Giriş
(6)

Pişmiş et (türü fark etmez) bir hafta yolculukta nasıl dayanır?

frkr
Çokça pişirip yanıma alsam diyorum, bir hafta arabada tutmak için ne yapmalı, nasıl bir et seçmeli, cihaz gerekir mi?
Çokça pişirip yanıma alsam diyorum, bir hafta arabada tutmak için ne yapmalı, nasıl bir et seçmeli, cihaz gerekir mi?
0
frkr
(23.09.18)
örnek olarak kıymayı düşünelim

eğer çok iyi kavurup suyunu iyice uçurursan ki buna kuru kıyma deniyor.

normal buzdolabında 5 gün dayanır.

bunun dışında buzdolabı olmadan kesinlikle dayanmaz.

ayrıca her et türünün de dolapta ne kadar dayanacağı az çok bellidir.

kuru et pastırma yaparsan dayanır.

kasap sucuklarını da hep kasaplarda dolap dışında görüyorum demek ki onlar da dayanıyor.

konserve eti araştırabilirsin, belki evde kolayca yapılacak bişeydir.
0
killerbee
(23.09.18)
killerbee çok sağol lan, olayı bir donanımhaber ölücüsü titizliğiyle ele almışsın. sucuk, pastırma ve konserve et iyi fikir. kuru kıyma da iyi alternatif olabilir mobil dondurucu ile..
0
🌸frkr
(23.09.18)
kuru et, vakumlanmış kavurma ya da kurutulmuş sucuk dışında kısa zamanda hallolacak bir yol yok. pastırma yapmak uzun sürüyor.

yolda dondurucu varsa, sıkıntı olmaz.
0
babilbaligi
(23.09.18)
kavurma veya sucuk yapabilirsen dayanır. konserve deneyimin yoksa kendin yapma, konserve olayı riskli.
kıymayı da bol yağlı alıp kendi yağında güzelce pişirirsen dayanır. mutlaka tuz koy, sarımsak da koyarsan iyi olur.

plastik kap naylon poşet kullanma, arabanın yiyecek koyduğun bölümü serin ve havadar olsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.09.18)
+ mutlaka tuz, ok..
- konserve
%vakumlu poşet..
0
🌸frkr
(23.09.18)
Bol yağli ve tuzlu kavurma yaparsan dayanir.
0
herhaltibiliyoring
(23.09.18)
(5)

Kendimi sürekli insanlarla karşılaştırıyorum, nasıl aşarım ya?

body electric
Evet bu bende küçüklükten süregelen bir şema.Başarımın oranı hep insanlara göre ölçüldüğü için olsa gerek bende yerleşik bir kendini sürekli başkalarıyla karşılaştırma durumu var.Mesela iyi bi üniden mezun olan biriyle aynı yerdw çalışıyorum, belki ondan daha çok iş yapıyorum, ama onun gibi olamayac
Evet bu bende küçüklükten süregelen bir şema.

Başarımın oranı hep insanlara göre ölçüldüğü için olsa gerek bende yerleşik bir kendini sürekli başkalarıyla karşılaştırma durumu var.

Mesela iyi bi üniden mezun olan biriyle aynı yerdw çalışıyorum, belki ondan
daha çok iş yapıyorum, ama onun gibi olamayacağımı, onun gibi kafamın basmayacağını vs. düşünüp kendimi hep geriye çekiyorum.

Ya da bir ortamın kalitesini hep oradakilerin ünilerine göre değerlendiriyorum mesela. Eğer iyi yerlerden mezunlarsa iyi bir yerdeyim/ kötü yerlerden meZunlarsa iyi bir yerde değilim gibi..

Sürekli ama sürekli başaramama anksiyetesine sahibim. Sürekli aklımın ermeyeceğini düşünüp heyecanlanıyorum, yapamayacağımı düşünüyorum. Halbuki hayatımı farklı insanların geldikleri noktalara göre dizayn etmeyip kendi hayallerimin isteklerimin becerilerimin ve kapasitemin farkında olsam çok başarılı olacağıö belki, çünkü başarma hırsına sahibim. Ama ne başarabileceğimi bilmiyorum inanın. Her zaman insanların düşüncelerine göre şekilleniyor düşüncelerim. O ladar sıkıldım ki bu durumdan, artık benliğime, bana ihtiyacım var. Psikolojik destek alıyorum bunla ilgili; fakat pek etki etmedi sanırım.

Ne önerirsiniz, sahiden bu konuda yardıma ihtiyacım var.
Yaşım oldu 24 ve ben kendimi tanımıyorum, fikir olgunlaştıramıyorum.


En büyük sorun da kendi hatalarıma bile izin vermiyorum, insanların söylesiklerinden fazlaca etkilenip hep onay arıyorum..

Not: bunları iyi bi üni iyi bi bölümden mezun olmuş iyi bi yerde çalışmama rağmen yapıyorum, ne yetmiyor anlaşılır gibi değil.
0
body electric
(05.11.17)
Ailen ozellike annen kucuklugunde surekli seni eleştiren, karsilastirma yapan bir ebeveyn mi oldu?
0
imelih
(05.11.17)
İlkokul hocam ve annem öyleydi evet, eleştirmekten ziyade oldukça karşılaştırılmaya maruz bırakıldım.
0
🌸body electric
(05.11.17)
Özet geçersem, bir noktadan sonra yalama yapar artık. Diğer bir özetle, hepimiz tırtız zaten, bu neyin tartışması.

Açarsam, ne kadar yırtınırsan yırtın onun kadar iyi olamayacağını söylüyorsun. Aynı şekilde, o da ne kadar yırtınırsa yırtınsın, onun iyisi var. Onun da kıskanacağı kişiler var. İyinin de iyisi var, mükemmelin de mükemmeli var. Bunun sonu yok. Akşemsettin'in dediği gibi (inançtan bağımsız olarak) 'Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var'. Her zaman kıskanacağın biri olacak. Ki zekanın da bilmemkaç boyutu var, yani o açıdan da sonu yok bunun. Kıskanacağın kimse olmaması için küçük kapalı bir yerde, en iyinin sen olduğu ya da çevrende önem verdiğin o zeka tipi açısından vasat insanların olduğu bir ortam gerek. O ortamda da en iyinin sen olduğuna inanırsan veya iyiliğin verdiği bir kendine güvenle mutlu olursan; kendini kandırdığın bir yalanı yaşarsın sadece. Ortamını değiştirdiğin anda da o gerçek yüzüne çat diye çarpar. Gerçeği değiştirmeyecek bulunduğun ortam. Bunun da özeti şu, (bkz: odadaki en zeki insan sensen yanlış odadasın demektir)

Psikolojik destek zaten bir günde, bir ayda, bir yılda etki etmez. Gidip aydınlanarak dönmezsin. Biri öyle bir şey vaat ediyorsa, o da dolandırıcıdır. Senin değerlerin var, sağlam bir sütun gibi yüpyüksek ve bir de yerin altında da o kadar giden inancın, yargıların var. Bir şey sadece mantıklı olduğu için o değer bir anda yıkılırsa, sen yıkılırsın veya dünyan yıkılır zaten. Hatta hatta, evrenin tek gerçeği senin inancına tersse 'Haa, öyle mi? Bir saniye o zaman. Ben ömrüm boyunca biriktirdiğim değer yargılarımı iki dakikada yıkıp, aynı boyutta yenisini inşa edeyim. Çayımı tutar mısın?' diye bir dünya yok. Herkesin doğrusu kendi inandığı. Hatta hatta 'Akılları pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını beğenip almış' diye de atasözümüz var. Şu anda zaten psikoloğun sana söylediği bir söz o sapasağlam sütunlara bıdınk bıdınk diye çarpıp geri yansıyordur 1000 yıllık taş duvara 2 tl'lik bakkaldan alınma plastik top atılmış gibi. Psikolojik destekten vazgeçersen, o duvar öylece kalır ve daha çoook kıskanırsın o kişileri. O plastik top o duvarı yıkacak ama azimli (azimle?) sıçan taşı deler. Uzun süre ve sürekli yüzleştikçe yavaş yavaş herkes gibi sıradan olduğunu ve herkesin de aslında gayet sıradan olduğunu; koskoca evrende aslında herkesin aynı olduğunu kabullenme aşamasında rahatlayacaksın.

Kendi hatalarından en büyük cezayı kendine çektirmen ise özşefkat eksikliği ve 'Ben sıradan biri değilim' yargısı. Her sabah ve akşam kendine 'Ben de herkes gibi bazı şeyleri çok iyi yapan, bazı şeyleri uğraşarak yapan, bazı şeyleri çok zorlanarak yapan ama bazı şeyleri ne kadar uğraşsam yapamayan sıradan bir insanım' diyebilirsin kendine. Bir noktadan sonra buna inanabilirsin ama bu özgüvenini de düşürmesin, sadece herkesin sınırları var ve o sınırları kabul etmek gerekiyor. Senin de herkes gibi süper yaptığın işler var, senin de herkes gibi bir tarafını yırtsan yapamayacağın işler var. 'Yeterince iyi' olmak bile şartlara bağlı kaygan bir kavram. Hayatımız ise tırt insanların yaptığı güzelliklerle şeylerle, milyarlarca sıradan insanın başarılarıyla şekilleniyor.

Bunun yerine çabana odaklanabilirsin; 'Bu çabayı gösterdim ve gösterdiğim bu çaba karşılığında bunları kazandım' diye yaptığın işlere ve kazanımlarına odaklanabilirsin. Dişinle, tırnağınla kazandıklarının değerine bakabilirsin. Çabanı ve elde ettiklerini sahiplenebilirsin, ki tahmin ediyorum onlar da az şey değildir.
0
aychovsky
(05.11.17)
çözüm yolu çok ama çok basit, ama adım adım tamamlayabiliyorsan:
1. “hayatın anlamı”: böyle bir tek şeyin olmalı. hayat hedefin. önündeki yıllar boyunca ona azar azar yatırım yapacağın bir tek büyük hedef.
2. bu hedefi besleyen alt hedefler, dallar, hobiler, rutinler, işler, insanlar bağlantı olarak...
3. ve bu belirlediğin şeylerde ne kadar ilerleme kaydettiğini izlemen, kendinle yarışman bu konuda, bütün ömrün boyu.
öbür türlü, tırt. aşamazsın.
0
frkr
(05.11.17)
Kendini karşılaştırdığın diğer insanlarla aynı şartlarda, koşullarda değilsin.

Bu yüzden kıyaslama yapmak çok saçma
0
MaNOfTheYear
(05.11.17)
(5)

Mercedes anahtar pili bitti sanırım

Vse budet horosho
Kaça değişir bu, bilginiz var mı? Sanayiye ya da servise götürmek şart mıdır? Arabanın dibinden 3-4 kere tuşa bastığım halde araç zor açılıyor. Yardımcı olursanız çok sevinirim.
Kaça değişir bu, bilginiz var mı? Sanayiye ya da servise götürmek şart mıdır? Arabanın dibinden 3-4 kere tuşa bastığım halde araç zor açılıyor.

Yardımcı olursanız çok sevinirim.
0
Vse budet horosho
(22.10.17)
buzluğa koymayı filan denerdim ilk iş.
0
frkr
(22.10.17)
kendin değiştirsene ben kendim değiştirdim çok kolay. youtubeda videosu var.
0
sta
(22.10.17)
kendin değiştir derim servise falan gitme kolaydır.
youtube+1
0
basond
(22.10.17)
20 TL, geçen hafta değiştirdim mercedes için.
0
piotr
(22.10.17)
herhangi bi otoelektrikci 20 lira civari
0
kveldulv
(22.10.17)
(7)

Yaşlanıyor muyum ?

sorunvar
Artık eski enerjim kalmadı..Yoruluyorum - spor yapmaya üşeniyorum .- Kadınlarla uğraşmaya üşeniyorum- Eski gezi heyacanlarımı yakalayamıyorum Yaşım 27 yaşlanıyor muyum ? Bu bohemliğin nedeni nedir ?
Artık eski enerjim kalmadı..Yoruluyorum
- spor yapmaya üşeniyorum .
- Kadınlarla uğraşmaya üşeniyorum
- Eski gezi heyacanlarımı yakalayamıyorum

Yaşım 27 yaşlanıyor muyum ? Bu bohemliğin nedeni nedir ?
0
sorunvar
(22.10.17)
depresyon olabilir. yoga yapın :)
0
total paranoia
(22.10.17)
Ben de bir aralar böyleydim ama problem tamamen psikolojik,bu tamamen hayat elimizden akıp geçiyor birşey yapamıyoruz çaresizliği yoksa 27 yaş gayet enerjik dinamik ve işlevsel olarak sorun teşkil edebilecek bir yaş değil,halısaha maçı yap iyi gelecektir :) ayrıca merak etme 28 yaşında bu histen kurtulacaksın.Geçen sene ben de öyleydim çünkü :)
0
tuzruhu
(22.10.17)
Psikolojini diri tut, stresi yanına yaklaştırma. Masturbasyonu bırak , daha sağlıklı şeyler ye, ufak da olsa egzersizler yap. Sabah erkenden kalk. Çok uyuma.
0
scorpion37
(22.10.17)
bunun aynını yaşıyorum şu sıralar
0
Delay Fuze
(22.10.17)
salak bi hayvan al, beslemeye bakmaya çalış evde bi müddet uğraş. sonra hayvanı geri ver ya da sat başkasına, iyi gelir.
0
frkr
(22.10.17)
tutkusuz olabilirsin. tutkunu keşfedip onla haşır neşir olursan, tutkunu ilerletip üretime geçersen muhtemelen hayattan alacağın tatmin de artacaktır.

bazen ön lobu kapatıp hayata katılmak lazım.

çok şeyapma.
0
idexo
(22.10.17)
Aynı yaş, aynı psikoloji. Şöyle diyeyim, cuma cumartesi pazar bodruma gidip pazar gecesi dışarı çıkıp 5'te uçağa binip 8'de mesaiye başlayıp bütün hafta gezip tozup çalışan bir noktadan, resmen haftanın bi günü çıkıp onda da lanet eden bi duruma döndüm. Ben bunu spordan uzaklaşmama bağlıyorum ama bilemiyorum açıkçası.

Bu arada tutkusuz değilim, yaşam amaçlarım var, keyfim yerimde, para da yeterince kazanıyorum, yani tamamen enerji meselesi.
0
roket adam
(22.10.17)
(8)

Rick n Morty'nin nesini seviyorsunuz?

zannedersem tek eksiginiz bendim
az önce baktım imdb puanı'na 9.4... 2-3 bölüm seyretmeye çalıştım beynimi skti afedersiniz. sürekli kaos sürekli bağırıyorlar yahu bi sakin olun...Bojack Horseman RnM'yi döver bence.
az önce baktım imdb puanı'na 9.4... 2-3 bölüm seyretmeye çalıştım beynimi skti afedersiniz. sürekli kaos sürekli bağırıyorlar yahu bi sakin olun...

Bojack Horseman RnM'yi döver bence.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(16.09.17)
beyin siktiği için güzel. bir de asit kafasını andırıyor, ona yönelik yapıyorlar. saçma saçma komik tipler var. paralel evrenler çok güzel. espriler harikulade. bir de arada modern dünyaya da giydirmeleri oluyor ince ince. onları fark etmek de güzel oluyor.

edit: ben de tam tersine bojack horseman'ı sevememiştim, zevk meselesi demek ki.
0
dedimmidemedimmi
(16.09.17)
bölümleri birbiriyle bağlantılı yapmadıkları için atıp tutabiliyorlar serbestçe, nasıl olsa haftaya kartondan süt yapmıycaz, ayrı bağımsız bir bölüm. oh ne ala.
0
frkr
(16.09.17)
bu diziyi sevmek için biraz bilimi hayatınıza adapte etmiş olanız gerekir, günümüzddeki bilimsel, teknolojik olaylar alanınız olmasa bile sizi heyecanladırmıyorsa bu diziden zevk almak zordur.
0
gezegen olan pluton
(17.09.17)
kaos severim.
0
nice tnetennba
(17.09.17)
nice +1

sonpikap.com

ayrıca absürdlük ve hayal gücü
0
Apocalypse
(17.09.17)
karakterler harika. rick başlı başına tv tarihindeki en iyi karakter olabilir. kişiliği ve arka planı çok dolu bi karakter aşırı çatlak ve komik olmasının yanında. morty de tam güvensiz ezik ergen ve çok iyi yansıtılıyor. onun dışındaki karakterlerin de hep diziye katkısı var, boş karakter yok.

dizinin arka planda akan bir senaryosu var ve çok güzel. paralel evren konusunu harika işliyor dizi. geek birinin çok seveceği bir yapım zaten.

tek sebep son çıkan bölüm bile olabilir. harikaydı. zekice bir tasarımla dizinin en kaliteli anını yaşattılar ve bi an herkese oha dedirttiler. müzikler de şahane bu arada.

ayrıca son olarak kaos ve absürdlük harika bi şey ya. kaos <3
0
nundu
(17.09.17)
Rick'in dusunme seklini seviyorum, harika biri
0
yuzır
(17.09.17)
dizide her bölüm bir şeye atıf.bölümler genelde ayrıntılı dşünülmüş ve zekice işlenmiş.yaşadıkları hayat çok kaotik ama sorunlar bir dede ile aptal torunu temelde.kan ve vahşet kullanmaktan çekinmiyor bir taraftan eğlenceli çılgın bilim adamı.nasıl desem böyle genç mühendislere ve sinema geekleri ve uyuyşturucu müptelaları birleşip bir dizi yapmış gibi.o yüzden zevk veriyor ama hiçbir kısmı sana hitap etmiyorsa cennet mahallesi bağırış çağırışı gibi gelmiş olması normal
0
birdposing
(17.09.17)
(9)

kollarım çok mu uzun?

m e b
sizce öyle mi?(fotoğrafın bittiği yerin hemen üstü de diz hizam. belki fikir verebilir.)
sizce öyle mi?


(fotoğrafın bittiği yerin hemen üstü de diz hizam. belki fikir verebilir.)
0
m e b
(04.08.17)
uzun. skinny. biraz da eller büyük sanırım.

abi kendine siyah şerit falan çekmişsin. :D Çok güzel yarım ifşa olmuş. İbretlik paylaşım teşekkürler :)
0
qazaqwsx
(04.08.17)
Ölçsene, kollarını yana açınca boyun kadar olacak işte.
0
Lim5
(04.08.17)
kolunun uzunluğu takacak en son şeylerinden biri olmalı bence.
0
diffarentiationation
(04.08.17)
Hemen tanburunu getir, yarın başla.
0
frkr
(04.08.17)
yav boyumu 173 biliyordum, 170 çıktı. şimdi kol açıklığımı ölçtüm, 177 cm uzunluğunda çıktı. niye kocaman ve maymun gibi duruyor ki kollarım? diğer insanlarınki öyle durmuyor.
0
🌸m e b
(04.08.17)
haleceylanbarlas.com

sanki bi tık. ama özellikle sormasan kimse dikkat etmez.
0
elorelia
(04.08.17)
normal
0
pinkpeony
(04.08.17)
hayır, değil.
0
secrex
(04.08.17)
Biraz uzun gibi geldi bana evet.
0
stavro
(04.08.17)
(8)

muzik kulagi olanlar bir el atsin

dik dur egilme kanzuk durum seninle
benim icin evrenin en buyuk sirlarindan biri;muzik kulagi olan birisi varsa, notalari nasil taniyorsunuz bir anlatin lutfen. okulda ogretmen tusa basardi, "bu hangi nota ?" diye sozlu yapardi. bana hepsi ayni geliyor. siz (yetenegi olanlar) nasil algiliyorsunuz bu notalari ve ritim duygusunu ?
benim icin evrenin en buyuk sirlarindan biri;
muzik kulagi olan birisi varsa, notalari nasil taniyorsunuz bir anlatin lutfen. okulda ogretmen tusa basardi, "bu hangi nota ?" diye sozlu yapardi. bana hepsi ayni geliyor. siz (yetenegi olanlar) nasil algiliyorsunuz bu notalari ve ritim duygusunu ?
0
dik dur egilme kanzuk durum seninle
(04.08.17)
cok duymus olmakla oluyor. kulak alismis. mesela benim kafamin icinde "mi" ve "la" notalarinin bir yeri var. bu iki notayi baslangic notasi olarak dusunuyorum. onlari nerede duysam bilirim. sonra baska bir nota duydugumda da kafamdaki "mi"nin ya da "la"nin ustune ekleyip notayi buluyorum matematik yapar gibi. pratikle de gayet hizli oluyor her sey. anlatmak da zor ya.

mesela bak burda kac tane yildiz var: *****
sayinca 5 cikiyo di mi? o yildizlar ses olsun diyelim. ve dusun ki bir seyler okurken surekli o bes yildiza rastliyosun. artik hemen "5" diyebiliyosun onlari gordugunde. alismis gozlerin (kulaklarin). sonra okurken ****** cikmis karsina ama dikkatli bakinca bu sefer orda 7 tane yildiz oldugunu goruyosun. bes tane yildiza benziyo ama iki tane daha var. "7" diyebiliyosun cunku "5" senin baslangic noktan olmus kendini alistirdigin icin :D neden sayilardan gittim bilmiyorum. belki her nota bir frekanstan olustugu icin: www.liutaiomottola.com

yani hepsinin ayni olmasi imkansiz. 1'in farkli bir versiyonu olamaz. 1 hep 1'dir.

simdi suna bak: www.thebasicsofguitar.com

burada E (yani mi) ve A (yani la) dedigim gibi, benim baslangic noktalarim olmustur hep. onlari nerede duysam bilirim (dedigim gibi, aliskanlik). ve eger biri gelip de piyanoda mi'nin bir bucuk ses pesi olan do diyeze basarsa (yani C#), kafamda calan mi'den yola cikip bir bucuk ses pese inip do diyez'i tespit ederim. bunlar surekli yapilinca artik insan ezberliyo. mozart gibi manyaklar mesela, degil bir tus, piyanodaki 20 tusa ayni anda bastiginizda tum notalari teker teker soylerdi.

umarim anlatabilmisimdir ya.
0
hopeless
(04.08.17)
sesleri tanırım, hangi nota olduğunu bilmem, ama enstrümanla çalarım o parçayı. mi, la, vs. o sesleri kağıda aktarabilmek için verilmiş isimlerden ibaret.
0
frkr
(04.08.17)
hopless'ın dediği gibi bu iş biraz konumlandırmayla alakalı. benim baz aldığım ses do mesela; duyduğum sesi ayırt etmek için bi do mırıldanıyorum, ona göre duyduğum ses ince ya da kalın mı diye karşılaştırıp nerede olduğunu anlamaya çalışıyorum. %100 doğrulukla bilemiyorum her zaman ama en azından fikir veriyor. sen de ağzınla bir nota çıkartabilme pratiğini geliştirirsen yapabilirsin, çok pratikle olmayacak bir şey değil.
0
baba jo
(04.08.17)
Hopeless +1

Benim kafamda da nedenini bilmediğim bir halde mi ve si yer edinmiş. Hani tanidigin bir insan yaninda konusunca fakat onu gormeyince bile kim oldugunu anlarsin ya, onun gibi bir sey herhalde.
0
Kamyoncunun vitesi
(04.08.17)
seslerden ziyade nota aralıklarını ezberlersin beynine kaydedersin yani. biri sana enstrumandan bir notanın sesini verir ya da sen alırsın ve sen bu aralık bilginle diğer notaları söylersin. tabi eğitim alman lazım.
0
öteki ben
(04.08.17)
@oteki ben ses araliklarini biliyorum, matematiksel olarak. yani calmayi bildigim herhangi bir parcayi, ayni araliklarla daha kalin veya ince tonda calabiliyorum. ama yine de sesleri taniyamiyorum.

soyle ki, bir renk gordugunuzde bu mavi, ya da bu kirmizi diyebiliyoruz. cunku renkleri taniyoruz. ama notalar icin (solfejden bahsetmiyorum), duyunca bu "do" veya fa" diyemiyorum. do notasinin farkli turevleri var, kalin tonda, ince tonda bunlari duysam bile notayi bilemiyorum ya da nota araliklarini sadece sesi duyarak "budur" diyemiyorum.
0
🌸dik dur egilme kanzuk durum seninle
(04.08.17)
sürekli bir enstrumanla haşırneşir değilsen bir notayı beynine kaydedemezsin, yani öyle olsan da yüzde yüz budur diyemeyebilirsin absolute kulak değilsen. desiğim gibi sana do yu alırsın örneğin diğer notaları söylersin aralık bilgine göre kafanda do ya göre kıyaslarsın 5 li aralık olduğunu düşünüyorsan sol dersin atıyorum. öteki türlü ben sadece durduk yere bir ses duyayım hangi nota olduğunu bileyim diyorsan bunun için ger gün bir enstrüma uğraşman gerek piyano gibi artık do sesi kulağında oturmuş olması gerek ki sesi duyduğunda do diyebilesin. bende mesela do-la-fa sesleri yer edinmişti ama yine de o an hiç ses almadan yüzde yüz bu diyemiyordum ancak melodinin akışına göre tahmin ediyorsun onlar da kalıplaşmış cümleler kullandıkları için çoğu zaman.
0
öteki ben
(07.08.17)
sesi duyunca tanıman daha çok bolbol solfej yapmaktan geçer bu arada. solfej yaparak aralıkları oturtmak önemli. ince ton kalın ton dediğin oktavdır genelde çok pes veya çok tiz oktavları anlamakta zorlanırsın zaten bu da yine alışkanlık ve antremansan geçer bunu spor yapmak gibi düşün.
0
öteki ben
(07.08.17)
(4)

Bu Amerika planım işler mi sizce?

goodyes
Merhaba arkadaşlar, dil öğrenmek için Amerika'ya gitmek istiyorum ama ne şirketler savuracak kadar bol param var ne de orda har vurup harman savuracak param. Bir arkadaşımın önerisiyle yola çıkarak diyorum ki bireysel olarak vize başvurusu yapayım kursu da kendim ayarlayayım o şekilde gitmeye çalışa
Merhaba arkadaşlar, dil öğrenmek için Amerika'ya gitmek istiyorum ama ne şirketler savuracak kadar bol param var ne de orda har vurup harman savuracak param.

Bir arkadaşımın önerisiyle yola çıkarak diyorum ki bireysel olarak vize başvurusu yapayım kursu da kendim ayarlayayım o şekilde gitmeye çalışayım. Bu konuda bana yardımcı olacak arkadaşım var, plan işler mi sizce?
Bir de oraya gittikten sonra türklereen vs part time iş bulayım bu şekilde orda kalmayı daha uzun hale getirebilmem mümkün olsun düşüncesindeyim. Sizin fikriniz ne? olur mu böyle birşey? Bu konuyla ilgili her türlü öneri ve fikirlerinize ihtiyacım var, görüş belirtirseniz sevinirim. Son olarak bana maliyet konusunda fikri olan var mı kaç bin tl'yi gözden çıkarayım?
0
goodyes
(04.08.17)
Çalışma konusunda biraz daha araştırma yap. Part time çalışma süreleri filan kısıtlı olabilir hatta izin vermiyor bile olabilirler
0
bir peynir kutusu kibrit
(04.08.17)
vize sıkıntısı olacak. hani iltica edeceğim, yasa dışı yaparım diyorsan ayrı tabi.

öbür türlü olay vizeden ibaret. çalışma izni olan bir vize varsa master falan öğrencileri içindir. onun da saati vardı haftada şu kadar en fazla diye.
0
liriamer
(04.08.17)
dil kursu icin alacaginiz vize calisma hakki vermiyor. turist vizesi alip uzun sureli kurs kaydi yaptiramiyorsunuz. yanlis hatirlamiyorsam kursa 30 gun gidebilirsiniz.

en temizi turist vizesi alip gideceginiz sehirden oda arkadasi seklinde konaklamayi cozup sosyalleserek dilinizi gelistirebilirsiniz. ayrica bazi kutuphane ve kiliselerin ucretsiz kurslari oluyor ama katilim kosullarini net bilmiyorum.

amac buraya yerlesmekse kaldiginiz surede bir kiz/erkek arkadas edinip evlenmeniz en temiz ve hizli cozum.
0
enaz3kedi
(04.08.17)
Türkiyede biriktirdiğin paralar orada balkabağına dönüşecek, buna hazır ol.
0
frkr
(04.08.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.