Giriş
(4)

Arkadaşlar Sırt Üstü Düştüm Acil Yardım

dios
Arkadaşlar sert bir şekilde yere düştüm. Tam sırtımın sağ tarafı ile kalçamın üzeri yere bastıkça acıyor.Pek anlamam bu işlerden ama kırık, çıkık ya da önemli bir şey olsa yarım saat eve yürüyemezdin dediler. Şuan da acısa da yürüyorum ama merak ettiğim konular;1- cidden önemli bir şey yoktur değil
Arkadaşlar sert bir şekilde yere düştüm. Tam sırtımın sağ tarafı ile kalçamın üzeri yere bastıkça acıyor.

Pek anlamam bu işlerden ama kırık, çıkık ya da önemli bir şey olsa yarım saat eve yürüyemezdin dediler. Şuan da acısa da yürüyorum ama merak ettiğim konular;

1- cidden önemli bir şey yoktur değil mi? çünkü 25'inde çok önemli bir sınavım var.

2- ne zaman geçer bu ağrı?

3- Asıl soru; Hastaneye gitmek hariç ne yapabilirim?
0
dios
(21.06.14)
Hastaneye gidin. Evet kırık çıkık olmayabilir ama sinirlerde sorun olabilir. sırt-omur önemli şeyler ihmal etmeyin. illa iyiyim gitmem derseniz de yatın sırtüstü ya da cenin pozisyonunda.
0
eli eli lema sevaktani
(21.06.14)
"kırık olsa yürüyemezdin/acından duramazdın" dünyanın en büyük yalanlarındandır... tamam, çoğu kırık vakasının olmazsa olmazı en ufak hareketle ciddi ağrı oluşumudur da bu allah kelamı değil, yüzlerce hasta gördüm kırıkla gelip "ya benim bir şeyim yok doktor bey, ne kırığı" diyen. hastaneye gitmeden kimseden tavsiye almayın. muhakkak hastane, ille de hastane. üstelik haftasonu olduğu için ve anlattığınız kadarıyla sırt üstü ciddi şekilde düştüğünüz için pek tabii acil servise başvurmak da hakkınızdır, poliklinik randevu falan kovalamayın.
0
martenit
(21.06.14)
Teşekkürler hocam.

Lakin yurt dışındayım ve şuan hastaneye gitmek en son isteyeceğim şey. Morarma, şişme yok. Ağrıda duştan sonra hafifledi. Akşama kadar bekleyeyim.
0
🌸dios
(21.06.14)
martenit+1 serçe parmağımın kırıldığını yamuk kaynadığını farkettiğimde anladım.
0
onexey
(21.06.14)
(3)

Çay markası?

pluton bir gezegendir
pek sevgili yaratıcı sözlük yazarları, okuyucuları..butik olarak meyveli çay üretimi yapmayı düşünen bir firmaya marka ismi olarak ne önerirsiniz?
pek sevgili yaratıcı sözlük yazarları, okuyucuları..

butik olarak meyveli çay üretimi yapmayı düşünen bir firmaya marka ismi olarak ne önerirsiniz?
0
pluton bir gezegendir
(19.06.14)
dalından... doğadan'a da benziyor, yabancılık çekmeyiz işte...
0
martenit
(19.06.14)
tazecik
0
beriberi
(19.06.14)
botanik ya da vitamin geldi aklıma.

her çay türü için de alt ismi olabilir. direk elma çayı demek yerine adam&eve demek gibi.
0
seksen9
(19.06.14)
(8)

kadro derecesi nedir? yeşil pasaport nasıl alınır?

martenit
dostlar merhabalar... araştırma görevlisi olarak göreve başladım da kadro derecem 4 görünüyor, 6 sene yükseköğretim ve 2 yıl hazırlıktan sonra sanırım iyi bir başlangıç noktası bu.merakım şudur, yeşil pasaport için kadro derecesi 3 olmalı yazıyor ya her yerde, ben kaç sene sonra 3 oluyorum? düzenli,
dostlar merhabalar...
araştırma görevlisi olarak göreve başladım da kadro derecem 4 görünüyor, 6 sene yükseköğretim ve 2 yıl hazırlıktan sonra sanırım iyi bir başlangıç noktası bu.

merakım şudur, yeşil pasaport için kadro derecesi 3 olmalı yazıyor ya her yerde, ben kaç sene sonra 3 oluyorum? düzenli, ritmik olarak atlanan bir basamak mıdır bu kadro derecesi yoksa 50 sene çalışmak mı lazım, nedir bu?
0
martenit
(12.06.14)
10 yıllık memuriyet = yeşil pasaport
0
vfgerty
(12.06.14)
Sadece 10 yıllık memuriyet değil. Ya en az 10 yıllık memuriyet, ya da kadro derecesinin 3'e düşmesi. İkisinden önce hangisi olursa, yeşil o zaman geliyor. Akademi için 3 demek ya Yard. Doç. ya da reel kadrolu Öğr. Gör. Dr. demek.
0
aychovsky
(12.06.14)
10 yıllık memuriyet sonunda 3. dereceye düşersiniz diye bir şey yok. Mesela araş. gör. kadrosunda isterseniz 30 yıl çalışın, 3. dereceye düşemezsiniz, 4'ten sonra yana gider. Ama isterseniz hiç devlete hizmetiniz olmasın, kadro ilanınız 3. dereceden çıksın, direk yeşil pasaportu alırsınız. Ben yardımcı doçent olarak çalışıyorum, 10 yılı doldurmadan yeşil pasaport aldım mesela. Bir de yüksek lisansa 1, doktoraya 2 kademe veriliyor bitirdiğinizde. Başlangıç derecesi de önemli tabi, ama asıl bulunduğunuz kadro önemli.

Derece/kademe şeklinde gösteriliyor, her çalıştığınız yıl bir kademe alıyorsunuz, başlarda da 3 kademe 1 derece ediyor, yani 3 yıl çalışınca bir derece düşüyorsunuz, sonra bu 4 kademeye çıkıyor filan.

Özetle araş. gör. iken yeşil pasaport alamazsınız, öğretim görevlisi veya yard. doç. olunca da 3. dereceyi aldığınız an alırsınız.
0
opucuk baligi
(12.06.14)
yok zaten asistan doktorum ben, yani üniversitede kalmayacağım, kalamayacağım. şu an ihtisas yapıyorum. 4 sene sonra uzman doktor olarak çıkarım bir terslik olmazsa. şu an üniversite kadrosundayım, yök kadrosu falan diye geçiyor sanırım. uzmanlığı alınca 657'ye geçeceğim. bu şartlar altında ünvanlı memur oluyorum sanırım. o zaman ne kadar sürer ki?
0
🌸martenit
(12.06.14)
Uzman doktorlar kaçıncı dereceden atanıyor bilmiyorum ama şöyle anlatayım: Diyelim ki uzman dr. olarak 5'in 1'i olarak atandınız. 1 yıl çalışınca 5/2, 2. yıl 5/3, 3. yıl 5/4, 4. yıl 4/1, 5. yıl 4/2, 6. yıl 4/3, 7. yıl 4/4, 8 yıl çalışınca 3/1 olursunuz. ve yeşil pasaportu alırsınız. Uzmanlık da sanırım doktora gibi sayılıyor, 2 kademeyi de diplomayı saydırınca alırsınız, o zaman 6 yılda alabilirsiniz. Ama diyelim ki 6'nın 1'i olarak atandınız, o zaman 3 yıl daha ekleyin bu sürenin üstüne. Hesap böyle kabaca.
0
opucuk baligi
(12.06.14)
bu maaş derecesi, emeklilik derecesi falan gibi şeylerden farklı olduğu söyledilerdi kadro derecesinin? misal onlardan birisi 5/2 diğeri 7/2 sanırım. ama kadro derecesi 4, sadece 4, yanında bir başka rakam da yok. memuriyet ne zor şeymiş arkadaş :)
0
🌸martenit
(12.06.14)
valla kaç yıllık memurum, sadece iki tane şey biliyorum :) 5/2 emekliliğe esas, 7/2 maaşa esas olandır, maaşa esas olan 3'e düşünce yeşil pasaport alınıyor. Ayrıca bir kadro derecesi yok. Tıpçılarda durum farklıysa hiç bilmiyorum, ama pek olası gelmedi. şöyle bir site var, maliye bakanlığının, e-bordronu görebiliyorsun:

ebordro.muhasebat.gov.tr

orada derece ve kademeni ve emekliliğe esas olanları görebilirsin. bi de ordan bak bakalım.
0
opucuk baligi
(12.06.14)
yarın bir fotoğraf da çekip koyayım... bugün memurlar.net falan gibi sitelerde de gördüğüm, okuduğum o. kadro derecesi diye bir şey varmış, esas olan da oymuş. zaten şu anda benim personel hareket bildirimimde öyle bir şey yazıyor işte, kadro derecesi 4... geri kalanı dediğiniz gibi, 5/2 7/2, bir de ek gösterge ıvır zıvır...
0
🌸martenit
(13.06.14)
(12)

çok ciddi bir kuş problemi, evet kuş!

martenit
abiler ablalar dertten ölücem lan. nöbet falan ıvır zıvır eve knock-out olarak geliyorum, direktöman yatıyorum ve son bir haftadır her gün, istisnasız her gün küçük bir kuş gelip odamın balkonunun camlarına gagayla falan vuruyor. sabah altı buçuk olunca mesaiye başlıyor kuş.ne bok yiyeyim ben? nasıl
abiler ablalar dertten ölücem lan. nöbet falan ıvır zıvır eve knock-out olarak geliyorum, direktöman yatıyorum ve son bir haftadır her gün, istisnasız her gün küçük bir kuş gelip odamın balkonunun camlarına gagayla falan vuruyor. sabah altı buçuk olunca mesaiye başlıyor kuş.

ne bok yiyeyim ben? nasıl kurtulucam bilemedim, hani hayvanı eve alamam, kafesleyemem, öldüremem. nasıl uzak durur bu hayvan benim penceremden?

acaba bulgur darı bir şeyler mi versem dedim, iyice alışır, balkonun da içine sıçar, kelimenin gerçek anlamıyla yapar bunu diye korkuyorum.

ne yapıcam ben abiler ablalar? verdiği akıl işe yarayana bir check-up sözüm olsun lan ilerleyen birkaç yılda.
0
martenit
(31.10.12)
kuş gelmesin diye cd asıyolar.o zaman gelmiyomuş öyle diyolar
0
rock n roll
(31.10.12)
denedim, rüzgar estikçe ses ediyorlar birbirlerine çarpıp, duvara çarpıp.
0
🌸martenit
(31.10.12)
yazık belli ki aç. sana derdini anlatmaya çalışıyor. bence yiyecek bir şeyler koy balkona. camı didiklemek yerine yemeğini yesin gitsin. hiç olmazsa gürültü çıkarmaz.
0
iki arada bir derede
(31.10.12)
ama dertten ölecek kadar varmış gerçekten :)
0
rock n roll
(31.10.12)
bir ara yapıyordum onu. sonra balkonu geri alana kadar canım çıktı, yaklaşınca gagalıyorlar falan yuva yapıp yumurtladıklarında. ben yine de az önce bir şeyler koydum ama hayırlısı bakalım.
0
🌸martenit
(31.10.12)
parlak rüzgar gülleri var 1milyoncularda. onlar genelde işe yarıyor diyorlar. ama yine de balkona yiyecek koymak iyi fikir. kışın kar falan yağınca hele dev bir sevap point olur
0
kedili madam
(31.10.12)
kuş kovucu şeritler var, duyduğum kadarıyla pencere kenarlarına yapıştırılıyor ve oldukça etkili.
0
sifreli hayat
(31.10.12)
cd yi uhu ile cama yapıştırsan olur o iş.
0
ileridemokrasi
(31.10.12)
boş poşet as oralara bir yere. veya eski kaset içlerini çıkar kahverengi şeridi sğa sola gergin olmayacak şekilde uzat.
ama bana sorarsan hergün penceremi tıktıklayan bir kuşum olsun isterdim.
0
ground
(31.10.12)
her gün camımı tıklayan kuş iyi güzel de sabahın 6'sında nöbet ertesiyken yapınca olmuyor işte, o zaman sıkıntı.

zaten yeri kar kapladığında yapıyorum öyle bulgur, kuru ekmek koymak falan, işte bahar aylarında geri alma konusunda sıkıntı oluyor gerçi balkonu ama kısfmet.

rüzgar gülü iyi fikir. en azından nöbet ertesi günlerde...
0
🌸martenit
(31.10.12)
o senin kısmetin, tak tak çalıyor camını hiç geri tepilir mi? koy ekmeğini, ser darıyı... merak etme bizde de var, alırsın balkonu geri, birlikte takılırsınız balkonda, ciddiyim.
0
bak ne diycem simdi
(05.11.12)
plastik kuş konmaz diken:

www.osman.com.tr
0
ayemverihat
(05.11.12)
(11)

Ayrılma bahanesi

yule
Selam duyuru insanları! 3 yıla yaklaşan bir ilişkim var. geçen ay ilk defa aldattım ama sonra pişman oldum, kız arkadaşımı aldattığım diğer kızla irtibatı kopardım görüşmedim; kız arkadaşıma söylemedim elbette ve ilişkiye devam ettim. Bir hevestir ondan aldatmışımdır bi daha yapmam diye düşündüm. am
Selam duyuru insanları! 3 yıla yaklaşan bir ilişkim var. geçen ay ilk defa aldattım ama sonra pişman oldum, kız arkadaşımı aldattığım diğer kızla irtibatı kopardım görüşmedim; kız arkadaşıma söylemedim elbette ve ilişkiye devam ettim. Bir hevestir ondan aldatmışımdır bi daha yapmam diye düşündüm. ama dün yeni tanıştığım başka biriyle daha aldattım. ve artık iş iyice cılkından çıkıp terbiyesizlik ve 3 yıllık ilişkiye saygısızlık boyutuna ulaşmayı başladığını fark edince 3 senelik çıktığım kız arkadaşımdan ayrılma kararı aldım. Peki nasıl ayrılacağım?

-Aldattığımı söylemek istemiyorum.
-İyi hatırlasın istiyorum.
-1,5 sene önce başka bir nedenden ötürü ayrılmak istediğim ağladı bağrındı kendini yerlere attı, sarıldı yapıştı falan sokak ortasında rezillik çıkardı. sonunda ilişkiye devam etmiştik. Bu şekilde bir sorundan da korkuyorum tekrar kendini yerlere atar mı diye.

Ne bahane bulayım nasıl terk edeyim bi akıl verin allah rızası için.
0
yule
(07.10.12)
biraz uzun vadeli bir yöntem ama kendinden soğutmaya çalış.

not: iğrenç bir herifsin.
0
robin crusoe
(07.10.12)
dostum kızı da düşün ayıp bir şey yaptığın. direk seni aldattım, uçkuruma sahip çıkamıyorum de ki kız da senden nefret etsin unutsun. eğer kız halen seni bırakmıyorsa sıçtın doğruuuuu nikah salonuna.
0
kya
(07.10.12)
sokak ortasında ayrılmayacaksın.
0
goldentitan
(07.10.12)
valla aklıma bir şey gelmedi ama duyuruyu takip listesine aldım, çok heyecanlı sonunu merak ettim, ohoho...
0
martenit
(07.10.12)
seni o kadar çok seven biriyse , seni iyi hatırlatacak hiçbir bahane onun için yeterli olmayacaktır. her durumda ilişkinin devam etmesi için elinden ne geliyorsa onu yapacak, bulduğun bahanelere hep bir çözüm üretecektir. bu durumda en mantıklı olanın dürüst olman ve aldattığını, onunla artık birlikte olmak istemediğini söylemen olacağını düşünüyorum. biraz acımasızca ve zor olabilir ama onun da kendi hayatına devam edebilmesi için bunu bilmeye ihtiyacı olacak. hem ayrılayım hem beni iyi hatırlasın kısmı da bana bencillik olarak görünüyor. ayrıldıktan sonra bırak nasıl isterse öyle hatırlasın. aradan gerekli zaman geçince zaten isterse yine de güzel hatırlayabilir. bu durumu (kızın yerinde olarak) tecrübe etmiş biri olarak gerçeği bilmeyi isterdim. bahanelerden sonrası daha acı verici olabilir onun için.
0
hypathia
(07.10.12)
niye söylemek istemiyosun aldattığını? kız seni unutamasın, niye ayrıldı benden diye günlerce acı çeksin, 3 yıllık emeğini düşünsün dursun diye mi? olduğu gibi söyle olanları yoksa daha da yazık olur kıza.
0
meriadoc
(07.10.12)
yav sanki adam kız arkadaşını aldatan ilk erkek amk, ne iğrençliği kalmış ne narsistliği.

sevgili yule,
ya dürüst olucan ve sonuçlarına katlanacaksın ya da ilgilenmeyerek uzun vadede olayı bitireceksin.

"sen daha iyilerine layıksın" deme de ne dersen de :)
0
spankenstein
(07.10.12)
Bencilliği bir kere geçeceksin artık. Zaten aldatmışsın, ikinci defa aldatınca "artık saygısızlık oldu" diyorsun. Onu çoktan geçti.
Kızın senden ayrılmak istemeyeceğini ve bu olayı çok kötü karşılayacağını biliyorsun, buna rağmen aldattığımı söylemeyeceğim diyorsun. Aşırı bencillik ve vicdansızlık bu yaptığın. Aldattığını söyleyeceksin bir zahmet. İstiyorsun ki, "mükemmel ilişkim bitti, çok sevdiğim adam beni terk etti" diye kızın hayatına sıçılsın. Olmaz öyle şey ya, aldattığını bilecek ki en azından ayrılığı kabullenebilecek. Yaptığını kabullenebilecek demiyorum. O imkansız.
Sen kızın aklında hep arzuladığı şey olarak kalmak istiyorsun ama bu kadar vicdansızlık olmaz. Sen nasılsan o kız seni öyle hatırlayacak sen de bunu kabulleneceksin. Var mı öyle ne yardan ne serden ya. Hem ayrılayım, hem o hep beni istesin.
0
cereal killer
(07.10.12)
Yalnız aldattığımı söylemek istemeyişimin nedeni sadece "iyi hatırlasın" değil. tamam biraz o da var ama sanki aldattığımı söylersem daha çok üzülür diye düşündüm. en az üzecek şekilde ayrılmak istiyorum çünkü.

bi de şey var; hehe yine bencillik diceksiniz burada ama kız arkadaşımla ortak arkadaş çevremiz var, ortak görüştüğümüz insanlar var. şimdi bu gidip illa ki aldatmış şerefsiz falan diyecek hakkımda. o zaman millet de hakkımda kötü düşünecek. lütfen "beter ol şerefsiz pezevenk" düşüncesini içinizden dedikten sonra yapıcı cevaplar verirseniz çok yardımı olur. gelen cevaplar için teşekkürler.
0
🌸yule
(08.10.12)
valla üzülmesini, ortak arkadaşlarını falan yapmadan önce düşünecektin. yaptığın şeyin sorumluluğunu alman daha şerefli olur bu noktada.
ayrıca erkeklerin anlamadığı bir şey var, siz biriyle 3 sene beraberseniz o kişi sizin gözünüzden, gülüşünüzden, gözünün içine bakamayışınızdan anlar en azından şüphelenir. ortak arkadaşlarınız da varsa eninde sonunda öğrenecektir aldattığınızı. şüphe içinde karın ağrısıyla yaşamaktan iyidir, oturup durumu sakin sakin açıklarsanız aldatmış olsanız bile en azından birbirinizin yüzüne bakabilecek durumda ayrılırsınız.
0
meriadoc
(08.10.12)
siz, sanki mevzu (aldatma) iftiraymış gibi düşünerek davranıyorsunuz. siz bunu gerçekten yaptınız, bi yalan dolan yok ki. yani insanlar hakkımda kötü düşünecek öyle derse filan ne demek? e yaptınız yani, yalan değil ki. insanlar gerçeği bilecek sadece.
0
cereal killer
(09.10.12)
(5)

uçmakdere diye bir köy var çok da yakında... pansiyon falan?

martenit
bu şarköy civarında adeta bir ibiza bir seyşeller havası yaşatan uçmakdere diye bir yer varmış. güzelmiş diyolla.öyle paraşüt, dalış malış hevesi yok. bodoslama yatıp göt büyütücem, belki sabahları da biraz denize giricem.nasıl bir yerdir?pahalı mıdır?pansiyonlar ne kadardır?kalanlar bir rapor verse
bu şarköy civarında adeta bir ibiza bir seyşeller havası yaşatan uçmakdere diye bir yer varmış. güzelmiş diyolla.

öyle paraşüt, dalış malış hevesi yok. bodoslama yatıp göt büyütücem, belki sabahları da biraz denize giricem.

nasıl bir yerdir?
pahalı mıdır?
pansiyonlar ne kadardır?

kalanlar bir rapor verse ne güzel olurdu be...

büdüt: keyif pezevenkliğinden başka şey değil sevgili moderasyon, üstte kalmasa da olur, valla bak...
0
martenit
(01.07.12)
al oku en azından bir fikrin olur

www.eksisozluk.com

ayrıca uçmakderenin içinde gördüklerimi yukarıdaki linkte yazdım.

ben tekel bayii ve kapalı olan bir lahmacuncudan, ayrıca sahil kenarında 2 3 adet kazık olması muhtemel restorant tan başka bişey görmedim.

ama şarköye yakın şarköyde vardır muhtemelen pansiyon gibi yerler.
0
killerbee
(01.07.12)
ya lisede bizim izciler(çorlu'dan) çadırla gidip duruyodu, çok da seviyodu. güzel bi yer diye biliyorum. ben hiç gitmedim.
0
der meister
(01.07.12)
Uçmakdere'de pansiyon yok. Zaten turizme yönelik pek bi şey de yok. Özelliği İst.a 2.5 saat uzaklıkta gidebileceğin yeşilliği bol, denizi güzel, manzarası güzel temiz havalı başka bir yer yok. Amaç yatıp göt büyütmekse Şarköy'de bir çok pansiyon mevcut ayrıca harika bir plajı (denizi çok şahane olmasa da), akşam vakit geçirebileceğin mekanları var. Orda kalıp Uçmakdere'yi günübirlik ziyaret edebilirsin. Aracınla 20-30 dk. sürer. Toplu taşıma imkanı pek yok yalnız.
0
hottamale
(01.07.12)
şarköy kumbağ falan çocuklu aileler bazen çok gürültü edebiliyorlar. biraz da o yüzden kıyıda köşede kalmış bir yer bakayım diyordum.
0
🌸martenit
(01.07.12)
özellikle kumbağdan uzak durun, uçmak dereden dönerken bi kumbağ yapalım dedik, hem çok rezil hemde çok kazıktı.
0
killerbee
(01.07.12)
(8)

trenle olduğu gibi ege ve hatta belki akdeniz

martenit
şimdi tcdd'nin 200 liraya aylık kombinesi varmış, sınırsız binilebiliyormuş trene... ben bundan bir adet alsam da trenle kafamın estiği yere gitsem, sağda solda dostlarda birer ikişer akşam kalsam da sonra aynen dönsem... ama böyle bildiğiniz uzun bir yolculuk olsun istiyorum...çok yorucu olur mu? b
şimdi tcdd'nin 200 liraya aylık kombinesi varmış, sınırsız binilebiliyormuş trene... ben bundan bir adet alsam da trenle kafamın estiği yere gitsem, sağda solda dostlarda birer ikişer akşam kalsam da sonra aynen dönsem... ama böyle bildiğiniz uzun bir yolculuk olsun istiyorum...

çok yorucu olur mu? buna benzer bir şey deneyen oldu mu? istasyonlarda aktarma yaparken çok beklemem gerekir mi? "bilet bitti, yarının trenine kaldın" lafıyla karşılaşma olasılığım ne? ayrıca trenlerde adam soymaya çalışan abidik gubidik çetemsi ergen gençler falan var mı?

hani misal istanbul'dan ankara, ankara'dan akçay, akçay'dan izmir, izmir'den aydın, aydın'dan küçük bir ihtimal de olsa mersin gibi bir planım var, oradan da trenle geri dönüş istanbul'a... aralara birer ikişer gün koyup düşünün, zor olmaz değil mi?

"bakışların bana biraz cesaret versin", gencebay, 1975 eylülü, istanbul...
0
martenit
(15.07.09)
yurt içi interrail gibi olacak. bence yorucu olur, ama yapılabilir. sonunda dinlenirsiniz. yaz aylarında bilet açısından sorun yaşayacağınızı sanmıyorum..

bir de bulabiliyorsanız yol arkadaşı bulunuz=) ya da trende insanlarla tanışın.

hırsızlık olayı ben de duydum. kompartmanda kalırken kilitlememezlik yapmayın kapınızı filan demişlerdi. oluyormuş galiba hala. az eşya, az nakit para çözer bu sorunu gerçi..
0
dambil
(15.07.09)
geçen hafta interraille 10'dan fazla ülke/şehiri gezmiş danimarkalı bir kaç elemanla muhabbet ettim. adamlar yorulduklarından ama bu denli bir gezi için ilk önce zihnen hazırlanılması gerektiğinden falan bahsediyorlardı.

millet trenle 10'larca ülke gezebiliyor ve bunu da yapmaktan inanılmaz zevk alıyor. diyeceğim o ki yapmak istiyorsan ve kafana koyduysan yoldaki yorgunlun muhtemelen seni pek zorlamaz.
0
roadrunner_merlin
(15.07.09)
Diğer kısımları bilmem ama Aydın-Denizli hattı yol bakımı sebebiyle çalışmıyor. daha önce Denizli-Aydın yaptım sürekli, şimdi de İzmir-Aydın yada İzmir-Söke gidip geliyorum. Gayet rahattır. Klimalı, geniş koltuklu, çok fazla sarsılmıyor. İstediğin zaman kalkıp dolaşabilirsin. Bu bakımlardan otobüs yolculuğundan çok daha rahat, ammavekalin çok daha uzun sürüyor. Ama tabi bunlar mototren veya expressler. Posta trenlerini tavsiye etmem.
Eskiden vagon aralarında sigara içilebiliyordu, fakat artık tamamen yasaklandı.
Diğer taraftan istediğin her yere trenle gidebilme imkanın da olmayacaktır tabi ki, eninde sonunda bir yerde otobüs veya dolmuşa muhtaç kalacaksın.
Hiç denk gelmedim senin dediğin çeteci tiplere. Ama aklında olsun, bilet fiyatları otobüslere göre çok çok daha uygun olduğundan, genelde (en azından benim gidip geldiğim hatlarda) sosyo-ekonomik seviyesi biraz düşük yolcu profili oluyor. Özellikle birim kareye düşen çocuk sayısı çok fazla olabilir.
Bunları göze alabiliyosan özellikle kulağına ipodu takıp etrafı izlemek çok keyiflidir. Okadar sallanınca beşik etkisi de yapıyor ister istemez.
0
halanne
(15.07.09)
ee kulağa gayet makul geliyor söyledikleriniz...
0
🌸martenit
(15.07.09)
Yıllardır trenle seyahat eden biri olarak hiç hırsızlık yaşamadım ama bir arkadaşım bölgesel yolcu treninde geçen sene 4 defa cüzdanını çaldırdı :) Hızrsızlar var ama biraz uyanık olmanız yeterli.
İşin psikolojik için TCDD ile seyahat ettiğinizi kafanızdan çıkarmazsanız, treniniz 5 6 saat rötar yapınca kafayı yemezsiniz.
Birde bazı yollar bakıma giriyor ve bazı hatlar kimi zaman çalışmıyor. İnternet sitesinden bakmanızı öneririm.Mesela adana iskenderun arası çalışmas var galiba.
0
ilkdefa
(15.07.09)
tek başıma da çatlamam sıkıntıdan herhal? değil mi?
0
🌸martenit
(15.07.09)
Yapılır tabii ki, neden olmasın?
Ben zamanında almıştım bu aylık tren tur kartından.
Ama bence tek başınıza çıkmayın, çok sıkılırsınız.
0
386 dx
(15.07.09)
tek kişilik koltuklar bile boy açısından dar geldiğinden yıllardır trenle seyahet ederim. diğer arkadaşlar cevap vermiş çoğu konuya ama şunu söyleyim, tren seyahati zevklidir. bilkentli bir profesör, yanında 3 tane subay, 2 tane kuzey ıraklı arkadaş sabaha kadar siyaset tartıştığım da oldu trende, adanalı abilerin pavyonda nasıl karılarla oynaştığını dinlediğim de oldu. fazla sohbet arayan tip olma yolculuklarda genelde hoş durmuyor, zaten bir şekilde sohbet edeceğin ortam doğar merak etme.

çeteci ergen tiplere hiç denk gelmedim. olay çıktığını da görmedim. ama uyanık ol, eşyalarını ortada bırakma. kuşetli ile gideceksen cüzdanını yastığın içine koy.
0
tekosin
(16.07.09)
(5)

aklıma takılmayasıcalar

schimsonique chaiselongue
şimdi iki ana başlık altında birkaç sorum olacak. "ben doktorum şöyle şöyle:..." açıklamalarının yanında sizin tahmini cevaplarınızı da duymak beni fazlasıyla sevindirecektir. mersi.ana iskelet şu: şimdi bi tane demir çubuk var. yaklaşık 5 cm yarıçapında.1- bu çubuktan bir miktar elektrik geçiyor.öl
şimdi iki ana başlık altında birkaç sorum olacak. "ben doktorum şöyle şöyle:..." açıklamalarının yanında sizin tahmini cevaplarınızı da duymak beni fazlasıyla sevindirecektir. mersi.

ana iskelet şu: şimdi bi tane demir çubuk var. yaklaşık 5 cm yarıçapında.

1- bu çubuktan bir miktar elektrik geçiyor.öldürecek kadar çok değil, ama sallıyor. baya baya sallıyor. adamın biri bu çubuğu sıkıyor açık yumruğuyla. sorular şunlar:

a* hangi kol olduğu önemli mi? yani sağ ya da sol kolla tutması bi değişiklik yaratır mı?
b* tepki ne olur? hemen bırakabilir mi, yoksa bir süre tutmaya devam mı eder?
c* bırakabilirse eğer, bıraktıktan sonraki tepkisi ne olur? herhangi bir açık yara, ya da gözle görülür bir belirti kalır mı? kişi üzerinde yaratacağı psikolojik etki ilk dakikalarda nasıl olur?

2- bu çubuk sıcak. çok sıcak. adamın biri çubuğu tutuyor.

a* tepki ne olur? bağırmanın şiddeti dışında, o anki panik haliyle hemen bırakabilir mi, yoksa bir süre tutmaya devam eder mi?
b* 1*c'nin aynısı burası.

3- bu çubuk soğuk. çok soğuk. hani su damlasa anında donacak. yine salak bi adamla karşı karşıyayız.

a* yine süre ne kadar olur? tuttuğu gibi bırakabilir mi?
b* el ya da kol üzerinde ne gibi reaksiyonlar gözlenir? el donması falan.
c* genel olarak donma hadisesinin lokal ya da genel olmasının farkı nedir? mesela -49 derecede kalmış bir adamla, bizim salak adamımız arasındaki benzerlikler/farklılıklar nelerdir?

saçma gelebilir. ama sabırlı/yardımsever sizlerden cevap bekliyorum.

deşengürler.
0
schimsonique chaiselongue
(11.12.08)
kendi düşüncelerim kendi cevaplarım yanlış çıkabilirler..

1)
a- önemlidir bence. küçüklükten kalma şöyle sıradan bir şey hatırlıyorum. vücudun sağ yanı beynin sol kısmı tarafaından vücudun sol kısmı ise beynin sağ kısmı tarafından kontrol edilir. tarzı ama emin değilim. beynin sağ ve sol kısımları da farklı işlere yaradığından bence değişir durum.

b- eğer sıkmışsa elektrik çarparken bırakamaz. ilk o tutma anında bırakabilirdi. gerçi bu durum voltaja göre de değişir. ama bırakamaz dediğimi varsayalım=)

2)
a- bırakabilir. o mallıkla adamın aklına gelmez bırakmak ama refleks bıraktırır.
b- küfreder, bağırır. duyan olursa şanslı duyan olmazsa kafayı çalıştırmak zorunda. ama Türk mantığı direk gider suya tutar bence

3)
a- elini çekemez eli yapışmıştır çubuğa.
b- :(
c- bu da boş.
0
dambil
(11.12.08)
1. sorunun a şıkkına cevap veriyorum: evet önemli... şöyle düşünün ki elektrik vücut içinde belirli bir rotada ilerliyor... kan ve doku sıvısındaki elektrolit, bacaklarda venöz göllenmeye ve yerçekimine bağlı bol kan, bol elektrolit falan... eğer sağ elle tutarsa adam bu teli, kalbi atlayıp gidebilir elektrik.. kalbe zarar vermeyebilir.. karaciğeri adamakıllı paralayabilir... ancak sol elle tutarsa kalbin üzerinden geçmesi ve haliyle arkasında nekrotik doku bırakması, kalbin elektriksel işleyişini bozup ventriküler fibrilasyona ya da daha nadiren asistoliye gitmesine sebep olması çok daha olası..
0
martenit
(11.12.08)
1- hangi kol oldugu onemli degil, devrenın tamamlanıp tamamlanmadıgı onemli. devre tamamlanmıyorsa ne kadar akım gectiginin bi onemı yok. sadece statik elektrik yuklenır o da pek kaale alınır bisey degil. vcut onu desarj ediyor. bi de sacları kabarır. devre tamamlanmıssa yabcek bisi yok cekebilir de cekemeyebilir de, kisiyle alakalı, bilincle alakalı.

2-yanar eli, bagırma da yine kisiyle alakalı. jack bauer olsa sksen bagırmaz mesela. bırakamaz ama, doku eridigi için yapısacaktır. bırakmayı becerirse baya bi doku kaybı olacaktır. yaranın cidiyetine gore bayılaiblir de.

3-soguk yanma diye bisey var, eli yine yapısacaktır. doku kaybı da yıne olur. lokal olursa bu durum kurtarılaibliyor ama kreyojenık bi seyse dokundugu muhtemelen parcalanacaktır eli. kangren de bu soguk yanıkların olası bi sonucu.
genel olursa donup oluyor iste, ya da hipotermıye yakalanabiliyor. fln fln. suresi, negatif sıcaklıgın degeri, bunye vs cok fazla degisken var. olası seylerden bahsedebiliriz ancak.
0
bryan fury
(11.12.08)
Deneyim sahibi olarak birinci sorunu cavaplamaya çalışayım.

Şebekeden gelen biri faz diğeri nötr olmak üzere iki ayrı kabloyu farklı ellerimle tuttum. iki elde sadece baş parmak ve işaret parmağı ile tutmasına rağmen bırakamadım. Önce ne olduğunu anlamaya çalışıyor beyin elimi neden açamıyorum niye hafifçe titriyor diye düşünüyor sonra olayı fark ediyor bu arada titrreme bacaklardada hafif hafif hissediliyor.
Sonra bağırmaya başladım. Kendimi yere mi attım yoksa düştüm mü bilmiyorum yani bir düşme oldu ağacın yıkılması gibi :) kablolar özel kablo olduğu için düşmemle beraber kolayca çıktı. Baş parmağım ile işaret parmağımın kablo tutan kısımları yanmış gibiydi. Siyah mıydı tam hatırlamıyorum. Çarptı işte dikkatli olmak lazım diye düşündüm ilk anlarda sonra beni elektrik çarparken izleyen iki asistana sövmeye başladım :) İlk çıktığın anda her denileni yapacak bir moda giriyorsun çıplak ayak toprağa falan bastırdılar ne oluyor falan diye anca 5 10 dk sonra düşünüyorsun neden çime basıyorum elimi deydirsem yetmez mi diye. Kalbinin hızlı hızlı çarptığını fark ediyorsun. Belkide sonra korkudan elim ayağım kesilmişti.

Görenlerin pskilojisini sorarsan çarpılırken kala kaldılar :) Ertesi günde rüyalarına falan girmiş :D
0
ilkdefa
(11.12.08)
Sıcaklıkla ilgili olan tecrübede arkadaşım piknik tüpün başında alev oluşturan apartı avuçluyor tüp yeni sönmüş o durumdan habersiz. Anında çekmeye çalışıyor fakat o aparat ele yapışmış tabii yerinden çıkan bişi olduğundan eli ile beraberinde geliyor.
0
ilkdefa
(11.12.08)
(9)

huyu suyu değişen anne

palyacopapi
arkadaslarr anneme neler oluyorr?? 57 yasinda kendisi. 7 ay kadar önce emekli oldu. son bi kac aydir acaip degisiklikler var kendisinde. aşırı derecede hassaslasti. sese, gürültüye, toza, insan davranislarina, kokulara akla gelebilecek herseye. elinde süpürgeyle dolasir hale geldi. bi cok seyi takın
arkadaslarr anneme neler oluyorr?? 57 yasinda kendisi. 7 ay kadar önce emekli oldu. son bi kac aydir acaip degisiklikler var kendisinde. aşırı derecede hassaslasti. sese, gürültüye, toza, insan davranislarina, kokulara akla gelebilecek herseye. elinde süpürgeyle dolasir hale geldi. bi cok seyi takıntı yapiyor. bişi soliyor mesela yapılsın die o şey olana kadar 20 kere tekrar ediyor. nedir bu? üstüne gitmiyorum ama bu bir saglık sorunu mu? var mı bir fikriniz? acaba zaten boyle idi de emekli oldugu icin daha fazla vakit gecirdigimizden mi ben yeni farkediyorum? var mı bu tür şeyler yasayan icinizde? bi yardim edin be cok magdurum :(
0
palyacopapi
(11.12.08)
annenin menepoza girip girmediği hakkında bi bilgin var mı ?
0
sevii
(11.12.08)
anneye acil arkadaş, hobi ya da oyalanacak bir şeyler bul. menopoz değil de can sıkıntısından olmuş gibi geldi bana.
0
atrin
(11.12.08)
yok :S biz de bu tür seyler ne yazık ki anneyle konusulmaz. simdi netten baktim. bu bir genelleme tabii ama 45-50 yas arasi oluyormus bu menopoz. annem nerdeyse 60 yasinda. daha simdi tartistik. son 2 saat icinde etler kasaba gidecek kıyma olacak mealinde yaklasik 8 cümle kurdu :S
0
🌸palyacopapi
(11.12.08)
belki de dediğiniz gibi daha fazla vakit geçirdiğinizden dolayı siz yeni farkediyor olabilirsiniz. iş hayatına harcadığı enerjiyi artık evine harcadığı için de bu şekilde olmuş olabilir. bence sakince konuşmayı deneyin.
0
quinza
(11.12.08)
tipik emekli anne vakaası.derhal ek iş bulmalısın
0
jessamine
(11.12.08)
çalıştığı dönemlerde menepozu pek ağır yaşamamıştır ama şimdi bi meşgale de yoksa menepozda annen açısından daha fazla sorun teşkil ediyordur. konuş annenle neden bu kadar gergin sinirli olduğunu sor derim ben. yardım alması gerekebilir
0
sevii
(11.12.08)
işinin ehli bir psikiyatra görünmeli muhakkak... zira stres faktörleri arasındadır emeklilik de... üstelik pekala travma olarak adlandırılır... yaşam değişikliği ölçüm repütasyonu gibi bir şey vardı, yanılmıyorsam thomas holmes ve richard rahe adlı psikiyatrlar tarafından hazırlanmıştı... eşin boşanması 100 puanken emeklilik de 59 puanla küçümsenmeyecek bir stres faktörü oluşturuyordu... travmatik bir durumdan bahsedip de travma sonrası stres bozukluğundan bahsetmek de lazım... önemli yaşamsal olaylardan/değişikliklerden sonra insan 3 ila 6 ay içinde yaşadığı travmanın altından kalkabilir.. 7 aylık bir zamandan bahsediyoruz, üstelik en önemli 43 yaşam olayından birisi olarak değerlendirilen emeklilikten de bahsediyoruz... bundandır ki bir psikiyatra görünmeli anneniz, küçük bir ihtimal de olsa tssb tanısı alabilir kendisi...

ayrıca anneniz alenen psikolojik bir rahatsızlığa somatik tepkiler veriyor... bu gibi stres ajanlarıyla karşılaşılan durumlarda insanlar muhakkak somatik yani davranışa dökülen tepkiler verirler... kişiliğin biçimlenmesiyle beraber görülen davranış bozuklukları gibi yoğun ve giderilmesi/kontrol altına alınması zor olan bir biçimde olmasa da hareketlerde belirgin davranış bozukluğu benzeri semptomlar izlenebilir.. misal anneniz muhtemelen obsesif kompülsif bozukluk tanısı almadı hayatı boyunca, bundan sonra da almaz... ancak şu an pekala OKB sahibi bir insan gibi hareket etmekte...

tıp fakültelerinde öğretilen ikinci kuraldır: insan biyo-psiko-sosyal bir varlıktır... anneniz de bu yüzden kesinlikle profesyonel destek almalı zira emeklilik sosyal statü bozukluğu gibi algılanır üretime ve tüketime dayalı yaşanan yeni dünyada...
0
martenit
(11.12.08)
bayram zamanı şimdi şiddetlenmiştir takıntılar. bayramlar herkese süper gelmiyor. hele annelere. misafir gelsin gitsin temizlik yapılsın yok et mevzuu mesela direk bayrama özel delirmeler bunlar. gelenin gidenin akrabaların laf sokması yok dedikodusu yok ağırlaması vs. derken çıldırabiliyor anneler. ondan biz bayramın ilk gününden anneyi evden kaçırıp gezdiriyoruz. hatta misafirlerden kaçma teknikleri uyguluyoruz bu çabamız da takdir ediliyor eh. süper açılıyor. daha bayram gelmeden kafalarında kuruyorlar anneler bu koşuşturmayı çünkü yemek yapılcak yok bilmemne of diye. bundan daha 2 ay önce de bayramdı onun stresi daha geçmemiştir valla.

bu gezdirme olayını sadece bayram değil sık sık yapmalı. hele yeni emekli olmuş ve sürekli ev işi yapıp hayatını bundan sonra ev ahaline hizmet etmek için geçireceği düşüncesi de aklına geliyorsa tabii ki bunalıcaktır. anne sen bi köşede otur herşeyi biz yapacağız deseniz de olmaz, yemez. onun kadar iyi yapamassınız yine sinir olur falan... reklamlarda görüldüğü gibi herkes emekli olunca doğaya kırlara açılmıyor, balığa ava tatile, güney memleketlere italyaya taşınmıyor. o bakımdan sanki öyleymiş gibi anneyi elinden tutup gezdirmeli bol bol. bu yaşından sonra bırakın da biraz huysuzluk yapsın canım. demek ki büyüğüdüğünüze kanaat getirmiş artık =)

bişey soyleyip yapılana kadar tekrar etme olayı benim annemde de var, tanıdığım tüm annelerde, babalarda da var hatta gayet normal birşey. ben bile birşey dediğimde yapılmassa maksimum 2 dakka içerisinde deliye dönebilirim. kaale alınmıyorum gibi hissedebilirim. bir sözünü iki etmeyiniz annenizin, uçarak istediğini 30 sn içinde gerçekleştiriniz. anneler iyidir =)
0
random blonde
(11.12.08)
eksiduyuru ve sizi seviyorum :) tavsiyelerinizi biir birr okudum uygulucam. cok tesekkürler efenim.
0
🌸palyacopapi
(11.12.08)
(8)

cerrahların eli titrer mi?

sirrikadem
cerrahların eli titremez, diye bir gerçek var mıdır? peki titrediği olur mu? titrerse, hastasının hayatına mal olabilir mi?
cerrahların eli titremez, diye bir gerçek var mıdır? peki titrediği olur mu? titrerse, hastasının hayatına mal olabilir mi?
0
sirrikadem
(04.04.08)
hostel filminde adamın eli titriyordu diye cerrah olmamış.bence
doğru olması gereken bir şey.
0
alternatif
(04.04.08)
geçenlerde bu konuyla ilgili bir belgesel vardı. el titremesine karşı micro robotlar üretilmiş. aletler titreme hissettiğinde falan gücü kesiyormuş, çalışmıyormuş. bunun gibi bişeydi.
0
murqx
(04.04.08)
--- spoiler ---

lost'ta da jack'in babasının eli ameliyat sırasında, alkolden ötürü titriyordu ve hastanın damarını biçmişti. tabii mesleğinden olmuştu, birinin ölümüne sebebiyet vermekten.

--- spoiler ---

bunu screenshot alıp bition'a koymak açıkça iyi bi şey değildir ;)
0
gozupek
(04.04.08)
gayet titrer.. öyle alkol almış gibi zangır zangır değil ama titrer.. by-pass yapılırken alternatif yolak olacak olan damarın ağzında, damar çeperinden eli titremeden iplik geçirecek olana tam 5000 lira veriyorum, o derece...
0
martenit
(04.04.08)
titrer, mesleğinde de ilerler ama titremekten kasıt 10 metre uzaktan belli olması ise o kadar değil.
0
anatomik durus
(04.04.08)
işini engelleyecek kadar bir titreme olursa ameliyata girmez ama ne olursa olsun hastaya çaktırılmaz bu tarz şeyler. dr ahmet yerine dr mehmet yapar kimiz zaman, ruhunuz duymaz bazen :)
0
betty puf puf
(04.04.08)
elinin titrememesi gerektiği zamanlarda hap alıyorlar gram titremiyor(muş).

4-5 yıl evvel alkol'ü bıraktığımda benimde başıma gelmişti, titreme başladığında çeyrek bira içiyorsun titremeyi kesiyor. demekki bu doktorların aldığı hap'ta alkol etkisi var.
0
2day2die
(04.04.08)
diazepam mı ne var servo motor takmıs gibi yapıyor.
0
bryan fury
(04.04.08)
(7)

hangi cerrah? - ne, nasıl, kim -

sirrikadem
bir vatandaşın gövdesine kurşun isabet etti diyelim. ağır yaralı kendisi. bununla hangi cerrah ilgilenir? ilgilendi diyelim, kendi muayenehanesinde de aynı müdahaleyi yapabilir mi? aynı müdahale olmasa bile ne kadar yaralı olmalı ki vatandaş, ona yardımcı olabilsin...
bir vatandaşın gövdesine kurşun isabet etti diyelim. ağır yaralı kendisi. bununla hangi cerrah ilgilenir? ilgilendi diyelim, kendi muayenehanesinde de aynı müdahaleyi yapabilir mi? aynı müdahale olmasa bile ne kadar yaralı olmalı ki vatandaş, ona yardımcı olabilsin...
0
sirrikadem
(04.04.08)
öncelikle acil cerrahide müdahale ediliyor, ilk müdahale sonrasında duruma göre bir cerrah ekibi, duruma göre sadece konuyla ilgili tek bir cerrah operasyonu gerçekleştiriyor...
0
martenit
(04.04.08)
nöbetçi doktorun ilk müdaheleyi yapması lazım zannedersem eğer durum ağırsa alanına göre gerekli bölüme sevkediyorlar diye biliyorum.
0
yuto
(04.04.08)
acil cerrahide bulunan plastik cerrahi-ortopedi-nöroşirurji-genel cerrahi uzmanları oluşan hasarın bölgesine göre işin içine girebilir.
0
anatomik durus
(04.04.08)
hiçbir cerrah olağan durumlarda kendi muayenehanesinde, bir adli vak'a (kurşun çıkarma) işini yap(a)maz. yapmamalıdır. yapmaya niyetlense bile, evvela polise/jandarmaya haber vermelidir. verir. yasal zarirettir.
bunları düşünmek yerine elinizdeki -eğer gerçekte ver ise-yaralıyı, derhal bir acil servise götürüp tedavi ettirin. kurşunun isabet ettiği yere göre cerrahi müdahale yapacak uzmanın branşı değişecektir.
0
fempusay
(04.04.08)
öncelikle vurulan kişinin acil müdahelesi yapılır. büyük kanamaların durdurulması, nabız tansiyonun çok zararlı olmadığı bir seviyede olması ve nörolojik aciliyet gerektirecek semptomların görülmemesi, vb. durumları içinde eğer hastanın ameliyat olması gerekirse, gerekli olduğu müddetçe film çekilmesi için acil radyolojisine gider. daha sonra da yaralanmanın gerektirdiği cerrahlar tarafından ameliyat olması gerekliyse ameliyat edilir.
0
tom riddle
(04.04.08)
elinizde böyle bir hasta varsa ya da yakınınız ise muayenehanede böyle bir uygulama yapılması teknik olarak doğru değil.
0
betty puf puf
(04.04.08)
lakin dizi senaristi iseniz, -konuyla alakasiz bir yer olan eksi duyuru'da bile- arastirma yaptiginiz kafaniza gore kimseye danismadan yazmadiginiz icin tebrik ederiz, o ayri.
0
disq
(05.04.08)
(4)

Şiiler Oruç Tutar mı ?

gari
Evet, soru başlıkta mevcut.
Evet, soru başlıkta mevcut.
0
gari
(21.09.07)
tutarlar. Hz. Ali fıtratı üzerine ibadet edildiği için pek tabi tutarlar.
0
uz
(21.09.07)
20 gun tutuyorlar benim bildigim.
0
hlathguth
(21.09.07)
winsome
(21.09.07)
türkiye'de aleviler hızır orucu da tutar ancak "şiiler" kasıt iran şiileri ise onları bilemeyeceğim..
13-15 şubat arasında üç gün tutulur bu oruç, su hiç içilmez bu üç günde, tabi isteğe bağlı olarak.. böylece bekar kişi evleneceği insanı rüyasında görür derler..
0
martenit
(21.09.07)
(13)

karıncalardan kurtulmanın yolları

boshi
evi basan karıncalardan en kolay nasil kurtulunur?proaktif cozum sormuyorum ama ("mutfakta bulasik birakmayin," gibi) felsefi cozum de istemiyorum ("bekleyin, gideceklerdir," gibi. gitmediler cunku, bekledim uc ay)
evi basan karıncalardan en kolay nasil kurtulunur?

proaktif cozum sormuyorum ama ("mutfakta bulasik birakmayin," gibi) felsefi cozum de istemiyorum ("bekleyin, gideceklerdir," gibi. gitmediler cunku, bekledim uc ay)
0
boshi
(19.09.07)
Karınca yemi adı altında satılan ilaçlar [Raid'in var böyle bir ürünü] ciddi bir kıyım gerçekleştirebiliyor karınca kolonisi üzerinde. Azalıyorlar yani. Lakin sonrasında bir daha o karınca yemi'ni yemiyorlar.
0
iron
(19.09.07)
Limon suyu iyi geliyor diyorlardır.
0
colonizer
(19.09.07)
Konvoy halinde yuruyorlarsa yurudukleri yerlere ilac sik. Ozellikle duvardan bir delikten falan geldikleri yeri bulabilirsen oraya ilac sik ve bir sey ile deligi kapat.
0
wpi
(19.09.07)
sıvı sabunu da sevmıyorlar, ben denedım.
0
bryan fury
(19.09.07)
Barışçıl ama işe yarayan bir öneri olarak, çıktıkları noktayı tespit edebiliyorsan, oraya tuz dökmeni öneririm. Çook eskilerden kilerleri bu şekilde korurlarmış köylerde.
0
pyro clustic flow
(19.09.07)
Geçtikleri yerleri çamaşır suyuyla silerseniz oradan bir daha geçemiyorlar...
0
crown
(19.09.07)
ilginç gelebilir ama tarafımdan test edilip onaylanan 2 yöntemi nakledeyim hemen;

i. bir kaç limon dilimini karıncaların yoğun olduğu bölgelere bırakıyorsunuz. ilk başlarda bir etki yaratmıyor. fakat bir iki gün sonra limonlar küflenmeye başlayınca ortada tek bir karınca kalmıyor:) aylarca etkili bir yöntemdir bu.

ii. bir supradyn ufalanır, karıncaların bulunduğu bölgeye serpiştirilir. karıncalar supradyn parçalarını afiyetle yer, bir kaç saate kalmaz hepsi vitamin zehirlenmesinden ölür. :( (şans eseri bulduk bu yöntemi)
0
flyalone
(19.09.07)
karıncayiyen beslenebilir.
0
ozdek
(19.09.07)
0
hlathguth
(19.09.07)
tesekkurler!
0
🌸boshi
(19.09.07)
geçenlerde sözlükte biri yazmıştı tebeşir diye. aha hatta (bkz: karınca/#10891887)
0
kibritsuyu
(20.09.07)
yanmamış kireç döküyorsunuz tam da parkelerin ya da zeminin üzerindeki süpürgeliklerin oraya.. ancak kendisi pek zehirli olduğu için dikkatli yapıyorsunuz.. bir daha bir tane bile üremiyor..

tabi en fazla 2 yıl..
0
martenit
(20.09.07)
işe yarayabilecek bir yöntem biliyorum ama tamamen salt mantıkla üretilmiş bir yöntem olduğundan denerseniz sonuçlarını da yazarsanız sevinirim. şimdi bu yaratıklar aslında topladıkları besinin hepsini yemiyor bi kısmına mantar ekiyorlar o mantarlardan besleniyorlar. national geographic bilgisi işte şimdi çok süper bir mantar ilacıyla bu iş çözülebilir gibi geliyor bana deneyin olmazsa yeni çözüm bulunur..
0
sfenxs
(20.09.07)
(3)

Cizgi Film Serisi ALADDIN Icin Her Turlu Altyazi Ariyorum!

hlathguth
88 bolumluk Aladdin icin altyazi ariyorum. Tr, English fark etmez. Yeter ki altyazi olsun, cocuklar izleyebilsin.Sevgiler.
88 bolumluk Aladdin icin altyazi ariyorum. Tr, English fark etmez. Yeter ki altyazi olsun, cocuklar izleyebilsin.

Sevgiler.
0
hlathguth
(13.09.07)
88 Bolummu???
Hocam bosver altyaziyi, sen "88 bolumu nasıl paylasirim" onu soyle
0
frown
(14.09.07)
abi o çizgi film kadar güzel bir çizgi film daha izlemedim valla..
bence de paylaşmak lazım.. bir de onun türkçe seslendirmeleri de muhteşem aslında.. bu yaz da her sabah trt 1'de verdiler kalktım izledim ama hiç çekip kopyalamak aklıma gelmemişti..
bariz bu aralar yine verirlerse kopyalamak lazım..
0
martenit
(14.09.07)
bende 88 -ya da 86, neyse iste tamami- bolum de var. ancak ingilizce, cocuklar anlamaz. altyazi bulmali. olmazsa ingilizce bulalim; ben ceviririm.
0
🌸hlathguth
(14.09.07)
(2)

fiba basketball manager 2008

toxxicfox
sorun şu ki, bu oyun almanca..oyunun içinde başka language dosyası yok, dolayısıyla değiştirilemiyor..elinde bunun ingilizce patch'i ya da language dosyası olan ya da bulabilecek olanlar bi el atabilir mi?
sorun şu ki, bu oyun almanca..oyunun içinde başka language dosyası yok, dolayısıyla değiştirilemiyor..elinde bunun ingilizce patch'i ya da language dosyası olan ya da bulabilecek olanlar bi el atabilir mi?
0
toxxicfox
(10.09.07)
ilk defa bu tarz bir oyun gördüm de mazur görün: sinanpaşa'da falan adını söyleyince bize verecekler mi bu oyunu? nasıl bir de? keyifli mi?
0
martenit
(10.09.07)
sanmam, çünkü bir alman firmasının ürettiği bir oyun olduğunu tahmin ediyorum, zaten google'da da aratınca hiç türkçe sayfa çıkmıyor, büyük ihtimal yoktur, isterseniz torrent linkini verebilirim..aslında hiç keyifli değil..sadece alman liginin isim hakları alınmış, diğer liglerde acaip takımlar ve acaip oyuncular oynuyor, maçtaki 3d animasyonlar ise çok kötü, ayrıca maç içindeki taktik değişiklikleri hiçbir etki yaratmıyor..değmedi günlerce indirdiğime..istememin nedeni, acaba ben dilini anlamadığım için mi zevk almadım onu görmek için...
0
🌸toxxicfox
(10.09.07)
(5)

İngilizce hazırlık

aynali
Kardeşim bu sene süleyman demirel üniversitesi elektronik ve haberleşme mühendisliğini kazandı.ama 2009da bi daha össye girip tıp kazanmak istemekte.benim bildiğim kadarıyla puanın düşmemesi için kaydolunan üniversitede 1. sınıfı bitirip 2 ye geçmek gerekiyor.ama kardeşimin 1 yıl hazırlık okuması ge
Kardeşim bu sene süleyman demirel üniversitesi elektronik ve haberleşme mühendisliğini kazandı.ama 2009da bi daha össye girip tıp kazanmak istemekte.benim bildiğim kadarıyla puanın düşmemesi için kaydolunan üniversitede 1. sınıfı bitirip 2 ye geçmek gerekiyor.ama kardeşimin 1 yıl hazırlık okuması gerekiyor.1 yıl hazırlık okuduktan sonra sınava girerse puanı düşer mi şeklinde dünyevi bir kaygımız var.konu hakkında bilgisi olan sozlukçu beylerin yardımını beklemekteyiz.
0
aynali
(07.09.07)
valla benim zamanımda (2 yıl once) okulu kazandıktan sonraki sınava girerse puanı düşerdi yani kayıt yapıp yapmaması farketmiyo puanını begenmediyse tercih yapmamalıydı anlayacagın 1 yıl okumasın yetersizdi o zamanlar 2. öss beklenecekti yani 3 gecilecekti.
ama simdi sistem degismis olabilir osymgovtr ye gir ordan telefon numaralarını alıp onlara sor derim ben
0
undarist
(07.09.07)
girilen seneden bir sonraki sene sınava girilmediği sürece puan düşmez.
0
colg fusion
(07.09.07)
ben de sdu'de okuyorum.
hazirlik sinavi cok kolay oluyor. mumkunse atlasin. kafaniz rahat olur.
ben hic cali$madim. ingilizcem yeterli duzeyde cunku. 93ile gecmi$tim mesela.

edit: hazirlik okumak cok masrafli soyleyeyim. illa orjinal kitabin olmasi gerekiyor. fotokopi kabul etmiyor hocalar, derslere de almiyorlar. 1sene okuyacaksa kendi bolumunde okusun bence. masraf olmaz fazla.
0
sourlemonade
(07.09.07)
2005'te gsü'ye girdim.. o dönem araştırdım, 2007'de ne şart altında olursa olsun puanım düşmeden tekrar sınava girebileceğimi öğrendim, tıp istiyordum, girdim.. kolaylıklar dilerim kardeş kişiye, kafaya takmasın, rahat rahat girer 1 sene bekledikten sonra.. sadece yıl kaybetmiş oluyor ne yazık ki..
0
martenit
(07.09.07)
alacağı ek puan düşer. hazırlıktan sonra 1 sene daha beklemesi gerekiyor puanının düşmemesi için. eğer "bu seneyi boş geçirmesin hazırlık okusun bari" diye tercih yaptıysanız eyvah eyvah, 2 sene boşa kayıp demek.

ayrıca hazırlığı atlamak ing altyapısı varsa çok az bir çalışmayla mümkün. boşu boşuna 1 sene hazırlıkta okumasın. resmen tatil yapar 1 sene.

ayrıca bayanlara güvenmiyor musunuz :P "konu hakkında bilgisi olan sozlukçu BEYlerin yardımını beklemekteyiz."
0
kimlanbu
(07.09.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.