ok
merhaba maalesef zor olanı başardım ve mac'e virüs bulaştırdım. şimdi sıkıntılı dosyaları buluyorum fakat çöp kutusuna taşınmıyor ya da sil diye bir seçenek çıkmıyor. ne yapabilirim?
merhaba maalesef zor olanı başardım ve mac'e virüs bulaştırdım. şimdi sıkıntılı dosyaları buluyorum fakat çöp kutusuna taşınmıyor ya da sil diye bir seçenek çıkmıyor. ne yapabilirim?
0
terminal aç. sudo rm yaz boşluk bırak sonra o dosyayı tut terminal penceresine sürükle. enter'a bas. şifreni isteyecek gir ama ekrana karakterler çıkmayacak. sen dikkatlice yaz. enter'a bas. olmazsa recovery modda açman gerekir onu ayrıca anlatırım.
0
@jelly bear , evet onu yazmayı unutmuşum, o da işe yaramadı.
@alperz özelden yazıyorum, her yolu denedim sil seçeceği çıkmıyor
@alperz özelden yazıyorum, her yolu denedim sil seçeceği çıkmıyor
0
o da doğru tabii. çok teşekkür ederim cevap için de hangi noktadayız neredeyiz çok da anlamadım. şifre yazdım bana birtakım cevaplar verdi ama ne dedi bilmiyorum. ve ayrıca terminali ilk açtığımda da bir şeyler dedi, şuradan updatele falan dedi.örneğin bir dosyada dediğiniz işlemi yaptım aşağıda terminal satırları var:
hocSignatureCache/0E39BEA9-406B-417D-BBC9-E4CAC3AEA416
Password:
override rw-r--r-- root/wheel restricted for /Library/Application Support/com.apple.TCC/AdhocSignatureCache/0E39BEA9-406B-417D-BBC9-E4CAC3AEA416?
tekrar enter'a bastığımda da direkt kullanıcı ismim çıkıyor sadece.
bu arada belki virüs programı yardımcı olur mu? bilmiyorum her ne şekilde olursa olsun kurtarın beni şu virüsten lütfen
hocSignatureCache/0E39BEA9-406B-417D-BBC9-E4CAC3AEA416
Password:
override rw-r--r-- root/wheel restricted for /Library/Application Support/com.apple.TCC/AdhocSignatureCache/0E39BEA9-406B-417D-BBC9-E4CAC3AEA416?
tekrar enter'a bastığımda da direkt kullanıcı ismim çıkıyor sadece.
bu arada belki virüs programı yardımcı olur mu? bilmiyorum her ne şekilde olursa olsun kurtarın beni şu virüsten lütfen
0
senin dosyanın adı accountsd mi? bu mac'in kendi dosyası normalde.
tam olarak ekranda yazan şeyleri bilsek yardımcı olalım. yarım cevaplarla ilerleyemiyorum.
tam olarak ekranda yazan şeyleri bilsek yardımcı olalım. yarım cevaplarla ilerleyemiyorum.
0
www.eksiduyuru.com
ilk duyuru buydu. burada virüs olduğunu öğrendim.
combocleaner diye bir virüs programı yükledim. o da problemli dosyayı gösteriyor. fakat silmek için yükseltmek gerekiyor 40 euro gibi bir ücreti var. şimdi bu parayı vermek istemediğim için çözüm bulmak istiyorum.
ilk duyuru buydu. burada virüs olduğunu öğrendim.
combocleaner diye bir virüs programı yükledim. o da problemli dosyayı gösteriyor. fakat silmek için yükseltmek gerekiyor 40 euro gibi bir ücreti var. şimdi bu parayı vermek istemediğim için çözüm bulmak istiyorum.
0
Malwarebytes indirip onunla tarar misin? Apple tarafindan onerilen program budur. combocleaner hic masum gelmedi.
bir de Sistem tercihleri>Kullanicilar&Gruplar altinda Otuurm acma ogeleri altinda bak bakalim var mi bir sey.
www.malwarebytes.com
bir de Sistem tercihleri>Kullanicilar&Gruplar altinda Otuurm acma ogeleri altinda bak bakalim var mi bir sey.
www.malwarebytes.com
0
accountsd dosyasına nasıl geldin hala belli değil. o silmeye çalıştığın dosya mac os'in kendi dosyası.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Az önce sözlükte dolaşırken İstanbul'da virüsten hayatını kaybeden 33 yaşındaki genç arkadaşımızın haberini okudum ve haberde arkadaşın FMF ve ankilozan spondilit( bir romatizmal rahatsızlık) rahatsızlıkları olduğunu öğrendim. O yüzden tırsmaya başladım. Çünkü bende de ankilozan s
Merhaba arkadaşlar,
Az önce sözlükte dolaşırken İstanbul'da virüsten hayatını kaybeden 33 yaşındaki genç arkadaşımızın haberini okudum ve haberde arkadaşın FMF ve ankilozan spondilit( bir romatizmal rahatsızlık) rahatsızlıkları olduğunu öğrendim. O yüzden tırsmaya başladım. Çünkü bende de ankilozan spondilit var.
Bu virüsün ankilozan spondilit hastaları için ne gibi riskler oluşturduğu konusunda internete baktım ama kayda değer bir şey bulamadım. Bir yerde AS hastalarının kullandığı ilaçların enfeksiyonun ilerlemesini hızlandırdığını okudum. Kullandığım ilaçları FMF hastaları da kullanıyor.
Başka bir sitede de AS hastalarının 2. veya 3. risk grubunda olduğunu okudum. Tabi ne kadar doğru bilemiyorum ama endişelenmeye başladım. Tüm rahatlığımı kaybettim açıkçası. Bu konuda bilginiz var mı? Teşekkür ederim.
Az önce sözlükte dolaşırken İstanbul'da virüsten hayatını kaybeden 33 yaşındaki genç arkadaşımızın haberini okudum ve haberde arkadaşın FMF ve ankilozan spondilit( bir romatizmal rahatsızlık) rahatsızlıkları olduğunu öğrendim. O yüzden tırsmaya başladım. Çünkü bende de ankilozan spondilit var.
Bu virüsün ankilozan spondilit hastaları için ne gibi riskler oluşturduğu konusunda internete baktım ama kayda değer bir şey bulamadım. Bir yerde AS hastalarının kullandığı ilaçların enfeksiyonun ilerlemesini hızlandırdığını okudum. Kullandığım ilaçları FMF hastaları da kullanıyor.
Başka bir sitede de AS hastalarının 2. veya 3. risk grubunda olduğunu okudum. Tabi ne kadar doğru bilemiyorum ama endişelenmeye başladım. Tüm rahatlığımı kaybettim açıkçası. Bu konuda bilginiz var mı? Teşekkür ederim.
0
kesin cevap için doktorlarınızı arayın. benim kullandığım ilaçlar covid-19 tedavisi için kullanıldığı için kullanmaya devam ediyorum.
www.romatoloji.org
www.england.nhs.uk buraya göre de AS yüksek risk/artmış risk grubunda.
www.romatoloji.org
www.england.nhs.uk buraya göre de AS yüksek risk/artmış risk grubunda.
0
merhaba, tamamen tahmini bir teorim var. bu şekilde otoimmün hastalıkların ataklarını bastırmak için (özellikle romatizmal) genelde immün sistemi baskılayıcı ilaçlar kullanılıyor. ve bu corona bağışıklığı düşük olanları hedef aldığı için risk grubu da bu ilaçları içenleri de içeriyor olabilir. fakat örneğin fmf tedavisinde kullanılan kolşisin bu gruba girmiyor. ve şahsen ben önemli sayılabilecek otoimmün sistem hastalığını mutlulukla yendim. yani bu durumda da ümitsizliğe kapılmamak, strese girmemek en mühim şeylerden biri. sağlıklı günler dilerim.
0
cosmicgadin
canlı olarak öğretmenlerin yazıp çizdiği hem de görüntüsünün olduğu, öğrencilerin katılım gösterebildiği tarzda bir program gerekli. ne tavsiye edersiniz?
canlı olarak öğretmenlerin yazıp çizdiği hem de görüntüsünün olduğu, öğrencilerin katılım gösterebildiği tarzda bir program gerekli. ne tavsiye edersiniz?
0
google classroom ve beyaz tahta güzel platformlardı bir araştırabilirsiniz. ve fakat canlı yayın var mıydı emin değilim.
0
yemrem
Çocukları bırakacak kimse yok, hadi var diyelim: çocuklarda da corona olabilir kimse o riski almaz. Kısaca soru başlıkta
Çocukları bırakacak kimse yok, hadi var diyelim: çocuklarda da corona olabilir kimse o riski almaz.
Kısaca soru başlıkta
Kısaca soru başlıkta
0
gerçekten bunu bende merak ediyorum. hatta beni salgından daha çok korkutan bir durum bu. 3 aylık bebeğim var. başına gelmiş daha önce duymuş biri cevaplasa keşke.
0
Ortada kalıyor. Umreden Türkiye'ye dönen gurbetçinin torunu evde yalnız kaldı.13 14 yaslarinda. Belçika da büyümüş.
0
ben sorunuzu yurtdışından geleceksiniz diye anladım. eğer öyleyse bizde de aynı sorun var. az önce sağlık bakanlığıyla konuştum kimsede net bilgi yok. bizim çocuk 12 yaşında. öyle sordum soruyu "sonuçta o da taşıyıcı olabilir bilemeyiz" dedi. hatta uçakta 2 ön 2 arka ve yan koltukları da boş bıraktırıyorlarmış. "ama bilmiyoruz da sağlık ekipleri karar verebilir, ayrıca yeni uygulama geldi yarım saat önce herkesi karantinaya alacaklar, daha önce bazıları eve gönderiliyordu" dedi. "ama yine de emin değiliz bilemeyiz" dedi. bu bilinmezlik içinde çıldırmamak elde değil. konsolosluk ve bilimim sağlık bakanlığı birimleriyle ve de sivil havacılık ve onların genel müdürlükleriyle konuştum. kimse net bir şey söylemeyip (daha doğrusu söyleyemeyip) topu bir başkasına atıyor.
0
river song
Çok kırıldıgınız kızdıgınız birini affettiğinizde nasıl hissediyorsunuz arkadaşlar? pişman olundu af dilendi samimiydi belki de değildi o kısımlarıyla ilgilenmiyorum bile. biliyorum affetmek tamamiyle unutmak değildir hayatımda da olmayacak bir daha ama -beni mahveden insanlar ve o karanlık anlar- g
Çok kırıldıgınız kızdıgınız birini affettiğinizde nasıl hissediyorsunuz arkadaşlar? pişman olundu af dilendi samimiydi belki de değildi o kısımlarıyla ilgilenmiyorum bile. biliyorum affetmek tamamiyle unutmak değildir hayatımda da olmayacak bir daha ama -beni mahveden insanlar ve o karanlık anlar- geçidine girdiğimde kendime hakim olamayıp zırlamaya baslıyorum. 1,5 yıllık bir olay en yakın arkadasımla yasadım. bir aydır falan da çözülmeye basladı, taze oldugu için mi böyle yoksa affettim derken yalan mı söyledim. daha ne olması gerekiyor ki pişmandı yeterince. yaptıklarını ve olanları değiştiremem ve hep böyle kendimle taşımak istemiyorum bu kırgınlığı.
0
Ben de zırlıyorum valla çoğu zaman. Ama tabii bu karşımdaki değer verdiğim ve çok sevdiğim bir insansa oluyor. Çok da önemsemediğim birine kırılmam zaten. Kızarsam da unutur geçerim bir zaman sonra. Ama gerçekten değer verdiğim birinden kötü bir şey gördüysem aylar sonra bile ağlayabiliyorum hatırladıkça.
0
Gerçekten affetmiş miydin yoksa affetmeyi istedin ve öyle mi söyledin? Affettik sanırız ama gerçekte affedemeyiz çoğu zaman. Çözülmen yeni geliyor olabilir.
Ya da evet affettin ama bu yine de yaşadığın kırgınlığı geçirmez. Kaybolan saflığa ve dostluğa ve bunları yaşamış olmana da ağlıyor olabilirsin.
Ağlamak iyidir, yüreğin yıkanır, ferahlarsın.
Ya da evet affettin ama bu yine de yaşadığın kırgınlığı geçirmez. Kaybolan saflığa ve dostluğa ve bunları yaşamış olmana da ağlıyor olabilirsin.
Ağlamak iyidir, yüreğin yıkanır, ferahlarsın.
0
çiviyi bir tahtaya çakmaya benziyor. çiviyi tahtadan sökebilirsin ama o iz geçmez.
0
normalde çok kinci biri olsam da çok sevdiğim kişilere de sonsuza yakın hoşgörüyle yaklaşırım, "öyle demek istememiştir.", "niyeti öyle değildir, durum bu hale gelmiştir elinde olmadan." gibi çeşitli düşüncelerle hata sayılacak hareketlerini görmezden gelirim. ama ben her ne kadar böyle düşünsem de herhalde o tür davranışlar tahammül bardağımı yavaş yavaş dolduruyor olacak ki kırıldım mı da o davranışı hiç unutmam. üstünden ne kadar zaman geçse de o arkadaşımla çok iyi vakit geçiriyorken birden o davranışı aklıma gelir ve o an yaptığımız faaliyet bana eziyet vermeye başlar, suratımı asmama sebep olur. o an soğuma hissi peydah olur.
özetle, böyle şeyler oluyor işte, yapı meselesi herhalde.
özetle, böyle şeyler oluyor işte, yapı meselesi herhalde.
0
İkinci şansı herkese veririm. Aşırı büyük bir şey yapılmadıysa, ne bileyim, annemi babamı katır kutur kesmemişse affederim. Çünkü ben de hata yapıyorum. Benim de sözlerimi tutamadığım oluyor. Söz tutmama nedenim de bilerek, isteyerek tutamama değil; becerememe oluyor genellikle. Ne bileyim, en basitinden 'Sabah erken kalkacağım' deyip, sabah saati kaparıp uyurum mesela. Bunun tabii büyük boylu olanları da var. Hani, genel olarak iyi bir insan olmama ve öyle görülmeme rağmen istemeden, bazen kendime rağmen, hatta yapacağımın kalbini kıracağını aklıma bile gelmeyen ve sonradan 'Cidden buna kırıldın mı' dediğim nedenlerden bile kırmışımdır insanları. Ben böyle dandik dundik, yamuk yumuk bir insansam, millete kızacak neyim var ki? Bu konuda 'İlk taşı günahsız olan atsın' bakış açım var. Bir de o günahı henüz işlememiş olmak, gelecekte işlemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Şimdi bize çok uzak olması, gelecekte de aynı uzaklıkta olmayacağımız anlamına gelmiyor. Her şey insanlar için, beşer şaşar. Bir gün o günahı benim işlemeyeceğimi nereden biliyorum. Şu an pasif agresif de değilim, doğrudan pasifim ama bir gün cinnet geçirip cinayet işlemeyeceğimi nereden biliyorum. Kendine güven hiçbir şeyi değiştirmiyor; çevre şartları kişiliğimiz üzerinden bizi manipüle ediyor. Şu an kınadığım şeyi, 30 yıl sonra tükürüp yalamaya yakın olup olmayacağımı bilmiyorum.
Kişiyi affederim ama gerçekten yaptığı için üzgünse. Yani, gelip 'Hadi yap bir ablalık, ikinci şansı veriver' gibi değil de, gerçekten üzgünse, pişmansa ve anamı babamı kesmek kadar büyük bir şey yapmamışsa, içim de kaldırıyorsa, 'Aman, ben kimim ki, sen kimsin ki. İkimiz de organ torbasından öte değiliz sonuçta' deyip affederim. Bir de kırgınlık kolay geçen bir şey değil ama gördüğüm kadarı ile yeterince zamana bakıyor hepsi .Yani, anneni babanı gözlerinin önünde kıtır kıtır doğradıysa belki birkaç ömürlük sürede affedilir belki. Ömrüm 700 yıl olsa, 300. yılda falan affederim belki ama ömrümün af süresine yetmemesi, onun affedilebilir olduğunu değiştirmiyor.
Affetmekle ilgili şöyle bir masal/hikaye/anekdot/bir şey var. Kişisel gelişim şeyleri okuma yaşım geçse ve hikaye biraz basit olsa da, katılıyorum kendisine.
www.yenimakale.com
Bir de İspanyolların bir atasözü var 'Affetmeyi öğrendim ama unutmayı öğrenmedim' diye. Bu, aslında çevirisi kadar anlamlı bir atasözü değil. Çevirince çok anlamlı duruyor. Anlamı şu, 'Kızgın değilim sana ama henüz sızısı geçmedi'. Bu dönem geçince de 'Affetmeyi de, unutmayı da öğrendim' dönemi başlıyor. Bu bir günde, iki günde olacak şey değil. Yani, insan 'Affettim' deyince anında affedilmiyor. Aslında affetmekten bir önceki an, affettikten bir sonraki ana göre çok daha anlayışlı, yumuşak, vb. olunuyor. Çünkü, affetmediğinde ilişkinin biteceğini biliyorsun ve bir daha konuşabilmek, görebilmek artık lüks olduğunda yapılan şey gözünde daha minik görünüyor. Affettiğin andan itibarense kaybetme korkusu ortadan kalktığı gibi, o kişiyle her türlü ilişki aynen korunuyor. İnsanda 'E bu cezasını çekmedi ki, ben hala sinirliyim ama biz hala aynı yerdeyiz' duygusu oluyor. Olan adaletsizmiş gibi oluyor.
Bunun üstesinden gelmenin yolu da yeni hatıralar yaratmak. Ne kadar çok zaman ve yaşanmışlık geçerse üstünden, o kadar derinlerde kayboluyor. Yeni hatıralar eskileri eritiyor. Bir noktadan sonra sen özellikle eşelemezsen ya da özellikle hatırlatılmıyorsa hatırlamaz hale geliyor insan. Bu bir hafıza meselesi de. Normal hafızalı bir insansanız zamanla unutulur. Benim gibi balık hafızalı iseniz 'Ben sana çok kızgınım ama niye hatırlamıyorum. Hala kızgınım ama' benzeri durumlar oluyor. Hafıza çok iyiyse, acının ve kırıklığın geçmesi ve yükün hafiflemesi biraz daha fazla zaman alır. E aklınıza geldikçe ve üzüldükçe ağlamak da normal. Daha yeni affettiniz ve acısı taze. O kişiye ilk günkü gibi güvenmek zorunda değilsiniz, ilk günkü gibi güvenmemeniz de ilişkiniz tatsız tuzsuz olacak demek değil. Zamanla yerli yerine oturur. Biraz dalgalı kur bu işler; iyi gibi oluyor insan, sonra tekrar hatırlayıp bozuluyor, sonra biraz daha iyi oluyor. Dünya üzerinde 'Heyooo, affettim kanka, gel kırlara koşalım sarılarak' diye bir şey yok ya da 'Barıştığımıza göre getir bakalım bizim ajandayı, bu akşam ekibi topluyoruz' diye bir şey yok. Ağlamanız da normal, aranızda garip sessizlikler olması da normal, hatta aranızın bir garip olması ve laflayamamanız da normal. Zaman alıyor, belki daha önceki alışkanlıkları ve güzel hatıraları birkaç tur tekrarlamak gerekiyor.
Üstüne yeni hatıralar yaratmak gerekiyor ama bunu da 'Çabucacık unutayım diye tüm hatıraları hemen şimdi yaratalım' diye acele etmek de ters tepebilir. Zamana bırakınca, zaman usul usul halleder onu. İçinizden geldiği gibi davranın. Üzülüyorsanız üzülüyorsunuzdur ya da bir an gelir 'Bir süre görüşmeyelim, ben kendime gelmeden görüşemeyeceğim' de olur. Affettiğiniz kişiye kapıları tamamen kapatmayın ama içinizden gelmeyen bir arkadaşlık gösterisinde de bulunmayın. Hislerinizi inkar edecek değilsiniz sonuçta. O da zaten affedilen olarak bu konuda sabırlı olması gereken kişi.
Kişiyi affederim ama gerçekten yaptığı için üzgünse. Yani, gelip 'Hadi yap bir ablalık, ikinci şansı veriver' gibi değil de, gerçekten üzgünse, pişmansa ve anamı babamı kesmek kadar büyük bir şey yapmamışsa, içim de kaldırıyorsa, 'Aman, ben kimim ki, sen kimsin ki. İkimiz de organ torbasından öte değiliz sonuçta' deyip affederim. Bir de kırgınlık kolay geçen bir şey değil ama gördüğüm kadarı ile yeterince zamana bakıyor hepsi .Yani, anneni babanı gözlerinin önünde kıtır kıtır doğradıysa belki birkaç ömürlük sürede affedilir belki. Ömrüm 700 yıl olsa, 300. yılda falan affederim belki ama ömrümün af süresine yetmemesi, onun affedilebilir olduğunu değiştirmiyor.
Affetmekle ilgili şöyle bir masal/hikaye/anekdot/bir şey var. Kişisel gelişim şeyleri okuma yaşım geçse ve hikaye biraz basit olsa da, katılıyorum kendisine.
www.yenimakale.com
Bir de İspanyolların bir atasözü var 'Affetmeyi öğrendim ama unutmayı öğrenmedim' diye. Bu, aslında çevirisi kadar anlamlı bir atasözü değil. Çevirince çok anlamlı duruyor. Anlamı şu, 'Kızgın değilim sana ama henüz sızısı geçmedi'. Bu dönem geçince de 'Affetmeyi de, unutmayı da öğrendim' dönemi başlıyor. Bu bir günde, iki günde olacak şey değil. Yani, insan 'Affettim' deyince anında affedilmiyor. Aslında affetmekten bir önceki an, affettikten bir sonraki ana göre çok daha anlayışlı, yumuşak, vb. olunuyor. Çünkü, affetmediğinde ilişkinin biteceğini biliyorsun ve bir daha konuşabilmek, görebilmek artık lüks olduğunda yapılan şey gözünde daha minik görünüyor. Affettiğin andan itibarense kaybetme korkusu ortadan kalktığı gibi, o kişiyle her türlü ilişki aynen korunuyor. İnsanda 'E bu cezasını çekmedi ki, ben hala sinirliyim ama biz hala aynı yerdeyiz' duygusu oluyor. Olan adaletsizmiş gibi oluyor.
Bunun üstesinden gelmenin yolu da yeni hatıralar yaratmak. Ne kadar çok zaman ve yaşanmışlık geçerse üstünden, o kadar derinlerde kayboluyor. Yeni hatıralar eskileri eritiyor. Bir noktadan sonra sen özellikle eşelemezsen ya da özellikle hatırlatılmıyorsa hatırlamaz hale geliyor insan. Bu bir hafıza meselesi de. Normal hafızalı bir insansanız zamanla unutulur. Benim gibi balık hafızalı iseniz 'Ben sana çok kızgınım ama niye hatırlamıyorum. Hala kızgınım ama' benzeri durumlar oluyor. Hafıza çok iyiyse, acının ve kırıklığın geçmesi ve yükün hafiflemesi biraz daha fazla zaman alır. E aklınıza geldikçe ve üzüldükçe ağlamak da normal. Daha yeni affettiniz ve acısı taze. O kişiye ilk günkü gibi güvenmek zorunda değilsiniz, ilk günkü gibi güvenmemeniz de ilişkiniz tatsız tuzsuz olacak demek değil. Zamanla yerli yerine oturur. Biraz dalgalı kur bu işler; iyi gibi oluyor insan, sonra tekrar hatırlayıp bozuluyor, sonra biraz daha iyi oluyor. Dünya üzerinde 'Heyooo, affettim kanka, gel kırlara koşalım sarılarak' diye bir şey yok ya da 'Barıştığımıza göre getir bakalım bizim ajandayı, bu akşam ekibi topluyoruz' diye bir şey yok. Ağlamanız da normal, aranızda garip sessizlikler olması da normal, hatta aranızın bir garip olması ve laflayamamanız da normal. Zaman alıyor, belki daha önceki alışkanlıkları ve güzel hatıraları birkaç tur tekrarlamak gerekiyor.
Üstüne yeni hatıralar yaratmak gerekiyor ama bunu da 'Çabucacık unutayım diye tüm hatıraları hemen şimdi yaratalım' diye acele etmek de ters tepebilir. Zamana bırakınca, zaman usul usul halleder onu. İçinizden geldiği gibi davranın. Üzülüyorsanız üzülüyorsunuzdur ya da bir an gelir 'Bir süre görüşmeyelim, ben kendime gelmeden görüşemeyeceğim' de olur. Affettiğiniz kişiye kapıları tamamen kapatmayın ama içinizden gelmeyen bir arkadaşlık gösterisinde de bulunmayın. Hislerinizi inkar edecek değilsiniz sonuçta. O da zaten affedilen olarak bu konuda sabırlı olması gereken kişi.
0
çok güzel yorumlar bütünü olmuş bu başlık, ama arkadaşlar ölüm var ya.
affettiğiniz/affedemediğiniz kişi ya da siz yarına çıkacak mısınız belli değil? belki affetme isteğiniz içinizde öleceksiniz ya da ölecek. ya da ne bileyim insanlar ne acılar çekiyor ya bu da bi şey mi diyerek sineye çektiğim çok şey oluyor. yaşım 26 ve yaklaşık 5-6 senedir bu bilinçle davranıyorum. "amaaan ölümlü dünya, vur patlasın çal oynasın" tarzında ve gevşekliğinde yaşamdan bahsetmiyorum. ama ölüm var ve her şeyin unutulabilme kapasitesi var. bence değerlendirin, unutmaya çalışın.
affettiğiniz/affedemediğiniz kişi ya da siz yarına çıkacak mısınız belli değil? belki affetme isteğiniz içinizde öleceksiniz ya da ölecek. ya da ne bileyim insanlar ne acılar çekiyor ya bu da bi şey mi diyerek sineye çektiğim çok şey oluyor. yaşım 26 ve yaklaşık 5-6 senedir bu bilinçle davranıyorum. "amaaan ölümlü dünya, vur patlasın çal oynasın" tarzında ve gevşekliğinde yaşamdan bahsetmiyorum. ama ölüm var ve her şeyin unutulabilme kapasitesi var. bence değerlendirin, unutmaya çalışın.
0
verilip tutulmayan sözlere lafım olmaz görmezden gelmesini bilirim, yalanı görmezden gelebilirim, kırıcı sözler beni kıramaz lakin bir kere satıldığımı, kullanıldığımı hissediyorsam bitmiştir. asla 2. şansı tanımam. bu yaşıma kadar kimseye 2. şans tanımadım bundan sonra da tanımayacağım zira diğerlerine haksızlık olur bu.
0
hayaatt
Anonim olmak istediğim için sözlük hesabımı başka bir hesapla takaslamak istiyorum. Varsa eğer aynı durumda birileri mesaj atabilir.
Anonim olmak istediğim için sözlük hesabımı başka bir hesapla takaslamak istiyorum.
Varsa eğer aynı durumda birileri mesaj atabilir.
Varsa eğer aynı durumda birileri mesaj atabilir.
0
galas
Arkadaşlar iyi geceler. Çok abes bir konu bu bir yerde de rahatça açıp tavsiye alamıyorum. O yüzden burada rahatça sorabilirim sanırım.Dünya görüşü olarak alkollü içecekler ile alakalı bir sorunum yok, fakat fizyolojik anlamda tad anlamında felaket bir insanım. Bugüne kadar arkadaşlar tipik bir non
Arkadaşlar iyi geceler. Çok abes bir konu bu bir yerde de rahatça açıp tavsiye alamıyorum. O yüzden burada rahatça sorabilirim sanırım.
Dünya görüşü olarak alkollü içecekler ile alakalı bir sorunum yok, fakat fizyolojik anlamda tad anlamında felaket bir insanım. Bugüne kadar arkadaşlar tipik bir non alchool insanın olduğum ve şekerli ürünleri sevdiğim için malibu denettiler süt kokteyli ile yine de çok kötü geldi tadı. Alışacaksın biz de severek başlamadık mantalitesine de karşıyım. Bir şeyi sevdiğim için tüketmek istiyorum gerçekten. Nasıl yapacağız? Özel günlerde vesaire her zaman aynı safsatayı yaşamak istemiyorum artık. Sözlüğün gurme içicileri var mı bir çözüm öneriniz? Fiyat anlamında takılmayın yurtdışındayım gayet ucuz takdir edersiniz ki. Harvey specter'ın viskileri kadar olmasa da sanırım lezzetli olursa -en azından denemek için- uçabilirim valla. Bi akıl verin be.
Dünya görüşü olarak alkollü içecekler ile alakalı bir sorunum yok, fakat fizyolojik anlamda tad anlamında felaket bir insanım. Bugüne kadar arkadaşlar tipik bir non alchool insanın olduğum ve şekerli ürünleri sevdiğim için malibu denettiler süt kokteyli ile yine de çok kötü geldi tadı. Alışacaksın biz de severek başlamadık mantalitesine de karşıyım. Bir şeyi sevdiğim için tüketmek istiyorum gerçekten. Nasıl yapacağız? Özel günlerde vesaire her zaman aynı safsatayı yaşamak istemiyorum artık. Sözlüğün gurme içicileri var mı bir çözüm öneriniz? Fiyat anlamında takılmayın yurtdışındayım gayet ucuz takdir edersiniz ki. Harvey specter'ın viskileri kadar olmasa da sanırım lezzetli olursa -en azından denemek için- uçabilirim valla. Bi akıl verin be.
0
en katlanılabilir bulduğun içkinin hangisi olduğunu söylersen onunla yapıp deneyebileceğin kokteyller tarif edebilirim.
0
Sekerli urunler seviyorsaniz Harvey Specter'in viskilerini, ki kendisi genelde Macallan 21 yr icer, pek sevmezsiniz.
Bol buzlu Bailey's deneyin.
Bol buzlu Bailey's deneyin.
0
bak sana akarı kokarı olmayan yağ gibi akıp giden kolay bi kokteyl şu an içiyorum hatta
büyük boy su bardağına 3/10 votka 1 şişe sade soda 2 tane buz biraz limon sık bi tane de yeşil nane ki nane olmasa da olur
mis gibi
büyük boy su bardağına 3/10 votka 1 şişe sade soda 2 tane buz biraz limon sık bi tane de yeşil nane ki nane olmasa da olur
mis gibi
0
aynı durumdaki arkadaşımı baileys'e aşık ettim.
ayrıca bence cin&tonik de müthiş içkidir.
ayrıca bence cin&tonik de müthiş içkidir.
0
Cevaplar için teşekkürler. Sorun şu ki katlanabilir bulduğum bir içki yok henüz. Baileys tavsiyesi geliyor, tatlı olduğu için evet henüz denemedim. Kokteyl mantıklı duruyor, yalnız sodayı bile ekstra limonlu olmadıkça içemeyen lanet bir zevk skalam var(burada küfürler geliyor). Margarita nasıl? Çok lezzetli görünüyor ilk fırsatta onu denemek istiyorum mesela?
0
Margarita super!
Bende malibu, mango ve mango dondurmasi ile hindistan cevizi suyu super oluyor. Evde yapin ama. Bence yapin ve o super lezzeti tadin. Lezzetli, mmm.
Bende malibu, mango ve mango dondurmasi ile hindistan cevizi suyu super oluyor. Evde yapin ama. Bence yapin ve o super lezzeti tadin. Lezzetli, mmm.
0
margarita ekşi, tuzludur.
baileys denemek istiyorsan eğer, kahve aromasından da hoşlanıyorsan baileys, kahlua hatta eline gelirse ikisinin yanına malibu da ekleyip süt ile deneyebilirsin. bunun içine küçük bir meyve aroması katıldığı zaman tamamlanmış bir içki oluyor aslında. tercihen grenadine ile güzel olur.
meyve bazlı mojito deneyebilirsin. çilek mojito, böğürtlen mojito güzel tercihler olabilir genelde de pek sevilir hem meyveli, hem hafif olduğundan.
meyveyle falan aran varsa dene. hakkıyla yapmak için o meyvenin püresini yapman gerekiyor ama o olmadan da iyi kötü bir şey çıkartılabilir ortaya.
3-4 karpuz dilim lime ez 2 çay kaşığı şeker ile
6-7 yaprak nane
mümkünse lime ve nane şurubu
4cl raspberry vodka 2cl raspberry likör
buz
istediğin meyvenin aromasına sahip soda
dene bunu muhtemelen kötü bulmayacaksın.
baileys denemek istiyorsan eğer, kahve aromasından da hoşlanıyorsan baileys, kahlua hatta eline gelirse ikisinin yanına malibu da ekleyip süt ile deneyebilirsin. bunun içine küçük bir meyve aroması katıldığı zaman tamamlanmış bir içki oluyor aslında. tercihen grenadine ile güzel olur.
meyve bazlı mojito deneyebilirsin. çilek mojito, böğürtlen mojito güzel tercihler olabilir genelde de pek sevilir hem meyveli, hem hafif olduğundan.
meyveyle falan aran varsa dene. hakkıyla yapmak için o meyvenin püresini yapman gerekiyor ama o olmadan da iyi kötü bir şey çıkartılabilir ortaya.
3-4 karpuz dilim lime ez 2 çay kaşığı şeker ile
6-7 yaprak nane
mümkünse lime ve nane şurubu
4cl raspberry vodka 2cl raspberry likör
buz
istediğin meyvenin aromasına sahip soda
dene bunu muhtemelen kötü bulmayacaksın.
0
6 yıldır her gün içiyordum. Ta ki karaciğerim 1 ay önce alarm verip doktora gidene kadar. 6 ay kadar daha içsem karaciğerim iflas edicekmiş. Bıraktım. Bir ay oldu içmiyorum. Yurtdışına çıkıcam 4 gün sonra. 1 hafta kalıcam orda ve döndüğümde hastane ye yatırıcak doktor. Çok üzgünüm
0
Ben tadını severek başlayanlardanım. Sadece birayı sevmem içine raspberry juice konmadıkça. Neyse tavsiyelere gelelim, tatlılardan gidebilirsin.
Pina Colada (en hafifi)
Mojito
Sex on the Beach
Sangria
Apricot Spritzer
White Russian
Baileys
Meyve ve Çikolata Likörleri
Votka veya Cin'i az az sevdiğin içeceklere karıştırabilirsin.
Kamu Spotu: Alkollüyken araç kullanmayın.
Günde maksimum 20g alkol, haftada 1-2 gün boş kalacak şekilde içerseniz karaciğer hasarı riski daha azalır ama garantisi yok.
Pina Colada (en hafifi)
Mojito
Sex on the Beach
Sangria
Apricot Spritzer
White Russian
Baileys
Meyve ve Çikolata Likörleri
Votka veya Cin'i az az sevdiğin içeceklere karıştırabilirsin.
Kamu Spotu: Alkollüyken araç kullanmayın.
Günde maksimum 20g alkol, haftada 1-2 gün boş kalacak şekilde içerseniz karaciğer hasarı riski daha azalır ama garantisi yok.
0
abi sadece çok sıcak bi günde buz gibi bi bira içsen bile seversin aslında ama.. yine de bildiklerimizi paylaşalım:
kolay bulunabilirler arasından ben de mojito ve white russian'dan yana kullanıyorum oyumu. ama eğer bulabilirsen "bal likörü" de inanılmaz bişey.
bir de malibu'yu bir kez daha dene ama sütle değil "ananas suyu" ile. bence bu sefer seversin.
bi de "bakalım bunu sevecek miyim?" diyip lık lık lık dikersen kafaya, hiç alkol tüketim alışkanlığı olmamış biri olarak hemen hepsinin tadını yadırgaman normal olur. güzel bi ambiansta (mesela sevdiğin insanlar/arkadaşlar/sevgilin ile beraber), o içkinin yanına yakıştığı güzel bir yemek ile denersen sevme şansın %50 artacaktır bence.
kolay bulunabilirler arasından ben de mojito ve white russian'dan yana kullanıyorum oyumu. ama eğer bulabilirsen "bal likörü" de inanılmaz bişey.
bir de malibu'yu bir kez daha dene ama sütle değil "ananas suyu" ile. bence bu sefer seversin.
bi de "bakalım bunu sevecek miyim?" diyip lık lık lık dikersen kafaya, hiç alkol tüketim alışkanlığı olmamış biri olarak hemen hepsinin tadını yadırgaman normal olur. güzel bi ambiansta (mesela sevdiğin insanlar/arkadaşlar/sevgilin ile beraber), o içkinin yanına yakıştığı güzel bir yemek ile denersen sevme şansın %50 artacaktır bence.
0
madem yurtdışındasınız, imkanınız varsa fransa'nın menton şehrinde "au pays du citron" isimli bir mağaza var. menton'un meşhur limonlarından envai çeşit ürün imal ediyorlar ve alkollü içki sınıfında "sütlü limoncello" tat olarak gerçekten harika.
shopping.aupaysducitron.fr
shopping.aupaysducitron.fr
0
alkollü içecekler dünyanın en gereksiz şişirilmiş balonlarından biri bence. ben sizin yerinizde olsam çok da zorlamam sevmiyorsam :) yine de cider demiş yukarıda biri, gördüm arttırıyorum. magners için, bol buzla. muadili ciderların hiçbiri magners kadar güzel değil, o yüzden magners.
alkol tadını sevmiyorum, bira bence sadece yazın zorunda kaldıysak katlanılabilir bir şey. ama magners inanılmaz. gazoz gibi, ama çok şekerli değil. hafif bir aroması var. akıp gidiyo. alkollü içeceklere vakti zamanında savaş açmış; midesi yüzünden barlara çizi + ayran taşımış biriyim düşün. artık magners olmayan yere oturmuyorum, bu kadar da fahri pazarlama müdürlüğünü yaparım.
alkol tadını sevmiyorum, bira bence sadece yazın zorunda kaldıysak katlanılabilir bir şey. ama magners inanılmaz. gazoz gibi, ama çok şekerli değil. hafif bir aroması var. akıp gidiyo. alkollü içeceklere vakti zamanında savaş açmış; midesi yüzünden barlara çizi + ayran taşımış biriyim düşün. artık magners olmayan yere oturmuyorum, bu kadar da fahri pazarlama müdürlüğünü yaparım.
0
tek kelime ile şampanya. içki sevmem ama muhteşem bir tadı var.
0
stella artois'nın pear cider'ını deneyin. Bol buzlu olsun.
Olmazsa yukarıda söylendiği gibi Magners da olur.
Olmazsa yukarıda söylendiği gibi Magners da olur.
0
- malibuyu ananas suyu ve bol buzla deneyebilirsin. sütlüsü ağır oluyor biraz.
- eli yüzü düzgün bi beyaz şarap deneyebilirsin soğutmak suretiyle.
- belki mojito hoşuna gidebilir.
- buğday birası, ale gibi çeşit biraları deneyebilirsin. yurtdışında fıçı biraya istediğin takdirde şurup döküyolar meyveli gib oluyo, türkiye'de var mı bilmiyorum ama öyle bişey yapabilirsin.
hepsini geçtim sevmiyosan içme bence kendini niye zorluyosun ki? neyden hoşlanıyosan onu iç bana biraz toplumsal baskıya maruz kalıyomuşsun gibi geldi.
- eli yüzü düzgün bi beyaz şarap deneyebilirsin soğutmak suretiyle.
- belki mojito hoşuna gidebilir.
- buğday birası, ale gibi çeşit biraları deneyebilirsin. yurtdışında fıçı biraya istediğin takdirde şurup döküyolar meyveli gib oluyo, türkiye'de var mı bilmiyorum ama öyle bişey yapabilirsin.
hepsini geçtim sevmiyosan içme bence kendini niye zorluyosun ki? neyden hoşlanıyosan onu iç bana biraz toplumsal baskıya maruz kalıyomuşsun gibi geldi.
0
neyehbe
Nasıl bir saat bu sizce?https://www.fossil.com/us/en/products/coachman-chronograph-brown-leather-watch-sku-ch2565p.htmlGünlük kullanım için, spor-klasik arası, casual tarz, metal kordonu olmayan, önerdiğiniz bir saat var mı? Bütçe 1000 tl. Şu nasıl mesela?http://urun.gittigidiyor.com/taki-saat/tisso
Nasıl bir saat bu sizce?
www.fossil.com
Günlük kullanım için, spor-klasik arası, casual tarz, metal kordonu olmayan, önerdiğiniz bir saat var mı? Bütçe 1000 tl. Şu nasıl mesela?
urun.gittigidiyor.com
www.fossil.com
Günlük kullanım için, spor-klasik arası, casual tarz, metal kordonu olmayan, önerdiğiniz bir saat var mı? Bütçe 1000 tl. Şu nasıl mesela?
urun.gittigidiyor.com
0
İkisi de güzel de, bi saate yüzlerce lira vermeseniz? O parayla daha faydalı şeyler yapılabilir belki...
0
fossil olan bilek kokutur kesin koca kayışlı. terletir, terlettikçe de kokutur.
tissot daha güzel ve uygun kullanımlı.
tissot daha güzel ve uygun kullanımlı.
0
İlki çok kötü. Tissot eh. Tissot'un daha iyi modellerine bakabilirsin.
Saat için 1000tl ideal ayrıca. Biraz daha bütçenin arttırıp guess collection bakabilirsin. Şık saatlerdir.
Kalite açısından seiko bak diyeceğim ama çok tarz gelmiyor bana.
Saat için 1000tl ideal ayrıca. Biraz daha bütçenin arttırıp guess collection bakabilirsin. Şık saatlerdir.
Kalite açısından seiko bak diyeceğim ama çok tarz gelmiyor bana.
0
İlk saat epey kaba duruyor, hiç beğenmedim. İkinci saat nispeten iyi ama 900 küsür lira etmez. 200-300 liralık bir saat gibi duruyor. O paraya daha şık duran bir saat bulabilirsin. Bence almakta acele etme, biraz daha araştır.
0
zonely
Selamlar,Diyelim ki elimizde 6 farklı dilde tercümesi yapılmış bir doküman var. Türkçe'de rasgele bir cümlede yaptığımız değişikliğin diğer dillerin hangi cümlesine karşılık geldiğini nasıl bilebiliriz?Zannediyorum çözüm çok net biçimde cümle cümle ayırarak çevirmek ve her cümleye bir satır değeri v
Selamlar,
Diyelim ki elimizde 6 farklı dilde tercümesi yapılmış bir doküman var. Türkçe'de rasgele bir cümlede yaptığımız değişikliğin diğer dillerin hangi cümlesine karşılık geldiğini nasıl bilebiliriz?
Zannediyorum çözüm çok net biçimde cümle cümle ayırarak çevirmek ve her cümleye bir satır değeri vererek bu satırı diğer dillerde de bulup değiştirmek. Ancak kendi başıma bir excel dokümanı oluşturmak istemiyorum, çok yaygın bir ihtiyaç olduğundan global çapta bir standartın belirlendiğini tahmin ediyorum. Multi dillerde çeviri ve düzeltmelerin nasıl yapıldığına dair bilgilere nasıl ulaşırım acaba?
Teşekkür.
Diyelim ki elimizde 6 farklı dilde tercümesi yapılmış bir doküman var. Türkçe'de rasgele bir cümlede yaptığımız değişikliğin diğer dillerin hangi cümlesine karşılık geldiğini nasıl bilebiliriz?
Zannediyorum çözüm çok net biçimde cümle cümle ayırarak çevirmek ve her cümleye bir satır değeri vererek bu satırı diğer dillerde de bulup değiştirmek. Ancak kendi başıma bir excel dokümanı oluşturmak istemiyorum, çok yaygın bir ihtiyaç olduğundan global çapta bir standartın belirlendiğini tahmin ediyorum. Multi dillerde çeviri ve düzeltmelerin nasıl yapıldığına dair bilgilere nasıl ulaşırım acaba?
Teşekkür.
0
belgeleri segment segment (ki bu word dökümanlarda her cümle ve her tablo hücresi oluyor, kabaca) ayıran CAT (bilgisayar destekli çeviri) programları var. bellek oluşturuyorlar vs.
Siz CAT tool diye aratırsanız, internette zibil gibi kaynak bulabilirsiniz.
çeviri bu programlarla yapıldıysa, aynı kaynak belgenin tüm çevirilerini 1 projede görebilirsiniz tüm değişiklikleri vs. de takip edebilirsiniz.
Siz CAT tool diye aratırsanız, internette zibil gibi kaynak bulabilirsiniz.
çeviri bu programlarla yapıldıysa, aynı kaynak belgenin tüm çevirilerini 1 projede görebilirsiniz tüm değişiklikleri vs. de takip edebilirsiniz.
0
trados tarzı çeviri programlarında çözümü mutlaka vardır. fakat profesyonel olarak bu işi yapmıyorsanız gereksiz. yukardaki numaralandırma fikri en iyisi bence de.
0
