Giriş
(11)

Melih Gökçek?

guybrush threepwood
selam,bir şekilde siyasetle ilgileniyorum; özellikle de yerel yönetimler ile. sorum ankaralı arkadaşlara. basit olduğuna inandığım bir soru:melih gökçek neden tekrar seçildi?lütfen, yok işte seçimlerde hile yapıldı, elektrikler kesildi gibi cevaplar gelmesin; az çok bu işleri bilen biri olarak bunla
selam,

bir şekilde siyasetle ilgileniyorum; özellikle de yerel yönetimler ile. sorum ankaralı arkadaşlara. basit olduğuna inandığım bir soru:

melih gökçek neden tekrar seçildi?

lütfen, yok işte seçimlerde hile yapıldı, elektrikler kesildi gibi cevaplar gelmesin; az çok bu işleri bilen biri olarak bunların hiçbir şekilde gerçek olamayacağına peşinen inanan biriyim.

ne yaptı da tekrar seçildi melih gökçek. çok mu iyi bir belediye başkanı? ekibi mi muhteşem? bize yansıtıldığının aksine ankara'da kendisini çok seven bir kitle mi var?

çok samimi ve ciddi olarak soruyor ve merak ediyorum.
0
guybrush threepwood
(03.03.10)
bunu gerçekten soruyor musun?
cevabını mesaj ile iletiyorum hemen.
0
kediebesi
(03.03.10)
kaç kere söyleyince inandırıcı olacak bilmiyorum ama hiçbir kinayeye başvurmadan gerçekten soruyor ve merak ediyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(03.03.10)
bu ülke, çevrede yada sanal alemde gördüğünüz sayıdaki insanlardan mevcut değil.bilhassa nette(forum,sözlük,blog vs..) hükümet karşıtlarının sayısı inanılmaz yüksek. fakat çevredeki yada internetteki akp karşıtlarının nüfus'u yüzde 47'nin 10'una dahi tekabül etmez.
0
cruex
(03.03.10)
Arkadaşım meraba.

Öncelikle Melih Gökçek'in siyasi altyapı/geçmişine bakmak lazım. Gökçek MHP tabanlı, muhafazakar (görünümlü) bir AKP üyesidir. Daha da özeti, varoş'un ne oldugunu bilen, ordakileri tanıyan bi insandır. Ülkü ocaklarında da bulunmustur. O yüzden; hem varoşa yakındır, hem ülkücü camia'da belli bir kitlesi vardır hem de AKP'nin Ankara'da işaret ettigi isimdir.
Uzun yıllardır Ankara'da etkin hakimiyetini korudugu icin, Ankara'nın iyi ya da kötü oluşumunun 1 numaralı aktörüdür.
Çankaya'da ki seçmenle, Akyurt - Çubuk - Mamak'da ki seçmenin oyunun eşit degere sahip oldugunu (normal olarak) bildigi icin, sürümden kazanma gibi bir politikaya sahip.
Yani adam tribünlere oynar. Gider Göksu Park'ı yapar. Ankara'nın kuzeyi diye tarif ettigimiz, (kaba, kötü manada söylemiyorum) varoş kesimin tribünlerine oynar. Oyu oralardan çuvalla kotarır. Ülkücü camiadan alır. AKP zaten ona çalışır.

Bi de üstüne üstlük önemli bir faktör olarak; (son seçimler için konusursak) Karayalçın ve Mansur bey önemli yüzdelerde oy alıp, Anti-Gökçek cephesinin oylarını çok saglam bi şekilde böldügü için, aradan sıyrılır.

Zaten Gökçek'in belediye ye gelişi de aynı senaryodur. Rakiplerin arasında çıkan çekişme sonucu oylar bölündügü için, adeta piyangodan çıkar. Seçimlerden önce planını iyi yapar, Çankaya'dan, Ümitköy'den gelmesi muhtemel oylar yerine, Polatlı'ya, Şereflikoçhisar'a (aslında hakimiyeti kuzey'de daha fazla olmasına karşın, güneydeki oy potansiyeli de yadsınamaz derecede kuvvetli) Bala'ya oynar. Garip olabilir ama sürümden kazanır.

CHP belli ilçelerden, MHP belli ilçelerden oylarını alıp, birbirleriyle rekabet içinde kalırken, Gökçek -basit gelebilir ama- bi ordan bi burdan alır.

Kısacası; Gökçek insanlara önce kanseri gösterip, ardından sıtma ile sevindiren tipte bi başkandır. Kanaatimce iyi oldugu söylenemez ama tribünlere oynamak konusunda gayet başarılıdır. Ankara lobisine çok hakimdir. Hakim savcı'sından oda başkanına, çaycısından taksicisine kadar etkin oldugu bi kesim mevcuttur. Karşılıklı kazanç sistemi ise Ankara'da gayet iyi işler.
0
0dy
(03.03.10)
gökçek'in seçilmesini sağlayan en önemli faktör varoşlar. kömür dağıtılması, periyodik olarak yapılan gıda yardımları.. ki bilinen şeyler bunlar. senin benim oyumu etkileyecek unsurlar değil görünüşte fakat eğitimine devam edememiş, bir şekilde yardıma muhtaç, çoğu işsiz insanlar için mevzubahis yardımlar hayati nitelik taşıyor ve bu nedenle gökçek'i kaybetmek istemiyorlar.

aslında bunlar sağ cenahın en bilindik yerel yönetim tarzının ürünleri. keçiören'de de turgut altınok bu şekilde tekraren gelmişti göreve. ha o elbette gökçek'ten iyi çalıştı, keçiören'i bambaşka bir yer yaptı ama icraatlar ve icraatların mantığı temelde aynıydı.

ha çizdiği dini bütün insan imajı, sol kesimle sürekli kavga halinde olması, çankaya belediyesi ile yaşadığı sürtüşme de etkili tekrar seçilmesinde. ankara'nın yarısından fazlası çeşitli iç anadolu şehirlerinden göçme, yani muhafazakarlar. ve bu saydıklarım onları cezbediyor.

ha saydıklarım kişisel fikirlerim. başkaları başka açılardan görür cevaplar, bilemem orasını.
0
bloom
(03.03.10)
geçen birileri soruyordu buralarda...

alan razıı veren razı...
0
kediebesi
(03.03.10)
2 nedeni var,

1- millet sol zihniyetin belediyeciliğinden bıktı, hizmetsizlik, kayrılan bölgeler, ayrımcılık vesaire. bunu inkar eden olur ama adam gibi arguman getirmezler. ne yenilik vardır ne yatırım hoppadana cukka.

2- melih gibi tayyip gibi insanların imajı halkın nezdinde çok fazladır, bir gürtuna, bir bilmem ne bu imajı veremiyor. bildiğin pr olayı. tabi bu imajı sağlayan şey geldiklerinde yaptıkları icraatları. yahu susuzluktan kıvrılan, köşe başı çöp birikintisi olan sokaklardan, iyi bir hizmet gördüğü belediy yönetimine insan hayran oluyor.

e süper mi bu adamlar, hayır ama şu an elde bu var..
0
alchemistt
(03.03.10)
gokcek hizmetsizligin, bolge kayirmanin kralini yapiyor, bu konuda benim diyen belediyeyi katlar. gokcek'in tabani olan cahil, manipulasyona ac kitlenin oyunu bu tur kayirma eylemleriyle almak daha kolay sadece. zaten bu adamlar hayatta sola oy vermez, ve ankara'ya anadolu'nun dort yanindan gelmis bu insanlar cogunluktalar.

chp'nin israrla yanlis aday gostermesinin de gokcek'in surekli secilmesinde payi var. karayalcin'i sevemeyen insan sayisi da gokcek'i sevmeyen insan sayisina yakindir ankara'da; ama dogru ama yanlis.

son secimde gokcek %38 civari oy aldi, aldigi oyun hatiri sayilir kisminin kaynagi "sol gelecek" korkutmasiydi. karayalcin ve mansur yavas'in oylari %30 civariydi. karayalcin cekilseydi ya da secim iki turlu olsaydi iddia ediyorum ki mansur yavas %60'in uzerinde oy alirdi.
0
lykos
(03.03.10)
pek sevgili melih bey sadece tek bir nedenden seçiliyor:

AKP.

yakın çevremden biliyorum sadece akp'den aday olduğu için oy verdiler. kılıçdaroğlu sayesinde 100 tl fazla alınan paralarımız geri verildi. buna rağmen dedem, babam ve tüm tanıdıklarım melihe oy verdiler. tek nedeni partiden dolayı. melih gökçeğin toplam oyu %20 gerisi tamamen parti. tayyip melih gökçekle baş edemedi. eğer onunla inatlaşsaydı melih karşısına geçer ve oyları bölerdi aradan da chp sıyrılırdı. tayyip bunu göze alamadı.
hatta oğlu da -kendisi 30 yaşında- çankaya ya aday olcaktı ama tayyip küfür mü ediyosun dercesine kestirip attı. arkadaşlar yukarda varoşlar, kömür felan demişte. ankara da bildiğim kadarıyla 1.5 milyon doğalgaz abonesi var, o varoş dediğiniz kesim %25. tabiki oradan da oy aldı ama melih tayyip, mhp ve saadetin arkasında 20 yıldır kazanıyor.
ilk olarak çocuk esirgemeyle başladı, sonra keçiören en son olarak da ankara. eğer çok detayına kadar araştırmak istiyorsanız keçiörenden sonra karayalçınla yarıştıkla yılki seçime bakın. melih çok az farkla kazandı. sonra akp kurulduktan sonra tayyibe sarılınca %15, %20 fark attı.

tabiki bir de şu var. bizim insanlarımız alt yapıyı köprülü kavşak olarak algılarsa: 'yesin adam, hem yapıyor hem de yiyor. bak ankaraya! her yer 10 dakika ne güzel trafik rahatladı.' bir de böyle düşüncelere sahip olursa. bıkak melihi, melihin torunu bile başımıza gelir bizim. onun da adı melih :D
0
0dy
(04.03.10)
İlk defa Büyükşehir'e seçildiği 1994 yılından bahsedeyim, o yıl SHP ODTÜ Profesörlerinden Koral GÖYMEN'i aday gösterdi, DYP ve ANAP adayları güçsüzdü, Koral GÖYMEN de seçimi kazanacağından emin bir halde Kızılay'da, Sakarya'da barları ziyaret ederek, anıtlara çelenk koyarak seçimi kazanacağını düşünürken, Gökçek her gün farklı yerlerde ve mecralarda seçim çalışması yaptı. Hatta, seçimden iki gün önce o dönem (pıtırak gibi çoğalan özel televizyonlardan) Ankara'ya bölgesel yayın yapan ve çok izlenen Flash Tv'ye Göymen'le Gökçek'in karşılıklı çıkacakları duyurulduktan sonra Koral GÖYMEN'in GÖKÇEK'i ciddiye almayarak katılmaması üzerine o dönem Flash TV Ankara Temsilcisi Fatih KARACA'nın programında tam 2,5 saat boyunca GÖKÇEK bildiğiniz propogandasını yaptı. Daha sonraki seçimlerde dozunu daha da artırarak sürdürdüğü "sağın ortak adayı" fikrini muhafazakar seçmene kabul ettirdi ve hayal dahi edilemeyecek bir şeyi başararak Refah Partisi'nden seçimi kazandı.

O döneme dair başka bir anekdot paylaşayım, 1994'te Keçiören belediye başkanı olan Turgut ALTINOK da, daha ortada yerel seçim falan yokken 1 yıl öncesinden Keçiören'in her tarafına fotoğraflı ve isminin altında "bu fırsatı değerlendirin" yazılı afişlerini astırarak halka ismini ezberletti ve o dönem Keçiören halkına çok çektiren SHP'li başkan Hamza KIRMIZI'dan bıkan seçmene bir alternatif gibi kendini sunarak "sağın adayı" olarak seçime girdi ve tanınırlık sorununu da yukarıda bahsettiğim şekilde hallettiği için MHP adayı olarak seçimi kazandı.
0
mim
(04.03.10)
sözlükte bir entryde okumuştum melih gökçek'in dağıttığı yardım kalemlerini.
kavun, karpuz dahi dağıtmış, binlerce. belki bir ipucu olabilir, tekrar seçilmesine.
saygılar...
0
pomolilik
(06.03.10)
(6)

Kredi ama nasıl kredi...

pposeidon_1
şimdi canlar kardeşler bir ev almaya niyet ettik tabi şu an sadece düşünce aşamasında bir ev namzetide var elimizde aslında ama şöyle bir durum var; ev krediye uygun değil ama benimde evi pek bi alasım var lan. bankadan mortgage ile alamıyoruz normal olarak. mesela 100.000 TL. filan kredi verirmi ba
şimdi canlar kardeşler bir ev almaya niyet ettik tabi şu an sadece düşünce aşamasında bir ev namzetide var elimizde aslında ama şöyle bir durum var; ev krediye uygun değil ama benimde evi pek bi alasım var lan. bankadan mortgage ile alamıyoruz normal olarak. mesela 100.000 TL. filan kredi verirmi banka verirse nasıl verir bide vadesi çok kısa olmamalı. varmı böle banka yada böyle bir kredi uygulaması.

Not: tefeci alternatif değil. onuda düşündüm.
0
pposeidon_1
(28.02.10)
değeri min. 120 bin TL olan teminat bulman lazım. birden fazla memur kefille bu tutar düşebilir tabi
0
modesttiago
(28.02.10)
ing 100bine kadar ihtiyaç kredisi veriyor. vadesi 4 yıl. mutlak kefil ister.
0
kafa radyo
(28.02.10)
çok çok çok çok zor, ev krediye uygun değil ne demek bu arada?
0
crimson king
(01.03.10)
bankaların krediye uygun olup olmama görüşleri değişiklik gösterebiliyor. ben yeni kullandım mesela, neredeyse hiçbir banka sit alanı içerisinde olduğu için kredi vermiyordu, iş bankası hiç yokuşa sürmeden verdi.

ama krediye uygun değil derken öyle tapuda mapuda bir problem varsa vermez tabi. siz de almayın bence.
0
guybrush threepwood
(01.03.10)
Finans kurumları ile konuşu..afişe faiz oranlarına da aldanmayın..acayip düşüyolar..
0
kerem75
(01.03.10)
@crimson king: yani tapu kat irtifaklı değilde arsa paylı olduğundan bankalar kredi vermiyorlar. o nedenle uygun değil. tapusu var ama.

@kerem75: finans kurumları derken?
0
🌸pposeidon_1
(01.03.10)
(4)

prag- b. peste - viyana turu hangi turla?

pyro clustic flow
nihayi olaraktan, buralara 8 gunluk bir gezi yapmaya karar verdik. ucuza cikar, az zamanda cok is vs. dusturlariyla turla gidelim diyoruz. munferit gezentiyiz ve tur tecrubemiz yok. azcik arastirdim, nisan'in ilk haftasi pronto tur ve ets tur aklima yatti. tecrube edenlerin onerecegi, buralara giden
nihayi olaraktan, buralara 8 gunluk bir gezi yapmaya karar verdik. ucuza cikar, az zamanda cok is vs. dusturlariyla turla gidelim diyoruz. munferit gezentiyiz ve tur tecrubemiz yok. azcik arastirdim, nisan'in ilk haftasi pronto tur ve ets tur aklima yatti.
tecrube edenlerin onerecegi, buralara giden ve son anda yamuk yapmayan sirket bilen var midir? bizim icin en onemlisi son anda iptal edilmemesi. haa, bir de, cok pahali olmamasi. cafe tur pahaliydi mesela hepsinden. budur meselemiz.
iyi pazarlar
0
pyro clustic flow
(28.02.10)
pyro!

biz prag'a gittik ets ile. çok memnun kaldık. normalde bu fazla destinasyon sizi yorar derdim ama konu siz olunca pek koymaz. rehberimizden özellikle çok memnunduk, istersen seninle irtibata geçirip ayrıntılı bilgi almanı sağlayabilirim.
0
guybrush threepwood
(01.03.10)
yeşil elma ile gitmiştimn ben. ucuzdu bayağı.
0
coffee and cigarettes
(01.03.10)
prontotour gayet iyidir, yamuk yaptığı da çok nadirdir. orta avrupa turları da erken dolar ve detayları kesinleşir.
0
kenzotenma
(01.03.10)
alakasız gelse de aklımızda olanı başardık ve tahran biletlerimizi aldık :s
0
🌸pyro clustic flow
(03.03.10)
(5)

Askerden haber alamıyorum

derectus
aralık celbinde arkadaşım, ortağım, canım, ciğerim askere gitti. Isparta-Aksu'da kendisi. gideli günler oldu ama ne bir telefon ne bir haber. aynı dönemde oraya giden tanıdıkları olan var mı? onlar haber alabiliyorlar mı? çarşı izni, telefon numarası, yemin töreni? hiçbir şey bilmiyorum ve merak iç
aralık celbinde arkadaşım, ortağım, canım, ciğerim askere gitti. Isparta-Aksu'da kendisi. gideli günler oldu ama ne bir telefon ne bir haber. aynı dönemde oraya giden tanıdıkları olan var mı? onlar haber alabiliyorlar mı? çarşı izni, telefon numarası, yemin töreni? hiçbir şey bilmiyorum ve merak içerisindeyim.
0
derectus
(30.12.09)
ailesini arayın çok yakınsanız. kesinlikle bir irtibat numarası bırakmıştır...
0
togi
(30.12.09)
@togi ailesini arıyorum, gittikten bir hafta sonra bir kere aramış daha da haber yok.
0
🌸derectus
(30.12.09)
askeriyerede, asker için en çok önem verilen şey telefon hattıdır. aramak, aranmak istemiyordur arkadaşınız.
0
togi
(30.12.09)
gayet normaldir ulaşamamanız. bir iki güne kalmaz o arar.
0
guybrush threepwood
(30.12.09)
benim de kardeşim gitti ,331. dönem yemin töreni 8 ocak'ta .
0
sannora
(30.12.09)
(3)

avatar en iyi hangi sinemada izlenir? (istanbul)

lord esseginziki
istinye park afm'de imax'de izlemeyi düşünüyordum ama okuduğum yorumlardan sonra vazgeçtim.istanbul anadolu yakasında oturduğumu ve perdenin büyüklüğünün filmin zevkine katkı sağladığını düşündüğümü belirtmek isterim. (mesela palladium cinebonus u bu yüzden elemek isterim)(kadıköy, ataşehir, ümraniy
istinye park afm'de imax'de izlemeyi düşünüyordum ama okuduğum yorumlardan sonra vazgeçtim.

istanbul anadolu yakasında oturduğumu ve perdenin büyüklüğünün filmin zevkine katkı sağladığını düşündüğümü belirtmek isterim. (mesela palladium cinebonus u bu yüzden elemek isterim)

(kadıköy, ataşehir, ümraniye, üsküdar, beşiktaş, beyoğlu ve şişli sınırları içerisinde herhangi bir sinema olabilir)
0
lord esseginziki
(23.12.09)
kardeşim meydan cinebonus'ta seyretti, çok memnun kalmış. üç boyutlu moyutlu bir şeyler anlattı. ama ben hiç o sinemeada izlemedim, nasıldır perde büyüklüğü bilmiyorum.
0
guybrush threepwood
(23.12.09)
macka cinebonus g-mall u tavsiye ederim.
0
hot tequila browwn
(23.12.09)
herhangi bir cinebonus diyorum ben de real 3d olanından.
0
rurouni
(23.12.09)
(10)

dizi önerisi

siyah renkli kupa kizi
boş vaktimin bol olduğu şu aralar şöyle charmed gibi eastwick gibi cadılı, büyülü biraz macera biraz romantik soslu fln (ama sihirli annem kıvamında değil tabiii:) dizi arıorum.. bildiğiniz önerebileceğiniz benzer konulu dizi var mı?? eski yeni farketmez önerilerinizi bekliyorum
boş vaktimin bol olduğu şu aralar şöyle charmed gibi eastwick gibi cadılı, büyülü biraz macera biraz romantik soslu fln (ama sihirli annem kıvamında değil tabiii:) dizi arıorum.. bildiğiniz önerebileceğiniz benzer konulu dizi var mı??
eski yeni farketmez önerilerinizi bekliyorum
0
siyah renkli kupa kizi
(23.12.09)
FlashForward
In Treatment
0
pichoscosama2
(23.12.09)
(bkz: carnivale) diyorum.
0
irbat
(23.12.09)
masters of horror toplam 1 sezon.her bir bölümünü dünyanın en iyi korku filmi yönetmenleri çekmiş.
0
tyketto
(23.12.09)
teşekkürler önerileriniz için arkadaşlar ama, büyülü cadılı felan olsun istiyorum özellikle, büyü tarihi dir iyi köyü arası savaştır bla bla:)
0
🌸siyah renkli kupa kizi
(23.12.09)
0
chaud
(23.12.09)
carnivale derim ben de..
0
vercingetorix
(23.12.09)
bir seferde lost room'u izle.
0
guybrush threepwood
(23.12.09)
yine bir seferde day break'i izle.
0
killer
(23.12.09)
dizi degil ama road dahl ın "witches" öyküsünün filmi var onu izleyebilirsiniz..

bir de Sabrina the teenage witch desem :)
0
black wings gray eyes
(23.12.09)
(bkz: bez bebek) ehue
0
sayha
(23.12.09)
(9)

16 yaşlarında erkek öğrenciye önereceğiniz kitap

tiyamin
lise 2. sınıfta kitap hediye etmeyi istediğim bi erkek öğrencim var. kelime dağarcığının pek iyi olmadığını düşünüyorum. okumasını, düşünmesini, telaffuzunu iyileştirmek için ilgi çekici, çok kalın olmayan bi kitap önermenizi istiyorum. kız öğrencim olsa işim kolay ama erkek öğrenciler pek sevmiyor
lise 2. sınıfta kitap hediye etmeyi istediğim bi erkek öğrencim var. kelime dağarcığının pek iyi olmadığını düşünüyorum. okumasını, düşünmesini, telaffuzunu iyileştirmek için ilgi çekici, çok kalın olmayan bi kitap önermenizi istiyorum. kız öğrencim olsa işim kolay ama erkek öğrenciler pek sevmiyor kitap okumayı. Anadolu'da çok küçük bi ilçede düz lisede okumakta öğrencim, bunları da dikkate alırsınız.
0
tiyamin
(12.12.09)
Fareler ve İnsanlar
John Steinbeck
0
sos fistik olsun mu
(12.12.09)
Ekşi sözlük okutunuz efendim. ben de o yaşlarda başlamıştım.
0
eksi engine
(12.12.09)
beyaz zambaklar ülkesinde - grigory s. petrov
0
idja
(12.12.09)
late viper
(12.12.09)
roald dahl yetişkinler için yazılmış öyküleri var.
0
synick
(12.12.09)
twaylayt saga
0
jack of shades
(12.12.09)
Mustafa Kutlu'nun son beş öykü kitabından birisi. Özellikle de Uzun Hikaye. Anadolu'da geçiyor zaten. Peyami Safa'nın kitapları.
0
detroitli kizil
(12.12.09)
kesinlikle ve kesinlikle jonathan livingston seagull, yani martı

ince -hatta fotoğraflı olanını görmüştüm- ilgi çekici, okuması kolay, gaza getirici.
0
guybrush threepwood
(12.12.09)
okulda aynı yaştaki öğrencilere okuttum. sonuç mükemmel.
sabahattin ali- kürk mantolu madonna.
0
iste oyle bir sey
(12.12.09)
(4)

ikmal maliye okulu ve eğitim merkezi komutanlığı

26r00l
hakkında bilgi verebilecek olan var mı? sözlükteki başlığı okudum. fakat anlamadığım bazı noktalar var. kimi acemiliğe 70 gün demiş kimi 18. mesela ben sıhhiyeci kısa dönem erim. kaç gün acemilik olacak? yine başlıkta acemilikten sonra dağıtımda trakya'ya filan gönderiliyormuş askerler. benim ikamet
hakkında bilgi verebilecek olan var mı? sözlükteki başlığı okudum. fakat anlamadığım bazı noktalar var. kimi acemiliğe 70 gün demiş kimi 18. mesela ben sıhhiyeci kısa dönem erim. kaç gün acemilik olacak?
yine başlıkta acemilikten sonra dağıtımda trakya'ya filan gönderiliyormuş askerler. benim ikametgahım istanbulda değil yalovada. ama sıhhiyeci olduğum için dağıtımda çok dağıtırlar mı? =))
bunlara ek olarak ufak ayrıntılar verenlere şimdiden teşekkür ederim.

ha bir de; sıhhiyeci er ne yapar tam olarak?
0
26r00l
(10.12.09)
kısa dönemsen, acemiliğin askerliğe başladıktan 3 hafta sonraki ilk cuma günü biter. bu 21. gün de olabilir, 18 gün de. cuma artık kaçıncı güne denk geliyorsa.

acemilikten sonra dağıtım garnizon içi olur.yani bağlı bulunduğun komutanlığın başka nerede birliği varsa oraya dağılabilirsin. fakat seni dağıtmazlar bence, kalırsın orada. %80

sıhhiyeci er tam olarak yatar. böyle 2.80, yer de kebapmış. kilo alma çok.
0
guybrush threepwood
(10.12.09)
orası bambaşka bi hava sistemine sahip nerdeyse ayrı bi atmosfere dahil bir yer. ulan naslolsa küçükyalı nolcak deme öyle bir soğuğu oluyo ki kışın, adamın anasını ağlatıyo. ben orda acemilik yapmadan önce 5 sene küçükyalıda oturmuş birisi olarak söylüyorum sana soğunun ne kadar farklı olduğunu. yedek subay adayı olarak biz acemiliği 18 gün yapmıştık hatta bi kaç gün de erken salmışlardı denetleme olcak gidin de buraların temizliğini yapalım diye.
0
rentts
(10.12.09)
acemiliğiniz bir ay civarı olacak. 321. dönemde yalnız piyade ve ikmaller eğitilmişti. ikmaller kışlada kalmış, piyadeler hastane, askerlik şubesi vs. dağıtılmıştı, muhtemelen siz de hastanelerden birine gönderileceksiniz istanbul içi (gümüşsuyu, gata..). askerliğin kebaplığı tamamıyla şansla alakalı en kötü yerde en güzel askerlik yapabileceğiniz gibi en güzel yerde en boktanıyla da karşılaşabiliyorsunuz. neyse acemilik ne çok zor ne çok kolay. yastık üzerine serilecek havlu ve bol bol bozuk parayı unutmayın. ağustosta dahigeceleri nöbette parka giydirdiyse muhtemelen kışın öttürür diye tahmin ediyorum :) hadi geçmiş olsun beş ay beş gün geçip gidiyor işte...
0
cozefka
(10.12.09)
Benim de üniversiteden mezun olduğum bir Edirneli arkadaşım kısa dönem piyade er olarak sizinle aynı yerde askerlik yapacak. Dilerseniz gider gitmez tanıştıralım sizi:)

O da ingilizce öğretmeni olarak geliyor. Umarım ikiniz ve tüm geride kalanlar rahat bir askerlik geçirirsiniz.
0
minyatur dev
(10.12.09)
(6)

bayramda açık hsbc var mı?

iker
selam ahali. kartım henüz gelmediğinden maaşımı bankadan, elden almak zorundayım. bayramda bunu yapma şansım var mı?
selam ahali. kartım henüz gelmediğinden maaşımı bankadan, elden almak zorundayım. bayramda bunu yapma şansım var mı?
0
iker
(27.11.09)
yok.
0
guybrush threepwood
(27.11.09)
yok artık !
0
halilperest
(27.11.09)
yokmuş
0
ne bakiyon kardesimm
(27.11.09)
yok! iyi bayramlar.
0
clayton
(27.11.09)
profilo avm şubesi açık olabilir.
haftasonları açık oluyormuş normalde.
0 212 216 42 88

havalimanı şubesine de bi bakın...
0
cruor
(28.11.09)
banka kartınız olmadan da bankamatikten çekebilirsiniz paranızı. hesap numaranızla vs gidin girişe basın. oradan yapabilirsiniz.
0
darknum
(28.11.09)
(5)

motorsiklet oyunu

mevta
eskiden bir motor oyunu vardı. rakibin yanından geçerken tekme tokat falan atıp düşürüyorduk. mınçıka çıkarıp ağzına vuruyorduk. kapıcı zümzüğü atıyorduk.neydi onun adı?
eskiden bir motor oyunu vardı. rakibin yanından geçerken tekme tokat falan atıp düşürüyorduk. mınçıka çıkarıp ağzına vuruyorduk. kapıcı zümzüğü atıyorduk.

neydi onun adı?
0
mevta
(17.10.09)
0
weeping guitar
(17.10.09)
değil ya, bu kadar tırt bir oyun değildi :)
0
🌸mevta
(17.10.09)
full throttle?

gerçi oyunun içinde küçük bir bölümdü.
0
guybrush threepwood
(17.10.09)
değil.

benim dediğim oyunda böyle tek bir karakter yok. 16-18 kişilik bir grupla yarışa başlıyorsun. hepsi kasklı abiler, kimsenin yüzü görünmüyor. diyalog falan yok oyunda. yarış şehir içinde geçiyor çoğunlukla, trafik akarken.

yandan geçenlere bildiğin tokat, tekme, yumruk atıyorduk. demir çıkarıp onunla vuruyorduk falan.
0
🌸mevta
(17.10.09)
google'da daha önce bulamamıştım ama şimdi buldum. oyunun adı road rash.
0
🌸mevta
(17.10.09)
(4)

Çalışmayan Kalorifer

Karatasa
Evdeki kalofiferimizin vanasını açmamıza rağmen herhangi bir ısıtma yapmıyor. Kaloriferin içinden akan hafif bir su sesi duyuyoruz. Diğer odadaki kalorifer peteklerinin tümü çalışıyor ve cayır cayır sıcaklık yayıyorlar maşallah ama oturma odasındakinde tık yok! Bu arada bu yıl apartmanın kaloriferle
Evdeki kalofiferimizin vanasını açmamıza rağmen herhangi bir ısıtma yapmıyor. Kaloriferin içinden akan hafif bir su sesi duyuyoruz. Diğer odadaki kalorifer peteklerinin tümü çalışıyor ve cayır cayır sıcaklık yayıyorlar maşallah ama oturma odasındakinde tık yok! Bu arada bu yıl apartmanın kaloriferlerinin çalıştığı ilk gün olduğunu da belirtmek istiyorum. Biz de bu evde yeni olduğumuz için önceki senelerde nasıl olduğunu bilemiyoruz.

Acaba tıkanmış olabilir mi, olabilirse bunu evde nasıl anlarız ve kendi başımıza düzeltebilir miyiz? Tıkanıklık değil ise ne gibi bir dertle muzdarip olmuştur ve bu dert nasıl giderilir? Yardım mesajları için şimdiden çok teşekkürler. Mesajlara cevap atamıyorsak bilin ki soğuğa yenik düşmüşüzdür :)
0
Karatasa
(16.10.09)
Hava yapmıştır,havasını almanız lazım.tek başınıza yapabilirsiniz,tabi kurbağcık veya kargaburun benzeri bi alet edevat varsa..
0
toshiro
(16.10.09)
bizde de aynı dert vardı. arka odadakiler çalışıyordu ama salondakiler çalışmıyordu. sonradan öğrendiğimize göre kalorifer peteklerinde hava toplanınca bu sorun oluyormuş. çözümü ufak bir nesneyi ( kelebek diyolar galiba ) kaloriferin başındaki yuvasına sokup çeviriyorsunuz. su gelmeye başlayınca da kapatıyorsunuz. eğer sorun hava toplanmasıysa hemen çözülüyor. o kelebek denen zımbırtıyı nerede bulacağınız hakkında en ufak bir fikrim bile yok.
0
raikkonen
(16.10.09)
daha önce de denildiği gibi hava yapmıştır. kelebekle ya da tornavida ile hafif açacaksın, hava sesi gelecek, su gelene kadar havayı boşalt. su gelince hemen tekrar sık. beş dakikaya kalmaz hamam gibi olur ev.
0
guybrush threepwood
(17.10.09)
Cevaplar için teşekkürler, aynen dediğiniz gibi kalorifere hava doluyormuş. Bunun nedeni ise bizim son katta oturmamızmış. Son katta oturanlar arada bir kaloriferdeki havayı boşaltmalılarmış. Sorunu apartman görevlisi sayesinde epey önce çözmüş olsak da buraya da not düşüp ileride başına aynı sorun geleceklere bilgi vermek istedim.
0
🌸Karatasa
(07.12.09)
(3)

Yerel Yönetimler Nedir?

guybrush threepwood
n.ş.a'da inşaat mühendisi olan bir çarşafçıyım. açıköğretimde öss'ye girmeden bir kaç bölüm okuma şansım varmış sanırım ve ben bu şansı değerlendirmek istiyorum. işletme, kamu yönetimi gibi 4 yıllık bölümler de mevcut ama ben öğrenci iken de düzenli ders çalışamazdım, şimdi hiç yapamam o işi. yerel
n.ş.a'da inşaat mühendisi olan bir çarşafçıyım. açıköğretimde öss'ye girmeden bir kaç bölüm okuma şansım varmış sanırım ve ben bu şansı değerlendirmek istiyorum. işletme, kamu yönetimi gibi 4 yıllık bölümler de mevcut ama ben öğrenci iken de düzenli ders çalışamazdım, şimdi hiç yapamam o işi. yerel yönetimler diye bir bölüm var, nedir ne değildir, ismi çok artist, 2 yıllıkmış, kasmadan okuyabilir miyim?

aldık diplomayı diyelim, ne olur bizden zabıta mı? belediye başkanı mı? muhtar mı?

okuyan eden bilen varsa?
0
guybrush threepwood
(09.10.09)
aöf yerel yönetimlerde 1.sınıfta matematik,iktisat türü dersler okutulur.2.sınıf'ta ise bütçe,yerel yönetimlerin sorunları gibi pratik hayatta pek karşılığı olmayan kuru ve oldukça teorik bilgiler okutulur.1.sınıfta belki biraz kasarsınız ama 2.sınıf'ı rahat bitirirsiniz.diplomayı aldığınız'da yerel yönetimlerde çalışmayı aklınıza pek getirmeyin derim(çünkü örgün öğrenimi bitiren yerel yönetim öğrencileri belediyelerde çalışamıyorlar.tabii arkanız önünüz varsa korkmayın!).tavsiyem odur ki illa aöf 2 yıllık okumak istiyorum diyorsanız yeni açılan bölümlere bir bakın derim.
0
tylolhot
(09.10.09)
yok hayır belediyelerde çalışmayı düşünmüyorum. her ne kadar süper memnun olmasam da kendi işim var, bir şekilde gidiyor. buna kişisel merak diyelim. yalnız işte maymun iştahlı bir yapım olduğundan eğer zor gelirse bırakırım.

zorlanırsam, mecbur olmadığım için de salla gitsin derim. öyle bir bölüm müdür onu merak ettim sadece. sanırım değil. kolayca okunabilecek gibi duruyor.
0
🌸guybrush threepwood
(09.10.09)
halkla ilişkiler oku çok basit :)
0
menon
(09.10.09)
(4)

alakasız birkaç soru + bonus askerlik sorusu

kibritsuyu
1. şehirlerarası yollarda, yol kenarlarında parçalanmış kamyon lastiği gibi şeyler var. nedir onlar? adam lastiği yolda parçalayıp lastiksiz devam etmiyor herhalde?2. mıcırlı bir yolda giderken gördüm. kimileri ön cama baş parmaklarıyla dokunarak gidiyorlardı. cam kırılmasın diye olduğunu tahmin etm
1. şehirlerarası yollarda, yol kenarlarında parçalanmış kamyon lastiği gibi şeyler var. nedir onlar? adam lastiği yolda parçalayıp lastiksiz devam etmiyor herhalde?

2. mıcırlı bir yolda giderken gördüm. kimileri ön cama baş parmaklarıyla dokunarak gidiyorlardı. cam kırılmasın diye olduğunu tahmin etmekle birlikte, dışarıdan cama çarpan taşın, camı kırmasının içeriden parmakla nasıl engellendiğini anlayamadım. büyü gibi bir şey midir, nedir mantıklı açıklaması?

3. benzini hep shell'den alırım. onca zamdan sonra 95 oktan ile 97 oktan v power benzinin fiyatı aynı olmuş. lakin 95 oktana da "fuelsave" diye tasarrıflu bir özellik gelmiş güya. fiyatların aynı olmasından dolayı herkesin 95 yerine 97 oktan alacağını düşünüp 95 oktanı sattırabilmek için bir dümen midir bu? yoksa hakikaten tasarruf sağlar mı?

bonus soru: yakın bir akrabamın askerliği erzurum'a çıktı. kabul toplama merkezi de erzincan. biz anadolujet'ten direkt erzurum'a bilet bulduk. toplama merkezine gitmeyip direkt erzurum'daki birliğine gitse olur mu? (bu sorudan daha önceki dönemlerde sorulmuştu hatırlıyorum ama diğerlerinin altına ekleyeyim dedim bonus olarak)

ha bir de ikmal sınıfı nedir?
0
kibritsuyu
(10.08.09)
1. kamyoncular normal lastiklerin üzerine, eski lastikleri takıyorlar, yeni lastik yıpranmasın diye. o da işte yolda giderken öyle parçalanıp çıkıp gidiyor diye biliyorum.

2. taşın yaratacağı rezonansı engellemek için olabilir.
0
kahvegibi
(10.08.09)
bonus soru: olur. problem yok.
0
guybrush threepwood
(10.08.09)
1- Ağır vasıtaların lastikleri çabuk yıprandığından eski lastikler, "kaplama" denilen bir işlemle üzerine yeni lastik hamuru eklenip bir dizi işlemle şekillenip, sağlamlaştırıldıktan sonra yeni lastik gibi kullanılır. Bu kaplamanın maliyeti sıfır lastiklere nazaran daha ucuz olduğu için taşımacılık yapanlar tarafından sıkça tercih edilir. E tabi belli zaman sonra kaplama lastikte iyice aşınınca yolda giderken parça parça kopmaktadır.

2- taş geldiğinde cam kırılmasın diye parmakla tutmak, elle ittirmek gibi önlemler aslında pratikte pek faydalı değildir. Çünkü eskiden araçların ön camları herhangi bir katkı içermediğinden bahsedilen taşın çarpması sırasında hemen dağılabiliyorlardı. Elle tutmakta camı gergin tutmak gayesindeydi.
Oysa son 15 senedir çoğu oto camı güvenlik maksadıyla, herhangi bir darbe sonucunda kolay dağılmayan plastiksel yapıda üretiliyor. Ön cama taş vs çarpsada cam kırılıyor ama tuz buz olacak derecede dağılmıyor. Mersin-Antalya arasında bir gece seyahatinde tepeden ön cama yumruk büyüklüğünde bir taş düştü ve taş vurduğu yer kadar alanı çatlattı. Ama çıkardığı ses sanki arabanın tepesine insan kadar taş düşmüş hissiyatı yarattı insanda.
Araçların ön camları dışındaki camları yalnız kaçış yolu ihtiva ettiğinden ufacık bir darbeyle bile kolayca kırılır ve tuz buz olur. Bununda sebebi bu camlar tempere denilen özellikte olmasındadır.
0
icemanr
(10.08.09)
2. mythbusters bu miti test etmişti. amaç camın patlamasını önlemek ama yeni nesil camlar zaten patlamıyor. eski nesil camlarda yaptıkları denemelerde de elini koysa da koymasa da cam tuzla buz oldu. sonuç busted.
0
emrag
(10.08.09)
(1)

Gs video

orange coffee
4-5 sene önce bir video dolaşıyordu. siyah arkaplan üzerine beyaz yazılarla "1 ekim 1905te bir lise öğrencisi bir hayal kurdu. hayali ingilizler gibi toplu halde oynamak ve türk olmayan takımları yenmekti, .. , metin oktayın kurduğu takım için karısını terkettiğini bülent korkmazın kolu çıktığı hald
4-5 sene önce bir video dolaşıyordu. siyah arkaplan üzerine beyaz yazılarla "1 ekim 1905te bir lise öğrencisi bir hayal kurdu. hayali ingilizler gibi toplu halde oynamak ve türk olmayan takımları yenmekti, .. , metin oktayın kurduğu takım için karısını terkettiğini bülent korkmazın kolu çıktığı halde maçı bırakmadığını göremedi, .. , şu an bu ülkede % x kişi en mutlu günü olarak 17 mayıs 2000i gösteriyor, .. , avrupanın herhangi bir ülkesinde küçük bir çocuğun sırtında bu takımın formasını görebilirsiniz,.." yazıları geliyordu. yanlış hatırlamıyorsam arkada enya - only time çalıyordu. mükemmel bir videoydu. izlerken gözleri dolmayan Galatasaraylı görmedim hatta. bilgisayarımda kayıtlıydı ama gitmiş bi yere silinmiş bilmiyorum. bu videoyu bilen varsa bi link ya da videonun kendisini koyarlarsa çok makbule geçer.. tişkür.
0
orange coffee
(07.08.09)
o videoyu ben yaptım.

www.bemek.net adresinde 100.yıl vidosunu tıkla al.
0
guybrush threepwood
(08.08.09)
(4)

house md'yi yalayıp yutanlar

guybrush threepwood
şimdi 2 adet sorum var. ilkini tribal enfexion'a sordum mesajla, yüksek ihtimal cevabı gelecektir ama;1. zenci bir adam var. haraket edemiyor. önce bir doktor bunu öldü falan sanıyor, house ölmediğini anlıyor, göz kapaklarını açtırıp kaptıyor buna. bu bölüm hangi bölüm, adı ne? yeni bir bölüm bu çok
şimdi 2 adet sorum var. ilkini tribal enfexion'a sordum mesajla, yüksek ihtimal cevabı gelecektir ama;

1. zenci bir adam var. haraket edemiyor. önce bir doktor bunu öldü falan sanıyor, house ölmediğini anlıyor, göz kapaklarını açtırıp kaptıyor buna. bu bölüm hangi bölüm, adı ne? yeni bir bölüm bu çok olmadı.

2. bu bölüm daha eski. dayının teki meksika'dan mı ne karısı ile kaçıyor amerika'ya sırf karısını house'a götürmek için. denize düşüyor bunlar, helikopter geliyor kurtarıyor.
bu bölümün adı ne ve benim bu bölümün jenerik bitimine kadar (jenerik de dahil) giriş sahensine ihtiyacım var. bölümün geri kalanına ihtiyacım yok.

nasıl yaparız?
nasıl yaparız derken bilgisayardan, indirmeden, video kesme biçmeden anlamıyorum, yapan birileri bana şeettirecek.

çok öptüm. herkese selam.
0
guybrush threepwood
(02.06.09)
1) s05e15- locked in
0
turtle
(02.06.09)
2- s3ep24 olmasi lazim ( human error ) ama eleman meksika yerine kubadan kaciyor. gene de is gorur sanirsam/
0
mat couthon
(02.06.09)
evet iki cevap da doğru. 2. sorudaki bölümü nasıl şeederim ben. yol yöntem?
0
🌸guybrush threepwood
(02.06.09)
www.softplatz.com

bu tarz programlar var. bi yerleri cropladiktan sonra o alandaki goruntuyu kaydediyor/ screen recorder falan diye ararsaniz kullanimi kolay seyler. sonrasinda herhangi bir kaynaktan izleyip indirmeden kaydedebilirsiniz.
0
mat couthon
(02.06.09)
(7)

gata

baldur2
Bir yakınımı ziyaret için gata'ya gideceğim de , içeri girmemde sakal sorun olur mu?
Bir yakınımı ziyaret için gata'ya gideceğim de , içeri girmemde sakal sorun olur mu?
0
baldur2
(31.05.09)
"kibris gazisi, ankara'da sakalli oldugu icin gata'ya alinmadi" diye bir haber var google'dan gordugum uzre, lakin yine de son durum bu mudur bilemiyorum.

www.tumgazeteler.com
0
la traviata
(31.05.09)
olur gibi.
0
guybrush threepwood
(31.05.09)
kesinlikle olur.
0
arigold
(31.05.09)
kesinlikle olmaz ankara gata da yattığım dönemde içeride bildiğin bıyıklılar
sakallılar vardı sonuçta ziyaret bu kaldı ki bi arkadaşım bildiğin kirli sakalla
ziyaretime gelmişti kaldı ki eski bi kız arkadaşımın da bıyıklarına laf etmemişlerdi
0
efendi kaptan
(31.05.09)
babam gata'da (haydarpaşa) yatarken ziyarete gelen sakallı tanıdığımız vardı, gayet rahat girmişti ama belli olmaz tabi. sakalınıza kıyamama gibi bi durumunuz yoksa kesin gitsin, uğraşmaya değmez.
0
zgrydn
(31.05.09)
@efendi kaptan
eski bi kız arkadaşının bıyıklarına da mı laf etmemişlerdi? yoksa yanlış mı okudum ben:))
0
🌸baldur2
(31.05.09)
ahhhahha doğru okumuşsun!!!
0
efendi kaptan
(01.06.09)
(7)

5 katlı bir apartmanın kaç mt temeli olmalı?

equbia
Evet, soru bu. Karşı çaprazımda bi'apartman yapılıyor ve adamlar 5 katlı bir bina için taş çatlasa 1 mt temel kazdılar, nasıl oluyo' bu iş yahu? Önceden temel vardır demeyin, eskiden 1 katlı müstakl bi' ev vardı orda, onun da temeli 1 mt yi geçmez heralde. Not: Toprağın yapısı önemli derseniz hiç bi
Evet, soru bu. Karşı çaprazımda bi'apartman yapılıyor ve adamlar 5 katlı bir bina için taş çatlasa 1 mt temel kazdılar, nasıl oluyo' bu iş yahu? Önceden temel vardır demeyin, eskiden 1 katlı müstakl bi' ev vardı orda, onun da temeli 1 mt yi geçmez heralde.

Not: Toprağın yapısı önemli derseniz hiç bi bilgim yok, yer Eskişehir.
0
equbia
(31.05.09)
Bir metre temel mi olur ya!
Bence hemen belediyeye sikayet edin, sonradan icinde insanlar yasarken bir felaket yasanirsa kendinizi suclu hissedersiniz.
0
msb
(31.05.09)
bir metrelik temel olmaz, bırak depremi filan apartman inşa edilirken devrilir. yanlış görmüşsündür bence.
0
mortifera
(31.05.09)
3 tarafında da bina var onlara dayayarak yapıyorlar, önü hariç her yanı dolu binanın. yani devrilmesi çok mümkün değil, belki ondan o kadar az kazmışlardır dicem ama adamlar 1 günde hem temeli kazdı hem doldurdu.
0
🌸equbia
(31.05.09)
zemine bağlı tamamen.
0
guybrush threepwood
(31.05.09)
hicbir bina cevresindekilere "dayayarak" insa edilmez daha dogrusu edilmemeli. bitisik duzen yerlerde de diger binayla arasina strofor falan konur ayri calissin diye. onunla ilgisi olamaz yani.

her sey zemine bagli aslinda ama 5 katli bina icin 1 metre abarti gercekten. belediyeye supheleniyorum gelin bi kontrol edin diye telefon ederseniz iyi olur bence.
0
cisterna
(31.05.09)
zemin etudu neticesinde cok fazla inilmesine mahal veilmiyorsa olabilir. kazik falan cakarak yapiliyor artik pek cok bina fakat 1 mt temel tr yasalarina aykiri . belirli bir buyuklugun uzerindeki binalarda yapi izni alabilmek icin siginak olmasi zorunldur. siginak icin de temel lazim subatman lazim.
ha hollandada 140 cm temel ile 11 metre insaatlar yaptiklarini da gordum
0
mat couthon
(31.05.09)
toprağın taşıma kapasitesi, temelin donatısı, su tablası, kazık kullanıp kullanmadıkları, zeminin yapısı. değişken çok temel inşaatlarında anlayacağın. devrilme dediğin şey ise çok çok zor eğer yük tam ağırlık merkezindeyse. ama dedikleri gibi içine sinmiyorsa ara belediyeyi söyle adamlara.
0
argent dawn
(01.06.09)
(9)

kanepe, koltuk

noroloji
arkadaşlar oldukça modern - genç çizgide kanepe koltuk satan nereleri var acaba? böyle sevimli koltuklar kanepeler. ama fiyatları çok da uçuk olmayan?
arkadaşlar oldukça modern - genç çizgide kanepe koltuk satan nereleri var acaba? böyle sevimli koltuklar kanepeler. ama fiyatları çok da uçuk olmayan?
0
noroloji
(27.05.09)
beşiktaş'ta çelik konstrüksyon kanepeler satan bir yer var. oldukça güzel puf koltuklar var çok şirin modeller mevcut. aşağıdaki linklerde de inceleyebilirsin, fiyatları beşiktaş'ta daha ucuzdu.

www.hepsiburada.com
0
gochebe
(27.05.09)
teşekkürler hemen bakıyorum. bir de bahsettiğin yer beşiktaşın tam olarak ne tarafında?
0
🌸noroloji
(27.05.09)
ikea'da da bulabilirsin=)
0
dambil
(27.05.09)
ikea biraz pahalıdır diye düşünmüştüm ama.
0
🌸noroloji
(27.05.09)
rapsodi!
0
blackidom
(27.05.09)
yataş, alfemo gibi firmaların da oldukça güzel ve modern koltukları var.
0
hevipeyra
(28.05.09)
ikea ikea..bncede bencede.
0
nasel
(28.05.09)
yataş. ben satıyorum diye değil. hakkatten yataş.
0
guybrush threepwood
(28.05.09)
2. el sitelere baksanız? sahibinden.com, gittigidiyor gibi? vardır belki.
0
386 dx
(28.05.09)
(7)

Askerlik Kararımda "Arızalı" Yazıyor

teritori
Dün itibariyle askerlik kararımı aldırdım, erken sevk dilekçemi yolladım beklemedeyim. Ama akşam karar belgesinde bir şey dikkatimi çekti. Hanelerden birisinde "bilmemkaçıncı dönem cart curt" yazıyor, sonunda da "ARIZALI" yazıyor. şimdi haneleri tam hatırlayamadım ama nedir bu arızalı'nın anlamı?not
Dün itibariyle askerlik kararımı aldırdım, erken sevk dilekçemi yolladım beklemedeyim. Ama akşam karar belgesinde bir şey dikkatimi çekti. Hanelerden birisinde "bilmemkaçıncı dönem cart curt" yazıyor, sonunda da "ARIZALI" yazıyor. şimdi haneleri tam hatırlayamadım ama nedir bu arızalı'nın anlamı?

not: sağlık ocağındaki muayenemde eskiden alerjik astım tedavisi gördüğümü ve bahar aylarında alerjik durumlarım olduğunu söyledim doktora. bir de gözlük kullanıyorum.
0
teritori
(30.04.09)
gozlukten, ya da dovmen filan varsa ondan da olabilir.... bir de iyi kismindan bak, istesen de komando olamayacaksin
0
alpinsamuray
(30.04.09)
asker adayının psikolojik durumu ile ilgili bir konu o, senin durum arızalıymış, tabi ki değil, boy kilo oranından dolayı da yazılabiliyor o durum.
0
arigold
(30.04.09)
basit bir yanlışlık da olabilir elbette
0
386 dx
(30.04.09)
boy kilo durumu ve görme bozuklukları nedeniyle a grubu arızalı derler, komando yapmazlar. (bildiğim kadarıyla en azından)
0
jumpdafuckup
(30.04.09)
(bkz: #8629780) askerliğin çok:P
0
yazar kasa
(30.04.09)
sen askeri mantıkta silahtan, tank'tan farklı bir şey olmadığın için, bildiğin mal muamelesi gördüğün için, "bunun görme sorunu var" gibi problemlerini "arızalı" diye tanımlarlar. nasıl ki bir silah arıza yapıyorsa, sen de arıza yapmışsın yani.

daha önce söylenildiği gibi senden komando yapmazlar. çok kafaya takılacak bir şey değil.
0
guybrush threepwood
(30.04.09)
a grubu arızalı mı yazıyori b grubu mu? ben de gözlük sebebiyle a grubu arızalıydım diye hatırlıyorum. ama "aman yigidimiz arızalıymış" diye herhangi bi faydasını görmezsin söyleyeyim. tabi komando olayı dogru.
0
vecihi
(30.04.09)
(12)

askerlikten kurtulmak

deahy
yarın askerlik şubesine gidiyorum ve neyle karşılaşacağıma dair hiç bir fikrim yok. liseyi 2005te bitirmişim şimdi de üniversiteyi bıraktım ve önümüzdeki eylül dönemi yurtdışına gitmeyi planlıyorum üniversite için. fakat okula kayıt yaptırıp ordan gerekli öğrenci belgelerini alana kadar bir 6 ay geç
yarın askerlik şubesine gidiyorum ve neyle karşılaşacağıma dair hiç bir fikrim yok. liseyi 2005te bitirmişim şimdi de üniversiteyi bıraktım ve önümüzdeki eylül dönemi yurtdışına gitmeyi planlıyorum üniversite için. fakat okula kayıt yaptırıp ordan gerekli öğrenci belgelerini alana kadar bir 6 ay geçer sanırım. bu da hem vize hem askerlik için bir dolu sorun demek..

ben de nette araştırırken yurdışında dil okuluna gidenler askerliğini 1 yıla kadar tecil ettirebiliyormuş diye bir şey gördüm. yazın 6 haftalık bir dil okuluna gitmeyi planlıyorum ve yarın askerlik şubesine gidip, bu programa kayıt olup gerçekten de işimi halledip halledemeyeceğimi öğrenmeye çalışacağım. ama bu adamlar, öyle bir şey yok üniversiteden ilişiğin kesilmeden önce yapman gerekirdi bütün bunları gibi bir şeyler diyebilir mi? ve bana askere gelmem için bir tarih verebilirler mi?

ne stresli iş kardeşim türkiyede yaşamak!

evet olası bir felaket senaryosu için tavsiyelerinizi beklemekteyim..
0
deahy
(26.04.09)
O askerlik yapılacak.

Uzaya kaçsan bile yaptırılar. Hiç uçarı kaçarı yok. 21 gün de olsa, 15 ay da olsa ya-pa-cak-sınn :)))

Üniversiteyi ne zaman bıraktın, askerlik şubesi bunu biliyor mu, tecilin ne kadar kalmış bunları öğren. Eğer şube okulu bıraktığını bilmiyorsa bunu söyleme sen de.

Tecilin devam ediyorsa sıkıntı yok. Devam etmiyorsa eğer, bitmişse, şubeye giderken vedalaş ailenle. Karga tulumba götürebilirler belki :)

Ama dediğim gibi, ne kadar uğraşırsan uğraş, o askerlik yapılacak. Yaptırırlar. Sonunda yakalanacaksın, bu erkeklerin makus kaderidir.
0
pass
(27.04.09)
ya tabii ki yapılacak ama ne zaman?

olay şu ki üniden ilişiğim kesileli daha 2 hafta olmadı. ve internette okul bırakanlar için ilişik kesilmesinden sonra 2 ay içinde ne yapacağını bildirmen gerek diye bir şey okudum. yani benim durumumda yurtdışına gideceğimi bildirmem gerekiyor anladığım kadarıyla, yani kayıt olup oradan alacağım öğrenci belgemle ki dil okulu için bu çok kolay zaten.

üniversite ilişiği keserken şubeye de haber veriyor olması lazım.

benim merak ettiğim okulla ilişiğim kesilir kesilmez adamın elini kolunu bağlıyor mu bunlar.
0
🌸deahy
(27.04.09)
sanmıyorum okulla ilisigin kesilir kesilmez askerlik subesine bu bilgiyi yollasinlar, zaten sanirim celb donemini de kacirdin. olmadi tekrar oss'ye girecegim farkli bolum okuyacagim falan de sube'de yurtdisi mevzusu hic yapma bence, o zaman bilgi verirler ne kadar vaktin oldugu vs konusunda. kimseyi oyle apar topar almazlar merak etme. illa yurtdisinda dil okulu sana 1 yıl tecil vs kazandırır mı diye bilmek istiyorsan sor tabi subede.
0
2pac
(27.04.09)
okulla ilişkin kesildiktensonraki eylül-ekim gibi askerler bundan haberdar oluyor.

askerlik şubesine durumunu sorabilirsin telefondan, hiçbir açıklama yapmana gerek yok, kütük neredeyse oranın askerlik şubsini ara ve şu an durum nedir öğren.

dil okulu tecilinden eminmisiniz ? böyle bir şey pek mümkün değil gibi geldi bana, çünkü yök tarafından tanınan bir üniversiteye kaydın olacak, o ülkede konsolosluktna öürenci dosyası açtırcan ve tecilini ateşelik yapacak diye biliyorm, bizim zamanda öyleydi.

ayrıca askerlik sorununla ilgili, mesela ekimde askerlik şuben üniversiteden ilişkinin kesildiğini öğrendi, şubat 21e kadar bir sorun olmaz, sonrasında ise bakaya olursun, gbt'den aranmak içinde 1-2 ay zaman alıyor, yani üniversite kabul ve vize gibi prosüdürleri halledecek zamanın kalabilir.
0
alchemistt
(27.04.09)
bazı üniversiteler okulla ilişkini kestiğin anda askerlik şubene bunu bildiren bir ileti yolluyorlar. bazıları da eylülden eylüle...
0
mortifera
(27.04.09)
muhtemelen benim ilişik kesilir kesilmez bildirilmiştir. öğrenci işleri böyle bir şeyden bahsetmişti çünkü.
0
🌸deahy
(27.04.09)
şimdi sen bilgi almak için direk şubeni arıyorsun, herşeyi açık açık soruyorsun, onlar da cevaplıyor. için rahatlıyor.
0
blackdog
(27.04.09)
sonra ertesi gün kapımda 2 jandarmayla uyanıyorum ve olaylar gelişiyor =D

yarın arayacağım bakalım..
0
🌸deahy
(27.04.09)
Kaçamayacaksın askerlikten. Şikayet edecem seni :p
0
pass
(27.04.09)
vallah gerekli cevaplar verilmiş ama sana gayet samimi bir tecrübemi anlatmak istiyorum:

askerlik kaçarak değil, yaparak bitiyor.

bunun dışında sözlükten sangria'ya mesaj atıp öğrenebilirsin ayrıntıları. kısa bir dönem de olsa askerlik şube başkanlığı yapmışlığı var.
0
guybrush threepwood
(27.04.09)
Sangria aldırmasın arkadaşı içeri:p
0
zaugnakhaldun
(27.04.09)
okuldan sonra zaten once yoklamaya cagriliyorsun, eger yoklamaya gitmezsen yoklama kacagi olursun, asker kacagi degil. bu surede de gerekli belgeleri yollarsan tecil ederler askerligini. kaldi ki yoklamani yaptirdigin tarihten 1 yil sonrasina verirler celp tarihini. gene bu surede de tecil ettirebiliyorsun.

yoklama kacagiyken herhangi bir cevirmede yakalanirsan sadece en kisa zamanda subene gitmeni soylerler, arada da evine yolamanizi yaptirin diye kagit gelir baska bir sey olmaz...
0
alpinsamuray
(27.04.09)
(10)

Moderasyona (galadnikov, kimi raikkonen )

Zaphod
"15743439" bu nolu entrynin gg tehlikesi arzettiği öne sürülerek çaylak moduna geçirilmişim. bu bir isyan değildir (olsa ne olur) lakin gerçekten hiçbir anlam veremedim. içinde hiçbir hakaret yoktur, yalnızca bir yorum entrysidir. beni aydınlatırsanız sevinirim çünkü şuan 10 entry girip daha 21 aral
"15743439" bu nolu entrynin gg tehlikesi arzettiği öne sürülerek çaylak moduna geçirilmişim. bu bir isyan değildir (olsa ne olur) lakin gerçekten hiçbir anlam veremedim. içinde hiçbir hakaret yoktur, yalnızca bir yorum entrysidir. beni aydınlatırsanız sevinirim çünkü şuan 10 entry girip daha 21 aralık günü çaylaklığa düşmüş onbinlerin koğuşunda çaycı olmak istemiyorum...
0
Zaphod
(17.03.09)
ssg silmiş sanırım. ne yazdığını söyle. bilmediğin bir GG vardır.
0
thefirstfbli
(17.03.09)
entry'i buraya yazın da moderasyondan biri cevaplayana kadar fikir verelim.

yalnız buraya yazıp duyuru'yu da tehlike altında bırakmamak için potansiyel hakaret kısmını sansürleyin, bir şey yapın.
0
deckard
(17.03.09)
ben zaten o potansiyeli bulup beni de aydınlatsınlar diye moderasyona hitaben bir başlık açtım. yine de ilginiz için teşekkürler.
0
🌸Zaphod
(17.03.09)
işin aslı artık çok saçma gerekçelerle gg uygulandığı için haklı olma ihtimalinizin yüksek olduğunu düşünüyorum.
0
teritori
(17.03.09)
işin gerçeği gayet mantıklı gerekçelerle gg uygulandığı için haksız olma ihtimaliniz kesinlikle yüksek.
0
guybrush threepwood
(17.03.09)
"yazarımsı" falan dediniz mi?

hakikaten yazın buraya. moderatörden önce biz yorumlayalım.
0
kibritsuyu
(17.03.09)
boyle bir yazar aslinda yok diyor. nick zaphod degil miydi yoksa?
0
ne nicki be
(17.03.09)
Moderasyon gece yazdım diye mi görmedi yoksa artık "yeni yazar danışma bürosunun" kaldırılması gibi bu tip sorunları kale almıyor mu?
Arkadaşlar buraya yaz diyorsunuz da gg nedeniyle uçmuş bir entryi buraya yazarsam abes kaçmaz mı sizce? deckard çok güzel birşey söylemiş potansiyel hakaret kısmını sansürle demiş ama entryde herhangi bir argo bile geçmemekte bu yüzden anlam veremedim. size özel mesaj atmam mümkün olsaydı atardım ama o da mümkün değil. umarım moderasyon görür ve bir cevap verir.
0
🌸Zaphod
(17.03.09)
küfür veya hakaret olmadığına inanıyorsanız, argo bile olmadığını düşünüyorsanız buraya yazın. sansürlemeden yazın. zaten aport bekliyoruz, cevabını verince silersiniz. hakikaten merak ettim.
0
kibritsuyu
(17.03.09)
gge gerekcesi ile silinen entry'ler bariz bir sekilde hakaret vb. icermiyorsa preator onayina gidiyor. preator'ler onay vermezse silinmiyor.
argo vs. yok diyorsunuz bu durumda buraya yazmak da nispeten sakincali olabilir, bizim de basimizi agritabilir. (preator'lerin gge karari aldigini varsayiyorum)
siz en guzeli iletisim bolumunden bir mesaj atin, bir hata varsa bir sekilde geri dondurulur.
0
sourlemonade
(17.03.09)
(3)

taa Van'da kalacak yer

tiyamin
yakın bir arkadaşımın tayini Van'a çıktı. uzak bi ihtimal ama hani belki bi yakınınız vardır, görev icabı oralarda yaşayan bi arkadaşınız fln. şayet, öğretmen bayan bir ev arkadaşı arayan varsa, benimle en kısa zamanda iletişirse çok memnun oluruz.
yakın bir arkadaşımın tayini Van'a çıktı. uzak bi ihtimal ama hani belki bi yakınınız vardır, görev icabı oralarda yaşayan bi arkadaşınız fln. şayet, öğretmen bayan bir ev arkadaşı arayan varsa, benimle en kısa zamanda iletişirse çok memnun oluruz.
0
tiyamin
(17.03.09)
sozluk van fahri temsilcisi 'kasaturasiz rambo' dur. meslektasi icin elinden gelen yardimi yapacagini tahmin ederek, kendisine danismanizi onermekteyim.
0
pyro clustic flow
(17.03.09)
kasaturasız rambo çözer o işi evet. mesaj at.
0
guybrush threepwood
(17.03.09)
kasaturasız rambo artık antalya'daymış. kiralar biraz yüksek ve apartman dairesi bulmak pek kolay değilmiş. Van'da bulunan arkadaşların görüş ve önerilerini bekliyoruz efendim
0
🌸tiyamin
(21.03.09)
(7)

seçim müziklerinin sandığa etkisi

fuck milk get beer2
ya arkadaşlar bu seçim müzikleri akşama kadar beynimi s*ti resmen..5 dakikaya bir başka partinin minibüsü geçiyor..görebileceğiniz en iğrenç müziği bağirtiyor.. bi de 1. viteste gidiyor şerefsiz yarım saat sürüyor geçip gitmesi.küfürbaz oldum evde..ben merak ediyorum "ulan bu seçim müziğinin, sandığ
ya arkadaşlar bu seçim müzikleri akşama kadar beynimi s*ti resmen..
5 dakikaya bir başka partinin minibüsü geçiyor..
görebileceğiniz en iğrenç müziği bağirtiyor.. bi de 1. viteste gidiyor şerefsiz yarım saat sürüyor geçip gitmesi.
küfürbaz oldum evde..

ben merak ediyorum "ulan bu seçim müziğinin, sandığa etkisi nedir, hay allah belanızı versimn ya" diye..
yani şöyle bir olay var mıdır?
bir seçmen giden bi araba görüyor.. çalan müzik hoşuna gidiyor ve şöyle diyor..
"ulan çalan müzik de kıpır kıpır maşallah, oyy dayanamirem oynicam.. oyum senindir 29 mart günü"

böyle seviyede bi insan var mı?

yani hayır bi heavy metal çalsa birisi, dayasa distortionu, solo attırsa falan belki verrim oyumu cidden.. :d :d :d
ama hepsi de çingene müziği ya..
0
fuck milk get beer2
(07.03.09)
gerekli mercilere şikayet et. zira sesli propaganda yapmak ayın 9'una kadar yasak. mahalleyi de belirt, bir daha mahalleden geçmezler.
0
guybrush threepwood
(07.03.09)
Merhaba,
Aynı durumdayım. Her şekilde lanet okuyorum. O rezil müzikleri veyâ şarkıları seven insan yoktur bana kalırsa. "Rezil" diyorum çünkü, o tür müzikleri sevmemem bir yana, onlar o hoparlörlerden gerçekten rezil bir şekilde çıkıyor ve adetâ beyni mahvediyor. Herkes rahatsızdır.
Kolay gelsin.
0
nuage
(07.03.09)
Etme boş yere, bir işe yaramıyor. Biz ettik cuma günü, "olur öyle şeyler" cevabı aldık.

Bence o müzik kulak dolgunluğu için. En çok bağıran sesini duyurur hesabı. Beynini kullanmayan vatandaşlar varsa, kulak dolgunluğu kadrosundan oy almak istiyorlar.
0
endless dream
(07.03.09)
Saadet Partisinin seçim müziği Ceza kabul etmeyince Türk asıllı alman bir rapçiye verilmiş diye duydum ben, hitap ettikleri kitlenin seveceği müziği yakalamaya çalışıyorlar bence.
0
kabal
(07.03.09)
saadet partisinin ki grup nasihat..
oldu bitti milli görüş için rap şarkılar yapan bir grup.. yeni değil olay..
sadece şarkıları seçim müziği yapılınca gündeme geldi..
yaptıkları şarkıda kullandıkları sample'lar da grup yorumdan çalıntı.. komunist gruptan..
0
🌸fuck milk get beer2
(07.03.09)
ya bu adamların müziği güzelmiş buna verelim değil de tersini düşününce; bi parti müzik filan yapmasın mahallelerde gezinmesin, insanlar "aa bak bunlar hiç mahallemize gelmedi, seçim vaktinde gelmedilerse iktidara geldikten sonra hiç gelmezler. onlara asla oyumu vermem" diye düşünebilir. o seçim arabaları istiklal caddesinde gezinmiyor sonuçta. kenar mahallelerde de geziniyor. ve evet insanlarımız çeşit çeşit. sırf arabasıyla sokağına gelmedi diye oy vermemezlik yapabilirler.
0
hia
(07.03.09)
reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünüyorlar herhalde. (bu arada ben de illet oluyorum, hepsine hem de)
0
hicazkar
(07.03.09)
(5)

kiralık araba

whatever tomorrow brings...
arabamı kiraya vermek istiyorum. 2004 model hyundai getz otomatik vites. 40.000 km'de. kiralamak isteyen ya da benim arabayı verip bana aylık para verip kendileri kiralayan firma bilen varsa haber verebilirmi lütfeen?
arabamı kiraya vermek istiyorum. 2004 model hyundai getz otomatik vites. 40.000 km'de. kiralamak isteyen ya da benim arabayı verip bana aylık para verip kendileri kiralayan firma bilen varsa haber verebilirmi lütfeen?
0
whatever tomorrow brings...
(07.03.09)
ne kadar fiyata ne şartlarda kiralıyorsun, yazarsan daha faydalı olur sanırım
0
efruz
(07.03.09)
aylık fiyatı 950 tl olarak düşünüyorum.
0
🌸whatever tomorrow brings...
(07.03.09)
aylık 950 tl'ye arabanı satın alabilirler.
0
guybrush threepwood
(07.03.09)
2007 VW Passat Comfotline Triptonik 1.6 lt otoyu, 15 günlük 420 liraya kiralayan firmalar varken senin getz'e 30 gün için 950 lira istemen çok olmuş biraz.
0
eyke
(07.03.09)
biraz değil bayağı çok olmuş.
0
cruor
(07.03.09)
(5)

Dolmabahçe sarayı

joehigashi
Arkadaşlar yarın dolmabahçe sarayına gitmeyi düşünüyorum. Malesef öğrencilik statüsüne artık haiz değilim, yani bir indirimden yararlanamıyacağım.. Bu vasıflarla buraya gitmek istediğimde bilet için fotoğraf makinemle beraber ne kadar para vermem gerekir ? Birde sitesinde baktımda bölümler varmış ha
Arkadaşlar yarın dolmabahçe sarayına gitmeyi düşünüyorum. Malesef öğrencilik statüsüne artık haiz değilim, yani bir indirimden yararlanamıyacağım.. Bu vasıflarla buraya gitmek istediğimde bilet için fotoğraf makinemle beraber ne kadar para vermem gerekir ? Birde sitesinde baktımda bölümler varmış harem dairesi, selamlık falan gibi.. Hangisine gidersem daha memnun olurum ?
0
joehigashi
(30.01.09)
hareme gitmezsen bir şey kaybetmezsin.
ama nasılsa dinlemeyeceksin beni, gitmişken oraya da gireyim diyeceksin, sonra çıkışta "ulan girmeseydim de olurmuş haggatten" diyeceksin.
0
guybrush threepwood
(30.01.09)
üstat ücret konusunda da bilgi versen ? Mesela harem dairesi ile selamlığa gitsem ne kadar ücret veririm ? Ya sadece selam dairesine gitsem ?
0
🌸joehigashi
(30.01.09)
www.dolmabahce.gov.tr

ziyaretçiler - > bilet fiyatları
0
stellar
(30.01.09)
çok acelen yoksa mayısta müzeler haftasını beklesene. o hafta ücretsidir hepsi. ya da iyisi mi sen bir müzekart al. yirmi liraya bir yıl bütün müzeler. ama dolmabahçe dahil mi bilmiyorum.

geçmiyormuş. topkapı sarayında geçiyor ama. ne garip iş ?
0
trocero
(30.01.09)
öğrenci akbilin hala varsa kabul ediyorlar..olmadı başka bir arkdaşından alırsın çok dikkat etmiyolar zaten.
0
kedimnickimi7
(31.01.09)
(7)

basliklarla alakasiz entry

entrapmen
simdi benim ufak bir oyku entry projem var ama bu projeyi sozluge nasil aktaracagimi bilemedim. girecegim entryler toplamda 100 civarinda olacak ve her biri farkli basliklarda yer alacak.sorun su ki girecegim entryler normalde o basliktaki seyleri tanimlamiyor, bir butunun parcasi olduklari icin ora
simdi benim ufak bir oyku entry projem var ama bu projeyi sozluge nasil aktaracagimi bilemedim. girecegim entryler toplamda 100 civarinda olacak ve her biri farkli basliklarda yer alacak.
sorun su ki girecegim entryler normalde o basliktaki seyleri tanimlamiyor, bir butunun parcasi olduklari icin oradalar. e o zaman niye oraya yaziyorsun diyebilirsiniz hakli olarak. vallahi oyle estiginden ve yazacagim seylere daha uygun oldugundan oyle olmasi gerekiyor yani en azindan bence oyle. hatta soyle soyleyeyim her birisi ayni kitaplardaki gibi birer bolum basligi.

net bir ornek vereyim diyorum ama su an hala belirsiz oldugundan net bir ornegim yok. onun yerine simdi uyduracagim basit bir ornekle anlatmaya calisayim.

"elma armut kel mahmut" basligindayiz diyelim ve ben buraya soyle bir entry giriyorum;
"elma'yi yerden aldiktan sonra etrafina bakti. ne yapacagina karar veremedi. cok alakasiz bir yerde olduguna karar verip diger odaya gecti."
boyle olunca dogal olarak tanim icermiyor, ornek de olmuyor.

iste soru geliyor; bunu nasil legalize ederim? hadi diyelim ki legalize ettim, moderatorler bunu yer mi? zira bir entry'den bahsetmiyorum onlarca entry girecegim bu tarz.
boyle yapma soyle yap diyebilecek kadar veri vermedigimin farkindayim ama yine de o tur onerilere de acigim.
0
entrapmen
(30.01.09)
tirnak icine aliyosun ya al sana alinti
0
katafalk
(30.01.09)
aklima gelen seylerden birisiydi oyle gostermek ama bu sadece sozlukte yer alacak bir butunun parcasi oldugundan sonradan pek iyi bir dayanak olmadigini dusundum. zira alinti olmaz bu denilmesi oldukca yuksek.
0
🌸entrapmen
(30.01.09)
ilk önce yazacağınız şeyi yazıp altada kısa bir paragrafta kısa bir cümleyle tanım yazsanız?
0
etna
(30.01.09)
o da cok adice geliyor. sonucta bir oykunun parcalari olacak bunlar, oykunun icine sacma bir tanim yerlestirmek yerine oykuye yedireyim dedim ama pek acik olmuyor yukarida gosterdigim gibi. o haliyle silinirler ki bu da istedigim bir sey degil.
anlasilan yukari tukursem oykuye hiyanet olacak, asagi tukursem sozluk kurallarina.

ha sunu da soyleyeyim en basina bilmem ne oykusunun sununcu bolumu gibi bir sey yazma sansim da yok.
0
🌸entrapmen
(30.01.09)
bu benim de aklıma gelmişti bir süre önce. düşünmüştüm de aklıma bişey gelmemişti. gerçi yazacağımdan değil ben film de çekeceğim, kitap da yazacağım mesela bunları da düşünürüm arada :). ama şimdi yine düşünüyim bari aklıma düşmüşken. ayrıca bu öyküler birbiriyle bağlantısı olan şeyler di mi?
0
tepedeki psychedelic adam
(30.01.09)
evet oykuler birbirleriyle bagintili. zaten bir oykuden digerine gececegiz. tek bir baslikta olmasini dusunmustum ama konsepti tek bir yerde toplanmalarinin pek iyi yonde olmayacagi tarzda bir sey oldugundan o secenegi elemek zorunda kaldim.

ya farkli yerlerde olacak sekilde yazacagim ya da yazmayacagim. basliklari belirlemekte gucluk cekiyorum su haliyle. en basit tanimlanabilecek ve oykunun icinde siritmayacak basliklari ariyorum. misal 1 gibi. en ugurlu rakami birdi diyerek yutturacagim misal -kaldi ki bu dedigim gibi pek hos bir davranis gibi gelmiyor bana-.

neyse bakalim sabaha kadar bir seyler gelsin etsin. oykuyu de o zamana kadar bitirebilirsem oglene bir seyler ortaya cikartirim artik.
0
🌸entrapmen
(30.01.09)
abi diyalog çizgisi çeksen?

şöyle: -
0
guybrush threepwood
(30.01.09)
(12)

Tahminen Sivasspor-Galatasaray maçı ne olur ?

chaud
Yarın saat 14te.Transferlere de çok dikkat edemedim.Sivasspor kaç tane önemli oyuncusunu kaybetti bihaberim.Sanırım gs den de servet hariç tam kadroymuş sanırım.
Yarın saat 14te.
Transferlere de çok dikkat edemedim.Sivasspor kaç tane önemli oyuncusunu kaybetti bihaberim.Sanırım gs den de servet hariç tam kadroymuş sanırım.
0
chaud
(23.01.09)
lincoln de oynayamayacak yüksek ihtimalle. maç muhtemelen izmirde oynayacak. sivasspor sami yen'de oynamak istiyordu. galatasaray da şaibe söylentisi olmasın diye izmir'de oynama teklifi getirdi. her türlü maçtan gelecek paraya bakarlar. nerede oynanırsa olsun seyirci avantajı galatasarayda olur ve bence galatasaray maçı biraz zorlansa da kazanacaktır.
0
uckac
(23.01.09)
Mac Izmir'de falan degil, Sivas'ta oynaniyor.
Banko 2 yaz.
0
dream endless
(23.01.09)
bu mac yuzde yuz bir 2. sivasspor un havasi cok degismis. ozellikle mehmet yildizin psikolojisi cok fena; hele ki yarin galatasarayla karsilasiyorlar. mehmet yildizin takim uzerinde etkisi cok fazla oldugu icin (psikolojik, mevki) bu maci tamamen galatasaray lehine ceviriyor.
0
ne nicki be
(23.01.09)
(bkz: #15160960)
0
terp
(23.01.09)
hocam 0-2 çek garanti diyorsan,ya da 0 ihtimalide oldukça yüksek.
0
madrigal
(23.01.09)
1-0 cifte sans diyorum.
hatta bu sekilde oynamayi dusunmekteyim.
0
trimpot
(23.01.09)
Maç İzmir de değil. Galatasaray ın bir talebi var bu konuda. FTK maçlarının her iki ayağıda İzmir de olsun, taraftar fazla olur hasılat artar diye. Yalnız Sivas ın kabul edeceğini sanmam. Zatende kabul edilmesi için ortaya konan bir teklif değil zannımca. Sivas ın, lig maçı için yaptığı "ilk maç ASY de olsun" teklifine misillemedir o kadar.

Yarınki maç içinse Galatasaray puan kaybeder diyorum.
0
iustitia omnibus
(23.01.09)
cimbom alır.
0
guybrush threepwood
(24.01.09)
lincoln olmamasi bir avantaj bu arada. 2.10 ganyani var gs nin kacirma bence.
0
ne nicki be
(24.01.09)
o maçın skorunu bilemem ama bahis oynayacaksanız.. kesinlkle 2,5 gol alti derim..
0
martinabibenimdebirhayalimvar
(24.01.09)
Çifte şans az veriyor yav sanırım arda ilk yarıdan sonra oyundan kopar sivas da fırsat 1 gol atar maç beraberlik olur.
Sistemde 2/X bankosu da alt bu maçın. Teşekkürler
0
🌸chaud
(24.01.09)
bence berabere bitecek. hatta daha da ileri gideyim fenerbahce trabzon macı da berabere bitecek.
0
3674
(24.01.09)
(5)

kaybolmayan msn

guybrush threepwood
msn durup duruken kayboluyor. diyelim açtım, gayet güzel konuşuyorum da birileri ile, çat diye gidiyor. ne bir log out oluyorum diye haber vermek ne bir belirti falan yok. pencereler kayboluyor, sağ alt köşeden msn ikonu kayboluyor. tekrar açmak zorunda kalıyorum, her şeye sıfırdan. neden?
msn durup duruken kayboluyor. diyelim açtım, gayet güzel konuşuyorum da birileri ile, çat diye gidiyor. ne bir log out oluyorum diye haber vermek ne bir belirti falan yok. pencereler kayboluyor, sağ alt köşeden msn ikonu kayboluyor. tekrar açmak zorunda kalıyorum, her şeye sıfırdan. neden?
0
guybrush threepwood
(14.01.09)
virüs taraması yap, spy yemişsin.
0
mtrsykl
(14.01.09)
açmam aslında öyle zipli dosylara ne bileyim bak bu çıplak fotolarım tarzı linkleri.
0
🌸guybrush threepwood
(14.01.09)
benim de buna benzer bir sıkıntım var. messenger kendi kendine oturum kapatıp açıyor. bu da mı virüs?
0
Omayra
(14.01.09)
o bende nadiren oluyor olma sebebini de biliyorum;

- msn listemde olan bazı aptallar ki msn kapandığı için kim olduklarını da bulamıyorum, 25-30 ki$iyi bi pencerede toplayınca pc kaldırmıyor ve msn tamamen kapanıyor.
0
xenophobe
(14.01.09)
Bazende bağlantıdan kaynaklanan bir problem olabiliyor. Bağlantı gidip gidip geliyor yada rapidshare den arkadaşınız birşeyler indiriyordur modemi resetlerken sizin msn konuşmanızda kesinti yiyor tabi.
0
iustitia omnibus
(14.01.09)
(5)

Bu baslik illegal olur mu?

no christ requiress
"dikkat cekmeye calisan enayi varos kucuk escinsel pic"diye bir baslik acsam altina da yazsam bir seyler kimseyi hedef gostermeden, bu gote girer mi? hani normalde girmemesi lazim ama olur da kendisinde bu niteliklerin bulundugunu dusunen dikkat cekmeye calisan enayi varos kucuk picin biri ustune al
"dikkat cekmeye calisan enayi varos kucuk escinsel pic"

diye bir baslik acsam altina da yazsam bir seyler kimseyi hedef gostermeden, bu gote girer mi? hani normalde girmemesi lazim ama olur da kendisinde bu niteliklerin bulundugunu dusunen dikkat cekmeye calisan enayi varos kucuk picin biri ustune alinirsa diye soruyorum. nedir durum?
0
no christ requiress
(13.01.09)
legal olur ama gereği yok, amaçsız, çok var, kusarım şahsen ben bu tür bi başlık daha görsem.

amaç ayar vermek anlıyorum da ayar vermeye çalıştığınız kişiler bu tür şeylerle besleniyor. görmeyin arkadaşım şunları, bition'da da söyledim.

edüt: amaçsız demişim, sonra da amacının ne olduğunu yazmışım. bence dinleme sen beni.
0
rectoa
(13.01.09)
(bkz: afyonlu katolik gay tasfirin ustalari)

Bence bunun altına yaz ne yazacaksan.
0
sui
(13.01.09)
eğer amacınız trollere ayar vermekse boşverin açmayın derim.
0
zbam
(13.01.09)
açamazsın zaten. 50 karakterden fazla.
0
guybrush threepwood
(13.01.09)
pic'i cikarirsan karakter sinirina takilmiyor.. ki bence de cikar, annesinin ne sucu var ki, bilse boyle bisi cikacak dogurur muydu..

ayrica kucuk escinsel nedir ya allasen..
0
katafalk
(13.01.09)
(9)

Rahatzsızlık verdiğim için özür dilerim.

utah_jazz
Siteyi çok araştırdım da aynı başlığı silip tekrar açmanın yasak olduğunu belirten bir ibare bulamadım. Bir daha olmayacak. Son bir kez duyuru yapabilir miyim?
Siteyi çok araştırdım da aynı başlığı silip tekrar açmanın yasak olduğunu belirten bir ibare bulamadım. Bir daha olmayacak. Son bir kez duyuru yapabilir miyim?
0
utah_jazz
(11.01.09)
birader bu account da gitsin niyetinde değilsen, istersen daha yazma.
0
guybrush threepwood
(11.01.09)
Administrator abiler lütfen ilk account'umu enable edin ve izin verin son bir kez efendi gibi duyuru yapayım. Arkadaşlar bu demo albüme aralıksız 3 yıl emek verdiler...
0
🌸utah_jazz
(11.01.09)
(git: 6274)

sondan bir önceki mesaj (madde değil, mesaj).
0
deckard
(11.01.09)
Oh! Bu durumda haketmişim. Son bir duyuru yapsam?
0
🌸utah_jazz
(11.01.09)
valla duyurunu görmeyen kalmadı bence, gözümüze soktun resmen kaç gündür. hem başka reklam mecraları da bulabilirsin kendine. tek çare burası değil.
0
rectoa
(11.01.09)
Ok.
0
🌸utah_jazz
(11.01.09)
@utah_jazz, çok istiyorsan sayfanın en altındaki yere duyurunu reklam olarak yazabiliyorsun. gerçi lafmacun'un anlaşması ne kadar bilmiyorum ama böyle bir imkanın var yani. biz de kurtuluruz sen de.
0
deckard
(11.01.09)
efendi gibi duyuru yapacaksan bu account ile de yapabilirsin.
digerini aktif hale getirme gibi bir opsiyon yok. yani mumkun tabi veritabanindan duzeltmem de senin account'u aktif edersek diger kullanicilar da isteyebilir.

ayrica deckard'in da dedigi gibi, sabit duyuru verebilme gibi opsiyonun da var.
0
sourlemonade
(11.01.09)
Çok teşekkür ederim, grup ile ilgili son bir duyuru yapıcam.
0
🌸utah_jazz
(11.01.09)
(3)

Seçim kampanyası ajansı

ccm2000
Merhaba,Bok varmış gibi aile eşrafından biri belediye başkanlığına aday olacak. Nüfus yaklaşık 15 bin kişilik bir bölge.Ailenin okumuş çocuğu kontenjanından ajans bulma işi de bana kaldı. Adamlarla görüşeceğim de, misal bu dediğim büyüklükte bir yere ne kadarlık bayrak, poster, rozet falan filan gid
Merhaba,

Bok varmış gibi aile eşrafından biri belediye başkanlığına aday olacak. Nüfus yaklaşık 15 bin kişilik bir bölge.

Ailenin okumuş çocuğu kontenjanından ajans bulma işi de bana kaldı. Adamlarla görüşeceğim de, misal bu dediğim büyüklükte bir yere ne kadarlık bayrak, poster, rozet falan filan gider. Toplam bütçe ne olmalı fikrim yok. Yani adam bana geldiğince bir şey dese fiyat olarak ne kadar deyince arkadaşım sen ne yaptın ya büyükşehir mi burası demeliyim? En azından ajans hizmet bedeli diye bir şey vardır? O ne kadardır bu boyutta bir yerde veya harcanan paranın yüzde x'i midir?

Bu işten pek çakmadığım belli olsun istemiyorum anlayacağınız. Ciddi anlamda cevap verebilirseniz çok sevinirim.
0
ccm2000
(09.01.09)
Fiyat konusunda bir fikrin yoksa birden fazla yerden teklif almalısın.
0
fredi
(09.01.09)
Yaklaşık 3 ay var seçime. Aylık 10.000 YTL ajansa creatifler için para verirsin. Bastıracağın materyalleri sen belirlersin. Bu fiyata dahil değildir.

Ayrıca internet tarafındada bişeyler yaptırmak istersen 10-15 bin ytl'de oraya gider.

Her iki konudada yardımcı olabilecek tanıdıklarım var iletişime geçersen yardımcı olmaya çalışırım.
0
ugur dundara yakalanmis firinci
(10.01.09)
15 bin kişilik bir beldede seçmen nüfusu da göz önüne alınırsa, ajansa çok gerek olmadığı kanısındayım. 10 bin ytl'ye şahane bir seçim hazırlığı yapılır.

sağlam bir gençlik kolları varsa, bayraklama, afişleme yapacak insanlara para da vermezsiniz.
0
guybrush threepwood
(10.01.09)
(21)

17 agustos 99 depremi öncesi neden elektrikler kesildi?

pascha d
bilen var mı? depremden saniyeler önce neredeyse tüm yurtta elektrikler kesildi diye hatırlıyorum.. kim kesti nasıl kesildi bilen eden?
bilen var mı? depremden saniyeler önce neredeyse tüm yurtta elektrikler kesildi diye hatırlıyorum.. kim kesti nasıl kesildi bilen eden?
0
pascha d
(15.12.08)
ben depremden sonra kesildi diye biliyorum önlem olması için. depremden çok uzakta olan güneyde bile kesildi.
0
rectoa
(15.12.08)
walla ben ankara gölbaşında uykuda yakalandım. deprem oluyor diye uyandığımda(deprem devam ediyordu) elektriğimiz kesikti dışarı çıkmak için sallanan apartmandan çıkışı zor bulduk karanlık bir sokağa çıktık.. sonrasında da çevreden önce elektrik kesildi diye anlatıldı hep.
belki lokal bişeydir belki denk gelmiştir o ana, madem öyle diyorsunuz..

ps:alaymızın elektriği ankara gölbaşından kontrol ediliyor bu arada
0
🌸pascha d
(15.12.08)
Samsun'da da kesikti elektrikler.
edit: deprem sırasını bilemeyeceğim. ben depremden yaklaşık 10 dakika sonra uyandım. kesikti elektrikler.
0
teritori
(15.12.08)
Istanbul Bahcelievler'de deprem esnasinda elektrikler kesik degildi. Daha sonra kestiler.
0
vita vinum est
(15.12.08)
belki de trafolar filan ilk etkilenen yer olmustur o nedenle elektrik kesilmistir. trafo patlamasi, direk kaykilmasi filan olmadiysa elektrikler vardi her yerde gayet.
0
zeykur valekov
(15.12.08)
ben bütün türkiyede(???) elektrikler kesildi diye duymuştum.

istanbul acıbademde deprem gecesi saat 12 ile 3 arasında elektrikler yaklaşık 4 kere kesildi. deprem esnasında da kesikti.
0
kurukafa
(15.12.08)
Deprem olurken kesildi bizde de. Çok net hatırlıyorum ev sallanırken önümü görmek için ışığı açmıştım fakat 1-2 saniye yandıktan sonra her taraf karanlığa dönmüştü tekrar.
0
saldiray abi
(15.12.08)
istanbul ataşehir, içerenköy civarında da deprem olduğunda elektrik yoktu, yani uykudan kalkmıştık deprem nedeniyle öyle farketmiştik artık depremden çok öncemi gitti bilmiyorum.

peki elektriklerin önceden kesilmesi neden ? komplo teorileri ?
0
alchemistt
(15.12.08)
Yalova'da da kesikti..
Edit: Merkez taraflarında kesikti diyeyim o zaman. Daha doğrusu depemin yarısında uyandım, uyandığımda yoktu elektrikler. Depremin etkisi ile gitmiş olması muhtemel.
0
flawless victory
(15.12.08)
valla bizde kesik değildi (yalova'daydım)
0
deckard
(15.12.08)
tekirdağ'da kesik değildi. dolayısı ile tüm yurtta kısmı asılsız.
0
guybrush threepwood
(15.12.08)
depremden sonraki dakika içinde kesildi elektrikler diye hatırlıyorum. adalardan tüm istanbulu görebiliyordum ve anadolu yakasından başlayarak tek tek elektriklerin kesilişini izledim. güvenlik nedeniyle olduğunu varsıyorum.
0
agharta
(15.12.08)
birkaç saat sonra kesildi güvenlik gerekçesiyle.
biliyorum çünkü deprem anına kadar televizyon başındaydım.
yer: istanbul / şişli
0
winsome
(15.12.08)
mesaj kutun şişti ama benim de içimde kalmasın.

gebze'deydim. depremden saniyeler önce elektrik kesildi. hay miniskiim diye ayağa kalktım ve deprem başladı.

galiba depremin merkezi, elektrik şebekelerine uzaklığı, deprem dalgalarının önce onları vurması, akabinde benim bulunduğum muhite ulaşması gibi faktörler bu gecikmeyi yaratmış olabilir.

daha ilginci benim tam o anda telefonla konusuyor olmam. konustugum arkadaşım levent'te. telefon telsiz ve elektrik ile birlikte hat da uçuyor. ben hassiktir diyorum, 3-5 saniye sonra deprem basliyor, arkadasim hassiktir niye kesildi telefon diyor, 10- 15 saniye sonra deprem başlıyor. ilginç. bir bok anlamadım.

deprem olmasın.
0
hakkibulut
(16.12.08)
ben depremde ataşehirdeydim, elektrikler kesilmedi. sabaha kadar kaç kere de asansörle inip çıktım. :)) sonra sabah kesilmiş olabilir.
0
mea maxima culpa
(16.12.08)
sabah marmariste bile elektrikler kesikti.
0
darknum
(16.12.08)
bolu'da da kesildi hatta bir kaç gün kesik kaldı.
0
swallowed arsenic
(16.12.08)
ben avcılar'daydım deprem başladıktan en fazla 5 saniye sonra da caddeye çıkmıştım. zemin katta oturuyorduk ve ben dışarı çıkarken elektrikler kesildi. yani depremden önce değil, deprem esnasında kesildi.
0
desdinova
(16.12.08)
Ben de İzmir'deydim -ki bornova'da sağlam hissedilmişti deprem- elektrikler gitmemişti orada.
0
fedaialkolik
(16.12.08)
istanbul ataköy'deydim depremde. depremin hemen ardından telefon görüşmesi yapmıştık telsiz telefonumuzla. daha sonra biz dışarı çıkana kadar ki sürede elektriklerin kesildiğini ve giysileri fenerle falan aradığımızı hatırlıyorum.
0
burfak
(16.12.08)
muhtemelen belli yerlerde once, belli yerlerde sonra kesilmis. zira istanbul-goztepe'de bilgisayarin basinda oturuyorken, akabinde oda lambamin sallanmasi, benim odadan firlamam ve elektrikleri o ara gitmesi sirasidir benim hatirladigim. muhtemelen merkezi yerlerde depremin hemen saniyeler sonrasinda gitmistir, ya da sarsinti bunyeden bunyeye degistigi icin sarsilmadan once kesildi gibi gelmistir; fakat diger yerlerde guvenlik gerekcesiyle deprem sonrasinda kesilmistir.
0
polifonik osuruk
(16.12.08)
(5)

irlandadan çek

akkoroma
irlandadan çek gönderildi bunu nasıl paraya çevirebilirim.
irlandadan çek gönderildi bunu nasıl paraya çevirebilirim.
0
akkoroma
(28.11.08)
bankaya verin, 15 gün falan sürebilir.
0
amarat
(28.11.08)
isimde bır harf hatası var sorun çıkartılabılırmı acaba
0
🌸akkoroma
(28.11.08)
evet
0
386 dx
(28.11.08)
kesinlikle sorun çıkar.
0
guybrush threepwood
(28.11.08)
ismin neresinde olduguna ve sube muduruyle araniza bakar..
0
terp
(28.11.08)
(5)

bursa çok ihtiyacı olan birisi ?

rentts
bu duyuruyu internet kullanıcılarına kapattım çünkü burs istediğim kişi de ekşiduyuru yu devamlı takip eden birisi ve benim böyle bi duyuru yazdığımı görürse, çok üzülür. saded: bi üniversite öğrencisi, ailesinden çok uzakta okumaya çalışıyor hiç bilmediği bir şehirde. aynı şekilde yaşamaya çalışan
bu duyuruyu internet kullanıcılarına kapattım çünkü burs istediğim kişi de ekşiduyuru yu devamlı takip eden birisi ve benim böyle bi duyuru yazdığımı görürse, çok üzülür.
saded: bi üniversite öğrencisi, ailesinden çok uzakta okumaya çalışıyor hiç bilmediği bir şehirde. aynı şekilde yaşamaya çalışan çok öğrenci var biliyorum ancak bahsettiğim kişinin babası işten çıkartıldı. yani tek gelir kaynakları da kesildi. keşke imkanım olsa da ben yardım edebilsem çok üzülüyorum. sizden ricam burs veren hepimizin bildiği dernek isimleri değil onlardan hayır yok. hani olur ya böyle kimsenin bilmediği hayırseverler, öğrencilere karşılıksız burs veren amcalar, onlardan tanıdığı olan varsa, allah rızası için bana bi ulaşsın. (dilenci gibi oldu ama)
[email protected]
0
rentts
(02.11.08)
bu duyuruyu yazma sebebim de geçen gün otobüste kulak misafiri olduğum bir diyalog idi. eleman x bankasının müdüründen 350 ytl karşılıksız burs aldığını isterse yanındaki arkadaşına da ayarlayabileceğini söylüyordu. bahsettiğim şeyi anlatabilmek açısından yazmak zorunda hissettim bunu da.
0
🌸rentts
(02.11.08)
son olarak: bahsi geçen kişi akademik olarak da başarılı birisi. şu anda çift anadal yapmakta.
0
🌸rentts
(02.11.08)
cagdas yasami destekleme dernegi ile gidip bu konuyu gorusmenizi tavsiye ediyorum. burs sezonu gecmis olsa bile, bu konuda yardim edebileceklerini dusunuyorum. ozellikle kadikoy subesi.
0
la traviata
(02.11.08)
Eğer İstanbul'daysa Çağdaş Yaşam'ın şubeleri yerine merkezine gidilmesinde fayda var. Geç kalınmış sayılmaz. Derdini ciddi bir şekilde anlatır ve belgelerse vermemeleri için bir neden yok.

Merkezi Şişhane durağının arkasındaki yokuşta.
0
gulden kale
(02.11.08)
bir siyasi partiden de, özellikle bursa teşkilatından da durumunu anlatıp burs alabilir.
tahmin ettiğiniz partiyi kastetmiyorum yalnız, her partinin bu tip uygulamaları var. hatta siyaset ile ilgilenen bir arkadaşsa, sempati duyduğu siyasi partinin gençlik kollarına girebilir, her türlü ihtiyacı karşılanır emin olun.

bu yolla 2 milletvekili bir siyasi partiden burs alıp krallar gibi öğrencilik hayatı geçiren insanlar tanıyorum. dediğim gibi siyasi partinin hangisi olduğu önemli değil.
0
guybrush threepwood
(02.11.08)
(3)

bedelli askerlik

cehcho
şu anda türkiye de bedelli askerlik çıkma ihtimali nedir? 1999 da depremden dolayı çıkarılmıştı sanırım. yine bir doğal felakette mi çıkarılır bu? ya da başka bir ihtimal, bir haber var mı bununla ilgili?
şu anda türkiye de bedelli askerlik çıkma ihtimali nedir? 1999 da depremden dolayı çıkarılmıştı sanırım. yine bir doğal felakette mi çıkarılır bu? ya da başka bir ihtimal, bir haber var mı bununla ilgili?
0
cehcho
(06.10.08)
olağanüstü bir sebep olmadıktan sonra bedelli askerlik pek mümkün değil. ordu dövizle askerliğe bile sıcak bakmıyor aslında.
0
uz
(06.10.08)
aksine 2010 yılında kısa dönemin kalkması düşünülüyor. askerlik de düşecek, herkes 12 ay.

ama askerdeysen her hafta yeni bir haber duyarsın, askerlik kısalıyor diye. alayı yalan çıkar.
0
guybrush threepwood
(06.10.08)
bedelli kalmadı dövizli askerlik var isterseniz
0
386 dx
(07.10.08)
(6)

istanbul cahiline bir yardım - (küçükyalı levazım maliye, küçükçiftlik lunaparkı - istinyepark)

oxibrinth
bu gece küçükyalı levazım ve maliye okulunda yedek subaylık sınavın gireceğim, bunun ardında da lunapark-istinyepark şeklinde kendimce bir plan yaptım. başlıkta da belirttiğim üzere istanbulla fazla alakam olmadığından sizlere bir danışayım dedim.1- şimdi bu küçükyalı mevzuunda... daha önceden burda
bu gece küçükyalı levazım ve maliye okulunda yedek subaylık sınavın gireceğim, bunun ardında da lunapark-istinyepark şeklinde kendimce bir plan yaptım. başlıkta da belirttiğim üzere istanbulla fazla alakam olmadığından sizlere bir danışayım dedim.

1- şimdi bu küçükyalı mevzuunda... daha önceden burdan sınava girenlerin yorumlarını bekliyorum. özel olarak bilmem gereken, buraya mahsus şeyler mevcut mu? tükenmez kalem, saç sakal gibi. gece oraya varıp sabahtan işimi halletmeyi düşünüyorum, iyi midir? (burdan edebiyat mezununun yedek subaylık şansını da sorayım bilenlere... ekstra puan)

2-sonra da dolmabahçenin ordaki lunapark. şu sıralarda açık mıdır? tavsiye edilir mi? tacada mevcut mu? buraya hala damsız almıyorlar mı bilen var mı?

3-son olarak beşiktaş'tan istinyeparka nasıl ulaşabilirim. dolmuş vardı galiba di mi? imax'de kara şövalye için oraya gitmeye değer mi?

çok çok teşekkür ettim.
0
oxibrinth
(01.08.08)
illa lunapark diyosan bostancıdakine gidebilrisin(: küçükyalıdan 10 dk. ayrıca karaşovalyeyide kanyonda izleyebilirsin.
0
yuceonder
(01.08.08)
3- beşiktaş'tan istinye park'a direk dolmuşlar var yamulmuyorsam.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(01.08.08)
orijinal sorular halen gecerliligini korumakla birlikte, sunlari da sorayim o vakit;
bostanci lunaparki tavsiye edilir mi (oyuncaklarini falan kastediyorum)? bir de anadolu yakasindan sinema önerisi... teşekkür tekrar.
0
🌸oxibrinth
(01.08.08)
kozyatağı cinecity trio'nun güzel olduğunu söylüyorlar. gitmedim bilmiyorum. bostancı'ya yakın sayılır ama nasıl gidilir bilmiyorum.
0
blackbasat
(01.08.08)
bostancı lunaparkına son eklenen birşey var onu çok övüyolardı.. kadıkoydeki karfur nautilis'te sinemaya gidebilirsin.
0
yuceonder
(02.08.08)
1- valla geç oldu mu bilmiyorum da. eğer sabah 5:00'da küçükyalı'da olmazsan, batman'i kışlanın içinde radyodan dinlersin. akşama kadar çıkamazsın oradan.

gerçi geceden gideceğim demişsin, umarım yeter zamanın.
0
guybrush threepwood
(02.08.08)
(12)

marmara mı istanbul mu?

berkertoy
öss sonrası tercih bunalımında olan kardeşime yardım amaçlı soruyorum:metalurji ve malzeme müh. bölümü için marmara üniversitesi'ni mi istanbul üniversitesi'ni mi tercih edersiniz? neden? şimdiden çok teşekkürler.
öss sonrası tercih bunalımında olan kardeşime yardım amaçlı soruyorum:

metalurji ve malzeme müh. bölümü için marmara üniversitesi'ni mi istanbul üniversitesi'ni mi tercih edersiniz? neden? şimdiden çok teşekkürler.
0
berkertoy
(31.07.08)
Marmara yı tercih etsin, adı daha prestijlidir.
0
mikelarteta
(31.07.08)
ilginç oldu bu.
0
cagkan
(31.07.08)
istanbul, sırf karizmadır.
ama avcılar'da oluşu biraz sorun edilebilir şayet tercihi yapacak kişi gezmeyi tozmayı ortamlara akmayı seviyorsa.
0
elcikpower
(31.07.08)
marmara'yı seçerse anadolu yakası'nda göztepe kampüsü'nde yani kadıköy'ün göbeğinde okur.

istanbul'u seçerse nerede okur bilemiyorum. tekirdağ olabilir. :D
0
cruor
(31.07.08)
evet marmarayı seçerse kadıköyde okumuş olur ama bu marmaranın eksilerini silmeye yardımcı olmaz.yol problem olmaz ise kesinlikle istanbul üniversitesi derim ben.bunu düşünmeye bile gerek yok.ayrıca marmara reisleriyle meşhurdur bu da diip not olsun.
0
raskolnikovvari
(31.07.08)
türkiye'de hangi üni kaliteliki bunları kıyaslamaya çalışıyorsun ? bitince aynı zıkkım, mekanı güzel olanı seçsin. ayrıca bu sidik yarışları çok komik, yemişim bu okulları, küflenmiş çöp mekanlar.
0
marmara34
(31.07.08)
marmara'yı tercih etsin, istanbul yıkılabilir.
0
guybrush threepwood
(31.07.08)
ytü'den mezun bir metalurji mühendisi olarak "başka bir bölüm seçsin" derim ben de..

illa seçecekse; marmara veya istanbul farketmez, mezun olduktan sonra aynı yerlerde işe girebilir, itü veya odtü mezunu olmadığı müddetçe mezuniyet sonrası "kesinlikle" farketmez. itü veya odtü mezunu olsa da "büyük ihtimalle" farketmez..

ayrıca, metalurji mühendisi olup da şehir merkezlerinde çalışmak çok küçük bir olasılıktır, muhtemelen gebze, tuzla, hadımköy, ikitelli gibi yerlerde çalışacak onu da belirteyim :)
0
flyalone
(31.07.08)
hepinize teşekkürler öncelikle.
bizim ev anadolu yakasında, yani marmara'ya tek otobüsle max 25 dkda gidebilir. ben onun avcılar'a gidip gelebileceğini sanmıyorum.
"başka bir bölüm seçsin" konusunda ise zaten listesinin ortalarında kalıyor bu ikisi ama ikisine de garanti girebiliyor. üsttekilerden biri tutmazsa diye yazıyoruz.
marmara'nın reisleri meselesi kafama takıldı bu arada...
0
🌸berkertoy
(31.07.08)
@ raskolnikovvari

belli ki marmara'yı gazi ile karıştırıyorsunuz.
marmara'da reis falan yoktur. dolayısıyla marmara'nın reisleri ile meşhur olması gibi bişe söz konusu olamaz. marmara şu anda en huzurlu üniversitelerden biridir.

esas istanbul üniversitesi'nin önünde her cuma bişeler oluyor. bazen sol görüşlü öğrenciler bazen sağ görüşlü öğrenciler toplanıyor. bazen de üniversite ile alakaları olmayan yobazlar ordusu beyazıt meydanı'nı işgal ediyor. sürekli bir protesto durumu var orada. insan hakları olur, türban olur, ne zaman geçsem birileri bişeleri protesto ediyor, gösteri yapıyor. zaten "İstanbul Üniversitesi Önünde Toplanan Bir Grup Öğrenci" diye bişe literaüre girmiş vaziyette.

gelelim esas konuya... marmara34 nickli arkadaşa aynen katılıyorum. şimdi, marmara çok çok iyi bir üniversite değildir. istanbul üniversitesi de "aman aman, istanbul dururken ne marmara'sı" kalitesinde bir üniversite değildir. kimse kimseyi kandırmasın. eğitim ve olanaklar açısından birbirlerine denk sayabileceğimiz devlet üniversiteleri bunlar. sonuç olarak madem anadolu yakasında ikamet ediyorsunuz, marmara'yı yazsın avcılar'a kadar eziyet çekmesin. çünkü tee avcılara gitmesini gerektirecek özel bi neden yok.

son olarak tekrar söylüyorum. reis meis konusunda içiniz rahat olsun. öyle huzursuz bir ortam yoktur marmara'da.
0
cruor
(31.07.08)
istanbul üniversitesinde teknik imkanların çok yetersiz olduğunu biliyorum fakat bu marmara ya da birçok devlet okulu için de geçerli olabilir.

ayrıca istanbul üniversitesi siyasi olaylarıyla ün yapmış bir yer. marmara'da ben de sanmıyorum öyle bir sorun olacağını. marmara üniversitesi'nin yeri de güzel ayrıca hem de yakınmış yani. ben olsam hiç düşünmez marmara seçerdim.

yalnız metalurji cidden kötü bölüm gibi geldi bana...
0
bodom
(01.08.08)
Bana çok yakın oluğundan yani gözlemlerimden ve bir çok okuyan ve mezun olan arkadaşım olduğundan yani bildiğimden yazdım marmaradaki reis meselesini.evet gazi bu konuda bir numara olsa da istanbulda da marmaradır gazinin bu konuda karşılığı.istanbula gelince onun ne kadar karmaşalı bir okul olduğu su götürmez bir gerçektir evet ama hiç olmazsakarşıt görüşler hakimdir.marmara da ise milliyetçilik baskındır.bu da bir gerçektir.tercih tercihini yapan kişiye klmış ben sadece bildiklerimi aktarmak ve benim de sıkıntıya düştüğüm bu konu hakkında bilgi vermek istedim.
0
raskolnikovvari
(01.08.08)
(8)

bu adam büyüyünce ne olsun?

kara kadife
arkadaşlar şimdi söz konusu adam benim kardeşim, 190 boy şöle bi yüz kilo, annem neyle besledi bilmiyorum artık, neyse, sağlıklı mağlıklı, zor işlere gelir cinsten.ancak bir dolce vita canlısı, her çeşit muzurluk, mischief, dürüst olmak gerekirse piçlik var adamda. düzenli çalışmaymış, masa başıymış
arkadaşlar şimdi söz konusu adam benim kardeşim, 190 boy şöle bi yüz kilo, annem neyle besledi bilmiyorum artık, neyse, sağlıklı mağlıklı, zor işlere gelir cinsten.

ancak bir dolce vita canlısı, her çeşit muzurluk, mischief, dürüst olmak gerekirse piçlik var adamda. düzenli çalışmaymış, masa başıymış gelmez, acaip de sosyal bi adam. böyle bar olsun pavyon olsun, 18 yaşında sünger misali...

soyut düşünmeyle arası pek iyi değil sanırsam, ne bilim 2 boyutludan 3. ye geçmekte zorlanır. el becerisi fecidir.

sayısalda 9400. oldu türkiyede, odtü kim. müh. filan düşündük ama tereddütlerimiz var. kendisine sorduk, "eheheh üniversiteyi kazandım, eğlencem elbet, baba arabayı bana verirsin arada di mi?" dedi. ona server tanillinin bi kitabını aldıydım geçenlerde "aaa çocuğa ne biçim isim koymuşlar, sörvır tanilli, haha" dedi ve warcraft alemlerine daldı, klan savaşı varmış, 3-2 yendi, orc oynuyor çok güzel.

sonuç: bundan ne olur?? valla ben karar veremedim, kendisi de vermeye yanaşmayacak gibi, bi el atıverin, fikir verin de ben bi daha konuşayım şamalakla..
0
kara kadife
(13.07.08)
insan hayatı ile ne yapacağına kendisi karar vermeli. sizin yapabileceğiniz en iyi şey destek olmak ve motive etmek olur bence.
0
chavezding
(13.07.08)
işte en büyük hatayı sayısal okuyarak yapmış zaten.

bilgisayar basında vakit gecirmeyi seviyosa bilgisayar muhendisligi falan olabilir ama pekte kesin bir şey diyemicem okuyanlar bir şey soyler.
0
rurouni
(13.07.08)
bir kere o bilgisayar oyunlarından uzak tutun, berber kaldığım bir sürü arkadaşım mundar oldular, üniversite uzadı da uzadı.
0
radikalherif
(13.07.08)
@herif ohooo onu ben adama pro fare ve mousepad almadan önce sölicektin, bi mikro yapıyor, amanın...

odtü için ondan korkuyorum zaten şakaya gelmez..
0
🌸kara kadife
(13.07.08)
Bence düzenli olarak gitmesi gereken, tanıdığın, eşin dostun olmayan bi işte çalışsın. Hatta ailecek harçlık vermeyi kesin, parasını çalıştığı işten kazansın. Eğlence anlayışı değişecek, hayata daha ciddi yaklaşabilecektir. "Üniversiteyi kazandım, eğlenecem elbet" diyerek üniversite bitmez, biliyorum çünkü ben de böyle başladım, bitmiyor : )

Ha bi de 'canım kardeşimdir, serseridir piçtir ama kardeş işte ne yapayım çok sevimli hehe' yaklaşımı olumsuz - uyumsuz huylarını terketmesinde faydalı olacak bir yaklaşım değildir -bence-. Bu tip ortamlarda yetişen iki kuzenim otuzlu yaşlarına merdiven dayadılar, hala 'anne çamaşır makinesini bi çalıştırsana', 'anne yemek yapsana acıktım' falan diyerek geziyolar. Büyümediler kısaca.
0
joelskellington
(13.07.08)
o yaşta çocukta bu dediklerin bence normal. odtü kimya müh puanı yetiyorsa bence direk orayı yazsın. odtü bir öğrenci için yeteri kadar sosyal imkan da sunuyor. arkadaş çevresi de yardımcı olacaktır. en kötü okul uzar ki bence çok sorun değil. uzattığı seneler harçlığı kısarsınız kendi kazanmak zorunda kalır. ders falan verir, çeviri yapar.
0
hayo
(14.07.08)
aynı şartlarda bir kardeşim var. "bıraksalar amipten farksız yaşarım ben" diyordu. şahane elektrik mühendisi oldu kendisinden. fıstık gibi de bir işi var.

fakat hala warcraft'ta yiyor kendini. hepsi birden olabiliyor yani. takmayın kafaya.
0
guybrush threepwood
(14.07.08)
teşekkürler:) bu bilgisayara hafifen dur demek lazım ama, başka bişi bulsun şepşel hayatta.

amip? hımmm, güzel benzetmeymiş, bizimki de öle, oynarken yanına tabakla çerez filan koyuyorsun, iki eli meşgul olsa da bi şekilde fagosite ediyor:)
0
🌸kara kadife
(14.07.08)
(24)

dünya turu

guybrush threepwood
selamlar,yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyoru
selamlar,

yavaş yavaş delirmek üzereyim ve kimse farketmiyor. ben de bildiğin her şeyi bırakıp dünyayı gezmeye karar verdim. hemen yarın olabilecek bir şey değil elbette fakat 2 senelik kalkınma planımı bunun üzerine kurma düşüncem var. bildiğin karış karış dünyayı gezeceğim, ne kadar sürer bilmiyorum. hep hayalimdi.

şimdi soruma gelince; belirli bir route'um yok, route hakkında bir fikrim de yok; araca da karar vermiş değilim, motorsiklet mi olur, bastonla mı olur, bisikletle mi olur, araba ile mi olur bilemiyorum, baston, tren, otobüs daha mantıklı geliyor; ne kadar para gider kestiremiyorum, her gittiğim yerde beş yıldızlı otelde elbette konaklamayacağım, işin esprisi o zaten. aylık ne kadar sabit bir gelir bana dünyayı dolaştırır merak ediyorum; birden mi gezmeliyim -ki özlem dolayısı ile ufak geri dönüşler olacaktır- yoksa belli periyodlarda atıyorum 3'er ay, 3'er ay bölge bölge mi gezmeliyim.

velhasıl, bunu yapan eden var mı? internetten hangi sitelerden bilgi toplayabilirim. malum belli gezginlerin blogları var, bunlara nasıl ulaşabilirim. aramızda böyle bir şey yapıp da bana yol göstermek isteyen olabilir mi?

sözlük, duyuru harici; [email protected]
0
guybrush threepwood
(08.07.08)
türkiye'de sabit masrafın olacak mı ama? yani kiralık ev, beslenmesi gereken aile, yatırılması gereken stopajlar gibi?
0
gerrain
(08.07.08)
@gerrain: işim gereği, elbette yatırılması gereken stopajlarım, kiralarım -ev değil-, maaşlar, vergiler falan var, fakat bu iki senelik kalkınma planına bu sorunları çözmek, bunlardan bir şekilde kendimi sıyırmak da dahil. en kötü ihtimal bu tip masraflar ben yokken de karşılanabilir -en azından öyle umuyorum-. eşim ile beraber gerçekleştirmeyi planlıyorum zaten bu turu, beslenmesi gereken bir aile durumu mevcut değil.

@cosmicstring: planladığım dünya turunun içinde kaçınılmaz olarak, elbette türkiye de var.

çok mu hayal kurdum? götümü keserler mi benim uzak diyarlarda nedir?
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
bence götünü kestirmeden dolaşmayı başarabilirsin. ama şöyle tahmin ediyorum, ölçüp biçersin "şu kadara patlar bana" diye bir meblağ çıkarırsın aylık. hah işte, o meblağı çıkardığın zaman, ona bir yüzde elli ekle, ben de geliyorum sıkıldım burada. (cümlenin son kısmını tashihte çıkarın kızım!)
işte o meblağ çıktığı zaman, ona bir yüzde elli ekle diyorum, bunu dememin sebebi de hep böyle oluyor bu işler.
0
gerrain
(08.07.08)
ben de tam olarak öyle düşünüyorum. fakat işte, "ayda nerden baksan şu kadar harcarım" noktasında bu işe bir şekilde bulaşmış birinden akıl almam gerekiyor ki ayda o kadara göre kendimi ayarlayayım şu iki sene içerisinde. artık sayısala mı abanırım, malı mülkü kiraya mı veririm, banka mı soyarım hep şekillendirmek lazım bunu.

yüzde elli meselesi allahın emri zaten. evdeki hesabı hiçbir zaman çarşıya uydurmuşluğum yok bu güne kadar. machu picchu'nun tepesinde beş parasız kalma ihtimalim çok yüksek. işte o zaman en iyi ihtimalle göte yapacakları, kesmek olur.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
80 günde devri alem tarzı bir iddiaya girmediyseniz öbek öbek bir geziş tavsiye ederim. hem parasal olarak hem de gezinin geri kalan kısmı olarak planlaması daha kolay olur.

bunun için de, sizin de bir gezgin olarak urban survival tecrübesi kazanacağınızı hesaba katarsak, nispeten daha kolay yerlerden başlamanız daha mantıklı. bakarsınız yapmak istediğinizin gerçekten bu olmadığına ikna olursunuz falan.
kolaylıktan kastım, navigasyon, ulaşım, normalde ne kadar turistik oılduğu gibi şeylerin yanında sağlık, rehberlik vs gibi worst case hizmetlere ulaşım kolaylığınız.

bu açıdan avrupanın herhangi bir fraksiyonu uygun bir başlangıç olabilir.
bu öneride karar kılarsanız ben dahil detaylı bilgi verebilecek pek çok kişi bulabilirsiniz.
0
lhun
(08.07.08)
en uzun sureli ne kadar yurtdisinda gezdin? paket tursuz, independant traveler denen cinsten ozellikle. kisiye gore degisir ama seyahat 4 haftadan sonra bayabilir, yorabilir, ozlem hasil olabilir vs. seyahat yorgunlugu (tropik kumsalda iki seksen yatsan da)kanimca en potansiyel sorun. yolda tanistigim ve aylardir gezen tiplerde fiks bi uygulama farkettim, su ki: adamlarin bir noktasi oluyor, biraz uzun kaldigi, benimsedigi bi yer ve seyahat yordugunda o sabit mekana donuyorlar. biraz kafa dinleyip, tekrar yollara koyuluyorlar. neyse karar ve plan icin onunde zaman var ya, ilk yurtdisi seyahatinde lonely planet onderligini bi yap bakalim, nasil gitcek?
bir de harcancak para senin harcamak istedginle de ilgilidir. bir seyahati ucuz, orta halli ve de pahalisindan seklinde yapabilirsin, butcene gore.
0
pyro clustic flow
(08.07.08)
bu iş için sponsor bulunma ihtimali nedir
0
demlikposet
(08.07.08)
nerden bulursun bilmiyorum ama mesela atlantiki bir yelkenli ile geçmek için fln yanına denizcilikten azcık anlayan insan alan gezginler oluyor
0
kokomichu
(08.07.08)
valla pyro, senin kadar tecrübeli değilim bu konuda, en fazla birer haftalık avrupa seyehatleri yaptım, onlar da paket turlardı zaten.

seyehat yorgunluğu benim de kafamı kurcalayan bir sorun, bu sebeptendir ki lhun'un dediği gibi parça parça bir seyehati seçeneklerim arasına aldım. fakat senin karşılaştığın o arkadaşların yöntemi de çok mantıksız değilmiş. ve elbette daha kolay routeları izleyeceğim öncelikle, avrupa kıtası, başlamayı düşündüğüm kıta.

işin maddiyatına gelince, elbette benim isteklerim bu konuda belirleyici etken fakat şöyle izah ediyim: yatacak yer seçeneklerim arasında düzgün bir yer varsa onu seçerim bunun sebebi eşim, sonuçta askerlik güzel bir tecrübe oldu yatacak yer seçmeme konusunda, çok da önemli değil, her yerde yatarım. bunun dışında eve hediyelik eşya alma gibi bir takıntım yok, temel harcalamalarım olacaktır, yemek-su gibi. ama işte otobüs-tren-uçak-vapur gibi giderlerin ynaında, olası sağlık giderleri gibi giderler -ki düşününce o kadar çok var ki- kafamı kurcalayan. bunlar benim isteklerim dışında gelişen şeyler.

ben istesem amipten farksız yaşayabilirim yoksa.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
gidilen bolgelerin ne sekilde gezilecegi de onemli. gezmek derken gidilen ulkenin baskenti, muzesi, sergisi, meshur yerlerini mi gormek amac, yoksa bunlarla birlikte olayi dolu dolu yasamak mi? ornegin, rusya'yi ele alirsak, moskova ve st petersburg dolu dolu uc haftada gezilebilecekken, sibirya'yi da gormek istemek geziye kafadan bir 25 gun daha katmak oluyor. (sirf trenle gidis 5 6 gun) bununla alakali olarak da masraf ve harcanilan sure de artmis oluyor.

benim tavsiyem iki uc yil beklemektense, cok pahali olmayan bolgelere bu sure icinde birkac aylik deneme seyehatlari yaparak tecrube kazanmak. Ukrayna-Rusya(Sibirya)-Belarus-Polonya-Cek Cumhuriyeti deneme icin oldukca guzel bir rota. Hem hesapli hem de cok guzel tecrubeler kazandirabilir. Turkiye'den gemiyle Ukrayna'ya ordan trenle Rusya ve Sibirya'ya, ordan gene trenle Belarus'a, oradan da otobusle Polonya ve Cek Cumhuriyeti'ne gitmeyi deneyin. Bir bucuk ay falan surer. Zorludur ama sahane tecrube kazandirir, zaten cekilen acilar degil midir bizleri guclu kilan?
0
petekdoku
(08.07.08)
@demlikposet: ben sponsor bulabilme ihtimalini çok seviyorum, ama nasıl yaparım bir fikrim yok. kandaz3'ün bahsettiği şeyleri deneyebilirim.

@kokomichu: denizcilikten anlamıyorum. keşke anlasaydım.

@petekdoku: güzel fikir, sanırım bu parça parça gezme işi her açıdan daha akla yatkın. bakalım teşekkürler, yavaş yavaş şekilleniyor kafamda bir şeyler. verilen linkleri de okuyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
asya'nın tamamını günlük 8 dolara getiren bir arkadaşım var ama insanı olmayan koşullar bunlar.. baştan belirteyim..

bunun haricinde bir araç ile gezmeyi planlıyorsanız mümkünse mekanik aksamı ağırlıklı olan bir araç seçiniz.. misal bir bmw enduro yerine basit bir suziki yamaha africa twin v.b. şeyleri öneririm. hatta kondisyonunuz varsa bisiklet en iyisi... sonuçta yol tepmekten baydığınız bi anda bisikleti küt diye gemiye trene otobuse sokabilirsiniz..

inşallah başarırsınız..

sevgiler..
0
ayanux
(08.07.08)
Aslında "gezmek" olarak değil de yerleşik yaşamı bırakıp göçebeliğe geçmek şeklinde olan bir dünya seyahati planı hep aklımdadır.
Hiçbir yerde yerleşik bir düzenin olmayacak, misal gidip 3-5 ay Paris'te bir lokantada bulaşıkçılık yaparak geçimini sağlayacak ve orda yaşayacaksın. Ardından 6 aylığına Machu Picchu muydu neydi oraya gidip çobanlık yaparsın.
Ha diyeceksin ki pasaporttu vizeydi çalışma izniydi nasıl oluyor bu işler öyle kolay mı? Orasını da ben bilemem artık. Kaçak maçak yapacaksın bir şeyler. Tıhehe.
0
felina
(08.07.08)
bence çok iyi organize edilirse oldukça uygun bir fiyata yapabilirsiniz.
öncellikle ne şekilde seyahat edeceğinizi belirlemeniz lazım ama bence, mesela artık birçok bölgede ucuz uçak şirketleri var (misal avrupa içi-ryanair,easyjet,vb.)
mesela ben 1 aylık bir program için ryanair'dan 2-3gün arayla 4-5 bilet bulabilmiştim ve bunlar genelde 40 euro falan civarındaydı.
yani demek istediğim gitmek istediğiniz bölgeleri belirleyip, o bölgeler arasını uçakla geçerseniz ve de bunun biletlerini önceden alırsanız hem daha ucuza gelir, hem de planlı bir gezi olur.
öte yandan, kalmak için de hosteller uygun bir yol. ama couchsurfing ve hospitality'de uygun alternatifler. en kötü ihtimalle o sitelerden birşeyler içmek için birilerini bulsanız bile onlar size o bölgenin gezilesi,yenilesi,içilesi yerlerini tavsiye edebilir.
bunun dışında lonelyplanet tarzı sitelerin kitaplar da var. bu tarz bir kitap çok işinize yarar. elinizin altında böyle bir kaynak olması, gittiğiniz yerin tehlikeli yerleri, uygun ulaşım araçları, vs yazar. (benimkinde türkiye için, akbil'e kadar anlatmışlardı mesela.)
son olarak, umarım gerçekleştirirsiniz bu dileğinizi, iyi eğlenceler.
0
gioberg
(08.07.08)
tipik bir kıta avrupa harcama günüyle masrafların dağılımına dair fikir vermek mümkün.
ortalama 20 eur kişi başı kalış (hostel 3-4 kişilik oda, bed and breakfast)[bu oran gayrimenkul piyasasının bir fonksiyonu aynı zamanda]
ortalama 15 eur kişi başı yemek (süpermarket veya mcdonalds. içki, local restoran vs. ile 20-30 eur bulabilir)
ortalama 20-50 eur tren. bu en değişkeni. bir de interrail/eurorail gibi bir pass ile daha da farklı oluyor, bundan emin değilim dolayısıyla. konfor /hız ayrı bir parametre tabi.
turistik hadiselere item başı 10 eur kabaca. bedava da olabilir bazen.
eser miktarda toplu taşıma. yürürseniz bedava :). bisiklet (ki çok tavsiye edilir) değişiyor. kendi bisikletlerinizi götürürseniz, trenlerde çoklukla taşınabildiğini unutmayın. parisin içindeki çoğu landmarkını gezecek bir rota yaklaşık 15 km mesela. yürümek tüm gününüzü alıp dolayısıyla yemek, yatmak vs. masraflarınızı boşa harcarken, bisikletle bu mesafeyi çok daha hızlı katederek günden ve dolayısıyla günlük masraflardan tasarruf edebilirsiniz. toplu taşımaya bulaşmayışınızı katmıyorum bile.
bunun yanında sabit costlar da var elbet.
çıkış harcı, vize parası, pasaport(defter veya uzatma), sigorta, seyahat lojistiğiniz derken adam başı 1k ytl rahat buluyor. bu tabi schengen için. çoklu vizeler daha karın ağrısı. üstelik gideceğiniz yerlerin sırasını da ayarlamak gerekebiliyor. yeşil pass.ınız olsa bile.

son olarak ne yaparsanız yapın yola çıktığınızda bir blog ile bizleri haberdar etmeyi unutmayın :) yaptığınız şeye o kadar çok insan özeniyor ki, bir miktar da olsa gözlerimiz kulağımız olursanız şahane olur.
blogun şöyle birkaç avantajı da var. birincisi eğer high profile, güncel tutulan birşey olursa, sık sık takip edilen, sponsorship, reklam (örneğin seyahat malzemeleri) gelirleri gibi finansal kazançlara nail olmak mümkün. ama bunun olabilirliği biraz kumar, biraz da sizin dünyaya aktaracağınızın cezbediciliği.
yine gezinizi adım adım tasarlarken her adımı için insanlardan yorum toplayabilmeniz de mümkün.
kocaman bir kolay gelsin.
0
lhun
(08.07.08)
boyle dunya turu yapan insanlari 2 kategoriye ayiralim oncelikle,
1-) hippi tarzi, ne bulsam yerim, nerde olsa yatarim, otostopla giderim diyen salas tipler. boyle bir tarz secersen fazla giderin olmaz. ama esinden oturu secemiyorsun sanirim..
2-) round-the-world-ticket adiyla satilan belli basli 8-10 guzergaha ucak bileti aliniyor 1800-3000$ arasina. sahip oldugun parana uygun kalitede geziyorsun.

simdi de senin sorunlarina gelelim;
1-) vize. eger sadece tc vatandasligin ve laci.pass. varsa boyle bir gezi kabus olur
2-) esin maceraperest bir insan degilse, durmadan yakinan eden biri ise simdiden gecmis olsun, hatta hic kalkisma bile. kizlarla seyahat etmek iskence, bir kac istisna haric. umarim senin esin istisna olanlardandir. (hic maceraperest takilmayacagim desen bile senin ve onun fiziksel yapisi,kondusyonu bir olmayacak)
3-) dondugunde tekrardan burdaki hayatina donmek zor olacaktir. "pause" a basinca her sey kaldigi yerden devam etmeyecektir.

sefin tavsiyesi;
her yeri dolasacagina 8-10 ulke dolas, git gel devamli. 1 haftalik sureler icinde. 3 ay yeterli olacaktir.

sef kim ? kendisi dunya turu yapmamis olmasina ragmen gezi forumlarini hatmederek ve kimi şeyleri gozleyerek bir takim bilgiler elde etmiş, maceraci bir genc
0
no christ requiress
(08.07.08)
denizcilik olayına gir bence, al bi 8-9 metrelik yelkenli, denizden gez dünyayı. bu iki senede bol bol eğitimini al teorik ve pratik, sadun boro vardı zamanında gezmişti dünyayı, sen de yaparsın, kıyıdan kıyıdan gidip. çok şahane olur.
0
karapolisnas
(08.07.08)
öncesinde ufak gezi/seyahatlerde bulunmalısın. seyehat konusunda tecrübe edinilmeden bu iş olmaz.

misal, istanbulda cevizlibağ'dan 500T otobüsüne bin, tuzlada in!
kusmadıysan tamam testi geçtin, bünyen sağlam.

hazırlan, istanbuldan doğu ekspresi trenine bin, van'a gidiyorsun. van'da inip van gölü kıyısında bir kahvaltını yap soluklan yiğenim. gez dolaş. ancak bu tren yolculuğu esnasında bir ara günleri karıştırmaya başlayacaksın; "kaç gündür gidiyor ya bu tren? bugun çarşamba mıydı yoksa cuma mı?" gibi. yolculuk esnasında insan profillerini incele not al. van'da yeteri kadar gezdikten sonra şehirlerarası otobüse binip kurtalan'a geç. orada da biraz gezdikten sonra güney ekspresine bin ve istanbula dön.

yukarı çık karadenizde bölgesel trenlerle bir tur at, uçağa bin akdeniz inip oradaki bölgsel trenlerle gez şimdide.

bitmedi. interrail ile başvur bu deneyimleri ora da yap dicem ama bir ay fazla gelir bunca tren gürültüsünden sonra. bir haftalık flexy alıp gözünde bir ülke kestir(balkanlar olmasın) bi o tren, bir diğer tren. ardından yurda dön.

yine bitmedi, gemi seyahat acentelerine başvur şöyle bir mısır, kaihre, şarm el seyh, turlarına katıl bir haftalık filan bu keser seni. akabinde yine yurda dön.

buraya kadar ilerlediysen ve halen kusmadıysan eline bir kağıt kalem atlas alıp yaşadığın bunca tecrübelere dayanarak planını programını çizerek dünya turuna çıkabilirsin. çünkü artık yeteri kadar tecrübe edinmiş oldun. bitti.
0
winsome
(08.07.08)
Kıta kıta ayırmak?
0
ich
(08.07.08)
bu iki senelik hazırlık süreci kapsamında bir görevin daha olsun. başta macera kanalları olmak üzere birkaç kanalla konuş. yanına minik bir el kamerası al. gittiğin yerleri kendi gözünle anlat. sonra o görüntüler üzerinden alacağın telifi de bu gezi için harca, hatta kanalın olanaklarından yararlan.

yani illa ki bir firma bulamıyorsan bir kanala bu görüntüleri satmayı / böyle bir işbirliği içersinde bulunmayı teklif et. onlar bu görüntüleri bir araya getirip yayınlarlar isterlerde. sonuçta büyük kanalların hazırladıkları bu tip programlar var ancak bu iş hand made bişi olacağından özellikle bu alanda yayın yapan kanalların dikkatini çekecektir.

hele bi de tutarsa zaten çadırı, kamuflajı felan yağacaktır :)
0
yedek ruh
(08.07.08)
Arabaya atlayıp sadece elimizdeki yırtık Türkiye Karayolları Haritasına güvenerek 2000 km. yapmışlığımız (ne yapalım, olayımız bu kadar bizim) vardı ama bu rehavet, bu aymazlık tamamiyle anavatanımızda olmamızdan kaynaklanıyordu. İcabında "dayı Zortikkaya yolu ne tarafta kaldı" diye sorabiliyorduk gördüğümüz birine. Bu sebeptendir ki, yurtdışına yapacağın gezinde herşeyden önce ulaşım/araç sorununu halletmeye bak. Yaban ellerde iz bilmeden yol bilmeden dımdızlak kalmak her zaman keyifli gelmeyebilir (hele yanında bir de bayan varsa). Bayağı bir ulaşım önerisi verilmiş bu sayfada. Ayriyetten, bölge bölge gezmeni tavsiye ederim. Atıyorum bir seferde Doğu Avrupa'yı, başka seferde Ortadoğu'yu falan. Böyle yaparsan, hem ülke çorbası yapmamış olur, hem de o çorbadan çıkmış balık konumuna düşmezsin. Seyahatlerinden alacağın tadı maksimize edebileceğine de inanıyorum bu şekilde.

Bonus Track: Ayrıca biraz da paralıysan bırak kestirmeyi, öptürürsün bile.

(İç Ses: Biz Fethiye'ye gitme planları yapalım en fazla, siz dünyayı gezin anasını satayım.)

Kolay gelsin, iyi yolculuklar ve iyi eğlenceler şimdiden.
0
shangrilla
(08.07.08)
surekli zulada 1500 yuro ve 1500 amerikan dolari bulundurun. o para acil bi durum olduunda ulkeye donmek icin kullanirsiniz. her ulkede ayri ulasim araclari mevcuttur. mesela avrupada en cok tercih edileni demiryoludur. avrupada onu kullanirsiniz. ne biliim her havaalaninda, tren istasyonlarinin bazilarinda araba kiralama sansiniz war. bu arada hergun turkiyeden birine rapor verin suraya geldik die. su ulkedeyiz die. kaybolursaniz, gotunuzu keserlerse haberleri olur turkiyedekilerin. yaninizda kesinlikle gideceginiz ulkelerdeki turkiye konsolosluklarinin adreslerini, telefon numaralarini alin.
0
sanio
(08.07.08)
alın sırt cantalarınızı kuzey hındıstan'a gidin 3 haftalıgına ama turla degil. işte o geziden sonra hiç bir yer sizi zorlamaz, her bi şey kolaylaşır, bağışıklık kazanırsınız. garanti veririm, en güzel gezi dayanıklılık ölçme ve arttırma kursu ordadır :)
0
pyro clustic flow
(15.07.08)
bence 1 aylık balkan flexipass bileti alıp tcddden balkan ülkelerini hatmedin önce, yanınızda bisiklet de götürürseniz tren seyahati bedava zaten diğer yerleri de bisikletle halledersiniz ve avrupanın 3 te 1 ini gezmiş olursunuz 1 ayda. daha sonra diğerlerini düşünebilirsiniz. yunanistandan feribotla italyaya geçip oradan da takılabilirsiniz diğer yerlere.
0
nihilanth
(04.08.08)
(15)

ben de oyun soruyorum

guybrush threepwood
malum bu piyasadan çok uzaklaştık. hala açıp monkey island oynuyorum misal. oynayacak oyun arıyorum, şu özelliklere sahip olsun:1. bitmesin. evet yani bitmesin, sonsuz oynanabilir olsun. misal pizza tycoon gibi, ne bileyim genghis khan gibi, civizilation gibi olsun. bölüm atlama gibi bir özelliği is
malum bu piyasadan çok uzaklaştık. hala açıp monkey island oynuyorum misal. oynayacak oyun arıyorum, şu özelliklere sahip olsun:

1. bitmesin. evet yani bitmesin, sonsuz oynanabilir olsun. misal pizza tycoon gibi, ne bileyim genghis khan gibi, civizilation gibi olsun. bölüm atlama gibi bir özelliği ise kesinlikle olmasın. sonsuz gelişebileyim.

2. grafiklerinden çok içeriği önemli olsun.

3. bunların hiçbiri olmadı, bildiğimiz klasik anlamda adventure olsun. ama kolay olmasın. monkey island çocuğuyuz biz.

şimdiden teşekkürler.
0
guybrush threepwood
(07.07.08)
Açıkcası senin tarif ettiğin gibi bir oyun eskilerin dışında pek yok.

Adventure Company'nin oyunlarına bakabilirsin. Çok uzun değiller ama insana kafa yordurtuyor. Mesela Still Life, Post Mortem, Sinking Island.

Bir de Fahrenheit var, güzel ama ben muvaffak olamadım.
0
sheba and the albino girls
(07.07.08)
bitmeyen bir oyun olarak (bkz: mount and blade)

adventure ise (bkz: grim fandango)
0
arwear
(07.07.08)
Syberia =) bulabılırsen oynaman kesın gereklı
özellıkle ben escape from monkey islanddan sonra cok etkilenmiştim..
0
Quadim
(07.07.08)
sonsuz olması ve grafiksiz olması açısından football manager tabiki :)
ikinci önerim tarife pek uymasa da (bölüm atlamalı çünkü) gelmiş geçmiş en iyi zeka oyunlarından biri olan supaplex. eski de olsa ben bilgisayarla tanıştığım ilk günden beri oynuyorum (aralıklarla tabi). hala bitiremedim sonsuz sayılabilir. bilgisayara format atcağım zaman ilk bu oyunun savelerini yedekliyorum :)
0
cubuk makarna
(07.07.08)
@arwear: grim fandango'yu bitireli çok oluyor. mount and blade'i deneyebilirim. teşekkürler.

@cubuk makarna: football manager da çok oynuyorum. sıkıldım diyebilirim.
0
🌸guybrush threepwood
(07.07.08)
kolay olmasın? ahah o zaman woodruff and the schibble of azimuth. walkthru kullanmadan (ve kafayı yemeden) bitirebilirseniz güzel bi jubile olur, "ya bırak hacı ben adventure'ları yaladım yuttum" gibilerinden..
0
lepidodendron
(07.07.08)
civilization'un son versiyonunu düşün bence. epey bir oynatıyor kendini, daha dün gece savaş yaptım mesela. olabiliyor bu.
0
gerrain
(07.07.08)
e o zaman full throttle diyecem ama monkey island'ı yalayıp yutmuş biri kesin lucasarts'ın bu oyununu da bitirmiştir.

bölüm geçmeli falan ama yine de gerek atmosferi gerek bulmacalarıyla montezuma's return'u kesinlikle tavsiye ederim.

lost via domus son zamanlarda çıkan nadir adventure oyunlarından. fakat hiç iyi değil. onun yerine sinking island'ı öneririm. gerçi onun da senaryosu saçma. batan ada mı olurmuş bırak allaşkına.
0
deckard
(07.07.08)
yeni evlenmis ve ev hediyesi olarak arkadaslarindan ps3 almis biri neden ps3 e yeni cikmis oyunlari almak istemez de baska tur oyun sorar.

gta4 al, metal gear solid al, ne bileyim.. yok almicaksan, o dev perdeyi bana ver : )
0
la traviata
(07.07.08)
1 ve 2. için might and magic serisi (özellikle 6)
3. the longest journey.
0
there is nothing left for me
(08.07.08)
bonus olarak (bkz: wetrix)
0
there is nothing left for me
(08.07.08)
bahsettiginiz oyunlarin tarzini pek bilemedim ama, "bitmesin" dendiginde aklima ilk diablo 2 gelir. grafikleri de guzeldir icerigi de. kolay da degildir baya bi kastirir. hem yakinda diablo 3 de cikiyor, belki antrenman olur seversiniz onunla devam edersiniz efeem.
0
paradoxical
(08.07.08)
teşekkürler arkadaşalar, bunları alıp deneyeyim bir.

full throttle hariç, bitirdim onu da (:
0
🌸guybrush threepwood
(08.07.08)
eskidir meskidir ama oynadıgım en iyi adventure muhakkak edinin oynayın: FAUST (dreamcatcher oyunumuş ve seven games of the soul olarak da biliniyomus)
0
merope
(08.07.08)
bitmesin diyosanız kesinliklee : oblivion ve morrowind i oynayınız derim
bide sims 2 bitmez bitirmek istemediginiz sürece.
0
merope
(08.07.08)
(4)

proje değişilkiği, tadilat ve mimarın tutumu

kibritsuyu
salak bir başlık oldu ama ne yazacağımı bilemedim. ben size direkt olayı anlatayım.bir yazlık site düşünün. 60 tane birbirinin aynısı ev var. taa 1980'lerin başında yapılmış bir site. kat mülkiyeti kanunu hükümlerine tabi (kooperatif değil). senelerdir güzel güzel tatil yapılıyor.fakat ihtiyaçlar do
salak bir başlık oldu ama ne yazacağımı bilemedim. ben size direkt olayı anlatayım.

bir yazlık site düşünün. 60 tane birbirinin aynısı ev var. taa 1980'lerin başında yapılmış bir site. kat mülkiyeti kanunu hükümlerine tabi (kooperatif değil). senelerdir güzel güzel tatil yapılıyor.

fakat ihtiyaçlar doğrultusunda bu evler insanlara yetmemeye başlıyor. üst katta tuvalet, banyo yok mesela. salon küçük geliyor, oda sayısı yetmiyor. deniyor ki tadilat yapalım. şu bahçenin şu kısmını kapatıp salona ekleyelim. üst tarafını da kapatıp banyo yapalım, artan yere de bir oda sıkıştıralım. yeni bir proje çiziliyor, genel kuruldan geçiyor. belediye melediye bilumum izinler de alınıyor. yani isteyenlerin gayet yasal yollardan evlerine bu tadilatı yapmalarının önünde hiçbir engel kalmıyor.

ancak sitenin ilk mimarı çıkageliyor. diyor ki "bu benim projem, benim eserim. bozamazsınız. evine tadilat yapmak isteyen herkesten 1500 ytl. telif bedeli isterim. vermezseniz ayrı ayrı dava açar yıktırırım"

şimdi olabilir mi böyle bir şey? bana saçma geldi. senin eserin tamam da sen zamanında eserini müteahhite satmışsın, müteahhit de bana satmış, o ev artık bana ait. belediyesel olayları da halletmişsem evime istediğim tadilatı yaparım. haksız mıyım? mimar hala bana karışabilir mi?

yani ben kitapçıdan bir kitap alsam, okurken kimi paragrafların altlarına notlar alsam yazarı çıkıp da "kitabıma ekleme yaptın, ver telif bedeli" mi diyecek? ya da bir müzik eserini teybe koyup mikrofonla üzerine şarkı söylesem eser sahibi çıkıp "sıçtın şarkıma, ver telif bedeli" mi diyecek? aynı şey değil mi?
0
kibritsuyu
(03.07.08)
Bunun gibi davalar olabiliyor. Gökkafes'in tepesindeki çelik kafes kısmın rengini her değiştirdiklerinde Doruk Pamir (binanın mimarı) dava açıyodu adamlara hatırladığım kadarıyla. Ama kim kazanıyodu onu bilmiyorum.
0
gerrain
(03.07.08)
olur. gayet de güzel olur. dava bin yıl falan sürer ama kazanır. siz de yıkarsınız.
0
guybrush threepwood
(04.07.08)
niye ama? mimar projesini müteahhite satmış. haklarını devretmiş olmuyor mu? ne zamana kadar karışabilir projeye? ev benim değil mi? parasını vermiş almışım. artık ne istersem yapamaz mıyım?
0
🌸kibritsuyu
(04.07.08)
karışabilir.hala mimarlıkta okuyan bir öğrenci olarak,her ne kadar bu gibi durumlarda yasal prosedürün nasıl işlediğini tam bilmesem de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışayım.

her ne kadar ülkemizde insanlar kabul etmese de mimarların yaptıkları tüm binalar birer eserdir ve telif hakları yasalarına tabidir.yani sizin bu ne be böyle dediğiniz binalar bile birer eser olarak kabul edilir ve buna göre değerlendirilir.hatta çok abartı bir örnek olacak ama insanların bitmiş bir binaya çivi bile çakması esere müdahaledir ve isterse mimar bu yüzden bile sizi şikayet edebilir.tabi bu dediğim çok uçuk ve olayın ciddiyetini anlatmak için verilmiş bir örnek yoksa hiç bir mimar duvara çivi çaktınız diye size dava açmakla uğraşmaz.fakat sizin burada bahsettiğiniz değişiklikler son derece ciddi ve köklü işlemler olduğu için burada bir sorun oluyor.

ayrıca projenin müteahhite ve ya size satılmış olması hala mimarın eseri olduğu gerçeğini değiştirmez.size satılmışta olsa o ev hala onun eseridir.örneğin ressamlar da yaptıkları resimleri satarlar ama bu onların eseri olduğu gerçeğini değiştirmez.mesela alğınız bir tabloya siz ekleme yapamazsınız.

mesela yazarlar da yazdıklarını yayın evlerine satar ama bu onların yazıları olduğunu değiştirmez.o yüzden o esere yapılan her hatalı olay doğrudan yazarını ilgilendirir.bu durumda da binaya yapılan her şey mimarını ilgilendirir.

verdiğiniz kitap ve şarkı örneklerini ise bu durumla bir tutamayız bile.örneğin kitabın kenarına aldığınız notlar kitabın sadece sizde olan kopyası üzerinde olan değişikliklerdir.siz orada eseri değil sadece bir kopyasını değiştiriyorsunuz yani sizin yaptığınız değişiklikler bu kitabı okuyan diğer insanları ilgilendirmez ya da siz öyle ekleme yaptınız diye eser değişmez.ha mesela siz yayın evinde çalışan birisinizdir,yazar size yazdıklarını verir,siz de gider kafanıza göre bir şeyler eklersiniz o zaman esere müdahale edersiniz,o ayrı.

mesela ünlü ressamların yaptıkları tabloların bilindiği gibi poster ve kopyaları satılır.mesela bunlar üzerinde bir tahribat ve ya kafanıza göre bir ekleme yaparsanız kimse size bir şey demez-ki bence bir resimde,taklit bile olsa böyle kendi kafasına göre değişiklik yapmak yanlıştır-fakat resmin orijinaline yapacağınız en ufak şey başınıza çok büyük işler açabilir.

şarkı örneği de aynı durumda.sadece sizde ki kopyaya etki ediyorsunuz.bu durumda bile yapılanlar aslında tam doğru mu bilemiyorum.telif hakları yasasının tüm ayrıntılarını bilmiyorum.fakat sonuçta eser sahipleri genelde gelip niye şunu yazdın,niye üzerine kayıt yaptın demez.

bu konuda kafanızı karıştıran sebeplerden biri de şu bence.sonuçta hiç bir mimar çıkıp siz duvara çivi çaktınız diye size bir şey demez-aslında istese der-yani böyle küçük şeyler için tenezzül bile etmez diyeyim.zaten onlarda bu gibi şeylerin yapılması gerektiğini kabul eder.mimarlar bir çok konut vs projesinde çalışır,sonuçta hepsiyle de uğraşmanın anlamı yok.bu yüzden de insanlar bu durumun farkında değil ve başta da dediğim gibi binları eserden saymıyorlar resmen.o yüzden de değişiklik yapmanın bir sorun olacağı eğer birisi sizin durumunuzda ki gibi uyarmazsa akıllarına bile gelmiyor.fakat sizin burada dediğiniz tadilatlar bunların ötesinde.siz yapıyı tamamen değiştiriyorsunuz.yeni odalar eklemek,bahçeyi kapatmak filan.

başta da dediğim gibi ben olayın yasal işleyiş ve bürokrasi kısmını bilmiyorum.işlemler belediye de onaylanmış diyorsunuz ama belediylerin bu gibi durumlarda hata yaptığı bilinen bir şey.yani siz belediyesel olayları halletik demişsiniz ama belki de projenin mimarının bu süreçte bundan haberi yoktu.

bu yazdıklarımı da kafanızı daha da karıştırmak için değil sadece ya bu binalarda niye değişiklik yapamıyoruz sorunuza cevap olsun diye yazdım.eğer başka bir sorunuz olursa mesaj atabilirsiniz.
0
archidead
(06.10.08)
(6)

youtube muadili bir site

guybrush threepwood
youtube'dan kısmen beslenen bir blogum var. malum yasak dolayısı ile verdiğim linkler yerine boşluklar oluştu. bu youtube'un da kapanıp açılması çekilecek dert değil her seferinde. ben de henüz devletimizin el atmadığı youtube muadili siteler arıyorum. pikniktube olmaz, çünkü aradığım videolar kendi
youtube'dan kısmen beslenen bir blogum var. malum yasak dolayısı ile verdiğim linkler yerine boşluklar oluştu. bu youtube'un da kapanıp açılması çekilecek dert değil her seferinde. ben de henüz devletimizin el atmadığı youtube muadili siteler arıyorum. pikniktube olmaz, çünkü aradığım videolar kendisinde mevcut değil. şu internet aleminde youtube'un kullanıcı sayısına yakınlaşmak üzere/yakınlaşmış olan bir başka site daha yok mudur? veyahut yasaklamaya rağmen blogdan bir üçkağıt yaparak videoları yayınlamak mümkün müdür?

videoları malum youtbe'da verilen kodlar ile yayınlıyorum. teşekkür ederim. sıfır puan çekip gol atamayız bir de bu şampiyonada yeri gelmemişken söyleyeyim. sonra "guybrush dediydi" dersiniz.
0
guybrush threepwood
(11.06.08)
dailymotion var kullanıyor bazı bloglar.
0
anatomik durus
(11.06.08)
googlevideo dene.
0
radikalherif
(11.06.08)
teşekkürler, bu ikisi gayet güzel oldu.
0
🌸guybrush threepwood
(11.06.08)
aolvideo da oldukça dolu, bir bakıver istersen.
0
oddity
(11.06.08)
isott
(11.06.08)
Kesinlikle www.dinamiturk.com
0
grove
(27.06.08)
(8)

Garip rüyalar silsilesi

gregory
efendim bir kaç ay süre içinde farklı rüyalarda, farklı uçakların belirli bir bölgeye düştüğünü gördüm.ikisi nerdeyse tam olarak aynı yerdi, diğeri ise bir kaç kilometre uzağındaki denize düştü.açıklanabilir bir şey midir bu?sanırım uçağa binemeyeceğim artık.
efendim bir kaç ay süre içinde farklı rüyalarda, farklı uçakların belirli bir bölgeye düştüğünü gördüm.ikisi nerdeyse tam olarak aynı yerdi, diğeri ise bir kaç kilometre uzağındaki denize düştü.açıklanabilir bir şey midir bu?sanırım uçağa binemeyeceğim artık.
0
gregory
(09.06.08)
ben de dört yaşımdan beri düzenli olarak düşen uçaklar görürüm rüyamda. üstelik tam bir havacılık tutkunuyum yani :) şimdiye kadar birçok kez uçtum, hiçbirinde bir kazayla karşılaşmadım. ama kısmet tabii :)

bilinçaltının açığa çıkmasından başka bir şey değil. uçaktan korkacağımıza karayolundan korksak çok daha süper olur. :)
0
actionary
(09.06.08)
uçaktan henüz korkmuyorum.
0
🌸gregory
(09.06.08)
hayır hayır, rüyalar yüzünden korkar hale gelmeyin diyorum. ben de yıllardır görüyorum, ama bir şey olmadı daha.
0
actionary
(10.06.08)
ben de ilginc bi sekilde surekli felaket ruyalari goruyorum.
ucak düsmesi cok gordum, tsunami, deprem, daha bugün meteorlar ankarayi yerlebir ediyolardi. bi de özellikle tren yolu yakininda oturduğumdan ve trenleri sevdigimden de olabilir, tren kazaları goruyorum.
ama yurtdısında yasiyorum artik o yuzden surekli ucakla isim oluyor ve tirsmiyorum.
ama nedense her uçağın iniş kısmında heycanım artıyor, flight simulator de oynayan biriyim arada kaç uçak çaktım yere ondandır belki.
0
maersk
(10.06.08)
---lost spoylırı---

biri adaya düşmüş, diğerini de denizin dibine widmore yerleştirmiş olmasın?

---lost spoylırı---
0
supercalifragilisticexpialidocious
(10.06.08)
ne ilginç bir başlık olmuş herkes gördüğü ilginç rüyaları yazıyor, ben de yazayım. efendim ben de dün gece planını benim hazırladığım bir cinayet gördüm. olay Ankara'da gerçekleşiyor -ki ben ankaraya toplasan 3 defa gitmişimdir.

hitman deki eleman gibi bir arkadaş (elinde beyaz eldivenleriyle falan) bir kadını öldürüyor ve ben de değişik açılardan olayı izliyorum.

bu da böyle bir anımdır. ama yani korkmanıza gerek yok, bilinçaltıdır, hayırdır diyelim hayrolsun.
0
safepassage
(10.06.08)
Bence çok fazla lost izliyorsun gregory! Kınıyorum!
0
nuage
(10.06.08)
abi lost'a ara ver, geçer.
0
guybrush threepwood
(10.06.08)
(7)

schengen..

neronas
Almanya'dan vize alıp, avrupaya girişi almanya'dan yapmamak mümkün mü? Ankara'ya gitme şansımız olmadığından Avusturya'dan vize alamıyoruz. İzmir'de bulunan Alman konsolosluğundan vize alıp direkt Avusturya'ya uçulsun istiyorum. Olabilir mi, yapan var mı?
Almanya'dan vize alıp, avrupaya girişi almanya'dan yapmamak mümkün mü? Ankara'ya gitme şansımız olmadığından Avusturya'dan vize alamıyoruz. İzmir'de bulunan Alman konsolosluğundan vize alıp direkt Avusturya'ya uçulsun istiyorum. Olabilir mi, yapan var mı?
0
neronas
(08.06.08)
olamaz vizeyi ladigin ülkeden giris yapmalisin.
0
pembeli kiz
(08.06.08)
@pembeli kiz, konuyla tamamen alakasız ama önceki duyuruna cevap vermek istedim fakat mail atmaya üşendim. www.dw-world.de adresinde çok güzel almanca kursu var. Tane tane ve çok iyi öğretiyorlar. Üstelik ücretsiz, üyeliksiz. Belki işinize yarar.
0
🌸neronas
(08.06.08)
ablam hollanda konsoloslugundan vize alip almanyaya inebilmisti. benim bildigim bu shengen vizeniz varsa avusturya almanya fransa hollanda belcika gibi ulkelerin havalimanlarini cok rahat kullanabilirsiniz. ama yinede sormakta fayda vardir...
0
hollandabocegiilesevismek
(08.06.08)
bildiğim kadarı ile schengen mevzuatına göre, schengen ülkelerine ilk girişi vizeyi aldığın ülkenin gümrüklerinden yapman gerekiyor. ancak günümüzde bu işlerliğini oldukça yitirdi.tavsiyem kapıda sana neden buradan giriş yaptığını sorarlarsa uçak bileti bulamadım gibi bir bahane uydur sorun çıkartmıyorlar.
0
salt bath
(08.06.08)
Benim bildiğim de shengen vizeni ya girdiğin ülkeden alacaksın ya da en çok kalacağın ülkeden. Gümrüklerde bi kıllık çıkarmıyorlar başka bi ülkeden alınmış schengen e fekat bir daha aynı ülkeden vize almak istersen pasaportunda o ülkeye giriş çıkış damgası olmadığından bizi kullanıyo musun diyerektene vize verme işini zorlaştırabilirler...
0
selimse
(08.06.08)
fransız konsolosluğundan vize alıp, direk italya'ya girmişliğim var. yapabilirsin elbette. girişte kimse de ne ayak diye sormadı.
0
guybrush threepwood
(09.06.08)
Tamamen pasaport polisinin inisiyatifine kalmış. Tipini beğenmediğine kıllık yapabilir, alanda oyalayabilir, ülkeye girmeyi işkence haline getirebilir. Şans..
0
inatci kahraman aga
(09.06.08)
(5)

zihinsel problemlilerdeki kola sevgisi?

guybrush threepwood
son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey var. esnaf statüsünde olmamızdan ve küçük şehirde yaşamamızdan kelli şehirdeki tüm 'deli'leri tanıyoruz. hepsi ile bir şekilde muhabbetimiz var. deli derken akli dengesi bozuk, sokakta dolaşan esnafın baktığı kişileri kastediyorum. bunların hep ortak noktası ko
son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey var. esnaf statüsünde olmamızdan ve küçük şehirde yaşamamızdan kelli şehirdeki tüm 'deli'leri tanıyoruz. hepsi ile bir şekilde muhabbetimiz var. deli derken akli dengesi bozuk, sokakta dolaşan esnafın baktığı kişileri kastediyorum. bunların hep ortak noktası kolaya olan düşkünlükleri. yani birine "karnın aç mı?" diye soruyorsun. "aç değil abi de kola alır mısın?" diyor. iki litrelik kolayı bir defada içiyor falan. bu hemen hemen hepsinde gözlemlediğim bir ayrıntı.

sonra flashback yaşıyorum. dedeme gidiyor aklım. kendisi alzheimerdı, hastalığının ileri evrelerinde tek istediği şey kola idi. açılayabilecek biri var mı. nedir bu beyininde problem olanların kola sevdası?
0
guybrush threepwood
(04.06.08)
kolay bulamayacağı değişik gelen bir tadı olduğu için ve en zararsız olduğu için onu öneriyorlardır. deliler de çocuklar gibidir bakınız çocuklar da kolayı çok sever. kola için maç yaptığınız günleri hatırlayın. kola hem ulaşılabilir hem de değişikti bir zamanlar. ha büyüdük artık içmek istemiyorum pek ama yine ne içersin diye sorsalar kola diyorum. deli miyim?
0
ozdek
(04.06.08)
elbette, fakat şöyle bir durum da var. kimsenin bu kişilere özellikle kola verdiği yada bir doktorun kendilerine kola tavsiyesi yok. şarap yada kola teklif et, kola diyorlar. veyahut su mu kola mı de, yine kola. şu güne kadar bir istisnasına rastlamış değilim.
0
🌸guybrush threepwood
(04.06.08)
enteresan, benim rahmetli dedem de vefat etmeden 1-2 sene önce kola bağımlısı gibi birşeydi. kolayı sudan daha fazla tüketirdi, halbuki pek sevmezdi o yaşına kadar.
0
vincenzo
(04.06.08)
kolada kafeın olması, kafeinin bağımlılık yapıyor olması, delilerin genelde bulunduğu çevredeki esnaf tarafından besleniyor olması ve kolanın kolay ulaşılabilirliği sokak delileri dediğimiz kişilerin ondan çok miktarda tüketmesini ve haliyle seviyor oluşlarını açıklayabilir, ki bende yaşadığım yerlerde bu tür durumlarla karşılaştım. zihinsel problemi olan diğer insanlarda şekerli şeylere karşı bir ilgi olur sanırım beynin beslenmeye daha fazla ihtiyaç duyduğunu düşünmesinden kaynaklanıyor olabilir, aynı zamanda kafeinin uyarıcı etkiside beynin kolayı insana zorla sevmesini emretmesi gibi bir sonucu doğurabilir. tabi bu benim hüsnü kuruntum da olabilir
0
rpmcmurphy
(04.06.08)
ben de alıştırılma ile ilgili olduğunu düşünüyorum. konu hakkında pek bilgim olmamasına rağmen, bizim mahallemizdeki zihinsel engelli bir vatandaştan gözlemlediğim kadarıyla böyle. mesela bu kişinin ev dışı dünya ile ilişkisi 50 liranın(eski) bir şeyler almaya yettiği zamanlarda oluşmuş. Gördüğü her insandan 50 lira istiyor( elli... elli.... demek ve elini açmak sureti ile). Ve o para ile "gago" almak istiyor(gazoz). Zamanında buna alışmış, ben onu bildim bileli(yaklaşık bir 15 sene) elli... elli... gago.... diye dolaşıyor ortalıkta. Gazozunu aldığı zaman aynen senin dediğin gibi bir dikişte biiriveriyor, öyle bir iştahla içiyor ki gören herkesin içesi geliyor.

Ek olarak bir diğer düşüncem de kafeinli - gazlı ve şekerli içeceklerin içindeki kimyasalların, beynin ödül mekanizması ile etkileşime geçmeleri ile ilgili. Bu maddeler bazılarına bizim hayal edebileceğimizden fazla bir mutluluk duygusu veriyor olabilir. Belki de bizim kadar etkiliyordur ama normal hayat akışında beyin bu duyguyu onlara bizimki gibi hissettirmiyordur, ve relatif olarak hissettirdiği şeyin şiddeti bu yüzden artıyor olabilir(yani mutluluk mutsuzluk arasındaki dinamik genişlik normal bir insanınkinden çok daha geniş oluyor olabilir). uyduruyorum ama sadece...
0
kurukafa
(04.06.08)
(7)

mistik yanlış aranmalar. bir fikri olan?

guybrush threepwood
şimdi olay tam olarak şu. yıllarıdır -yaklaşık 20 yıl- kullandığımız işyerimizde bulunan sabit türk telekom hatlı bir telefon numaramız var. bu numara son bir yıldır yanlış aranmalara maruz kalmakta. fakat bu yanlış aranmalar garip, şöyle ki;- arayan numaralar hep cep telefonu, çoğunlukla vodafone
şimdi olay tam olarak şu. yıllarıdır -yaklaşık 20 yıl- kullandığımız işyerimizde bulunan sabit türk telekom hatlı bir telefon numaramız var. bu numara son bir yıldır yanlış aranmalara maruz kalmakta. fakat bu yanlış aranmalar garip, şöyle ki;

- arayan numaralar hep cep telefonu, çoğunlukla vodafone hattına sahip.turkcell hattına sahip olanlar da 538'li numaralar, buradan bizi arayan numaraların son alınan numaralar olduğunu varsayıyorum.

- arayan numaralar kesinlikle bir telekom sabit hattını değil, yine bir cep telefonunu arıyorlar. ama türk telekom sabit hattı olan işyerimin telefonu düşüyor. onlar da şokta.

- arama saatleri değişiklik gösterse de, genellikle akşam saat 18:00'den sonra yoğunlaşıyor.

- arayan numaralar sürekli farklı numaralar. daha çok doğu illerinden aranıyoruz.onu da adama sorarak anlıyorum, "nereden arıyorsunuz" diyorum, atıyorum "diyarbakır" diyorlar.

- ilk aklıma gelen sürekli aynı kişinin birini aradığı ve aradığı kişinin yanlışlıkla telefonu bizim işyerine yönlendirdiği idi. böyle bir şey yok.

- arayanlar gerçekten yanlış aramıyorlar. bildiğin telefonunun hafızasından numara bularak arayanından, eşini hızlı arama tuşuna basarak arayanına bile rastladım.

- aranma günlerini, saatlerini, arayan numaraları ayrıntılı bir şekilde not alıp, türk telekom'a, vodafone'a ve turkcell'e mail attım. cevap hiç gelmedi.

kısacası adamın teki, atıyorum mardin'de, kendi cep telefonundan, karısının cep telefonunu arıyor fakat tekirdağ'da sabit telekom hatlı bir iş yeri ile görüşüyor. şehir, kişi, telefon numaraları, arama şekilleri sürekli değişiyor.değişmeyen tek şey iki cep telefonu görüşmesinde aranan nedense bizim işyerinin olması.

nedir şimdi bu?
0
guybrush threepwood
(28.05.08)
valla ilk aklıma gelen, o saatlerde ilgili operatörün baz istasyonlarında bakım yapılma ihtimali. istasyonda bakım sırasında hatlarla oynanabiliyor(bakım için), yani devre dışı bırakma veya rastgele bi yere yönlendirme vb. gibi. yani bilinçli olarak değil ve o saatlerde telefonunu kullanan vatandaş da size ulaşıyodur. benzer sıkıntıyı yaşayan başkaları da olabilir sizin gibi.

yani bu iş bana bakım sırasında meydana gelen gayri ihtiyari oynamalar gibi geliyor. bu nasıl bi eşzamanlama diyorsan da, orası cidden muamma.
0
crayze horse
(28.05.08)
yonlendirmeden sonra barın tuvaletine yazmıstır :) 18'den once barda kimse olmaz eheh
0
sourlemonade
(28.05.08)
aslında aramak istedikleri numarayı sordunuz mu?
0
leylak sarabi
(28.05.08)
@mrtksn: arayanlar bazen, çok yaşlı kadınlar, bazen ise genç kadınlar. üstelik doğu illerinden arandığımız için arayan yaşlı kadınlara numaranın yanlış olduğunu anlatmamız çok uzun sürebiliyor bazen.bu sebepten bir kadın satıcısının oyununa gelmiş olmamız düşük bir ihtimal. veyahut bir yere yazılmış bir cep telefonunun aranması da imkansız. zira aranan numara sürekli değişiyor.

@crayze horse: baz istasyonalrda bakım olsa bile, başka bir cep telefonu ile karışması gerekmez mi, sabit telekom hattı ne alaka diye düşünüyor insan ister istemez.

@leylak sarabi: elbette sorduk, hatta bazen -genelde inanmadıkları için- kendilerini tekrar biz arıyoruz. duruma hep beraber şaşıyoruz.

@greenish: arayanlar yanlış aradık kusura bakmayın bile demiyor. atıyorum ahmet'i istiyor, ısrarcı bir şekilde direk "ahmet'i ver bana" diyorlar. yanlış diyince, nasıl yanlış yahu şimdi çağrı attı bana diyor.

işin ilginç tarafı ben bunu türk telekom'a anlattım, turkcell'e anlattım, vodafone'a anlattım. olur mu yahu öyle şey dediler. tüm arama ayrıntılarını istediler. bu sebeple yanlış arayan kişinin telefonunu, aradığı numarayı, aradağı saati not ederek tüm bu kurumlara mail attım. bir daha cevap veren olmadı. "cevap vermediniz hayrola?" mailime bile cevap vermediler.

telefonu dinlenecek bir adam olduğumu da sanmıyorum.
0
🌸guybrush threepwood
(28.05.08)
hat numaranızı değiştirin en iyisi.
0
thinkbeforedoing
(29.05.08)
hepsinin aramak istedikleri numara aynı mı yani, onu demek istiyorum.
0
leylak sarabi
(29.05.08)
şimdi ben şöyle anlatayım; bilindiği üzere sabit hatlarda konuşma, kablolar üzerinden analog ve digital santraller aracılığıyla yapılıyor. cepte ise görüşmeler havada, sesin şifrelenip paketlenerek, yani kablosuz olarak baz istasyonları aracılığıyla gerçekleştiriliyor. yani bu ikisinin birbirine karışması biraz zor. fakat türk telekom (son birkaç yılda özellikle) analog santrallerin hepsini attı, yerine digital santraller kurdu. şimdi bu santraller arasında yapılan görüşmeler yine kablolar aracılığyla yapılıyor fakat bi gsm öperatöründen arandığınızda santrale gelen ses sinyali sizin portunuza yönlendiriliyor ve arama sinyali size geliyor.

bu demek ki sizin portunuzda bi sıkıntı olabilir. yani baz istasyonlarından iletilen ses dalgaları sizin bağlı bulunduğunuz santrale ulaşıyor ve bu da direkt sizin portunuza, dolayısıyla size yansıyor. son 1 yıldır oluyor demişsiniz, türk telekom sizin bağlı bulunduğunuz santrali değiştirmiş ve digital yapmış.

çok ilginç bi mevzu aslında, yani sistem sizin hattı call center gibi algılıyor nerdeyse, hattınızın digital iletime geçtiği bi noktada baz istasyonuyla çakışması diycem olmayacak. ha unutmadan şunu da sorayım; iş yerinizde santral var mı? hani şu 8-10 telefonun bağlı olduğu kutu tipi santraller? bu tip bazı santraller var ve bunların gsm çevirici özellikleri de var.santral varsa bi kontrol edin bağlantılarınızı, bu küçük bi ihtimal, sanmıyorum bundan olsun ama yine de söyliyim dedim.


son olarak dediğim gibi, bu (bence) türk telekom kaynaklı bi sıkıntı. dilekçe verin portunuzu kontrol etsinler. her aboneye ait bi digital kart var santrallerde, ona falan baksınlar.
0
crayze horse
(29.05.08)
(6)

askerlik...

oxibrinth
3-4 ay önce yüksek lisanstan şutlandım, baktım dün mektup gelmiş askerlik şubesinden. tecil iptal olmuş bıraktığım için, direk askere sevki falan diyor. şimdi bu durum benim başka tecil ettirme şansım kalmıyor mu demek oluyor? şubeye gidip muayeneye girmem mi gerekiyor? haziranda da kpss var? teşekk
3-4 ay önce yüksek lisanstan şutlandım, baktım dün mektup gelmiş askerlik şubesinden. tecil iptal olmuş bıraktığım için, direk askere sevki falan diyor. şimdi bu durum benim başka tecil ettirme şansım kalmıyor mu demek oluyor? şubeye gidip muayeneye girmem mi gerekiyor? haziranda da kpss var? teşekkürler...
0
oxibrinth
(14.05.08)
asker bile olsan kpss ye izinle girersin o sorun değil...
0
forrestgump
(14.05.08)
bağlı olduğun askerlik şubesine bi telefon et, belki oradan daha detaylı ve net bilgi alabilirsin. gitme hemen ama belli olmaz.
0
os
(14.05.08)
2 sene tecil hakkın var onu değerlendirebilirsin.
0
szqnn
(14.05.08)
burda merak ettiğim okul haricinde ben kendim hiç tecil ettirmedim. acaba bundan farklı olarak yine tecil hakkına sahip miyim ben?
0
🌸oxibrinth
(14.05.08)
evet sahipsin
2 yıl.
0
guybrush threepwood
(14.05.08)
değilmişim öhehehe. şaka maka yaptık geldik, iyi de oldu.
0
🌸oxibrinth
(08.03.09)
(11)

Neden futbol fanatiği olunur?

actionary
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti. Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük't
Evet, ben futbolla pek arası olmayan biriyim, ama bir spor ve oyun olarak futbolun bu kadar sevilmesini garipsemiyorum.

Takım tutma hadisesini de - çok doğal bulmasam da - garipsemiyorum esasında. Ama fanatizme varan futbol taraftarlığını anlamadım gitti.

Fanatizmden kastım holiganlık değil, Sözlük'te de her gün örneklerini görebildiğimiz "kendisini hiçbir şekilde umursamayan bir varlık (işbu durumda futbol takımı) için tanımadığı insanlara hakaret edebilecek kadar gaza gelme" hali.

Nasıl oluyor da oluyor? "22 adam bir topun peşinde koşturuyor işte" boyutuna indirgemiyorum hadiseyi kesinlikle. Ama takım dediğin, futbolcusuyla, teknik direktörüyle, birkaç senede bir neredeyse tamamiyle değişiyor. Demek ki aktif kadrosuyla bir ilgisi yokmuş.

Takımın politikasını, oyununu, transferlerini belirleyen yönetim desen, yönetim de değişiyor? Hayır, zaten çok az taraftar tuttuğu takımın yönetimine küfretmiyor. Yani yönetim de değil takımı bu kadar sevdiren.

Başarı desek? Türk futboluna amatör bir gözle baktığımda, oldukça istikrarsız bir futbola sahip olduğumuzu görüyorum. Birkaç sene tüm dünyayı sallayıp, sonraki birkaç sene aynı başarıların onda birini gösteremeyebiliyor Türk takımları. Demek ki başarıyla da pek bir ilgisi yok.

Peki neyle ilgisi var? Gerçekten sadece o "renklere gönül verme" olayı mı her şey? Eğer öyleyse çok fena, çok fena... Ama öyle olmasa gerek. Taraftara gönül verme mi? E, hepsi Türk halkı işte? Aklımda her takım için bir taraftar stereotipi var, ama en nihayetinde hepsinin ortalaması, ortalama Türk insanı?

Nedir insanlara heyecandan (ve zamanla birbirini nötrleyen sevinç ve üzüntü) başka bir şey yaşatmayan bir takıma olan bu kökten bağlılığın sebebi? Takımı yenilince niye çok üzülür insanlar?

Nedir yahu?!
0
actionary
(06.05.08)
Her insan bir şeyler başarmak ister, düzen çok az kişiye bu fırsatı verir. Çoğu "pil" olarak kullanılır, birey dahi olamaz. Energizer tavşanı kadar anonim oluverir. Sonra mecburen insan o enerjiyi başka bir şeye yönlendirir, aklını kaçırır. Açıklaması budur bence. (Futbol/spor iyidir güzeldir, izlemesi de oynaması/yapması da. Burada neyi söylediğim anlaşılıyor umarım)
(bkz: #12988134)
0
kurukafa
(06.05.08)
Olay sadece "verili spor anlayışı" ile ilgili arkadaşlar. Birilerinin Gladyatör boşluğunu doldurması, her Türk gencinin kendini en az bir konuda uzman sanması gerek. Hep söylerler, ne demiş fakir bir Latin Amerika Ülkesinin başkanı: "3F yeter bu insanara, Futbol, Fiesta, Festival." Bizim durum daha vahim, bize sadece futbol yetiyor. Özetle: Futbol fanatiği olunmaz, futbol fanatiği oldurulur. Budur.
0
inatci kahraman aga
(06.05.08)
Bunun daha vahim bir yani ise toplumumuzda takim tutmayanalarin tam bir weirdo muamalesi gormesidir. ayrimciliktan iceri attirilmali bunlar vallahi.
(bkz: ayrimcilik sucu/1)
0
egotm
(06.05.08)
green street hooligans filmini izlemeni tavsiye ederim. orada taraftarlık olgusunu maç dışında anlatıyor.
"Bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım'' demiş mesela metin oktay eheh.
0
x factor
(06.05.08)
egotm
(06.05.08)
Efendi gibi takımını tutana saygım sonsuz ama abartan da çok fazla, holiganları da zaten Allah'a havale ediyorum...

Niye bu kadar çok para dönmesi gerekiyor bu işte ben de onu anlamıyorum, başka sporlarda da oluyor ama futbol abartı yani, bu kadar dengesizliğe kimse birşey demiyor mu, diyemediği içindir belki de...
0
ermanen
(06.05.08)
kesinlikle renklere gönül vermek ile alakalı. elbette sarı ve kırmızı rengi çok sevmek değil bu gönül vermek dediğim. bir şeye tutku ile bağlanmak.

ben de futbola, takımına tutku ile bağlı olmayanları anlamakta zorluk çekiyorum mesela. anlamadım, anlayamayacağım, anlamak için zorlamıyorum kendimi.neyi kaçırdıklarının farkında değiller.

ha kamyonla hobim var, bir o kadar da kitabım. sinema-müzik konusunda da allah'a şükür iki kelime edebiliyorum; siyasetle de ilgileniyorum, üstelik aktifim.

anlatmak istediğim kişiden kişiye, yapıdan yapıya, bakış açısına göre değişiyor.

ben maça gittiğimde, binbir zorluk çekiyorum, uzun yol katetmek zorunda kalıyorum (tekirdağ-mecidiyeköy), hele bir de yağmur-çamursa iyice eziyet haline dönüşüyor; girmesi ayrı, çıkması ayrı dert anlayacağınız. fakat ne zaman ki merdivenlerden çıkıyor, kafamı kaldırdığımda ali sami yen'in çimlerini görüyorum, o an dünyada başka bir yerde olmak istemediğimi fark ediyorum.

bunu anlatabilmem çok zor. bir insanın bana futbolu neden sevmediğini anlatabilmesi de.
0
guybrush threepwood
(06.05.08)
sebebi gayet acık bence..cocukken bir top bulursun yada bakkaldan 500 bin liraya alırsın.sonra bos bir arazi ve alsana spor.cocukken bı cok ınsanın bıldıgı spor seklıdır.voleybol oynayamazsın file yok, basketbol oynayamazsın pota yok gibi nedenlerden dolayı cocuklar sadece futbol a ılgı duymaya baslıyolar..ayrıca bunların dısında futbol gayet ucuz bır spordur.yanı cocuk aıleye deseki ben kayak yapmak ıstıyorum yuzmek ıstıyorum falan dıye.ailenin maddi imkanları cercevsınde gerceklesır bu olaylar..

okulda sadece futbol konusulur.arkadasları ben gs liyim sen hangı takımlısın dedıklerınde cocuk kendı kendıne dusunur ve takım tutması gerektıgını zanneder..o sen hangı takımlısın dıye soran cocukta babasının arkadaslarıyla muhabbettınde duymustur aslında futbol klublerını..

son olarak : bu ulkede hangı takımı tutuyosun sorusu tanısılan bı ınsana burcun ne soru cumlesınden önce sorulabılecek kadar önemlidir kimi cevrelerce..
0
isott
(06.05.08)
guybrush threepwood: işte, o "renklere gönül verme" durumunu biraz açar mısınız? rengin dalgaboyuyla ilgili olduğunu ben de düşünmüyorum, peki ama nedir bu?

ayrıca takım tutmayan birini anlamak kolay olmalı: futboldan uzak büyümüştür, ailesi futboldan hoşlanmıyordur, çocuk futbolu tanımaz, dolayısıyla takım tutmayı yersiz bulur.
0
🌸actionary
(07.05.08)
Aslinda futbol fanatikligi ile futbol takimi fanatikligini birbirinden ayirmak gerekir. Futbol fanatigi bir insan futbola asiri derecede ilgi duyar. Bu diger spor dallari icin de gecerlidir. Ornegin tenis fanatigi insanlar da vardir, F1 fanatigi insanlar da. Bu insanlar futbolla ilgilenmeyebilir ama tenis turnuvalari ya da F1 yarislari oldugu zamanlar televizyonun basindan kalkmazlar, maddi durumlari iyi olanlar bu sporlar icin ulke ulke dolasir. Ornegin bir cok arabanin vin vin vin son surat gidip de birbirini gecmeye calismasi bana sacma gelmesine karsin bunu buyuk bir heyecanla seyreden insanlar var. Yani bir spora ilgi duyuyorsun ve o sporun kurallari yapilis tarzi, yasattigi surprizler sana zevk veriyor ve o spor ile ilgili bir takim ya da sporcuya bir sekilde((bir zamanlar kazandigi buyuk bir basari, bir karsilasmada hakkinin yenmesi, sen cocukken cevrenin(abi, baba, dayinin) o takimi tutmasindan etkilenmek ya da yarattigi ters etki gibi nedenlerle) sempati duyup desteklemeye basliyorsun. Sevdigin bir yazari, sarkiciyi, aktoru, yonetmeni surekli takip edip onlarin yapitlarini seyrederken, dinlerken, okurken aldigin zevkten pek bir farki yok aslinda. Bir spor dalini seversin, o sporla ilgili bir takimi ya da sporcuyu desteklersin ve kazanilan basari ile sevinir, yenilgi sonrasi uzulursun.

Takim fanatikligi ise cok farkli. Futbol fanatigi oldugum ve destekledigim takimimin bir cok macina gittigim icin rahatlikla soyleyebilirim, takim fanatigi insanin aslinda yapilan sporla pek bir alakasi yoktur. Oraya kufur ya da kavga etmeye gider. Hayatta alinan bir cok yenilginin, basarisizligin telafisini destekledigi takimla yok etmeye calisiyordur. Daha fazla yenilgiye tahammulu olmadigi icin destekledigi takimin kazandigi basarilar onu sevindirmektedir ve bu basarinin kazanilmasi icin de gosterilen her yol mubahtir.
0
petekdoku
(07.05.08)
youtube'a erişebilsem fanatizm ve holiganizm hakkında çok iyi bir video linki yollayacaktım. yurtdışında olanlar, youtube'a erişebilenler vs. için söyleyim yine de; arama kutusuna cimbom old boys yazın, izleyin. karşınıza çıkan video holiganlık ile ilgili.

renklere gönül vermek küçük yaşlarda meydana gelen bir şey. 15-16 yaşına kadar futbolla ilgilenmeyip sonradan fanatik olan birini tanımıyorum. herkes kendi çocukluğunda incelenebilir. ben hatırlıyorum çocukken iki apartman arasındaki bahçede uygun ağaçları seçip kale yapardık ve mahallenin abileri ile birlikte burada futbol oynardık. o abilerden biri galatasaray altyapısında oynuyordu ve antreman olmadığı zaman vs. yanımıza gelirdi. bize de galatasaray formaları getirirdi (benim yaş 6-7), ne zaman sarı ile kırmızıyı yanyana görsem aklıma galatasaray gelirdi. evdekilerin de galatasaraylı olduğunu idrak ettiğimde o artık benim vazgeçemeyeceğim takımım olmuştu. şimdi elimden geldiğince maçlara gidiyorum.

uzun lafın kısası, çocuğun o yaşlarda başkalarından gördüğü her şeyi yapmak istemesi, bir şeye (bu durumda renklere) tutkuyla bağlanmak istemesinde yatıyor olay. ben kendim için bu sürecin nasıl geliştiğini anlattım, fenerbahçelisi de beşiktaşlısı da eminimki benzer süreçlere sahiptir. bir de şöyle bir şey var, her ne kadar taraftarları düşman olarak gösterilsele de üç büyüklerden biri bile olmasa, bu lig çok zevksiz olurdu.
0
deckard
(07.05.08)
(10)

esnaf dukkanlarinin duvarlarindaki belgeler.

petekdoku
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonus
simdi ben boyle kasap, bakkal, berber gibi esnaf mueesselerinde duvarlara bakiyorum, duvardaki belgelerde bu tukkanlarin asil sahibinin bir takim kadinlar(muhtelemen bu esnaflarin esleri) oldugunu goruyorum. sadece esnaf degil, ofislerde ozel ders veren ogretmenler, noterlerde de ayni durum sozkonusu. neden boyle yapiyorlar? bir kurnazlik mi var isin icinde, yoksa eslerine olan buyuk asklarindan dolayi mi boyle yapiyorlar? yoksa ben manyak miyim? bir bilgisi olup da paylasan herkese cok tesekkurler.
0
petekdoku
(02.05.08)
vergi indirimi filan degil soz konusu olan, o belgeler turkun kivrak zekasini gostermektedir. adam zaten o dukkanda calisiyor, yani emekli olacak elbet. peki ya esi? esi calismiyor yani emekli olmayacak ve esinin emekli parasini alamayacak adam haliyle. iste bu sorunun ustesinden gelmek icin, adamlar kendilerini isci gosterip, eslerini de dukkan sahibi yapiyorlar. hem de kadin kendini patron filan hissediyor, boylelikle -guya- karisina ne kadar onem verdigini de ispatliyor; mutlu oluyor kadin vs... en azindan benim bildiklerim boyle yapiyor.
0
egotm
(02.05.08)
olay tamamen kurnazlık. şirket bir başkasının üstüne kuruluyor ama bütün çeklere, senetlere vb. yetkili imzayı şirketin sahibi sanılan kişi atıyor.

yani herhangi bir borç çıktığında şirkete haciz gelmiyor.
0
lancelot du lac
(02.05.08)
Aynı şey benim dikkatimi de çekmiştir. Teknik sebepleri bilmem ama bir görüşüm var:

Türkiye'de hanehalklarının geçimi, miras üzerine döner ve mirasın gövdesi de gayrimenkul, yani ev, dükkan ve arsalardır. Eğer bu olmasa işsiz Türk toplumunun %90'ı aç kalırdı emin olun. Afrika ülkeleri gibi olabilirdik.

Türk kültürü miras paylaşımında evleri kızlara, arsa ve dükkanları erkeklere dağıtacak şekilde evrimleşmiştir. Hani arsaya, inşaat, müteahhit işleri ile kız çocuk uğraşmasın, dükkanda erkek varis bir iş kurup çevirsin, kızın da başını sokacak evi olsun gibi düşünülür. Mantıklıdır da.

O gördüğün patron hanımlar muhtemelen erkek kardeşi olmayan ve kendine dükkan kalmış evlatlar. Burada klasik enişte-damat devreye giriyor. Mülk kaynağı kadının tarafı olduğu için sembolik olarak kadında kalıyor, erkek dükkanı işletiyor.

Eeee, sonuçta toplumun yarısı kadın ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet kanunlarına göre erkeklerle eşitler. Dolayısıyla çevrede gördüğün dükkan mülklerinin ciddi (>%50 değil ama ayrıntı da değil) bölümü kadınların üstüne...

Biraz sosyolojik analiz oldu ama...
0
delikan76
(02.05.08)
bu işin sebebi eşinin emekliliği olamaz. öyle olsa adam zaten adi ortaklıkta emeğini koyan kişi olarak sigortalı olur, karısını işçi gösterir, onun primini yatırır.

bundaki kurnazlık lancelot du lac'ın dediği türden bir şey olabilir.
0
sijwocaq
(02.05.08)
kasap adam ne için çekine imza atmaktan çekinsin ki(:
0
demlikposet
(02.05.08)
daha önceden çeşitli sebeplerle, bankalardan kara listeye alınmıştır. çeki senedi dönmüştür. eşinin/kızının üzerine yeni bir firma kurup ticari hayatına devam ediyordur.
0
guybrush threepwood
(02.05.08)
harika, yaratıcı atışlar gelmiş. Dogrusunu yazayim;

Babamin islettigi marketimiz annemin üzerineydi. cunku market, berber, kasap gibi dukkanlarin 2 saatligine bile kapatilmasi buyuk zararlara yol acar (neden diye sormayin cunku bu basli basina bir tatisma konusu). Vergi gibi devlet isleri icin dukkandan ayrilmak soz konusu olamaz bu sebepten. Ondan dolayidir ki dukkanin annemin üzerine olmasiyla devlet dairelerine babamin gitmesi zorunlulugu ortadan kalkiyor ve dukan her zaman acik kalmis oluyordu.
0
theli
(02.05.08)
genellıkle kucuk ısletmelerde yasanır bu durum..

sebebine gelince..efendim dukkan sahıbı bir bayan..orada patron diye duran adam onun kocası.
banka hesapları adamın ustune acılır.çekler adamın adınadır.herhangı bi çek döndügü zaman dukkanın adı lekelenmez.haciz geldiginde adamın adına hıc bırsey olmadıgı ıcın haciz işlemi yapılamaz.
bu aradada hanım bağkura baglanmıs olur..adamda ssk dan para yatırır..
bu işletmelerde genel olarak 1 yada 2 kısı calısır.onlarda sigortasızdır.adam kendıne sigorta yaptırırkı dukkanda hıc kımse calısmıyo gorunmesın dıye.
oyle deıl hanımada sıgorta yaptırıp onu calısıyo gosterebılır dıyebılırsınız ancak denetlenemeye geldıklerınde bu durum daha mantıklı gorulmektedır..
0
isott
(02.05.08)
yazanlar çoğu doğru ama eklenecek olan birşeyler var...
şimdi şirketin battığını farzedelim...bu şirketin piyasaya 100.000 ytl borcu var.. herkes hacze geliyor.. ve adamın 1 arabası ve 1 evi var...
işte bu araba ve evi alacaklılar cebri icra yoluyla alamıyolar çünkü şirket(yani asıl borçlu) kadının üzerine kayıtlı... ama eğere şirket erkeğin olsaydı alacaklılar o araba ve evi de icra dairesi aracılığıyla sattırıp alacaklarını da oradan gelen parayla tahsil edebileceklerdi ve iflas eden karı kocanın elinde hiç bişey kalmayacaktı..
ama tükkanı karının üzerine yaptırınca batsan bile en azından köşede bir dairen araban falan kalıyo.. kendini garantiye alıyosun..
0
undarist
(02.05.08)
bizzat şahit olduğum bir durum daha var ki konuyla ilgili, şöyle;

babanın evlilik dışı bir evladı daha var, hemi de nüfusu üstüne. şimdi baba vefat edince miras nüfusundaki evlatlar arasında bölünecek ama bu evlilik dışı kişiye kalsın istemiyor resmi anne, kendi resmi evlatlarının hakkı bölüşülsün istemiyor. böyle bir yola başvuruyorlar. böylece baba vefat etse bile tükkan annenin olduğu için evlilik dışı arkadaşa bişey kalmıyor.
0
VivaLaMuerte
(03.05.08)
(8)

konut kredisi

kibritsuyu
bu olay nasıl oluyor? bir ev satacağız. alıcı kişi evi kredi ile alacak. kredi başvurusunu yapmış, başvurusu kabul edilmiş. şimdi diyor ki bize "evin satışını yapalım ki banka benim adıma eve ipotek koysun". e şimdi biz adama satış için vekalet verirsek (farklı bir şehir olduğundan gitme durumu yok.
bu olay nasıl oluyor? bir ev satacağız. alıcı kişi evi kredi ile alacak. kredi başvurusunu yapmış, başvurusu kabul edilmiş. şimdi diyor ki bize "evin satışını yapalım ki banka benim adıma eve ipotek koysun". e şimdi biz adama satış için vekalet verirsek (farklı bir şehir olduğundan gitme durumu yok. vekaletle yapılacak işlemler), adam satışı yaptıktan sonra "kredi almaktan vazgeçtim" derse ev de elden gidecek, para da gelmeyecek. aynı şey alıcı için de geçerli. önce banka parayı bize gönderse, ben vekaleti vermeyiverirsem bu sefer hem evi alamamış, hem krediyi çekmiş ve bana göndermiş olacak. şu gittigidiyor'daki mal eline ulaşınca paranın hesaba geçmesi gibi bir sistem yok mudur bu bankalarda? banka benim hesabına parayı geçirip bloke koysun, satış yapıldığında da blokeyi kaldırsın. satış yapılmazsa parayı geri alsın falan?
0
kibritsuyu
(02.05.08)
bankayla muhatap olun direk. banka size bunun garantisini verecektir. adamın sözüyle iş yapmayın bedavadan evi üstüne verme durumu falan olmasın.
0
ozdek
(02.05.08)
(bkz: bloke cek)

konut kredisi ile doğrudan ilgili değil ama işe yarayabilir.
0
eksi daglarinin aslani
(02.05.08)
ziraat bankası böylebir teminat, taahhüt falan vermiyormuş satıcıya. aynen "bu tamamen sizin aranızdaki mesele" dedi görevli. tek yolu alıcı, satıcı ve banka görevlisinin tapu dairesinde buluşması, satış yapıldığı anda bankanın ipoteği de koyması, sonra da birlikte bankaya dönülüp meblağın satıcıya ödenmesi şeklinde olabiliyormuş. vekalet veriyorsak tamamen alıcının insafına kalmış durumdayız yani. en iyisi bizzat gitmek.
0
🌸kibritsuyu
(02.05.08)
Bu dediğin durum, kredili olmasa bile her satışta yaşanıyor.
Benim böyle bir durumum olmadı ama çevrede defalarca gördüm ki benzer durumlarda bloke çek kullanılıyor.
0
delikan76
(02.05.08)
ben derdimi bloke çek ile halletmiştim. bankadan bloke çek vermesini iste. bu işler için sıkça kullanılan bir yöntemdir.

bloke çek üzerinde bankanın ismi yazar. yani banka alıcının parasına el koyar, sana çeki verir. sen evi sattığın an çeki öder.
0
guybrush threepwood
(02.05.08)
alıcının parası yok ki. kredi alıyor işte. banka da krediyi evin ipotek edilmesi karşılığında veriyor. evin ipotek edilebilmesi için de önce satışın yapılması gerekiyor. alıcının hazırda bir parası olsa, banka da ona bloke koyup bize çek verir, doğru. şu aşamada bankanın yapacağı tek şey "şu ada şu parseldeki şu evin satışı şu kişiye yapıldığında satıcı x'e şu kadar bedel ödenecektir" diye antetli kağıda yazı vermesidir. yani banka ödemeyi taahhüt etmelidir. iş bankası bunu yapıyormu ama ziraat bankasına yani alıcının kredi aldığı banka yapmıyormuş böyle bir şey.
0
🌸kibritsuyu
(02.05.08)
konuyu araba icin yasadigim sekliyle anlatayim. benzeri ev icinde gecerli olacaktir saniyorum.

kesinlikle siz adama vekalet vermeyeceksiniz. adam size (tapu sahibin disinda birisi) vekalet verecek ve vekalet ile birlikte bankadan evin eski tapu sahibinin hesap numarasini vererek aldigi rehin kagidi gonderecek. bu hesap ayni bankada olursa sanirim bir nebze kolaylasir isler. siz devir islemi sirasinda evi bankanin uzerine rehin ettireceksiniz. bu sayede adamin krediyi almadan evin sahibi olmasi durumu engellenmis oluyor. banka da hic bir durumda parayi adama odemeyecek ve dogrudan sizin hesabiniza para gelecek. bu durumda evin kredilendirilmeyen kisminin nasil odenecegi konusunu cozemedim zira ben bunu elden teslim etmistim.
0
blu
(02.05.08)
o gittigidiyordaki paranin havuza du$me meselesini, bankalar taahhut mektubu denen olayla hallediyorlar.
0
safepassage
(02.05.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.