Giriş
(8)

bu söz gerçek mi: "Atatürk'ün ölürken söylediği son söz"

dieselsingle2
facebuk'tan alıntıdır:"Atatürk'ün ölürken söylediği son sözinsanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri geldiğinde, o sırada yanında bulunanlardan Dr. Neşet Ömer bey “Dilinizi göreyim efendim. Lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkartın” diye telaşlanırken, Atatürk, Dr. Neşet Ömer beye bakarak “
facebuk'tan alıntıdır:

"Atatürk'ün ölürken söylediği son söz
insanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri geldiğinde, o sırada yanında bulunanlardan Dr. Neşet Ömer bey “Dilinizi göreyim efendim. Lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkartın” diye telaşlanırken, Atatürk, Dr. Neşet Ömer beye bakarak “VE ALEYKÜMÜSSELAM” diyerek gözlerini kapatmıştır. (Kılıç Ali’nin Anıları Sh 659. Hulusi TURGUT)

Peki, o sırada Atatürk’ün yanında bulunanlar telaş ve çaresizlik içerisinde kıvranırlarken ve hiç gereği yokken Atatürk’ün “VE ALEYKÜMÜSSELAM” demesinin anlamı ne olabilir diye bir soru akla gelebilir. Böyle bir sorunun yanıtını Kur’an ayetlerinden öğrenelim. İşte Kur’an’ın söyledikleri:

“ İyiliklerini içeren kitabı sağ tarafından verileceklere, melekler: ‘SELAMÜN ALEYKE’ derler.” (Vakıa Suresi 90,91)"

doğruluğu nedir, duydunuz mu daha önce?
0
dieselsingle2
(10.06.11)
daha önce duydum. efsane olma olasılığı yüksek gibi geldi.
0
karlmarx
(10.06.11)
yanlış olduğu %100.
0
latios
(10.06.11)
%99 yalan.


%1 halüsinasyon.
0
point me at the sky
(10.06.11)
islami tayfaya sevdirme olayı +1
yani yanlış
0
neysene
(10.06.11)
atatürk ölürken comolokko dememiş gayet senin benin ölürken diyeceğimiz bir şey.

cevap veriyorum. doğruluğu bilinemez.
0
seljax
(10.06.11)
horace wells +1

kesinlikle şehir efsanesi kulaktan kulağa uydurulmuş bir hikaye
0
ishak77
(10.06.11)
"%100 yanlış" diyen arkadaşı takdir ettim, yanındaydı herhalde ölürken :)

%99 efsane oldugunu düşünüyorum tabii. %100 ateist bir adamdı sonuçta, bugün kesin olarak biliyoruz.
0
507
(10.06.11)
siktiriboktanlığı senin örümcek kafan dostum. benim araştırdığım mevzu çok ayrı birşey, bu da bir parçası. şimdi dağıl
0
🌸dieselsingle2
(10.06.11)
(4)

Komedi Dizisi

Salieeh
The bing theory tadında yabancı komedi dizisi tavsiye edebilirmisiniz?
The bing theory tadında yabancı komedi dizisi tavsiye edebilirmisiniz?
0
Salieeh
(03.06.11)
(bkz: the it crowd)
0
inheritance
(03.06.11)
coupling uk
two and a half man
modern family
the office
black books
0
bruges
(03.06.11)
(bkz: seinfeld)

bence on çeker.
0
ya ben lan neyse
(03.06.11)
two and a half men süper manyak bi dizi birazda cinsellik içerir(birazmı xD)

how ı met your mother da çok güzel bence genelde cnbc dizileri güzel ama e2 ve fox da yada dizi smarta filan da güzel şeyler var
0
ishak77
(04.06.11)
(8)

ne yapılabilir bu vampirlere karşı

tururo
hemen sarmısak alıp koşmayın. bahsettiğim vampir gsm faturasıyla kan emen vodafone. abone olmanız için yalan söylemek onlarda, tüketiciyi kazıklamak için fazla fatura gelen paketlere yönlendirmek onlarda, piyasa fiyatı 1200 tl olan telefonu 1300 liraya satıp bir de bunun piyasadan daha ucuz olduğunu
hemen sarmısak alıp koşmayın. bahsettiğim vampir gsm faturasıyla kan emen vodafone. abone olmanız için yalan söylemek onlarda, tüketiciyi kazıklamak için fazla fatura gelen paketlere yönlendirmek onlarda, piyasa fiyatı 1200 tl olan telefonu 1300 liraya satıp bir de bunun piyasadan daha ucuz olduğunu söylemek bunlarda. en azından numaramı bunlardan kurtarabileceğim bir yol var mı?
0
tururo
(03.06.11)
numara taşıma?
0
oblitus
(03.06.11)
hepsi aynı. bence en uygunu yine vodafone. avea çekmiyor, turkcell daha kazık. ona göre..
0
maresal jedi
(03.06.11)
beterin beteri var türksel :)
vodafone yine en iyisi bencede.
4 aydır vodi kullanıyorum gayet memnunum.
0
seyduna6687
(03.06.11)
bu promosyonlar yüzünden hep. Millet tenezzül etmese herşey makul fiyatında satılacak ama nerede anlayan:)
0
khan shabbir
(03.06.11)
turkcelle geçersen yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş olursun söyliyim
0
colorless green ideas sleep furiously
(03.06.11)
aynen 3 ay önce vadofone geçtim ulan içim rahatladı be bu türkcell ne kadar kazıkmış yav harbideen beterin beteri rürkcel sen vodafonede kal daha iyisi gelene kadar şimdilik en iyisi vodafone
0
ishak77
(03.06.11)
şu an türkiyede ki en hesaplı ve kontür hortumlmayan hat vodafone bencesi falan yok cidden öle, bunu bütün hatları kullanmış biri olarak söylüyorum. isterseniz numara taşıyın ama şu an ki durumdan daha iyi olacağını söyleyemez kimse.
0
violethill
(03.06.11)
bende tüm hatları kullanmış biri olarak söylüyorum en az hortumlayan avea, ama avea çekmiyor arkadaşım adamlarda alt yapı yok yani bu bir gerçek. turkcell desen vodafonedan çok kazıklıyor. avea'a geçmek mantıksız çünkü ciddi sinir bozuyor çekmemesi kopması vs... turkcell desen tam kazık. o yüzden en iyisi vodafone. turkcell kalitesinde ve daha ucuz.

bu arada kampanyasız telefonu gidipte vodafonedan alma arkadaşım. ayrıca tüm bayilerde standart bir fiyat yok.

bu arada not: vodafonela hiç bi bağlantım yok bayisi falan değilim yani. sadece bağımsız gözlemlerini sunuyorum.

vodafone genç 29tl ve gençturkcell kullanan biriyim
0
maresal jedi
(03.06.11)
(11)

böcekli mutfak

liquidcat
yeni taşınacağım evde mutfak kalorifer böceği kaynıyor. ev sahibi ilaçlattığını böcek kalmadığını söyledi ama bir hafta sonra eve baktığımda salonda bile böceklerin cirit attığını gördüm. mutfak dolapları çok pis vaziyette; ev sahibine değiştirelim bunları dedim ama yanaşmadı. dolabın arkasında, alt
yeni taşınacağım evde mutfak kalorifer böceği kaynıyor. ev sahibi ilaçlattığını böcek kalmadığını söyledi ama bir hafta sonra eve baktığımda salonda bile böceklerin cirit attığını gördüm. mutfak dolapları çok pis vaziyette; ev sahibine değiştirelim bunları dedim ama yanaşmadı. dolabın arkasında, altında böcekler yuva yapmış mıdır bilemiyorum, sizce ne yapmam lazım; nasıl kesin bir şekilde kurtulurum bu böceklerden? dolap değiştirmek çare olursa parasını ben verip değiştireceğim.
0
liquidcat
(03.06.11)
eve yerleşmeden bir ilaçlatmak lazım. mutfak dolapları da kötü durumdaysa ev sahibiyle anlaşıp kiradan düşmek lazım ama adam yanaşmıyorsa o evi tutmam ben olsam. bu tip konular hep sonra problem olur çünkü.
0
ozdek
(03.06.11)
Öncelikle geçmiş olsun.
Bu haşareler muhtemelen yumurta fln bırakmışlardır dolaplara.
Bence, önce mutfakta bir dip-köşe temizliği lağzım. Bol çamaşır suyu katılmış suyla dolapların arkasını, altını yanını yöresini bir güzel temizlemek lağzım.
Ardından, ne kadar dolap ve eşya varsa şu kahverengi böcek tabletlerinden konmalı altlarına.
0
pangea
(03.06.11)
bence temiz bi ev bul kendine aynısı bizim evdede oldu böcek yok filan dedi ev sahibi eve taşındık ana hamam böcekleri filan var tabii ben iğrenirim aldık raidin(pangeanın dediği) şöyle yere konanları var böcekler içindeki zehri yiyor ölüyor felan diye ulan koymaz olaydık böcekler onu yiyince kafayı buldu 3 -4 tanesi gelir ayğının üstünden geçer güpe gündüz salonun ortasıda dolaşırlar süpürgenin arkasında ölümüm bekler tabii sen onu ölüsünü görünce kendinden geçersin en ama en kötüsü kopardığım ekmeğin içinden çıktı onu görünce attım ekmeği yere haydii yürü yeni ev aramaya
0
ishak77
(03.06.11)
evsahibi evi gerçekten ilaçlatmış olabilir ama o esnada yumurtalamışlarsa böcükler, yumurtadakiler ilaçtan etkilenmemişlerdir.

sen evi bi daha ilaçlattır, 1 ay sonra tekrar ilaçlattır. yumurtadan yeni çıkanlar da gider.

bazı ilaçlar silikonlu oluyor, sen evi silsen süpürsen bile o sıkıldığı yerde kalıyor ve üstünden geçen böcekleri öldürmeye devam ediyor. onlardan yaptırt.
0
halanne
(03.06.11)
gerekirse on kere daha ilaçlatırım ama kesin çözüm olur umarım dolapları değiştirmek şart oldu sanırım ama adam yanaşmıyor benim dolaplarım güzel diyor, kontrat da imzaladık artık ne halt edecez bilmiyorum.
0
🌸liquidcat
(03.06.11)
adam gibi ilaçlanırsa asla böcek olmaz.
biz kendi büromuzu arkadaşımızın şirketine ilaçlattırdık. hiç böcek yok.
ama yan taraftaki dairede her gün bir sürü böcek hayatın kaybediyor.
en etkili ve kesin çözüm ilaçlama ama ev boşken yapılsa çok süper sonuç alınırdı. bu durumda dolap değiştirmek çok masraflı.
böcek tabletleri daha mantıklı geliyor.
0
seyduna6687
(03.06.11)
dolaplari degistirsen bile ilaclama gerekir bence cunku sadece dolaplara degil en ufak catlaga bile yumurtluyor o uyuzlar. bide bence adam gibi bir ilaclama yaptir, tablet falan bizde bir ise yaramamisti.
ilaclamadan sonra ara ara kendinde ilaclama yap -kothrine adli ilaci ozellikle oneririm- cunku baska dairelerde bocek varsa size de gelme ihtimali her zaman vardir. hamam bocekleri gun icerisinde rahatca 5 katli bir apartmani gezebiliyorlarmis. eskiden ben ne zaman firinda bir seyler yapsam geceyarisi karsilasirdim cunku komsudan gelirdi. careyi ayda bir ilaclamada buldum artik hic olmuyor.
0
yue
(03.06.11)
geçmiş olsun, eğer böcek varsa hiç geçmeyecekler haberiniz olsun. ev sahibi yalan söylemiş ilaçlattıktan sonra bir süre ortadan kayboluyorlar. ayrıca bu böcekler tesisattan çıkıyorlar. tesisat ağızlarını (yer süzgeci, lavabao giderleri, vs) ilaçlatmanız lazım. eski bir mutfak dolabı var ise söküp arkasını temizleyin mutlaka. henüz vazgeçme imkanınız varsa vazgeçin, derim. böcekli bir evde 1 sene yaşadım 2 kere ilaçlatmama rağmen yatağımdan böcek çıkıyordu. bahsettiğim ilaçlama ise profesyonel şirketlerce tüm apartmana yapılmalı, yani o gün apartmandaki herkes dışarıda olmalı.
0
african rain
(03.06.11)
ürün reklamı olarak görülmesin ama, detan maxi bu konuda hârika. sonuç almanız bir haftayı buluyor. önceki oturduğum binada giriş katındaydım apartmanda cirit atarlardı benim mekâna giren muhakkak mefta idi. 3 -4 daireyi ikna edip hep beraber ilaçladık. bitti. şu an bulunduğum yerde de geniş bahçeler ve türlü ağç parklar dolu. yine bu emmiooları doluydu. benim civârda görünmüyorlar artık.. denenmenizde fayda var. 10 -12 lira arası bir şey olsa gerek.
0
yapacakbirseyyok
(03.06.11)
faithless
(03.06.11)
Herkese cevabı için teşekkür ederim. Ev boş olduğundan adam gibi bir ilaçlama yaptıracağım ama asıl korkum eski mutfak dolabının böceklere yuva olacağı. Umarım dolabı değiştirmek zorunda kalmadan ilaçlama ile halledebilirim.
0
🌸liquidcat
(03.06.11)
(5)

kılların uzamasını engelleme

Canday
bu geceki tartışmanın üzerine soralım dedik. acaba vücudumuzdaki kılların uzamasını engellemenin bir yolu var mı?
bu geceki tartışmanın üzerine soralım dedik. acaba vücudumuzdaki kılların uzamasını engellemenin bir yolu var mı?
0
Canday
(14.05.11)
yok.
0
p a t r i o t
(14.05.11)
malesef şu an yok. öyle bişey bulan olursa bütün sülalesi köşeyi döner:)
0
jandi
(14.05.11)
sadece geciktirenler var. bioxin ürünleri gibi
0
jandi
(14.05.11)
ölüm bile engellemiyor :)
0
insanimsi
(14.05.11)
ya sanırım lazer epilasyonla kılları halledilebiliyorsun
0
ishak77
(14.05.11)
(7)

aapaçi ' mi yoksa apaçi'mi

allanpoe
apaçi nedir?nasıl okunur?
apaçi nedir?
nasıl okunur?
0
allanpoe
(08.05.11)
apaaçi
0
baldur
(08.05.11)
ben apaçi dedim diye güldü herkes meğersem apaaçiymiş.
0
yokartkk
(08.05.11)
apağçi?
0
ferishtah
(08.05.11)
yahu niye biyerlerini uzatıyosunuz şu kelimenin? Düz olarak apaçi işte..
0
goba
(08.05.11)
apa(şapkalı a)çi.
0
ykup
(08.05.11)
apâçiğ die okunur tam olark
0
ishak77
(08.05.11)
kızılderililerden bahsediyorsak apaçi de ben bu yeni türe apağçi diyorum. kızılderililere saygımdan dolayı:)
0
dr cucu
(08.05.11)
(9)

"doğada çözünmek" ne demektir?

kibritsuyu
market poşetlerinde yazıyor "12-24 ay içerisinde doğada %100 çözünür" diye.ne olur yani? doğada çözünmek ne demektir?
market poşetlerinde yazıyor "12-24 ay içerisinde doğada %100 çözünür" diye.

ne olur yani? doğada çözünmek ne demektir?
0
kibritsuyu
(12.08.10)
eriyip gitmek işte abi, toprağa karışmak, kırkı çıkmak, yok olmak, börtü böcek olmak...
0
cagrika
(12.08.10)
eskiya da vardıya abi dongu, cicege bocege karısıyor sonra o cicegi inek yıyor daga kacıyor.
0
bryan fury
(12.08.10)
heh ben de öyle düşünerek taa geçen sene, tam olarak 8 ağustos 2009'da üzerinde bu ibare yazan market poşetini kuru yapraklarla birlikte annemlerin yazlığın bahçesindeki ağacın dibine gömdüm. doğaya karışabileceği en uygun ortamı da yarattım (toprak, kuru yaprak, su, hava vs). bu sene de tatilde gittim aynen kazdım çıkardım. cillop gibi duruyor poşet. en ufak bir çürüme neyin yok. sadece çapayla kazarken çapayı takıp kenarını yırtmışım (çürüme izi değil, fiziksel müdaheleyle yırtılma izi var). 12 ay olayı yalan çıktı. çözünmesi için en uygun koşulları yarattığım halde niye yok olmadı 12 ayda? aynen geri gömdüm. 24 ay'ı da deneyeceğim ve seneye tekrar bakacağım. hatta bu sene bir tanesini de çatıdaki su deposuna bağlayarak açık hava koşullarına maruz bıraktım. onu da göreceğiz.

o yüzden merak ettim acana "çözünmek" derken başka bir şey mi kast ediyorlar acaba.
0
🌸kibritsuyu
(12.08.10)
kibritsuyu, gomme. onlarin gunes gormesi gerekiyor. gunes yardimi ile cozunuyorlar.
0
kurukafa
(12.08.10)
geçenlerde nerede okudum bilemiyorum, ekşi sözlük de olabilir, çözünmekten kasıt parça pinçik olmakmış, ancak eriyip yok olmuyorlar(mış).
0
sui
(12.08.10)
geçen seneden kalma, yazlıktaki migros poşeti parça pinçik olmuş. neyse ki bir kolinin içindeydi. ortalıkta unutmaya gelmiyorlar.
0
pyro clustic flow
(12.08.10)
bu deneyin sonucu:

iki senedir toprağa gömülü poşet aynen çıktı.
geçen sene su deposuna bağladığım parça pinçik.

demek ki toprak değil, güneş gerekliymiş. bunu diyenler kazandı.
0
🌸kibritsuyu
(18.08.11)
konuyla alakalı olmayacak ama ben bu duyurunun açıldığı anı hatırlıyorum lan. hatta cevapları okuyunca "alala?" dedim, sonra gördüm tarihi. zaman çabuk geçiyormuş hakkaten de.

doğayı korumalıyız.
0
yvandal
(18.08.11)
süper ya ekşi duyuru bilim ve deney grubunu kurun mk
0
ishak77
(18.08.11)
(18)

sonsuz döngü- değişiklik

vejeteryan vampir
Umarım şımarıkça bulmazsınız birazdan dökeceğim içimi..Çok bunaldım dostlar, çok.. Nefes alamadığımı hissediyorum bazen, içim sıkılıyor resmen.Hayat hep böyle mi gerçekten? Sabah kalk, işe git, akşama kadar çalış, çık, duruma göre arkadaşlarınla takıl, bişiler ye/iç, eve git (ya da doğrudan eve git,
Umarım şımarıkça bulmazsınız birazdan dökeceğim içimi..

Çok bunaldım dostlar, çok.. Nefes alamadığımı hissediyorum bazen, içim sıkılıyor resmen.

Hayat hep böyle mi gerçekten? Sabah kalk, işe git, akşama kadar çalış, çık, duruma göre arkadaşlarınla takıl, bişiler ye/iç, eve git (ya da doğrudan eve git, film/dizi izle, kediyle oyna, bilgisayarda takıl, uyu => sabah kalk işe git, akşama kadar çalış...

Çok sıkıldım ben bu döngüden. Farklı bir şeyler yapıyorum, yapmaya çalışıyorum (felsefe seminerleri alıyorum mesela, mitoloji öğreniyorum, sivil toplum derneklerine mümkün mertebe destek olmaya çalışıyorum vs) ama bunların hepsi de hayat döngüsünde yeniden rutinleşiyor her defasında. Şımarıklık olarak demiyorum, gerçekten, ama ciddi anlamda ben çok sıkıldım bu döngüden.

28 yaşındayım. 25 yaşıma kadar küçük bir şehirde ailemle yaşadım. Sonra herşeyi bırakıp yurtdışına master yapmaya gittim, yeni bir hayat kurdum orda. Sonra ülkeye dönüp İstanbul'a taşındım, yeniden yepyeni bir hayat kurdum. 1 yıl sonra çalıştığım işi ve evimi değiştirip yine farklı bir hayat kurdum. Şimdi yaklaşık 1 buçuk yıldır aynı iş, aynı ev, aynı düzen.. şeklinde devam ediyor. Acaba bende "yeni yaşam kurma" bir alışkanlık haline gelmiş olabilir mi? Bu kadar çabuk sıkılmam normal mi?

Danışman avukatım, çalıştığım yerden ve yaptığım işten çok memnunum. Maaşım çok iyi olmasa da çok huzurluyum ve evimle işim yürüme mesafesinde. O nedenle işimi/evimi değiştirmek istemiyorum şimdi. Ama bazı sabahlar o kadar bunalmış hissediyorum ki, yine her şeyi bırakıp bebek bakıcısı olarak da olsa yurt dışına hiç bilmediğim bir yere gitmek, yine farklı bir hayat denemek istiyorum. Ama sonra? Yine o hayattan da sıkılıp bir daha bir daha yeniden başlamak istemeyecek miyim?

Keşke konsolos falan olsaydım, 2-3 yılda bir başka ülkede yaşasaydım.. Ama yok, artık çok geç..


Neden böyleyim, bu rutin(!)lerden zevk alabilmek, ya da zevk almayı da geçtim, bu kadar bunalmamak için ne yapmalıyım?

Ufak bir iki ayrıntı da vereyim: 25 yıl boyunca çok kötü bir yaşam geçirdim. 24 yaşından beri anti-depresan kullanıyorum (majör depresyon teşhisi konmuştu, sanırım intihar öncesi son aşamadaydım). Hayatım boyunca 1 defa aşık oldum, bir tek onunla uzun sayılabilecek bir ilişkim oldu. O kişi şu an başkasıyla evli ve çocuğu var. Benim hayatıma sonrasında başkaları da girmiş olsa da, hiçbirine aşık olamadım, hiç biriyle uzun bir birliktelik yaşayamadım. Bir daha da aşık olabileceğim konusunda hiç umudum yok..

Anti-depresanların kifayetsiz, dostların yetersiz kaldığı bu psikolojiden nasıl kurtulurum? Bu şekilde hissedeniniz var mı? Siz napıyorsunuz hissedince?

Not: "seviş geçer" cevabı gelecektir muhtemelen. söyleyim, geçmedi. :p :)

--------

Okuyamayanlar için özet: Hayatın rutininden çok sıkıldım, ne yapmalıyım?

Hepinize teşekkürler ama hepsini okuyanlara ayrıca teşekkürler.
Hepsini okuyup bir de cevap verenlere artık teşekkür yetersiz, kocaman öpücükler. :p :)
0
vejeteryan vampir
(04.03.10)
cevabım çok tatmin edici olmayabilir ama kendi görüşümü söylemek istiyorum. bir de bunları binlerce yaşamdır yaptığını bir düşün, işte buna samsara diyorlar. samsara'nın dışı da nirvana oluyor. felsefeye merakın varsa bu görüşten haberdar olabilirsin. osho diyo ki her hayatta hep aynı şeyi yaptın. yine yaşasan yine aynını yapacaksın. illa reenkarnasyona inanmaya lüzum yok. binlerce yıldır bu gezegenden gelip geçen tüm insanların, hayatlarının bir noktasında bu şekilde hissettiğini düşünüyorum. konu tümüyle varoluşla ilgili. ve varoluşun yan etkisi olan bilinç. maddeden ayrı düşünmeye bile gerek yok hatta. yıldız tozuyduk, yine yıldız tozu olacağız. birbiriyle çatışan iki fizik kuralına tabiiyiz: herşey geçicidir ve evrende hiçbir madde yok olmaz.
diyeceğim şu ki, bir zen rahibi her gün aynı saatte kalkar, yoga yapar, meditasyon yapar, ortalığı süpürür, bonzaisini budar, elbisesini yıkar, yer, içer, sıçar. fakat tüm bu rutin işleri yaparken bizden tek bir farkı vardır: farkındalık :) dünya üzerinde yaklaşık 70 yıllık bir ömre sahip olan, kompleks ve düşünebilen, hissedebilen, yaklaşık 168 cm, 70 kg, et ve kemikten mamül bir insan evladı olduğunu hiç unutmaz. düşüncelere dalmaz. nehirle akıp gitmez, nehrin tabanını seyreder.
rutinden tek gerçek çıkış budur.

amak-ı hayal kitabını, özellikle zümrüt-ü anka'nın sırtındaki geziyi anlatan öyküyü okumanı tavsiye ederim.
0
kediebesi
(04.03.10)
eger ikinci universiteyi okumadıysanız , onu deneyin derim. eglenceli olmaz mı
0
40karakterlinick
(04.03.10)
house md izle sıkıntın geçer.
0
40karakterlinick
(04.03.10)
değişikliği dışında değil, depresyon odasına, ilaçlarla kapattığın "içinde" aramalısın. içinde oluşacak değişiklikler bakış açını da değiştirecek, bu sayede dışarıyı daha farklı algılayabileceksin. zaman da faydalıdır bu konuda.
0
kediebesi
(04.03.10)
felsefeye bulaşırsan iyice batabilirsin. diyalektik seni hırpalar.
ben hayatımın seninkine benzer olduğu kendim için rezil bir zaman diliminde tasavvufa sardım. hayatım kurtuldu. sana da tavsiye ederim.
0
onsrav2
(04.03.10)
Kendinle çok başbaşa kalma bence insan kendini dinleyince herşeyin kötüsünümü düşünüyor ne böyle zamanlarda, ben en azınan öyle yapıyorum ve hemen kendimden uzaklaşıyorum, değişik insanlar değişik mekanlar görmekte motivasyonunuzu arttırabilir.

Evini işini seviyorsan bırakıp gitme bence zaten İstanbul gibisi varmı
0
ignesiz bal bocegi
(04.03.10)
kediebesini dinle, söyledikleri ruhuna işlesin. felsefeyle ilgilisin madem osho yu da okumanı tavsiye ederim.
0
wise
(04.03.10)
ikinci üniversiteyi hiç düşünemem sanırım. 26 yaşına kadar hayatım sınavlarla, ödevlerle, sunumlarla geçti, en son yüksek lisansın son finallerinde "öğrencilik benim için burda kapanmıştır" dedim. okuyabilecek olsam doktora yapabilirim aslında ama işte yemiyor gözüm....

house md değil ama sfu, dexter, lost room, true blood.. bi çok dizi izledim, izliyorum da. ama "dizi izlemek" başlığı altında o da rutine bağladı işte.. anlık sıkıntı dağıtmak değil istediğim, genel sıkıntının dağıtılması..

tasavvuf da bir felsefe değil midir? özellikle karşılaştırmalı inceliyorum bu aralar, hint felsefesinden doğu felsefesine, kızılderili felsefesine ve tüm dinlere aslında hepsinin temelleri aynı.
ve hatta kediebesinin de dediği gibi, onlar da "yaşamsal döngü"den bahsediyorlar. insan doğar büyür ölür yeniden doğar... vs. ama henüz bunun kendi sıkıntımı yok edecek bir etkisini görmedim.. dediğiniz kitapları okuyacağım. teşekkür ederim..

bir de şey düşünüyorum.. mesela adrenalin bağımlıları falan var ya.. acaba ben de değişim bağımlısı falan olmuş olabilir miyim? var mı böyle bir şey? hani üst üste devamlı yeni sayfalar açınca, şimdi bir sayfada uzun yazmak beni korkutuyor, sıkıyor olabilir mi ki?
0
🌸vejeteryan vampir
(04.03.10)
geçenlerde bir siteye denk geldim. adı reality creators. siteyi oluşturan da kendine life coach diyen bir kişi. insanlara balık tutmayı öğretiyormuş. şimdi bu adam olayı çözmüş durumda. felsefedeki gibi herşeyin bir yanılsama olduğunu keşfetmiş ve insanlara kendilerini mutlu edecek yanılsamalar (gerçeklikler) yaratmaları konusunda yardım ediyor. sizin de yaptığınız bunun gibi birşey. yanılsamaları değiştiriyorsunuz yalnızca. şartlar hep aynı kalıyor. aklınıza gelebilecek en acaip, değişik işleri de yapsanız sıkılırsınız.
ben de bir zamanlar çok sıkılıyordum, bir gün sıkılmaktan sıkıldım ve geçti. :)
0
kediebesi
(04.03.10)
kısa vadeli öneri: seyrettiğin diziler ya da felsefe hakkında konuşacak farklı arkadaşların olsun. seyretmek yerine konuşmak çok daha faydalı olacaktır. mesai saatlerinde değil ama mesai sonrası hayattan keyif almanı sağlayacak arkadaşların.
(bkz: duyuru bana arkadaş bul lan allahsız)

uzun vadeli öneri:muhtemelen 35 yaşından sonra "amaniin hayat ne hızlı akıyo" demeye başlayınca işler senin için kolaylaşacaktır.
(bkz: nefes almak bile güzel)
0
kabablanka
(04.03.10)
carlos castaneda'nın kitaplarını tavsiye ederim. ama sadece okuma orda yazanları, uygula aynı zamanda.
0
migelo
(04.03.10)
bu kadar entel arasında çözüm aramak çok akıllıca değil hani. biri mevlana derken, diğeri nirvana diyor. ben ise hepsi yalan bunların diyorum.

acı çekmek, depresan kullanmak, iyi bir çocukluk geçirememek.. hepsini yaşadım bunların. ama hayatınızdaki götlüklerin hepsinden siz sorumlu olamıyorsunuz, yönetemiyorsunuz. bazen kader denen o yazılmış hayatı sürdürmeniz, ayak uydurmanız gerekiyor. kendinizi boğmayın bu yüzden. çok sorgulamayın.

gidin bir havuza yazılın, hayatın tüm götlüklerine kulaç atın. tüm yargıları boşverip biraz serseri olun, gidin deniz kenarına biranızı alıp takılın. başkalarının ne diyeceğini sallamadan. alabiliyorsanız bir araba alın, gecenin bir yarısı uyanıp ankaraya gidin. sadece kahvaltı yapmak için.

söylediklerimin hepsini yaptım, zaman zaman kurtardı beni boşluktan, bazen bir boka yaramadı. ama hala nefes alıyorum... gerisi için koy ..tüne rahvan gitsin.
0
pisekar
(04.03.10)
(bkz: montla sıç)
0
crzytrk
(04.03.10)
rutine girmek insanın yaptığı en iyi, en hayırlı, en yüce işleri dahi bir süre sonra dibe çöktürür. bu yüzden insan sık sık kendini kontrol etmeli, sorgulamalı, neden yaşadığını gözden geçirmeli, hayatında bahar temizlikleri yapmalıdır. aksi halde yaşam çok anlamsız olur ama biz yaşamın anlamsız olmadığını, aksine bir amacımız olduğunu biliyoruz. hatta belki birden çok amacımız var.

umarım yakında bununla ilgili seminer olur ve sorularının yanıtlarını bulabilirsin.

imza: bir dost
0
kahvegibi
(04.03.10)
okudum anasını satim:)
kendine bi gaye belirle, onun için bi taraflarını yırt.
misal: konsolos olsaydım, ülke ülke gezseydim diyorsun; o zaman öyle bir iş bul ki kendine böyle konsolos gibi gezmek 'zorunda' kal. yani bu işin ile ilgili olabilir, işinin yan dalı olabilir vs.
montla sıçmak için kakan gelmiş ama montu giymicem diyorsun sanki :)
sonra neden yaşadığını, ölümü; ölünce ne halt yiceni, ya da ailenin, arkandaki sevdiklerinin ne düşüneceğini vs. düşün.
0
dieselsingle2
(04.03.10)
duyuruda geçenlerde tartışılmıştı ya, duyuru sahipleri açtıkları duyurulardan haberdar etsin bizleri vs diye, o yüzden eskimiş de olsa bu konuya bir şeyler yazıp güncelleme yapmak istedim. yeni okuyan bir arkadaşımızın da nasıl oldun diye sorması ön ayak oldu aslında, kendisine ilgisi için buradan da teşekkür ederim.

mutlulukla bildirmek isterim ki, bu sonsuz görünen döngüyü kırmamış olsam da bu durumdan dolayı nefes alamaz hale gelmiş olan halimi kırdım, kurtuldum o psikolojiden. inanmayacaksınız belki ama 6 yıldır en yüksek dozda kullandığım anti depresanları da sancılı bir şekilde de olsa bıraktım.
ne değişti de sen bu psikolojiden çıktın diyeceksiniz muhtemelen: aslında hiç bir şey ama içeride çok şey değişti. hala aynı işyerindeyim, yine aynı düzenim devam ediyor, aynı rutin hayata sahibim, ilişkilerim yine kısa süreli ve o deli aşkın noktasına hala herhangi bir kimse için ulaşamadım, izlediğim dizi bile aynı (dexter:) )ama ben eski vp değilim artık...
yukarıdaki duyurumdan bir kaç ay sonra abd'den bir şirketten teklif geldi, neredeyse her şeyi bırakıp bu duyuruda istediğim gibi yeni bir sayfa açarak teksasa yerleşiyordum. ama ne yaptım biliyor musunuz? görüşmeye dahi gitmedim...

sanırım felsefe etkili oldu bendeki görünmez iç değişikliğe. genel kanının aksine kafayı yedirtmiyormuş felsefe, bazen kafayı yemiş olanların da düzelmesini sağlıyormuş... bu deniz-i deryanın içine girdikçe girmek iyi gelebiliyormuş ruha. insanın amacını bilmesi, bağlı olduğu bir idealin mevcut olması, kendini bir şekilde geliştirebilmesi, en rutin denilen olayın bile kişinin kendisine bir katkısının olduğunu farketmesi vs gerçekten güzel... bir zen rahibi kadar olmasa da çok daha farkında yaşıyorum hayatı, zevk alıyorum ama şu an bırakıp gitmelisin deseler bu da sorun değil benim için.

öyle işte... ilginize tekrar teşekkürler. varsa benzer durumda kimse, onların da bir an önce toparlanabilmesini dilerim. ancak şunu bilmeliler ki bu iç döngüyü kırabilmek için farkındalık yetmiyor, biraz çaba da göstermek gerekiyor.

sevgiler herkese...
0
🌸vejeteryan vampir
(16.11.11)
türkiyeyi gez, gezebildiğin kadar, nefesine kesene kadar gez hızlı yaşa genç öl
paran bitene aç kalana dek gez
gez gör

sen hiç christoper mccandles in hikayesini okudunmu?
0
ishak77
(16.11.11)
@ishak77, sizden bir önceki mesajı okumanızı rica ederim. :)
0
🌸vejeteryan vampir
(16.11.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.