airbnb de ilanı olan kişilerle aylık üzerinden pazarlık yapsınlar. çoğu 1 ay kadar uzun süre olunca baya indirim yapıyor. bir arkadaşım aylık 250€ ya büyükçe bir oda tutmuştu.

craiglist'de var.

günlük kiralık -eşyalı- dairelere bakabilirsiniz sahibinden.com'da falan. ortalama 60-70 liradan başlıyor sanırım.

bir de anladığım kadarıyla yurtdışından geliyorlar, euro falan karıştırmasınlar sakın daha fazla öttürürler gibime geliyor :)

www.sahibinden.com

Airbnb'yi ilk defa duydum. Nokta atışı oldu. Gecelik fiyatlar bütçelerine de uygun görünüyor. Linkler ve öneriler için teşekkür ettim.

Eklemeyi unuttum; yurtdışından geliyorlar evet. Not düşerim ben de bu duruma onlara :)

Cill out hostel.

paylaşımlı evde (oldukça geniş ve ayrı giriş kapılı) odaya sıcak bakarlarsa haziran başı evimin 1 odası boşalacak şişli merkez de oturuyorum ben. kiram toplam 1500 TL.

www.kolayevyemekleri.com

bir tane zeytinyağlı yemek öğrensen devamı gelir esasında. bütün zeytinyağlıların pişirmesi birbirine benziyor zaten. hem sağlıklı hem sebze ucuz hem de bir tencere zeytinyağlı sana 3 gün yeter. hemen fasülye tarifi veriyim mesela: yarım kilo fasülyeyi başlarını kırıp ya da kesip kılçıklarından ayır, 2-3 parçaya kır, bu sırada 4 domatesin kabuklarını soy ve küçük küçük doğra. sonra 2 orta boy soğanı yine minik kareler halinde doğrayıp az bir zeytinyağıyla tavada öldür, tavaya fasülyeleri ekle ve biraz kavur (sararana kadar), bunların hepsini daha sonra 1 tatlı kaşığı salça ve 1 yemek kaşığı zeytinyağı koyduğun tencereye alıp domateslerle beraber 1.5 bardak (az sulu seviyorsan 1 bardak) su ile beraber pişmeye bırak. 1 tatlı kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı şeker ekle. 45 dakika ağzı kapalı pişecektir.

bunun dışında yapabileceğin bir diğer şey de sebze ograten. sevdiğin sebzeleri (patlıcan olur, kabak olur, brokoli vs. olur) önce az bir suda doğrayı haşla, daha sonra fırına dizip üstüne kremalı sos (beşamel sos yapmaya üşenirsin diye düşündüm) dökerek fırında yumuşayıncaya kadar pişir. bu da oldukça basit.

işe yarar;

www.eksisozluk.com

ve hatta

www.eksisozluk.com

www.ogrencimutfagi.com

sebze yemeklerini yaparken çiğden dediğimiz usulle yapabilirsin.
tencereye sırasıyla yağ, doğranmış soğan, doğranmış domates, sebze( fasulye, patlıcan kabak vb) koy. hiç su koyma kısık ateşte yavaş yavaş pişsin. suyunu salıp çekmeye başlayınca biraz su ilave edebilirsin, gerekmeyebilir de.
kabak yemeğine inmesine yakın biraz pirinç eklemek iyi olur. ( borani gibi)
genel bilgiler:
tencere yemeğinde sıralama zor pişenden başlanarak yapılır. et, soğan, havuç önce konur.
kuzu, tavuk eti, kıyma soğanla birlikte konabilir dana eti önceden pişirilir. dana etini fırın torbası alıp fırında pişirmek kesin sonuç verir. böylesi hem lezzetli olur hem de pişmedi derdi olmaz.
pilav için iki yöntem var. önceden sıcak suda bekletirsen ocaktan tasarruf yaparsın. pişme süresi azalır.
pilavda ölçü pirincine göre biraz değişmekle birlikte çoğunlukla 1 bardak pirince 1.5 bardak su hesabıyla yapılır. önceden ıslatmışsan su 1 bardak konur. şehriyeli yapacaksan şehriyeler yağda kavrulur. çok kavurma hafif sararsın. sonra yıkayıp güzelce süzdürdüğün pirinci de ekle. kaşıkla döndürürken pirinçler tek tek dağılıyorsa sıcak suyunu ilave et. yağ seçiminde bir bardak pirince bir yemek kaşığı sıvı yağ yarım yemek kaşığı tereyağ güzel olur. tereyağı kavurma sırasında koyma. tereyağ çabuk yanar.
pilavı tane tane seviyorsan yıkamayı derince bir kapta hafifçe ovalayarak yap. nişastası akıp duru su olana kadar bikaç el tekrarla. yok lapamsı olsun diyorsan nişastayı akıtmadan yıka, kavurmadan yap. pilavın suyunu koyduktan sonra en küçük ocağa al hatta onu da yarıya kıs. yavaş yavaş pişsin.
yemeklerin uzunu ocaktan inmeden hemen önce koy. (tuz eti sıkar et zor pişer.)
bakliyatı da ihmal etme. nohut ve fasulye akşamdan ıslatılır sonra haşlanır. börülce mercimek ıslanmaz direk haşlanır.
haşlama suyu döküldükten sonra yağı soğanı salçası (yazın domatesi) kavurur sıçak suyla bakliyatı da eklersin. misss :))

sebzeleri haşlarken soğuk suya değil sıcak suya koyarak haşlarsan vitaminleri suya geçmez. yok ben suyunu da kullanırım çorba yaparım dersen soğuk suya da koyup haşlayabilirsin.

bir de çok kolay bir tarif var okinimiyaki diye aratırsan bulursun. o da evdeki malzemeye göre çeşitli şekillerde uygulanabilecek basit bir tariftir.
kolay gelsin, afiyet bal şekerler olsun :)))

The circulation report of the newspaper which has an approximate weekly circulation of x within the dates of this research is shown in the chart below. mesela?

Below, the chart refers to the circulation within the period of the research of a newspaper which has around x circulation on a weekly basis gibi birşey olabilir sanırım. illa verilmiştir demek istersen başındaki ifadeyi ona uygun şekilde değiştirebilirsin ama bence refer to daha güzel duruyor. tabi sen bilirsin.

çeviriyi bu işin uzmanlarından teyid ettirmeni de tavsiye ederim.

ankarada kursu vardı bu işin. mutlaka istanbulda da vardır.

bi takım kitaplar var, internet var. zamanla olucak iş.

eğer maddi olarak sıkıntın yoksa sömestrde ingiltere ağırlıklı 2-3 haftalık hızlandırılmış hukuk ingilizcesi kursları var onlara gidebilirsin. ya da daha fazla çaba daha uzun zaman ama kendi çabamla halledeyim dersen ingilizce-türkçe türkçe-ingilizce hukuk sözlükleri var. onlardan al, internetten sözleşme metinleri, ya da ab-bm anlaşma metinleri bul. kendi kendine çevirmeye başla. ben öyle yapmıştım ama benim cümle kurulumları ve gramerim tamdı (daha önceden abgs ve bm'de staj yaptığım için uluslararası metinlere de aşinaydım) başladığım zaman yalnızca kelime eksiğim vardı. dolayısıyla temelini halledip sonrasında böyle bir yol da izleyebilirsin.

hah bu arada ben türk ticaret enstitüsünün yayınladığı mustafa ovacık'ın yazdığı sözlüğü kullanmıştım.

hukukingilizcesi.wordpress.com sitesi yardımcı olabilir.

ne disiyim, ne turkiye'de yasiyorum, ne de istanbulun gobeginde eve ihtiyacim var ama bir ilan koyacakken gozum takildi?
ya madem cook'a cooker, negotiable'a negotiatable, laundry'e launder it's e its, vb diyorsunuz, bu yabanci dil ilan neyin nesi? wanna nedir yaw? bu cnbc-e lerden mi ogreniliyor dil artik?
I'm a local, female, 37, working mom (in Telecom) living with his 7 years old son. burda cumleye bayan olarak girip erkek olarak cikilmis. kil adamin tekiyim. kotu de niyetim yok hani. diyorum ya gozum takildi ve merak ettim. burayi turkce bilen yabancilar mi okuyor anlamadim bak gece gece... ben ilanimi gireyim en iyisi. 650 iyimis ama bu arada. fimeyl olsam direk kiralardim. IKEA yatak degil de good cook olarak IKEA Sweedish Meatball yapiyorsaniz bir de, kesin!
takildim oyle kusuruma bakmayin. isterseniz ibranice girin canim ilani, bize ne.:)

ya "İ" varya İ killing me softly o derece

I am a good cooker derken güzel bir tencere olduğunuzu belirtiyorsunuz bilmem farkında mısınız?

Do you negotiate for the cooker or dinner? Was just wonderin...

İ character is killing me softly also..

and somebody else's lover demiş cem yılmaz

Üniversity i de unutmamak lazim İts

ingilizceniz şahaneymiş 37 yaş bayan

hadi itiraf edin, herkese eglence cikti:)

Burker King'e kimse takılmamış hayret.

hello i am from croatia kebab is very good you are very lucky as you have a chance to live in istanbul greetings from split!!! :):):)

ama iyi taktikmiş ha bu da.

Arkadaslar, bir tanidigin gonderdigi maili copy-paste ettim. Tatile ciktim, geldim ki neler donmus:) Nasil bir kafa anlamadim. Kadin evinin bir odasini bayan ogrenci veya yeni mezuna kiralamak istiyor. Fiyat da cok dusuk degil. Kendisine, Erasmus ile Istanbul'da bulunan ogrenciler ilgilenebilir dedim, Ingilizcesi yettigi kadar ilani yazip gonderdi, ben de burada paylastim. Tanidiginiz bir ecnebi varsa forward edin, emin olun, dalga gectiginiz bu kusurlar onlarin gozune batmayacak. Bu kadar tribe gerek yok.

hastalar demişsin yanlış olmuş, müşteriler demen lazım...

ne alaka.. müşteri olarak mı görüyorum ben hastamı.. ben kendimi toplumun ağız ve diş sağlığına adamadım.. tabii ki para kazanmak için yapıyorum..

ayrıca yaptığın işin hakkını veren hastada her zaman tedavi daha iyi olur.. hem senin lisanından anlar hem de doğrusu neyse onun olması ister..

paralı insanlarla muhattab olmayı istemek oldu suçumuz?

tam da empati yapıyordum, buzdolabı taksiti öder gibi protez-implant taksiti ödemeye kalkan insanları annemden dolayı çokca gördüğüm ve baya sinir olduğum için ama "ben kendimi toplumun ağız ve diş sağlığına adamadım" kadar yanlış bir cümle, hekimliğe yakışmayan bir cümle daha duymadım. para kazanmak istemen çok doğal kimse emeğini bedavaya satmak istemez ama kendini yanlış ifade ettiğini düşünmek istiyorum. her neyse, şehrindeki rotary-lions vb. kulüplere üye olabilirsin, ya da okulunun mezunlar derneğinde aktif olabilirsin kendini tanıtıp polikliniğin de reklamını yapmak için.

Garın karşısında açık yer bulabilirsiniz oralar da sarmazsa az biraz yürüyerek merkeze geçin bir sürrü mekan var onlardan biri kesin olur.Halkbankı sorun onun çapraznda bir çorbacı var lezzetli ve ucuz tavsiye ederim.

İnci Börek vb. börekçiler 24 saat açık, gardan saol doğru düz gidip köprüden diğer tarafa geçince görürsün. Sabahçılar kahvesi var garın karşısında gidin batak atın :)

o saatte açık mı emin değilim ama kıbrıs şehitlerinden çıkınca kemal atatürk mahallesinde doyuran kahvaltı salonu var (merkezde yakın ama eskişehirli olmadığım için tam tarif edemiyorum) hayatımın en iyi kahvaltısını ettiğim yerdir.

ailene durumu kesinlikle açıkla bence, gizli saklı iş çevirmek seni de rahatsız eder ve eninde sonunda gizlediğin şey ortaya çıkar bu sefer kandırılmış hissettikleri için daha büyük tepkileri olabilir. onlar sonuç olarak senin ailen 1 sene okul uzattın diye ne evlatlıktan reddederler, ne lisede inandığımız tehditler gibi "bırak o zaman okulu" derler. en kötü ihtimalle ilk bir kaç hafta bolca dırdır, nasihat vs. faslı olur eh ona da katlanabilirsin her halde. durumu tüm açıklığıyla aynı burada anlattığın gibi anlat. okulun nasıl olsa 1 sene halihazırda uzamış bence yaz okulunu da boşver güzel bir tatil yapıp dinlen ya da çalışmaya devam et-para biriktir, dönemde de derslerini verirsin:))

kesinlikle ikinci ayakkabı. bayıldım hatta ben buna ki.

bence sağdaki daha iyi.
yani yan duran.

hotiç'e ve inci'ye bak bence, sanırım vitrinlerinde rugan bir şeyler görmüştüm.
galiba incideydi.

İkinciii

şüphesiz ki ikinci ayakkabı.

Kesinlikle ikinci, kırmızı olan.

İnci'de bu sezon var pembeye benzer ayakkabılar.

ikinci.

ulan ekşiciler! öhm
ne var be şu kırmızı ayakkabıda? hırs yaptım almam da aldırmam da diye. buradan çıkan cevaba göre hareket edicem dedim, herkes mi kırmızı der yahu (ağzı açık kalmış smiley)

dikkat ettiyseniz ilk ayakkabının burnunda dikiş var ve bence hoş değil. ama rengi güzel. yine de ikinci diyorum. (ben katiyetle ikisini de giyemem tabi o ayrı)

Bence bir, bunun benzeri Elle'de var ama renkleri farklı, iki renk önleri nar çiçeği, kalanı bejimsi bir renk. İki bence kötü, kırmızı topuklu çok güzel ayakkıbılar var, bunun rengi de modeli de kötü bence, Kadıköy'de çok çeşit bulabilirsiniz. İnternette de çok çeşit var denemeden alabiliyorsanız.

ikisi de çok güzel. ikisini de her bişeyle kullanabilirsin. bence pembe daha hoş. daha cıvıl cıvıl. ama diğeri daha kadınsı. tekrar tekrar baktım. kırmızı her yerde bulunabilir ama pembeyi bulursan kaçırma. indirimdeyse kırmızıyı da al. daha günlük için pembe. daha özel dah güzel giyinirim dersen kırmızı. hotiç, derimod, inci, bi de bişi daha vardı adı aklıma gelirse yazarım.

tinyurl.com
bunu al :)

ataköy ve bi de nine westde bulabilirsin.

@dasblankewesen : mümkünatı yok giymez..
@bıdıbıdı : pembe ayakkabıyı bulmadık. hırs yaptım mat olacak diye parlak parlak gözüme hoş gözükmedi. mat kırmızı diye ararken buldum goguldan. istanbulu yıkarım gerekirse de, kamuoyu kırmızıyı alsın olarak gösteriyor, bu arada fiyatı 59TL'ydi (Metrocity'de)
@hair freak : Maalesef, kendisi denemeden almıyor, üstüne bana da aldırmıyor.

ben ilkini begendim kesinlikle. yas vs. giyilecek yer de onemli tabi

ikincisinin tabanından dolayı birincisi.benim barbie bebeklerimin çirkin ayakkabıları gibi duruyor ikincisi.hatta safinazı anımsatıyor nedense.şu tabanı burundan ayrık duruyor ya o çok çirkin bea.

o dikişe uygunsa elbisen gel sen ilkini al.

bence de nar çiçeği olan daha güzel ama daha hoş bir model için onun platformlu olanını düşünebilirsiniz hem daha zarif duruyor hem de yürümesi daha kolay. nine west'te aynen o şekilde ama arkası kapalı değil bantlı geliyordu bence bir bakın.

hayvanlık yapıp ayrılacaksan aç telefonu yukarıda yazdıklarını ona aynen oku, yok yüzyüze konuşmak isterim dersen ki normali bu, yukarıda yazdıklarının çıktısını al aynen oku hatun kişiye.

Ayrılma sebeplerini bizlere belirttiğin gibi hatun kişiye de belirt, artık yürümediğini söyle. Karşı taraf bir ton valla söz yapmayacam vs vs diyecek, işte arkadaş kalalım tümcesini kullan, hesabı öde ve yoluna devam et

artık uzamasın ve sevgiliniz fazlaca üzülmesin istiyorsanız, ne yaptı ne ettiyse sayıp dökün ve artık daha fazla devam etmenizin kesinlikle mümkün olmayacağını söyleyin.

tabii bunu yüz yüze yapmak zor olabilir. zor geliyorsa mail atın, veya telefonda söyleyin. hayvanlık tabii ama, aşkta ve savaşta her şey mübah mıydı neydi? sorun çözülür illa ki.

ben olsam şöyle yapardım:
"özünde iyi bir insansın belki ama gelecek planlarımda sana güvenemeyeceğime karar verdim, sus birşey söyleme önce dinle, şimdi devam etsek bile birkaç ay sonra tekrar aynı konuma gelmektense şimdi bitirelim."
budur.

tabi hukukunuzu tam bilmiyorum ama en sade hali bu.

çok fazla uzatırsan bitiremezsin bu ilişkiyi ilk önce kendine bir sor gerçekten bitirmek istiyor musun yoksa sadece bu sıkıntıları atlatmak mı istiyorsun diye...eğer ki gerçekten bitirmek istiyorsan al karşına konuş ve hiç çekinmeden bunları anlat ona çünkü bence gayet geçerli sebepler ayrılmak için...kendim de bir kız olmama rağmen bu tip durumlarda kızların ısrarcılığı beni bile çileden çıkarıyor o yüzden ısrarcı olursa sakın geri durma...tabi tüm bunlar olurken insanlıktan ve medenilikten ödün vermemen gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırım. ne yazık ki uzak mesafe ilişkilerinde böyle oluyor bir dahaki sefere daha dikkatli olman dileğiyle...

vonu bunu bilmem ama ben bu anlattıklarının aynısını yaşadım. sevgi falan hikaye, kız senin geleceğini parlak görmüyorsa başka arayışlara çoktan girmiştir. nasıl ayrılacağın önemli değil yeter ki hızlı hareket et. yersin boynuzu sonra canın acır.

4,5 yıl artık alışkanlığa bırakmış yerini o yüzden ayrılamamışsınız. ama düşünün yalanın hayatınızdaki yerini, ileride kesinlikler yalan söyleyecek size karşı inkar vs. edicek bir ton şeyi. ne kadar güvenebilirseniz artık. en normal olanı bu dediklerini ona söyle artık senle olmak istemiyorum de bırak gitsin.

Panpa,

Her şeyi geçtim 23 yaşında bir adamın 4 yıllık ilişkisi olması gereksizdir. Her şey yolunda gitse bile önünde sonunda bu ilişkiden bir gün pişman olacaksın.

Ayrıca kız tarafı başka macera arayışındaysa tanrıça bile olsa yol ver gitsin. Sen yapamazsan çok yakında o sana yapacak çünkü.

Kendine iyi bak ve ilişkini değil kendini düşün.

Bir dost.

makul ve düzgün bir şekilde ifade et duygu ve düşüncelerini.

hiç uzatma, ne kadar uzarsa (ki eminim çok uzun süredir aklında bu) o kadar kötüye gidiyo. sonunda bombok olaylar olup ya da ortaya çıkıp da ikinizin de hayatını skme derecesine gelmeden işler, buraya yazdıklarını düzgün bi şekilde ona da anlat, bitir gitsin.

seni seviyorum ama aşık değilim

iki taraf da birbirine güven duymuyorsa bir de saygısızlık da varsa ki karşındakini salak yerine koyma da var, ayrıl. zaten görüşemiyorsunuz. kendinizi kandırmanın bir anlamı yok. cesaretini topla ara, dünyanın sonu değil. ilk ayrılan da siz değilsiniz. şu şu nedenlerden dolayı ayrılmak istiyorum de. kendimizi kandırmanın bir anlamı yok de. öle yapamam ama öküzüm ben dört buçuk yılı da bir mesajla silebilirim dersen mesaj at. daha ne kısmetleriniz çıkar...

barfilozofunun da dediği gibi sana güvenmiyorsa bir gözü de dışarıdadır. severim der ama başkalarına da bakmaktan almaz kendini. seviyorsa seni böyle kabullenecek. bir de o yaşlarda kızlarda şöle bişi var: ben sana güvenmiyorum ama ayrılamıyorum demek bir ithar niteliğindedir. "bunları düzeltmezsen ben senden ayrılırım haberin olsun. sadece boşlukta hissetmek ve yeni bir aday bulana kadar ayrılmak istemiyorum o kadar." denmek isteniyor.

bırak gitsin. iki gün ağlarsın üçüncü gün yan bağlarsın. evlenecek misin sanki?