bu aradğın özellikte benim bildiğim bir araba yok :)
yedek parçası ucuz olmayıp diğer özelliklere sahip 2000 model civarı corsalara bakabilirsin.

bu özelliklerde aklıma renault clio veya twingo geliyor..

12-14 bin arasi verirsen hyundai accent millenium kasa yani 2000-2003 arasi.
klimali , yedek parca ucuz. az yakar cok kacar. ikinci el piyasasi hareketli alicisi bulunur.
yedek parca kolay bulunur. hatta buyuksehir'de cikma parca bile bulabilirsin.

tarif ettiğin araba palio

tam fiyat aralığını bilmiyorum ama renault clio symbol bakmalısın bence. yedek parçası en ucuz arabadır. satmak istersen 1 hafta içinde rahatlıkla satarsın. az yakar lpgli bulursan.

98-99 model honda civic bu araba.

10 yıldan eski arabalara kasko yaptırmakta sıkıntı yaşayabilirsin.
acemi olduğun için daha önceden kaskon olmadığını da düşünerek araç almadan önce tanıdık sigorta acentası filan varsa, arabanın markasını modelini ve kendi TCK ni vererek bir fiyat teklifi al, birkaç firmadan alırsan daha isabetli karar verirsin.

bildiğim kadarıyla istifa edince kazanılmış haklardan feragat ediliyor. yani muhtemelen babanız da kullanamaz yeşil pasaportu.

babam ve annem kullanıyor hali hazırda.

bir yanlışlık olmalı

devlet memurlugundan istifa etmisse haklarindan feragat etmis sayilir kismina ben de katiliyorum. babaniz kullanmaya devam ediyorsa bir gun gumrukte sorarlar nasilsa, yurtdisina cikisina izin vermezler, muhtemelen ceza bile odemek zorunda kalabilir. o pasaportlar bir gun sizden habersiz zayi de cikabilir, o zaman aldiginiz ucak biletleri elinizde patlar, havaalani karakolunda polislerle cay icersiniz.

enteresan. bu bu kadar basit olmamalı ya. çok ilginç. ben kazanılmış hak olarak biliyordum ama.

bi kere siz yeni pasaport cikartmaktan bahsediyorsunuz. yesil pasaport cikartmak icin babanizin yaninizda olmasi ve kendisinin de calistigi devlet kurumundan bir kagit almis olmasi gerekiyor. babaniz istifa ettigine gore bence bunu tartismak bile anlamsiz. sonucta babaniz da haklarindan feragat ettigi icin bir daha yesil pasaport cikaramayacak. emekli olup da istifa etmisse orasini bilemem, oyle bir durumda haklari devam ediyor olabilir. kendi annemden biliyorum bu kismini. emekli oldugu icin haklari isinden ayrilmasina ragmen devam ediyor.

ya bide bugünlerde şöyle bi olay çıktı. istifa eden devlet memurları çalıştıkları dönem kadar bi emekli ikramiyesi alabileceklermiş gibi. benim zaten adıma çıkmış yeşil pasaport var. süresini uzatmak içinde baştan bir daha mı çıkarılıyor pasaport.

tamam hocam lanet gitsin ya :) yurtdışına çıkmaktan vazgeçtim vallaha :)

iste babanizin durumundan dolayi uzatmazlar, direkt yenisini cikarirlar. dedigim gibi kazanilmis hak olmasi icin belli bir sure calismis, emekli olmus olmasi lazim. yoksa ortada tam anlamiyla kazandigi bir hak falan olmuyor.

youtube.. binlerce videosu var.
torrent.. herşey var. :)

youtube ve torrent i biliyorum. Benim derdim görüntüyü tv ye verip normal bir kanal gibi izlemek

ekran kartınız destekliyorsa, bilgisayardaki görüntüyü de tvye verebilirsiniz.

@inheritance, derdim o değil zaten. onu yapabiliyorum. fakat, internette online bir discovery yayını bulamadım. :)

muhtemelen ücretsiz bunu bulamazsınız. alternatif öneriyoruz o yüzden.

aynı dertten ben de muzdaripim. şu sıra bir aylık dsmartım var ama bitince discovery de gidecek.

@ben smyrna, dediğim gibi daha önceden yabancı bir dil versiyonunu bulmuştum. Justin.tv veya ona benzer bir yerden yayın yapıyordu. kısaca elemanın biri izliyordur ve insanlığa hizmet adına online internete yayın yapıyordu.

büyükten kastım şöle canavar gibi duvara asmalık print alınca okuyanların canını acıtacak bişey

çözünürlük yeterli ise ozalitçilerde falan da yaptırabilirsin aslında.

yüksek çözünürlüklü bir münir özkul fotografı bul yaşar ustaya benzer bir şekilde. yazıları falan kendin yaz. ya da fotografı ve yazıları ozalitçiye götür onlar poster şeklinde hazırlarlar.

2.mouse'un tekerine tıkla. aynı olayı site içinde gördüğün linkler için de yapabilirsin.

1) chrome.google.com/webstore 'a bakarsanız orada bu işi yapan tonlarca extension var.
2) aynı anda açmak istediğiniz bookmark'ları bir klasörde toplarsanız, o klasöre sağ tıklayarak hepsini yeni pencerede tek tıkta açabilirsiniz. onun dışında (benim bildiğim) bir yolu yok.
3) incognito mode'da kullanırsanız kendisini (ctrl+shift+n) history veya başka çerçöp tutmaz yaptıklarınız hakkında. çıkışta geçmişi silmekten biraz farklı, ama az çok aynı şey.

1) blogs.tech-recipes.com Download location-->Browse Ha bir de Ask where to save each file before downloading seçeneğini kullanabilirsin.

2)Bilmiyorum

3) Tools > Options > Under the Hood > Content Settings > Cookies and select Clear cookies and other site data when I close my browser seçeneği var 4.1 sürümünde

2- yer imleri çubuğu kullanırsan böyle bir sorunun kalmaz.

canavar gibi Tp-Link TL-WR941ND

bunu beğenmessen de Tp-Link ilk tercihin olsun.

normalde linksys alin derim

daha fazla cekmesi icin de anteni degistirilebilir ya da anten baglanti yeri olan bir modem alip 15 liraya daha buyuk bir anten alin. menzili cok ciddi derecede artar.

tabii ki philips modem alacaksınız yüksek çekim gücüyle internete çatır çatır bağlanıcaksınız.

US Robotics de fena değildir. Biraz daha makuldür.

US Robotics'i tek geçerim. 1997'den beri kullanıyorum her türlü modemini. 14 yıldır ilk bağlantı haricinde dönüp bakmadım bile modemlere.

ee soru ne? "ne anladığını" mı soruyorsun?

ponpiş ponpiş sikiyorlar hepimizi
ben bunu anladım...

hak falan degil turkiye'de bir cok hak.

devlet ne dediyse o.

bir sekilde mahkemelerden, ordan burdan davalari kazansan bile burnundan getiriyolar. zaten kazanamazsin da. devlet devleti tutmaz.

vicdani ret yapan biri vardi, simdi ismini hatirlayamadim, en son gecenlerde bir haber cikmisti hakkinda, avukati aciklama yapmisti; akli dengesini kaybetmek uzere falan diye. ona ragmen adam hala icerde tutuluyor. ayrintilari tam hatirlamiyorum da genel olarak boyleydi olay.

ilerisi icin de; bu ulkede bi sik duzelmez, hala yillar once yapilan malliklar devam ettiriliyor.

inan süver'mis adi.

Ya hapishane ya askerlik...

gitmek istemiyorsan rapor al ;)

suattır suat

sallama hakkımı kullanarak faruk atalay diyorum

rıdvan dilmen

sedat yeşilkaya?

kimse yazamadan "sarbi reyiz"

emrah eren?

sanırım mehmet aksu

yanılmıyorsam 2001'de ayhan akman karşılığında ahmet yıldırım'la birlikte beşiktaş'a gelmişti: arsiv.ntvmsnbc.com ama sonra beşiktaş'ta da pek tutunamadı. rusya'da rostov'a gitti diye hatırlıyorum. sonrasını çok anımsayamadım ama bir ara istanbulspor'da gördüğümü hatırlıyorum.

bence de sedat yeşilkaya.

sedat yeşilkaya 1,80 m. buradaki adamın 1,80 olması için arif'in, hakan ünsal'ın, -sanırım- marcio'nun falan 2 metreye yakın olması lazım. mehmet aksu olduğu konusunda ısrarcıyım.

ya capone ile birlikte gelen brezilyalı değil mi bu?

mehmet yeşil yeşil

mehmet aksu'ya benziyormuş evet. lakin onun da boyu 1.80, hatta 1.82 olarak verilmiş.

emrah erenmiş beyler

olm ne emrah eren'i ya. eyüp kaymakçı o.
bu da gsden transfer olduğu takımdaki fotoğrafı
www.fotomac.com.tr

yanlış anons eyüp kaymakçıymış hageten

belli olmaz belki de vardır google sadece translate olayına odaklanmıyor sonuçta şansımızı deneyelim.

biz işsiz mi kalalım yani? :) veya bunca yıldır boşa mı kasıyoduk yoksa?

öyle bir site de yok program da. en mantıklısı yine google translate.

paylasta biz cevirelim ?

hala uçan araba yok mu ya?

ehehe komik insanlar baya artmış. inancsiz deve teşekkür ederim iş başa düştü kendim çevirdim =)

tebrikler.

bence türk telekom yine en iyidir

ucuzluk olarak bişey diyemem ama superonline dan çok memnunum, türk telekom kullanırken hergün kesilirken superonline 7 ayda 2 kez fln gitti arada dağlar kadar fark var, superonline turkcel kalitesiyle birleşti karar senin.

turk.net

fiber optik varsa süperonline firbeinternet iyidir.

kablolu varsa da uydunet iyidir.

ikisi de yoksa ttnet

valla amasrada yaşamıyor kendisini de tanımıyorum; ama spesifikasyonlar deli olduğuna işaret ediyor.

eskiden çok ünlü ve zengin bir doktormuş bu. sonra bir hastasının ölümüne neden olmuş, delirium olmuş. ailesi falan terketmiş. elindeki not kağıdına da ölen hastası için reçete yazıp duruyormuş.


kaynak: malum ;)

Gecen gün Gunesten korunmak için çıtayı kafasına bağlamış,gazete kağıdından garip bir şapka yapmış takdir ettim. Çok akıllıca...her gün ayrı kıyafet gitmesiyle de takdirimi topladı. Ben bile bir şortu iki gün üst üste giyebiliyorum

esnaftan alınan bilgiye göre;
bu kişi istanbul üniv. mezunu iyi derecede satranç bilen biri...Varlıklı bir ailenin oğlu...
Ailesinin aldığı villanın içine çadır kurmuş....Tek başına yaşıyor.3 yıldır Amasra'da

volkswagen.

efenim...

iki araçta problemsizdir. iki aracında yedek parçası fena halde bir taraflara kaçar... ikiside birbirine yakın miktarlarda yakacaktır. (vw, opel)

palio'nun sıfatına bakıp kaçılır. nasıl bir araba o be :/ yedek parçası uygundur. ucuz görünür!

bu iş biraz zevk meselesi. ama direksiyon geliştireceğim diyorsanız vurup kırmak için palio daha mantıklı gibi geldi bana.

saygılar.

2-3 bin lira daha koy alfa romeo al.

corsa sahipleri kusura bakmasın ama vw polo'nun yanında esamesi okunmaz.

yedek parçası falan o kadar pahalı değil, zaten her şeyin yan sanayisi çıktı.
ayrıca 2 senedir 98 model otomatik vites polo kullanıyorum periyodik bakımları dışında servise girmedi.

kaymak asfaltta yol yapıyorum 100 120 km, tık ses yok arabada..
bozuk yola giriyorum normalde lakur lukur ses gelir arabadan bunda hiçbir şey yok..

kısacası çok sağlam ve malzeme işçilik kalitesi çok iyi.

aklın varsa vw al.. taş gibi araba. 1998-9 modelini almaya bak, bir de lpg'li olsun çünkü 1.6 motor baya yakıyor. lpg'de 25 30 kuruş yakıyor.


palio'dan bahsetmiyorum bile.

edit: son servise gittiğimde triger seti değişti işçilik dahil 240 lira tuttu..

valla seçim senin, yeni model fiatları bilmem süper görünüyorlar, ama senin yerinde olsam palio denen gaz tenekesine emanet etmem canımı.

bu tarz arabaları yıllardır şişire şişire bir yere koyamadılar, neymiş parçası ucuzmuş.
bir polo'ya göre, bu arabada sürüş keyfi sıfır
kalite sıfır
güvenlik sıfır
yalıtım sıfır
sağlam değil bi kaza yapsan akordeon gibi oluyor
tasarımı zaten geç
tofaşlar da öyle, 1999 model doğan alsan 10 lira ister en az.


ben polo'yu 10.500 liraya aldım, otomatik vites, sıralı sistem lpg'li, klimalı..
en bok sıcakta bile canavar gibi çalışıyor klima, çekiş süper bastın mı fırlıyor, 10 lira lan.. ikinci sahibiymiş aldığım adam mis gibi araba, boyası bile kalite daha solma bile yok.
sen palio'da hidrolik direksiyon bulursan öp başına koy.

polo:
+ içlerindeki en kalitelisi
+ hala çok eski görünmüyor
- dar
- yedek parçası çok pahalı
- o fiyata düzgün bir tane bulmak zor

corsa
+ görece daha uygun fiyat
+ polo kadar olmasa da kaliteli
- bariz derecede eski görünüyor
- yedek parçası pahalı

palio
+ içlerindeki en geniş otomobil
+ 9000 lira civarına iyi durumda bir palio bulunabilir
+ yedek parçası ucuz
- tüm benzinli motorları deli gibi benzin yakar, 1.4 olanlarına sıralı sistem lpg takılmaz
- diğerlerine göre plastik kalitesi ucuz görünür

10000 lira verilen bir otomobilden çok da kaliteli ve sorunsuz olması beklenmemeli. madem direksiyonunu geliştirmek istiyorsun, ben yerinde olsam bu üçü arasından sanayide istisnasız tüm ustaların her tarafını çok iyi tanıdığı palio seçerdim.

ama yedek parça fiyatları sorun değil, biraz da tarz bir otomobilim olsun istersen o fiyata open air temiz bir twingo da bulabilirsin.

bu palioya laf edenlerin kaçı palio kullanmış çok merak ediyorum. ordan burdan duyduklarıyla konuşuyorlar.

senedir evimizde palio sw var. şirket aracı olarak almıştık 3 yaşındayken. işlerde sorun oldu kendi arabamızı satmak zorunda kaldık palio kaldı. o günden beri de hiç değiştirmeyi bile düşünmedi babam arabayı. 5 kere istanbul erzincan yol yaptık. erzincanda dağ bayır gezdi. belki bir çok araba yolda kalırdı o dağlarda.

daha çok şükür yolda bırakmadı. ama temiz bulmak zorundasın tabi.

ama evet genel olarak herkes palioya o gözle baktığı için araç hor kullanılıyor. adam gibi kendin baktığın zaman saat gibi çalışıyor.

1 senedir de kendim kullanıyorum. debriyajı ve vitesleri gayet rahat.

diğer 2 aracı kullanmadım bir şey söyleyemeceğim.

ben palio kullanıyorum 3 yıldır. en ekonomiği palio'dur. ukte falan olmasın içinde. en ufak bir sorunda bile polo ve corsa'da palio'nun 2-3 katı masrafın çıkar. yalnızca parçada değil, işçilikte de fark ediyor. corsa sahibinin bir sinyal lambasına verdiği paraya ben dördünü birden değiştiriyorum. artan parayı da mazot parası yapıyorum ;)

lpg.li kullanacaksan burdakilerin performans bilmem ne laflarına bakma hiç. caddelerde serserilik yapmaya niyetin yoksa (ki yok gibi görünüyor) yemişim lpg.nin performansını.

palio araba değil diyen arkadaşa da en son servis bakımına kaç yüz tl bayılmış sorarım. sonra da tıksırarak gülerim.

kısacası güzel kardeşim, 12-13 yaşında lpg.li araba bakıyorsan paran kıymetlidir. gidip tamirciye, parçacıya verme. biriktirip arabanı yenilersin.

7 yıl palio kullandım.. kimse bahsetmemiş ama hafif bi araçtır. yanından belediye otobusu geçince sallanırsın.. biraz hız yapıyım dersen de sallanırsın rüzgarlı havada.. bi kaza yaptım, çok hızla vurulmamasına rağmen bayaa sağ taraf gitti..
hani çok çok sorunsuz da bi araç değil ama ucuza çözüm yolu bulabiliosun.. (2 kere ciddi sorun yaşadım, 1. benzin pompası dendi, 2.de de çalışma sorunu vardı)
neyse 2 senedir yeni corsa kullanıyorum.. her şeyden önce palio dan sonra yol tutuşunda ve ağırlığında ciddi fark var. 2 senedir motorda ya da diğer bi aksanında sorun çıkmadı.. sadece ön tampon denen yeri kaldırıma çıkmam suretiyle yerinden çıktı.
polo corsoyla karşılaştırırsan çok dar, açıkçası ben aldığımda 2 araç da aynı fiyattı ama corsa daha havadar oldugu icin onu seçtim.. ve şuan memnunum..

Rover da bakabilirsiniz aslında o fiyatlarda.

didim.

marmaris'e bağlı köylerde pansiyonlar var. havuzlu falan değil ama tam dinlenmelik. google'da biraz aratıp bulabilirsin.

uyar 70w, ancak 90w alsan daha iyi olur bu örneğin masaüstündeki sistemlere benzer iyibir sistemde psu 300w ise zorlanır ancak sisteme 400w alırsan biraz fazla enerji harcar ama sistemi rahat çalıştırır. buda buna benzer 65 w dan biraz daha yüksek w seçmeniz yararınıza olur.

@necmim allah aşkına ne saçmalıyorsun? laptopla pc aynı mı? adaptör direk şarj girişne takılıyor, uyumsuz şarj adaptörüyle anakartı yakarsın. yoksa 90 w lık al, ampul mu ulan bu ?

@lancelot, orjinal adaptörün modeli neyse, adaptörün arkasında yazar, ya da laptop modeli belirterek gittigidiyor da arat ve muadili şarj aleti al.

Kesinlikle 3.parti şarj cihazları almayın, sebeplerine gelince,

1-) Şarj girişi farklı olabilir, şarj deliğine girmez.

2-) Fiyatları pahalıdır, universal diye geçirirler.

3-) Dell lerin adaptörlerinde çip vardır, çip laptopa şarj aletinin orjinal olduğunu söyler. Eğer 3.parti şarj aleti alırsanız, laptop açılışında şarj aleti tanınmadı der ve batarya şarj olmaz kısaca, direk elektriğe bağlayıp çalıştırmış gibi olursunuz, fişi çektiğinizde laptopunuz kapanır.

Eğer cihazın garantisi varsa ücretsiz yollarlar, kullandığım 2. dell laptop, ve ilk laptopumda toplamda 3 farklı şarj aleti kullandım (tunçmatik, hama ve muadil) sadece orjinal olan ve muadil olan şarj etti ve muadilini 30 liraya aldım gg den.

@bonjurkes
teşekkür ederim. ben de gg.den muadil siparişi verdim 30 liraya. umarım sorun çıkarmaz

ankarada ikamet ediyorum.

pikniğe gidin. mangal yakın. menüyle garsonla uğraşmazsınız.

Papazın Bağı
Kıtır/Tunalı
Mogan'da bir mekan internette var bir sürü çıkıyo aratınca...
Sakal

lise kaç? ona göre tavsiye versinler.

(kapanmadıysa) aylak madam'a gidin müdür. karanfilin sonuna kadar yürü, solda görürsün. yemekleri falan çok orjinal ve ortamı süper.

videonun sesi çok kısık zaten.

çoğu video'da durum böyleyse driver'ı güncelle ve ses kartı ayarlarını kurcala(digital/analog ayarı vs.)

sorum çözülmezse laptoplar için küçük usb hoparlörler var onlardan alabilirsin.

the wire. çeşitli dizi izleme sitelerinden bile izleyebilirsin.

hem polis, hem zenci uyuşturucu çetesi muhabbetleri. epey süper müper.

bones var güzel.

csi dizileri var bolcana.

the wire'ın son 2 ya da 3 sezonunun türkçe çevirisi yok sanırım. onu belirtmek lazım.

white collar

www.youtube.com
vic mackey süründürür :)

dexter

(bkz: criminal minds)

tabiki 24

bones, criminal minds iyidir.

ama ben white collar'a bayıldım. 2 tam sezon + 5 bölümü 1,5 günde izledim.

the mentalist. zeka üzerine polisiyemsi

bence yanlış biliyorsun

Dördüncü Murat'a "Murad-ı Rabi" diyorlardı.

Birinci: Evvel
İkinci: Sani
Üçüncü: Salis
Dördüncü: Rabi

gibi.

------- SPOYLIR ------

Sorunun cevabı Birinci Osman. Birinci Osman ilk Osman'dı. Sonrakilerin ikinci, üçüncü filan olacağını bilmiyordu.

------- SPOYLIR ------

@celebi: Bir şey yapmalarına gerek yok ki :)

aradan 1 yıl geçmiş ama soru hepten saçma olmuş. sorunun cevabının "1. osman" olduğunu iddia edenler bu paranın 1. osman zamanında basılmış olmama durumuna açıklık getirebilir mi mesela? :)

www.muzikenstrumani.com

zuhal müziğin sitesi burası, ordan da bakabilirsin. ama bu seti kesinlikle tavsiye ederim.

gitarı bilindik ve iyi bir model almak gerek. kötü gitar hevesini de kaçırır.

ibanez'in rg serileri idealdir. sıfır gio serisindense ikinci el rg serisi bir şeyler, ya da s470 bakılabilir. bu gitarlar hem uzun süre işini görür, hem de ikinci elde iyi kötü piyasaları vardır.

cort için genelde iyi yorumlar var. benim pek bilgim yok açıkçası.

birinin iyi dediği gitara bir başkasının kötü demesi normal. ton, şekil, manyetik dizilimi vb. kişisel beğenilere göre farklı kişilerce farklı yorumlanacaktır. bir de marka fanatizmi olur genelde (jackson gibi bir marka varken neyin karşılaştırması yapılıyor anlamış değilim :)

anfi için roland microcube iyi bir seçenek. bütçeni yazmamışsın ama sıfır ya da ikinci el bakılabilir. istanbul'da enstruman bulmak kolay, tünel'de biraz dolaşmak yetecektir.

kurs için bir önerim yok. istanbullu değilim zaten. internet fazlasıyla bilgi ve eğitim videosuyla dolu. şunları bir araştırın derim:

-selim ışık: internette eğitim videoları var
-paul gilbert: bu amcanın eğitim cd'leri, youtube'da kısa kısa teknik videoları var. gitaristliğini anlatmaya gerek yok zaten.
-troy stetina: speed mechanics for lead guitar isimli bir eğitim seti var. malum yerlerden bulunabilir.

tabi videolar falan bir yere kadar. ne kadar istekli olduğuna ve ne kadar zaman ayıracağına bakar her şey.

ben şahsen amfi önermem, ortalama bir amfiden tam tonları alabilmek için açman gereken ses seviyesi komşuları rahatsız etmeye yeter de artar bile. kulaklık çıkışı varsa amenna ama yoksa onun yerine pedal almanı öneririm. pedalı da klasik bir hoparlöre bağlarsın. internetten güncellersin, yeni tonlar atarsın vs.

bu arada pahalı olmasın ama dandik de olmasın işimi görsün dersen, temizinden ikinci el bi cort öneririm. hem masrafın azalır hem de millet heves edip alıyor sonra hiç kullanmıyor, ucuza sıfır gibisinden bir tane kaparsın.

2. el ibanez rg350ex sana tavsiye edebileceğim bir gitar. amfi olarak da ne alacağını değil de benim de ağzım yandığından dolayı ne almayacağını söyleyeyim. marshall'ın düşük modellerini alma, mg10-mg15 falan çok dandik modeller.

(bkz: sucukta polonez gitarda ibanez)

(bkz: sucukta ender gitarda fender)

Barki'ye katılıyorum amfi alacaksan sakın marshall alma,tonları(bence) korkunç. Roland microcube işini görür, biraz pahalıdır ama üzerindeki efekler vesaire derken kesinlikle değecektir.

Gitarı da denildiği gibi ibanez rg serisi alman çok mantıklı, ben almamıştım şimdi pişmanım :)

Rock metal ağırlıklı çalacaksan ve roland cube a para ayıramam diyorsan ikinci el bir distortion/overdrive pedalı edinmeni öneririm. Ama tekrar söylüyorum amfiyi marshall alma.

Gitarı ilk eline aldığında paul gilbertla başlama sakın, gitardan soğursun. Metallica, black sabbath falan takıl bir süre sonra zaten ufaktan solo atmaya başlarsın. Soloları da önce çok düşük hızlarda başlayıp çal, sonra hızlan. Solo atmaya alıştıktan sonra iyi gitaristlerin videolarını izlemeye başlayabilirsin, ama daha öncesinde ters etki yapabilir. :)

bence en az marka kadar önemli bir diğer konu da sen gitarla rahat ediyor musun ona bak. misal, sapı eline rahat oturuyor mu, zira kimisinin klavye kısmı diğerlerine göre daha kalın oluyor. yine perde genişlikleri elinin rahat hareket edeceği genişlikte mi? bu tip şeyler.

yanlış anlaşılma olmasın, paul gilbert'in eğitim videolarını önermiştim. sadece shredding değil, temel teknikleri de anneye anlatır gibi anlatıyor eleman. serinin adı da intense rock gibi bir şeydi.

malmsteen'in de eğitim setleri var mesela ama adam bir şey gösterip sonra "bunun asıl hızı şu şekilde" diye kafa buluyor izleyenlerle.

eksi++ ayarları'ndan değiştirmiş olmayasın fark etmeden?

orayı da kurcaladım ama bu işle ilgili bir ayar da yok

fiyatını yazsan belki daha kolay satarsın.

fiyatı 60 lira kilosu.

@lorenzen
müdür naptın sen ya :)) iyi kalitesinin kilosunu 30 liradan alıyoruz :)) üstelik ayağımıza gelmiş halde, gözümüzle görerek. bu fiyata perakende bile satamazsın bu şekilde. kolay gelsin

sattım bile :)

kilosu 60 liradan alacak adam bulduysan satmışsındır :)) neyse hayırlı olsun hehe

henüz öyle bir yazılım icat edilmedi.. yine de:

translate.google.com.tr

hiç biri seni tatmin etmeyecek ama babylon da kötünün iyilerindendir.

Google'ın ingilizce-türkçe çevirisi sana cümlenin ne demek istediğini anlatan, ama gramer açısından katledilmiş cümleler verecektir. Lakin arkadaşların dediği gibi; otomasyon çeviri konusunda daha iyisini bulman lazım değildir...

O tarz hic bir programla tatmin edici sonuc alamazsın... Yine de bir bakayım diyorsan aşağıdaki link'te çeviri programları hakkında bilgi var.

(git: www.ceviripazari.com)

4 yıllıktan mezun olduktan sonra sizden hemen geri ödeme almıyolar zaten.bu süre içinde y.l sa başlarsan başvurunuz halinde öğrenim alırsınız.

ödeme talimatı geldikten sonra başvuru yapabiliyormusun yapsan da verebiliyolarmı biraz muallakta bi konu.

tezsiz y.l.de burs ya da kredi olayı yok. lisans'tan mezun olup aynı yıl tezsize başlarsan erteletebilirsin. ara vermişsen erteletemezsin

neden yeniden recovery disc oluştur muyorsun? bildiğim kadarıyla yeni laptoplarda hddrecovery dosyası zaten bilgisayarda bulunuyor.

harddiskimde recovery bölümü yok. ayrıca cd.yi de kaybettim. şifremi orjinal olarak kullanabilir miyim?

şarap+yemek+film üçlemesi yapıcaksan ona göre film söyleriz? he onlar olmıcak dersen the road var onu izle. söylediğin filmleri de bilmiyorum. çok alakasız film söylemiş olabilirim.

guy ritchie.nin diğer filmlerini de izleyin mutlaka;
# RocknRolla
# Suspect
# Revolver
# Swept Away
# Star
# Lock, Stock and Two Smoking Barrels

ayrıca;
Reservoir Dogs
Felon
Jackie Brown
Swordfish
Goodfellas
The Usual Suspects
The Departed
Kill Bill vol 1&2

aklıma ilk gelenler bunlar. geldikçe eklerim.

guy ritchie'den:

(bkz: RocknRolla)
(bkz: Lock, Stock and Two Smoking Barrels)
(bkz: Revolver)

(bkz: mean machine) bu fazla vurdulu kırdılı değil ama iyidir. hapishanede futbol muhabbeti. guy ritchie producer.

(bkz: Lucky Number Slevin)
(bkz: smokin' aces)
(bkz: Kiss Kiss Bang Bang) (robert downey jr.'ın rulet deneme sahnesini görmen lazım)

(bkz: angel-A) (luc besson'dan)
(bkz: The Fifth Element) (bunu sever misin bilemedim ama turuncu Milla Jovovich'i gör derim.)
(bkz: Once Upon a Time in Mexico)

quentin tarantino'dan fazla seçemedim. hepsi ayrı bi güzel. hepsini izle.
www.imdb.com

(git: 121535)
(git: 120015)
(git: 111962)
(git: 76257)
(git: 34933)
(git: 33848)

Not: Yeter ya izlemeyen kalmadı guy ritchie filmlerini. Evet seviyorsunuz hatta en sevdiğiniz yönetmen odur.

nine queens isimli filmi şiddetle onerrim

running scared de iyi filmdir, o da olur.

bu tür paylaşımlar yasak değil mi duyuruda?

teniscilere ozgu takinti olabilir. bazi futbolcularda baska top ister oyun durunca mesela.

maç içinde topların deforme olduğu doğru. bir kere bakmakla ve elde hissetmekle anlaşılıyor.kullandıkça tüyleri azalan top yerle temas ettiğinde istenildiği(beklenildiği) gibi hareket etmez. en büyük neden budur tenisçilerin top değiştirmesinin. bir diğeri ise tamamen hissidir.topa dokununca rahat hissedilmez ve değiştirilir.

yipranmasi tabi ki bir kriterdir fakat macin baslarindan itibaren bunu yaptiklari icin daha cok hissi olabilecegini dusunuyorum. o anda bi topu begenmeyebilir ya da rahat hissetmeyebilir.

yillarin basketbolcusunun faul atisi yapmadan önce topu bir kac kez sicratmasi gibi bir sey sanirsam, konsantre olmaya yardimci oluyor olabilir.

hiçbir fikrim yok ama bana zaman kazanmak için yapıyorlarmış gibi geliyor..

7 yıl sonra cevap yazayım :) belki başka merak edenler de olur.

tenis topundaki tüyler oyun sırasında yapışır ve topun aerodinamiği bozulur. top bir süre dinlendikten sonra eski haline gelir. bu yüzden tüyleri daha yapışık olanları beğenmezler.

bazı tenisçilerde ise güç teknikten daha öndedir. bu yüzden hava akımı çok da etkilemez. o yüzden takmazlar kılı tüyü