bitchesaintshit
Uzun zamandır beslediğim kedilerden biri hamileydi ve yaklaşık 1 ay kadar önce(attım kafadan) doğurdu. Az önce bu kediyi gördüm. Karnı, vücudu(ne desem bilemedim) bir garip geldi bana. Belki garip olan bir şey yoktur ve bilgisiz olduğum için böyle düşünüyor da olabilirim.Nasıl anlatayım bilmiyorum a
Uzun zamandır beslediğim kedilerden biri hamileydi ve yaklaşık 1 ay kadar önce(attım kafadan) doğurdu. Az önce bu kediyi gördüm. Karnı, vücudu(ne desem bilemedim) bir garip geldi bana. Belki garip olan bir şey yoktur ve bilgisiz olduğum için böyle düşünüyor da olabilirim.
Nasıl anlatayım bilmiyorum ama diyelim kilolu bir insan bir yere oturur ve yanlardan yağlar çıkar ya hani, hah işte öyleydi bu kedi de. Kedi yürürken karnının iki tarafındaki fazlalıklar bayağı belirgin bir şekilde yürüyordu. Vücut normal ama yağlar sarkmış gibi.
Birkaç gündür besleyememiştim. Bunun nedeni yeni süt verdi o yüzden mi böyle yoksa başka bir problem mi var(az önce besledim kendini) Başlığı nasıl açacağımı bilemedim, o yüzden böyle açtım.
Nasıl anlatayım bilmiyorum ama diyelim kilolu bir insan bir yere oturur ve yanlardan yağlar çıkar ya hani, hah işte öyleydi bu kedi de. Kedi yürürken karnının iki tarafındaki fazlalıklar bayağı belirgin bir şekilde yürüyordu. Vücut normal ama yağlar sarkmış gibi.
Birkaç gündür besleyememiştim. Bunun nedeni yeni süt verdi o yüzden mi böyle yoksa başka bir problem mi var(az önce besledim kendini) Başlığı nasıl açacağımı bilemedim, o yüzden böyle açtım.
0
benim baktığım 3 hafta önce doğum yapmış kedi de aynı. böyle karnı sarkmış gibi. bunun iki nedeni var, doğum sonrası sarkma (aynı insanlardaki gibi) ikinci neden memelerin büyüyüp şişip sarkması.
0
Acaba diyorum emziremiyor mu da böyle geziniyor? Yavrularının nereden olabileceğini bilmiyorum. Az önce yine gördüm kediyi ve aklıma geldi.
0
Doğumdan sonra Karınları meme kısmı o şekilde sarkar, yedirseniz ve takip etseniz yavrularına gider aslında, görürsünüz.
0
@Cremisi
Zaten besliyorum ama yavrularının olduğu yere yaklaştıracağını sanmıyorum çünkü bir önceki hamileliğinde yaklaştırmıyordu(gerçi şimdi alıştı ama yine de yaklaştırmaz) Şimdiki yavrular nerede bilmiyorum. Yavrular sağlıklı olsun, o da emzirsin de başka sıkıntı yok(Hani acaba dedim emzirecek yavru bulamadı mı ya da başka bir şey mi var)
Zaten besliyorum ama yavrularının olduğu yere yaklaştıracağını sanmıyorum çünkü bir önceki hamileliğinde yaklaştırmıyordu(gerçi şimdi alıştı ama yine de yaklaştırmaz) Şimdiki yavrular nerede bilmiyorum. Yavrular sağlıklı olsun, o da emzirsin de başka sıkıntı yok(Hani acaba dedim emzirecek yavru bulamadı mı ya da başka bir şey mi var)
0
disardayim
merhaba10 gün sonra taşınıyoruz.3 tane kedim var. ikisi mevcut evde doğdu veteriner dışında yer görmediler. anneleri sokak çocuğu idi daha önce 3 farklı ev de gördü gerçi en ürkekleri o. yeni eve götürdüğümde korkmamaları için vs ne yapabilirim? eşyalar tamamen yepyeni onlara ait eşyaları götüreceği
merhaba
10 gün sonra taşınıyoruz.
3 tane kedim var. ikisi mevcut evde doğdu veteriner dışında yer görmediler. anneleri sokak çocuğu idi daha önce 3 farklı ev de gördü gerçi en ürkekleri o.
yeni eve götürdüğümde korkmamaları için vs ne yapabilirim? eşyalar tamamen yepyeni onlara ait eşyaları götüreceğim ama mobilyalar, ortam, kokular farklı olacak sonuçta.
soru 2:
maalesef açık mutfak var ve benim çocuklarım maalesef her şeye atlayan her deliğe giren canavarlar. tam olarak canavar, kitap kağıt eşya koltuk hepsini yoketmek için varolmuşlar canlarım :( <3
mutfak tezgahına kesinlikle çıkacak tipler yani :((
kedi kovucu sprey varmış. mutfak için alsam mı? nasıl uygulamalı? çok teşekkür ederiz <3
10 gün sonra taşınıyoruz.
3 tane kedim var. ikisi mevcut evde doğdu veteriner dışında yer görmediler. anneleri sokak çocuğu idi daha önce 3 farklı ev de gördü gerçi en ürkekleri o.
yeni eve götürdüğümde korkmamaları için vs ne yapabilirim? eşyalar tamamen yepyeni onlara ait eşyaları götüreceğim ama mobilyalar, ortam, kokular farklı olacak sonuçta.
soru 2:
maalesef açık mutfak var ve benim çocuklarım maalesef her şeye atlayan her deliğe giren canavarlar. tam olarak canavar, kitap kağıt eşya koltuk hepsini yoketmek için varolmuşlar canlarım :( <3
mutfak tezgahına kesinlikle çıkacak tipler yani :((
kedi kovucu sprey varmış. mutfak için alsam mı? nasıl uygulamalı? çok teşekkür ederiz <3
0
tezgaha çıkmamayı öğreteceksiniz ama zor. spreyle olmuyor öyle.
ya da sürekli temiz duracak.
ya da sürekli temiz duracak.
0
kediler alüminyum folyoyu sevmez derler. şu videoda olduğu gibi yapabilirsiniz.
www.videoman.gr
ben tezgahta içi su dolu sprey tutuyordum. sprey dediğim çiçek sulamak için olan şeylerden. tezgaha yöneldiği gibi sıkıyordum suratına. en azından ben mutfaktayken çıkmıyordu, çıkarsa da kolayca kaçıyordu spreyi gösterince.
www.videoman.gr
ben tezgahta içi su dolu sprey tutuyordum. sprey dediğim çiçek sulamak için olan şeylerden. tezgaha yöneldiği gibi sıkıyordum suratına. en azından ben mutfaktayken çıkmıyordu, çıkarsa da kolayca kaçıyordu spreyi gösterince.
0
öncelikle çok korkmanıza gerek yok siz de hep evde olursanız en fazla 4-5 günde alışırlar diye düşünüyorum. önceki evden hiç çıkmamış kedileriniz için de endişe etmeyin. yeterki ilk aşamada saklanabilecekleri bir alanları olsun. bir kediyi ilk kez eve allıştırmak gibi yani. kedilerinize özel bir oda bir alan ayarlayabiliyorsanız ayarlayın.
ben taşınırken kediyi taşımacılar eve bütün eşyaları koyduktan sonra çıkarmıştım. hem çok ses olur hem de korkmasın diye. siz de benzer bir şekilde taşınma gürültüsü bittikten sonra çıkarırsanız iyi olur. yeni evde kedinin kaçabileceği alanları önceden belirleyin bu arada (balkon, pencere). ilk fırsatta sizin aklınıza gelmeyecek yerlerden çıkabiliyorlar bir şekilde.
kedi kovucu spreyi bilmiyorum ama mutfak ayrı ise kapıyı kapatma yoluna gidin. spreyler her zaman işe yaramıyor + kediler bu sprey işini oyun sanıp oyuna çevirebiliyorlar diye okumuştum bir yerde.
ben taşınırken kediyi taşımacılar eve bütün eşyaları koyduktan sonra çıkarmıştım. hem çok ses olur hem de korkmasın diye. siz de benzer bir şekilde taşınma gürültüsü bittikten sonra çıkarırsanız iyi olur. yeni evde kedinin kaçabileceği alanları önceden belirleyin bu arada (balkon, pencere). ilk fırsatta sizin aklınıza gelmeyecek yerlerden çıkabiliyorlar bir şekilde.
kedi kovucu spreyi bilmiyorum ama mutfak ayrı ise kapıyı kapatma yoluna gidin. spreyler her zaman işe yaramıyor + kediler bu sprey işini oyun sanıp oyuna çevirebiliyorlar diye okumuştum bir yerde.
0
LZ
İşimden dolayı akşama kadar evde yokum. Sizce hangi cins ev hayvanı bu tempodaki bir anneye dayanır? Evde olmayacağım için üzülsün depresyona girsin istemem.
İşimden dolayı akşama kadar evde yokum. Sizce hangi cins ev hayvanı bu tempodaki bir anneye dayanır? Evde olmayacağım için üzülsün depresyona girsin istemem.
0
tek bir kedi yeterli bence baslangic olarak. cift olmasi sart degil. depresyona girmez kedi.
0
Kedi. Çift olsa daha iyi olur ama tek başına da yaşayabilir, çok cinsine denk gelmezseniz psikolojisi de bozulmaz kolay kolay.
0
Kedi. Biz de gündüzleri evde değiliz; kedimiz 3 yaşında. Gelince yarım saat oynatıyoruz; sonrasında sürekli yanımızda, seviyoruz, yanımızda uyuyor uyursa da. Şimdiye kadar bu konu ile ilgili bir sorun yaşamadık.
0
Ankaradaysanız 4 tane mis gibi yavru kedim var. Size iki tane verebilirim.
Aşağıdaki adresten canlı izleyebilirsiniz.
kedibebe.wordpress.com
Veya 3 kedi yuva bulduktan sonra kalan yavru ve anneyi de verebilirim.
Aşağıdaki adresten canlı izleyebilirsiniz.
kedibebe.wordpress.com
Veya 3 kedi yuva bulduktan sonra kalan yavru ve anneyi de verebilirim.
0
dirilis 1209
İyi yıllar arkadaşlar.excel ile ilgili bir sorum olacak. youtube'dan ya da microsoft'un hazır şablonlarından baktım da, pek aradığım tarzda bulamadım. bir tablo istiyorum. 12 ayı sıralayacağım. yandaki sütunda da doldurduğum verileri, ocak ayını seçince onlar gelecek, bunu her ay için yapabileceğim.
İyi yıllar arkadaşlar.
excel ile ilgili bir sorum olacak. youtube'dan ya da microsoft'un hazır şablonlarından baktım da, pek aradığım tarzda bulamadım.
bir tablo istiyorum. 12 ayı sıralayacağım. yandaki sütunda da doldurduğum verileri, ocak ayını seçince onlar gelecek, bunu her ay için yapabileceğim. bir de hepsini tek seferde sıralayabileceğim. örneğin ocak ayı için 1,2,3...hepsi deyince tüm aylardaki. pivot tablolardan bunu nasıl düzenleyebilirim.
excel ile ilgili bir sorum olacak. youtube'dan ya da microsoft'un hazır şablonlarından baktım da, pek aradığım tarzda bulamadım.
bir tablo istiyorum. 12 ayı sıralayacağım. yandaki sütunda da doldurduğum verileri, ocak ayını seçince onlar gelecek, bunu her ay için yapabileceğim. bir de hepsini tek seferde sıralayabileceğim. örneğin ocak ayı için 1,2,3...hepsi deyince tüm aylardaki. pivot tablolardan bunu nasıl düzenleyebilirim.
0
@otopsicocugu,
demek istediğim şu. Ocak ayı ilk sütunda. ikinci, üçüncü, dördüncü vs. sütunda ocak ayı ile ilişkilendirmem gereken bilgileri eklediğimde yeni bir ocak ayı satırı açmadan çağırmak istiyorum. yani örneğin ocak ayını filtrelediğimde o ay için girdiğim bilgiler, her ay için aynı şeyi uygulamam lazım. ama bunu ocak ocak ocak diye birçok satır eklemeden yapabiliyor muyuz, veya nasıl yapıyoruz.
demek istediğim şu. Ocak ayı ilk sütunda. ikinci, üçüncü, dördüncü vs. sütunda ocak ayı ile ilişkilendirmem gereken bilgileri eklediğimde yeni bir ocak ayı satırı açmadan çağırmak istiyorum. yani örneğin ocak ayını filtrelediğimde o ay için girdiğim bilgiler, her ay için aynı şeyi uygulamam lazım. ama bunu ocak ocak ocak diye birçok satır eklemeden yapabiliyor muyuz, veya nasıl yapıyoruz.
0
Selam,
İstediğiniz yapıyı power pivot ile kullanabilirsiniz ama önermem. Unpivot yaparak verileri dönüştürüp kullanılabilir hale getirebilirsiniz.
Excel kullanımındaki en sık yapılan hatalardan biri insan gibi düşünmek. Bunun sonucu da yatay genişleyen veri tabloları oluyor. Oysa önerilen yapı dikey genişleyecek şekilde olmalı.
Yani bahsettiğiniz şekilde yeni satırlar açarak "ocak" ayını defalarca belirtmeniz daha doğru bir çözüm.
Amaç ay isimlerini tekrar tekrar yazmamak ise tablo yapısını 12 sütundan oluşacak şekilde düzenleyin. Bu sayede yatay genişlemeyi engellemiş olursunuz.
İstediğiniz yapıyı power pivot ile kullanabilirsiniz ama önermem. Unpivot yaparak verileri dönüştürüp kullanılabilir hale getirebilirsiniz.
Excel kullanımındaki en sık yapılan hatalardan biri insan gibi düşünmek. Bunun sonucu da yatay genişleyen veri tabloları oluyor. Oysa önerilen yapı dikey genişleyecek şekilde olmalı.
Yani bahsettiğiniz şekilde yeni satırlar açarak "ocak" ayını defalarca belirtmeniz daha doğru bir çözüm.
Amaç ay isimlerini tekrar tekrar yazmamak ise tablo yapısını 12 sütundan oluşacak şekilde düzenleyin. Bu sayede yatay genişlemeyi engellemiş olursunuz.
0
Fusha
Kaç saatte bir olmalı? 5 saatte yorulmuyorum hiç diyelim fakat o kadar sürünce arabayı tekerler daha çabuk yıpranır zannımca. Hem şoför bakımından hem araç bakımından ideal mola aralığı nedir sizce? Not: 5 saatte yorulmuyorum diyelim kısmını şunu duymak için yazdım: beş saatte yorulmuyorsun ama 3vs
Kaç saatte bir olmalı? 5 saatte yorulmuyorum hiç diyelim fakat o kadar sürünce arabayı tekerler daha çabuk yıpranır zannımca. Hem şoför bakımından hem araç bakımından ideal mola aralığı nedir sizce?
Not: 5 saatte yorulmuyorum diyelim kısmını şunu duymak için yazdım: beş saatte yorulmuyorsun ama 3vs saatten sonra fark etmesen de algıların düşer vs
Not: 5 saatte yorulmuyorum diyelim kısmını şunu duymak için yazdım: beş saatte yorulmuyorsun ama 3vs saatten sonra fark etmesen de algıların düşer vs
0
4 saat ideal. 10-15 dakikalık bir mola ama bu molada biraz yürüme hatta 6-7 kez hızlıca çömel kalk gibi kan dolaşımını hızlandıracak şeyler yaparsanız harika olur.
araç için bi rşey diyemiyorum.
araç için bi rşey diyemiyorum.
0
vücut yorulmaz zaten, algın otomatikleşir. 2 saate bir benzinlikte 10 ar dk mola versen problem olmaz.
0
Yasal sınır günlük toplam 9 saat. kesintisiz olarak en fazla 5 saat sürüş yapmak gerekiyor.
Gerçek durum yaşınıza ve bünyenize bağlı olarak değişir. Ben 42 yaşındayım. Günlük toplam 9 saat zorluyor, hatta konu ile ilgili bir soru sormak üzere girince sizin sorunuzu gördüm.
Kendim kullanırken genellikle 3 -4 saatte bir en az 20 dakikalık mola veriyorum. Mola vereceğim yerleri önceden belirliyorum.
toplam 5 saat hiç sorun değil. 6-7 saati geçtikten sonra algılarım yavaşlıyor. Hızım da düşüyor. Çok fazla mola verince de yol uzun sürüyor ve o da dikkat dağıtıyor.
Tekerleklerin yıpranması uzun süre kullanımdan çok kullanım tarzına ve gitiğiniz yolun yapısına bağlı. Ani gaz - fren, virajlı yol, patika yol daha hızlı yıpratır ama günlük kullanım süresinin bir etkisi olmaz.
Araç açısından mola verme zorunluluğu için akklıma iki neden geliyor o da virajlı ve rampa (iniş ya da çıkış) bu biraz da aracınızın özelliklerine bağlı.
Örneğin LPG li araç daha fazla hararet yapar, yokuş ve virajlı bir güzergahta gidiyorsanız ve aracınız da biraz eski ise gözünüz hararet göstergesinde olsun. Fan sesini dinleyin. Bazı araçlarda da sıcak havada çok sık fren yaparak rampa aşağı inerseniz (örneğin dağdan aşağı iniş) frenler şişebilir, bazı otomatik vitesli araçlarda da yüksek sıcaklık hatası verebilir. Böyle yerlerde de mola vermeyi düşünmek lazım.
Gerçek durum yaşınıza ve bünyenize bağlı olarak değişir. Ben 42 yaşındayım. Günlük toplam 9 saat zorluyor, hatta konu ile ilgili bir soru sormak üzere girince sizin sorunuzu gördüm.
Kendim kullanırken genellikle 3 -4 saatte bir en az 20 dakikalık mola veriyorum. Mola vereceğim yerleri önceden belirliyorum.
toplam 5 saat hiç sorun değil. 6-7 saati geçtikten sonra algılarım yavaşlıyor. Hızım da düşüyor. Çok fazla mola verince de yol uzun sürüyor ve o da dikkat dağıtıyor.
Tekerleklerin yıpranması uzun süre kullanımdan çok kullanım tarzına ve gitiğiniz yolun yapısına bağlı. Ani gaz - fren, virajlı yol, patika yol daha hızlı yıpratır ama günlük kullanım süresinin bir etkisi olmaz.
Araç açısından mola verme zorunluluğu için akklıma iki neden geliyor o da virajlı ve rampa (iniş ya da çıkış) bu biraz da aracınızın özelliklerine bağlı.
Örneğin LPG li araç daha fazla hararet yapar, yokuş ve virajlı bir güzergahta gidiyorsanız ve aracınız da biraz eski ise gözünüz hararet göstergesinde olsun. Fan sesini dinleyin. Bazı araçlarda da sıcak havada çok sık fren yaparak rampa aşağı inerseniz (örneğin dağdan aşağı iniş) frenler şişebilir, bazı otomatik vitesli araçlarda da yüksek sıcaklık hatası verebilir. Böyle yerlerde de mola vermeyi düşünmek lazım.
0
benim aracım 2-3 saat aralığında dikkat eksikliğini anlayıp rest recommendation veriyor, yani benim 2.5 saatte bir filan dinlenmem lazım.
0
benim limitim 3-5 saat arası degisiyor. ne zaman yorulursam mola veriyorum.
0
bence en ideali üç saat falan. benim üç saatten sonra gözlerim dalmaya başlıyor. odaklanamadığımı fark ediyorum. yalnız başımaysam bağırarak şarkı söylemek işe yarıyor ama yine de fazla zorlamamak lazım.
toplamda da bir seferde 8-9 saatten fazla hiç kullanmadım. zaten belim ağrıyor bir zaman sonra.
toplamda da bir seferde 8-9 saatten fazla hiç kullanmadım. zaten belim ağrıyor bir zaman sonra.
0
kleider
90larda böyle programlar vardı, tanık çıkıyordu beni şöyle kaçırdılar deney yaptılar sonra bıraktılar diye, bunların hiç videosunu bulamadım , var mıdır gören duyan.
90larda böyle programlar vardı, tanık çıkıyordu beni şöyle kaçırdılar deney yaptılar sonra bıraktılar diye, bunların hiç videosunu bulamadım , var mıdır gören duyan.
0
Merhaba, zamanında televizyonda seyrettiğim bir tane vardı uzaylı muhabbetli, Erol Evgin'in, videosu da bu: www.youtube.com 
İçeriği çok hatırlamıyorum, videoyu da izlemedim, ama belki işinize yarayabilir.
İçeriği çok hatırlamıyorum, videoyu da izlemedim, ama belki işinize yarayabilir.
0
Haktan Akdogan'in youtube sayfasini ziyaret ediniz. İlginizi cekecek seyler var.
0
tchuck
merak ettim de;uzmanlık alanınız,tecrübe yılınız,bir de yanına adam saatinizi yazarsanız (aralık olarak da olabilir) şöyle bir yoklayalım.bir iki arkadaştan çok uçuk rakamlar duydum da, bu işin piyasasının bu kadar yüksek olduğunu düşünmüyorum açıkçası. zaten sizden de aynı rakamlar çıkarsa "vay ana
merak ettim de;
uzmanlık alanınız,
tecrübe yılınız,
bir de yanına adam saatinizi yazarsanız (aralık olarak da olabilir) şöyle bir yoklayalım.
bir iki arkadaştan çok uçuk rakamlar duydum da, bu işin piyasasının bu kadar yüksek olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
zaten sizden de aynı rakamlar çıkarsa "vay anasını" diyeceğim.
uzmanlık alanınız,
tecrübe yılınız,
bir de yanına adam saatinizi yazarsanız (aralık olarak da olabilir) şöyle bir yoklayalım.
bir iki arkadaştan çok uçuk rakamlar duydum da, bu işin piyasasının bu kadar yüksek olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
zaten sizden de aynı rakamlar çıkarsa "vay anasını" diyeceğim.
0
danışmanlık ücreti altında
.net için saati 150
sql için de saati 300
çalışan tanıdıklarım var.
.net için saati 150
sql için de saati 300
çalışan tanıdıklarım var.
0
Ben ya yazılımcı değilim yorum yapmazsam ölecektim, ölmeyeyim diye geldim; zamanında bilgisayar mühendisliği okumayan aklıma söverken bu cevapların da ortalamayı yansıtmadığına inanmak istiyorum.
hayır yani yakıtlı pilotlu helikopterin 1/4 fiyatına çalışıyor arkadaşlarımız. Ve sanırım istatistiksel olarak b.m'leri özel pilotlardan daha fazla iş bulabiliyorlardır.
bir de helikoptere binmeye lüks derler. Ben bu arkadaşlarımızın yerinde olsam, halısahaya bile helikopterle giderim(görgüsüzüm) hayır n'olacak yani günün 2 saatini ulaşım için çalışır zamandan ve konfordan huzura ererim. Helikopter çok rahat bi' ulaşım aracı bildiğiniz gibi değil.
hayır yani yakıtlı pilotlu helikopterin 1/4 fiyatına çalışıyor arkadaşlarımız. Ve sanırım istatistiksel olarak b.m'leri özel pilotlardan daha fazla iş bulabiliyorlardır.
bir de helikoptere binmeye lüks derler. Ben bu arkadaşlarımızın yerinde olsam, halısahaya bile helikopterle giderim(görgüsüzüm) hayır n'olacak yani günün 2 saatini ulaşım için çalışır zamandan ve konfordan huzura ererim. Helikopter çok rahat bi' ulaşım aracı bildiğiniz gibi değil.
0
hele soluklan şunu bi izle yiğidim: www.youtube.com
@mete
bak ben kendi olayımı sana ispatlayayım. adamlar bu danışmanları öyle senin aklına gelen crud işleri için değil. işin içinden çıkamadıkları durumlarda, özel durumlarda çağırır. yani adam salak değil projeyi baştan sona danışmana yazdırıp da günlüğüne 1500/3000 bin vermeye. ayrıca ülkede o paranın çoğu da vergiye gidiyor bunu bil.
@mete
bak ben kendi olayımı sana ispatlayayım. adamlar bu danışmanları öyle senin aklına gelen crud işleri için değil. işin içinden çıkamadıkları durumlarda, özel durumlarda çağırır. yani adam salak değil projeyi baştan sona danışmana yazdırıp da günlüğüne 1500/3000 bin vermeye. ayrıca ülkede o paranın çoğu da vergiye gidiyor bunu bil.
0
Yazılım mühendisliği dersinde yazılımın fiyatlandırması ile ilgili bir konu başlığı vardır.
Yazılımı fiyatlandırmak çok zordur.
Kod satırı üzerinden adaletli bir fiyatlandırma olmaz. Çünkü aynı işi yapacak çok daha az sayıda satır yazılabilir. Suistimal edilebilir.
Çalışma saati üzerinden fiyat belirlemek adil olmaz. Yeteneksiz insan daha çok kazanır. Bir işin kaç saatte bitebileceği kişiden kişiye değişir.
Bu nedenle yazılımın fiyatı, "müşterinin vermeye razı olduğu en yüksek miktardır"
Ben fiyat verirken alternatif çözümler üzerinden giderim. Uzmanlık alanım otomasyon sistemleri, otomatik karar veren yönetim yazılımları. Scada değil, biraz ötesi.
Fiyat verirken 'bu işi ben yapmasaydım başka nasıl çözülürdü? Maliyeti ne olurdu' diye ön hesap yaparım. Bu maliyetin %60-%80 gibi bir miktarı kabul görür, müşteri bu işi yaptırmaya razı olur.
İşi yapıp yapmamaya da şöyle karar veririm. Maaşlı bir işim var. Günde 9 saat çalışıyorum. Saatlik ücretimi biliyorum. Fakat yoğun iş saatlerinin ardından dinlenmem için gerekli olan boş vaktim değerli. Saatlik ücretimin 2-3 katı kadar daha yüksek fiyat belirlerim.
Kendimi çok zorlamadan haftada 10 saat kadar freelance işlere zaman ayırdığımı düşünelim. Ayda 40 saat freelance çalışabilirim. Yani freelance ile aylık kazanabileceğim en yüksek miktar belli.
Müşterinin istediği işi istediği sürede yetiştirebilirmiyim ona bakıyorum. Müşterinin ne kadar vermeye razı olacağını hesaplanmıştım. Yaptığımda benim saatlik ücretimin karşılığına değecek bir iş olup olmadığına da bu miktar ile karşılaştırma yaparak karar veririm.
Somut örnek verelim. Örneğin otomatik bir stok sistemi isteniyor. Müşteri kendi imkanları ile basit bir şekilde plc ye bağlı basit bir Hmi kullanabilir. Diyelim ki bir hmi 5000 tl.
Ben yapacağım işin hmi ile yapılabilecek kısmına 4000 tl den fazla isteyemem. 2000 tl ye de pc satın alacak. Yazılımın baz haline 4000-2000=2000 tl den fazlasını isteyemem.
Ufak tefek raporlar mutlaka istenir. 3 iyidir 3 raporu hediye ederim. ama unutmayın, rapor başına fiyat belirlemezseniz proje dipsiz kuyuya döner asla bitmez. Rapor hmi ile yapılamaz. Çok daha kolay iş olmasına rağmen rapora daha fazla para isterim. Ekstra rapor başına da 500 - 750 lira lira civarı makul bir değerdir.
Yani piyasa fiyatı diye net bir miktar yok. Sizin deneyiminiz, yetenekleriniz ile orantılı olarak yükselebilecek ve müşteriyi boğmayacak, başka alternatiflere yönlendirmeyecek miktarları zamanla belirlemeye alışırsınız.
Yazılımı fiyatlandırmak çok zordur.
Kod satırı üzerinden adaletli bir fiyatlandırma olmaz. Çünkü aynı işi yapacak çok daha az sayıda satır yazılabilir. Suistimal edilebilir.
Çalışma saati üzerinden fiyat belirlemek adil olmaz. Yeteneksiz insan daha çok kazanır. Bir işin kaç saatte bitebileceği kişiden kişiye değişir.
Bu nedenle yazılımın fiyatı, "müşterinin vermeye razı olduğu en yüksek miktardır"
Ben fiyat verirken alternatif çözümler üzerinden giderim. Uzmanlık alanım otomasyon sistemleri, otomatik karar veren yönetim yazılımları. Scada değil, biraz ötesi.
Fiyat verirken 'bu işi ben yapmasaydım başka nasıl çözülürdü? Maliyeti ne olurdu' diye ön hesap yaparım. Bu maliyetin %60-%80 gibi bir miktarı kabul görür, müşteri bu işi yaptırmaya razı olur.
İşi yapıp yapmamaya da şöyle karar veririm. Maaşlı bir işim var. Günde 9 saat çalışıyorum. Saatlik ücretimi biliyorum. Fakat yoğun iş saatlerinin ardından dinlenmem için gerekli olan boş vaktim değerli. Saatlik ücretimin 2-3 katı kadar daha yüksek fiyat belirlerim.
Kendimi çok zorlamadan haftada 10 saat kadar freelance işlere zaman ayırdığımı düşünelim. Ayda 40 saat freelance çalışabilirim. Yani freelance ile aylık kazanabileceğim en yüksek miktar belli.
Müşterinin istediği işi istediği sürede yetiştirebilirmiyim ona bakıyorum. Müşterinin ne kadar vermeye razı olacağını hesaplanmıştım. Yaptığımda benim saatlik ücretimin karşılığına değecek bir iş olup olmadığına da bu miktar ile karşılaştırma yaparak karar veririm.
Somut örnek verelim. Örneğin otomatik bir stok sistemi isteniyor. Müşteri kendi imkanları ile basit bir şekilde plc ye bağlı basit bir Hmi kullanabilir. Diyelim ki bir hmi 5000 tl.
Ben yapacağım işin hmi ile yapılabilecek kısmına 4000 tl den fazla isteyemem. 2000 tl ye de pc satın alacak. Yazılımın baz haline 4000-2000=2000 tl den fazlasını isteyemem.
Ufak tefek raporlar mutlaka istenir. 3 iyidir 3 raporu hediye ederim. ama unutmayın, rapor başına fiyat belirlemezseniz proje dipsiz kuyuya döner asla bitmez. Rapor hmi ile yapılamaz. Çok daha kolay iş olmasına rağmen rapora daha fazla para isterim. Ekstra rapor başına da 500 - 750 lira lira civarı makul bir değerdir.
Yani piyasa fiyatı diye net bir miktar yok. Sizin deneyiminiz, yetenekleriniz ile orantılı olarak yükselebilecek ve müşteriyi boğmayacak, başka alternatiflere yönlendirmeyecek miktarları zamanla belirlemeye alışırsınız.
0
Arkadaşlar bu arada fazla düşündüğüm fiyat 250tl saatti. Ben 100-150 arası alıyorum saatlik.
Ama sizinkileri okuyunca fiyatı normal buldum.
Pho developer 150tl diye ben ekleyim o zaman
Ama sizinkileri okuyunca fiyatı normal buldum.
Pho developer 150tl diye ben ekleyim o zaman
0
@keltox,
bu söylediklerine de acayip katılıyorum. ben her zaman bir insana saat verirken o işin yapılma süresini düşünürüm.
yani gidip süreçte yaşanan bugı, benim kotaramadığım bir case'i veya o işi yapmayı öğrenmek için harcayacağım süreyi projeye dahil etmem.
örnek vermek gerekirse; panel üzerinden bir cv doldurulacak ve kişiler pdf upload'u ve video upload'u yapabilecekler. ben buna atıyorum; 6 saat süre verirsem bu işin kodlanma süresidir. "pdf'i upload ettirirken şöyle bir sorun yaşadım. video formatı gereği şöyle bir hata aldık o yüzden iş 5 saat uzadı" demem veya bu ihtimallere göre süre veremem. işin "yapılamamasına sebep" olan bilgi eksikliği müşteriden kesilmemeli diye düşünüyorum.
ama tabi bunu müşteri nasıl anlayabilir? ya kendi yazılımdan anlıyor olmalı ya o kadar çok yazılım işi yaptırmış olmalı ki "ulan bu işe 10 saat yazmışsın, 3 saatlik iş bu kardeşim." diyebilmeli ya da kadrosunda bir yazılımcısı olmalı.
mesela bir panel işi vardı.
adam paneli yazmış; panele aynı isimde iki dosya yükleyemiyorsun (kendi rename yaptırmıyormuş dosyayı), yüklediğin dosyada türkçe karakter veya boşluk varsa sistem hata veriyor, hiçbir fotoğraf resize edilmiyor vs. vs. gibi sorunlar vardı. şimdi bu adam bunların hepsini yapmak zorunda, gidip bunlara ekstra süre yazamaz yani. zaten işe dahil mevzular bunlar. yapamamış, becerememiş veya akıl edememiş olması müşteriye yük olarak bindirilemez.
bu söylediklerine de acayip katılıyorum. ben her zaman bir insana saat verirken o işin yapılma süresini düşünürüm.
yani gidip süreçte yaşanan bugı, benim kotaramadığım bir case'i veya o işi yapmayı öğrenmek için harcayacağım süreyi projeye dahil etmem.
örnek vermek gerekirse; panel üzerinden bir cv doldurulacak ve kişiler pdf upload'u ve video upload'u yapabilecekler. ben buna atıyorum; 6 saat süre verirsem bu işin kodlanma süresidir. "pdf'i upload ettirirken şöyle bir sorun yaşadım. video formatı gereği şöyle bir hata aldık o yüzden iş 5 saat uzadı" demem veya bu ihtimallere göre süre veremem. işin "yapılamamasına sebep" olan bilgi eksikliği müşteriden kesilmemeli diye düşünüyorum.
ama tabi bunu müşteri nasıl anlayabilir? ya kendi yazılımdan anlıyor olmalı ya o kadar çok yazılım işi yaptırmış olmalı ki "ulan bu işe 10 saat yazmışsın, 3 saatlik iş bu kardeşim." diyebilmeli ya da kadrosunda bir yazılımcısı olmalı.
mesela bir panel işi vardı.
adam paneli yazmış; panele aynı isimde iki dosya yükleyemiyorsun (kendi rename yaptırmıyormuş dosyayı), yüklediğin dosyada türkçe karakter veya boşluk varsa sistem hata veriyor, hiçbir fotoğraf resize edilmiyor vs. vs. gibi sorunlar vardı. şimdi bu adam bunların hepsini yapmak zorunda, gidip bunlara ekstra süre yazamaz yani. zaten işe dahil mevzular bunlar. yapamamış, becerememiş veya akıl edememiş olması müşteriye yük olarak bindirilemez.
0
skooma
Normal fırından kastım, büyük olanlar değil; şu şekilde olanlar: https://www.beko.com.tr/UPLOAD/PRODUCT/thumb/7730420214_LO1_20160310_161026_large.jpgİkisinden birini alayım diyorum fiyat olarak fazla açılmak da istemiyorum. Mikrodalganın pratikliği hoşuma gidiyor, yemek ısıt vs. iyi hoş ama arada b
Normal fırından kastım, büyük olanlar değil; şu şekilde olanlar: www.beko.com.tr
İkisinden birini alayım diyorum fiyat olarak fazla açılmak da istemiyorum.
Mikrodalganın pratikliği hoşuma gidiyor, yemek ısıt vs. iyi hoş ama arada bir yulaflı kurabiye olur, kek olur, fırında yapılabilecek bir yemek olur bir şeyler yapmak istesem mikrodalga pişirme yapamıyor diye biliyorum (yapmıyor, değil mi?). Bu dediklerimi de ayda bir anca yaparım bu arada.
Siz olsanız hangisini alırsınız ve neden?
Bir de hangisinin elektrik tüketimi daha fazladır?
İkisinden birini alayım diyorum fiyat olarak fazla açılmak da istemiyorum.
Mikrodalganın pratikliği hoşuma gidiyor, yemek ısıt vs. iyi hoş ama arada bir yulaflı kurabiye olur, kek olur, fırında yapılabilecek bir yemek olur bir şeyler yapmak istesem mikrodalga pişirme yapamıyor diye biliyorum (yapmıyor, değil mi?). Bu dediklerimi de ayda bir anca yaparım bu arada.
Siz olsanız hangisini alırsınız ve neden?
Bir de hangisinin elektrik tüketimi daha fazladır?
0
ikisi birbirinden tamamen farklı işler yapar.
mikrodalga ile o dediklerinizi yapamazsınız.
fırın daha çok elektrik harcar.
bence ikisini de alın mutfakta yer varsa. kumtel/simfer, burun kıvırmayın bunlar da iyidir.
mikrodalga ile o dediklerinizi yapamazsınız.
fırın daha çok elektrik harcar.
bence ikisini de alın mutfakta yer varsa. kumtel/simfer, burun kıvırmayın bunlar da iyidir.
0
mikrodalga bana Pratik gelmiyor. yemegi ocakta da hemen hemen ayni surede isitabiliyorsun. et cozdururken super ama. onun disinda olmasa da olur.
mini firin candir. hem minik hem yapamayacagin sey yok. kumtelimle senelerdir mutluyuz ^^
mini firin candir. hem minik hem yapamayacagin sey yok. kumtelimle senelerdir mutluyuz ^^
0
Hem pisirme hem mikrodalga firinlar var. Ama pisirmeleri ne kadar iyidir arastirmak lazim.
0
Kek/sufle gibi mikrodalga fırın için tarifler oluyor ama normal fırının tadını vermez. Sonuçta birden pişiriyor, saniyesini ayarlayamazsan az veya çok pişer, kontrol etmeye müsait değil.
Yemek ısıtmayı normal fırın da yapar, 1 dk değil de 5 dk tutarsın ne olacak yani.
Yemek ısıtmayı normal fırın da yapar, 1 dk değil de 5 dk tutarsın ne olacak yani.
0
Nasıl bir yaşam tarzına sahip olduğun da önemli.
Bekarım, yalnızım. Evde yemek yapmam marketten dondurulmuş ürün alır ısıtır yerim diyorsan mikrodalga.
Değil ise normal fırın.
Normal fırın için de üst ve alt ısıtıcılar toplamda en az 1500 watt olsun. Daha düşük olursa kek kabarmaz, yavaş pişirdiği için kurutur.
Pahalı bir şey almanıza gerek yok, sonuçta at ile deve bir teknoloji değil. Elektrikli ısıtıcı. Fakat şu özellikler olursa iyi olur:
- Özellikle üst taraftaki rezistansın dengeli monte edildiğine emin olun. Resistans (yani ısıtıcı tel) bazı noktalarda aşağı sarkıyor ise o bölge pişirdiğiniz şeye daha çok yaklaştığı için o bölge daha çok pişiyor, tepsiyi içeride döndürmek zorunda kalıyorsunuz.
- Cam yünü ile yalıtımı varsa iyidir. Daha az enerji harcar. Isı yalıtımı iyi olduğu için mutfağı değil, fırının içini ısıtır
Bu özelliklerde mini fırın internette 120-150 lirası arası fiyat ile bulunabiliyor.
Ben olsam ikisini de almam. 1+1 küçücük evde tek başıma yaşayan biriyim. Mutfakta yerim yok. Belki tost makinesi alabilirim; içerisine yüksek tepsi sokularak mini fırın gibi çalışabilen modeller var.
Bekarım, yalnızım. Evde yemek yapmam marketten dondurulmuş ürün alır ısıtır yerim diyorsan mikrodalga.
Değil ise normal fırın.
Normal fırın için de üst ve alt ısıtıcılar toplamda en az 1500 watt olsun. Daha düşük olursa kek kabarmaz, yavaş pişirdiği için kurutur.
Pahalı bir şey almanıza gerek yok, sonuçta at ile deve bir teknoloji değil. Elektrikli ısıtıcı. Fakat şu özellikler olursa iyi olur:
- Özellikle üst taraftaki rezistansın dengeli monte edildiğine emin olun. Resistans (yani ısıtıcı tel) bazı noktalarda aşağı sarkıyor ise o bölge pişirdiğiniz şeye daha çok yaklaştığı için o bölge daha çok pişiyor, tepsiyi içeride döndürmek zorunda kalıyorsunuz.
- Cam yünü ile yalıtımı varsa iyidir. Daha az enerji harcar. Isı yalıtımı iyi olduğu için mutfağı değil, fırının içini ısıtır
Bu özelliklerde mini fırın internette 120-150 lirası arası fiyat ile bulunabiliyor.
Ben olsam ikisini de almam. 1+1 küçücük evde tek başıma yaşayan biriyim. Mutfakta yerim yok. Belki tost makinesi alabilirim; içerisine yüksek tepsi sokularak mini fırın gibi çalışabilen modeller var.
0
Soru biraz elektrik supurgesi mi buzdolabi mi alayim gibi. Ikisi farkli seyler adinda firin var diye ayni seymis gibi dusunme.
0
Fırının elektrik tüketimi 3-4 kat fazla mikrodalgadan.
Kullanım açısından bakılınca mikrodalga pratiklik, fırın zevk. Çalışıyorsan, ayda alemde bir fırın kullanacaksan mikrodalga almak daha mantıklı olabilir.
Mikrodalga fırında da yemek pişer, kek filan yapılır ama fırın tadı olmaz.
(Mikrodalgaların bazılarında pişirme zaman ayarı oluyor. ben çalışırken evden çıkmadan pişecek tencere yemeğimi filan mikrodalgaya koyardım, işten çıkmadan 1-2 saat öncesine ayarlardım, geldiğimde yemek hazır olurdu.)
Yemek pişirmekten çok donmuşu çözmesi çok pratik. Hafta sonu köfteni yemeğini hazırla, dondur, kullanacağın zaman erit. Bir de porsiyonluk ısıtma yapması çok kullanışlı. Fırında porsiyonluk ısıtma hem pratik değil hem epey pahalıya patlar.
Fırının yemeğe verdiği lezzeti, böreği kurabiyesi... Sık kullanmasam da yapınca tam olsun dersen tabii ki fırın ++
Kullanım açısından bakılınca mikrodalga pratiklik, fırın zevk. Çalışıyorsan, ayda alemde bir fırın kullanacaksan mikrodalga almak daha mantıklı olabilir.
Mikrodalga fırında da yemek pişer, kek filan yapılır ama fırın tadı olmaz.
(Mikrodalgaların bazılarında pişirme zaman ayarı oluyor. ben çalışırken evden çıkmadan pişecek tencere yemeğimi filan mikrodalgaya koyardım, işten çıkmadan 1-2 saat öncesine ayarlardım, geldiğimde yemek hazır olurdu.)
Yemek pişirmekten çok donmuşu çözmesi çok pratik. Hafta sonu köfteni yemeğini hazırla, dondur, kullanacağın zaman erit. Bir de porsiyonluk ısıtma yapması çok kullanışlı. Fırında porsiyonluk ısıtma hem pratik değil hem epey pahalıya patlar.
Fırının yemeğe verdiği lezzeti, böreği kurabiyesi... Sık kullanmasam da yapınca tam olsun dersen tabii ki fırın ++
0
tan vakti
zamanında trt2 de new age tarzı müzik yapan sanatçıların video klipleri yayınlanıyordu. orda kel kafalı yan flüt çalan bir adam vardı. çok hoş bir müzik yapıyordu. kim di o adam? hangi müzikti? öyle bilinmeyen tanınmayan bir zat olup saçları kazınmış çinli kıyafeti giymiş dazlak bir adam dı. ayrıca
zamanında trt2 de new age tarzı müzik yapan sanatçıların video klipleri yayınlanıyordu. orda kel kafalı yan flüt çalan bir adam vardı. çok hoş bir müzik yapıyordu. kim di o adam? hangi müzikti? öyle bilinmeyen tanınmayan bir zat olup saçları kazınmış çinli kıyafeti giymiş dazlak bir adam dı. ayrıca tüm o klip serisinin ismini bilen varsa katmerli güzel olur.
0
müzik mozaik olabilir mi? o eleman da jethro tull'dan ian anderson diyebileceğim ama fena sallamış olacağım.
0
