Gerekli değil. Doktor ağzıyla söylemiş. Bence yaptırmayın. Bu zamanda hâlâ güvenebilmenize çok şaşırıyorum.

Üstteki şahıs sağlık konusunda ne diyorsa zıttını yapın.

Aşılar sağlık alanındaki en büyük buluştur. Menenjit riski az da olsa almaya gerek yok. Çocuğa aşı yaptırın, bunlar onlarca yıldır yaptırılan aşılar zaten şüphe duymaya gerek yok

@nundu denen şahsa, bebekler üzerinde aşı denemeleri yapıldığını, bunu ailelerin bilgisi ve izni olmadan yaptıklarını, böylece şu veya bu diye yansıtılan aşının içinde başka bir şey olmadığının garantisinin verilmediğini anlatın.

Siz de bu şartlar içinize siniyorsa elbette yaptırın aşıyı. Sonra sağa sola bağıra çağıra para yardımı kampanyaları falan açmayın yalnız.

uzman doktorum kendi çocuğuma yaptırıyorum. nundu+1

bizim doktorumuz da belli bir menenjit türüne karşı olan menenjit aşısını tavsiye etmişti. bu menenjit türüne yakalanma ihtimalini sorduğumda uçak kazasında ölme riski kadar demişti. biz eşimle bu riski yüksek bulup yaptırdık. sonuçta yakalanma şansı vardı ve 11 milyonda 1 > 0. o yüzden biz yaptırdık. içimiz rahat. riskleri düşünerek ve artılarını eksilerini yan etkilerini vs yi tartışarak bir sonuca varın.

yaptirma diyenlerin asinin faydasini yanlislayacak bilimsel calismalari yoksa seslerini kesebilirler.

asi ya da herhangi bir modern tedavi yontemi konusunda karsitlik yapan, bulasici hastaliklarin artmasina, insanlarin gerekli tedavilerden mahrum kalmasina katkida bulunan kisilere yasal islem uygulanmiyor mu bu memlekette?

kolun kirilinca kosa kosa gidersin. bir seye kendi basina care bulamayinca kedi gibi oluyor bu tipler nedense. o zaman doktorlarin kendi uzerinde deney yaptigi dusuncesi falan kalmiyor. o zaman da igne yapiyorlar, biliyor musun icinde ne oldugunu?

"Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor"
Nasil oluyor tam olarak bu? Asilar zorunlu tutulmasa esiniz atv karsisinda fasulye kirarken bilim yapanlarin instagram postlarina inanip asi yaptirtmayacak iste. Asi karsitligi tam olarak bu.

eşimin kuzeni menenjitten tam 1 günde ufak çocuğunu kaybetti. biz de kendi evladımıza hemen yaptırdık. o riske girmektense aşı yaptırmak daha mantıklı.

Allah analı babalı büyütsün.

Biz de ikiz bebeklerimize yaptırdık.

4. Doz kaldı sadece.

Tavsiye ederim.

Çocuklar riske atılacak bir konu değil.

Para ihtimal şu bu düşünülemez.

Aşılar insanı öldürüyor deney yapılıyor komplosunu şöyle çürütürüm. Ee öldürseler kime yapacaklar. Geç bilimi milimi. Onla ilgili argüman kurmam bile anlamayana.

Riske alınmaz.

Bugun gelmeyecegi kesin ise bileti iade edin. Vergileri geri veriyorlar 15-20 tl aliyorsunuz

O değil ki sıkıntı. bu vizeyi verip vermeyeceklerini bilmiyorum. Kesin birşey de yok hala. Şimdilik konsolosluğa mail yazıyorum. Cevap verirler heralde.

Konsolosluk o maili gormez bile.
Telefonla ulasmaya calisin ya da araci kurumu arayin bi.

Arıyorum fakkat sürekli meşgul. İsaya yı aradığımda da mail atabilirsiniz biz bilgi veremiyoruz dediler.

İdata olacaktı

bahsettiğiniz süre 10 iş günü geçmiş sadece ki 1 tanesi 1 mayıs. sitelerinde 15 iş günü yazıyor süre olarak. biraz riskli olmuş sizin durum.

neyse geçmiş olsun.
evet idata size vize çıkıp çıkmadığını da söyleyemez, siz pasaportu elinize alınca öğrenebilirsiniz.

Benim de basima ayni sey gelmisti 2 sene evvel.
Idata'ya sahsen gittim, pasaportun nerede oldugunu bakip söylüyorlar.
Kadiköy IDATA Avrupa Yakasi'nda oldugunu söylemisti.
Avrupa Yakasi'ndaki de kapanmadan 1 saat önce pasaport geldigi icin gelir gelmez sahsen teslim almistim.

Bir arayip sorsaniz siz de.

@logisticmanager
Evet biraz riskli oldu ama bu kadar geç olacağunı düşünmemiştim. Hala pasaporttan haber yok.

@chitosan
Gidiş bileti yandı, idata elçilikte incelemede dedi. Yani gidiş yandı, beklemedeyim hala.

10 mayıs tatil bu arada, 9 mayısta gelmezse haftaya anca çıkabilir.

megakentin oradan 145t (beylikdüzü- taksim) otobüsüne binin.taksime gittiğinizde de caddeyi sorun.

145T'den Tarlabaşı durağında inip 5 dakka yürüyeceksin (noktalamalı yoldan)

image.prntscr.com

www.trafi.com

Hayır illa telefon istemiyor diye biliyorum. Evet Google play için illa bir Gmail hesabı istiyor.

geçen yeni bi tablet geçti elime. play sotre açayım dedim, gmail istedi. son sorunun cevabı evet yani. orada da yeni hesap ya da varolanı kullan gibi iki seçenek var. yeni hesabı tıkayıp baştan hsap oluşturdum ben de. telefon no istemedi.

telefon muöarası istemez.

Hollandaya uçakla gideceksin?

ilk yunanistandan girecekseniz hiçbir sıkıntı çıkmaz.

Yaşamazsın.

tek giriş mi multi mi? tek giriş olunca yapılmasında sakınca yok mu ülke değiştirmenin (tahminimce yoktur da yine de sorayım dedim)

@stiletto hell evet uçakla yunanistandan hollandaya geçicem

@justinial evet tek giriş. Fakat okuduğum kadarıyla şengen bölgesinden çıkmadığım sürece sıkıntı yok

Normalde evet sorun olmaz ama bugün almanya shengen olayını askıya aldı mesela. Durumlar eskisi gibi değil ondan belki sıkıntı çıkabilir.

@stiletto heel Yani hollandaya girişte mi sıkıntı çıkar yoksa bir sonraki vize başvurusunda mı?

Hollandaya girişte. Neden direk bizden vize almadın deme ihtimalleri var. Nırmalde yok ama artık diyebiliyorlar. Yani 10 günlük yunan vizenin 7 sini yunanistanda geçirip 3 ünü hollanda da geçirsen okey ama yunanistanı transit olarak kullanacaksın.

@stiletto heel anladım, yani orda da yunanistanda programım vardı iptal oldu buraya geldi desem geri mi yollayacak beni?

Yunanistandan hollandaya geciste gumrukten gecis yok o yuzden niye bunu yaptin diyecek biri yok. Haberleri bile olmaz konsolosluklarin. Bosuna stres olmayin.

Buradan yunanistana oradan hollandaya gecin, sizin icin daha rahat olur. Yunanistana gectikten sonra ve hollandaya gectikten sonra sizin vizenizi kontrol edecek kimse yok.

Almanyanin schengeni askiya alma durumu farkli. G-20 zirvesi suresince kara gecislerinde pasaport kontrolu yapilacak. Elinizdeki schengenle almanyaya hala giris yapabilirsiniz yani.

Cevaplar için teşekkürler. İlk giriş yunanistan sonra hollanda =)

Dediğim gibi yaptım. Amsterdam dan yazıyorum. Hepinize güzel günler.

Yasamazsin.

Ölmem de

Kadını başarısız olduğu icin yuhluyolar zannediyorum, bir de diğer kadını öldü zannediyolar falan ya iyice gerginlik.

Tutuklamayacak öldürecek.

bunlarla beraber ama onlardan ayrı bölümde çalışan adam basıyor binlerce insanı öldüren tuşa. sarışın dedektif gerçekte tuzak bulan ipucunu buluyor. siyah saçlı kadın da bunu önleyemiyor. bilerek hepsi suçlu gibi yazdım. çünkü insanın suçluluk duyması o kişinin suçlu olup olmamasına bağlı değildir. en azından black mirror'ın bu bölümünde bunu görüyoruz. insanlar o tagin insanları öldüğünü düşünmesine rağmen o tagi kullanıyor ama hiçbiri suçluluk duymuyor. sonuçta onlar tek başlarına fiilen kimseyi öldürmediklerini düşünüyorlar. bölümün başında pastayı gönderen kadın ben psikopat değilim, 80 kişi para topladık öyle aldık pastayı diyor. yani tek başına birinin pastayı almasını psikopatça buluyor ama bunu sürü halinde yapınca normal görüyor.

bu oyunu kuran kişi de suçluluk duymadan böyle bir şeyi yapan insanları suçlu bulduğu için bu şekilde bir oyun tasarlıyor. yani ölen binlerce kişi de toplaşarak birilerini öldürdü. ama onların yakınları sanki onlar masummuş gibi davranıp suçu başkasında arıyorlar. oyunu kuran kişi yakalanmadığı için de suçlu dedektif oluyor. oyunu kuran kişi yakalansaydı, bu sefer onu suçlayacaklardı. ama tagi öldüreceğini bile bile kullanan kişileri suçlu bulmuyorlar. başta suçluluk hissetmenin suçlu olup olmamakla alakası olmadığını söylemiştim. sonradan suçlu bulmanın da sadece suçlu olup olmamakla ilgisi olduğunu anlıyoruz. ayrıca eminim ki her seyircinin suçladığı kişiler de farklıdır. yani bizim suçlu algımızı da çaktırmadan yokluyor bu bölüm.

sarışın dedektifin adamı tutuklaması da öldürmesi de olası. oyunu kuran adam insanları öldüren tagi kullanan kişileri öldürerek cezalandırmayı seçiyor. yani kendi suçlusunun cezası suçuyla aynı. tagi kullanan binlerce kişinin yakını dedektifi protesto, linç ederek sürü halinde cezalandırıyorlar. tagi kullanan kişiler de tagi kullanarak topluca kişileri ölümle cezalandırıyor. mahkeme suçlu var mı diye bakıyor ve varsa ona göre bir ceza biçecek. sarışın dedektifin vereceği cezayı yönetmen seyirciye bırakıyor. sen hangi cezayı verirdin ya da onun hangi cezayı vermesini beklerdin bunu öğrenmiş oluyorsun.

ben siyah saçlı dedektifi kafamda direkt masum olarak işaretlediğim için neden protesto edildiğini anlamamışım. bütün o polis departmanı sorumlu görülüyor sonuçta. ucu biraz açık bırakılınca da devamı mı gelecek diye düşündüm ama onu da bize bırakmışlar sağolsunlar. anladım teşekkürler.

benim de bölümden anladığım şu şekilde;

- başkaları için ölüm istemenin sorumsuzluğu o kadar etik dışı ki ilk konuştukları anasıfı öğretmeni bile bunun sadece bir şaka olduğunu düşünüyor. dolayısıyla programı yapan adam bunun sorumluluğu olduğunu belirten bir oyun oynuyor.

-şimdi burada ahlaki bir şey var: adam mı suçlu yoksa sorumsuzca ve sonuçlarını düşünmeden ölsün diyen insanlar mı suçlu? hatta daha da ileri giderek ölmesini istediğiniz kişinin halk oylamasıyla yapılması mı? ayrıca şu da var; ölsün diyen insanları sonunda bu seçimin kendilerinin de ölümüyle sonuçlanacağını bilselerdi ölsün derler miydi?

- dizinin sonunu işte seçimler ve sonuçlar kısmına bağlıyor. o kadar kişinin ölmesi ile suçlanan kişi ölmeli mi? bu seçimin sonuçlarına katlanabilir misin? bunun kararını sen ver gibi

devletin sorumlulugunu herkes gormezden geliyor. bir program yapiyorsunuz ve bu programa yuz tanima, takip, kisisel bilgiler ne ararsaniz yukluyorsunuz, ve bu program yanlis kisilerin eline geciyor. devlet neden boyle bir program yapiyor, neden seffaf olmuyor, programa 'arka kapı' açtırdığı için 3. kişiler programa girebiliyor, bu riski nasil aliyor. vs. o kadar insan ölüyor ve yine devlet (aslında suçlulardan biri) soruşturma açıp onun için çalışan insanları denetliyor.
ayrica sanirim ikinci olen kisiden itibaren insanlar oy verdiklerinde o kisinin olecegini biliyordu ve buna ragmen oy vermeye devam ettiler, dolayısıyla bilmiyor değillerdi.

@kassiopeia

elbette asıl suçlu veya suçlulardan biri devlet. hatta devletin elemanı ilk gözetliyorduk dediğinde "ne ekosistemi, devlet buna sırf bunun için para yatırmaz" dedi. bunu bir fırsata çevirmişler kısacası.

- dediğine katılıyorum, üçüncü oylamada biliyorlardı ve buna rağmen yaptılar. sonucunun ne olacağını bilerek ve sorumsuzca. çünkü ölmek onlar için ekrandan baktıkları veuzaktan izledikleri birşey. aynı günümüz savaşları gibi. ırak'ta savaş çıktı, amerika'da yaşayanlar sadece televizyondan izledi. sanki hiçbir şey olmamış gibi. suriye'de iç savaş çıktı, sanki kimseye dokunmayacak gibi izlendi ve sonuçları ortada. etik sorun da burada başlıyor. bizi etkilemeyecek bir takım olaylar için sorumsuzca desteklemek etik mi? ve sonrasında bizi de etkileyince ne yapmalıyız?

işte adamı öldürüp öldürmemek veya bunu izleyici olarak istemek ne kadar etik? öldür diyorsan ve bunu dediğin için öldürüleceğini bilseydin yine öldür der miydin???

Bence işten ayrılınca zaten üzerindeki baskı, hissettiğin sinir ortadan kalkacağı için bu söylediklerin de kendiliğinden kaybolacaktır.
Hayırlı olsun :)

Sizin güzel bir tatile ihtiyacınız var bence. Ailenizin yanında hepsi geçer diye düşünüyorum.

Eski insan kaynakları müdürüm, bu tür durumlardan sıyrılmanın tek yolu ortam değiştirmekten geçer derdi. Ordan ayrıldıktan sonra ne yaparsanız yapın ya da yapmayın herşey daha güzel olacaktır, yeni bir işe bile girseniz.. Hayırlısı olsun hakkınızda.

Cevaplar için teşekkür ederim. Hayırlısı olsun. Bakalım neler getirecek hayat

hem isviçre hem hollanda reddettiyse bize söylemediğin bir şeyler var bence

la noix + 1

gidis donus biletleri, otel rezv, is yerinden istenen belgeleri tam eksiksiz veriyor musunuz ? turistik basvurus yaptiysaniz bunu gercekci bulmamalari ilginc

isviçre red cevabı vermedi. beni davet eden kişiden taahhütname ve kendisiyle ilgili bir kaç evrak istedi. o kişi de bu evraklarla ilgili zaman bulamadığı için temin edemedi. ve isviçre'den red yemedim. - ki oraya yaptığım başvuruda da benimle ilgili fazladan bir belge istemediler. tamamen davet eden kişiden belge istediler. oraya başvuru yaparken de banka hesabımda para vardı ve bir şirkette şantie şefi pozisyonunda çalışıyordum. yani söylemediğim bir şey yok.

@oscar

gidiş dönüş uçak bileti, sağlık sigortası, otel rezervasyonu şirkete ait tüm istenilen belgeler, banka hesap dökümleri, sabıka kaydı, nufusla ilgili tüm evraklar, sigorta bildirimi ve dökümleri. hepsini verdim.

hollanda icin vfs global uzerinden yapiyorsunuz degil mi ? tekrar basvuru yapin ya da baska schengen ulkesine yapin. is yeriniz kurumsal bir sirket ise geri donecegi bizim garantimiz altindadir tarzi garantor yazisi alin. ya da taksimde elcilige gidin bankodakilerle gorusmeye calisin

Tum belgeleri veriyorsan neden reddedilesin ki? Isin gucun var, paran var, turistsin. Red icin bir sebep yok bence. Bilmedigimiz bir seyler olmali.

Asgari ücretli falan mı gösteriyorlar bordroda acaba?

Bankaya parayi son anda vize icin yatirdiysan o yuzden ret yemissindir.

Edit: Oncesinde Isvicre'ye basvurdum ve askida kaldi diyorsun. O basvuru zaten gorunuyordur Hollanda konsoloslugu tarafindan. Ret yemen farz olmus zaten. Itiraz etsen de bir sey degismez bana sorarsan.

isviçre tam olarak red vermediği için olabilir. orada işlem görüyorken hollandaya başvurmuşsun, ondan red yemiş olabilirsin. benim tahminim bu.

bankaya parayla yatirmanin en ufak alakasi yok. bugune kadar onlarca vize aldim hepsinde bankaya girip para gosterip hesap dokumu aldim sonra aninda geri cektim, hic vize reddi de almadim

yeşil pasaport kullandınız mı hiç geçmişte?

bunun haricinde mesela alevi, kürt gibi etnik geçmişiniz var ise, ve sallıyorum diyarbakırın bazı bölgesinde doğmuş iseniz aynı bölgeden giden bir çok insan mülteci başvurusu yaptıysa, bundan dolayı da vize verilmemiş olabilir. japonya-fatsa gibi.

Bir Eu ülkesinden vize reddi aldığın zaman tekrar başka ülkeden vizeye başvurunca potansiyel mülteci oluyorsun onlar için. İlk red veren ülkeden gerekli düzeltmeleri yapıp vizeni tekrar almanı tavsiye ediyorum. Başka ülke denersen souç yine aynı olabilir belgelerin tam olsa bile..

geçen sene arkadaş aynı senin durumunda davetiyeyle isviçre vizesine başvurdu ret yedi. gitti italya'dan vize aldı, milano'ya inip zürih'e gitti. yani ret alana kapılar kapanmıyor. isviçre'de halen işlemler sürdüğü için vermemiş olabilir.

genel olarak cevap vermem gerekirse;

- şirketim tam olarak kurumsal bir firma değil fakat istediğim belgeyi verebilir.
- sigortam asgari ücretten değil, peyzaj mimarlarının uyguladığı tabandan yatıyor.
- parayı son günde değil daha öncesinden yatırdım. kaldı ki hesabımda sürekli olarak yüklü miktarda para bulunuyor, ödeme vs yaptığım için.
- yeşil pasaport hiç kullanmadım.
- isviçre ile ilgili konsolosluğa vize talebimin geri çekilmesiyle ilgili yazı yazdım. fakat vize talebimin geri çekilip çekilmediği konusunda herhangi bir geri dönüş olmadı.
- evet işim gücüm var, param var fakat vize red yazısı direk olarak eksik belge yüzünden değil " inandırıcı olmadığı" yönünde. dolayısıyla yarın acenteyi arayıp nasıl itiraz edebileceğimi ve gerekli evrakları öğreneceğim.
- belgeler konusunda neden bu kadar kesin kohuşuyorum çünkü belgeleri acente ile beraber hazırladım. dolayısıyla kendileri de bu durumda şoka uğradı.

Bu arada;
- malatya arguvan kütüklüyüm yani aleviyim.
- doğum yeri de diyarbakır.
- annem de urfa siverek kütüklü yani kürt

Bunlar da olabilir diyen arkadaş için net bi cevap olmuştur =)))). Bende hepsi var.

Bi de adini bi googlelasana. Belki isid misidli birinin adiyla benzerdir

@harmanim

abi eğer bize anlatmadığın ya da bilmediğin bir durum yoksa, senin kütükten/kütüklerden çok insan gidip mülteci başvurusu yapmıştır.

bu gayet yeterli adamlar için. hatta çoğu zaman diyarbakır sorun değil mesela. bir köyü sadece mimli. oradan başvurana vermiyorlar durumu olabiliyor.

dediğim gibi eğer resmi şeyler değilse budur.

Valla bilemiyorum. Söylediklerin çok da akla mantığa aykırı şeyler değil. Anlatmadığım bir durum yok. Yarın dilekçe yazıp redde itiraz edicem. Bakalım ne sonuç çıkıcak. Kısacası hayırlara vesile olsun.

@la noix
İsimde sııntı yok. Googleladım =)))

İsviçre sartlar uygunsa vize konusunda normalde sıkıntı yaratan bir ülke değil. En azindan biz defalarca teyzeme ve kuzenlerime gönderdik. Son zamanlada isid filan derken biraz korkak davraniyorlarmis ama. Davetiye mektubunu arkadaşınız yazarken eksik bir şeyler yazmış olabilir mi? Kendisi çalışıyor mu? Evi uygun mu? (Bu tarz şeyleri sorguluyorlar)

Arkadasiniz tekrar yabancılar polisine gidip sorsun. Eger isvicre vatandasi degilse sikca onlarla muhattap oluyordur; neresi oldugunu bilir. Orda gerekli bilgiyi verirler bence. Normalde 4 hafta süre veriyorlar ama sizin durumuzda görüşmeler başlamış bile. Daha kısa da sürebilir. Tam olarak bir gerekçe sunmadilar mi size?

ya madem 5 bin maaş var niye davetiyeyi karıştırırsın anlamam. isviçre cinstir vize konusunda. git italyadan al vizeni milanodan zürihe gidersin trenle.

Cekilmis gayfe +1

Davetiye sizi davet eden icin de pain in the ass harici bir sey degil.
Yapsaydin belese rezervasyon bookingden. Bunlarin hicbiriyle ugrasmazdin. Seni davet eden de ugrasmak zorunda kalmazdi.

almanya vizesinde de bildiğim kadarıyla davetiye olduğu zaman davet eden kişi yabancılar dairesinin hesabına depozito olarak bir miktar para yatırıyor. aklımda 2000 euro gibi kalmış. böyle bir taahhüt mü istiyor acaba isviçre de?

Kirk kere soyluyoruz su vizelerde davetiyeyi falan karistirmayin diye:) Bir eksiginiz yoksa evraklari verin basvurun, davetiye falan karistirmayin, profilinizde bir sorun yoksa alirsiniz vizenizi.

Valla arkadaş orada çalışıyor. Davetiyeyi de daha rahat vize çıkar diye şeettimdi. Yoksa ne bulaşcam! Bi bok yedik ki sormayın gitsin =))

Herhangi bir gerekçe göstermemişler sadece geri döneceğime dair bir taahhüt istemişler. Gideceğim tarihte festival de var zürihte sanırım onun için böyle bi zorşuk çılarttılar. Arkadaşım da adresini bilmiyor ama oradan başka bir aile dostum yardımcı olacak arkadaşıma. Hallolucak sanırım

davetiye aksine zorlaştırır işi. zürihte festival var ona katılacam aha uçak biletim aha otel rezervasyonum dersin bitti gitti. isviçre davatiyeyle gelenlere ekstra kıl oluyor.

Ya o davetiye işi değişiyor. Kuzenim de işi gücü yerinde olan biri olmasına rağmen 1 kere başvurdu, saçma sapan bir sebeple vermediler. Biz davetiye gönderdik; tak diye vize çıktı.

Çevremizde çoğu kişi de eşine dostuna davetiye gönderiyor. İsviçre davetiye kıl diye bir şey düşünmüyorum o yüzden. Yine de bilemiyorum, herkese aynı davranmıyor olabilirler. Dediğim gibi davetiye gönderenin durumu da önemli.

Neyseki arkadaşımın başvuracağı büroda tanıdık biri varmış. Yani babamın kuzeni orda çalışıyomuş. Pazartesi günü onun yanına geçicek. Hızlı bi şekilde halledicekler ıradan. Buradaki başkonsoloslukta bitiyor iş. Umarım bu hafta bitirirm vize işini =( cevaplar için çok teşekkürler. Bu arada arkadaşım ilk defa davetiye yollamıyor. Daha önce davetiye yolladığı kişiye 3 günde vermişler vizeyi. Talihsiz bedenimi s.kiyim

olmadı, olmuyor. isviçre ile yoğun bir mücadele içindeyim resmen. taahhütnameyi imazalayan arkadaşı yoruyorlar. 3 ayrı yerden imza almasını ve onaylatmaasını istemişler. işi zora koştukça koşuyorlar. kısacası biletler, vize ücreti ve aracı kurum ücreti bana girdi. bakalım sonu nereye çıkıcak.

Bildiğim kadarıyla diploma eki, okul AKTSye geçtikten sonra mezun olan öğrencilere verilebiliyor sadece. Kesin olmamakla birlikte geriye dönük verileceğini sanmıyorum. ama ablanızın bölümü de eşdeğerlikte çok sıkıntı çıkarmayacak bir bölüm gibi duruyor. belki yeminli çevirmen tarafından yapılmış diploma çevirisi ve dil belgesi(toefl,ielts vb.) yeterli olabilir.

Teşekkürler

diploma denkliği işlemleri için diploma denklik belgesi almanız gerekmektedir. Aşağıdaki siteleri inceleyebilirsiniz. Yardımı olacaktır.

www.diplomadenklik.com
www.onattercume.com
www.tercume724.com

tatilin var ama dogudasin. bir de boyle dusun? doguda yasamisligin var mi daha once ne bileyim ya da orali misin? alisabilecek misin orada yasama? diger firmada da aldigin butun masi kenara atacak kadar diger temel ihtiyaclarin karsilaniyormus.

daha önce yaşadım. burada yaşamaktan kaynaklı bir sıkıntı yaşamam. firmadan aldığım tüm maaşı olmasa da büyük bir kısmını kenara ayırıyorum. maddi olarak arada sırada maaşlarda sıkıntı çekiyoruz ama neyseki içerde maaşım kalmıyor. yani 2 ay almasam da 3. ay hakediş yapıldığı zaman toplu olarak alıyoruz ve bu süreçte de tüm masraflarım karşılanıyor.

o zaman aradaki maas farkini terazinin bir ucuna, iki is arasindaki is yogunlugu ve tatil farkinin bir uca koyup hangisi agir basiyorsa onu sececeksin haci.

Ben olsam çalıştığın firmada devam ederdim. Devlete geçersen maaşın aşırı düşmüyor ancak uzun vadede de çoğalmaz. Şirketinde çalıştığın projeler büyüdükçe maaşın/primlerin de artar. Ulaşım-konaklama vb yan haklarla iki katı kazanç sağlamış olursun. %100 fark oldukça yüksek.

Şu andaki iş temposundan ümüğün sıkılmış gibi hissetmiyorsan özelde devam etmek daha mantıklı gibi. Hem ileride şirket/şehir değiştirme şansın da olur istersen.

iş yoğunluğu olarak firmanın iş yoğunluğu inanılmaz. bazen gece 23'e kadar proje, teklif, hakediş, mukayeseli keşif yaptığım oluyor. bazen gerçekten ümüğüm sıkılmış hatta sıkıştırılmış hissediyorum. hata bazen çok mutsuz da oluyorum. gözüm rahat işlere ayıyor. hatta sosyal ilikilerim bile etkleniyor doğal olarak. herkes yanımda ol diyor. bielemdim ama söyledikleriniz çok mantıklı geldi. sanırım firmadan yana devam edicem. çünkü 40 milyonluk bir işi iş hayatı boyunca kaç tane peyzaj mimarı bulabilir ki? teşekkürler =))))

dilekçeye gerek yok, arkadaşın odaya gitsin direk veriyorlar. Sen kimsin diyen olursa şirkette çalışıyorum desin yeter. sicil numarasını bilmiyorsan, vergi numarası gerekir muhtemelen.

Teslim edilecek kisinin adresine postalanmasi seklinde yazarsan daha iyi olur.

cepalar için teşekkür ederim. oda kayıt numaramı biliyorum. şirketten bi arkadaş gidip alıcak. dilekçeyi de bu şekilde yazıcam. tekrar teşekkür ederim.

herhangi birine eksii ver b kayıt belgesini ver. bundan istiyorum desin. 30-35 tl sanırım hemen veriyorlar

internetten yatır makbuz falan götürmene gerek yoktur.

intvd.gib.gov.tr

İnternet vergi dairesinden ödeyince hemen gözüküyor satın alımda noterde halletmiştik ordan biliyorum. Banka aracılığıyla ödeyince geç düşüyormuş ama ne kadar geç bilmiyorum.

Yatırılıyor muyuz?

Telefondan yazıyorum, yazım hataları için kusuruma bakmayın.

Şimdi internetten hallettim, randevuyu da aldım. Cevaplar için teşekkürler.

elektronik devrelerin uzerine sikilan bir sprey var. yakininda tv tamircisi vb. varsa bir ugrasan sana yardimci olabilirler. Tekerlek etrafina zarar vermeyecek olan spreyden bir kac fislik odunc istesen isin olur bence. Elektronik magazalarindan birisine ugrayiver ;)

ayvalıktayım, elektronik malzeme satan bir mağaza yok burada. bi tek zeytin ve zeytinyağı var. =)) çarşıda bi elektronikçi bulayım da sıktırıvereyim.

gerilim seviyesi farklı olduğu için bence kullanmamalısınız. tabi çok çok zor durumda değilseniz.

kullanabilmeniz için gerilimler eşit olmalı, akım olarak ise muadil adaptörün akımının eşit veya yüksek olması gerekli.

cevap için teşekkürler, 1-2 gün kullanmam gerekiyor. işlerimi taki edemiyorum. adağptörde bi ısınma, ses vs gibi şeyler yok. bilgisayar da normal tempoda çalışıyor.

Godaddy

Amatorsen yerli bi siteden al hocam. Teknik yardim falan daha rahat olur senin icin. Zaten ayni hizmeti veriyorlar.

Bi de bilmeyen adam icin godaddy'nin tuzaklari vardir. (Siparis sirasinda araya biseler kaktirma, ilk yil ucuza verip sonra fahis fiyatlar isteme falan)

Natro
Turhost
Kebirhost
Ya da diger yerlileri tavsiye ederim

şimdi godaddy den alan adı alıken ilk başta 2 yıllık 200 küsür lira çıkardı, sonra tekrar denedim 5 yıllk 99 lira çıkardı =)) yani yapacağım site zaten çok basit olucak. bi anasayfa iki üç tane de yan sayfa olacak. o yüzden teknik olarak çok karmaşık olacağını düşünmüyorum. =)) ftp ile yüklemeye izin veren ücretsiz site varsa ona da razıyım aslında. =))

ben geçen yıl net uzantılı almıştım 17liraya yöncüden. bu sene vakti geldi 32liraya çıktı fiyat.

türkçe önerisine katılıyorum.
isimtescil iyi değil diyorlarlar ama hostingim oradan. ve bence kullanımı gayet basit. ama fiyat olayı kafa karıştırıcı.
pazar çok garip biz amatörler için.

godaddy'den 1 dolara .com domain alabiliyorsun surekli coupon yayinlaniyor sitelerde. hosting icin bi yer bilmioyrum

açılışta hoşgeldin ekranını gösterin. acilse işin "hacı boş açıl" dersin.

yok maalesef hiçbişey işe yaramadı, kafam attı revo ile kaldırdım komple baştan kurdum gıcır gıcır çalışıyo şimdi ama olan bizim kullanıcı adı parolalara oldu. neyse ki opera link kullanıyodum da diğerleri geri geldi..

kullanıcı adı ve şifrelerin için "wand.dat" dosyasını arada sırada yedekle. böylece şifrelerin gitmez. yeni kurduğun operadaki wand.dat dosyasıyla eskisini değiştirince çatır çatır şifrelerin geri gelir.

en uygun çözünürlük mail adresinizin kapasitesine bağlıdır ama VSO image resizer programı bunun için oldukça uygun. hiçbir fotoğrafta bozulma sorunu yaşadığımı hatırlamıyorum.

photoshop varsa yeni bir action yaratip kayit sirasinda bir fotografi istediginiz boyuta resize edin. sonra bu actioni kaydini bitirip file->automate->batch menusunde fotolarin oldugu klasoru ve kaydedeceginiz klasoru secin, ve kaydettiginiz bu action'i secin. fotograflarinizi tek tek resize edecektir.

fotograf boyutlarini azaltmak icin degil ama kocaman dosyalari sevdikleriniz ile paylasmak icin su siteyi önerebilirim:

www.transferbigfiles.com

(bkz: picasa) kullan hocam. cidden kullan.

iras var meb'in kullandığı. yüzlerce öğrencinin fotolarını ölçeklemede kullanıyorlar
yuksekova.meb.gov.tr

photoscape de yapiiii

pixresizer adlı programı kullan.

Bilgisayarında MS office yüklü ise işin çok kolay.
10-15, hatta 20 resim seç, sağ tıkla ve office ile aç de.(edit modu yani)
Sonra, yine hepsini (thumbnail view'da) seç ve boyutlarını 1024x768 gibi, daha makul bir düzeye düşür.
Save et, gönder.

Resimleri özgün boyutta saklamak istersen, göndereceklerini önce ayrı bir dosyaya kopyala, sadece onları küçült ve gönder, bu sayede sende kalanlar üzerinde oynanmamış olur.

tinypic

beleş

www.efpage.de

www.efpage.de
bu da dl linki.

askerlik meselesini ve koşullarını tam olarak anlayabildigini sanmiyorum.

neymis anlayamadigim bakalim?

tras olacak temiz su ve zaman bulamayacagin zamanlar olacak. tuvalette tras olacaksin ve muhtemelen 5 metrekare yerde ayni anda tras olmaya calisan 20 erkekle birlikte uyanmaya calisarak ve küfrederek her gün tras olacaksin. diyelim ki istedigin agda bantını buldun, noktalama işareti yerine ana avrat küfreden cavus ve erler arasinda makara konusu olacak, o bantlari cöpe atip kendi isteginle permatik e razi olacaksin. kışın askere gidecegin icin buz gibi su ve sabah ayazini yiyen suratin hergün daha da sertlesecek muhtemelen kulakların, burnun ve yanaginin o üst kısımlari kabuk tutacak.

arkadaşım, sen askerde ağda filan yaparsan, ertesi gün seni bölük komutanından istemeye gelirler.

bir tane mak3 alıcan, tıraş olucaksın herkes gibi. mak3 değil başka bir jilet kullanırsın en fazla. ne elektrikli tıraş makinası, ne epilasyon, ne de ağda yapamazsın.

hiç sakalın olmasa bile favorileri düzeltmek için tıraş olman gerekecek. "yüzümde az kıl var, burası seyrek, burası gür" bunlar olmaz. her gün sinek kaydı tıraş olman lazım.

atmacaged, cevabin icin tesekkur ederim. Zannedersem askerligini yapmissin, o yuzden iyi bilirsin ki o uygulamalar farklilik gosterebiliyor gittigin yere gore; kimi yerler daha rahatken kimi yerler ise anlattigindan bile daha kotu kosullar altinda. Ben daha o agda bandi yuzde kullanilir mi kullanilmaz mi onu bile bilmiyorum. Amacim bunun icin bir cozum denemis veya denendigini gormus ve duymus birilerinden bu yontemlerle ilgili tavsiye almak. Tipki iclik, vatka gibi ivir zivirin yaninda boyle durumlar icin birseyler var mi onu ogrenmek.

eğer berberle iyi bir dostluk kurarsan sanırım makineyle alabilme şansı yüksek. iyi geçinip geçinmediğine bakar yani.

mach 3 ile tersten alıp iyice bebek götü yaparsanız, çok da hızlı uzamıyorsa ve gür değilse bir traş 2 gün idare edebilir. etmeyebilir de.

Askere gitmeden önce lazer epilasyon tek çaresi. Başka bir çözümü yok. Hadi diyelim, üç beş gün traş olma imkanın olmadı? Ne olacak? Dediğin gibi kurt adam olacaksın. Bende de var aynı kıllık.

her gün traş olmayabilirsin.
mesela ben bu sabah traş olduysam bundan sonraki traşımı yarın akşam oluyodum. yani 1.5 günde bir oluyor, hatta durumuna ve yerine göre 3 4 5 günde bir traş olanlar bile vardı.

cumartesi pazarlarıda traş olmuyorduk.

sana tavsiyem gilette traş jeli al, birde mach 3, çok uzun süre idare eder seni.

ama normalde her sabah traş olunuyor.askeriye sonuçta disiplin falan filan.

Yani benim de zaten "her gun tras olmayayim" gibi bir mottom yoktu. Sadece sorunum yanak killari dedigimiz yanaklarin ustundeki tuyler icin ne yapiliyor onu ogrenmekti. Bugun de berberime sordum, gitmeden lazer epilasyon falan yaptirabilirsin dedi mesela. Askerligini yapan baska bir arkadasim da "carsi izinlerinde disarda berberlere de aldirirsin mumkun oldugunca" dedi, nasil olsa oralar diger sakallar kadar hizli uzamiyor.

sanıyorum çiçeklerin polenlerinden dolayı. zira birçok insanda çiçek tozlarına karşı alerji vardır. ameliyatlı bir hastanın bu tip bir alerjisi varsa odasına çiçek soktuğunuzda hapşurup patlama ihtimali var. böyle birşey olmasın diyedir. zira her hastaya çiçek tozlarına karşı veya belli çiçeklere alerjisi olup olmadığına dair test yapmak pahalı ve zaman kaybı. ama elbette bu benim şimdi uydurduğum bişi. yani bilimsellikten uzak. =)

odadaki oksijeni tükettikleri için alınmadığı söyleniyor.

oksijen olayı çok saçma. kesilmiş cansız çiçek ne kadar oksijen tüketebilir ki? 10 dakika ziyarete gelen hastadan ya da tüm gün odanın havasını körük gibi tüketen refakatçiden fazla mıdır sanki kesilmiş çiçeğin oksijen tüketimi? hem aynı mantıkla tersine gündüz de fotosentez yapıp oksijen sağlar. bu nedenle ise tamamen taşkafalılık.

allerji veya enfeksiyon daha mantıklı geldi bana.

küçücük odada kalabalık yapıyor ayrıca

bilemiyorum, ben hastaneye yattığımda oksijeni tüketiyor diyerek almamışlardı çiçekleri.

koy dolaba hepsini, dolabı kapat.
atla gel, ben bir şişe chivas regal açtım.

1 olcu votka, 2 olcu şiveps tonik ve bol buzu uzun bir bardakta kari$tiriyorsun. once az yap, tadini begenirsen devam edersin ama votka sade olsaydi daha guzel olurdu sanirim. deneme-yanilma en guzeli. ek$i seviyorsan elma aromasi ile limon uyumsuzluk yapmaz. lime'i kullanabilirsin. icetea sevmedigim icin bi$i diyemiyorum.
afiyet olsun.

Sek takıl bence. Ama farklı bir şey istiyorsan dene işte değişik kombinasyonlar. Çok özendim yalnız alkolü bıraktım zaten :( Neyse kişisel meselelere girmeyeyim. Nedense ben olsam tonik koyup biraz limon suyu ekleyip lime atardım hatta limeları bi güzel tuzlayıp yerdim :P Hoş olur sanki.

limeların arasında bi tane irice olanı vardı, onun kaderi tuzla yenmek oldu zaten :)

iki oneriyi de deniyorum cok cok ufak olculerle, tadımlık olarak.. birinden biri hosuma gider sanırım..

bardağı buzla doldur votka+tonik+limon koy. limon suyuna çok az şeker karıştırabilirsin.

az önce ice tea şeftali + vodka yaptım ben.
ice tea limon varsa elmayla gider, schweppes tek de içerim ben genelde, üçünü de karıştırsan olur bence.

şivepsi filan bırak, küçük bi bardağın varsa ardı ardına iki üç shot vur, ondan sonrası için de ice tea şeftaliyi az votkayı bol olarak bardağına koyup takılmaya devam et. shotları arttırabilirsin. ki kendisi savunmasıszsa zaten shota karşı koyamayacaktır.

songbird diyorum...ve kaçıyorum:)

aimp2 diyorum ve bahsi arttırıyorum.

www.aimp2.us

winamp 2.9x diyorum.

peki aimp2 ile lastfm e nasıl skrop yapıcam?

google "aimp2 last fm plugin" yazarak.

eski winamp versiyonnlari hiç sorun çıkarmaz. ama last efem desteği var mı bilemem.

makinenizin görüntü işlemcisi bozulmuş. yani filmli makinelerde görüntü filmin üzerine düşüyorken dijital makinelerde film yerine bu görüntü işleyiciler bulunuyor. deme o k,i filmi biten bir fotograf makinesi nasıl ki fotograf çekemezse sizin ccd de bozulduğu için fotograf çekemezsiniz. yaptrıması ne kadar patlar bilmiyorum ama (bkz: hayyam pasajı)na bi götürün derim ben. fiyat sorun her bi dükkana. bir de garantisi var ise bi şekilde servisle de görüşün derim. maliyetli olacağını düşünüyorum.

Teorikte evet ama genetiği ile oynanmış ürünlerde bunu engelliyorlar bu nedenle sürekli aynı satıcıdan(israil) aynı tohumu almak zorunda kalıyorsunuz.

tamam da bir ağaç sadece 1 yıl mı ürün veriyor ki? kökü sende olduktan sonra sınırın yok diye biliyorum?

benim aklıma direk domates geldi nedense ondan öyle yazdım ama elmayıda düşünsel bir kere legal olarak fidanını alman gerek.Yine tohumun üreme etkisini engellemiş olabilirler.

tohumunun üreme etkisi engellenmesi ne demek ki? elmanın içinde zaten tohum. ürediği için tohum olmuş. çimlenmeyi kastediyorsan, ben de çimlenmez diye düşünüyordum ama çimlendiler resmen. şu an saksıda öylesine ektiğim elma çekirdeklerinden 2 si çimlenmiş.

bitkilerin kısırlaştırılması, günümüzde bilinen bir şey. çekirdeksiz meyve sebze yemediniz mi hiç? elma çekirdekten de yetişir, fidan şart değil, evet haklısınız ama genetiğiyle oynanınca maalesef ya hiç yetişmiyor veya ham kalıyor.
domates için de öyle.
nenem köyde kendi yetiştirdiği -iki avucumdan daha büyük- domateslerin çekirdeklerini çıkarıp kurutur ekerdi. yetişen domatesten yine tohum alır, eker. yine.. yine..
ama şehir domateslerinden maalesef öyle tohum alamadığını söylemişti. ektikleri yeşil yeşil, ham kalıyormuş, yetmiyormuş yani.

peki saksımdaki elma filizleri? onların ekşi elmalarını yiyemeyecek miyim ben? üzüldüm bak şimdi.

şimdi kazın ayağı öyle değil. teoride elmanın çekirdeğini alır ekersin ama pratikte çekirdekleri toplayıp ekince iyi sonuç vermiyor. tohumluk olacak çekirdeklerin (tohumların) özel olarak seçilmesi, hatta yetiştirilmesi gerekiyor. (sadece elmadan bahsetmiyoruz burda diğer bitkilerden)

bu senenin buğdayını gelecek sene tohum olarak kullanır, onu da gelecek sene kullanırsak tohumlar dejenerasyona uğruyormuş. bunun ayrıntılı bilimsel açıklamaları var ama ben çok bilmiyom. (nerden biliyorsun mea maxima culpa derseniz. babam zirat yük müh. ve uzun yıllar tohum üreten bir firmada yöneticilik yaptı. misal onlar şeker pancarı tohumu üretirlerdi. her sene özel olarak üretilen tohumlar üreticiye satılırdı o tohumlar. yani verimli bişi olmasa çiftçi niye alsın o tohumları? )

günümüz şartlarına ve teknolojisine uygun bir tarım için özel üretilmiş tohum gerekiyor. eski dönemlerdeki gibi işte buğdayın bir kısmını pazarda satar bir kısmını tohum olarak ayırırsanız onların verimi çok az olduğundan çuvallarsınız. eski yöntemleri hatırlasanız 1 sene, 2 sene nadasa yatırma bile vardı. karlar ve üretim çok düşüktü. şimdi kendi ürününü tohum olarak kullanan adam çok zarara girer. yani günümüz çiftçisi tohumluk buğdayını ayrı alacak karlı üretim için.

yalnız dikkatinizi çekerim. burda bahsettiğim gmo (genetically modified-genetiği ile oynanmış ürünler) değil. normal ürünler için bu geçerli.

soruya cevap o firmalar pek bişi yapmaz kendi elmalarının çekirdeğinden olan meyveler için. çünkü aynı elma çıkmaz tohumu aynı olmayınca.

çekirdeğini ektiğin meyve büyüyünce aynısını vermez zaten. mesela senin saksındaki çekirdekten yetişen elma, ham olucak ve tadı muhtemelen kötü olucak. aynısı olması için yetiştirdiğin fidanı o istediğin elma türündeki ağaçtan dal koparman ve yetişen fidana aşılaman. ki bu da kolay bişey değil zaten. tutturmak, zamanında yapmak filan. bilgi ister deneyim ister.

çekirdekten yetiştirdiğin ağacın meyvesine pic denir. (ç değil) aşılı olan meyve ağaçlarının verdiği ürünün çekirdekleri ana ürüne benzemez. yani bi üstteki cevapda da belirtildiği gibi iyi ürün veren bir meyve ağacaından bir dal alıp ana gövdeye aşılaman gerekir. fidan yetiştiriciliği ile ilgili kitaplar var. orman fakültelerinden temin edebilirsin. orada aşının nasıl yapıldığını, aşı çeşitlerini şekilli olarak anlatır. ne zaman, hangi şartlarda yapılacağını da anlatır. fakat aşı işlemi el alışkanlığı gerektiren bir mevzu. yani yaptım oldu olmuyo. biraz fazla kesersin tutmaz, biraz az kesersin yine tutmaz. zaten genetiğiyle oynanmış ürün alma. gereksiz. labrotuarda üretilmiş meyve doğallığını kaybetmiştir. tavsiye etmem. fidanlıklarda satılan meyve ağacı fidanlarının da iyi olması gerekir eğer almak istiyorsan. çıplak köklü satılır. seçmek için de ya bi peyzaj mimarıyla yada bir orman mühendisiyle git derim. bbaşarılar. bu arada saksındaki elma çekirdeğinden yetiştirdiğin fide meyve bile vermeye bilir. çünkü meyve çiçeklerinin döllenmesiyle oluşur. çiçek açtığında şöle bi salla o zaman çiçekleeri birbirini döller. meyveyi ya verir ya vermez. verdiğinden de bi verim alamazsın.

the future of food ve the world according to monsanto isimli belgeselleri bulabilirseniz, bu konudaki tartismalari etraflica anlatiyorlar.

islam

beni referans alıp hareket etme sadece mantık yürütüyorum:

sen orada bir başkasının hayatını kurtarmaya çalışıyorsun, sorun yok ben olsam bişi yapmam, iyi halden eski günahların bile silerdim.


ama ben değilim.

ben olsam tüm günahlarını silip, güzel bir şirkete patron yaptırırdım.

gözünü kırpmadan atlayabilirsin.

Bu bahsettiğin iş intihar değil. İçin rahat olsun.

hristiyan olsan hayatını feda etmek en büyük sevap diye biliyorum (hatta bi filmde de vardı. kenu riiivs oynuyodu. melek filan hesabı)ve bu da direk cennetlik oluyo. ama islam konusunda da sonuçta birisi için canını feda ediyosun. cenneti bilmem de iyi bişey olduğu kesin.

(bkz: niyet önemli)*

niyet önemli bence de. eğer sen hayatından bezmiş ve intihara meyilli isen, ki o anda da bunu düşünerek o merminin üzerine atladıysan bunun adı intihar olur tabi. ama hafifletici bir sebebi de olduğunu belirteyim.

Dostum boş yere dünya gamını yeme; boş yere şu yıpranmış dünyanın derdiyle dertlenme; olan oldu, geçen geçti; olmayansa daha belirmedi; hoş olmaya bak; olanın, olmayanın gamına dalma.


ömer hayyam.

www.radikal.com.tr


ve

4 kişinin 21 balık tutması mümkün: 1-2 ve 6-12 demiş yorumlarda bi arkadaş.


işte şimdi sarpasardım sanırım.

bülent'in oğlunun adı nedir diye sorulduğuna göre 3 kişi oldukları kesin. bu durumda sizin yaptığınız doğru gibi.

edit: ayrıca
levent 2x , oğlu mert x tutsa

bülent 2y , bülo'nun oğlan y tutsa da tıkanmayız. o durumda da y=2x olur.

hocam ama mert 1 tutar , babası levent 2 tutar..

bülent 12 tutar , bülent'in oğlan 6 tutar..

bu mantıklı değil mi?
soru da dede-oğlan-torun olayını göstermek istemiş amma ve lakin bu şekilde düşündüğümüzde eksik sanki ya.

soru mantiksiz ve eksik, sadece varsayimla cozulur. cin soru soracam diye yuzune gozune bulastirmis.

valla ben soruda eksik bir yer göremedim. tamam 4 kişilermiş gibi soruyor ama orada şaşırtmaca olduğu belli. zaten bülo'nun oğlunun adını sorduğunda da bundan emin oluyoruz. 4 kişi olduklarını farzedip kıçımızdan isim mi uydurucaz bülo'nun oğlana?

ama ilkokul 3. sınıf için baya kazık bir soru olduğu kesin. tam bir saatli maarif takvimi zeka sorusu aslında :D

@hanry gale, y=2x sonucuna nereden ulaştınız acep?
zira sorudan sadece 3x+3y=21 sonucu çıkarılabilir ki, x ve y toplamının 7 olduğu her doğal sayı çifti için doğrudur. (1-6, 2-5, 3-4)

iki baba iki oğul balık tutmaya gidiyorlar ve 3 balık tutuyorlar ve her brrine bir balık düşüyor. peki bu nası oluyo... sorusuna benzer bi soru. ama sıçış olmuş tabi biraz.

bu bir bug (#14570583). alfa sürümü olduğu için sanırım. opera 9.6 kullanırsan daha iyi. sözlikle daha uyumlu.