Giriş
(5)

Güneş gözlüğü almak ya da almamak

eftalit
Artık ben de bir güneş gözlüğü almak istiyorum. İki tane sorum var:1) Öyle 200-300 lira veremem. Uygun fiyatlı ama kaliteli bir güneş gözlüğüne İstanbul'da nerede ulaşabilirim ve fiyatı ne kadar olur?2) Şimdi ben uzun ve kemikli yüzü olan bir erkek olduğuma göre nasıl bir gözlük bana uyar? Yani sizc
Artık ben de bir güneş gözlüğü almak istiyorum. İki tane sorum var:

1) Öyle 200-300 lira veremem. Uygun fiyatlı ama kaliteli bir güneş gözlüğüne İstanbul'da nerede ulaşabilirim ve fiyatı ne kadar olur?
2) Şimdi ben uzun ve kemikli yüzü olan bir erkek olduğuma göre nasıl bir gözlük bana uyar? Yani sizce.
0
eftalit
(11.05.10)
şu anda göz grup optik mağazalarında kampanya var. 99 - 169 - 199 diye 3 fiyat yapmışlar geçen sezonun gözlüklerini. 199 olan grupta armani bile var açıkçası.

biz bursa'da aldık ama bence istanbul'da da aynıdır. bir göz atmanızda fayda var.
0
minyatur dev
(11.05.10)
Ben avcılardan sıradan bir gözlükçüden 50 Lira'ya aldım geçenlerde. Gayette memnunum. O yüzden çok fazla para vermene gerek yok. Uygun fiyata gayet güzel gözlükler bulabilirsin. Yeter ki biraz ara.
0
winston insani
(11.05.10)
acımız büyük gözlüklerinden olmasın. ufak camlı ince çerçeve yakışır gibi.
0
fukka
(11.05.10)
atasun optiklerde de 99-199-299 kampanyası var, mesela güzel raybanler vardı 99 ve 199'a. 6 ya da 10 taksit yapıyorlarmış, cevahirin yanında ve kanyonda var birer atasun ama diğper şubeleri bilmiyorum, internette yazıyordur muhtemelen.
0
purpurum
(11.05.10)
Dogubank a git orada OScar marka gozluklerden bul 100 tl ye daha once hic gunes gozlugu kullanmadiysan deneme mahiyetinde orta kalitede guzel bir gozluktur, degisik sekillerinden mevcut orada gozlukculer katinda
0
mikelarteta
(11.05.10)
(7)

yüzü nasıl yıkamalı?

peki
soğuk suyla veya sıcak suyla yıkamanın belli faydaları var mıdır? hangisi tercih edilmeli?
soğuk suyla veya sıcak suyla yıkamanın belli faydaları var mıdır? hangisi tercih edilmeli?
0
peki
(11.05.10)
en iyisi ılık suyla yıkamaktır. daha iyi bir temizlik için cildinize uygun yüz temizleyicisi kullanabilirsiniz.
0
ermanen
(11.05.10)
maden suyuyla

ciddiyim, google'la bi..
0
no christ requiress
(11.05.10)
sıcak suyla yıkamak sivilceleri dağıtır ve tahriş eder derler ve ben de maden suyunun çok fyadalı olduğunu duymuştum. bunun dışında gülsuyuyla ya da killi suyla yıkayanlar var.
0
purpurum
(11.05.10)
sabun kullanma da ister ilik ister soguk suyla yika. ama sabun kullanma.
0
compadrito
(11.05.10)
aslında temizlik açısından sormamıştım. zaten temizleyici kullanıyorum senelerdir, sabuna bulaşmıyorum. daha çok hangisi daha sağlıklıdır onu sormuştum.
0
🌸peki
(11.05.10)
soda zararlıymış, aman diyim.
0
karabasun
(22.01.12)
maden suyu gayet ıyı ıcınde mıneral var aman dıyecek bısey yok ben bı aralar sureklı yıkardım bısey olmadı hatta ıyı de geldı hatırlamısken yarın baslayayım :)
0
dyg*dyg
(22.01.12)
(6)

Ankara'daki güzel kafeler

nestor
olgunlardaki `sakal`'ın kapanmasından sonra oraya alternatif olarak gidilebilecek, `kablosuz internet` bağlantısı olan, kızılay civarında `samimi` ve `ucuz` bir kafe biliyor musunuz? arzederim.
olgunlardaki sakal'ın kapanmasından sonra oraya alternatif olarak gidilebilecek, kablosuz internet bağlantısı olan, kızılay civarında samimi ve ucuz bir kafe biliyor musunuz? arzederim.
0
nestor
(11.05.10)
karanfilde ikarus diye bir yer vardı hala duruyor mu bilemiyorum. balkonlu falan güzel bi mekandı.
0
akustik cinayet
(11.05.10)
aylak madam
bu arada sakalla yanı binadaydı, bina yıkılınca yine olgunlara biraz daha yukarılara taşındı sanki akay'ı kesen bir sokakta gibi kalmış aklımda.
0
purpurum
(11.05.10)
sakal da aylak madam da aynı binadaydı, taşındıkları yeni yerlerde yepyeni ve bambaşka moda girdiler. sakal zaten sekans'ın versiyonu oldu, dibinde zira.
aylak madam'ın da starbuckstan bi farkı kalmadı, gerçi gene tamam bi nebze kitle açısından tercih edilebilir ama görevliler iyce suratsız, bişi istediğinde zorla veriyomuş gibi davranıyorlar artı malesef lezzet eskisi gibi değil.

ikarus fena değildir, ama basık boğuk biraz. bunun için en iyisi gezerek gidip görmek, bi girer bakar beğenirsiniz samimi olursunuz :)
0
ahandanick
(11.05.10)
orta dünya ve tenedos?
0
manfool
(11.05.10)
konur sokakta pandora isimli sahaf-kafe ye gidiyorum ben..sessiz sakin bir yer..80 lşi yılların dergilerini okuyup vakit geçirmek için güzel..
0
heavysmoker
(11.05.10)
kitap kurdu vardı bir de konurun bir üst sokağı(selanik miydi) public'in karşısı en üstte.
0
manfool
(12.05.10)
(20)

İşini seven var mı?

lucy in the sky with diamonds
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim. Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüz
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim.

Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüzünden herhalde muvaffak olamadım, şu an yapmakta olduğum ve hep piyasası olan işime geri döndüm. Arkadaşlarımdan duyduğum "ekmek aslanın azında" temalı hikayeler de canımı iyice sıkıyor. İstanbul Lisesi üstüne Boğaziçi uluslararası okuyan bi arkadaşım aylardır iş arıyor, bulamıyor. "Başvurmadığım yer kalmadı, nitelikli insan çok ama iş yok, yakında hepimiz satış elemanı olucaz" diyor.

İnsanın hem zevk aldığı, hem de üstüne para aldığı bi işinin olması mümkün müdür? Hadi onu geçtim, işinden tiksinmemesi mümkün müdür? Bunun oranı nedir? Umudumu koruyayım mı? Siz de ertesi günü düşününce hep bi fena oluyo musunuz?

Kişisel anketime destek veriniz, istirham ederim..
0
lucy in the sky with diamonds
(10.05.10)
Ben! Gerçi daha 7 ay oldu başlayalı ama ben çok zevk alıyorum. O yüzden zaten akşam 7'lere kadar kalıyorum her gün.. Ama bence bunda esas etken, benim çalışırken patronumun veya bir şirketin yararına değil, kendi yararıma çalışıyor olmam. Bence anahtar nokta bu. Yaptığın işten kendin de yarar görmen, yani para kazanmak dışında. Bu da ancak kendi işini kendin kurduysan veya akademik hayatta ilerleme gayesindeysen olabilir sanıyorum.. Başka birşey aklıma gelmiyor..
0
oyle birsey yok
(10.05.10)
işimi seviyorum, kariyerimde bir basamak daha yukarı zıplayabilirsem hele iş konusunda benden mutlusu yok..
0
efendy
(10.05.10)
kendini yaptığın her iş için onaylanmak zorunda hissediyorsan, yaptığın bütün çalışmanın bir "şimdi şuna odaklanalım, onunla ilgilenecem ben" diyen supervisor, yönetici,vb. kişi tarafından çöpe atıldığını, ihmal edildiğini görüyorsan çalışmak istemeyebilirsin. dolayısıyla kendi işine yarayacak notları almaya, iş ortamından gerekli bilgi ve iletişim alt yapısını ilerlemeye bakmalısın.
şirketin sektörü ile ilgili paralel firma tanışmaları, sergisi, fuarı varsa oralara bakma, bir şekilde kendini kendi yaptıklarınla göstermek ve ileride böyle çalışmak istiyorsan bulunduğun noktadan en iyi verimi almalısın.projeni yöneten beğenmeyebilir, çöpe atabilir ama sen atma. 1 yıl sonra kurcalarken belki zamana göre bir update / upgrade yaparsın işine yarayacak bir hal alır?
0
yurdum insani
(10.05.10)
işimi seviyorum. kazancım bazen neredeyse çok çalışmadığım halde çok olurken bazen kendimi yırtsam bile az oluyor. ve işimde hala ilerleme noktasındayım ve bu ilerlemenin sınırı yok zaten. 4 yıldır bu işlerle meşgulüm 20 yaşındayım henüz bi an ama off yeter artık ya demedim( ki aşırı zorluklar çektiğim oluyor ve katlanılmaz şeyler oluyor ama önemli olan sizin iradeniz ve katlanabilme gücünüz bi yerde)
en önemli şey ise okulun sandığınız kadar büyük bir etken olmaması. evet boğaziçi bitirmek önemli ve prestijli fakat tecrübe ve kişisel gelişim ve öngörü gibi pek çok nitelik aranıyor bitirdiğiniz okuldan ziyade. bilhassa iyi okul bitirince iyi bi iş sahibi olacağını sanan insanlar beni bir hayli güldürüyorlar zira iş hayatını gerçek anlamda görmediklerini bağıra bağıra belli ediyorlar :).

son olarak bu tarz depresif başlıkları açmaya devam ederek ( bi başlığınızı daha hatırlıyorum) kendinizi bi yerlere getiremezsiniz. mutlu ve başarılı olmaya siz bu kadar derecede umutsuzken biz ne desek boş olacak, fakat gördüğünüz gibi işini seven ve kazancı yüksek olan bi sürü insan daha şimdiden yazmış bile.
0
madyb
(11.05.10)
işimi sevmiyorum.

satış danışmanıyım. size şimdiki işimde aldığım rakamı söylesem götünüzle gülersiniz. daha öncekinde de pek kayda değer bir durum yoktu. işimde ilerlemem kendimden, ruhumdan, yaşamımdan fazlasıyla ödün vermeme bağlı. vermeyeceğim.

kullanılıyorsam benimde yeri geldiğinde, daha iyisini bulduğumda veya bulana kadar onları kullanmaya hakkım var.

ha şu da var. vicdanım rahat. bana verdiklerinin karşılığını fazlasıyla veriyorum. asıl mesele de burada zaten. sorulduğu zaman evet çalışkan dürüst adamdır derler. ama iş karşılık istemee geldiğinde veya en ufak bir hata yaptığınızda başınıza kakılacak bir mesele çıkabiliyor.

sokayım işlere diyorum çoğu zaman.
0
soul cancer
(11.05.10)
Tabiki de işimi sevmiyordum !!!

4 yıl üniversite 2 yıl master sonrasında okuduğum, dirsek çürüttüğüm eğitimimin dışında bambaşka bir alanda işe başlamıştım. Dünyanın 44 ülkesinde faaliyet gösteren çok uluslu ve kurumsal bir firmada...
Bir sabah uyandım işe gidiyorken, sürekli aklımdan, gözlerimin önünden şu cümle geçti. ''Kendi kaderini yaz'' akabinde şirkete girdiğim gibi masama oturdum istifa mektubumu yazdım...Altına da afilli bir imza attım... İnsan kaynaklarına teslim ettim... Bir sigara içtim, sigaramdan her nefes çekişte o cümle geliyordu gözlerimin önüne...
Başarmıştım belki de kaybetmiştim...Ama beni mutlu eden, kendim için bir şey yapmıştım...İstifa etmiştim...
0
madduwattas
(11.05.10)
aslında hazır böyle bir konu bulmuşken içimi döküp rahatlamak istiyorum müsadenizle.

bendeniz liseden sonra 4 sene migrosta çalıştım. üniversiteyi açıktan okumaya gayret ettim. pek başarılı olduğum söylenemez. 4 senenin sonunda hala işimde bir rütbem olmadığı için askere gittim.

sonrasında gömlek firmasında çalıştım. bir şubesine müdür yaptılar beni. ama ne müdürlük! tam 1 ay boyunca izinsiz sabah 10 akşam 10 olmak üzere alışveriş merkezinde çalıştım. ulen parası iyi olsa çalışılır kabul. ama kardeşim 700 tl ye yaptım bu işi. herşey yolunda götümüzdeki kazıkla mutluyken beni işe referans gösteren arkadaşımı patron özel ofisine çağırıp bir güzel tartakladı. sebep mağaza açığı. açığın tutarı 500 tl. zorla istifa imzalattılar. mahkemeleri sürüyor (merak edene firma ismini özelden atarım). hal böyleyken benim orada durmam kendime yediremediğim bir durum oldu ve istifa ettim.

günler geçti ve ben bir ayakkabı firmasında işe başladım. oraya 2 senemi verdim ve işimde bir yerlere gelemedim. bakın takıldığım mesele şu. çalışmamı, satışlarımı efendi oluşumu tepedekiler beğeniyor. ben göz yumuyorum herşeye. fazla çalışma saatlerine ses çıkarmıyorum. gerektiğinde sabahlıyoruz hep beraber ama benim bir işim düşünce karşılığını alamıyorum. ne fazla mesai ücreti ne de başka birşey. satışlardan iyi para kazandım eyvallah. lakin sadece tek mağazası bayramda aylık 1 trilyon ciro yapan bir firma cozuttu ve çalışanların primlerinde kesinti yapma yoluna gitti. kriz dönemi tasarrufuymuş. hade len!

ilk fırsatta sigorta firmasından teklif alıp işe başladım. kabul edersiniz ki sigorta satmak ve insanları ikna etmek zor bir mesele. ben bu işte başarılı olamadım. 1 ay boyunca hiç satış yapamadım. anladım ki elle hissedilebilir birşeyi satmak (ayakkabı gibi) insanları geleceği için para ayırmaya (bireysel emeklilik ve sigorta) ikna etmekten kolay birşeymiş. ilk zamanlar motivasyon dolduran müdürümüz satmadan gelme laflarıyla iğnelemeye başlayınca bir gün ofisten çıkıp satış yapamayarak eve gittim.çayımı demleyip istifa mektubu hazırladım.

3 ay boşta kaldım. koca bir üç ay. şimdi başka bir ayakkabı firmasında işe başladım. maaşımı yazıyorum sıkı durun!

450 tl!
0
soul cancer
(11.05.10)
450 tl olan maaşımla artı prim alıcam bu ay. primde mağaza cirosunun kdv sini düşüp 1000/4 oranında para getirisi. yani;

mağaza ortalama 80 - 100 milyar ciro yapıyorsa biz 80 diyelim buna;

73,6 kdv siz. bunun binde dördü ;

300 lira para demek. maaşla etti 750 toplamda. ben haftanın 3 veya 4 günü sabah 10 akşam 10 çalışıyorum. bayram yok resmi tatil yok. bu tip işyerleri mesai ücreti vermiyor (esnek çalışma saatleri).

vay babam vay. durup bir düşüneyim. hmm. boşta kalmaktan iyidir.

işimi seviyor muyum?

nefret ediyorum.
0
soul cancer
(11.05.10)
hazır başladım bir de erkek kardeşimden örnek vereyim size. kızkardeşimde var. kardeşlik güzel. üç çocuğuz :)

erkek kardeşim okulu sevmedi. okuldan kaçıp birsürü sokak köpeğine beni kovalattığını bilirim. ortaokulda sigaraya başladı. okulu orta 2 de bıraktı.o zamanlar piçti. hala da öyle.

neyse.

bizimki rahmetli pedere okumucam ben dedi. babamda aklı başına gelir diye rot balans ustasının yanına topkapı sanayi sitesine verdi. kardeşim pederin restini gördü. bir hafta sızlandı ama haftanın sonunda eline para geçince yüzünde güller açtı. şimdi mi?

askerden sonra biriyle tanıştı. adamın brigstone lastik ve jant dükkanı var. gel demiş kardeşime hunter marka rot balans cihazı alıcam. dükkanın yanı boş. alet edevat dükkanın durumu hazır ben anlamam. sen başında dur kazancımız yarı yarıya.

rot balans ücreti 40 lira. günde en kötü ihtimalle 2 araba geliyor istanbul un yolları malum. kaldı ki bunun far ayarı var, jant düzeltmesi var.

maaşallah bizimki parasız gezmiyor. 3 ay boyunca kardeşim hergün cebime sigaramı aldı. harçlık verdi. sabah 8 de gidiyor. akşam 6 paydos. cumartesi öğlene kadar çalışıyor. pazar tatil.

işini seviyor mu?

az önce sordum. sevmesem yapar mıyım lan dedi.
0
soul cancer
(11.05.10)
öncelikle şunu söyleyeyim neden hep aynı mantık düşünüyoruz ki bir işe girmek ve para kazanmak sevdiğin işi yapmak ama yine bir başkasının şirketinde veya işinde her neyse. ya kendi işimi kurayım kendi işimi yapayım mantığı yok mu? çok baba bir şirkette finans da çalıştım biraz sabır gösterseydim hani şu rapor hazırlayan üst düzey yöneticilere sunan onlarla toplantılara giren adamlardan olacaktım belki de üst düzey yönetici ama tartmadı bünye fare gibi hissettim kendimi sabah gir plazaya akşam çık. bazen daralıyorum 10 dakika dışarda gezsem açılacam yani kafa dağılacak ama birinin git "10 dakika sonra gel" demesi ile aynı olmuyor benim on dakika. çok düşük sermaye ile kurulabilecek çok iş var illa üni mezunu olmaya gerek yok bende üni mezunuyum ama bu devirde para etmiyor etmeyecekte. her şey para değil ben önce ki işimde aldığım paranın 3 de birinden daha az paraya çalışıyorum şuan. belki aranızdan salak diyenler çıkacak ama o zaman ki mutsuzluğumu hatırladıkça şimdi gülümsüyorum. herkes bana imrenirken ( çevremdeki ve üni den arkadaşlar) ben nefretler içindeydim. arkadaşlarım şirketin herhangi bir şubesinde çalışmaya bile razıyken ben genel müdürlükteydim düşünün artık. mesleğimi pek sevdiğim söylenemez ama belkide başka çarem olmadığından ve biraz aklıma yattığından seviyorum sonuçta kendi işimi yapacağım. smmm stajyeri

sivrisinek dostum ben hiç bir arkadaşımın arandığını duymadım örnekleyeyim : itü uçak mühendisliğinden , ankara sbf den( yüksek lisansı da vardır) , odtü kimya - makina, bi de avukat olanlar var vs. taşra üniversitelerinden olanları yazmadım bunlar seçkin üni ve seçkin bölümlerde. hadi ben arızalıyım yaa bu adamlarda mı arızalı? uçak mühendisi adam iş bulamıyor makina mühendisliği alanında çalışıyor şimdi baktı olmuyor askere gitti. senin mantığın tam türkçesi şu "kendini pazarlamayı iyi bileceksin" (sakın yanlış anlaşılmasın) onuda her adam yapamaz. durumlar böyleyken böyle.
saygılar
0
seyduna6687
(11.05.10)
seydunya size katılmıyorum. zira aranan bir insan olmak için okul bitirip master yapmaktan fazlası gerekli :). herkesin düştüğü en büyük düşünce hatası bu: iyi okul bitirip bi de iyi bi yerde master yapmak... demişsinizki arkadaşım itü bitirdi uçak mühendisliği: güzel peki bu okul her yıl ve her yıl mezun vermiyor MU? diğer mezun olan arkadaşlardan ne artısı var ki bu arkadaşın (artık kaç yıldır mezun veriyorsa okul siz hesap edin) tercih edilsin ve aranan olsun. zamanla işinizde iyiyseniz zaten adınız çoğu yere sizden önce gitmeye başlıyor.
0
madyb
(11.05.10)
madyb örnek verdiğin uçak müh. arkadaştan yola çıkalım bu adam ilk 1000 e girdiği için okuldan bile burs alan istese tıp a girecek puanı almış yani zekası ortada bir adam. mng teknik te tübitakta staj yapmış. projelerde bulunmuş, güneş ennerjisi ile çalışan araba olayı vardı üniversiteler arası yarışma işte o projede yer almış aynı zamanda gerçekten sosyal insani yönü iyi( moda oldu bu laf) yani demek istediğim zeki ama andaval duran tiplerden değil kendini gösterebilen bir insan. ayrıca bu bölüm sadece itü de vardı şimdi izmir de bir üniversitede de var yanılmıyorsam ama orası daha mezun vermedi galiba. olsun olsun 70 mezun versin her yıl. askeriye kapıyor ama gitmiyor asker olmak istemiyyor. thy cuma günü görüşmeye çağırıyor ve görüşmeye gittiği adam cuma namazına gidiyor ( arkadaş namaza gitmeyince olmuyor tabi) sonra geliyor sen gel pilot ol diyor. özel uçak fabrikası olmadığı için iş alanı kısıtlı. bunlarıda bi göz önündde bulunduralım. yani donanımlı birisidir ama iş bulamıyor.
0
seyduna6687
(11.05.10)
selamlar

efenim ben seviyorum işimi, sıkıntım olursa çalıştığım yerler ile oluyor.

ben teknik lise okudum. akabinde 2 yıllık bir meslek yüksek okulunu çok büyük başarıyla 5. senenin sonunda kovularak tamamladım ve aöf kamu yönetimi okumuya başladım sırf askerden muaf olabilmek için. hala da okuyorum aöf'de. bu arada bi af çıktı ondan yararlanıp kovulduğum okuluma geri dönüp derslerimi falan verdim fakat halen bir çıkış belgesi yahut diploma neyim alabilmiş değilim. anlayacağınız 27 yaşında ve lise mezunuyum şu an.

lise bitti, cuma günü karneyi aldım sonraki pazartesi çalışmaya başladım. o gün bugündür de aralıksız çalışıyorum. şu an 2500'e yakın bir meblağ kazanıyorum. şimdi benle beraber aynı okulları okuyan arkadaşlarıma bakıyorum bir çoğu işsiz, kalanların bir kısmı okuyup ettikleri ile alakasız işler yapıyorlar ve bir kısmı da benle aynı işi yapıyorlar. benle aynı okulları okuyan ve hatta bitiren hatta ve hatta askerliğini yapıp gelen ve benle aynı işi yapan arkadaşlarım benden daha az kazanıyorlar. bu benim, yaptığımi işte üstad olduğumun göstergesi değil bunu biliyorum, zaten yemiş bitirmiş de değilim. fakat sanıyorum ki az evvel 3 gruba ayırdığım arkadaşlarımın içerisinde yaptığı işi seven bir tek ben varım. ve daha geçtiğimiz hafta 2 farklı teklif aldım. her hafta böyle 2-3 teklif almıyorum tabi ki ama "piyasa"daki diğer çalışan tanıdıklarıma göre bana olan talep daha fazla diyebilirim.

"insan yaptığı işi severse iyi kazanır" ya da "iyi kazanırsan yaptığın işi seversin" gibi sonuçlara varmaya çalışmıyorum yanlış anlaşılmasın. ben kendi adıma şunu söyleyebilirim, liseye başladığım zaman yapmak istediğim işi biliyordum, bu yüzden meslek lisesine yazıldım bu yüzden 1. senenin sonunda teknik liseye geçiş yaptım. ve şimdi o zaman yapmak istediğim işi yapıyorum. belki de benim işimi seviyor oluşumun nedeni budur. bilemiyorum :P

bu arada programlamacıyım.
0
barbaroj
(11.05.10)
öncelikle @soul cancer allah kolaylik versin.

bende hobisini işe dönüştüren yani sevdiği işi yapan şanslı vatandaşlardanım. işimde 5. yılım bitiyor ve aldığım maaş ile keyfe keder yaşıyorum. diğer arkadaşların dediği gibi işini severek yapmak bir çok şeye katlanmayı ve inatçı olmanı sağlıyor. haliyle istikrar başarı getiriyor. tabi ileriyi hiç bir zaman tahmin edememeye alışmak ve günlük yaşamaktan mutlu olmak gerekiyor. her an herkez işsiz kalabilir.

okul olayına bu kadar takılmaya gerek yok türkiyede yaşıyoruz. emeklerin paraların üstüne bir bardak su içip yolunuza devam edin.
0
fukka
(11.05.10)
yazılımcıyım, sektörde 10ncı yılım doldu bu süreç içerisinde halihazırda çalıstığım kurum 2nci işyerim.

Yazan arkadaşların iletilerini okudukça memleketin aslında nasıl yaşanmaz bir yer haline geldiğini sırf bu sebepten kaynaklı "mutsuzum" diye bir işi bırakmanın doğru olup olmayacağını sorguluyorum.

Yaptığım işi seviyorum, tercih şansım olsa yine aynı işi yapmak isterdim. 7sene boyunca bünyesinde çalıştığım kurumdan sırf mutsuz olduğum için ayrıldım, maddi olarak bir sıkıntım yoktu ancak nedenini bilmediğim bir mutsuzluk dolayısıyla artık o kuruma gitmek istemiyordum (kaşınmak değil bu).

3 yılımı doldurduğum bu yeni kurumda da esasında mutlu olmadığımın farkındayım, yönetici pozisyonundayım, çoğu kişi için güzel şartları olan bir işim var ancak "mutlu değilim" (orta yaş bunalımı dedikleri nane bu olsa gerek) saat 10:15 ve ben odamda alkol almaya başladım :) sanırım içerisinde bulunduğum mutsuzluktan kısa süreli kaçışın yolu bu.

özetle işimi seviyor / kurumu sevmiyorum, dolayısıyla bu şartlarda birbirine küs olan karı kocanın aynı yatakta soğuk bir şekilde uyumasına benzettiğim ilişkiyide sonlandırmak gerekiyor.

bu kararımla birlikte maddi sıkıntı yaşayacağımda aşikar, lakin daha huzurlu olacağım gibi.

@lucy in the sky with diamonds , pek sorunun cevabı olmasa dabir kaç bişey yazmak istedim.
0
drunkfish
(11.05.10)
hem okuyup hem calisiyorum icmimarim, belki herkezin imrendigi bi alan, calisma sartlari rahat ,okula gitmeme izin veriyorlar ama isimden nefret ediyorum 650 lira aliyorum fuuuuuuuuuuuuuuck
0
kakashi
(11.05.10)
işini sevmek biraz çetrefilli bir konu, yani eğer sanatla bilimle ilgili bir iş değilse benim görüşüme göre hiçbir işi sevmek mümkün değil. Sonunda dönüp dolaşıp politikaya dayanıyor ucu. Biraz kafası uyanık, sistem düşmanı biriyseniz her türlü meslek/iş bir süre sonra manasızlaşmaya başlar.

4 yıllık lisans eğitimine severek girip nefret ederek çıktım. Bilim yapmak gibi yüce birşey gözümde küçüldü, belki bir çıkış yolu bulmalıydım ama ben sırt dönmeyi tercih ettim. Okuldan hemen sonra alakasız pek çok yerde çalıştım. Bir üsre iyi gitti sonrasında hepsinden nefret ederek ayrıldım. Öyle böyle değil hem de çağıl çağıl bir NEFRET akmasından bahsediyorum. Son işim çok rahat bir ortam, süper çalışma saatleri falan derken ayakta adam düdüklüyordu. Ufacık havasız bir alana tıktıkları insanların üzerine basarak büyüyen pastayı kendine ayıran ve bize ambalajı reva gören bir işleyiş. Bunları görerek ben işime bakarım diyemiyorsunuz, en azından ben diyemiyorum, sokarım çarkına diyip ayrıldım işten. Beş parasız.

Sistem çökmüş zaten, şimdiye kadar "ssk! emeklilik! yapma demiyorum emekli olunca hobi olarak yap!" diyerek iyi bir uyutmuşlardı ama ben köle olsam nolur 58 yaşıma kadar asgari ücretten halliceye talim edip sürekli bir gelecek kaygısıyla yaşayacaksam? 58 yaş az değil yahu!
0
süpermaninkızı
(11.05.10)
şimdiye kadar bir çok farklı yerde çalıştım. ama oturup da bir cv'ye yazabileceğim şeyler değildir bunlar.günü kurtarma çabası içerisinde idim hep.
bilgisayar teknik servisinde de çalıştım ki 10 senedir bilgisayar kullanıyorum.hani gözüm kapalı söker takarım pc'yi. he, ne işine yarıyo dersen, kendi işime yarıyo derim. emlakçılık yaptım. garsonluk yaptım barmenlik yaptım. liseden mezun olalı 5 sene oluyo ve ben hala üniversite birinci sınıftayım. bu okul bitecek..
türkiye şartlarına göre iyi bir okul denebilir aslında okuluma da.iş arıyorum halen de.ikinci öğretimde okuyorum ve bütün gün boş durmak yerine çalışmayı yeğliyorum.ama iş veren var mı ? yok. gidip muhasebecilerle konuştum. adamlar sırf ssk ödememek için iş vermiyorlar. ssk ödemeyin dediğimdeyse kararsız kalıyolar.
fakat şöyle söyleyebilirim, patron olgusu sorun yaratmadıkça çalışmayı da iş yerinde bulunmayı da seviyorum. çalıştığım bütün işlerde de mutluydum. verimli olduğumu hissettiğim sürece..
şimdilik tecrübe yetersiz görünebilir ama şöyle söyleyeyim: bu memlekette üniversite okunmadan bi b*k olunamayacağı görüşünde birleşen bir toplum var olduğundan, ve hatta üst düzey yöneticiler bile nereden mezun olduğun önemli değil, kafan çalışıyosa, detayları görüyorsan, bir bütünü kafanda parçalara ayırabilip sorunları çözebiliyorsan elinde de diploman varsa piyasada mükemmel olmasa da iş bulup yükselirsin diyorlar. bunu bir çok kişiden duydum. işinde yükselmek de yukarıda sayılı yetilerinin geliştirilmesi ile alakalı.ki söyleyenlerin hepsi de lokal veya ülke bazında ismi bilinen markalaşmış ve kurumsallaşmış firmaların genel müdürleri veya genel müdür yardımcıları.
mevzu şu ki, işini sevmek veya sevmemek işinde yakalayabildiğin başarı ile alakalı genelde. maslow'un piramidine falan girmicem hiç. ama haklılık payı da var kendisinin.ayrıca genelde diyorum çünkü mutsuzlukların çoğu işte profesyonelleşme sürecinden sonra artık daha fazla gelişememekle alakalı olgulardan kaynaklanıyor.ya da iş arkadaşlarının sevilmemesi, patronun sevilmemesi türden sebeplerle..(zaten patron dediğin sevilir mi lan ?! =) )

durduk yerde sırf mutlu olmak için sektör değiştiren, iş değiştiren, hatta ülke değiştiren insanlar da tanıyorum. ve evet sonuç başarılı. onlar mutlular. ki kendimde de bu potansiyeli görüyorum. netekim her şeyi bi anda silip yeni bi şehirde başladım ben de hayatıma ve şu anda meyvelerini topluyorum bu kararımın. iyi veya kötü. mutluyum ama..

iş hayatı da özel hayat gibi aslında..hem sevdiğin hem de seviştiğin bir sevgilin/eşin olabilir mi sorusuyla paralel bu soru. insanın hem zevk aldığı hem de üstüne para aldığı bir işinin olması mümkün..hem sevdiği hem seviştiği kişiyle yaşayabilmesi kadar mümkün..
0
diggity
(11.05.10)
Bende meslek lise ve ardından 2 yıllık biyomedikal bitirdim. Mezun olduktan sonra Uzun süre işsiz kaldım. Burger Kingte çalıştım, Bİlgisayar teknik servisinde çalıştım bir arkadaşımın firmasında, maaş sigorta yok arada bir aldıklarımı saymazsam hayrına çalışmış oldum. Orada çalışırken iş aramaya devam ettim fakat bulamadım. Sonunda 5 ay önce mesleğimle pek alakalı olmayan bir sektörde Teknik servis sorumlusu olarak göreve başladım.Ünvanıma aldanmayın sadece göstermelik.
Çalıştığım firmada iki adet mühendis,iki tekniker, 4 tanede işçi var fakat bunların arasında bana işi bilen, bildiklerini bana öğretecek yardım edecek işi bilen usta kıvamına gelmiş kimse yok. Kendi çabamla bir şeyleri başarmaya çalışıyorum elimden geldiğince ve bugüne kadar idare ettim. Fakat üstesinden gelemediğim bir arıza ile karşılaştığımda benden kötüsü yok. Müdüre ben eğitim istiyorum dediğimde ben eğitim aldım da sana eğitim vereyim diyor. Hal böyle olunca benim üzerime çok büyük bir sorumluluk biniyor. Bazen diyorum istifa edeyim, sonra işsiz olduğum günler aklıma geliyor, vazgeçiyorum... Ne yapacağımı şaşırmış haldeyim bana bir fikir verin dostlar
0
mr fusion
(11.05.10)
Bu duyuruyu görmemiştim ama gören bi arkadaşım sen bunu cevaplamalısın diye habr verdi, arayıp bulup linki gönderdi sagolsun.

uluslararası ilişkiler mezunuyum ve mezun olmaya yakın, bilen bilir, bnaka uzman ve müfettişlik sınavları başlar, iktisadi idari bilimler mezunu herkes gruplar hatta sürüler halinde bu sınavara girer. Neyse ben de girdim, bu arada ODTÜ'de bi master prıogramından kabul almıştım ona gidicem diye planlıyordum ama bi yandan iş de bulmam gerekiyordu ekmek parası vesilesiyle. Neyse işte akbanktır garantidir vs derken işbankasının uzman yardımcılığı sınavını kazandım ve uzuun bir sınavar mülakatlar silsilesinden geçtiğim için, görece iyi bir ücret vaadettikleri için, istikrarlı bi gelecek vaadetikleri için(keza işbankası çok extreme kişisel bi durum olmadıkça işten atmıyor ve kariyer çizgin en başından beri belli) masterı falan bırakıp o şatafatlı genel müdürlük kulelerinde işe başladım. Ama daha ilk haftadan (eğitimin ilk haftası) bunun hiç bana göre bi iş olmadığını anladım. Bi kere etek ceket giyiyordum, çok hiyerarşik bi yapılanması vardı, güneşışığı görmeden florasan ışığında çalışıyrudm, gerçek oksijen almıyorduk, sürekli bir turnikeler, plazalar, asansörler vs gına gelmişti. Pazar akşamları oturup ağlıyordum, sabhjalrı mutsuz uyanıyrodum vs. Onun ötesinde yaptığım işe çok yabancıydım, dış ticartelerle ilgilib i finans işi yapıyorduk, herkes sürekli şikayetleniyordu, şubelerle telefonda konuşmaktan sesim gidiyordu, bir paragraf mail atmak için bile insiyatifim yoktu, yazıdığım herşey birilerinin oanyından geçip 3 kişiye imzlalatılıyordu, herşeyin hardcopysi dosyalanıyordu vs hep tiksindiğimiz devlet bürokrasisinn kağpıt kürek işlerinin tam ortasına düşmüştüm. Çook mutsuzdum hatta net şekilde depresyondaydım. Sonra iş aramaya başladım, reklam-medya sektöründe pijamayla-kotla işe gidebileceğim, hiyerarşik olmayan yaptığım iş beyaz yakalılarca hakir görülse bile kendi insiyatifi vev yaratıcılığımı ortaya koyabileceğim bir sektörde iş arıyordum. 2 ay kadar iş aradım, sonra bi riş arkadaşımın vasıtasıyla daha düşük maaşlı bir iş buldum ve uluslararası bir şirkette, bir medya ajansında eskisinden çok daha düşük bir maaş ve sıfır iş güvencesiyle çalışmaya başladım.

İş değiştirme aşamam çok sancılı oldu, bankadaki kimse anlayamadı, tutunamadı gözüyle baktı çünkü herkes olabilcek en iyi işin o olduğunu düşünüyordu, iyi maaş, iş güvencesi, sağlık güvencesi, havalı şık kıyafteler, plaza vs vs. Ailem de çok karşı çıktı, beni büyümemekle maymun iştahlı olmakla suçladılar ama ben verdiğim kararda çok emindim çünkü mutsuzluğum artık elle tutulabilir gözle görülebilir bir hal almıştı. Velhasıl kelam, çok sevdiğim çok mutlu olduğum, işimi sevdiğim, insanları sevdiğim, maaşımın giderek arttığı hatta daha iyi maaşla başka bir ajansa transfer olduğum, işimle ilgili konularda okuyuz araştırmayı sevdiğim bir mesleğim oldu. Master içimde kaldığı için Galatsaray iletişimde reklamcılıkla ilgili ikinci öğretim master yaptım. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan birinin bu olduğunu düşünüyorum.

Bazen kimse onaylamasa ve hatta siz bile doğruluğundan emin olmasanız bile sizi mutsuz eden şeyleri bi cesaretle bırakmak gerekiyor bence :)
0
purpurum
(12.05.10)
(8)

kadın-erkek aldatmacası

sert yerden yavas
sevgiler hörmetler. efendiler erkek aldatınca gayet rahat oluyorda. kadın aldatınca erkek niye kızıyor?? ben bir erkek olarak kendimizi anlamıyorum. yahu sen aldatırken bi bok yokta kadın aldatınca niye var?
sevgiler hörmetler.
efendiler erkek aldatınca gayet rahat oluyorda. kadın aldatınca erkek niye kızıyor??
ben bir erkek olarak kendimizi anlamıyorum. yahu sen aldatırken bi bok yokta kadın aldatınca niye var?
0
sert yerden yavas
(16.04.10)
e normalde fark yok. sen öyle algılıyorsan kendi düşüncelerini ya da etrafındaki insanları bi gözden geçir.
0
hevipeyra
(16.04.10)
erkek aldatınca da hiç rahat değil. :)
orasını yanlış düşünmüşsün bence...

sebebini yine hayvansal durumumuzla açıklayabiliyorum ben.

mesela bir maymun sürüsünde, erkeklerin haremi vardır. bir dişi harem değiştirirse bu erkeğin yenilgisidir. ama erkek gidip haremine yeni dişiler ekleyebilir istediğinde. bence altında yatan neden budur. ama tabi sosyolojik durumlar çok etkiliyor bunu.
0
kediebesi
(16.04.10)
yoo ben öyle algılamıyorum hatta bu duruma kızıyorum. ama böyle bazı tanıdıklar falan var. adam anlatıyo işte diyo aldattım ben karıyı falan. diorm o da seni aldatırsa? dio ki o aldatamaz, e sen de aldatma? erkek ayrı falan. o yüzden sorayım dedim. neresi ayrı ki?
0
🌸sert yerden yavas
(16.04.10)
Bencillik, egolar(işte kendine yedirememek falan, "vay ben aldatılacak adam mıyım, neyim eksikti, tapınması lazım bana, vazgeçilemez adamım ben" tripleri).
Erkeklerde ego hadisesi daha yüksek bence o yüzden biz her haltı yediğimizde tamam ama karşı taraf aynı şeyi yaptığında bir "kendine yedirememe" durumuna düşüyoruz.
0
mrblack
(16.04.10)
sanırım kimi kadınlar bunu dert etmedikleri gibi bazı günler o heriflerden kurtuldukları için mutlu bile oluyodur. çünkü zaten ilişkiler sevgi üzerine kurulu değil. taksitli cevap oldu kusuruma bakılmasın :)
0
kediebesi
(16.04.10)
Pek öyle bi durumla karşılaşmadım ben açıkçası, erkek aldatınca da gayet olay çıkıyor
0
purpurum
(16.04.10)
3. taksit (tiklemeyiniz hak geçmesin :P)
bence kadınlar da bunu egosuna yediremediği için sessiz kalıyor. ortalığa çıkıp kocam beni beğenmedi başka kadına gitti demek de kadının egosuna dokunuyor sonuçta. yani bana öyle gibi geldi bi an :)

evrimin işime gelmeyen bir vakti olmuyor neyse ki
maymundan gelmemiz erkeklerin tek eşli bir kültürde çok eşli bir yaşam sürdürmelerini gerektirmez di mi? boşuna mı geçirdik o evrimleri? :) ha kültürü çok eşli yaparsın, yok mu, var, o zaman dert tasa kalmaz. evlilik zaten insanın bünyesine ters bir yapı, zorla da benimsetilmiş bişi diye düşünüyorum çünkü dünyada bunun çok farklı örnekleri de var, biz sanıyoruz ki bizim ki allahın emri gibi, değiştirilemez bişi, hep böyle geldik, hep böyle gideceğiz. yok öyle bişi insan uydurmacası bunlar. :)

witcher işte diyorum ki kadın öğrenince sus pus oluyor erkekse aynı nedenden bağırıp aslan kesiliyor. senden başka bişi demiyorum yani :)

ayrıca ekonomik özgürlüğü bulunmasına rağmen aynı durumda olan kadınlar da var. bunun çok ciddi bir ölçüt olduğunu düşünmüyorum. ha ama silah korkusu mesela bir ölçüttür :) adam kadını öldürür acımadan namusu için. kadınlar öldürmez, süründürür, nasılsa hapiste gibi bişi zaten. boşuna hapse mi girecek. ayrıca kadınlar annedir çocuğu da vardır, onu da düşünür.
0
kediebesi
(16.04.10)
o sadece toplum baskısı nedenıyle. batı da aldatan erkege kadın da civiyi cakabiliyor.
0
bryan fury
(17.04.10)
(18)

sevgilisi olan kızı ayartmak

sebgatullah
evet biliyorum, şerefsizlik, götlük, puştluk vs. ahlak dersi istemiyorum.yeni bir şehirde yeni bir işe/hayata başladım 4-5 ay önce. işyerinde aşağı yukarı benimle aynı dönemde işe giren bi hatun... 7-8 senelik bi ilişkisi var. ilk bir iki ay neredeyse hiç muhabbetimiz yoktu fakat iki üç haftadır mük
evet biliyorum, şerefsizlik, götlük, puştluk vs. ahlak dersi istemiyorum.

yeni bir şehirde yeni bir işe/hayata başladım 4-5 ay önce. işyerinde aşağı yukarı benimle aynı dönemde işe giren bi hatun... 7-8 senelik bi ilişkisi var.
ilk bir iki ay neredeyse hiç muhabbetimiz yoktu fakat iki üç haftadır mükemmel bir diyalog içindeyiz.

bu yeni şehirde hiç arkadaşım yok, çok yalnızım lan. bu kız ilaç gibi geldi resmen. iş dışında görüşmedik henüz. birkaç defa öğle yemeğine çıktık sadece, oldukça keyifli vakit geçirdik. belki benim kadar değil ama onun da çok keyif aldığı her halinden belli oluyor.
son birkaç gündür sürekli onu düşünüyorum, aptal aşık moduna girmeme ramak kaldı. şimdiye kadar sevgilisi olan hiç kimseye bir şeyler hissetmemiştim, yalnızlık sayesinde bu da oldu. istiyorum ki bıraksın o çocuğu benimle olsun. böyle iş çıkışı el ele gezelim, çimlere çömelim.. çok şey mi istiyorum lan?
böyle bi deneyim yaşamış olan varsa her türlü öneriye açığım.
(yeni arkadaş edin, unut o işi vs cevapları ben de tekrarlıyorum zihnimde ama olmuyor)
0
sebgatullah
(16.04.10)
sen devam et görüşmeye, sağa sola davet et ama hamle yapma sakın, olacağı varsa olur zaten.
0
:/
(16.04.10)
isyerinde duygusal iliskiler kurmaman gerektigini (calistigin yerdeki hatunlara yazmaman gerektigini) bilmiyorsun anlasilan. eger beni dinlemez, bu isi ilerletmeye karar verirsen, sen de bu yolla (yani uzun ve zahmetli yoldan) dedigim noktaya geleceksin bir gun.
0
compadrito
(16.04.10)
sevgi uğruna yapılan hiçbirşey insana zarar vermez.

el cevap: caizdir.
0
male escort
(16.04.10)
Aynı isyerinde ki kişiyle sevgili olmayı düşünme bile...
0
erano
(16.04.10)
herşeyi geçtimde kan alırlar kamil kan.
0
layer26
(16.04.10)
hemen anlatıyım kız 3. kişiyle yakınlaşır sevgilisinden bi süre sonra ayrılır 3. kişiyle mutlu mesut birkaç haftadan sonra bi şekilde eski sevgilsiine döner yine bi şekilde mutlu olurlar sonra 3. kişinin arkasından beraber lanet ederler. kız sıkılmış 7-8 seneden sonra. harcaarlar yiğidim seni demek istiyorum.
0
ksl
(16.04.10)
eşeğin aklına karpuz kabuğunu düşürürsen merak edecektir seni ve yaşanacakları. ama sen düşürme o karpuz kabuğunu. canı gerçekten karpuz istiyorsa bırak o gelsin. tecrübe ile sabittir lütfen sırf enerjileriniz tuttu diye masum bit insanın yolunu aklını çelmeyin. sağlam durun. eğer sizden bağımsız o size karşı bir şey hissederse zaten bunu belli eder bir süre sonra ama bu çok uzun zaman alır. ki o da eğer olursa..

hadi diyelim mucize oldu sizin sevgiliniz oldu, mutlusunuz, berabersiniz.. 1-2 yıl sonra ona tutulan başka bir adam daha "istiyorum ki bıraksın o çocuğu benimle olsun. böyle iş çıkışı el ele gezelim, çimlere çömelim.. çok şey mi istiyorum lan?" diyerek belli etti ilgisini hatuna. ne olur o zaman?
0
anlam
(16.04.10)
yani kız senle bir kaç kez yemeğe gitti diye seninle iyi vakit geçirdi diye kalkıp da 7-8 senelik ilişkisini bitirme çabası göstermek ne kadar doğru... sen zaten yazının başında yaptığını tarif etmişsin(şerefsizlik, götlük, puştluk...) doğru düzgün git erkek arkadaşı olmayan birisini bul işin ahlaki boyutunuda kendi içinde çözmeye çalış. empati kur, aynı şeyi seninde yaşayabileceğin bir durum olduğunu unutma.
0
ottomotto
(16.04.10)
özetle oluru yok arkadaşım!
0
tiny toon
(16.04.10)
ikincisi ol ?
0
kreider
(16.04.10)
Kreider cevabına çok güldüm. Sebgatullah' a da iş ortamında bu çeşit heyecanlardan uzak durmasını ve biraz da empati yapmasını öneriyorum.
0
july14
(16.04.10)
şerefsizlik,götlük,puştluk bunların hepsini baştan kabullendinde, bir yanlız kalmakmı kaldı kabullenemediğin?
buda geçer özetle.
0
kadox
(16.04.10)
anlayamadığım şey, "sevgilisi olan kıza yaklaşma" mantığı. neden ki? zaten sevgilim olup da bir adamın yanında olmaktan zevk alan, onun yakınlaşmasını hoş karşılayan, gülüp eğlenen, onun dikkatini çekmek için her boku yapan kız benim değildir ki. benle olduğu her dakika ziyandır.

yaklaş dostum abartmadan. ama adım atma derim. geleceği varsa gelir. yoksa gelmez. bu kadar basit.
0
eyke
(16.04.10)
Ksl'nin yazdığının aynısını yazıcaktım, baktım yazılmışı varmış.
0
purpurum
(17.04.10)
7-8 yıllık ilişkisine heyecan arayıp senle gönül eğlendirir sora siktiri çeker sana. tecrübeyle sabittir.
0
suicides underground
(17.04.10)
aynısı oldu.. 3-4 ay devat ettik bi aşkı memnu gibi bişi oldu anasıni satim.sonra olmayacağına karar veriyor insan içten içe...fazla kaptırma kendini zarar görürsün...

bide kızın sevgilisi ile tanısma olayı var o da bayağa garip oluyor dikkat et...
0
raki masasinin degismez adami
(17.04.10)
kader işte adam naaapsın kaderin işleyiş şekli hemen herkes te aynı
yani yanlış seçenekler sana çok yakın doğru seçenekler sana her zaman için uzaktır
seçenekler diye yazdııım yerlere karşılaştııın herşey olabilir dikkatli ol derim
hemen karar verme...kaderde herkes için mutlaka doğru bir seçenek vardır inşaallah en doğru kişiyle karşılaşırsın...
kaderde yanlış seçenek daha çoktur lakin doğru seçenek sadece bir tanedir ne kadar acı değil miii....
0
gargamel
(17.04.10)
yalnızlığınızın yarattığı bir ilüzyon bu hoşlanma duygusu. o yüzden sizin de dediğiniz gibi şerefsizlik, götlük, puşluk yapmaya değmez :)
0
le7hal
(17.04.10)
(9)

okusam okusam hangi dergiyi okusam?

all girls dream
şöyle icinde biraz kültür,sanat ne bilim aktüalite fln barındıran bi dergi okuyim diormabonesi olim var mi aklınza gelen içerigi düzgün dergiler.
şöyle icinde biraz kültür,sanat ne bilim aktüalite fln barındıran bi dergi okuyim diorm
abonesi olim var mi aklınza gelen içerigi düzgün dergiler.
0
all girls dream
(16.04.10)
tarih seviyorsan,ntvtarih çok iyidir.
0
jpsartre
(16.04.10)
yeni dünya-hala çıkıyor mu bilmiyorum ama sanat edebiyat dergisiydi kendisi- hatta size demişken ben kendim de alayım yarın.
0
ayiadam
(16.04.10)
bir+bir
0
kayip ruh
(16.04.10)
bütün dünya
0
Lola90
(16.04.10)
biraz sıkıcı gibi ama: Evrensel Kültür
0
paspasanahtarinustunde
(16.04.10)
bu arada k ve f dergileri vardı. k kitap edebiyat f futbol. çıkarmıyorlar artık heralde ama eski sayılarını alıp okuyabilirsin.
0
ayiadam
(16.04.10)
ntv tarih ve ntvblm oldukça iyi bence. bir de post espress'i öneririm.
0
purpurum
(16.04.10)
Milliyet Sanat tavsiye edebilirim, ayrıca K dergisi..
0
Phoebe
(16.04.10)
kesinlikle notos, ayrıca bir+bir ve varlık. üçünü de öneririm. k dergiyi ise kesinlikle önermiyorum. her ay bir yazarın zaten bilinen biyografik bilgilerine yer veriliyor. dergi dediğin biraz güncel olmalı. k okuyacağına ansiklopedi oku, daha keyifli. ayrıca

(bkz: bir+bir)
(bkz: notos öykü) (notos'un eski adında başlık)
(bkz: varlık)
0
microfiction
(16.04.10)
(33)

Ekşi Anket (compumaster sürümü)

compumaster
http://www.eksiduyuru.com/sub_etha.php?site=eksianketİstediğiniz gibi takılabileceğiniz versiyonu şu anda limitli özellikleriyle online.Sözlük entegrasyonu vs bitince ve sözlükte sub-etha'ya girmesine izin verilirse, o zaman şu anki mevcut veritabanı silinip beyaz bir sayfa açacağım. Anketlerim sili
www.eksiduyuru.com

İstediğiniz gibi takılabileceğiniz versiyonu şu anda limitli özellikleriyle online.

Sözlük entegrasyonu vs bitince ve sözlükte sub-etha'ya girmesine izin verilirse, o zaman şu anki mevcut veritabanı silinip beyaz bir sayfa açacağım. Anketlerim silindi diye üzülmezseniz sevinirim.

Bazı özellikleri halen yazıyorum, istediğiniz kullanıcı ile sağ üstten giriş yapabiliyorsunuz, çok küfretmezseniz sevinirim.

İleride sözlük dışına kapalı olacak.

Herhangi bir isteginiz varsa buradan alalim.

www.eksiduyuru.com


Sevgiler
0
compumaster
(13.04.10)
benimkiler bolumunde benim oy verdigim anketler, secenek ekledigim anketler, yorum yaptigim anketler kisimlari olacak mi?
0
demented
(13.04.10)
oy secenekleri guncellenebiliyor anladigim kadari ile, yani verdigimiz oyu degistirebiliyoruz, belli periyodlar icinde anketin durumu izlenebilecek mi?

misal; ilk 24 saat, takip eden 24 saat vs, dagilimlarin degisme durumu.
0
demented
(13.04.10)
@demented:
benimkilerde o bolumler olacak.

@demented: guzel fikir, ne sıklıkta olması gerektiğini düşünmek lazım. tüm değişiklikleri tutamayabilirim (veritabanı dağılır) ama bir şeyler düşünürüm artık.
0
🌸compumaster
(13.04.10)
yine ben =)

a)normal url link olacak mi?

b)2 gorseli icerigini gorerek kapistirma imkani var mi?

duyuru'da sikca sorulur; siz olsaniz hangi ayakkabiyi ya da logoyu secersiniz, onun gibi 2 ya da 3 gorselden olusan url linkleri, ve/veya dosya seklinde resim yuklemeleri.
0
demented
(13.04.10)
@demented: link olacak mı sorusu anketler arası ve sözlük ve URL linkleri olacak mı ise evet, olacak.

2 görseli kapıştırmak derken ben 1 resim upload etme hakkını vermeyi düşünüyordum.

bunu 2ye çıkarabilirim tabii.
0
🌸compumaster
(13.04.10)
oraya da yazdim ama burda da yazayim:

-ankete baskasinin şık eklemesine izin verme secenegi
-anket şıkının karakter sayisinin arttirilmasi
-ekledigim şıkkı editleyebilme
-anket taglama (neyle ilgili oldugu)
-anket kategorileri
-gunluk anket acma hakki?
-anketi sukelalamak/kotulemek
-anketi gizlemek


aklima geldikce eklerim (bazilari gereksiz olabilir, sirf fikir olsun diye yaziyorum)
0
ermanen
(13.04.10)
ekşistats'da da anket bölümü var. güçlerinizi birleştirseniz ortak bişey yapsanız belki daha iyi olur. neyse.

- kullanıcılara -günde bir anket gibi- anket açma sınırı getirilsin.çöplük olma ihtimali var çünkü.

-çoğu online ankette olduğu gibi oy vermeden sonuçlar görünmese daha iyi olurdu.

-şık ekleme özelliği ne denli doğru bilemem ama düğmesi çok ortada ve boş şık da eklenebiliyor sanırım. bu yüzden kazalara maruxz kalabilir. ben az önce kurcalarken yanlışlıkla boş şık ekledim mesela, bu kadar kolay olacağını tahmin etmiyordum.
0
sir gawain
(13.04.10)
ayni isimde birden fazla anketin acilmasi sorun olur mu olmaz mi?

= olur

=olmaz
0
nawres
(13.04.10)
o pembe renk değişse güzel olacak bence.
0
bryan fury
(13.04.10)
selami logo da cok buyuk.
0
bryan fury
(13.04.10)
eksi anket'in tasarimini halledip bana html template gonderebilecek tasarimci varsa onerilere acigim.
0
🌸compumaster
(13.04.10)
istatisikler de olabilir.

- en cok okunan anketler
- en cok anket acanlar
- en cok cevaplayanlar
- bokunu cikaranlar

vs.

edit:

anket actigimda ismim gozuksun/gozukmesin secenegi de olabilir. ben de iyice gizli hale getirdim isi :)
0
ermanen
(13.04.10)
- anketler kategorilere ayrılabilir buradaki gibi; spor, sözlük, siyaset vs. vs...
- sözlükteki gibi badiler eklenebilir. bir solukta badilerin tüm anketlerine bakılır oylanır...
- daha güzel bir logo şart ama maalesef benim öyle bir yeteneğim yok...
0
mahallenindelisi
(13.04.10)
Seçenek eklemeli anket, neden kimse yapmaz diyordum(web kodlamaktan pek çakmam da). Ellerinize sağlık, çok güzel olmuş.
0
hain kobra
(14.04.10)
herkes istediği nick ile bağlanabiliyor, ssg yazdım denemek için, kabul etti mesela...
0
i ve been mistreated
(14.04.10)
@i ve been mistreated
Bazı özellikleri halen yazıyorum, istediğiniz kullanıcı ile sağ üstten giriş yapabiliyorsunuz.

İleride sözlük dışına kapalı olacak.
burada anahtar kelime "istediginiz kullanici".
0
🌸compumaster
(14.04.10)
Yeni seçenekleri ekleyenlerin kullanıcı adı gözüksün mü?
Kimin anketi bozduğu belli olsun.
0
diyanet takvimi
(14.04.10)
anket'e bir dolu yeni ozellik ekledim, bir iki hatayi duzelttim. bakalim bulabilecek misiniz ozellikleri.
0
🌸compumaster
(15.04.10)
farkettiklerim:
Boş şık eklenmiyor, eklenen şıklar kullanıcı tarafından geri çekilebiliyor.
Şık ekleme paneli +'ya basmadan çıkmıyor.
Başka da bir şey farketmedim. :)
0
diyanet takvimi
(15.04.10)
öncelikle bu fikrin hayata geçirildiğini görmek gözlerimi yaşarttı:) ekşistats'taki anket daha çok "yan özellik" olarak bulunmakta, o yüzden bu oluşumu desteklemekteyim şahsen. günlük anket açma sınırı çok mantıklı bu arada.

- bunun dışında açılmak istenen anketler önce moderatör onayına gidebilir.
- belirli parametrelere göre(onaylanan anket sayısı yüksek olmak, anket cevaplama sayısı yüksek olmak vs), anket açma sınırı kişiye özel hale gelebilir.
- anket açıldıktan sonra herhangi bir şekilde şık ekleme/çıkarma yapılması, anket henüz oylanmamışsa yapılabilmeli. bir kişi bile oy vermişse iş işten geçmeli.
- anketi açan, açıklama kısmında sözlükteki bir başlığa veya entry'ye bkz verebilmeli.
- compumaster bizi severse anket sonuçları pasta grafik olarak falan da görülebilmeli(şımarık fantastik talep:))
.
.
.
0
jangara
(16.04.10)
siralama geldi, web adreslerinin duzgun cikmasi geldi, sozluge bkz verme, htmlspecialchars vs geldi
(git: 3312) seklinde anket id'sine gidebiliyorsunuz.

pasta grafik son derece mumkun.
0
🌸compumaster
(16.04.10)
birden çok şık seçmeli anket açılabilse ya?
0
sir gawain
(16.04.10)
evet gerektiğinde, birden çok şık seçebilmeliyiz bence de,
mesela dinlediğiniz müzik tarzı gibi anketlerde çok işe yarar kanaatindeyim.
0
diyanet takvimi
(16.04.10)
Açık uçlu cevap verilebilcek anket hazırlayabilelim.
Bi satır boşluk olsun, adam oraya kendi yazsın cevabını.
Olabilir mi?
0
purpurum
(17.04.10)
Bi de tasarım zaten değişebilir anladığım kadarıyla ama soldaki tükenmez kalem ve ticklenen kutucuk çok ciddi, çok resmi.
0
purpurum
(17.04.10)
ciddi olmayanini verin o zaman.
0
🌸compumaster
(17.04.10)
diyelim ki sevdiğiniz şarkılar anketini açacam. ilk şıklara şarkı ekleyip son şıkkı diğer seçerek "yoruma belirtin" demem en mantıklısı gözüküyor. bunu daha pratik hale getirebilir miyiz?
0
deckard
(18.04.10)
@deckard, shIk eklemek zaten o yuzden var?
0
🌸compumaster
(18.04.10)
açıldı açıldı!!!
0
🌸compumaster
(21.04.10)
en son oy verilen anket yukarı çıksa? böylece anketler açılış tarihine değil de popülerliğine göre sıralansa?
0
sir gawain
(21.04.10)
editleyemiyor muyuz anketi? şıklar oy verildiği için editlenmesin tamam. ama en azından başlığın altındaki açıklama kısmını editlesek, açıklama eklemek istediğimizde yorum diye yazmasak?
0
kibritsuyu
(21.04.10)
millet acilinca hucume gecmis. :)

sinir yok mu simdilik?
0
ermanen
(21.04.10)
ben sınır koymayı hiç düşünmedim. bir kaç gün millet gazını alsın sonra sakinlemezse limit getiririm diye düşünüyorum?
0
🌸compumaster
(21.04.10)
(5)

göz doktoru/hastanesi tavsiyesi

flame of feanor
istanbul avrupa yakası, mümkünse bahçelievler civarı önerebileceğiniz sgk anlaşmalı, memnun kaldığınız hastane var mıdır? sözlükte dünya göz hastanesi için pek iyi şeyler yazılmamış o yüzden gidesim kaçtı.
istanbul avrupa yakası, mümkünse bahçelievler civarı önerebileceğiniz sgk anlaşmalı, memnun kaldığınız hastane var mıdır? sözlükte dünya göz hastanesi için pek iyi şeyler yazılmamış o yüzden gidesim kaçtı.
0
flame of feanor
(08.04.10)
ben acıbadem'e gitmiştim memnun kaldım ama dünyagöz'e gidiğp ordan da memnun kalmıştım benim memnuniyet eşiğim düşük olabilir :)
0
purpurum
(08.04.10)
bakırköy askerlik şubesinin orada kızılay var. oranın göz muayenesi baya iyi. bir de carousel'in karşısında med vardı ama orası kapandı galiba.
0
scientific calculator
(08.04.10)
aklimdan zorum var
(08.04.10)
Ben İstanbul'a da Dünya Göz'e de gittim. İkisinden de memnun kaldım. Dünya Göz'de SGK anlaşması var ama 90 lira muayene farkı alıyorlar. Eğer özel sigortanız varsa daha çok iş görüyor. İstanbul Göz'de fiyatlar daha uygun.

Ayrıca purpurum acıbadem demiş ama eğer bir kaç ay içerisinde değişmediyse acıbadem'in kalp dışında sgk ile anlaşmalı olduğu branş yok diye biliyorum.
0
aklimdan zorum var
(08.04.10)
bakırköy kızılayın doktoru iyidir, ilgilidir ama çok kalabalık olur, sabahın köründe sıra almak gerekir.
dünya göz hastanesine gittiğimde de çok kalabalıktı ve "işinize gelirse" gibi davranmışlardı.
istanbul göz hastanesi hem daha hesaplıydı hem de gayet iyiydi doktorları. bahçelievlerde zaten, ben çok memnun kalmıştım.
0
kalimotxo
(08.04.10)
(3)

alayım laptopu gideyim diyorum

Mercan
selam gecekuşlarışimdi malum havalar pek güzel seyrediyor. ben cumartesimi de camsız ofisimde geçirince içimdeki güzel hava aşkı baya kabardı. yarın da yapılacak çok iş var en iyisi diyorum alayım bilgisayarı şöyle açıkhava biyerde hem kahvaltı/ brunch olayına gireyim hem iş yapayım. soru nerede yap
selam gecekuşları
şimdi malum havalar pek güzel seyrediyor. ben cumartesimi de camsız ofisimde geçirince içimdeki güzel hava aşkı baya kabardı. yarın da yapılacak çok iş var en iyisi diyorum alayım bilgisayarı şöyle açıkhava biyerde hem kahvaltı/ brunch olayına gireyim hem iş yapayım.
soru nerede yapayım?
mesela kanyon'da jazz varmış yarın 13:00 den sonra, çok keyifli olabilir ama daha açık hava, daha güneş, daha yeşil biyer olsa avrupa yakasında hem de metro güzergahıda ne şahane olur.

Not: bir diğer şartım da etrafımda bir priz olsun çünkü pil sizlere ömür :(
Not2: bu arada atlamışım yazmayı wireless da olsun, hatta beleş olsun ya lütfen.
0
Mercan
(04.04.10)
eğer biraz metro güzargahından uzaklaşabilirim diyosan sahile in, mesela hisar tarafına... geçenlerde nar diye biryerde kahvaltı ettim, muhteşem keyifli biryer..son zamanlarda yediğim en güzel de kahvaltıydı...Azcık tuzlu.. Priz de vardır muhtemelen...

Ha priz işini mesela kuruçeşme kahvesine (kuruçeşme les ottomans otelin karşısı) gidersen priz işi garanti olur, orasıda güzeldir, kahvaltı, çay kahve sonrasında birde nargile ekliyebilirsin.
0
wishborn
(04.04.10)
emirgan korusu kesinlikle :)
0
purpurum
(04.04.10)
ya geç kaldım galba da, caddebostan caffe nero sabah erkenden gidip kaveniz, açıkhava, adalar manzarası ve wi-fi eşliğinde çok keyifli saatler geçirebilirsiniz.
0
cedric tweedledee
(04.04.10)
(1)

marksizm kapitalizm

ssskkk
marksizmi ve kapitalizmi tamamen anlayabilmem icin hangi kitaplari, hangi sirayla tavsiye edersiniz.not: seviye olarak sifirim su anda.
marksizmi ve kapitalizmi tamamen anlayabilmem icin hangi kitaplari, hangi sirayla tavsiye edersiniz.
not: seviye olarak sifirim su anda.
0
ssskkk
(26.03.10)
Alâeddin Şenel'den Siyasi Düşünceler Tarihi'ni okuyabilirsiniz aslında ama eğer sıfırsanız terminoloji bile sizi sıkabilir veya ağır gelebilir.

Eğer siyaset biliminde, uluslararası ilişkilerde vs okuyan bir arkadaşınız varsa politika dersinde okudukları ders kitapları en iyisi olabilir, çünkü onlar akademik bir dille yazılmalarına rağmen ilkokul çocuğuna anlatır gibi yazılıyorlar ve baya kapsamlı karşılaştırmalı falan oluyor.
0
purpurum
(26.03.10)
(9)

Dizi başlıklarını ayrıştırıp bölüm bazında başlıklar oluşturmak

manfool
sözlükte tartışıldığı bir yer var mı? ben bulamadım.yapılması zor gözükse de, her yazarın başlık taşıma yetkisi olduğundan bence iş değil. (bkz: klasik batı müziği başlıklarında standardizasyon)zamanında yapılmış birşey bu. durum farklı da olsa aslında metot aynı. dediğim gibi artık biz de entry taş
sözlükte tartışıldığı bir yer var mı? ben bulamadım.
yapılması zor gözükse de, her yazarın başlık taşıma yetkisi olduğundan bence iş değil.

(bkz: klasik batı müziği başlıklarında standardizasyon)

zamanında yapılmış birşey bu. durum farklı da olsa aslında metot aynı. dediğim gibi artık biz de entry taşıtma talebi yollayabildiğimizden daha bile kolay.

ben ki dizi manyağı değilim. düzenli izlediğim iki tane dizi var. ama bunları birçokları geriden gelerek izledim. insanlar 6. sezonu tartışırken ben 3. sezon hakkında yorum yaparak araya maydanoz oldum.

başlık açımında da zor bir kuralı yok.
dizi adı sxxexx, bu kadar basit. sözlükte garbage başlık'tan geçilmezken bu tarz konularda tasarruf geçilmesi anlamsız olur.

destek gelirse bunu sözlüğe de yansıtmak istiyorum. pilot bir dizi seçilir. herkes kendi entry'sini ilgili bölüm başlıklarına yönlendirir. geriye kalanlarda gönüllülük esasıyla taşıtılır.

ne dersiniz?
0
manfool
(20.03.10)
O sözlüğün konseptine biraz aykırı gibi sanki. Yani milyon tane dizinin milyar tane bölümü için ayrı ayrı başlık açmak... Daha çok forum ortamı oluşturur gibi geldi bana. Bu gibi şeylerin yapıldığı bir çok forum sitesi var. Sizin gibi düşünen kişiler oralardan yararlanabilir bence. BENCE.
0
endless dream
(20.03.10)
iyi de insanlar dizi başlıklarını zaten forum gibi kullanıyor/uz. gün aşırı ezel(2243) lost(4545) başlıklar malum. bunların altındaki entrylerde forum msgları. ben ayrı bir forum vs istemiyorum ki sözlük yazarlarının görüşlerini merak ediyorum. kanımca bu uygulama standardizasyon değil tersine çöplük ve garbage arttıyor.

şunu anlamıyorum. her maç neden ayrı birşeymiş gibi açılıyor.

fenerbahçe galatasaray maçı diye bir başlık açılsın. sonra maç oldukça onun altına yazılır onun altına entry girilir.
0
🌸manfool
(20.03.10)
lost başlığını ele aldığında bu dediğin neredeyse imkansız olur. insanlar bir entride bazen 15 ayrı bölüme atıf yapıyor. hangi birini eleyeceksin?
0
bitter cikolata
(20.03.10)
her fener - galatasaray maçı aynı değil ki çünkü, tarihi farklı, oynandığı yer farklı, oynayanlar farklı. dediğin gibi bir şeyin sözlükte olması imkansız, bin tane mehmet yılmaz var hangi birine ayrı başlık açacaksın.
0
baldur
(20.03.10)
Bana çok mantıklı göründü.
Mesela diyelim ki lost'u ya da house'u 2 yıl sonra izlemeye başladım. Ne okuyacağımı sayfa sayfa aramak sezonların takribi entrilerini bulmak ve okumak çok zor, bu sırada poiler görme ihtimalim de oldukça fazla.

Ayrıca mesela diyelim ki 2. sezon 5. bölüm hakkına biley yazmak istiyorum ama lost başlığı altına yazamam artık adamlar 10. sezon 20. bölümde neler neler tartışırken.

Ayrıca 5 nisan istanbul'da kar yapması, 6 nisan istanbul'da yağmur yağması, 8 nisan tayyibin konuşması diye başlıklar gırla gidiyor, dizileri bölüm bölüm ayırmak hem okuyanlara hem yazanlara çok daha faydalı.

Klasik batı müziği harekatı kadar kolay olmayacaktır ama bi moderatör ve bikaç gönüllüyle, bide olay da duyurulması ve dizilerin altına yazaların kendi entrilerini taşımalarıyla gayet 1-2 haftada hallolabilir bişey bence.
0
purpurum
(20.03.10)
mümkün değil. zaten yazarlarda taşıma yetkisi yok.
10 mod + 4 karagöz + 4 hacivat + ssg = 19 kişi

hadi bunu geçtim format olarak şu ankilerin ayrışması mümkün değil.

ama madem gönüllüsünüz böyle bir çalışmaya (bütün bu çalışmayı isteyenlere söylüyorum) her bölümün entry numaralarını gruplayıp "x'inci bölümle ilgili entryler:" diyerek girin. ileride sözlüğün başlık yapısıyla ilgili değişiklikler yaparsak bunlardan faydalanabiliriz.
0
dark horse
(20.03.10)
Dark Horse ve Gozupek hakkaten de arayıp da bulamadığım tarzda mod'lar.
Bence şahane fikir. Hatta buradan bir pilot dizi seçerek başlık açın, elimizden geleni yapalım.
0
endless dream
(20.03.10)
bence yapılır. belli başlıklarda kullanılmak üzere tag sistemi getirilir. yazarlar hangi bölüm olduğunu tag'ler. okuyan da bir tıkla bu tag'lere kadar okur. oldu bitti.
0
colg fusion
(21.03.10)
bir ortaoyun takımı daha oluşturulur bunlar sadece dizi başlıkları ile ilgilenir. ne var ki bunda. buna gönüllü olacak bir sürü insan vardır bence. eğer yazar farklı bölümlere referans gösteriyorsa varsın sadece o dizi başlığında olsun. ama bir bölümden sonra diğer bölümlere gönderme yapıyorsa gitsin istediği bölüm altına yazsın. şöyle bir durum var. şu an itibariyle zaten dediğim şey yasak değil. yani lost s06e14 diye başlık açılması serbest ama kimse gidip onun altına girmiyor. yani karşı argüman bu gelebilir. böyle birşey yasak değil eğer insanlarda kendiliğinden böyle bir istek olsaydı bu oluşurdu.

tag sistemi yapılabilir mi bilmiyorum ekstra kodlama gerektiriyor. halbuki benim dediğim sadece bir alışkanlık oluşturulması.
0
🌸manfool
(21.03.10)
(2)

DVD'ci Metin kimdir?

BiBilsem
hep adını duyduğum şu meşhur DVD'ci Metin kimdir? nerede DVD satıyor bu amca?
hep adını duyduğum şu meşhur DVD'ci Metin kimdir? nerede DVD satıyor bu amca?
0
BiBilsem
(10.03.10)
valla leventte falan plazaları geziyor benim arkadaşlardan bildiğim. misal if başlamadan if filmlerini çekip satıyor. numarası falan varsa yaziyim unutmassam.
0
manfool
(10.03.10)
dvdci metin aynen manfool2un dediği gibi bir şahsiyet. sipariş usulüyle de çalışıyor. telefonunu mesaj atıcam.
0
purpurum
(11.03.10)
(9)

Dünya Kadınlar Günü' nde, kadınlar için neler söylemek istersiniz?

july14
Kadın olduğumdan, bir iki güzel söz bekliyorum tüm kadınlara...
Kadın olduğumdan, bir iki güzel söz bekliyorum tüm kadınlara...
0
july14
(08.03.10)
www.cafrande.org

bir kadın olarak yukarıdaki linkte yazılanları bütün kadınların biliyor olmasının bu sabaha bırakılan güzel bir söz olacağını düşünüyorum..
0
medre
(08.03.10)
bu sabah bir arkadaşımın facebook'taki iletisini yazıyorum:

Women are not some endangered species like Blue Whale to need a special day! Every day of your life is a holiday, as much as you make it that way, cheers ladiez! :-)
0
purpurum
(08.03.10)
kadını insan mertebesinde görmeyen, bugünün zaten hiç bir anlam ifade etmediğini düşünen, kadını yalnızca meme veya doğurma/iş makinası gibi gören, sırf kadın diye, köylü diye, eğitim görmemiş bilmez diye anası yaşındakini bir çocuk gibi azarlayabilen kişilere sesleniyorum buradan; pis faşist şövenistler! analarınızın sütü size helal olmayacak.
sağol july14, rahatladım biraz olsun, bir kadın olarak.
0
kediebesi
(08.03.10)
Kadın-erkek eşitliğini savunanların, farklı olduklarını kafalarına vuran bu günü içlerine sindirebilmelerini, hatta kutlamalarını anlamıyorum.
0
sourlemonade
(08.03.10)
iyi ki varsınız.
0
cedric
(08.03.10)
kromozom yapıları, ırklar arasındaki farklardan bile öte olan iki cinsin neresi eşit olsun ki hehe :) denk değiliz ama birbirimizi tamamlıyoruz ve hepimiz insanız ;) eşit haklar konusunda "insan olmak" yeterli sanıyorum.
0
kediebesi
(08.03.10)
Cosmicstring ben eşitlik masalına inanan biri değilim. Kediebesi gibi, pek çok kadın da bu görüştedir düşüncesindeyim. İnsanlık tarihinin bazı dönemleri ve bazı toplumlarda kadınların insan yerine bile konmadığını hep biliyoruz. Günümüzde de aynı cehennemi yaşamaya devam eden, pek çok kadın bulunuyor. Benim gibi kadınlar ise, çok başka düşünüyor. Eşitlik nerede var? Kadın-erkek eşitliğini bırakın, eşitlik; hangi toplumda, hangi alanda var? İnsanlar eşit mi?
0
🌸july14
(08.03.10)
Kadınlar gününde toplanıp kadın-erkek eşitliğinden konuşmaları komik oluyor ama...
0
sourlemonade
(08.03.10)
8 Mart'ın ne olduğunu, nereden icap ettiğini unutmamak, anımsatmak bence güzel sözden sayılır:

1857'de New York'ta grev yapan 40 bin dokuma işçisine polisin saldırdığı, işçilerin fabrikaya kilitlendiği ve çıkan yangında çoğu kadın 129 işçinin öldüğü gündür 8 Mart. 2. Enternasyonal'e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda bu kadın işçiler için anma günü (kutlama vesilesi değil) ilan edilen gündür 8 Mart.

İmalathanelerde, tekstil atölyelerinde, ev işlerinde çalışan kadınlar; kötü koşullarda çalışmaya hayır diyen, greve giden kadınlar; şiddete ve ayrımcılığa uğrayıp bunun değişmesini talep eden kadınlar; oy hakkı isteyen kadınlar... Ekonomik, sosyal, siyasi alanda hak iddia eden kadınlar.

Sadece kadın olarak doğmuş olmak bunların yanında pek birşey ifade etmiyor sanırım. Anneler Günü, Sevgililer Günü gibi şeyler değil sözkonusu olan.
0
uyuklayankedi
(08.03.10)
(4)

Fransızca mı?Rusça mı?

bukafelos
merhabalar.tobb da uluslararası ilişkiler okuyorum.2.sınıfta 2. yabancı dil seçicem.bi türlü karar veremedim.bitirdikten sonra hangi alanda çalışacağım konusunda emin olamadığımdan dolayı devlette çalışırsam fransızcayı mı seçeyim yoksa az kişi tarafından bilinen rusçayı mı seçeyim?
merhabalar.tobb da uluslararası ilişkiler okuyorum.2.sınıfta 2. yabancı dil seçicem.bi türlü karar veremedim.bitirdikten sonra hangi alanda çalışacağım konusunda emin olamadığımdan dolayı devlette çalışırsam fransızcayı mı seçeyim yoksa az kişi tarafından bilinen rusçayı mı seçeyim?
0
bukafelos
(08.03.10)
ben olsam rusça okurdum. fransızca bilen biri olarak yazıyorum bunu da :)

evet purpurum haklı, imkanın varsa çinceye geç.
0
kediebesi
(08.03.10)
Esasında Rusça daha avantajlı. Ama bence üst dönemlerden bu dersleri alanlara danışarak hangi dersin eğitimi okulunuzda daha iyiyse onu tercih edin. Neticede şunu öğreneyim deyip hiçbir şey öğrenememek de var.
0
sarissa
(08.03.10)
3. bir tercih olarak Çince: Bir uluslararası ilişkiler mezunu ve uluslararası şirket çalışanı olarak yazıyorum ben de.
0
purpurum
(08.03.10)
online olarak görsel ve işitsel materyal kullanılan bir web sitesi hizmete giren dildir. web sitesi yeni açılmış olup her gün en az 1 ders görsel ve işitsel içerik sağlanarak güncellenmeye devam edecektir. kiril alfabesinden başlayarak kelime, dil bilgisi, testler, işitsel telafuz örnekleri, işitsel ve görsel diyaloglarla devam ederek rusçaya dair en geniş konu anlatımlı bir web site olmayı amaç edinerek tarafımca yapılmıştır :)

girin, kullanın, kullandırın :) eleştirilerinizi yeşillendirerek bana iletebilirsiniz. şimdiden teşekkürler :)
0
ironiden anlamayan dunyasiz
(02.10.14)
(3)

4 Ki$ilik El Oyunu- Şaşıran Eşek Gibi

ruwm
Kız arkadaşlar belki bilir bir kıza artislik yapmam lazım bunun adını bilerek :F facebookta tartışmışlar bulamamışlar ismini bildiğim ipuçlarını yazayım.4 kişi oynanıyormuş alttan üstten yandan baya zormuş sonlarına doğru ovan 1 ovan 2 felan deniyormuş ülke ismi felanda olabilir.
Kız arkadaşlar belki bilir bir kıza artislik yapmam lazım bunun adını bilerek :F facebookta tartışmışlar bulamamışlar ismini bildiğim ipuçlarını yazayım.4 kişi oynanıyormuş alttan üstten yandan baya zormuş sonlarına doğru ovan 1 ovan 2 felan deniyormuş ülke ismi felanda olabilir.
0
ruwm
(04.03.10)
biz bu oyuna "dilek dümbelek" diyorduk ama bundan 12-15 yıl önceydi, bilmiyorum aynı döneme mi takbül ediyor :)
0
purpurum
(04.03.10)
çok sağolun. inş başka ismi yokturda rezil olmam :F
0
🌸ruwm
(04.03.10)
değilmiş bu dediğiniz :(
0
🌸ruwm
(05.03.10)
(3)

Organizasyon

latoneus
yaklaşık 100 kişilik kahvaltılı yarım günlük bir organizasyon düzenleyeceğiz firma olarak. mövenpick, feriye vs. gibi toplantı salonu yerlerden fiyat alıyoruz. kişi başı ücreti 30-50 euro arasında değişen başka nereleri vardır?
yaklaşık 100 kişilik kahvaltılı yarım günlük bir organizasyon düzenleyeceğiz firma olarak. mövenpick, feriye vs. gibi toplantı salonu yerlerden fiyat alıyoruz. kişi başı ücreti 30-50 euro arasında değişen başka nereleri vardır?
0
latoneus
(04.03.10)
le pecheur en son haftasonları limitsiz 30liraya kahvaltı yapıyordu. bir sorun.
www.lepecheurrestaurant.com
0
icemanr
(04.03.10)
swissotel'in teknesi de var
0
thefin
(04.03.10)
fiyatlarını bilmiyorum ama portaxe var, şirketlere özel etkinlikler yemekler vs yapıyorlar.Bir şirketin yemeğinde bulunmuş ve çok memnun kalmıştım.

www.portaxe.net
0
purpurum
(04.03.10)
(3)

Çağrı Merkezi'nde çalışanlar var mı?

redskull
bir kaç güne mülakata gideceğim ne sorarlar ne tavsiye edersiniz?
bir kaç güne mülakata gideceğim ne sorarlar ne tavsiye edersiniz?
0
redskull
(02.03.10)
çalışmıyorum ama çalışanlar tanıyorum
diksiyon ve vurguya dikkat edenler, sakin misinizdir,çabuk sinirlenir misiniz falan diye sorarlar belki. Vardiyalı çalıştıkları için gece saatlerinde veya haftasonu çalışmanın uygunluğunu soracaklardır. Bi de nasıl bir çağrı merkezi bilmiyorum ama ucunda satış ya da müşteri memnuniyeti varsa saış ve ikna kabiliyetleriniz ölçmek için şimdi beni xy konusunda ikna et gibi birşey söyleyebilirler.

Bide baskı ve stres altında uzun saatler çalışabilir misiniz diye sormaları lazım çünkü gercekten cok zor şartlarda çalışıyorlar.
0
purpurum
(02.03.10)
peki ücret olayı nasıldır bi de ne giyim mülakata girerken simdiden strese girdim...
0
🌸redskull
(02.03.10)
mülakata girdiniz mi bilmiyorum ama çok iyi ücretler almıyorlar çünkü kimse uzun süre kalmıyor zaten sirkülasyon çok fazla, çalışırken gayet rahat casual giyiniyorlar ama mülkata giderken syah beyaz gri bişeyler nebileyim en azından kanvas pantolon gömlek falan giymek gerekebilir.
0
purpurum
(04.03.10)
(2)

odtü mimarlık önündeki heykelin hikayesi?

diyojenimsi
ey cemaat, malum heykelin (3 doğrudan oluşan hani) hikayesi nedir? atlas dergisinin bi sayısında matematik-fizik ve kimya bölümlerini 4 senede bitiren ama diplomasını aldığı gün vurularak öldürülen birinin anısına yapıldığı gibi bi şeyler okumuştum. net hatırlamamakla beraber. hatta o doğrular sonsu
ey cemaat, malum heykelin (3 doğrudan oluşan hani) hikayesi nedir?
atlas dergisinin bi sayısında matematik-fizik ve kimya bölümlerini 4 senede bitiren ama diplomasını aldığı gün vurularak öldürülen birinin anısına yapıldığı gibi bi şeyler okumuştum. net hatırlamamakla beraber. hatta o doğrular sonsuzlupa kadar uzasa hiç kesişmiyormuş falan gibi bi şey yazıyordu. harbi hikayesi nedir o heykelin?
0
diyojenimsi
(17.02.10)
o mezun oldugu gun olen kızın heykeli matematik bölümünün önünde duran.

Mimarlığın önünde duransa birbirine farklı eğimlerle kesen(hatta dediğin gibi belki de kesmeyen) 3 direk olmaları sebebiyle güneş ışınlarına göre farklı gölgeler falan oluşturan postmodern bi eser. onun efsanesi de o yapının her 10 kasım da 09:05'te "ATA" yazdığı rivayet edilir, odtüye gelen her hazırlık 10 kasım'da oraya bi gider bakar(ben de baktım evet) ama külliyen yalan bi hikaye bu da.
0
purpurum
(17.02.10)
ben de salliyim ozman. AF yazıyor orda architectural faculty manasında
0
exes
(17.02.10)
(6)

alt yazı sorunu

arya
merhabainternetten indirdiğim alt yazılar neden çalışmaz?movist te filmi mi açıyorum alt yazımıda üstüne sürüklüyorum bu dosyayı açamaz diyor.. nasıl birşeydir bu arkadaşlar?
merhaba
internetten indirdiğim alt yazılar neden çalışmaz?
movist te filmi mi açıyorum alt yazımıda üstüne sürüklüyorum bu dosyayı açamaz diyor.. nasıl birşeydir bu arkadaşlar?
0
arya
(16.02.10)
alt yaziyla filmin isimleri ayni yapildiginda sorunun cozulmesi gerek, olmadi bs player kullanirsan daha iyi.
0
cosmicgadin
(17.02.10)
gom player ile deneyin?
0
sanal uyku
(17.02.10)
bence altyazı sorunu nu en iyi bs player çözüyo.. direk sürüklüyosun o kadar. hiç uğraşma katılımsız bi bs player yükle derim ben
0
TT
(17.02.10)
fps'lerinin denk olması önemli bildiğim kadarıyla.

hem filme hem altyazıya sağ tıklayınca özelliklerlde fpslerini gorebilirsniz ve webde her tür fps'li altyazı bulunuyor genelde.
0
purpurum
(17.02.10)
bs player'in mac versiyonu yok sanırım :(
0
🌸arya
(17.02.10)
genelde altyazı dosyasında tire, virgül vb karakterler olmasından kaynaklanıyor. altyazı dosyasını yeniden adlandırıp, uzantısına dokunmadan sadece ismini "a" falan yaparsanız problem kalmaz.
0
bushwacker
(30.07.11)
(5)

avrupa sineması

domaine hasret yumuşak g
çok popüler olmamasına karşın işini hakkıyla yapan avrupa kökenli filmler arıyorum arkideşler.mesela portekiz sinemasından var mı önerebileceğiniz bir film ya da ukrayna ya da litvanya vs.vs.vs. komedi, korku, bilim kurgu, aksiyon değil aradığım tür. drama, evet drama arıyorum. sakin, minimal, müzik
çok popüler olmamasına karşın işini hakkıyla yapan avrupa kökenli filmler arıyorum arkideşler.

mesela portekiz sinemasından var mı önerebileceğiniz bir film ya da ukrayna ya da litvanya vs.vs.vs.

komedi, korku, bilim kurgu, aksiyon değil aradığım tür. drama, evet drama arıyorum. sakin, minimal, müzikle boğulmamış filmler...

los lunes al sol
noi albinoi
feher tenyer

gibi...
0
domaine hasret yumuşak g
(14.02.10)
lilja 4 ever diye bir film vardı ukraynada geçiyodu ama yönetmeni isveçli
0
yuto
(14.02.10)
insanimsi
(14.02.10)
dagur kari ve julio medem filmleri.
0
purpurum
(14.02.10)
tam uzmanlık alanım ama pat diye sorunca aklıma gelmiyor.
gelenler ise;
mar adentro -> kesin izlemşsindir gerçi.
this is the sea -> irlanda da avrupa sayılır.
parpados azules,
eagle vs. shark ...
edit: en sonuncusu yeni zelanda filmiymiş :)
0
black sabahat
(14.02.10)
theo angelopoulos filmleri.
0
the patient
(14.02.10)
(5)

El terlemesi sorunu..

toshiro
selam ahali..benim ellerimle sorunum var,sorun ise ellerimde olan aşırı terleme.çok ta aşırı değil ama diğer insanlara göre bi hayli fazala yani. uzun süre yazı yazarken bi enstruman çalarken vb durumlarda işimi epey bi güçleştiriyor bu. hatta bi kaç kere arkadaşlarla tokalaşırken ellerimin terli ol
selam ahali..benim ellerimle sorunum var,sorun ise ellerimde olan aşırı terleme.çok ta aşırı değil ama diğer insanlara göre bi hayli fazala yani. uzun süre yazı yazarken bi enstruman çalarken vb durumlarda işimi epey bi güçleştiriyor bu. hatta bi kaç kere arkadaşlarla tokalaşırken ellerimin terli olduğunu falan söylemişlerdi ama ben hiç fark etmemişm bile. ellerinde böyle terleme sorunu olanlar ne yapıyorsunuz bundan kurtulmak için,bunun çözümü nedir?
0
toshiro
(05.02.10)
artık son noktadayım diyorsanız botox benzeri çöümler var el vs terlemesi için
0
whoosie
(05.02.10)
aynı sorundan muzdarip bir arkadaşıma da tek çözüm olarak botox demişlerdi ama doktorlar tavsiye etmemişlerdi çünkü hem geçici bir çözümmüş hem de etkisi geçtikten sonra daha kötü sonuçları oluyormuş vs vs
0
purpurum
(05.02.10)
Aynı sorun bende de var. Aslında bu bir sorundan çok hastalık. Tıptaki adı hiperhidroz olan aşırı terleme hastalığı.

Genelde el, ayak ve koltuk altında aşırı terleme oluyor. Sizinki ne boyutta bilemiyorum, ama ben kendiminki için bir dermatologa gitmiştim. Bana önerdiği galvanoterapi oldu. Bir elektrik mühendisine yaptırdığı aleti verdi bana. İki tane kovaya sular dolduruluyor, ellerini ayaklarını içine sokuyorsun ve bir alet 20 dakika boyunca 15-20 miliamperlik akım gönderiyor. Düzenli yapıldığı takdirde yaklaşık bir ay içinde geçiyor terleme. Yalnız kişinin bünyesine göre kalıcı ya da geçici olabiliyor. İleride tekrar başlarsa, aynı aleti kullanmaya devam ediyorsunn. Koltuk altı için henüz bir şey yapmadım, ama botox yapmayı düşünüyorum ben de. El ve ayak için botox son çaren olsun ama. Bence en kısa zamanda bir dermatologa git ve galvanoterapi hakkında da bilgi al mutlaka.
0
lingo
(05.02.10)
klipsli ets tedavisi var bi bakmak istersen şöyle buyur
www.tavsiyeediyorum.com
0
epsilondelta
(05.02.10)
geçici çözüm için : pudra
sağlıklı değildir yalnız, acil bir durumunuz falan olur diye söyledim.
0
turkish tekila
(05.02.10)
(11)

askere gitmeli miyim?

friendlyghost
eşim hamile ve normal şartlar altında ekim 2. haftası doğum olacak.ünv. mezunuyum. askere gitmeyi planlıyordum nisan ayında. gidersem 15-17 eylülde döneceğim (tabi bir yamuk olup uzun dönem çıkmazsa)sizce bu askerlik sorununu aradan çıkarmalı mıyım? yoksa eşimin yanında mı olmalıyım. bu 5,5 aylık sü
eşim hamile ve normal şartlar altında ekim 2. haftası doğum olacak.

ünv. mezunuyum. askere gitmeyi planlıyordum nisan ayında. gidersem 15-17 eylülde döneceğim (tabi bir yamuk olup uzun dönem çıkmazsa)

sizce bu askerlik sorununu aradan çıkarmalı mıyım? yoksa eşimin yanında mı olmalıyım. bu 5,5 aylık sürede eşimin yanında sürekli olacak birileri olmayacak, yaklaşık 3 ayında annE baba vs. olacak.

benzer sorunları yaşamış arkadaşlara sorum. teşekkürler
0
friendlyghost
(05.02.10)
eşiniz ne diyor bu işe? bebk olduktan sonra mı sizin olmamanız onu daha çok etkiler, yoksa hamileyken olmamanız mı?

şahsen ben olsam, ben hamileyken gidip gelmesini tercih ederdim.
0
vejeteryan vampir
(05.02.10)
o da benim gibi kararsız. yoksa dediğini yaparım elbet
0
🌸friendlyghost
(05.02.10)
Bebeğinin ilk aylarını kaçırmak istemezsin... Bence hemen gidip çıkar aradan.
0
angee
(05.02.10)
bence askere gidebiliyorsan git. askerdeyken eşi doğum yapan çok arkadaşım vardı. hele çocuk doğduktan sonra işin daha zor, sorumluluklar 2 kat artar, hem o bebiş bırakılıp gidilir mi? kafayı yersin.

eşinin doğum yapacağı zamana izin alırsın, ama aradan çıkar derim.

Tebrikler şimdiden. Hayırlı olsun, allah analı babalı büyütmeyi nasip etsin inşallah.
0
vampir akrep
(05.02.10)
bu tereddüdü çok iyi bilirim. bunun için tavsiyem şu anda gitmen eğer ağustosta tecil bitiyorsa. eşinin psikolojisi de ilk dönemler bozuk olabilir. Allah kolaylık versin.
0
numan aga
(05.02.10)
" hamilelik doneminde esiniz yapayalniz kalmayacagina gore ve dogum sonrasi bircok ihtiyac ve zorunluluk dogacagindan askere gitmeniz en mantiklisi. esiniz hamileyken de sorunlar yasar mi kaygisi tasiyorsaniz soyle soyleyeyim esinizin dogum sonrasi duyacagi ihtiyaclarin ve sikintilarin yaninda devede kulak kalacaktir.

kesin askere gidin. " umarim kisa donem cikar.
0
lejant
(05.02.10)
git askere doğum olduğunda 1 hafta izin alırsın. gelir tamamlar dönersin. hamilelik anne ve babalığın ilk aylarına göre kısmen daha kolaydır. doğmuş bebeği bırakmak çok zor.
0
atrin
(05.02.10)
doğumdan iki gün önce askerlik görevimi bitirmiş birisi olarak söylüyorum. kesinlikle doğum esnasında ve bebek doğduktan sonra eşinizin size daha çok ihtiyacı olacağını bilin. Hemen gidin hiç durmadan...
0
istanbul beyefendisi
(05.02.10)
bence gidin kurtulun nisan'da. ilk 2 sene içinde çılgınca geliştiği için hiçbir şeyini kaçırmak istemeyeceksiniz bence. ultrasondan anam burnu çıkmış, yok tekme atıyor kısmı da evet, heyecanlı olabilir ama yuvarlanması, yürümesi, konuşması başka olsa gerek. zira sonrasında "hele bir yürüsün giderim" "hele bir konuşsun giderim" "hele bir çişini söylesin giderim" derken o iş sarkar gider diye düşünmekteyim. hem zaten doğumdan 1 ay önce dönmüş olursunuz kısa dönem olursa. mazallah uzun dönem oluverirse de izin kullanırsınız artık, n'apalım..

hamile kalmadım, hamile kalan bir eşim de olmadı ama nedense doğum öncesi 1 ay ve doğum sonrası dönem, hamileliğin ilk aylarına göre çok daha büyük ihtiyaç olur gibi geliyor.

kolay gelsin =)
0
supercalifragilisticexpialidocious
(05.02.10)
Ben olsam, ben hamileyken gitmesini istemezdim
Ne bileyim, gecenin bi yarısı bi sancı tutsa, Allah korusun düşük olsa falan yalnız olmak istemezdim. O süreçte eşimin her akşam benimle aynı evde aynı yatakta olmasını isterdim
Doğumdan sonra da aynı şeyler geçerli tabi ama, bu sefer çocuk benim karnımda değil de dışarda olduğu için anne,kayınvalide, kardeş vs gibi yardımcı faktörler olabilir her an yardım edebilcek olan, bebeği büyütücek olan.
Sizin koşullarınızı bilmiyorum ama hamilelik daha kişisel ve karı-koca arasında yaşanması gereken bi süreçken, doğum sonrası daha bi sülalesel ve herlesin dahil olduğu bir süreç oluyor benim bildiğim ve etrafımda gözlemlediğim
0
purpurum
(05.02.10)
cevaplar için çok teşekkür ederim. gitmemem için çok az sebebim var öyleyse.
0
🌸friendlyghost
(05.02.10)
(4)

youtube

al andalus
youtube'da beğendimiz bir şarkıyı mp3 formatında indirmek için www.youtube.com adresini yazarken youtube dan önce bir şey yazıp bir site açıyorduk. hatırlamama yardımcı olacak olan???
youtube'da beğendimiz bir şarkıyı mp3 formatında indirmek için www.youtube.com adresini yazarken youtube dan önce bir şey yazıp bir site açıyorduk. hatırlamama yardımcı olacak olan???
0
al andalus
(19.01.10)
başına kick eklemeniz yeterli

www.youtube.com ise,
www.kickyoutube.com olmalı.
0
asidi toksik
(19.01.10)
vid2mp3.com
0
bactery
(19.01.10)
vindir.com sitesinde açılan adres çubuğuna indirmek istediğiniz şeyin youtube linkini yapıştırınca indiriyor.
0
purpurum
(19.01.10)
www.vidtomp3.com da is gorur.
0
la traviata
(19.01.10)
(3)

NTV Yılbaşı Yıldız Yağmuru Programı Reklamı?

mr.ass
arkadaşlar ntv yılbaşı reklamında çalan şarkı sanatçıların söledikleri deil bi kadın sesi var arkada televizyonda rastlarsanız ve şarkıyı biliorsanız süpersinz :D
arkadaşlar ntv yılbaşı reklamında çalan şarkı sanatçıların söledikleri deil bi kadın sesi var arkada televizyonda rastlarsanız ve şarkıyı biliorsanız süpersinz :D
0
mr.ass
(27.12.09)
kim olduğunu bilmiyorum ama aynı reklam radyo eksen'de de çıkıyor saat başı, belki cevaplayabilcek olanlara yardımcı olur.
0
purpurum
(27.12.09)
ben de çok merak ettim. sesi çok güzel kadının. üşenmeyip radyo eksene mail attım. cevap bekliyorum..
0
brother justin
(27.12.09)
arkadaşlar çok utandım ya önce arasaydım keşke gerçekten üzgünüm sorulmuş ve cevaplanmış...
(bkz: #115810 )
0
🌸mr.ass
(27.12.09)
(19)

bebek özlemi...

eküri
selamlar herkese, kısaca özetleyeyim. 3 buçuk yıllık evliyiz. bir buçuk yıldır bebek sahibi olmak istiyor ancak fazla da paniğe kapılmıyoruz. ama olmuyor... en son bu ay çok ümitliydik ama yine olmadı. eşimi çok seviyorum onunla alakalı bir sorun olursa hiç önemli değil. aslında ben rahatına çok düş
selamlar herkese, kısaca özetleyeyim. 3 buçuk yıllık evliyiz. bir buçuk yıldır bebek sahibi olmak istiyor ancak fazla da paniğe kapılmıyoruz. ama olmuyor... en son bu ay çok ümitliydik ama yine olmadı. eşimi çok seviyorum onunla alakalı bir sorun olursa hiç önemli değil. aslında ben rahatına çok düşkün özgürlüğüne düşkün bir adamım ve bebek olmasa da çok dert etmezdim. ama eşimin ailesi ve benim ailem artık torun istiyorlar onun üzerinde çok fazla baskı var bunu hissedebiliyorum. her ay ağlıyor. bana doktora gitmemiz için yalvarıyor. bense hep savsaklıyorum..bunun da nedenleri şunlar..

1. eşimle evlenmeden önce de bir başkasıyla ilişkim oldu, hiç korunmadık, hiçbir tedbir almadık uzun süren bu ilişkide hiç gebelik falan sorunumuz olmadı.

2. benim fazla kilolarım var, kardeşim de benimle aynı durumda kilolu yani. erkek kardeşim de iki yıldır evli ve çocuğu olmuyordu. o doktora gitti. varikosel ameliyatı oldu. ve hala çocuğu olmuyor.

3. eşimin beni çok sevdiğini biliyorum ama ya benim hiç çocuğum olmayacaksa ve o da üzerindeki aile ve toplum baskısından bunalıp bunalıp da beni bırakırsa. bundan çok korkuyorum..

4. bende herhangi bir kısırlık falan varsa o zaman da tüp bebek yapılıyor mu? bu işi bilenlerden bu konulardan anlayanlardan rica ediyorum. hatta daha olmazsa anadolu yakasında bir tüp bebek merkezi falan önerebilirlerse, çok sevinirim. eşimden haberli mi gitmeliyim ona söylememeli miyim buna daha karar veremedim.

siz olsaydınız napardınız...
0
eküri
(15.12.09)
öncelikle evli falan olmadığımı söyleyeyim. yani baba olma konusu bana hala uzak bir konu. yorumlarım bu yüzden bu hissiyatta olacak.

eşinizi seviyorsunuz, o da sizi seviyor. eğer ikinizden birinden kaynaklanan bir sorun nedeniyle çocuğunuz olmayacaksa olmayabilir. yani bu değişmiyorsa değiştiremezsiniz. böyle de mutlu olabilirsiniz, ama çocuk özleminiz varsa eğer, ki bende de böyle bir problem olabilir henüz bilemiyorum doğal olarak, benim yapacağım şeyi size de tavsiye edebilirim ancak. shçek'nda çok güzel bebekler var. evlat edinebilirsiniz. hem böylece bir çocuğunuz olmuş olur, hem de belki 15-20 yıl sonra bir köşede yitip gidecek bir hayatın çok daha güzel geçmesini sağlayabilirsiniz.
0
thor odinsson
(15.12.09)
thor odinsson güzel söylemiş.

ayrıca, kısırlık varsa tüp bebek deneyebilirsiniz tabii, ancak o da bir defada olmayabilir.

çevre baskısıyla çocuk yapmamanızı öneririm, hem size hem çocuğa yazık; çevre bencilce bir talepte bulunuyor, onları kırmamak üzere hareket etmeniz doğru değil bence.
0
uyuklayankedi
(15.12.09)
tüp bebek yöntemleri oldukça gelişti, biraz sabır ve inatla(tedavi süresi için) muhtemelen sorun olmaz. ama önce buna ihtiyacınız olup olmadığını anlayın, bir an önce doktora gidin. hatta eşinle beraber, ailenden gizlice git size biraz daha zaman kazandırır
0
frown
(15.12.09)
bence doktora gidip ne var ne yok diye danisin, bu sürecten aileniz haberdar olmak zorunda degil, ayrica esinizin de bu yüzden sizi birakacagini hic sanmiyorum, muhtemelen sizin hissettiginiz tedirginlikleri o da yasiyordur, acaba benden mi kaynaklaniyor ya eküri ailesi ve toplum baskisi yuzunden beni bırakırsa diye korkuyordur.

Ablam ve eşi boyle bir durum yasamislardi, cocuk sahibi olmak isteyip bir sure yapamamislardi, aile baskisi baslamisti vs. bi yil doktora gidip geldiler, herhangi bir ameliyat olmadan tüp bebek vs olmadan ilac tedavisiyle hallettiler ve su an cocukları 2 yasinda cok sukur. İlaclarin yaninda doktor bir de erkek sunu yesin bunu yemesin, kadın sunu yesin bunu yemesin gibi bir diyet de uygulamisti, bence once esinizle korkularinizi paylasip sonra birlikte doktora gitmeniz en iyii olur.
0
purpurum
(15.12.09)
öncelikle 3. maddeyi aklınızdan çıkarın, birbirinizi sevdiğiniz sürece sorun olmaz.
tüm diğer sorularınız için doktorla görüşmenizde yarar var.
belki de hiçbir problem yoktur, bu sırada kilo vermeniz iyi olacaktır.
paniğe kapılmayın elbette ancak böyle bir şey düşünüyorsanız çok da zaman geçirmeden gidin doktorla görüşün.öncelikle sorun neymiş bu konuda bilgilenin.
0
urasil
(15.12.09)
yanıtlayan herkese sonsuz teşekkürler, çok dikkatle okudum. genelde erkekler cevaplamış sağolun. bu son zamanlarda toyota'nın bir reklamı var, dikkat etmişsinizdir belki, araba koltuğunda uyuyan bebekler var. hatta en sonda bir sarışın kız bebek var. eşimin o reklamı görünce işini gücünü bırakıp dikkat kesilip sonra da o bebeğe göz bebeği parlayarak bakışını bir görseniz, toplum baskısı falan da var evet. ama bu kız anne olmak istiyor, deliler gibi istiyor, bana fazla belli etmiyor, çünkü ben şimdiye kadar hep çocuğu sallamayan adam rolünü oynadım. çünkü kendimle alakalı endişelerim vardı.

toplum baskısına gelince... ailesi evlenmemizi zaten istememişti. çünkü ben kiloluydum, o benden daha iyi eğitim almıştı. evlenince ailesinden uzakta yaşayacaktık. vs. vs... ona annesi söylemiş, "bak bununla evleniyorsun ama bu kırk yaşına gelmeden kalp krizinden ölür, sen de dul kalırsın" falan demiş... ama beni çok seviyor, herkesi, kardeşlerini ailesini abilerini karşısına aldı, benim için her şeyinden vazgeçti. ama annelik içgüdüsünden vazgeçebilecek mi... en büyük korkum işte bu, bu anlamda daha çok hanımlardan yanıt bekliyorum. böyle bir durumda eşinizden vazgeçer miydiniz? bu ülkede çocuk sahibi olamadığı için bırakılan terk edilen bir sürü kadın var, aynı şey erkeklerin başına gelince durum değişiyor sanki kadınlar daha fedakar.. yine de çok korkuyorum. napacağımı bilemiyorum. doktora gideceğim tabii. zavallıcık kendisinde bir sorun olduğunu falan sanıyor, ama şu ana kadar jinekolojik bir sorunu olmadı, hiçbir düzensizliği falan olmadı. kilosu normal, sağlıklı biri... yüzde doksan sorun bende... en azından onu bu sıkıntıdan kurtarmak için gideceğim. herkese tekrar tekrar teşekkürler. umarım hiçkimse böyle bir sıkıntılı durumda kalmaz..
0
🌸eküri
(15.12.09)
öncelikle doktor olmadığımı ve bu konularda şahsi tecrübem olmadığını söyleyeyim. gazetelerin sağlık yazı dizileri tvdeki sağlık programları gibi yerlerden duyduklarımı yazdığımı belirteyim.
eşiniz doktora gitti mi bilmiyorum ama bu tür durumlarda öncelikle erkeklerin doktora gitmelerini tavsiye ediyorlarmış sebebiyse, kadın kısırlık tetkiklerinin erkeklerinkilerden daha uzun sürmesi ve maliyetli olmasıymış. toplumda genel kanı "çocuk olmuyorsa sebebi kadındır ve onun tedavi olması gerekir" şeklinde olduğu için, erkeklerin tedavi için başvurması çok daha geç oluyormuş; çok kolay tedavi edilebilecek durumlar için bile çok zaman kaybediliyormuş bu yüzden.
ilaç, diyet, ameliyat vb tedavilerden uygulanıyormuş duruma göre. mikrocerrahi yöntemleriyle testislerde sperm aranması ve alınan spermlerle tüp bebek tedavisi gibi şeyler yapılabiliyormuş.
fazla sayıda tüp bebek merkezi olduğu için iyi bir araştırma yapmak şart sanırım(hem umudunuzun hem paranızı sömürülmemesi için)
ama bence öncelikle üniversite hastaneleri gibi çok yönlü araştırmaların yapılabileceği bir yere başvurmanız, tüp bebek tedavisinde karar kılınırsa iyi bir merkez aramanız daha doğru olacaktır(çünkü tüp bebek tedavisinden önce başka yöntemler denenebilir ve tüp bebekle uğraşmadan hamilelik elde edilebilir). tüp bebek tedavisinde ilk seferde sonuç alamayabilirsiniz, 7. 8. denemede hamile kalan insanlar var, sabır önemli.
ayrıca eşinizin üzerinde çok daha fazla baskı vardır şu anda, ve zaman geçtikçe daha da artacaktır. sizin bu durumu savsaklamanız da(durumu onun kadar ciddiye almıyormuşsunuz gibi) onu daha çok üzüyordur. ona haber verip vermemek size kalmnış bir karar ama bence bir doktora gidip danışmakta fayda var.
0
kalimotxo
(15.12.09)
bir kadın olarak düşündüklerimi yazayım:
demişsiniz ki, bu ülkede çocuğu olmadığı için terk edilen bir sürü kadın var. doğru, çünkü genellikle erkekler çocuk sahibi olmak, soylarını sürdürmek isterler. (tüm genellemeler yanlıştır). kadınlarsa anne olmak isterler evet, ama sevdikleri adamdan çocuk sahibi olmak isterler, sırf çocuk olsun diye değil. bu da genelleme, ama bence çocuğu olmayan erkeklerin terk edilmesinin nadir olmasının nedeni bu. eşiniz o kadar önemli bir şeyi, ailesini karşısına almış sizin için, sanmam ki çocuğunuz olmuyor diye sizi terk etsin. öncelikle bunu düşünmeyin, bu sizi yıpratmaktan başka işe yaramaz.
benim fikrim, acilen birlikte bir doktora gitmeniz. eşinizin yerinde olsaydım çocuğunuz olup olmamasına değil, benim duygularımı önemsemeyip doktora gitmediğiniz için size kırılırdım. kısırlıkların pek çok çeşidi var, doktora gitmeden tedavi edilip edilemeyeceğinizi bilemezsiniz. gidin, öğrenin, ondan sonra önünüzdeki seçeneklere bakarsınız. evlat edinme seçeneğini silip atmayın. annelik illa kendi doğurduğun çocuğu sahiplenmek değildir, evlat edinmek gözünüzü korkutmasın.
sonra ekleme yaparım ama şimdi zamanım yok...
0
opucuk baligi
(15.12.09)
sevgili eküri,
şimdi evlenirken insan her ihtimali gözden geçiriyor.evlilik bu iyi günde kötü günde diye yola çıkıyorsunuz.
bende de sorun olabilir eşimde de, bu ihtimali düşündüm ben.çocuk aşırı seven, 3 kardeş, kardeşleriyle çok mutlu bir aile hayatı yaşamış biriydim ben.yani çocuk özlemini geçin tek çocuk bile düşünmem, çocuğu kardeşlik duygusundan mahrum bırakmak olur diye.
ama bu işler kader kısmet.hiç sahip olamayabilirim, Allah korusun engelli bir bebek sahibi olabilirim, Allah korusun evlat acısı görebilirim.hayat bu, ne getireceği belli olmaz.Allah eşime sağlık sıhhat versin, elbette isteriz çocuk ama hiçbir şey dünyanın sonu değil, elinde olmayan nedenlerinden ötürü onu bırakmam onu geç sevgimde en ufak azalma olmaz.
çocuk konusunda ondan dolayı, ya da benden dolayı olacak bir sorun onun/benim değil bizim sorunumuzdur.

İçinizi rahat tutun, yıllarca bebek isteyip ummadıkları bir anda bebek sahibi olan o kadar çok aile var ki, umarım en doğru zamanda sağlıklı bir bebeğiniz olur.
0
urasil
(15.12.09)
merhabalar, çok yakın çevremde benzer bir durum yaşayan bir çift var. bir süredir denemelerine rağmen bebek sahibi olamadıkları için doktora başvurdurlar. bu gibi durumlarda önce kadın bir takım jinekolojik muayenelerden ve hormonal testlerden geçiyor, daha sonra erkekten bazı testler isteniyor. bahsettiğim çiftin sorunu erkeğin azosperm (menisinde hiç sperm yoktu) olmasıydı. bir takım tedavilere başlandı vs vs. uzun hikaye ama size şunu söylemek istiyorum: hiç korkmayın/karamsarlığa kapılmayın. bu tür süreçler karı-kocanın birbirlerine daha da çok bağlanıp kenetlendikleri süreçlerdir ki bahsettiğim çiftte de durum bu şekilde gelişti.
0
katzizu
(15.12.09)
tekrar tekrar teşekkür ederim. ben burdan aldığım gazla bir hastaneden randevu aldım. medical park göztepe hastanesinde bir doktora gitcem cumartesi günü. tüp bebek merkezinden bir erkek doktordan. eşime de o gün iş olduğunu falan söyledim şu anda. söylemeyeceğim sanırsam. negatif bir sonuçla karşılaşırsam da onu da o zaman düşünürüm dedim kendi kendime. en azından olup olmadığını bilmediğim bir şey için beynimi kemirip durmasın bu düşünce...

beni yanıtsız bırakmayan herkese özellikle de bayan arkadaşlara teşekkür ediyorum. zahmet ettiniz. ben eminim ki bu duyuruyu açan başka biri olsaydı benim eşim de aynı şeyleri söyler ya da yazardı. objektif bakıldığında insan olmak bunu gerektirir. eşimin insanlığından kendiminkinden daha fazla eminim aslında. ama iş başa gelince neler olur, nasıl açıklanır, ne tepkilerle karşılaşılır. böyle bir durumda insan daha mı hassas olur, daha mı hırçın olur, daha mı kırılgan olur. bu durum bizi yıpratır mı noktasında, ben çocuk istemiyorum deyip kestirip atmak işin kolayına kaçmak olacak galiba. yaşayıp görmek lazım. iyi dilekleriniz için minnettarım. umarım her şey gönlünüzce olur.

neticeyi burdoan bildoirmeye çalışcam. eğer olumlu bir şey olursa kesin bildiririm de, olumsuz bir şey olursa bilmiyorum naparım. söz veremiyorum yani:))

kolaylıklar...
0
🌸eküri
(15.12.09)
önceki cevaplara şöyle bir göz attım. Neyse, şey diycem.
Bence doktora birlikte gidin. Öncesinde birlikte bunu konuşup, bir doktardan yardım almayı kararlaştırın ve bu süreçte birbirinizi yalnız bırakmayın. Yani sen gizlice git, sonra o gizlice gitsin ve amaç birbirinizi üzmemek olsun, bana tuhaf geldi. Şayet bir sorun varsa, bunu iki taraf birlikte aşmalı ve bu tanı sürecinde de böyle olmalı.

Hadi siz gittiniz, bir sorun çıkmadı diyelim. Daha sonra doktora gittiğinizi eşinizden hep saklayacak mısınız? Söylerseniz de ondan sakladığınız için alınabilir, kırılabilir ve bunda haklıdır da. Vicadanınızı / içinizdeki kuşkuyu giderirken, eşinizde güven sarsabilecek eylemlerden kaçınınız derim.

Eşim benden habersiz doktora gitse, şahsen bozulurum buna. Madem bebek 2 kişilik bir eylem ve sorumluluk, sonrasında da olduğu gibi öncesi de paylaşılmalıdır yani eşim bu sıkıntısını bana neden anlatamadı, bana güvenemedi mi? vs gibi şeyler düşünür, bana güvenini sorgulayabilirdim. Bazı kırgınlıkların tamiri olmaz ya, ben böyle bir şeye şahsen çok kırılırdım.

Doktora birlikte gitmeyi neden düşünmüyorsunuz ki? Belki onda da benzer kuşkular ve o da size anlatamıyor. Otutun bi akşam karşılıklı, de ki; hanım, böyleyken böyle, gel beraber bi doktora danışalım... vs vs.. gerisi gelir zaten.
0
pyro clustic flow
(15.12.09)
@pyro clustic flow

siz çok haklısınız, ama ben hep negatif düşünüyorum...

şimdi birlikte doktora gittik, ve ben olumsuz bir cevap aldım diyelim. mesela, benim fazla kilolarıma beş senedir üzülen karımın yanında doktor bana önce zayıflayın, fln dedi... ya da tahlil yaptılar sonuçta benim çocuğumun olmayacağını söylediler. o zaman karımın gözünde kızgın bir bakış ya da bir pişmanlık görürsem falan... ben işte asıl o zaman yıkılırım. asıl o zaman aramıza duvar gelir dikilir. ben diyorum ki önce ben bir gidiyim, negatif bir şey bile varsa eve gelir, ona sarılır ağlaya ağlaya ona anlatırım. tanısanız siz de anlarsınız, o nasıl yumuşak kalplidir, benim üzülmeme zerre dayanamaz. ama dışarda bi yerdeyken belki o kadar rahat olamam. tepkilerimi ayarlayamam, yine aldırmaz, sallamaz tavırlar takınırım o da kızar, üzülür...bu bebek istemek konusunda pazar günü hamile olmadığını öğrendi, bana söyledi, ilk önceki tepkim öküzleşmek oldu,. boşver ya... hadi sinemaya gidelim dedim. çok ağladı. tamam sonrasında çok özür diledim ama insanın yapısı değişmiyor işte. ben bu öküzlüğümden korkuyorum, böyle olumsuz bir şey duyunca, "napalım ya hayırlısı olsun" falan diyorum, o hemen yas tutmaya başlıyor. yoksa , ben de isterim el ele tutuşup da beraber gitmeyi ama çok korkuyorum karşılıklı tepkilerimizle birbirimizi yıpratmaktan..

ama dediğiniz çok doğru, her şeyi birlikte paylaşmak lazım. ben napcamı tam bilmiyorum aslında şu an. bugün belki konuşurum, cumartesile alakalı itiraf ederim. cumartesi için kesin olarak bildiğim şey doktora gideceğeim. ama eşime bunu söyler miyim bilmiyorum. size yerden göğe kadar hak veriyorum da ... napcamı bilmiyorum...

sağolun zahmet edip fikrinizi belirttiğiniz için.
0
🌸eküri
(15.12.09)
Düzenli olarak cinsel ilişkiye girdikleri halde bir yıl boyunca gebelik oluşturamayan çiftler infertil sayılır. Bu nedenle izlemeniz gerek yolu şöyle özetleyebiliriz:

1 - İlk olarak sizin spermiogram yaptırmanız gerekir. Spermiogram sonucu normal gelirse bu durumda eşinizin testlerine geçilmesi gerekir.

2 - Fazla kilolu olmanız çocuk sahibi olmanıza engel değil.

3 - Birbirinizi seviyorsanız bazı şeyler mutlu bir evlilik için engel teşkil etmez.

4 - Aspermi (hiç sperm olmaması) olmadığınız sürece tüp bebek için bir sürü yöntem var. Mikroskop altında hareketsiz spermlerin alınması ve invitro fertilizasyonla ovumun döllenmesi işlemi yapılabiliyor. Tüp bebek merkezine tek başına gitmeniz bir anlam ifade etmez. Eğer kendinizden şüpheleniyorsanız herhangi bir üroloji kliniğine başvurun. Üç günlük cinsel perhiz sonrası sperm vermenizi isteyecekler. Çoğu devlet hastanesinde ne yazık ki bu test çok uygun olmayan koşullarda yapılıyor (merdiven altı odalar, ortak kullanılan tuvalette bu işi yapmanızın istenmesi gibi). Eli yüzü düzgün bir yere giderseniz testi daha uygun koşullarda yaptırabilirsiniz.

Bence bunları kafaya takıp sorun yapacağınıza eşinizle beraber doktora başvurun ve çocuk için ilk adımı atın. Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(15.12.09)
enteresan bir şekilde bu akşam geniş aile adlı dizide de bu konu işlendi:))

dalga geçtiğimi falan sakın sanmayın, ama dizide konu şöyle ele alındı, takip edenler bu isimleri biliyorlar. içgüveysi damat mürsel kendisinin çocuğu olmayacağını sanıyor, korka korka doktora gidiyor, ama eşinin bir sorunu olduğunu anlıyorlar. muhteşem bir destek veriyor eşine. fln fln...

kendi yorumum: bence son sözü benden önce yazan arkadaş söylemiş. ben de bir bayan olarak şunu diyeyim: evlilik denen şey sorunsuz olmuyor, aileler falan bir şekilde "hadi hadi torun nerde" diye bastırabiliyor. çocuk süresi biraz uzasa, bir sorun mu var diye işkillenmeye başlayabiliyorlar... ilk başta onlara bir bahane bulunmalı, biz şu tarihten önce çocuk istemiyoruz, biz çift olarak böyle karar verdik denilebilir. diğer konu: benim eşim benden habersiz doktora gitse ve bunu da ben üzülmeyeyim diye yapmış olsa, üstte de yazılmış zaten, fena halde üzülürüm, kırılırım, düşünürüm: acaba benim bir sağlık sıkıntım olsa falan "sen kendi başına hallet, beni karıştırma" mı demek istiyor, biz çift olamamış mıyız? ne biçim iş bu? falan diye düşünürüm...

sizin derdiniz benim ilgimi çekti, kişisel olarak, biz de yeni evli sayılırız, bebek istemiyoruz şimdilik ama eşimin fazla kiloları var, kardeşi bir süredir bebek sahibi olmak için tedavi oluyor, o da variko.. ameliyatı oldu falan falan... benim de ailem biraz karşı çıkmıştı, ama sonra sen bilirsin demişti... biz bebek istediğimiz zaman eğer eşimden kaynaklı bir sorun olsa idi, benim de yanıtım şu olurdu: tamam bir bebek sahibi olmak isterim, ama bunun seninle ortak çocuğumuz olmasını isterim. sen baba olamıycaksan, ben de anne olmamaya razıyım. çünkü seni çok seviyorum, bebek olmazsa olur, ama sensiz yaşayamam ben..


bence tedaviye eşinizle beraber ve bir an önce başlayın, sakın ondan gizli iş çevirmeyin, bunu asla yapmayın, tepkilerinizi ayarlarsınız, her duruma hazırlıklı gidin doktora, olumsuz bir cevapla karşılaşırsanız, duygularınızı kontrol etmek gibi falan kasmayın kendinizi, ağlayacaksanız orda ağlayın, nolcak ki!! sonra da bakın duruma göre, bebek sahibi olmayı çok istiyorsanız, eşiniz anlattığınız kadar sevgi dolu bir insansa, (şahsen ben cesaret edemeyebilirdim ama) evlat edinme seçeneğini de es geçmeyin bence...

iyi şanslar, başarılar, mutluluklar...
0
yattara valli
(16.12.09)
doktora eşinizle birlikte gidin, eşinizden gizli yapmayın bu işi, sakın...
0
opucuk baligi
(16.12.09)
çok teşekkür ederim tüm cevaplar için...

@ yattara valli

akşam oldukça sıkıntılı bir halde başladı benim için. o diziyi eşim çok seviyor ve seyrediyor. dün akşam da bu dizi sayesinde ben kurtuldum nasıl bir tesadüfse artık senaristler günübirlik burda grüp de mi yazdılar bilmiyorum... diziyi izledik bu sırada ben de gülüyorum bir yandan bir yandan da reklam arasında, biz de doktora gidelim mi? dedim..
çok sevindi evet dedi. ben de ona ben sana sormadan bir şey yaptım dedim. böyle böyle cumartesi için yalan söyledim. cumartesi doktordan randevu aldım dedim. doktorun ismini verdim. hemen internetten araştırmaya falan başladı. gece de ben ona benle alakalı bir sorun olursa nolur dedim. bişey olmaz, tedavi oluruz sorun kimdeyse inşallah çözülür dedi. hatta "ben mürsel kadar olamıycam mı sanıyosun" dedi güldü.. çok sevinçli şu anda, eşimin beni bu sebepten terk etmeyeceğine çok eminim. ama ben sizin sayenizde çok rahatladım sağolun.

cumartesiden sonra ben burdan haber vermeye calışcam durumları. tekrar tekrar teşekkür ederim.
0
🌸eküri
(16.12.09)
ne oldu acaba bu çift çocuk sahibi oldu mu?
0
pinkpeony
(14.03.18)
soru ta 2009'da sorulmuş. oldu mu acaba, ekuri beeyy??
0
for day to break
(14.03.18)
(17)

Türk filmi

axijazz
mutlaka izle dediğiniz bir türk filmi var mı?
mutlaka izle dediğiniz bir türk filmi var mı?
0
axijazz
(12.12.09)
(bkz: çiçek abbas)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(12.12.09)
0
arpacik kumrusu
(12.12.09)
0
dunyayi kurtaran adamin babasi
(13.12.09)
ah müjgan ah
ve diğer sadri alışık filmleri...
0
cereal killer
(13.12.09)
Ağaçlar Ayakta Ölür(İzzet Günay'ın oynadığı)
Anneler ve Kızları(Yıldız Kenter'in oynadığı)
0
saleen
(13.12.09)
(bkz: tabutta rövaşata)
(bkz: gemide)
(bkz: masumiyet)
(bkz: muhsin bey)
(bkz: ağır roman)
(bkz: uçurtmayı vurmasınlar)
(bkz: piano piano bacaksız)

ama en azından izlediklerini yazsaydın bari ne biliyim. bu kadar yazıyım ben de.

evet bak mesela fatih akın filmleri de var, izlemeli. duvara karşı'nın dışında;
(bkz: yaşamın kıyısında)
(bkz: im juli)
0
tepedeki psychedelic adam
(13.12.09)
shi aila
(13.12.09)
black sabahat
(13.12.09)
bu kadar yazılmış ama bir kişi bahsetmemiş, nasıl olur anlamam;

Anayurt Oteli
0
reeper redeemer
(13.12.09)
tabi ki (bkz: devrim arabaları)
0
orange coffee
(13.12.09)
al andalus
(13.12.09)
korkuyorum anne
kader
0
partizan
(13.12.09)
mustafa hakkinda hersey
0
notorious brklp
(13.12.09)
anlat istanbul
her şey çok güzel olacak
0
jeanne hebuterne
(13.12.09)
yine sivri kisi olacam ama sorulmustu bu soru, silinmis sanirim...

film onereyim o zaman:
mutluluk
0
ermanen
(13.12.09)
(6)

film arıyorum

korona
arkadaşlar psikolojiden vize ödevim var. düşünce ve dil konusu açısından inceleyebileceğim bir film arıyorum. düşünce ve dil başlığı altında gelişen bilişim alanı, dil, kavram oluşturma, problem çözme, bellek ve bilişimi etkinleştirmek konu başlıkları da yer alıyor. bunlarla ilgili de olabilir.
arkadaşlar psikolojiden vize ödevim var. düşünce ve dil konusu açısından inceleyebileceğim bir film arıyorum. düşünce ve dil başlığı altında gelişen bilişim alanı, dil, kavram oluşturma, problem çözme, bellek ve bilişimi etkinleştirmek konu başlıkları da yer alıyor. bunlarla ilgili de olabilir.
0
korona
(12.12.09)
kazik bir konuymus cidden. aklima ilk gelen tartisma mevzulari olmustu -bellek ve problem cozme- ama tam uymuyor herhalde dediginize (orn: the great debators www.imdb.com)
0
entrapmen
(12.12.09)
gerçekten kazık :( öneri için teşekkürler, açıkçası neler uyuyor neler uymuyor ben de pek çözebilmiş değilim. bir çok filmi izleyip konuyla ilgili belirli noktaları yakalamam gerekicek sanırım
0
🌸korona
(12.12.09)
uyugun mu bilmiyorum ama ilk bu aklıma geldi bi bak istersen.
www.imdb.com
0
axijazz
(12.12.09)
ne aradığın pek açıklayıcı değil ama (bkz: la habitacion de fermat) belki?
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(12.12.09)
lost in translation geldi aklıma.
0
purpurum
(13.12.09)
ben tam olarak nasil birsey oldugunu anlamadim ama, eger filmde oynayanlardan birinin yasadigi yerde konusulan dili bilmeyen biri olup hem de o dili konusmalari ragmen hicbir turlu iletisime giremeyen karakterlerinde yer almasinin gerektigi hem topluma giydiren tarzda bir film ariyorsan, jim jarmusch filmlerine bakmani oneririm. Hatta direk filmi soyleyeyim: down by law.
0
vinny
(13.12.09)
(7)

Evlenme teklif ederken kullanılan yüzük

hain kobra
Tekliften sonra ne olur bu yüzüğe? Nişan yüzüğü müdür o? O zaman çift halide alınması gerek, bir de alınıp nişan töreninde tekrar takılması gerek sanki.Eğer o ayrı bu ayrıysa, masrafımız mı yok kardeşim, teklife ayrı, nişana ayrı yüzük alıyoruz, alyans zaten apayrı. Birileri bu konuda beni aydınlata
Tekliften sonra ne olur bu yüzüğe? Nişan yüzüğü müdür o? O zaman çift halide alınması gerek, bir de alınıp nişan töreninde tekrar takılması gerek sanki.
Eğer o ayrı bu ayrıysa, masrafımız mı yok kardeşim, teklife ayrı, nişana ayrı yüzük alıyoruz, alyans zaten apayrı. Birileri bu konuda beni aydınlatabilirse çok mutlu olacağım.
0
hain kobra
(08.12.09)
benim bildiğim evlilik teklifi ederken tek taş ya da işte bi miktar kıymetli=pahalı bi yüzük alınıyor, sonra nişanda alyanslar alınıyor, düğünde bu alyanslar el değiştiriyor.

Ama yani müstakbel eşiniz tektaştan falan hazzetmeyebilir, herkesin taktığı bişeyi takmak istemeyebilir belki, onun zevkine göre herkesin parmaginda olmayan baska tür kıymetli bişey almak daha güzel olabilir bu durumda
0
purpurum
(08.12.09)
teklif edilirken tek taş pırlanta alacaksınız, nişanda da alyanslar takılacak. düğünde sol ele geçecek o alyanslar,
hadi pamuk eller cebe :))
0
pinking of you
(08.12.09)
evlenme teklifi ederken kullanılan yüzüğün tek taş olması makbuldür.alyans sonraki aşama.
0
bi aksilik olmasin
(08.12.09)
benim çevremde nişanlı insanlar alyans değil, nişan yüzüğü takıyor. hal böyleyken bir de tek taş gibi bir şeyler almak tuhaf geliyor. zaten ev, eşya, düğün bir sürü masraf bizi bekliyor olacak. uyduruk bir şey almak da istemiyorum, yeni mezun halimle 5 yıl taksit ödemek de, bunu yapan nasıl yapıyor yahu?
0
🌸hain kobra
(08.12.09)
Plastik oyuncak yüzükle teklif et evliliği. Hem hoş bir anınız olur hem de test edersiniz kızı parayı mı seni mi seviyor diye.
0
pichoscosama2
(08.12.09)
çevrende mutlaka tektaş gerekir diyen dostlarını kafana takma..bir yüzük lazım ama bunun ille de pahalı bir taş olması şart değil..ha almak stiyorum dersen de gene paşa gönlün bilir.. normal taşlı makul fiyatlı yüzüklerle de olur o iş yani.. zaten daha 1000 çeşit abuk subuk ziynet eşyası satın alacaksın yakında ..
0
porsgemsheniark
(08.12.09)
direk tek taş al. vs ve en az 0.40 ct. renk de h veya i
0
magistrance
(08.12.09)
(3)

ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Binasına ulaşım

agony
İstanbul'dan trenle geleceğim. Kalacağım yer Sıhhiye'de Kurtuluş Parkı'nın yakınında (Google maps öyle diyor).Ankara'yı hiç bilmeyen birine anlatır şekilde; trenden indikten sonra Kurtuluş Parkı'nın oraya nasıl gideceğimi ve sonrasında Kurtuluş Parkı'nın oradan ÖDTÜ Bilgisayar Mühendisliği binasına
İstanbul'dan trenle geleceğim. Kalacağım yer Sıhhiye'de Kurtuluş Parkı'nın yakınında (Google maps öyle diyor).

Ankara'yı hiç bilmeyen birine anlatır şekilde; trenden indikten sonra Kurtuluş Parkı'nın oraya nasıl gideceğimi ve sonrasında Kurtuluş Parkı'nın oradan ÖDTÜ Bilgisayar Mühendisliği binasına en kolay nasıl gideceğimi anlatabilirseniz çok makbule geçecek.
0
agony
(07.12.09)
Gar'dan sıhhiye'ye dolmuşlar geçiyor direk garın önündendi benim en son hatırladığım.

Sıhhiye'den geçen ulus-odtü dolmuşları var. Park baya büyük bi mekan tam lokasyon veremiyorum siz sorun o dolmuşların nerden geçtiğini, odtü'de yemekhane'de inin, (akşam 6'dan önce son durak orası zaten) indiğiniz yerde bilg. müh binasını sorun, çok yakın zaten göstereceklerdir.
0
purpurum
(07.12.09)
Garda indikten sonra Ankaray'a nereden gideceğinizi sorun. Asker malzemelerinin satıldığı tünel gibi bir yerden geçip gün ışığına çıktıktan sonra sola ilerleyin ve Maltepe istasyonundan Ankaray'a binin. Kurtuluş'ta inin. Bulunduğunuz yer Kurtuluş Parkı'nın 100 metre ilerisi.

Odtü'ye gitmek için Kızılay'a yürüyün. Parktan yürümeniz 10 dakika sürer. Kime sorsanız nereden gideceğinizi söyler. Kızılay'da Güvenpark'ı göreceksiniz, hemen meydanda. Dolmuşları bulun ve Odtü dolmuşlarının nereden kalktığını söyleyin. Herkes gösterecektir. Dolmuşa bindiğinizde de yine nerede inmeniz gerektiğini öğrencilere sorabilirsiniz.
0
paranormal
(07.12.09)
Çok teşekkürler detaylı anlatımlar için. Kaybolmam artık heralde.
0
🌸agony
(09.12.09)
(5)

gözlük sorunu

makineto
2.0 miyop gözlüğe yarın 200 vereceğim ve bana çok koydu, bu gözlükleri herkes bu fiyatlara mı alıyor, önceki de 150 tutmuştu.2. sorum da ben eski gözlüklerimin camlarını değiştirsem yeni alacağıma, nasılsa önemli olan sap değil mi, yaparlar mı öyle? gözlükçüye niye sormadın derseniz, şimdi aklıma ge
2.0 miyop gözlüğe yarın 200 vereceğim ve bana çok koydu, bu gözlükleri herkes bu fiyatlara mı alıyor, önceki de 150 tutmuştu.
2. sorum da ben eski gözlüklerimin camlarını değiştirsem yeni alacağıma, nasılsa önemli olan sap değil mi, yaparlar mı öyle? gözlükçüye niye sormadın derseniz, şimdi aklıma geldi de..
0
makineto
(02.12.09)
cam değişimi yaparlar ama camlar da öyle ucuz şeyler değil. fiyatları bilmiyorum ama klasik cam var, organik cam var, morlu yeşilli zımbırtılı cam var. cam fiyatları da çok değişken ve yüksek olabilir yani.
0
sanal uyku
(02.12.09)
fiyat normal. ne paralara çerçeveler var. ayrıca tabii ki çerçeveyi değiştirmeden sadece camı değiştirebilirsiniz.
0
metox
(02.12.09)
200 çok fazla değil ama çok daha ucuza bulabilirsiniz bence
normalde lens kullandigim için gözlüğü ara sıra takıcam diye çok para vermek istemedim 130 liraya hem çerçeve hem cam aldım 2.75 miyop
ara semtlerdeki gözlükçülere gidin bence alışveriş merkezine falan değil de.
0
purpurum
(02.12.09)
gözlükten memnunsan camı değiştir tabii ki, 50-60 liraya hallolur.
0
fortisvita
(02.12.09)
camı incelttirtme oranınıza göre camın pahası artar.
0
erobur
(03.12.09)
(2)

tonik cilt icin ama

saturndeki salyangoz
sorum bayanlara, sebamed sabun artiklarini en iyi temizlicek alkolsüz tonik onerilerinizi bekliorum, hemen gidip alicam.
sorum bayanlara, sebamed sabun artiklarini en iyi temizlicek alkolsüz tonik onerilerinizi bekliorum, hemen gidip alicam.
0
saturndeki salyangoz
(29.11.09)
loreal pure zone, yıllardır severek kullanıyorum
0
purpurum
(29.11.09)
neutrogena nin var alkolsuz tonigi, ben memnunum
loreal moreal alkollu hep
images.gittigidiyor.com
0
cisterna
(29.11.09)
(2)

twitter nedir ne değildir ?

rodrane
ya giriyorum bakıyorum öyle milletin twitter sayfalarına ama bir türlü anlamadım ne işe yarar bu melet.üye olunca ne yaparsın ilkokul arkadaşlarım nerde ne yapmış onu mu öğrenirim? kafam bir türlü bu sitenin mantığını almadı bir sürü insan da üye olmuş.neden bu kadar tutuldu filan kısaca şu site hak
ya giriyorum bakıyorum öyle milletin twitter sayfalarına ama bir türlü anlamadım ne işe yarar bu melet.üye olunca ne yaparsın ilkokul arkadaşlarım nerde ne yapmış onu mu öğrenirim? kafam bir türlü bu sitenin mantığını almadı bir sürü insan da üye olmuş.neden bu kadar tutuldu filan kısaca şu site hakkında biraz bilgi verseniz ya :D
0
rodrane
(29.11.09)
aslında twitter mobil internetin yaygınlaştığı/yaygınlaşacağı varsayımı üzerinden kurulmuş bişey, işte 140 karakter bi sms kadar, sms alışkanlığını kullanmak için vs.
niye bu kadar popüler oldu kısmına gelince mesela atıyorum kaan sezyum veya barakpbama'yı facebook'unuza ekleyemezsiniz ama twitter'dan takip edebilirsiniz,
işte sezyum blogunda yazdığı herşeyin linkini twittera da koyuyor, yıldırım türker yer yeni yazısının linkini koyuyor vs yok gazeteye gir bloga gir aç bak diye ugrasmaya gerek olmuyor, ama normal arkadaşlarınla twitterda haberleşmek aslında facebook status update'ten cok da öteye giden bişey değil
0
purpurum
(29.11.09)
meymun
(29.11.09)
(4)

twitter kullanan yazarlar hangileri?

terp
ortak ozellikleri galatasarayli olacak, ve aktif yorum yapacak... tesekkurler.
ortak ozellikleri galatasarayli olacak, ve aktif yorum yapacak... tesekkurler.
0
terp
(28.11.09)
galatasaraylılarını aktiflerini vs bilmiyorum ama şurda listenmiş.
(bkz: sözlükçülerin twitter sayfaları)
0
purpurum
(28.11.09)
twitter sayfalari basligini biliyorum ama kimler gsli onu bilmiyorum olisteden. ve de kimler gs hakkinda aktif yorum yapiyor twitterda. yani konusmalari takip etmek amaciyla...

@jugador: dedigim gibi sirf konusmalari takip amacli. sonucta sozlukte yazmak gibi degil twitter. mac esnasinda yazilan notlar vs...

aktif derken hani gsli olup da hicbi sekilde maclarla oyuncularla takimla ilgili yorum yapmayan tip olmasin anlaminda.
0
🌸terp
(28.11.09)
profesyonel olmasi sart degil. yani soyle, biri digerine diyor : "lan bu elano'yi dun arkadas kafede gormus gec saatte." veya "takim su an saga cekiyor." vs. gibi
0
🌸terp
(28.11.09)
zeykur valekov var.
0
deckard
(28.11.09)
(6)

latin dansları hakkında

şehnaztango
bay-bayan latin danslarına başlamayı düşünüyorz.sıfırdan.dans geçmişi hiç yok.şimdi yetenek de yok pek ortada.şöyle kolay öğrenilcek eğlenceli yormayan bişey önerir misiniz? seçenekler tango,salsa,chacha,rumba genel olarak.biraz da bildiklerinizden fiikir verirseniz iyi olur.not:ekşiyi okudum baya b
bay-bayan latin danslarına başlamayı düşünüyorz.sıfırdan.dans geçmişi hiç yok.şimdi yetenek de yok pek ortada.şöyle kolay öğrenilcek eğlenceli yormayan bişey önerir misiniz? seçenekler tango,salsa,chacha,rumba genel olarak.biraz da bildiklerinizden fiikir verirseniz iyi olur.

not:ekşiyi okudum baya bu arada
0
şehnaztango
(27.11.09)
tango iyidir, digerlerinde orani burani cok salliyon, kivrak danslar bildigim kadariyla.
0
nawres
(27.11.09)
salsa vs cok kıvrak evet, hatunlar sever de erkek kısmında becerebilen zaten "ipne mı ne bu" diye addelien arkadaslardan cıkıyor genelde.

tango iyi hos fekat baslarda cok yavas ilerler sonrasında ise baya baya karısır, onerırım.
0
bryan fury
(28.11.09)
rock'n roll ve swing eşli dans olarak çok eğlenceli oluyor, böyle grease'deki gibi dans ediliyor. latin değil ama eşli dans kurslarında var genelde
0
purpurum
(28.11.09)
swingin latin kurslarında da verildiğini biliyorum. çok eğlencelidir, iyi de ter atarsınız. kesinlikle deneyin derim.

cha cha ve rumbayı da tavsiye edebilirim. dans işi sadece yetenek değildir, birazcık istekli olmanız yeterli :) (evet kendimden biliyorum)
0
ycan07
(28.11.09)
tango pek "kolay öğrenilcek eğlenceli yormayan bişey" değildir. disiplin isteyen, uğraş ve konsantrasyon gerektiren ve uzun zamanda öğrenilen bir danstır, o yüzden ihtiyaçlarınıza cevap vermeyebilir. (15 yıllık dans tecrübesiyle söylüyorum)

salsa sizin için en iyisidir.
0
delimine
(08.01.10)
www.danskeyfi.com
0
kirmizili kaktus
(14.01.11)
(3)

Regl kanaması azalır mı?

yokbenimnickim
3-4 aydır reglim tam beklediğim gün oluyor, yine normalde olduğu gibi 5-6 gün sürüyor ama kanama miktarında bir azalma var. Çok çok az değil ama yine de fark ediyorum. Ya da belki de eskiden çok şiddetliydi, bilmiyorum. Bu normal mi? Bir de son günlerinde çok koyu kahverengi ve yoğun bir kıvamda ge
3-4 aydır reglim tam beklediğim gün oluyor, yine normalde olduğu gibi 5-6 gün sürüyor ama kanama miktarında bir azalma var. Çok çok az değil ama yine de fark ediyorum. Ya da belki de eskiden çok şiddetliydi, bilmiyorum. Bu normal mi? Bir de son günlerinde çok koyu kahverengi ve yoğun bir kıvamda geliyor kanama, o da normal mi?
Teşekkürler.
0
yokbenimnickim
(26.11.09)
kullandığınız başka bir ilaçtan kaynaklanıyor olabilir, özellikle antibiyotik ise
kansızlıktan olabiliyor kanama miktarındaki düzensizlik
yine de doktora bi gidin bence de kist falan da olabilir gerçekten
0
purpurum
(26.11.09)
azalması dogum kontrol hapı ıle ılgılı olaılır, ama koyu renklı olması idrar yolu enfeksıyonundan olabılır, doktora gorunmek lazımdır
0
lacivert
(26.11.09)
koyu renk ve kivami bilemem ama kanamanin azalmasinda ani kilo kayiplarinin, asiri sicaklarin, ani iklim degisikliklerinin de etkisi oluyor sanirim ama doktora gorunmek en iyisi tabi.
0
luin 41
(26.11.09)
(3)

üzerne çay dökülen laptp

posteriti
laptba çay döküldü, açtm heryern temzledm bzulmadi allahtan ama klavyenin bazi tuslari çalismiyr çaresi varmi,yksa yeni klavye alip takmak mi lazimbazi tuslar calsmadigi icin duyuru böyle ldu kusura bakmayin
laptba çay döküldü, açtm heryern temzledm bzulmadi allahtan ama klavyenin bazi tuslari çalismiyr çaresi varmi,yksa yeni klavye alip takmak mi lazim

bazi tuslar calsmadigi icin duyuru böyle ldu kusura bakmayin
0
posteriti
(21.11.09)
tuşlar çıkarılabiliyorsa çıkarıp kolonyayla silin, kolonya uçuyor zaten ve şekerli çayın yapışıklığını da götürüyor
0
purpurum
(21.11.09)
@purpurum

tslari cikarip sildim zaten
0
🌸posteriti
(21.11.09)
hemen alma bi süre üstüne git düzelebilir. şahsen fanta döktüğümde ertesi gün alayı takır takır çalışmıştı..
0
iterator
(21.11.09)
(1)

bitirme ödevi konusu ile ilgili yardım

ali87
batı veya orta avrupa ülkerlerinden her hangi biri ile ilgili olan iktisat konulu bir bitirme ödevi konusu lazım.örneğin:ikinci dünya savaşı sonrası almanya ekonomisigibi. tabi bu hariç. neler olabilir?
batı veya orta avrupa ülkerlerinden her hangi biri ile ilgili olan iktisat konulu bir bitirme ödevi konusu lazım.

örneğin:
ikinci dünya savaşı sonrası almanya ekonomisi

gibi. tabi bu hariç. neler olabilir?
0
ali87
(21.11.09)
eski sovyet ülkelerinden herhangi birinin 1990 sonrası ekonomisinin yeniden yapılanması üzerine birşeyler yazılabilir, çok kaynak bulabilirsin.
0
purpurum
(21.11.09)
(1)

umut sarıkaya karikatür

bilgez
"zihnin kuru yük gemisi olup gitmesi" temalı bir karikatürü vardı, benjamin button filmiyle alakalıydı, o lazım. bulana veya getirene yüz bin lira veriyorum.
"zihnin kuru yük gemisi olup gitmesi" temalı bir karikatürü vardı, benjamin button filmiyle alakalıydı, o lazım. bulana veya getirene yüz bin lira veriyorum.
0
bilgez
(20.11.09)
purpurum
(20.11.09)
(2)

Inovatif bir urun

notorious brklp
Merhabalarodevimde inovatif bir urun ve bu urunun gelisimindeki onemli kilometre taslarindan bahsetmem gerekiyor.ornek olarak: klavyelerin icat edilmesinde oncelikle daktilolarda kullanilirken harf cubuklarinin hizli yazimdan dolayi birbirine carpmasi sonucu yazimi yavaslatacak dizilimin gerceklesme
Merhabalar
odevimde inovatif bir urun ve bu urunun gelisimindeki onemli kilometre taslarindan bahsetmem gerekiyor.
ornek olarak: klavyelerin icat edilmesinde oncelikle daktilolarda kullanilirken harf cubuklarinin hizli yazimdan dolayi birbirine carpmasi sonucu yazimi yavaslatacak dizilimin gerceklesmesi
daha sonra hizli yazim gerektiginde f klavyeye gecis vs vs ...


ne kadar yardimci olacaginizi tahmin bile edemezsiniz... orneklereiniz icin simdiden tesekkurler
0
notorious brklp
(20.11.09)
inovasyon örneği olarak hep arçelik'in telve isimli türk kahvesi makinasından bahsedilir, kilometrelerini taşlarını vs tam bilmiyorum, google'da aratınca bişetler çıkabilir, çok fazla örnek duydum bu konuda

bide post-it bence en süper inovasyonlardan, onunla ilgili güzel şeyler bulabilirsin belki
0
purpurum
(20.11.09)
yazdımalı telefon-çevirmeli telefon-normal ev telefonları-cep telefonu diye gider....

başkabir konu olarak ta gramofon-cd player-mp3 çalar olabilir belki arada başka şeyler varmı bilmem öle aklıma ilk gelenleri sıraladım :)
0
pposeidon1
(20.11.09)
(1)

arşivlik ntv tarih

bloom
1. sayıdan itibaren bulabileceğim bir yer var mı bildiğiniz? yer ankara ama şehir dışı bir bağlantı olursa yine sorun teşkil etmez.sorunun temeli bu. lakin, dünya tarihi konusunda tavsiye edebileceğiniz kaynak var mıdır? varsa nerden, ne şekilde temin edebilirim? şimdiden teşekkürler.
1. sayıdan itibaren bulabileceğim bir yer var mı bildiğiniz? yer ankara ama şehir dışı bir bağlantı olursa yine sorun teşkil etmez.

sorunun temeli bu. lakin, dünya tarihi konusunda tavsiye edebileceğiniz kaynak var mıdır? varsa nerden, ne şekilde temin edebilirim? şimdiden teşekkürler.
0
bloom
(16.11.09)
www.ntvtarih.com.tr den isteyebiliyorsunuz direk analadigim kadariyla
0
purpurum
(16.11.09)
(11)

kedi

handgrenade
merhaba,dün itibariyle kedilendim. Ve şimdi acilen mama, kum, taşıma kabı gibi şeyler almam gerek. Bunların hepsini uygun fiyata bulabileceğim bir site önerebilir misiniz? Bir de mama ve kum tavsiyesine ihtiyacım var. Şu linkteki kum nasıldır mesela?http://www.hepsiburada.com/alice-kedi-kumu-ekonomi
merhaba,
dün itibariyle kedilendim. Ve şimdi acilen mama, kum, taşıma kabı gibi şeyler almam gerek. Bunların hepsini uygun fiyata bulabileceğim bir site önerebilir misiniz? Bir de mama ve kum tavsiyesine ihtiyacım var. Şu linkteki kum nasıldır mesela?
www.hepsiburada.com
0
handgrenade
(05.11.09)
bence kristal kum alın, daha az koku yapar.
mama, kap gibi şeyleri herhangi bir petshoptan daha kolay alırsınız.
0
pampua
(05.11.09)
kedi kristal kumu sevmeyebilir. bu durumda topaklanan herhangi bir kum olur. alice'in yeşil olanı iyiydi zannedersem.

mama kabı veteriner, petshop heryerde var. plastik mama kapları bazı kedilerde alerji gibi bişi yapıyor, dudağında (ya da dudak gibi yerinde) sivilce çıkıyor. öyle bir durm varsa, çelik alın. su kabı ve mama kabı ayrılabilir olsun, suyunu daha sık tazeleyeceksiniz.

mama olarak, bütçeniz müsaitse premiumla besleyin. kedinin yaşına ve kilosuna mama tipi değişir. söylerseniz belki daha rahat cevap verebiliriz...

ha bi de, hayırlı olsun :)
0
no avalon
(05.11.09)
kristal kum + kapalı tuvalet kabı on numara bir düzenlemedir evde kedi beslemek için.

şahsi tavsiyelerim: yaş mama mümkün olduğunca vermeyin, ancak böyle çook keyifsiz olduğu günler olursa ya da kesinlikle mama alacak haliniz yoksa o gün verin.
ben keimi bir öğün premium mama bir öğün normal yemekle besliyorm (normal yemek derken patlıcan oturtma değil tabi, fasulye falan sevdiği için veriyorum onun dışında çeşitli eti ciğeri pişirip pişmiş havuç ve bezelyeyle çekiyorum, yaş mama gibi oluyor)
kuru mama kesinlikle premium olmalı, pahalı ama daha az vereceğiniz için bi nebze kurtarır. marketten premium mama alamazsınız, pet shoptan ya da veterinerden alırsınız. içindekiler kısmında ilk olarak et ürünü yazdığına emin olun.

taşıma kabı çok da büyük dert değil, bir tane orta boy alığ yıllar boyunca kullanabilirsiniz.
0
whoosie
(05.11.09)
siteyle ilgili olarak bu soruyu aylar önce ben sordugumda bana gelen cevaplar şöyleydi:
www.juenpetmarket.com
www.arkadaspet.com
www.teleskopakvaryum.com
0
purpurum
(05.11.09)
öncelikle hayırlı olsun. güle güle büyütün.

uzun zaman içinde bir sürü kedi bakmış büyütmüş bir kimse olarak diyebilirim ki, en önemli şeyi tuvaleti. mümkünse genişçe bir tuvalet kabıyla kristal kum deinldiği gibi iyi bir kombinasyon. size de ona da rahat. bi de kakasını çişini yaptıktan sonra topaklanan kısmı alır atarsanız hem kum uzun süre gider, hem kedi memnun olur.
geri kalanlarında tamamının keyfe keder olduğunu düşünüyorum. çok keyifsiz, iştahsız ve hastaysa biraz damara göre şerbet yapıp şımartılabilir ama onun dışında "biz ne yiyosak o kardeşim!" moduna alıştırırsanız hem çeşitli beslenir, hem siz rahat edersiniz. eti meti bezelye havuşla çekip yaş mama gibi yapmak da şahane fikirmiş bu arada. bi de ciğer haşlardık biz bi zamanlar. bayılırlar ama ev cesetle doluymuş gibi kokar.
sevgiler. sıkıştırınız kediyi birazcık benim için.
0
bika
(05.11.09)
kedinizin ufak olduğunu varsayarak almanız gereken şeyleri şöyle sıralayabiliriz:

-kedi taşıma kutusu/kafesi: aşılarını yaptırmak için veterinere götürürken çok işinize yarayacak. kucakta taşımak ya da iyi kapatılamamış karton bir kutu kedinin yola fırlaması v.b. durumunu engelleyemeyeceği için bu taşıma kabını almalısınız. üstelik evde olduğu zaman da -büyük ihtimalle-kutuyu yuvası olarak belirleyecek, koltuk tepesi, sizin yatağınız v.b yerlerde yatarak ortalığı tüye bulamayacaktır. (21,90-TL)

buna bakabilirsiniz: www.juenpetmarket.com

-tuvalet kutusu: kediniz ufak olduğu için başlangıçta üstü açık,plastik ve kenarları kedinin girebileceği yükseklikte bir kutu yeterli olur. plastik olması özellikle önemli. karton v.b. malzemeler ıslandığı zaman tahammül edilemez bir koku yapacaktır.kumu

topluca değiştirdiğinizde çamaşır suyu ile yıkamanızı tavsiye ederim.(11,82-TL)

mesela bu: www.juenpetmarket.com

-kum temizleme küreği: kumunuzu temizlerken kullanacağınız, kirli kumu temizinden ayırmaya yarayan kürek. kumdaki artıkları şeffaf buzdolabı poşetine koyup, ağzını bağlayıp atarak temizlik işini oldukça pratik bir şekilde halletmiş olursunuz.(1,70-TL)

buna bakabilirsiniz: www.juenpetmarket.com

-kedi kumu: marketten alabilirsiniz. silikon kumlar-daha pahalı olmasına rağmen-dityomitli kumlara göre uzun süre kullanılabilir. kediniz ufak olduğu büyük ihtimalle tuvaletini yaparken deli gibi kazacaktır. bu yüzden ağır, iri taneli kumları almanızı tavsiye ederim. ince taneli kumları dağıtabiliyorlar kolayca. (ortalama 4,00-TL)

www.juenpetmarket.com


-kedi tırmalama çubuğu: kediler doğaları gereği sürekli tırnak törpüleme ihtiyacı duyan hayvanlardır ve bunun için de halı, koltuk gibi yarı sert yerlere gözkoyacaklardır. eve alacağınız bir kedi tırmalama çubuğu eşyalarınızı korur. halı ya da koltukta tırmalama
yaptığını gördüğünüz anda hayır demek ve kediyi alıp çubuğun başına getirip evet demek öğrenmesi çin yeterli olacaktır. ancak bu eğitimi kedi ne kadar küçükse o kadar kolay verebilirsiniz. bu yüzden çubuk almayı ihmal etmemenizi öneririm.
(23,56-TL)

buna bakabilirsiniz: www.juenpetmarket.com

kedi maması için kap: mama ve suyu ayrı ayrı kaplara koymanızı tavsiye ederim. yani iki gözlü kaplar yerine tek gözlü iki ayrı kap alabilirseniz, suyun mamayı ıslatması ya da suyun içine mama düşmesi v.b. durumlarını yaşamaz, kedinize sürekli temiz mama ve su
bulundurmuş olursunuz. unutmayın kuru mama kullanıyorsanız kedinizin suyunu mutlaka kontrol edin, günlük olarak taze su ile değiştirin!ben kendi kedilerimde mama için çelik, su için plastik kap kullanıyorum. (ortalama 2x2,5-TL)

-kedi maması: özellikle ufak kedilerin büyümeleri 1 yaşına kadar devam ettiği için bu dönemde paraya kıyıp kaliteli bir mama (kitten) almanız önemli. çünkü kuru mamadan aldığı protein, vitamin ve mineral ihtiyacını ne olursa olsun siz başka yemeklerle
karşılayamazsınız. (tavuk, ciğer v.b.gibi) hatta mümkünse tek çeşit mama ile besleyin. yedireceğiniz farklı gıdalar kedinin damak tadının çeşitlenmesine ve devamında seçici davranmasına ve beslenememesine sebep olabilir. bu yüzden kuru mamadan şaşmayın!

(ortalama 5 kg. mama 50 lira) eğer buna ayırabilecek bütçeniz yoksa goodys marka mamayı tavsiye ederim. market mamaları arasında bulabileceğiniz en kaliteli mamadır. unutmayın kaliteli mama daha az kaka ve çiş, dolayısıyla kum masrafında da azalma demektir.

hem kedinizin sağlığı için de gerekli...!

www.juenpetmarket.com

-tüy fırçası: kedinizin tüylerini düzenli fırçalamak hem onun hoşuna gidecek, hem tüylerini güçlendirecek hem de sağdan soldan tüy toplama sıkıntınızı azaltacaktır. bunu sık dişli bir saç fırçası ile de yapabilirsiniz. yok ben illa fırça almak istiyorum
diyorsanız: (8,48-TL)

www.juenpetmarket.com

www.juenpetmarket.com'dan defalarca ürün aldım, hiçbir şikayetim de olmadı, fiyatları da pek çok yere göre gayet uygun.

petshoplar'dan, veterinerler'den ve marketlerden çok daha ucuza ürünleri burada bulabilirsiniz.


listedekilerin haricinde acil olarak almanız gereken bir şey yoktur. aşısı yapılan ve parazit ilacı içirilen bir kediye (eğer sokağa çıkma alışkanlığı da yoksa) pire tasmasına ihtiyaç yoktur. her ne kadar avlanmalarını engellemek ve nerede olduklarını bilmek açısından yararlı olsa da pek çok kedi tasmayı,hele çıngıraklı tasmaları sevmez.evden çıkmayacak bir kedi için tasmaya da ihtiyaç olmaz. yavru kediler oldukça oyuncudur ve genellikle sizin para döküp aldığınız oyuncaklar(oyuncak fare 5lira) yerine kendi istedikleri şeylerle oynarlar (çorap, kalem v.b.)bu yüzden yaratıcılığınızı kullanarak ona oyuncak yapabilirsiniz. mesela alüminyum folyodan top, eski ince çoraplarla yapılmış toplar veya pinpon topları kedinizin favorisi olabilir. boğazına dolanabilecek ya da
içine girip boğulabileceği şeylerden özllikle uzak tutun(yün yumakları, poşet v.b.)

kediler (çok istisna durumlar olmazsa, katrana,boyaya bulaşmak gibi) yıkanabilen hayvanlar değildirler ve genellikle suyu sevmezler. üstelik kullandığınız sabun ve şampuanlar onun derisine uygun olmadığı için egzama, kepek gibi cilt sorunlarına yol
açabilir. bu yüzden kedinizi yıkamayın, bırakın kendisi yalansın. kazara yıkanması gereken durumlarda (örneğin ishal olup üzerini batırması gibi) sadece ılık suyla yıkayın. gözlerine su gelmemesine dikkat edin ve yumuşak bir havlu ile kurulayın.


kedinizle birlikte keyifli günler dilerim!!!
0
balik kraker
(05.11.09)
kum olarak alice'in yeşil olanını hararetle tavsiye ediyoruz. (kristal olarak adlandırılanlar bildiğiniz silikon, ne olduğu belli değil. ben kullanmıyorum.)

kedi yavru ise 1 yaşına gelene kadar yavru kediler için olan mamalardan alın.

market mamalarından kesinlikle almayın. veterinerlerde ve pet shoplarda satılan kaliteli mamalar vardır. bunlardan kullanın. market mamaları ucuzdur ama ileri yaşlarda sağlık sorunlarına yol açıyor. veterinere deli gibi giden ve para saçan birisi olarak bunu istemezsiniz diyorum.

iyi mamaların kilo ile satılanları var. market mamalarından biraz pahalı oluyor.
0
mea maxima culpa
(05.11.09)
ayrıca (git: 54943)
0
balik kraker
(05.11.09)
kristal kum kullanma. slikozis hastalığına neden olabiliyor. zaten maksimum 1 hatfa kullanırsın çünkü sapsarı oluyor çişten dolayı.

ince taneli topaklanan kedi kumu al. golden white ve alice yeşil (alice ultra) iyidir.
0
clementine
(05.11.09)
kristal kum resmen mikrop yuvası. topraklaşan akkum var. 5 kg'si 15 lira falan. hem de en ucuzu ne koku yapıyor ne mikrop. 1 ay da dayanıyor.
0
jeanne hebuterne
(05.11.09)
@jeanne hebuterne ben de akkum kedi kumu kullanıyorum. iki kedim var ve performansından çok memnunum.
0
balik kraker
(05.11.09)
(4)

çamaşır yıkama salonu

Binus
Bu soru nereden cıktı diye sormayın şimdi. :))Amerikan filmlerinin vazgeçilmezi unsurlarından biri olan çamaşır yıkama salonları var. Ankara'da iken belediye otobüsünün camına kafamı yasladığım zamanlarda görmüştüm bir ara. malum öğrenciler için ideal bir olay.... bunlardan İstanbul Avrupa yakasında
Bu soru nereden cıktı diye sormayın şimdi. :))

Amerikan filmlerinin vazgeçilmezi unsurlarından biri olan çamaşır yıkama salonları var. Ankara'da iken belediye otobüsünün camına kafamı yasladığım zamanlarda görmüştüm bir ara. malum öğrenciler için ideal bir olay.... bunlardan İstanbul Avrupa yakasında bulabilir miyim? (tercihen levent, maslak, mecidiye koy, Beyoğlu, şişli... ( yani daha merkezi yerlerde))

Birde ben bu yerleri ararken ne diye aramalıyım ? google yazdığım anahtar kelimeler pek bir şey göstermiyor. sanırım ben yanlış kelimeler seçiyorum.
0
Binus
(04.11.09)
beşiktaştaki hala var
0
purpurum
(04.11.09)
alışveriş merkezlerinde var, cevahir, profilo gibi.
ayrıca gayrettepede emniyet müdürlüğünün sokağının başında varddı bi tane.
0
manfool
(04.11.09)
beşiktaş'ta kesin vardır.çamaşırhane diye bakın. taksim'de, ortaköy'de zibilyon tane var bunlardan, kilo ile ya da parça başı fiyatlandırıyorlar. kuru temizleme adı altındakiler pahalıdır.
0
brc
(04.11.09)
çamaşırhane diye aratınca birkaç işe yarar şey buldum. eröksüz yıkamatik mesela Ankara'da gördüğüm yerdi, onu Beşiktaş'ta yeri varmış....

Yanlız bunlar bizim kendimizin yıkayabileceği tıpki filmlerdeki gibi yerler mi yoksa birileri bizim yerimize mi yıkıyor ?
0
🌸Binus
(04.11.09)
(21)

noluyo lan

subwoofer
sözlüğe bi girdim. girmez olaydım. `nonserviamm` isimli şahıs bi şeler yapmakta. tabiri caizze sol frameye tecavüz ediyor kendisi. ve hala niye çaylak yapılmadığını anlamamaktayım. ya da uçurulmadığını?
sözlüğe bi girdim. girmez olaydım. nonserviamm isimli şahıs bi şeler yapmakta. tabiri caizze sol frameye tecavüz ediyor kendisi. ve hala niye çaylak yapılmadığını anlamamaktayım. ya da uçurulmadığını?
0
subwoofer
(03.11.09)
entry'ler formata aykırı değil, sol frame'in ebesi yalan oluyor zaten çoğunlukla. bu sefer dolu bir şey yüzünden yalan oluyor. aslında yaptığı hoş bi şi ben destekliyorum klsjfdsklf uçarsa da isyan ederim sdkljfsd
0
dambil
(03.11.09)
saygısızca bir hareket. ama formata uygun..
0
dark horse
(03.11.09)
sözlüğün bilgi kaynağı olması mantığına uygun, bulunsun böyle şeyler güzel. ama prime time bi zamanda yapması kötü gerçekten, sol frame fln.. direk copy paste yapıyor, kaynak belirtmeden alıntı nedeniyle gider mi bilmiyorum, ansiklopedik bilgiler için gerek yoktu sanırım buna. yeni geldim baktım pek de vakıf değilim konuya şimdilik ama..

edit: judagor haklısın o zaman tabi. konuya vakıf değilim dediğim o. (judagor kaynağa gerek yok yazmıştı)
0
emraah
(03.11.09)
uçurulma ağır olur hatta bence çaylaklık bile ağır olur. birçok kişiye "lan ben zaman yaratılış diye arama yaptım" dedirtmiştir bu arada:)
0
baldur2
(03.11.09)
orada şahane düğmeler var. rastgele- 2008- dün - badi -son vs gibi. kullanın tavsiye ediyorum.
0
darknum
(03.11.09)
Sol frame'in bu görüntüsü benim hoşuma gitmiyor açıkcası.
Clark Kent modu diye bir şey var sonuçta. Kullanılmalı.

Copy paste yazarını ünlü yaptılar... 230 entyr girilmiş hakkında...yazık.
(bkz: olan biten/#12511735)
0
suda balik
(03.11.09)
sazan düşüyor. birisi açacağı başlığı önceden açarak. "nonserviamm'ın birazdan entry gireceği başlık" bile yazdı. : ))))

ps: sonradan editleyerek bkz'lı bir şey yapmış.
0
birberberbirberberebreberber
(03.11.09)
bir yazar olayım bütün kitapları sayfa sayfa copy paste yapmazsam :)
bununki bilgi vermek değil entry gireyim de ne olursa olsun anlayışı.herşeyi bi gecede girecem diye yırtınmasından belli.
0
lost
(03.11.09)
nonserviamm adına itü ve uludağ sözlükte bile başlıklar açılmış.meşhur olmak bu kadar kolay işte.
0
lost
(03.11.09)
legal olmadığını düşünmüyorum, ama o zaman repins niye uçtu?
gerçi repins geri gelmiş de, çaylak olmasına neden olan entry'leri uçmuş...
0
yalnux
(03.11.09)
geçen hafta soru başlığa bkzlı entry girdim diye çaylak olmuştum. aynı naneyi yiyen bazı arkadaşlara da dokunulmamıştı.

legal bi halt yerken çaylak olabiliyorsam bu arkadaş da çaylak olmalı. bildiğin internet kastı lan.
0
ext12eme
(03.11.09)
bir de onu frame diye telaffuz ederseniz söylemesi zor.

freym diyin bakın, o zaman frame'ye tecavüz etmez, etse etse frame'e tecavüz eder.
0
cedilla
(03.11.09)
entry'ler legal ama tam olarak iyi niyetli denemez.
bolumler icin ayri ayri baslic acacagina, bunlari ayri entry'ler olarak girebilirdi.

mesela ye$eya diye baslik acardi ve altina 66 bolum icin 66 entry girebilirdi. ama o zaman bu kadar dikkat cekmezdi tabii.

bunun yaninda diger yazarlarin tepki icin actigi basliklar sozluge daha cok zarar veriyorlar. yine de uzun zamandir sozluk okurken bu kadar gulmemistim. eglenceli oldu.
0
cench
(03.11.09)
topam entrysinin yarısını bugun girmiş, şu yeşeya kaç sezon kaç bölüm merak ediyorum
çaylak yapılmasına gerek yok aslinda bana herşey legal görünüyor
kendini bir amaca adamış belli ki
bu amaç yeşeya da olabilir entry sayısını hunharca artırmak da olabilir
0
purpurum
(03.11.09)
@cedilla: türkçe'ye uygun olan yazımı "frame'ye" şeklindedir. siz okurken o "y" harfini görmezden gelebilirsiniz.
0
gochebe
(03.11.09)
sayesinde bu akşam sözlük okuyamıyoruz, eksik olmasın. darısı kendi ebesinin başına.
0
robin crusoe
(03.11.09)
kimi'nin olan bitende yazdığı clark kent modu ile ilgili bilgide şöyle diyor ;

"...yaptığınız tematiğin sözlüğün sol frame'ini meşgul etmesini istemiyorsanız, çözüm bir tık kadar yakınınızda."

yani burada isteğe bağlılık var. istiyorsanız formata uygun şekilde istediğiniz gibi yazarsınız diyor.

bu çığırtkanlık yapanları anlamıyorum. ne olmuş arkadaş yani adam yazmış, yazıyor. ne olmuş? yaşama sevincinizi mi elinizden aldı? elektriğinizi suyunuzu mu kesti? babanızı mı öldürdü nedir yani olay? her gün gerçekleşen bir şey değil bu, ayda yılda bir defa böyle bir olay olmuş vay efendim sözlük elden gitti, vay efendim sözlük okuma hakkımız elimizden alındı vay sözlük de vay sözlük... sol frame imiş, sözlük etiğiymiş bilmem ne... sana ne arkadaş?? author'un damarlısını gözümüzde canlandırdık yıllarca amk, elinlik genç kızlarımızın rüyalarını süsledi, allah a dine imana sataşıldı, inanç özgürlüğü diye ironi adı altında taşak geçildi v.s kimse bu kadar tepki göstermedi? sözlüğün kızlığını bozmadı ki arkadaş bu adam, "bi kere de ben geçiyim üstünden" dedi. bi gün lan. az idare edin adam işini görsün. ve üstelik kurallara uygun olmayan bir şey de yok!!!
0
asetaldehit
(03.11.09)
4 saatte 15 sayfa birşeyler yazılmış hakkında vay bee...
0
voodoo 007
(04.11.09)
@gochebe:

frame diye bir kelime yok ki Türkçe'de..

"sartre'yi okurum beğenirim, camus'u pek severim, cannes'e de gittim dolaştım" deyin bakalım, nereleriyle gülerler..
0
cedilla
(04.11.09)
amaç bilgi paylaşımı ise bunda bi sorun yok ki. saygısızlık falan değil, bu şekilde düşünenler yanılıyor bana göre.
0
tulkas
(04.11.09)
bilgi paylaşımı yapmaksa amaç diğer insanların gündem takip etme hakkına müdahale edilmeden de yapılabilirdi. ama dikkat çekmek için böyle bir yol izlenmesi düpedüz saygısızlıktır.
0
dark horse
(04.11.09)
(3)

cevahir alışveriş merkezi- bilgisayar kullanımı

clones
cevahir'de yarın laptop kullanmamız gerekiyor, sarj bitme olasılığına karşın kullanabileceğimiz bir elektrik kaynağı var mı yoksa hayallerde mi yaşıyoruz?
cevahir'de yarın laptop kullanmamız gerekiyor, sarj bitme olasılığına karşın kullanabileceğimiz bir elektrik kaynağı var mı yoksa hayallerde mi yaşıyoruz?
0
clones
(02.11.09)
yok böyle bi şey. anca mağazalarda kullanırsın yani. oturcan kahve neyin içicen öyle.
0
vurursa gol olur
(02.11.09)
starbuckslarda masalar var çalışma masası şeklinde. üzerlerinde de yeterli sayıda priz oluyo. olmadı duvarlarda gömülü var. koltukların yanlarında. oralarda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
0
i ve been mistreated
(02.11.09)
cavehirde kahve dünyasında da bu hizmet var gördüğüm kadarıyla
0
purpurum
(03.11.09)
(3)

ALES Sonuç Belgesi elime ulaşmadı. Ne yapabilirim?

kilroy
Üsküdar'daki ÖSYM Sınav Merkezinden yenisini temin edebiliyor muyum?
Üsküdar'daki ÖSYM Sınav Merkezinden yenisini temin edebiliyor muyum?
0
kilroy
(02.11.09)
evet, edebiliyorsunuz
ben ankara'da yapmistim bu islemi, sabah basvurusaniz ogleden sonra veiroyrlar, ogleden sonra basvurusaniz ertesi gune sarkabilir herhalde
0
purpurum
(02.11.09)
Hayır, Uskudardan Gıdıp OSYM sıfrenı ogrenıyorsun sonra ınternetten ıstedıgın dokumanın referans numarasını alıyorsun daha sonra Ankara'ya gıdıp O referans no ya aıt belgeyı alıyorsun Illa kendın gıtmene gerek yok ben arkadasıma aldırmıstım.

Yanlıs bılmıyor ısem bırıne aldırmadan onlara da gondertebılıyorsun ancak yıne elıne gececegının garantısı yok
0
seyn
(02.11.09)
hmm istanbul'dan alma şansım yok mu hiç?
0
🌸kilroy
(02.11.09)
(6)

hangi dil ? nerede ( istanbul )

ceks
şimdi burada yazılanları okudum ama sen haksızsın asjkldjaslkdja.. sorum su ; şimdi ingilizce iktisatta okuyan biri ( kısmen ingilizce bilen ) , bankalarda ya da ne bileyim hangi sektorde calısacaksa artık 2. dil olarak hangisini secmeli ? ( yasayacagın yerin neresi oldugu onemli , su kolay vs olara
şimdi burada yazılanları okudum ama sen haksızsın asjkldjaslkdja.. sorum su ; şimdi ingilizce iktisatta okuyan biri ( kısmen ingilizce bilen ) , bankalarda ya da ne bileyim hangi sektorde calısacaksa artık 2. dil olarak hangisini secmeli ? ( yasayacagın yerin neresi oldugu onemli , su kolay vs olarak değil de olması gerekeni ogrenirsem makbule gecer )
0
ceks
(02.11.09)
Rusça çok sık söz ettirmeye başladı bu konuda kendinden. Benim naçizane tavsiyem sana Çince olabilir.
0
alkolik imam
(02.11.09)
kesinlikle ispanyolca.
0
bugungunlerdenisyan
(02.11.09)
İşin açığı Türkiye'de İngilizce hariç geçerli diller Almanca ve Fransızca'dır. Bankacılık sektöründe de bu durum böyledir, bazı bankalar Almanca ve Fransızca dil bilgini belgelendirmen durumunda dil tazminatı ödemesi yapar. Ne İspanyolca ne Rusça ne de başka bir dil henüz piyasada aranan dillerdir.. Rusça ve Arapça gibi diller, en fazla inşaat mühendislerine yarayabilir ama bence senin işine yaramaz. Özellikle Çince'nin fazla şişirildiğini düşünüyorum, Türkiye'da kaç kişi kurslarla vs İngilizce öğrenebildiği kadar Çince biliyor? Bu bilgisiyle çok önemli bir iş için tercih edilen insan olmuş? Bence "kısmen" bildiğin İngilizce'yi daha da ilerletip, yüksek bir toefl skoru ile belgelendirebilirsen, kariyerin için çok daha faydalı olur.

Ek Not: Kendim bir süre İspanyolca öğrendim, sonra gördüm ki bir işe yaramıyor. Eğlencelidir o ayrı tabi.
0
Lethe
(02.11.09)
zamanını ingilizce telafuzunu ve gramerini ilerletmeye harcasan kesinlikle daha iyi olur. gün içinde cnn international izleyebilirsin. bir yandan da arada ingilizce gazeteler al. kesinlikle çok iyi bir ingilizce daha çok işine yarar.
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(02.11.09)
bankacılık özelinde almanca en gecerlisi, fransızca da işe yarayabilir. ama profosyonel amaçlı bir dil öğrenmek istiyorsaniz ve kolayligi onemli bir kriter degilse kesinlikle cince ögrenmelisiniz. ticari ve toplanti vs amaçlarla çin'e gidip gelen herkes aynı şeyi söyleyecek. Bi vadede kamunu bile çince ilen adam istihdam etmek isteyeceğini düşünüyorum
0
purpurum
(02.11.09)
tesekkur ederim herkese .
0
🌸ceks
(02.11.09)
(18)

bir mimar'a alınabilecek en güzel hediye

greyback
soru başlıkta. eleman henüz hazırlıkta mimar değil yani daha.
soru başlıkta. eleman henüz hazırlıkta mimar değil yani daha.
0
greyback
(31.10.09)
Mimarsa gelecekte işine çok yarayacak olan italyanca ile ilgili bir şey olabilir. Konuşma kitapları, CD falan. Çok saçma bir öneride bulunmuşta olabilirim. Aklıma bu geldi.
0
gyroscope
(31.10.09)
kupa al. şimdi değerini anlamaz ama hazırlıktan sonra geceler boyu süren proje çalışmaları sırasında kahve en iyi dostu olacaktır.
0
dunyayi kurtaran adamin babasi
(31.10.09)
pasabahce'de 'canim istanbul' isminde tealight mumluk var. siyah, metal cizim gibi istanbul silueti, kisa ya da uzunu var. istanbul'daysa ya da seviyorsa guzel bir hediye kanimca. sahsen kendime hediye ettim, mimar adayi icin en guzel hediye midir, gorup siz karar verin.
tahta kuslar, metal kuslar falan da var, bence bir pasabahce'ye ugrayin ( hediye alincak kisinin cinsiyeti + + diye dusunuyoruz, degil mi?)
0
pyro clustic flow
(31.10.09)
ben olsam en iyi 100 mimari falan temasında bir kitaba cok sevinirdim.
ya da birsürü rekli çizim kalemine de çok sevinebilirdim
0
purpurum
(31.10.09)
butce, zevk, yas, cinsiyet?

yine de cevap:
-ilginc dizayni olan ev esyalari
-mimarlikla ve tasarimla ilgili kitap
-dunyadaki ilginc mimari yapilarin maketleri oluyor, sen kuruyorsun tabi, 3d puzzle maket gibi
0
ermanen
(31.10.09)
hediye alacak kişi de verecek kişi de erkek. yav kupa, pcf'nin önerdiği şey falan güzel de daha mimarlık içerikli bişi olsun istiyorum.

böyle mimarlık temalı eğlenceli bir roman falan gibi.

@gyroscope italyanca ne alaka yav? ben de mimarlık hakkında hiç bişi bilmediğim için soruyorum. kusura bakma.

@purpurum o dediğin iyiymiş. sağolasın.

@ermanen süpersin :)
0
🌸greyback
(31.10.09)
neufert al. seveni var sevmeyeni var ama bence işe yarar.
0
tembel degilim useniyorum
(31.10.09)
maket olabilir.

gemi veya bina
0
Ayiyogi
(31.10.09)
cetvel al kullandıkları, çizim tahtası falan olabülür. paran varsa mac al en çok o işine yarar:)
0
alchemistt
(31.10.09)
bu erkekler de hediye isinden hic anlamiyo :s bi kere kitap alma. daha hazirlikta, tamam severek okuyacak olsa bile maket, kitap gibi seyler ders hatirlatan mevzular. yani icinde ozel bir incelik yok. gayet risksiz hediye tadinda. sayet hoslandigin biriyse bunu gozardi etme derim.
hatun kismisinin sevecegi 2 sey vardir; guzel, dekoratif ya da fonksiyonel bir obje; digeri de canta. kullandigi cantalari bir gozunun onune getir, tarzina karar kil ve ona uygun canta al bence. mesela hanim isi seyler mi takiyo, daha siportik mi, yoksam tribal, alternatif tatta mi? ya da dedigim gibi isine yarayacak bir obje al. :)
0
pyro clustic flow
(31.10.09)
@alchemistt mac pahalıdır yav.

@pcf yukarıda da belirttim ama görmedin herhalde. hediye alacağım kişi erkek :)
0
🌸greyback
(31.10.09)
chavezding
(31.10.09)
autocad for dummies
0
atrin
(31.10.09)
ayn rand'ın fountainhead romanı olabilir.
0
kelimeyounu
(31.10.09)
en basta niye demedin, ben de arabulmak icin ugrastim :)
ama olsun en azindan okuyan erkekler hediye alma hususunda aydinlandi.

www.tchibo.com.tr

resim yapiyosa, burdaki firca seti fena durmuyo.

erkekse, o zaman plastik maketlerden alin. hatta bulabilirseniz asker arazi mutfagi var, 2 tane at cekiyor. guzel bir maket, oneririm.
( hala kitap almayin bence, seneye kendi alsin)
0
pyro clustic flow
(31.10.09)
kitap.ntvmsnbc.com burada var bir iki güzel kitap mesela.
0
kayip ruh
(31.10.09)
eğer aboneliği yoksa bir tane mimarlık dergisine abonelik hediye et ( XXI, Yapı, Tasarım...)
0
lennonn
(31.10.09)
fotograf cekmeyi seven bir mimar ise makinasina uygun "tilt shift" lens:

www.bhphotovideo.com
0
ucan sincap
(31.10.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.