Giriş
(14)

Gönül işleri konularında hangi ülkenin erkekleri iyi ?

pembediken
Gözlemleriniz nedir? Özellikle karakter, yaşam tarzı, huy vb. açısından. Maddi durumları önemli değil.
Gözlemleriniz nedir? Özellikle karakter, yaşam tarzı, huy vb. açısından. Maddi durumları önemli değil.
0
pembediken
(11.12.24)
ispanyol erkekleri epey iyi diye biliyorum.

Fransizlarin çogu zaten ya arap ya zenci.

Italyanlar da oldukça fakir.
0
feastofthedamned
(11.12.24)
İspanyol erkekleri sevişme hariç iyi

Müslüman erkekler dışında tüm erkekler iyi bence.
0
Kahvedesu
(11.12.24)
bence almanlar

esitlikci ve sana cok saygili.
basta soguk gibi olsa da isininca cok sicak. hindistan cevizi gibi disi sert, ici tatli ve yumusak :)
stabiliteye cok önem veriyorlar. duygu inis cikislari yok. duygular daha makul yasaniyor.
alman bir erkegin bebegi olunca 4 ay babalik iznine cikmasi cok normal. parklarda, sokakta kücücük bebekle gezen bir sürü baba var. bu türkiye'de hatta abd'de falan da cok daha azdir eminim.
tatili, yürüyüsü, aktivite yapmayi cok seviyorlar.
0
sonsuz
(11.12.24)
Gözlemlerim genel olarak böyle net bir cevabın asla olmayacağı (pakistan vs konusmuyorsak)

Bahsedilen ülkelerin hepsinden mal ve iyi örnekler çıkar. Kendi erasmuslu arkadaslarimdan biliyorum. Misal alman denmis, vallaha kizlara obje gibi davranan bir alman ile o kiza aşık olan bir alman kapışması gördü bu gözler. Ikisi de aynı ülke.

Fransizlarin çoğu arap ya da zenci demek için de paris'te bir adet quartier dışında hayatında Fransa görmemiş olmak lazım. En son siyahi ne zaman gördüm hatırlamıyorum, 3. Şehrim. Maghrebiler de ülkenin yüzde 90u. Bütün Türkiye Kürt demek gibi.

Neyse türk erkekleri benim çevremdeki baya iyi (ben de bunlarin içindeyim sonuçta). O yüzden türk erkeği o zaman.
0
logisticsmanager
(11.12.24)
Türk kültüründe yetişmiş bir kadın için ortadoğu dışı pek uymaz.

-Hesap ödemezler
-Arabayla almazlar, evine bırakmazlar
-Seks için beklemezler
-Yaşam tarzları bireyseldir
-Boşanma durumunda çocuklarına sahip çıkmazlar
-Nafaka mafaka zaten yok
-Pinti olurlar. Parasını sadece kendi zevklerine harcarlar

Bu saydıklarım kadınlar için de geçerli. Ama böyle kadınla ilişki Türk erkeği için süper oluyor.

Almanlar övülmüş mesela. Gerçekten komik. Bir Alman adama sen erkeksin bu senin görevin diretmesini kesinlikle yapamazsın. "Gönül işinde iyi olmak" gibi bir yükleme başlıca yanlış, öyle bir çabaya girmez
0
wd40
(11.12.24)
Türkler gömülüyor da iyi karakterli türk erkeği ve iyi karakterli türk kadının yabancılardan eksiği yok fazlası var, bulduysanız değerini bilin
0
grimavi
(12.12.24)
Şu ülke iyi, şu ülke kötü denmez ki. Her yerden düzgün insan da çıkar, saçma sapan bir tip de çıkar.

Sen, kötü ile iyiyi ayiracaksın.
0
rock n roll
(12.12.24)
+1 wd40
0
lapaz
(12.12.24)
araplar dünyanın en kötü erkekleri o konuda hemfikir olabiliriz; iyiyi bilmiyorum.
0
deartheodosia
(12.12.24)
turk erkeklerini turk kadinlari haric herkes seviyor dunyada.
0
baldur2
(12.12.24)
wd40 para önemli değil. Cidden değil.
Karakter, kişisel bakım ve temizlik önemli.
Türkiyede yetişmiş erkekle kadın arkadaş olamıyor. Erkegin bir noktadan sonra aklı kayıyor. Çoğunu böyle gördüm. Ama Avrupalı, Amerikalı yapmıyor bunu onlar için arkadaşlığın cinsiyeti yok. Asya , Afrika bilemiyorum.
Türk erkeklerini Endonezyalilar seviyormuş.Peki Almanlar nerede Türkiye'de
0
🌸pembediken
(12.12.24)
Bu, oldukça kişisel gözlemlere ve bireysel deneyimlere bağlı bir konu. Ancak genel kültürel özellikler üzerinden bazı yorumlar yapılabilir. İşte farklı ülkelerden erkeklerin genel olarak öne çıkan özellikleri hakkında fikir verebilecek bazı noktalar:

1. İtalyan Erkekleri
Karakter: Romantik ve tutkulu olarak bilinirler. Aşkı büyük bir coşkuyla yaşarlar ve genellikle duygularını göstermekten çekinmezler.
Yaşam Tarzı: Aile bağlarına çok önem verirler ve sosyal yaşamları oldukça aktiftir. Yemek ve güzel yaşam onlar için önemlidir.
Huy: İlgili ve nazik olma eğilimindedirler, ancak bazen fazla sahiplenici olabilirler.
2. Fransız Erkekleri
Karakter: Zarif, entelektüel ve ince düşünceli olmalarıyla tanınırlar. Kültür ve sanata düşkün olmaları, onları romantik bir aura ile bağdaştırır.
Yaşam Tarzı: Yaşamın keyfini çıkarma felsefesine sahiptirler, küçük şeylerden mutluluk duyarlar.
Huy: Çekingen bir ilk izlenim bırakabilirler ama duygusal olarak derindirler.
3. Türk Erkekleri
Karakter: Sıcak kanlı ve misafirperver olarak bilinirler. Aileye düşkünlükleri ve koruyucu yapılarıyla öne çıkarlar.
Yaşam Tarzı: Geleneksel değerlere bağlı olabilirler, ancak modern bireyselliği benimseyenler de vardır.
Huy: Genellikle dürüst ve samimi olmaya çalışırlar, ancak bazen fazla kıskançlık gösterebilirler.
4. İskandinav Erkekleri (İsveç, Norveç, Danimarka)
Karakter: Daha sakin, bağımsız ve özgürlükçü bir yapıya sahiptirler. Kadın-erkek eşitliğine verdikleri önemle bilinirler.
Yaşam Tarzı: Minimalist ve sade bir yaşam sürerler. Doğayla iç içe olmayı severler.
Huy: Soğukkanlı ve mesafeli bir izlenim verebilirler, ancak tanıdıkça güvenilir ve sadık oldukları anlaşılır.
5. Latin Amerikalı Erkekler (Brezilya, Arjantin, Meksika)
Karakter: Tutkulu, enerjik ve eğlenceye düşkün olmalarıyla tanınırlar.
Yaşam Tarzı: Dans, müzik ve sosyal hayatın önemli olduğu bir yaşam tarzı sürerler. Aile bağlarına da çok önem verirler.
Huy: İlgili ve romantik olabilirler, ancak bazen aşırı duygusal veya dramatik olabilirler.
6. Amerikan Erkekleri
Karakter: Genellikle özgüvenli ve açık sözlüdürler. Kendi bireyselliklerini ve bağımsızlıklarını ifade etmeyi önemserler.
Yaşam Tarzı: Çeşitlilik gösterir; rahat ve pragmatik bir yaşam tarzına sahiptirler.
Huy: İlgiyi üzerlerinde tutmayı severler, ancak aynı zamanda bağımsızlıklarına düşkündürler.
7. Alman Erkekleri
Karakter: Düzenli, disiplinli ve kararlı olarak bilinirler. Ciddiyetleriyle öne çıkarlar, ancak tanıdıkça esprili bir yanlarını da gösterebilirler.
Yaşam Tarzı: Planlı ve organize bir yaşam sürerler. Kültürel etkinliklere ve spora ilgi duyarlar.
Huy: Sadık ve güvenilir bir yapıya sahiptirler, ancak bazen fazla katı veya soğuk görünebilirler.
8. Orta Doğu Erkekleri
Karakter: Aileye ve geleneklere bağlı olmalarıyla tanınırlar. Duygularını yoğun bir şekilde ifade edebilirler.
Yaşam Tarzı: Toplumsal değerler ve dinin etkisi, yaşam tarzlarında belirgin bir rol oynayabilir.
Huy: İlgili ve koruyucu olabilirler, ancak bazen sahiplenici veya kıskanç olarak algılanabilirler.
Genel Değerlendirme:
Bu tür özellikler, bireylerin kişiliği ve karakterine göre çok değişkenlik gösterebilir. Klişelerin ötesinde, bireyin kişisel değerleri, ilgi alanları ve iletişim tarzı daha önemlidir.
Her kültürde iyi ve kötü özellikler bulunabilir, bu nedenle insanlar arasındaki bağ genellikle kültürden daha çok uyum ve iletişimle ilgilidir.
0
mantık
(12.12.24)
Chatgpt'nin bir buraya dahil edilmemişliği kalmıştı, o da oldu.
0
potasyum bebek
(12.12.24)
Almanlar iyi mi?
disaridan baktim yesil turbe icine girdim estafurullah tovbe :D
Alman erkek arkadasim cok nazik, yakisikli, egitimli vs, vs.. hesabi da bazen oduyordu ama nasil anlatayim bir problemim oluyor mesela cozmek icin hicbir sey yapmiyor, yani hic sevgilim gibi hissedemedim.
Bircok alman kadinin yabanci sevgilisi var, erkegin de var ama erkekleri kendilerine asyali bakici ariyor gibi geliyor bana.
ama yine de almanin iyisi Turkun iyisinden bence iyidir, cunku ispanyol kiz arkadasi icin ispanyolca ogrenmeye calisan arkadasim vardi. Brezilyali kiz arkadasini ailesi istemedigi icin ailesini karsisina alan da vardi. Bunlari Tr'de gormedim.

pakistan, banglades, hindi, bunlar gorduklari her beyaz tenliye yaziyorlar. Ustune birde muslumansan (paki ve banglades, afgan icin) durmak bilmiyorlar.

fransizlar dicem ama asiri flortozler.

ben oyumu amerikalilara veriyorum.
0
Ley
(12.12.24)
(3)

36-38mm çap saat önerisi

mantık
ya da hangi markalar ufak çapta üretim yapıyorseiko ve casio dışında hangi markalar var
ya da hangi markalar ufak çapta üretim yapıyor
seiko ve casio dışında hangi markalar var
0
mantık
(10.12.24)
35mm'de Tissot prx var. enfes
0
kel aynak kusu
(11.12.24)
38mm gayet yaygin. ayrica markaya degil modele bakman gerek.
0
baldur2
(11.12.24)
bütçe max 15k
www.trendyol.com
şunu düşünüyordum ama 3bar olması düşündürdü

www.trendyol.com
f/p olarak bu duruyor

otomatik ya da pilli olmasını önemsemiyorum, kriterim dış görünüş ve bilekte büyük durmaması
0
🌸mantık
(11.12.24)
(9)

2.5 günlüğüne Ankara'dan Kaş'a gidilir mi?

dedeminhirkasi
12 temmuz akşamı yola çıkıp 15 temmuz akşamı geri dönmeyi düşünüyorum da gözüm yemiyor o kadar yol bu süre için değmez gibi geliyor siz ne dersiniz değer mi?
12 temmuz akşamı yola çıkıp 15 temmuz akşamı geri dönmeyi düşünüyorum da gözüm yemiyor o kadar yol bu süre için değmez gibi geliyor siz ne dersiniz değer mi?
0
dedeminhirkasi
(28.06.24)
Otobüs yolculuğunun 11 saat olduğunu bilmiyordum. Bilmeden önce "gidilir" diye düşünüyordum ama fikrim değişti.
Otogara gitmesi, gelmesi vs. derken 24 saat yolda geçecek. Çok yorucu olur.

Arabayla gitmek de ciddi bir yorgunluk ve masraf.

Antalya'ya otobüs 7 saat mesela. Antalya merkeze yakın bir tatil öneririm.
0
michael_knight
(28.06.24)
Kendi aracımla gidecem.
0
🌸dedeminhirkasi
(28.06.24)
belli bir yerden sonra yolu da çok rahat değil, çok yorucu olacağı kesin. amaç dinlenmekse hiç tavsiye etmem.
0
vsz
(28.06.24)
araba sürmeyi seviyorsan gidilir
16 temmuz'da yarım gün izin kullanabilirsen
0
mantık
(28.06.24)
Gece 3 gibi Kaş'ta olacaksınız ve yolun en çirkin kısmını da gece 1'den sonra yorgunken kullanacaksınız. Olmayacak bir iş değil, yapılır ama gerek yok gibi.
Çok süper bir arkadaş grubunuz, muazzam bir eğlence, güzel bir kız olsa zaten bize sormadan basar giderdiniz. Öyle bir şey de yok gibi.
O yüzden gitmeyin diyorum.
0
michael_knight
(28.06.24)
Sileye bile acaba dedim, iki buçuk gün için deymez
0
pavlis
(28.06.24)
Gidilir. Long weekend için Çeşme’deyim.
0
gabe h coud
(28.06.24)
Ben Antalya'da yaşıyorum, 3 saatik mesafe için bile çok geldi gözüme. Gidiş amacı önemli tabi. Sevdicek orada ise gidilir, sadece Kaş içinse o kadar eziyete değmez.
0
en bi orijinal
(29.06.24)
ben giderim. gidilir. 2,5 günlüğüne yurtdışına bile giderim. hava değişimi çok iyi geliyor.
0
naksidil
(29.06.24)
(10)

İzahımı geliştirecek tavsiyeler arıyorum

funl
Kendimi açıklarken rahatsız hissetmesem de, son zamanlarda anlatmak istediklerimi yeterince karşı taraflara iletemediğimi fark ettim. İkna konusunda da başarılı olmayınca söylediklerim havada kalıyor. Ayrıca sorunlar karşısında bazı şeyleri o an düşünsem bile dile getirmeyebiliyorum. Bu yüzden hem k
Kendimi açıklarken rahatsız hissetmesem de, son zamanlarda anlatmak istediklerimi yeterince karşı taraflara iletemediğimi fark ettim. İkna konusunda da başarılı olmayınca söylediklerim havada kalıyor.

Ayrıca sorunlar karşısında bazı şeyleri o an düşünsem bile dile getirmeyebiliyorum. Bu yüzden hem kendi düşüncelerimi toparlamam hem de bu düşüncelerimi net bir şekilde ifade etmem gerektiği kanaatindeyim. Bu konuda gelişmek için neler yapmamı önerirsiniz ? Kitap, video, terapi vs her şeye açığım.
0
funl
(28.06.24)
Retorik diyorsun. Bence güzel konuşan insanları dinlemek ve kelime haznesini geliştirmekten geçiyor. Zihnini sürekli aktif tutman lazım.
0
sekizdokuzon
(28.06.24)
Bir de bu işlerde duygudurum kontrolü önemli. Onun için de meditasyon öneririm.
0
sekizdokuzon
(28.06.24)
Öncelikle konunun uzmanı değilim. Kendi başıma gelenlerden yola çıkarak cevap yazıyorum:

Herhangi bir şeyi açıklarken ben "ya şu kısmı nasıl olsa anlarlar, zaten çok bariz" diye düşünüp yeterince vurgulamadığımı fark ettim. Bunu anlarlar eşek değiller ya dediğiniz bir çok şey bir şekilde anlaşılamayabiliyor. O konuda belki biraz daha Bilal'e anlatır gibi bir yol çizmek lazım.

Bazı şeyleri o an düşünsem bile dile getirmiyorum demişsiniz. Peki bunu sonra dile getiriyor musunuz? Yoksa unutuyor musunuz? Ben aklıma gelen şeyleri sürekli olarak not tutma uygulamasına yazarım. "Asla unutmam bunu" dediğim şeyleri bile unutabiliyorum çünkü.

p.s. "anlayamadım" cevabı harikaydı. neden silindi ki? :)
0
pispinti
(28.06.24)
Belki yapmışsındir ted konuşmalarını gözlemle. nasıl başlıyor nasıl sürdürüyorlar dikkatli izlersen biraz fikir verebilir
0
pembediken
(28.06.24)
İletişimde karşı tarafla konuşurken bakışın şekli ve ilgili konuya dair kelime, bilgi dağarcığı, terminolojinin kullanılması önemli.

Kararlılık ifade eden bakış ve istenen bilginin (maalesef) dışarıdan ithal kelimelerle kullanımı bu zamanda oldukça yaygın.

Yine de genel manada karşı tarafa güven vermek, özel manada ise ilgili kişinin konuya yakın olan hobileri ve diğer önemsediği şeylerle araya bağ kurulabilirse çok şey aşılabilir.
Konuşma esnasında, kendi ses tonumuz diğer çevresel etkenler de kişinin kararında önemlidir.

İletişimden önce karşı tarafı en başta görünümünden tanımak için anahtar kelime : fizyonomi
0
diyecevaplandı
(28.06.24)
Sözlü ve yazılı ifade kabiliyetini geliştirmenin birinci adımı çok okumaktır. Ne kadar çok okursan o kadar gelişir.

İkinci adım münazaradır. Bunun için maalesef oltam bulmak sıkıntılı. Arkadaş gruplarında onların aklına yatmayan bir tez ileri süreceksin ve onları iknaya çalışacaksın.

Birinci adımda mesafe katetmeden ikinci adımın faydasını göremezsin. Rus klasikleriyle işe başla. Oku. Çok oku.
0
Mirket
(28.06.24)
Belki mükemmel işe yaramaz ama kesinlikle denemeye değer ve zaman kaybı değil.

ChatGPT'ye bir iş yaptırmaya çalışın.
Çünkü ondan istediğinizi tam olarak tarif edemezseniz yanlış yapıyor veya tahmin ediyor. Yeterince iyi açıklamadığınızı farkediyorsunuz.

Bu hem sizin istediğiniz yönde sizi geliştirebilir hem de yapay zekadan faydalanmaya erkenden başlamış olursunuz.
0
michael_knight
(28.06.24)
bir paragraf okuyup sesli şekilde özetlemek, farklı kelimeler kullanmak
kendi ses kaydını dinlemek
0
mantık
(28.06.24)
Para verip iletişim eğitimi de alabilirsin. Kabiliyetine göre Bir veya iki sene vakit ve emek harcaman gerekir ama iletişimden çok daha fazlasını öğrenmiş olursun. Vücut yapmaktan daha kolaydır. Ha bir de evet, bol bol okusan güzel olur. Boş günümde 300 sayfalık kitap bitiyorum ben.
0
hasmetizm 2046
(28.06.24)
karsi tarafi ikna etmenin yolu az konusup, cok dinlemekten geçer. dinleyeceksin ki karşı tarafın hem sempatisini kazanacaksın hem de hakkında veri toplayacaksın. Daha sonra çok detaylarda boğulmadan, meseleye fokuslanarak hazirlikli sekilde konuşacaksın. Konustugun ortam, yer, zaman, ortamdaki kisi sayisi, ses tonu, giydigin kiyafet bile etkili.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(28.06.24)
(11)

Kızıl Goncalar dizisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

sekizdokuzon
Beş gündür izliyorum ben ve bayıldım. Bu sene izleyip aklımı şaşırdığım üç şey var, biri bu. Diğer ikisini de aşağıya bırakıyorum:https://m.imdb.com/title/tt18162096/https://m.imdb.com/title/tt13649112/Siz nasıl buldunuz?
Beş gündür izliyorum ben ve bayıldım. Bu sene izleyip aklımı şaşırdığım üç şey var, biri bu. Diğer ikisini de aşağıya bırakıyorum:

m.imdb.com
m.imdb.com

Siz nasıl buldunuz?
0
sekizdokuzon
(28.06.24)
Ben seviyorum muhteşem yüzyıl’a kapıldığım gibi kapıldım. Özellikle de oyunculara, saçma birşey bile oynasalar izlerim.
0
Ley
(28.06.24)
sevdigim oyuncular var ama isinamadim
0
ala09
(28.06.24)
psikiyatri ve dini konuda bilgim olduğu için çok ilgi çekici olmuyor benim için tekrar gibi
bir de bilim kurgu düzeyinde super zeka karakter tarzını sevmiyorum
0
mantık
(28.06.24)
Ortalara doğru biraz siradanlasiyor ama sonlara doğru cilgin proje gibi.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(28.06.24)
Ozellikle tarikat tarafinda yazilan diyaloglar sasirtici. Cok ince nuanslara bile dikkat etmisler, ilginc referanslar var. O yonuyle takdir edilesi.
0
brkylmz
(28.06.24)
Hep aynı yere dönüyoruz bu dizi eğer 12 bölüm 1 er saat rafine bir iş olsa müthiş oldurdu.
Şimdi de iyi de bizim standartlara göre ama senaryo sıkıştıkça deus ex machina olarak kullanılan neye hizmet ettiği belli olmayan gizemli bir karakter peydah ettiler sorgularsak çok mantık hatası var vs. Ölçeği küçültüp daha planlı çalışma şansları olur umarım.
0
anon1m
(28.06.24)
Tarikat gerçeğine dair çok ince ayrıntılar var, senaristin eski maklubecilerden olmasının etkisi büyüktür bunda fakat hoşuma gidiyor. Öte yandan pek çok mantık hatası mevcut ve aşırı gizemli büyük birader vurgusu zaman zaman sıkıyor. Kendisinden bir miktar hoşlandığım Erkan Avcı hatırına izliyorum çoğunlukla, itiraf edeyim.
0
moonie
(29.06.24)
İzlediğim tek dizi.
0
hops
(29.06.24)
Ben çok seviyorum, ekibi çok seviyorum en başta. Kadro müthiş, her bir oyuncunun seyir zevki çok yüksek.
Hikaye olarak da yabancı olduğum ve merak ettiğim bir dünya aslında bu yüzden çok ilgimi çekiyor galiba.
Mesela bazen yolda insanlar görüyorum böyle giyinen diyorum ki ne bu ya yüz yıl öncesinde kalmış gibi geziyor, bunlar nasıl hayatlar falan. Bakıyorum diziye mesela gerçekten öyle yaşıyorlar, telefon olsun televizyon olsun hepsi minimum düzeyde aklım almıyor.
0
mutekebbir
(29.06.24)
zeyneple cüneyti romantik işlere soktuklarını görünce izlemeyi kesmiştim. sonra ölüm rabıtası bölümüne baktım, dağıldım o bölümde. babasını kaybetmiş biri olarak ağlayarak izledim. neyse ki boşadılar kızı cüneytten ama sinirimi bozan tek mevzu bu hala.
0
anna sun
(29.06.24)
Türkiye'de son birkaç yılda pompalanan gerici dizilerden sadece birisi.
0
Yourcousinmarvinberry
(29.06.24)
(10)

is değiştirme

the junior jr
mevcut iş: 150k tl brüt aylık, 1.5 maaş bonus, kurum katkılı bes, günlük yemek:250tl, özel sağlık sigortası, şirket aracı. bu şirkette kıdemim 6 seneye yakın. iş çok rahat. stresi az.potansiyel iş: 230k tl brüt aylık, 1,5 - 2 maaş bonus, kurum katkılı bes, özel sigorta, günlük yemek:250 tl, şirket a
mevcut iş: 150k tl brüt aylık, 1.5 maaş bonus, kurum katkılı bes, günlük yemek:250tl, özel sağlık sigortası, şirket aracı. bu şirkette kıdemim 6 seneye yakın. iş çok rahat. stresi az.

potansiyel iş: 230k tl brüt aylık, 1,5 - 2 maaş bonus, kurum katkılı bes, özel sigorta, günlük yemek:250 tl, şirket aracı
bu firma daha yoğun iş anlamında. title olarak bir tık üst.

iki firma da istanbulda ve kurumsal firmalar

değiştirme diyenler?
0
the junior jr
(29.05.24)
tabi ki değiştirin. 6 yıllık tecrübeyle bu şartları nasıl elde ettiniz? kutlarım valla, işiniz zor bir iş olmalı
0
ashleybon
(29.05.24)
emekliliğin yakın değilse ve ikinci iş tamamen hayatını esir almayacaksa değiştir. aynı işte kaldığın sürece şirketin karlı çıkar.
0
elvan abeyiylegezse
(29.05.24)
Brüt maas aylık olarak azalmıyor mu nasıl sabit yaziyorsunuz
0
mirty
(29.05.24)
Degistir
0
mor oje
(29.05.24)
değiştirme abicim. mevcut gelirin orta üzeri. iş çok rahat diyorsun. bu dünyaya bir daha gelmeyeceksin, bir daha bu yaşta olmayacaksın. elindekinin değerini bil. yapmak istediğin şeylere zaman ayır. yeni iş bilinmez olacak. belki üstündeki ile veya yanındakilerle anlaşamayacaksın. belki beklediğinin çok üzeri yoğun/stresli olacak. 3 kuruş için bu riske gerek yok. bence.
0
unabomber
(29.05.24)
Benim 150.000TL maaşlı ve stressiz rahat bir işim olsaydı değiştirmezdim. Ama ben hırslı bir insan değilim. Rahat bir insanım.
0
pispinti
(29.05.24)
Manager - Senior Manager titlelar herhalde. Ben geçerdim.
0
gabe h coud
(29.05.24)
ben bi tek günlük yemek ücretini tutarsız buldum
değiştir
0
mantık
(29.05.24)
temmuz zammı dahil değilse direk değiştir. Dahilse çok da gerek yok bence. aradaki fark yaşam kalitenizi değiştirmez. Çok fazla kredi ödemeniz borcunuz falan yoksa.
0
cassey
(30.05.24)
Yeni geçeceğim iş bana kariyer, gelişim, farklı ufuklar farklı kapılar açmayacaksa asla değiştirmem. Brüt maaş üzerinden tahmin ettiğim maaş artışı önemli değil.
0
Nocturne
(30.05.24)
(9)

Erkek Saç Tıraşı

Simsiyah
500 TL verdim. Kazıklanmış hissettim. Çok mu 500 saç sakala?
500 TL verdim.
Kazıklanmış hissettim.

Çok mu 500 saç sakala?
0
Simsiyah
(28.05.24)
İyi bir yerse çok değil bence, İstanbul'un merkezi olmayan bir mahallesinde 300-350 TL civarında.
0
mbond
(28.05.24)
@mbond

Sence iyi bi yer olduğunu nasıl anlarız?
Nereye gitsem saçımın sakalımın içine etmişler, keşke hiç kestirmeseymişim diyorum 1 gün sonra.
0
🌸Simsiyah
(28.05.24)
Tabelasında ya da camında 'hair design' falan yazıyorsa normal
Dümdüz 'Berber' yazıyorsa fazla
0
Mirket
(28.05.24)
İstanbul’un merkezi mahallesinde sıradan berber 250TL.

Keşke hiç gitmeseydim diyorsanız 500 fazla
0
Mcfly
(28.05.24)
1 haftaya güzel gözükür

100-150 lira fazla vermişsin istanbul ortalmasına göre
0
mantık
(28.05.24)
2 ay önce saça 350 verdim. 2 ay boyunca çeşitli insanların İstanbul'un çeşitli ilçelerinde aşağı yukarı aynı fiyatları aldığını duydum. Boşa makas atıp aldığı parayı hak ediyormuş gibi yapan ortalama ve ortalama altı yerler ile makineyi vurup geçen kötü yerler 200-250'yi gördü, onun haricinde her yer bu fiyat sanırım.
0
nawar
(28.05.24)
çok. 200den fazla vermem şu an.
0
jelly bear
(28.05.24)
250 TL fazla vermişsin
0
dedeminhirkasi
(28.05.24)
geçen ay saç sakala 350 verdim o da bana muhtemelen. 30 yıllık berberim.
benden önce kalkan müşteri 500 verdi.
0
my fault
(28.05.24)
(4)

istanbul'da stres seviyemin yukselisi :(

ala09
dostlar araba kullanirken kim nereden nasıl firlayacak anksiyetesi, anksiyete mi hakliyim mi? tamam keyfi yok burda gezmenin, biraz arabanin eski ve hantal olmasiyla alakali da olabilir ani yeni araclardaki gibi değil frenler e bir de park problemi. farkettim ki oturdugum yerde bacaklarim falan agri
dostlar araba kullanirken kim nereden nasıl firlayacak anksiyetesi, anksiyete mi hakliyim mi? tamam keyfi yok burda gezmenin, biraz arabanin eski ve hantal olmasiyla alakali da olabilir ani yeni araclardaki gibi değil frenler e bir de park problemi. farkettim ki oturdugum yerde bacaklarim falan agriyor. bunun cozumu nedir acaba ustune mi gitsem bazen tren kullaniyorum. benzer sekilde her gun ortlaama 2 saat arabayla git gel yapan arkadasimda bu stres çok yok. tecrubelileri dinliyoruz :>
0
ala09
(27.05.24)
fazla mükemmel kullanmaya çalışma arabayı. en temizi de orta şerit. maalesef tecrübe ettikçe atarsın bu stresi.
ben de mesela bilmediğim mahallelerin ara sokaklarında ekstra dikkat kesiliyorum, aynı sendeki gibi sanki sağdan soldan her an bişey çıkacak gibi kullanıyorum.
bir de motorcular sağolsun kamikaze gibi takıldıkları için stres olman normal. zamanla geçer ama.
0
numlock
(27.05.24)
Senin korktuğun, seni strese sokan şey ufak maddi hasarlı kaza.
Yani 5 bin TL - 30 bin TL arasında maddi zarar verecek hasarlar. Sen suçlu olmazsan bu da senin cebinden çıkmayacak. Aracının değeri düşebilir bir miktar ama yani gördüğün gibi hayatını mahvedecek bir para değil.
En ucuz arabaya 1 milyon TL olarak düşünürsem araç değerinin %3'ü gibi bir para için bütün gününü endişeli geçiriyorsun.
Geçirme.
Hadi ben tahmin hatası yaptım, %3 değil de %10 olsun. Yine de dünyanın sonu değil.
Rahat ol.
0
michael_knight
(27.05.24)
Bir tahminde bulunarak başlamak istiyorum: Kalabalık ve nispeten düşük gelirli insanların oturduğu yerlerden geçiyorsunuz bence arabayla :)
Önceden bende de vardı bu durum. Trafikte birlikte sürdüğüm herkesin benle derdi varmış gibi hissederdim yani trafik öyle hissettirirdi.
Ben ofise gittiğim zamanlar Ankara'da Eryaman-Yenimahalle arası git gel yapıyorum. Sabah akşam 10-15 dk.
Öncelikle hızımı her daim düşük tutuyorum. Daha keyifli ve ekonomik sürüyorum. Zaten arabam da performans sürüşüne uygun değil; Clio 4 dci 0.9 motor.
Spotify'da BBC'nin Inside Politics diye podcasti var günlük çıkıyor, genelde standart o açık oluyor müzik yerine. Yani burada da tavsiyem, keyif aldığınız bir işitsel medya bulup onu tüketmeyi deneyin.
İş çıkışı hafif acıkmış olduğumda trafikte sıkıntı yaşadığımı fark ettiğimden beri öğlen yemeğinden 2 saat kadar sonra meyve veya bir avuç çiğ kuruyemiş yiyorum. Bazen termos bardakla soğuk kahve alıyorum yanıma çıkarken. Işıklarda falan birer yudum alıyorum, bunu da deneyebilirsiniz.
0
norek
(28.05.24)
aynı rota bile olsa istanbul süprizlerle dolu her an tetikte olma gerekiyor bu açıdan stresli olmak normal
bir de başka bir şeyi dert edip yolda onu düşünmek ya da düşünememekle ilgili olabilir
0
mantık
(28.05.24)
(12)

Zenginler nerede yürüyüş yapıyor

iwillsee
Biraz saçma bir başlık oldu ama bilemedim. Malum halktan izole yaşayan zenginler açıl havada yürüyüş yapmak için nerelere gidiyorlar? Milliyet bahçelerine inip halka mı karışıyorlar? O izole ve luxury ortam ihtiyaçları ile açık havada yürüyüşü nasıl kombine ediyorlar?
Biraz saçma bir başlık oldu ama bilemedim. Malum halktan izole yaşayan zenginler açıl havada yürüyüş yapmak için nerelere gidiyorlar? Milliyet bahçelerine inip halka mı karışıyorlar? O izole ve luxury ortam ihtiyaçları ile açık havada yürüyüşü nasıl kombine ediyorlar?
0
iwillsee
(27.05.24)
boğaza bakan yalısının bahçesinde :)
0
bravoteam
(27.05.24)
sarıyer sahilinde
0
sizofren06
(27.05.24)
Aslında ultra zenginlerin çok ama çok az kısmı korumayla dolu bir evde halktan uzakta yaşıyor. Yani filmler diziler bizlere hepsi böyleymiş gibi gösteriyor fakat aslında böyle degil
Bir çogu halkla iç içe yaşıyor. Mesela Türkiyenin en büyük ilaç firmalarından birinin sahibinin altındaki araba 2023 model fiat egea. Yürüyüşe fenerbahçe sahiline çıkar en son orda çay bahçesinde Ihlamur çayı içer sonra evine gider.

Belgrad ormanına moda sahiline Sarıyer sahile gidenleri görüyorum. Ama gösteriş düşkünü olan azınlık kısım ise genelde bu gibi yerlere takılmaz. Açık hava koşusu seviyorsa İstanbulun Karadenize bakan sahil şeridinde yer alan kafa dinlemelik sakin yerlerde takılmaktalar
0
limonlu eksi
(27.05.24)
Arnavutköy Bebek arası ve karşıda Fenerbahçe Caddebostan arası ile Bağdat Caddesinde rastlayabilirsin
0
kaptan memo
(27.05.24)
sabahın köründe veya mesai saatlerinde bebek sahili
daha çok zengin kişilerin eşlerini koşu yaparken görebilirsiniz sdsf
0
mantık
(27.05.24)
"sakin ol champ evdeyim" geldi hemen aklıma:)
0
nothing in my way
(27.05.24)
@limonlu Türkiyenin en büyük ilaç firmalarından birinin sahibi laf edenleri korumalarına dövdürtüyor, aynı kişi mi acaba
0
lambırcek
(27.05.24)
belgrad ormanı
0
gabe h coud
(27.05.24)
Yürüyüş yapılan her yerde. Zengin uzaylı değil sonuçta çoğu zengin statü simgesi kullanmaz sade giyinir sade arabası vardır dışarıdan bakarak zengin olduğunu anlayamazsınız
0
doharkoman
(27.05.24)
Ortaköy Bebek koşu rutinimde bi' Cumartesi sabahı Nusret' e rastlamıştım, önde hafif tempo koşuyordu, arkasında da koruması ve arabası geliyordu :)
0
kumandanim
(27.05.24)
Bebek sahili
0
gadlemler
(27.05.24)
Koşu bandi kullaniyoruz hocam biz zenginler
0
Zetnikov
(27.05.24)
(1)

İş yeri problemleri - iş mahkemesi - verilmeyen fazla mesai ücreti

high hopes of the sozluk
şimdi küçük bi şirkette yaklaşık 20 aydır bi yerde yazılımcı olarak çalışıyorum kronolojik olarak şu şekilde olaylar oldu; - ilk işi çabuk öğreneyim diye psikolojik baskı uygulanıyor.- yaklaşık 3 ay sonra izin günlerinde yaklaşık yarım saatli bir iş hiç sormadan mesai veriliyor(1 ay bi arkadaş bir a
şimdi küçük bi şirkette yaklaşık 20 aydır bi yerde yazılımcı olarak çalışıyorum kronolojik olarak şu şekilde olaylar oldu;
- ilk işi çabuk öğreneyim diye psikolojik baskı uygulanıyor.
- yaklaşık 3 ay sonra izin günlerinde yaklaşık yarım saatli bir iş hiç sormadan mesai veriliyor(1 ay bi arkadaş bir ay ben)
- yaklaşık 4-5 aydır da haftada bir gün akşamları 1 saatlik bir yükleme işi veriliyor.
- şimdi de bi arkadaş askere gidince onun yerine bir iş veriliyor ve bu iş geri arkadaş geri dönünce sen devam ediceksin deniyor. Bu iş de çalışma saatinde mecburi bir artışa sebep oluyor, stresi de ayrı.

son durumdan sonra konuşalım dedim, patronla da gerildik, toplantıdan çıktı.bana zaten son işi yapmıyacaksan sana neden ihtiyaç duyalım gibi bişeyler dedi sonra da sen bu güne ne kadar ne yaptın diyince (ben o anlamda söylemedim falan dedi) ben benim emeğimi değersizleştiremezsiniz diye çoştum adam da iletişim sağlayamayacağız diyip çıktı toplantıdan, sonra da takım lideri ile biraz konuştuk vs ama benim işler aynı tas aynı hamam devam ediyor.

neyse ben dedim 2 yılı dolduruyım çıkarım dedim zaten. Şimdi çıkarken de mahkemeye vermek istiyorum.

uzaktan çalışıyorum, bu zorunlu mesailer için bi ara ufak bi para vercez dediler o da zatenprim olarak yatıyor. bu mesaileri nasıl ispatlarım bazılarının emailleri var(görev olarak verilen)

baya stresli bir dönemden geçiyorum sayesinde uyku problemim falan var 1 haftadır.

böyle bir durum ile karşı karşıya gelen var mı? nasıl bi yol izleyebilirim?
0
high hopes of the sozluk
(25.05.24)
mesailerden fazla bi şey çıkmaz, tam olarak süresini ispatlayamayacağın için hakim işveren lehine düşürüyor süreyi
mahkeme en az 1 yıl sürer, şahit dinletmen gerekir, bilirkişi raporu hazırlanır
davayı kazanırsın o ayrı da eline bi şey geçmez

mahkemeyi dert edecekler diyorsan onlar avukata verip kafası rahat bi şekilde takılacaklar
sen avukata versen bile ne zaman sonuçlanacak diye kıvrandığınla kalacaksın

ayrılırken parası verilmeyen mesailerden dolayı haklı fesih yapıp kıdem tazminatını almaya odaklan karşılıklı anlaşarak
0
mantık
(25.05.24)
(5)

Dükkanın önünü kapatan market

ya ben lan neyse
ekomini market açıldı buraya. yaklaşık 1 yıl oldu. dükkanın önünü kapattı. 4 tane araba dikine park eder. zaten şehir merkezi ve park sorunu var. bu yasak değil mi? bir de insanların bulaşmak istemediği yerdenmiş. adını vermeyeyim. millet bulaşmak istemiyor. ben nasıl adım sanım belli olmadan şikaye
ekomini market açıldı buraya. yaklaşık 1 yıl oldu. dükkanın önünü kapattı. 4 tane araba dikine park eder. zaten şehir merkezi ve park sorunu var. bu yasak değil mi? bir de insanların bulaşmak istemediği yerdenmiş. adını vermeyeyim. millet bulaşmak istemiyor. ben nasıl adım sanım belli olmadan şikayet edebilirim bunları?
0
ya ben lan neyse
(22.05.24)
Cimerden soyadın aynı olmayan ve başka şehirde olan akraban veya arkadaş varsa şikayet edebilir
0
Topalordek
(22.05.24)
Önce şikayetinizi delillendirin sonra Cimer'den şikayet edin adınızı soyadınızı karşı tarafla paylaşmazlar merak etmeyin.
0
doharkoman
(22.05.24)
@dohark: benim çalıştığım yere gelen 3 cimer şikayetinde ad soyad görünüyordu.
0
🌸ya ben lan neyse
(22.05.24)
işgaliye ödemiş olabilir belediyeye
sokak ise ilçe belediye
cadde ise il belediyesi zabıtası ilgilenir
0
mantık
(22.05.24)
direk belediyeyi arayıp şikayet edin. hem büyükşehire hem ilçe belediyeye gelip gerekeni yapıyorlar.
0
mikahakkinen
(23.05.24)
(8)

İş yerinde yemelik neler yapabilirim?

Kahvedesu
Tavuk pilav yapabiliyorum. Başka.
Tavuk pilav yapabiliyorum. Başka.
0
Kahvedesu
(23.02.24)
iş yerinde dolap yoksa diye içinde et ve süt ürünü bulunmayan 4-5 saat dışarda bozulmayacak ve tekrar ısıtma gerektirmeyen şeyler önerdim, mikrodalga varsa her türlü tencere yemeği

kısır
mercimek köftesi
nohut dürüm (dürümlerin içini çeşitlendirmek yeşillik turşu vs sana kalmış)
mantar sote dürüm (mantarla birlikte kırmızı biber yeşil biber başka sebzeler de soteleyebilirsin)
yeşil mercimek salatası
patates salatası
evde hazır yufkadan yapılmış gözleme (soğuk da güzel oluyor)

kış sebzelerinden portakal sulu zeytinyağlı kereviz, portakal sulu zeytinyağlı pırasa, ısıtmadan soğuk yenir, tariflerine internetten bak. zeytinyağlıları öğrenirsen yazın taze fasulye, patlican, kabak, barbunya gibi soğuk yenebilecek yemekleri de repertuarına eklemiş olursun

yeşil mercimekten şöyle bir köfte tarifi var, en hızlı video olduğu için bunu ekledim
youtube.com

hem lezzetli hem insanı uzun süre tutuyor 4-5 tane yiyince yetiyor, ister dürüm yap ister yanına yoğurt ya da başka sosa batırarak ye, tadı soğukken de çok güzel

falafel de yapabilirsin, yapması oldukça basit aslında
0
grimavi
(23.02.24)
Kiloluk konserve ton balıkları alıp, küçük kavanozlara ayırıp. Salata üzeri pratik bir şeklide tüketebilirsiniz.
Ayrıca döküm bir tost makinesi ile tost vb. benzeri şeyler yapılabilir.
0
Rao
(24.02.24)
makarna salatası, tercihen ton balıklı
arpa şehriyeli tavuklu salata
0
nolmus yani
(24.02.24)
Ben çorba dahil her türlü ev yemeğini götürüyorum. En son ıspanak ve tavuk götürdüm mesela.
0
ruhen hastayim ben
(24.02.24)
Tost
Sandviç
0
etna
(24.02.24)
en mantıklısı dışardan dürüm söylemek
kuruyemiş ve meyveyi evden getirmek

öğlen yemeği söz konusu ise
akşamki yemeği getirmek
0
mantık
(24.02.24)
cok sulu olmadigi surece her seyi goturuyorum ben isyerine. zaten bizde disaridan yiyen pek yok herkes evden getiriyor.

fakat ayni problem bende de var. cok kisa surede donguye giriyorum. bu basliktan ilham alacagim. haha.
0
bohr atom modeli
(24.02.24)
Mantik, yurtdisindayim ne durumu.
0
🌸Kahvedesu
(24.02.24)
(8)

Psikoterapi ucreti

Kittie
Basligi boyle yazdim ama sormak istedigim su tam olarak.Tamam bana fazla gelse de veriyorum bu parayi.Ama bazi seanslar o kadar bos muhabbetle geciyor ki.Bu haftaki seans bosun bosuydu.Ben de sacmaladim konusacak konu bulamayip.O da ayni seyleri tekar etti.Icim acidi verdigim paraya. 4k bandinda.Bir
Basligi boyle yazdim ama sormak istedigim su tam olarak.
Tamam bana fazla gelse de veriyorum bu parayi.
Ama bazi seanslar o kadar bos muhabbetle geciyor ki.
Bu haftaki seans bosun bosuydu.
Ben de sacmaladim konusacak konu bulamayip.
O da ayni seyleri tekar etti.
Icim acidi verdigim paraya.
4k bandinda.
Bir onceki seansa acimamistim ama bu sefer en bos seansimizdi.
Sizde de boyle oluyor mu?
Yolda parami dusurmus gibi hissediyorum afs
0
Kittie
(23.02.24)
Tam olarak aynı şeyi yaşadım.

www.eksiduyuru.com

Bıraktım ben de terapiyi :)

EK: Bu arada aynı kişiye gitmiş olabilir miyiz acaba? :)
0
kukuleta
(23.02.24)
Kukuleta: size yazmistim ben. Benim gittigim kisi iyi biri o acidan. Sizinki kaba biri. Ben aslinda biraz memnunum ilk kez de gitmiyorum ama arada boyle seanslar oluyor ve bu seferki en bos seansti.
0
🌸Kittie
(23.02.24)
bu hizmeti alanların büyük çoğunluğu senin gibi düşünüyor ve hissediyor. her ay bu tutarda hediye alsam daha mutlu olurum diyen var :)

eğer çok ciddi bir sorunun yoksa ara vermeyi deneyebilirsin.
0
gabe h coud
(23.02.24)
Dernek kurmak lazım sanırım.
Sadece duyuru da gördüğüm son mesaj buydu yakın zamanda. İnterneti taramaya gerek bile yok.

www.eksiduyuru.com
0
diyecevaplandı
(23.02.24)
psikoloji biliminin bu kadar geri kalmasının sebebi öncelikle yetersiz meslek çalışanları. ben bir psikolog olarak üzülüyorum insanları kendimize bu kadar konuşturduğumuz için ama meslektaşlarımda her belgeyi alıp her konuda yetkin olmaya çalıştıkları için danışanları yönlendirip tatmin edemiyorlar. bunu yapabilmeleri için iyi bir eğitim ve terapi eğitimi almak lazım. Türkiyede meslek yasası dahi olmayan psikoloji artık merdiven altına düştü. bunda en büyük suçlu olanlar da psikolog ve psikiyatristler.
0
mikahakkinen
(23.02.24)
biraz bizim konu/sorun/olay belirleyip gitmemiz gerkiyor
keyifsiz ya da konusuz isek o seansı önceden iptal etmek daha mantıklı

bir de verilen paranın maddi açıdan koymadığı bir ücret belirlenmesi sağlıklı olanı
0
mantık
(23.02.24)
konuşcak şey bulamadığın duruma geldiysen terapi sıklığını düşürmelisin, hatta belli periyodlara yaymayıp ihtiyacın oldukça randevu alıp gidebilirsin.
0
entropik
(23.02.24)
terapinin ne olduğu bilinmediği/anlaşılmadığı için çıkıyor bence bu sorunlar. her gün daha iyi hissettirecek ya da her seans harıl harıl konuşulacak diye bir şey yok. bunun bir süreç olduğunu bilerek her gün bir adım gittiğinizi düşünmek daha yerinde olur.
ücret bence çok fazla ve titri için verdiğiniz ücret terapiste güvenmenizi de sağlamamış. o ücretin yarısına terapi veren çok iyi klinik psikologlar var. ayrıca seans aralarını uzatmak da bir seçenek +1
danışanlar olarak bunları düşünmek zorunda olmamalıydık ama bu ülkede hayatta kalabilmek için kendi araştırmamızı yapmamız gerekiyor. bitirdiği okullar, o okulların niteliği, varsa makaleleri/yazıları, seçtiği ekol ünvanından çok daha önemli. ve seans içinde yönlendirme yapıp yapmadığı, sorular sorup sormadığı da onun terapi yaklaşımıyla alakalı, belki bunu bilmek de iyi gelir. aslında bence, danışanların çok fazla şey bilmesi de gereksiz ama en azından terapistin yaklaşımının bilincinde olup azını ya da çoğunu beklememek işe yarar...
benim bir terapistten beklentim, teknik bilgisinin çok iyi olması. bundan eminsem kendimi ona bırakır enerjimi de tamamiyle orada olmaya harcarım.
0
suyin
(23.02.24)
(4)

ekpss (zihinsel), aile ve sosyal hizmetler bakanlığı çelişkisi

sormayageldim
Kardeşimin raporu: https://photos.app.goo.gl/SH2wuMXUqbsRArPb7Bu raporu sağlık bakanlığı verdi ve zihinsel kutucuğu işaretli görüldüğü üzere Aile ve sosyal hizmetler müdürlüğü memurları bu rapor ile zihinsel ekpss ye giremez diyor. Başka bir ildeki memur ise girebilir diyor. ÖSYM başvuru merkezi baş
Kardeşimin raporu: photos.app.goo.gl

Bu raporu sağlık bakanlığı verdi ve zihinsel kutucuğu işaretli görüldüğü üzere
Aile ve sosyal hizmetler müdürlüğü memurları bu rapor ile zihinsel ekpss ye giremez diyor. Başka bir ildeki memur ise girebilir diyor. ÖSYM başvuru merkezi başvuramaz diyor. Başka bir ildeki muhtemelen girebilir diyecek.

Bu işin içinden nasıl çıkacağım?
Aile ve sosyal hizmetlerde çalışan ya da bu islerle meşgul olan biri lütfen yardımcı olsun. Teşekkürler.
0
sormayageldim
(12.02.24)
zihinsel yazıyor ama açıklma kısmında detay yok
ekpss girebilir de genel engelli ve zihinsel engel kategorileri var
osym nin sitesi otomatik çekiyor galiba bu raporları orada hangi kategori gözüküyor
0
mantık
(12.02.24)
ÖSYM başvurusu için Aile ve sosyal hizmetlerden rapor almak gerekiyor fakat zihinsel raporu vermiyorlar. Başka bir ildeki ise zihinsel raporu verilebilir diyor. Kafamız epey karıştı
0
🌸sormayageldim
(12.02.24)
Şizofreni ruhsal-duygusal engelli grubunda. Ekpssye girer ama genelden.

Zihinsel ekpss'de sorular daha basittir ve hesaplama da daha avantajlıdır. Amacı zeka engelli kişilere avantaj sağlamak.

Sonuç olarak ekpssye girer, evet raporu zihinsel ama ekpss'de zihinsel kıstası farklı. Kardeşinizin zeka geriliği yok, o yüzden de bir avantaja ihtiyacı da yok.
0
denizgonen
(12.02.24)
Zihinsel engeli çok ağır olmasa da var maalesef. İlk rapor sadece ruhsaldi daha sonra rapor yenilendi yine heyet testlerden geçirdi ve zihinsel ibaresi de konuldu. Tik koyulmussa boşu boşuna koyulmamistir diye düşünüyorum siz neye göre zeka geriliği yok dediniz?
0
🌸sormayageldim
(12.02.24)
(8)

Nas ekonomisi

dakota
Arkadaşlar kafama takılan bir şey var. Bir kişi ekonomi bilimine aykırı bir şekilde çıkıp da nas var faizi düşüreceğiz falan diye takıntı yapıp da ülke para biriminin değerinin düşmesine neden olurken, bu kişinin yanında okumuş mürekkep yalamış hiç mi insan yoktu da bi uyarmadı. Hiç mi biri çıkıp se
Arkadaşlar kafama takılan bir şey var. Bir kişi ekonomi bilimine aykırı bir şekilde çıkıp da nas var faizi düşüreceğiz falan diye takıntı yapıp da ülke para biriminin değerinin düşmesine neden olurken, bu kişinin yanında okumuş mürekkep yalamış hiç mi insan yoktu da bi uyarmadı. Hiç mi biri çıkıp sen öyle istiyorsun diye öyle olmaz demedi. Veya nas suresini kurandan geri mi çıkardılar da sonradan faiz artırımına gidildi.
Bana olup biteni anlatacak biri var mı ? Nereye gidiyor ülke daha kötü olacak mı? Mesela seçim sonrası döviz kuru ne olacak ? Birçok kişi artık beslenemiyor bile. Bu gidişat nereye böyle, bileyim söyle!
0
dakota
(12.02.24)
Abi bir şey diyecegim; bu hükümetin şu ana kadar yaptığı trilyon tane hata var farkli konularda ve bütün bu konularda yetkili insanlar var ama bu ülkede karar veren tek kişi var.

O yüzden yorma kendini boşuna, mantıklı bir açıklaması yok yani. Misal kendi özel hastanesi olan sağlık bakanının ya da damadin ekonomi bakanı olmasının falan da yok. Ne bileyim İngilizce konuşamayan adamların büyükelçi olmasının da yok. Kocasının şirketi üstünden milyonlarca liralık ihale alan bakana dava açılmamasının da yok.

Daha kötü olacak mi? Vallaha ben çok uzun zamandan beri gerek burada gerek ekside gerek sosyal medyada daha iyi olacak diyenleri görüp durdum. Covid dönemi de Çin'den üretim falan kayacakti çok süper olacakti devlet. O yüzden herhangi bir şekilde bu ülke iyi olacak denilirse mevcut hükümete bakarim, ayniysa güler geçerim.
0
logisticsmanager
(12.02.24)
padişahımızın etrafında vay sen yanlış biliyorsun diyen biri yok maalesef. kendileri ne buyururlarsa o oluyor. zaten aksi olsaydı bu şekilde olmazdık.

bu arada padişahın bahsettiği "nas" nas suresi değil. kesin yargı anlamında kullanılıyor. yani faiz haramdır diye bir şey varken faiz artırmak da ne demek oluyor. böyle kesin bir hüküm var anlamında söylenmiş bir söz "nas var nas"
0
exlibris
(12.02.24)
o biraz işin sosuydu. benim anladığım, kısa süreli bir seçim ekonomisine gidilmek istendi ve 2022 baharında erken seçim yapılmaya karar verildi. bu olaylar ise 2021 eylül ekiminde başlandı hatırlarsan, sonra anketler yolunda gözükmeyince 2022 sonbaharına ertelendi, madem erteledik faizleri düşürüp delice para dağıtalım modu şiddetlendi. 2022 sonbaharında da seçim olmadı ve 2023'e kadar bol kredili döneme girildi. teknik olarak 2021 ekimde başlayan bu süreç, sallıyorum 2022 nisanında olan bir seçim sonrasında toparlanabilirdi. ama ekstra uzadıkça uzadı. işin özü budur. ekimde başlayıp nisana kadar bolca kredi verelim diye başlanan olay 2021 ekimde başladı 2023 mayısa kadar mecburen gitti.

"Birçok kişi artık beslenemiyor bile" kısmını bilmiyorum. öğretmen maaşları 1500$ seviyesinde, doktorlar vs hepsi çok yüksek maaşlar alıyor, asgari ücret doların bu kadar artışına rağmen 550$ civarında, tr'de 300-350 falan olurdu genelde, böyle bakınca kim aç bilmiyorum. türkiye öğretmene 1,5k$, doktora 3k$, verebilecek bir ülke değil çünkü üreticisi mühendisi bu kadar refah üretemiyor.

türkiye yaşlanıyor, gençler gidiyor, nüfus tehlikede. buna rağmen emeklilik yaşı 43'lere düşürüldü, bu insanlara nasıl sen 40 sene emekli maaşı vereceksin? ne üreteceksin?

deli gibi para dağıtılıyor. türkiye gibi bir ülkede sen 43 yaşındaki insanları emekli edip aylık o kadar para ödeyemezsin, kamu hizmetindekilere böyle para saçamazsın.

seçimden sonra dolara bir şey olmayacak. parası olan herkes dolardan çıkıp tl mevduata geçti, dolar çok da baskılanmıyor, insanları aşırı cezbetmiyor. seçimden sonra daha da sıkılaşacak piyasa, daha da tl cazip olacak. şubatı yarıladık hala insanlar seçim için para dağıtılacak dolar uçacak diyor, hadi onlar azaldı şimdi de seçimden sonra dolarcılar türedi. onlar bitecek bakalım ne gelecek. neyse kısacası bir şey olmayacak
0
avatar is back
(12.02.24)
hala paranın gerçek değerini bilmeyen insanlar var
şahsen ben de geç öğrendim çünkü uzun bir süre %10 civarı enflasyonla yaşadık pek anlamadık
faiz kelimesini duyunca ekonomik açıdan değerlendirme yapmayanlar

tabi o seviyede, hatta eski mb başkanı 130 slaytlık brifing vermişti çokk önceden

bi açıdan çalışan kesim enflasyonun çok altından zam aldı bu durum
kredi kullanımına kısıtlama (yatırım hariç) getirmeden tersine faiz dağıttı hükümet nas ekonomisiyle
yani bir nevi tüketen kesim desteklendi

hala %10 faiz ile kira öder gibi ev kredisi ödeyenler var onlara da kimse dokunmadı
0
mantık
(12.02.24)
Ben meseleye siyasetten/hükümetten/muhalefetten tarafsız olarak bakma taraftarıyım.

2.dünya Savaşı'ndan sonra kapitalizm e dayalı bir ekonomi modeli var ve dünyada belki 1000-1500 kişiyi bile bulmayan bir kesimin sürekli olarak zenginleşmesini sağlayan faiz/kredi sistemi bunun ana unsurlarından biridir. Türkiye de bu sisteme çok daha önceden entegre edilerek bağımlı hale getirildi.

Faizi düşürme sürecinde izlediğim yorumculardan biri: elimizde büyük bir meblağ veya kaynak olacak ki bu indirimden o zaman kârlı çıkarız diyordu. Tutarı 400-500 milyar dolar civarı olarak belirtiyordu.
Görüldü ki o kaynak yok veya bu faiz indirimi uygulamasına tam anlamıyla hazır değildik.
Faizler arttığında ise dışarıdan yatırımcı (bir anlamda küresel tefeciler) geliyor ama giderken işin kaymağını da beraberlerinde fazlasıyla götürüyorlar.
Bize kalan ne? Hiç ..

Rezerv para sayılan doların ve dışarıya bağlı faiz ekonomisinin yaşattığı bu kısır döngüden ne olursa olsun çıkmalıyız.
Bağımsızlığımız sadece siyasi sınırları çizmekten ibaret olmamalı.
Ekonomi modelimiz de bize özgü olmalı.
Faizin olumsuzlukları ve topluma zararı, sadece dini açıdan değil akademik kaynaklarda da sıralanıyor.

Kapitalizm, sayıca az bir kesime refah, çoğunluğa ise huzursuzluk verdiğinden ve bunun acıları iyice belirginleştiğinden İslami Ekonomi yabancı ülkeler için bile düşünülmesi gereken bir alternatif.

Seçim sonrası kur için bir şey diyemem ama zam daha yakın görünüyor.

Maddi huzursuzluklarımız çok fazla ve bizi kazanılan paranın temiz olması (nerelerden geldiği) değil, büyüklüğü daha fazla ilgilendiriyor.
0
diyecevaplandı
(12.02.24)
Erdoğan’ın biyografisine bir bakar mısın? Bir de Akp’nin ilk yıllarındaki ekibe. Yanlış anlaşılmasın çok vatansever, işbilir insanlar olduklarını iddia etmiyorum. Ama Türkiye gibi bir ülkede “tek adam”ı oluşturup arkadan yönetmek kadar avantajlı bir şey olabilir mi? O ekip tasfiye olduktan sonra Erdoğan tek başına üstün nitelikleriyle mi kaldı? Hayır yerlerini arka planda başkaları aldı ve Türkiye’nin ekonomisi aşırı derecede kırılganlaştı. Erdoğan’ın vereceği kararları önceden bilen yönlendirenlerin ne tür kazançlar sağlayabileceğini benim aklım hayalim almıyor. Ha daha da “büyük resme” bakarsak ağır ekonomik çalkantılar, fiyatlarla kafayı bozmak zorunda kalan toplum uzun vadeli kapsamlı düşünemez hale geldi. Ancak günü çıkarmaya bakıyor ve kendi sorunları haricinde diğerlerininkine duyarsızlaştı. İnsan hakları, adalet, eğitim falan dediğin zaman insanlar sıkılıyor. Bugünkü kaostan nasıl bir Türkiye çıkacağını, toplumun farketmeden nereye evrileceğini ve sessizliğimizin bedelini ilerde göreceğiz.
0
sibertenik
(12.02.24)
nas bahaneydi. seçim ekonomisi uyguladılar. seçimden sonra nas ekonomisi de rafa kalktı.
0
p133mmx
(13.02.24)
Nas, tabanı ikna etmek, uyutmak için yapılmış bir söylem.

Erdoğan'ın nas'la alakası yok. Bu sadece işin bahanesi. Bile isteye enflasyonu yükselttiler. Hem daha çok vergi ve para topladılar, hem de birilerine ucuz kredi verip, haksız zenginleştirdiler.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.02.24)
(25)

Siz bir insanı uyarır mısınız? Yoksa fişini çeker misiniz?

tchuck
Soruyu doğru bir şekilde soramadım ama bir örnek üzerindenanlatmam gerekirse;eve yarım günlük temizlikçi çağırıyoruz. kadın ilk 2-3 gelişnde işini düzgün yaptı.sonra bi anda öğlen 12de gelip, 2de çıkmaya başladı. 1de geliyor 3te çıkıyor 3.30da çıkıyor.ben de bu kadına hiçbir şey demedim "2de çıkamaz
Soruyu doğru bir şekilde soramadım ama bir örnek üzerindenanlatmam gerekirse;

eve yarım günlük temizlikçi çağırıyoruz. kadın ilk 2-3 gelişnde işini düzgün yaptı.
sonra bi anda öğlen 12de gelip, 2de çıkmaya başladı. 1de geliyor 3te çıkıyor 3.30da çıkıyor.

ben de bu kadına hiçbir şey demedim "2de çıkamazsın, yarım gün anlaştıysak en az 4 saat durman gerekir. buralarda tozlar duruyor, şurayı silmemişsin, burayı bilmem napmamışsın" gibi uyarılarda bulunmadım.

direkt yol verdim.

bu ilk kişi de değil, tüm herkese bunu yapıyorum.

iş veya günlük hayatımda da aynıyım. birinden bir şey istemem, bir şeyi düzeltmesini istemem, uyarmam etmem. direkt o kişiyle çalışmyı vs. bırakırım.

çünkü bana "uyarılmadığı sürece" işini hakkıyla yapmayan insanlar "ahlaksız" geliyor. yani bn bu kadını uyarıp ne yapacağım? bütün gün başınad durup onu mu denetleyeceğim? avizeyi silmesi gerektiğini her sferinde ben mi söyleyeceğim? yani bu kadına supervisorluk falan mı yapacağım gerçekten?

veya işyerimde altımdaki kişiye "bir sürü iş varken youtube mu izliyorsun?" demeliyim? yani bunu benim söylemem gerekiyor mu gerçekten?

ben bu insanları uyardığım için düzeldikleri sürece, yarın bir gün uyaramayacağım bir pozisyonda kalırsam, işlerini doğru yapmayacaklar öyleyse?

veya yanlış mı düşünüyorum?
sizin tavrınız noluyor genelde?
0
tchuck
(12.02.24)
ben de genelde uyarmam. çünkü nasıl teoki vereceğini bilmiyorum uğraşamam. kimse vazgeçilmez değil. ha değer verdiğin biridir. ya da uyarınca değişeceğine inancın varsa uyarırsın.
0
jelly bear
(12.02.24)
sizin bizim ne yaptigimiz onemli degil. dogrusu ve yanlisi ne ona bakmak lazim. hayatta binbir turlu olay, durum, istisna vs dinamik var. herkese ibmde calisiyormus gibi davranamazsiniz. davranirsaniz cevrenizde pek hos bir intiba birakmazsiniz.
0
buenosdias
(12.02.24)
insanlara onlardan ne beklediğimi söylerim

eve temizlikçi hizmeti alırken, iş yerinde task dağıtırken

daha esnek davranıyorum, insan yönetmek ve verim almak böyle bir şey bence
0
grimavi
(12.02.24)
buenosdias+1

Size göre doğruyla olması gereken şey her zaman genel geçer doğru olmayabileceği gibi, insanların hata ve davranışlarının çeşitli geçerli sebepleri olabilir. O yüzden insanlarla konuşup onları anlamaya çalışmaktan zarar gelmez diye düşünüyorum.
0
salihdt
(12.02.24)
Ben önce uyarırım ona rağmen olmuyorsa çalışmam o kişiyle. Ama bu arada kendime de bakarım, acaba yaptığımız anlaşmaya ben de tam anlamıyla uydum mu? Ya da karşımdaki insandan kapasitesinin üzerinde beklentide bulunuyor muyum? Mesela az para verip çok iş mi bekliyorum? Sigorta yaptım mı? Çünkü bazen insanlar çok zor durumda kaldığında mecburen bazı şeyleri kabul ediyorlar ama nihayetinde insan. Ego devreye giriyor vs. Her zaman önce uyarıdan yanayım.
0
rock n roll
(12.02.24)
uyarırsın pişman olursun, bozulur,
uyarmazsın pişman olursun, düzelmeye meyilli birisidir, toparlar kendini, sebepleri varmıştır vs.

arkadaşların dediği gibi durumu iyi analiz etmek ve ona uygun davranmak olabilir.
0
WithWorth
(12.02.24)
Sıkıntı yaşadığı bir çalışanı uyarmak, düzeltmek, verimli hale getirmek yerine her seferinde göndermeyi seçen kişi pek başarılı bir yönetici değildir.
Çok aşırı örnekleri dışında tutarsak gönderdiğiniz kişi ile yerine gelecek kişi arasında dağlar kadar fark olmayacaktır. Sürekli işe birilerini alıp gönderip yenisini almak uzun vadede baktığımızda çok zararlı olabilir.

Kendi evinizin temizliği konusunda bu şekilde davranınca eviniz temizlenmemiş oluyor ve bununla baş edebiliyorsunuz ama çalıştığınız şirkette işler bu kadar sık aksadığı zaman suçlu o verimsiz çalışan değil o departmanı yönetemeyen, o çalışanlardan verim alamayan yönetici olacaktır.
0
michael_knight
(12.02.24)
en iyisini yapmışsınız. bu saatten sonra millete yol yordam mı öğreteceksin.
ahlaki kurallar, etik davranışlar her yerde aynıdır.

4 saat kalmaması ayrı bir sorun işini yapmaması daha büyük sorun.
eli çabuk olsa tamam dersin o da yok.

bu insanlar insanların iyi niyetlerini sömüren tipler.
0
OgutucuRecep
(12.02.24)
Uyarı işin doğasında olan bir şey. En iyi çalışan bile işi savsaklayabilir. Bence hiç uyarı yapmadan her şeyi harfiyen kitabına uygun yapan ve bu motivasyonunu sürekli devam ettiren birini bulma olasılığına sarılmak sadece sizi yorar. İşleri kendiniz için zorlaştırmış olursunuz. Bu kişi ideal bir çalışan olurdu, ancak gerçek hayatta ideal tanımlar çoğunlukla hayal ürünü olarak kalır.

İş bağlamında düşününce işi savsaklayan çalışan = kötü çalışan demek değil. Eğer normal şartlarda işini düzgün yapan biriyse ve sonradan işin bozulduğunu görüyorsanız uyarı yaparsınız ve eğer iş düzelirse bundan hem kendisi hem de düzgün iş yapan birini elinde tutan kişi olarak siz fayda sağlarsınız.

Uyarıyı dikkate almak da bir meziyet ve iyi bir çalışanın bir göstergesi. Bana sorarsanız sizin tavrınız uzun vadede size kaybettirir.
0
akhenaten
(12.02.24)
ben daha cok zor konusmalardan kacan ve kendine de zaman zaman kirilgan ve zayif olma izni vermedigi icin karsi tarafla da bunu iletesemeyen ve buna izin vermeyen bir insan goruyorum acikcasi. sizi bilemem ama insanlar makine degil, herkesin iyi gunu, kotu gunu, zor gunu var, bu bazen bir gun degil belli bir zaman suruyor. bunu benle konusmadan bana yol veren bir liderim olsa, dusunecegim son sey 'bana soylemeden benim yapmam gerekirdi' olurdu herhalde. kimin ne yasadigi, neden ne yaptigi konusunda hicbir fikriniz yok, fikrimiz yok aslinda, yasamin ozu bu. kendi varsayimlarinizla yasiyorsunuz anladigim kadariyla. mutevazi olmak onemli. hayat sizin dogrularinizdan, ne nasil olmali'larinizdan ibaret degil.
0
kassiopeia
(12.02.24)
Uyarmadan yol vermek bana yanlış geliyor. Kimse benim zihnimi okumak veya benimle birebir aynı önceliklere sahip değil. Elbette iş etiği ve sorumluluk denen kavramlar çok önemli (yani uyarmadan işini düzgün yapan kişi tabi ki uyarı aldıktan sonra düzgün yapandan daha önde bu anlamda), ama herkesin geçmiş deneyimleri, çalıştıkları ortamlar ve kişiler de farklı. İki kişinin aynı noktada buluşması için konuşmak gerekir. Ha, konuşma üzerine hala bildiğini okuyordur, o zaman elbette yollarımızı ayırırız.
0
fotrsapka
(12.02.24)
Bu gibi hizmet alimlarinda tutumunuz ise yarayabilir ancak is yasaminda da bu sekilde davranirsaniz yoneticlilik kariyerinizde hayal ettiginiz yere gelmeniz zor olur.
0
turkuaz
(12.02.24)
Bu tarz durumlarda herseyi en bastan konusup firsat vermemek lazim
0
Zetnikov
(12.02.24)
Iste sure veriyorum, o surede bitmezse maille uyari, art niyetli birsey varsa uyarmakla yorulmam.
Bir de 100% hakli olup en kibar sekilde uyardiginda bile insanlar tavir aliyor, triplere giriyor. o yuzden hic ugrasamam.
0
spherical
(12.02.24)
Birde her insan herseyi dusunebilecek kapasitede olmayabiliyor.
0
Zetnikov
(12.02.24)
uyarmam, uyarmakla insan değiştiğini hiç görmedin. temizlik gibi basit bir konuda yol vermek en doğrusu.
0
orpheus
(12.02.24)
Belirli başlı durumlar için elbette ki öncelikle uyarmak gerekiyor. Onun dışında yazdığın her şeyde haklısın. Yani çalışma stili değişikliği ile çalışmama farklı şeyler. Çalışmayanı uyarmaya gerek yok. Uyardıkça çalışıyorsa, uyaran olmayınca kaytarıyordur. Beyaz yakalı işçilerin ve memurların %80'i de böyle.
0
nawar
(12.02.24)
fişi çekmek deniyor muydu bu duruma? bir çırpıda silmek diye biliyordum ben.

cevap: bence uyarmak denenmeli. hepimiz insanız. hata yapabiliriz. hayatımızda sağlığımızda vs. kötü giden durumlar olabilir.
0
ermanen
(12.02.24)
uyarmam. hatalarını düşünemeyecek insanla önce muhabbeti indirger, sonra da keserim.
0
tolgan
(12.02.24)
Değişkenlere tavırlara bağlı
Sizi haksız bulmadım
0
basond
(12.02.24)
kötü niyetli insanları silmek daha mantıklı
düzeltmeye çalışmak yıpratıcı olur

herkes hata yapar kimse mükemmel değildir
bu gibi durumlarda ben hata yaptığımda silseler nasıl olur empatisi yaparım

parasını az verebilirdiniz temizlikçinin ya da ne derdi varmış diye sormak
bir de hiç kimse başkasının evine özenmek ne kadar iş ahlakı deseniz de
ev temizliği için başkasını çağırmak güvenmek evi emanet etmek büyük risk

"bir sürü iş varken youtube mu izliyorsun?"
iş zamanında yetişmez ise sizin üstünüz sizden hesap sorar
ve projeler genelde zamanında yetişmez, iyi bir yönetici en başta bundan daha dramatik durumlar için hata payı bırakır, zamanından önce işi bitirerek prim yapar

haksızsınız demiyorum ama sildiğiniz insan yerine daha iyisini bulmaya çalışmak da yorucu
0
mantık
(12.02.24)
"Şayet Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerin üstünde tek bir canlı bırakmazdı; ...." bir de bu ayet gelir aklıma
0
mantık
(12.02.24)
bir çeşit pasif agresyon. iletişim eksikliği. tabii türkiye gibi eleştiriye kapalı insanların olduğu bir ülkede bunun olması normal ama doğru değil. düzgün bir üslupla rahatsızlığını dile getirmeyi öğrenmelisin. belki olumsuz bir geri dönüşten de kaçabiliyor olabilirsin bununla yüzleşmeyi de öğrenmelisin belki. en başta sana zararı olur.

burada kilit nokta da şu aslında. bir durumdan rahatsız olabilirsin. bu çok normal ve en doğal hakkın. bunu karşıdakini de kırmadan, kırılmadan dile getirmelisin. karşıdaki de kırılmamalı. ama türkiye'de insanlar eleştiriye açık olmadığı için hatta görevleri hatırlatıldığı zaman düşmanlaştığı için böyle bir pasif agresyon gelişiyor. ben de yumjuşak bir şekilde söyleyemem rahatsızlığımı. ya hiç bir şey demem senin gibi ilişiğimi keserim ya da kavga ederim. o yüzden aslında doğru iletişim kurmayı öğrenip rahatsız olduğumuz konuyu kavga da etmeden dile getirmemiz lazım. kimisi de laf cambazıdır, kendini çok iyi ifade eder o kadına rahatsızlığını söyler ama ipleri de koparmaz, bir gerginlik yaşamaz. bu önemli bir yetenek ve geliştirmek gerek.
0
blackkmamba
(12.02.24)
insandan insana değişir. böyle yapınca çevrende insan kalmaz. iş yaptıracak insan bulamazsın. sonuç odaklı olmak lazım. en baştan konuş, beklentilerini anlat. olmuyorsa ok ama kendi kendine çözsün, ben demezsem işini yapmıyor bakış açısı doğru değil. ülkede çalışan beyaz yakalının çoğunluğu gizli işsiz. internette takılmak üzerine, mail döndürmek üzerine maaş alıyor. hepsini kovalım o zaman.
0
gabe h coud
(12.02.24)
Zaten uyarmanızla, kendini düzeltecek karakterde biri, baştan bunu yapmaz. En güzelini yapmışsınız.

Uyarsaydınız, ya "bana iş mi yok" diye gidecekti, ya da kalıp baştan savma iş yapacaktı.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.02.24)
(7)

Gümrük tarife kodu ile ilgili bir soru

mustafakesekci
Aranızda gümrük müşavirliğinde çalışan veya gtip konusuna hakim kimse var mı? Epey teknik bir sorum olacak. Hatta buraya da yazayım."kakao içermeyen şekerleme mamülleri" için 17049065 gtip kodunu kullanıyoruz. aynı ürüne %0.5 oranında kakao tozu eklenirse gtip kodu değişir mi? oran çok düşük olduğun
Aranızda gümrük müşavirliğinde çalışan veya gtip konusuna hakim kimse var mı? Epey teknik bir sorum olacak. Hatta buraya da yazayım.

"kakao içermeyen şekerleme mamülleri" için 17049065 gtip kodunu kullanıyoruz. aynı ürüne %0.5 oranında kakao tozu eklenirse gtip kodu değişir mi? oran çok düşük olduğundan aynı tarifeden ihracat yapılabilir mi?

Yardımlarınız için teşekkürler.
0
mustafakesekci
(30.12.23)
hocam "kakao içeren şekerleme mamulleri" sınıflamasına bakın, arama yaptığımda 18.06 ve 19.01 altında % şu kadar kakao içeren ürünler var. %0.5 kakao eklemek, ürünü 17.04'ten çıkarıp bunların birine sokuyor mu onu kontrol edin.

gıda mevzusundan anlamadığım için bu kadar yardımcı olabiliyorum.
0
kibritsuyu
(30.12.23)
Yapılamaz.fasıl 17 der ki hangi oranda olursa olsun kakao veya çikolata içeriyorsa 18.06 üzerinden devam etmen gerekir.
0
duptıs
(30.12.23)
peki uzmanını bulmuşken ben de kaynak yapıp bir soru sorayım.

çift kabinli açık kasa toyota hilux 87.03 mü, 87.04 mü? 87.03 binek oto ve insan taşımaya mahsus araçlar diyor, 87.04 eşya taşımaya mahsus araçlar diyor. çift kabinli toyota hilux'ın kabinine bakınca normal otomobil, insan taşımaya mahsus. ama arkasına bakınca da açık kasa kamyonet, eşya taşımaya mahsus.

detayında dingil mesajesi, kasa mesafesinin yarısı falan diyor da onu ölçecek teknik durumum yok. direkt biliyor musunuz, binek diye mi geçiyor, ticari diye mi?

bildiğin opel corsa'nın arkasında koltuk olmayıp arka camları kapalı olanları, aynı karosere sahip olmasına rağmen 87.03 değil, 87.04 oluyor mesela. o yüzden tipine bakıp "bu binektir" diyemiyorsun. bunun da adam arkasına açık kasa koymuş, bakıyorsun evet kamyonet. ama ön tarafına çift sıra koltuk koymuş, ön arka camları var. aynı mantıkla buna da "binek otomobildir" diyor muyuz?
0
kibritsuyu
(30.12.23)
"detayında dingil mesajesi, kasa mesafesinin yarısı falan diyor da onu ölçecek teknik durumum yok. direkt biliyor musunuz, binek diye mi beçiyor, ticari diye mi?"

teknik kitapçıkta ölçüleri mevcuttur
0
mantık
(30.12.23)
ölçecek durumum yok derken, ölçülere ulaşacak durumum yok demek istiyorum. teknik kitapçığı bırak, üstünde doğrudan kodun yazdığı ötv 2a beyannamesine bile ulaşamıyorum ki. faturaya da yazmıyor sağolasıcalar. o yüzden öyle şeylere ulaşmadan tecrübesi olanlara soruyorum.
0
kibritsuyu
(30.12.23)
8704 hatta 87042190

Ama bizde şöyle bir detay var.hilux tipinde araçlar 4*2 ise farklı sınıfta 4*4 ise farklı sınıfta vergilendiriliyor.unakıtan dönemi 2004 olması lazım böyle bir detaylandırma yapıldı.4*2 olanlar kamyonet olarak ticari sınıfta nitelendiriliyor.vergisi muayenesi ona gore duzenlendi.4*4 ler ise binek klasmanında daha yuksek vergi ve 2 yıllık muayene koşullarına tabi.detaylı incelemek lazım.çok lazımsa oto ihtisasa sordururum yılbaşından sonra.
0
duptıs
(30.12.23)
Kesekci beyaz çikolata bu kapsamı etkilemez,kakaoyu yağ olarak kullanırsanda 17 den devam edersin.
0
duptıs
(30.12.23)
(4)

sınır koymak hk.-iş

wishmaythşngs
Bir arkadasim var, iyi birisi, bir sorunumuz da olmadi ama red flag denir ya o konusurken cok rahatsiz oluyorum. Iki cumlesinden biri "biz ayni konumda calisan insanlariz" ya da benzer imalar. Biz ayni konumda degiliz ben ustuyum. bu ast ust iliskisinden bagimsiz olarak o benim patronum da olsa konu
Bir arkadasim var, iyi birisi, bir sorunumuz da olmadi ama red flag denir ya o konusurken cok rahatsiz oluyorum.
Iki cumlesinden biri "biz ayni konumda calisan insanlariz" ya da benzer imalar.
Biz ayni konumda degiliz ben ustuyum. bu ast ust iliskisinden bagimsiz olarak o benim patronum da olsa konu hakkinda bilgisi yok, getir gotur yapiyor. yeni mezun ama ondan daha iyi olanlar var.

bunun "ayni konum, esitiz" gibi laflari benim canimi cok sikti, esit falan degiliz, ben oldugum yere gelmek icin kopek gibi calistim.

hirsli biri ama o hirs orada kalmis, isinde ilerlemek icin bir cabasi yok. okuldan sevdigim bir arkadasim olmasaydi coktan terslerdim. Sanirim yakinda tersleyecegim. Fakat bu sefer ben "kendini birsey saniyor" olacagim yani alttan alsam sinir oluyorum, almasam yine bana negatif donusu olacak. ben hicbir is arkadasima ayni konumdayiz, degiliz muhabbeti yapmadim. bana mi tuhaf geliyor, anlamadim.

bu gibi durumlarda ne yapmak lazim?
0
wishmaythşngs
(28.12.23)
Valla belki "ben oldugum yere gelmek icin kopek gibi calistim." bunu vurgulamak iyi olabilir. En azından kendi içinde bir mukayese yapmasına sebep olabilir.
0
Amaranta ursula
(28.12.23)
Ben yerinizde olsam böyle bir şeyi doğrudan konuşmazdım.

Pozisyonlarınız farklıysa zaten çalışma sürecinde bu kişiye bazı işleri yönlendirmeniz gerekiyordur ya da beraber yaptığınız işleri son kez sizin gözden geçirmeniz gerekiyordur vs. Bu gibi durumlarda siz kendi pozisyonunuzun gerektirdiği role girerseniz o da anlayacaktır.

Benim gördüğüm kadarıyla bu gibi durumlar genelde üstün hatasından kaynaklı oluyor.
0
akhenaten
(28.12.23)
"biz ayni konumda calisan insanlariz"
zaten kompleks yaptığını bu şekilde belirtiyor
gayet farkında yani kurduğu cümlenin içi dolu olmadığının

kendini geliştirmesi açısından yönlendirme yapabilecek bir konumdaysan bir şans verebilirsin

arada kıskançlık varsa sağlıklı arkadaşlık yürümez zaten
0
mantık
(28.12.23)
İki cümlesinden biri öyleyse sizin de: aynı konumda değil aynı iş yerindeyiz sadece ve farklı yetenekleri, farklı birikimleri olan insanlarız.. diye arayı hafiften açın.

Onun hırslılığı aslında olduğu yerde kalmamış, biraz şekil değiştirerek sadece sizi çekememezliğe dönüşmüş gibi. Düşüncesine bakılırsa:
- Benden bir iş yapmamı isteme, bana üstlük taslama.. manası sezdim.

İş yerinde ne olursa olsun resmiyet esastır.
0
diyecevaplandı
(28.12.23)
(4)

Peşin 400 bin vs Taksit 500 bin

adwokat
alacaklıyken hangisi daha mantıklı sizce?Peşin ödenirse tek seferde 400 verilecekTaksit denilirse her ay 100 ödenerek 5 ayda borç bitirilecek.Hangi durumda alacaklı kârda olur?
alacaklıyken hangisi daha mantıklı sizce?

Peşin ödenirse tek seferde 400 verilecek

Taksit denilirse her ay 100 ödenerek 5 ayda borç bitirilecek.

Hangi durumda alacaklı kârda olur?
0
adwokat
(28.12.23)
Yanlış hesaplamdiysam 400bin ile faiz yapsaniz 470-480 bin lira civarı olacak 5 ay sonunda.

Bu mantıkla 500 faizden daha iyi oluyor.
0
logisticsmanager
(28.12.23)
acil paraya ihtiyaç yoksa 5 ayda 500 bin mantıklı.
100 bin fark var, az para değil.
0
yetkili birine benzeyen abi
(28.12.23)
anapara her ay azalacak
ekonominin böyle sabit gideceğine güveniyorsanız 400 peşin
0
mantık
(28.12.23)
mart sonuna kadar çok keskin bir şey olmaz.

Marttan sonra olsa taksit düşünülebilirdi ancak şimdi peşin daha mantıklı gibi. Alacaklı içinde, para garanti ise, taksit mantıklı.

NOT : yatırım tavsiyesi değildir.

.
0
kartallar yuksek ucar
(28.12.23)
(20)

Otomobil Lastiği Alacağım. 2024 Üretimlerini Beklemek Mantıklı mı?

pantepember
Selamlar.Otomobil lastiği almak için 2024 yılını beklemek mantıklı mı? Daha yeni lastik alabilmek için? Ama bu arada yeni üretimlerin fiyatı yükselir mi?Teşekkürler.
Selamlar.

Otomobil lastiği almak için 2024 yılını beklemek mantıklı mı? Daha yeni lastik alabilmek için? Ama bu arada yeni üretimlerin fiyatı yükselir mi?

Teşekkürler.
0
pantepember
(25.12.23)
Değil. 2024 üretimi lastik alabileceginizin de garantisi yok zaten her zaman.

Lastiğin normal ömrü 10 yil (kullanimi hesaba katmadan). 3-4 ayin 0 önemi var yani.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
lastik ömrü 5 yıldır.
yaz lastiği alcaksan eğer ben beklerdim.
0
jelly bear
(25.12.23)
@jelly lastik ömrü 5 yıl değildir.
www.google.com
5 yıldan sonra lastiğin kontrol edilmesi lazım her sene. Ama lastik ömrü 10 yıldır.

Bu da başka ureticiler;
www.bridgestone.com.au:~:text=Tyre%20lifespan&text=Tyres%20should%20be%20removed%20once,the%20condition%20of%20your%20tyres.

www.gov.uk

www.continental-tires.com

Dediğim gibi kullanıma bağlı 3 yıl da olabilir.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
Yeni seneye takılmayın. İhtiyac söz konusu ise (araştırarak) hemen alın.
Bu ekonomide maalesef fiyatlar her an yükselebilir.
En basit bir ürün alış verişi içeren sayfaların bir kenarında " buürün için 2 gün 5 saat 34 dk. 54 sn." türünden geri sayım sayacı gösterilmesi, dijital marketing geleneği haline geldi zaten.
0
diyecevaplandı
(25.12.23)
10 yıl falan değildir. 10 yıl olması için yılda 2000 km yapmanız hiçbir bozuk yolda araba sürmemeniz lazım.
10 yılda o lastik kabaktan hallice olur. 7. yılda falan patlar zaten. canınızdan olursunuz. 10 yıl en iyi ihtimal. sürtünmesiz ortam gibi.
0
jelly bear
(25.12.23)
@jelly bean; abi bak oraya verileri koyuyorum; 5 yıldan sonra kontrol edilmeli diye. 2 sene covid geçirdik. Senin mantığına göre 2019'da takılan lastikler 2024 çöpe atılmalı. Ama atilmamali.

Lastiğin ömrü 5 sene değildir. Yasal ömrü 10 senedir. Continental, Michelin, Bridgestone ve devlet sitelerinde yazan budur. 5 sene gecince kontrol edilmesi gerekir. Her lastiğin ömrü aynı değildir. Çin lastiği belki 4 senede de gider. Lastiğin ömrü kullanım tarzi, yeri ve km ile değişir.

Bir yaz lastiği senede 5 bin km yapan biri için 5 sene değildir misal. Ve 5 bin km yapan bir sürü insan da var misal emekliler. Ben bir önceki yaşadığım yerde yılda 8 bin km zor yapıyordum is ev 10 km falandi, iki gün home office.

Varsa elinde lastik ömrü asla 10 sene olamayan koy yani. Ben buraya bildiğin lastik üreticilerinin yazdiklarini koyuyorum. 10 yil tabiki en iyi ihtimal ama elinde başka veri de yok. Bugün bu bir lastik cok az kullanılirsa ve herhangi bir deformasyon yoksa 10 yil yasal gidebilir demek.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
Lastik ömrü 5 yıl ya da 50 bin kmdir. 5 sene de 50 bin km yapmış bir araç lastiği yıpranır. Hele türkiye gibi yolları delik deşikse erken gider.benim hankook performans lastiklerim 3 senede bitti. Sanayi lügatında beş senedir. Lastik için 2024ü beklemenin anlamı yok. Goodyear continental pirelli michelene paranız yetiyorsa alın yok daha uygun olsun dersen hankook bridgestone kumho alabilirsin.
0
mikahakkinen
(25.12.23)
içine 35 psi hava basılmış, üstüne 2 ton yük yüklenmiş, karda kışta soğukta yağmurda çamurda asfalta basan lastiğin ömrü ile, dükkanın deposunda rafta duran lastiğin ömrünü birbirine karıştırmayın.

tükanda depodaki rafta duran sıfır lastiğin raf ömrü 10 yıldır. alıp taktıysan 5 yıl veya 50.000 kilometredir diyebiliriz.

hani uzun ömürlü sütü alıp kutuyu açmayınca 3 ay duruyo da, açınca uzun ömürlülüğü kalmayıp 2 günde bozuluyo ya, o hesap işte.
0
kibritsuyu
(25.12.23)
uretim 22-23 olabilir.
markaya odaklan, markaya gore lastigin performansi ciddi farkeder.
bir de ne lastigi alacaksin o da onemli, lastik cinsine gore marka tavsiyesi degisir.
0
cooperr
(25.12.23)
lastik üzerlerindeki üretim yılında sadece yıl yazmıyor, üretim haftası da yazıyor. oradan doğru da yakın zamanda üretilmiş lastikleri bulabilirsiniz.
0
vincenzo
(25.12.23)
@vincenzo'nun yazdığını yazacaktım +1

sadece yıl değil hafta da yazar DOT rakamlarında, 2023 yılının ikinci yarısı hatta son çeyreğinde üretilmiş bir lastik alabilirsiniz rahat rahat.

yani atıyorum DOT'u 3623 olan bir lastik ile DOT'u 0824 olan lastik arasında sadece 5 ay fark var.
0
John Bloor
(26.12.23)
Konuyu çok dağıtmadan 2015 model bir araçtaki 30000km yol yapmış fabrika çıkış bir lastik değiştirilmeli midir? Söylediklerinizden beynim aktı.
0
thesomberlain
(26.12.23)
"Lastiğin ömrü 5 sene değildir. Yasal ömrü 10 senedir."

10 yıl olan raf ömrü
5 yıl olan kullanım ömrü
yani 2018 üretim lastiği bu sene alıp 5 sene daha kullanabilirsin
0
mantık
(26.12.23)
2013 üretimi kışlık lastikleri 2018'de atacakken logistics'in paylaştığı verilere benzer verilere denk geldim ve kullanmaya devam ettim. 2020 hariç her sene bunları taktım, yaklaşık 3 ay, günde 50km ortalamasıyla kullandım. kayma yol tutmama gibi bir sorunla kesinlikle karşılaşmadım. bu sene yeni aldım. yazlıklar ise bu süreçte 3 kez değişti çünkü hayvan gibi kullandım.

(...) Ama bu konuda Japon Otomobil Lastikleri Üreticileri Birliği’nin (JATMA) bir açıklaması var: "Binek ve hafif ticari araçlara yönelik kullanılmış veya kullanılmamış (yedek-stepne dahil) lastikler üretim tarihinden sonra 10 yaşını doldurmuşsa gözle görünür herhangi bir hasara ya da şekil bozukluğuna sahip olmasa da, diş dibi derinliği kullanım için yeterli gözükse dahi değiştirilmelidir."

kendi tecrübeme göre yanıtım: kışlık alacaksanız kışın bitmesini, yazlık alacaksanız yazın bitmesini bekleyin. senede 10bin km ve üzeri yapıyorsanız lastiğin üretim yılı kafaya takacağınız son şey olmalı.
0
engelbert humperdinck
(26.12.23)
Engelbert +1 ve mantik+1;
Gene kendimi açıklamak için yazıyorum. Yasal ömrü 10 sene olan ama yüzde 99 kullanıcının yasal ömrüne bile ulasamayacagi (normal kullanımda yaz/kış seti olmadan kullanilan lastik çin mali falansa 30-35 gider michelin vs ise 50ye kadar gidebilir, tabiki kullanım yerine göre fark var) bir ürünün 2022 ya da 2023 üretimi ya da 2024 ilk haftaso üretimi olmasının önemi yok çünkü yasal ömrü 10 sene ve kişi yüzde 99 ihtimal 3-4 sene sonra değiştirecek.
Bütün üreticilerin sitesinde üretim tarihi +5 yıl süre ile "yeni" ismi altında satilabildigi, 10 sene olursa 1 kere bile kullanilmasa da kullanilmamasi gerektiği yazar.
Kısacası bugün size lastikçi elinde olan 2022 üretimi lastiği yeni diye ucuz fiyata satabilir çünkü hala 8 yıl yasal ömrü var lastiğin.

Bu sebepten dünyadaki yüzde 99 kitlenin (dubai harici orada üretim tarihi+5 sene yasasi var) bir lastiği 2023 15. Hafta mi 2024 1. Hafta mi olayina lastik aynı marka, aynı model olduğu sürece takılmasına gerek yok çünkü zaten max 4 hadi 5 sene sonra değişecek.

@thesomberlain; lastiğin üretim tarihinden sonra 5 yıl geçtiği için kontrol edilmesi lazım (üreticilerin websitesinde yazan bu). Ama kalmis 2 sene ömrü yani, bundan sonraki kullaniminiza bakmak lazım. Ama üreticilere göre hala 2 seneniz var, lastikte hiçbir sorun yoksa. Ben kendim değiştiririm çünkü onun parasi dert olmaz. Ama harbiden 8 senede 30 bin kullanan biri çok az kullaniyor, eğer 5 senede bir değiştiriyor olsaydiniz resmen 15 binde lastik atmak zorunda kalirdiniz =dd

Alın lastiği, düzgün bir lastikcide baktırın. Kullandiginiz yollari yapacaginiz km düşünün. Para sıkıntısı yoksa değiştirin. Varsa size denilene göre karar verin.
0
logisticsmanager
(26.12.23)
"
Konuyu çok dağıtmadan 2015 model bir araçtaki 30000km yol yapmış fabrika çıkış bir lastik değiştirilmeli midir? Söylediklerinizden beynim aktı.
"

8 sene olmuş, bence daha fazla riske girme
virajda iyi yol tutuşu lazım olur, araç kayarsa daha fazla masraf
0
mantık
(26.12.23)
Hankook Kinergy 4S 2 X H750A 215/70R16 100H (4 mevsim) aldım. 2023 üretimi. 4 adet 12 bin TL.

kolayoto.com
0
🌸pantepember
(26.12.23)
Hayırlı olsun.
Bu kadar olay oldu bari gelince üretim tarihini de yazın hocam=d
0
logisticsmanager
(26.12.23)
Lastikler az önce geldi. Üretim tarihi kodu 3722. Yani 2022 yılının 37. haftası.

2023 olmasına dikkat etmiştim ama bir şekilde bir noktada hata yapmışım sanırım.

Doğru lastikleri aldığımdan da emin değilim hala. Bodrum'da yaşıyorum. Buranın sıcağına uygun mu acaba bu lastikler.
0
🌸pantepember
(03.01.24)
lastigin uzerinde kar tanesi amblemi varsa yaz sicaginda dagitirsin.
bodrumda 4 mevsime bence gerek yok.
0
cooperr
(03.01.24)
(7)

işle ilgili birkaç soru

fakat
10 ekim tarihinde bir kafede çalışmaya başladım, sigorta başlangıcım 1 kasım olmuş. bu akşam çıkarken patron çağırdı, kovdu, yarın çıkışını verelim dedi. nedeni yılbaşında başka bir şehre gidecek olmam, izni müdürden 1 ay önce aldım, gittim uçak bileti falan aldım yani. patron benim haberim yok dedi
10 ekim tarihinde bir kafede çalışmaya başladım, sigorta başlangıcım 1 kasım olmuş. bu akşam çıkarken patron çağırdı, kovdu, yarın çıkışını verelim dedi.

nedeni yılbaşında başka bir şehre gidecek olmam, izni müdürden 1 ay önce aldım, gittim uçak bileti falan aldım yani. patron benim haberim yok dedi.

bu ay 23 gün çalışmış oldum.

şimdi bu beni pat diye kovabilir mi yasal olarak? bundan bir tazminat doğar mı, az ya da çok fark etmez.

ikincisi madem öyle ben de şikayet edeceğim, sigorta başlangıcımı doğru yatırsın, bunun için geç mi kaldım?

üçüncüsü ben zaten haftada 54 saat asgari ücrete çalışıyordum, bu da yasal değil, bunu da şikayet edeceğim? fazla mesailerimi isteyeceğim.

bütün bunları alabilir miyim, yoksa çok mu 'film izlemişim'? :)

not: bu ayki maaşı henüz almadım, ayın 10'unda alacağız. evrak imzalamaya gel yarın dedi, gitmeyi düşünmüyorum.

doğru yolda mıyım?
0
fakat
(24.12.23)
10 ekimde başladım, bugün 24 aralık, iki ay aşılmış durumda. ama sigortalı olarak 1 kasım, onu mu kastettiniz?
0
🌸fakat
(24.12.23)
gitmen iyi olur
23 günlük maaşı ve fazla mesaileri istersin
onlar da alacağı yoktur şeklinde bi şey imzalatır
sigorta girşimi doğru yapmamışsınız şeklinde üstü kapalı diretebilirsin
0
mantık
(24.12.23)
Abi kafede çalışıyorum demissin. Türk servis sektörü sömürü üzerine dayalidir ve bundan ucuzdur. Insanlarin hakkı verilen bir sektör olsa bu kadar ucuz olmazdi zaten.

Ben fazla mesai almana yüzde 1 sans veriyorum. Patronunun da sigorta konusunda korkacagini da sanmiyorum. Ama bana kalsa kesinlikle hakkını ara, öğrenmiş olursun. Sadece kafelerden falan bir şey bekleme yani. Bunlar senin gibi paraya ihtiyacı olan insanları somuren yerler yüzde 95.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
ikincisi için yazıyorum; sigortanın yapılmaması ya da eksik prim günleri için bulunduğunuz yerin iş mahkemesinde davanızı açabilirsiniz, geç kalmadınız. o tarihlerde çalıştığınızı mutlaka ispatlamanız lazım yalnız. diğer çalışanlar tanıklık edecek mi? (komşu iş yerlerindeki tanıklar da dinlenir) kamera kaydı veya o günlerde çalıştığınızı delillendirecek bir şey varsa kesin olarak kazanırsınız zaten.

burada kazancınız maddi olarak çok bir şey ifade etmez belki ama karşı taraf için ciddi masraf olabilir ve uzlaşma yoluna gitmek isteyebilirler. bir avukat aracılığıyla dava açarsanız vekalet ücreti, mahkeme masrafları, karşı tarafın avukatının vekalet ücreti derken hesap kabarır. bunlar sizin için de ilk etapta masraf olacak mahkeme için delil gider avansı vs artı olarak avukatınızın vekalet ücretini ödemeniz gerekecek. (tanıdık bir avukat arkadaşınız varsa kesin kazanacağı bir dava olduğu için yardımcı olabilir. bu durumda sadece noterden çıkaracağınız vekalet belgesi ücretini ödersiniz fazla bir şey tutmaz)

konuşup anlaşılabilen tiplerse dava açmadan finalde ne olacağını iyice bilmelerini sağlamanız lazım. dava sonucu atıyorum 100 bin masrafları olacaksa 50'sini sana verip uzlaşma yoluna gidebilirler.

ayrıca davayı kazanmanız durumunda ssk'dan da ceza yiyecekler. yatırmadıkları her gün için -bu kısmı tam bilmemekle beraber iki ya da üç katı- prim ödeyecekler.

bu davayı kazandıktan sonra da tazminat davası açarsınız :) çok uzun sürer bunlar ama 2 belki 3 yıl. amacınız uzlaşmak ve en azından biraz kazanç sağlamak olmalı. sonuçta bir haksızlık var ortada.
0
Improbable
(25.12.23)
maaşını aldıktan sonra sigortasız çalıştırdığı için sgk'ya şikayet et.
0
paintov
(25.12.23)
Deneme süresi diye bir şey yok, 6 aylık çalışmaya kadar 14 gün süresi var.
Seni bugun kovduysa ya 14 günlük maaşını verecek ya da 14 gün sonra kovacak. o sürede de sen çalışıp maaşını alacaksın.

Ayrıca firmaya 20 günlük sigorta yatırmadıgını belirt.

Asgari ücretin aylık primi 4.359,73 TL sen 20 gün primim eksik 2.906,48 TL diyip, 3.000 TL iste ben de bunu gidip eksik gün primi ödeyecegim dersin. Vermezse zaten bu tutar kadar ekstra ceza alır.
0
liberal
(25.12.23)
Güncelleme: Dün arabuluculuk davası açtım, hakkımı aramaya çalışacağım, hesaplarıma göre 20.000 TL alacağım var.
0
🌸fakat
(29.12.23)
(4)

Erkeklere özel klozet sorusu

demirr
Merhabalar. internette araştırdım fakat bulamadım. Eve yeni bir klozet aldık ama almaz olaydık. Ne zaman bu klozete oturup çişimi yapsam bacaklarımın klozetin içinde kalan yerlerine idrar sıçrıyor. Lanet olsun neresine işersem işeyeyim sonuç hep aynı. Siz de Yaşıyor musunuz böyle bir sorun? Yok abi
Merhabalar. internette araştırdım fakat bulamadım. Eve yeni bir klozet aldık ama almaz olaydık. Ne zaman bu klozete oturup çişimi yapsam bacaklarımın klozetin içinde kalan yerlerine idrar sıçrıyor. Lanet olsun neresine işersem işeyeyim sonuç hep aynı. Siz de Yaşıyor musunuz böyle bir sorun? Yok abi ne yaptıysam olmuyor öne eğiliyorum olmuyor serbest bırakıyorum olmuyor elimle sağa sola geriye yön veriyorum Yine olmuyor ne yaparsan yapayım bacaklarıma idrar sıçrıyor. Bu arada iş yerinde olsun farklı yerlerde oturduğum klozetlerde böyle bir sorun yaşamıyorum şu aldığım klozetin tasarımını yapan mühendisin Allah belasını versin
0
demirr
(20.12.23)
Bazılarının hacetini gidermeden önce klozete bir tutam peçete attığını duydum, sıçmarayı önlemesi için. Yatırım tavsiyesi değildir.
0
pianeta
(20.12.23)
baldır kısmı herhalde
iç yüzeyi cifleyip pürüzsüz yapmaya çalışın yine düzelmezse tasarım ya da yüzey hatası
ya da direk suya doğru yön vercen dfgf
0
mantık
(21.12.23)
Klozete birkac farkli kisi oturtup sordunuz mu, ne bileyim arkadas aile falan? Ben daha once karsilasmadim ancak birkac kisi ayni seyi soyluyorsa o zaman sorun net. (Markayi da merak ettim, hic mi musteri donusu olmamis)
0
va
(21.12.23)
Başka taşlarda olmuyor da bunda oluyorsa tasarım hatasıdır, mesela bazı taşlarda da, af edersiniz büyük tuvaleti yapınca deliğe/suya düşmez de taşın arka sırt duvarına yapışır. o da tasarım hatası mesela.

insan bişey tasarlayıp ürettikten sonra oturup denemez mi be :)

Neyse olan olmuş, taşı değiştirmek büyük iş artık. Tuvalet kağıdı koyabilirsiniz taşa oturmadan önce +1
0
John Bloor
(21.12.23)
(5)

deneme suresinde isten cikmak

antikadimag
bunun proseduru nasil oluyor? direkt gitmesek oluyor mu?
bunun proseduru nasil oluyor? direkt gitmesek oluyor mu?
0
antikadimag
(19.12.23)
2 aylık deneme süresi içerisinde istediğiniz zaman işi bırakabilirsiniz. İnsan kaynakları bölümünü arayıp haber vermeniz uygun olur.
0
pispinti
(19.12.23)
direkt gitmemenizi ben tavsiye etmem pek, onun yerine ikcı ile konuşun, 2 aylık deneme süresi içinde zaten karşılıklı fesih hakkı vardır. sizi biraz ikna etme yoluna gidebilirler çıkmamanız için. istifanızı verirsiniz ve çalıştığınız gün sayısının ücreti hesabınıza yatar.
0
babemsi
(19.12.23)
tam 1 aya tamamlama imkanı varsa o tarihe göre istifa ediyorum dersin

yoksa da ik'ya sorabilirsin hangi gün için istifa tarihi belirliyim diye
iş bana uymadı ya da gerçek/hayal ürünü bir bahaneyle
0
mantık
(19.12.23)
mail, mesaj atıp gitmesen olur.
0
gabe h coud
(20.12.23)
Gidip istifa dilekçesi verin.

Gitmezseniz, 3 gün üst üste tutanak tutarlar ve işe gelmediği için iş akdi iptal edildi derler ve bu SGK kayıtlarında gözükür.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.12.23)
(7)

karşıdakini ikna etmek üzerine kişisel gelişim

ilgeru
karşımdaki insanı, arkadaşım eşim dostum iş arkadaşı fark etmez, ikna etmekte inanılmaz güçlük çekiyorum. lafı dolandırıyorum dolandırıyorum bir türlü ikna edemiyorum. ancak karşımdaki beni 10 saniyede ikna ediyor. hemen kabulleniyorum. konuşma bitiyor daha sonra aklıma geliyor bir sürü şey.bu konud
karşımdaki insanı, arkadaşım eşim dostum iş arkadaşı fark etmez, ikna etmekte inanılmaz güçlük çekiyorum. lafı dolandırıyorum dolandırıyorum bir türlü ikna edemiyorum. ancak karşımdaki beni 10 saniyede ikna ediyor. hemen kabulleniyorum. konuşma bitiyor daha sonra aklıma geliyor bir sürü şey.

bu konuda kendimi nasıl geliştirebilirim ilk adım olarak? mesela tavsiye edeceğiniz kitap, video vs. var mı?
0
ilgeru
(18.12.23)
konu teknik şeyler ise konuşulan konuyu en az karşındaki kadar iyi bileceksin
konu genel ise retorik skill'ini geliştireceksin
0
malheiros
(18.12.23)
büyük ihtimal sorun ikna etmek değil
terapide ortaya çıkar ya da geliştirirsiniz

kitap okuyup kendine anlatma, ses kaydını alıp dinleme ->aklına sonradan gelen şeyleri çözer

bir de karşı taraf ikna olmuyor aslında, onun mantığına uyan ya da mantığını değiştirecek kadar çarpıcı bir şey ortaya çıkarsa fikri değişir
tabi gurur yapmıycak, çıkarlarına uygun olacak filan
0
mantık
(18.12.23)
Konuyla ilgili dünya çapında şöhreti olan bir kitap:

www.kitapyurdu.com
0
otonomo
(19.12.23)
Konuya hakimiyet ve bilincsel esneklikle ilgili olabilir. Ikisi de gelistirilebilir.

@mantik, @titanic terapiden kastiniz nedir? Psikologlarin yaptigi terapiyle bu durumu pek bagdastiramadim.
0
krmzbvl
(19.12.23)
Satış teknikleriyle alakalı kitaplar okumak iyi olabilir. Ürününü çok iyi bilip, karşı tarafın ne istediğini ve hassas noktalarını anlayarak fikrini satabilmen lazım.
0
jazzabel
(19.12.23)
@krmzbvl: kendini daha kolay fark edip geliştirmek ile ilgili
0
mantık
(19.12.23)
manipulasyon yeteneği.
0
babemsi
(19.12.23)
(5)

dolar bozdurup borsadan hisse almak

hede hodo
her ay 100 dolar bozdurup, bist30 sirketlerinden yatirim yapmak istiyorum.mantiksiz olur mu?
her ay 100 dolar bozdurup, bist30 sirketlerinden yatirim yapmak istiyorum.
mantiksiz olur mu?
0
hede hodo
(18.12.23)
Dolar kazanıyorsanız tabi yatırım amaçlı mantıklı olabilir sepet yapma mantığında ama nasdaq falan da bakılabilir ek, yada nasdaqa hali hazırda yapıyorsunuzdur ek olarak borsa istanbul olabilir.
0
atom karincanin torunu
(18.12.23)
Bizim borsamız çok döngüsel, öyle her ay alım yapayım, yavaş yavaş biriktireyim durumu en yüksek performansı sağlamaz gibime geliyor. Yani borsaya koyduğunuz parayı bir yandan da yönetmeniz lazım, yönetmeyecekseniz doğrudan hisse yatırımı BİST özelinde zor. Tabii yatırımlarınız arasında çeşitlendirme yapmak istiyor ve bir kısmını BİST'te değerlendirmek arzusundaysanız bunu anlarım. O zaman size fon yatırımını öneririm. Hisse senedi yoğun fonları araştırıp, her ay bu fonlardan satın alım yapabilirsiniz.

Böylelikle sizin borsayı takip etmenize gerek kalmaz, fon yöneticisi sizler için zaten bunu yapacaktır. Ancak tabii ki her fonun belirli bir yönetim ücreti var. Bunu da makul görmek lazım.
0
loras
(19.12.23)
borsa çöktüğü zaman girip beklemek mantıklı
yurtdışı borsalar var direk dolarda bekelyebileceğiniz ayrıca
0
mantık
(19.12.23)
Bilgi eksikliği var sorunuzda, örneğin vadeniz ne kadar, vb. bu çok önemli, uzun vadeli düşünüyorsanız elbette dövizden fazla kazandırır.

Ancak şunu unutmamak gerekiyor ki yüksek faiz ortamı borsanın düşmanıdır, bu ordamda faizler düşene ve kur zıplatılana kadar, özel durum ve hisseler hariç yüksek bir getiri olacağını düşünmüyorum.

Kaldıki en başarılı fonlardan Mac bile bu ortamda maalesef kar veremiyor.

Ancak bu demek değildir ki yatırım yapılmaz en az seçim sonrasına kadar bir vadeniz varsa, düşüşleri takip edip iyi firmaları
güzel fiyatlardan alınırsa, seçim sonrası muhtemel yabancı girişi ile birlikte güzel paralar kazanılabilir.

Tabiki bu yazdıklarım olağan senaryolara göre , hesapta olmayan bir çok etken bu durumun değişmesine sebep olabilir.
0
Rao
(19.12.23)
Şurada zenginlerin şimdilerde dolar bozdurmadığı, aksine döviz fonlarına abandığı anlatılıyor.

www.youtube.com

Şurada da ona benzer şeyler anlatılıyor.

www.youtube.com
0
Mirket
(19.12.23)
(11)

Bankaya yüklü para yatirma

Fritz-X
Nerden baslasam bilmiyorum. Geçmis dönemde parca parça dolar aldım, eşime miras kaldı dolar aldık vs vs. Bu dolarları aman el koyacaklar tl'ye cevirecekler hesabı kasada muhafaza ettik hep. Kasa dediysem banka kasası degil bir yakınımın kasası her neyse.Doların orda durmasi artık rahatsız ediyor ben
Nerden baslasam bilmiyorum. Geçmis dönemde parca parça dolar aldım, eşime miras kaldı dolar aldık vs vs. Bu dolarları aman el koyacaklar tl'ye cevirecekler hesabı kasada muhafaza ettik hep. Kasa dediysem banka kasası degil bir yakınımın kasası her neyse.

Doların orda durmasi artık rahatsız ediyor beni. Yakin gelecekte arsa yatırimi planladik.

Sorun şu dolarları kapalı carsıda bozduracagız hep ordan aldık alim satımda iyi fiyat aldıgımız icin.

Bankaya dolar yatırsak tl'ye cevirsek banka makas vergi derken iyi masraf kesiyor haliyle yine kapalı carsisa tl'ye cevircem yanliz rakam 40 bin dolar.

Dusununce para degil ama sonucta 1 milyon ustu.

Bankaya pat diye 1 milyon nakit yatirmaya kalksam elimde dekont yok, kapalı carsida adi bir fiş veriyorlar ne isim yazıyor ne tc. Kısaca doları ne alırken dekontum var ne satarken.

Bankacı hoop hemserim bu para nerden dermi? Durduk yere vergi masak vs ugrasirmiyim?

Millet milyon dolarlarla oynuyor biz 40 bin doları dert edindik :)

Bankacılar bilgi sahibi olanlar yazabilir mi?
0
Fritz-X
(16.12.23)
Eşinizle ikiye böler ayrı ayrı bankalara yatırsanız daha az dikkat çeker
0
alp9900
(16.12.23)
sabit gelir ve yaş uyumu varsa sorgulamaya gerek duyulmaz
zaten çok büyük bir miktar değil
miras belgesini gösterirsin en kötü

bozdurmak yerine dolar olarak yatırıp, arsa sahibine de bu şekilde verirsen en az zarar edersin
hiç kimsenin dolara itiraz edeceğni sanmıyorum
üstelik kuru da yukarıya yuvarlayıp hesaplarsın
0
mantık
(16.12.23)
40 bin dolar para değil?
bir banka şubesine eşinizle ortak hesap açık dolar yatırın. tl'ye çevirmeyi kim önerdi bilmiyorum ama tl'ye çevirmek çok saçma bir iş olur.

Pardon' filminde oyuncu Rasim Öztekin'in "Dolar... Bozdurulmuz dolar, her gün yükseliyor. Ne gün bozdursak yazık" repliği her zaman geçerlidir.
0
rhan
(16.12.23)
@rhan dolar eft yapılmiyor elden de dolar versem, kim olsa almaz. Eski zamanda degiliz ki canta ile tapu dairesine gidelim.
0
🌸Fritz-X
(16.12.23)
Dolar anlaşıp, dolar verin. Niye elden dolar almasınlar?

Satıcının da işine gelir büyük ihtimal. Alış 28.7, Satış 29.3 ise 29'dan sayarsınız. Kur avantajınız da olur. Satıp parayı TL'de tutacak kişi, ancak o parayla araba, ev, arsa vs. bir şey alacak kişidir.

.
0
kartallar yuksek ucar
(17.12.23)
dolar olarak yatırırsanız eft-swift yapmayacaksanız o para gider. tekrar dolar olarak çekmek için bin takla attırırlar. koca koca şirketlere 5-10 bin doları bile vermiyorlar. anca bozdurup çekebilirsiniz. yani dolar olarak yatırayım, arsayı alırken banka kurundan bozdururum, o zamana kadar dolar olarak dursun derseniz banka kurundan bozdurup türk lirası olarak çekersiniz.

ister dolar, ister türk lirası olsun, bankanın ve bankacının sizin yatırdığınız parayı nereden buldun diye sorgulamaya yetkisi yok. illa sorgulayacaksa maliye sorgular, daha büyük tutarlar için masak sorgular. onda da tek seferlik tutar için, hakkınızda izleme, vergi tekniği raporu falan yoksa kimse uğraşmaz.
0
kibritsuyu
(17.12.23)
Kibritsuyu +1
Dolar çekerken zorlanabilirsiniz, gerisi sorun olmaz. Arsa vb düşünüyorsanız eft limiti yüksek olan banka seçin. Yoksa 1 milyon havalesi için 1 hafta maymun olursunuz
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.12.23)
Bankanıza bir sorun. 40 bin $ verebilirler ancak genelde "şu gün gelin" diye bir kaç gün sonrasında veriyorlar. Veremeyecek durumda iseler, söylerler zaten.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.12.23)
şunu belirtmek isterim. bankaların nakit döviz ödemesi yapmamasının nedeni o anda kasalarında hazır nakit bulunmaması değil. yani "ayarlayalım şu gün gelin" demezler, diyemezler. onu ancak türk lirası için derler.

piyasada nakit döviz yok. var olanları da bankacılık sisteminden dışarıya ödememeleri konusunda "tembihliler". o yüzden doları yatırırsanız havada yakalarlar, çekmek isterseniz çekemezsiniz, vermezler. doğrudan "veremeyiz" demezler belki de yan yattı çamura battı uğraşır durursunuz.
0
kibritsuyu
(17.12.23)
1 milyon yüklü para değil, çok bile sayılmaz.
0
nuisance
(17.12.23)
@kibritsuyu, seçim sonrası mı daha sıkılaştı bunlar? Ben tam tersi seçim öncesi sıkıydı sonra rahatlattılar gibi düşünüyordum ki seçim öncesi korka korka gidip şubede olan 7000 doları çat diye çekmiştim. Sonra gel de demediler varsa bakıp verelim dediler, varmış. (ha başka şubede sadece 2000 dolar mı ne çıkmıştı onlardan almayıp başka şubeye bakmıştım)
0
nhk ni youkosu
(17.12.23)
(11)

Bu durum nasıl yorumlanır? saygısızlık/yersiz şaka/taciz

le petit bonheur
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden. A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel,
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden.

A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:

Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor. B durumundan hoşnutsuz görünse de boş gözlerle A’ya bakmak dışında bir tepki vermiyor.

Kadın kişisi videoyu görünce küplere biniyor, “Bu nasıl bir saygısızlık ve sen, sana bunun yapılmasına nasıl izin verdin! Bir de bunu ne diye videoya alıp bana gönderiyor?”

Aynı tepkiyi kadın, A’ya da gösteriyor. B ve nişanlısı A’yla görüşmeme kararı alıyor ve özür dilemesine rağmen A’yı düğünlerine davet etmiyorlar.

Aradan zaman geçiyor, A ve B arasındaki buzlar eriyor. K da “Belki kültürel farklılıklardan kaynaklanan bir durumdu. Bir daha yapmaz belki böyle saçmalıklar. Belki onun kültüründe erkekler arasında böyle şakalaşmalar normaldir” diye umuyor. İyi niyet göstermeye çalışıyor. İki arkadaşın arasını bozan eş durumuna düşmek istemiyor.

Ardından A, çifti birkaç kez evlerinde ziyaret ediyor.

Son ziyaretinde 3 gün çiftin evinde kalıyor. Son gün akşam kadın mutfakta yalnızken A, kadının yanına gidiyor.

A: Salata mı yapıyorsun?
K: Evet.
A: (Tezgahtaki rokayı göstererek) Bizde buna roka derler. Siz ne diyorsunuz? Biliyor musun rokayı?
K: Biliyorum rokayı evet. Bizde de roka denir.
A: Cilde çok yararlıdır. Bir de 18+ faydaları vardır, neyse söylemeyeyim.

Kadın cevap vermiyor, ciddiye almıyor.

A kapıya doğru yöneliyor ve sonra; “B bunu yesin, sonra daha iyi” diyip elinin ayasıyla kapıya hırıltılı sesler eşliğinde tak tak tak vurup başka odaya geçiyor.

Kadın şok. Ağzı gerçek anlamda açık kalıyor, ne diyeceğini bilemiyor. Orada donup kalıyor. Olayın şokuyla tepki de gösteremiyor.

Kadın son yaşananın taciz olduğunu düşünüyor ve A’yı bir daha evde görmek istemiyor.

B, A'nın yersiz bir şaka yaptığını ve çok kötü cinsiyetçi bir mizah anlayışı olduğunu söylüyor. B yaşanan durum için eşinden özür diliyor ve A’yla konuşacağını söylüyor. Konuşalım ki yaptığının rahatsız edici olduğunun farkına varsın, gibi bir düşüncesi var.

Kadın, A’nın bunu zaten tasarlayarak yaptığını, yani ne yaptığının son derece bilincinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden B'nin A'yla bir daha görüşmesini istemiyor.

A'nın bu davranışların ne kadarı kültürel farklılıklardan olsa gerek diye yorumlanabilir? Yurtdışında yaşayan duyurucuların yanıtlarını özellikle merak ediyorum.
0
le petit bonheur
(15.12.23)
Bazı insanlar böyle gevşek olabilir. Rahatsız oldularsa görüşmesinler madem ama kadının eşinin arkadaşlıklarına karışması ve görüşmemesine karar vermesi bana saçma geldi. Demek ki bu adamın (A) karakteri böyle, uymuyorsa B kendi karar versin ve görüşmesin. Bana kadın çok dominant, B ise umursamaz geldi. İlk baştaki video onu rahatsız etmemiş bile.
0
birgumuspeni
(15.12.23)
3gün kalınca farklı beklentilere girmiş
B fazla geniş
0
mantık
(15.12.23)
"Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor."

A B'nin boynuna mi ip geciriyor?
0
tantamount_to_equivalent
(15.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Evet. İpi dolamak gibi değil de boynuna atmış ipi, köpek muamelesi yapıyor. B, o sırada başını çevirip boş gözlerle A'ya bakıyor. Hoşnutsuzluğu belli, gülümsemiyor mesela ama aynı zamanda başka tepki göstermiyor. Rahatsız ama ciddiye almıyor gibi bir tavrı var.

A bu videoyu, B'nin nişanlısına gönderiyor.
0
🌸le petit bonheur
(15.12.23)
A gevşek bir adam
K, A ile irtibatı kessin, ailece görüşmeye son versinler. Eve davet olmasın.
A, B'nin kiminle arkadaşlık edeceğine karışmamalı.
0
Tina
(15.12.23)
A ingiliz mi? Ingilizlerde var bu sinir tanimayan espri, sululuk olayi, alinganlik edersen sadece banter'di derler, banter'dan anlamiyor diye de dislarlar sonra.

A ve B yakin arkadasmis ama enseye saplak derecesinde, sulu bir arkadaslik sanirim bu. Sayet oyle ise dugune cagirmamak falan ilk olayi cok fazla buyutmussunuz, eglencesine bir video cekmisler sizi kizdirmak icin de A size atmis.

Ikinci olay biraz olcusuz olmus ama isin icinde alkol varsa normal bu tarz sulu arkadasliklarda. 3 gun baskasinin evinde yatiya kalmak daha absurt geldi bana yalniz, bayagi bir sulu ya da koklu bir arkadaslik A ve B nin anlasilan. Normalde Avrupali anasini babasini istemez evinde 3 gun
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Yok ingiliz değiller. A kişisi Arap, alkol almıyor. B de bir avrupalı.

B kişisi daha ziyade sakin bir adam. A dahil olmak üzere kimseye öyle şakalar yapmıyor. A haricinde ona böyle şakalar yapan bir arkadaşı da yok.
0
🌸le petit bonheur
(16.12.23)
@le petit bonheur Yol verin o zaman. Cunku bir musluman ekstra daha dikkatli olur, arkadasinin esinin yaninda ne konusacagina nasil davranacagina, aile kurumuna saygi gosterir. Onda bu hassasiyetler yok. Avrupali simariktir, serbest buyumustur, genistir falan diye kredi vermistim basta ama ici pis gozukuyor arkadasin
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
K esinin kiminle gorusup gorusmeyecegine karar veremez, evine alip almamak ve kendisi gorusup gorusmemeye karar verir. K kisisi istemiyorsa gorusmemek ve evine almamak konusunda haklidir.
Ancak tavirlarindan rahatsizsaniz, rahatsizliginizi sahiplenin buradan destek almakla olacak sey degil, hoslanmiyorsaniz hoslanmiyorsunuzdur, kendiniz disinda kimseye bir aciklama yapmakla yukumlu degilsiniz. K kisisi esini kontrol etmeye calistigi icin buradan destek ariyor sanirim.
B kisisi de bu sakalari kaldirip kaldirmak istemedigini, A kisisinin dostlugunun ona ne kazandirdigini nelerinden hoslanip hoslanmadigini kendi dusunup tartip karar vermeli. Bunun icin de kendini tanimali, kendi sinirlarini bilmeli. Ancak bunun farkinda degil sanirim.
0
kassiopeia
(16.12.23)
kültürel tabi. türkiyede hangi erkek bu durumu normal görebilir? siz de türkiyede büyümüş bir kadınsınız ve size de anormal geliyor haliyle.
ayrıca evli bir çiftin yanında böyle bir adamın 3 gün kalması anormal. hangi türk izin verir elin herifinin üç gün karısının yanında kalmasına, hem de yalnız kalıyorsunuz evde.
0
abelardo
(16.12.23)
Milliyetleri sözleyince olay daha oturdu. Arap işin farkında, önce B'yi kadının gözünde küçük düşürüp sonra kadına saracak. kültürel fark ama bu kültürden cacık olmaz. Ailece görüşmeyi kesinlikle kessinler, B'de A ile mümkün olduğunca az görüşsün.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.23)
(4)

İşyerinde gerginlik yaratan konu hakkında tavsiye isteği

ceo07
Herkese merhaba, iyi günler dilerim. Ara ara işteki sorunlarımla ilgili destek almak için bu platforma yazmış ve fayda görmüştüm. Umarım bu sorunum hakkında da yardımcı olabilirsiniz.İdari işler ve satın alma bölümündeki aşırı iş yoğunluğu ve psikolojimin bozulması nedeniyle 2023 yılı Şubat ayında g
Herkese merhaba, iyi günler dilerim. Ara ara işteki sorunlarımla ilgili destek almak için bu platforma yazmış ve fayda görmüştüm. Umarım bu sorunum hakkında da yardımcı olabilirsiniz.
İdari işler ve satın alma bölümündeki aşırı iş yoğunluğu ve psikolojimin bozulması nedeniyle 2023 yılı Şubat ayında genel müdür ile görüşerek yazı işleri ve kararlar şubesine geçiş yaptım.
Geçiş yaptıktan sonra nisan ayında idari işlerdeki bir personelin eşi kanser hastalığına yakalandı ve bu yüzden ekim ayına kadar çalışamadı. Yerine de kimseyi almadılar.
Bu süreçte işlerden anladığımdan dolayı idari işler ve satın alma müdürü benden destek vermemi istedi, bu süreçte satın almalar çok yoğunlaştı ve çoğu eforumuzu satın almalara yönlendirdik, personel özlük işleri ve TSE belgelerinin hazırlanması işleri arka planda kaldı ve aksamaya başladı. Daha sonra ben de uzun bir yıllık izne çıktım ve döndüğümde yeni bir personel alınmıştı, O'nun eğitimiyle, işin öğretilmesi ile uğraştım ve daha sonra da satın almaların EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu)na girişiyle uğraştım, bu da 1-1,5 ay kadar sürdü.
Bu zaman zarfında personel özlük dosyalarındaki karışıklıklar, eksikler arttı, şimdi de 8-12 Ocak 2024 haftasında TSE denetlemesi var ve hiçbir evrak hazır değil.
Bu arada idari işlerdeki arkadaş eşini kanser nedeniyle kaybetti, Ekim ayından bu yana yarım gün çalışıyor, sömestra kadar çocuğunun düzeninin oturması için o şekilde izin aldı. Zaten kafası da bulanık ve kendini tam olarak veremiyor yarım gün de çalıştığı için.
Özetleyecek olursam bu personel özlüklerindeki sıkıntılar ile TSE denetlemesi belgelerinin eksik olmasını ne idari işler ve satın alma müdürü ne de bölümdeki personeller farkında görünüyor. İdari işler ve satın alma müdürüne zaten başka bir sorumluluk daha verdiler ve çoğu zamanını o iş alıyor ve baya gergin. Bu arada ben hala idari işlerde bir masada oturuyorum. Ondan dolayı bu olayların farkındayım.
Şimdi ben bu sıkıntıları idari işler ve satın alma müdürüne aktarmak istiyorum ama kadın zaten çok gergin ve sinirli birisi, sana zamanında destek ol demiştim, neden bunları da halletmedin diye bana bağırıp, çağırır mı diye endişe ediyorum, ama dediğim gibi işler çok yoğundu satın alma yönünden ve ben bu bölümde Şubat ayından itibaren çalışmamama rağmen destek oldum. Önümüzde 3 haftalık bir süre var, yeni başlayan ve eğittiğim arkadaşla bu işlerin üstesinden geliriz, yazı işleri ve kararlar şubesi zaten baya sakin geçiyor ve gün içinde sıkılıyorum.
Ama dediğim gibi bu kızma, bağırma, çağırma olma ihtimali düşüncesi beni geriyor ve stresten dolayı hastalanmama neden oluyor.
Siz bu durumda nasıl bir yol izlerdiniz? Açıkca anlatıp, nolursa olsun mu derdiniz, yoksa sen bu bölümde değilsin zaten, müdür ve personeller farkına varsın ve endişe etsin sana noluyor boşver mi derdiniz.
Ben zaten bu kadının gerginliklerinden ve bağırıp, çağırmasından da psikolojim bozularak bölümü terketmiştim.
Kafam çok karışık, yazdıklarım da karışık olabilir, sorarsanız daha detaylandırabilirim. Tavsiyelerinize ihtiyacım var, herkese huzurlu, sağlıklı günler dileklerimle.
0
ceo07
(14.12.23)
Kafa dengi olduğuna inandığınız ve onun da silsilede üstünde olan birine başvurun.
Tabi konuşmaya karar verdiğiniz kişi ile kendisi arasında sadece iş yakınlığı olsun.

Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen biri olmasın.
0
diyecevaplandı
(14.12.23)
öncelikle yönetici sen değilsin planlamayı o yetkidekilerin yapması lazım
eksikler hafta sonu fazla mesai ile kapanabilir

adaletsiz iş yükü dağılımı var, mesaiye rağmen de yetişmez diyorsan bu konuda takvim ve plan hazırlayıp amirine başvurman gerekiyor
0
mantık
(14.12.23)
senin sorumluluğunda değil ise neden karışasın ki?
0
elorelia
(14.12.23)
Amirlerinizin bunları görüp, gözlemleyip düzeltmesi gerekiyor, siz fazla karışmasanız iyi olur. O tiplere bir şey olmaz zaten denetimi de güzelce atlatırlar. Ola ki atlatamazlarsa, size suç atacak olurlarsa net bir şekilde bunun onların sorumluluğu olduğunu söyleyin. Şu yukarda yazdığınıza bakılırsa siz bu anlattığınız hazırlıkların sizin sorumluluğunuzda olduğunu sanıyorsunuz ve işler ters gidip size kızsalar haklı olduklarını düşüneceksiniz. Hayır asla böyle bir şey yok. Kamu kurumunda hiyerarşi çok kuvvetlidir, oradaki en ufak aksaklıktan amiriniz sorumludur, sizlik bir şey yok. Bu arada bölümde insan eksiği varsa o da onların sorunu, siz sağlıklı çalışma ortamı olan yere geçin bir an önce. (Yanlış anlamayın, insanlar fedakarca ve görevinin üstünde çalışmalı ama sizin dediğiniz gibi ortamları biliyorum, o ortamda verimli bir şey üretemezsiniz).
0
firez
(14.12.23)
(6)

İstanbul'da Gezilecek En İyi Muzeler

tum haklari saklidir
Ulaşım kolay olsun, büyük olsun sabah girdi mi öğleye kadar hatta akşama kadar çıkmak istenmesin,Kafeteryası vs olsun,Birden fazla medeniyete ya da konuya dair zengin içeriği olsun,şeklinde öncelikler sıralasam hangi müzeleri önerirsiniz?Muzekart geçenlerden
Ulaşım kolay olsun,
büyük olsun sabah girdi mi öğleye kadar hatta akşama kadar çıkmak istenmesin,
Kafeteryası vs olsun,
Birden fazla medeniyete ya da konuya dair zengin içeriği olsun,
şeklinde öncelikler sıralasam hangi müzeleri önerirsiniz?

Muzekart geçenlerden
0
tum haklari saklidir
(12.12.23)
ilk aklıma gelen arkeloji muzesi
0
gule gule
(12.12.23)
istanbul modern - müzekartı sonradan okudum, müzekart geçmiyordur ama perşembe günleri ücretsiz galiba.
0
benaslinda
(12.12.23)
Beşiktaş'taki Resim Müzesi şahanedir.
0
loras
(12.12.23)
topkapı sarayı akşama kadar da bitmez
0
mantık
(12.12.23)
Arkeoloji müzesi+1

Ben deniz muzesini de çok severim.
0
fraise
(12.12.23)
Arkeoloji muzesi acayip iyi.
0
logisticsmanager
(12.12.23)
(20)

Dindar kız dindar olmayan erkek ilişkisi olur mu?

birmilyonunvarmi
Bu hikayede erkek kişisi oluyorum. Müslümanız da o kadar yani. Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım. Kız da namaz falan kılıyor. Dindar başsörtülü bir kız. Allah var güzel ve yanındayken iyi hissediyorum. Beni cumaya başlatmaya çalışıyor falan. Bu ilişki tutar mı sizce?
Bu hikayede erkek kişisi oluyorum. Müslümanız da o kadar yani. Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım. Kız da namaz falan kılıyor. Dindar başsörtülü bir kız. Allah var güzel ve yanındayken iyi hissediyorum. Beni cumaya başlatmaya çalışıyor falan. Bu ilişki tutar mı sizce?
0
birmilyonunvarmi
(11.12.23)
Bence hayır çünkü çok temel şekilde ayriliniyor. Yani tutan vardır da yüzde kaç.

Misal alkol almamak farklı bir şey ama namaz kılan eden biri vs dinle alakası olmayan biri bir ilişki temelinde baya ciddi ayrım bana göre.

Misal sizi cumaya başlatması sizin onu alkole baslatmaniz gibi bir ayrım benim için.

Tutmaz
0
logisticsmanager
(11.12.23)
belki tutar diyecektim ama ta ki "beni cumaya başlatmaya çalışıyor"u okuyana kadar.
0
king lizard
(11.12.23)
@king lizard hayır diyince daha da sorgulamadı ama
0
🌸birmilyonunvarmi
(11.12.23)
Aşkın o ilk heyecanlı zamanları geçtikten sonra elde kalan şeyler sevgi, uyum ve saygı oluyor. Sizde uyum kısmı direkt ekside, saygı kısmına gelince de 'beni cumaya başlatmaya çalışıyor' kismindan anladığım kadarıyla direkt saygısızlık diyemesek de hayat tarzına müdahale olacak ki bu da bir saygısızlıktır bana göre. Velhasıl birkaç ay güzel vakit geçirirsiniz belki ama o heyecan bitince birçok sorun baş gösterir.
0
fraise
(11.12.23)
Olmaz
0
anon1m
(11.12.23)
Açılın bu benim uzmanlık alanım anakshsj.

Burda olay sende bitiyor. Eğer değişmeye gönlün varsa çok güzel olur ama ben değişmem eğilip bükülmem dersen hiç bulaşma koşarak uzaklaş.

Dindar bir kadın olarak böyle ilişkilerim oldu. İki taraf için de eziyetti çoğu. Ama evlendiğim insan da dindar değil, alkol alan hayatında oruç tutmamış dinle alakası olmayan biriydi ama benim için hayat tarzını değiştirdi. Değiştirmese evlenmezdim. Öyle sabit kalalım birbirimize hoşgörülü oluruz saygı duyarız diye bir şey yok. İki taraftan birisi değişmeli. Şu an dünyanın en mutlu çiftiysek sebebi kocamın değişimidir. Acı ama gerçek.
0
kaptan maydanoz
(11.12.23)
Olmaz
0
birgumuspeni
(11.12.23)
Bu arada şunu da eklemek isterim; 25 yaşını geçmiş hiçbir insan bir başkası için kendi temel degerlerinden vazgeçmemeli bence. Gelişmek ya da esneklik göstermek farklı bir şey ama komple başka bir insana dönmek bambaşka bir şey. Dışarıda bizimle benzer degerlere sahip binlerce insan var, onlardan biriyle de ilişki yaşayabilirsiniz. Ne bir baskasindan sizin için komple değişmesini isteyin, ne de siz değisin. Bu da eninde sonunda sorun yaratır çünkü.

He mesela size de yakın geliyorsa dindar olmak, o zaman zaten bu sorun değil. Orta yol bulunur .
0
fraise
(11.12.23)
Yakın çevremde bunun aynısının erkeğin kızı açılmaya ikna etmeye çalıştığı versiyonu var. Uzun süre sevgili olduklarını sakladılar aslında ilişkilerini adlandıramadılar bile. Erkeğin sürekli bir sınır çizme çabası var bizden olmaz diye kız da olacağına ikna etmek için kendinden çok ödün verdi. Alkole başladı, hayvanlardan dehşet korkuyordu (evimde muhabbet kuşu var diye bana gelmedi) çocuğun köpeği var diye köpekleri sevmeye başladı ve cinsel ilişkiye de düzenli giriyorlar. Kızın babası imam olmasa şimdiye çoktan açılırdı sanırım bu arada yaşlar 30 civarı kız memur çocuk yüksek lisans yapıyor öğrenci. Bi noktada ayrılacaklar bana kalırsa ama şimdi ama yarın öbür gün evlenmeye karar verirlerse çünkü çocuk asla ortada buluşmuyor. Kızın beklentileri cumaya gitsin falan da değil sadece ilişkilerinin adı konsun, arkadaşları falan bilsin, el ele falan rahat gezsinler, başka kızlarla flört etmesin falan. Çocuk bana kalırsa türbanlı biriyle birlikte olmayı kendine yakıştıramıyor. Yani sonuç olarak bence iki taraf da ortada buluşsa olabilecek bir şey cumaya git falan demiyorum tabii dini inanç herkesin kendi takdiri zaten ben de ateistim ama bunu düzgünce açıklayıp makul şeylerde ortada buluşmak karşılıklı beklentileri çok abartmamak lazım
0
eatpraylaw
(12.12.23)
bence olmaz ama yazın gittiğim bir düğün tam bu şekildeydi. bakalım ne kadar sürer.
0
inheritance
(12.12.23)
Kizilcik serbo izlemenizi tavsiye ederim shshdjdj
0
mor oje
(12.12.23)
Olmaz
0
AlsterWasser
(12.12.23)
Olmaz
0
chitosan
(12.12.23)
Kızdan soğuttunuz ama haklısınız.
0
🌸birmilyonunvarmi
(12.12.23)
"Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım"
şunları kendi başına hallettikten sonra olabilir de
dindar kız da pek mantıklı hareket etmemiş daha temkinli olurdum
0
mantık
(12.12.23)
olmuyor.
sakın deneme bile.
ben denedim.
0
rain when i die
(12.12.23)
Kız seni kendince rehabilite etmeye çalışacak. Fakat sendeki tablo iç açıcı degil.
Bana sorarsan olmaz. İyice ciddiye bindiğinde patlar
0
limonlu eksi
(13.12.23)
Din kısmına girmeyeyim. Sizin hali hazırda kendi motivastonunuz ile yapmadığınız bir şey size yaptırılmaya çalışıyorsa kabul etmek zorunda değilsiniz. Spor yapmanızı, sağlıklı beslenmenizi istiyor olabilir. Sigarayı bırakmanızı, erken yatmanızı diliyor olabilir. Bunlar gibi objektif ve somut şekilde sizin iyiliğinize olan şeyler dışındaki her şey gereksiz zorlama olur. Hele din konusu.
0
ckorkmaz
(14.12.23)
90lı yıllarda yapılmış danimarkalı gelin filmini izleyin.
0
jepa
(14.12.23)
Kız kendisinin kendi inancı çerçevesinde günah işlediğinin farkında ve bu yüzden cumaya başlatma çabası. Bir sonraki adım imam nikahı kıyalım kendi aramızda olacaktır
0
Hallegadola
(14.12.23)
(7)

Boşanma sonrası evi çocuğun üstüne yapmak

tekel200001
Merhabalar. Eşimle yakın zamanda anlaşmalı olarak boşanmayı düşünüyoruz. Kredisi 3 yıl daha devam eden bir evimiz var ve ev tapuda benim üstüme. Evi 3 yaşındaki oğlumun üstüne 18 yaşına kadar satılmamak şartıyla bırakabilir miyim? Ya da ev hakkında nasıl bir paylaşımda bulunmalıyım sizce?
Merhabalar. Eşimle yakın zamanda anlaşmalı olarak boşanmayı düşünüyoruz. Kredisi 3 yıl daha devam eden bir evimiz var ve ev tapuda benim üstüme. Evi 3 yaşındaki oğlumun üstüne 18 yaşına kadar satılmamak şartıyla bırakabilir miyim? Ya da ev hakkında nasıl bir paylaşımda bulunmalıyım sizce?
0
tekel200001
(10.12.23)
Sorunuza cevap değil ama, Şu an geçmeyi düşündüğünüz yollardan yıllar önce geçmiş birinden bir Abi nasihati kabul edersen, birkaç ev daha alacak maddi durumda biri değilsen romantizmi bir kenara bırakıp evi çocuğa bırakma kararını bir kez daha gözden geçirmeni öneririm.
0
Mirket
(10.12.23)
mirket +1
0
sta
(10.12.23)
mirket +1
0
VIPCH
(10.12.23)
zaten çocuğa miras kalacak, eşin ve oğlun orada oturaksa, kira bedeli istemeyceğim gibi bir madde eklersiniz protokole
0
mantık
(10.12.23)
mirket +1 , yoğun duyguların etkisiyle bir karar verdiğinizi düşünürüm.

Çoçuğunuz 18 yaşına gelecek ama finansal bilgi ve psikolojik olarak nasıl bir durumda olacak, bana göre çok erken bir yaş ki arkadaş ortamının etkisi ile sizden habersiz evi satıp, harcama, vaya riskli varlıklara yatırım yapmaya kalkabilir vs.
İçerisinde çok büyük riskler barındıran bir karar bu.

illaki bırakmayı ( tapu devir ) düşünüyorsanız bence onda çoçuğunuzun yaşını almasını, olgunlaşmasını beklemeniz daha isabetli olur düşüncesindeyim.
0
Rao
(10.12.23)
Mirket +1
15 yıl boyunca satılmayacak. ya o arada paraya ihtiyacınız, daha iyi bir yatırım fırsatınız vb olursa?
çocuğa devretmekten beklentiniz ne?
Bir hukukçuya danışın, duygusal değil mantıklı bir önerisi olacaktır eminim
0
sagini solunu bilmez cahil
(10.12.23)
Mirket + 1. Annesiyle evde otursunlar ama boyle bir sey yapmayin derim. Ha 2 3 eviniz daha olur ya da cok rahat ev alacak gucunuz vardir baska. Tek eviniz ise sakin boyle bir sey yapmayin
0
oscar
(11.12.23)
(3)

Yöneticimle Anlaşamadığımız Konu

french lover
Yılın belli dönemlerinde şirket içi eğitimler düzenleniyor. Bazen içerden bir çalışan veriyor bu eğitimi bazen de dışarıdan bir şirket ile anlaşıyorlar.Para ve emek harcandığı bir gerçek.Fakat bazen eğitimin içeriği beklentiyi karşılamıyor ve tamamen vakit kaybı gibi hissediyorum. Mesela geçtiğimiz
Yılın belli dönemlerinde şirket içi eğitimler düzenleniyor. Bazen içerden bir çalışan veriyor bu eğitimi bazen de dışarıdan bir şirket ile anlaşıyorlar.

Para ve emek harcandığı bir gerçek.

Fakat bazen eğitimin içeriği beklentiyi karşılamıyor ve tamamen vakit kaybı gibi hissediyorum. Mesela geçtiğimiz günlerde "başlangıç" seviyesi olarak vadeliden bir eğitimin uzman seviye olduğunu gördüğümde direkt çıktım. Çünkü hiçbir şey anlamıyordum ve sınavdan da başarısız olacaktım.

Veya yine bir soft skill eğitiminde eğitmenin boş konuştuğunu ve bana bir şey katmadığını gördüm ve mola verdiğimizde direkt ofise dönüp çalışmaya devam ettim.

Yöneticim ise ne olursa olsun eğitimde durmam gerektiğini söylüyor. Hatta bunu performans değerlendirmeme işledi (etkisi ufak).

Sizce eğitimden erken çıkmak bir saygısızlık mı? Sırf para harcandı diye eğitimde zorla durmam mı gerekiyor? Eğitimi ilgi çekici ve faydalı yapmak eğitmenin sorumluluğu değil mi?
0
french lover
(04.12.23)
Bu tarz eğitimlerin katılımı için yukarıdan baskı geliyor katılım çok olsun diye, eğitim ilgi çekici olsun diye geribildirim verip gündemde tutabilir ama sıkıcıymış o yüzden katılmıyorlar demek zordur.
0
Bruce
(05.12.23)
eğitimin içeriği senin yöneticinin elinde olan bir şey değildir, üst yönetim veya ik belirler ve eğitmenleri onlar getirir. yöneticinin sorumluluğu sizin eğitimlere disiplinli bir şekilde katılımınızı sağlamaktır. eğitimden çktığında sana bir şey demezse diğer insanlar da farklı bahanelerle birer birer kaçar ve kimse kalmaz. bu da üst yönetim tarafından senin yöneticinin başının ağrıtılmasına sebep olur. şimdilik performans değerlendirmende etkisi ufak olabilir ama bu tür ufak başkaldırılar ileride daha büyük disiplin cezalarına veya terfilerde geride kalmana bile sebep olabilir. yöneticinin otoritesini sarsacak şekilde davranmamanı öneririm.
0
hrskrs
(05.12.23)
süreçte sorun var gibi
oraları çözmek için öneri iletmen lazım

eğitim belli seni yazmışlar gidip de atar yapman olumlu bir davranış değil
katılanlarla network olur, içerik boş da olsa
zaten eğitim değerlendirme formları da var
0
mantık
(05.12.23)
(12)

Terapistin Yaptığı Etik Midir?

pangea
Merhaba, Direk konuya giriyorum;Yaklaşık 5,6 aydır gittiğidim terapistim var. Bugün kendisine seansımızdan 5 saat kadar önce elimde olmayan bir sebepten seansına katılamayacağımı yazdım. Kendisiyse yanıt olarak bu hafta sadece Perşembe günü 16:00'da boş seansı olduğunu eğer o saatte gelemessem, "ücr
Merhaba,

Direk konuya giriyorum;

Yaklaşık 5,6 aydır gittiğidim terapistim var. Bugün kendisine seansımızdan 5 saat kadar önce elimde olmayan bir sebepten seansına katılamayacağımı yazdım. Kendisiyse yanıt olarak bu hafta sadece Perşembe günü 16:00'da boş seansı olduğunu eğer o saatte gelemessem, "ücret politikaları gereği" gidemedğim seansın ücretini istemek durumunda olduğunu belirtti.

Şimdi, eldeki bulgular;

- Daha önce 1 defa daha benim tarafımdan seansımızı değiştirmiştik ve bunun hiç lafını etmemişti.
- Benzer biçimde kendisi bir defa rahatsızlandığı için, bir defa da elinde olmayan sebeplerle iptal etmiş ve başka bir güne almıştık. Düşününce, bu "ücret politikasının" benim açımdan da tersine işlemesi gerekmez mi tutarlılık adına.

Şahsen, burada etik dışı bir durum varmış gibi geliyor bana. Bunun dışında ödemelerini hiç aksatmadan yapan bir danışana böyle yazmak da, nahoş bir hareket gibi geldi.

Siz ne diyorsunuz? Yorumunuzu rica ederim.
0
pangea
(04.12.23)
iyi hissettirmeyebilir ama bence adil.
gün içinde o saatini dolduramayacak terapist.
o 1 saat boşa gidecek. mecburen onu size yansıtıyor işte..
bana çok da yanlış gelmedi.

tabii ki iyi niyet gösterebilirdi ama bu yaptığı o kadar da çirkin değik bence.
0
pokerjoker
(04.12.23)
Terapistin yaptığı normal; normalde 48 saat öncesinden (bazı terapistler 24 saat öncesini de kabul ediyor) haber vermeniz gerekiyor. Aksi durumlarda ödeme talep ediliyor. Bunu size ilk seansta anlatmış olması gerekiyordu. Özellikle psikodinamik ekolde çalışan terapistler bu konuda çok daha katılar ve asla esneklik göstermezler.

Ve bu tabii ki seans gidişatı için koyulmuş bir kural. Sizi anlık olarak iyi hissettirip hissettirmemesinden ziyade terapi sürecinin genel gidişatını önemsemekle ilgili.

Kısacası yanlış olan bir durum değil.
0
fraise
(04.12.23)
kendisi iptal ettiği durumlarda ne kadar öncesinden bilgi vermişti?
0
brakgn
(04.12.23)
O ne kadar sure once iptal etmisti? Siz de onun karsiligini isteyebilirsiniz o zaman. Bana da pek adil gelmedi bircok hizmet sektorunde randevu saatini degistirdigim oldu hicbirinde de parasini odemedim. Herhangi bi muayeneye gittiginizde oldu mu basina gelen boyle bi olay? butun seansin ucretini almak agir bi ceza degil mi? Boyle olaylari bastan konusmadiysaniz uzaklasin derim. Herkes akil zengini masallah
0
ala09
(04.12.23)
Onun iptal ettigi randevulardan siz niye bir karsilik isteyebilirmissiniz, anlamadim? O, kendisinin verecegi danismanligi iptal etti diye size para mi verecek ya da "bugunkunu iptal ediyorum, dolayisiyla haftaya bedava bir seansa hak kazandiniz" mi diyecek? Neden peki? En fazla haftaya iki seans yapar, onlarin parasini da verirsiniz tabii.

İlk soruya cevap olarak da, evet, psikologun bir kaybi oluyor ama bence tam seans ucreti de agir bir ceza. Tamamen haksiz diyemeyiz ama bence yarim seans ucreti istese daha iyi olurdu.

Ucretsiz psikologlar bile 24 ya da 48 saat oncesinden haber verilmesini istiyor. Dolayisiyla, benim o gunku programim belliyken 3-5 saat oncesinden birisi gelip de randevusunu iptal ederse benim de hosuma gitmez acikcasi.
0
ahm1
(04.12.23)
randevulu işlerde 5 saat önceki bir iptal için para istemesi normal ki farklı bir gün ve saat için opsiyon da sunmuş. programını sana göre ayarlıyor, başka hastaları reddediyor sen geleceksin diye. haftada 3-4 danışan böyle yapsa psikolog için önemli bir kayıp oluşuyor. daha önceki dönemde çok yoğun olmadığı bir zamana denk gelmiştir ve bir kayba uğramadığı için senden bir ücret istememiştir. bunu randevulu çalışan her iş kolu yapar bu arada, personel trainerlar, özel ders hocaları vs.

diğer tarafta da kendi iptal ettiği zaman telafi seansı koyuyordur mutlaka. mahcubiyetini hissettirip özür de diliyorsa yeterli bence. üstüne para ödemesi mi bekleniyor ücret politikasının tersine işlemesi derken anlayamadım.
0
hrskrs
(04.12.23)
terapistiniz haklidir. Onemli olan randevunun iptali degil ne kadar sure once iptal ettiginizdir. genelde profesyonel hizmetlerde randevularin iptali icin en az 24 saat sure verilir. Zira terapistiniz 5 saat onceden haber verdiginiz icin artik o seans suresine baska danisan bulamaz ve o saatler bos gecer. Sizin gibi haftada 5 kisi son dakikada iptal etse, saatlik ucretle calisan bir iscinin haftalik bu sekilde 5 saatlik ucretinin kesildigini dusunun, ayni sey.
0
congratulationsyouwon
(04.12.23)
24 saat kurali dunya genelinde uygulaniyor, ve tek tarafli. Yani siz 24 saatten daha az zaman kaldiysa ve degistirmek isterseniz ariza cikartabiliyor doktorlar, seans ucretini isyteyebiliyorlar. Ama doktor son dakika degisiklik yapamak isterse bunda bir sikinti gorulmuyor.

Bence de iki tarafli olmali, eger doktor sonra dakika degisiklik yapmak isterse hastaya kredi acilmali. Yoksa bence de sacmaliktan baska birsey degil.
0
cooperr
(04.12.23)
Terapistin danisani yazili ya da sözlü olarak daha ilk seansta bu konuda bilgilendirmis olmasi beklenir. Eger "ücret politikasi" hakkinda önceden bilgilendirilmediginizi düsünüyorsaniz, bunu terapistinizle paylasabilirsiniz.

Ancak terapistinizin uygulamasi oldukca normal. 24 saatten az kala seansin iptal edilmesi durumunda terapist o seansin ücretini alir ki kendisi size baska bir saat de önermis.
0
chihirovekohaku
(05.12.23)
aşırı saçma buldum. bu taleple gelen bir terapistin ne olursa olsun asla seanslarini iptal etmemesi ya da değiştirmemesi gerekir. bu yaptığınızı sıklıkla yapıyor olsanız belki böyle bir talebi olabilir
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.12.23)
mesleğinde zaman ayırarak para kazanan birisi, siz onun o saatini kitliyorsunuz ve başkasına rzrv edemiyor. elbette ücreti alacak. çok haklı. aslında almasa, bu iptali hoş karşılasa, siz bir sonraki durumda yine rahatça iptal edebilecek cesareti bulabiliyorsunuz maalesef. ben de geçen hafta terapist ile seansı iptal ettim, ne ben para sordum, ne o sordu. zaten ödemiştim. ben adamın o saatini satın aldım, parasını ödedim, gitmemeyi kendim tercih ettim.
0
kondansator
(05.12.23)
alternatif gün önermiş çift ücret almıyorsa etik ve daha fazlası

bir de şu var hiç ara vermeden seans alanlar da var
seanlar arası bilerek boşluk bıraknlar da
sizin seans farklı seans ihtimallerini de düşürmüş olabilir
0
mantık
(05.12.23)
(2)

Case study mülakatı hakkında

esinikaybetmiscorap.
Merhaba, Case study mülakatına giren var mıdır? Öncesinde sunum hazırlamam için bir kaç gün verilcek sanırım. İngilizce olacak ve çok gerginim. Tavsiyeleriniz nelerdir? İstediğiniz bilgiyi aktarabilirsiniz.Teşekkürler
Merhaba,

Case study mülakatına giren var mıdır? Öncesinde sunum hazırlamam için bir kaç gün verilcek sanırım. İngilizce olacak ve çok gerginim. Tavsiyeleriniz nelerdir? İstediğiniz bilgiyi aktarabilirsiniz.

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(04.12.23)
ne kadar gerilseniz de mülakat başladığı anda hepsi geçecek. su gibi akıp gidecek. nabzınızı bir tık düşürmek isterseniz birçok insan dideral kullanıyor bu gibi durumlardan 1 saat kadar önce. reçetesiz.
0
brakgn
(04.12.23)
prova
0
mantık
(04.12.23)
(11)

Site Yönetimi İş Kazası Tazminatını Dairelere Pay Etmek İstiyor

anten
Sitede çalışanlardan biri talihsiz bir kaza yaşanmış ve bir çalışan maalesef vefat etmiş. İş mahkemesi oldukça yüklü milyonluk bir tazminat ödenmesine karar vermiş.site yönetimi diyor ki bu ödemeyi dairelere pay edeceğim. Genel kurulda böyle karar alındı.Ortada bir vefat var, mağduriyet var. Ailesi
Sitede çalışanlardan biri talihsiz bir kaza yaşanmış ve bir çalışan maalesef vefat etmiş. İş mahkemesi oldukça yüklü milyonluk bir tazminat ödenmesine karar vermiş.

site yönetimi diyor ki bu ödemeyi dairelere pay edeceğim. Genel kurulda böyle karar alındı.

Ortada bir vefat var, mağduriyet var. Ailesi bu tazminatı almak istiyor tabii. Ama site yönetiminin iş güvenliği konusundaki zafiyetinin karşılığını niye site sakinleri ödüyor.

Buna itiraz etme hakkımız var mıdır*
0
anten
(29.11.23)
Zaafiyet ayrı değerlendirilir. Yani zaafiyet var diye daireler (eğer bölüştürme uygulaması yapılabiliyorsa) ödemiyorum diyemez. Ama dairelere bölüştürmesi usule uygun mu bilmiyorum. Yönetim öz bütçesinden ödenen bir kalem ise bölüştürme yapılamaz tabi ki.

Amaa bölüştürülebileceğini değerlendiriyorum.
0
iddaaci
(29.11.23)
Geçmiş olsun öncelikle olay tam olarak nasıl oldu acaba kaza yani. Çatıda çalışırken düşmemi yoksa bahçede ot yolarken kafasına kiremit düşmesi gibi mi malum fark var arada. Tazminatı bölüşmek normal gibi geldi bana. Ama kanun ne diyor olay nasıl vuku buldu buna bakmak lazım
0
basond
(29.11.23)
öncelikle geçmiş olsun, ben zamanında sırf bu işler çok şeye gebe diye apartman hayatından ayrılmıştım. Şimdi anlıyorum ki doğru karar vermişim. Şu apartman yönetimi işleri muhasebesi, vergisi, denetimi vs. derken aidatlar kiralar ile yarışıyor maalesef.


Site yönetimi demek, devlet nazarında vergi veren ve kanuni sorumlulukları olan bir şirket gibi düşünebiliriz , hizmetlileri şirket çalışanları ev sahiplerini ise şirket ortakları olarak düşündüğümüzde ,şirkete ( yönetime ) ait her türlü giderler genel olarak dairelere pay edilerek tahsil edilir.

Usul olarak karşı taraf normal olarak şirketi dava etmiş, bu durumda normal olarak tazminat tutarını ortaklar yani daire sahipleri eşit şekilde ödeyecek.

Ama şöyle bir durum varki, ortada dediğiniz gibi site yönetiminin zaafiyet ve kusuru olduğu düşünülüyorsa, bu sefer ev sahiplerinin şirket yönetimini ( sorumlularını ) ödedikleri para için dava etme hakkı doğar dava kazanılırsa, tüm ücretler sadece sorumlu olan yöneticilerden tahsil edilir diye düşünüyorum.

Mantık olarak bu şekilde olması gerekir, ancak bu konuyu bir avukata danışmakta fayda var.
0
Rao
(29.11.23)
ihmal varsa kanıt toplayıp toplu halde itiraz ederseniz sonuç alınır
yoksa da mahkemeye taşımanız gerekir site yönetimini
asgari şartları sağlamakla mükellefler

bu ücreti kim öder o ayrı bir mevzu
yönetim planında kusur yoksa dairelere arsa payı oranında dağıtılır gibi bir madde olabilir
bu konu belirsizse de bir sonraki toplantı için öneri sunarsınız
0
mantık
(29.11.23)
Sadece yöneticinin ödemesi ne kadar gerçekçi ? Belli ki talihsiz bir olay var, can kaybı var. Herkesin destek atması doğru olacaktır (yönetici kasten bir suç işlemediyse).
0
alicandan
(29.11.23)
Site yönetiminin gerekli önlemlerle birlikte sigorta da yaptırması ve bu risk gerçekleştiğinde buradan gerekli tutarın karşılanması doğru yaklaşım olacakmış. Site yönetiminin zaafiyeti varsa toplanıp dava açıp itiraz etmek mantıklı. Site yönetiminin her türlü tedbiri alıp hesap verme sorumluluğu mevcut.
0
vampir akrep
(30.11.23)
Selamlar tüm yorumlar için teşekkürler.

kazanın sebebi elektrik çarpması. Bir tadilat sırasında yaşanıyor. Muhtemelen yeterli iş güvenliği önlemi alınmamış çalışma sırasında.

Site yönetimi profesyonel bir şirkette bu arada. O yüzden gerekli asgari önlemleri almaları gerekiyordu. Zaten bunun için para ödeniyor şirkete.

Bana biraz şirket kendi hatasını ya da kusurunu, nasılsa kimse peşine düşmez diye, bina sakinlerine pay ediyor gibi.
0
🌸anten
(30.11.23)
Kişisel bir talep üzerine çalışan, dairenin birine tadilata gitmesi ile sitenin genel işini yapması arasında da fark var. Buna da bakılmalı
0
diyecevaplandı
(30.11.23)
site yönetimi = kat malikleri aslında.
site yönetimine karşı değil de alt yükleniciye veya karşı tarafa karşı birlik olmanız lazım.
0
nuisance
(30.11.23)
şirketin bu tarz işlere karşı sigortası vardır diye düşünüyorum. sigorta ödemeli. eger sigorta ödemiyorsa yönetimin hatasıdır. sizin ödemeniz sacma oluyor her şekilde.
0
faaip de oiad
(30.11.23)
Şebekedeki 220v insanı kolay öldürmez. (Denemeyin) belli ki büyük bir gerilimin olduğu pano gibi bir yerde çalışılmış. Böylesi pano ve trafolarda sıradan bir görevli zaten çalıştırılmaz.

Çalıştıysa da özel giysileri var onları giymesi gerekirdi. Eğer bu işi site görevlisi değil de dışarıdan gelen bir işçi yaptıysa yani outsource edildiyse iş farklı boyuta taşınır.
0
iddaaci
(30.11.23)
(2)

yüksek lisans hk.

nohut
Merhaba,Endüstri mühendisiyim. Kalite yönetimi, lojistik, denizcilik işletmeciliği gibi alanlardan birinde yüksek lisans yapmak istiyorum. Fakat işimden dolayı çok yoğunum. Ödeve, sunuma vs. ayırılabilecek pek vaktim yok. Şöyle ödevsiz, kolay, uzaktan eğitim metoduyla, deyim yerindeyse "ver parayı a
Merhaba,

Endüstri mühendisiyim. Kalite yönetimi, lojistik, denizcilik işletmeciliği gibi alanlardan birinde yüksek lisans yapmak istiyorum. Fakat işimden dolayı çok yoğunum. Ödeve, sunuma vs. ayırılabilecek pek vaktim yok. Şöyle ödevsiz, kolay, uzaktan eğitim metoduyla, deyim yerindeyse "ver parayı al diplomayı" şeklinde tezsiz yüksek lisans eğitimi veren özel üniversite var mı bildiğiniz? Şehir fark etmez.

Teşekkürler.
0
nohut
(25.10.23)
arkadaşım da bu durumda ve selçuk üniversitesinde tezsiz yl'ye başladı , özel sormuşsunuz ama istediğiniz bölüm varsa buraya da bir bakın.
0
beatbox yapan metalci
(25.05.24)
ostim teknik üni online programı var tezsiz
0
mantık
(25.05.24)
(7)

Kullanilmayann arabayi satip ev almak

va
Yurtdisindayim ve 1 yil sonra donmeyi dusunuyorum ailevi sebeplerden.Kendi evimiz zaten var, garajda bos duran araci satip (biraz da kredi ile) 1+1 bir ev almak gelir acisindan daha avantajli olmaz mi?Evet arac da durdugu yerden deger kaybetmiyor ancak ev de ayni sekilde fiyati artan, ilaveten de ki
Yurtdisindayim ve 1 yil sonra donmeyi dusunuyorum ailevi sebeplerden.

Kendi evimiz zaten var, garajda bos duran araci satip (biraz da kredi ile) 1+1 bir ev almak gelir acisindan daha avantajli olmaz mi?

Evet arac da durdugu yerden deger kaybetmiyor ancak ev de ayni sekilde fiyati artan, ilaveten de kira getirisi olan bir kapi.

Dondugumuzde arac isi yine halledilir diye dusunuyorum.
0
va
(08.08.23)
ev, oransal olarak çok daha değerlendi ve bence de değerli :)
0
mess
(08.08.23)
Ev yatirimi yapmaya bir sey diyemem de kira geliri icin ev aliyorsak, ekonominin gidisi ile ilgili de dusunmek gerekiyor.

Yani bugun 30 olan yarin 45 olursa kirani o oranda arttirma yolun yok veyahut olan da buyuk ugrastan biraz illegaliteden geciyor. Benim su an evim dolu, bos olsa kiraya vermem.Cikanin 3 katina girdi, simdi onun girdiginin 5 katina cikti heryer. Dolayisiyla once ekonominin dengeye gelip gelmeyecegini biraz gozlemeye calisirim cunku 5 senem yaniyor/yandi, 3 ayda ancak 1 evin kirasinin parasi geliyor yarin daha da kotulese hala kanunen %25 yapabiliyorum . bos evlere vergi/ceza getirme olayi da bunun yuzunden. Ev sahipleri kiralamak istemiyor bence hakli olarak.
0
wallcan
(08.08.23)
%25 muhabbetinden dolayı kira gelirini biraz gözardı ederek hesabını kitabını yapmalısın. alacağın konut en yüksek değerine çoktan ulaştı mı yoksa yakınında henüz tamamlanmamış, fiyatı artı yönde değiştirecek herhangi bir proje var mı (metro, finans merkezi vs. vs.)

konuyla ilgili 1-2 yerden gayrimenkul danışmanlığı hizmeti almak faydalı olacaktır.
0
zgrydn
(08.08.23)
wallcan

Oyle olsa bile, yani kira artisi enflasyonda erise bile daha karli gibi duruyor, aslinda sorgulamak istedigim noktalar da bunlar.
0
🌸va
(08.08.23)
12 ay sonra döneceğiniz ve arabaya ihtiyacınız olacağı kesinse arabayı satmayın.

Sonuçta tüccar olmadığınız için hem arabayı satarken para kaybedeceksiniz hem de evi alırken. Bir de gelince yeni araba alırken para kaybedeceksiniz.
Bu üç alışveriş yerine hiç alışverişle arabanızı elinizde tutmanız bana daha mantıklı göründü.

Yatırım için ev almak istiyorsanız yine alın ama arabayı satmadan bir yol varsa onu deneyin diyorum.
0
michael_knight
(08.08.23)
Şehir neresi? İstanbul ise almayın. Bir deprem sonrası şehir yaşanmaz hale gelir kendini 3-5 yıl toplayamaz...

Arabayı satarsanız da parayı Yahudiler gibi parayı ziynete dövize yatırın. Gayrimenkul sahibi olmayı ben bu ülkede artık bir yatırım olarak görmüyorum. 10 sene sonrasını hayal edemiyorum.
0
digits
(08.08.23)
arabayı yenilemek mantıklıysa eski modelse, ağır bakımları yapılacaksa satmakta yarar var

ev almanın zararı yok kirası 30 senede çıksa bile satarken zarar etme durumu pek nadir
0
mantık
(08.08.23)
(3)

Siyah plaj havlusunu max kaç derecede yıkamalı

regina phalange
Çekmemesi ve renginin gitmemesi için?
Çekmemesi ve renginin gitmemesi için?
0
regina phalange
(08.08.23)
Eve gelen misafirler kullandı kafadan temizlensin istiyorum soğukta cok hijyenik olmaz sanki
0
🌸regina phalange
(08.08.23)
30-40 derece kısa veya normal program yeterli olur bence. ama içiniz rahat etsin diyorsanız varsa 40 derece eko program da olur. benim makinanın kılavuzu 40 derecede daha uzun süre yıkayarak 60 derecede yıkanmış gibi olduğunu söylüyor.
0
inheritance
(08.08.23)
standart kumaşlar max. 30C ye göre üretiliyor
eskiden 40lık hatta 60lık yaparlardı
0
mantık
(08.08.23)
(4)

İstanbulda ulaşım ve gezilecek yer tavsiyesi

EkimBebesi
Merhaba duyurunun güzel insanları, birkaç gün sonra kuzenimin düğünü için ailecek istanbul'a gideceğiz. Kalacağımız yer Semiha Kibar uygulama oteli ve Sabiha Gökçen'den geçiş yapacağız. İstanbul'a en son gittiğimde akbil almıştım artık onların kullanılmadığını ve akıllı kartlara geçildiğini gördüm.
Merhaba duyurunun güzel insanları, birkaç gün sonra kuzenimin düğünü için ailecek istanbul'a gideceğiz. Kalacağımız yer Semiha Kibar uygulama oteli ve Sabiha Gökçen'den geçiş yapacağız.

İstanbul'a en son gittiğimde akbil almıştım artık onların kullanılmadığını ve akıllı kartlara geçildiğini gördüm. Bu kartı nerelerden temin edebilirim ve anonim olarak alıp içine bakiye yüklemesi yaparak tek kart ile birden fazla kişi (3 yetişkin) olarak kullanabilir miyim? Ayrıca bu kartı tüm toplu taşıma araçlarında (otobüs, metrobüs, feribot vs.) kullanabilir miyim?

Gezmek için de yaklaşık üç günümüz olacak, bu süre boyunca bebekli olduğumuzu da varsayarak nereleri gezebiliriz? Mesela kız kulesi, galata kulesi gibi yerlere nasıl girebiliriz?
0
EkimBebesi
(07.08.23)
istanbul kart uygulamasını telefonunuza indirebilir, bakiye yükleyebilir, toplu taşıma kullanırken de qr code ile telefonunuzdan ödeme yapabilirsiniz. yani fiziki kart almanıza gerek yok.
müze kart alırsanız kültür bakanlığına bağlı bütün müzeleri gezebilirsiniz. yıllık 60 tl gibi makul bir ücreti var. nerelerde geçerli olduğu müze kart web sitesinde yazıyor sanırım.
akşam serinliğinde eminönü tarafından veya ortaköyden boğaz turlarına katılabilirsiniz.
0
faberkastelli
(07.08.23)
İstanbul'da boğaz turu yapılması gereken bir aktivite ancak bütün bir gün sürüyor neredeyse. kimin buna zamanı var.

ortaköy'e gelirseniz yarım saatte bir filan kalkan yarım boğaz turları var. ortaköy'den başlıyor kıyıdan rumeli hisarı'na kadar gidiyor motor ve sonra karşı tarafa geçip yine kıyıdan üsküdar'a kadar gidiyor sonra oradan tekrar ortaköy'e geliyor. toplamda 1-1,5 saat sürüyor. tavsiye ederim.

ortaköy'e ulaşım zor olabilir ama yazın ve özellikle akşam saatleri çok trafik oluyor. tabii kaldığınız yer neresi orasını bilmiyorum. otelin yerini yazsaydınız keşke.
0
mea maxima culpa
(07.08.23)
havaalanındaki biletmatiklerden fiziki kart da alabilirsiniz uygulama indirip qr ile de ödeyebilirsiniz, qr bazen takılabiliyor. aynı kartı dolmuşlar dışında tüm ulaşım araçlarında kulanabilirsiniz. m4 metro ve marmaray işinize çok yarayacak. müzekartla kültür bakanlığına bağlı çoğu yere giriliyor ama siz yine bakın. yerebatan gibi bazı yerlerde önceden online bilet alınca sıra beklemeden geçiyorsunuz, turistik yerlerde uzun sıralar oluyor. anadolu yakası için kızkulesine giderseniz kuzguncuka uğrayabilirsiniz.
0
siyah gece
(07.08.23)
kız kulesi, galata kulesi extra ücretli müzekart yetmiyor
2sinin biri seçilebilir

marmarayla üsküdar yapıp çengelköye doğru yürüyüş+otobüs yaparsınız
buralar daha serin ama müze yok
belediye sosyal tesisi yemek için hesaplı olur
oradan karaköye geçip galata kulesine ya da gülhane parkı/sarayburnu geçebilirsiniz

sultanahmet, topkapı sarayı net 1 gün sürer

beşiktaş ve dolmabahçe de güzel
0
mantık
(07.08.23)
(12)

pompacılar neden depo atınca tam sayıya yuvarlamaya çalışır?

inheritance
depoyu tam dolduruyorum genelde. atıyorum 587 lira tuttu, pompacılar genelde 600 yapmaya çalışıyor. hatta bazı opetlerde pompaya bir fonksiyon eklemişler, bir düğmeye basınca 600 liraya kadar doldurmaya devam ediyor. nakit ödesem anlayacağım ama kredi kartı veya araç tanıma ile ödüyorum genelde.vard
depoyu tam dolduruyorum genelde. atıyorum 587 lira tuttu, pompacılar genelde 600 yapmaya çalışıyor. hatta bazı opetlerde pompaya bir fonksiyon eklemişler, bir düğmeye basınca 600 liraya kadar doldurmaya devam ediyor. nakit ödesem anlayacağım ama kredi kartı veya araç tanıma ile ödüyorum genelde.

vardiyaları bitince hesaplaması kolay olsun diye olduğunu tahmin ediyorum ama başka bir sebebi var mı?
0
inheritance
(26.07.23)
Obsesyon. Mis gibi 600 varken 587 nedir.
0
hasmetizm
(26.07.23)
Nakit ödeme zamanından kalma bir alışkanlık.
Kartla ödemede bir sıkıntı olmadığını algılama konusunda sıkıntı var.
0
Mirket
(26.07.23)
hala bir çok kişi nakit veriyor, onlarda da alışkanlık yapmıştır.
0
ravenudon
(26.07.23)
pompacı sizin kartla mı yoksa nakit mi ödeme yapacağınızı bilmiyor.
kasaya rahatlık olsun diye yuvarlıyor.
0
teritori
(26.07.23)
her gün gelen zamlardan gına gelince millet bir damlanın hesabını yapıyor, bu gözler deponun ağzına kadar dolsun diye pompanın ucunu dışarıda tutturan adamlar gördü.
0
solo
(26.07.23)
Valla ben özellikle söylüyorum dolunca tekrar basmayın kalsın öyle diye.

Eskiden 10-20 üstüne tamamlardı ama şimdi 580'lik depoyu 600'e değil 700'e tamamlaması işime gelmiyor. O an o kadar harcama yapmak istemiyorum yani.
0
chicha_v2
(26.07.23)
kartla ödeyeceğim zamanlarda çoğu zaman daha depo dolmamışken kartla ödeyeceğimi söyleyip içeri gidiyorum ama arada söylemden gittiğim olmuştur. ama son zamanlarda taşıt tanıma (opet anahtarlık) ile ödüyorum, pompacı nakit olmayacağını biliyor yani.

ben de atınca kalsın diyordum ama son dönemde zamlar gelmeden önce ucuza ne kadar alırsam kardır gözüyle bir şey demiyorum.
0
🌸inheritance
(26.07.23)
Ek bilgi pompa atınca ekletmeyin,kusma yapıyor ya da tahliyeden atıyor iki türlüsü de zarar
0
mirty
(26.07.23)
istasyon daha çok para kazndığı için
kartla bile ödense giriş yapmak kolay olsun diye
0
mantık
(26.07.23)
Yav eskisi gibi 1 kuruş 1 kuruş artmıyor ki. Bi kere sıksa 9 kuruş falan artıyor yine tam sayı tutmuyor. 600.07 falan olsa 600 mü alacaklar? Bilemiyorum altan. Herhalde her gün böyle böyle en az bir araç deposu kadar daha satış yapıyorlardır.
0
Tisatiaşer
(26.07.23)
Talimat alıyorlar tam sayıya yuvarlayın diye. Her gün yüzlerce araca 10 liralık yuvarlasalar ekstra kâr işte.
0
kukuleta
(26.07.23)
hiç kendiliğinden tam sayıya yuvarlamak isteyen pompacıya rastlamadım. tam tersine ben tam sayıya yuvarlatmaya çalışıyorum. eskiden kalma alışkanlık, biraz da obsesyon.

diğer araç lpg'li mesela. depo dolup darrrr diye ses çıkarmaya başlayınca elimi on off valfine koyup tam düz rakamda kapatmaya çalışıyorum.
0
kibritsuyu
(26.07.23)
(12)

neden tablete ihtiyaciniz var?

Kittie
almayi dusunuyorum da kullanimi kisitli gibi geldi bana.sirf yatakta daha buyuk bir ekrandan birkac site bakmak icin alinir mi?gece cep telefonunu karistirmadan uyuyamiyorum ve ekran daha buyuk olsa iyi olurdu. gerci iyi olur muydu onu bile bilmiyorum, yoksa gozlerim mi bozulur iyice?kisacasi laptop
almayi dusunuyorum da kullanimi kisitli gibi geldi bana.
sirf yatakta daha buyuk bir ekrandan birkac site bakmak icin alinir mi?
gece cep telefonunu karistirmadan uyuyamiyorum ve ekran daha buyuk olsa iyi olurdu. gerci iyi olur muydu onu bile bilmiyorum, yoksa gozlerim mi bozulur iyice?
kisacasi laptop ve cep varken neden tablet ?
0
Kittie
(23.07.23)
Tabletim yok ama ders çalışmak için kalemli tablet almayı düşünmüştüm. Kâğıt harcamaktan kurtuluyorsun. Büyük lüks. Tablette oyun oynamayı sevmiştim. Bir de tablet kullanınca telefonu daha az kullandığın için telefonun şarjı daha çok gidiyor. Laptop bambaşka bir şey.
0
dissendium
(23.07.23)
Aslında pek ihtiyacınız yok. Bişiler izlemek için kullanıyorum ama yatarken bu mereti internette gezmek için kullanmak zor tek elle tutulmadığı için. Sırf o yüzden alacaksınız almayın hatta bazen hala lap top da alıyorum kucağıma tablet klavyesinde bişi yazmak telefondan da laptopdan da zor.
0
playing star again
(23.07.23)
tablette instagram kullanmak telefondaki kadar pratik değil ama twitter a bakıp youtube izliyorsan kullanışlı, film dizi izlemek de güzel oluyor laptoptan daha pratik
0
freebird5406_2
(23.07.23)
iş için PDF okumam ve not almam gerekebiliyor. O yüzden aldım. Aldıktan sonra ek olarak bi şeyler izlemek ve podcast dinlemek için de kullanmaya başladım.
0
perferil
(23.07.23)
Yoldayken çalışmak, ucuz, pratik, hafif, az yer kaplıyor
0
from where i ride
(23.07.23)
Benim tablete ihtiyacım yoktu. Bir yakınım kendine alırken bana da armağan etmek istedi. 4 yıl oldu IPAD kullanıyorum. İhtiyacın var mı dersen gene olmasa da olur ama kendi adıma gerçekten de kullanışlı bulmadım değil. Daha ziyade ben işlevlerinden yararlanıyorum diyebilirim.

Ben telefonu çok yoğun kullanan bir insan değilim, sosyal medya hesaplarım filan yok. Ama çok fazla şey okuyan biriyim, bu açıdan tablet ile internette sörf yapmak çok kullanışlı oluyor. Elbette film, dizi izlemeyi tablet ile yapmak çok daha keyifli. Uzandığın yerden istediğin gibi kullanabiliyorsun. Bunu kesinlikle laptop ile bir tutamam ki zaten dizüstü bilgisayar ile birşeyler seyretmekten keyif almıyorum. İhtiyaçlarımı (bookmark uygulamaları, çevrimiçi notlar, çevrimiçi dökümanlar vb.) olabildiğince dijitalize eden birisiyim. Bu açıdan tablet çok işime yarıyor, herşey birbirleriyle eşleştiğinden hemen erişiveriyorum. İş sebebiyle sık seyahat ettiğimden tüm gerekli belgelerimi elimin altında taşıyorum. Tüm bunlar birleştiğinde tablet benim işimi gören bir cihaz. Ama bu kadar mobil bir yaşamım olmasaydı yokluğunu hiç hissetmezdim. Zaten şimdi de ihtiyaçtan ziyade faydasını görüyorum diyebilirim. Eksilse üzülmem.
0
burka
(23.07.23)
tablet benim için twitter makinesi gibi bir şey.
0
biergarten
(23.07.23)
İhtiyacım yokken almıştım. Kullanmam,öyle köşede durur diyordum en çok onu kullanıyorum. Telefonun ekranı küçük geliyor. Bir şeyler okurken ya da araştırırken tableti tercih ediyorum. Oynadığım bir oyun var,onun için de pratik oluyor. Bir ara dil de çalışmıştım. Seyahatte de taşımak kolay oluyor. İşe dair bir şey yapacaksam dizüstünü kullanıyorum. Tablet daha ziyade kendi keyfi işlerim için.
0
asteriks
(23.07.23)
Asteriks +1. Aldikca kendinize uygun kullanim alanlari da bulabiliyorsunuz. Su ara en cok piyano calarken nota calismak icin kullaniyorum. Pdf okumak icin ideal. Bazen evde tv falan da izliyorum odada tv yokken. Cok farkli kullanim alanlari var yani.
0
gibicibicis
(23.07.23)
ben yolculuk yaparken işlerime ulaşmak için almıştım zamanla eşim el koydu artık yemek yaparken bir şeyler izlemek için kullanıyor ben de arada yatakta uzanırken youtubedan bir şeyler izlemek için kullanıyorum, onun dışında hiç bir işe yaradığı yok. bir şeyler yazmak çizmek fevkalade zor tek avantajı bir şeyler izlemek, ya da çocuklar için oyun oynamak.
0
solo
(23.07.23)
spor ve mutfak için ideal
telefonun laptopun kirlendi derdi var
0
mantık
(23.07.23)
Kpss çalışırken kullanmıştım pdf okurken ve slaytları kullanırken çok işime yaramıştı.
Şimdide iş için notları tutuyorum iclouda tabletten bakıyorum
0
kararsızataletfilozofu
(23.07.23)
(18)

Apartman gorevlisi sorunu

personaa
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim.
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim. Ertesi sabah adam yine bir belge teslim etmek icin kapimi caldi, kizim attigin esyalari da gordum uzulme gibisinden bir seyler dedi. Bana cok yersiz geldi ama artniyet aramadim yasli adam sonucta dedim. dun gece gec vakitte twitterdan ekleyip geri cekmis. Baktim profile cinsel icerikli surusuyle tweet rt var. tirstim haliyle. Tek yasadigimi da bence anlamistir. Hicbir sey yapmadim hesabi engelledim sadece. Bir sey yapip ekmegiyle oynamak istemiyorum ama susarak da fazla mi risk aliyorum? Sizce bir sey yapmali miyim?
0
personaa
(23.07.23)
Aslında tam da o anda "ne münasebet çöpleri mi karıştırıyorsunuz siz" tepkisi verilmeliydi. Siz rahatsızlığınızı dile getirdiniz diye işten atılmaz bence, uyarılır. Ki bence uyarılmalı gibi duruyor. Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(23.07.23)
2. olay bambaşka bi şey de ilki için şunu sorayım çöpün ağzı bağlı mıydı, adam alacakken gayri ihtiyari görmüş olabilir mi içindekileri
0
mimo
(23.07.23)
Mimo evet kapaliydi. Kiyafetler falan da oldugu icin acmistir diye dusundum. Hadi acti diyelim bana soylemesi cok sacma ama iste kotu niyetli algilamadim o an bende de var saflik
0
🌸personaa
(23.07.23)
Özel şeyler kapıya bırakılır mı ya. Kapı çalarsa açmayın bile. Ya da bir kere açıp bu saatte niye rahatsız ediyorsun falan deyin. Adam belki eşyalarını aldı, çöpe atmadı.
0
dissendium
(23.07.23)
Böyle durumlarda ben de algılamakta zorlanıyorum bu yüzden en başta vermem tepkiyi veremeyebiliyorum.

Bu konu çok çok rahatsız edici ve hatta ürkütücü.
Belki bir süre normalden abartılı şekilde mesafeli davranılıp bu durum engellenebilir ama adamı tanımıyoruz öyle yüz bulamayınca konuyu kapatacak biri mi yoksa hırs yapıp daha da rahatsız edecek bir tip mi bilmiyoruz.

Bu yüzden çok riskli apartmanınız ve yöneticiniz normal tiplerse bu konuyu gündeme aldırabilirsiniz belki. Ekmeğinden etmek falan diye düşünmeye gerek yok evimizde bile huzurla oturamayacak mıyız milletin ekmek derdinden. Kendi düşünsün o kadarını siz değil. Ya da bu seçenek siz soğuk davrandıktan sonraki tepkilerine göre de gündeme alınabilir belki üstelemez.

Bilmiyorum çok tırstım ben.
Bol şans.
0
Dağcı
(23.07.23)
Kendisine apartman kapısı önünde bir kez söyleyin "gece geç saatlerde" belge vs. vermek için gelmesin.
Kapıya bırakılanları karıştırmasın çöpe atsın. Twitter'dan da takip etme teşebbüsü göstermesin. Tersine davrandığı ve şüphe uyandırdığı durumlarda artık apartman yönetimine yansıtmayı düşünün.
Siz de özel şeyleri kapıya çöp diyerek neden bırakıyorsunuz? bunu anlamak imkansız.

Olabildiğince kargo ambalajındaki kişisel bilgilerimi bile siler veya yırtar öyle çöpe bırakırım.
0
diyecevaplandı
(23.07.23)
Öncelikle 'Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz' diyen arkadaşın sözlerine katılmadığımı söylemek isterim. Alsheimer rahatsızlığında beynin ahlak ile ilgili bölümünde bozulma meydana gelir. Cezai ehliyeti olmayan bu kişilerin serbest dolaşabiliyor olması yanlıştır. Bu konudaki haberleri medyanın yaşlı ahlaksızlığı olarak göstermesi de yanlıştır ve yaşlılar bunları yapabilir demek de yanlıştır.

Ben erkek halimle, kapının önüne çöp poşeti çıkarırken, poşeti bir şekilde yırtılması, açılması durumunda görünmesinden rahatsızlık duyacağım şeyleri ya parça pincik yapıp atarım, ya da kendim götürüp atarım.

'Üzülme' demesi dışında, twitter'da eklemesi dışında hiç bir hareketi olmayan bir adamı neyle şikayet edeceksiniz ki? 'Ben onu stalkladım, cinsel konulara ilgi duyuyor' mu diyeceksiniz. Her cinsel içerikli konuya ilgi duyan erkek tecavüzcü olsaydı, memleket tecavüzden geçilmezdi.

Yüz vermezsiniz, gerekme durumunda çok korkuyorsanız zincir aralığından görüşürsünüz, olur biter.
0
Mirket
(23.07.23)
Adam evli 60 yasinda, neler yazdigini bir gorseniz sadece pornografik paylasimlar degil yazilar da var :(. Herkes ozel esya diye yuklenmis bana ama yirtilmis fotograflar, kazak, bluz, cicek, battaniye bunlar yani ozel olan seyler ve ben sinirle atmis bulundum 10. kattan asagi indiremedim ve evde de o an gormek istemedim. Kendimi suclamaya basladim adami birakip simdi :D
0
🌸personaa
(23.07.23)
'neler yazdigini bir gorseniz' lafınızdan sonra, diğer tüm konulardan bağımsız olarak, sizin yerinize olsam, o twitleri yöneticiyle (kiracıysanız kat malikiyle) paylaşır, kız başıma öyle birinin bana hizmet etmesini istemediğimi belirtirdim.
0
Mirket
(23.07.23)
yöneticiyle görüş ve durumu bildir, apartmanın whatsapp grubu vardır orada da kısaca uygunsuz hareketler yaptığını belirt. şimdiden önlem almazsan yarın öbür gün ciddi rahatsızlık verdiğinde kimseyi ikna edemezsin. geç saatte geldiğinde kapını açma, hatta hiç açma evrak neyse kapıya bıraksın.
0
orpheus
(23.07.23)
tr'de yalniz kadin olsam kesin bir tane Rottweiler beslerim, mumkun oldugu kadar da yanimda gezdiririm..

benim tavsiyem, saglam bir kopek al yeter.
0
cooperr
(23.07.23)
Yöneticinize durumu yazılı olarak verin, elden aldığına dair de imza alın, yani yazının fotokopisini çekin ve fotokopisine elden aldım diye imza atsın. Almam derse taahhütlü olarak yönetime bu dilekçenizi gönderin. Bunu yapmaktan imtina etmeyin.
0
malheiros
(23.07.23)
Ya stalklamışta durduk yere kapıcıyı stalklayayım dememiş ki, ilk o stalklanmış, rahatsız edilmiş. Büyük ihtimal yanlışlıkla ekledi. Hem niye zincir aralığından falan çöp bırakmak zorunda kalasın ki, sen çekineceğine o çekinsin.
Komşular varken, twitter olayı üstünden uyar. Yöneticiye de söyle. Olayı kapatma.
0
wishmaythşngs
(23.07.23)
Sizin kendinizi suçlayacağınız bir durum yok. Apartman görevlisi varsa ben de çöp bırakılır. Poşeti açık bıraksanız anlarım da siz niye kendinizi suçlayacaksınız,daha neler. Bence de yöneticiye bildirin. Yazılı olarak bildirmeniz daha sağlıklı olur.
0
asteriks
(23.07.23)
çöp karıştırması normal işine yarar bir şey var mı diye bakmış da olabilir
geri bildirimi anormal ve fazla üzerine dşünülmüş

twitter aktivitesini gizleyecek kadar teknoloji bilmeyen porn batağına düşmüş bir orta yaş üzeri abazanlığı profili

zarar gelir mi (muhtemelen gelmez), sanal alemde kendi kendine mi takılıyor bilemeyiz

araya koyduğun mesafeyi algılayamaz ise önce eşiyle sonra da yöneticiyle konuşabilirsin bence

bu davranışlar kolayca düzelebilecek şeyler ama kimse uğraşmaz
psikoloğa gönderin insan kazanın diycem yazarken bile garip geliyor
0
mantık
(23.07.23)
Kesinlikle üst merciilere bildirilmeli. Geç saatte gelmek de poşet karıştırmak da sosyal medyadan eklemek de bence etik dışı. Uyarılmaksızın işten atılmalı. Sebep olarak siz gösterilmemelisiniz. Yönetimle konuşurken bu konunun altını çizmek lazım.
0
Tisatiaşer
(23.07.23)
öncelikle yöneticiye "ben geç saatte bana aidat vs.. için kapıcı gelmesin" diyin. eğer "biz o saatlerde yönlendirmedik derse" direkt durumu anlatın. çünkü o zaman sıkıntı var demektir.
0
teritori
(24.07.23)
diyecevaplandı+1
kargo ambalajını yırtarsın faturaları yırtarsın
çöpe atılacak don atleti parçalarsın.

victim blaming gibi olacak ama disneylandda yaşamıyoruz, o çöpleri karıştıranlar var hiç mi görmediniz ailede çöpe dönüşüm süreçlerine şahit olmadınız

bu arada ben de diyordum ki, kim fotoğlarını eskicilere veriyor da onlar da sahaflara veriyor ve sahaflar da efemera olarak dükkanlarında fuarlarda satıyor filan
0
mimo
(25.07.23)
(12)

Spor salonunu bırakmak ?

sassot
Vücut geliştirme için para harcamak gerektiğini düşünüyorum. Yani beslenmeye dikkat etmek takviyeler almak gerekiyor. Benim de bunların hepsini yapacak kadar bütçem yok. Aylık en az 3-4 bin lira harcamak gerektiğini düşünüyorum.bu yüzden salonu bırakıcam gibi, fikrinizi almak istiyorum. 1 sene boyun
Vücut geliştirme için para harcamak gerektiğini düşünüyorum. Yani beslenmeye dikkat etmek takviyeler almak gerekiyor. Benim de bunların hepsini yapacak kadar bütçem yok. Aylık en az 3-4 bin lira harcamak gerektiğini düşünüyorum.

bu yüzden salonu bırakıcam gibi, fikrinizi almak istiyorum. 1 sene boyunca gidip vücut yapmamak saçma geliyor ya her anlamda buraya odaklanmam lazım ya da bırakmam lazım. ne diyorsunuz ?
0
sassot
(29.05.23)
her gün dört beş yumurta ye. bir de kreatin'e para harca.

gerisine para harcamana gerek yok. ha bir de idmanlardan yarım saat önce tuzlu su kesinlikle iç.

spor yapmak bedava neredeyse. gerisi tıraş bunlar hariç.
0
alperz
(29.05.23)
Beslenmeye dikkat etmek +1
Takviye almak hayır.
12 yıldır spor yapiyorum, şu an prlarim squat 195*3 tekrar. Deadlift 225*1

Bunlarda tek takviye kullanmadım ve su an bir sene sonra tekrar başladığım tek takviye creatine. Hayatımda 4 paket protein bitirmişligim yok. Içlerinde harbiden gereken tek şey creatine o da olmazsa spor olmaz diye bir saçmalık zaten yok.

Kg*1.2 aldığınız sürece bir sorun yok. Bu da pahaliysa o zaman evet spor salonuna verecek paraniz da yok. Gidin evde bodyweight yapın daha mantıklı.
0
logisticsmanager
(29.05.23)
Paran yoksa bütçe ayıramıyorsan, başka harcamalarından kısamıyorsan, bu iş önceliğin değilse gitme, herkes illa yapacak diye bir kural yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.05.23)
Vücut geliştirmeye özel olarak ayda 0₺ harcıyorumdur. Et, tavuk, yumurta bunlar vücut geliştirmeyen insanlar için de yenmesi gereken şeyler. Takviyelere de gerek yok bence. Spor salonlarının güncel fiyatlarını bilmiyorum ama hiçbir zaman atla deve olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(29.05.23)
zaten yemek yemek zorundasın
200 gram et yiyeceğinne 300-400 gram yemen gerekiyor o da spor yaptığın günlere özel

diğer konu da bu iş senin "mesleğin değil"
yani bb'yi yarışmalara katılmak için değil insan tabiatı gereği yapıyorsun
0
mantık
(29.05.23)
evet bak mantık'ın dediğini de unutma.

bizim gibi normal insanlar salona eğlenmeye, kafa dağıtmaya gitmeli. biz müsabık değiliz.

bazen salonda örneğin triceps extension yapacak oluyorum kablo ile. öneğin düz bar takılı oluyor. eleman da halat ile pushdown yapmak istiyor. halata geçiyorum hemen. müsabık adam için düz bar ile halat fark eder ama benim için triceps'e vursun yeter diyorum.

bazen çok kalabalıksa salon "bugün de şunu yapmayıvereyim" deyip başka egzersiz koyuyorum yerine.

kreatin hariç hiçbir supplement ile ilgili zaten ispatlanmış bir şey yok. yumurta, kırmızı et, yeşil renkli sebze yeterince yiyorsan zaten iyi besleniyorsun demektir. benim gibi piizman biriysen belki b vitamini ve magnezyum takviyesi olabilir ancak.

benim günlük mutfak masrafım 150-200 lira kadar. her gün ya kırmızı et ya tavuk yiyorum. iki üç günde bir sekiz on yumurta yiyorum. bir de aylık 200-300 lira kreatin masrafı var. bu kadar.
0
alperz
(30.05.23)
konuda sadece yemek kısmı irdelenmiş gibi. bu açıdan bakılırsa spor yapmak değil yapmamak çok pahalı ülkemizde. spor yapıyorsan günlük temiz beslenmek zorundasın, tavuk göğsünü, yağsız pilavını, yulafını, yumurta beyazını dışarıdan alma şansın yok, evde hazırlaman lazım. kaldı ki dışarıdan sporcu ürünü almaya kalkarsan daha da dramatik rakamlar çıkacaktır ortaya. yarışmacı değilsen ve doğal yapıyorsan günlük 100-150 tl'ye bu işi 10 numara yaparsın. günümüzde dışarıda bir öğün 200 tl ve içerik hemen hemen çöp.

konuda irdelenmeyen spor salonu aidatına girilirse yorum yapamam, evde ve fabrikada gym var, güncel fiyatlara hakim değilim, bu konuda haklı olunabilir. son yıllarda dışarıdan alınan hizmetlerin 4-5 katına çıkmayanı yok zira.

1 sene boyunca vücut yapılamıyorsa beslenme-dinlenme-antrenman üçlüsünde kesinlikle yanlış giden bir şey vardır, fiyat değil, teknik incelenmeli, gerekirse yardım alınmalı.
0
onemoremile
(30.05.23)
VG yi neden pur dikkat beslenme + cer cop supplementlere para harcayarak yapmak zorunda hissediyorsun ki? zaten normalde de yiyip ictigini temiz ve duzenli yiyip ic. salona da cok buyuk amacin olmasa bile fiziksel aktivite icin gittigini dusun. bence senin dusuncen yanlis.
0
bay b
(30.05.23)
İşin psikolojik boyutunu da ele almalı. Az kaslanınca biraz daha kaslansam süper olurum diyor olabilirsin. 200gr tavuk 20tl, 1porsiyon protein tozu 20tl.

Creatin ve prework out gücünüze güç net katar. Gerisi extra olabilir.
0
hunharca ben
(30.05.23)
Arkadaşlar yanlış anlamayın ama kas inşası 200 gram tavukla 1 ölçek protein tozuyla olmuyor. Kas inşası bazal metabolizma+günlük kalori ihtiyacının üstüne eklenen fazladan kaloriyle oluyor. O da ortalama bir erkek için 3000+ kalori oluyor, hesaplamaları buna göre yaparsak daha iyi olur. Ben diyete başlarken 2500 kaloriyle başlayıp ufak ufak açık veriyorum, kas inşası öyle bir şey değil yani. Ben kas inşa edeceğim diyorsan bu kadar yemeği her gün yiyeceksin bu salonun parasını ödeyeceksin, yapamıyorsan gereksiz kasmaya gerek yok bunları yaptığı halde bile başaramayan tonla erkek var salonlarda.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.05.23)
Bunun alternatifi ne peki? Ben salona gitmeden duzenli spor yapamiyorum, benim icin alternatifi yok.

Cok param yok diye spor yapmiyorum noktasi sacma bir nokta.


Alternatifi kanepede uzanmak, eh-iste beslenip düzenli spor yapmaktan ve takviyesiz spora devam etmekten daha iyi mi? Düzenli spor yapmanin neresi kotu olabilir? Ben anlamadim gercekten.
0
buf-e kür
(30.05.23)
Spor yapmanın tek başına bir anlamı yok, sporun temeli vücuda zarar vermektir, sonra ona göre beslenip dinlenerek sinir sistemi ve kas kütleni güçlendirirsin. Vücudu bir sonraki zorluğa adapte edersin bu şekilde. Spor yapmak budur. Sen "ben ağırlık çalışıyorum ama yeterli kalorileri almıyorum" dersen kendine zarar verdiğinle kalıyorsun, bi anlamı yok yani, hatta sen gerekli kaloriyi vermediğinde sistem mevcut kaslarından çalmaya başlıyor; hem faydalanamıyorsun hem zarar görmüş oluyorsun yani. Ha ama bu dediğim klasik haftada 4-5 gün ağırlık çalışan kişiler için geçerli spor olarak ben evde eğilip bükülüyorum parkta yarım saat yürüyorum diyen kişiler için geçerli değil fakat ben hiçbir zaman takviye demiyorum zaten, ağırlık çalışıyorsan ona göre "yemek" yiyeceksin, takviyeler bu işin aksesuarı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.05.23)
(5)

toplu taşımada terleme sorunu (istanbul)

stationary traveller
selamlar, istanbul'daki toplu taşımalardaki sıcaklık sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz? şuursuzca klima kullanılıyor. zaten yoğun hatlarda insan kalabalığından otobüsün içerisi sıcak oluyor, bir de üzerine klima açılınca tam cümbüşe dönüyor ortam. alınlarından terler akıp cam açmayan veya klimayı ka
selamlar, istanbul'daki toplu taşımalardaki sıcaklık sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz? şuursuzca klima kullanılıyor. zaten yoğun hatlarda insan kalabalığından otobüsün içerisi sıcak oluyor, bir de üzerine klima açılınca tam cümbüşe dönüyor ortam. alınlarından terler akıp cam açmayan veya klimayı kapattırmayan insanlar var hep.
0
stationary traveller
(08.03.23)
klima açılınca daha serin olmuyor mu? o kadar insanın bir araya gelmesiyle oluşan ter kokusu ve ortam sıcaklığı beni daha çok terleriyor işin doğrusu.
0
anti-kahraman
(08.03.23)
@anti-kahraman
klima ısıtma modunda açılıyor.

benim daha çok şaşırdığım o ortamda önü kapalı mont ve bere ile durduğu halde gram terlemeyen insanlar. aklım ermiyor onlara.
işe bisikletle gelip giderek bu beladan kurtuldum. sonrasında işyerim yürüme mesafesine taşındı zaten.
0
lazpalle
(08.03.23)
içerir girerken kolay gelsin, klimayı kapatabilir misiniz
0
mantık
(08.03.23)
Katılıyorum cok sıcak ve kışın hasta ediyor insanı soguktan sıcağa geçmek
0
Ladymermaid
(08.03.23)
Ben sizin zıddınız olan o kişilerdenim, üşüyorum. İnsanların geneli havalar serinken üşür. Havalar da şu aralar serin.

Sıcaklık sorunu yok bence, soğukluk sorunu var.
0
akhenaten
(09.03.23)
(6)

sizin için küçük benim için büyük bir sorun

bugisme
evet başlıkta da özetlediğim gibi, canım çok sıkkın, çeşitli antidepresanlar kullanıyorum, büyük bir motivasyon düşükşüğü yaşıyorum.2014 yılında girdiğim yüksek lisanstan 2018 yılında şehir değiştirmem ve evliliğim sebebiyle tez dönemindeyken ilişiğim kesildi, sonrasında yıllar sonra afla geri dönm
evet başlıkta da özetlediğim gibi, canım çok sıkkın, çeşitli antidepresanlar kullanıyorum, büyük bir motivasyon düşükşüğü yaşıyorum.

2014 yılında girdiğim yüksek lisanstan 2018 yılında şehir değiştirmem ve evliliğim sebebiyle tez dönemindeyken ilişiğim kesildi, sonrasında yıllar sonra afla geri dönmeye karar verdim. sadece tezimi yazıp şu sürüncemeden kurtulmak istiyorum. Ailem, arkadaşlarımın sürekli “ne oldu senin tez işi?” sorularından artık bunaldım. Artık çocuğum da var ve zaman yönetimini de başaramıyorum. Yeni bir danışmanım var ama çok ilgili birisi değil gibi, ara sıra whatsaptan yazışıyoruz. benden çaba bekliyor, konu bulmamı bekliyor ama geçen dönemi de boş geçirip çöpe attım, Aslında gözümde büyütüyorum farkındayım ama dedim ya ruh halim iyi değil, şimdi çalışma bahanesi ile bir kafedeyim ve burada takılıyorum.

zamanla bilimsel konu arama yöntemlerini de unuttum. bana eğitim yönetimi adına yabancı kaynaklı veritabanı/ websitesi/ dergi veya konu önerisinde bulunup beni bu yükten kurtulmama yardım eder misiniz? tuttuğumu koparacağımı biliyorum ama bir gaz lazım, bana bir dürtü lazım bana bir el uzatan lazım, düşenin halinden düşen anlar gerçekten trollük yapmıyorum canım çok sıkkın, şu konuyu bulsam yardıracağım ama kaldım öyle :(
0
bugisme
(08.03.23)
Bu kadar sıkıntı yapacağına yüksek lisans yapma? Antidepresanlara başlamana, bir sürü buhranlar yaşamana değecek bir şey değil. Belli ki istemiyorsun da zaten, ne gerek var?
0
roket adam
(08.03.23)
yapmam benim hayat sıtandardımı bir nebze yükseltecek, dersleri vermişken burada noktalamak kendimden nefret ediyorum davranışı olacak.
0
🌸bugisme
(08.03.23)
Master tezinde daha önce çalışılmış bir konu çalışılabilir. Olabildiğince basit düşün. Bilimsel bir hedefin yoksa tezsiz yüksek lisans yapmalıydın.

Evlenmişsin, şehir değiştirmişsin, ne yapacağını bilmiyorsun...masterın bedava olmasının sonuçları bunlar.
0
scholar
(08.03.23)
Konuyu kendin belirlersen daha şevkle çalışacağını düşünüyorum. Yani başkasının belirleyeceği, bölümünle ve ilgi alanlarınla alakasız saçma sapan bir konuya ne kadar adapte olabililirsin ki?

Çok kasmadan, rahat çalışabileceğin ve en önemlisi ilgini çeken, merakını cezbeden bir konu bulman en iyisi olacaktır. Bir süre sonra tez yazdığını bile unutup kendi merakını tatmin edersin.

İnsanların ne sorduğuna ve ne dediğine de takılma. Onlar susmaz... Tezi bitirsen yüksek lisanstan mezun olsan bu sefer de "Ee ne işine yarayacak şimdi bu?" derler. Kisacası derler de derler... Eğer çok rahatsïz olursan böyle bir durumda konunun odağını onlara çevir. Kafalarını kurcalayacak, kendileri ile ilgili bir soru sor.

Ya da daha iyisi soru soran bir kadınsa "Sen biraz kilo mu aldın son zamanlarda?" de. Ondan sonra bir süre başka bir şey düşünemeyecektir. :D
0
anaphylacticshock
(08.03.23)
"yapmam benim hayat sıtandardımı bir nebze yükseltecek"
maddi bir karkı sağlamayacaksa ve zamanın da yoksa
bir sonraki affı da bekleyebilirsin
0
mantık
(08.03.23)
konu ne yazarsan belki benzer konu uzerine yuksek yapmis, ya da o konuyla alakali sektorde calisan arkadaslar yardimci olabilir.

sana "bir konu bul" diyen tez danismani olmaz, danismanin zaten kafasinda bir plan, bazi ilgi alanlari falan olmasi lazim..

yuksek yapmanin hayat standardini yukselttigine ben sahit olmadim bu arada, uyarayim..gelir olarak katkisi sifir olur, kartvizitte guzel duruyor o kadar.
0
cooperr
(08.03.23)
(7)

Kamu kurumlarına bir günde bir kişi en fazla kaç tane dilekçe verebilir

kaiserr76
Merhaba,Merhaba bir süredir milli emlaktan topraksız tarım projem ile ilgili hazine arazisi arayışım var. Milli emlak müdürlüğü arazi kendiniz bulup bize dilekçe ile başvurmanız gerektiğini ilettiler. Bende hergün e-imza ile dilekçeler göndereceğim. Yasa da dilekçe sayısı ile ilgili herhangi bir bil
Merhaba,

Merhaba bir süredir milli emlaktan topraksız tarım projem ile ilgili hazine arazisi arayışım var.

Milli emlak müdürlüğü arazi kendiniz bulup bize dilekçe ile başvurmanız gerektiğini ilettiler. Bende hergün e-imza ile dilekçeler göndereceğim.

Yasa da dilekçe sayısı ile ilgili herhangi bir bilgi yer almamakta.
bu konu ile ilgili bilgisi olan var mı ?
0
kaiserr76
(07.03.23)
Aynı dilekçeyi mi göndereceksiniz anlamadım. Kağıt olan dilekçelerde sınır memurun mesaisi ve sabrı kadar. İnternet üzerinden yapılan şeylerde Web sitesini yapan adam illa ki bir sınır koymuştur 3 10 250 gibi sayılar kullanılır genelde kafaya göre sınır koyarken.
0
baba553
(07.03.23)
benzer dilekce göndermeyi planlıyorum.
örnek vermek gerekirse

"Muğla Milas Baharlı 15 ada ve 6 parselde bulunan tasınmazın hazine arazisi ise tarafıma kiralanmasını talep ediyorum."

burada ada ve parsel bilgileri her dilekçede farklı olacaktır.
0
🌸kaiserr76
(07.03.23)
sınır yok. hepsine talepte bulunabilirsiniz.
oradaki memur aynı sınırsızlıkla hepsine red yazıp da dönebilir :)
0
erty_ksk
(07.03.23)
aynı dilekçede bütün ada parselleri belirtseniz?
0
1331c112
(07.03.23)
@1331c112

kurumda dilekce formatı tek ada parsel belirterek verilmekte. Dediğinizi düşündüm bu şekilde vermeyi planlıyorum. bakalım ne olacak.
0
🌸kaiserr76
(07.03.23)
dilekçe formatları insanların işini kolaylaştırmak için üretilmiş şeyler. bir mevzuat dayanağı olacağını sanmıyorum. sizin kendi yazdığınız dilekçe ile eşit etkilidir diye tahmin ediyorum. yine de kurumu arayıp sorabilirsiniz.
0
1331c112
(07.03.23)
devlette mantık aramayın bence mantığınız kaybedersiniz
dilekçe tablosuna satır ekleyerek yazın
önce telefon sonra çay içmeye gidin
0
mantık
(07.03.23)
(12)

Arkadaşa borç verme hk

madurumdamadurum
Merhabalar,Arkadaşım diyemem aslında tanıdık gibi birşey, sadece iş yerinde görüşüyoruz yaklaşık 6 aydır ve iyi kötü bişeyler paylaşıldı aramızda ancak dışarıda bir samimiyetim henüz olmadı evi nerededir bilmem. Sadece kocasını çocuğunu arabasını bilirim o kadar. Her neyse.Bunun babası bundan borç i
Merhabalar,
Arkadaşım diyemem aslında tanıdık gibi birşey, sadece iş yerinde görüşüyoruz yaklaşık 6 aydır ve iyi kötü bişeyler paylaşıldı aramızda ancak dışarıda bir samimiyetim henüz olmadı evi nerededir bilmem. Sadece kocasını çocuğunu arabasını bilirim o kadar. Her neyse.
Bunun babası bundan borç istiyor oda veriyor 5.5k kadar ama ödemiyor bu acizlik oluyor kocasına söyleyemiyor daha önce de uyarmış uyarısına rağmen vermiş ve şimdide icralık olmuş geçen gün iş yerine kağıt geldi. Sana maaşı alınca veririm sende kredi kartı var çeker misin bana filan dedi tabi hem az tanıdığım için hemde miktarın çokluğundan söz veremem veremeywbilirim bende bu ay sıkışığım dedim geçtim.
Profilin iki yaşında çocuğu var kadın.
0
madurumdamadurum
(06.03.23)
+ olarak saçını boyattı 1.6k ya bu cumartesi, bugünde bu parayı istedi ve bu paranın bahsi yaklaşık bir ay önce geçti ben ona kenara at biröbir birikir demiştim.
0
🌸madurumdamadurum
(06.03.23)
üstünü çizebileceğin bir tutarsa senin için, geri almayacakmış gibi ver. olur da söz verdiği tarihte öderse ne ala.

diğer türlü borç gecikince üzüleceksen, iki de bir isteyeceksen hiç bulaşma.
0
brkylmz
(06.03.23)
"açını boyattı 1.6k ya bu cumartesi"
kendine acımayana senin acımana gerek yok

bir de sen erkeksen extra uzak dur bu işten verdiğin parayı istemeyi düşünüyorsan
0
mantık
(06.03.23)
Ben olsam iş arkadaşıyla girmem böyle bir muhabbete. Daha önce iş yerimde çalışan biri 10-15 kişiden az çok para alıp ödememişti. En son işten attılar.
0
boyalı kuş
(06.03.23)
kocasindan utanir ama sizden utanmaz hayatta vermez veya 2 sene sonra verir
0
ala09
(06.03.23)
cidden kocasına söyleyemiyor ama 6 aydır tanıdığı birinden mi istiyor?? üstelik lükslerinden de vazgeçmiyor? babasının borç aldığından bile şüphelendim şimdi, kendisi harcamış olabilir mi? mesela kocasına da der ki "madurumdamadurum" adında biri var iş yerinde, ona borç verdim ve geri ödemedi bana, eksiye düştüm. güvenmezdim.

kendine alışveriş yap, gez, ye, iç. borç verme sakın.
0
deartheodosia
(07.03.23)
verme sakın pişman olursun. 5.5k için icralık olan çalışan biri sana borcunu ödeyemez. durumu varsa da ödemez uğraşmaz. 1.6kya saçını boyattı diyosun öyle düşün.

hayatında olmasa eksikliğini hissetmeyeceğin biri. verme.
0
jelly bear
(07.03.23)
Sakın verme, baba-borç-koca filan hepsi dümen büyük ihtimal ile. Bu kadar parayı yakınlarından ve aileden kimseden isteyemeyip size kadar geldiyse;

tüm aileye ve sülaleye bu yöntemle borçlanmıştır zaten. Sakın acımayın, o para asla geri gelmez.

Bağış yapacak kadar önemsiz bir miktarsa sizin için, verin ve unutun.
0
John Bloor
(07.03.23)
saç boyatmaya 1600 lira veren birisi 5500 liraya tamah etmez. Verme bence de.
0
roket adam
(07.03.23)
Asla verme.
0
pro9it9is9
(07.03.23)
O bulur birini merak etme
0
baba553
(07.03.23)
Hepiniz haklıymışsınız dün x kişisine söylerim bende ondan isterim bari dedi ben o x kişsi ile görüştüğümde aynı sebepten almış ve geri ödemede sıkıntı yaşatmış vermedim bu sebeple ayrıca kuzenim vermez bana dedi yarına kadar lazım dedi bugünde diyor ki kuzenim haftaya verecek... yalancının mumu yatsıya kadar. Teşekkürler ilginize
0
🌸madurumdamadurum
(07.03.23)
(4)

donmuş yapışmış birbirine yapışmış dilimlenmiş etler

mantık
bunları çözmeden ayırmanın bir yöntemi var mıdır acaba
bunları çözmeden ayırmanın bir yöntemi var mıdır acaba
0
mantık
(06.03.23)
Etin tamamını değil de bir kısmını çözdürmek için soruyorsunuz sanırım.
Kol gücüyle, sert kahvaltı bıçağıyla ayrılmıyorsa son seçenek testere gibi dişleri olan ekmek bıçağıyla mümkün olduğunca parçalamadan kesmek. (ekmek bıçağına zarar verir herhalde ama onu başka zaman düşünürüz)

Ben birkaç defa o şekilde uğraşmak zorunda kalınca ondan sonra her zaman aralarına buzdolabı poşeti vs. koyarak dondurucuya atmayı öğrendim.
0
michael_knight
(06.03.23)
işte üşnedim öyle yapmaya şimdi de çözülmesini bekledim mecbur
0
🌸mantık
(06.03.23)
Aslınd ilk yapılması gereken yemeği hazırlayacak miktarda ayrı ayrı paketlemek ve soğutucuya bırakmak.
Bu kısmı çoğu zaman unuttuğumuzdan şu halde ilk akla gelen satırla sağlam bir kuvvette hızlıca ayırmak ve kalanı tekrar saklamak.
0
diyecevaplandı
(06.03.23)
belki sacma olacak ama aklima soyle bi cozum geldi. bi ip/sis/tel vs..ye aluminyum folyo sarip firinda isitiyoruz sonra etin kesmek istedigimiz yerinden kesiyoruz.
0
buenosdias
(06.03.23)
(6)

Bakırköy'de evler neden pahalı

cemiyetin ünlü siması
istanbul depreminde yerle bir olacak bir bölge için kiralar çok değil mi?
istanbul depreminde yerle bir olacak bir bölge için kiralar çok değil mi?
0
cemiyetin ünlü siması
(06.03.23)
Elit semt diye biliniyor.
0
vizivozo
(06.03.23)
cesme,bodrum niye pahaliysa ayni sebeple,deprem riski istanbul kadar oralarda da var
0
essoist
(06.03.23)
bakirkoyun geneline elit denemez bence ama insaat kalitesi turkiye ortalamasinin ustunde, lokasyon, ulasim, marmaray, sahile yakinlik, insan kalitesi turkiye ortalamasinin ustunde, vs..
0
cooperr
(06.03.23)
ist genel olarak kirasina degmeyen bir yer. eski yerlesim yeri yesilkoy bu yuzden de daha degerli oluyor
0
ala09
(06.03.23)
istanbulun tüm popüler semtlerinde deprem riski var. onun dışında bir çok kısmı yaşanası bir bölge olduğu için pahalı.
0
roket adam
(06.03.23)
hastane bölgesi sayılır, doktor fazla
evler sağlam ve kaliteli
eski yerleşim
0
mantık
(06.03.23)
(5)

iç göstermeyen erkek gömlek

ilgeru
bu lanet olasıca şeyi nasıl bulacağız? insanlar nasıl buluyor? tam olarak kriterimiz ne olacak gömlek bakarken? görüyorum insanlar beyaz gömlek giyiyor, altında da bir şey yok ama içini göstermiyor. bugün 10 tane farklı gömlek denedim (beyaz) hepsi göğüz uçlarını çok belirgin şekilde gösteriyor. var
bu lanet olasıca şeyi nasıl bulacağız? insanlar nasıl buluyor? tam olarak kriterimiz ne olacak gömlek bakarken? görüyorum insanlar beyaz gömlek giyiyor, altında da bir şey yok ama içini göstermiyor. bugün 10 tane farklı gömlek denedim (beyaz) hepsi göğüz uçlarını çok belirgin şekilde gösteriyor. var mı bildiğiniz?
0
ilgeru
(05.03.23)
dokuma sıklığına bakabilirsiniz iç etikette yazar bazı markalarda.
0
kullanıcıadımbuolsun
(06.03.23)
siyah atlet giyince de belli olmuyor
0
mantık
(06.03.23)
@mantık, herhangi bir şey giymek istemiyorum altına
0
🌸ilgeru
(06.03.23)
Marks & Spencer mağazasında, ütü gerektirmeyen gömleklere bakmanızda yarar var. Sanırım istediğinize en yakınıdır.
0
alfired
(06.03.23)
birde içine gri tişört deneyin. bazı kumaşlarda işe yarıyor.
ama genel olarak beyaz gömleğin içine bir şey giyilmez.
0
astronom bey
(06.03.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.