Giriş
(14)

400 bine 2004 clio alayım mı?

ya ben lan neyse
ilk aracım olacak. 78 bin kilometrede. manuel. 2. sahibi. kazası falan yok. klimalı. 1.4 motor. güneş yanığı falan da yok. 400 binden aşağı inmiyor adam.bu arabayı alsam parçaları falan bulunuyor mu? çok arıza verir mi?ben 35 yaşındayım ama acemiyim.teşekkürler.
ilk aracım olacak. 78 bin kilometrede. manuel. 2. sahibi. kazası falan yok. klimalı. 1.4 motor. güneş yanığı falan da yok. 400 binden aşağı inmiyor adam.

bu arabayı alsam parçaları falan bulunuyor mu? çok arıza verir mi?

ben 35 yaşındayım ama acemiyim.

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(25.05.25)
Motor mekaniği temizse al geç
0
mirty
(25.05.25)
Arkadaşımın da geçen sene ilk aracıydu aynı modelden almıştı. İlk araba için ideal bence. Kilometre orjinalse şahane! Yürüyeninde sorun yoksa ve bütçe bu kadarsa alınır tabi. Parçası bakımı vs uygun olur. Acemiliğinizi de atmış olursunuz. Bu aracı süren her aracı sürer.
0
ezkaza
(25.05.25)
bu bilgiler doğruysa direkt al. En kötü biraz kullanır sıkılınca rahatlıkla satarsın
0
alaimisema
(25.05.25)
Abi yok alma. 21 yaşında, sana her türlü sorunu yaşatır. Parçalara ve motora hakim olacak hale getirir. Git daha genç bir şey al.
0
Shepard
(25.05.25)
O paraya 2012, 2014 bulunabilir model takıntın yoksa.
ha clio parçası ucuz, km orjinalse iyi rakam. Ama 20 yaşında araba yılda 2bin km yapmaması düşündürücü.
0
rhan
(25.05.25)
O paraya aralık ayında 2012 i20 Troy aldım 1.2. 154 binde. Sağ ön kapı ve çamurluk değişen.

Arada 8 yıl var ve ikisi de b sınıfı araç. Clio 2ye 400 vermezdim ben olsam. 150k km civarına Clio 3 al en azından.
0
jackyr
(25.05.25)
İsterse sıfır kilometre olsun, 2011 modelinin kasko değeri 300 küsür bin olan aracın 2004 modeline değil 400, 200 bile vermem ama siz bilirsiniz.
0
orient blue
(25.05.25)
8 valf ve 16 valf modeli var. 16 valfse tavsiye ederim.

Kilometresini kontrol ettirin. Aldıktan sonra elektrik tesisatını yenilemek gerekebilir.

Bunlardan başka 400'den yukarı çıkamam diyorsanız alınır.

Kronik dedikleri sorunu hararet yaparsa blok çatlaması. Belki tamirci yalanıdır ama çok araçta böyle oldu.
0
hebanon
(25.05.25)
300-350 değil miydi bu araçların piyasası? oldu mu o kadar.

bizde benzeri bir ürün var. sanırım 2007'ydi bizdeki.
direksiyon kutusunda problem var parça bulamadık. tamir ettirdik kullandık, yola çıkılıyor ama bir sonraki muayeneden geçer mi emin değilim. o zamana dek bulursak olur. internette var görünüyor gerçi ama götürdüğümüz bir kaç usta soruşturdum bulamadım demişti.

onun dışında başka parça sorunu yaşamadık. ben seviyorum o arabayı. bizimki 300bin km'yi devirdi. kaçıncı sahibiyiz bilmiyorum. bizden önce kaza yapmış sonradan haberimiz oldu. bence iyi bir araç. açıkçası söylenen şeyler doğru ise, evet alınır.

az önce söylediğim şey bir yana, genel olarak parçaları bulunuyor ve ben kullanmaktan keyif alıyorum. ama biraz kullandıktan sonra elden çıkarmak istediğinizde satabilecek misiniz onu düşünmek lazım.
0
biseysorcaktim
(25.05.25)
gider japon alırım şahsen.
0
gurur
(25.05.25)
manuel olmasi iyi. araba uzun suredir yatiyorsa o kotu onu sor derim. arabalarin belirli bir tempoda calismasi gerek saglam kalabilmesi icin. 20 yasindaki aracla 80 bin bile yapilmamis olmasi cok tuhaf.
0
antikadimag
(26.05.25)
Eğer imkanın varsa üzerine biraz daha koyup yeni model al.
0
duyuruuser
(26.05.25)
Clio 2'ye o para verilmez.
Km'nin orijinal olduğuna da emin olamazsın.
0
angina pektoris
(26.05.25)
2004 model arabaya sadece km düşük diye 400K verilmez.
0
orpheus
(26.05.25)
(10)

ikinci otomobili almak mantıklı mı?

denizzz
bir otomobilimiz var ancak eşimle işe gidiş ve işten çıkış saatlerimiz tam olarak uyuşmuyor. küçük bir yerde yaşıyoruz ve toplu taşıma sistemi de iyi değil. yaz sonuna doğru ikinci el 300-400 bin aralığında otomatik bir araç almak mantıklı olur mu sizce? masraf çıkartır diyen arkadaşlar oluyor buray
bir otomobilimiz var ancak eşimle işe gidiş ve işten çıkış saatlerimiz tam olarak uyuşmuyor. küçük bir yerde yaşıyoruz ve toplu taşıma sistemi de iyi değil. yaz sonuna doğru ikinci el 300-400 bin aralığında otomatik bir araç almak mantıklı olur mu sizce? masraf çıkartır diyen arkadaşlar oluyor buraya da bir danışayım dedim.
0
denizzz
(24.05.25)
Aynı dertten bende de var. O bantta araç bulmak sıkıntı.
0
rodeocu
(24.05.25)
o bantta otomatik zor ancak manuel bulunur. masraf çıkartmaması için dizel ve kronik sıkıntılı almamak lazım. ben de eylül ekim gibi o bantta alacağım. japon kore üretimlerine bakacağım.
0
mikahakkinen
(24.05.25)
O bantta alacağınız otomatik araçtan hayır görmezseniz. Bütçeyi 600-700 civarına çıkartmayı beklemeyi, ya da manuel bir araç almanızı tavsiye ederim.
0
bak raist tavsanciklar
(24.05.25)
masraf çıkartır+
0
adivar
(24.05.25)
Mantıksız değil kesinlikle. 2004 ve sonrası yaris bakılabilir. Masrafı da kendine göre olur. Park problemi olur mu evde, bunu da düşünün...
0
yadigar
(25.05.25)
Swift veya yaris işinizi görür
0
mirty
(25.05.25)
ekonomik derdiniz yoksa mantıklı, ekonomi sorunsa mantıksız.

sigorta,muayene, periyodik bakım, mtv bunların hepsi ayrıca masraf ve 300-400k arasındaki otomatik araç sürpriz masraflar da çıkartacaktır(çıkartmayadabilir)
0
ssekk
(25.05.25)
Fikir mantıklı bütçe sıkıntılı işlere gidebilir yaris işgörebilir ama onlarda ucuz değil
0
basond
(25.05.25)
300-400 bine otomatik bulabileceğinizi sanmıyorum. Varsa bile sorunludur. Ben sadece 2. Bir araç alınsa ne olur sorusuna yanıt vereyim. 2. Araç aktif kullanılmadığında ya da hep kısa mesafe kullanıldığında akü zayıflıyor. Onun da yıllık bakımları ve beklenmedik masrafları olacak. Vergileri, sigortası ve muayenesi de cabası. Aynı şeyleri her iki araç için de yapmak zorunda olmak fiziksel olarak da yoruyor. Eğer maddi açıdan sizi yormayacaksa konfor tabii ki önemli.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(25.05.25)
citroen ami ya da fiat topolino iş görmez mi? derdi az olur en azından.
0
brakgn
(25.05.25)
(6)

Frelander alındık 2008

kisa
Şimdi arabadan anlayan biri değilim ama daha önce hep aklımda kalmıştı freelander ikinci el araba alınmaz diye yine de size bir Danışayım dedim.2008 model dizel 2 motor hakkında bildiklerim Sadece bunlar 650.000 lira acaba alsam mı Bunun yerine yine Bu fiyatlarda önereceğiniz benzer bir tipte soruns
Şimdi arabadan anlayan biri değilim ama daha önce hep aklımda kalmıştı freelander ikinci el araba alınmaz diye yine de size bir Danışayım dedim.
2008 model dizel 2 motor hakkında bildiklerim Sadece bunlar 650.000 lira acaba alsam mı Bunun yerine yine Bu fiyatlarda önereceğiniz benzer bir tipte sorunsuz bir araç varsa o tavsiyeyi de almak isterim.
Hastalar aç olmayacak Bu
0
kisa
(24.05.25)
Alınmaz, nissan patrol, toyota rav 4, suzuki vitara falan bak
0
grimavi
(24.05.25)
Hobi amaçlı alacaksan olur günlük kullanım için çok uğraşırsın.illa bu tip araç alacaksan ben jeep 2.7 crd tavsiye ederim, tabii ki temiz bakımlı olması şartıyla, sattığıma pişman olduğum tek araç. Araçdan önce ona bakacak ustasını bulman lazım. O paraya temiz patrol veya rav4 bulamazsın. Ankara'daysan jeep için usta önerebilirim.
0
mirty
(24.05.25)
kesinlikle alma eski araç alacaksan da japon grubundan bak.
0
orpheus
(24.05.25)
land rover alacaksan iki tane alacaksın derler. biri sanayideyken diğerine binersin.
0
my fault
(24.05.25)
Teşekkürler
Aracı babam istiyor. Arada kullanacak ve belki memlekette bırakacak. Usta peşinde koşturmayan bir şey olmalı. Japon bakayım o zaman ben
herkese teşekkür ederim
0
🌸kisa
(24.05.25)
Abim çok araba değiştirir. Şu ana kadarki en kötü deneyimini 2. El bir range rover ile yaşadı. Gerçekten, satana kadar hep sanayideydi.
0
yadigar
(24.05.25)
(8)

Bebeğe yemek yedirme

eisberg
Merhabalar, bizim bebeğimiz neredeyse 1 yaşında ben babasıyım, akşam yemeklerinde bir türlü kendi yemiyor yemeğini. Eşim instagram'da gördüğü bazı videoları atıyor bana ve daha 10-11 aylıkken kendi yemeğini kendi yiyen bebeler var ve güzel bir miktarda maşallah. Bizimki huysuzluk ediyor yemek sırası
Merhabalar, bizim bebeğimiz neredeyse 1 yaşında ben babasıyım, akşam yemeklerinde bir türlü kendi yemiyor yemeğini. Eşim instagram'da gördüğü bazı videoları atıyor bana ve daha 10-11 aylıkken kendi yemeğini kendi yiyen bebeler var ve güzel bir miktarda maşallah. Bizimki huysuzluk ediyor yemek sırasında sonra ben böyle oyun falan oynarken annesi de yediriyor güç bela. Doktorumuza da sorduk ama net bir çözüm önerisi alamadık. Özellikle yemek sırasında huysuzluk yapması/ağlaması ve bizi sırf yemek yesin diye oyun oynamaya vs. itmesi beni çok üzüyor.

Siz değerli anne babalar böyle bir sorunla karşılaştınız mı? Nasıl aştınız, bize ne önerirsiniz?
0
eisberg
(23.05.25)
BLW modası pek çok ebeveyne kendini yetersizMİŞ gibi hissettiriyor, o tuzağa düşmemeye çalışın. Kendi yese tabi güzel ama yememesi kötü bir şey değil.

Bebekler yemek için zor kullanıldığında iyice tepki gösteriyorlar. Sizin bu yaşta amacınız onun yeme deneyimini keyifli hale getirmek. Mümkünse sizi de aynı anda aynı yemeği yerken görsün. Sevdiği yiyecekler varsa çok sevmediği yiyeceklerle bir arada onları da verin (Sadece çok sevdiği veya sadece hiç sevmediği yemekleri vermemeye çalışın yani tek başına). Yeri gelir yediği kadarına razı olun. Yemek yiyen karakterlerin olduğu güzel kitaplar bulun, ona onları okuyun. Eğer mümkünse bazı yemeklerin hazırlığına onu da katın, sizi izlesin. Bu birazdan yiyeceği muzu kendi eliyle koparması kadar basit bir şey de olabilir.

İngilizce biliyorsanız şu kaynağı seviyorum: www.healthychildren.org
0
fotrsapka
(23.05.25)
bizimki 4,5 yaşına girecek halen biz yediriyoruz. diş fırçalama ve tuvalet hariç her şeyini kendi yapabiliyor. ama yemek yedirme işini aşamıyoruz. kreşte kendi yiyor evde bize yedirtiyor. daha yolun başındasınız. 1 yaşında yememesi normal 4 de yemezse daha sıkıntı bence.

'Özellikle yemek sırasında huysuzluk yapması/ağlaması ve bizi sırf yemek yesin diye oyun oynamaya vs. itmesi beni çok üzüyor.'

bu onun zevk aldığı bir şey ondan talep ediyor.
0
mikahakkinen
(23.05.25)
1 yasindayken hic boyle birsey dusunmemistim bile. Kendi yemesinin onemli olmasi icin biraz fazla erken degil mi? Bizimki eskiden kimse yedirmiyecek kendim yiyecem diye olay cikariyordu.

Simdi 2,5 yasinda, bazen kendi yiyor bazen biz yediyoruz. Sevmedigi seyleri yemiyor zaten. Yemegin turune gore durum degisiyor. Siz bilirsiniz tabii ama uzulecek birsey yok bence.
0
mbond
(23.05.25)
çocuk daha 1 yaşında biliyorsunuz değil mi?

rahat bırakalım çocukları
0
Hallegadola
(23.05.25)
benimki de 1 yaşında ve genelde biz yediriyoruz.
"kendi yemiyor" çok ucu açık kalmış. bütün yemeği kendisinin yemesini mi kast ediyorsunuz yoksa kendisi yemeği alıp ağzına atmıyor mu.

mama sandalyesine oturtmak önemli.
önüne küçücük bi ekmek parcası koyuyoruz kendi alıp ağzına atıyor, sonra kendi menüsündeki yemekleri yavaş yavaş koyuyoruz alıp ağzına atmaya çalışıyor.
o kendisi eline alıp ağzını tutturup çiğneyip yutması 1-2dk sürüyor. aralarda kaşıkla biz yediriyoruz. huysuzlanmaya başlayınca çizgi film açıyoruz biraz da bu şekilde yiyor. ama kesinlikle yemek yemesi için zorlamıyoruz.
0
duyuruuser
(23.05.25)
bir yas diyorsunuz ama 12 aylik mi yoksa 23 aylik mi? arada cok fark var.
12 ayda henüz erken, anne baba kasikla destekleyebilir ama ileri yaslarda yemiyorsa sorun genelde kendisi yemese de ac kalmayacagini biliyor olmasindan. buna güveniyorlar.
yemegini kendi yemezse masadan ac kalkacagini ögretirseniz oturur yerler.

türk ebeveynlerinde görüdügüm en büyük yanilgi cocugu hem mama sandalyesine oturtuyorlar hem ona ayri yemek hazirliyorlar hem de cok üstüne düsüyorlar. yemegi hep beraber masada yiyin ve ayni seyleri yiyin hem de yemezse ac birakmaya hazir olun.
biz bamya yemezsek annem evdeki tüm gida malzemesini evden uzaklastirip sabah-ögle-aksam önümüze sadece bamya yemegi koyardi. biz o yemegi afiyetle yiyene kadar devam ederdi. istersen yeme, ac kalirdin. sabah yemezsen, öglen yerdin. öglen yemezsen aksam yerdin. bir noktada yerdin yani. ac kalma korkusunu cocuga vermek gerek. yoksa kendinizi 6 yasindaki cocugu kasikla beslerken bulursunuz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.05.25)
İlk çocuğumu blw ile büyüttüm. 6 aylıkken eline buharda pişmiş sebzeler, muz falan tutuştururdum. 2 3 ısırır gerisini atardı. Ama şöyle de bir durum var, benimki kaşıkla bişi verdiğimizde yemezdi. Önüne koyduğumuzda az miktarda da olsa iştahlı saldırır az buçuk yerdi. Ben de beraber sofraya oturdum ve bıraktım kirletsin. 7 8 aylıkken çok güzel omlet, pancake, köfte, brokoli yediği videoları var. Miktar olarak az ama iştahlı. Heimlich manevrası nasıl yapılır bunu da bildikten sonra boğulur mu falan diye korkmaya da gerek yok. O ara az kg aldı belki ama yemekle arası iyi oldu hep. Bamya yiyordu çocuk, ıspanak yiyordu, şu an kaç çocuk bunları isteyerek yiyor? O ara biraz çile çektim etraf çok battı ama hem zorla yemek yedirmedim hiç hem de yemek seçmeyen bir çocuğum oldu. Bazı günler yemeyecek, sabredip zorlamamak lazım pes etmemek lazım.

Benim etrafımda gördüğüm şey genelde şu oluyor. Çocuk bir öğün bile aç kalsa ölecek muamelesi yapılıyor. Yemezse aç kalacağını öğrenmesi lazım zaten. Çocuklar gerçekten bir vitamin eksikliği rahatsızlık vs yoksa iştahını engelleyen bir şey yoksa acıkınca yiyor. Acıkmadan yemek veriyor olabilirsiniz ya da beğenmediği bir şey olduğunda alternatif sunacağınızı öğrenmiştir. Bir de her çocuk farklı formda gıda seviyor. Deneye deneye bulacaksınız, patatesin püresini sevmediyse patatesli omlet yapın. Brokoliyi bütün yemiyorsa püre haline getirin yumurta kırın un ekleyin brokoli köftesi gibi sunun.
0
kullanicadi
(23.05.25)
Öncelikle sosyal medyayi bırakın hem kendi hem çocuğun sağlığı için. Bizim oğlan 3 yaşına geliyor kendi yerse oturup şükrediyoruz. Daha çok küçük bu anların tadını çıkarın.
0
mirty
(24.05.25)
(5)

Uzaktan çalışma istisnai durum haline mi geldi?

biseysorcaktim
Covid ile başlayan evden çalışma furyası günbegün azalıyor mu?ben o zamandan beri evden çalışıyorum, çok da alıştım yıllardır. başka bir işe geçecek olsam yine uzak ya da hibrit çalışırım diyorum. ama arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla artık ofise gidiyorlar.az önce başka bir duyuru görünce oradan a
Covid ile başlayan evden çalışma furyası günbegün azalıyor mu?
ben o zamandan beri evden çalışıyorum, çok da alıştım yıllardır. başka bir işe geçecek olsam yine uzak ya da hibrit çalışırım diyorum. ama arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla artık ofise gidiyorlar.
az önce başka bir duyuru görünce oradan aklıma geldi.

uzaktan yapılabilir işlerde de artık ofis mi aranıyor ve çalışanların ofiste olması mı tercih ediliyor?
0
biseysorcaktim
(23.05.25)
Evet bu durum nispeten yayginlasti. Bildigim sirketlerden biri 2 hafta surekli ofis 4 hafta surekli ev seklinde calisiyordu. Haftada 3 gun ofis modeline donduler. Ayda 6 rastgele is gunu calisan diger bir sirket bu sekilde devam ediyor.
0
mbond
(23.05.25)
Ofise dönüş baskısı olduğu kesin. Banka IT'leri açısından konuşursam %100 ofise gelmeyi kamu bankaları tercih ediyor, çoğunlukla ya hibrit (haftada 1-2 gün ofis) ya da tamamen uzaktan çalışma.

Ofise dönüş zorlaması tepkiyle ve istifalarla karşılanıyor, gidenin yerini doldurmak zor. Bu arada bazı şirketler istese de dönemiyor çünkü ofiste 100 kişilik kapasite varsa, 200-300 çalışanları var. Geçmiş 5 yılda artan çalışan sayısı bu konuyu ayrı bir açmaza sokuyor.
0
Lethe
(23.05.25)
Biz 2 gün ofise gidiyoruz patron 3 günü zorlamak istiyor. Ama bu süreçte şehir dışına taşınanlar vs oldu, yazın zaten olan yazlığına gidip çalışıyor yani hakkaniyetli olmayacak bu karar. Açıkçası ben konu her açıldığında mukavemet gösteriyorum ama nereye varacak bilinmez.
0
peki madem
(23.05.25)
Bizim sektörde hala ilanların yarısı uzaktan is ilanlarında baktığım ilk kriter uzaktan olması
0
mirty
(23.05.25)
ben uzun yıllar uzaktan çalıştıktan sonra "maalesef" bir kurumsal şirkete girdim ve baya 5 tam gün ofise geliyorlar. sakal tıraş zorunlu, ceket gömlek zorunlu. wallah zor iş, en güzeli hybrid idi.

şirketler biraz dönme eğilimi taşıyor ya da hybrid istekleri var gördüğüm kadarıyla.
0
picassoishere
(23.05.25)
(9)

Full remote işten full ofise geçiş

administ
Mevcutta full remote çalışılan bir işten full ofis teklifini kabul etmek için motivasyonunuz ne olurdu? Para kısmı tamam ama hergün ümraniyeden tuzlaya gitmeyi hala normalleştiremiyorum. Bir yanımda artık full remote işi elbet günün birinde bitecek şimdi tam zamanı diyor.
Mevcutta full remote çalışılan bir işten full ofis teklifini kabul etmek için motivasyonunuz ne olurdu? Para kısmı tamam ama hergün ümraniyeden tuzlaya gitmeyi hala normalleştiremiyorum. Bir yanımda artık full remote işi elbet günün birinde bitecek şimdi tam zamanı diyor.
0
administ
(23.05.25)
baya bi ekstra para vermeleri lazim.
giydigin kiyafet, onun ütüsü, yola harcadigin zaman... bir sürü negatif sey var...

ama full remote un eksisi de izolasyon ve soft skillerin körelmesi.

hibrit en iyisi o yüzden. hic home office yapmama sebepleri neymis? yobaz bir sirket gibi duruyor. herkes hibrit yapiyor....
0
sonsuz
(23.05.25)
Full remote istisna haline gelmeye başladı ne yazık ki, bütün şirketler ufak ufak haftada 2 ya da 3 gün ofise çağırıyor... Tam anlamıyla 5 gün ofise dönülmesi en azından her sektör için zor. Bence bu esneklik mesela IT gibi sektörlerde görece uzun bir süre kalacak.

Sizin durumunuzda ben olsam ciddi bir motivasyona ihtiyaç duyardım; para konusu tabi önemli ama işin kendisinin ya da geleceğe dair sunduğu potansiyelin de olması lazım. Evden çalışmanın rahatlığına alıştıktan sonra 5 gün boyunca trafikte, toplu taşımada vakit kaybetmek gerçekten çok zor gelir.
0
salihdt
(23.05.25)
ümraniye tuzla arası bence makul bi mesafe. tahmini 1 saat sürer diye düşünüyorum.
istanbul'da ulaşım için bir saat çok normal bir süre.
yolda dinleyebileceğiniz bir sürü podcast ve içerik var.
0
duyuruuser
(23.05.25)
Soruya cevap: hiçbir unsur tam zamanlı ofis çalışmasına geçmek için beni motive edemez.

Hiçbir şirketin benzer bir pozisyonda aldığın maaşın 2-3 katını verecek hali yok. O nedenle para kısmını eliyorum.

Kariyerden de geçiyorum, yükseldikçe sorumluluk çok artıyor kendini gece gündüz işine adamak zorunda kalıyorsun. Tatilde bile aranıyorsun yeri geliyor uzaktan bağlanıp çalışmak durumundasın. Yükseldikçe işin de tehlikeye giriyor, üst yönetim değişince hemen gönderiliyorsun. (Beyaz yaka hırslarım sıfır düzeyinde olduğundan biraz taraflı yazmış olabilirim.)

Tam zamanlı ofis demek sadece 40-45-50 saati ofiste geçirmek değil; Ümraniye-Tuzla senaryosunda her sabah 07:00'de kalkmak, eve en erken 20:00 de yorgun argın gelebilmek, günde en az 3 saati trafikte geçirmek, akşamları yapabildiğin aktivitelerden tamamen kopmak (spor, sahilde ve yeşil alanlarda yürüyüş, yüzme, eş-dost-komşu ile görüşme vs.), gün içinde halledebildiğin işleri halledememek (banka, market vs.) ve daha fazlası demek. Bu kadar artıyı silip götürecek ve hayatıma yeni eksiler getirecek bir sürecin karşılığı nasıl bir para olabilir ki. 5-10 sene bu şekilde çalışıp beni zengin edebilecekse eyvallah. Onun dışında Allah yazdıysa bozsun.

2025 ile ofis konusunda bir baskı oluşmaya başladı bu doğru. IT'de genel olarak 5 gün değil de haftada 1-2 gün bazı yerlerde 3 gün gelin şeklinde baskı var. Bence bu şekilde artık kalıcılık sağlandı. Tam zamanlı ofise çağıran kurum sayısı çok az. Bana bu tip iş önerileri geldiğinde gereken tepkiyi gösteriyorum, siz de böyle yapın ki bu çalışma özgürlüğü elimizden alınmasın.
0
Lethe
(23.05.25)
Bundan 3 ay önce full remote bir işe başladım, ucundan sistem uzmanıyım, işin içine girince planlı/plansız outage'lerı kritik sorunları bildiren bir şablonu mail listelerine atmaktan ibaret olduğunu gördüm, bildiğin mail atıyorsun yani, bunu yapan kişilere de sistem uzmanı title'ı vermişler, sorunları çözen tarafta bile değilsin, sadece toplantıya giriyorsun, dinliyorsun ve mail atıyorsun, dünya çapında şirket bu arada, başka yerden teklif geldi full ofis, istifa edip geçtim.

İş görüşmesine girip anlatsam gülerler bana dedim, sözde sistem uzmanısın ama dist. list bulup şablon editleyip bir de survey linki ekliyorsun, vardiya da vardı ve tatil, bayram vs nöbetçi oluyorsun

Benim hala meslek tutkum var, olmasa bırakmazdım, sizin motivasyonunuz farklı olabilir.
0
devorgilla the gunslinger
(23.05.25)
Mevcut maaşımin iki katını verirlerse anca o zaman geçerim, yıllardır evden çalışıyorum ofise gitmeyi düşünemiyorum bile
0
mirty
(23.05.25)
Mevcut maaşın 3 katı.

Geçmezdim ben altına. İnanılmaz bozardı herşeyi.
0
baldan kaymak
(23.05.25)
eğer sosyal hayatınızı bir şekilde çözüyorsanız ve evde bunalım geçirmiyorsanız ofisten çalışmayı kabul etmemeyi öneririm. ofisten çalışmak insanı çok kilitliyor. misal yazın tatilden çalışabilirsin, gün içinde dışarıda dolaşarak çalışabilirsin, ne bileyim işin olur onu halledersin gün içinde, arada maillere bakarsın vs. en güzeli uzaktan çalışmak.
0
picassoishere
(23.05.25)
evden çalışamıyor olmak.
0
co2s2
(23.05.25)
(6)

UST Projektör mü yoksa 100" tv mi ?

kimlanbu
Kendime "man cave" diyebileceğimiz bir oda yapıyorum. Projektör hayalim hep vardı, Epson EH-LS650'yi gözüme kestirdim (120inch). Çok kısa mesafeden baya canlı ve parlak görüntü kalitesi var Televizyon karşılığı olarak ise Onvo 100OVF9000UQ bütçem dahilinde olur.Projeksiyon alırsam özel ALR perdesini
Kendime "man cave" diyebileceğimiz bir oda yapıyorum. Projektör hayalim hep vardı, Epson EH-LS650'yi gözüme kestirdim (120inch). Çok kısa mesafeden baya canlı ve parlak görüntü kalitesi var

Televizyon karşılığı olarak ise Onvo 100OVF9000UQ bütçem dahilinde olur.

Projeksiyon alırsam özel ALR perdesini almak için bir süre beklemem gerek, 50k perdeye para vermek çok akıllıca değil, tr deki fiyatlar keriz silkeleme resmen.

Napak ?
0
kimlanbu
(22.05.25)
Ben duvara yansitarak LG UST projektor kullaniyorum yillardir, gayet memnunum. Eger bozulur ederse 100 inch tv alirim yerine gene LG ya da Samsung, ne oldugu belirsiz markalara yaklasmamak lazim.
0
sertac akin
(22.05.25)
valla goruntu kalitesi tv > projektordur her zaman. ama 100 inc iyi marka tv cok pahalidir. bu boyutta isigi da iyi kesebilecek bir perde varsa projektor mantikli olabilir.

geri kalan her durumda tv.
0
antikadimag
(22.05.25)
perdeyle projektor kullandim 6-7 sene, ondan once hep TV kullanmistim.
projektorde benim markam BENQ.

eger iyi bir perde imkani varsa kesin projektor derim.
perde yoksa duvara yansitilacaksa o zaman TV alir gecerim, LG OLEDler guzel.
0
cooperr
(22.05.25)
Bende xiaomi'nin ust projektöru var, perdesiz kullanıyorum yıllardır. Bugunyolsa gene aynısını alırım bayaa memnunum.
0
mirty
(22.05.25)
eğer 100" tv düşünüyorsan 4k değil de 8k alman lazım.
inç başına düşen piksellerin boyutu büyüyeceği için görüntüyü direk etkiler. 55" ekranda 1080p görüntü izlemek gibi olur. 100" ekranda 1080p izlemeye kalkarsan zaten yatırımın çöp olur.

4k projeksiyonda piksellere değil de yansımasına baktığın için daha tatmin edici olabiliyor. perde tabi ki önemli ama ortalama bir perde ile ultra pahalı perdeler arasında görüntü açısından minimum farklar var.

bütçene uygun bi perde al geç.
0
duyuruuser
(22.05.25)
Ust projektorlerin yansıtma açısı farklı olduğu için standart projeksiyon perdesi işe yaramaz, alr perdesini alırsanız aydınlık ortamda tv izler gibi izleyebilirsiniz
0
mirty
(22.05.25)
(12)

Türkiye'de nerede çocuk yetiştirmek isterdiniz?

chicha_v2
Şu an İstanbul'da yaşıyorsunuz.Kalabalık, pahalılık, suç, pislik derken burada çocuk yetiştirilmez dediniz.Nereye taşınırdınız? Neden?
Şu an İstanbul'da yaşıyorsunuz.

Kalabalık, pahalılık, suç, pislik derken burada çocuk yetiştirilmez dediniz.

Nereye taşınırdınız? Neden?
0
chicha_v2
(21.05.25)
yasam masrafi ve gelir kaynaklarindan bagimsiz olarak

amasra
kas
alanya
izmir
0
sonsuz
(21.05.25)
İstanbul’da (ve hemen her şehirde) nezih mahalleler de var, tehlikeli mahalleler de. Bence yaşadığınız muhit yaşadığınız şehirden daha mühim. Ben şahsen memleketimin yahut omum komşusu bir şehrin nezih bir muhitini seçerdim…
0
yadigar
(21.05.25)
Ben taşındım, Akdeniz'deyim. 66000 nüfuslu bir ilçe.
Okuldan Çıkınca çocuğu deniz/balığa/kampa götürmek iyi geliyor. Dağa taşa tarlaya gidiyoruz. Küçük, güvenle sokağa yolluyorum. Küçük yerde büyürse illa büyük yere alışır ama büyük yerde büyür ve tutunamazsa küçük yerde hiç yapamaz.
Burada avm yok. Oğlumun da böyle bir kültürü yok. Hala eski hayat tarzına benzer bir yaşam sürebilmek beni mutlu ediyor. Notere giderken sokakta yavru kedi sevmek, berbere giderken dalından dut yiyip kıpkırmızı gitmek vb burada normal. Tarla, toprak, dağ, deniz, balık (hiç biri benim değil, hepsi eşten dosttan imkan) ne varsa içiçe büyüyor.
0
strawberry first
(22.05.25)
türkiye'de sadece edirne ve canakkale ama merkez degil. gökceada olur, gelibolu olur, enez olur. kirklareli'nde de sadece burgaz, ama orada deniz yok. türkiye'de yasayacaksam en azindan denize yakin olmak isterdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.05.25)
@konuşma... cevabına ilave bir şeyler söylemek istedim. Ablam gökçeada doğumlu. Ben o zamanları tabii bilemem ancak özellikle kışın, fırtına vb durumlarında Çanakkale ile irtibat kesiliyor, feribot seferleri iptal olabiliyormuş. Son 4 yıl da Kıbrıs'ta yaşadı. Uçak olduğu için bizzat sıkıntı yaşamadı ama taşucu feribot seferlerinin yapılmadığı ya da yapıldığı zaman yolcuların midesinin kaldıramadığım durumlar çok oldu. Haliyle adaya gelen her malzeme de feribotla geldiği için inşaattan beslenmeye pek çok sektör (haliyle malzeme) Bu durumdan ya yoklukla ya da pahalılıkla etkileniyor. Bilginiz olsun.
0
strawberry first
(22.05.25)
ya turkiyede istedigin yere tasin turkiye turkiyedir. cevap belli=hicbir yerinde

soruyu suna donusturursem, daha sakin ve daha guvenli, dogal guzellikleri olan kucuk bir yere tasinmak istesem, sikintidan cocuk yapma istegi doguracak kadar sakin bi yer==>>muglada kosullara uygun herhangi bi yer fethiye, ula, kas(cok yokus annecim ama kasta acayip bi cocuklu yeni nesil/home office/sehirden kactik agbi tarzinda aile populasyonu var)
0
ala09
(22.05.25)
Hiçbir yerde. Hele ki izmir gibi fuhuş ve uyuşturucuya teslim olmuş bir şehirde asla.
0
runaway
(22.05.25)
İzmir maalesef demografik yapısının bozulması için aşırı göç aldırıldı, 10 sene önce olsa evet ama artık İzmir olmaz
0
mirty
(22.05.25)
izmir yazanlar izmirin son 10 seneki etnik yapısından habersizler galiba. küçük bir şehirin dezavantajıda eğitim kalitesi.
muğla
eskişehir
denizli
ankara
0
mikahakkinen
(22.05.25)
sinop heralde. çünkü türkiyenin en mutlu ili seçiliyormuş.
0
elorelia
(22.05.25)
malum ırk'ın az olduğu yerler.
0
xu
(22.05.25)
Kastamonu cideye çocuk büyütmek için gitmiştim, lise çağına kadar mükemmel bi yer, sonrasında nitelikli lise yok.
0
antihero
(22.05.25)
(7)

Hangi xiaomi telefonu alayım?

veritaslibertas
sb.xiaomi mi 11T kullanıyorum. Yenilemem gerekiyor.Redmi'ler sanırım daha düşük kalite.Mi 15 falan alamayacağım çok pahalı. 20-30bin lira bandını aşmak istemiyorum.Poco'lar nasıldır bilen var mıdır?13 mü alsam ya da?Poco x7 fiyatı uygun geldi, yorumları da güzel ama mi 13'ten iyi midir acaba, bilgi
sb.
xiaomi mi 11T kullanıyorum. Yenilemem gerekiyor.
Redmi'ler sanırım daha düşük kalite.
Mi 15 falan alamayacağım çok pahalı. 20-30bin lira bandını aşmak istemiyorum.
Poco'lar nasıldır bilen var mıdır?
13 mü alsam ya da?
Poco x7 fiyatı uygun geldi, yorumları da güzel ama mi 13'ten iyi midir acaba, bilgi sahibi olan varsa teşekkürler şimdiden.
0
veritaslibertas
(20.05.25)
Aynı fiyat bandında 16-17 bin

Samsung a56 al, 6 ana android güncellemesi 6 yıl güvenlik güncellemesi alacak, tepe tepe fiyat performans kullan

Bence özel bir nedenin yoksa android de 30-40 binlere çıkmana gerek yok

Farklılık olsun dersen honor 200 ve honor 200pro modellerine bakabilirsin
0
grimavi
(20.05.25)
Poco'nun reklam sorunu var. Hava durumuna bakıcan reklam çıkarıyor. Kendi videona bakıcan reklam giriyor.
0
parka
(20.05.25)
30bin bandına çıkabiliyorsan 14t düşünülebilir. hatta 34-35 civarına 14t pro iyi bir tercih olur. ben kullanıyorum memnunum.
veya alternatif 25bin civarı samsung s24 fe olabilir. o fiyat bandında çok tercih edilen telefonlardan.
0
my fault
(20.05.25)
14 t aldım canavar.
0
erty_ksk
(20.05.25)
poco x6 pro kullanıyorum 1 senedir, çok uygun bir fiyata aldım ve oldukça memnunum.
0
gencfb
(20.05.25)
Bende poco x6 var, tam bir f/p cihazı benimde aşağı yukarı 1 yıl oldu problemsiz kullanıyorum. Reklamları kapatılıyor.
0
mirty
(20.05.25)
14t kullanıyorum ben de, kocaman olması dışında iyi gerçekten.
0
suyin
(21.05.25)
(5)

Köpekle yaşam 101

vedatchilipeppers
Selam, evimize bir adet golden retriever geliyor. Köpek aşırı uslu ve asla havlamıyormuş iddia edilene göre, o açıdan problem teşkil etmez diye düşünüyorum ancak evi olabildiğince köpekimize uygun hale getirmemiz gerekiyor. Komşular iyidir. Büyükçe bir apartman dairesi, daireyi olabildiğince köpeğe
Selam, evimize bir adet golden retriever geliyor. Köpek aşırı uslu ve asla havlamıyormuş iddia edilene göre, o açıdan problem teşkil etmez diye düşünüyorum ancak evi olabildiğince köpekimize uygun hale getirmemiz gerekiyor. Komşular iyidir. Büyükçe bir apartman dairesi, daireyi olabildiğince köpeğe uygun hale getirmeye çalıştım ve çalışıyorum ancak muhakkak gözümden kaçan şeyler vardır. Tecrübeli arkadaşlar bir miktar tecrübelerini paylaşırsa çok sevinirim. İyi günler.
0
vedatchilipeppers
(20.05.25)
Hocam bizde bi' tane peluş terllik gibi bi' şey var, içi hışırtılı böyle, kızımız ona deliriyor, bütün gün oynuyor yani. Top çok seviyo' onun dışında, çok küçük olmayan toplar alabilirsiniz.
0
kumandanim
(20.05.25)
Haftada 1 temizlik ve her gün robot süpürge temizliği yapılıyor ancak bu köpke aşırı tüy döküyormuş. Evde full özgür takılsın istiyorum koşsun zıplasın ama temizlik malzemesi ve süpürge değişikliği ne gerekiyor mesela, sizde neler var? onları tedarik edeyim.
0
🌸vedatchilipeppers
(20.05.25)
imkanınız varsa mamasını değiştirmeyi düşünebilirsiniz. benim de köpeğim çok tüy döküyordu (golden değil akbaş kırması). acanaya geçince aşşşırı azalmıştı tüy dökülmesi. bir de kıyafetleriniz için tüy rulosu alırsanız iyi olur. yine de tüy hayatınızın bir parçası olacak onu kabullenin :)
0
pide
(20.05.25)
tüy sorunu için;

www.amazon.com.tr

şundan öneririm, halı ve koltuk temizliği için mükemmel bir ürün. black & decker olduğu için bu biraz pahalı ama daha uygun fiyatlı muadilleri var.
0
oldtimer
(20.05.25)
kochler.com.tr

Bende linkteki ürün var, mevsim dönüşlerinde tıraş ediyorum, baya bir tüyden kurtarıyor, iki kullanımda parasını çıkarıyor zaten.
0
mirty
(20.05.25)
(11)

En son neye çok üzüldünüz

kizil karga
?
?
0
kizil karga
(16.05.25)
Birine bişi söylemiştim, ağaçlı falan bir örnek. Yaz günü yağmuru yaşıyorum. Buna üzülüyorum.
0
baldan kaymak
(16.05.25)
geçenlerde sons of anarchy bitirdim. finaline ağladım. arada geliyor aklıma üzülüyorum yine.
0
neira
(16.05.25)
Erkek kardeşim sanal bahis sitelerinden birinde yüklü sayılabilecek miktarda para kaybetmiş. Bu kadar kendisini kaybetmesine, kumara bulaşacak kadar mutsuz, çaresiz, kayıp olmasına deyim yerindeyse içim parçalandı.
0
sekizdokuzon
(16.05.25)
youtube.com Bunlara ve şu anda x de dolaşan barınak katliamlarına, bir imam, bir cemaat bir müslüman tayfa da çıkıp acımıyor şaşırıyorum. Bu nasıl vicdansizlik bu Müslüman takım nasıl gözünü kapıyor aklım almıyor. Şu anda en zengin en eli güçlü takım onlar, hicbirsey yapmıyorlar.
0
rumpleteazer
(16.05.25)
Barınak katliamları+1

Umarım, o hayvanlara yasattıkları acıları, korkuları ve işkenceleri kendileri de yaşamadan ölmezler. Kendi türümden hiç bu kadar utanmamış ve nefret etmemiştim. O hayvanlar, insanları hiç affetmesinler.
0
rock n roll
(16.05.25)
4 gün önce babamı kaybettim
0
mirty
(16.05.25)
anneannemin kanser olusuna.
0
chihirovekohaku
(16.05.25)
Bosandim. Kendim ayrılmama rağmen üzülüyorum. Çok zormuş.
0
buzbebek
(16.05.25)
Öldürülen italyan türk asıllı çocuk. Güzelliği yüzüne vurmuş,yazık oldu. Allah ailesine sabırlar versin
0
cakmayazar
(17.05.25)
En son yenidoğan çetesi haberlerine çok üzülüp ağlamıştım. Mesajlaşmaları okurken sinirlerim bozulmuştu
0
kullanicadi
(17.05.25)
Dedem vefat ettiğinde. 11 sene geçti, vefat haberimi aldığım an aklıma geldikçe gözlerim dolar.
0
put it in your appropriate place
(17.05.25)
(15)

Anne kaybı

i am a legal alien
Merhaba,Annem ani kötüleşen bir rahatsızlık geçiriyor ve yoğun bakıma alındı entübe edildi. Yoğun bakımdan çıkmasına zor diyorlar. Çıksa bile bi süre sonra yine benzer şeyi yaşayabilirmişiz. Öyle tuhaf bir durum ki kadın 2 gün önce instagramdan komik reelslar yolluyordu. Şuan bu durumda olmasını kab
Merhaba,
Annem ani kötüleşen bir rahatsızlık geçiriyor ve yoğun bakıma alındı entübe edildi. Yoğun bakımdan çıkmasına zor diyorlar. Çıksa bile bi süre sonra yine benzer şeyi yaşayabilirmişiz. Öyle tuhaf bir durum ki kadın 2 gün önce instagramdan komik reelslar yolluyordu. Şuan bu durumda olmasını kabul edemiyorum.
Açıkçası kendimi kötü sona hazırlıyorum. Çok acı çekiyorum. Annem çok hayat doluydu arkadaşım gibiydi. Benzer süreçlerden geçen insanları duymak bana şuan iyi gelebilir. Annesini kaybetmiş insanlar, sonradan bu acıya alıştınız mı? Nasıl alıştınız?
0
i am a legal alien
(14.05.25)
benim hiç annem olmadı ama babamı kaybettim akciğer kanserinden. bir gün elini avuçlarına alacaksın sonra düşecek. alışmalısın.
0
yurtsuz john
(14.05.25)
geçmiş olsun her birinize.

alıştım.
kendiliğinden oldu. ne hatırlamaya ne de unutmaya çaba sarf etmedim.
0
janderzel zartanyan
(14.05.25)
Ben babamı kaybettim. Yas doğal bir süreç. Kendinizi güçlü kalmaya zorlamayın. Tabii ki üzüleceksiniz, tabii ki ağlayacaksınız. Gün gelecek çok yalnız hissedeceksiniz. Bunların hepsi doğal ve yaşanması gereken duygular. Bu duyguları bastırarak bu süreçten sağlıklı bir şekilde çıkamazsınız.

Sorunuza doğrudan cevap vereyim: İnsan her şeye alışıyor.
0
amortisman
(14.05.25)
ben de babaannemi kaybettiğimde 1-2 yıl unutamadım kabullenemedim. zaman geçmedikçe alışman kabul etmen imkansız. o boşluğun tarifi yok. aklında bir yerlerde hep keşke böyle olmasaydı düşüncesi. ben belki 3 yıl sonra falan kabullenmişimdir. şifalar dilerim, umarım beklediğin gibi olmaz her şey güzel gider.
0
turuncu tonlarda
(14.05.25)
Gecmis olsun. Kotu dusunmeyin. İyi olacak. Ne dediler rahatsizligina? Yani ne olmus birden?
0
Kahvedesu
(14.05.25)
çok geçmiş olsun. annenize acil şifalar diliyorum. umarım iyi olursunuz.
0
koela
(14.05.25)
Annem hic bir saglik sorunu yokken, bir gece beyin kanamasi gecirdi ve vefat etti. 56 yasindaydi. Kolay degil gercekten, zamanla kabullenmek zorunda kaliyorsunuz. Sifalar dilerim.
0
antidote
(14.05.25)
Hem annemi, hem babamı kaybettim. Babamın ölümünün gelişi biraz belliydi ama anneminki ani oldu. Bir süre sarsılıyorsunuz ama zamanla alışıyorsunuz. Ben kendimi hızlı ve sancısız olmasından dolayı olumlu tarafından bakarak teselli etmeye çalıştım. Çok uzun yıllar hastane hastane dolaşıp eziyet çekerek, psikolojisi harap şekilde ölen birçok insan var. Bu hem kişinin kendisi; hem de yakınları için büyük işkence. En azından böyle bir süreç yaşamazsınız böyle hızlı ve ani bir vefatta.
0
fobfilm
(14.05.25)
konu çok yakınlar olunca aşırı gerçekçi olmak zor ve sinir bozucu olabilir ama hepimiz er ya da geç öleceğiz. bu çok kendiliğinden de olabilir, kötü bir hastalık yüzünden de olabilbir türkiye'de çok bktan bir sebeple de olabilir (metrobüse binip, yolda yürürken elektrik çarpıp ölen insanlar var).

anne kaybına gelirsek, hep derim insanın en güzel ve en kötü özelliği alışmak. güzel çünkü alışıyorsun geçiyor zaman da alsa, kötü çünkü ben mesela annemin ölümüne sonradan o kadar alıştım ve o kadar zaman geçti ki sanki herhangi bir noktada hiç annem olmamış gibi hissediyorum bazen bu da bence kötü bir şey gibi.

nasıl alıştınız diye bir şey yok o yüzden, zaman geçiyor ve alışıyorsun. hayatın akışı bu. bazılarına çok çabuk ve kolay bazılarına ise çok yavaş ve zor alışıyoruz ama alışıyoruz. sonuçta herkesin kendine ait bir hayatı var ve önemli olan o oluyor. hepimiz tek başınayız baktığın zaman dünyada.
0
bay b
(14.05.25)
Çok geçmiş olsun. 3 gün önce bende babamı kaybettim, insan hiçbir zaman hazır olmuyor. Maalesef alışmaya çalışacağız.
0
mirty
(14.05.25)
Ek olarak;
www.youtube.com
0
turuncu tonlarda
(14.05.25)
love and trust +1

Annemi yaklaşık 5 yıl önce biraz da aniden kaybettim. İlk 1 sene "Nasıl yaparım, nasıl ederim?" şeklinde geçti ama sonradan alıştım onun yokluğuna. Yokluğuna dediğime bakmayın, ruhen hep yanımda olduğunu hissediyorum.
Evet eksiklik tabii ki oluyor ancak yine gülüyorum, mutlu oluyorum...

Akışına bırakarak alıştım ben 1 yıldan sonra.
0
simderun
(14.05.25)
peyami safa nın bir kitabında şu söz vardı; ölüm bir eve girdiğinde sağ kalanları da biraz öldürüyor diye. Tam olarak öyle biraz sen de ölüyorsun. çok zor.. kalbinin yarısını söküp almışlar gibi.. ama zaman işte zaman geçtikçe gerçekten biraz daha alışması kolay hale geliyor.
0
administ
(14.05.25)
Alışamadık. Ölüme alışılmaz. Ölüm yok sayılır.
0
nickini vermek istemeyen uye
(14.05.25)
psikolojide önerilen: yas sürecinden kaçınmayın yasınızı doya doya yaşayın.
0
mikahakkinen
(14.05.25)
(7)

250bin bandından araç tavsiyeleri

optimistbakunin
merhaba. yeni ehliyet alan çok çok da iyi olmayan kardeşim için araba almayı planlıyoruz. Bu bütçeyi belirleme sebebimiz malum kötü bir senaryoda parçası ucuz ustası ucuz olması falan. yani en kötü senaryoda öğrensin sonra yeni araç alırız düşüncesi var. bu yüzden bizleri üzmeyecek bu bütçe aralığın
merhaba. yeni ehliyet alan çok çok da iyi olmayan kardeşim için araba almayı planlıyoruz. Bu bütçeyi belirleme sebebimiz malum kötü bir senaryoda parçası ucuz ustası ucuz olması falan. yani en kötü senaryoda öğrensin sonra yeni araç alırız düşüncesi var. bu yüzden bizleri üzmeyecek bu bütçe aralığında ne alabiliriz? fiyat konusu dediğim gibi ilk olacağı için çok pahalıya kaçan şeyler almak istemiyoruz. parçası ucuz olsun ilerleyen zamanda satıp yükseltmeyi planlıyoruz zaten. net tavsiye veremezseniz de nelere dikkat edilmeli onları da belirtseniz olur. istisnai olmadığı sürece tek kapı araç istemiyoruz.
0
optimistbakunin
(11.05.25)
bu mantıkla cevap:

tofaş.

farı 100-200 lira.

benim önerim üzerine 100, 150 koyup en azından airbag vs. sağlam bişey almak. o da japon olur. sirion falan.
0
gurur
(12.05.25)
@gurur hocam söylediğiniz arabayı hiç duymadım. tofaş belki ama hyundai fiatin bazı modelleri de geliyor satın alınabilir bu fiyat bandında. satması kolay parçası işçiliği ucuz acemiliğini çıkaracağı araç gerek
0
🌸optimistbakunin
(12.05.25)
bence sırf kaza yapcak diye ucuz bi şey almayın. ucuz araba çok uğraştırır. en azından bi clio alın. satması kolay parçası kolay. kasko yaparsınız zaten.
0
jelly bear
(12.05.25)
demek istediğinizi anlayarak 400 bin bütçeli araçlara bakmanız daha olağan olur 250 ye alınacak aracı hem sürmek zor olur hem de yürürünü sağlamak masraflı olur.

atmosferik benzinli
km si tavan olmayan
önden hasarı olmayan
motorunda yağ kaçağı terleme ölçüsünde olan

bir araç bakılabilir.
0
biravekahve
(12.05.25)
250'lik arabayı yürür tutmak büyük macera olacak. hele acemi biri için iyice zor.
o paraya herhalde 1990 broadway alınıyordur.

bütçeyi 350-450 arasına çekerseniz daha makul seçenekler çıkmaya başlar. çok yaşlı fransız grubundan uzak durun, japon her zaman iyidir ama ucuza pek denk gelmiyor. fiat ve ford marka araçlar olabilir punto ve fiesta gibi.

genel prensip önden ağır hasarı olmayan, benzinli-turbosuz ve düz vites B sınıfı bir araç almak olmalı.

punto, fiesta, micra, swift gibi araçlara bakabilirsiniz.
0
orpheus
(12.05.25)
Vosvos
0
mirty
(12.05.25)
Illa bu rakam olacaksa temiz bir Renault 19 olabilir.
0
mbond
(12.05.25)
(9)

Garip bi takinti gelistirdim

Kittie
Her aksam netflixten ayni filmi (sayisiz izledigim bi film) acip oyle uyuyorumFonda sesini duymak hosuma gidiyo.Oyle cok rahat uykuya daliyorum.Gecen artik acmicam dedim. Baska bi film actim. Izlerken uyurum dedim ama yok dayanamayip yine o filme dondum. Dalip gitmisim yine.Cocuklarin masalla uyumas
Her aksam netflixten ayni filmi (sayisiz izledigim bi film) acip oyle uyuyorum
Fonda sesini duymak hosuma gidiyo.
Oyle cok rahat uykuya daliyorum.

Gecen artik acmicam dedim. Baska bi film actim. Izlerken uyurum dedim ama yok dayanamayip yine o filme dondum. Dalip gitmisim yine.
Cocuklarin masalla uyumasi gibi bi sey oldu.

1. Yarin obur gun yayindan kalkar. Indir secenegi var indirsem mi filmi. Yoksa kurtulmali miyim bundan?
2. Bu nasil bir acayiplik sizce?
0
Kittie
(11.05.25)
Uyumadan önce anksiyeteni azaltmaya çalışıyorsun.
0
sekizdokuzon
(11.05.25)
Izlemiyorum da. Aciyorum filmi. Sanirsin meditasyon videosu :)
Duvara donup uyuyorum.
0
🌸Kittie
(11.05.25)
İndirin kesinlikle. Yıllardır aynı sesli kitap ile uyuyorum. On defadan fazla kez bitti 2 cilt 2000 sayfa. Tekrar tekrar başa dönüyorum.
0
yadigar
(11.05.25)
Ben her gece, behzat ç ile uyuyorum. Amirim, hayalet, harun ve akbaba da bana iyi geliyor.

Youtube da canlı yayını var ezberledik artık.

İyi geliyorsa bence sorun yok
0
gilbeys
(12.05.25)
Düzeltemedim şöyle bir ek daha yapayım.

normalde çok rüya gören bir insan değilim ama behzat ç nin sesi arkadan geldiği için nadir de olsa rüyamda cinayet büro ortamında olabiliyorum. Bu çok hoşuma gidiyor :)
0
gilbeys
(12.05.25)
Bende açıyorum ya bir acaiplik yok bence
0
mirty
(12.05.25)
Anksiyeteni yatıştırıyor herhalde, bilindik bir ses
0
grimavi
(12.05.25)
Hangi film olduğunu merak ettim:) Kurtulmanın gerekli olduğu bir sorun mu bilmiyorum ama bh şekilde uyumak bana acayip gelmedi, sesle uyumak uyku kalitesini düşürüyor olabilir belki.
0
(12.05.25)
Hangi flm olduğunu söyler misin?
0
antihero
(12.05.25)
(3)

Az maaş istemek

meraklitursucu
Şirketin maaş skalasindan az maaş istediğim için düşük teklif edip işe alınmışım. Kısa zamanda çok önemli maddi giriş ve yenilikçi fikirleri hayata geçirdim. Bunu da fırsata çevirmek istiyorum. Derece dedikleri sistem var şirkette aynı zamanda. Ne istemeli nasıl söylemeli sizce? Ek bilgi; bu düşük i
Şirketin maaş skalasindan az maaş istediğim için düşük teklif edip işe alınmışım. Kısa zamanda çok önemli maddi giriş ve yenilikçi fikirleri hayata geçirdim. Bunu da fırsata çevirmek istiyorum. Derece dedikleri sistem var şirkette aynı zamanda. Ne istemeli nasıl söylemeli sizce?

Ek bilgi; bu düşük istedim düşük verdi konusunu açamam..
0
meraklitursucu
(11.05.25)
Maaşında düzeltme istediğini söyle, düşük kaldığını belirt
0
mirty
(11.05.25)
zam değil de düzeltme istemek +1
bol şans.
0
eurhka
(11.05.25)
Hatayla baslamissin. Duzeltme iste ama o is artik hak ettigin seviyeye asla gelmez. Baskalarinin maasini ogrenmemeye bak en azindan da isten soguma
0
Kittie
(11.05.25)
(6)

Beyaz mermer ısı dayanımı

kakaolu kremali biskuvi
Mutfak tezgahlarında kullanılan düz beyaz mermerlerin üzerine sıcak çay bardağı koyduğunuzda mermerde sıcaktan dolayı renk solması, renk değişimi, iz oluşumu vs. gibi bir şey olur mu?
Mutfak tezgahlarında kullanılan düz beyaz mermerlerin üzerine sıcak çay bardağı koyduğunuzda mermerde sıcaktan dolayı renk solması, renk değişimi, iz oluşumu vs. gibi bir şey olur mu?
0
kakaolu kremali biskuvi
(10.05.25)
Tencere, çaydanlık gibi çok yüksek sıcaklıktaki şeyler zarar verebilir ama sıcak bardaktan hasar görecek kadar hassas mı mermer? Sıcak bardak dediğin şey max 70-80 derece bir şey çünkü.
0
🌸kakaolu kremali biskuvi
(10.05.25)
Ben ayı gibi tencere düdüklü ne varsa koyuyorum/koydum. Renk atması vs olmadı
0
mirty
(11.05.25)
Seasoning yaptığım bi tavayı dalıp koymustum yaktı tezgahı sarardı. Tabi bu tava 10-15dk boyunca en yüksek ateşteydi.

Özet olarak düşük orta ateşteki tavalarda bi şey olmaz ancak yüksek sıcaklıkta çalışan çelik tavaları koymayin.
0
Mcfly
(11.05.25)
babam mermerci. koydurmuyor.
0
nickini vermek istemeyen uye
(11.05.25)
Limon iz bırakıyor.
0
antihero
(12.05.25)
balkonumda mermer var. sıcak bir şey koydum mu hatırlamıyorum ama yılların getirdiği sararmalar mevcut.
0
yurtsuz john
(12.05.25)
(18)

En yakisikli/guzel ifsa kime aitti

lapaz
?
?
0
lapaz
(10.05.25)
Bana
0
kakaolu kremali biskuvi
(10.05.25)
pandispanya
0
gabe h coud
(10.05.25)
Tuborg yeşili güzeldi bayağı. Erkeklerden dikkatimi çeken kimse olmamıştı. Gerçi temiz yüzlü bir çocuk vardı, fakyoras. Sevimli bir tipti o da.
0
sekizdokuzon
(10.05.25)
kiraziseviyorum güzel kızdı. nerelerde acaba şimdi, bekar mı hala..
0
beyfendi
(10.05.25)
Ohaa mı neydi nicki, henry cavill gibi adamdı, yakışıklılığından önümüzü iliklerdik
0
grimavi
(10.05.25)
köstebek kurabiye

hala buralarda mı acaba :)
0
respect
(11.05.25)
@grimavi, obaaa idi
0
abuzer
(11.05.25)
Köstebek kurabiye tabii ki, ayrıca ben hiç ifşa yapmadım iş yerinde “açılıyorum” ayağına asılmadık kız bırakmayan, girdiği marketlerde kasiyer kız kovalayanlar bana yorum yapmazsa sevinirim. Hoşt.
0
ruhen hastayim ben
(11.05.25)
Benim aklımda pandispanya kalmış
0
mirty
(11.05.25)
ismini yazıp da dillere düşürmem o afeti. nicki c ile başlıyordu.
0
tabudeviren
(11.05.25)
Obaa, duyurudaki yakisikli erkek kulvarini tek basina gögüslüyordu.
0
sey mi dostum
(11.05.25)
Ben RHB'yi gördüm, tip bildigin BIM kasiyeri diye bagiriyor. Ama asil ilginci ise o tiple Avrupali erkekleri nasil düsürebildigi(!)

Lol.
0
feastofthedamned
(11.05.25)
Oba'ya gelince adam bildigin asiret dizilerinden çikma bir tipti. Orta doguda is görür ama asla bir Ispanyol-Fransiz erkegi gibi olamazdi.
0
feastofthedamned
(11.05.25)
Glori nokta kom :) en son yıllar önce görmüştüm ifşasını ama eminim hala çok güzeldir
0
vedatchilipeppers
(11.05.25)
Ben ulan ben
0
Shepard
(11.05.25)
Köstebek de güzeldi ama kiraziseviyorum sokakta görsen güzel kız diye başını çevirip bakacağın bir seviyeydi.
Yıllar geçti şimdi de güzel yaşlanmıştır kesin...
0
Bruce
(11.05.25)
başlığı görünce kadınlardan direkt aklıma pandispanya geldi. erkeklerden de northern mariner.
0
dedim ben sana
(11.05.25)
Aklımda kimse kalmadı açıkçası sürekli ifşa yapan nickler diye aklımda birkaç nick var ama tiplerini hatırlamıyorum.
0
basond
(11.05.25)
(7)

Sedan araçlar niye piyasada az?

basubadelmevt
Genel olarak sedan araçlar pek sevilmiyor gibi. İlanlar hep hatchback.Ben ise sedanciyim. Diger araçlar ilgimi çekmiyor. Sedanlarin sevilmemesinin nedenleri nelerdir?Park olayına bir süre sonra alışıyorsun.
Genel olarak sedan araçlar pek sevilmiyor gibi. İlanlar hep hatchback.

Ben ise sedanciyim. Diger araçlar ilgimi çekmiyor. Sedanlarin sevilmemesinin nedenleri nelerdir?

Park olayına bir süre sonra alışıyorsun.
0
basubadelmevt
(10.05.25)
Fabrika ne kadar büyük araç üretirse o kadar çok para kazanıyor. Herkesin manda büyüklüğünde ciplerle gezmesinin sebebi bu. Arz bu şekilde yapılıyor. Aileler küçülüyor ama arabalar büyüyor. Yakında konsept modeller dışında a b tipi arac bile kalmayacak.
0
luluki
(10.05.25)
türkiye garip bir ülke, avrupada genelde sedan ve station wagonlar daha fazlayken türkiyede hatchback çılgınlığı var. bizde araba statü imgesi olduğu için spor görünüme daha çok önem veriliyor.
0
mikahakkinen
(10.05.25)
İlanlar hep hatchback ise, millet sedan aracını satmıyor çünkü kullanıyor diye düşünsek olmaz mı?
0
etna
(11.05.25)
Benim nazarımda sedan kadar tipsiz ve kullanışsız bir başka kasa tipi yok. Bilakis Türkiye'de sedan araç statü göstergesi olduğu için tercih sebebi.
0
mirty
(11.05.25)
Sedan araçlar az değil. Türkiye uzun bir süre sedan pazarıydı, hatchback kadınlara, acemilere, sedana parası yetmemiş kişilere yakıştırılırdı.

Son 10 yılda tüm sektör SUV'a döndü, sedan üretimi azaldı ve SUV pazarı olduk. B ve c segmenti birçok hatchback yükseltildi, sedanlar üretimden kalktı vs. Ancak halen Türkiye'de en çok satılan ilk 10 araba içinde üç sedan var: Renault Megane, Toyota Corolla, Fiat Egea sedan. Bizim millet sedan sever ama SUV'u sedandan daha çok sevdi. İkinci tercih halen hatchback değil sedan.
0
duguit
(11.05.25)
ailelerde suv gençlerde hatchback sevdası var ne yazık ki.

bazı üreticiler sedanı bıraktı bile. ben de en çok sedan seviyorum halbuki.
0
jelly bear
(11.05.25)
SUV sevdası var. Yüksek olunca psikolojik olarak iyi hissettiriyor galiba. Ben hatta geçen buraya soracaktım madem bu başlığa sormuş olayım, milletin aldığı suvlar B-C sınıfı küçük arabalardan bozma SUV'lar. Şimdi bunlar mı daha konforlu yoksa eski usül D sınıfı sedanlar mı? Bana sedan daha konforlu ve rahat olurmuş gibi geliyor ama bu kadar insan yanılıyor olabilir mi diyorum, sonra Türkiye'yi düşünüp evet yanılıyor olabilirler diyorum :D İkisini de kullanmış olanlar cevap yazsa da öğrensek.
0
nhk ni youkosu
(11.05.25)
(10)

araç su eksiltiyor

biseysorcaktim
yaklaşık 20 yaşında renault clio araçta önceki akşam kaputtan hafif duman çıktığını gördüm (yoğun değil, su buharı da olabilir). yolda kaza vardı ve trafik sıkışmıştı. suyuna baktım ki suyu eksilmiş. yarım litre kadar koyduğumda max seviyeye ulaştı. yola çıkmadan önce suyunu kontrol etmiştim ve tamd
yaklaşık 20 yaşında renault clio araçta önceki akşam kaputtan hafif duman çıktığını gördüm (yoğun değil, su buharı da olabilir). yolda kaza vardı ve trafik sıkışmıştı. suyuna baktım ki suyu eksilmiş. yarım litre kadar koyduğumda max seviyeye ulaştı.

yola çıkmadan önce suyunu kontrol etmiştim ve tamdı yaklaşık 200 km'ye yakın yol sonrasında bu arıza oluştu ya da farkettim.

ertesi gün tekrar baktığımda iki litre kadar daha su koyabildim. sanırım dururken azalmadı da ilk koyduğumda hava yaptı ve o yüzden yarım litre yetti sandım.

arabaya yedek su koyup sık sık kontrol edeceğim. toplam 20-30 km yapacağım bugün aralıklı.

sorunun ne kadar büyük ya da tehlikeli olduğunu nasıl anlarım?
* hiç yerinden oynatma,
* dikkatlice sanayiye kadar git
* sık sık kontrol etmek ve trafiğe girmemek kaydıyla kullanabilirsin
diyebilmek için nereleri kontrol edeyim.

hep antifrizli kullanıldı. babam çok dikkat eder buna.
dün sadece antifrizsiz koydum, bugün de öyle olacak.
0
biseysorcaktim
(10.05.25)
Antifriz yerine çeşme suyu koymak araç için felaket.
Kaçağın nereden kaynaklı olduğunu anlamak için sanayiye gitmeniz gerek. Anlattıklarınız radyatörden kaynaklı gibi duruyor.
0
istenmeyen evlat
(10.05.25)
bu havada hala antifriz'e ihtiyacım var mı?

araç babamın şuan farklı şehirdeyiz. bakımı vs o yaptıracak. ben aciliyetini ortadan kaldırıp 200 km götürsem yeter.
0
🌸biseysorcaktim
(10.05.25)
Antifriz motor iç aksamın paslanmamasi için gerekli, sürekli sadece su ile kullandiydaniz içini çürümüş olabilir. Egzozdan beyaz duman atıyorsa yağa su karıştırıyordur ya da blokta çatlak vardır. Olan olmuş zaten çok kullanmadan güvenilir bir ustaya gidin
0
mirty
(10.05.25)
Biryerlerden su kaçıyor. Hortum çatlağı falan var gibi. Tamamlaya tamamlaya giderim dersin, çatlak büyür, su kalmaz, yatak sarar, motor yanar.

Bence arada kontrol ede ede sanayinin yolunu tut.

Antifiriz falan şu anın konusu değil. Sorun çözülünce tamamla antifirizi.
0
Mirket
(10.05.25)
o gördüğünüz duman sıcak motora damlayan su buharı muhtemelen. Yani kaçak var. Su koyup çalıştırın altına için iyice bakın nereden kaçırıyor. Bu su eksiltiyor diye sanayiye giderseniz motoru indirirler :) ön tanıyı siz koyun sonra ustaya buradan su kaçırıyor ne kadara olur diye yolunu yaparsınız
0
administ
(10.05.25)
10 15 dk'dır durduğu yerde çalıştırdım. Henüz damlayan sızdıran bir yer görmedim ya da suyu hiç azalmadı. Bir iki tur atayım bir de.

---
iki tur attım, bir litre kadar daha su koydum tanka.
15 dk, 3-4 km içinde 1 litre eksildi tahminimce. bu büyük bir sorun galiba?

kablolarda, hortumlarda ıslaklık yoktu. radyatörde de sorun görmedim. sızıntı-kırık falan varsa bile benim görmediğim bir noktada olabilir mi? kablolarda olsa anlardım, anlamadığıma göre radyatördedir diye düşündüm.

aracın hararet göstergesi başlangıçta minimumdu. normalde kullanırken yarıda oluyor ibre. 10 dk sonra yarıya çıktı. normaldi yani gösterge.

eğer suyu az ve yetersiz ise, hararet göstergesi hatalı gösterir mi? çünkü göstergeler normal.

not: aşağıda, motor koruma kapağında ıslaklık vardı. ama bugün hava yağmurlu ve yollar falan hep ıslak. ufak bir ihtimal de olsa bu ıslaklık dışarıdan gelmiş olabilir. araç eski olduğu için üstüne yağan yağmur aşağı katmana inmiş olabilir.
0
🌸biseysorcaktim
(10.05.25)
araç su kaçırıyor. 20 yıllık araçta normaldir. sanayiye gidip kaçağı tespit ettirip gerekli parçayı değiştirmelisiniz. zaten bu işlem esnasında koyduğunuz çeşme suyu da boşalacak. tamir işleminden sonra antifiriz ekleyecek usta. ardından eve gelip aracı park edip 1 gün boyunca kımıldatmayın. su seviyesini sürekli kontrol edin, eksilme varsa maalesef başka yerlerde de kaçak var demektir. eksilme yoksa devam edebilirsiniz. geçmiş olsun.
0
ssekk
(10.05.25)
Şunu bir seyretsene. Öyle bir şey olabilir mi?

www.youtube.com
0
Mirket
(10.05.25)
İyi ihtimal : borularda kaçak var

Kötü ihtimal : contada kaçak var, yatak sarmaya kadar yolu var.

Su eksilirse hararet göstermeyebilir, citroen xsara'da başıma geldi. Su seviyesi sensörü arızalanmış, su hortumu kaçırmaya başlamış, seviye düştüğü için uyarı gelmedi, yolda kaldım.
0
kimlanbu
(10.05.25)
teşekkürler herkese.

bi ihtimal daha vamış.
bu araç bana ait değil, babam ve kardeşim de kullanıyor.
geçenlerde bir hararet mevzusu olmuş ve o zaman suyu eksilmiş.
sonra ek su koysak da, sanıyorum ki sisteme girmemiş tek seferde (öyle bir şey yorumladım ben)

ekledikten biraz sonra azalması da aslında bu sebeptenmiş.
bir iki gidip ekledikten sonra nihayet depo doldu ve tekrar eksilmedi.
şuan su kaçırmıyor, conta da henüz yanmamış.

ama conta yanarsa 40bine yakın masraf çıkarmış.

ben içine çeşme suyu koydum. saf su alıp bunu değiştirebilir miyim?
yoksa biraz böyle idare edebilir miyim? araç aktif kullanılmayacak, tahminimce 200-300 km yapılacak iki hafta içinde. sonra sahibine iade edeceğim o bakımını yaptıracak ustasında.
0
🌸biseysorcaktim
(10.05.25)
(9)

Eşinize nasıl hitap ediyorsunuz?

dedeminhirkasi
YouTube dan birkaç gezi videosu izlerken dikkatimi çekti. Kari koca gezen çiftlerden bazıları birbirlerine “karim, kocam” diyorlar. Karim ne abi? Karim…. Garip ne bilim ya karim neee?Ben örneğin eşimin ismi Asya olsun. Asya’m diyorum birlikteyken. Aile içinde veya disarda bir ortamda Asya veya Asya
YouTube dan birkaç gezi videosu izlerken dikkatimi çekti. Kari koca gezen çiftlerden bazıları birbirlerine “karim, kocam” diyorlar. Karim ne abi? Karim…. Garip ne bilim ya karim neee?

Ben örneğin eşimin ismi Asya olsun. Asya’m diyorum birlikteyken. Aile içinde veya disarda bir ortamda Asya veya Asya hanım diyorum. Buna da alistim ama öyle soğuk bir tavırla söylemiyorum tabi. Nedense birbirimize birlikteyken de asla aşkım, tatlım diyemiyoruz. Asya hanım demek çok mu garip oluyor acaba. Belki garipliği fark edemiyor olabilirim.
0
dedeminhirkasi
(09.05.25)
İkinizin arasında neyse o. Başkalarının kullandıkları hitaplar bence sizi bağlamamalı. Ha, taraflardan biri "bana şöyle hitap etsen çok hoşuma gider" gibi bir talepte bulunabilir, gayet de makuldür, gereği yapılır falan ama başkalarının hitap kültürü sizi şekillendirmek zorunda değil.
0
muhayyer divan
(09.05.25)
birine tanitirken mi karim/kocam diyorlar, yoksa seslenirken yüzüne karsi mi? bunlar isim, hitap türü degiller ki. kari ve koca kelimeleri cins isim, evli bir kadına ve evli bir erkeğe işaret eder, yani belirli bir kişi veya varlık ismi değil. sahiden mallik.
ben esime ismiyle hitap ediyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.05.25)
hanim cok korkunc ya ibo showda tatlisesin derya hanim demesi geliyo aklima. ask neden bu kadar kirocasin.....

esim lafindansa karim/kocam demeyi tercih ederim

bekarspor
0
ala09
(09.05.25)
Bu son zamanlarda çıktı. Gereksiz bir duyar bence. Eşim, hanım, göreve daha çok kullanılıyor benim gözlemim. Ama bana kalırsa Karı/koca kavramları kesinlikle rahatsız edici değil. Hatta bana göre daha uniq. Böyle geleneksel hitapları severim. Bazı insanlar bunun kaba bir tabir olduğunu düşünüyor nedense. Halbuki bu topraklarda 100lerce yıldan fazladır bu şekilde kullanılıyor. Dün hiçbir sorun yoktu, ne değişti?
0
ezkaza
(09.05.25)
Sevgilim diyorum çoğunluk, zaman zaman aşkım

X hanım y bey karım/kocamdan daha garip
0
abuzer
(09.05.25)
Hanım ya da hanımım demeyi çok severim, bi de surekli bir isim takarım cüceretti, hekey, pörtlek bir sürü şey söylerim. Aramız kötü olursa ismini söylerim. Aşkım, sevgilim çok jenerik gıcıklıgina derim bana denincede tüylerim ürperir.
0
mirty
(09.05.25)
Asya'm da acayip itici bana gore tabii.
Bir de asya hanim'a da hic gerek yok. Aklima unlulerin roportaj verirken kocalarindan karilarindan hanimli byeli bahsetmeleri geliyor. Cok alaturka.

O influencer etkilesim almak icin oyle yapiyordur. Illa birilerinin dikkatini cekerler ve yorum alirlar. Bana oyle geldi.
0
Kittie
(09.05.25)
Genellikle hayatım diyorum.
0
kumandanim
(09.05.25)
Sevgilim diyorum, hanım diyorum, ismini söylüyorum.

Hayatım/yavrum da diyorum nadiren.

Dışarıda, onun veya benim anne/baba evinde ismiyle daha çok.
0
chicha_v2
(09.05.25)
(5)

Bangkok'un olayi ne?

tantamount_to_equivalent
2024 yilinin en cok ziyaret edilen sehriymis.
2024 yilinin en cok ziyaret edilen sehriymis.
0
tantamount_to_equivalent
(07.05.25)
sex turizmi
0
runaway
(07.05.25)
uçak dışında ucuz. egzotik, avrupa'dan farklı, doğası iyi.

ben de gitmek istiyorum oralara ama ilk akla gelen sex turizmi olduğu için biraz çekiniyorum

sadece doğası için giden de çok
0
biseysorcaktim
(07.05.25)
bangkokta gecirilen sure 1 gun falan. phukete gitmek icin gidiliyor o kadar gitmisken bangkoka da gezelim deniyor(bilet direkt phukete gitmekten daha uygun olabilkyor) phuket de hem doga harikasi hem turizm acisindan gelismis hem de ucuz bir yer
0
ala09
(07.05.25)
Ben iki kez gittim, gerçekten çok ucuzdu o zamanlar. Güvenli, birçok kültürden insan var, eğlencenin sınırı yok, phuket,pattaya'nın yol üstü. Evli olmasam ordan çalışıp yaşardım :')
0
mirty
(07.05.25)
ilk olarak sex truzimi, sonra ucuz. türkiyede gitmeyen oto sanayici kalmadı galiba. bayii toplantılarıda orda olur.
0
mikahakkinen
(07.05.25)
(20)

Çocuk sahibi olmayacak olanlar, korkuyor musunuz?

ofelia
Geçenlerde termal otele gittim, çok sakindi ama 3-5 teyze de vardı etrafta. bir kısmı uzaktan akraba diyelim, tabi onların tek derdi "kaç yaşına geldin hadi çocuk yap". yok ben yapmıcam diyorum, tabi aklı almıyor 80 yaşında kadın, onun dünyasında bi kadın nasıl çocuk sahibi olmak istemez. neyse gülü
Geçenlerde termal otele gittim, çok sakindi ama 3-5 teyze de vardı etrafta. bir kısmı uzaktan akraba diyelim, tabi onların tek derdi "kaç yaşına geldin hadi çocuk yap". yok ben yapmıcam diyorum, tabi aklı almıyor 80 yaşında kadın, onun dünyasında bi kadın nasıl çocuk sahibi olmak istemez. neyse gülüyoruz ediyoruz gargaraya geliyor yaşlı akraba darlaması, mevzu o değil.

ama sağıma bakıyorum 50-60 yaşında kadınlar yürüyemiyor, eğilemiyor, soluma bakıyorum 80 yaşında teyzem kendi giyinemiyor. bir yaştan sonrası bakıma muhtaç her türlü.

benim planım net aslında, elimden geldiği kadar sağlıklı yaşlanmaya gayret edip sonrası huzurevi. ama onun da iyisi lazım, ya da yurtdışı huzurevi, tr hastanelerinde bile eziyet ediyorlar insanlara.

bi yandan çocuk yap yaşlandığında bakar argümanı var, yoo, 5 çocuklu tanıdığım vardı huzurevinde, ya da termalde bi teyze vardı iki çocuğu da yurtdışında yaşıyor, hiç gelemedi bizimle havuzlara düşerim ederim diye korktu, ee ne anladık?

yani yaşlılık planınız ne? çocuk sahibi olanlar daha mı rahat bu konuda? çocuk sahibi olmayanlar bu tarz bi kaygınız var mı?
0
ofelia
(07.05.25)
Ben çok sağlıklı bir yaşlı olacağım. Yoga yapıyorum, bedenimi çok iyi kontrol edebiliyorum. Spor yapıyorum, kondisyonum çok iyi. Alkol, sigara yok. Kendi kendimi idare edebilirim gibi geliyor, eğer olmazsa mecburen huzurevine giderim ama yaşlı olmadığımı düşünüp almazlar muhtemelen :))

Belki de bakıcı bulurum yatılı, sohbet muhabbet geçinir gideriz ev arkadaşı gibi olur. Ben kendi işlerimi görürüm aslında ama belki hastalanirsam yanımda biri olursa iyi olur.
0
rock n roll
(07.05.25)
Cocuk sahibi olma plani mi yoksa bakici sahibi olma plani mi kuruyo bunu diyenler. Absürt ya.
Her seyin eksisi ve artisi var. Cocuk buyuk sorumluluk. Su an evli olsaydim da cocuk dusunmezdim. Hayati, cocuktan daha cok seviyorum.
Ileriye dogru dusunulebilir mi? Belki... kaygim? Yok ya.
0
sey mi dostum
(07.05.25)
Sana baksin diye cocuk yapilmaz. Cocugunu seviyorsan ona bakmasin cile cekmesin istersin.

Yalnizlik korkutucu ama. Yasitlarin coluk cocukla ugrasirken sen hayati gittikce daha anlamsiz bulabilirsin. Bunu da aktif bir hayatla önlemek mümkün. Parali ve cocuksuz olmak kötü degil bence.
0
sonsuz
(07.05.25)
2 tane kızım var, bakıma muhtaç kalırsam eşim ile idare ederiz olmazsa giderim huzurevine, kimseye dert olmak istemem, asla "bana bakarlar" diye düşünmedim, hayat yeterince zor bir de benim derdime düşsünler istemem.
0
devorgilla the gunslinger
(07.05.25)
Çevremdeki orta-üst sosyokültürel ve sosyoekonomik kesimde insanların çocuklarına verdikleri emek ve yaptıkları yatırımları gördükçe gerçekten hayret ediyorum.

Eskiden köyde insanlar 5-10 çocuk yapar, çocuklar neredeyse kendi kendilerine büyürlerdi. Üstelik 5-6 yaşından itibaren tarlada, bahçede, hayvancılıkta işe yararlardı. Ebeveynler yaşlandığında da çocuklar onlara bakardı. Zaten herkesin evlenince ayrı eve çıkması gibi bir kültür de yoktu.

Şimdi ise çocuklar adeta birer prens ya da prenses gibi yetiştiriliyor. Sürekli masraf çıkarıyorlar ama pratik anlamda hiçbir katkıları yok. Üstelik büyüdüklerinde genellikle yuvadan uçup gidiyorlar ve anne-babaya bakmak gibi bir sorumluluk da üstlenmiyorlar. Gelecek nesillerin bu konuda daha da duyarsız olacağı açık.

İnsanlar hâlâ alışkanlıkla ya da gördükleri şekilde çocuk yapmayı hayatın doğal ve zorunlu bir parçası sanıyorlar. Ama bu anlayış yakın gelecekte değişecek. 2100’lü yıllara gelmeden, devletler çocuk yapılması için insanlara ciddi teşvikler vermek zorunda kalacak. O dönemin insanları da geçmişte insanların nasıl hiçbir teşvik almadan çocuk yaptığına hayretle bakacak.
0
bobinhoo
(07.05.25)
korkmuyorum. yaşam biçimim nedeniyle ölene kadar elden ayaktan düşmem. huzur evi bir seçenek değil. çocuk kesinlikle yapmam demiyorum ama bana baksın diye yapma ihtimalim sıfır.
0
gabe h coud
(07.05.25)
çocuksuzlara sormuşsun ama çocuklu olarak yazmak istedim. çocuğun yaşlılıktaki artısı çocuğun ebeveyne bakması değil bence, hayat amacı olması, yaşam sevincini diri tutması.
çocuksuz olduğumu düşününce hadi 50 yaşına kadar kariyer kovalayayım amaçlarım olsun gezeyim eğleneyim, ama sonra? sonrası için hiç bir planım yok gezmek de eğlenmek de kariyer de bir yere kadar sana motivasyon olur sonra ölmek için gününü beklersin(çok gördüm bunu)
şimdi çocuğum bana baksın veya bakmasın benim amacım onu iyi yetiştirmek, iyi olduğunu bilmek, torunlarım olması, onların iyi olduğunu bilmek. al sana 100 yaşına kadar yaşam motivasyonu.
huzurevinde yapayalnız yeryüzünde senin hiç bir parçanın olmadığını bilerek sessiz sessiz ağlamak yerine hayırsız evladım gelmedi ama gelir belki haftaya diye ümit içinde ölmek daha iyi asdfkl.

bir de kendime iyi bakıyorum ben yaşlanmam safsatası var çok güldüm onlara ya. evet yaşlanmazsınız çok iyi baktınız :)
0
kaptan maydanoz
(07.05.25)
Haha minnoşlar toplanmış gene, genç yaşta atıp tutmak kolay ama yaş kemale erince öyle olmuyor. Paran olsa da olmasa da birine muhtaç oluyorsun. Çocuğun olsa da olmasa da yaşlanınca korkuyorsun herkes ölmekten farkında olmasada korkar. Benim oğlum var ama ilerde bize baksın amacı hiçbir zaman gütmedik. Çocuğun olur ilerde ölebilir, yurtdışına yerleşebilir, aranız kötü olabilir bin tane ihtimal var. Bizim hanımla bir planımız yok, maddi imkan olursa huzur evi diyoruz.
0
mirty
(07.05.25)
Ben henüz karar vermiş değilim ama olmazsam ileride pişman olmaktan korkuyorum sadece.
0
Proserpina
(07.05.25)
Türkiye'de yaşayan birinin çocuk sahibi olmaya karar verdiğinde korkması gerekir. Masrafları katlayan bir şey sonuçta.

Sen çocuğuna iyi eğitim aldıramazsan, yatırım yapmazsan o da sana yaşlandığında bakabilecek kapasitede olmaz
0
runaway
(07.05.25)
@ kaptan maydanoz

Herkesin yaşam motivasyonu, onu hayata bağlayacak faktörler farklı olabilir. Sen cocugunla hayata baglanirsin ben başka şeylerle. Ayrıca, ben muhakkak hayata kendimden bir parça birakmaliyim kaygısını taşımıyorum. Ben kimim ki ne özelliğim var ki? Ben olmasam dünya yine dönüyor. Var olan çocuğum belki bir ihtimal, minicik bir ihtimal de olsa belki gelir beni görür umudu beni daha çok tüketir.

Ayrıca evet çok sağlıklı bir yaşlı olacagimdan şüphem yok. Yine de seni güldürebildiysek ne mutlu bize.
0
rock n roll
(07.05.25)
ben 3-5 sene daha evlenemezsem evlat edinmeyi kafama koydum. olay bize bakilmasi degil, olay hayata dair motivasyon @kaptan maydanoz'un da dedigi gibi.
0
baldur2
(07.05.25)
Sağlıklı besleniyorum, süper yaşlı olcam diyenlere bir kahkaha da benden o/

Çocuk sahibi olmak akıl karı değil. Ya üzerine çok dusunmeyip topluma uyucan ya da gerçekten hormonlarin tavan olucak, vicudun çocuk çocuk diye bagircak.

Bana bakar motivasyonu çok temelsiz,
artık kimse kimseye bakmaz. Aşırı aşık olup, evlenip, çocuk yapmadan önceki düşüncem "eger yasarsam 70e kadar falan idare ederim, sonra bir şekilde ötenazi"idi. Bu fikir beni çok rahatlatiyordu.
0
abuzer
(07.05.25)
Bu konuda biraz nasip kısmetçiyim. Evet insan bir şeyin olması veya olmaması için çabalamalı ama çabasına rağmen hiçbir şekilde değiştiremiyorsa da orada kısmet değilmiş görüşü devreye giriyor.

Benim hayatımda ise evlilik kısmet olmadığı için çocuk zaten otomatik olarak düşünülemez. Ki zaten istemedim hiç, hep çok korktuğum bir şeydir.

Bir avukatım vardı, evleneli 10 sene olmuş, çocuk düşünmedim değil ama öyle müvekkillerim oldu ki, onca zorluğa sıkıntıya emeğe karşılık onlarınki gibi bir evladım olursa diye çok korktum hâlâ korkuyorum derdi. Sevgiyle büyütülmüş bir evladın yetişkin olunca ana babasına karşı terörist olmasını kastediyor. Yaşlanınca çocuğundan dayak yiyeceksem niye doğurayım ki onu diyor. Haklı.

Hem doğursak da sağlıklı olacağı garanti değil, yaşayacağı garanti değil, iyi insan olacağı garanti değil, anlaşacağın garanti değil, yurt dışına yerleşmeyeceği garanti değil, seni terk etmeyeceği garanti değil... hiçbir şeyin güvencesini kimse kimseye veremez. Çok enteresan bir düzende yaşıyoruz, avukatımı çok haklı buluyorum.

Sağlıklı yaşlanmak gerektiğinden eminim ama kendimi asla kanalize edemiyorum. Sanırım yine antidepresan kullanmam gerekiyor. Çünkü aslında yaşamıyorum.
0
muhayyer divan
(07.05.25)
yaşlanınca bana bakar diye çocuk yapılmaz, aşırı mantıksız bir şey bu.
0
deartheodosia
(07.05.25)
Hayat bu şekilde planlı ve mekanik bir pragmatizm içinde yaşanabilecek bir süreç değil ki.
Yaşlanacağını nerden biliyorsun? Belki de hiç yaşlı olmadan öleceksin. Buna dair de bir planın var mı? Yoksa bile olabilir mi?
Uzun vadede hepimiz zaten ölüyüz. Biz fıtratına/yaradılışına ve hormonlarına karşı koyamayan bir mekanizmayız. Bu tartışmasız bir gerçek. Kimileri kabul edebilecek cesarete sahip değil sadece ve bunu erteleme cenderesiyle meşgul.
Üremek/çocuk yapmak neslini sürdürmek insanı insan yapan başat ve ilkel bir istek. İlkel olması küçümsenesi veya aşağı görülecek bir şey değil asla. İlksek anlamıyla kullanıldığını düşünün.
Elbette bu iç güdüsel istek bile başlı başına bir pragmatizme sahip. Meselede bu zaten.

Ayrıca sağlıklı yaşamak dediğin şey ne? Bunun bir karşılığı var mı?
0
ezkaza
(07.05.25)
cocugu "ilerde bana bakar" umidiyle yapiyorsaniz yapmamanizi siddetle tavsiye ederim, cok fena taklaya gelebilirsiniz..

cocuktan bagimsiz herkes emeklilik ve yaslilik donemini bir sekilde garanti altina almaya calismali, baska secenegimiz yok.hepimiz bir sekilde huzurevine dusecek gibi yasamak durumundayiz, artik evde yasli bakilan donem bitiyor.
0
cooperr
(07.05.25)
Çok sağlıklı bir yaşlı iken minicik bir beyin kanaması veya pıhtı atması, insanı bir başına donunu giyemez hale getirebiliyor.

Belirli bir yaştan sonra küçükük bir kayma ve düşme kalça kırığına, o da kişiyi yatağa bağlayıp yetişkin bezi kuşanmaya götürüyor.

Belirli bir yaştan sonra sağlıklının en süperi, şifresini unutup maaşını çekemez, hat safhadaki tremoruyla atm tuşlayamaz hale gelebiliyor. Artık kafa da durabiliyor.

Kimse ölene kadar asla bakıma muhtaç hale gelmeyeceğini sanmasın.

Bakıma muhtaç halinizle bir ücretli bakıcıyı size adam gibi bakması için sevk ve idare edemezsiniz. Hayal kurmayın.

Huzurevine giderim diyen arkadaşlar, Devlet huzurevlerinin kendine yettiğiniz sürece hizmet ürettiğini ve onun için de epey bir şimdiden kuyruğa girmeniz gerektiğini bilin.

Özel huzurevi düşünüyorsanız da artık çok geç gerçi de şimdiden maaşınızın yarısını falan bir köşeye huzurevi fonu olarak ayırmanızda fayda var. Ayrıca özel huzurevlerini de bugün ekşide epey trend olan türkiye'de gittikçe yükselen esnaf ahlaksızlığı başlığı içinde değerlendirirseniz, size sahip olacak bir yakınınız olmazsa özel huzurevinde de aradığınız huzuru pek bulamayacağınızı bilmenizde fayda var.

Bana baksın diye çocuk yapılmaz gibi boydan büyük laflar etmek güzel ama dünyanın düzeni bu.

Banyoda düşüp kalçayı kırıp kimsenin çalmayacağı kapının arkasında günlerce acıdan bağıra bağıra ölmek, öldükten günler sonra çürümüş ceset kokunuz yayıldığı için farkedilip kapınızın kırılmasını istemiyorsanız, annenize babanıza kardeşlerinize kuzenlerinize sahip çıkın, çocuk yapın, büyük aile olun. Çekirdek aile denen şey sadece safsatadır.

Ek: Ama öyle, Saldım çayıra, mevlam kayıra ile de yetişmiyor çocuk. Beceremeyecekler de yapmasın bizahmet.
0
Mirket
(07.05.25)
darulaceze de gönüllü çalışmıştım bir dönem, çocuğu tarafından dövülen ne teyzeler, zorla elinden evladı tarafından parası alınan amcalar, neler neler gördüm. o yuzden cocugun var diye zor bir yaşlılık geçirmeyeceksin sanmak da boş geliyor bana. ayrıca çok iyi evladı olan ama onu erkenden kaybedenlerde var.
herkesin yaşamındaki sınandığı konu farklı anlayacagın, 40 yaşındayım, korkmuyorum ne olacaksa o olacak. en kötü senaryo için bile iyi bir insanım bence sokakta kalmam birileri evini açar en kötü diye düşünürüm hep.
0
speranza
(07.05.25)
Arkadaşlar evet, çocuk yapın. Geniş aile olun, çekirdek aile safsatadır. Çocuğunuz olursa çok iyi olur. O, size bakmazsa ya da bakamazsa siz ona bakarsınız. 70- 80 yaşınızda, yetişkin ve yatağa bağımlı evladınızı bezlersiniz. Problemli bir çocuğunuz olursa yine o yaslarinizda onunla uğraşırsınız. Karakoldan,adliyeden toplarsınız. Bir diğer senaryo; mesela ben banyoda ayağım kaymış düşmüşüm yerde acılar icinde kıvranıyorum ama o da ne daha bayrama çok var çünkü bazı çocuklar anne ve babalarını bayramdan bayrama arıyorlar.

Demem o ki; doğurun arkadaşlar.Gepgeniş aileler olun.
0
rock n roll
(08.05.25)
(9)

Ankara'da neden kentsel dönüsüm yok ?

feastofthedamned
Belki Istanbul gibi riskli bir konumda degil ama bu sehirde 50 yillik apartmanlar var duvarina çivi çakilmamis.Neden israrla kentsel dönüsüme girmiyor ? Rant mi yok yeterince ?
Belki Istanbul gibi riskli bir konumda degil ama bu sehirde 50 yillik apartmanlar var duvarina çivi çakilmamis.

Neden israrla kentsel dönüsüme girmiyor ? Rant mi yok yeterince ?
0
feastofthedamned
(06.05.25)
var aslında da. belki sahipleri anlaşamıyordur.

bahçelide bir sürü bina yıkılıp yenisi yapılıyor mesela.
0
jelly bear
(06.05.25)
batıkentin en eski dublekslerinden biri yıllardır girecek diyorlardı.. hala bir şey yok. dubleks evi olan sanırım daha fazla daire istiyor olabilir. onun dışında gecekondu kalmadı gibi Ankara'da.

bir de tamamen sallıyorum, 1.derece deprem şehri olsa bir afet anıonda hayatta kalan olmayacak demetevler'in kentsel dönüşüme girmemesi hemen yanındaki MİT nedeniyle olabilir. Gerçi mit taşındı yerine adalet sarayı yapılıyor. iyice çökecek kıvama gelince yaparlar artık.
0
jepa
(06.05.25)
5 yildir sokagimda hic insaat olmadigini gormedim. hatta yakinlardaki tum sokaklar boyle. biri bitiyor hemen yanda bir insaat basliyor.

evi kentsel donusume giren cok tanidiklarim da var alakasiz semtlerde vs.
0
aguen
(06.05.25)
revacta olan semtlerde kendiliginden kentsel donusume giriyor. bahcelievler, guvenevler, ayranci, esat gibi mahallelerde surekli yikilip yeni ev yapiliyor.

ancak mamak, kecioren gibi yerlerde yeni evler genellikle yeni sehirlesen uzak bolgelerde oluyor. buralarin eski bolgeleri cok revacta olmadigindan olsa gerek dokunulmuyor.

mamak metrosu abidinpasa, tuzlucayir bolgesini biraz canlandiracaktir diye dusunuyorum. burada evler hep 50 yillik cunku ve yenisi yok bahceli gibi.
0
antikadimag
(06.05.25)
evet rant yok yeterince, yüksek kat verilmediğinde müteahhit için karlı bir iş olmuyor. arsa payları çok küçük, mesela bizim şu an evimiz var 120 metrekare, tapudaki arsa payımız 50 metrekare. müteahhitle pazarlığını bu 50 metrekare üzerinden yapman gerekiyor. dolayısıyla yeni yapılan ev için borçlanman gerek. insanlar bu yüzden anlaşamıyor, eğer yüksek kat da verilmediyse işin içinden çıkılmaz hale geliyor süreç.

bu arada mamak'ın, keçiören'in eski yerleşim yerlerine yüksek kat yapılaşma iznini bir versinler nasıl dönüşüyor izleyin. şu an eski türkiş blokları(aydınlıkevler ve altınparkın kenarı) yıkılıp yapılmaya başladı, projede 10 milyon civarı fiyatlar.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.05.25)
Ayrancı da var
0
mirty
(06.05.25)
bahçeli/emek/esat/ayranci vb. bir suru yerde yapiliyor yillardir
0
sweetoffice
(06.05.25)
Millet emekli parası kısıtlı kiraya cıkacak ev bulamadığı için hem de bütçeden dolayı oturuyor en büyük sorun bu.Bunu aşmak için toplu konut elini yeterince taşın altına koymuyor.Tek bina dönüşümleri çok yavaş asıl sorun tekli yapılarda sitelerdeki evler sağlam.Gecekondu bölgelerinde toki toplulaştırma yapıp alıp buralara siteler yapıp insanları buraya kiraya çıkartıp tekli yapılara başlasalar sorun kalmayacak ama yapmıyolar
0
smokee
(06.05.25)
nasıl yok ya. cevizlidere 2003 de kentsel dönüşüme girdi, full apartman oldu oralar. konya yolu eskiden izmir tepecik gibiydi.
0
mikahakkinen
(06.05.25)
(4)

hurda araç teşviği

patronaj1
selamlar,bundan belki 25 sene önce başkasına satılan ama zamanında devri mevri yapılamayan kötü bir araba var.Varlığını bile unutmuştuk ki cezaları gelmişti bi ara. 10 sene olmuş trafiğe bildirileli ama araç hala yakalanmadı.şimdi bi noter diyor ki aracı hurdaya ayırın araç olmasa da araba alırsınız
selamlar,

bundan belki 25 sene önce başkasına satılan ama zamanında devri mevri yapılamayan kötü bir araba var.
Varlığını bile unutmuştuk ki cezaları gelmişti bi ara. 10 sene olmuş trafiğe bildirileli ama araç hala yakalanmadı.

şimdi bi noter diyor ki aracı hurdaya ayırın araç olmasa da araba alırsınız.
böyle bi olay var mı? ortada tüm kayıtları var ama aracın fiziki olarak kendisi yok.

eğer noter doğru diyorsa hemen yaptık diyelim, bu yerli üretim araçlardan bayide bulduğumuzu hemen alabiliyor muyuz? yoksa daha yasası vs olmadı mı? google'da hep farklı bilgiler var.

direkt ötv'siz fiyatlarını hesaplıyorsak mesela style paket 0 i20 690.000'e falan geliyor.
0
patronaj1
(05.05.25)
Bizde de öyle bir araç var. Yasa çıkmadan ben olsam hurdaya vermezdim ama ne zaman yasanın çıkcağını da kimse bilmiyor. 2019'da çıktığında pek bir işe yaramamıştı diye aklımda kalmış. yine aynı yasayı çıkarırlarsa hiç çıkartmasınlar daha iyi.
0
false pretension
(05.05.25)
ne kadar indirim veriyorlar? bizde 2 tane kriterlere uyan araba var. merak ettim
0
runaway
(05.05.25)
@runaway daha belli değil henüz.

2019'daki böyleydi: www.verginet.net

2019'daki teşvik işe yaramaz bir teşvikti bence.
0
false pretension
(05.05.25)
Su an arac topluyorlar, mhp tarafi akpye biz daha yeterince araç toplamadik bekletin demişti 1 ay önce. Yakında kanun çıkar
0
mirty
(05.05.25)
(12)

Haftada kaç gün spor

kizil karga
Yapıyorsunuz, ne yapıyorsunuz, belli bir programınız var mı?
Yapıyorsunuz, ne yapıyorsunuz, belli bir programınız var mı?
0
kizil karga
(04.05.25)
5 gün ağırlık antrenmanı/Push-Pull-Legs. Çok eskiden 7 gün gidiyordum yaşlandıkça 6 güne sonra 5 güne düşürdüm, birkaç sene sonra da 4 güne sabitlerim gibime geliyor ama normalde düzgün bir antrenman yapılıyorsa 4-5 günün üstünde yapılan antrenmanın pozitif bir etkisi yok bilakis kazançtan çalıyor, hatta sosyal hayat ve recovery için 4 gün ideal olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.05.25)
Haftada 3-4 gün arasında değişiyor, kaleci saçlı arkadaş gibi ben de push-pull-legs yapıyorum genelde, son zamanlarda ek olarak 15-20 dk kardiyo da ekledim antrenman sonlarına.
0
blue rebel motorcycle club
(04.05.25)
15-18 km koşu + direnç bandıyla yarım saat çalışma + şınav ve plank programını haftada en az 4 kez yapıyorum. Bir gün de salonda ağırlık çalışıyorum, yüzüyorum sonra da sauna.
0
gabe h coud
(04.05.25)
Haftada 5 veya 6 gün

Ağırlık idmanı yapıyorum. Programımı kendim hazırlıyorum. Devamlı değiştiriyorum. Sabit değil.

Spor sorularını bildiğim için cevap veriyorum. Kuru sıkı atmıyorum. 15 yıllık tecrübe. Klişe olmayan sorularınızı sorabilirsiniz.

Kanıtı yok değil.

imgyukle.com
0
yurtsuz john
(04.05.25)
4 gün 5/3/1 türevleri.
Dönem dönem 3 günlük versiyonlarini da yaptım (özellikle yoğun iş dönemleri)

Ek olarak haftada 2-3 gün dağda 1 saat yürüyorum.
0
logisticsmanager
(04.05.25)
3. yok freeletics journey'nin bitmesini bekliyorum. sonra chat gpt ye program yazdırıp salona gitmeye başlayacağım
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.05.25)
haftada 6 gün yüzme, 7 gün yürüyüş.
0
inheritance
(05.05.25)
haftada 4 gün yüzme 1 gün ya da 2 gün ise ağırlık. fakat iş güç uykusuzlukla biraz ağır geliyor. haftanın 7 günü de fix yürüyüşüm var.
0
koela
(05.05.25)
sabah uyanınca 15 dk esneme, plank
akşam aklıma gelirse barfiks, streç bandı filan
0
mantık
(05.05.25)
3 gün sabit, haricinde her gün sabah akşam düzenli yürürüm.
0
mirty
(05.05.25)
bütün gün göt büyütenlerin sesi çıkmamış hiç, soru sanki spor salonunda sorulmuş. cumartesileri ki o da 2 haftada bir, 2-3 saat masatenisi oynuyorum sadece :/
0
bobinhoo
(05.05.25)
Haftada 3-4 gün salonda calisiyorum. Bir süre pt ile calistim şimdi chatgpt ile program yapıyorum. Haftada bir yüzmeye calisiyorum. 2-3 gün de sahilde sonsuzluk yürüyüşüne cikiyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.05.25)
(3)

Köpek besleyenlere soru

ya ben lan neyse
köpekler öfkeli biçimde havladıklarında ağızlarından salya saçılıyor mu?normal zamanda da saçılıyor da havladıkları için ekstradan saçılıyor mu? insanın öksürmesi ya da hapşırması gibi?
köpekler öfkeli biçimde havladıklarında ağızlarından salya saçılıyor mu?

normal zamanda da saçılıyor da havladıkları için ekstradan saçılıyor mu? insanın öksürmesi ya da hapşırması gibi?
0
ya ben lan neyse
(04.05.25)
Saçılıyor. Saçılmayanlar da sonra ağzının kenarından akıyor.
0
nickini vermek istemeyen uye
(04.05.25)
Benimkinden saçılmıyor
0
mirty
(04.05.25)
Öfke veya havlama sebebiyle ekstra salya olmuyor galiba.
Ağzında hazırda duran salya 5 dakikada akacağına havladığı için 20-30 saniyede akıyor sanırım o yüzden çok görünebilir.
Aslında çok da dikkat etmedim şimdiye kadar, yukarıda dediklerim tahmin.
0
michael_knight
(04.05.25)
(8)

Dümene mi geldim?

psmstc
8-9 tane açılmamış sıfır beyaz eşyamız vardı. Aldığımız yetkili bayiye ucuza geri sattık. Ürünleri aldılar. Bugün 5’e kadar bir yerlerden para ayarlayacağım muhabbeti, olmazsa kendim yatıracağım dedi. 5’te elemanı aradı garanti bankası çöktü ödeme olmadı pazartesiye kaldı muhabbetine döndü iş. Dümen
8-9 tane açılmamış sıfır beyaz eşyamız vardı. Aldığımız yetkili bayiye ucuza geri sattık. Ürünleri aldılar. Bugün 5’e kadar bir yerlerden para ayarlayacağım muhabbeti, olmazsa kendim yatıracağım dedi. 5’te elemanı aradı garanti bankası çöktü ödeme olmadı pazartesiye kaldı muhabbetine döndü iş.

Dümene mi geldik sizce?
0
psmstc
(02.05.25)
Garanti cidden çöktü. Halen sürüyor mu bilmiyorum ama millet öğleden sonra hesabına ulaşamıyordu

x.com
x.com
0
grimavi
(02.05.25)
Araba alım işlerindeki dümene benziyor doğrusu.
Bir bayide de bunları alacak kadar peşin para olur, olmalı
Olmaz diyen o dükkanı kapatsın bir zahmet.
Madem daha ucuza geri sattınız onlardan parayı eşyayı teslim etmeden önce peşin almalıydınız en azından.
0
diyecevaplandı
(02.05.25)
garanti bankası harbiden çöktü.
0
Fodera
(02.05.25)
Garanti Bankası internet uygulaması gerçekten çöktü. Yıllardır yerinde duran bir esnafsa dümene geldiğinizi sanmıyorum, ödeyecektir. Belki nakde sıkışmış ve Garanti Bankası'ndaki sorunu bahane olarak da kullanıyor olabilir ama ödeyecektir düzgün bir esnafsa.
0
10551037
(02.05.25)
ne tesadüf tamda garantinin çöktüğü güne denk gelmiş
bes belli dümen.
tipik dolandırıcı esnaf.
0
my fault
(02.05.25)
Aldığınız bayiye geri satmışsınız, neden herkes dümen demiş anlamadım.

Garanti çöktü doğru ama bu bahanae olabilir.
Adam belki parayı ayarlayamadı. Pazartesine sarkıtmak istedi, garantiyi bahane etti.
0
sorularimicinfeykhesap
(03.05.25)
"cuma gunu 5'e kadar bir yerden para ayarlarim" lafinin alt metninde "sansin varsa haftaya alirsin, olmadi sonraki hafta artik kismet" yatar yaw.. bu global bir kural.
0
cooperr
(03.05.25)
Cooperr +1 parayı görmeden asla alışveriş yapma
0
mirty
(03.05.25)
(5)

Enpara mı taksit yapmiyor yoksa genel mi kaldırıldı?

mirty
Selamlar,Yıllardır enpara kredi kartı kullanıyorum ama neredeyse hiçbir harcamaya taksit yapmıyor, bu kartla mı ilgili yoksa genel olarak kartlara taksit mi kaldırıldı?
Selamlar,

Yıllardır enpara kredi kartı kullanıyorum ama neredeyse hiçbir harcamaya taksit yapmıyor, bu kartla mı ilgili yoksa genel olarak kartlara taksit mi kaldırıldı?
0
mirty
(02.05.25)
üstü kapalı kaldırın dendi enpara da yıllardır süren kampanyasını sessiz sedasız sonlandırmak zorunda kaldı. şu an sağlık eğitim için var sanırım sonradan taksit bir de vergi ödemelerinde.
0
bay b
(02.05.25)
çok az taksit yapılıyor artık.
bankalar eskisi gibi +x taksit vermiyorlar.
gıda alışverişlerinde taksit yapılmıyor zaten bir süredir.
aidatlı ve yaygın kartlar enpara'ya göre biraz daha taksit yapıyorlar ama genel olarak taksitler kısıtlandı diyebiliriz.
0
biseysorcaktim
(02.05.25)
faizsiz sonradan taksitlendirme eğitim, vergi, sağlık harcamaları için var şu an için.

diğer bankalar faizli sonradan taksitlendirme yapıyor sanırım.
0
inheritance
(02.05.25)
Eğitime de yaptıramadım aslında o da kalkmış sanırım
0
🌸mirty
(02.05.25)
hiç taksit yapamıyorsanız işyerinin mccsi (kategori kodu) eğitim değildir. örneğin sizin işlem yaptığınız yer okuldur ama bankadaki mccsi okul değil başka bir şeydir. ya da tutar 100000TLden fazladır. 15 bine kadar ücretsiz, 15 bin - 100 bin arasına ücretli taksit yapıyormuş enpara.
0
inheritance
(02.05.25)
(12)

Devlet dis hastanelerinde kanal tedavisi riskli mi?

fatihreis
Özelde fiyatlat ucmus durumda, amalgam dolgu kaldirilacak buyuk diste devlette mi tedavi olayim? Kalitesiz mi?
Özelde fiyatlat ucmus durumda, amalgam dolgu kaldirilacak buyuk diste devlette mi tedavi olayim? Kalitesiz mi?
0
fatihreis
(02.05.25)
Devlette kanal için pek uğraşmazlar. Ben özeli tavsiye ederim. Özelde bile endodonti uzmanlığı olmayan bir diş hekiminin yaptığı kanalın iyi olmama riski fazla
0
runaway
(02.05.25)
birkere diş tartari icin gitmistim dişciye,
sira bulmak pek kolay olmuyordu sanirim.
0
designer
(02.05.25)
Yapmıyorlar ki. Endodontiye gönderiyorlar. Orada da randevu bul bulabilirsen :)
0
tss
(02.05.25)
hem fakülte hem hastane tarzi yere git,

içeride ayni anda 20 kişiye bakiyorlardi

dent.ege.edu.tr
0
designer
(02.05.25)
hayır, gayet kaliteli. okmeydanı ağız ve diş hastanesi'ni tavsiye ederim. 8-10 senedir sadece buraya gidiyorum.

diş hastanelerine gidin. normal hastanelerin diş bölümleri pek kaliteli olmuyor.

ilk randevuda bakıyor, kanal lazım derse endodonti'den randevu alabilirsin sistemini açtım diyor, sonra saat tam 10:00'da girip endodonti'den randevu alman gerekecek.
0
ahm1
(02.05.25)
Eskiden yapılıyordu ve bence riskli çünkü mezun olmamış, henüz yeni öğrenme aşamasındaki öğrencilere dahi yaptırıldığını hatırlıyorum. Bence kocaman bir risk. Özele git. O da riskli ama en azından hesap sorabilirsin.
0
muhayyer divan
(02.05.25)
Eşimin dişlerini yaptırmak için devlete gidelim dedik, röntgen çekildi, doktor 30sn baktı, 1 hafta sonraya randevu al dedi, evet tahmin edeceğiniz gibi randevu yok...

Burada yazamayacağım küfürler edip özele gittik, yoksa herhalde 2 sene sürerdi.

İmkan varsa parası neyse verin özele gidin. Adamı sinir hastası ederler.
0
kimlanbu
(02.05.25)
Yıllar önce 75. Yıl adsm'de 1 kanal 2 dolgu yaptı hekim hanım. Eline sağlık hala sağlamlar.
0
1917
(02.05.25)
Basina her is geldiginde 15'er günlük randevudan randevuya kosarsin.

Benim dolgum düstü mesela bir ay evvel. Tekrar randevu almakla ugrasmadim.
0
feastofthedamned
(02.05.25)
annem de babam da devlette protez yaptırdı. ikisi de kullanamadı. daha sonra özelde tekrar protez yaptırdılar. kanal tedavisi de benzerdir diye düşünüyorum. imkan varsa özele gidin.
0
inheritance
(02.05.25)
Ben fakülte hastanesinde yaptırdım, ozeldekinden daha iyi oldu
0
mirty
(02.05.25)
adsm veya adsh lerde ilk muayene genel dişe oluyor. genel diş hekimi çok var randevu bulması kolay. orada röntgen çekip kanal gerekliyse endodontiye git deyip sistemden kaydını açıyorlar. ardından endodontiye randevu kovalıyorsun. endodonti uzmanı az olduğu için randevu bulması zor. orada da hasta sirkülasyonu fazla olduğu için ne kadar özen gösterilir belli olmaz.

diş hekimliği fakülteleri daha mantıklı olabilir. öğrenciler işlem yapıyor. yaptıkları işlemlere göre not alıyorlar. o sebeple daha özenerek düzgün yapmaya çalışırlar ama yinede öğrenci olmaları akılda soru işareti bırakıyor.(başlarında hocaları var diyorlar fakat başlarında duranlar çoğunlukla asistan hekimler veya kıdemlileri. onların da ne kadar tecrübesi var tartışılır.)

o yüzden imkan varsa özelde endodonti uzmanına yaptırmak mantıklı.

diş olayının dönüşü yok. iki kuruş ucuz yaptırayım dersin daha sonrası dünya para iş çıkartır. bunu tecrübe edince çok iyi anlıyorsun.
0
my fault
(02.05.25)
(14)

başarılı insanların çocukları neden başarısız?

yenibirgüzelnick
siz de farkediyor musunuz bunu? tam olarak başarısız denmese de anne-babaları kadar başarılı olamıyorlar. ünlü sanatçıların yine sanatçı olan çocukları veya oyuncuların oyuncu çocukları, bilim adamlarının çocukları ebeveynleri kadar başarılı olamıyor. sebebi nedir? ebeveynlerinin başarısının gölgesi
siz de farkediyor musunuz bunu? tam olarak başarısız denmese de anne-babaları kadar başarılı olamıyorlar. ünlü sanatçıların yine sanatçı olan çocukları veya oyuncuların oyuncu çocukları, bilim adamlarının çocukları ebeveynleri kadar başarılı olamıyor.
sebebi nedir? ebeveynlerinin başarısının gölgesinde kalmaları mı yoksa zaten onları geçemem diye hiç çaba göstermedikleri için mi?
ya da fazla imkandan dolayı şımarıklık yapmaları mı?

halbuki önlerinde çok büyük rol model ve imkanlar var kullanıp anne babalarını geçebilrler..
0
yenibirgüzelnick
(01.05.25)
Bence, başarı kişisel bir şey. Anne ve baba belki bu potansiyele sahip ama çocuk sahip olmayabilir. İmkanlarını kullanma potansiyeli de olmayabiliyor. Bir de hırslı bir yapıda olmayabilir.

Bir de maddi imkanı çok iyi olmayan kişiler şartlarını iyileştirmek için daha azimli ve hırslı olabilir ama bu başarılı ailelerin çocukları zaten genelde her türlü imkana sahip oldukları için daha rahatlar galiba.
0
rock n roll
(01.05.25)
Bu sorunun kısa cevabı normal dağılım. Başarı dahil bu tarz özellikler bir toplulukta normal olarak dağılır. Sizin verdiğiniz örnekler normal dağılımın en uç tarafında kalıyor. Yani belki %0.01 dediğiniz kadar başarılı (örn. ünlü sanatçı) olabiliyor. İki neslin art arda %0.01’in içinde yer alması da takdir edersiniz ki düşük bir ihtimal.
0
but that was just a dream
(01.05.25)
Ben ünlü futbolcu vs değil de iş yaşamından gideceğim. Başarıyı ikiye ayıralım.
1.kendi emekleri ile başarı
2.aile destekli başarı.

2den başlayacak olursak, aile desteği ile başarılı olanların çocukları da en az kendileri kadar başarılı oluyor. Hatta çocuk daha iyi eğitim alıp daha donanımlı olduğu için kariyer adımlarını hızlı geçiyor.

1. Kendi çaba ile başarı. Bu başarı tipi çoğunlukla çok acı ile beraber geliyor. En iyi üniversiteler, yoğun çalışma, ekstra mesailer, sorumluluklar vs. Bu acı verici sürecin sonucunda insanlar başarılı ama çok da mutlu olmadığını gördüğünde çocuklarının bu kadar acı çekmesini istemiyor. Zaten bir evi bir arabası bir yazlığı olacak bir çocuğun acı çekmesini de gereksiz görüyorlar ve çocuklarının hayatını daha sosyal itemlarla dolduruyorlar.

Spordan örnek vereyim, Kobe, LeBron, mj zaten belirli bir aralıkta gelen nadir yetenekler. Genetik olarak bu kadar şanslı olmaları, çalışmaya yatkın olmaları bir sonraki nesilde görünme olasılığı inanılmaz düşük oluyor. Yine de bazı istisna örnek var,
-Curry babasından çok daha iyi basketbolcu.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(01.05.25)
çok acayip bir durum bu, hadi sanatçılar için sanattaki şeytan tüyü herkeste olmayabilir ve çocuğa geçmemiş diyebiliriz ama çalışarak bir yerlere gelebilecek insanlarda niye böyle onu ben de anlamıyorum.

pilot/doktor/asker tanıdıklarım var zehir gibi, ama çocukları bildiğin embesil. ittire ittire zar zor dersleri geçiyorlar.
0
tabudeviren
(01.05.25)
Rahata alışkın büyüyorlar çalışmalarına gerek yok
0
mirty
(01.05.25)
babam başarılı bir insan. ben bi şey (şey derken yumuşatıyorum) olamadım :,) yani başarı ne onu da düşünmek gerek, alanında ünlü olmak, isim yapmak mı başarı? yoksa yalnızca eğitimini tamamlayıp meslek sahibi olmak başarı mıdır? bir de anne baba ismiyle/bağlantılarıyla ilerlemek gerekiyor toplumda. ilkeli yaşamak, torpil kullanmamak da “başarı”ya ket vuruyor.
0
deartheodosia
(01.05.25)
calling'ini yana cagrini bulmak diye bir sey var. basarili insanlarin cocuklari sirf onlar basarili diye cocuklarini bu ise sokuyor veya cocuklar sirf annesi/babasi o iste basarili, kolay olur diye o ise giriyor. fakat o anne/baba yaptigi isi buyuk bir askla, motivasyonla yapiyor, cocuklar ise hazir, kolay diye o ise giriyorlar. bir iste bu duzeyde basarili olmak zaten ozel bir durum, yani on binlerce sanatci, bilim insani vardir ama bunlardan cok azi cok buyuk basari elde ediyor, onlarin cocuklari da bu ozel durum altinda "eziliyor."
0
Sour
(01.05.25)
Rahatlığın tembelliğe ve hedonistliğe yol açması.
0
parka
(01.05.25)
Bazen başarının çok ciddi mücadelelerle gelmesi ve o mücadelelerin verdiği çoğu olumsuz duygulaın aileye yansıtılması sonucu çocuk bunu bilinçsizce "başarı acı vericidir" diye kodlayabilir.

Tam da bu yüzden "ağızdan çıkan sözün ruhu vardır" derler. Biri illa ki etkilenir ve o söz bir koda dönüşüp birilerinin hayatına yön verir.

Başarılı insanlar bazen başarılarını elde edebilmek amacıyla çocuklarını üçüncü dördüncü beşinci plana isterler ve kendileri hep başarı odağında yani birinci planda yaşarlar, çocuklar ise bunu kendi içlerinde normalleştirip kendi başlarının çaresine bakarlar, anne/babadan alamadıkları ruhsal ihtiyaçlarını başka şeylerden karşılamaya çalışırken onlardan beklenen başarıdan uzaklaşırlar.

Birçok senaryo olabilir. Bazen çocuğun yaratılışında üşengeçlik, çabasızlık, hareketsizlik olur. Bazen tembellik denir buna Bazen rahatlık denir gamsızlık denir vs. Yapıdan kaynaklanabilir yani.

Başarı illa atadan oğula devam etmesi gereken bir şey mi bilmiyorum. Hatta başarının tek kıtasının okul/iş camiasında başarı olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Herkes aynı alanda başarılı olacak olsaydı dünyada farklı alanlar gelişmezdi, farklı iş alanları sanat alanları spor alanları düşünce alanları vs vs. Bilemiyorum bence yapı meselesi biraz.
0
muhayyer divan
(01.05.25)
bence cok basarili insanlarin cocuklari ya salmis, rahata alismis oluyorlar ya da en az ailesi kadar basarili olmaya calisiyorlar.

bazen mücadele etmis, basarili olmus kisinin motivasyonu para kazanmak olabiliyor. o basarili olunca cocugum bu sefer rahat etsin diye fazla imkan sununca ve senin gelecegini ben garantiledim gibi karsidakini rahatta tutan bir duruma evrilince is, cocuk da calismak istemiyor olabilir.
0
sonsuz
(01.05.25)
insanın hayatta kalma iç güdüsü sağlıklı çalışmayinca ,frontal korteks tam anlamiyla gelişmiyor.

yesin,içsin,hayal aleminde gezsin.
0
designer
(01.05.25)
cok normal. o dedigin insanlar zaten olaganustu basarili. onlari gecmek icin omrunu verip yanina yaklasamayanlar var.

cocuklari rehavet icinde olmasa dahi gecmeleri kolay degil ki. yani memur babayi gecip doktor olmak gibi bir sey degil ali sunal'in kemal sunal'i geride birakmasi.

o yuzden sasiracak bir sey yok.
0
bohr atom modeli
(01.05.25)
Cogu yeteneksiz zaten. Anne babalari sayesinde kapilar aciliyor kendilerine. Onlar da zaten bi sey yapmak istediklerinden degil, meslegin var mi var hesabina is yapiyorlar. Hem para kazaniyorlar, hem kendilerine ait bi une kavusuyorlar, hem yorulmuyorlar.

Gercekten yetenek olanlar da var ama zaten goze batmiyorlar normal olarak.
0
Kittie
(01.05.25)
1- genetik sebepler: malesef gen gecisi her zaman gerceklesmiyor. misal benim dedem ressamdi, babam mimar. ikisinin de cizimi uber seviyedeydi, ben cop adam cizmekte zorlaniyorum.

2- onunde basaracak birsey olmamasi, hirssizlik ve hedefsizlik: cocuk zaten iyi bir mahallede dogmus, mali mulku var, istedigi herseyi elde etmis. zaten insanligin ezici cogunlu hayati boyunca bir eve calisiyor, adamin 5-10 mali mulku var, neden zorlasin?

etrafimda bu klasmana giren millenial sayisi asiri fazla bu arada, cunku boomerlar bu dunyanin kaymagini yedi. millenial cocuklari da zaten dokulenleri toplasa geberene kadar onlara yetecek seviyede.

bizim gibi milleniallarin cocuklarini buyuk cokus bekliyor.
0
cooperr
(01.05.25)
(3)

ankarada masaj

yenibirgüzelnick
masaj için düzgün bir yer arıyorum. eşimle gitmek için. eşli masaj değil ama düzgün bir yer olsun saçma tipler olmasın filan.
masaj için düzgün bir yer arıyorum. eşimle gitmek için. eşli masaj değil ama düzgün bir yer olsun saçma tipler olmasın filan.
0
yenibirgüzelnick
(30.04.25)
bilkent hotel.
0
jelly bear
(30.04.25)
Müthiş bir adres veriyorum yazın lütfen.
Gordion Otel Tunalı, Spa merkezi.
Nezih temiz, abudik gubudik işlerin olmadığı, yabancı uyruklı kadınların adam gibi masaj yaptığı, hamam, sauna, havuz, spa bir arada olduğu, çok temiz yeni (1-2 yıllık) adam gibi işletilen çok düzgün bir yer. fiyatları da piyasa düzeyinde otel olmasına rağmen uçuk değil.
gidip gezin kendi gözlerinizde görün görmek isterim dediğinizde gezdirip gösteriyorlar. otopark sıkıntısı yok otelin valesi var.
Otel grup şirket otelimiz. gönül rahatlığı ile gidebilirsiniz. ankaraya ziyaretime geldiğinde ben annemi tek bile gönderiyorum.
0
erty_ksk
(30.04.25)
Orange spa var portakal çiçeğinde hanımla gittik birkaç kez, tavsiye ederim
0
mirty
(30.04.25)
(7)

Araç için 1 yılda 14 bin km yol yapmak normal mi?

dedeminhirkasi
Sb AzÇokNormal
Sb
Az
Çok
Normal
0
dedeminhirkasi
(28.04.25)
Ben 14 bin kilometreyi 2 ayda yapıyorum.
Cevap; ne için kullandığına bağlı olarak değişir.
0
etna
(28.04.25)
normal.

<10.000 az
10.000 - 15.000 normal
>15.000 çok
0
duguit
(28.04.25)
İş harici, çoğunlukla gezmeyi kapsıyorsa normal sayılmaz.

İş gibi zaruret nedenli ise bu soruyu sormak zaten anlamsız.
0
diyecevaplandı
(28.04.25)
Arac satisinda yilda 10-15bin km normal karsilanir.

Burdan hareketle duguit+1
0
brkylmz
(28.04.25)
20000 ye kadar yolu var.
0
deckard
(28.04.25)
20bin e kadar normal bence
0
mirty
(29.04.25)
az ile normal arası
0
gabe h coud
(29.04.25)
(4)

ankara araç yıkama

sayha
arkadaşlar merkez ilçelerde süpürge köpük olan kendin yıka bölümü olan benzinlikler nereler? istanbulda makine yıkarken köpük de sıkıyordu buradaki makineler sadece suyla temizleyip bırakıyor. çankaya mamak altındağ ilçelerinde düzenli olarak km yapıyorum. diğer ilçelere de gidiyorum ara ara. bildiğ
arkadaşlar merkez ilçelerde süpürge köpük olan kendin yıka bölümü olan benzinlikler nereler? istanbulda makine yıkarken köpük de sıkıyordu buradaki makineler sadece suyla temizleyip bırakıyor. çankaya mamak altındağ ilçelerinde düzenli olarak km yapıyorum. diğer ilçelere de gidiyorum ara ara. bildiğiniz yerleri paylaşırsanız sevinirim.
0
sayha
(28.04.25)
ben sitelerin oradaki opeti kullanıyorum. türk telekomu geçtikten sonra sitelere girişte sağda yer alıyor. 2 su 1 köpük 105 lira, süpürge ne kadar bilmiyorum. kendi el süpürgemle çektiriyorum içini.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(28.04.25)
Vadi petrol, süpürgesi de var (kartlı)
0
rumeli beylerbeyi
(28.04.25)
Kurtulus opet
0
contact us
(28.04.25)
Dikmen caddesinde petrol ofisi var, alt katı kapali yikama istasyonu, polis evinin orada opette de yikyabilirsin ama sürekli sıra var
0
mirty
(29.04.25)
(7)

Hyundai Bayon

basubadelmevt
Bu arabanın tipi çok kötü değil mi? Bir tek bana mı öyle geliyor?Bedava verseler kullanmam o derece. Sizin böyle düşündüğünüz başka araçlar var mı? Bayon hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu arabanın tipi çok kötü değil mi? Bir tek bana mı öyle geliyor?

Bedava verseler kullanmam o derece. Sizin böyle düşündüğünüz başka araçlar var mı? Bayon hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
basubadelmevt
(27.04.25)
Valla bende var tipini seviyorum
0
mirty
(27.04.25)
Genelde insanların çirkin bulduğu arabalar hoşuma gider, Bayon bana normal geliyor. Ne çirkin ne güzel, dümdüz.
Gerçekten çirkin araba görmek isteyenler "fiat multipla" diye aratabilir :)
0
norek
(27.04.25)
Çok kötü değil ama tasarımı tercih sebebim de olmaz

Hyundai kona modelinin 2017 deki tasarımı da güncel tasarımından daha güzel
0
grimavi
(27.04.25)
Piyasaya ciktigi zamanlar orta paketinden almıştım, kırmızıda beklerken ya da park ettikten sonra insanlar gelip bu ne marka, kac basıyor, elektrikli mi, turkiye'de var mi diye gelip acayip ilgi gosteriyorlardi.
0
duster
(27.04.25)
çağrıştırdığı
(git:www.slashgear.com)
0
scudman1
(27.04.25)
bence kötü değiller
0
basond
(27.04.25)
çok çirkin olduğunu düşünüyorum ben de. hiç beğenmiyorum keşke bu kadar yaygın olmasa.
0
kucukne
(27.04.25)
(4)

hangi araba?

neverlose
arkadaşlar arabadan pek anlamıyoum. sizce bu ikisi arasından hangisi mantıklı?https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pickup-hyundai-enterprise-2.el-den-200.000-tl-12-ay-1,99-oran-20-kdv-dahil-1240578380/detayhttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pickup-hyundai-enterprise-2.el-de
arkadaşlar arabadan pek anlamıyoum. sizce bu ikisi arasından hangisi mantıklı?
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com

ya da 60k lık farka değer mi 2. araba?
0
neverlose
(27.04.25)
1.4 motordan koşarak kaç.
0
jelly bear
(27.04.25)
biri hasarlı diğerinin km'si yüksek. ikisi de değil.
0
HellKeePer
(27.04.25)
İkinci ilan açılmıyor, bayon bende var ama 1.0 motorlusu. 1.4 problem cikarmayacak bir motor ama performansi düşük lpg tam uyumlu, sizin için önemli olan kıstas neyse ona göre tercih edebilirsiniz ama jump paket boş alacaksanız style bakın en düşük
0
mirty
(27.04.25)
Ford lobisi nerde? Ford koysaydın hepsi al al derdi. İlk ilan açılıyor, araç 1.4 atmosferik motor. Bir milyona bu kadar boyalı araç almaya gerek yok.
0
mikahakkinen
(27.04.25)
(13)

Katedral pisliği

michael_knight
Avrupa’daki katedrallerin neredeyse hepsinin dışında oymalı kakmalı süsler desenler var ve bunların girintileri simsiyah kirli. Bu kirli görüntü daha eski göründüğü için beğenilen bir durum mu yoksa temizletmeye paraları mı yok?
Avrupa’daki katedrallerin neredeyse hepsinin dışında oymalı kakmalı süsler desenler var ve bunların girintileri simsiyah kirli.

Bu kirli görüntü daha eski göründüğü için beğenilen bir durum mu yoksa temizletmeye paraları mı yok?
0
michael_knight
(26.04.25)
pics or it didn't happen bro
0
sonsuz
(26.04.25)
Bilmem kaç yüz yıl önce yapıldığı için gidip kloraklayamiyorsun. Kol gibi ücreti var ve çok zaman oluyor ve bazilarinda kullanilan taslar sebebiyle zaten yapamıyorsun. Sonuçta çimento ve kiremit değiller.
Bazılarında arada sırada yapiliyor diye biliyorum.
Bu kadar yıllık katedral geçmişimde hiç kafama takilmadi ama istersen orada bir 1000€ atıp bunu yikamaya kullanın diyebilirsin gönlünden geçiyorsa.
0
logisticsmanager
(26.04.25)
tarihselliği yansıttığı için ellemiyorlardır genelde
(bkz: patina)

yalnız başlık yanlış anlaşılmaya müsait ve sansasyonel olmuş. şöyle olabilirdi:
"Katedral dış cephesindeki taş oymalar üzerindeki siyahlık ve bunların temizlenmemesi"
0
ermanen
(26.04.25)
güzel bir kontrast oluşturduğu için göze hoş geliyor. tamer bey gibi beyazlatsalar yavan görünür bence.

köln katedralini, edinburg yapılarını pammık gibi düşünemiyorum.
0
yurtsuz john
(26.04.25)
tarihi eserler olduğundan powerwash'a çok uygun değiller riskli olduğundan. yoksa içinden bile geçersin. bence de leş gibi duruyor bu arada.

örneğin, normalde roma heykelleri de beyaz değildir ama insanların aklında beyaz mermer görüntüsü normal olduğundan, boyanmış hallerini görünce kanıksarlar ya. bence bu leş katedrallerin de yapıldığı dönemde o majestik görüntüleri zamanla gördüğümüz gibi kapkara hale gelmiş ama tıpkı heykellerdeki gibi aksi yönde kanıksanmış. temizlesen, bok gibi olmuş derler. halbuki intended versiyonu o katedralin normalde. öyle görmen gerekiyor.
0
sanal hayvan
(26.04.25)
sonsuz +1

Ulan bunca yil onlarca katedral gordum, hic de dikkatimi cekmedi, gozumde dahi canlanmadi bile iyi mi?
0
freedonia
(26.04.25)
@sonsuz ve @freedonia, siz foto isteyenlerin hayatında daha önce katedral fotoğrafı gördüğüne bile inanamıyorum. Bakınca ilk gördüğüm şey o kirler:
Örnek fotoda sol tarafı temizlemişler:
buffaloah.com

@logisticsmanager, kilisenin de parası yoksa biz ölelim. Google'a göre 100 milyar dolar civarları veya çok daha fazlası serveti varmış, benim bin euro kaybolur gider.

@ermanen böyle biraz kışkırtıcı sorayım ki ilgi çekip daha fazla cevap alayım istedim. Reha Muhtar izleyerek büyümüş nesilim.

@yurtsuz john tamer bey kimmiş diye baktım, öğrendim. Popi olduğunda görmüştüm ama ismi aklımda kalmamıştı. Hafızanda daha faydalı bilgilere yer açmanı öneririm.

@sanal hayvan, benimle aynı fikirde olduğun için bence en kral insan sensin şu anda.
0
🌸michael_knight
(26.04.25)
Ben bir kere denk geldim, buhar gibi birşey püskürterek temizliyorlardi
0
mirty
(26.04.25)
bence ilginc bir soru. Köln Katedrali temizlenmeye başlanmış mesela:
www.kaercher.com

düşük basınçlı mikropartikül püskürtme yöntemi kullanılarak temizlik yapılıyormuş. taşlar hassas çünkü. basınçlı su daha çok zarar verir sanırım. havadaki kükürt ve asit yağmurları da kararmasına neden oluyor.

Reddit'te de biri kısaca soyle demis:

Köln Katedrali'nde farklı taş türleri ve renkleri kullanıldığı için, temizlenirse bugünkü siyah tonun yarattığı bütünlük kaybolur, yamalı bir görüntü oluşur. Ayrıca temizlik çok maliyetli ve zahmetli olduğu için, katedral atölyesi temizlik yapmamaya karar verdi.

tabii 7 yıl once denmis bu. temizlemeye karar vermisler simdi.
www.reddit.com
www.reddit.com
0
ermanen
(26.04.25)
Bahsettiğiniz olayı direkt anladım ancak zannettiğiniz aksine o durum yüzyılların kiri pisliği değil, tamamen kullanılan materyalin yarattığı bir durum.

O katedrallerin çok büyük bir kısmı kireçtaşı kullanılarak inşa edilmiştir. Kireçtaşı (ve bazen kumtaşı) yüzeyleri havadaki kükürtdioksit ile birleşip jips (kalsiyum sülfat) denen bir katman oluşturur ve bu katman hem koyu renkte olur hem de zamanla taşın üstüne yapışır.

Neden kireçtaşı kullanıyorlardı diyorsanız da birçok sebebi var. Mesela yerel bir malzeme kireçtaşı birçok ülkede. Üstelik, ilk çıkarıldığında yumuşak olması sebebiyle işlemesi kolay bir taş. Bu yumuşaklığı zamanla kaybettiği için zamanla sertleşerek yüksek yük taşıma kapasitesine sahip bir taş. Katedralin tamamında kullanılmayacaksa bile tonozlar, kemerler örülürken kireçtaşı tercih edildiği olmuştur.
Mesela Amiens Katedrali (Fransa) yapısal taşıyıcılarda yerel kireçtaşı ile fakat dış cephedeki heykellerin ve süslemelerin bir kısmında daha ince işlenebilen, bazen başka taş ocaklarından getirilen özel yumuşak taşlarla inşa edilmiştir. Salisbury Katedrali, Westminster Abbey, Rouen Katedrali, Duomo di Milano başka örnekler bu olaya.

Aynı zamanda din, her zaman bu kadar kenara itilmeye müsamaha gösteren bir şey değildi. Çok uzun yüzyıllar boyunca insanlar üzerinde korku aracıydı. Kireçtaşının zamanla kararması insanlar üzerinde bir dini binanın yaratması gerektiğine inanılan gloomy havayı iyi yaratıyordu.

Ek olarak, bu yüzeyler zannettiğiniz aksine sık sık bakıma girer ve temizlenir ancak materyalin tekrar jips ile kaplanması sadece birkaç sene sürer. Bu bakım işlemi genelde 4 aşamada tamamlanır ve her defasında tek cephe üzerinde çalışılır ki katedralin tamamını kapatmak zorunda kalmasınlar. Kireç ve kumtaşı o kadar hızlı kararır ki genelde 4. cephe de bittiği vakit ilk cephe neredeyse yarı yarıya tekrar eski görünümünü yakalamış olur.

Bunu ben de merak etmiştim vaktinde, bana da kirli gözüküyordu ancak sonra mesleğe girince fark ettim ki, fonksiyonellik ve maddiyat estetiğin önüne geçebiliyor ve üstelik bu materyalin sürekli beyaz tutulması resmen imkansız bir şey.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.04.25)
@michael; çoğu kilisenin bakımının sorumlusu devletler, yerel kurumlar. Vatikan değil. O yüzden papa elini cebine atsın diye bir şey yok.

O yüzden 1000€yu devlete yatırırsan yardımı olabilir. Ben misal kiliselere klorak dökülmesi için vergi alınmasını istemem. Görsel olarak bana etkisi yok ve dedigim gibi hayatımda ilk defa umursandigini gördüm demekki çok ufak bir kitlenin gözüne batiyor. Çok önemli bir şey olsa emin ol zaten bir politik partinin konusu olurdu.

Yani soru enteresan olsa da dediğim gibi 8 yıllık yurtdışı hayatımda bunu önemseyen bir insana denk gelmedim demekki bunu pis bulan, önemseyen sayısı sınırlı. Ve olmama sebepleri de zaten açıklanmış.
0
logisticsmanager
(26.04.25)
Her yeri yıkayan dandik bir fenomenimiz vardı, onu göndersinler foşur foşur yıkar.
0
10551037
(26.04.25)
kara taşlı kilise kasvet hissi veriyorsa beyaz taşlı da görkem hissi vererek yaratması gereken havayı yaratır. bkz. bütün vatikan, la sagrada familia...

zaten insan kasvetten çok görkem ile harekete geçer. kasvet bir yerden sonra insanı tüketir.

kilise 500 senelik, 300 sene önce kafaya koyup taşları kazısa 10 seneye tekrar kararacağını elbette biliyorlar, boş yere uğraşmamışlar. buradan ideolojik üfürmeye lüzum yok.

önce fikrini söyleyip sonra hikayesini yazmış. bi taraftan uydurma kötü bi retorik olmuş. nasılsa sallayana bi şey yapmıyorlar ahahahah. freud daha güzel sallıyor.
0
lambırcek
(27.04.25)
(17)

Sıfır araç tavsiyesi

knazım
Selamlar. 1500000 bütçe ile en mantıklı ne alınır? 2 kişiyiz, çocuk yok. köpek var. Bir tane daha epey geniş araç var geniş elimizin altında, köpek gerekince onu kullanabiliriz gibi. Küçük olsun bizim olsun. Ya da iş görecek kampanyalı falan bir araç da olabilir biraz yukarısına. Yanlış açmışım başl
Selamlar. 1500000 bütçe ile en mantıklı ne alınır? 2 kişiyiz, çocuk yok. köpek var. Bir tane daha epey geniş araç var geniş elimizin altında, köpek gerekince onu kullanabiliriz gibi. Küçük olsun bizim olsun. Ya da iş görecek kampanyalı falan bir araç da olabilir biraz yukarısına.

Yanlış açmışım başlığı, uyaran arkadaşa teşekkürler.
0
knazım
(24.04.25)
otomatik hyundai bayon. derli toplu bir araba. özellikle istanbulda çoğu kişinin park etmek istemediği dar yerlere park ederek hayat kurtarmışlığı vardır. style pakette yok yok diyebilirsiniz. söyleyeceğim tek kötü yanı carplay sadece usb a kablosu ile çalışıyor. onun dışında tam şehir arabası.
0
bravoteam
(24.04.25)
Honda Jazz bence sizin aracınız olabilir. Hem küçükçe hem hybrid. Yıllardır çizgisini bozmayan bir seri
0
hakmut
(24.04.25)
corolla 1.5 otomatik benzinli
honda civic
0
mantık
(24.04.25)
Bayon aldım ben sene başında, bayaa memnunum tek eksi yanı süspansiyonu çok sert. Hem çocuk hem köpek var rahatca sığıyoruz biz
0
mirty
(24.04.25)
Polo ya da ikinci el pejo 308
0
mikahakkinen
(24.04.25)
Kesinlikle 1.5 milyona polo alma :)

Bayilere gidin indirim devam ediyorsa Ford puma veya Nissan Juke bakın
0
HellKeePer
(24.04.25)
ford puma alsan satamazsın ford kalitesiyle vw kalitesi karşılaştırılmaz. nissan grubu çok sıkıntılı juke başlı başına problem bir araba. gerçekten anlayan anlamayan kim varsa boş yapıyor.
0
mikahakkinen
(24.04.25)
Dünyanın ilk araba markası olan Henry Ford'u Almanların "halk arabası" olarak ürettiği VW ile kıyaslamıyoruz :) Tamam. Piyasası yok dediğin Puma şubat ve mart aylarında en çok satan ilk 20 model listesine girdi. Tabi arabadan anlasan triger malzemesi zincir yerine kayış olan 308'i tavsiye etmezdin sanırım.
0
HellKeePer
(24.04.25)
Bugün bir arkadaşım 1490000 Tl'ye Fiat Egea Cross Urban aldı, 400.000 kredi kartı, kalanını peşin ödedi.
C sınıfı olsun derseniz orta paket bir araç olarak işinizi görür. Fiat olmasın, giriş seviyesi Alman olsun derseniz Vw Taigo Life DSG bakabilirsiniz, B Suv geçiyor, bayiler liste fiyatından ciddi indirimler yapıyorlar. Sizin bütçeye sığabilir.

Ford Puma denmiş ama liste fiyatlarından indirim yoksa sizin bütçe ile manueli alınıyor, bu devirde manuel araç almak da ne biliyim:)

Hyundai, Kia marka araçlar iç malzeme kalitesiyle uzun dönem kullanımda çok sorun yaratıyor. ikinci el 3-4 yaşında baktığım araçlarda bile çok fazla yıpranma vardı, biraz temkinli yaklaşmak lazım.
0
en bi orijinal
(24.04.25)
Doblo
0
lapaz
(25.04.25)
@HellKeeper dünyanın en eski markası en iyi araba markası mı? çok saçma. ford kadar sorunlu bir marka yok. zaten avrupa fordların problemsiz olanı yok. ayrıca motorda kayış yerine zincir kullanılma sebebi aracın gücü ve performansı. araca zincir takan araçlar performans araçları ya da motoru uzun süre gitmesi beklenen araçlar. ayrıca trigerinin zincirli olması ve değişimi çok mağliyetli bir durum. mercedeslerde zincir değişiminde 3 4 bakım parası alınmakta. çok satılan araçlar iyi araçlar değildir ucuz araçlardır. gidip google aramasıyla burda boş boş ford savunuyorsun.
0
mikahakkinen
(25.04.25)
1.5 milyon değil de 1.3 milyon vereyim epey bir özellik donanım olsun ve sıfır olsun ve B-suv olsun dersen f/p dacia sandero stepway öneririm.. allah kazasız belasız kullanmayı nasip etsin ben alalı 2 hafta oldu anahtarı elime almadan cebimde gezip arabaya binmek bile çok eğlenceli geliyor :) biraz yakıt tüketimi kafa karıştırıcı ama genel müdürlük iletişme geçti o da km yaptıkça azalacakmış sıfır diye öyle oluyormuş.
0
denizmaniaherif
(25.04.25)
yaris hibrit.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.04.25)
dönüp dolaşıp polo alacaksınız :)

bulabiliyorsanız t-cross veya taigo bakabilirsiniz.
0
nuisance2
(25.04.25)
@ditu vw hiç almadım hayatımda. arıza deerken artık 2012den sonra motor arızası diye bir şey görülmesi çok nadir. sorunlu derken vw dsglerde kronik problem, pejolarda kayış sorunu, citroen grubunda dış kaplama gibi hafif sorunlar. ancak ford ve nissana bakarsanız, sorunlarının daha yıpratıcı olduğunu takip edebilirsiniz. ford alıpta sıkıntı yaşamayan yakınım olmadı zaten çok kütük bir marka. he sağlam mı sağlam. çok seviyorsanız alın binin.

4 araçtan 2sinin ford olması en ucuz alman olması. ticari grubun türkiyede üretilmesi. ticari grupla binek aracı karşılaştırmak komedi.

o zaman golf mu tourneo custom mü? :)
0
mikahakkinen
(25.04.25)
Bütçe 2 lira olursa ne gibi şeyler düşünmeli?
0
🌸knazım
(25.04.25)
Şimdi buraya yazacam ford lobisi gelip saçma sapan yorum yapacak. Aha övdü aha kötüydü vs. Futbol gibi bu araba işi,ağzı olan konuşuyor.Skoda kamiq öneririm, yetiyorsa t-roc.
0
mikahakkinen
(25.04.25)
(20)

Eşinizle ya da sevgilinizle şaka sınırınız Hk.

bunikkullanimdabaskabitanesectim
Aşağıda bazı örnekler vereceğim. Tabiki her ilişkinin dinamikleri vs farklı. Kimi ilişkide çiftlerin güleceği bir diyalog, başka bir ilişkide hadsizlik olabilir. O sebeple genel yorumlarınızı almak istiyorum. Kendinizi o sözün size söylendiğini düşünün, güler miydiniz, gülmezseniz ne tepki verirdini
Aşağıda bazı örnekler vereceğim. Tabiki her ilişkinin dinamikleri vs farklı. Kimi ilişkide çiftlerin güleceği bir diyalog, başka bir ilişkide hadsizlik olabilir. O sebeple genel yorumlarınızı almak istiyorum. Kendinizi o sözün size söylendiğini düşünün, güler miydiniz, gülmezseniz ne tepki verirdiniz gibi.

Teşekkürler.

Örnek 1) kadın ve erkek çift sohbet ederken konu yetişkin içerikli filmlere geliyor. Laf lafı açıyor, kadın erkeğe "izleyebilirsin aşkım belki birşeyler öğrenirsin" diyor gülerek.

Örnek 2) söz konusu çift ilk cinsel birlikteliklerini yaşıyorlar. Gece sarılıp uyuyorlar. Ertesi konu hakkında konuşurken kadın erkeğe "ne ara içime girdin" diyerek birşey hissetmediği imasını yapıyor. Bunu gülerek söylüyor, hemen arkasından şaka tabiki diye ekliyor.

Örnek 3) çiftimiz sohbet ediyor, kadın erkeğe "dün gece yatakta bana arkamdan sarılıp yaslanman ve..... dokunman çok hoşuma gitti" diyor. Erkek kadına "baya aradım sonunda bulabildim" diyor. Kadının Küçük göğüslü olduğunu ima ediyor. Gülüyor ve hemen arkasından şaka tabiki diyor.

Örnek 4) çiftimiz birbirine eski ilişkilerinden bahsediyor. Laf lafı açıyor, kadın erkeğe onun memnun edip edemediğini soruyor. erkek kadına "senden önce beraber olduğum kadın beni daha çabuk rahatlatıyordu" diyor gülerek. Akabinde şaka olduğunu söylüyor.

Bunları komik bulur musunuz? Yoksa "şakasına bile olsa partnerime zorbalık yapmam, onu küçümsemem" mi dersiniz. Ya da "biz bu konularda birbirimize şakalar yaparız, çünkü ikimizde birbirimizin gerçek düşüncelerini biliyoruz" mu dersiniz.

Dilerseniz bizzat yaşadığınız benzer konulardan örnekler verebilir ve tepkilerinizi yazabilirsiniz.
0
bunikkullanimdabaskabitanesectim
(22.04.25)
Sonunda saka tabii ki diyorsaniz, o saka komik degildir.
0
deckard
(22.04.25)
Bence komik değil bunlar, karşındaki insanın modunu düşürebilecek şey şaka olmaz

Söylenen şeye iki kişi de gülüyorsa bu şaka olur
0
grimavi
(22.04.25)
Abo, olmamış.
0
Shepard
(22.04.25)
Hepsi kırıcı ve saygısızca
0
basond
(22.04.25)
bunların genel bir adı var mı bilmiyorum, iğneleyici şaka olsun,
sadece sevgili değil kime yapsan hoşlanmaz.
0
parka
(22.04.25)
kustum... not funny.
saka degil bence bunlar. birbirini düsürme, igneleme. les bir muhabbet olmus.

mesela ben ehliyet sinavini 3 kere de gectim. bununla ilgili dalga gecip baska birinin "zorbalik" olarak görecegi dozda saka yapabilirsin ama bu bahsedilen konular hassas konular.
önce kendinizinden sonra birbirinizden sogursunuz ayrica.
0
sonsuz
(22.04.25)
Çok vasat, çok avam yahu. Gülmem zira böyle bir tarzı olan insan bununla ilgili ipuçlarını çoktan vermiştir ve ben zaten o kişiyle yatağa gitmemişimdir.
0
Phoebe
(22.04.25)
Komik değil.
0
logisticsmanager
(22.04.25)
Her şaka içinde gerçeklik payı barındırır. Hiçbir şakanın es geçilmemesi gerekir, her şaka çok ciddi bir psikolojik hatta bilinçaltı verisidir.

Ben kadının da erkeğin de özellikle cinsel hayatları ve duygusal ilişkileri konusunda birbirlerine, ciddiye alındığında inciticiliği olan sözler söylemelerini asla doğru bulmuyorum, özellikle de birbirini başkalarına yönlendiren "şaka"(?)lar çok ama çok tehlikeli.

Çocukken ailem hep "ağızdan çıkan sözün ruhu vardır, gün gelir vücut bulur (gerçekleşir)" derlerdi, beni buna göre yetiştirdiler. Yetişkinlikte gördüm ki erkekler özellikle cinsellik alanında, kadınlar özellikle duygusallık alanında çok hassaslar, istediğin kadar samimi ol şakalaşmak çok teklikeli oluyor.

Yukarıdaki örneklerin hepsi kötü, hiç komik değil, şahsen gülmem. Ciddiye alınabilir sözleri şaka diye kullanmam ben.
0
muhayyer divan
(22.04.25)
Şaka böyle birşey değil bunlar laf sokma
0
mirty
(22.04.25)
Tüm çekimi sıfırlayabilir, leş muhabbetler.
0
gabe h coud
(22.04.25)
Yeni Türkçe öğrenen biri "ben anlamadım, bu şaka niye komik" diye sorduğunda niye komik olduğunu açıklayamıyorsanız o şaka komik değildir. Verdiğiniz örneklerin hiçbiri komik ya da eğlenceli değil, basbayağı çirkin laflar.
0
kobuzchu kiz
(22.04.25)
4 hariç gayet okay muhabbetler, bu muhabbeti yapamayacağım kadınla sevgili olmam ben mesela. Benim üslubum böyle biraz, aynı üslupta biriyle çok eğleniyorum.

4te bir mizah yok, olsa dahi ex karşılaştırması. ex'le ilgili ortak bir bilgi ya da geçmişe yönelik bir muhabbet yoksa gereksiz. Ama mesela b ex'imle gittiğim bir şehri bilen kız arkadaşım oraya gidince bana orada ex'imle ilgili laf sokmuştur, gülmüşüzdür; olabilir. Ex'in memeleri mevcuttakinden büyüktür, buna dair laf geçer, "ben artık gay'im memeli kadın sevmiyorum" derim, gülünür.

Bağlam ve hassasiyetlerle ilgilidir, kaldırabilen insan kafadır hoştur.
0
Bruce
(22.04.25)
komiğin k si yok hiçbirinde.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.04.25)
cicim ayı geçtikten sonra birbirinden nefret edecek çift örneği. başka kimseyi bulamadıkları için birbirlerini bulmuşlar, bu şaka(!)ları kim yapıyorsa partnerini aşağılıyor, beğenmiyor.
0
deartheodosia
(23.04.25)
1 komik. Genel olarak hepsi seks muhabbeti. Seksin kendisi ve yöntemleri kadar bireysel bir şey. Seks yaparken girdiğin şekillerde arkadan yandan nasıl görünüyorum acaba demek gibi bir şey bu. Alan razı veren razı, başka kimseyi ilgilendirmez.

Madem tartışmaya açtın, vıcık vıcık leş gibi muhabbet. Çünkü o bizim seksimiz değil.
0
beyfendi
(23.04.25)
Komik değil.
0
Amaranta ursula
(23.04.25)
bu komiklik değil de sululukla karşındakini aşağılamak gibi bir şey.
0
koela
(23.04.25)
bunlar şaka değil laf sokma.
1 numara kaşarlanmış çiftler arasında olabilir belki diğerleri şaka değil.
0
nuisance2
(23.04.25)
i.pinimg.com

Ortam şu herhalde. 13 yaşında biri ilişkiyi böyle sandığı için yazmış gibi esprileri :p @deckard +1

Yani komik değil, komik olsa gülerdik. Kasıntı olacağın, mayın tarlasında gezer gibi konuşacağın biriyle neden sevgili olasın? Tabii ki her türlü konuda espri yapan biri olduğum için ilişkide de her türlü konuda espri yapıyorum, yapıyorlar.
0
nawar
(23.04.25)
(14)

yaşlanınca elinizi öptürecek misiniz?

duyurukullanıcısı
bu bir gelenektir öptürürüm mü?ne gerek var asla öptürmem mi?
bu bir gelenektir öptürürüm mü?
ne gerek var asla öptürmem mi?
0
duyurukullanıcısı
(22.04.25)
Bizde el öptürülmez. Ayıptır.

www.facebook.com
0
Mirket
(22.04.25)
hayir.
0
lemmiwinks
(22.04.25)
Bu gelenek şeklindeki haliyle el öpmüyorum. Öptürmeyi de düşünmüyorum. Biz @mirket'in attığı linkteki gibi Çerkes değiliz ama bizim ailede de el öpülmez.
0
nawar
(22.04.25)
hayır
0
gabe h coud
(22.04.25)
70 yaşından sonra belki. yaşarsam.
0
jelly bear
(22.04.25)
Hayır. Sınıfa girdiğimde çocuklar ayağa da kalkmaz mesela. Bu türden üstünlük kurulan davranışlardan keyif almayı anormal buluyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.04.25)
Yaşlı değilim ama yeğenime elimi öptürüyorum. Aslında bu hareketi hiç doğru bulmuyorum ama içimde bir ses şimdilik öptürmem gerektiğini söylüyor, iç sesine güvenirim.
0
muhayyer divan
(22.04.25)
Oğlum bayramlarda elimi öpüyor. Bir kaç kere yaşıtı olan çocuk da öptü. Özellikle öptürmem, davranan olursa da elimi çekmem.
0
strawberry first
(22.04.25)
Hayır
0
mirty
(22.04.25)
hayır. kesinlikle teması öpüşmeyi sevmem.
0
mikahakkinen
(22.04.25)
Oğluma kendi elimi öptürmüyorum ama annesi ve 7 sülalemiz öptürüyor.
0
kimlanbu
(23.04.25)
yaşlanmadan öptürüyorum.
ama bu gelenek koronadan sonra azaldı.
0
nuisance2
(23.04.25)
müthiş bir gelenek bence devam etmeli. gencim ve cocuklara elimi optururum hem onların hem benim hosuma gider. temas sevmem diyen köpek sevdiyor sanki :)
0
koela
(23.04.25)
cocukken en ayar oldugum tip elini geri cekenlerdi. elini siksan saygisizlik diyecekler, opmeye calisiyorsun adam cekiyor. cekiyor cekiyor o elle birlikte sen de bir yolculuga cikiyorsun. anadoluda boyledir. opmesen elini opmedi olacak diye kazinmis beynine. ver opelim bitsin gitsin kardesim ben de senin elin icin orada degilim sonucta.

open opsun opmeyen opmesin. isteyene veririm elimi.
0
bohr atom modeli
(23.04.25)
(9)

pikap araçlar neden mantıksız ?

web kamerasiyla yayin yapan tv
ford ranger gibi pikap araçların %4 gibi ötv ile geldiğini öğrendim. aslında suv binek araçlar %120 gibi vergilere çıkabilirken bunlarin vergi orani az. yani ödedigin paraya göre neredeyse avrupa / amerika fiyatina yakin bir fiyata satin alabiliyorsun. ama bineklerde 2-3 kat pahaliya aliyorsun. fayd
ford ranger gibi pikap araçların %4 gibi ötv ile geldiğini öğrendim. aslında suv binek araçlar %120 gibi vergilere çıkabilirken bunlarin vergi orani az. yani ödedigin paraya göre neredeyse avrupa / amerika fiyatina yakin bir fiyata satin alabiliyorsun. ama bineklerde 2-3 kat pahaliya aliyorsun. fayda maliyet olarak baktiginda cok mantikli duruyor ama neden kimse almiyor bunlari :)) cok az goruyorum yollarda.
0
web kamerasiyla yayin yapan tv
(20.04.25)
Yüksek motor, yüksek yakıt tüketim, yüksek vergi, park yeri problemi, 1. köprüden geçememe, estetik kaygılar vs. ilk aklıma gelenler…
0
yadigar
(20.04.25)
aradaki fiyat avantaji bu dezavantajlara deger mi düşunmeden edemiyorum.
0
🌸web kamerasiyla yayin yapan tv
(20.04.25)
Konfor,yol tutuş,yakıt tuketimi,yürütme maliyetleri siralamasinda ayni markadan örnek verirsek eğer,

Focus>kuga>courier>ranger
0
designer
(20.04.25)
Hız sınırı düşük, Ankara'da Kızılay'a falan giremiyor yoksa bende çok niyetliydim.
0
mirty
(20.04.25)
bir arkadas artik arabalardan sikilip hilux almis, gecen sene beni aldi bir avm'ye goturdu, garaja sokarken her kosede 3 manevra yaparak girdik, arac donmuyor. ustune bir de yakit tuketimi ne yaparsan yap yuksek kalir.

turkiyenin buyuk sehirleri kamyonete uygun degil, ki bizdeki kamyonetler kuzey amerika standartlarinda kamyonetcik bile denemez.
0
cooperr
(21.04.25)
Sizin bahsettiğiniz düşük vergiler vb. ticari araç olmasından kaynaklı. Örneğin range rover da yakın zamanda bir araç getirdi, fiyatı çok düşük ama ticari: önde sürücü ve yolcu koltuğu var, arkası boş. Arkasına yolcu koltuğu koyamadığınız gibi, insan da taşıyamıyorsunuz. Cezası var. Örneğin kış lastiği, binek araçlara mecburi değil, ticarilere mecburi cezası var. SRC belgesi almanız gerekli. vb. vb. Az para veriyorsunuz ama bir sürü de yükümlülüğünü takip etmeniz gerekli.
0
malheiros
(21.04.25)
MTV
Şehir içi park, manevra sorunları
Yakıt tüketimi
Hız sınırı



Bunlar yeterli. Anadolu’da egede küçük şehirde oturuyorsanız alınır.
0
jackyr
(21.04.25)
Bir de, eskiden çok daha popülerdi ama doblolar yaygınlaşınca pikap kullanıcılarının çoğu dobloya geçti. Çünkü yük taşısa daŞ daha bir şehir aracı.

Pikaba şu anki talep en çok çiftliği olan, köye/offroad'a gidenler. İş için kullananlar da çoğunlukla doblo ile tam kamyonet arasını tercih ediyorlar.

Biz senelerce Nissan Pick-up kullandık bir anadolu şehrinde günlük araç olarak. Skystar çıkmazdan evvelki model. 2700 dizel motordu. Bahçeye giderken falan çok iş görüyordu. Arkadan itişli 4x2 olduğu için Kışın kasaya 2 çuval kum atardık mesela. Sonra sattık sıfır navara aldık. Baktık daha konforlu ancak kocaman, kamyon gibi... Hantal geldi. Sattık.

Şimdi İstanbul'da yaşamasam, sıfır 4x4 hilux alırım. Dağa bayıra vururum kendimi...
0
yadigar
(21.04.25)
yaşadığın yer buna müsaitse bence mantıklı. ben kullandım sattım ama aklım hala pikapta. yaşadığın yerden kastım mesela işin evin mecidiyeköy'deyse veya kızılay'daysa gerek yok. hem arabanın özellikleri işine yaramaz hem de zorluk çıkartır. ama az buçuk şehrin dışına doğru yakınsan veya yaşadığın şehirde araziye ulaşmak kolaysa mutlaka al derim.
0
paintov
(21.04.25)
(4)

Motorlu taşıt sevdalıları kaleye mum diksin / İstanbul

vedatchilipeppers
Ön bilgi notu: İstanbul’dayım ve trafik problemi malum. 7 kilometrelik mesafeyi 35 dakikada gitmek can sıkıcı benim açımdan; halihazırda bir otomobil sahibi değilim ancak seneye şirket bir Ford verecek bana çok yüksek ihtimalle. 2013’ten beri aktif otomobil kullanıcısıyım; e şirketler de araba veriy
Ön bilgi notu: İstanbul’dayım ve trafik problemi malum. 7 kilometrelik mesafeyi 35 dakikada gitmek can sıkıcı benim açımdan; halihazırda bir otomobil sahibi değilim ancak seneye şirket bir Ford verecek bana çok yüksek ihtimalle. 2013’ten beri aktif otomobil kullanıcısıyım; e şirketler de araba veriyor genelde, ben de düşündüm neden otomobil alayım ki yani? İstediğim gibi kullanacağım bir otomobil, benzin ve sigortaları da karşılanıyorsa benim ayrıca otomobil almamın hiçbir mantığı yok gibi geliyor; yanlışsam düzeltin. Her akşam işten çıkınca direkt Martı Tag üzerinden motor çağırıp artçı olarak biniyorum eve giderken. Hem aşırı zevkli hem çok hızlı.

***

Hello moto,

Geçen aylarda A sınıfı ehliyet aldım, toplam 15 saat civarı Yamaha MT-07 sürüş tecrübem mevcut. Artık beginner seviyesini geçtim diye düşünüyor olsam da manuel vitesli motor “günlük sürüş”te hâlâ benim için biraz sakıncalı olabilir. Bazen günde 2-3 defa Martı Moped kullanıyorum max hızı 45 km. Çok rahat kullanıyorum ancak istediğim performansa yakın bile değil + D100 karayoluna çıkamıyorum. Şimdi şehir içi “scooter olmayan” ya da yüksek performanslı bir scooter önerisi rica ediyorum sizden.

Ekipmana (kask, mont vs) toplam 100k civarı ayırmayı düşünüyorum çünkü İstanbul trafiği az zekalı sürücü dolu. Bu noktada da İstanbul içi tecrübeli motorcu arkadaşlardan fikirlerini istiyorum.

Motor için toplam 350 civarı bir bütçe düşündüm ama bu meblağ krediye başvurarak 600 civarlarına da çıkarılabilir. Sıfır mı ikinci el mi almam gerektiğine de karar veremedim. Destek rica.

Edit1: www.sahibinden.com

Manuelmiş gerçi

Edit2: www.sahibinden.com

Edit3: www.sahibinden.com

Hint motoru iyi olabilir gibi geliyor sanki öyle midir??
0
vedatchilipeppers
(19.04.25)
Hocam ben 2008 yılından beri aktif motosiklet kullanıcısıyım. Senede min 20-25 bin km kullanıyorum ancak İstanbul'da birkaç kez kullanma gafletinde bulundum ve bur daha motorla gelmeme kararı aldım. istediğin cevap değil ama ben sürekli İstanbul'da binmeye cesaret etmem.
0
mirty
(19.04.25)
Çok absürd olmuş soru, cevaba üşendim cidden inanın.

Zaten tercihler çok azazalıyor scooter olmasın scooter olsun vari. Nedeni basit, yapı. Araştırınca göreceğiniz sonuçta bir önceki cümlemi anlamıyorsanız, yeterince araştırmamışsınız demektir.

Köprü geçmiyorsanız YRA dan ilgili eğitimi alarak kymco ak550, yamaha tmax560, honda forza 750., honda forza 250, yamaha xmax 250.

Perf ararken trafikte kalmak istemiyorsanız honda pcx 125, yamaha nmax 1255-155

Ekipmana min 15k yeter, motosikleti de 150k kapatırsınız.

Öte yandan bence 700 cc ve üzeri ömrünüzü kısaltacaktır bu başlıkla, hem sürücüler çok kötü artık hem de siz o seviyeye şu an uygun değilsiniz.

İstanbul'da 6 senedir motosiklet süren biri olarak yazıyorum bu arada, birkaç da şehir gezdim.

Hakkınızda hayırlısı olsun, tekeriniz düz bassın.
0
baldan kaymak
(19.04.25)
Neresi absürt?
0
🌸vedatchilipeppers
(20.04.25)
normalde bi duyuruya 2.yanıtı vermiyorum, denk geldik.

1) scooter gibi ama scooter olmayan kısmı. absürd.

2) 15 saat mt7 sürüşü çok az. 3'er saatten 5 gün mesafeniz var hiç bilmeyen biriyle. Absürd.

3) ekipmana ayırdığınız tutarı dayadığınız zeka seviyesini ekipmanla kurtaracağınızı düşünmeniz. Absürd.

bence cidden yolun başındasınız. sağlam araştırmaya ihtiyacınız var. Yaşayın diye yazdım. Normalde hiç umrumda olmaz; bir anne, eş, kardeş üzülmesin diye yazıyorum. Trafikte denk gelsek, 15 metre gerinizden dörtlü açarak sürerdim muhtemelen.

konu sizin kötü/iyi olmanızdan değil, o bilince yakın görünmüyor şu an durum.

yermek adına söylemiyorum. araştırmanız lazım sadece.

1) scooter yapısı gereğiyle rahat kullanım göre tasarlıdır. mt ise naked bir motordur. dolayısıyla önce rahatlığınız mı yoksa keyfiniz mi karar vermek lazım. nc, transalp, tracer, tenere, at, cbr, cb650r, gs; sizin tercih mt'den büyük filler bunlar. önce ne istediğinizi bulmalısınız.

2) ekipman ancak eğitimle destekliyse işe yarar. Eğitim almalısınız. 100k ekipman sizi kurtarmayabilir. Keza 10k ekipmanla hiç kaza yapmayabilirsiniz.

3) size altın oran güzel motosikletleri yazmışım. Zaten yeterince araştırınca kararınız ortaya çıkacak.

Bence en çok ihtiyacınız olanlar: bol bol araştırma, okumak ve video. Sonra eğitim almak. Sonra başlığın soruları kendiliğinden çözülecek.

Sorularınıza da sizin istediğiniz yanıtları yazayım

1) manuel için bence de trafik sürüşünde yeterli değilsiniz.

2) bu scooter önerileri değişir, 125 cc, 250 cc, 600 cc bir scooter farklı güçlere göre hitap edebilir size. 125 cc de 105-120 kmh, 250 cc'de 130-160 kmh, 600 cc'de 160+ kmh gibi düşünebilirsiniz. bence bu hızlara ihtiyacınız yok. Cc büyüdükçe fiziki hacim büyür, trafikte kalırsınız. 125 cc şehir içi için yeterlidir. Bu sebeple JAPON marka motosikletlerin 125 cc scooterlarına bakın derim. Yazmıştım yine yazayım: Honda pcx, yamaha nmax.

3) ekipmana ayırdığınız tutarı biraz zamana dönüştürün - bedava görünür ama paha biçilemez. eğitim için giden yolu bir kavrar iseniz, ekipmanı çözeceğiniz aralığı da çok kolay bulursunuz. 15-30k arası bile iyi bir set kurulabilir. Üstelik taksit imkanı da var.

4) motor için bütçeden önce, motoru bir seçin. ilk 3 maddeden sonra tutarlar daha net ortaya çıkacaktır.

5) ilanlara bu noktada bakmamayı tercih ettim.

Özetle; hayat sizin hayatınız. Ben yetersiz olduğunuz vb bir gaye ile yazmadım. Öyle birşeyden banane ayrıca haddime de değil. Sadece üzerine oturduğunuz an, yaşam ve ölüm arasında 1 tık mevki değiştiriyorsunuz. motosiklete hep binin; güvenle binin diye çabaladım. Umarım bunu bu entry'den anlarsınız. Sonra bir istemediğiniz durumdan, ömür boyu kötü görmeyin diye. Yoksa motosiklet çok güzel birşeydir. Hayatımda en sevdiğim şeylerden bir tanesi.

Tekeriniz düz bassın, iyi günler.
0
baldan kaymak
(20.04.25)
(7)

motorcu ile yapığım kaza

emfuzi
bugün bir motorcu ile çarpıştım.döner kavşakta ilerlerken, artık kavşaktan çıkmak üzereyken, sağ taraftan bir motorsikletli genç, hızla gelip sağ önden bana çarptı ve düştü. neyse ki gençte bir şey yok. araba ve motorda hasar var tabii neyse.motorun plakası ve ruhsatı var, motorcu 17 yaşında ve ehli
bugün bir motorcu ile çarpıştım.

döner kavşakta ilerlerken, artık kavşaktan çıkmak üzereyken, sağ taraftan bir motorsikletli genç, hızla gelip sağ önden bana çarptı ve düştü.

neyse ki gençte bir şey yok. araba ve motorda hasar var tabii neyse.

motorun plakası ve ruhsatı var, motorcu 17 yaşında ve ehliyeti yok.
motor abisinin adına kayıtlı, abini çağır bari onun adına tutanak tutalım dedim. abimin de ehliyeti yok dedi.

tutanağı tuttuk, sürücü olarak ehliyetsiz sürücüyü yazdık, kimlik ve ruhsat fotoğrafarı aldım.

çocuk da abim duymadan kendi aramızda halledelim dedi. benim için fark etmez, servise soralım kaç para diyecek, gelip parasını ödersen tutanağı işleme almadan devam ederiz dedim. üzüldüm çocuğa da biraz.

diyorum ki, gel şu koluna bacağına bakalım biraz, yaralanmış olma. yok abi ben alışkınım sürekli düşüyorum motordan diyor. güler misin ağlar mısın.

e şimdi ben bu tutanağı işleme koyarsam, muhtemelen varsa bile sigortası karşılamaz zararımı. benim sigorta da bunlardan alacak her türlü parasını.

üstüne, ehliyetsiz araç kullanmaktan yanılmıyorsam 18k ceza hem sürücüye, hem de araç sahibine ayrı ayrı kesilecek.

muhtemelen benim ön tampon değişecek.

motorun değeri taş çatlasın 80 bin olsun. zaten yazılacak cezalar, onarım masrafı, olası değer kaybı falan derken motor elden gidecek.

ne tavsiye edersiniz? beni ne bekliyor?
0
emfuzi
(19.04.25)
geçmiş olsun. ehliyetli olsa bile siz dönel kavşak içinde olduğunuzdan suçlu olan o olur. yani double suçlu. öneriniz doğru, ya yaptıracak ya işleme koyacaksınız. poliçenize bakın, yanlış hatırlamıyorsam kazadan 5 iş günü içerisinde başvurunun yapılması gibi bir gereklilik olabilir, sigortacınıza bir sorun. bunu söyleyerek ellerini çabuk tutmasını sağlayabilirsiniz. arayı uzatmadan kendinizi garanti altına alıp paranızı alın.

size belki farklı birşey teklif edebilirler. yani aracanızla farklı bir kaza yapılmış gibi gösterip sigortaya başvurmak gibi. bu mümkün olsa da riskler içeriyor ve tabii ki yalan beyandan dolayı suç. sigorta şirketi tespit ederse dava açılabilir. yani yapacak birşey yok. ya ödeyecekler ya da sigorta şirketi ile muhattap olacaklar. bir de 17 yaşındaki çocuktan gizli gizli para filan almayın, abisi mi gelir artık babası mı neyse onunla muhattap olun siz yine de.
0
awlmi
(19.04.25)
hocam hiç riske girme, en kısa sürede işleme koy. dediğin gibi yok ehliyeti yok, yok abisi duymasın falan filan, bu kaza konularında senden çok daha tecrübelidir. 17 yaşında adamın ne parası olacak? hem ehliyet yoksa, trafik sigortası da olmaması olasıdır. trafik sigortası yoksa da senin aracındaki hasarı karşılamaz. zaten motorun trafik sigortasından ne olcak, ne kadar ödeyecek? hangi şartlarda ödeyecek? motor abisininse abisinin sürmesi lazım motoru trafik sigortasının karşılaması için tabi bu sadece mantık yürüttüğüm bir konu, bilgi sahibi değilim. belki de abisi de kullansa ehliyeti yok diye ödemeyecek.

hatta hani belki de polis çağırman gerekirdi, yaşı ufak ve ehliyetsiz diye, bence bir avukata en kısa sürede danış, gerekirse kavşaktaki mobese görüntülerini al, masraf başına kalmasın.

ayrıca boşver dersin geçersin 2 gün sonra maazallah bir insana çarpar sakatlar öldürür. ben de motorcuyum ömrü hayatım motor tepesinde geçti.
0
Fodera
(19.04.25)
Fodera her şeyi yazmış zaten, muhtemelen kazanın üstüne yatmaya çalışacak asla acıma. Bende yıllardır motora biniyorum bu kekolar yüzünden soğudum motordan.
0
mirty
(19.04.25)
Tutanağı işleme koymak o çocuğun geleceği için de iyi. "Ulan kaza yapıyorum hiçbir şey olmuyor" düşüncesine girerse başka insanlar için de tehlike.
0
etna
(19.04.25)
Uzatmayacağım, acıma acınacak hale gelirsin. Benzeri başıma geldi. Hiç kusurum yokken dolandırıcı avukatlar yüzünden tazminat ödemek zorunda kaldım bir motorcuya. Yazdıysan tutanağı ver işleme koy, her şey kağıt üzerinde olsun. Kusuru neyse ödesin konu resmi bir şekilde kapansın.
Sonra çok başınız ağrıyabilir.
Kendi kaskon varsa sen hiç bir şeyle de uğraşmazsın. Benden söylemesi
0
erty_ksk
(19.04.25)
daha önce benzer durumda ehliyetsiz sürücü aracımıza arkadan çarpmıştı. abi halledelim
edelim derken çaktırmadan polis çağırdık (kaçacaklardı) polis tutanağı tutuldu ve ehliyetsiz sürücü olarak işlendi. biz aracı kaskodan yaptırdık. bildiğim kadarıyla onların ne kasko ne de trafik ödeme yapmadı.

kuralda şöyle diyor:
Kazaya karışan sürücülerin tümü ya da biri 18 yaşından küçükse kaza sonrasında tutanak tutulmaz. Kazada yer alan sürücülerin hepsi ya da birinin, değişik taşıt sürücü belgesi varsa tutanağa gerek duyulmaz. Sürücülerin ehliyetsiz olması durumunda da tutanak tutulmaz.

bu durumlarda polis tutanağı şart diye anlıyorum.
0
orpheus
(19.04.25)
geçmiş olsun. polis çağırmanız gerekiyordu, büyük hata etmişsiniz. sizin tuttuğunuz tutanak işleme koyulamaz. siz aracınızı olursa kaskodan, olmazsa cebinizden yaptıracaksınız. ama burada kritik olan bir zaman sonra karşı taraf sizi motoru yaptırmanız için sıkıştırabilir ve hatta yaralanma oldu diye dava da açabilirler buna da hazırlıklı olun.
0
malheiros
(19.04.25)
(4)

Meğer ne büyük ne mübarek insanmış

uşak tezgahlarının halı dokuyanları
Bizim medya sektörünü gerçekten anlamiyorum. En ufak magazinsel olay hemen bütün gündemi, tüm kanalları isgal edebiliyor. Mesela narin olayı sokakta bile sağa sola afişleri bastırmış adına kafe açmışlardı. Şimdi de ismi lazım değil birisi rahatsizlandi hastaneye kaldirildi(geçmiş olsun) tüm kanallar
Bizim medya sektörünü gerçekten anlamiyorum. En ufak magazinsel olay hemen bütün gündemi, tüm kanalları isgal edebiliyor. Mesela narin olayı sokakta bile sağa sola afişleri bastırmış adına kafe açmışlardı. Şimdi de ismi lazım değil birisi rahatsizlandi hastaneye kaldirildi(geçmiş olsun) tüm kanallar adamı güzelliyor. Vay şöyle iyiydi vay böyle büyük adamdı vs.

Gerçek gündem bu mu arkadaş. Banane adamin kişiliğinden büyüklüğünden vs. Sinir krizi gecirecegim. Ekonomi battı bitti adalet falan hak getire en ufak olay hemen gece gündüz yayına donuyor.

Biliyorum hiç kimse tv izlemiyor ama ben izliyorum. İzleyeceğim.

Hakikaten hiç tv izlemiyor musunuz?
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(16.04.25)
Ben teslim olmayı seviyorum. Bir şey izliyorsam da dinliyorsam da araya reklam falan girsin de ara vereyim diye düşünüyorum. Ben bir şey açarsam kendimi ona bitirmeye şartlıyorum. Odaklanamıyorum. Tvnin akışını bırakamıyorum
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(16.04.25)
yaklaşık 15 yıldır hiç izlemiyoruz ailecek. hatta digiturk vardı onu bile izlemeyi unutup 6-7 ay sonra farkına vardık. zor bela iptal ettirdik. apartmana merkezi uydu sistemi yaptırdık. sadece mutfaktaki küçük tv ye bağladım. onu da en son seçimlerde açmıştım. kumanda kaybolmuş aradık falan. onu bile izlerken hep telefondan takip etim seçimleri. çok çok önemli bir haber olursa zaten ekşiden x'den hemen önümüz düştüğü için tv açmak aklımıza bile gelmiyor. geri kalan zamanlarda netflix blu youtube işte.
0
ground
(17.04.25)
Evimizde yıllardır televizyon yok 8 yıl olmuştur kabaca
0
mirty
(17.04.25)
yok izlemiyorum, sıfır.

muhtemelen 10 yıldır böyle
0
gurur
(17.04.25)
(6)

Yurtdisinda kendimize ne kadar sure verelim?

Kittie
İş bulmadan yurtdışına gitseniz, çalışma izniniz de var diyelim. Kendinize iş aramak için ne kadar süre verirdiniz?Ne kadar süre sonra yok olmicak burada deyip dönerdiniz turkiyeye?
İş bulmadan yurtdışına gitseniz, çalışma izniniz de var diyelim. Kendinize iş aramak için ne kadar süre verirdiniz?
Ne kadar süre sonra yok olmicak burada deyip dönerdiniz turkiyeye?
0
Kittie
(15.04.25)
Bütçe kısıtı yoksa çalışma izni bitene kadar zorlarim
0
mirty
(15.04.25)
ilk 1 sene zaten adaptasyonla geciyor fazla performans beklemek hatali olur.
ikinci sene is bulunamazsa stop loss derim.
0
cooperr
(16.04.25)
eli yuzu duzgun bir is (kendi alaninizda, veya hedeflediginiz kariyer cercevesinde) bulmak icin 2 sene.

tamam mi devam mi icin 5 sene (isi bulduk yerlestik, mutlu muyuz memnun muyuz simdi napiyoruz degerlendirmesi).
0
taurina
(16.04.25)
6 ay - 1 sene
0
antikadimag
(16.04.25)
Vize bitimine kadar dövizi yerde bulursan dahi al.
0
cakmayazar
(16.04.25)
Yurtdışında şartlar zaten zorken 2 sene iş aramak bence gerçekçi değil inanılmaz yıpratır, kenarda birikim olsa bile. O yüzden ben maks 1 sene diyorum.
0
sacrilegious
(16.04.25)
(14)

Orta direk erkek - Ultra zengin kız ilişkisi?

bobinhoo
Bir arkadaşım buldu kendini bu durumda, 1-2 aydır görüştüğü kızın babası baya zenginmiş meğersem. İlk başta kızın maddi durumu iyi demişti ama tabi babasının borsada işlem gören şirketi varmış meğersem. Adamın toplam mal varlığının değeri dolar olarak en az 9, belki de 10 haneli. Bizim arkadaşın ail
Bir arkadaşım buldu kendini bu durumda, 1-2 aydır görüştüğü kızın babası baya zenginmiş meğersem. İlk başta kızın maddi durumu iyi demişti ama tabi babasının borsada işlem gören şirketi varmış meğersem. Adamın toplam mal varlığının değeri dolar olarak en az 9, belki de 10 haneli. Bizim arkadaşın ailesinin bütün mal varlığını toplasan 7 haneye çıkmaz hayatta.

Kızla tanıştık bu arada, ben bilmesem ultra zengin olduğunu anlamazdım açıkçası. Ortamdaki diğer kızlar çantasından, kıyafetinden falan anlaşıldığını söylediler ama ben fark etmedim o detayları. Duruşu, tavırları, konuşması gayet düzgün ve mütevazı duruyordu. Babasının şirketinde çalışıyormuş ayrıca.

Bizim arkadaş da bu durumu kafasına takmış baya tabi, aşağılık kompleksine girmiş bildiğin çocuk. Zaten bu kafayla giderse kızı elinde de tutamaz muhtemelen.

Ben insan babasını seçemez ama kayın babasını seçebilir diyerekten sakın kaçırma bu kızı dedim ama bazı arkadaşlar da davul bile dengi dengine yürümez vb. dediler.

Sırf zengin diye Bülent Ersoyla falan birlikte olan insanların olduğu şu dünyada, hali hazırda sevdiğin kız zengin çıkmış daha ne istersin ki. Bu tarz kolay yoldan paraya ulaşma ihtimali nadir gelir insanın ayağına, gelmişken de elinin tersiyle itmenin anlamı var mı?

Sorum özellikle erkeklere, bu durumda olsanız ne yapardınız?
0
bobinhoo
(14.04.25)
bence yürümez bu ilişki. aşağılık kompleksine sahip olduysa özgüven sorunu var demektir. kızın yanında ezilip büzülür. böyle bir durumda da kızın gözünde çekiciliği kalmaz zaten. ilk önce kız terk eder.
0
nickini degistiren yazar
(14.04.25)
kız bi süre sonra sıkılacak zaten. çok da takmayın, akışına bırakın kendi kendilerine ayrılırlar. (kadınım yorumum bu şekilde)
0
turuncu tonlarda
(14.04.25)
aşağılık kompleksine gerek yok. ben seviyosam devam ettirirdim. para yüzünden ayrılmak saçma olur.

kız oğlanın durumunu bilip ona göre hareket ediyorsa sorun yok. yakınımda var tam da böyle bi evlilik. para yüzünden sorun yaşadıklarını duymadım.
0
jelly bear
(14.04.25)
kaç yaşında?
20'li yaşlarda zengin bir kızla sevgili olmuştum ve zamanla yürütemedim.
bu arada zengin dediğim, benden zengindi sadece. beşiktaşta kirada oturuyordu ama kirasını ailesi ödüyordu.
yani şimdiki kafamla zengin demem. ama öğrenci kafamla zengin diyordum.

yapamadım. aşağılık kompleksi girince olmuyor.

ama şimdi olsa (yaşım 30+) hiç problem etmezdim. yürürdü de.

bence arkadaşınız bunu hiç dert etmesin.

zengin kız fakir oğlan meselesi değil bu.
zengin kız, normal oğlan meselesi.

arada bir dışarı çıkacak, arada bir tatile gidecek, ilişkideki her adımı para olarak görmeden hareket edebilecek kadar varlığı varsa, o zaman yürür.
0
biseysorcaktim
(14.04.25)
yürümez.

kizin ailesi en basta kizinin standarti düssün istemez. kizilcik serbeti izleyin :D
erkek gold diggersa yürür sadece.
0
sonsuz
(14.04.25)
Aşağılık kompleksim yok fakat ben kendi sınıfımdan biri ile evlenmeyi tercih ederim

Sıradan aileler bile çocuklarının evliliğine "iyi niyet" altında karışma hakkı bulurken, bu aile kızım iyi yaşasın diye gittiğin tatilden yaşadığın semte her şeye karışır gibi geliyor
0
grimavi
(14.04.25)
bu hikayede erkek orta direk değil fakir oluyor sanki. yani maaşı ne kadar? 100-200 ise uçurum olur, ortak paydada buluşamazlar ki. her sene yurt içi yurt dışı tatillere gitmek isteyecek bi taraf, e parası da var. ya kadının parası ile gidilecek ya gidilmeyecek mesela. hani erkeğin de kendi başına ortalamanın çok çok üstünde bi geliri varsa ancak o şekilde olabilir.
0
elorelia
(14.04.25)
ben kompleks yapmazdım. para 3. seviyede olurdu benim için. alçak gönüllü olması büyük bir artı. her fakir zengin ilişkisi gold diggerlık değil.
0
gabe h coud
(14.04.25)
benzer bi ilişkinin başlangıcındayım.

kız dilediği kadar iyi kalpli olsun, erkekler bu durumu gururlaştırıyor. kaçınılmaz son gelecektir.

her son böyle bitmese dahi geneli de böyle
0
baldan kaymak
(14.04.25)
7 haneli/8 haneli olsa olur.
ama 6 hane/10 hane olmaz coco.

bunu bir arkadasin abisi yasadi, onunkide 7 hane/10 hane gibi bir karsilastirmaydi. 5+ senelik iliski, evlilik asamasina geldiler, hatunun ailesi olmaz dedi. cocuk agir bunalima girdi 2 sene odasindan cikartamadilar, sonra toparladi.
0
cooperr
(14.04.25)
@cooper +1, benim de tanik oldugum hikayede kiza evlenirsen mirastan men ederiz seni dediler ve büyük ask orada bitti.
aile onayi da önemli yani.

bi de bu tarz varlikli aileler, karsi taraf batmis olsa bile onu kabul ediyor, tehlike olarak görmüyor. cünkü o da "one of them". ama tamamen disaridan birisi tehlike yani insanlarin kafasinda.
0
sonsuz
(14.04.25)
Ben 20lerin sonunda benzer ilişki yaşadım, kız 6 ay sonra sıkılıp bıraktı :') yani gittiği yere kadar tadını çıkarsın.
0
mirty
(14.04.25)
Kadın yaşlıysa olur. Erkek çalışmasa da olur bu durumda. Buna jigololuk diyoruz.
0
runaway
(14.04.25)
temel harcamalarda kıza yetişebiliyorsa olur.

örneğin kız önümüz bayram bir ispanya yapalım dediğinde, tamam hayatım bavulumu hazırlıyorum diyebilmeli. ama babamın yatı 40 metre sizinkilerin teknesi neden 10 netre konusunda sorun yok.
0
orpheus
(15.04.25)
(18)

İntikam mı alırsınız yola mı bakar sınız?

Kahvedesu
Sb.
Sb.
0
Kahvedesu
(13.04.25)
Unutmasını beklerim. Sonra hiç beklemediği bir anda intikamımı sessizce alırım. İzlerim.
0
psmstc
(13.04.25)
intikam.
0
sonsuz
(13.04.25)
Yola bakarim.
0
deckard
(13.04.25)
Yola bak, intikam alsan da içindeki ateş sönmez. Ok, kib, bye de geç.
0
Shepard
(13.04.25)
Yoluma bakarım, intikam için harcayacağım enerji ve zamanı kendime ayırmayı tercih ederim. Bende bu kadar öfke uyandıran bir insana kendimden bir parça daha vermek istemem.
0
fotrsapka
(13.04.25)
yola devam
0
co2s2
(13.04.25)
ikisi de.
0
gabe h coud
(13.04.25)
Devamke
0
mirty
(13.04.25)
Soğuk zeytinyağlı yemekleri çok severim, acayip kin tutarım, acısını mutlaka çıkarırım.
0
kimlanbu
(13.04.25)
genelde yoluma bakarim, kin tutma esigim yuksektir. ama o esik gecilirse dusmanlarim sonsuza dek korksunlar acikcasi.
0
aguen
(13.04.25)
acayip kin tutarım. acele etmem.

duyurudan biri beni kitap meselesinde dolandırmıştı çok eskiden, bilgilerini hala saklıyorum.
bir şekilde alacağım intikamımı müsait olunca.
mezara girsen de bulacağım seni oğlum.
0
parka
(13.04.25)
Ben çok içerlediysem ve haketmediğim bir şey ile karşılaşmışsam intikamı meze olarak sunuyorum karşı tarafa.
0
hain kostokk
(13.04.25)
mevzunun ne olduguna gore degisir.
0
cooperr
(13.04.25)
yoluna bak.
0
mikahakkinen
(13.04.25)
kişisel mevzu > yoluna bak

komünizm > silahlan
0
mark greg sputnik
(13.04.25)
Yoluma bakarim ve intikam icin de firsat kollarim bi yandan
0
Kittie
(13.04.25)
Yoluma bakarım, gedik önüme gelirse taşı yerleştirip sihirli kapının kilidini açmaktan çekinmem.
0
muhayyer divan
(14.04.25)
İntikam alabiliyorsam intikam alamıyorsam beddua :)))
0
naksidil
(14.04.25)
(13)

Türkiye'de hâlâ Windows XP kullanan kalmis midir ?

feastofthedamned
Bu soruyu sorma gerekçem, bu kadar eski bir isletim sistemini benim gibi hâlâ kullanabilen var mi diye merak etmem.
Bu soruyu sorma gerekçem, bu kadar eski bir isletim sistemini benim gibi hâlâ kullanabilen var mi diye merak etmem.
0
feastofthedamned
(09.04.25)
Vardır. Özellikle devlet dairelerinde olabilir.
0
runaway
(09.04.25)
daha eski isletim sistemleri de hala kullaniliyor dunya genelinde.

mesela intel 486 1989 yilinda uretimine baslanmis ve 2007'ye kadar uretimi devam etmis bir islemci, o islemci de zaten windows 95 falan kullaniyor.
0
cooperr
(09.04.25)
Bakınız banka atmleri
0
kaiserr76
(09.04.25)
Birincil PC olarak bireysel kullanan 1-2 kişi dışında kalmamıştır. Hobi yahut sanal makine üzerinde kullananları (ben dahil) saymıyorum. Ancak endüstriyel olarak, değil WinXP, Win98se ve floppy disk kullanan dahi tonla sistem var. Kiosklar, reklam panoları, atm'ler, cnc tezahları, üretim bantları falan ilk aklıma gelenler. Yina bazı oto ustaları arabayı winxp yüklü laptopa bağlıyorlar teşhis için. vs, vs...
0
yadigar
(09.04.25)
Bizim okulda lablarda hala xp var. Tabii o bilgisayalar sadece mikroskoptaki görüntüyü görmek için kullanılıyor. Devlet ünisi
0
substituent
(09.04.25)
Gecen vesikalik cektirmeye gittigimde fotografcida xp gordum
0
floydian
(10.04.25)
köylere ilçelere git. dayıların dükkan xp var hep.
0
mikahakkinen
(10.04.25)
endüstriyel ve hobi kullanımı dışında kaldığını sanmıyorum.

bu arada atmlerde genelde windows 10, en kötü windows 7 var. atmlerde xp kullanımı 2010ların ortalarında son buldu.
0
inheritance
(10.04.25)
Eski çalıştığım şirkette halen kullanıyorlar, çoğu işi mail ve excel ile yapıyorlar, başka program vs. kullanılmadığı için çoğu bilgisayarda XP var ve bu bilgisayarlar en az 10 senelik.
0
lamborcini
(10.04.25)
var hala bir çok şirkette görüyorum. mesela üretimden çıkan ürünlerin sıcaklık degerlerini test eden bir uygulama sadece windows xp'de çalışıyor. onun için fabrikadaki üretim kısmındaki tüm bilgisayarlarda xp yüklüydü

yine bir hastanede lab'da bilgisayarda xp yüklü oldugu gördüm.
0
limonlu eksi
(10.04.25)
Askeriyede var, simülatörlerde
0
mirty
(10.04.25)
otobüs acentelerine yazılım yapan bir firmada web developer olarak çalışıyordum bir kaç sene evvelinde, biz modern arayüz kullanıp güzel güzel sistem tasarlarken otogardaki bazı acentelerin XP kullandığını farketmiştik.

biz hala xp kullanıyor olabileceklerini hiç tahmin etmemiştik başta.
hatta kendi aramızda bu adamlara kendi cebimizden bilgisayar alsak da projeyi onlara uygun getirmesek daha iyi olmaz mı dedik.

sonra bu adamların sayılarının çook fazla olduğunu farkettik.

bireysel kullanıcı görmedim ama bilgisayar lazım olan bazı işyerlerinde bazı küçük esnaflar tarafından kullanılabiliyor hala.

bir haberden alıntı:
"Net bir istatistik olmasa da, küresel çapta XP'nin pazar payı 2025 itibarıyla %0.5'in bile altına düştü—Türkiye'de de benzer bir trend olduğunu söyleyebiliriz"

değil binde 5, onbinde 5'se bile bu çok büyük bir oran.
0
biseysorcaktim
(10.04.25)
Gemilerde hala win xp ve win xp embedded görüyorum, oldukça yoğun hem de.
0
kimlanbu
(10.04.25)
(6)

Glutensiz pasta var midir? Lezzet yonunden farki var mi?

mr.goodcat
Minik bir dogum gunu organizasyonunda gluten yiyemeyen bir arkadas var. Toplamda 6 kisiyiz. Bu arkadastan dolayi glutensiz pasta almak istiyorum. Var midir boyle pastalar?En onemlisi lezzet yonunden digerlerinden farki var midir? Sunta gibi seyi yedirmeyelim herkese :)
Minik bir dogum gunu organizasyonunda gluten yiyemeyen bir arkadas var. Toplamda 6 kisiyiz. Bu arkadastan dolayi glutensiz pasta almak istiyorum. Var midir boyle pastalar?

En onemlisi lezzet yonunden digerlerinden farki var midir? Sunta gibi seyi yedirmeyelim herkese :)
0
mr.goodcat
(09.04.25)
hazır pasta diyorsanız bilmiyorum ama kendimiz yaparız diyorsanız glutensiz pasta tabanı/pandispanya varmış.

edit: istanbul'daysanız burası servis yapıyormuş: www.degirmencidede.com
0
inheritance
(09.04.25)
Çoğu badem unuyla yapılıyor ve bence çok lezzetli oluyor, hatta normal undan daha hoş bir tat verdiğini düşünüyorum. Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama İstanbul'da Beyaz Fırın'da, Yeniköy'deki Yeni Damla Pastanesi'nde, Emirgan'da Beam Bakes'de var. Başka yerlerde de vardır muhakkak.
0
fotrsapka
(09.04.25)
İstanbul Kadıköy size yakınsa Ethique Patisserie & Boulangerie'de glutensiz pastalar var. Kardeşim vegan olduğu için buradan sipariş vermiştim birkaç kez ve genel olarak beğenilmişti.
0
peki madem
(09.04.25)
Var gayet güzel yapan yerler Ankara'daysaniz yazabilirim
0
mirty
(09.04.25)
vardir. instagrama tatli firin diye yazin gorursunuz. Oradaki hersey glutensiz.

Lezzet yonunden tabiki farki var. Cunku gluten hamura kivamini veren sey aslinda. Alternatif yontemlerle hamur kivamini yakalamaya calisiyorlar.

Ama sunta gibi de degil yenilir yani. Sadece pastane pastasiyla birebir ayni olmayacagini bilmeniz lazim.
0
nuevo
(09.04.25)
choco whiteın unsuz yağsız budapeştesi var. muhtemelen sipariş alıyordur büyükada ve sarıyer taraflarında dükkanları
0
ala09
(09.04.25)
(26)

Yaşlanıyorum/z

uşak tezgahlarının halı dokuyanları
Ciddi belirtiler almaya başladım. Aylarca boynum tutuldu, sol elim uyuşuk kaldı.Geçenlerde duyuru da açtım bir anda sırtıma ağrı girdi Alkol tüketemeyecek derecede şişkin hissettiğim, mide ağrısı yaşadığım günler oluyor Yürümek bile artık kas-iskelet sistemime dokunuyor. Ağrı oluyor Bayanlara karşı
Ciddi belirtiler almaya başladım.

Aylarca boynum tutuldu, sol elim uyuşuk kaldı.
Geçenlerde duyuru da açtım bir anda sırtıma ağrı girdi
Alkol tüketemeyecek derecede şişkin hissettiğim, mide ağrısı yaşadığım günler oluyor
Yürümek bile artık kas-iskelet sistemime dokunuyor. Ağrı oluyor
Bayanlara karşı ilgi alakam azaldı. Huzuru önemser oldum. Cinsellik bile ikinci planda. Çok beğendiğim bir bayan bile olsa önce, acaba huzurum kaçar mı diye düşünür oldum. Bayanlar konusunda da prime dönemimdeyim. Her gün birisiyle istesem olabiliyorum ama tadı yok.
Kulaklık kullanmaz oldum. Önceleri ulan biraz da sokağı şehri dinle derdim de sonra anladım artık kulaklık kullanmak istemiyorum.
Bir nihayete varmış hissediyorum. Artık ilerisi puslu bir deniz gibi. Yani önüme çıkacak her şeye hazırım.
Gibi gibi.

Sizde ne var ne yok?
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(08.04.25)
yaş kaç ama en önemli bilgi yok?
0
deartheodosia
(08.04.25)
32
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(08.04.25)
Ağa bende henüz beyaz yok. 1-2 tel. Beyaz olsun tam dede moduna gireceğim
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(08.04.25)
32'de böyleysen 40'ta ne yapacaksın. ben yaşlandığımı 36'dan sonra anladım. seninki yaşlanma değil ülkenin çevrenin sürüklediği depresif ruh hali. ülke bu haldeyken, ekonomi böyleyken türkiyede herkes 10 yaş büyük hissediyor.
0
mikahakkinen
(08.04.25)
Babamın vefatı sonrası biraz daha anı yaşamaya başladım, biraz daha zamanın geçmesine kafa yormaya başladım. Hanımla daha fazla zaman gecirmek istiyorum. Galiba yaşın getirdiği en net şeyler bunlar.
Onun dışında Kolesterol var onu düşüruyorum. Önceden geç yatıp erken kalkarken artık erken yatıp erken kalkiyorum. Başka da pek bir şeyim yok.

Ayni yastayiz, salma kendini bu kadar.
0
logisticsmanager
(08.04.25)
yaş 33 yakında 34 ama bana sorsan 26-27. tek yapmam gereken kilo vermek ama o yıllardır aynı.

bence bu tamamen hayata bakış açısıyla alakalı.
0
biergarten
(08.04.25)
Ben banyodan sonra üşümeye, mide yanması yaşamaya başlayınca ufaktan yaşlılık işaretleri olduğunu düşünmeye başladım.
0
Amaranta ursula
(08.04.25)
Haziranda 45 yaşına giriyorum. Görenler 35ten büyük göstermediğini söylüyor ki son bir yılda aldığım 22 kilo maalesef daha hızlı bir yaşlanma sürecine soktu beni.

Bekar anneyim, işsizim, aylık asgari ücretten daha düşük bir miktara geçinmek zorundayım ki bu son 7 yılımın özeti. Sevdiklerimden kilometrelerce uzakta yaşamak zorunda olmak, ilişkilerimde aldatılmış olmak da işin ruhani kısmı. Geçen yıl ağır bir belfıtığı geçirdim, doktorum yürüyerek girip felç çıkabilirsin dediği bir ameliyatın ucundan döndüm.
Hayatım kolay değil yani. Bütün bunlara rağmen ben kendimi hiç yaşlı hissetmiyorum???
Hoplayıp zıplayarak spor yapasım var. (koşu vb bireysel sporları sevmem. Zumba falan da paralı maalesef :/)
Aynı anda örgün olarak biri şehir dışında 2 üniversite okuyorum. Dehb teşhisi almış ve duyu bütünleme bozukluğu da bulunan 9 yaşında bir oğlum var. Ama onunla kamp atmayı, balık tutmaya gitmeyi, maç yapmayı...tarlada çalışmayı (okuduğum bölüm icabı), dansetmeyi, yağmuru izlemeyi... Ay daha sayamadığım onlarca şeyi çok seviyorum. Bir de kedimi :)
Hissettiğim yaş 28 dolaylarında.
Umutsuzca iş ve aşk arıyorum. İmkanım olsa flörtten flörte sekerim de burada yandığım erkekler maalesef 65 üstü ve 25 yaş altında seyrediyor :(

Nedir yahu sizi böyle yaşlandıran????
Ben yaşlanmayacağım, inat ettim.
0
strawberry first
(08.04.25)
2001 li flört yaptım, bu noktadan sonra teneşir paklayacak gibi :p
0
sekizdokuzon
(08.04.25)
Mobil edit:yandığım değil tanıdığım olacak :)
0
strawberry first
(08.04.25)
Görüşüne bakarsak bana yapılan max tahmin 27 bununla avunmayın. Yaşlandık.
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(08.04.25)
27'de zirve yaptim.
32-33'den sonra irtifa kaybetmeye basladim.
hic sigara icmemis, bir sise sarabi 3 gunde zor icen biri olarak 80'i rahat gorurum diyordum ama 42 itibariyle 70'i gecsem iyi diyorum artik.
0
cooperr
(08.04.25)
Dün 2004’lü biriyleydim çok kötü bir sondu gece kendim çıktım gittim :(
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(08.04.25)
Çevremde ne kadar 32-33 yaşında birey varsa aşırı yorgun ve yaşlanmış hissediyor. Onlara diyorum, sana da diyeyim, o trip 35'ten sonra geçiyor.
0
sekizdokuzon
(08.04.25)
30-35 civarı insan vücudunun kendine karşı çalışmaya başladığını hissediyor, eskisi gibi her şeyi tolere etmiyor. Ama biraz hareket yürüyüş uyku, düzgün beslenme ile bence her şey okey. Kafa olarak daha net daha verimli olduğun zamanlar geldi mesela.
0
nhk ni youkosu
(08.04.25)
Nick'imden belli olacağı üzere yaş 46,3 sene olacak bisiklet kazası sonucu femurumu kırdım, düzeldim gibi ama diğer bacakta siyatik kaynaklı biseyler var sanırım, buna rağmen yeniden bisiklete başladım, bunun yanı sıra simracing hobim var, inanılmaz yorucu ama keyifli, bu aralar davul alasım var, bu yaştan sonra ne yapayım demeyip çatır çatır öğrenme niyetindeyim. İstanbulu terkettim babamı kaybettikten sonra anneyi yalniz bırakmama adına, sakin bir hayat inanılmaz keyifli, insanlarla diyaloğu baya minimize ettim, kadın erkek kimseyi kaldıramıyorum, şurada 15 gün sonra köydeki eve geçeceğiz, dört gözle bekliyorum, bahçeye şunu ekerim, garajın zeminin şöyle düzeltirim vs gibi bir sürü planım var.

Salmayın kendinizi, hobi edinin mutlaka.
0
diabolus79
(08.04.25)
tamamen psikolojik, düzgün beslenme, iyi uyku ve spor ile 3 ayda 25 yaşına dönebilirsin.
0
orpheus
(08.04.25)
spor ciddi etkiliyor -denemedim ama hesaplamalarım bunu gösteriyor.

aşk acısıyla eskisi kadar baş edemiyorum.

fiziki kuvvetim inanılmaz düştü. o aşılardan sonra özellikle. Sino 4 doz vurulmuştum ama hissiyat olarak cidden düştüğümü düşünüyorum.

Yaşlanmayıp ne yapacağız. Hayat akışı var ama biraz fazla hızlı çöktük sanki. Ameka demek istemiyorum ama ameka çünkü o derece zorluyor, sağlık açısından kötü gidiyor. diz ve ayak problemleri yaşanıyor. istemeye istemeye halı sahayı bırakacağım gibi.

35'ten sonra geçiyor denilmiş bence alışıyorsun. .d
0
baldan kaymak
(09.04.25)
Bunlar hep sporsuzluktan, 9 yıldır düzenli spor yapıyorum, yaş 39. İnanılmaz dinç hissediyorum kendimi.
0
mirty
(09.04.25)
bu yazıyı ilkkan mı yazdı bayan/bayanlar denmiş sürekli......

sporsuzluk+1 bahsettiğin sağlık sorunlarının yaşla doğrudan alakası yok ama hayat tarzınızla var gibi. kendimize bakmazsak anında çöküşe geçiyo vücut toleransı yok. kafası 30dan sonra geliyor ve müdahaleye muhtaç. az laf çok iş, acilinden

ayrıca 2004lüyle sen ne alaka... 92-93 dogumlusun 04lüyle takılınca kötü hissetmen aşırı normal değil mi öğrenci olacak yaşta kadın ve sen fahri emeklisin. yanlış yerde mi arıyorsun huzuru aceba
0
ala09
(09.04.25)
Özellikle seçmiyorum ki ağa benden küçük bayanlar bana karşı çok daha açık oluyor. Kart avrat tribi de cekemiyorim.
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(09.04.25)
32 de yaşlananamazsin, spor yap. Iyi beslen. Dobarlan, boyle olmaz
0
narod
(09.04.25)
ilk okuyunca 50+ diye düşündüm.
0
nuisance2
(09.04.25)
32 yaşında ölmüşsün lan sen :D
ben 40 yaşındayım dipçik gibiyim.
seks konusu özellikle 32 yaşında bittiysen ohoo :)
kıçın başın tutmuyor sen 40 olunca 70 yaşındaki ihtiyarlar gibi olursun.
0
OgutucuRecep
(09.04.25)
genetik olarak şanssız duruyorsun, 32'de daha böyleysen oho...
0
deartheodosia
(09.04.25)
Tükenmişlik gibi. Az zamanda çok kilometre yapılmış sanki. Kan tahlillerime baktırırdım.
0
makinist
(09.04.25)
(9)

eylül ayında balayı

Carlito Brigante
kısmet olursa eylül 20 de nikahımız olacak. şimdiden balayı olayını da organize edelim diyoruz. Eylül ayında nereleri tavsiye edersiniz. Denize girmeli de olabilir ama çok da sorun değil havuzu da olabilir. Tavsiyelerinize açığız.
kısmet olursa eylül 20 de nikahımız olacak. şimdiden balayı olayını da organize edelim diyoruz.

Eylül ayında nereleri tavsiye edersiniz. Denize girmeli de olabilir ama çok da sorun değil havuzu da olabilir.

Tavsiyelerinize açığız.
0
Carlito Brigante
(07.04.25)
Antalya nin en güzel zamanı
0
mirty
(07.04.25)
hayirli olsun simdiden.

side, alanya.
tas yerine daha gec soguyan kumu tavsiye ederim. alanya,side daha cok kumdur.
0
sonsuz
(07.04.25)
Perdue hotel e bir bakın beğenecek misiniz. Bence rüya gibi bir otel
0
kullanicadi
(07.04.25)
eylül başı olsa Marmaris muazzam olur. eylül sonunda ne olur bilemiyorum. eylül sonunda Antalya - Kıbrıs çok iyi olacaktır.
0
co2s2
(07.04.25)
antalya
yunan adaları
datça
0
jelly bear
(07.04.25)
22 Eylül'de bizim 23. senemiz dolacak, hey gidi... Güney Ege ve Akdeniz'in en güzel zamanları, Kıbrıs da dahil. Denize çok güzel girilir. Çevrede antik kent de gezilir meraklıysanız.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.25)
aiiyyy eylül ayında Fethiye, Antalya, Marmaris çok güzel oluyo.

balayı için en iyi mevsimdir.

Fethiye'de Belcekız Beach Hotel, Alanya'da Swandor Topkapı Palace Hotel şiddetle tavsiyedir. Yalnız Alanya'nın denizi çok dalgalı ama bu dediğim otele giderseniz havuzu kocaman denizi hiç aramazsınız ve bi partiler oluyo ufff. Keşke bu sene gidebilsem :')

iyi eğlenceler.
0
matilda
(07.04.25)
biraz antalya konyaaltı
biraz kaş
0
mantık
(07.04.25)
Ben kas derim, deniz hala.sicak olur. Sezon kapandigi icin de daha uygun olur. Ama biraz gezelim dolasalim, sehirden de cok.uzak olmayalim diyorsaniz alacati da olur.
0
deckard
(07.04.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.