kisawinstonsoft degil hard
Arkadaşlar selam,Hatırı sayılır bir üniversiteden Bilgisayar Mühendisliğinden mezunum ama 7-8 yıldır pek bir ilgim olmadı Networking ile. İngilizcem yeterli kaynaklar ve testler için. 2 sorum var:Sizce kendi kendime çalışarak CCNA sertifikası alabilir miyim?Tavsiye ettiğiniz kaynaklar nelerdir çalış
Arkadaşlar selam,
Hatırı sayılır bir üniversiteden Bilgisayar Mühendisliğinden mezunum ama 7-8 yıldır pek bir ilgim olmadı Networking ile. İngilizcem yeterli kaynaklar ve testler için. 2 sorum var:
Sizce kendi kendime çalışarak CCNA sertifikası alabilir miyim?
Tavsiye ettiğiniz kaynaklar nelerdir çalışmak için?
Hatırı sayılır bir üniversiteden Bilgisayar Mühendisliğinden mezunum ama 7-8 yıldır pek bir ilgim olmadı Networking ile. İngilizcem yeterli kaynaklar ve testler için. 2 sorum var:
Sizce kendi kendime çalışarak CCNA sertifikası alabilir miyim?
Tavsiye ettiğiniz kaynaklar nelerdir çalışmak için?
0
Sorular dumplardan cikiyor. Alan herkes ezberleyip aliyor. Sen de oyle yap. Ama bence ccna kursuna git. Cidden temeli atiyorlar.
0
brad pitt in dediği doğru. kendin otur çalış öğren. soruları da ezberle gir, geç. bi sürü para sonuçta kendini garantiye al. ccna'deki konular çok basit şeyler zaten
0
kisawinstonsoft degil hard
Danimarkalı bir arkadaşım Erasmus'la İstanbul'a geliyor (bahçeşehir uni). Adam internetten falan oda bakıyor dünyadan haberi yok :) Lan İstanbulda internetten oda mi bakılır velhasıl, sadece ev değil, İstanbulda bir yabancının yaşaması konusunda tavsiyeleriniz varsa paylaşın lütfen. Bi 500t'yi düşün
Danimarkalı bir arkadaşım Erasmus'la İstanbul'a geliyor (bahçeşehir uni). Adam internetten falan oda bakıyor dünyadan haberi yok :) Lan İstanbulda internetten oda mi bakılır
velhasıl, sadece ev değil, İstanbulda bir yabancının yaşaması konusunda tavsiyeleriniz varsa paylaşın lütfen. Bi 500t'yi düşünüyorum, bi şu yumurta gibi çocuğu, kalbim sıkışıyor valla :)
velhasıl, sadece ev değil, İstanbulda bir yabancının yaşaması konusunda tavsiyeleriniz varsa paylaşın lütfen. Bi 500t'yi düşünüyorum, bi şu yumurta gibi çocuğu, kalbim sıkışıyor valla :)
0
craigslist ten falan oda tutmaya kalkmasın, fena sikerler. yanında ol çocuğun ev oda vs işlerde. en kısa zamanda akbil çıkartsın, bakkalda derdini anlatıcak kadar türkçe öğrensin, tembih et bi de, biriyle bi işini halledemediğinde seni arayıp telefonu işi olan elemana versin yardımcı ol.
kuzey avrupalılar ve ingilizler bu konularda hafif tutuk oluyor..
kuzey avrupalılar ve ingilizler bu konularda hafif tutuk oluyor..
0
İnternetten oda bakılır, hiç de bir şey olmaz. Ama muhitleri bilmediği için kötü yerde olabilir dediğiniz gibi, orada siz devreye girin. Amerikalı bir çocuk gezdirdim Couchsurfing üzerinden, Göztepe'de oda tutmuş, bayağı mutluydu. Size de Kadıköy, Yeldeğirmeni taraflarını önermenizi tavsiye ederim, çok fazla yabancı öğrenci oluyor. Oda fiyatları da karşıdaki aynı temizlikte evlere göre daha düşük olabilir.
Craigslist ya da Airbnb'ye bakabilirsiniz.
Craigslist ya da Airbnb'ye bakabilirsiniz.
0
the kene
"They also suggested that HOT, under the same conditions, may increase antioxidant defences."Hiperbarik oksijen tedavisini (HOT) antioksidan savunma güçlüyken mi tavsiye ediyorlar, yoksa güçlendirir diye mi tavsiye ediyorlar anlamadım. bi el atın be
"They also suggested that HOT, under the same conditions, may increase antioxidant defences."
Hiperbarik oksijen tedavisini (HOT) antioksidan savunma güçlüyken mi tavsiye ediyorlar, yoksa güçlendirir diye mi tavsiye ediyorlar anlamadım. bi el atın be
Hiperbarik oksijen tedavisini (HOT) antioksidan savunma güçlüyken mi tavsiye ediyorlar, yoksa güçlendirir diye mi tavsiye ediyorlar anlamadım. bi el atın be
0
güçlendirebilirmiş aynı koşullar altında. o koşullar da öncesinde yazıyordur herhalde.
0
musluksuyu
4'ten beri uyanığım. uyku problemi yaşıyorum. sabahları uyuyup akşamları kurt gibi ayaktayım, okul düzenim bozuldu düzeltmeye çalışırken sabah kendimi uykusuz bırakıyorum ki akşam yatabileyim. biliyorum karışık oldu biraz ama şu an kafamda garip bir ağırlık var. başım ağırmıyor ama kafamın ağırlığı
4'ten beri uyanığım. uyku problemi yaşıyorum. sabahları uyuyup akşamları kurt gibi ayaktayım, okul düzenim bozuldu düzeltmeye çalışırken sabah kendimi uykusuz bırakıyorum ki akşam yatabileyim. biliyorum karışık oldu biraz ama şu an kafamda garip bir ağırlık var. başım ağırmıyor ama kafamın ağırlığı arttı sanki konuşulanları takip edemiyorum dinlediğimi anlamıyorum falan. gözlerimde de bir ağrı var.
kötüyüm yahu. ne yapmalı?
kötüyüm yahu. ne yapmalı?
0
bende de bir ara olmuştu,vampir gibi oluyorsun bir süre sonra.benim kendime uyguladığım çözüm ise;uykusuz kaldığım bir günde gün içinde hiç uyumadım,sürekli oyalanacak iş buldum kendime,akşama doğru da biraz koşunca eve gelip duşumu aldıktan sonra düzelmiştim.ama arada uykusuz kalıyorum yine,tamamen kurtuldum diyemem.alışkanlık oluyor bir yerden sonra kişide.
0
düzenli spor yap. herkes tavsiye eder, çok az kişi yapar, sağlığını (allah korusun) kaybedene kadar da değerini bilmezsin..
0
kulustur
selam7-8 seneye dayanıyor bu şarkı.3 hatun 3 üde zenci Hint ezgileri alt motifte süslüyor şarkıyı elemanlar ingilizce icra ediyorlar parçayı.var mıdır bu çeşit müzik hatırlayan(hepsi varsayımdır sadece hint ezgisi olayı gerçektir ha bir de hatun veya hatunlar icra ediyor)teşekkurler.
selam
7-8 seneye dayanıyor bu şarkı.
3 hatun 3 üde zenci
Hint ezgileri alt motifte süslüyor şarkıyı elemanlar ingilizce icra ediyorlar parçayı.
var mıdır bu çeşit müzik hatırlayan(hepsi varsayımdır sadece hint ezgisi olayı gerçektir ha bir de hatun veya hatunlar icra ediyor)
teşekkurler.
7-8 seneye dayanıyor bu şarkı.
3 hatun 3 üde zenci
Hint ezgileri alt motifte süslüyor şarkıyı elemanlar ingilizce icra ediyorlar parçayı.
var mıdır bu çeşit müzik hatırlayan(hepsi varsayımdır sadece hint ezgisi olayı gerçektir ha bir de hatun veya hatunlar icra ediyor)
teşekkurler.
0
unuttum şarkının başında bir hatun hint müziklerinde olduğu gibi uzun bir aaaaaa çekiyor.
bir de şarkının bir yeri joss stone un you had me sine benzeyen bir yer var :(
bir de şarkının bir yeri joss stone un you had me sine benzeyen bir yer var :(
0
destiny's child parçası olması mümkün yada benzeri bir zenci hatunlardan müteşekkil bir ekip şarkıyı okuyor olabilir...
0
kisawinstonsoft degil hard
evet arıyorum. subscription falan da uğraştırmasın. bir yer var mı bildiğin?
evet arıyorum. subscription falan da uğraştırmasın. bir yer var mı bildiğin?
0
teşekkürler, ancak ben herhangi bir diziden öte, başta kill bill olmak üzere film izlemeye çalışıyorum. artık türkçe altyazıya bile razıyım, ama onu bile bulamıyorum, alayı dublajlı türk sitelerdekilerin
0
c1b2k3
bir marş vardı sonunda in-şal-lah deniyordu hangisiydi? haydi bastır değil
bir marş vardı sonunda in-şal-lah deniyordu hangisiydi? haydi bastır değil
0
kisawinstonsoft degil hard
Evet çalışır mı? Direk denedim çalışmıyor, bunun bir yolu yordamı var mıdır?
Evet çalışır mı? Direk denedim çalışmıyor, bunun bir yolu yordamı var mıdır?
0
bende 2003te hazırlanan makrolar 2010da çalışmadı. tekrar 2003te yeni makro yazdım mesela.
0
kodlar visual basic'te yazılırken ve 2003 2007 arası visual basic'te değişiklik olmamasına rağmen çalışmaması ilginç? vb sürümü nedir 2003'te? 2007 6.5 olarak gözüküyor...
0
kisawinstonsoft degil hard
Sevgili Lichtenstein'lılarPrinciples of Marketing -- yazar: Philip KotlerYukarıdaki kitabın ücretsiz e-book'unu indirebileceğim bir yer var mıdır?Ya da sizin tavsiye edeceğiniz ingilizce bir Marketing kitabı e-book linki yollarsanız çok makbule geçer.Öpt kib bye
Sevgili Lichtenstein'lılar
Principles of Marketing -- yazar: Philip Kotler
Yukarıdaki kitabın ücretsiz e-book'unu indirebileceğim bir yer var mıdır?
Ya da sizin tavsiye edeceğiniz ingilizce bir Marketing kitabı e-book linki yollarsanız çok makbule geçer.
Öpt kib bye
Principles of Marketing -- yazar: Philip Kotler
Yukarıdaki kitabın ücretsiz e-book'unu indirebileceğim bir yer var mıdır?
Ya da sizin tavsiye edeceğiniz ingilizce bir Marketing kitabı e-book linki yollarsanız çok makbule geçer.
Öpt kib bye
0
0
yalnız burda konu anlatımı yok. kitaba ek olarak bir exercise durumu var anladığım kadarıyla. teşekkürler yine de tabi.
0
arkadaşım arayacaksın o zaman o sitede! armut piş ağzıma düş olmaz ki. al burdan indir:
avaxhome.ws
avaxhome.ws
0
asdasot
anlatacağım şey çok saçma. ekşiden, bilimum sözlükten, hatta inciden bile eski sevgili, aşk acısı entrilerini tek tek okudum. unutamamış olanları görünce içten içe sevindim, unutmuş olanları görünce beni unutmuşlar gibi kalbim kırıldı. buradaki duyurulara baktım. resmen aptal oldum. yazmak istiyorum
anlatacağım şey çok saçma. ekşiden, bilimum sözlükten, hatta inciden bile eski sevgili, aşk acısı entrilerini tek tek okudum. unutamamış olanları görünce içten içe sevindim, unutmuş olanları görünce beni unutmuşlar gibi kalbim kırıldı. buradaki duyurulara baktım. resmen aptal oldum. yazmak istiyorum, çünkü anlamam gerek başıma gelenin ne skim bir şey olduğunu.
21 yaşındayım, kız 13 yıllık arkadaşım. çok küçükken birbirimize aşık olduk. hiç resmen sevgili olamadık (utangaçlıktan, bu işleri bilmemekten, asosyallikten ikimiz için de geçerli bu) ama birbirimizi sevdiğimizi söyledik birden fazla kere. ben bir noktada farklı bir şehre taşındım, ondan sonra internet aracılığıyla konuştuk. 7 yıl içinde 3-4 kere falan buluştuk sadece. tüm hayatım boyunca sadece 1 gün onun elini tuttum, birkaç kere ona sarılabildim, onu hiç öpemedim.
en son geçen sene mart gibi bana "seni çok seviyorum ama bu bir sevgilinin seni sevmesi gibi değil. bir arkadaş gibi de değil. seni duymak istiyorum, gün içinde neler yaptığını, neler düşündüğünü bilmek istiyorum. beyninin içine girmek istiyorum." gibi bir şeyler söylemişti. bense onun sevgilisi olmak istiyordum, bunu söylediğimde hep ağırdan almak istediğini falan söylüyordu, beni görmek benimle konuşmak istiyormuş. geçen sene mart gibi onun yanına gittiğimde 2 gün buluştuk. işte tek yakınlaşmamızı o 2 gün yaşayabildik ve akabinde de bir daha kafasını karıştırmamak için onu aramamam gerektiği tembihlenerek terk edildim.
yani tahminim bunca zaman kız beni sevip sevmediği konusunda ikircik içerisindeydi, sonra beni görünce ya beni beğenmedi ya da o elektriği alamadı (ki böyle söyledi: "o yakınlığı hissedemedim") ve bir daha dönmemek üzere gitti.
şimdi o günden bugüne kendime gelemedim. bir ay sonra bir gün ona yalvaran mail attım sarhoşken. "daha fazla kendini küçük düşürme" dendi bana. yani sevilmiyorum, önemsenmiyorum.
akıl fikir sahibi bir insanım. allah inancım yok. hayatın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. ailem var, çok zengin değiliz ama kıt kanaat geçiniyoruz. üniversitenin bitmesine az kaldı, yani hayatım bir yöne gidiyor gibi ama ben çok zor dayanıyorum. sadece facebook profilime baktığımda bile benim durumumda bir sürü insan olduğunu görüyorum, bu durumun bana özgü olmadığını da biliyorum ama böyle kendi kendine telkinle atlatabildiğim bir durum değil bu. sanki "geçecek" diyen herkes bana yalan söylüyor, insan gerçekte sadece bir kez aşık oluyor, sonra ne yaşarsa yaşasın bir şekilde yine onu hatırlıyor. geriye dönüşün mümkün olmadığını, asla eskisi gibi olmayacağını bilse de, işte iyice çoluk çocuğa karışıp hayattan elini eteğini çekene kadar hep onu hatırlıyor gibi geliyor bana. arada arkadaşın facebook'undan girip fotolarına falan bakıyorum, yapmamayı çok istiyorum ama elimde değil. antidepresan kullanıyorum (cipralex mi ne 10 mg) onun da bir faydası olmadı 2 ay oldu kullanalı ama.
çok uzadı ama işte yıllardır bu depresyon hali sürüp gidiyor. ara ara geçtiği oluyor ama genel ruh halim bu. intihar gibi bir olasılık yok, böyle bir şey düşünmüyorum ama niye yaşadığımı da bilmiyorum, hayattan zevk alamıyorum. tek istediğim onunla olmak, ne kadar aptalca olduğunu bilsem de, cem şancı'dan azar işiteceksem de, gözümde ondan daha güzel bir kız olması imkansız. beni terk ettiği için kötü bir şey de diyemiyorum, zira kız hiçbir zaman çok ümit vermedi bana. zaten bu cehennem gibi yaşamımda ona ne sunabilirim ki, gitsin mutlu olsun tabi.
bu sk nasıl geçiyor baylar ve bayanlar, tek çare yeniden aşık olmakta mı? başka sevgili denedim, o da olmadı. zorlayınca olmuyor sanırsam, aşkın gelmesini mi beklemek gerek?
daha da büyük korkum, ben henüz 21 yaşındayım, yaşım gereği gerizekalılık var ama koca koca adamlar kadınlar evlendikten sonra 40larında 50lerinde çoluk çocuğa karışmışken depresyona giriyorlar. boşanıyorlar falan. öyle bir durum başıma gelirse bunu bile atlatamıyorken ne yaparım bilmiyorum, bok gibi bir baba olurum herhalde. ya da o yaşta da hala bunları düşünüyor olursam, kendimi öldürürüm herhalde ailem artık yoksa.
öyle işte gençler, durumlar kötü buralarda.
21 yaşındayım, kız 13 yıllık arkadaşım. çok küçükken birbirimize aşık olduk. hiç resmen sevgili olamadık (utangaçlıktan, bu işleri bilmemekten, asosyallikten ikimiz için de geçerli bu) ama birbirimizi sevdiğimizi söyledik birden fazla kere. ben bir noktada farklı bir şehre taşındım, ondan sonra internet aracılığıyla konuştuk. 7 yıl içinde 3-4 kere falan buluştuk sadece. tüm hayatım boyunca sadece 1 gün onun elini tuttum, birkaç kere ona sarılabildim, onu hiç öpemedim.
en son geçen sene mart gibi bana "seni çok seviyorum ama bu bir sevgilinin seni sevmesi gibi değil. bir arkadaş gibi de değil. seni duymak istiyorum, gün içinde neler yaptığını, neler düşündüğünü bilmek istiyorum. beyninin içine girmek istiyorum." gibi bir şeyler söylemişti. bense onun sevgilisi olmak istiyordum, bunu söylediğimde hep ağırdan almak istediğini falan söylüyordu, beni görmek benimle konuşmak istiyormuş. geçen sene mart gibi onun yanına gittiğimde 2 gün buluştuk. işte tek yakınlaşmamızı o 2 gün yaşayabildik ve akabinde de bir daha kafasını karıştırmamak için onu aramamam gerektiği tembihlenerek terk edildim.
yani tahminim bunca zaman kız beni sevip sevmediği konusunda ikircik içerisindeydi, sonra beni görünce ya beni beğenmedi ya da o elektriği alamadı (ki böyle söyledi: "o yakınlığı hissedemedim") ve bir daha dönmemek üzere gitti.
şimdi o günden bugüne kendime gelemedim. bir ay sonra bir gün ona yalvaran mail attım sarhoşken. "daha fazla kendini küçük düşürme" dendi bana. yani sevilmiyorum, önemsenmiyorum.
akıl fikir sahibi bir insanım. allah inancım yok. hayatın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. ailem var, çok zengin değiliz ama kıt kanaat geçiniyoruz. üniversitenin bitmesine az kaldı, yani hayatım bir yöne gidiyor gibi ama ben çok zor dayanıyorum. sadece facebook profilime baktığımda bile benim durumumda bir sürü insan olduğunu görüyorum, bu durumun bana özgü olmadığını da biliyorum ama böyle kendi kendine telkinle atlatabildiğim bir durum değil bu. sanki "geçecek" diyen herkes bana yalan söylüyor, insan gerçekte sadece bir kez aşık oluyor, sonra ne yaşarsa yaşasın bir şekilde yine onu hatırlıyor. geriye dönüşün mümkün olmadığını, asla eskisi gibi olmayacağını bilse de, işte iyice çoluk çocuğa karışıp hayattan elini eteğini çekene kadar hep onu hatırlıyor gibi geliyor bana. arada arkadaşın facebook'undan girip fotolarına falan bakıyorum, yapmamayı çok istiyorum ama elimde değil. antidepresan kullanıyorum (cipralex mi ne 10 mg) onun da bir faydası olmadı 2 ay oldu kullanalı ama.
çok uzadı ama işte yıllardır bu depresyon hali sürüp gidiyor. ara ara geçtiği oluyor ama genel ruh halim bu. intihar gibi bir olasılık yok, böyle bir şey düşünmüyorum ama niye yaşadığımı da bilmiyorum, hayattan zevk alamıyorum. tek istediğim onunla olmak, ne kadar aptalca olduğunu bilsem de, cem şancı'dan azar işiteceksem de, gözümde ondan daha güzel bir kız olması imkansız. beni terk ettiği için kötü bir şey de diyemiyorum, zira kız hiçbir zaman çok ümit vermedi bana. zaten bu cehennem gibi yaşamımda ona ne sunabilirim ki, gitsin mutlu olsun tabi.
bu sk nasıl geçiyor baylar ve bayanlar, tek çare yeniden aşık olmakta mı? başka sevgili denedim, o da olmadı. zorlayınca olmuyor sanırsam, aşkın gelmesini mi beklemek gerek?
daha da büyük korkum, ben henüz 21 yaşındayım, yaşım gereği gerizekalılık var ama koca koca adamlar kadınlar evlendikten sonra 40larında 50lerinde çoluk çocuğa karışmışken depresyona giriyorlar. boşanıyorlar falan. öyle bir durum başıma gelirse bunu bile atlatamıyorken ne yaparım bilmiyorum, bok gibi bir baba olurum herhalde. ya da o yaşta da hala bunları düşünüyor olursam, kendimi öldürürüm herhalde ailem artık yoksa.
öyle işte gençler, durumlar kötü buralarda.
0
ben sana bu durumun bir sure sonra gececegini soyliyecegim, sen itiraz edeceksin. hayir bu oyle bir sey degil, bu kiz hayatimda tek asik oldugum kiz. fakat gercek su ki unutacaksin. su anda lafim havada kalacak ama oyle. sunu dusun kiz seni sevmiyor, sen onu seviyorsun. salak degilsin, gururun var.
0
öncelikle her ikinizi de tanımadığım için bu yazacaklarım senin anlattıklarının bende uyandırdığı izlenimdir. doğruluğu konusunda iddialı değilim fakat bence doğru.
şimdi siz yıllar önce çok saf bir aşk duymaya başlamışsınız birbirinize. aşkın en yalın, en güzel tarafını hissetmişsiniz. yıllar geçtikçe sen bu güzel duygularını koruyabilmişsin fakat bayan arkadaş bu konuda başarılı olamamış. o artık bir kadın olmuş ve kadın gibi davranıyor.
unutma konusuna gelince; bir kız için üniversite eğitimi bıraktığım da oldu, intihar teşebbüsüm de... bugün baktığımda unuttum mu? tam anlamıyla hayır. sadece bununla yaşamaya alışıyosun. bi yerde karakter meselesi, çevremde var bazı kişiler. çok acı çekseler de uzaklaşmayı, kopmayı ve unutmayı başarıyorlar. senin iradene kalmış. allah sabır versin.
şimdi siz yıllar önce çok saf bir aşk duymaya başlamışsınız birbirinize. aşkın en yalın, en güzel tarafını hissetmişsiniz. yıllar geçtikçe sen bu güzel duygularını koruyabilmişsin fakat bayan arkadaş bu konuda başarılı olamamış. o artık bir kadın olmuş ve kadın gibi davranıyor.
unutma konusuna gelince; bir kız için üniversite eğitimi bıraktığım da oldu, intihar teşebbüsüm de... bugün baktığımda unuttum mu? tam anlamıyla hayır. sadece bununla yaşamaya alışıyosun. bi yerde karakter meselesi, çevremde var bazı kişiler. çok acı çekseler de uzaklaşmayı, kopmayı ve unutmayı başarıyorlar. senin iradene kalmış. allah sabır versin.
0
öhöm öhömm dinle üstad.
bu böyle bir şey. gerek yaşanmışlıklar, gerekse yaşanmamışlıklar kafanı yoruyordur, en ufak ince bir ayrıntı üzerinde bile saatlerce düşünüyorsundur, her gece rüyanda görüyorsundur (lafın gelişi değil), sabah kalkar kalkmaz o akla gelir, telefonu eline aldığında o aklına gelir, her şarkı, her şey.... arkadaşlarla muhabbet ederken, muhabbet gayet güzel olduğu anda kahkahalar atarken bile bir anda durgunlaşırsın.. kimseye belli etmezsin ama kafa gider bi noktada.. filan filan... zilyon tane örnek.. ama hep bir sayaç vardır beyninde, nerde olursan ol o hep sayıklar adını..
peki geçmez mi? geçer elbet. peki unutmak zor mu? evet zor.
şöyle ki ilkler unutulmaz. ama acısı hafifler. ki zaten unutman da gerekmez.. aşk lan bu, insan hemen unutabileceği bir şeye aşık olur mu? onda bulduğu tadı hemen başkalarında bulacağı birine aşık olur mu.. o yüzden sıkıntı oluyor zaten.. unutmaman gereken bir şeyi unutmaya çalışıyorsun, unutamadıkça bu sende alışkanlık yapıyo.. kronik bir hal alıyor ve bünye telaş yapmaya başlıyor "peki ilerde başkasıyla birlikte olduğumda aklıma gelirse?" "ilerde evlendiğimde de onu düşünüp üzülecek miyim?" gibi..
peki neden böyle oluyor? hem dediğim muhabbet hemde sen ona öyle anlamlar yüklüyorsun ki ve zaten o kişi o anlamları öylesine hakediyor ki başkasıyla olmuyor.. o öyle bir üst sınır çiziyor ki sana, diğerleri yarısına bile ulaşamıyor.. o yüzden kendini bir şeylere zorlasan da yarıda bırakıp "olmuyor" diyorsun..
düşüne düşüne olgunlaşıyorsun.. duyguların eskisi kadar kuvvetli olmuyor zaman geçtikçe ve artık "tamam onu yeri ayrı" diyor ama mantığı da devreye sokuyor "o olsaydı elbette daha güzel olurdu ama tek seçenek o değil" demeye başlıyorsun.. eskisi kadar hatırlamasan da yine de burkulduğun yerler oluyor, yine sessizleştiğin yerler oluyor ama eskisi gibi değil.. onsuz yaşanır elbet ama onla mükemmel olur düşüncen bir yandan çaresizliğe bir yanda da bakalım hayat bize ne getirecek düşüncesine bırakıyor kendisini..
sonra zaman geçiyor.. geçiyor.. geçiyor.. kimisi için 1 sene, kimisi için 3 sene, kimisi için 5 sene bu süre.. pişiyorsun iyice.. ve belki de hiç beklemediğin bir anda karşına biri çıkıyor.. kendini gözlerinden alamıyorsun, nasıl yani diyorsun kendine, lan acaba diyorsun.. kız bana bakıyor diyorsun.. olm kız çok güzel diyorsun.. ya da aptal aptal tebessüm ediyorsun, hiçbir şey düşünmüyorsun o an, hiçbir yorum yapamıyorsun.. ve yepyeni bir ilişkiye başlıyorsun.. o üst limite, eskisinin çektiği sınıra birbirini tanıdıkça ulaşıyorsun.. bazı noktalarda hayatına giren kişinin seni ondan çok daha mutlu ettiğini, sana hakettiğin değeri verdiğini hissediyorsun.. ama hala kıyaslamaların oluyor.. ve yine zaman geçiyor.. geçiyor.. artık sen onunsun o da senin.. bak diğerini unutmadın ama artık acıtmıyor.. aklına hiç mi gelmiyor? arada sırada geliyor ama acıtmıyor.. ilk başta dediğim gibi.. yada bir şekilde hayatına çıkan kişiyle evlendikten sonra hala o, o diye sayıklamıyorsun.. yine aklına geliyor ama bazen.. can sıkıcı bi durum olmuyor..
yani: beklemek gerek üstad.. sindirmek gerek.. olgunlaşmak gerek.. kasmana gerek yok.. çok aşırı arabeske vurmadan akışına bırak her şeyi.. ama kendine de gereken özeni göster.. giyimin kuşamın v.s nin yanında yeni ortamlara gir.. girmesen bile gerisin geriye gitme.. göreceksin hayat insanın hiç beklemediği bir anda karşısına öyle bir insan çıkarıyor ki, tahmin bile edemiyeceğin mutluluklar yaşıyor ve "vay be demek ki oluyormuş" diyorsun..
bu yazdıklarımın yanı sıra "olm garıya git hiçbir şeyin kalmaz" diyenler de olacaktır.. onu yaparak kafandan atabileceğine, o karakterde biri olduğuna inanmıyorum.. o şekilde de unutabilirsin fakat anlattıklarına bakarak senin ilacın o değil..
bazılarına yukarda yazdıklarım saçma gelebilir, ancak yaşayan bilir denebilcek bir durum olsa gerek.. son olarak aklıma geldi.. artık aşık olma yok.. hani olamıyacaksın, çok seveceksin ama aşık olamıyacaksın..
öyle işte..
bu böyle bir şey. gerek yaşanmışlıklar, gerekse yaşanmamışlıklar kafanı yoruyordur, en ufak ince bir ayrıntı üzerinde bile saatlerce düşünüyorsundur, her gece rüyanda görüyorsundur (lafın gelişi değil), sabah kalkar kalkmaz o akla gelir, telefonu eline aldığında o aklına gelir, her şarkı, her şey.... arkadaşlarla muhabbet ederken, muhabbet gayet güzel olduğu anda kahkahalar atarken bile bir anda durgunlaşırsın.. kimseye belli etmezsin ama kafa gider bi noktada.. filan filan... zilyon tane örnek.. ama hep bir sayaç vardır beyninde, nerde olursan ol o hep sayıklar adını..
peki geçmez mi? geçer elbet. peki unutmak zor mu? evet zor.
şöyle ki ilkler unutulmaz. ama acısı hafifler. ki zaten unutman da gerekmez.. aşk lan bu, insan hemen unutabileceği bir şeye aşık olur mu? onda bulduğu tadı hemen başkalarında bulacağı birine aşık olur mu.. o yüzden sıkıntı oluyor zaten.. unutmaman gereken bir şeyi unutmaya çalışıyorsun, unutamadıkça bu sende alışkanlık yapıyo.. kronik bir hal alıyor ve bünye telaş yapmaya başlıyor "peki ilerde başkasıyla birlikte olduğumda aklıma gelirse?" "ilerde evlendiğimde de onu düşünüp üzülecek miyim?" gibi..
peki neden böyle oluyor? hem dediğim muhabbet hemde sen ona öyle anlamlar yüklüyorsun ki ve zaten o kişi o anlamları öylesine hakediyor ki başkasıyla olmuyor.. o öyle bir üst sınır çiziyor ki sana, diğerleri yarısına bile ulaşamıyor.. o yüzden kendini bir şeylere zorlasan da yarıda bırakıp "olmuyor" diyorsun..
düşüne düşüne olgunlaşıyorsun.. duyguların eskisi kadar kuvvetli olmuyor zaman geçtikçe ve artık "tamam onu yeri ayrı" diyor ama mantığı da devreye sokuyor "o olsaydı elbette daha güzel olurdu ama tek seçenek o değil" demeye başlıyorsun.. eskisi kadar hatırlamasan da yine de burkulduğun yerler oluyor, yine sessizleştiğin yerler oluyor ama eskisi gibi değil.. onsuz yaşanır elbet ama onla mükemmel olur düşüncen bir yandan çaresizliğe bir yanda da bakalım hayat bize ne getirecek düşüncesine bırakıyor kendisini..
sonra zaman geçiyor.. geçiyor.. geçiyor.. kimisi için 1 sene, kimisi için 3 sene, kimisi için 5 sene bu süre.. pişiyorsun iyice.. ve belki de hiç beklemediğin bir anda karşına biri çıkıyor.. kendini gözlerinden alamıyorsun, nasıl yani diyorsun kendine, lan acaba diyorsun.. kız bana bakıyor diyorsun.. olm kız çok güzel diyorsun.. ya da aptal aptal tebessüm ediyorsun, hiçbir şey düşünmüyorsun o an, hiçbir yorum yapamıyorsun.. ve yepyeni bir ilişkiye başlıyorsun.. o üst limite, eskisinin çektiği sınıra birbirini tanıdıkça ulaşıyorsun.. bazı noktalarda hayatına giren kişinin seni ondan çok daha mutlu ettiğini, sana hakettiğin değeri verdiğini hissediyorsun.. ama hala kıyaslamaların oluyor.. ve yine zaman geçiyor.. geçiyor.. artık sen onunsun o da senin.. bak diğerini unutmadın ama artık acıtmıyor.. aklına hiç mi gelmiyor? arada sırada geliyor ama acıtmıyor.. ilk başta dediğim gibi.. yada bir şekilde hayatına çıkan kişiyle evlendikten sonra hala o, o diye sayıklamıyorsun.. yine aklına geliyor ama bazen.. can sıkıcı bi durum olmuyor..
yani: beklemek gerek üstad.. sindirmek gerek.. olgunlaşmak gerek.. kasmana gerek yok.. çok aşırı arabeske vurmadan akışına bırak her şeyi.. ama kendine de gereken özeni göster.. giyimin kuşamın v.s nin yanında yeni ortamlara gir.. girmesen bile gerisin geriye gitme.. göreceksin hayat insanın hiç beklemediği bir anda karşısına öyle bir insan çıkarıyor ki, tahmin bile edemiyeceğin mutluluklar yaşıyor ve "vay be demek ki oluyormuş" diyorsun..
bu yazdıklarımın yanı sıra "olm garıya git hiçbir şeyin kalmaz" diyenler de olacaktır.. onu yaparak kafandan atabileceğine, o karakterde biri olduğuna inanmıyorum.. o şekilde de unutabilirsin fakat anlattıklarına bakarak senin ilacın o değil..
bazılarına yukarda yazdıklarım saçma gelebilir, ancak yaşayan bilir denebilcek bir durum olsa gerek.. son olarak aklıma geldi.. artık aşık olma yok.. hani olamıyacaksın, çok seveceksin ama aşık olamıyacaksın..
öyle işte..
0
valla durumunuz pek "eski sevgili" kriterlerine uymuyor sanirim ama yine de diyeyim...
bu takilip kalma ozellikle hic kavusamamislarda (ve platoniklerde) cok karsilasilan bir durum. insan biriyle beraber olup iliskinin yurumedigini gorunce unutmasi kolay oluyor. en buyuk tehlike senin gibi iliskiyi yasamamislarda (veya platoniklerde) oluyor. cunku bir iliski hic baslamadigi icin, istekli kisi "ah bir olsa her sey mukemmel olacak" diye hayaller kuruyor, gercekci olmayan seyler dusunuyor. aslinda bir hayale fanteziye asik olup takilip kaliyor. seninki de biraz oyle bence.
gercek olmayan bir seye takilip kaldigini kabul etsen belki daha kolay olur bilemedim.
dusun ki belki bir araya gelseydiniz, sizin yas grubunuzdaki iliskilerin %99'u gibi (orani attim) yurumedigini gorup hayatiniza ve arayisiniza devam edecektiniz. simdi sen gercegin nasil olacagini goremedigin (gorememis oldugun) icin gercekci olmayan hayali bir duruma asik oluyorsun. oyle bir hayal ki icinden cikmasi zor.
hic tanimadigi kisilere platonik hisler besleyenlerde de benzer durumlar var. biri baskasini goruyor, hayatinda bir kere karsisina alip tanismamis, konusmamis... bir bakiyorsun senelerdir deli divane asik. tanimadigi, gercek olmayan hayali birine... sadece bedeninin nasil gozuktugunu biliyor. sacma bir durum, ancak insanin kendi kurdugu hayalleri bir karsi bedene atfedip kendi kendine bir seylere asik olmasi sık gorulen bir durum sonucta.
ozetle, yasin daha cook genc. bu zincirin icinden cikmak istemezsen cikamazsin, gencligini kafanda kurdugun gercekle ilintisi olmayan bir hayal icin harcarsin. ama akil fikir sahibi bir insansan isin icinden bir sekilde cikacagindan eminim. kabullendiginde, tecrubedir sonucta, olgunlastirir seni.
daginik oldu biraz kusura bakma.
bu takilip kalma ozellikle hic kavusamamislarda (ve platoniklerde) cok karsilasilan bir durum. insan biriyle beraber olup iliskinin yurumedigini gorunce unutmasi kolay oluyor. en buyuk tehlike senin gibi iliskiyi yasamamislarda (veya platoniklerde) oluyor. cunku bir iliski hic baslamadigi icin, istekli kisi "ah bir olsa her sey mukemmel olacak" diye hayaller kuruyor, gercekci olmayan seyler dusunuyor. aslinda bir hayale fanteziye asik olup takilip kaliyor. seninki de biraz oyle bence.
gercek olmayan bir seye takilip kaldigini kabul etsen belki daha kolay olur bilemedim.
dusun ki belki bir araya gelseydiniz, sizin yas grubunuzdaki iliskilerin %99'u gibi (orani attim) yurumedigini gorup hayatiniza ve arayisiniza devam edecektiniz. simdi sen gercegin nasil olacagini goremedigin (gorememis oldugun) icin gercekci olmayan hayali bir duruma asik oluyorsun. oyle bir hayal ki icinden cikmasi zor.
hic tanimadigi kisilere platonik hisler besleyenlerde de benzer durumlar var. biri baskasini goruyor, hayatinda bir kere karsisina alip tanismamis, konusmamis... bir bakiyorsun senelerdir deli divane asik. tanimadigi, gercek olmayan hayali birine... sadece bedeninin nasil gozuktugunu biliyor. sacma bir durum, ancak insanin kendi kurdugu hayalleri bir karsi bedene atfedip kendi kendine bir seylere asik olmasi sık gorulen bir durum sonucta.
ozetle, yasin daha cook genc. bu zincirin icinden cikmak istemezsen cikamazsin, gencligini kafanda kurdugun gercekle ilintisi olmayan bir hayal icin harcarsin. ama akil fikir sahibi bir insansan isin icinden bir sekilde cikacagindan eminim. kabullendiginde, tecrubedir sonucta, olgunlastirir seni.
daginik oldu biraz kusura bakma.
0
40 50 yas degil, 22, 23 yasinda bunlara guleceksin. bu aslinda o kizla degil, senin kendinle ilgili inan bana. ondan daha guzeli olamaz benim icin demissin ya, ayyyy, daha neler gorecek neler yasayacaksin. Inaniyorum ki, kizimiz byle davranmasa hislerinin yogunlugu bu kadar derin olmayacakti. Senin kafanda dusundugun, buyuttugun imgeler, hisler. dusundukce gercege dokulmedikce daha da daha da buyuyor. Bu seni kiza ulastiriyor mu, hayir...cevrendeki, gercek olan, aktif olan seyleri de kaciriyorsun. bunu yapma, goremedigin, elle tutamadigin hisler icin
0
kardesim asdasot. en kuvvetli duyguların yaşanamamışlıkların olduğu yerde olması hep bizim kuvvetli hayal gücümüz sayesindedir-sebebiyledir. acını çek, insan gibi, adam gibi, ama kendini bırakma.. 3 günde geçmiyecektir muhakkak, ama giderek azalıcaktır.
kendini eve kapatma, hatta biliyorum kimseyle görüşmek içinden gelmiyor ama, seni seven-değer veren insanlarla görüş. dışarı çıkmak için kendini zorla.
yeni ortamlara gir. yeni arkadaşlar edin, bu bir dil kursu da olabilir, bir tenis turnuvası da, part-time bir iş de..
çok meşgul ol, o kadar meşgul ol ki, beyninin-kalbinin sana yaptığı ilüzyonları düşünecek-görecek zamanın olmasın. çalışıyorsan fazla mesai yap, üstüne spora git, üstüne arkadaşlarınla içmeye git. eve geldiğinde bunları düşünecek enerjin olmasın.
hatundan nefret etmemeye çalış, çok sevmemeye çalış. o hatuna karşı iyi ya da kötü anlamda kuvvetli duygulardan kaçın. nefret etmek de önemsemektir zira, takılıp kalırsın.
acını tazeliycek şeylerden kaçın, facebookta hatunu engelle, ortak arkadaşlarınızla görüşmemeye çalış, numarasını mailini falan sil. bunları hatuna tepki koymak için değil, hatırlamayı engellemek için yap. bilen-soran olursa "acı çekiyorum ama geçecek" de..
aşk dediğinin %80'i bizim yakıştırdığımızken ancak %20'si karşıdaki insandır. Eğer bizim taraftakini yok edersek, geri kalan hiçbir şeydir.
kısacası, bilirim acır, ama geçer de, onu da bilirim. adam gibi çek acını, kendini bırakma, dimdik ayakta dur. her geçen gün daha güçlü olacaksın. güçlendikçe unutacaksın. ve bir gün, başka bir hatunla bu hikaye yeniden başlıycak.
kendini eve kapatma, hatta biliyorum kimseyle görüşmek içinden gelmiyor ama, seni seven-değer veren insanlarla görüş. dışarı çıkmak için kendini zorla.
yeni ortamlara gir. yeni arkadaşlar edin, bu bir dil kursu da olabilir, bir tenis turnuvası da, part-time bir iş de..
çok meşgul ol, o kadar meşgul ol ki, beyninin-kalbinin sana yaptığı ilüzyonları düşünecek-görecek zamanın olmasın. çalışıyorsan fazla mesai yap, üstüne spora git, üstüne arkadaşlarınla içmeye git. eve geldiğinde bunları düşünecek enerjin olmasın.
hatundan nefret etmemeye çalış, çok sevmemeye çalış. o hatuna karşı iyi ya da kötü anlamda kuvvetli duygulardan kaçın. nefret etmek de önemsemektir zira, takılıp kalırsın.
acını tazeliycek şeylerden kaçın, facebookta hatunu engelle, ortak arkadaşlarınızla görüşmemeye çalış, numarasını mailini falan sil. bunları hatuna tepki koymak için değil, hatırlamayı engellemek için yap. bilen-soran olursa "acı çekiyorum ama geçecek" de..
aşk dediğinin %80'i bizim yakıştırdığımızken ancak %20'si karşıdaki insandır. Eğer bizim taraftakini yok edersek, geri kalan hiçbir şeydir.
kısacası, bilirim acır, ama geçer de, onu da bilirim. adam gibi çek acını, kendini bırakma, dimdik ayakta dur. her geçen gün daha güçlü olacaksın. güçlendikçe unutacaksın. ve bir gün, başka bir hatunla bu hikaye yeniden başlıycak.
0
MaraudeR
İyi geceler duyuru sakinleri. Bu gece alkolünde etkisiyle, hayatımda ilk defa "paralı" ilişkiye girdim. kondom kullanma alışkanlığım olmadığı için bayan arkadaşla alkolünde etkisiyle şapkasız mücadelede bulunduk. evet büyük bir gaflet, dalalet hatta hıyanet içindeyim ve iş işten geçti. şimdi ayık ka
İyi geceler duyuru sakinleri. Bu gece alkolünde etkisiyle, hayatımda ilk defa "paralı" ilişkiye girdim. kondom kullanma alışkanlığım olmadığı için bayan arkadaşla alkolünde etkisiyle şapkasız mücadelede bulunduk. evet büyük bir gaflet, dalalet hatta hıyanet içindeyim ve iş işten geçti. şimdi ayık kafamla naptım lan havalarındayım. cinsel yolla bulaşan hastalıklardan hangisinin risk grubuna balıklama dalış gerçekleştirdim? bunlarla ilgili detaylı bilgi bulabileceğim site var mıdır? yaptırmamı tavsiye ettiğiniz testler nelerdir? bundan sonra daha da davosa gelmem ve şapkasız çıkmam. bb
0
genel salgın (bkz: insan papillom virüsü)
tinyurl.com
linkte görülenler ileri seviyeler tabi ki tedavi edilmemiş olanlar. Başlangıç aşamasında antibiyotik ve siğil ilaçlarıyla hallediliyor..
buna ek olarak mantar da yaygın hastalıklardan.
tinyurl.com
linkte görülenler ileri seviyeler tabi ki tedavi edilmemiş olanlar. Başlangıç aşamasında antibiyotik ve siğil ilaçlarıyla hallediliyor..
buna ek olarak mantar da yaygın hastalıklardan.
0
google'da genel olarak kadınlara hitap eden siteler tasarlanmış, büyük çoğunluğunda rahim ağzı kanserinden bahsediliyor. 2 aydan önce herhangi bir belirti olmuyor mu? 2 ay süre ne için? doktor bey ölecek miyim?
0
en kötü ihtimal aids. bunun belirtilerine bir bak. sanırım bir hafta sonra ağır bir grip, ilk belirtisi. bunun dışında bel soğukluğu filan da olabilirsin.o da bel ağrısı, akıntı filan yapar.çişe gittiğinde acıma olur. ama çok sıkma canını. kadında bir hastalığın olma ihtimali, o hastalığın sana bulaşma ihtimali filan... bir şey olmaz. ama bundan sonra dikkatli olmanı tavsiye ederim.
eğer çok sıkıntılıysan hemen bi test yaptır. aids eğer iki gün içinde farkedilirse önüne geçilebilen bir hastalık.(en kötü ihtimal aids olduğu için üzerinde duruyorum)
eğer çok sıkıntılıysan hemen bi test yaptır. aids eğer iki gün içinde farkedilirse önüne geçilebilen bir hastalık.(en kötü ihtimal aids olduğu için üzerinde duruyorum)
0
akalmor'un verdiği bilgiye göre bir araştırma yaptım, hemen düzeltiyorum hatamı.
evet şu an senin durumun için geçerli değilmiş dediğim. sadece aids olduğu kesin hastalar için, örneğin yanlışlıkla virüslü iğne kullanımında filan kişinin bu mikrobu aldığı kesin ise önüne geçilebiliyormuş. bu noktada tek yapabileceğin bayan arkadaşı arayıp bir hastalığı var mı onu öğrenmen...
evet şu an senin durumun için geçerli değilmiş dediğim. sadece aids olduğu kesin hastalar için, örneğin yanlışlıkla virüslü iğne kullanımında filan kişinin bu mikrobu aldığı kesin ise önüne geçilebiliyormuş. bu noktada tek yapabileceğin bayan arkadaşı arayıp bir hastalığı var mı onu öğrenmen...
0
teşekkürler. hastalıktan öte; "ya bulaştı mı, hasta mıyım acaba?" sorularının kafamda dur durak bilmeden dönmesi daha sıkıntılı bir süreçmiş. undo tuşu var mı acaba hayatın?
0
AIDS olma ihtimaliniz özellikle türkiyede çok düşük. 2 ay kadar testi beklemeniz lazım. Ama test yapmayı beklediğiniz 2 ay boyunca kendinize, "hassiktir lan AIDS oldum galiba" diye işkence etmeyin.
Zira, AIDS fobisi, AIDS olmaktan milyon kat daha yaygın.
Zira, AIDS fobisi, AIDS olmaktan milyon kat daha yaygın.
0
AIDS oldugu kesin bir kadindan, erkege vajinal iliski esnasinda AIDS bulasma ihtimali 500de 1 falan diye biliyorum. hatta sunnetli olunca 1000de 1e kadar dusuyor :)
Testini yaptir tabi ki, ama hic kafaya takma bu sure zarfinda (3 ay gecmesi lazim) rahat ol.
Testini yaptir tabi ki, ama hic kafaya takma bu sure zarfinda (3 ay gecmesi lazim) rahat ol.
0
bymyself
geçen sene ekim ayında araba kullanırken cep tel. konuştuğum için ceza yazılmış haberim olmadan, fakat ceza bana anca bugün tebliğ edildi, yani 5 ay sonra...netten yaptığım araştırmada habersiz kesilen cezaların 7 gün içinde tebliğ edilmezse iptal edilebilir diyor...sorum şu bu iptal için nereye baş
geçen sene ekim ayında araba kullanırken cep tel. konuştuğum için ceza yazılmış haberim olmadan, fakat ceza bana anca bugün tebliğ edildi, yani 5 ay sonra...netten yaptığım araştırmada habersiz kesilen cezaların 7 gün içinde tebliğ edilmezse iptal edilebilir diyor...sorum şu bu iptal için nereye başvuracağız? dava mı açacağız? nereye, nasıl?
0
(#eksiduyuru 128029) 7 gün içinde tebliğ konusunu bilmiyorum ancak, ben daha once baska bir sebepten itiraz etmıstım cezaya. olay şudur ki kalkıp dilekceni yazıp, kimlik ve ceza fotokopilerini alıp, mahkemenin birine gidiyorsun (yalnız hepsi olmuyor sanırım, kendı ılcendekıne ya da cezanın yazıldıgı ılcedekıne gıbı bır durum var). teslim ediyorsun, onlar da sana "döncez biz sana" diyolar. ama bana 2 aydır donmus degıller olumlu ya da olumsuz. öyle işte, itiraz falan karışık şeyler bunlar=)
0
kisawinstonsoft degil hard
selam,haziranda mezun oluyorum Bogazicinde bir mühendislikten(kisisel bilgi verip vermemeye karar veremeyip eksik kisisel bilgi verdim=) inatla yurtdısında MBA yapmak ıstıyorum. 540 civarı GMAT var elimde, mumkunse avrupada MBA yapacak bir okul arıyorum. Burslu olursa tabi ki iyi olur, candır ama, b
selam,
haziranda mezun oluyorum Bogazicinde bir mühendislikten(kisisel bilgi verip vermemeye karar veremeyip eksik kisisel bilgi verdim=) inatla yurtdısında MBA yapmak ıstıyorum. 540 civarı GMAT var elimde, mumkunse avrupada MBA yapacak bir okul arıyorum. Burslu olursa tabi ki iyi olur, candır ama, burssuz da bir mıktar para ayırabılırım. ülke konusunda cok da secici degilim, ama tabı kı belli baslı ulkeler candır. 2-3 sene calıs dıye tavsıye vermezsenız sevınırım cunku kararım hemen gıtmek yonunde. bir ogrencıye gore de business tarafında(teknık tarafta degıl) ıs gecmısım-referanslarım ıyı sayılır.
tavsiyelerinizi iletirseniz sevinirim.
not: kendimle ılgılı bılgıler tavsıyelerınız saglıklı olabilsin dıye verılmıstır, art nıyet aramayınız lutfen.
haziranda mezun oluyorum Bogazicinde bir mühendislikten(kisisel bilgi verip vermemeye karar veremeyip eksik kisisel bilgi verdim=) inatla yurtdısında MBA yapmak ıstıyorum. 540 civarı GMAT var elimde, mumkunse avrupada MBA yapacak bir okul arıyorum. Burslu olursa tabi ki iyi olur, candır ama, burssuz da bir mıktar para ayırabılırım. ülke konusunda cok da secici degilim, ama tabı kı belli baslı ulkeler candır. 2-3 sene calıs dıye tavsıye vermezsenız sevınırım cunku kararım hemen gıtmek yonunde. bir ogrencıye gore de business tarafında(teknık tarafta degıl) ıs gecmısım-referanslarım ıyı sayılır.
tavsiyelerinizi iletirseniz sevinirim.
not: kendimle ılgılı bılgıler tavsıyelerınız saglıklı olabilsin dıye verılmıstır, art nıyet aramayınız lutfen.
0
sanırım bir not daha düşmeliyim:
çok iddialı okullar aramıyorum. ama mutlaka gitmek istiyorum. iddalı okulların mutlaka yuksek gmat ve en az 1 sene calısma tecrubesı ıstedıgını bılıyorum=(
çok iddialı okullar aramıyorum. ama mutlaka gitmek istiyorum. iddalı okulların mutlaka yuksek gmat ve en az 1 sene calısma tecrubesı ıstedıgını bılıyorum=(
0
bir miktar para ayirabilirim'i acman lazim sanirim. ne kadar mesela? cok ciddi farklar olabiliyor mba programlari arasinda.
yanliz 2-3 sene calis diye bir tavsiyeyi ben sana vermesem bile "okul" sana vericektir. soyle ki. bogazicinden oldugun icin berbat bir ortalaman olmadigi takdirde "warwick" den falan kabul alirsin ingilterede. ama warwick en az 3 yil deneyim istiyor. 3 sene calismazsan kabul alamazsin, calisirsan alirsin. kisaca durum bu. burda senin suna karar vermen lazim. o kadar para bayilicam, calismadan gidersem dandik, calisip gidersem iyi bir universitede mba yapicam. hangisini secmeliyim diye dusunmelisin.
is tecrubesi istemeyen mba yok mudur? vardir elbette. ama mba dedigin seyde ogrencilerden (is adamlarindan) ogrendigin, hocalarindan ogrendiginden cok daha fazladir. o adamlarin tecrubeleri, yasadiklari sekillendirir senin ogrendiklerini. hal boyle olunca is tecrubesi aramayan mba programina gitmeye degmez.
senin icin soyle bi onerim olabilir, eger bu sene gitmek istiyorsan, MBA adini bosver, Engineering Management tarzi programlara basvur. MBA diye tutturuyorsan da, is tecrubesi aramayan universitelerden en ucuzu hangisiyse ona git derim. farki olcagini zannetmem
yanliz 2-3 sene calis diye bir tavsiyeyi ben sana vermesem bile "okul" sana vericektir. soyle ki. bogazicinden oldugun icin berbat bir ortalaman olmadigi takdirde "warwick" den falan kabul alirsin ingilterede. ama warwick en az 3 yil deneyim istiyor. 3 sene calismazsan kabul alamazsin, calisirsan alirsin. kisaca durum bu. burda senin suna karar vermen lazim. o kadar para bayilicam, calismadan gidersem dandik, calisip gidersem iyi bir universitede mba yapicam. hangisini secmeliyim diye dusunmelisin.
is tecrubesi istemeyen mba yok mudur? vardir elbette. ama mba dedigin seyde ogrencilerden (is adamlarindan) ogrendigin, hocalarindan ogrendiginden cok daha fazladir. o adamlarin tecrubeleri, yasadiklari sekillendirir senin ogrendiklerini. hal boyle olunca is tecrubesi aramayan mba programina gitmeye degmez.
senin icin soyle bi onerim olabilir, eger bu sene gitmek istiyorsan, MBA adini bosver, Engineering Management tarzi programlara basvur. MBA diye tutturuyorsan da, is tecrubesi aramayan universitelerden en ucuzu hangisiyse ona git derim. farki olcagini zannetmem
0
turkiyeden ayrıldıgım an ıle, kesin donus yaptıgım an arasında toplam 100.000 TL'ye kadar ayırabılırım sanırım. her şey dahil ayırabılecegım para bu tabi. tabı bır de su var, 100.000 cok zorlayacaktır, degmesı gerekır gıdecegım yerin..
0
hmm ciddi bir rakam evet... peki bu kadar miktarda para ayirabiliyorken Amerika istememenin bir sebebi var mi?
dedigim gibi, MBA pahali birseydir, is adamlari icindir, derslerin islenisi de projeleri de vs.
bu kadar para harcadiktan sonra, dedigin gibi, bence de degmesi gerekir.
ben is tecrubesi aramayan hemen hic bir mba programinin bu paraya degmeyecegi gorusundeyim malesef. ya da amerikayi zorlayabilirsin...
Duke University'de Engineering Management Programi var... 37.000 dolar civari.. amerikada cok daha fazla alternatifin var hem MBA hem Engineering Management konusunda...
dedigim gibi, MBA pahali birseydir, is adamlari icindir, derslerin islenisi de projeleri de vs.
bu kadar para harcadiktan sonra, dedigin gibi, bence de degmesi gerekir.
ben is tecrubesi aramayan hemen hic bir mba programinin bu paraya degmeyecegi gorusundeyim malesef. ya da amerikayi zorlayabilirsin...
Duke University'de Engineering Management Programi var... 37.000 dolar civari.. amerikada cok daha fazla alternatifin var hem MBA hem Engineering Management konusunda...
0
bir not daha: tercihim avrupa evet, ama iyi bir program olursa neden amerika olmasın. olur tabi..
yardımcı olmaya calısan tum arkadaslara tesekkurler
yardımcı olmaya calısan tum arkadaslara tesekkurler
0
abi mühendissen gmat'e bir kez adam akıllı çalışsan çok rahat 700'ü zorlarsın. bir de toefl al tamam zaten. bazen gmat, toefl, sop not kadar etklili oluyor. bütçe de varsa iyi bir okula rahat gidersin.
0
iyi gmat ve toefl alıp bursa kasmak daha mantıklı. o parayı da orada keyfinize göre yer, daha güzel bir ev tutar, rahat yaşarsınız.
0
sanat guresi
peder bey sağolsun yeni 2. el araba almış ama sadece kaset çaları var. ben de bu aletten alayım dedim, var mı kullanan? tavsiye eden? netten biraz bakındım ama fazla bilgi göremedim. en düşük 40 liraya gördüm o da pahalı geldi.
peder bey sağolsun yeni 2. el araba almış ama sadece kaset çaları var. ben de bu aletten alayım dedim, var mı kullanan? tavsiye eden? netten biraz bakındım ama fazla bilgi göremedim. en düşük 40 liraya gördüm o da pahalı geldi.
0
Büyük şehirlerde çok frekans karışıyor. Küçük şehirlerde ancak kullanılabilir.
0
çakmaktan sokmalı mp3 zamanzingosu ne anlamadım ama sana önerebileceğim tek şey(belki de bunu kastettin);
kaset adaptörü
bu dalga ile mp3 çalarındaki şarkıları araba teybinde direkt dinleyebilirsin. çok pahalı bir şey değil sanırsam.(5-15 tl)
aha şuna benziyor ; images.google.com.tr
kaset adaptörü
bu dalga ile mp3 çalarındaki şarkıları araba teybinde direkt dinleyebilirsin. çok pahalı bir şey değil sanırsam.(5-15 tl)
aha şuna benziyor ; images.google.com.tr
0
teşekkürler, bu zamazingoyu ilk defa görüyorum, bir göz atayım. benim kastettiğimse şunlardı; images.google.com.tr
0
kasetli olan uzun dönemde sıkıntı yasatabılıyor anlamadıgım bır sekılde. bu arada cakmaklıga gıren zamazıngoyu ıstanbulda kullanan hıc gormedım, sebebı frekans bulamamak mıdır=)
0
magoria
selam künefe severler, biz yani ben + 3 kişi bayram tatilinde hataya gitmek istemekdeyiz, ucak fiyatı uçmuş, napalım otobus firma falan gibi bi öneri varmı ?edit:dimi onu yazmadım istanbul
selam künefe severler, biz yani ben + 3 kişi bayram tatilinde hataya gitmek istemekdeyiz, ucak fiyatı uçmuş, napalım otobus firma falan gibi bi öneri varmı ?
edit:dimi onu yazmadım istanbul
edit:dimi onu yazmadım istanbul
0
kesinlikle metro.
geçen ay istanbul-antalya yaptım. giderken metro, gelirken sunexpressin uçağıyla geldim ve otobüsün konforu kesinlikle mükemmeldi. (abarttığımı sanma ama uçaktan daha rahat geçti.)
geçen ay istanbul-antalya yaptım. giderken metro, gelirken sunexpressin uçağıyla geldim ve otobüsün konforu kesinlikle mükemmeldi. (abarttığımı sanma ama uçaktan daha rahat geçti.)
0
has turizm hataya aittir, en sık giden araç odur.
bununla birlikte adanaya uygun uçak bileti bulursanız da, adanadan 2 saatte otobüsle geçebilirsiniz. yine has diyeceğim onun için de. yarım saat-bir saat aralıklarla otobüs var ordan da.
bununla birlikte adanaya uygun uçak bileti bulursanız da, adanadan 2 saatte otobüsle geçebilirsiniz. yine has diyeceğim onun için de. yarım saat-bir saat aralıklarla otobüs var ordan da.
0
ilk seçeneğiniz has turizm olmasın. muavin-yolcu profili açısından beklentiniz yüksek değilse seçebilirsiniz yine.
0
yanınıza 1 deste iskambil kağıdı alıp trenle adanaya kadar gidin sonra hataya gecersiniz. yol boyunca batak oynarsınız, afyon ve konyayı da görürsünüz..
hele sabaha karşı konyadan adanaya geçerken toroslarda bi manzara var ki...
hele sabaha karşı konyadan adanaya geçerken toroslarda bi manzara var ki...
0
çok kurumsal bir şirket arıyorsanız, Ulusoy iskenderuna kadar gidiyordu en son. Hala değişmemiştir sanırım. İskenderundan sonra Hatay'ın her ilçesine minibus diyebileceğimiz araçlarla, çok yakın aralıklarla, ucuz fiyata gidebilirsiniz.
Yok muavinler illa ki İstanbul türkçesi konuşsun, şoför'ün saçı jöleli olsun takıntınız yoksa, HAS'ın şoförleri de gayet tecrübelidir. Arabaları da en az Ulusoy kadar konforludur.
Otobüsten indikten sonrası için tavsiye: Bulduğunuz her yemeği deneyin, pişman olmayacaksınız=)
Yok muavinler illa ki İstanbul türkçesi konuşsun, şoför'ün saçı jöleli olsun takıntınız yoksa, HAS'ın şoförleri de gayet tecrübelidir. Arabaları da en az Ulusoy kadar konforludur.
Otobüsten indikten sonrası için tavsiye: Bulduğunuz her yemeği deneyin, pişman olmayacaksınız=)
0
galler prensi
şimdi şöyle bi durum var. 7. senesi devam eden okulda bugün girdiğim c++ finalinde çıkan soruları çözebilecek aslan parçası coderler arıyorum. akşama kadar çözüp bana mail atanlara bir kolaylık sağlayacam dedi hoca. tek başıma sittin sene becerebileceğim bir iş olmadığından mütevellit aklıma gelen h
şimdi şöyle bi durum var. 7. senesi devam eden okulda bugün girdiğim c++ finalinde çıkan soruları çözebilecek aslan parçası coderler arıyorum. akşama kadar çözüp bana mail atanlara bir kolaylık sağlayacam dedi hoca. tek başıma sittin sene becerebileceğim bir iş olmadığından mütevellit aklıma gelen her yerden yardım arıyorum.
soruların bulunduğu word dosyasının linki :
rapidshare.com
çözüp gönderen arkadaşa ilk gördüğüm yerde çılgınlarcasına bira ısmarlayacam.
gönderi adresi olarak : [email protected]
soruların bulunduğu word dosyasının linki :
rapidshare.com
çözüp gönderen arkadaşa ilk gördüğüm yerde çılgınlarcasına bira ısmarlayacam.
gönderi adresi olarak : [email protected]
0
