Giriş
(4)

yeni yapılan/yapılacakolan avm ler?

grinito
İstanbulda şuanda potansiyeli yüksek olacak(istinye park-capacity vb)gibi yapılan ve yapılacak olan avm ler var mıdır?Varsa hangileridir?Birde otoport diye bir galeri showroom yapılıyor.Sizce potansiyeli nasıl olur?
İstanbulda şuanda potansiyeli yüksek olacak(istinye park-capacity vb)gibi yapılan ve yapılacak olan avm ler var mıdır?Varsa hangileridir?Birde otoport diye bir galeri showroom yapılıyor.Sizce potansiyeli nasıl olur?
0
grinito
(16.08.10)
avcılar e5 üzerinde "pelican mall" diye bir yer yapım aşamasında şu an. ben pek anlamam; anlayan arkadaşlarım pozitif potansiyelinin olduğunu söylüyorlar.

www.kelesoglu.com
0
nacht des todes
(16.08.10)
ataköyde yapıldı bi tane. incirli bakırköyde bişi yapılıyor e-5 üzerinde ama bilmiyorum ney. çok büyük o da.
0
eyke
(16.08.10)
taksim de açılcak sanırım bi tane inşaatı devam eden , ama belki de kulaktan dolma bi bilgidir :D emin değilim ^ ^

potansiyel konusunda bi bilgim yok maalesef ama taksimde olursa eminim potansiyelli olur :D:D
0
busuta
(16.08.10)
şişli de adliyenin karşısında yapılıyordu bi tane yanlışım yoksa. gerçi cevahire 200 metre uzaklıkta potansiyeli tartışılır.
0
wilhelm kempff
(16.08.10)
(4)

çakı temizliği

:/
içine kum vb bilimum madde kaçmış, çok zor açılıyor edevatları. ben şimdi bunu neyle, nasıl temizleyeyim?
içine kum vb bilimum madde kaçmış, çok zor açılıyor edevatları. ben şimdi bunu neyle, nasıl temizleyeyim?
0
:/
(13.06.10)
yaglaman lazım. makine yagı, ince olanından.
0
bryan fury
(13.06.10)
bryan fury dogru demis, ama yaglamadan once dis fircasi ve ipi ile aralarini temizlersen eskisi gibi olacaktir.
0
ucan sincap
(13.06.10)
(bkz: wd-40)
0
eyke
(13.06.10)
ilk başta suyla bir yıka. yıkarken aç kapa,iyice pislik vs arınsın. akabinde ispirto ya da alkole yatır(kolonya da olur) sonra ince yağ ile yağla ya da wd40'ta iş görür 3M'in koruyucu yağlayıcısı da.
0
icemanr
(14.06.10)
(1)

dreamweaver sorusu

eyke
merhabalar, dreamweaver'da bir şey vardı böyle soru filan hazırlıyorduk, seçenekleri oluyordu basıldığında doğru cevap veya neyse işte kutucuk çıkıyordu senin istediğin gibi.nereden yapılıyordu bu?
merhabalar,

dreamweaver'da bir şey vardı böyle soru filan hazırlıyorduk, seçenekleri oluyordu basıldığında doğru cevap veya neyse işte kutucuk çıkıyordu senin istediğin gibi.

nereden yapılıyordu bu?
0
eyke
(09.06.10)
one course builder diye bişi varmış ama nasıl yapılcak bilmiyorum
0
🌸eyke
(09.06.10)
(6)

Sözlükten allahkahrbela

stroyaa
Sözlükten "allahkahrbela" nickli yazara benim için ulaşır mısınız. Teşekkürler.
Sözlükten "allahkahrbela" nickli yazara benim için ulaşır mısınız. Teşekkürler.
0
stroyaa
(08.06.10)
mesaj attım
0
eyke
(08.06.10)
ulaştım.
0
cagdassalur
(08.06.10)
benimle alakasi yok ama benim de tesekkur edesim geldi bea ne iyi insanlarsiniz :p
0
theknoppix
(09.06.10)
melek gibi yazarlar.
0
fukka
(09.06.10)
Evet Gençler? Hayırdır ?? Geç oldu ama fazla girmiyorum..Bir sorunuz varsa mesaj gönderin lütfen..
0
allahkahrbela
(11.06.10)
@allahkahrbela
mesaj attım.
0
🌸stroyaa
(11.06.10)
(1)

Sözlük'ten slackerbitch

stroyaa
Sözlük'ten slackerbitch nickli kişiye bir şey sormam gerekiyor. Benim için ulaşabilir misiniz? Teşekkürler.
Sözlük'ten slackerbitch nickli kişiye bir şey sormam gerekiyor. Benim için ulaşabilir misiniz? Teşekkürler.
0
stroyaa
(27.05.10)
mesaj attım
0
eyke
(27.05.10)
(8)

çok yalnızım be sözlük

cagdassalur
sözlükte hiç yazar tanıdığım yok, okur bile tanıdığım yok. neden böyle? çevremde ne okuyan eden var sözlüğü nede yazan. nick altı entryim bile yok, 1 tane sadece. benim durumumda olan başka yeniyetme yazar var mı? badim bile yok lan. ssg'yi ekledim sıkıntıdan badilerime.
sözlükte hiç yazar tanıdığım yok, okur bile tanıdığım yok. neden böyle? çevremde ne okuyan eden var sözlüğü nede yazan. nick altı entryim bile yok, 1 tane sadece. benim durumumda olan başka yeniyetme yazar var mı? badim bile yok lan. ssg'yi ekledim sıkıntıdan badilerime.
0
cagdassalur
(22.05.10)
ahah ben de tanınmamak için kasıyorum :) dert etme zirvelerde felan yaparsın çevre.
0
lpgli tosbaga
(22.05.10)
vardır tabii ki. 26856 yazar var sonuçta. sen durumdan şikayetçiysen, ilk olarak yapman gereken insanlarla tanışmak için zirvelere gitmek..
0
dambil
(22.05.10)
:D ben varım mesela. benim de nick altım yok hiç, dert etmiyorum açıkçası.


yazdım:)
0
eyke
(22.05.10)
benim de yok ve olsun diye kasmıyorum açıkçası, badim olmayanlarla da eğer ilgimi çeken bir konuda yazmışlarsa oldukça uzun mesajlaşmalar yaşayabiliyorum :)
0
poset
(22.05.10)
ben de yalnızım aq,
badim yok, ara sıra guru, ssg ekliyorum sonra diyorum bu ipnelere neden torpil yapayım ki:)
mesajlaştığımda kimse yok.
2 yıl oldu galiba belki fazla, normal hayatta da arkadaşım yok, ben böyle alaka kurdum, normalde ne boksan sanalda da o boksun işte.
misal şimdi birine desem, hacı gel sana kahve ısmarlıcam gelmez kimse. deneyelim,

dambil, gel la sana kahve ısmarlıcam
0
alchemistt
(22.05.10)
ben küçük bi sehirde yasıyorm eksisozluk desem o ne diyolar :D kimsenini haberi bile yok
badi olarakta iyi yazan arkadasları ekliyorum. böylede güzel oluyo herşeyi yazabiliyosun sıkıntı olmuyor :) grup falan mı kursak napsak :))
0
cool pich
(22.05.10)
@cool pich online zirve yapalım uzak şehirlerde yalnız yazarlar toplanalım skayptan.
0
🌸cagdassalur
(22.05.10)
bir de bu badi fasilitesi öyle kankalık gibi bir şey değil. sadece onları okuma/takip etme amaçlı. benim badi listemin bir kısmı arkadaşlarım, muhabbetim olan insanlar felan ama tek kelime konuşmadığım onlarca yazar var yani badilerimde.

ben zirveleri pek önermiyorum yalnız. gittiğin zirvede hiç tanıdığın yoksa sıkıcı olur. sözlük üzerinden mesajlaştığın, yüzyüze görüşmek istediğin birileri varsa çekilir oluyor.

mesaj fasilitesini bol bol kullanmanı öneririm.

@alchemistt, ankaraya gelirsen haber et, bi kahve ısmarlıyayım sana:)
0
emraah
(22.05.10)
(12)

Kıskançlık.

july14
Beni sevenler biribirini ve hatta sevdiğim şeyleri bile kıskanıyorlar. Ekşi Duyuru'yu da. Her lafın birinde dile gelen konulardan birisi. Siz de yaşıyor musunuz böylesi durumlar duyuru ahalisi? Beni sevenler mi çok kıskanç? Bu duruma sevineyim mi, üzüleyim mi bilemedim.
Beni sevenler biribirini ve hatta sevdiğim şeyleri bile kıskanıyorlar. Ekşi Duyuru'yu da. Her lafın birinde dile gelen konulardan birisi. Siz de yaşıyor musunuz böylesi durumlar duyuru ahalisi? Beni sevenler mi çok kıskanç? Bu duruma sevineyim mi, üzüleyim mi bilemedim.
0
july14
(01.05.10)
Bence bu "herkes beni kıskanıyor, aman yarabbi !" durumu biraz egoların tavan yapmasından . :)
0
mrblack
(01.05.10)
belki sana öyle geliyordur?
0
clementine
(01.05.10)
kız/erkek arkadaşından ayrıl. o sana göre değil.
0
dark horse
(01.05.10)
inanmıyorum aynı sorun bende de var.annem arkadaslarımı,arkadaslarım arkadaslarımı ,kocam oglumu,oglum kopegimizi benden kıskanıyorlar.herkese yalan soylemekten bıktım ,nerde kımle oldugum konusunda .acaba july14 dogumgunun mu cunkı ben de yengec burcuyum.acaba paylasılamayan insanlar burcumuyuz?
0
arwen73
(01.05.10)
Egoların tavan yapması değil, annem en yakın arkadaşımı ve duyuruyu kıskanıyor, en yakın arkadaşım diğer bir arkadaşımı, kuzenlerim diğerlerini. Bu böyle devam ediyor.
0
🌸july14
(01.05.10)
Arwen73 İkizler burcuyum, yükselenim Terazi. Ben de anlamadım, ne sıkıntılar yaşıyorum. Sen beni anlarsın. Çok sevindim, beni anlayan birini duydum ya, rahatladım.
0
🌸july14
(01.05.10)
buyuk yorgunluk hep plan hep program hep aynı sitemler yine kimse memnun degil en cok beni uzen de annemin sitemleri amasehir hayatında 24 saat neki işte hicbırseye yetişemiyorsun sonuc ortada. hayırsız evlat, vefasız arkadas, ilgisiz anne, sevgisiz es oluyorsun bir cırpıda. cok dertliyim cok. hepsını cok seviyorum .sadece yetisemiyorum.....
0
arwen73
(01.05.10)
Şu dünyada beni kıskanan bi kul bile yok, keyfini çıkar.
0
johan sebastian
(01.05.10)
bu iyi biri olduğunun göstergesi değil mi july? kötü kimseyi kim kıskanır?
iyi olmanın da bir bedeli var işte. beni tek kıskanan şey ise annem. ha bir de kaktüsüm olabilir..
0
dieselsingle2
(01.05.10)
seni seven seni başkasından kıskanır..baskasına yardım etmenden, baskasına soru sormandan-yardım almandan..hele hele bu kişiler tanımadıgın kişilerse daha da sorun olabilir..sığ bir dusunce de olabilir bu ama gorece değişir..benim de basıma fotokritik uyeliğimle ilgili sorun gelmişti böyle..pek kayda degecek bir sey degil ama bence..
sonucta biz yoğuz, sadece bir iki kelamdan ibaretiz burada..o da digitalinden bir ortamda kayıtlı durumda...
0
ne adrenerjik ne kolinerjik
(01.05.10)
düşünsene seni şu dünyada hiçbir şeyden hiç kimseden kıskanan kişi olmasaydı daha kötü olmaz mıydı?
0
eyke
(01.05.10)
Arwen73'ün dediklerini yaşıyorum. Sevilmek çok güzel gerçekten. Paylaşılamamak ve istenilmek de öyle. Çok şey mi istiyorum bilemiyorum ama benim sevdiklerimi, beni sevenler de sevsin istiyorum. Aynı cümlede kaç sevgi sözcüğü? Bu da dert değil gibi gelebilir sizlere, bilmiyorum. Sitem ediyorlar, küsüyorlar. Ben de üzülüyorum haliyle.
0
🌸july14
(02.05.10)
(5)

ne yapmaliyim

yeteer
simdi ben nereden baslamam gerek bilmiyorum. daha once buraya derdimi falan da anlatmadim, tecrubesizim yani.hayatim tamamen bok olmak uzere. 3 yil once ayrildigim kiz arkadasimdan sonra kimseyi sevemiyorum. belki bi faydasi olur diye ulkemi degistirdim, ingiltere'ye geldim master muhabbetine. kizi
simdi ben nereden baslamam gerek bilmiyorum. daha once buraya derdimi falan da anlatmadim, tecrubesizim yani.

hayatim tamamen bok olmak uzere. 3 yil once ayrildigim kiz arkadasimdan sonra kimseyi sevemiyorum. belki bi faydasi olur diye ulkemi degistirdim, ingiltere'ye geldim master muhabbetine. kizi tamamen unuttum ama bu sefer de hic bir ikili iliskimde basarili olamadigimi farkettim. hani kimseye karsi birsey hissedemiyorum, bulusmalara hevessiz gidiyorum bir sure sonra da iplememeye basliyorum. bu arkadas bazinda da boyle. en kralina 15 dakikadan sonra tahammul edemiyorum. bi sure sonra ortamdakilerin konustuklari sacma geliyor oradan soguyorum, bir an once ortamdan kacmaya bakiyorum. yillar sonra ilk kez burada birine karsi birseyler hissettim ama o da olmayacak galiba.

kiz arap. kulturler cok farkli, anlasamiyoruz. ayrica hamile kaldi ve cocuk aldirdik. bu onun hayatini muhtemelen tamamen etkiledi ve etkileyecek. ondan sonra da gorusmuyoruz, kizin gudumunde oldugu arkadaslari da buna sebep oldu tabi ve durduk yere bi anda kanli bicakli olacak duruma geldik. kiza cok haksizlik yapmis olabilirim de bu surecte cunku gerektigi kadar yaninda olmadim ama bu cocuk aldirma olayindan felaket etkilendim. isin kotu yani kizla her gun yuz yuzeyiz ve durum en az 2 ay daha surecek ve sanirim kiza karsi kirinti kadar da olsa biseyler hissediyorum. bu acimami sevgi mi yoksa saygi mi onu da bilmiyorum.

simdi hic bisey anlatmadim belki, hatta sacmaliyorum ama ben ne yapmaliyim bilmiyorum.

edit: biraz ictim, o yuzden imla hatalari yapmis olabilirim. kusuruma bakmayin.
0
yeteer
(21.04.10)
abi senin psikiyatra gorunme vaktin gelmis.


(bkz: yeni baslayanlar icin depresyon/@compadirto)

(bkz: #8082306)


"hayir ben kendi kendime duzelecegim, celik gibi iradem var" filan diyosan,

bi sure duygusal iliskilerine ara ver ve derslerine yogunlas. master'a gittim diyosun, cocuk aldirma "felaket"iyle sonuclaniyor bu eylemin. gayet tutarsiz bi cizgi yani. once bi hayatina ceki duzen ver. siktir et, 3 sene de sap gez, n'oolmus yani? ama once akademik olarak bi seyler basar, iyi bi is bul ki, kendine biraz guvenin gelsin. ama iraden cok kuvvetli degilse, psikiyatra biraz butce ayirman cok hayirli olur.
0
compadrito
(21.04.10)
kıza karşı vicdan azabı duyduğun için öyle hissediyorsn bence. sonuçta onu ilişkiye zorlamadın heralde, o yüzden bu durumda ikinizin de suçu var. onu boşver bence, sevmediğin halde sırf kendini suçlu gördüğün için birlikteliğe devam etmen sence doğru bir davranış olur mu?

ayrıca sen feci derecede boku yemişsin hoca. söylediklerine benzer şeyleri ben de hissediyorum ve kurtulamıyorum. galiba aslolan bulmak değil, aramak. ona inanmaya başladım artık...
0
ruhibirbanyo
(21.04.10)
mutlaka birinden hoşlanmak, birini sevmek, sevgili olmak zorunda mısın? biraz yalnız takıl, arama kimseyi, hedef seçme kendine.

yalnız ölecek değilsin.
0
eyke
(21.04.10)
lan olum manyak mısınız nesiniz ya ne kadar ince düşünüyosunuz yiyin için gezin şu vakitlerin tadını çıkarın ilerde "ah lan keşke x yapaydım!" dememek için.
git bi çocuk daha yap onu da aldır.
hatta aldırma lan!
0
numbernine
(21.04.10)
koca eksıde bile 3 kisi vakit ayirmis, durum o kadar vahim demek ki. :) hepinize cok tesk.
0
🌸yeteer
(22.04.10)
(5)

eyjafjallajökull

teritori
lan kaç gündür iyi eğlendik ama ben bir şeyi çok merak ediyorum,NASIL OKUNUYOR LAN BU SAHİDEN!?!?!?
lan kaç gündür iyi eğlendik ama ben bir şeyi çok merak ediyorum,

NASIL OKUNUYOR LAN BU SAHİDEN!?!?!?
0
teritori
(19.04.10)
sourlemonade
(19.04.10)
"eya falla yökül" şeklinde olduğundan şüphelendiğim dedirten başlık.
0
advest
(19.04.10)
eüzümineşşeytaniracim!

şaka bi yana, ben şahsen kendim eyafelayökül diyorum.

hafız bak ne buldum:

"Oh, and for the record, it’s "AY-uh-fyat-luh-YOE-kuutl-uh." And if you want to know how you get that pronunciation from Eyjafjallajökull, you’ll have to ask elsewhere."

www.popsci.com
0
deckard
(19.04.10)
iki L yanyana gelince T diye okunuyormuş bu dilde...
0
eyke
(19.04.10)
iyi la. bi ben değilmişim. bütün dünya müzdaripmiş konudan.
0
🌸teritori
(19.04.10)
(13)

Nisan yağmurunda ıslanmayı istemek .

july14
Bende mi bir gariplik var? Çocukluğumdan bu yana, böyle bir ritüelim var. Nisan yağmurunda saçlarımız uzasın diye, ıslanırdık. Şimdi öyle bir derdim yok da, yine de seviyorum. Çok yararlı olduğunu sonraları öğrendim de, yine de bana çok romantik geliyor. Şu an harika bir şekilde yağıyor. Dışarıya çı
Bende mi bir gariplik var? Çocukluğumdan bu yana, böyle bir ritüelim var. Nisan yağmurunda saçlarımız uzasın diye, ıslanırdık. Şimdi öyle bir derdim yok da, yine de seviyorum. Çok yararlı olduğunu sonraları öğrendim de, yine de bana çok romantik geliyor. Şu an harika bir şekilde yağıyor. Dışarıya çıkmamak için kendimi zor tutuyorum. Benim gibi düşünenler var mı aranızda?
0
july14
(17.04.10)
yok.
0
gleti
(17.04.10)
romantik tabi canım. ıslandıktan sonra hasta olmayacaksan güzel bi fantezi :)
hatta hatun kişiysen hafta sonu el ele ıslanıp hoplayıp zıplayabiliriz.
0
el magico
(17.04.10)
saça iyi gelir.
0
kyha
(17.04.10)
ilik yagmurda yurumeyi ve islanmayi severim, yaninda sevdicegin olacak bir de...

edit: sehrin gobeginde kastetmedim tabi ben , dogada veya denize yakin yerlerde olsa super olur. zaten nerde oldugunu yazmamissin kendi acindan. istanbul'da olsam yapmam mesela.

edit2: yagmurda denize girmek ve futbol oynamak da cok zevkli. ama denize girmeyi tasvip etmiyorum, yildirim carpabilir :)
0
ermanen
(17.04.10)
normalde yağmur suyu saça iyi gelir, uzatır bikbikbik. ama nisan olmasının anlamı şudur bence; havalar güzel ya. hasta olmazsın sonra. kasım yağmurunda ıslansan iki hafta yataktan kalkamazsın. yağmurda ıslanmak için en mantıklı günler. aferim.
0
lovemyself
(17.04.10)
bugün açık radyoda tam da bundan bahsediyordu gökhan abur (ntv deki tok sesli hava durumcu amca) aman diyordu bugünlerde, özellikle pazartesiden sonra yağmurda ıslanaym romantik olayım demeyin asit yağmurları geliyor diyor idi.
0
rentts
(18.04.10)
bu akşam nisan yağmuru sebebiyle arabamın üstünü yapış yapış bir kum kaplamış. bence saçınıza deysin istemezsiniz aynı maddenin.

yer istanbul.
0
eyke
(18.04.10)
beraber yürümek için yanında nefes olmayınca neye yarar? saçıma değil tırnağımın ucuna bile şifa getirmez. öyle de kesin konuşuyorum!
0
beyimsiz
(18.04.10)
çok enteresan çevremde kafası açık yağmurda delicesine ıslanarak yürüme fikri bir tek benim hoşuma gidiyor, bir de hadi kapişonla ya da şemsiyeyle falan 1-2 kişinin. onun dışında herkes ıy yamur yaıyor evde oturalım falan modunda. bana da enteresan geliyor. dünyanın en süper olayı yahu yamurda yürümek ıslanmak, sulara çıp çıp basmak. belki çok romantik deyil ama biraz hzünlü biraz sevecen, az biraz da matrak...
0
cedric tweedledee
(18.04.10)
- El magico, teşekkür ederim. Başka birini bulsan...
- Ermanen, İstanbul' dayım. Deniz kenarında ve toprak kokusunu duyabiliyorum yağmur yağdığında. Ayrıca yakın çevrede gayet güzel yerler var, gitmek sorun değil.
- Lovemyself çok haklısın, hasta olmadan yağmurda ıslanmak çok güzel.
- Rentts dikkat edeyim asit yağmurlarına. Sağol çok.
- Eyke çölden geliyormuş o çamurumsu tozlar, demir yönünden de hayli zenginmiş, nasılını bilmiyorum ama, insanlara da yararı var diye okumuştum.
- Beyimsiz haklısın. Yalnız da yürüyebiliyor insan. Yine de güzel.
- Cedric tweedledee tam olarak senin söylediğin nedenle açtım bu duyuruyu. Çok güzel ifade etmişsin. Sağolasın.
0
🌸july14
(18.04.10)
yürümeyi geçtim çok fena bisiklete binmek istiyorum artık, yağmurda yürümek kesmiyor. bu sene olmaz ancak önümüzdeki seneki nisan yağmurlarını çamura katıp son sürat geçeceğim.
0
hewit
(18.04.10)
şubat ayında bileğine kadar su basmış sokaklarda eve koşarken alnını yol tabelasına vurma (yaşanmıştır) gibi deneyimler bile insana romantik gelebiliyorsa (yaşanmıştır 2) yağmur teması ay gün saat şiddet farkettirmeden romantiktir diyebilirim

ıslak edit: bisiklet sürmek de fena değilmiş, 1 damla su ve göz arasında bullseye ilişkisi olmasın yeter.
0
WiR8
(18.04.10)
geceyse ve muzik dinleme imkanim varsa severim yagmurda dolasmayi. dun gece eve donerken yagmur baslayinca biraz dolandim hatta.
0
lykos
(18.04.10)
(18)

sevgilisi olan kızı ayartmak

sebgatullah
evet biliyorum, şerefsizlik, götlük, puştluk vs. ahlak dersi istemiyorum.yeni bir şehirde yeni bir işe/hayata başladım 4-5 ay önce. işyerinde aşağı yukarı benimle aynı dönemde işe giren bi hatun... 7-8 senelik bi ilişkisi var. ilk bir iki ay neredeyse hiç muhabbetimiz yoktu fakat iki üç haftadır mük
evet biliyorum, şerefsizlik, götlük, puştluk vs. ahlak dersi istemiyorum.

yeni bir şehirde yeni bir işe/hayata başladım 4-5 ay önce. işyerinde aşağı yukarı benimle aynı dönemde işe giren bi hatun... 7-8 senelik bi ilişkisi var.
ilk bir iki ay neredeyse hiç muhabbetimiz yoktu fakat iki üç haftadır mükemmel bir diyalog içindeyiz.

bu yeni şehirde hiç arkadaşım yok, çok yalnızım lan. bu kız ilaç gibi geldi resmen. iş dışında görüşmedik henüz. birkaç defa öğle yemeğine çıktık sadece, oldukça keyifli vakit geçirdik. belki benim kadar değil ama onun da çok keyif aldığı her halinden belli oluyor.
son birkaç gündür sürekli onu düşünüyorum, aptal aşık moduna girmeme ramak kaldı. şimdiye kadar sevgilisi olan hiç kimseye bir şeyler hissetmemiştim, yalnızlık sayesinde bu da oldu. istiyorum ki bıraksın o çocuğu benimle olsun. böyle iş çıkışı el ele gezelim, çimlere çömelim.. çok şey mi istiyorum lan?
böyle bi deneyim yaşamış olan varsa her türlü öneriye açığım.
(yeni arkadaş edin, unut o işi vs cevapları ben de tekrarlıyorum zihnimde ama olmuyor)
0
sebgatullah
(16.04.10)
sen devam et görüşmeye, sağa sola davet et ama hamle yapma sakın, olacağı varsa olur zaten.
0
:/
(16.04.10)
isyerinde duygusal iliskiler kurmaman gerektigini (calistigin yerdeki hatunlara yazmaman gerektigini) bilmiyorsun anlasilan. eger beni dinlemez, bu isi ilerletmeye karar verirsen, sen de bu yolla (yani uzun ve zahmetli yoldan) dedigim noktaya geleceksin bir gun.
0
compadrito
(16.04.10)
sevgi uğruna yapılan hiçbirşey insana zarar vermez.

el cevap: caizdir.
0
male escort
(16.04.10)
Aynı isyerinde ki kişiyle sevgili olmayı düşünme bile...
0
erano
(16.04.10)
herşeyi geçtimde kan alırlar kamil kan.
0
layer26
(16.04.10)
hemen anlatıyım kız 3. kişiyle yakınlaşır sevgilisinden bi süre sonra ayrılır 3. kişiyle mutlu mesut birkaç haftadan sonra bi şekilde eski sevgilsiine döner yine bi şekilde mutlu olurlar sonra 3. kişinin arkasından beraber lanet ederler. kız sıkılmış 7-8 seneden sonra. harcaarlar yiğidim seni demek istiyorum.
0
ksl
(16.04.10)
eşeğin aklına karpuz kabuğunu düşürürsen merak edecektir seni ve yaşanacakları. ama sen düşürme o karpuz kabuğunu. canı gerçekten karpuz istiyorsa bırak o gelsin. tecrübe ile sabittir lütfen sırf enerjileriniz tuttu diye masum bit insanın yolunu aklını çelmeyin. sağlam durun. eğer sizden bağımsız o size karşı bir şey hissederse zaten bunu belli eder bir süre sonra ama bu çok uzun zaman alır. ki o da eğer olursa..

hadi diyelim mucize oldu sizin sevgiliniz oldu, mutlusunuz, berabersiniz.. 1-2 yıl sonra ona tutulan başka bir adam daha "istiyorum ki bıraksın o çocuğu benimle olsun. böyle iş çıkışı el ele gezelim, çimlere çömelim.. çok şey mi istiyorum lan?" diyerek belli etti ilgisini hatuna. ne olur o zaman?
0
anlam
(16.04.10)
yani kız senle bir kaç kez yemeğe gitti diye seninle iyi vakit geçirdi diye kalkıp da 7-8 senelik ilişkisini bitirme çabası göstermek ne kadar doğru... sen zaten yazının başında yaptığını tarif etmişsin(şerefsizlik, götlük, puştluk...) doğru düzgün git erkek arkadaşı olmayan birisini bul işin ahlaki boyutunuda kendi içinde çözmeye çalış. empati kur, aynı şeyi seninde yaşayabileceğin bir durum olduğunu unutma.
0
ottomotto
(16.04.10)
özetle oluru yok arkadaşım!
0
tiny toon
(16.04.10)
ikincisi ol ?
0
kreider
(16.04.10)
Kreider cevabına çok güldüm. Sebgatullah' a da iş ortamında bu çeşit heyecanlardan uzak durmasını ve biraz da empati yapmasını öneriyorum.
0
july14
(16.04.10)
şerefsizlik,götlük,puştluk bunların hepsini baştan kabullendinde, bir yanlız kalmakmı kaldı kabullenemediğin?
buda geçer özetle.
0
kadox
(16.04.10)
anlayamadığım şey, "sevgilisi olan kıza yaklaşma" mantığı. neden ki? zaten sevgilim olup da bir adamın yanında olmaktan zevk alan, onun yakınlaşmasını hoş karşılayan, gülüp eğlenen, onun dikkatini çekmek için her boku yapan kız benim değildir ki. benle olduğu her dakika ziyandır.

yaklaş dostum abartmadan. ama adım atma derim. geleceği varsa gelir. yoksa gelmez. bu kadar basit.
0
eyke
(16.04.10)
Ksl'nin yazdığının aynısını yazıcaktım, baktım yazılmışı varmış.
0
purpurum
(17.04.10)
7-8 yıllık ilişkisine heyecan arayıp senle gönül eğlendirir sora siktiri çeker sana. tecrübeyle sabittir.
0
suicides underground
(17.04.10)
aynısı oldu.. 3-4 ay devat ettik bi aşkı memnu gibi bişi oldu anasıni satim.sonra olmayacağına karar veriyor insan içten içe...fazla kaptırma kendini zarar görürsün...

bide kızın sevgilisi ile tanısma olayı var o da bayağa garip oluyor dikkat et...
0
raki masasinin degismez adami
(17.04.10)
kader işte adam naaapsın kaderin işleyiş şekli hemen herkes te aynı
yani yanlış seçenekler sana çok yakın doğru seçenekler sana her zaman için uzaktır
seçenekler diye yazdııım yerlere karşılaştııın herşey olabilir dikkatli ol derim
hemen karar verme...kaderde herkes için mutlaka doğru bir seçenek vardır inşaallah en doğru kişiyle karşılaşırsın...
kaderde yanlış seçenek daha çoktur lakin doğru seçenek sadece bir tanedir ne kadar acı değil miii....
0
gargamel
(17.04.10)
yalnızlığınızın yarattığı bir ilüzyon bu hoşlanma duygusu. o yüzden sizin de dediğiniz gibi şerefsizlik, götlük, puşluk yapmaya değmez :)
0
le7hal
(17.04.10)
(12)

Yalnızım Ulan

stroyaa
Merhaba ekşiseverler. Derdimin çözümünü kendim bulamadım buraya dökeyim dedim(zaten kendimi bildim bileli sorunlarımı kimseye açmadım/açamadım). Benim sorunum yalnızlık dostlarım, ama şöyle yalnızlık, kesinlikle hiç arkadaşı olmayan ezik büzük bir tip değilim. aksine halim vaktim yerinde üniversite
Merhaba ekşiseverler. Derdimin çözümünü kendim bulamadım buraya dökeyim dedim(zaten kendimi bildim bileli sorunlarımı kimseye açmadım/açamadım). Benim sorunum yalnızlık dostlarım, ama şöyle yalnızlık, kesinlikle hiç arkadaşı olmayan ezik büzük bir tip değilim. aksine halim vaktim yerinde üniversite okuyorum(istanbul) tipim falan da iyi. ancak kendi içimde yalnızım çevremde insanlar olsa bile, bu küçüklüğümden beri böyle, en yakınım diyebileceğim bir arkadaşım yok mesela. Tabii arkadaş sayımda öyle çok fazla değil ama dediğim gibi insanlar beni dışardan görünce soğuk buluyor sanırım. Kimseyle hemen samimi olamıyorum(ne hemeni lan neredeyse hiç olamıyorum) Kimsenin en yakını değilim kimse de benim en yakınım değil. Aslında çok yalnızım diye sızlanacak bir tip de değilim ne oluyor bana anlamadım artık bu durumun farkına daha mı çok vardım nedir beni üzüyor artık bu durum. Asosyallikten hoşlanmam ama arkadaş sayımda çok fazla olmadığı için bir cumartesi gecesi yeaa kanki hadi çıkalım bu gece olayım da pek olmuyor dolayısıyla asosyalleşiyorum istemeden de olsa. Bu arada sevgilim de yok. Bu durum artık canıma tak ettiği için birden döküldü yazdım buraya cevaplarınız benim için çok çok önemli yazmadığım atladığım birşeyler varsa sizin cevap ve fikirlerinizle aklıma gelir yazarım buraya.. Çok teşekkürler şimdiden görüş belirtecek herkese..
0
stroyaa
(05.04.10)
sosyal tanışma sitelerine gir. insanlarla tanış. hiç karanterin değilmiş gibi konuş yavşakça ilk başta sırıtırsın engellenirsin terslenirsin ama bi yrden sonra açılırsın.

haa bunu yaparken kimsenin kalbini kırma, ahını alma. çıkar acısı sonra genede dikkatli ol. böyle ciddi olmayan yavşak tipleri seç.

aklıma bu geldi işine yarar umarım
0
seljax
(05.04.10)
bazı insanların yalnız olmaları gerekir.normal is overrated
0
jack of shades
(05.04.10)
sözlük zirvelerine git. yazar tanıdığın varsa ayarlar sana.
ha şu da var ki, gerçek dost öyle kolay bulunabilen bişey değil, şu saatten sonra da dostum diyebileceğin insanı zor bulursun. sadece sevgilin en iyi dostun olabilir. bu gerçek ne yazık ki. herkesin dostu genellikle çocukluk arkadaşıdır. bu saatten sonra bir insanı dost olarak kabul etmek... bilmiyorum. tabi bu benim fikrim.
0
clementine
(05.04.10)
sıkıntını ve buraya yazış sebebini anlayabiliyorum. bana da vuruyo arada. aynı tipten olduğumu söyleyebilirim. aynı şekilde canım ciğerim diyebilceğim kimse yok ya da canım sıkılınca telefonu karıştırıyorum, arayabilceğim kimse de yok. biraz da yapı meselesi belki. diyorum ki hani istesem olurdu arkadaşım, demek ki aslında istemiyorum. bazen de "hayat beni neden yoruyosun" modunda dolaşıyorum. isyan ediyorum.

yani iş sende bitiyo bence. kendi sınırlarını aşman lazım. eğer o zincirleri esnetirsen o zaman her şey daha kolay olabilir ama kelin ilacı olsa kendi başına sürerdi dimi?


çözüm yolu bulursanız bana da söyleyin:)

(süper saçmaladım)
0
beyimsiz
(05.04.10)
@arthedain arkadaşıma tamamen katılıyorum,senin aradığın şey aslında bir mutluluk ve mutluluk kavramını insanlarda bulacaksın diyede bir kaide yok.
Kitaplar veyahutta bir film koleksiyonu ne bileyim seni sürekli meşgalede tutabilicek vede keyif vericek herşey seni mutlu edebilir.Ben sana kitap okumayı öneririm genel kültürün artmasının yanı sıra yeni bi dünyanın kapıları ardına kadar açılıcak vede hayal alemin olucak inan bi müddet sonra artık hiçbirşeye ihtiyacın olmadığını sadece kendinin sana yettiğini anlayacaksın.Geri kalan bi zamanın olursa yalnızda olsa git bara bir bira iç barmenle sohbet et illa samimi olucaksın diye bir kural yok...
0
Bravefart
(05.04.10)
şu an stres altında mısın, son zamanlarda stres bindi mi üzerine? bu işin uzmanları stresin kısa vadede yalnızlık hissine yol açabileceğini söylüyor. uzun vadede daha da kötü zaten.

bir de "natural born leader" olabilirsin, bunun farkında olmayabilirsin, bu özelliğin kullanılabilecek ortamlardan yoksun olduğu için yalnızlık hissi veriyordur.

ayrıca, sosyal tanışma siteleriyle filan geçmez pek.

bir de ailene sor çoculuğun nasılmış? yalnız oyunları severmiymişsin? tek başına oynar mıymışsın sık sık?
0
eyke
(05.04.10)
müdahalede bulunmak istiyorum. arkadaşlar iyi güzel diyosunuz da -kitap oku film izle- bunu yapmıyo muyuz sanki(şahsen ben yapıyorum) ama sonuç olarak nereye kadar bu şekilde devam edebilir. illa ki bi noktada tıkanıyorsun ve stroyaa gibi sebebini bilmeden sorunu buraya aktarma ihtiyacı duyuyorsun. evet yalnızlık cidden hoş-güzel, ama yeter noktasına gelince zaten eline kitap alıp okuyasın, film koyup izleyesin falan kalmıyor ki.

daha realist mi düşünsek acaba?

naçizane tavsiye gibimsi.
0
beyimsiz
(05.04.10)
arkadaşlık siteleriydi, evde vakit geçirmekti v.s bence bunlardan uzak durman gerek.. tabi zorla güzellik olmaz belki de sen bu şekilde mutlusundur ama belki işine yarayabilir,

üniversiteye gidiyorum demişsin, hergün düzenli olarak okuluna git, azçok aklına yatan bir kulübe üye ol, etkinliklerini takip et, onlarla birlikte proje geliştirmeye çalış (sevdiğin bir kulüp olsun).. okul önemli sosyal çevre açısından.. kantinde her önüne geleni kesen tiplerden olma ama iki üç arkadaş takılıp "hmm bak şu hatun güzelmiş" "hacı geçen erene peste bi çaktım" "olm bak mesele ülke ekonomisinin kötüye gitmesinden ziyade.." gibisine sohbetlerle vakit geçir atıyorum.. kantin güzel bir yerdir..

spora git, mutlaka!! haftada 3 gün 2 saatten 6 saatini kendine ayır.. haftada 6 saat.. koşacaksın, ağırlık kaldıracaksın, ter atacaksın ve üzerindeki negatif enerji gidecek.. yeni insanlarla tanışacaksın, belli bir forma gireceksin ve bir müddet sonra (atıyorum) gömleklerin omuzuna daha bir oturduğunu, duruşunun düzeldiğini, kendini daha bir sevmeye başladığını göreceksin.. ama düzenli bir şekilde yapmak önemli 2 gün gidip bir daha gitmeyenlerden olma derim, spor salonlarını zengin etmekten ve cebindeki paranın gitmesinden başka bir işe yaramaz..

klasik olacak ama latin dansları/ halk oyunları/ modern danslar... eğer bir partner bulabilirsen ve sevdiğin biriyse onla birlikte git.. haftada 2 gününü de dansa ayırdığın da neleer neler olur.. bachata, salsa, chacha eşli danslar bunlar güzel şeyler, ama kesinlikle ulan gidelim belki kız düşer mantığıyla gelenlere ayak uydurma, işin tadını çıkarmaya bak, kendini dansa ver:) ya da latin dansları sarmaz diyorsan eminim okulunda da vardır halk danslarına git..kendini bulacağın bir dans, bir yöre vardır onu bulmaya bak.. halk danslarında da mükemmel vakit geçirebilirsin, seymen, zeybek olabilir karadeniz, doğu yöreleri vs hepsi birbirinden güzel ve içine girdikçe seveceğin, vakit ayırdıkça yeni arkadaşlar edineceğin ve eğleneceğin yerler..

olabildiğince interneti az kullanmaya bak.. facebook, msn, sözlük, forum, video paylaşım siteleri derken vaktini öldürme bu içinde bulunduğun durumu daha da kötü yapar.. (içinde bulunduğun durum kötü değil ama daha iyisi olsun istiyoruz :)) günlük yarım saat hadi bilemedin 1 saati geçmesin internet kullanımın.. yok artık diyebilirsin ama kendine vakit ayırman için bu şart, kendini bulman için.. bilgisayarda yapacağın en güzel iş film izlemek ya da müzik dinlemek.. film izle, haftada 3-5 film izle.. takıl işte...

kitap oku.. mutlaka demiyorum, ki zor gelecektir ama ilgini çektiğini düşündüğün ve dili akıcı olan kitapları bulup okumayı deneyebilirsin..

eğer müziğe ilgin varsa bir müzik aletine de vakit ayırabilirsin.. klasik ama bu böyle işte, eğer bağlama çalmaya ilgin varsa ve uğraşırken zevk alıyorsan ya da klarnete merakın varsa tam vakti..

sözlüğün zirvelerine katılabilirsin, güzel dostluklar kurabilirsin, hiç beklemediğin arkadaşlıklar edinebilirsin..

illa ki hayatında dünya ahiret kardeşim/dostum dediğin biri olmak zorunda değil, muhabbetinin iyi olduğu hareketlerinin seni rahatsız etmediği insanlarla 2 gün öncesinden plan yap ve geceleri dışarı çık.. on numara giyin, yap yakıştır ve geceleri eğlenmeye git..

v.s v.s v.s

bunların hepsi nacizane tavsiyeler, umarım az biraz bir yol gösterme olur.. eminim bunların hepsini ve daha fazlasını ya da tavsiyeleri kendin de biliyorsundur ama ufak birer hatırlatma olarak düşün.. ki yazdıklarının bir anda kaleme alınan bir şey olduğunu düşünerek şöyle de bir durum var içinde bulunduğu psikolojik durum seni bu şekilde düşünmeye itiyor olabilir, bir anda hayatı irdelemeye, insanlarla kendini kıyaslamaya, nerdeyim nereye gidiyorum ben kimim sorularını (heyt bee sorulara bak :)) sormaya itmiş olabilir fln fln.. gereğinden fazla uzun yazdım benim de canım sıkılmış anlaşılan, saygılar:)
0
ogzi
(05.04.10)
@seljax
benzer şeyleri yapmışlığım var ama sanal, internet falan değil benim bahsettiğim. facebook hesabımı bile kapattım zaten.
@jack of shades, @eyke
bimiyorum belki de haklısınız.
@eyke
Çocukluğumdan beri işleri tek başıma hallederim. Bir şeyi yardım alarak yapmaktan nefret ederim bir işi tamamen kendim halledersem daha iyi oluyor(hakkaten daha iyi oluyor bugüne kadar öyle oldu), ekip çalışmasına yatkın değilim tamamen kendim yaparım birşeyi(ama gerçekten iyi yaparım yaptığım işi)
@beyimsiz
düşünceme tercüman oldun.
@ogzi
yazdıkların için teşekkürler. gerçekten normal insanlar için çok işe yarayacak öneriler ancak bu bendeki biraz kişilik meselesi sanırım.)spor+1
@arthedain
Dediğim gibi hobi edinmeydi falan gibi şeylerle değişecek bir durum değil. din olayı da yatar ateistim.
Kitap oku vs. diyen ve stresten dolayı kendini yalnız hissetme durumu diyen arkadaşlar da olmuş. Kitap okurum, film izlerim ancak dediğim gibi kendimi bildim bileli böyleyim. Anlık, dönemlik birşey kesinlikle değil.
Teşekkürler.
0
🌸stroyaa
(05.04.10)
bu arada diğer ilanlarına da göz attım, dediğin gibi anlık, dönemlik bir şey değil gibi gözüküyor ve bence bu konuyu önemsenmeyecek bir şey olarak algılama hatta ilerisi için psikolojik yardım al derim..
0
ogzi
(05.04.10)
valla kendime o kadar yakın buldum ki bi ara "lan bunu ben mi yazdım" diye düşündüm..

aynı problemi aşmak için çok vakit geçirdiğim bi insanla dost oldum.ben de mesela insanlara değer vermeme vardı, insanların birileriyle takılmak için samimiyetsiz hareketler yaptğıına inanırdım hala da inanıyorum ama yanlış insanlara gördüğümü anladım. dediğim gibi o insana değer verdim başkalarından fakrlı davrandım. ve kendimi değiştirdim baya. 2 sene önceki kız arkadaşımla vakit geçirdik. o da şaşırdı gerçekten bu halime.

yani bu sende durum olmayabilir ama fikir verir en azından dedim. ben yine çok aşmış değilim problemi. seni çok iyi anlıyorum kendi kendine mutlusun ama cumartesi akşamı boş boş otururken insanların cuma günü taksim fotoğraflarına bakmayı ben de sevmiyorum. ama en iyi çözüm bi gruba falan katılmak ve kız arkadaş yapmak sanırım. kız arkadaşın da sosyal bi insansa onun çevresine direk dahil olursun...
0
caterpill
(05.04.10)
intjsindir, korkma, geçmez.
0
sui
(06.04.10)
(5)

boğaziçinde withdraw olayı

eyke
merhabalar, bu konuda bilgili birisi acaba boğaziçi üniversitesinde zorunlu bir dersi withdraw edip edemeyeceğimi söyleyebilir mi?ilk senemde değilim, bıraktığımda 15 kredinin üstünde olacağım daha önce withdraw işine girmedim hiç ama bu dönem yapmayı düşünüyorum. dediğim gibi zorunlu bi matematik d
merhabalar, bu konuda bilgili birisi acaba boğaziçi üniversitesinde zorunlu bir dersi withdraw edip edemeyeceğimi söyleyebilir mi?

ilk senemde değilim, bıraktığımda 15 kredinin üstünde olacağım daha önce withdraw işine girmedim hiç ama bu dönem yapmayı düşünüyorum. dediğim gibi zorunlu bi matematik dersi, yazın veya önümüzdeki senenin ilk dönemi de açılmıyor.
0
eyke
(04.04.10)
edersin ama sıkıntısını çekersin. pre-requisite olayı alacağın diğer derslerde sorun çıkartır.
0
vampir akrep
(04.04.10)
edersin. yalnız benim hatırladığım en fazla 2 withdraw hakkının olduğuydu, onu bil de.
0
sui
(04.04.10)
o iki olayı şehir efsanesiymiş ya. bölüme sormuştum onu. prerequisite değil bu ders.
teşekkürler tek tek.
0
🌸eyke
(04.04.10)
zorunlu dersi withdraw edemezsin. ben 2. senemde withdraw ettiğimi sanıp sene sonu bir güzel f'i almıştım.
0
wickfox
(04.04.10)
Ben zorunlu dersi withdraw etmiştim şahsen 1998'de.

Şunu buldum:

W isareti, kayıtlı bulundugu bir dersten akademik takvimde belirtilen "dersten çekilme"
süresi dolmadan, gerekli islemleri tamamlayarak çekilen ögrencilere verilir. Ögrenciler programlarının ilk iki yarıyılının derslerinden veya F aldıkları için tekrarladıkları derslerden çekilemezler.

www.boun.edu.tr
0
sui
(04.04.10)
(9)

giyotin veya benzeri durum.

eyke
ani kafa kopmalarında, kafada bilinçlilik bir süre (saniye bazında) devam eder mi yoksa anlık bir ölüm mü söz konusudur?söylemesi ürpertici ama, mesela zamanında giyotinle idam edilmiş insanların kafası yere düştüğünde sehpadaki vücudunu görebilmiş midir, düşüşü hissedebilmiş midir?
ani kafa kopmalarında, kafada bilinçlilik bir süre (saniye bazında) devam eder mi yoksa anlık bir ölüm mü söz konusudur?

söylemesi ürpertici ama, mesela zamanında giyotinle idam edilmiş insanların kafası yere düştüğünde sehpadaki vücudunu görebilmiş midir, düşüşü hissedebilmiş midir?
0
eyke
(16.04.09)
nuage
(16.04.09)
7-8 saniye falandı yanlış hatırlamıyorsam, kafa olan biteni görebiliyor, bilinç açık kalıyor

hatta kafayı kaldırıp millete gösterirlermiş ki, kafa da son olarak onları bir görsün.

hatta başlığı bile vardı, bir bakayım.

aha da nuage bulmuş, beni zahmetten kurtardı.
0
tahsin sutcuoglu
(16.04.09)
evet devam ediyormuş. hatta kafaya isminle hitap edince gözlerini çevirip bakıyormuş bile. konuşanların hikayesi bile anlatılmış zamanında. (konuşma olamamalı aslında.)
0
🌸eyke
(16.04.09)
bununla ilgili bir deney yapıldığını duymuştum. bir bilimadamı yardımcısıyla arasında bir parola oluşturmuş işte giyotinden sonra yapmış filan. bir filmde de geçiyor olabilir tam anımsayamadım. ama sonuçta bir süre devam ettiği biliniyor.
0
kediebesi
(16.04.09)
ufak spoiler iceriyor olabilir.

---
pek alakali degil ama bunun "en guzel?!" orneklerinden birisi hacivatla karagoz neden olduruldu filminde vardi. izlemediyseniz izleyin derim. la haine filminde de insan uzerinde degil de baska bir canli turu uzerinde etkisini gosteren uzunca bir sekans vardi.
0
entrapmen
(16.04.09)
yamulmuyorsam lagrange yapmıştı o deneyi. lagrange olmasa bile l ile başlayan biri olduğu kesin. bu idam edilmeden önce yardımcısına demiş işte gözün kellemde olsun diye. çat kesmişler adamın kafayı, bu kafa düştüğü yerde yardımcısına göz kırpmış.

kafa bedenden ayrıldıktan sonra konuşma olayı külliyen yalan. ses tellerin yok bi kere, neyi nerede titreştiricen de ses çıkartıcan?
0
deckard
(16.04.09)
antoine lavoisier imis o sakaci goz kirpan amca.
0
fdegir
(16.04.09)
Henri Languille deneyi var bir de. 1905 yilinda giyotin ile idam edilmis. Dr. Beaurieux adinda biri de gozlemlemis ve Languille, 25-30 saniye icinde olmus. ayrintilarini google'da bulabilirsiniz.
0
ermanen
(16.04.09)
www.youtube.com

inanilmaz.

1949'da sovyetlerin yaptigi ve filme alinmis deney. Hayvanlardan alinmis kalp, akciger ve hatta kesik kafaya yapay bir duzenekle kan pompaliyorlar. Organlar yasamayi surduruyor.

Kesik kafa sese, isiga, asite tepki bile veriyor..
0
nochristrequiress
(16.04.09)
(3)

Eskimo'lar Cidden Godoş mu?

fundamental
Selam dostlar,bi geyiktir yüzyıllardır dönüyor, eskimolar misafirlerine karılarını mı ikram ediyorlar yahu? nedir bunun aslı?
Selam dostlar,

bi geyiktir yüzyıllardır dönüyor, eskimolar misafirlerine karılarını mı ikram ediyorlar yahu? nedir bunun aslı?
0
fundamental
(05.04.09)
ben bu konuyla ilgili açık öğretim halkla ilişkiler kitabında yada davranış bilimleride olabilir tam hatırlayamıyorum veyahut psikolojide,bir hikaye okumuştum.Hikayede national geoghrapic den bi adam bi eskimo evine gidiyor,orada amcam buna ilk geceden hanımını sunuyor,oda istememmi ne diyor,bunun üzerine öbürüde bunu bi hakaret sayıyor,balık bıçağını kapmasıyla bunu gırtlaklıyor,bizim belgeselci hakkın rahmetine kavuşuyordu.
Sonuçda MEB kültürel farklılıkları anlatmak için yıllanmış bi geyiğe başvurmaz diye düşünüyor ve evet eskimolar cidden godoştur diyorum.
0
pedreklamlarındakimavisıvı
(05.04.09)
enteresan. eskimolar nerede yaşıyor tam olarak?
0
eyke
(05.04.09)
dali dili havali korna
(05.04.09)
(6)

Dava açmak gerekli mi?

beni birak saraba bak dayi
Dün gece bir ardan çıkarken önümdeki birisine sadece yüksek sele bağırıyor eğleniyor diye güvenlik kafasına vurdu. Adamda baya bir uçtu. Ben de hemen arkasındaydım ve devam etmesin diye neden vuruyorsun? dedim. Sana ne lan dedi ve bana da okkalı bir tokat attı. Hemen diğer güvenlikler müdahele etti
Dün gece bir ardan çıkarken önümdeki birisine sadece yüksek sele bağırıyor eğleniyor diye güvenlik kafasına vurdu. Adamda baya bir uçtu. Ben de hemen arkasındaydım ve devam etmesin diye neden vuruyorsun? dedim. Sana ne lan dedi ve bana da okkalı bir tokat attı. Hemen diğer güvenlikler müdahele etti ben de bardan çıktım. hemen karakola gittim. işler vardı baya beklettiler. sonra hastaneye darp raporu almam için gönderdiler. neyse o iş de bitti. zaten önemli birşeyim yok. geri döndüm ifademi verdim. bu esnada bar kapandı. adam kim belli değil. pazartesi akşamı gelmemi ve ekiplerle şahsı teşhis etmemi istediler. onu da karakola ifade vermek üzere alacaklarmış. şu an ben şikayetçi olduğumu uzlaşma talebim olmadığını bildirdim. bu süreçte neler olacak? dava için ne kadar ücret öderim vb... pazartesi adam gelse özür dilerim zart zurt dese dava açmadan olay kapanır mı? yoksa artık geri dönüşü yok mu? ya da bu olayın üstüne gitmemi önerir misiniz? değecek bir sonuç alır mıyım? yardımcı olursanız çok sevinirim

''ardan'' demişim ''bardan'' olacak o.
0
beni birak saraba bak dayi
(04.04.09)
dava ücreti vb türü konularda bilgim yok ancak üzerine gitmenizi öneririm. barlardaki güvenlik görevlileri kendilerinde çok fazla güç görüyorlar ve genellikle de yaptıkları yanlarına kar kalıyor. en azından sizin gibi insanlar bu konuların üzerine giderse onlar da biraz adam olurlar belki.
0
thor odinsson
(04.04.09)
neden para ödeyesin ki, bu senin yasal hakkın.

davanın herhangi bir sürecinde "yeter ben yoruldum, şikayetimi geri alıyorum." deme hakkınız var. raporunuz on gün veya üstü olmadığı için savcı kamu davası açmayacaktır, davanın bitişi size bağlı yani.

pazartesi adam gelse "özür dilerim, zart zurt..." derse ve siz de isterseniz olay kapanır tabii ki. polisin ya da savcının "özrü duyunca hemen de yumuşadın, yok öyle yağma" demeye hakkı yok.

olayın üstüne gitmenizi öneririm. avukatın talebiyle gerekçe bildirdiğiniz sürece duruşmaya katılmama şansınız da var zaten. en azından karşınızdaki ayı biraz terbiye olur. bunun için denemeye değer.

darp edilen diğer kişiyle irtibat kurdunuz mu?
0
yavlum mithat
(04.04.09)
avukat tutarsan avukata vekalet ücreti ödemen gerekebilir, onun dışında ücret ödemezsin.
şikayete bağlı bir suç olduğu için istediğin aşamada şikayetinden vazgeçebilirsin.
dava açılması sonuçlanması derken en az 1 sene geçer ve sana tokat atan adam para cezasıyla yırtar.
avukat tutmazsan duruşmalara katılman gerekebilir, üşenmiceksen üstüne git olayın.
0
izaleisuyuu
(04.04.09)
dava süreci çok yavaş olacaktır. yakınıma araba çarpmıştı motosiklet sürerken, çarpan sürücü tamamen haksızdı. dava ettik. sanırım kamu kısmı aleyhinde kapandı ama asıl beklediğimiz 4 yıldır sonuçlanmadı.

ancak siz de üstüne gidin. bir avukat tutun. davalara gitmenize gerek yok avukat hallediyor.
0
eyke
(04.04.09)
yanımda olaya şahitlik yapabilecek beş tane arkadaşım var, onun dışında kimse yok. benden önce kafasına yumruğu yiyenle irtibata geçtim fakat haftaya askere gidecekmiş şu an da asker sayılıyor, bu sebeple konuyu açması onun da başını yakacaktır. ben x bir vatandaşın hakkını savunurken tokatlandığımı savunacağım. bu arada tokat atmak servest gibi bir intiba ile karşılaştım. sürekli git evine yat uyu, bara gidersen tabi ki böyle olaylar olur tarzı yaklaşımlarla karşılaştım, bak ağzın burnun da patlamamış dendi. istiyorlar ki tokat yediğin zaman ya sineye çek ya da cezasını kesebiliyorsan sen kes. bana dokunan bu. adam 10 saniyede 2 kişiye vurdu durduk yere. demek ki alışmış. yardımlarınız için çok teşekkürler. duruşmalara katılmamak için avukat ücretlerini az çok bilen var mı? bir de davayı açmak için başta ödemem gereken harç vb.. ücretler olacak mı acaba?
0
🌸beni birak saraba bak dayi
(04.04.09)
bara gidersek böyle oluyormuş demek. bana bunu söyleyen şahsa, ki sanıyorum polistir bunu söyleyen, tokatla dalmak isterdim. sonrada bak seninde agzın burnun patlamadı öpim geçsin derdim. ha sonra n'olurdum orasını kestiremiyorum. onların bu konudaki hayal gücü benimkinden daha zengin.
0
watorin
(04.04.09)
(10)

Evrim teorisiyle ilgili bir sorum var

kutuyusuk
evrim teorisi kamuflajı nasıl açıklıyor? bunu merak ediyorum. bazı hayvanların inanılmaz kamuflaj yetenekleri var. nedir nasıldır bilen birileri açıklayabilir mi?not: evet adnan hoca karıştırdı kafamı.
evrim teorisi kamuflajı nasıl açıklıyor? bunu merak ediyorum. bazı hayvanların inanılmaz kamuflaj yetenekleri var. nedir nasıldır bilen birileri açıklayabilir mi?

not: evet adnan hoca karıştırdı kafamı.
0
kutuyusuk
(03.04.09)
iste dogal secilim. O familyaya ait hayvanlardan bulundugu ortama kamufle olanlar daha az av olur ve sonraki nesillere genlerini aktarabilme imkanlari artar. Ne diyor ki saygideger Adnan Hoca kamuflaj hakkinda?
0
msb
(03.04.09)
türün bireyleri arasında farklılıklar vardır (nasıl insanlar çeşit çeşitse aynı şey işte). bu bireylerden en az görünme ihtimali olanlar en çok hayatta kalma olasılığına sahiptir. böylece bu bireylerin sayısı yavaş yavaş artar. bu özelliğe sahip bireyler çiftleştiğinde bu özellik sonraki nesile de aktarılır. böylece yüzlerce nesilde bu özellikler artar ve çok güzel kamuflaj yeteneği kazanır hayvancıklar.

kamuflaj doğrudan yaşama olasılığını etkilediği için diğer bir çok özelliğe göre çok daha kolay kazanılır diye düşünüyorum.
0
wingless
(04.04.09)
kendisi şunları söylemiş:
harunyahya.net
0
wingless
(04.04.09)
yeşil bir orman içinde kırmızı bir kertenkele kolay yem olur, yeşil olanı olmaz.

giderek kırmızı olanları daha fazla yenir, daha az üreme olanağı bulurlar. yeşil olanlar artar, en sonunda da gen havuzundan kırmızı olanların genleri genellikle silinir.

bazı durumlarda bu tip dezavantajlar gen havuzundan tam olarak ayıklanmazlar ve resesif özellikler olarak kalırlar. atıyorum çok nadiren de olsa kırmızı kertenkele çıkar aralarından mesela.

dominant olmaz bu tür özellikler, çünkü bu tip dezavantajların dominant olduğu türler zaten hayatta kalma becerisini gösteremezler.

bu en basidi kamuflajın mantığının...
0
mortifera
(04.04.09)
yani doğal seçilime göre, bir ortamda yaşayan diğer canlılar ölür, kamuflaj yapanların sayısı mı artar?

peki bu hayvan kamuflaj yapmaya nsıl başlamış? nereden esmiş yani?
0
eyke
(04.04.09)
bilmediğim için soruyorum, peki bu mutasyonlar neden masum sonuçlar veriyor? bir de renk değiştirenler de mi mutasyon sonucu?
0
eyke
(04.04.09)
sanıldığının zilyon katı daha fazla hayvanlar vardı. kamuflajı olmayanlar öldü. kamuflajı olanlar yaşadı. sanırım ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
0
sql
(04.04.09)
kesinlikle sadece masum sonuclar vermiyor. sadece masum gozuken sonucu olanlar daha fazla yasadigi icin sen sadece onlari goruyorsun. yanlis yerde mutasyonlar canlinin av bile olamadan olmesine sebep verecek degisimler yaratabilir muhakkak.

Insanlarda da genetik sebepli rahatsizliklari dusun mesela.

Eseyli ureyen canlilar arasinda gen aktarimi crossover ve mutasyon ile olur, yani crossoverda genler degis tokus edilir bazen de cevresel faktorlerden dolayi veya sirf sanssizliktan veya "sanstan" genlerden bazilari "yanlis" kopyalanir, bu degisimlerin birikiminin o canlinin o ortamda yasama olasiligini arttirmasi durumunda o canli genlerini aktarma firsati bulur, degilse belki ciftlesemez bile, ciftlesseler de daha kuvvetli bir degisim varsa ortada onlarin yaninda barinamazlar belki, milyon tane farkli sey olabilir ve olmustur. Senin bugun gorduklerinin masum ve faydali olmasinin sebebi, onlarin senin gorebilecegin kadar fazla ureyebilmis olmalarindandir.
0
kurukafa
(04.04.09)
ya evrimi reddedenler gibi konuşuyor olabilirim ama, bunlar gerçekten bilmediğimden. kusura bakmayın:

bu kadar hassas bir konunun yani gen yapısının mutasyonlar sonucu, şansla veya tesadüfle masumca değişebileceğine inanamıyorum. yani ne bileyim öyle kolay birşey mi o inanılmaz karmaşık gen diziliminin yine başka bir düzenli forma dönüşmesi? bunun ihtimali nedir?
0
eyke
(04.04.09)
yukarıdaki linklerden birinde okudum (andan hoca nın linklerinden biri) aslanlar yaşadığı bozkırın renklerinde olduğu için kolay avlanıyorlar. yani daha önceden mavi aslanlar vardı da avlanamadıkları için mi soyu tükendi?

bu mudur mantık?

eğer böyleyse bu soyu tükenen aslanların fosilleri var mıdır?
0
🌸kutuyusuk
(04.04.09)
(7)

nötr davranmak

iris
birlikte olmamam gereken biri var. benden ne cevap alacağını bilemediği için üstü kapalı olarak benden hoşlandığını söyledi. kendisini arkadaş olarak çok seviyorum ama bir ilişki yaşayamayız. arada ortak arkadaşlarımız da var o yüzden ya bir şekilde haberini alıyorum ya da bazen biraraya geliyoruz.
birlikte olmamam gereken biri var. benden ne cevap alacağını bilemediği için üstü kapalı olarak benden hoşlandığını söyledi. kendisini arkadaş olarak çok seviyorum ama bir ilişki yaşayamayız. arada ortak arkadaşlarımız da var o yüzden ya bir şekilde haberini alıyorum ya da bazen biraraya geliyoruz. sanki hala umut vermemi bekliyor gibi. nötr davranmak bazen çok zor oluyor. böyle bir durumda onun kalbini kırmadan arkadaşlığımızı nasıl devam ettirebilirim?
0
iris
(03.04.09)
karsilik alamadigi icin ne yaparsan yap kalbi kirilmis olacak. senin elinde degil. notr davanmaya devam et, baskasini bulur elbet.
0
ermanen
(03.04.09)
nötr davranmak, sadece olayın daha fazla uzamasına ve tarafların birbirini kırmasına yol açar. en iyisi onun senden hoşlandığını fark ettiğini belli etmeden, sanki senin hayatında başka biri varda onunla birlikte olacağını ona anlat laf arasında, kıskansa da onunla birlikte olamayacağını fark ettirmiş olursun. anlayışlı biriyse yolundan çekilecektir, yok anlamazsa yada anlamak istemezse zaten ne yapsan kar etmez diye düşünüyorum.
0
roadrunner merlin
(03.04.09)
Bir taraf kırılmadan bu işler bitmiyor maalesef. Önemli olan kırılmanın şiddeti.
0
ataturkiye
(03.04.09)
notr davranmak karşı tarafı kırmamak demek değildir.
nemrut davran biraz. sana açılmayacak kadar boz yeter. arkadaşlığınız sürer.
0
delikan76
(04.04.09)
üstü kapalı olarak hoşlandığını nasıl söyledi orası tam anlayamadım ama bundan sonra sık sık seninle bu konuyu açıkça konuşmaya çalışacağından hareketle yapacağın şey şu olmalı: Bir gün hiç yoktan, konusu bile geçmezken onun sana karşı hislerini anladığını söyle. Ve açık açık neden birlikte olamayacağınızı ve bunların sebeplerini söyle ona. Klasik cevaplar değil gerçek sebepleri söylemelisin.

Kırılacak. ama eğer onu düşünüyorsan açıkça konuşmalısın. Bu ona gerçekten değer verdiğini anlamasını sağlar. Yoksa sonu gelmez bi tür mücadeleye girersiniz ikiniz de.
0
heavenhelpme
(04.04.09)
belki de sen fazla "hayalperest" ve "büyüklenen" olduğun için çocuğun senden hoşlandığını sanıyorsundur. belki de hiç öyle birşey yoktur ha? bunları da bir düşün derim!
0
eyke
(04.04.09)
bir süre elinden geldiğince onun bulunduğu ortamlara gitme, biraraya gelmemeye çalış. unuttur biraz kendini.
0
mea maxima culpa
(04.04.09)
(4)

neden kanada

madrigal
1.how i met your izleyenler bilir dizede kanadalı olan robin'e ezik gibi davranıyorlar,hatta barney geçenlerde bir bölümde kanada sana niye ülke olman için izin veriyoruz ki demişti niye bu amerikalılar , kanadalıları sevmiyor.2.cnnturk'te 28.İstanbul uluslararası film festivali tanıtımında ki çalan
1.how i met your izleyenler bilir dizede kanadalı olan robin'e ezik gibi davranıyorlar,hatta barney geçenlerde bir bölümde kanada sana niye ülke olman için izin veriyoruz ki demişti niye bu amerikalılar , kanadalıları sevmiyor.

2.cnnturk'te 28.İstanbul uluslararası film festivali tanıtımında ki çalan parça nedir?(ne alaka demeyin sonradan aklıma geldi düzelttim)

teşekkürler.
0
madrigal
(03.04.09)
sevmiyorlar değil de dalga geçiyorlar. robin fransız olsaydı fransayla dalga geçerlerdi.
0
yazar k
(03.04.09)
Kiskaniyorlar biraz da, cunku Kanada, ABD'nin daha duzgun hali...
0
ermanen
(03.04.09)
(bkz: blame canada)
0
mentirosa
(03.04.09)
the simpsons'ta da geçirirler bol bol.
0
eyke
(04.04.09)
(13)

Laptop yere düşerse...

ocanal
80 cm civarı yükseklikte ki masadan ekranı kapalı bir şekildeyken ayağım kablosuna takılınca yere düştü. Direk olduğu gibi düştüğü için hiç sekmeden yere(halıya) çarptı.Şimdi baktım orasına burasına bişeyi yok gibi, salladım filan herhangi bir ses filan da yok. Ama hala endişeliyim böyle durumlarda
80 cm civarı yükseklikte ki masadan ekranı kapalı bir şekildeyken ayağım kablosuna takılınca yere düştü. Direk olduğu gibi düştüğü için hiç sekmeden yere(halıya) çarptı.

Şimdi baktım orasına burasına bişeyi yok gibi, salladım filan herhangi bir ses filan da yok. Ama hala endişeliyim böyle durumlarda sonradan sorun ortaya çıkar mı acaba?

(gülmeyin lan çok korktum, ilk defa düştü çünkü )
0
ocanal
(02.04.09)
bu ilanı düşen bilgisayardan yazdıysan bişeycik olmamıştır.en fazla bir süre sonra ekran eğilmeye başlar geriye doğru yalama şeklinde.
0
pandoraninkutusu
(02.04.09)
@pandoraninkutusu

evet düşen bilgisayardan yazdım. Özellikle baktım ekrana öyle bir sorun yok, düşmeden önce ekranı kapalıydı heralde o yüzden bişey olmadı orasına.
0
🌸ocanal
(02.04.09)
şakaydı lan
0
pandoraninkutusu
(02.04.09)
şu an bu cevabı yazdığım bilgisayar kucağımdan yere düştü iki kere bir metre mesafede. ikisinde de ekranından tut photoshop'ına kadar açıktı. ucu çizildi bi o kadar.
0
teritori
(03.04.09)
ben benimkini 4-5 defa düşürdüm 3 yıl önce. hala çalışıyo.
0
trista
(03.04.09)
hiçbi şeycik olmaz. en azından sorun hemen çıkmaz sanırım. artık ölmek üzere olan notebook'umu ben de düşürdüm. ekrana giden kabloların çoğu kopmuşken hem de. 10 ay oldu hala çalışıyor.

anne nasihati: o kablolara dikkat :)
0
holly golightly
(03.04.09)
muhtemelen en fazla hard disk zarar görür.
0
sanal uyku
(03.04.09)
ben pencereden attim bisey olmadi
0
msb
(03.04.09)
benimki 2 yıl önce, yazlıkta bir gemi turunda açık denize düştü, 3 gün sonra dalgıçlar tarafından bulundu. o heyecanla power tuşuna bastım mis gibi çalışıyor. şu an ondan yazıyorum.

ama sen sen ol düşürme bir daha. o kadar da dayanıklı değiller :)
0
eyke
(03.04.09)
kapalıyken düştüyse hiç önemi yok da çalışırken düştüyse şimdilik anlamayacağın bir harddiskinden ömür yemiş olabilirsin.
0
desdinova
(03.04.09)
sanal uyku'nun belirttigi gibi en hassas bilesen harddisk. onemli bilgileriniz varsa yedegini alin mutlaka.
0
cench
(03.04.09)
toshibaysa bişeycikler olmaz. (defalarca tecrübeyle sabit..)
0
zeki baba
(03.04.09)
@zeki baba

evet toshiba

@desdinova

sadece ekranı kapalıydı yani uyku halindeydi.
0
🌸ocanal
(03.04.09)
(18)

Depresyon

elemanyak
lanet olası ergen veletlerinki gibi olmayandan. bildiğin uzun vadeli artık kurtulmak istediğim bu kurtulma isteğinin getirdiği sabırsızlığın beni yiyip bitirdiği, 8 aydır iğne fıçısındaymışım gibi yaşatan türden. ilk kez karşılaştım bu hastalıkla. ilacın bu hastalığa etkisi yüzde 30. yüksek doz kull
lanet olası ergen veletlerinki gibi olmayandan. bildiğin uzun vadeli artık kurtulmak istediğim bu kurtulma isteğinin getirdiği sabırsızlığın beni yiyip bitirdiği, 8 aydır iğne fıçısındaymışım gibi yaşatan türden. ilk kez karşılaştım bu hastalıkla. ilacın bu hastalığa etkisi yüzde 30. yüksek doz kullanmama rağmen geçmiyor, geçmiyor, geçmiyor. lanet olası doktorlar ilacın dozunu yükseltmekten başka bir şey yapmıyorlar. artık doktora da gitmek istemiyorum. bir de buna anksiyete bozukluğu eklendi. artık kurtulmak istiyorum.

bu hastalığa yakalanıp ilaç kullanmış, ben bu hastalığı yendim diyenlerden rica ediyorum. lütfen bir şeyler tavsiye edin.

edit: eyke nin tavsiyesi üzerine: 21 yaşındayım, eğitim fakültesi öğrencisiyim (6. sınıfa uzattım ve su anda 5. sınıftayım) ve nefret ettiğim küçük bir şehirde okuyorum. (kastamonu). 1. sınıf asosyal, çekingen, utangaç, toplumun içine (sınıf, kalabalık vs.) girdiğinde gerim gerim gerilen bir tipim işte. sevgilim yok hiç de olmadı. çünkü ben kendine güveni 0 olan ezik bir insanım. burda yazdıklarım kadar bir gün içerisinde konusmuyorum. (git gez toz arkadaş, sevgili bul demeyin rica ediyorum. tam bir azap bunları yapabilmek benim için)

daha ekliycem: aptalca, aklıma geldikçe rastgele ekliycem. utanmıycam, acizliğimi, zavallılığımı herkes okusun diye kasmadan yığıcam buraya kelimeleri.

hiç arkadaşım yok 1 tane bile evet bir tane bile arkadaşım yok. abartmıyorum. "1" tane bile arkadaşım yok şu şehirde. bu kadar zavallılık içinde emin olduğum tek şey bunun benden kaynaklanmadığı. bu boktan, çıkar dolu üniversite yaşamında kim benim gibi hem namaz kılan, hem manowar dinleyen biriyle arkadaş olmak ister ki? daha kişiliğim bile tam oturmamış ki böyle ne olduğu belirli olmayan biri olup çıkıvermişim. ilgisiz doktorlar benim bu konusmaya açlığımı söylememe rağmen görmezden geliyorlar ve basıyorlar ilacı. zaten bu içine sıçtığımın şehrinde de benim yararlanabileceğim psikolog yok.

sevgilim olmasını istiyorum bazen hem de çok. ama yemin ederim ki bunun şehvetle ergen veletlerin libidoya dayanan seks ihtiyaçları doğrultusunda girdiği ilişkilerle benzerliği yok. ama dedim ya kendine güveni sıfır olan aylarca aynı elbiseyile aynı çoraplarla dolaşan, aylarca sakal traşı olmayan saçları zaten zıvanadan çıkmış bir insanım. nasıl olsun kız arkadaş? zaten kız arkadaşım olsa gezmek tozmak birlikte eğlenmek mümkün değil benim için çünkü ben sürekli kimsenin olmadığı kalabalık olmayan yerlerde kalmak istiyorum.

bir de midemde ve bağırsaklarımda acı-ağrı oluyor sanırım demiycem umarım bu psikiyatrik durumumla alakalıdır. yoksa kanser diycem emin olarak. hayatımda yaşamadığım baş dönmeleri de var. nefes almada problem var (umarım ben öyle hissediyorumdur), sigara kullanmıyorum ama bu yaşımda 1 kat merdiven çıkıp çarpıntısı olan nefens nefese kalan kim var? akciğer kanseri midir? astım mıdır? emin olamıyorum kafayı yiycem. birisi çıkıp bana ciğerlerinde ya da kalbinde hiç ama hiç sorun yok desin dünyalar benim olucak. (şimdi sen olsan sevgili dostum doktora gidip nasıl anlatırsın bu ciğer durumunu?)

sürekli suçluluk duygusu hissediyorum. geçmişle ilgili sadece hatalarım aklıma geliyor. ulan harbiden kötüyüm be. ne çok derdim varmış arkadaş! ağlamaklı oluyorum, ağlayamıyorum. bazen bulunduğum ortamı yakıp yıkıp rahatlamak fikri geçiyor aklımdan.

çok fazla unutkanlaştım.

karayip korsanlarında bir adam vardı hani. bulduğu hazineyi harcadıktan sonra tayfasıyla beraber lanetlendi(kaptan bilmem ne) o adamın dertlerine benim dertlerimi ekle. o adam yediği elmadan tad alamıyordu. koku alamıyordu vs. işte o benim sevgili dostum.

eminim bunları yazdığım içinde birkaç saat sonra pişman olucam. onun için şunu söyleyeyim belki biraz rahat olur içim: kusuruma bakma dostum.
0
elemanyak
(02.04.09)
öğrenci misiniz? yaşınız nedir, iş durumunuz hayatınız bunların hepsi önemli ne yapman gerektiği konusunda.
0
eyke
(02.04.09)
Kastamonu da kurtulman biraz daha zor olur :) Kastamonu dayım ben de yardımcı olabilecegim bir konu varsa elimden geleni yaparım.

hiç arkadasım yok diyorsun sen de istersen arkadaşın olabilirim. Kastamonu da hayat pekte çekilir değil ama yardımcı olmak isterim sosyalleşme adına buluruz yapıcak bir şeyler.
0
rurouni
(02.04.09)
bunları yapmak azap demişsin ama yapmaktan başka çaren yok. kendini zorlamak zorundasın, hayatının merkezine hiçbirşey yerleştirmeden pozitif düşünmeyi öğrenmek zorundasın. üniversite yıllarında (özellikle ilk iki sene) ben de bu sorunu yaşadım. ilaçla, doktorla olmaz, kendini değiştirmek için çaba sarfedeceksin, yalnız olmaktan mutlu olsan da bunun yanlış olduğunu bileceksin. insan sosyal bir varlıktır, bu su gibi, hava gibi bir ihtiyaç, almayınca kendisini depresyon olarak hissettiriyor. insanları yargılamadan sevmeyi öğreneceksin, herkes hayatı bildiği en iyi şekilde yaşar, farklılıklar hayatı güzel kılar, farklı bir insan varken yanında ona uyum sağla. Bir değişiklik olarak bak, farklı bir tecrübe. İnsan herşeyden keyif alabilir, sadece meraklı olmak, açık olmak yeterli.

Dozunu bilmiyorum ama aynı durumu yaşamış biri olarak söylüyorum, kendini zorlaman gerekiyor. Ve olabildiğince erken, çünkü bu zaman isteyen bir süreç, kendini zorlaman yetmeyecek, bu açık kişiliği kendine benimsetmek zorundasın. Üniversite bitene kadar zorla kendini. Daha sonra askerlik senin için biçilmiş kaftan. Sosyal hayatta insanlarla çok fazla ilişki kurmak zorunda olmayabilirsin ama askerde böyle bir şansın yok. Zorundasın, asıl orada anlayacaksın aslında ne kadar kolay olduğunu.

Kendini zorla, sabırlı ol, vazgeçme.
0
turkish tekila
(02.04.09)
Oha delirmişsiniz siz! Ne kanseri onu bi kere def edin. Hastalık hastası olma yolunda ilerliyorsunuz, buna dikkat edin.

Ayrıca aylarca ayynı çorapla gezmek nedir? Aylarca traş olmamak nedir?

Resmen "ben den uzak durun" mesajı veriyorsunuz insanlara.

Önce bir kendinize gelin. Adam gibi kendinize özen gösterin. Abuk subuk kanser saplantılarınızdan kurtulmak için bir çek up yaptırın.

Ben bir kadın olarak aylarca aynı çorabı giyen ve aynı kıyafetleri giren birini bilsem, ona para yardımında bulunurdum açıkçası. Başka da bir şey gelmezdi aklıma.

Kendinize gelirseniz sorununuz kalmayacak. İnsan gibi yaşayın. Bırakın maymunlar kendi habitatlarında takılsın.

Ciğer miğer çok dert ediyorsanız şuraya not düşün, Ankara'da misafir edeyim sizi, Türkiye'nin en iyi göğüs hastalıkları profesörü ile tanıştırayım, muayene ettireyim.
Bu nedir arkadaş, kendini gömmüşsün lağıma kendi ellerinle.

Bi kendine gel lan!
0
endless dream
(02.04.09)
off hocam çok geçmiş olsun. anladım isteğini ancak aklıma gelen tek şeyi her ihtimalde denenebilir, ya da işe yarar diye yazmak istedim. öyle reikiydi, meditasyondu zımbırtılarından değil. en azından bi ara konuş insanlarla falan...
teknik transformal nefes. transformal breating diye geçiyor al bi de link dene mutlaka
www.nevsahfidan.com
0
follus cerebralis
(02.04.09)
yiğenim bir kaç yıl öncede bende senin durumundaydım. tabii durumumun farkında da değildim ben. bir gün beni tanımlayan bir yazı ilişti nette gözüme. uzun yazı okumasını sevmeyen bendeniz 5-6 sayfa yazıyı bi çırpıda yuttum, kendimi bulduğum için. öğrendim ki bende anksiyete bozukluk varmış. ve yapmak isteyipte yapamadıklarımın bir çoğunu bu anksiyete bozukluk engelliyormuş. tabii isteyip yapamadıkça da depresyan halinden kurtulamıyor insan. neyse benim gibi anksiyete bozuklğu olan, yani sosyal fobisi olan bir çok insanla tanıştım forumlar aracılığıyla. onların tavsiyeleriyle doktora gittim. hiç de doktor seçmedim bazı kişilerin yaptığı gibi. devlet hastanesine gidip bir psikiyatra derdimi anlattım. hemen teşhisi koydu zaten saolsun. 20 ay sabırla, düzenli bir şekilde ilaç kullandım tedavi için. ve 20 ayın sonunda geriye baktığımda çooook fazla ilerleme kaydettiğimi gördüm. insan ilişkilerim düzeldi, kalabalık ortama girdiğimde üzerime üzerime geliyorlar hissi gitti. ikili ilişkilerde daha bi cesurum, daha bi kendine güvenim var. olmak istediğim gibi olmaya başladım diyebilirim.

Bu hastalıktan kurtulmanın tek çaresi var. hastalığı yeneceğine inanıp düzenli bir şekilde ilaç kullanmak. yoksa iki de bir ilaç fayda vermiyor, başka ilaç kullanayım, doktor hiçbişey bilmiyor diyerek tedaviye yarım bırakmakla sittin sene kurtulamazsın bundan.

doktor bana 2. görüşmemizde, uzun soluklu bir tedaviye başladığımı ve en az 1,5 - 2 yıl sabratmemi söylemişti. tabi bu süre zarfında bende de bir çok kez gitgeller olmuştu. ama zamanla bu git-geller yani hastalığın depreşmesi azalıp yok oluyor buna emin ol.
galiba sen biran önce ilerleme kaydetmek istiyorsun, bu hastalık öyle dozaj artırmakla veya ilaç değiştirmekle değil uzun süre düzenli kullanmakla yenilir. sana tek tavsiyem sabırlı ol ve bunu yeneceğine inan. kendine en az 15 ay olmak üzere bir süre belirle ve bu süre zarfında düzenli bir şekilde ilacını kullan.
0
readmymind
(02.04.09)
ilk mesajı yazarken eklemeler yapmışsın onlara nazaran birşeyler daha yazayım.

okuduğuma göre sen kendini iyice salmışsın. biraz kendine çeki düzen ver. veremiyorsan bile elinden geldiği kadar birşeyler yapmaya çalış. değişim senin elinde, ilaç kullanırken sadeec ilacaca bel bağlamak da yanlış, kendini zorlamalısın birşeylere. insanları gözlemle, yapmaktan utandığın şeyleri diğer insanlarda rahat rahat yapıyorsa sende utanma aynı şeyi yaparken.

ve şu adrese bir göz at. www.yasamadonus.org forumu da var,
orada bu sorunları aşmaya çalışan ve aşabilmiş insanların yazılarını bulabilirsin. yardımcı olacağını düşünüyorum.
0
readmymind
(02.04.09)
hani ne psikologum ne de psikoloji öğrencisiyim ama bir kaç tavsiyem var;
-günlük rutin yaptığınız işlerinizi değiştirin,
-hem de her şeyi.. ama her şeyi,
-dişlerinizi sol elle fırçalamaya kadar uçuk şeyleri bile..
-odanızın şeklini değiştirin.
+parfümünüzü değiştirin.
-bilgisayarda masaüstü görüntüsünü,
+kendinizi çok kötü hissettiğinizde üzerinizdeki kıyafetlere bakın ve o kıyafetleri kaldırın bir süreliğine giymeyin.
-yeni birkaç giysi alın.
-haberleri seyrediyorsanız seyretmeyin.
+hele ki dinlediğiniz müzikler mi? hiç birini dinlemeyin yepyeni daha önce hiç dinlemediğiniz müzikler dinleyin.
-eğer ki ilginiz varsa karikatür dergileri alın,
-satranç oynamayı biliyorsanız ve geliştirmek istiyorsanız ustaların oynadıkları maçları kendi kendinize oynayın analiz yapın saatlerce.
+berbere gidin saçlarınızı hoşunuza gidecek şekilde değiştirin,
+her gün traş oluyorsanız arada kirli sakal bırakın, yok ben zombi gibi yaşıyorum 3 hafta traş olmadan okula gidiyorum diyorsanız,cildiniz el verdiğince her gün traş olmaya çalışın.
+kol saatiniz varsa değiştirin yoksa yeni alın. param yok diyorsanız şehir merkezlerinde 5 liraya 10 liraya saatler satılıyor onlardan da olsa alın.
-kahvaltı menünüzü değiştirin, tatlı yemiyorsanız yiyin.
+eğer ki sabahları kalkmak için cep telefonunun alarmını kullanıyorsanız alarm sesini değiştirin ve pek tabi telefonunuzun zil sesini değiştirin, yok ben sessizde kullanıyorum diyorsanız dersten çıktığınız gibi açın sesini.

buraya kadar yazdıklarımı yeni yazdığınız mesajınızı okumadan yazdım.
-1 kat bile merdiven çıkamıyorum diyorsunuz, aylık cûzi bir miktar vererek bir spor salonuna gidin, hafif hareketler yapın sadece yürüyüş bandında yürüyün yada bisiklete binin bir kaç aleti kullanın sıkılınca bırakın ama gidin hayatınızda köklü değişiklikler yapıyorsunuz çünkü. yok ben asosyalim gidemem utanırım mı diyorsunuz? herkesin gittiği saatler genelde akşam üzerleri haftasonları ise öğlen ve öğleden sonralarıdır. siz bu saatler dışında gidin kimsecikler olmaz.
-uyku düzeniniz yoksa onu ayarlamaya çalışın, yok gece benim uykun gelmiyor yatsam da uyuyamıyorum diyorsanız sabah 6 da kalkın çıkın dışarıya bi yürüyün ekmek alın kahvaltı yapın gün içinde uyumayın akşam uykunuz gelsin.

kısacası yukarıda yazdığım örnekler hayatınızda hiçte önemsemediğiniz fakat hayatınıza yer etmiş olan olaylar dizgisi. bunları alışageldiğiniz şekilde yaparak içinde bulunduğunuz depresyon halinden çıkamıyorsunuz. çünkü her sabah kalkıp aynı işleri yaparak aynı müzikleri dinleyerek, aynı masaüstü resmine bakarak kendinizi gün içerisinde çok çabuk bir biçimde depresyonun getirdiği ruh haline sokuyorsunuz. bir düşünün insanlar doğum günlerinin sabahında uyandıklarında neden mutlu olurlar? ya da aylarca özlemini çektikleri tatil yolculuğuna çıkacakları sabah neden yerlerinde duramazlar ve garip bir enerji halinde olurlar. bir düşünün bu garip enerji anında telefonunuz çalsa ve tatile gideceğiniz kişiler gelemeyeceklerini söyleseler ve sabahın o saatinde yatağınıza geri girseniz, nasıl bir ruh hali içinde olursunuz? işte insanlar ne zaman rutin yaşamdan çıkarlarsa ruh halleri de yaptıkları şeylere göre değişiklik gösterir. eğer ki sosyal olarak arkadaş ortamı olarak veya sevgili gibi kişiler ile temasa geçemiyorsanız kendi hayatınızı yukarıda yazdığım 3-5 örneği göz önünde bulundururak değiştirin. ama cidden değiştirin. yok ben asosyal olduğum kadar evde kendi başıma değiştirebileceğim durum şartlarını değiştirmeye bile üşenirim diyorsanız, hiçbir gelişme kaydedemezsiniz. ama bunları bir deneyin derim...
0
ykyt
(02.04.09)
çok şey söyleyebilirim bu konuda. yaşadıklarının benzerini birçok üniversite öğrencisi ilk yıllarında yaşar. ya da yaşamanın eşiğine gelir. ortam, şehir, hayat değiştirmek kolay değildir. daha sonra birçoğu üstesinden gelebilir bu sorunun bazıları ise bataklığa iyice gömülür.

ben de dürüst olmalıyım diye düşünüyorum, sen de bataklığa gömülmüşsün açıkçası. kurtulamamışsın yalnızlıktan. yalnızlık öyle birşey ki insanı kemirir. mahveder. öyle ben yalnızım, cool takılıyorum diyen insanlar "KESİNLİKLE" mutsuz tiplerdir.

sorununu bizzat tecrübe ederek çözmüş biri olarak tavsiyelerim olacak. tabii sen şunları söyledikten sonra: birincisi yalnız bir çocuk muydun yani bu durum üniden sonra mı ortaya çıktı? hayatının bi döneminde kendini diğer insanlardan üstün gördün mü?
0
eyke
(02.04.09)
bence spor yapın, kesinlikle ama kesinlikle spor yapın.. madem insanlardan çekiniyorsunuz, evde şınav, mekik, ağırlık allah ne verdiyse çalışın, yapamam diye gözünüz korkmasın, örneğin hiç şınav çekemiyorsanız bile 1 ay kendinizi zorlasınız, ayın sonunda 10-15 şınav rahat çekerseniz.. bunları nden diyorum çünkü düzenli spor vücuttaki erkeklik hormonu (testosteron) oranını %20 arttırır, bu da size hem sağlık hem özgüven kazandırır. insan ruhsal olduğu kadar biyolojik ve kimyasal bir varlıktır unutmayın, sizi mutlu edecek şey illa birini sevmek, başarılı olmak gibi ruhsal durumlar olmyabilir bunlar metabolik şeylerle de ilgilir, hormonlar, sinirler vs.. iddaa ediyorum sadece 3 ay boyunca bütün bunları düşünmeyi bırakın sadece spor yapın 3 ay sonunda bambaşka biri gibi hissedeceksiniz, özgüvenin en iyi ilacı spordur derim ben.. çünkü sosyal fobiniz var ya, spor yaptığınızda "ben bunların alayını döverim lan" diye bir his oluşuyor ki sosyal fobi falan kalmıyor..:) kız meselesinde ise aradaki farkı açıkça göreceğinize eminim, çünkü dediğim gibi deli gibi artan bir testosteron söz konusu.. ya da spor yapmayın oturun kitap okuyun, kitap yazın falan.. ama sizin durumunuzda tek bir geçerli şey var ki; mevcut durumunuzdan kendinizi soyutlamak, şu andan itibaren geçmişinizde ne varsa hepsini unutp, bambaşka bir yoldan gitmek.. spor bunun için iyi bir ilaç, gerekli gücü aldığınzda da geçmişinizle yüzleşirsiniz tam şukela olur..
0
commorientes
(02.04.09)
Hicbir zaman seninki kadar agir seyretmese de benzer sureclerden ben de gectim defalarca. Aylarca evden cikmadigim, saci-sakali salip kendime bakmadigim, telefonla konusmanin bile izdirap verdigi surecler. Belki benimki bir secimdi ama buna zorunlu olmanin da nasil bir sey oldugunu az-cok tahmin edebiliyorum.

Hepimiz kendi aklinca uygun olan tavsiyeleri sunariz sana. Fakat ortada olan bir gercek var ki o da isin sende bittigidir. Kendin bir eylemde bulunmadigin surece tanri bile elini uzatsa nafile.

Sana iyi gelecek, seni bu karanliktan kurtaracak seyler belli fakat ben yine de sayacagim:

- Bir kere her seyden once goruntunu duzelt. Berbere git, sakallarini kes ya da sekil ver, annenle alisverise cik ve kendi zevkine gore yakistigini dusundugun giysiler al. Bu en onemli kosul; kendini temiz ve iyi hissetigin zaman ozguvenin bir parca artacak. Bu da hayat kalitene yansiyacak.

- Ikinci maddeye @commorientes'in dedigi gibi "spor"u koyuyorum. Hemen git bir spor salonuna yazil diyecegim ama maddi olanaklarini belirtmedigin icin kesin konusamiyorum. Ama ayda 50 tl verebilecegini farz ederek bunu soyleyecegim: Git bir spor salonuna yazil! Spor yapmak hem mutluluk hormonlarini harekete gecirecek, hem de ozguvenini katbekat arttiracaktir. O kadar para veremem diyorsan da ilk etapta evde sinav-mekik-barfiks uclusunu uygula. Sonrasina bakariz.

- Ucuncu maddeye kisisel gelisim koyuyorum: Bir hobi edin. Ilk etapta doga gezilerine katil, fotograf cek falan demeyecegim. Cunku su anda boyle bir sey yapmak senin icin cok zor olacaktir. Bunun yerine kendi basina yapabilecegin seyler olsun, sectigin konuyla ilgili forumlar olacaktir. Oralarda takil, arkadas edin, ayni ilgi alanlarina sahip insanlar cok daha kolay kaynasabiliyorlar.

Sevgili konusunu fazla dert etme, bu oyle bir sey ki kimisi yilda 8-10 kisiyle birlikte oluyor, kimisi 30 yasina kadar karsi cinsin elini tutmamis oluyor. Emin ol 21 yasina kadar yakisikli/guzel dahi olsa sevgili edinememis nice gencler var bu ulkede. Ama sunu bil ki yeterli ozguven seviyesine ulastiktan ve sosyal ortamini sagladiktan sonra ilk sevgiline de ulasacaksin. Sonra da devami gelir zaten.

Biliyorum ki bu soylenenleri yapmak sana olum gibi geliyor, neresinden baslayacagini bilmiyorsun, bir sey yapmaya taakatin yok. Cunku yalnizliga da alismissin ayni zamanda. Ve aliskanliklardan kurtulmak zordur. Fakat suna emin ol ki bir yerden baslamak "Zorundasin"! Bugun olmazsa yarin. Ama eninde sonunda harekete gececeksin.

Ve son olarak diyecegim: O kadar gencsin ki! Henuz 21 yasindasin, hayata baslamadin bile. Her seyin basi gelecege umutla bakabilmek. Ileride yasayacagin guzel gunleri hayal et aksam basini yastiga koydugunda. Birlikte olacagin sevdicegi dusun. Yakalayacagin basarilarin planlarini kur.

Yani kisaca "Umudunu Kaybetme" :)

Ve bir not: Sunu da unutma ki burada biz variz. Her turlu sorun icin eli klavyede bekleyen cengaverler :) Yarin yine yazarsin, yine elimizden geleni yazariz. Umuyorum ki bir sonraki yazinda "Sevgilimle soyle-boyle oldu da boyle boyle mi yapsam" seklinde mesajlarini goruruz. Ya da gormeyiz bilemiyorum :P
0
msb
(03.04.09)
Şimdiye kadar söylenenler mantıklı. Benim takıldığım nokta kendine güveninin olmaması. Bence önce otur şimdiye kadar iyi yaptığın, "başarabildim" dediğn, kendini iyi hissettiğin olayları, anları tek tek yaz; ama sallayarak değil, üzerinde düşünüp vakit harcayarak. Sonra bunları yaparkenki ruh halini düşün, seni motive eden şeyleri düşün. Böylece kendine güvenmeni sağlayacak doneler ve ardında yatanlar sende farkındalık sağlar. Kendini toparlamak için çaba sarfet ve umutsuzluğa kapıldığın anda bu yazdıklarını düşün.
0
nano mercy
(03.04.09)
Önce sorunu anlatmışsın, sonra zaten nedenlerini anlatmışsın.

Psikiyatristler için şunu söyleyeyim, özele gitmediğin sürece yalnızca ilaç yazarlar oysa ilaç yanında terapi de gerekir. İlaç yalnızca işi hızlandırır.

Aslında yazılacak çok şey var ama özetle şunu söyleyeyim. Kendinize bir hobi bulun. Bir de evcil hayvan. Misal köpek. Biliyorum namaz kılınan yerde olmaz ama Köğeği gezdirmeye çıkarttıkça mecburen bir yerler de görmüş olursunuz. Yok o şimdilik o olmaz derseniz akvaryum kurun kendinize. Bitkili balıklı. Bitkili akvaryumlar biraz daha uğraş gerektirir. www.akvaryum.com adresinde forumda akvaryum camlarının yapılmasından balık seçimine, bitki için gerekli tüm düzeneklerin anlatımı var. Ben de senin gibiydim. Senin kadar değil ama senin gibiydim. Bir amaç edindikten sonra, boktan bir şey de olsa bu insan kendini biraz daha iyi hissediyor, hele hele bir canlının sorumluluğunu aldığında daha bir titiz oluyorsun.
0
Kazmapolitan
(03.04.09)
bana yardımcı olma isteği içerisinde olan-olmayan bu yazdıklarımla ilgilenenlere çok çok teşekkür ediyorum. çok samimi söylüyorum ki çok duygulandım. birilerinin orada benim iyiliğim için bir çaba içerisine girmesi bu mesajı 500 yakın kişinin okuması kendimi biraz da olsa değerli hissetmeme sebep oldu.

bir de eyke dostumun öğrenmek istediklerine cevap vereyim: hayatımın bu dönemine kadar gayet sosyal ve konuşkan birisiydim. hiç bir zaman kendimi diğer insanlardan üstün görmedim. yanlızlığın cool olduğunu düşünmedim. girdiğim her ortamda en büyük kahkaha müsebbibi olduğumu çok fazla kişiden duydum zamanında (her sınıfta bir tane bulunan sürekli espri yapan adam modeli). yine o zamanlar da çevreme karşı bir çekingenlik söz konusuydu ama bu şimdikinden çok çok daha az. farkedilmeyecek kadar.

aslında çocukluğuma dair kötü anılarım da var. ama burada anlatmam sanırım uygun değil.
0
🌸elemanyak
(03.04.09)
yazacaklarımın hemen heopsini zaten arkadaşlar yazmışlar buraya. ancak ben kendi tavsiyemi vereceğim: kitap yazın.

ben de çok çok ağır bir depresyon hali yaşadım, hayata küsmeler, isyanlar, yalnızlıktan keyif almak. her şey. her şey tek kelimeyle zordu. yapmak bir şey istemiyordum, konuşacak biri, anlaşacak biri. ama sonra kitap yazmaya karar verdim. yani konu sadece kitap değil. blog da olabilir. hikaye de olabilir.

tavsiyem şu: kendi hayatınızı yazın; ancak kendi hayatınızı istediğiniz gibi yazın. karakteri size benzesin ama sizin olmak istediğiniz her şey olsun. ve giderek ona beznediğinizi fark edeceksiniz. araya farklı şeyeler, olmasını isteidğiniz arkadaşlar koyun. belki bir sevgili?

uzun bir süreçtir kitap yazmak, belki iki üç yılınızı alır. ama o yıllar sonunda normale önmüş umutlu bir birey olursunuz. yapmaya çalışın bunu dostum.
0
sen git ben geliyorum
(03.04.09)
Kardeş mesajına iş yeri ortamında rastladım. Çok ilgimi çekti, word dosyasına kaydettim, işten her fırsat bulduğumda okudum hem mesajı hem verilen cevapları. Bunu da akşam evde yazsam mı diye düşündüm ama tutamadım kendimi, yazıyom. Öncelikle çok teşekkürler ve tebrikler böyle bir durumda dahi kendini bu kadar açık yazabilme takatini, basiretini ve samimiyetini gösterebildiğin için. Böylesi durumlarda insana kendini düzgünce anlatmaya çalışmak zor gelir, sıkılır bırakırsın bi yerde. Teşekkür ediyorum sana çünkü bir süredir yavaş yavaş çıkmakta olduğumu düşündüğüm tünele başka birinin gözünden baktım sayende. Hele üstteki 2. mesajından sonra senin durum cuk oturdu benim duruma. O yüzden sana bianda bi sürü şey söyleyesim var. Çenem düşüktür, daha kötüsü mevzuyu dallandırır budaklandırırım konuşurken, o yüzden ana gidişatı kaçırmamaya çalış ve işine yarayacakları al gerisini filtrele. 1,5 senedir süregelen bu depresif dönemden sonra, zaten kısıtlı olan bütünsel bir çerçevede anlatma/yazma yeteneğimi tamamen kaybettiğim için aklıma gelen herşeyi madde madde yazmak durumundayım, umarım işine yararlar:

- birincisi ve en önemlisi burada bizler ya da çevrende içini döktüğün kişilerden seni iyi anlayanlar elbetteki çok değerli olacaktır senin için. Özellikle de sorunu tanımana yardımcı olma noktasında. Fakat ne kadar iyi anlaşılırsan anlaşıl,sorun da istediğin kadar iyi tanımlansın bu, iş çözüme gelince seni sadece kendinin dürtükleyeceğin gerçeğini değiştirmiyor. Bu dürtükleme de 'kendini zavallı gibi görme, sürekli geçmişteki yanlışlarını hatırlama, insanları beğenmeme, onlardan uzaklaşma, içine kapanma, kendini tanıma, prensipler edinme, değişme' gibi aşamalarla ilerleyen bir süreçten sonra kendiliğinden gerçekleşecek zaten. Yani yakında başka biri olucan. Bu durumun sadece senin tarafından sonlandırılacak, sana yardımcı olmaya çalışanlar kendini anlamanda yardımcı olabilecekler ancak. O yüzden sorunun sende, çözümün de sende olduğunu asla aklından çıkarma. Şu aşamada Hindistan'a otostopla gitmek de, hem güzel hem şefkatli bir kız da, yoga da , yehova şahitleri de, kariyerist bir kaçış yolu da, intihar da, kendinden kaçış, bi sonraki dalgaya erteleme, uyuşturma, tatmin olamayıp daha ağır bir umutsuzlukla eski haline dönme gibi sonuçlar doğurur ancak. sorun sensin, sebebi (kendimden örnek veriyorum) köpek gibi sevip karşılık alamadığın karşıcinste değil, hiçbir zaman anlaşamadığın baban da diil problem, sistem de diil. Sorun senin şu an bulunduğun noktayı beğenmemen. Oturup ağlıyorsun aslında şu an o noktanın üzerinde. Çözüm de sensin, yukarıdaki kaçış yolları değil. Eğer bu süreci bir kendini tanıma ve şu ana kadarki 'sen'in özeleştiri süreci olarak görürsen, ki zaten öyle de gelişiyodur, içindeki akıllı sen'in gözü açılmıştır, kendi röntgenini kendin çekiyosundur diye tahmin ediyorum.

- Sağlık konusu da çok benzer oldu bende de. Hayvan gibi yemiş, 140 kiloyu görmüş, deli gibi sigara alkol tüketmiş biriydim ve zerre umursamazdım. Ama artık bu sağlık mı depresyonu tetikledi, depresyon ve kendini beğenmeme mi sağlık konusunda duyarlı hale getirdi bilemiyorum, 1,5 senede 25 senede gittiğimin 3 katı kadar sağlık ocağına ve hastaneye gittim. Sperm testinden tut da 24 saat kalbe bağlanan holter denen bi cihazla gezmeye kadar her bi boku gördüm.. Bi ara en rahat muhabbet edebildiğim tipler hastanedeki hastalık hastası teyzeler, amcalardı. Ha hiçbişeyim yok muydu? Tabiki vardı... Kalbimde çarpıntı vardı, sabaha karşı uykudan uyandıran ve bazen sinirlenince baş gösteren. dakikada 170 attığını alet kaydetti zaten, nefes darlığı da gelişti. Bi ara 3-4 gün boyunca 2-3 günlük ömrüm kalmış gibi yaşadım. Ama neticeyi söyliym, stres azalınca hepsi geçti. Hiç bi bokun yok yani rahat ol. Bol su iç, sabahları da yoğurt ye tabii. Ha benim bu 1.5 senelik sağlık takıntım hiç mi bi boka yaramadı. yaradı tabi, kalbimi yordum, 70de ölüceksem 55te falan ölürü herhalde şimdi:) Yani atlatıcaksın bu sağlık sorunlarını, tek eline geçen de yıpranmışlık olucak işin acı kısmı. Saçların dökülücek, sertleşme sorunu yaşıycaksın, kalbin 170 vurucak, 1 sene sonra bi kırda piknikte çimenlere daha kel, genç yaşta gerektiğinde sertleşebileceğine olan inancı %100den %60lara düşmüş, kalbi o anki yaşından 3-4 yaş daha yaşlı biri olarak uzanacaksın kız arkadaşınla. Eline geçen eksi bu. Artıyı da söyliym üzülme hemen: dibi gördün, eğer bu tünelden kendini tanımış, yer yer acımış, bazen kızmış ama çoğu zaman anlamış biri olarak çıkarsan, yani kendini anlayıp sevmeye başlarsan bu bunalımlı süreç içinde sağduyulu, berrak, hep senin için iyi olanı seçecek bir 'akıl' oluşturarak sonlanacak, bundan büyük de bir artı olmaz hayatta onu bil. Kendini eleştir, kendini anla, kendini sev, kendine değer ver.. Sokrates'ın 'kendini tanı' lafıyla dalga geçerdik lisede.. Şimdiyse yeryüzünde söylenmiş en bilgece söz olduğunu düşünüyorum..

- Son mesajın çok önemli. Muhabbetmişsin, espriliymişsin zamanında. Aynı ben. En büyük amacım insanları sürekli güldürmekti.. 10 sene boyunca 2 dakikadan fazla oturaklı olamadım. Geyik, geyik.. Ama çok zararını gördüm bunun hala da görüyorum.. Kardeş, kimse senden ortamların neşe kaynağı olmanı istemez. Ama olursan da çok cıvıtmadğın sürece karşı çıkmaz. Çünkü çok işe yarar böyle tipler.. Ama 23-24ten sonra hayatın ciddiyeti başlayınca sap gibi kalma ihtimalin yükselir. o yüzden ciddiyeti çok önemse.. İnsanlarla konuşurken ciddi ol, ciddi arkadaşlıklar kur. Seni kırabilecek, nazarında çok da önemli olmadığın, senin de çok önemsemediğin adamlarla var olan ilişkilerini ilerletmeye çalışma. Seni sevenleri sevmeye çalış. Kardeşinle aranda bi soğukluk varsa bi an önce gider mesela.. Aile olayını da bi an önce hallet. Sev onları.. oldukları gibi kabullen. Hele anneyi babayı bu yaştan sonra hiç değiştirmeye uğraşma. Çevre konusunda herkese içini açma öyle hemen.. Kızlar da sevmez. Herkese yapma espri, hakedenleri güldür.. Herkesi +dan başlatma. Sıfırdan başlasın, herkesin bi bilançosu olsun gönlünde. Yaş 27 olur, hala yanında olan kahrını çeken anne, kanka, hep orada olacağı var sayılan arkadaşların önemi anlaşılır, bu sefer it gibi pişman olursun değmemiş arkadaşlara, kızlara verdiğin emeğe. seni seven iyi insanlardan soğuma öyle hemen, müzikten anlamıyo, zekası ortalama, tipsiz, çok saf vb. sudan sebeplerle. elitist olma , iyi insan az bulunan bişey..

- Hayatta bana en güzel akılları vermiş 2. kişi, o kadar kahrımı çekmiş adam, bıkmıştı benim yakınmalarımdan artık.. Bıktırma insanları, gel buralara yaz daha iyi. Uzun zamandır görmediğin eski güzel günlerden arkadaşlarla buluş, o ortama gir, bak görüceksin bi anda eski sen oluyosun:) Bide zaaflarını, zayıf noktalarını, seni anlar düşüncesiyle 2. grup arkadaşlarınla paylaşma. Kimisi ilerde yüzüne vuruyo inanmıycaksın.. Gel buraya yaz. Keşke ben de o doktora gidecek ya da buraya yazacak cesarete sahip olsaydım. belki bu kadar uzamazdı, annemi bu kadar üzmezdim.

- Şimdi bi kuzenin gelse mesela güvendiğin, bi sürü anlatıcan bi anda, boğucan.. Çook zor olucak şu durumunda ama insanları dinlemeye başlasan, beklemediğin tiplerin ne kadar derin, görmüş geçirmiş tipler olduğunu keşfetsen çok iyi olur.. Dinle ve anla.. Güvenilir, komplekssiz tiplerle dertleşmekten asla çekinme, ama daha çok dinleyen taraf ol.

- Buraya kadar okuma sabrını gösterebildiysen, dinleyen taraf olursun çok rahat. çok dinleyen çok anlar, çok bilir ve çok daha rahat gider bu karanlık ormanda bilader bunu unutma.

- Ortam öyle hissettirmedikçe kendini özel hissetme.. Biriyle 6-7 kişilik bi ortama giriyosan, ve o gayet rahat takılıyo da sen fazlalık gibi hissediyosan sorunu ortamın zeka düzeyi düşüklüğüne, sana göre olmamasına vb. bağlama. çok yaşanan bi sorun bu.. İnsanların beğenilecek yönlerini gör biraz da. Ve kendine bak.. ortama giren, hiçkonuşmayan, kendini bi bok sanan bi tip olup çıkıyosun boyle bi durumda. Bak yaş olucak 27 (anla işte 27 yaşındayım) mecbur giricen bi ortama, iş olur arkadaş çevresi olur.. Ve bugün bu kendini yalıtma hastalığın, orada 'adapte olamama, konuşacağı susacağı yeri bilememe, empati kuramama, çayını gidip kendin alırken diper boşalan bardakları alma inceliğini gösterememe, karşı tarafı anlamama, beğenmeme, herkeste bi kusur arama, cinlikleri, bakışları, imaları çözememe ve neticeyi ben özelim zekiyime getirip istemeye istemeye marjinal mutsuzu oynamak zorunda kalma' şeklinde dönecek sana uyarırım önemle.

- son olarak yaş 21 , süper.. üniyi aile yanında okumak yerine ben de kastamonuda ya da benzer küçük bi şehirde okusaydım keşke.. 5 sene erken girip çıkardım.. yogayı boşver, turp gibisin de, ayak mantarı sahibi olmadan çıkar ama çorapları.. sana dışarı çık, kırlara koş, ilk gördüğün kıza yaz demiycem.. salaklık olur bu.. yoga falan da yapma çok meraklı diilsen.. ama naçizane fikrim, sevdiğin bi şeyin peşinden gidersen iyi olucak. sevdiğim bişey yok deme var olduğuna eminim. 27 yaşında gitar dersine ve felsefeye başladım.. Anlayışlı, iyi niyetli kızlarla dostluklar kur.. Onlar önce seni anlar, sonra da uygun kızı bulurlar..

- bu mesajı hiçbir zaman utanıp silme.. ben de öyle yapıcam.. memleket bizim gibilerle dolup taşmışş.. yalnız hissetmesin kimse. hade hoşçakal..
0
eugenick
(03.04.09)
@eugenick: inanın anlattıklarınız aynı benim. kalbimin sizin değerlerinizi gördüğünü çok iyi hatırlıyorum. öyle zamanlarım oldu ki bir günde 5 doz diazem 1 doz largactil yedim. yine de doktorlar sakileştiremiyordu beni. birkaç gün içerisinde öleceğime o kadar emin olduğum günelr oldu ki (özellikle doğum günümün gecesinde ve kadir gecesinde yaşadığım gerginliği kelimelerle anlatmam mümkün değil). bunun yanında acil serviste beni tanımayan doktor yoktu.

bu hastalığıma kadar özellikle saydım. sağlık karnemde -bebekliğimi saymazsam- gittiğim muayene sayısı iki elimin parmakları kadar belki vardır belki yoktur. ama bu sekiz ayda yaptırmadığım test gitmediğim alanın doktoru kalmadı (sanırım bir tek üroloji ve onkoloji kliniğine gitmedim)

benim çarpıntılarım nefes darlığım göğüs ağrılarım hala devam ediyor. umarım sizinki gibi geçer. ayrıca zahmet edip üşenmeyip, babane milletin derdinde demeyip uzun uzun yazdığınız için tüm arkadaşlarla beraber size, özellikle, teşekkür etmek istiyorum.

@rurouni: sana da çok teşekkür ederim dostum. çok düşüncelisin. ama bu kadar anlattıktan sonra yüzüne bakmaktan utanırım.
0
🌸elemanyak
(03.04.09)
öncelikle sosyal fobiyi yenmek için en iyi yol tiyatro bana sorarsan.Yani bir oyunculuk kursuna yazılmalısın.Çok kısa zamanda inanılmaz açılıyosun.Düşünsene kendini direk insanların önüne atıyosun.Hangi ilaç bu kadar etkili olabilir ki?

Eğer kastamonu öyle bi yer yoksa,okulundaki tiyatro kulübüne gidersin sen de.Hem daha ucuzdur;)

Spor yap diyen arkadaşlara katılıyorum.Egzersiz insanın gerilimini alır.Ama illa öyle spor salonu bilmemne...uğraşamam dersen,evde yapabileceğin şeyler de var.Tibet'in gençlik pınarını yapabilirsin mesela.Yoganın özeti gibi bişey.5 hareketten oluşuyo ve çok pratik.Günde maksimum yarım saatini alır.

Bir de arkadaşların dediği gibi alışkanlıklarını değiştir.O zaman sen de değişirsin:)
0
migelo
(03.04.09)
(12)

opera deli etti beni

slevin kelevra
selam,opera, kullanıcı adı ve şifrelerimi hatırlamıyor. herhangi bir siteye girdiğimde, kullanıcı adı ve şifremi girdikten sonra "parolanı hatırlayayım mı, kullanıcı adını falan" diye soruyor, ben de "hatırla tabii" diyorum. siteye tekrar girdiğimde, opera'nın sözünü tutmamış olduğunu görüyorum. ayr
selam,

opera, kullanıcı adı ve şifrelerimi hatırlamıyor. herhangi bir siteye girdiğimde, kullanıcı adı ve şifremi girdikten sonra "parolanı hatırlayayım mı, kullanıcı adını falan" diye soruyor, ben de "hatırla tabii" diyorum. siteye tekrar girdiğimde, opera'nın sözünü tutmamış olduğunu görüyorum. ayrıca, mesela ekşi sözlük'te "başlık" veya "hayvan ara" kısmına, ilk harfini girince, geçmişte yazdığınız o harfle başlayan şeyleri gösteriyor ie'de ve firefox'ta. opera'da da mutlaka vardır ama bir türlü bulamadım bunların ayarlarını. çerezleri de kabul ettim. ya bir bug var ya da ben beceremiyorum.

yardımcı olursanız sevinirim.
0
slevin kelevra
(21.03.09)
cookileri actın mı ?

auto fill opera da yok
0
bryan fury
(21.03.09)
cookieleri de açtım ama olmuyor, bir tuhaflık var sanırım, yardımın için teşekkürler.
0
🌸slevin kelevra
(21.03.09)
eğer şifre girdiğin kutucukların etrafını sarı bir çizgi çevreliyorsa ctrl+enter kombinasyonunu kullan otomatik girer.
0
eyke
(21.03.09)
ctrl+enter veya yukarıda bir yerlerde "wand" simgesi olacak ona tıkladığında otomatik olarak dolar.
0
alperen4
(22.03.09)
operanın sihirli wand ı var yukarda.ona bas doldurur enter'a bile basar...:D
0
rosencruz
(22.03.09)
ikinci özellik mevcut değil operada...
0
huzursuz
(22.03.09)
teşekkür ederim arkadaşlar,

süper bir browser aslında ama, bahsettiğim 2. özelliğin olmaması çok büyük bir eksik bence. dediğiniz gibi wand yapınca kendisi dolduruyor. diğer eksiğini de tamamlasa da hepten operaya geçsem.
0
🌸slevin kelevra
(22.03.09)
auto fill için de bi javascipt eklentisi var aslında, gayet de calısıyor.
0
bryan fury
(23.03.09)
nereden bulabilirim acaba?
0
🌸slevin kelevra
(23.03.09)
userjs.org

surda var.
0
bryan fury
(23.03.09)
teşekkür ederim, bakalım olacak mı?
0
🌸slevin kelevra
(23.03.09)
teşekkür ederim, oldu... biraz uzun sürdü ama oldurabildim sonunda :)
0
🌸slevin kelevra
(27.03.09)
(3)

şöyle bir durum var sözlükten uçar mıyım?

fuck milk get beer2
merhaba arkadaşlar..bizim komşu internetine (wireless network) şifre koymuyor..ben de bazen limitim bitmesin diye kendi netimden çıkıp onun network'une bağlanıyorum..ancak firefox'da onun netine bağlanınca log-out oluyorum.. "ehh tabi ip değişti.. ssg x=y, y=a yapmış, ip değişince log-out oluyorsun"
merhaba arkadaşlar..
bizim komşu internetine (wireless network) şifre koymuyor..
ben de bazen limitim bitmesin diye kendi netimden çıkıp onun network'une bağlanıyorum..

ancak firefox'da onun netine bağlanınca log-out oluyorum.. "ehh tabi ip değişti.. ssg x=y, y=a yapmış, ip değişince log-out oluyorsun" demiştim..
login olmadan öyle takıldım sözlükte biraz..

sonra kendi netime geçtim..
sol frame'den bir başlığa tıkladım.. ama birden yeni başlık log-in olmuş biçimde açıldı.. kendi temamda.. sol frame ve üst menüler eski reklam temasında kaldı.. ortada başlık birden log-in oluverdi kendi kendine..

ben de "yaa ssg baya ciddiye alıyor bu işi, aman uçmayalım komşunun netine takıldık 5-10 dakka diye, karambole uçmayalım." korkusu başladı..
mesala geçen kardeşim geldi benim evime.. kendi account'una benim internetimden log-in oldurtmadım çocuğa.. fake account sanarlar'da ikimizi de uçururlar diye..

sizce çok fazla mı korkuyorum?..
yoksa kardeşim gelince rahatça bağlansın mı kendi accountuna? veya komşumuzun netine asılırken, o internet üzerinden de rahatça log-in olmamda bir sakınca yok mu?
0
fuck milk get beer2
(19.03.09)
(bkz: #15012016)
0
ne nicki be
(19.03.09)
ben ve eşim 2 senedir, aynı evden bazen de aynı bilgisayardan giriyoruz sözlüğe umarsızca. ben 6. nesil, o 4.
moderasyona falan herhangi bir bildirimde de bulunmadık evliyiz diye. ama uçurulmadık da. demek ki hakkaten mistik yöntemleri var ssg nin, rahat olun.
0
frothonthedaydream
(20.03.09)
farklı iplerden girmek neden sorun olsun ki? ayrıca standart ttnet kullanıcısı modemi her kapatıp açtığında ip'si değişir. sorun mudur bu cidden?
0
eyke
(20.03.09)
(3)

vista dan nefret ediyorum

Merwish
Vista da araç çubuğu ve pencere özelliklerinin rengini falan değiştirmeye çalışıyorum ama yapamıyorum. Yardım edebilen varsa ne mutlu bana not: kişiselleştirmeden pencere rengi ve görünümüne tıkladım
Vista da araç çubuğu ve pencere özelliklerinin rengini falan değiştirmeye çalışıyorum ama yapamıyorum. Yardım edebilen varsa ne mutlu bana

not: kişiselleştirmeden pencere rengi ve görünümüne tıkladım
0
Merwish
(16.03.09)
pencere özelliklerinin rengi ne oluyor?
0
eyke
(16.03.09)
pencere renkleri demeye çalışmışım
0
🌸Merwish
(16.03.09)
e dogru yere tiklamisin zaten. oradan istedigini yapabilirsin. niye yapamadin ki? hatta windows 98 gorunumu bile yapabilirsin. biraaz kurcala oralari. onemli ayarlar degil. bir seycik olmaz.
0
ne nicki be
(16.03.09)
(8)

entry no

sanal uyku
entry numarasına tıklayınca açılan pencerede link de oluyordu, artık yok galiba?çık gir cookie sil ıvır zıvır uğraşamadım yatıcam birazdan.
entry numarasına tıklayınca açılan pencerede link de oluyordu, artık yok galiba?
çık gir cookie sil ıvır zıvır uğraşamadım yatıcam birazdan.
0
sanal uyku
(16.03.09)
cache temizle oyle dene.
bir sorun yok bende valla gayet javascript prompt calisiyor.
0
sourlemonade
(16.03.09)
denedim şimdi ayrıntılı, login olunca sadece entry numarası çıkıyor, misafirken link çıkıyor. ff3
0
🌸sanal uyku
(16.03.09)
bende de entry no çıkıyor.
daha faydalı olmuş sanki.
0
tembel degilim useniyorum
(16.03.09)
eski hali daha iyiydi bence, entry no aynı pencereden kopyalabiliyordu zaten yine. ya da 2 tane yer olsa, birinde adres diğerinde entry no çıksa o da güzel olur.
0
🌸sanal uyku
(16.03.09)
peki no'yu biliyorsak, direkt entry'e giden url'i nasıl elde ediyoruz?
0
eyke
(16.03.09)
google chrome da çıkıyor ama ie7 de çıkmıyor bende.
0
trista
(16.03.09)
operada hiç bir zaman çıkmamıştı ki (en azından benimkinde).
0
vital
(16.03.09)
@eyke: http: //sozluk.sourtimes.org/show.asp?id="buraya entry numarası, başında # yok, tırnaklar yok"
0
demcan
(16.03.09)
(2)

ttnet güvenlik programı hakkında >>>

gijilti
adsl abonesi olduğum için 3 ay ücretsiz olarak ttnet güvenlik (McAfee) programını kullanabileceğimi bildirdi. (3 ay sonra ise, o zaman devreye girecek 2-3 milyonluk vergi indirimi ücreti kadar faturama ekleme yapılarak bu programı müzik ve bilmem kaç dk.lık Wifi ile kullanabileceğimi söylediler evi
adsl abonesi olduğum için 3 ay ücretsiz olarak ttnet güvenlik (McAfee) programını kullanabileceğimi bildirdi. (3 ay sonra ise, o zaman devreye girecek 2-3 milyonluk vergi indirimi ücreti kadar faturama ekleme yapılarak bu programı müzik ve bilmem kaç dk.lık Wifi ile kullanabileceğimi söylediler evi arayarak.

ben de güvenlik programını indirdim pc.me...
ancak ne yazık ki şöyle bir olay oldu. benim pc bir hata verdi, o programla alakalı olup olmadığı belli değil. sistem geri yükleme yaptım ve ttnet güvenlik programım silindi. geri yüklemeyi tekrar geri yaptım, yani 12 marta almıştım ve ttnet güv.i kurtariim diye 15 marta aldım ne fayda, yerinde yelle esiyo.

ttnet.in sayfasına girip tekrar da yükleyemiom, lisans hakkımı kullanmış olmuşmuşum. böyle saçmalaık mı olur yaa?

o programı kullanma hakkı verilmişse bana on defa siler kurarım.

şimdi ne yapabilirim dostlar, programı sonsuza dek kayıp mı ettim?
0
gijilti
(16.03.09)
hayır etmedin. önce programın uninstall'ını ara pc'de. bir yerlerde kalmış olabilir. onu çalıştır, sonra bir daha kur.

olmazsa ttnet'i arayarak durumunu anlat. onlar hallederler.
0
eyke
(16.03.09)
lisans kodu vs bişi yok mu? mc afee'den indirin kodu girin diyeceğim çünkü.
0
vital
(16.03.09)
(3)

harddisk doluyor

efruz
bu vista ne bela birşeydir ki, kafasına göre gigabytlarca bilgiyi saklıyor sonra da silmiyor.c bölümü 15 gb idi, yer yok da yer yok diye beni sinir ede ede, 30 gbta çıkardım formatta. 1 ay kullandıktan sonra hala son mb da kadar kullanıyor dolduruyor.live mail kapisitem 3.5 gb civarı ondan haberim v
bu vista ne bela birşeydir ki, kafasına göre gigabytlarca bilgiyi saklıyor sonra da silmiyor.

c bölümü 15 gb idi, yer yok da yer yok diye beni sinir ede ede, 30 gbta çıkardım formatta. 1 ay kullandıktan sonra hala son mb da kadar kullanıyor dolduruyor.

live mail kapisitem 3.5 gb civarı ondan haberim var. birşey demiyorum
windows klasörü 6 gb... hadi ona da eyvallah
program files 2.5 gb eh olur o kadar
belgeler masaüstü 500 mb olsa
sistem geri yüklemeyi kapatmışım

gerisi hep fasa fiso... nedir 20 gb civarı tutan bu ıvır zıvırlar.

c de pagefile.sys nedir. 2.30 gb. sileyim mi ya da nasıl kücültülür.

c de programdata diye klasör var. ne işe yarar. sileyim mi. içinde sadece symantec 5.26 gb tutuyor. hatta komple programdata yı silsem 8 gb falan yer kalacak

nedir bu işin olması gerekeni
0
efruz
(14.03.09)
pagefile sanal ram gibi bişedir tavsiye etmem silmeni veya küçültmeni..
0
iterator
(14.03.09)
"Program Data is a "virtualized" folder used by Vista so that programs and
users running with normal rights can work around a security feature of
Vista. Only full Administrator users can write to the Program Files folder,
so any time a program or user with lesser rights wants to write to Program
Files, that action is redirected to Program Data instead."

Ccleaner gibi bi temizleme programı kullanarak gereksiz dosyalardan kurtulabilirsin. Windirstat gibi bi program kullanarak da harddiskinde neyin çok yer kapladığını görsel olarak görebilirsin. Gereksiz dosyaları silmek için glary utilities de kullanabilirsin. Glary utilities, windirstat'ın yaptığını da yapabiliyor ayrıyetten.

www.ccleaner.com
windirstat.info
www.glaryutilities.com
0
edge_nabby
(14.03.09)
vista otomatik geri dönme noktası oluşturuyor, her güncelleme yapıldığında. 6 ayda 10-20 gb arası yer tutar bunlar. programları var silmelisin.
0
eyke
(16.03.09)
(27)

bilim ve teknik'te darwin'e sansür! #2

uyuzcan
öncelikle, (git:63069)ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])bu da metin:Kurumunuz bünyesi
öncelikle, (git: 63069)
ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])

bu da metin:

Kurumunuz bünyesinde aylık olarak yayımlanan “Bilim ve Teknik” Dergisi Mart 2009 sayısı kapak konusunun son anda değiştirildiğine dair iddialar yazılı ve görsel basında yer almaktadır.

Söz konusu iddialara göre; adı geçen derginizin ilgili sayısının kapak konusu, Charles Darwin ve ortaya attığı “Evrim Teorisi” iken, son anda Kurumunuz Başkan Yardımcısı ve “Bilim ve Teknik” Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafından veto edilerek değiştirilmiş ve konu derginin içeriğinden çıkarılmıştır.

Yazılı ve görsel medyada yer alan bu iddia yanlış ise tarafıma ve kamuoyuna gerçekte ne olduğunu açıklamanızı arz ederim.

Ancak eğer iddia doğru ise; biliniz ki:

Adı “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” olan bir kurum tarafından, tüm dünyada bilim adamlarınca kabul görmüş ve ortaya atılmasının ardından 150 yıl geçmesine rağmen bilimsel antitezi oluşturulamamış bir kuramın (teoremin) yok sayılması yalnız ve ancak bilime ihanettir.

UNESCO tarafından doğumunun 200’üncü ve teorisini ortaya atışının 150’nci yıldönümü dolayısıyla, yaşadığımız yıla adı verilen Charles Darwin’in Evrim Teorisi, bir takım çevrelerin yok sayma ve karalama politikalarına rağmen bilim dünyasının olmazsa olmazlarındandır.

Bilimsel gerçekler, siyaset çevreleri tarafından görmezden gelinse bile, günümüz koşullarında herkesin ulaşabileceği kaynaklarla korunmaktadır. Dolayısıyla, kurumunuz bilim adına saygınlığını korumak istiyorsa, bir an önce sansürden uzaklaşmalıdır.
0
uyuzcan
(11.03.09)
teşekkürler uyuzcan.

hatta birkaç gün yukarıda kalsa iyi olur.
0
sql
(11.03.09)
selçuk alsan'dan sonra bilim tekniğin pek pibi fiyakası kalmadı.
birde güdümlü olunca iyice heder etti kendini.
bu mailler işe yarayabilir ancak alıp okumamak daha etkilidir bence.
0
etna
(11.03.09)
wwweski.tubitak.gov.tr

bu adresten bilgi edinme kanunu çerçevesinde de bilgi isteyebilirsiniz. uygun bir üslupla yazarsanız cevap vereceklerdir. uyuzcan'ın metni gayet güzel, ilk 3 paragraf gönderilebilir.
0
izaleisuyuu
(11.03.09)
ben metnin tamamını gönderdim, çünkü gayet güzel olmuş, ilk 3 paragraf gönderilirse anlam bütünlüğü kalmaz diye düşünüyorum, yani bu durumun açıkça sansür olduğunun ifade edilmesi gerekiyor.
teşekkürler
0
libera
(11.03.09)
sansürü desteklediğim için göndermedim. ben tübitak'ı kutladığımı gönderen bir mail attım. sizin de demokratik hakkınız elbette. yollayınız.
0
detroitli kizil
(11.03.09)
bilgi edinme formu yoluyla işin aslını öğrenen olursa beni veya burayı veya sözlüğü de aydınlatabilir mi?

bu arada detroitli kizil arkadaşımız, sansürü destekleyerek bize demokrasi dersi vermiş.
ama işin en başında bir "düşünce özgürlüğü"ne vurulmuş darbe var. kendisine demokratik haklarımızı bize anlatacağına, demokrasi, özgürlük neymiş öğrenmesini öneririm.
0
eyke
(11.03.09)
13 Mart cuma günü ODTÜ Stadı'nda bir eylem planlanıyor. Denmiş ki:

"Darwin'in Doğumunun 200. Yılında, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nin
EVRİM sayısını sansürleyenlere "EVRİM"li kapak fotoğrafı veriyoruz!
Galileo'nun da dediği gibi dünya, "her şeye rağmen dönüyor." ODTÜ
"Devrim" Stadyumu'ndaki eylem günü fotoğraflarımız, "BİLİM ve TEKNİK
Dergisi" Nisan 2009 sayısına "kapak" olsun! Bilim dünyasına yön veren
ana dinamiklerden ODTÜ camiası olarak, TÜBİTAK'tan Bilim ve Teknik
Dergisi Mart 2009 sayısını telafi edecek bir "özür kapağı" bekliyoruz.

Ayrıntılı bilgi için odtuevrimesahipcikiyor.wordpress.com
0
selimse
(11.03.09)
uyuzcan, ben de kopyala yapıştır yapıp şimdi gönderiyorum. sözlük'ten attığın iletiyi de gördüm. yalnız bir de bilim ve teknik'İn iletişim adres mevcut. o da şudur: [email protected] . ayrıca bilim ve teknik yazıişleri müdürlüğünün numarası: 0312 427 06 25
0
beccaria
(11.03.09)
nasıl antitezi oluşturulamamış, kanıtlanamamış ki zaten neyin antitezi. tübitak sansüründe haklı, destekliyorum. bende destek mesajı gönderdim bilakis.
0
sokak cocugu
(11.03.09)
herhalde "sansürü destekliyorum" diyebilecek insanlar bir tek bizim memleketten çıkıyor. insanların daha ağzından çıkanı kulakları duymuyor herhalde. yahut demokrasi diye kıçlarını yırtıkları zaman asıl istediklerinin demokrasi değil de kendilerinin başta olduğu bir diktatörlük olduğunu görüyoruz. birileri de bunu darwin masa başında "ulan allah'ı nasıl inkar ederim" diye düşünürken bulduğunu zannediyorlar ya trajikomik! evrim kuramı darwin'in malı değil. masabaşında üretilmiş bir şey hiç değil. darwin'in naçiz bedeni çürüyebilir, insanların uydurdukları dogmalar çürür ama bu sürekli geliştirilen, eksikleri tamamlanan, ölçüm ve deneylerle kanıt bulunan ve dahası bugün bildiğimiz pekçok bilimin temelini oluşturan bir kuramdır. zannediyor musunuz ki kök hücre çalışmaları evrim kuramından bağımsızdır? bugün bu sayededir ki domuzdan alınan kalp kapakçığı cleveland'da bir takım müminlerin kalplerine takılabiliyor. bir yandan laf yetiştirmeye çalıştığım için kendime kızıyorum. kör inançlı insancıklar!
0
beccaria
(11.03.09)
Kampanyayı daha somut sonuç alacak bir biçimde yönlendirmeye ne dersiniz? Mesela Tübitak, bu sayıda yayımlamadığı Drawin yazılarını ve Darwin kapağını bir sonraki Bilim ve Teknik'te yayımlasın. Bu konuda baskı yapalım mı?
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria: iyi fikir bence...

yukarıdaki metnin sonuna şöyle bişi eklenebilir göndermeden önce: "Bilim ve Teknik Dergisinin Mart 2009 sayısında yayımdan kaldırılan bölümün sonraki ilk sayıda yayımlanmasını talep ediyorum." gibi...
0
🌸uyuzcan
(12.03.09)
arkadaşlar konuyu ekşi sözlük'te bir kampanya haline getirdim:

sozluk.sourtimes.org
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria

darwin teorisine inanmak zorunda mıyız, inanmıyorum, koftiden, çapadan çupadan bir teori işte. bunun içinde bilim teknik yönetimi bunu uygun görmemiş, bu cihetle onları kutluyorum. insan psikolojik olarak bir yere kapak atmak ister sosyolojik olarak da böyledir. kendisini orada daha mutlu hisseder zira onun gibi düşünen insanlar vardır o cemiyette. darwin böyle düşünmüş sende onun düşündüğünü düşünüyorsun.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
kimse sana darwin teorisine inan demiyor. zaten evrim teorisi darwin'den beri oldukça geliştirildiği için burada evrim teorisinden darwin teorisi diye bahsedecek kadar cahil insan da bulamazsın kolay kolay. daha hakkında hiçbir şey bilmeden binlerce bilimadamının asırlar boyunca birlikte geliştirdiği bir teori hakkında "koftiden, çapadan çupadan" demen saygısızlık, cehaletin ve bağnazlığın yüzünden buna inanmadığın için bunun sansürlenmesini savunman da faşistlik göstergesidir. umarım bir gün kapağı attığın o çukurdan çıkabilirsin.
0
nickini vermek istemeyen suser
(12.03.09)
işin komik yanı birileri dinlere veya kutsal kitaplara "koftiden çapadan çupadan din işte/peygamber işte/kitap işte" dediğinde kimileri bunu hakaret sayıyorlar. ben hâlâ "sansürden yanayım" kısmında takılı kaldım :)) bu arada bilimsel olgular inanç konusu değildir. şurada ayrıntılı bilgi var bak (bkz: mikroplara inanmıyorum)
0
beccaria
(12.03.09)
bir kere inanmıyorum ama saygı gösteriyorum diyen aslında saygı göstermiyordur, takiye yapar saygı duyuyorum der. ben bunu yapmıyorum, inanmıyorum saygı da duymuyorum. cahil olmak demek düşünmemek demek, sen düşünmemişsin ki bunun için de bizatihi bağnazsındır. ben tepedeyim hocam görememişsin ki yukarıya bakamıyorsun demek ki aşağılardasın. boynun büküktür belki de.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
beccaria, dediklerinin tamamına katılıyorum ama şunun haricinde: "bilimsel olgular inanç konusu değildir."

bunu mikroplar için söyleyebilirsin ancak evrim teorisi için hayır. sonuçta bu bir teoridir. ve kimler kabul ederse etsin, ispatlanamamıştır.

ben sana 2 den büyük her çift sayı iki asalın toplamıdır desem, sen buna bir karşı örnek bulamazsın ancak tamamıyla kabul edemezsin de, bulunmuş bir ispatı yoktur çünkü. buna benziyor. yani dünyanın döndüğüne inanmıyorum demekle, evrime inanmıyorum demek, kesinlikle birbirlerinden ayırt edilmesi gereken olgulardır.

düşünce özgürlüğünü destekliyor olabilirsiniz, sansürü kınarsınız ama evrime inanmıyor diye kimseyi kınayamaz, cahil gözüyle bakamazsınız. çünkü bu düşünce özgürlüğü denen oldu çift yönlü çalışıyor.

saygılar.
0
eyke
(12.03.09)
bilimsel kuramlarla ilgili yanlış bilinen şeyler var sanırım. birincisi bilimsel kuram demek varsayım demek değildir, tez değildir, faraziye değildir, nazariyedir. yani gündelik hayatta kullnadığımız "ya senin teorin bence doğru değil"den farklı bir anlam taşır. mesela küresel ısınma da bir kuramdır. einstein da en nihayetinde bir kuramcıdır.
bilimsel kuramlar masabaşında yapılmaz. deneyle, ispatla yapılır. "ya bence biz canlılar evrimleşerek gelmişisizdir. olsa olsa böyledir." diye kuram oluşturulmaz.

üstelik evrim herhangi bir kuramdan çok fazla bir şey. bugünkü bilimsel ve tıbbi çalışmalarda evrim olmasaydı hiçbir şey yapılamayacaktı. hatta bugünkü pek çok bilim evrim kuramı olmasaydı işlemez hale gelirdi. örnek mi? antropoloji, biyoloji, genetik, hayvandan insana hücre ve doku nakli ve kökhücre gibi konularda tıp, dinozorbilim, zooloji...

bilim dünyasında evrim'in doğruluğu yanlışlığı tartışılmıyor. evrim adı konmamış bir kanun. daha geçen national geographic'de evrim'in artık kanun adıyla anılmasına dair bir belgesel yayınlandı. örnek isteyen bana saygın akademik bilim dergilerinde yayımlanmış ve evrim'in aslında gerçek olmadığını ispatlayan, bırakın ispatı iddia eden bilimsel makaleler göstersinler. yalnız öyle sızıntı'da falan yayımlanmışlar değil, bildiğiniz science review'larda yayımlanmış olan, deneylere, ölçümlere dayalı, dipnotlar içeren akademik metinleri kastediyorum. ispatlanamamış bir şeyin aksi kanıtlarının bilim dünyasınca tartışılması gerek. böyle bir tartışma yok, aksi iddialar yok. evrim ispatlanmamış demek aksi yönde deney ve gözleme dayalı bulguların olması demek. nerede bu bilimsel deney ve ölçümler? mesele sadece "ya alt tarafı teori işte. adam düşünmüş bulmuş, ona hak verenler de aynı görüşteler işte"den ibaret değil mesele. bilim dünyasında "hmm bence haklı evet" ile iş yürümez. sosyal bilimlerde iş biraz daha farklıdır. işin kuramsal yanı gerçekten çetrefillidir ve daha çok görüş ayrılıkları olur. ama fen bilimlerinde iş böyle değildir.


bu arada @ sokak çocuğu/ (bkz: sansürü savunmak) :))
0
beccaria
(12.03.09)
Sansürü savunmak değil fakat şoyle bir şey var.Bu kişi normalde olmayan kapağı son dakikada değiştirmişler.
0
liberal
(12.03.09)
Tepkileriniz sonuç verdi, tükürdüklerini yalamaya başladılar. Takipçisi olalım bakalım sözlerini yerine getirecekler mi..?
www.hurriyet.com.tr
0
hasanikisalakosmandört
(12.03.09)
Başımıza daha çooook şey gelecek.Bu sadece, daha sonra olabileceklerin küçük bir işareti.
0
medusa
(12.03.09)
eyke güzel demişsin. goldbach hipotezi gibi değil darwin teorisi. goldbach hipotezinin bir dayanağı var matematiksel olarak ama darwin teorisin bir dayanağı yok. darwin teorisi tıbbın gelişmesine ışık tutmuştur ben buna bir şey demem, eyvallah. ama bir dayanağı yok bu yüzden evrim teorisi kanıtlanamıyor. aslında bu kayıkçı kavgasından başka bir şey değil.


@jinglehells

"kanit arama direk teslim ol diyen butun dinlerin hepsi ortadan kaldirilmali, kurumlarin hepsi kapatilmalidir!". din diye bir şey yok aslında, olgusal olarak. insanlar din demişler ve bir kalıba koymuşlar, kalıba sığmaz bu. din bir şekilde hayattır. din insanlara ne yapmaları gerekenleri öğütler, yaparsın veya yapmazsın özgürsündür. din bana hırsızlık yapma demese ben gidip hırsızlık mı yapacağım. bana fakirlere yardım etme dese ben gidip fakirlere yardım etmeyecek miyim. din zaten insanların yapması gereken, var olan şeyleri salık verir. ben bir iyiliği emrediyor veya bir kötülüğü, fenalığı yasaklıyor diye yapıyorsam hiç inanmayayım daha evladır, bunlar din olmasa dahi yapılması gereken şeylerdir.

tamam, bu sansür kaldırılsın, mutlu olun. yayınlandığı zaman ne müteessir olurum, sansürlendiği zaman da mesrur. o kadar kafaya takılacak bir mevzu değil.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
fikrimi değiştiriyorum, sabit fikirli değilim. yayınlansın, özgürlük var bu dünyada az da olsa. insanlar fikirlerini savunsun, kanıtlamaya çalışsın. başörtüsü mevzu bahis olsaydı ve sansürlenseydi misal darwin sansürüne infial gösterenler umumiyetle destek verecekler miydi bu önemli. misali ordan verdim ki tam anlaşılsın.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
butun bir sayiyi darwin'e ayiracaklarini da belirtisler. ben yapilan kamuoyu duyurusuna yurekten inaniyorum. tubitak'in uluslararasi namini boyle bir sey yuzunden karalamalari kadar absurd baska bir sey olamazdi. simdi butun medya'nin ve tubitak'a laf soyleyenlerin ozur dilemesi gerek, hicbir aciklamayi beklemeden vur allah vur.
0
bir varmis bir yokmus
(12.03.09)
TUBITAK'ta calisan bir arastirmaciyim. Ulkemizde kimi siyasi akimlara kapilip bir acik buldum saldirayim tarzinda orneklere alistigimiz icin ne oldugunu bildigim kurumum hakkinda yukarda kimi arkadaslarin yazdigi haddini asan degerlendirmeleri cok canimi sıkmıyor. Gel gelelim bu soylentiler kulaktan kulaga 3 kere gectikten sonra dusunme ve sorgulama yetenegini coktan kaybetmis cogunluk icin "inanmak istedikleri" bir "gercek" haline donuveriyor. Bu yanlisliklarin kurumuma verdigi zarardan rahatsizim. Olayin aciklamasi resmi olarak yapildi. ( www.tubitak.gov.tr ) Vatandas olarak uyuzcan arkadasimin tartismayi baslattigi ilk mesajin ilk 3 paragrafi, herkesin soylentiler arasinda dogruyu ogrenmek icin takip etmesi gereken bir yoldur. Bunun yaninda ozellikle siyasi heyecana kapilip bilgisizce TUBITAK'a saldiranlar bu guzide kurumu siyasasi arac olarak kullanmaya calisacak kadar kuculmuslerdir. hasanikisalakosmandört!! son lafim ozellikle sana! Sulfurik asiti nick olarak sececek kadar bilim asigimisin yoksa yanina 5 tane daha ornek koyamayacagin bilesimin 3 elementten olusan formulunu unutmamak icin kodlayarak nick sececek kadar ahmak misin merak ediyorum. Benim imzam da purik asit formuluyle iliskilidir ama TUBITAK'ta gururla calisan bir arastirmaci olarak seninle ayni tarafta olacagimi hic sanmam!
0
burakb
(13.03.09)
@memed

Arkadasim ahlak kelimesinin en zahmetsiz ulasabildigim tanimi su sekilde: "Ahlak, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir." Kendi ahlak anlayisim uzerinden ozellikle tanim yapmadim ki yonlendirme yapiyor demeyesiniz. Ahlaksizlik sadece kufur etmekle olmaz -- eger yukarda onu gormeyi bekleyip de gormuyorsan ve ahlaksizlik bunun neresinde diye soruyorsan --. TUBITAK gibi bir kuruma "tükürdüklerini yalamaya basladilar" gibisinden bir laf sarf etmek benim "ahlaksizlik" tanimima giriyor. Yine de icini rahatlatmak icin bu kelimeyi "haddini asan" olarak degistirdim. Diger ornekleri burada tekrar etme niyetim yok. TUBITAK'i siyasi heyecanlarina alet eden ya da "sansür" gibi cirkin laflarin yanina koyan diger ornekleri bir zahmet kendin oku. (Gaza gelip bilgisizce yazanlara diyecegim yok, onlar cogunluk ne derse ona inanir.)
0
burakb
(13.03.09)
(5)

kiralık araba

whatever tomorrow brings...
arabamı kiraya vermek istiyorum. 2004 model hyundai getz otomatik vites. 40.000 km'de. kiralamak isteyen ya da benim arabayı verip bana aylık para verip kendileri kiralayan firma bilen varsa haber verebilirmi lütfeen?
arabamı kiraya vermek istiyorum. 2004 model hyundai getz otomatik vites. 40.000 km'de. kiralamak isteyen ya da benim arabayı verip bana aylık para verip kendileri kiralayan firma bilen varsa haber verebilirmi lütfeen?
0
whatever tomorrow brings...
(07.03.09)
ne kadar fiyata ne şartlarda kiralıyorsun, yazarsan daha faydalı olur sanırım
0
efruz
(07.03.09)
aylık fiyatı 950 tl olarak düşünüyorum.
0
🌸whatever tomorrow brings...
(07.03.09)
aylık 950 tl'ye arabanı satın alabilirler.
0
guybrush threepwood
(07.03.09)
2007 VW Passat Comfotline Triptonik 1.6 lt otoyu, 15 günlük 420 liraya kiralayan firmalar varken senin getz'e 30 gün için 950 lira istemen çok olmuş biraz.
0
eyke
(07.03.09)
biraz değil bayağı çok olmuş.
0
cruor
(07.03.09)
(3)

bilgisayar açılırken çıkan arkaplan fotoğrafı

kerkaporta
bu nasıl değiştirilir? login olurken veya windows kapatılırken çıkıyor. windows versiyonu üzerinde oynama yapılmış rezil bi fotoğraf çıkıyo da artık görmeye dayanamaz oldum (:
bu nasıl değiştirilir? login olurken veya windows kapatılırken çıkıyor. windows versiyonu üzerinde oynama yapılmış rezil bi fotoğraf çıkıyo da artık görmeye dayanamaz oldum (:
0
kerkaporta
(06.03.09)
denetim masasında, kullanıcı hesapları adıyla bir bölüm var sanırım. kullanıcı ayarları da olabilir. oradan.
0
eyke
(06.03.09)
style xp kurup login screen ayarlarindan degistirebilirsiniz.
0
polifonik osuruk
(06.03.09)
start -> run -> "regedit" yazıp, registry ekranını açın. HKEY_USERS -> .DEFAULT -> Control Panel -> Desktop'a tıklayın. Sağ tarafta Wallpaper yazan key'i bulun, çift tıklayın, içinde bir girdi varsa onu silin, öylecene bırakın, çıkın ve bilgisayarı yeniden başlatın. eğer içini boş bırakmak yetmiyorsa "(None)" olarak doldurabilirsiniz.

not: bu yazıdaki hiçbir tırnak işareti kullanılmayacaktır.
0
demcan
(06.03.09)
(19)

kalabalık karşısında konuşma sanatı

kobuzchu kiz
efendim; ben 10 kişilik sınıfımda sunum yaparken bile renkten renge giren ve çok stres yapan bir kişi olarak; tahmini 100 kişilik bir kalabalığın önünde konuşmayı nasıl başarabilirim? öneri? tavsiye?gelen cevaplar sonrası edit:- yukarda duyurusunu yaptığım serginin açılışında konuşmayı ben yapacakmı
efendim; ben 10 kişilik sınıfımda sunum yaparken bile renkten renge giren ve çok stres yapan bir kişi olarak; tahmini 100 kişilik bir kalabalığın önünde konuşmayı nasıl başarabilirim? öneri? tavsiye?

gelen cevaplar sonrası edit:
- yukarda duyurusunu yaptığım serginin açılışında konuşmayı ben yapacakmışım, çünkü yönetimin tek kadın üyesi benmişim. (gelip de "ben duyurudan okudum da geldim" demeyen şöyle böyle olsun) :p
- dolayısıyla kürsü yok, kokteyl olacağı için konuşacağım insanlar da ayakta olacak ve ben kısa bi insanım. pf
- aynı nedenden dolayı, rahat giyinme şansım da yok (hele diğer arkadaşları "şık gelin açılışa haaa!" diye uyardıktan sonra)
0
kobuzchu kiz
(05.03.09)
en basiti kimse yokmuş gibi davranın zaten bir süre sonra sahneye alışıyorsunuz ve keyif alıyorsunuz ,ha birde kalp atışlarınızı normale indirin öyle çıkın.
0
madrigal
(05.03.09)
ben misal öyle bi durumda inadına herkesin gözünün içine bakıyorum. başta biraz zorlanırsın ama biraz sıkarsan alışırsın, karşındakiler de o özgüveni farkeder, daha rahat olursun.
0
rectoa
(05.03.09)
heyecanı atmak işin başı. topluluk karşısına çıkmanın gayet normal olduğunu düşündüğünüzde bence epey yol kat edilmiş oluyor.
zaten üç beş dakika sonra her şey sıradanlaşıyor. sunumunuza odaklanıyorsunuz.
bir de nefes çalışması iyi olur. insan heyecanlandığında nefes almayı unutuyor (ben kendimden biliyom :))
0
hicazkar
(05.03.09)
- konusma yapacagın konu hakkında, önceden bir kagıda kücük ve kısa notlar alıp sıkıstıgın yerlerde burdan yardım alabilirsin. hem anlattıgının konunun dagılmaması, hemde insanların seni anlaması bakımından büyük ölcüde yardımcı olacaktır. önemli olan konusmak degil, kafandakileri insanlara anlatabilmektedir.

- yukarda bahsettigim tabi konusmaya ilgili, bu heyecanını yenemesen bile, konusma sırasında adrenalini kontrol altına almak icin, altını cizerek konusma yapmadan önce sakin davramanı ve bir bardak su icmeni tavsiye ederim...

- konusma sırasında kesinlikle insanlarla özellikle ön tarafa oturan ki, bu kisiler o toplumun önde gelen kisileridir, göz teması kurma. ses tonunu ne cok alcak, nede cok yüksek bir seviyede olsun..

- anlattıgın konu hakkında, kısa ve oz ornekler verebilirsin. ( insanların dikkatini ceker )

- konusurken, el, yüz, gibi mimik ve jeslterle konusmanı tavsiye ederim.

- konusma yapacagın yere cıkmadan önce rahat kıyafetler giymen avantajın olucaktır...

kolay gelsin :)
0
scp
(05.03.09)
sesinizi iyi ayarlamayı unutmayın. en yakınınızdakinin kulagını delmeyecek ama en uzaktakinin de rahatça duyacagı bir tonda konusun. kendinizce onemli saydıgınız cümlelerde sesinizi " burası onemli bakın" dercesine yukseltın.

nefes kontrolu ile heyecanınızı yenebilirsiniz. çıkmadan once derın derın nefes alın. ilk basta bir heyecanla el titremesi, bas donmesi olabilir. nefesiniz sizin vitesiniz olsun.

birde eger yapabiliyorsanız kursuye cıkıp orda bekleyın. yanı atıyorum sınıfta hoca bugun sunum kım yapacaktı dedıgınızde salına salına sınıfta yurumektense en on sırada falan oturun oradan yonelın kursuye.
0
nouma21
(05.03.09)
ben de okulda sık sık sunum yapmak zorunda kalan bir öğrenciyim. harika bir taktikle bu konuda geliştirmiştim kendimi. şimdi sunum yapacağın salona boşken git. bağıra bağıra olmasa da insan varmışçasına tüm konunu anlat. yarıda kesme. hatta bir kaç iyi arkadaşınla git. onları oturttur karşına onlara anlat. utanmazsın onların önünde.

çok işine yarayacak.
0
eyke
(05.03.09)
ben tek kisinin onunde bile dogru durust konusamam, ama bir keresinde okulda bir kapali spor salonu dolusu (evet, yani birkac bin) kisinin onunde konusmak zorunda kalip, akabinde diyeceklerimin yarisini unutmak suretiyle sicip, rektor danismanina donup "ne dedim be ya?" diyerek unutulmaz bir topluluk onunde konusma denemesi yasamistim. lakin benim bu cuvallamamin akabinde salonda acayip bir alkis koptu ve sorumlusu oldugum ogrenci standi rekor sayida ziyaretci cekti. bu deneyim sonucu buyuk olcude yendim topluluk onunde konusma korkumu. hala konusamiyorum, o ayri :)

ya da coupling'deki jeff gibi yapip sizi dinleyen herkesin ic camasirlariyla oldugunu hayal edebilirsiniz, ama jeff'in dustugu hataya dusmeyin, karsinizda ayna olmadigina dikkat edin :)
0
lykos
(05.03.09)
üstüne gideceksin, başka yolu yok.

tiyatrocu birkaç tanıdık bul, boş sahneye çık ve bağır :) işe yarıyor.
0
lovemyself
(05.03.09)
bi arkadaşına, tayfana, evde ailene vb. yap aynı konuşmayı önce. deneme yap, prova yap. zamanla ihtiyacın da kalmaz bence.
0
pusula
(06.03.09)
herşeyde olduğu gibi o konuşmanın da bir sonu olduğunu ve az sonra isteseniz de istemeseniz de sahneden ineceğinizi aklınıza getirin. o vakit heyecanlanmayı bi kenara bırakıp, indiğinizde tüh be şundan bahsetmeyi unuttum dememek için konuya odaklanıyorsunuz. benim yöntemim budur.
0
kose
(06.03.09)
kimse seni dinlemiyormuş gibi düşün(önünde kimse yokmuş değil varmış da dinlemiyormuş)
0
enter saltman benim
(06.03.09)
Bunun cözümü yok, ciddi söylüyorum. 40 yildir sahneye cikiyorum, her cikisimda heyecanlaniyorum, ehehe bunu da hep söylemek istemisimdir.
Ama cidden bir cözümü yok, heyecan oluyor, derin nefes öneririm sadece.
0
zeykur valekov
(06.03.09)
konuşma yapmadan 45 dakika once yarım "xanax" içmek de çok iyi gelir böyle durumlarda..
0
fuck milk get beer2
(06.03.09)
psikyatri doçenti bir hocam yarım dideral önermişti, sunum değil ama benzer kaygılı bir durumda ben denemiştim işe yaramıştı. Ama tabi hekim bir tanıdığınız varsa ona danışmadan kullanmayın bu ilacı.
0
emuncipation
(06.03.09)
prova
0
x daemon
(06.03.09)
bir tiyatro provasi yapar gibi yapin.once konusacaklarinizi ezberleyip,nasil bir tonaj uygulamasi yapacaginizi aklinizda netlestirdikten sonra,oda icerisinde volta atip konusma seklinizi belirleyin.sonra gecin aynanin karsisina ve nefesinizi ayarlayip konusmanizi kendinizi izleyerek yapin.nefes alirken gogsunuzun degil,karninizin sistigini gozlemleyin,diyaframdan nefes almak cok onemli.
sahnede elinizde kagit yoksa ellerinizi ucgen biciminde birlestirebilir,sallanmadan 2 adimlik bir alanda yuruyebilirsiniz.direkt olarak goz temasi yerine insanlarin bas hizalarinda bosluga bakin.

basarilar
0
yurdum insani
(06.03.09)
bir gün ölüp yokolacağını, adını bile kimsenin hatırlamayacağını, konuşmanın falan bunun yanında hiçbir önemi olmadığını düşün. heyecan meyecan kalmıyor.
0
386 dx
(06.03.09)
* Konuşmanızın ilk cümlesini ezberleyin.
* Konuşmanın 10 dk'yı geçmeyeceğini varsayıyorum, yani geri kalan konuşmayı birkaç not kartına sığdırabilirsiniz.
* İki seçenek var, biri insanların hiçbirinin gözlerine bakmadan tam arkalarındaki duvarı hedef alıp oraya konuşmak / ya da en önde kendinize samimi bir arkadaşınızı belleyin, konuşmanızı onun gözünün içine bakarak yapın sadece arada bir arkadaki duvara bakarsınız
* Eğer konu uygunsa bir ufak anektod anlatın, insanların rahatlaması sizi de rahatlatır.
* Kolay gelsin
0
SiyamkedisiZorro
(06.03.09)
Konuşurken ellerini ne yapacağına önceden karar ver. Kürsü yoksa çok sıkıntı verir, fazlalıkmış gibi gelir. Cebine sok mesela ellerini.
0
paddle steamer
(06.03.09)
(4)

messenger da ingilizce türkçe karakter sorunu

tirtsin sen tirt kal buk dedi dudaklari
sözlüğe mis gibi türkçe karakterlerle yazabiliyorum ancak ve ancak messenger a geldimi iş nedense son 2 saattir türkçe karakterler gitti. misal ç ya da küçük ı gibi. bilgisayarımdada dil seçenekleri şuan türkçe durumda anlayamamaktayım bi el atıver be sözlük
sözlüğe mis gibi türkçe karakterlerle yazabiliyorum ancak ve ancak messenger a geldimi iş nedense son 2 saattir türkçe karakterler gitti. misal ç ya da küçük ı gibi. bilgisayarımdada dil seçenekleri şuan türkçe durumda anlayamamaktayım bi el atıver be sözlük
0
tirtsin sen tirt kal buk dedi dudaklari
(05.03.09)
msn penceresi açıkken, alt+shift tuş kombinasyonuna bas. düzelecek.
0
eyke
(05.03.09)
oldu valla saol :)
0
🌸tirtsin sen tirt kal buk dedi dudaklari
(05.03.09)
msni komple kapatıp tekrar girince düzeliyo bende
0
enter saltman benim
(06.03.09)
"alt + shift" klavye dili değiştirmenin kısayoludur..
sizde denetim masasında klavye ayarlarında hem "usa" hem de "tr" klavye vardır..
"usa" olan ingilizce klavyeyi kaldırmanız lazım..

yoksa bu olay sürekli başınıza gelir..
0
fuck milk get beer2
(06.03.09)
(1)

Toshiba A135 S2356 Password

abtash
yukarıda yazdığım bilgisayarı açar açmaz şifre istemekte(bios şifresi). bu hale getirmiş birileri, var mı bunun süper password'u falan? nasıl çözebiliriz?
yukarıda yazdığım bilgisayarı açar açmaz şifre istemekte(bios şifresi). bu hale getirmiş birileri, var mı bunun süper password'u falan? nasıl çözebiliriz?
0
abtash
(27.02.09)
bios pilini çıkart?
0
eyke
(02.04.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.