktifler. Onlar ünlü diyebilirsin. Ama bir de 70'lerde bak 50 yaşındaki ünlüler ne haldeydi. Sadece estetik müdahaleler değil, düzenli spor, beslenme alışkanlıkları da etkili bunda.
O yüzden 30'dan sonra hayat yok diye düşünmemek lazım bence.
Burada en önemli kriter bu işe ne kadar gönül verebilirsiniz? Çünkü ideallerinizde yoksa o motivasyonu sağlayamazsanız soğursunuz.
Bir de ağır bir eğitim, haliyle eş zamanlı bir işte çalışmanız zor olabilir. 5-6 yıl düzenli geliriniz olmadan idare edebilir misiniz?
Mesleğin zorluklarını yazmama gerek yok zaten biliyorsunuzdur. Ama her meslek zor. Ben duyan herkesin ne kadar eğlenceli dediği bir iş kolundayım. Ben bile düşündüm acaba tıp mı okusaydım diye.
30 yaş artık çok geç değil.
30s are the new 20s diyor batılılar.
Bizde var o algı. 30'a geldim, artık durulayım evleneyim, emekliliğimi bekleyeyim.
Eskiden insanlar 18-19 yaşında hayata atılıyordu bizim annelerimiz babalarımız döneminde. Haliyle 30lu yaşlarda birçok şeyi oturtmuş olman bekleniyordu hayatında.
Şimdi bir genç 25'inden önce hayata başlayamıyor.
Okuması, iş bulması, işi bulduktan sonra kendine yetecek kadar kazanması 25-26 yaşını buluyor.
bir de insan ömrü, egzersiz teknikleri, doğru beslenme ve tıbbi destekle insanlar daha uzun süre genç kalabiliyor. Yaşam kalitesini koruyor. Eskiden 50 yaş birçok hastalığın belirdiği, eklemlerin işlevsizleştiği, göbekli amcalara teyzelere dönüşülen bir yaştı. Düşün mustafa sandal 50 yaşında, jennifer lopez 52 yaşında. Ne kadar genç ve aktifler. Onlar ünlü diyebilirsin. Ama bir de 70'lerde bak 50 yaşındaki ünlüler ne haldeydi. Sadece estetik müdahaleler değil, düzenli spor, beslenme alışkanlıkları da etkili bunda.
O yüzden 30'dan sonra hayat yok diye düşünmemek lazım bence.
Burada en önemli kriter bu işe ne kadar gönül verebilirsiniz? Çünkü ideallerinizde yoksa o motivasyonu sağlayamazsanız soğursunuz.
Bir de ağır bir eğitim, haliyle eş zamanlı bir işte çalışmanız zor olabilir. 5-6 yıl düzenli geliriniz olmadan idare edebilir misiniz?
Mesleğin zorluklarını yazmama gerek yok zaten biliyorsunuzdur. Ama her meslek zor. Ben duyan herkesin ne kadar eğlenceli dediği bir iş kolundayım. Ben bile düşündüm acaba tıp mı okusaydım diye.
0
gerçekten istiyor ve doktorluk mesleğini seviyorsanız yaşın hiçbir önemi yok. Kendinizi sevmediğiniz bir işe mahkum etmeyin, bir süreliğine paranız olmasa da huzurunuz olur. Cesaretiniz için tebrikler
0
istambul
Cehâletimden soruyorum: Akciğere ağızdan da gidemez mi bu virüs. Neden illa burun? Pamuk mamukla kapayalım burnumuzu o zaman, maskeye göre daha pratik bir çözüm
Cehâletimden soruyorum: Akciğere ağızdan da gidemez mi bu virüs. Neden illa burun? Pamuk mamukla kapayalım burnumuzu o zaman, maskeye göre daha pratik bir çözüm
0
ağzını neyle tıkayıp nerenle nefes almayı planlıyorsun? eğer sadece burundan girse sadece burnu örten maskeler olur komple ağız burun neden örtülsün? hava her türlü akciğere gidiyor.
0
trake solunumu yapıyorsan olur. ama o zaman da burnun olmaz. kafam karıştı.
0
yukardaki arkadaslar genelde alaya almis. boyle kucumseyici yorumlar okuyunca kotu oluyorum. keske basliga hic tiklamamis olsaydim diyorum. soruya gelirsek.. agiz ve burnun bi farki yok ikisi birlesiyor bi yerden sonra zaten. pamuk korur mu dersen emin degilim. yuzde 1 de olsa azaltir belki. goz icin bulastigini okumustum
0
ya ben lan neyse
yerel ya da genel?kimin seçileceği falan umrumda değil de bir iş için lazım.
yerel ya da genel?
kimin seçileceği falan umrumda değil de bir iş için lazım.
kimin seçileceği falan umrumda değil de bir iş için lazım.
0
cassey
hala bu arşive sahip olan varsa kitap sayısını yazabilir mi?malum yerde bir tane buldum toplam kitap sayısı 4600.
hala bu arşive sahip olan varsa kitap sayısını yazabilir mi?
malum yerde bir tane buldum toplam kitap sayısı 4600.
malum yerde bir tane buldum toplam kitap sayısı 4600.
0
hocam malum yer neresi merak ettim. benim pc de vardi meritokrasi acamiyom bu saatte ama
0
bir peynir kutusu kibrit
Başlık açıklayıcı olmadı biliyorum... Programlamayı veya herhangi bir dili öğretmekten ziyade "bunu böyle bu yüzden yapmalısınız" şeklinde anlatan yazılım dünyasına ait makale veya kitap var mı?
Başlık açıklayıcı olmadı biliyorum... Programlamayı veya herhangi bir dili öğretmekten ziyade "bunu böyle bu yüzden yapmalısınız" şeklinde anlatan yazılım dünyasına ait makale veya kitap var mı?
0
sadece yazilim degil hemen her turde boyle kitaplar ariyorum ben de. konuyu dagitmadan kaciyorum
0
Bitmeyen proje isimli bir kitap var, sadece yazılımcılar değil, şirketin bütününün iş yapış biçimi ile alakalı, kurgu bir projenin ilerleyişinden bahsediyor.
0
cevizli incir
Geçen sabah otoparkta denk geldim, o an markasını okudum fakat sonra aklımdan uçtu gitti. Çok hoşuma gitmiști model, çiziktirmeye çalıştım umarım bilen birileri çıkar. Kapı kulpu çok orijinaldi, hani şu retro tarzda buzdolapları olur ya onun aynısının tıpkısı, fotoğrafa ekledim. Arka kapısının kulpu
Geçen sabah otoparkta denk geldim, o an markasını okudum fakat sonra aklımdan uçtu gitti. Çok hoşuma gitmiști model, çiziktirmeye çalıştım umarım bilen birileri çıkar. Kapı kulpu çok orijinaldi, hani şu retro tarzda buzdolapları olur ya onun aynısının tıpkısı, fotoğrafa ekledim. Arka kapısının kulpu sağ üst köşeden açılıyor. Arabanın arka kısmını da sanki 2 tane yay çevrelemiș gibiydi, o kısmı çizince bile yapamadım maalesef. Hatchback model.
0
marka ismini okuduysan ve bi daha okusam hatırlarım diyosan araba markaları listesi falan diye aratsana. Okuduğun modelse onu bilemem tabi
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
Birkaç sene önce ekşişeyler'de okuduğumu sanıyorum. Bir yazı vardı dilin/kültürün düşünce sistemine etkisini somut bir örnekle anlatıyordu. Kimileri saate göre, kimileri aşağı-yukarı kelimleriyle, kimileri kuzey güney gibi tanımlarla yön bilgisi verdiğinden bahsediyordu. Bir tane de fotoğrafları sı
Birkaç sene önce ekşişeyler'de okuduğumu sanıyorum. Bir yazı vardı dilin/kültürün düşünce sistemine etkisini somut bir örnekle anlatıyordu. Kimileri saate göre, kimileri aşağı-yukarı kelimleriyle, kimileri kuzey güney gibi tanımlarla yön bilgisi verdiğinden bahsediyordu. Bir tane de fotoğrafları sıralama yönü deneyi vardı yazıda.
Şimdi bulamıyorum. Denk gelen var mı?
Şimdi bulamıyorum. Denk gelen var mı?
0
ırene adler
>> Faturama çok para ödüyorum sanırım. 1000 DK her yöne konusma, 1000 SMS, 2 GB internet 40 tl ödüyorum.20 tl cihaz için. Oldu sana 60 TL.Cihazı hariç tutarsak bu az gblı tarifenin 40 tl olması çok değil mi sizce de ? Vodafone faturalıyım. Sizde nasıl durumlar?
>> Faturama çok para ödüyorum sanırım. 1000 DK her yöne konusma, 1000 SMS, 2 GB internet 40 tl ödüyorum.20 tl cihaz için. Oldu sana 60 TL.
Cihazı hariç tutarsak bu az gblı tarifenin 40 tl olması çok değil mi sizce de ? Vodafone faturalıyım. Sizde nasıl durumlar?
Cihazı hariç tutarsak bu az gblı tarifenin 40 tl olması çok değil mi sizce de ? Vodafone faturalıyım. Sizde nasıl durumlar?
0
ben turkcell'de 35 mi ne ödüyodum 500 her yöne, 1000 sms, 3 gb internete. şimdi bokunu çıkardığım bi tarifedeyim ama bunu da bırakıcam. en güzeli kontörlü hat :)))
0
sensible soccer
Diziyi izlemedim.Adada alınan kararlar sırasında hep kendi istediği kararları aldıran bir adam varmış ve diğer insanlar da hep kendi istedikleri oluyor sanıyormuş.Kimdir bu karakter?
Diziyi izlemedim.
Adada alınan kararlar sırasında hep kendi istediği kararları aldıran bir adam varmış ve diğer insanlar da hep kendi istedikleri oluyor sanıyormuş.
Kimdir bu karakter?
Adada alınan kararlar sırasında hep kendi istediği kararları aldıran bir adam varmış ve diğer insanlar da hep kendi istedikleri oluyor sanıyormuş.
Kimdir bu karakter?
0
"diğer insanlar da hep kendi istedikleri oluyor sanıyormuş."
jacob tabii ki
edit: aslında 2 karakter var aynı etkiye sahip olan (diğeri de jacob'un kardeşi). ama jacob'un etkisi daha büyüktü sanırım.
jacob tabii ki
edit: aslında 2 karakter var aynı etkiye sahip olan (diğeri de jacob'un kardeşi). ama jacob'un etkisi daha büyüktü sanırım.
0
şimdi sen muhtemelen benjamin linustan bahsediyorsun manipülasyon yeteneği en yüksek seviyede olan kişi o. locke' da çok yaptı aslında ama linus locke'a da yapıyordu sjkdjf
jacop değildir sorduğun kişi çünkü jacop zaten tanrı gibi bir şey.
jacop değildir sorduğun kişi çünkü jacop zaten tanrı gibi bir şey.
0
Spoiler
----
Son sezonda bu abimiz baya patates oluyormuş bi de bu bilgi var :)
Aranızda uzlaşın hangisi :))
----
Son sezonda bu abimiz baya patates oluyormuş bi de bu bilgi var :)
Aranızda uzlaşın hangisi :))
0
benjamin linus. soyledikleri aklima yatmis olmali ki hic unutmadim. birine bisi yaptirmak istiyorsan o fikri kendi bulmus gibi ortam hazirla. fikri kendisinin bulduguna inandir. guzel bi taktik
0
mr.goodcat
bu hafta vizyonda olan bu iki filmden hangisine gidilir? ikisi de 3d
bu hafta vizyonda olan bu iki filmden hangisine gidilir? ikisi de 3d
0
kral arthur güzeldi ya. tam sinemada izlenecek bi film bence. özellikle giriş sahnesi müzikle beraber harikaydı. beklentiyi yüksek tutmadan gidilirse bayağı keyif alınır kanısındayım. karayip korsanlarını izlemedim
0
İki filmede gittim ikiside güzel bence, karayip korsanları 4. Filme kıyasla daha iyi olmuş ama aksiyon sahnesi az, komik unsurlar güzel, eğlencelik bir film olmuş, salazar karakteri hoş olmuş, kısacası komedi daha ön plana çıkıyor karayip te. Öte yandan kral arthur efsaneside baya güzel işlenmiş yine bi kaç komedi unsuru var ama daha çok aksiyon var karayipe kıyasla, efeklerde yormadan tadında güzel olmuş, fanstastik yönüde abartılmamış.
Şimdi düşünüyorum ikisinide izledkten sonra kral arthuru 3d izlemesem üzülürmüşüm ama karayip korsanları sonrasında evde çerezlik bile izlenilebilir... benim öznel yorumum tabiiki
Karayipte seriye hakimsen güzel detaylar var...
Şimdi düşünüyorum ikisinide izledkten sonra kral arthuru 3d izlemesem üzülürmüşüm ama karayip korsanları sonrasında evde çerezlik bile izlenilebilir... benim öznel yorumum tabiiki
Karayipte seriye hakimsen güzel detaylar var...
0
Kral arthura gittim ben baya keyif aldım güzel bir filmdi bence.
Karayip korsanlarını izlemedim.
Karayip korsanlarını izlemedim.
0
kral arthur iyiydi. özellikle 3d sevmeyen biri olarak bile beğendim görsel açıdan. hikayesinin de içi o kadar boş değil fena işlememişler. ayrıca charlie hunnam'ı sons of anarchy'den beri takip ediyorum. 4-5 seneye kalmaz daha büyük oyuncu olacak bence.
0
kral arthur çok iyiydi filme ön yargılı girmiştim beni yanılttı
hatta girerken baş ağrıttığı ve iki üç sahnede olduğu için 3d olmayanını tercih edecektim yokmuş iyi ki de yokmuş 3d si başarılıydı
tabi izlediğin perde,makine gibi unsurlar da filmin kalitesini etkiliyor bununla ilgili sözlükte çok güzel bir tanım vardı
özellikle bu tarz filmlere giderken yeni perde ve yansıtıcılara sahip sinemalara gidin
hatta girerken baş ağrıttığı ve iki üç sahnede olduğu için 3d olmayanını tercih edecektim yokmuş iyi ki de yokmuş 3d si başarılıydı
tabi izlediğin perde,makine gibi unsurlar da filmin kalitesini etkiliyor bununla ilgili sözlükte çok güzel bir tanım vardı
özellikle bu tarz filmlere giderken yeni perde ve yansıtıcılara sahip sinemalara gidin
0
sansli pipi
Sevgili halısaha adamları, defanstaki kel ve göbekli abiler, ortasahanın ciğersizleri, forvetin beleşçileri... Bağa bi yardım edin.Şimdi yakın zamanda halısaha organizasyonları başlayacak. Niyet ettim niyet eyledim maçlara katılmaya. Ancak benim futbol için ayakkabım yok :(Halısaha için ne almalıyı
Sevgili halısaha adamları, defanstaki kel ve göbekli abiler, ortasahanın ciğersizleri, forvetin beleşçileri... Bağa bi yardım edin.
Şimdi yakın zamanda halısaha organizasyonları başlayacak. Niyet ettim niyet eyledim maçlara katılmaya. Ancak benim futbol için ayakkabım yok :(
Halısaha için ne almalıyım? Tabanında büyük çivili olanları mı almalıyım yoksa tabanında küçük ve çok pıtırcık olanları mı alayım?
Marka model renk vs ne olsun bilemedim. Bana bi şeyler önerseniz pek güzel olur.
(Öneriler link olarak gelirse ekstra şukuletta olur)
Şimdi yakın zamanda halısaha organizasyonları başlayacak. Niyet ettim niyet eyledim maçlara katılmaya. Ancak benim futbol için ayakkabım yok :(
Halısaha için ne almalıyım? Tabanında büyük çivili olanları mı almalıyım yoksa tabanında küçük ve çok pıtırcık olanları mı alayım?
Marka model renk vs ne olsun bilemedim. Bana bi şeyler önerseniz pek güzel olur.
(Öneriler link olarak gelirse ekstra şukuletta olur)
0
napacan rakibi zemine mi zımbalıcan?
normal bir spor ayakkabı işini görür bence öyle çivili tırtıklı ayakkabılara girmeyin derim.
edit:store.nike.com
tabanı büyük çiviliden kasıtım şunlar
normal bir spor ayakkabı işini görür bence öyle çivili tırtıklı ayakkabılara girmeyin derim.
edit:store.nike.com
tabanı büyük çiviliden kasıtım şunlar
0
çivisizler sahada vıjırt vıjırt kayar diyorlar? söylesene söylee, inanayım mı?
0
inanma öyle vızırt vızırt diye kaymıyor.
en azından benim giydiğim normal spor ayakkabılar hiç öyle kaymadı. Yağmur vs hariç tabi.
en azından benim giydiğim normal spor ayakkabılar hiç öyle kaymadı. Yağmur vs hariç tabi.
0
@takim elbise ile yuzen adam
bunla topun dibine iyi girilir de koşmak biraz zor olabilir :/ yine de sağ ol karşim.
bunla topun dibine iyi girilir de koşmak biraz zor olabilir :/ yine de sağ ol karşim.
0
ordinov
Şimdi 1 milyon dolar ödüllük soruda babasını arayıp ödülü kazandığını söyleyen yarışmacının videosunu izliyordum da 250.000 dolarlık soruda bu soruyu sormuşlar. Çok saçma değil mi, yoksa bizimki gibi eğitim sisteminde din üzerine fazla düşülmediği için o kültüre göre zor bir soru mu?Soru şu: https:/
Şimdi 1 milyon dolar ödüllük soruda babasını arayıp ödülü kazandığını söyleyen yarışmacının videosunu izliyordum da 250.000 dolarlık soruda bu soruyu sormuşlar. Çok saçma değil mi, yoksa bizimki gibi eğitim sisteminde din üzerine fazla düşülmediği için o kültüre göre zor bir soru mu?
Soru şu: i.hizliresim.com
Soru şu: i.hizliresim.com
0
aşırı kolay bir soru ama biz dinle aşırı iç içe bir ülke olduğumuz için de bize kolay geliyor olabilir. 250 binlik soru değil ama orası kesin.
0
evet, phoenix sorusu da kolaydı para ödülüne göre...
ilginçtir bu gece ben de aynı videoyu izlemiştim :)
ilginçtir bu gece ben de aynı videoyu izlemiştim :)
0
Su an yanimda atayizin allahı danimarkalı bir arkadasim var, ona sordum sip diye bildi. Din kulturu dersiyle falan alakası yok azıcık beyni ve genel kulturu olan herkes bilir bu soruyu.
0
ben de o videoyu izledim bu aksam. sozlukte birisi paylasmisti sonra acip youtube tan izledim. sizde de oyle oldu herhalde
soruya gelince acayip basit soruymus
soruya gelince acayip basit soruymus
0
Benin gibi İngilizcesi ilkokul terk arkadaşlar için soruyu keşke tercüme etseydik :)
0
Aşağıdakilerden hangisi tek tanrılı bir din değildir?
a) İslam
b) Yahudilik
c) Hinduizm
d) Hıristiyanlık
a) İslam
b) Yahudilik
c) Hinduizm
d) Hıristiyanlık
0
genelde tüm sorular kolaydı.
tv ve dizi soruları dışında tamamı temel genel kültürle bilinebilecek sorular, tv dizi sorularını ise adam tv izlediği için biliyor.
tv ve dizi soruları dışında tamamı temel genel kültürle bilinebilecek sorular, tv dizi sorularını ise adam tv izlediği için biliyor.
0
transsiberianexpress
şimdiye kadar izlediğiniz sizi etkileyen en sevdiğiniz film hangisi?
şimdiye kadar izlediğiniz sizi etkileyen en sevdiğiniz film hangisi?
0
The reader, usual suspects, der undergang, das leben der anderen aklıma gelenlerin bir kısmı.
Dram severim.
Dram severim.
0
planet of the apes orijinal seri. özellikle ilk filmi.
0
leviafan. filmin kendisi öyle müthiş, inanılmaz değil. ama beni etkiledi işte, ben çok sevdim. izlerken bu kadar keyif aldığım, garip bi huzurla dolduğum başka bi film yok. böyle bi filmde huzurla dolmak da garip gerçi.
0
Filmin tamamen kendisi diyemem ama Montgomery Clift'in Judgement at Nuremberg filminde 15 dakikalık bir mahkeme sahnesi var, tamamen doğaçlama. Sırf bu sahne nedeniyle bu film olabilir.
0
Aerdem
sözlük öldü. duyuru da pek canlı değil. facebook twitter çapında olmasa da son zamanlarda karşınıza çıkan hoşunuza giden bir şey var mı internette. zaman geçirmekten keyif aldığınız bir sosyal(!) ortam?
sözlük öldü. duyuru da pek canlı değil. facebook twitter çapında olmasa da son zamanlarda karşınıza çıkan hoşunuza giden bir şey var mı internette. zaman geçirmekten keyif aldığınız bir sosyal(!) ortam?
0
* 4 - 5 günde bir onedio girip görmediğim tüm içeriği kurcalıyor, tüm testleri yapıyorum.
* duyurunun çok ölü olduğuna inanmıyorum, eğleniyorum.
* incicaps / caps / 8facts gibi geyiklere sarıp vakit geçiriyorum.
* illa ki sosyal ortam babında olacaksa bilemiyorum...
* duyurunun çok ölü olduğuna inanmıyorum, eğleniyorum.
* incicaps / caps / 8facts gibi geyiklere sarıp vakit geçiriyorum.
* illa ki sosyal ortam babında olacaksa bilemiyorum...
0
reddit quora 9gag e son zamanlarda cok giriyorum. satranc oynuyorum chess.com da. sozluk gercekten okunacak gibi degil
0
kurcalamabozarsin
daha bir kere kullanmadım kablosunu bulamıyorum (ya da belkıde kutudan dırek cıkmadı hatırlamıyorum cok zaman oldu gelelı)evde dandık bır kablo uydu da bozar mı acaba? nereden almak lazım orjinalini? bir de o kabloya ne denır?
daha bir kere kullanmadım kablosunu bulamıyorum (ya da belkıde kutudan dırek cıkmadı hatırlamıyorum cok zaman oldu gelelı)
evde dandık bır kablo uydu da bozar mı acaba? nereden almak lazım orjinalini? bir de o kabloya ne denır?
evde dandık bır kablo uydu da bozar mı acaba? nereden almak lazım orjinalini? bir de o kabloya ne denır?
0
herhangi bir mikro usb kablo da aynı işi görür.
kindle'a özel kablo diye bir şey yok.
kindle'a özel kablo diye bir şey yok.
0
ama nası şarj edıcem o zaman daha hıc acılmadı bıle sarj etmeden acamıyorum kı
0
benim sorum da biraz konu disi olucak. kabloyu pc ye baglamadan sarj edebiliyoruz mu prize takip. bi kere denedim sarj oldu mu anlamadim
0
kindle kablosu normal microusb kablosu, hiç b'şey olmaz, olamaz +1
@roylemonia
evet. kindle "şarj et beni" demeden bi yere takmanıza gerek yok. şarj olurken alttaki butonun yanında turuncu bir ışık yanıyor. ışık rengi yeşile dönünce dolduğunu anlıyoruz (paperwhite benimki)
@roylemonia
evet. kindle "şarj et beni" demeden bi yere takmanıza gerek yok. şarj olurken alttaki butonun yanında turuncu bir ışık yanıyor. ışık rengi yeşile dönünce dolduğunu anlıyoruz (paperwhite benimki)
0
halanne
yaklasik yarim saat once, ki saat daha 7 bile deildi, silah sesiyle yataktan firladim. dibimizdeki evlerden birinden adam resmen sarjoru bosaltti. catisma cikti sandim. yarim saatten beri de millet saydiriyor. ne kadar da cok evde silah varmis. en az 50 ayri yerden silah sesi geldi. boyle bayram kut
yaklasik yarim saat once, ki saat daha 7 bile deildi, silah sesiyle yataktan firladim. dibimizdeki evlerden birinden adam resmen sarjoru bosaltti. catisma cikti sandim. yarim saatten beri de millet saydiriyor. ne kadar da cok evde silah varmis. en az 50 ayri yerden silah sesi geldi. boyle bayram kutlamasi mi olur amk, korkumdan kafami egerek geziyorum evin icinde. sabahin korunde uyanmis olmayi saymiyorum bile. evlerin cogu tek katli bahceli, biz 5. kattayiz. azcik egimli tutsalar bayram namazi yerine cenaze namazina...
insanlar bu kadar aptal olabilir mi hala bu devirde, hic mi haberlerde izlemiyorsunuz kaza kursunuyla oleni yaralanani. hadi dugunde macta falan yapiyorsunuz, ona bile alistik artik bak normal ya da dogru demiyorum alistik diyorum. bayramda ne silahi allah askina? kime ne maksatla sikiyon silahi? allahin sopasi yerine kalasnikofu olsa da tarasa sizin gibi mallari yukaridan bi de gorseniz gununuzu.
baska bi mal da acmis muzigi son ses, su saatte mahallede cirit atiyo. balkona cikabilsem yeminle yumurta aticam tepeden.
ne yapam? polisi arasam belllllki lutfedip bi ekip arabasi gonderir mahallede bi tur atarlar, o da bellllki. birisi olmeden gelmezler bile.
neyse cok tirstim, hakkinizi helal edin.
bayraminizi da adam gibi kutlayin, iyi bayramlar.
insanlar bu kadar aptal olabilir mi hala bu devirde, hic mi haberlerde izlemiyorsunuz kaza kursunuyla oleni yaralanani. hadi dugunde macta falan yapiyorsunuz, ona bile alistik artik bak normal ya da dogru demiyorum alistik diyorum. bayramda ne silahi allah askina? kime ne maksatla sikiyon silahi? allahin sopasi yerine kalasnikofu olsa da tarasa sizin gibi mallari yukaridan bi de gorseniz gununuzu.
baska bi mal da acmis muzigi son ses, su saatte mahallede cirit atiyo. balkona cikabilsem yeminle yumurta aticam tepeden.
ne yapam? polisi arasam belllllki lutfedip bi ekip arabasi gonderir mahallede bi tur atarlar, o da bellllki. birisi olmeden gelmezler bile.
neyse cok tirstim, hakkinizi helal edin.
bayraminizi da adam gibi kutlayin, iyi bayramlar.
0
Kürtler düğün konvoyunda bile havaya sıkıyor giden arabadan. Gözlerim ile gördüm. Polisi aradım ama kimse açmadı evet geri de dönmediler. Nasıl 155 anlamadım. Bişey söyleyince nefret söylemi oluyor ama işte. Hemşericilik yapıp da silik memleketlerinden kaçacak kadar da acizler. Fark ettiyseniz çok hafif konuştum ama yüreğimden geçeni anladınız siz. En güzeli kürt çingene olmayan semtlerde yaşamak refah seviyesi ve can güvenliği için.
0
kürdü türkü yok, sokağımdaki çocuklar da torpil patlatıyor şu an, nasıl sinirliyim, polisi aradım, "üslubuna dikkat et" diyor bana memur beyefendi. inşallah elinizde patlar. inşallah sinirli kürdün biri ananıza söver de mahalle kavgası izlerim göbeğimi kaşıya kaşıya.
...
iyi tatiller iyi bayramlar herkese, böyle bir memlekette nasıl iyi olabilirse artık.
...
sakinleştim biraz, sorunuza cevap vereyim: düğün, bayram ve maç zamanı silah sıkan adamın vermek istediği bir mesaj vardır; "bende silah var ona göre aklınızda bulunsun" demek için bir fırsat olarak görülür bu.
...
iyi tatiller iyi bayramlar herkese, böyle bir memlekette nasıl iyi olabilirse artık.
...
sakinleştim biraz, sorunuza cevap vereyim: düğün, bayram ve maç zamanı silah sıkan adamın vermek istediği bir mesaj vardır; "bende silah var ona göre aklınızda bulunsun" demek için bir fırsat olarak görülür bu.
0
ihale yine kurtlere kaldi galiba. maclarda dugunlerde bayramlarda asker ugurlamasinda silah sikan turk yok demekki. siz de biliyosunuz ki sadece turk veya kurt adeti degil bu. ortadogu adetidir efendim. nerde yasiyosunuz siz allah askina
0
bayramini silahla kutlayan, ofkesini de o silahlarla dindiriyor. ondan sonra niye bu ulkede kadin cinayetleri, katiller cikiyor. canini ve ailesini seven her kadin kocasini sikayet edecek.
0
elfangor
şimdi bunlardan bir tane almak istiyorum ama pek bir bilgim yok kindle ve paperwhite falan var ben anlamıyorum aralarındaki farkı falan. bunlarda kitap okumak gözleri hiç yormuyor mu? tablet gibi değiller galiba. özellikleri falan nelerdir neyi bilmem gerekir?o yüzen en uygun fiyata nerden nasıl bir
şimdi bunlardan bir tane almak istiyorum ama pek bir bilgim yok kindle ve paperwhite falan var ben anlamıyorum aralarındaki farkı falan.
bunlarda kitap okumak gözleri hiç yormuyor mu? tablet gibi değiller galiba. özellikleri falan nelerdir neyi bilmem gerekir?
o yüzen en uygun fiyata nerden nasıl bir şey alabilirim bir yardım eder misiniz?
bunlarda kitap okumak gözleri hiç yormuyor mu? tablet gibi değiller galiba. özellikleri falan nelerdir neyi bilmem gerekir?
o yüzen en uygun fiyata nerden nasıl bir şey alabilirim bir yardım eder misiniz?
0
ışıklandırmalı gerek duymuyorsan düz kindle al en ucuz olanı. gözleri kesinlikle yormuyor, hatta bazı açıklardan kitaptan daha kolay okuması.
0
ışıklı modelleri tavsiye ederim ben, karanlıkta rahat oluyor okuması. çevre aydınlatmasına göre ayarlanabiliyor ışık şiddeti.
göz yormuyor kesinlikle. normal kitaptan hiçbir farkı yok diyebilirim, bazen fiziksel olarak çevirecek sayfa arıyorum eski alışkanlıkla, o derece kitap gibi.
bende kindle var ama d&r kobo getirdi türkiye'ye, gayet kullanılır duruyor. kitap alması da kolay onda hem.
göz yormuyor kesinlikle. normal kitaptan hiçbir farkı yok diyebilirim, bazen fiziksel olarak çevirecek sayfa arıyorum eski alışkanlıkla, o derece kitap gibi.
bende kindle var ama d&r kobo getirdi türkiye'ye, gayet kullanılır duruyor. kitap alması da kolay onda hem.
0
xu
dün hattımı turkcell'den avea'ya taşıdım bide internet paketi aldım görevli 3 - 6 gün içinde hattınız açılacaktır dedi bu kadar uzun mu sürüyor yaw bu işler? ben yanlış anlamadım heralde.
dün hattımı turkcell'den avea'ya taşıdım bide internet paketi aldım görevli 3 - 6 gün içinde hattınız açılacaktır dedi bu kadar uzun mu sürüyor yaw bu işler? ben yanlış anlamadım heralde.
0
Benim 5-6 günden önce geçmedi (3 kere taşıdım). Ne zaman geçeceğiyle ilgili 1 gün önceden sms alırsınız.
0
maksimum süreyi söylüyorlar 5-6 diye. genellikle 1-2 gün içinde mesaj geliyor "şu gün şu saatte yeni sim kartınızı takın" diye.
0
