orjinal olarak; elvis presles - a little less conversation

www.youtube.com

Tarz olarak IAMX'e çok benzettim, ama IAMX'in böyle bir şarkısını hatırlamıyorum. Sözlerden de bir yere varamadım, bir sürü ilgisiz şey çıkıyor bunları aratınca. Sözleri anladığım kadarıyla yazayım, belki başkalarının bulmasına yardımcı olur.

picture me here (?)
here in the backyard (?)
watch them scream
in our dreams
life's a war
must go on
it's a play
it's a shame

hmm evet biraz anımsatıyor ama değil gibi de :D
bu arada şarkı sözlerini ben de o şekilde anlamıştım iyi oldu aslında kendimi onaylamam bakımımdan ama şarkı sözlerinden de bir yere varılmıyor. insan böyle inada da binince hergün ara ara ara.. bırakamıyorum peşini :) teşekkürler gene de

www.youtube.com

hayir bu degil ama bahsettigim sarkiyida bir kadin soyluyor.

www.timsah.com

erkek ama sözleri uyuyor.

kesinlikle bu tarz bi sarki degildi.

ben de numa numa sanmıştım ama madem bayan gene inat ediyorum numa numa'da bu muydu?

www.youtube.com

evet ben de bu soruya cevap vercek olsam bunu yazardim ama bu degil...numa yi birakip baska birsey yazalim.huma humaaa humaaaaa eyyy humaa humaa humaaa nanana.Kizin sesi boyle sanki megafondan konusurmuscasna cikiyor bu kisimda.

delirdim amq ustte yazdigim seye bak allahini seversen... :)))) te yarapim

bu tarz bir şey olabilir mi acaba?
www.youtube.com

bu da degildi ama sarki bombaymis.

lopez-i'm into you?

yok bu da degil.bulamayacagiz anlasilan.

bir atış da ben yapayım

marina and the diamonds - mowglie's road ???

www.youtube.com

hala ogrenci diye kayıtlıyım almıyolar oyle olunca. / iş bankası

öğrenciysen öğrenci belgeni al ve git.. parayı geri yatırıyorlar. değilsen sanırım gene bir dilekçe verip bu parayı almamalarını sağlayabiliyorsun. en azından annemler bunu yaptılar bir kaç kez. ama son durumu bilmiyorum.

otomatik odeme yapin ya da emekl,ilik sigortasina gidin fln dedi.

İş bankası öğrencilerden kesmiyor, yanlışlıkla kestiysse geri ödüyor.

xray cihazı ötmez heralde de.. elle üst araması yapıyorlar.. yanlış mı hatırlıyorum :S

elle üst araması yapmazlar. makinede öterse başka dedektör gezdiriyorlar üstünüzde.

seviyorsan git sevdiğin birine ver. yazık hayvana

tabiki arayıp sorabilirsin ilk önce (yanlış tarifeye geçirdilerse hani seni.. bir ihtimal) ancak senin bölgende sana gelecek maksimum hız da o olabilir. arkadaşların başka yerlerde oturuyorsa boşuna kıyaslama.. örn benim oturduğum yere şu anda maksimum 3 kullanılabilecek konumda.. gidip 8 alsam kaç yazar :D almadım da superonline a geçtim zaten

ara sor ama bazı bölgelerde tam hız verememekteler santralden uzaklaşma durumlarına göre

çünkü o tarife 8 mbps değil, 8 mbps'ye kadar.

@sanal uyku

biliyorum öyle olduğunu. ama modemde yine de 8000kb yazması lazım. herkesin öylemiş çünkü.

modemın cok eskiyse desteklemıyordur.

modeminizde öyle yazması gerekmiyor. kaçla bağlanabiliyorsa o yazar modemde

tıbbi açıdan sakıncalı mıdır bilmem ama 2 yıl kadar önce sözlükte diş macunu önerisini okumuştum, o zamandan beri kullanıyorum, geceleri sürüp yat, 2 gecede kuruyo :)

aseton ile silmek.. günde çok kere.

Diş macunu kullan da 3 ay hintli kadınlar gibi alnınd akırmızı lekeyle dolaş.

imex krem gerçekten etkili. eczanelerden bulabilirsin.

elleme bence.

sogandan bi kalin kabuk al (yenilen kismini) ocakta biraz kozle, gece sivilcenin uzerine sabitle bantla yada bandajla iste, muhtemelen sabaha butun iltihabi akmis olur.sonra da elleme kendiliginden gecsin. sogan=dogal antibiyotik.

suda aspirini eritip/ezip onu sürerek kurutma da bir çözüm olarak önerenler olmuştu..

kantoron yagi sur. 5 gunde kurutuyor.

imex +1 hem ten rengi olduğu için kapatıcı etkisi de yaratıyo.

alkol iyi gelir derler.

18 olmadan gidersen baban sayesinde kolaylıkla gidersin yoksa. birey olarak gitmen gerekir..

Yok gitmek değil vatandaşlık alma olayını soruyorum. 18 olmadan dediğimiz, zaten 5-6 gün var onu saymayalım artık. Normal birey olarak da olsa babamın vatandaş olması ben alırken avantaj sağlıyor mu? Onu öğrenmek istiyorum.

vatandaşlık için önce orada oturman gerekir.babanın sayesinde sadece kolay vize alıp gidebilirsin.5 sene sonunda da vatandaşlığa başvurursun.eğer baban 10 sene ve daha fazla vatandaşsa senin vatandaşlığa geçme süren kısalır diye biliyorum.

21 yaş altı için şöyle bir olay var: www.uscis.gov

21 yaş altı çocuklar vatandaş ebeveyn sayesinde green card'a başvurabiliyorlar gibi, derinlemesine okumadım tablodan çıkarsama yaptım

not: bu bilgiye kısacık bir google aramasıyla ulaştığımı biliyor muydunuz?

az çok bildiğimi söyleyeyim ben de;

yaş kısıtlaması var mı bilmiyorum ancak normalde baban senin adına da green card başvurusunda bulunabiliyor. Ancak işlemleri biraz sıkıntılı diye biliyorum. Sıkıntılı kısmı ne dersen, baban senin adına green card'a başvurur ve işlem eğer onaylanırsa bir süre amerikaya uğrayamıyorsun. vizeye başvurmuşsunda cevabını bekliyormuşsun gibi düşün. işlemin devam ederken (ki bildiğim kadarıyla 1-2 yıl hatta daha fazla sürebilen durumlar oluyor) sen ayrıca gidip turist/öğrenci vs vizesine başvurursan "ee senin zaten şu anda bi başvurun var bekleyeceksin" cevabını alman muhtemel. aynı şekilde abimin benim adıma zamanında başvurmasını düşünüp sonradan bunun gibi nedenlerden dolayı önüm kesileceği için vazgeçmiştik.

Ama dediğim gibi kesinlikle "emin değilim". Sadece aklımda kalan şeyler bunlar. Eğer yakın zamanda gitmek gibi bir düşüncen varsa bu olay aklının köşesinde olsun. Kesinlikle araştır..

ha evet ayrıca hemen çat diye vatandaş olmak gibi bir durum yok.. orda belli bir süre yaşayacaksın ondan sonra green card'dan vatandaşlığa geçeceksin. ben de böyle biliyorum.

acilis ekraninda takiliyorsa, ilk acilista baylayan programlardan biri crash ediyordur. hangisi oldugunu gormek icin verbose mode'da baslatin.

soruna tekrar el atmak için toplandık, kendiliğinden hiçbir şey olmamış gibi kendiliğinden açıldı. gene de teşekkürler

ben ankara üni.de girdim. yeri de kolay, konya yoluna bakan tarafta. sabancı kız yurdunun karşısında. sınav salonu da güzeldi gayet, kulaklıklar kaliteliydi, sorun çıkmadı.

bir arkadaşım kızılay'da bir yerde girmişti. ben de ankara uni'de girdim. sanırım illaki ses sorunu yaşanıyor. ben de mesela yanımda oturan elemanla biraz sorun yaşadım. adam biraz büyüktü(enlemesine boylamasına).. eh doğru düzgün sığamadağından ve aşırı "bas" sesinden öeh dediğim oldu.. ama yani 1-2 sefer. çok öldürücü etkiler değildi. yapıyorsun illaki sınavı. aslına bakarsan başkalarını duyma kısmını lehine kullanabilirsin. şahsen ben ara verdiğim anlardan birinde başkası sorularına başladığı için konuşma sorularından ilkinin ne üzerine olduğunu anlamıştım. o arada cevap olarak ne vereceğini düşünebilirsin :)

şimdi o kadar benziyor ki aslında söyledikleriniz benim dinlediklerime, ne desem biliyorum dinliyorum zaten diyecekmişsiniz gibi bu söylediklerinizin çerçevesinde. trance dinlemek istemediğinize emin misiniz? bir süre önce hemen hemen sizinle aynı durumdaydım, şu an önümde koskocaman, yeni bir dünya var sanki. infected mushroom, shpongle vs.

aşağı yukarı kendimi gördüm sende.. ne kadar mantıklı gelecen benim söyleyeceklerim bilemem ama.. geçtiğim yol bu oldu..

- uzun süreden sonra eskilerden dinlemek hoşuma gitmişti mesela; alice in chains(yeni albümleri de çıkmışken), silverchair
- yenilerden biraz eğlencelik; celldweller, dommin, hadouken!
- şimdiye kadar duymadığım için utandığım ama 1-2 senedir sıkılmadan dinlediğim 3 (Three) evet! bence bilmiyorsan kesinlikle dene.
- fair to midland, oomph!, rishloo..
- biraz arıza ama alışınca aslında eğlenceli gelen Turmion Kätilöt(fince kusura bamya)

aklıma gelenler şimdilik bunlar.. umarım ben de küfürü yemem :P

hahah ayrıca anoktak'a da katılmadan edemicem.. bunların dışında dinlediğim tarzın bunlarla alakası yok.. evet rap de dinlemiyorum ama o yeni dünya harbiden güzel :) ikisi bir arada bir ondan bir bundan şeklinde de güzel gidiyor aslında..

ya last fmde grupları gezseniz aslında çok geniş bir alan var yeni isimler denk getirebilirsiniz. antimatter diyeceğim ama hem alakasız hem de biliyor olabilirsiniz. içimden geldi paylaşmış olayım.

ya yeni ve farklı türlere de açığım ama bir kaç kere yeni türleri denedim çok memnun olmadım. ambient falan denedim misal ama progressive'den sonra çok minimalist geldi. funk ve jazz'e karşı nispeten daha bir sempatim var aslında ama elektronik müzik çok iddialı bir adım gibi geldi şimdi, bilemedim.

last.fm'e üye oluyorsunuz, sonra dinlediklerinizi skropluyorsunuz*. sonrasında last.fm size "hocu sen bunları seviyorsun, bir de bunları dene bakayım seversin gibi" diyor. olmadı komşularınızı buluyor sizin zevkinize benzer şeyleri dinleyen, onların radyolarını dinlerken de buluyorsunuz yeni şeyler falan. asla sonu gelmez.

www.progarchives.com

kesinlikle gir, progressive anlamında en iyi sitedir.

ayrıca bu tip soru soranlar her zaman öneriririm, pelican. city of echoes albümünden başla. ayrıca the mars volta dinleyip sevdiysen, elemanların eski grubu at the drive in'ı da tavsiye ederim, tam prog değil, punk-hardcore-alternative rock dolaylarında müzikleri vardı.

indirilemiyor artık.

winamp'in son surumlerinde autotag var, oradan cıkartabilirsin büyük ihtimalle.

auto-tag olayı güzelmiş ama çinli bir grup olarak öneride bulunca üzüldüm doğrusu :P
saol ama bilmiyordum böyle bir plugin'i

sitma icin simdiden koruma ilaci almaya baslaminiz gerek, doktora danisin ama biz lariam almistik. (bkz: #11228027) ve (bkz: #11225817) genel olarak entry'lerde anlattiydim, yinelemeyeyim. bir de pune ulkenin ne tarafinda kaliyor belirtirseniz, cevap yazacaklara kolaylik olur diye dusunuyorum.
bir de gideceginiz yer rajastan'daysa suraya goz atabilirsiniz.
www.fotografligezirehberi.com

ekleme: vaktiniz varsa tac mahal ve varanasi'yi gormeden gelmeyin derim. konaklama ve yemek cok ucuz nasilsa. gezecekseniz kutsal kitapsiz gitmeyin ve gereken tum temizlik malzemelerinizi yaninizda goturun. purel, tuvalet kagidi, kagit mendil ve sabun tasiyin yaninizda.
ilac olarak, agri kesicinin yani sira, mikrop oldurucu solusyon, ne bileyim, oksijenli su, biokadin, antibiyotik, yara bandi gibi seyler bulundurun enfeksiyon durumlarina karsi.
burdan iyi bir yagmurluk goturun, cok da agirlik yapmayin derim giyeceklerle. ordan giysi alirsiniz.

teşekkürler bilgiler için. entry okuma işlemi zaten ilk hindistan konusu açıldığında hemen yapıldı. seninkini de çok iyi hatırlıyorum. gideceğimiz yer Pune, Bombay'a oldukça yakın. tekrar teşekkürler.

kaldırımları granite dönüştürüyorlardır yine muhtemelen

yok bu oyle degil, normal yollarda, baya buyuk capli

o büyük beton boru gibi şeyleri değiştiriyorlardı galiba. 100. yılda onlardan gördüğümü hatırlıyorum geçen dönem sonlarında. ya giderler içindir ya da su için ama su için olsa su kesintisi olur diil mi?=)

pazar sabahımın içine sıçtılar k.örende de var.telefon hatlarıyla bi problemleri var sanırsam

keçiören, tunalı, mamak..her yerde gördüm. tüm şehri kazıyorlar ilginç şekilde..

beton boru dosuyorlar evet, ta haziran sonu gibi baslamislardi, agustos basi bitmisti. asfalti daha yeni dosuyorlar.

melih gokcek ya yaptirmak istemedi, ya da bilmiyorum, topragin oturmasi falan lazimdir belki.

valla farklı taksicilerden aldığım bilgiye göre ya doğalgaz borusu ya da mobese ankara'ya gelecek deniyordu, onunla ilgili bir çalışma.. ben de taksicilerin yalancısıyım

beton boru (büz deniyor kendilerine) döşüyorlarsa ya kanalizasyondur ya da yağmur suyu kollektörüdür. ikisinin kombosu da olabilir ama riske atmazlar genelde yağmur suyu kollektörlerinin suyla gelen kum vs ile dolmasından dolayı. bu tabi bildiğin beton borular için bir de çok delikli olanlar var onlar da kablo geçirmek için oluyor onların içinden de herhangi birşey geçebilir fiberde geçer mobese için hatlar da geçer ama doğalgaz geçmez sanırım. doğalgazın boruları farklı oluyor. su hiç geçmez su çelik boruyla taşınıyor çünkü. ne koyduklarını söylersen seçenekler daralıyor anlayacağın =)

reşit galip'te inerken solda bir veteriner kliniği vardı. yanlış hatırlamıyorsam veteriner hekim gökhan oba idi sahibi. rahmetli kedimizin doktoruydu. bir hafta boyunca olması gereken iğneleri tamamlayamadan öldü kedimiz (doktor yüzünden değil, artık yaşlılıktan sağ arka ağağına felç inmişti hayvanın. onun tedavisi yapılıyordu, üçüncü gününde kaybettik). tedavi tamamlanamadan öldüğü için yaptığı iğnelerin de parasını almadı. çok iyi doktordur. kedimiz inatçı ve arabaları sevmeyen bir yapıda olduğu için aşıları, iğneleri yapmaya da eve gelirdi. google'dan arattım ama çıkan adres ve telefon sanırım ona ait değil. evde kartı duruyorsa numarasını yazarım.

geç olsun ama güç olmasın dedim... yıldız da turan güneş bulvarı üzerinde yıldız veteriner kliniği.. okuldan arkadaşım olsalar bu kadar olurlardı.. oldukça iyi insanlar ve paragöz değiller

babama da öyle demişlerdi, sonra bir yığın egzersiz yaptı 6 ay kadar ve geçti. başka bi doktora gösterince öyle bir şey önerebilir belki.

ocak 15'inde annemde bu ameliyata girdi ama artık yürümesi çok zorlaşmıştı. sadece belden aşağısı uyusturularak(lokal anestezi) ameliyatı gerçekleştirildi. işin güzel yanı artık birçok ameliyatta laparoskopi yöntemi uygulanabiliyor. ama tabi bizim durumda ne yazıkki ameliyat menisküsle bitmedi. ameliyat sırasında kireçlenme ve dizde çok fazla aşınma olduğu da görülmüş. proteze gider durumlar yani. sonuçta kireç temizleme ve birazcık dizi kurtarma operasyonu haline gelmiş. sonuç anneme 1.5 ay yürüme yasağı oldu. değnekle yürüdü vs. şu anda halen zor yürüyor ama eskisi gibi ağrısı yok. birde dizde ve bacakda şişmeler oluyor. kısacası halen atlatabilmiş değiliz ameliyat izlerini.. ama menisküs için söyleyebileceğim aslında çok basit ve ertesi gün yürüyüp gidebileceği bir ameliyat. ama demek ki yaşla gelen diğer olayları da unutmamak gerekiyormuş. bu işten benim çıkardığım tek sonuç çok ağrı varsa hiç düşünmesin başka şeylerde olabilir en azından biraz rahatlar derim..çok yardımcı olamadım sadece başımdan geçeni anlattım ama fikir olsun. ayrıca geçmiş olsun

aldığım ancak daha elime ulaşmamış olan bir kedi tarağı gerçekten güzel bir çözüm gibi gözüküyor.

(bkz: furminator)

linklerdeki videoları kesinlikle bir göz at.

e mevsimidir şu anda bütün kediler tüy döküyor. panik olmayın. ha çok sorunsa alın bir koli bandı hayvanın üstüne sürün bir kaç kere. kısa süreli bir çözümdür.

traş ettirebilirsiniz, bi odaya kapatıp mevsimi gecene kadar orada hapsedebilirsiniz, ya da doganın dengesiyle mucadele etmekten vazgecip oluruna bırakabilrsiniz. bizde mesela 4 tane var 3ü iran. yemekten kedi tuyu cıktı mı kenara ayırıp devam edıyoruz ailecek. alıştık.

veteriner bizimkine ayçiçek yağı önermişti. tabii isteyerek içmiyor, ağzının kenarından damlalık ya da enjektörle vermeniz gerekiyor. düzenli olarak hergün bir miktar verince işe yarıyor. uzun tüylüyse hergün, kısa tüylüyse günaşaırı fırçalamak lazım ayrıca. stres ya da mevsim değişikliği nedeniyle tüy dökmede artış olabilir zaman zaman.

alerji nin kalıcı tedavisi çok zor (uzun süreli ve garantisiz demek istedim) ve tutmayabiliyor malesef. antihistaminik veya kortizol ile geçici tedavi mümkün fakat onu da hayat boyu kullanmak gerekiyor. eğer eşinizin durumu ciddi ise kronik bronşite ve daha ciddi hastalıklara çevirme durumu olabilir asıl risk o zaten. ben de bir kedi sever olarak durumunuzun çok zor olduğunu düşünüyorum ama insanın sağlığı daha önemli..

Evcil hayvan tüylerinin nefes darlığı yaratması olayı bende de vardı. Alsancak Özel Sağlık Hastanesi'nin yan tarafındaki bir alerji doktoruna (branşı tam olarak neydi hatırlamıyorum zira 10 seneden fazla bi süre geçti gitmemin üstünden) gitmiştim. Şu anda mümkün olmasa da yakın zamanda ismini ayrıca öğrenip mesaj atabilirim ama tabi hala orda mıdır bilmiyorum. Gerçi o civarda bir çok alerji uzmanı var.

Alerji teşhis ve tedavisi uzun süren ama herhangi bir zorluğu olmayan bişey. (Yöntemlerin benim tedavi olduğum döneme göre daha gelişmiş olabileceğini unutmamak lazım) Teşhis için alerji sahibi kişinin dirseğiyle bileği arasına şeker ilaçlarında kan numunesi almaya yarayan iğneli sisteme benzer bi sistemle yaklaşık 20 delik açılıp (bu işlem kesinlikle can acıtmıyor, tırsmaya gerek yok) her birine alerjiye sebep olduğu bilinen farklı bir madde sürülüp yarım saat beklendikten sonra vücudun farklı maddelere verdiği tepki seviyelerine göre aşı hazırlanıyor. Bu aşı alerjinin şiddetine göre periyot ve sürelerde olunuyor. (Örneğin ben ilk 3 senesinde haftada 1 olmak ve sonradan seyrekleşmek üzere 5 sene boyunca aşı oldum - neredeyse nefes alamayacak hale geliyordum)

Alerji olayının tehlikesine gelince, benim gittiğim alerji uzmanı da yüksek dozdaki nefes darlığının üzerine gidilirse (yani tedavi olunmayıp kedi köpekle haşır neşir olunursa) astıma çevirebileceğini söylemişti ama tekrar hatırlatayım, yazdıklarımın hiçbirinin hiçbi şekilde bilimsel bi yanı yoktur.

Ancak şunu söylemekte yarar var, tan vakti'nin de söylediği gibi tedavinin kalıcı olmasının veya alerjiyi %100 geçirmesinin hiçbi garantisi yok, hatta genellikle çok azalmış olsa da alerji tedaviden sonra da devam ediyor. Örneğin benim halen bir miktar nefes darlığı şikayetim bulunmakta. Kalpsiz gibi görünmek istemem ama en azından tedavi boyunca kedinizden ayrılmanız eşiniz için daha yararlı olabilir. Tedaviden sonra da "nasılsa tedavi oldu" diye alerjinin üstüne gitmemek lazım.

capa da feyza erkan hoca var. bu islerin piridir kendileri. onu bir ziyaret edin derim.

şimdi ben de kedileri çok seviyorum ama muhtemelen bilgi eksikliğinizden dolayı çok yanlış düşünceler içindesiniz...

bilmediğiniz şey şudur ki, allerji öyle grip, nezle, su çiçeği falan gibi bir şey değildir.tedavisi neredeyse yoktur... ancak, dikkat etmek ilaçlarla bastırmak gibi şeyler vardır. siz sanırım iyi bir doktora gitmeyi, doktorun eşinize 2-3 ilaç yazmasını, eşinizin birkaç ay bu ilaçları kullanmasının ardından allerji sorununu ömür boyu çözmeyi falan bekliyorsunuz?

yukarıda arkadaşımız olası tedavi yolunu söylemiş, 2-3 senelik bir aşı tedavisi var (tabii arada yine kortizonlu ilaçlarını da kullanacak ve dikkat edecek) onun da garantisi yok, işte bir ihtimal düzelebilir ya da daha iyi olabilir... hadi diyelim daha iyi oldu, yine de önceden de olsa olumsuz etkileniyorsa kediyle aynı evde kalmak gibi bir lüksü olmayacak beklediğinizin tersine...

velhasıl yapmayın etmeyin... kedidir nihayetinde; büyütmeyin, eşinizin sağlığından önemli tutmayın... sokağa atın demiyorum, kedinizi bir aileye ya da iyi bakabilecek birilerine verin. aksi takdirde (tabii ki beni ilgilendirmez ama) eşinize karşı suçlusunuz ve hatalısınız bunun tartışması bile olmaz...

samimiyetimiz olmadığı halde böyle açık açık konuştuğum için de lütfen kusura bakmayın. bazen bazı şeyleri açıkça söylemek gerekiyor, başka türlü yeterince anlaşılmıyor...

ha bu arada... çok ararsanız size yaranmak için "tamam o zaman kediyi göndermenize gerek yok, şu spreyleri kullansın bi şey olmaz" diyen doktor da bulursunuz, emin olun...

ben yanlış anlaşıldım galiba.
Eşim tabi ki benim için kediden önemli, kıyaslanabilir mi?
Bizim iki kedimiz vardı, birini zorla , eşimden gizli gizli verdim.
Ama o kediyi verdikten sonra, alıp bakacagını söz veren insan,başkasına verdi arkadaşlar.
Neticede biz kedinin izini kaybettik, ve bana yalan söylendiginden şüpheliyim, başkasına verdim diyip, o kişinin şu an nerde oldugunu bilmiyorum deyip, sokaga attıgından.
İşte bütün bu olayların sonucunda alanında uzman bir doktora görünüp, tıbbi bir sonuctan sonra "evladım siz bu kedi ile yaşayamazsınız, bunu vermek zorundasınız" lafını duymak istiyoruz, bunu duymadan kediyi verirsek vicdanımız asla rahat etmeyecek.

Zaten rehberi acıp herhangi bir alerji uzmanına gitmememin ve buraya yazmamın sebebi de budur, sizin tavsiyeleriniz ve tecrubeleriniz ile, bana "tamam o zaman kediyi göndermenize gerek yok, şu spreyleri kullansın bi şey olmaz" diyen bir doktor degil de gerçegi söyleyecek bir doktor bulmak.

Kedigende alerji tedavisi uygulayıp kedi ile yaşamayı başardıgını anlatan insanlar oldu, bu konudaki fikirlerimizin kaynagı budur yani, bir umuttur, çünkü alerji herkeste farklı farklı oluyormuş,

Sözün özü, İZMİRDE, güvenilir, para yolmak veya bizi mutlu etmek için tedavi edecek degil, tedavi olma şansımız varsa, sağlıkla ilgili riskimiz olmayacaksa, bize yardım edecek bir doktor arıyoruz.

buna benzer bir sorunda ben yasadim. yavruyken aldigim kedi 1 yasina dogru yaklasirken bende alerji durumlari azmaya basladi. tabi ben nefes alamama durumlari ve gogsumde olusan garip agridan dolayi kalp rahatsizligim oldugunu dusunerek doktoruma anlattim durumu. o da bazi kan testleri yaptirdiktan sonra alerji degerlerinin 3 kati kadar fazla ciktigini gordu ve beni hastanedeki alerji uzmanina yonlendirdi(ankaradayim o yuzden doktor konusunda yardimci olamayacagim). sonuc olarak kediye, kopege alerjim oldugu ortaya cikti.

yaklasik 3 senedir devamli olarak her sabah alerin adli(buna benzer baska haplarda var örn;fexofen) bir hap kullanmaya basladim. tabi bende sizin gibi hassas davrandim. gercekten severek alacak ve bakacak birini bulamadigim gibi hayatta sokaga da atamam(tabi bir de kedide buyuk olunca isteyen sayisi azaliyor). ilk baslarda hap almama ragmen biraz sıkıntım gene oluyordu. ama bir sure sonra tamamen alistim diyebilirim. su anda hala evde kedim var ve deli gibi hasir nesir olmadigim surece alerjim oldugunu bile hatirlamiyorum. ancak kedisi olan bir arkadasimin evine gittigim zaman ilac falan fayda etmiyor gene bogulmaya basliyorum. bu konuda dikkat etmek gerekiyor. bilmiyorum belki de bende durum boyle oldu ve sizde olmayabilir. bir garantisi elbetteki yok.

ayrica bir durum daha basima geldi. kis gununde telefonla konusucam diye sokakta montsuz bir sure durdugum icin cok kotu bir hastalik gecirdim ve sonucunda acile yatirildim. koyduklari teshis ise bronsiyel astim oldu. nedeni ise ben her ne kadar alerji hapi kullansam da vucudumun alerjik bir halde oldugu gercegini degistirmiyor. kotu bir usutmeyle de bronsiyel astim etkisi gostermis. astim oldugumdan degil ama. kisacasi dikkatli olmak da gerekiyor. bu acile yatma durumlari oldugunda ayni hastanede baska bir doktorla gorusturuldum. o da bana sunlari anlatti ozetle;

"daha yeni, isvec'te ki bir konferanstan geliyorum. konu da alerjiler uzerineydi. orada cikan kadinlardan biri isvec'te alerji riskine karsi butun halki uyarip, cocuklarini temiz tutmalarini, sokaklarda, orada burada herseyle cok hasir nesir olmamalari gerektigini soyluyoruz. ancak gene de bir cok cocukta hala alerji olmakta. isin komik yani ise bu soylediklerimize uymayan en cok turk aileleri ve cocuklari oldu ve onlarda daha az alerjiye rastlaniyor(gene turk'e birsey olmaz mantigi biraz ama isin asli birazcik da cocukken herseye bulanip sonrasinda rahat etmekte geciyor). sonuc olarak onlarda tam ne yapilmasi gerektigine karar verememisler. o yuzden ben sana kedini at da diyemem atma da diyemem. ama kediyi evden uzaklastirmayacaksan dikkat etmen gereken seyler var. ortalikta tuy tutabilecek seylerden kacin. ortada cok fazla toz ve tuy tutacak sey olmasin. odanda halin varda onu kaldir. yatagina kediyi alma. hatta odana alma. vb."

biraz uzuncana bir yazi oldu ama umarim birazcik olsun yardimci olabilmisimdir.

hemen söyleyeyim sorunun cevabını. geçen sene mezun oldum bu yaz ödemesi geldi. ama 2009'da başlıyor. yüksek lisans için aldığın kredi için yeni bir numaran ve yeni bir kartın olacak zaten. yani ikisinin ödemeleri ayrı ayrı oluyor. başarılar ve iyi harcamalar..

çok acıtır ikisi birden sonra pişman olma da. o kredinin faizini fazlasıyla sen ödeyeceksin sonuçta.