www.peynere.com

Leben.com.tr

Teşekkürler

migros kasaptan alıyorum. denetimleri çok sıkı. memnunum.

migros'tan alıyorum,
et sevdalısı bi arkadaş carrefour'daki etin daha güzel olduğunu söylemişti.

Menşe Fransa olan eti almamayı tercih ediyorum. Macrocenter’dan alıyorum pahalı biraz ama güvenilir ve lezzetli oluyor.

Kurbanda kestiğimiz etin tadı ile dışarıdan aldığımın arasında da uçurum var bence. Beslenmesi, tazeliği hepsi tadına etken.
Çağrı market var evime çok yakın. Eti taze ve lezzetli geliyor bana oradan alıyorum. Bir de eski kasabım var Balıkesir’de kendi çiftliklerinden getiriyorlar yolum düştükçe oradan alırım.

File Market'ten alıyoruz. Genelde Beşler'den alıyorlar etleri. Hiç üzmedi bu zamana kadar.

Yeni Şafak için tik tuzağı bir soru mu bu?
Şimdi gidip yeni şafak mı okuyalım ne demiş diye?
Maksat o mu?

mehmet şimşek istifa eder ve eski nas politikasına dönerlerse devalüasyon yolda görünüyor. gerçi turizm sezonu başladı. sıcak para akıyor. bu yaz da öyle böyle geçer sonbaharda işler değişebilir.

bu film en son dramatik bitmişti.

develuasyonu yayarak yapacaklar sanki. dolar azar azar artıyor. o manşet daha çok mehmet şimşek ve merkez bankasına bence.

eksisozluk.com

tık kazandırmak istemeyenler için.

bence de zamana yayarak yapacaklar.
şu anda şirketler çok sıkıntıda, sene sonuna doğru ya da önümüzdeki sene şubat ayında herkes iliklerine kadar hissedecek.

Suan zaten olmuyor mu devaluasyon? Su an 5 sifirdayiz.
en dusuk euro banknotu 5, senin karsiliginda banknotun yok. vs.vs.

Faizleri değiştirmeden deval'in enflasyona katkısı ne kadar olur?

gerçek tereyağı kars'tan alınır.

Sade yağ kullanıyorum. Buna bakabilirsiniz.

Benim erzurumdan sürekli aldığım biri var ben bayıla bayıla yiyorum dm atın isterseniz no sonu vereyim fiyat da iyi adam baya esnaf biri

Seni temin ederim market tereyağı köylünün yapıp sattığı tereyağından daha güvenilirdir.

Topkapı hayatımda oraya hiç gitmedim bile. Önerebileceğin biri varsa çok iyi olur bizim için.
Ruhen bakacağım teşekkürler
Kaleci bu yere çok güveniyordum ya. Hatta geçen yıl “özel” tanıdıklarına satıp kalanı da kendilerine ayırdıklarını falan söylemişlerdi, fiyatı deli artırıp tanıdık manıdık ayağına almıştık. Böyle biri lazım bana. İnstada bir sürü hesap var ama onlara güvenemedim, buraya danışayım dedim. Markettekiler tereyağı gibi gelmiyor bana.

leben.com.tr 10 yıldır alırız desem abartı olmaz sanırım.

hareketin siddetine gore %100'luk gol pozisyonunda kirmizi kart verilir.

Abi penaltı zaten cezalandırmıyor mu neden bir dw kırmızı hatta sarı verilsin ki? Sportmenliğe aykırı bir durum yoksa tabi

Eğer futbolcunun hareketi net şekilde diğer futbolcuyu indirmeye odakliysa (gole giden adamı çekmek. Gol atacak adama arkadan dalmak) kırmızı verilebiliyor.

Misal futbolcu bir anda topu sola çekti, diğer eleman düşürdü. O zaman dediğiniz oluyor.
Gene sola çekti, bu sefer diğer futbolcu atladi sirtina düşürmek için. Kırmızı yiyor çünkü topla alakası yok.

bariz gol pozisyonunu engelledi diye. artık bunlara sarı veriyorlardı. ancak 6 pasın içinde olduğu için kırmızı olabilir.

Hemen kuralı da atalım;
DENYING A GOAL OR AN OBVIOUS GOAL-SCORING OPPORTUNITY (DOGSO)

Where a player commits an offence against an opponent within their own penalty area which denies an opponent an obvious goal-scoring opportunity and the referee awards a penalty kick, the offender is cautioned if the offence was an attempt to play the ball or a challenge for the ball; in all other circumstances (e.g. holding, pulling, pushing, no possibility to play the ball etc.), the offending player must be sent off.

www.thefa.com

Bahsettiğiniz olay internette gördüğümse son kısımda yazan pullinge giriyor yani kırmızı+penaltı.

pozisyonu izledim. eğer faul, ele çarpma vs olsaydı sarı + penaltı olurdu. ancak bilbao'lu topla alakası yokken, topla oynayan kişiyi direkt olarak çektiği için kırmızı + penaltı olmuş. yine çizgide bekleyip kaleye gelen topu elle çıkarsaydı da penaltı + kırmızı olurdu

ifab'da şu yazıyor;

Ceza sahası içinde bariz gol şansını engelleyen faul (elle müdahale, tutma, itme vb.)

Faulün topa müdahale niyeti olmaksızın, bariz bir ihlal olması (örneğin elle tutup çekme, rakibi kasıtlı olarak düşürme)

Agresif veya ciddi faul oyunu (sert müdahaleler veya kasıtlı ihlaller)

bu 3'ünden biri olursa penaltı ve kırmızı.

bazen normalde kırmızı olabilecek grimsi fauller bile penaltı olunca sarı ile geçiştiriliyor ama bu 3ünden biri olursa direkt kırmızı da geliyor

Hocam futbolda en temel beklenti goldür, bu tip pozisyonlarda penaltı verilmesinin nedeni, ortada bariz gol şansı olup bu kurallar haricinde engellendiği için rakip takıma "bu davar senin gol atmanı kurallar çerçevesinde engellemedi, bu gol senin hakkındı, o nedenle sana bir şans veriyoruz" anlamına geliyor, o nedenle penaltı veriliyor; kırmızı kart da kural dışı harekette bulunan futbolcuya ve takıma verilen bir ceza. Mesela düşün, ben altıpasta kaleciyi geçip boş kaleye plase yaptım ama kale dibinden biri yere yatıp eliyle topu çıkardı, halbuki o pozisyon %100 gol ama adam eliyle çıkardı, sen o pozisyonda gol veremeyeceğin için penaltı veriyorsun, topun da kurallar haricinde gol olmasını engelleyen futbolcuya kırmızı kart gösteriyorsun, sadece kırmızı verilirse adalet sağlanmamış olur.

İnsanlar kendi kafasından kural uyduruyor (hem penaltı hem kart olmaz), bu kuralı da bir mantık çerçevesine sokuyor (2 tane cezalandırma olmaz) sonra da pozisyonları vs buna göre yorumluyor. Aksi olunca da şaşırıyor. Oysa acaba böyle bir kural olmayabilir mi? "Bu kuralı ben uydurmuş veya uyduranlardan duymuş olabilir miyim?" diye düşünmek yerine bu uydurma kuralın dayandığı mantık çerçevesine büyük bir inanç duyuyorlar. Size şahsen demiyoruma ama hem spesifik olarak bu örneğe hem de benzeri başkalarına çok rastlıyorum. Apaçık kuralı belli veya kuralı muğlak olan durumlarda insanlar bambaşka uydurma kurallar üzerinden kanıya varıyor ve tartışıyor. Çok garip bir durum.

Sizin sorunuza gelince, bazı kişişler cevap vermiş zaten ama ben de ekleyeyim: 2 kere cezalandırma olmaz diye bir kaide yok. Bariz golü engelleme, tehlikeli faul vb durumlarda hem kırmızı hem penaltı olabilir.

Ek olarak, ceza sahası dışında kırmızılık olan hareket ceza sahası içinde penaltı+sarı olur diye bir kural da yok.

Son olarak hem gol hem penaltı da yok:)

Hocam başkent dahil şehirleri kurarken production 2 ve üstü yerleri tercih etmek mantıklı. Bu durumda food’dan biraz taviz vermeniz gerekiyor ama trade routelar vesilesi ile kendi şehirlerin arası route oluşturarak food u artırabilirsin.

Barbar saldırıları normal, aslında senin için de avantaj çünkü başlarda hem askerlerin tecrübe kazanıyor hem para geliyor hem de city questlerden bonus geliyor. Başlangıçta warrior’a ek slinger yapıp hem harita açıp hem de outpostları bitirebilirsin. Bazen oyunda cidden saçma barbar saldırıları oluyor ben öyle zamanlarda restart yapıyorum :).

utanacak insan bu hareketi yapmaz, aklında bile geçmez. insan öldürülüyor ve yanlarına kar kalıyor bu hareket özelinde elbette yanlarına kar kaldı. hatta bu güruhtan beklenecek davranış, kahveye gidip ulan bugün karının tekini nasıl tersledim, diye anlatmak olacaktır.

O değil de araç kullanan kadınların uğradığı zorbalıklardan birine dikkat çekmek açısından gündem olmasına çok seviniyorum. İfşa olması belki başkaları için caydırıcı olur.

Yalnız adam sağlam bir avukat ile Ekşi yazarlarından güzel tazminat alır uğraşsa.

yanlarına mı kaldı? ülkemizde hepimiz her gün bu tarz haksızlıklara maruz kalıyoruz. olayın içinde bir erkek olması çok normal ama arabadan inen diğer bayanın olaya müdahil olmadan bakıp izlemesi. bu ülkede analar kadınlar haksızlığa karşı susarsa çok üzücü olur. benim umudum kadınlar. erkekler zaten susmuş durumda.

en üzücü olan da yanlarına kalması. herkesin yanına kalıyor. artık o kadar örnek gösterecek olay var ki. eşimin arabasına kamera taktım böyle durumlarda suçlu durumuna düşmesin elimizde kanıt olsun diye.

arabada bir kadin degil de kasli, dövmeli, kulaginin hemen üstündeki saclari tepesinden daha kisa olan bir erkek olsa bunu yapabilecekler miydi acaba.
evet yanlarina kaldi.

İşte böyleleriyle asla uzlaşılmaz bunlara anladığı dil olan "pislik" dilinden konuşmak gerekiyor.

Önüne bırakırdım arabamı 2 saat bekletirdim o ahlaksızları benim günüm zehir olurdu ama onlarınki de olurdu.

şimdilik yanına kaldı gibi. bende genel olarak önceki olaylarda hep yanlarına kaldığı için bunda da böyle yaptıklarını düşünüyorum.

Ahlaklı, temiz çocuklar yetiştiriyoru ve bunların karşısında çok dezavantajlı oluyorlar. üzgünüm...

Yapılanın çok büyük terbiyesizlik olduğuna şüphe yok ancak bu hareketin hukuki bir karşılığının olduğunu düşünmüyorum. Suç değil muhtemelen. TCK 109 uyarınca "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçu düşünülebilir ama bence biraz abartılı bir yorum olur.

Zarar yoksa tazminat talep edilemez. Mağdurun maddi zararı varsa delilleriyle ispatlaması gerekir ki böyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Manevi zarar için terbiyesizlik yeterli değil, hukuka aykırı bir eylem olmalı. O da yok gibi geliyor bana. Arabayı durduran zat yanlış hatırlamıyorsam küfür hakaret etmiyor, saldırgan davranışlarda da bulunmuyor. Bu nedenle manevi zarar da yok gibi.

Belki trafik cezası kesilebilir eğer Karayolları Trafik Kanunu'nda uygun bir madde varsa.

Annesinin mesleğinin ortaya çıkması dışında bir şey olmadı, sonuçta belli mesleğe sahip bir bireyin oğlu olma suçu diye bir şey yok.

Geçmiş olsun. Adenokarsinom bir tür, temelde kötü huylu olduğunu gösteriyor aslında. Yani atıyorum kolonda da adenokarsinom olabilir. PET/Endoskopi'den sonra tam anlamıyla bir şeyler konuşulup söylenebilir.

babam mide kanseri ve adeno karsinom var.
öncelikle geçmiş olsun.
adeno karsinom diğer tümörler gibi ancak hızlı yayılan bir yapısı var.
metastaz nereye olmuş babanda, ben orayı anlamadım. orayı yazarsan daha iyi anlaşılır durum.
pet sonucuna göre mide ve bağırsakta bir şey görünüyor mu?
tavsiye edecek çok şey var ama neyi merak ediyorsunuz tam olarak?
önceki duyuruda devlet hastanesine geçeceğinizi yazmışsın. hangi hastaneye geçiliyor?
kendinizi onkoloji doktoruna emanet edeceksiniz.

ayrıca, kuzenimde genç yaşında akciğer kanseri teşhisi konmuştu. birinci evreydi, radyoterapi aldı, akcigerin bir kısmı ameliyat ile alındı. şu an iyi ve kontrollere devam ediyor.

sizde kemoterapi, radyoterapi, ameliyat gibi şeylerden bahsedildi mi?

şu an çok taze bir durum anladığım kadarıyla.

bu arada bu hastalık çok sinsi. yokuş çıkıyordu sapasağlamdı demeye kalmıyor. herkeste olabilecek bir şey. babanda oldugu için senin de bundan sonra dikkatli olman gerekiyor.

Hasta yakınları olarak Tavsiye edecek bir durumumuz maalesef yok.
Kendinizi doktorlara emanet edeceksiniz.
Geçmiş olsun, şifalar dilerim.

@eisberg
@abelardo

Tomografi'de akciğerde bir şeyler görülünce pet istendi; pet taramasinda metastaz görüldü; mesela sırtında (ağrı yapan ve bu rahatsizliga yakalandığını anladığımız lezyon) kürek hizasında omurda 50 mm civarında lezyon var. Gövdeyi bacak kasina bağlayan büyük bir kas var onun üzerinde de 15 mm lik bir lezyon var. Midede de bir şey görünüyor ama 50 sene önce geçirdiği bir ameliyat vardı babamın, doktor muhtemelen onun izini görüyor dedi pet taramasinda; emin olmak için endoskopi istedi.

Bunun haricinde sol akciğer alt bölümde 50 mm lik bir kısım, akciğer Zarina sicramis bir alan ve sağ alt lobda da başlangıç var.

Yüksek ihtimalle kökeni bu bahsettigim sol akciğer olarak düşünüyorlar ama doktor arkadaşım bu adeno korsinom türünün organlardaki yumuşak bez ile alakali olduğunu söyledi, yani bir ihtimal iç organ kökenli olup oradan akciğere de sicramis olma ihtimalini belirtti.

Endoskopinin (gastroskopi-kolonoskopi) amacı biraz da bu olacak aslında.

Bu arada 9 günlük bayram tatili var işler uzamasın diye Memorial'da yaptirdik biyopsiyi. Yatarak sigorta olduğu için tamamını karşılamadı, 60 bin lira gibi bir şey ödedik. (Allianz sigortası var zorladık ama biyopsi tedaviye değil tanıya girdiği için karşılamadı (konustugumuz bazı Sigortacılar "küçük cerrahi operasyon" kategorisine söküp odetebilirsiniz demişlerdi de öyle bir şey olmuyor :)

Endoskopi de Memorial'da olacak o da 40 bin lira gibi bir tutar olacak ama endoskopide söyle saçma bir durum varmış, Polip çıkan işlemi allianz oduyormus.

Yani ozetle zaten metastaz var olabildiğince hızlı olalım diye devlet hastanesi bölümünü es geçtim, çünkü Tomografi sonrası doktor pet isteyince hemen ertesi gün pet i cektirdik (Nişantaşı'nda startest diye bir yer var özel ama sgk karsiliyor) 1 günde raporu çıktı, hemen ertesi günü biyopsiye sokmak istedim ben ama kan sulandirici ictiginden kan sulandiriciyi kesip 5 gün geçmesi gerek dediler; 5 gün dolunca hemen biyopsiye girdik bugün de patoloji çıktı (doktorla daha görüşmedik endoskopiden sonra gorusecegiz, doktor dediğim Memorial'daki göğüs prof)

Pet, biyopsi, patoloji süreci devlet hastanesinde olsa -araya bayram tatili de girdi- en az 1-2 aylık bir sürece mal olacaktı bu riski göze alamadım açıkçası.

Allianz yatarak sigorta kanser tedavisini karşılıyor sözleşmede. Bundan sonraki süreci muhtemelen burada Memorial'da gecirecegiz.

"pet taramasinda metastaz görüldü" yazmışsın. Bu cümle pet raporunda mi yazıyor veya doktor bu cümleyi kurdu mu?

Çünkü pet sonucunde görülen her lezyon kötü huylu olduğu anlamına gelmez.

Ekleme, Adenokarsinom daha çok salgı yapan dokularda görüldüğü için doktor akciğere başka yerden geçmiş olabilir diyor. En doğrusu endoskopi sonucunda anlaşılacak gibi görünüyor.

@abelardo

bugün endoskopi yapıldı babama, gastroskopi ve kolonoskopi temiz çıktı; kanserin akciğer kökenli olduğu kesinleşti. (en azından olumlu ve moral verici bir haber oldu bize bu süreçte)

yarın tekrar göğüs (akciğer) doktoruna gideceğiz, o da bizi tahminen onkolojiye yönlendirecek.

bu arada dediğiniz gibi; pet'te mesela babam 50 sene önce mide ameliyatı olmuş
o yara izi de görünüyordu (gastroenterolog demişti zaten büyük ihtimalle bu oradan kalan iz diye). şu anda çok belirgin 2 lezyon var biri sırtında ağrıya sebep olan omur üzerindeki 50 mm civarında, biri de gövdedeki karın kasını bacak kasına bağlayan o büyük kas üzerinde 15 mm civarı (bunun ağrısı yok ama, bilmiyrum belki bu da dediğiniz gibi olabilir)

şu anda ara ara sırt ağrısı dışında belirgin şikayeti yok; nefes alması, satürasyonu vs çok iyi. umarım bunlar iyiye işarettir, umut fakirin ekmeği misali.

cevap yazdığınız çok çok teşekkür ederim, çok değerlisiniz sağolun varolun.

edit: bu arada kolonoskopide bir polip çıktı temizlemişler, patolojiye göndermişler ama doktor bunun bu kanser durumuyla alakası olmadığını söyledi. polip çıktığı için de kolonskopiyi allianz (yatarak) ödedi, ("tanı"dan "tedavi" statüsüne geçiyor operasyon) 38 bin yerine 15 bin tuttu.

tabii ki gs. fener cok kirilgan takim. bunun sebebi de camia olarak butunlesememeleri. gs'de ise durum tersi. bu detay son haftalarda gs'yi zirvede tutuyor. ornek: onceki sezonlar.

%55 GS
%45 FB

Fenerliyim.
GS 4 puan kaybetmesine kaybeder ancak biz firesiz gidebilir miyiz emin degilim.

oranlar nedir?

gs 1,33 fb 3,25

galatasarayın oynayacağı 8 takımın 5 inin başkanı gsli hele 3ü koyu gsli amigo. isteseler bile puan kaybetmezler.

Bu oranlar ile ya FB oynanir yada no bet. Sampiyonluk oranlari ile bahis oranlari mantikli degil.Bunu GS'li olmama ragmen yaziyorum.

Acun aktif, TFF ne derse yapıyor. GS yönetimi maalesef pasif kaldı. Ne yapıp edip FB alır diyorum.

önceki sezonlar gerçekten emsal niteliğinde ancak futbol sürprizlerle dolu tabi.

ben yine de galatasaray'ın daha güçlü ve akılcı bir oyuncu ve teknik kadrosu olduğunu ve ayrıca 3.5 puan artıda oluşunu göz önünde bulundurduğumda gs %90 fb %10 ihtimalle şampiyon olur diyorum.

arada 3 puan değil 4 puan var. galatasaray 1 maç yenilse yada 2 maç berabere kalsa dahi şampiyon tabi bu arada fenerin her maçı kazanması şartıyla. gs yüzde 90 şampiyon.

burada www.euroclubindex.com her gun guncellenen olasilik matrix var. su anda gs icin %77, fb icin %22 olasilik gozukuyor.

tabi gs nin olasiligi %50 altina dusmesi bir maglubiyete bakar. ya da fb nin olasiligi %0 a yaklasmasi da bir maglubiyete bakar.

oyun olarak bakinca da iki takim da cok kirilgan. iki takimin da diger takimlarla maclarinda cok ciddi donum anlari oluyor, o an mac bir taraftan diger tarfa geciyor. bence hala olasiliklar basa bas. fb de skoru degistirecek, kulubeden girecek cok daha fazla ayak var. gs ise ozellikle kanatlardan arkaya sarkan rakip oyunculara, genel olarak defans problemine cozum bulursa sampiyonlugu alir.

oranlara bakinca da 1,33 icin gs ye vermek mantikli degil. gs taraftariyim, fb nin sampiyon olma olasiligi bence hic de az degil.

Fb şampiyon %80. Okan kendini yere atarak psikolojik üstünlüğü ve şampiyonluğu kaybetti.

portatif/taşınabilir klima. sıcak hava çıkışını boruyla camdan veriyorsunuz

tavan vantilatörü düşündünüz mü?

öncelikle işten anlayan biriyle keşif yaptınız mı? siz dış üniteyi koyacak yerin olmadığını düşünürken işin uzmanı bir yer bulabilir. önce bir keşif yaptırın derim.

normal klima mümkün değilse, portatif klimalar dışarıdan göründüğü gibi rahat değil maalesef, ayrıca kompresör ve bunun fanı iç ünitede olduğundan gürültülü oluyor. hele yatak odasında hiç tavsiye etmem.

nemle vs. soğutan vantilattörler de hiç iyi değil. ortam nemini artırdığı için sıcağı daha fazla bile hissettiriyor çoğu.

adana sıcağında yaşamıyorsanız tavan vantilatörü iyi bir çözüm olabilir.

tavan vantilatörü o kadar işe yarayan bir şey mi ya :). Baktım, fiyatları da epey yüksek. öyle ise alacağım çünkü

Adana sıcağında yaşamıyorsanız tavan vantilatörü +1

Dyson değil de Philips'in serinletme özelliği olan var bende. Artısı pek fazla ses yapmıyor ve nemi kırıyor. Eksisi sadece üstünüze üflediği için odanın kapısını kapatmazsanız ortamı değil sadece sizi üşütüyor. Üşütüyor diyorum, ama bu kişiden kişiye değişir tabii. Ben üzerime doğrudan soğuk hava üflemesinden rahatsız oluyorum.

Bu arada, ben de keşif için uzmana danışmanızı öneririm. Benim evin girişine taktırdım klimayı. Hem salonu hem de yatak odasını serinletmeyi hedefliyorum. Üniteyi de duvardan borularla mutfak penceresinin dışındaki duvara monte ettiler.

tavan vantilatoru +1
hic tahmin etmezdim ama o kadar ise yariyor ki!
tavanvantilatorleri.com
biz buradan almistik, tum gun + gece calisti bana misin dememisti, kesinlikle tavsiye ederim. biz bogazici ve hisar modellerinden almistik gecen yaz, stok sorunu nedenli 2 farkli model olmustu.

1- Boruyu oradan uzatın buradan uzatın bir şekilde yatak odasına klimayı taktırın. Mahalledeki bir klimacıdan akıl alın, bir yolunu bulur.
2- Dyson'ın serinletme fonksiyonlu diye bir ürünü yok. Normal hava veriyor vantilatör gibi. Sadece o havanın sıcak değil normal hava olduğunu belirtmek için mavi renkle işaretlemişler hava akımını. Bende vardı, sattım.
3- Taşınabilir klima asla ama asla almayın. Sizin hiç işinize yaramaz. Öncelikle taşınabilir klima sıcak havayı dışarı atsın diye camı açık bırakmanız gerekecek. Cama kumaştan bir şey takılıyor ama cam açık yine de. Yani klima soğuturken camdan sürekli sıcak hava geliyor.
Dışarı takamadığınız ve çok gürültü yapan dış ünitenin yatak odanızın içinde olduğunu hayal edin, işte taşınabilir klima budur. O seste uyumanız mümkün değil. O gürültüde uyuyan kişi 40 derece sıcaklıkta da uyuyabilir zaten.
4- Tavan vantilatörü gerçekten çok etkilidir, elbette bir klima değil ama eviniz cehennem gibi değil de sadece "çok sıcak oluyor" şeklindeyse gece uyumanızı sağlar. Birlikte uyuduğunuz bir kişi varsa o vantilatörden rahatsız olabilir, taktırmadan önce danışın, konuşun.

Tatlı için aciktezgah i tek geçerim

Bence Kızılay'a gitmeyin Kızılay Ankara'da gidilebilecek en kötü yer şehrin farklı noktalarına giderseniz kaliteli mekânları keşfedebilirsiniz

Kızılay değil de Tunalı'ya gidiyoruz. Arkadaşına göre Kebap 49'da kıymalı pide, Kıtır'da kumpir ya da Volkies'de hamburger yiyoruz. Akün ya da Şinasi'de tiyatro izliyoruz. Varsa Kült Kavaklıdere'de film izliyoruz. Kahve için A4, Walker's, Kahve Dünyası vs. Can sıkıntısı durumuna göre Penguen ya da Karum'da dolaşıyoruz.

Baharat için istanbul baharat (ulus)
Kuruyemiş çitllekçi (boykot dendi dün, takip)

Burger içinde Ratu

peynir: Erzincan mandıra, Sakarya caddesi'nin oralarda.

Mahalle bari kafasi: kıtır ve last penny
Kahve: a4 veya walkers
Burger: the log
Şahane döner, lahmacun: düveroğlu

Kafe olarak karabalik. Etkinlik olarak devlet tiyatrolari, sergi Cernmodern.

Ankara'da kısa süre yaşamak durumunda kaldım. Çok merkezi bir yerde de yaşamıyordum üstelik. 4 sene geçti üzerinden, belki benim favoriler bozmuştur ya da hatta kapanmıştır bilemiyorum ama yazmak istedim yine de. Peyniri, sütü ve dondurmayı mannda baba'dan alırdım. Ama asıl dondurma favorim roko'dur.
Hamburger için et manyak
Cennetkuşu kebap
Pizza için mozz (sucuklu, acılı ve ballı bir pizzası vardı favorim oydu. Zıtlık severim)
Nona brigadeiro vardı mesa koru'da. Orada tatlı yer kahve içerdim minik şirin bir yerdi.
Un bakery'nin kahvaltısını severim. Tek tabakta kahvaltı seviyorum o yüzden beni tatmin eden tabakları vardı.
En çok gittiğim yer quick china'ydı. Bence en güzel şubesi park caddesinde olan.
Luigi's. Yemekler aman aman mıydı hayır, bence ambiyansı güzel.
Devrez'de çorba
Ekşi maya
Hiçbir cafe'nin adı aklımda kalmamış ama mutluköy sitesi vardı. Mutlukent te :p ben oraya hastaydım, şimdi nasıldır bilmiyorum ama sonbaharda dökülen yapraklarla ayrı güzel, kışın karlar altında ayrı güzeldi.

Sürekli aynı muhabbet demek ki korkuyorlar demek ki tutuştular. CHP kitlesi de bu gazla iki sene daha gider sonra bir yüzde 25 ile rahatlar. Boykot saçmalığı tamamen akp kitlesine ve Mehmet Şimşek e yaradı.

Boykotların işe yaraması yani şirketleri hükümete karşı tutum almaya zorlaması gibi bir işlev görmesi aşırı zor bana kalırsa. “Açıklama yapıyorlar demek ki tutuştular” çok iyimser bir yaklaşım.

Sebepler:
1- sermaye güç yerine güçsüz çoğunlukları tercih etmez, ekonomik olarak zararı çok olacağı için zira ülkede işlerin nasıl yürüdüğü ortada
2- şirketler bilir ki olası bir hükümet karşıtı açıklamada bu sefer toplumun diğer yarısı boykot edecek ki bu grup insan boykot fikrine çok daha alışık

toplu hareket edebilme ve bizde varız diyebilmek bile yeterli.

Bir günlük boykot enflasyonda anlamlı bir düşüşe sebep olur mu bilmiyorum ama vergi açısından çok anlamlı. Devletler vergiyi dolaylı ve direkt olarak alıyor. Gelişmiş memleketlerde yarı yarıya yakın olan bu oran bizde dolaylı vergi lehine çok daha fazla. Yani devlet vergileri dolaylı olarak almayı tercih ediyor (KDV, ÖTV vs.). Boykot olunca vergi geliri de düşüyor. Kaldı ki halkın böyle bir konuda farkındalığının olması bile büyük olay.

@benaslindayohum’un dediği gibi olsaydı bütün tv kanalları, bakanlar ve başdanışmanlar, cem küçük vb. kişiler boykot aleyhine açıklama yapmazlardı.

@benaslindayohum boykot tamamen akp kitlesine ve Mehmet Şimşek'e yaradıysa akpliler de boykota katılsın, sen de katılarak başlayabilirsin :)

her şeyi ekonomik istatistik veri olarak düşünmeyin. dün dinlediğim bir siyaset bilimci boykottan daha çok boykotu kitselleştiren iradeden rahatsız olunduğunu söylüyordu. son seçimde ülkede 1. çıkmış partinin bu çağrıda bulunması, milyonların sosyal medyada buna uyacağını söylemesi ve gerçekten de bu boykotu uygulaması her açıdan büyük bir şey. akp bu zamana kadar aldığı her kararı halka bir şekilde kabul ettirdi ama cb adayını hapse attırma kararının toplumda kabul görmemesi, ciklet bile almayacağını bağıra çağıra duyurması ve bunu kitleselleştirmesi olası ileriki hukuksuzlukların -ibb'ye kayyum, chp'ye kayyum, altaylı'nın vb. gazetecilerin tutuklanması- engellenmesine sebep oluyor.

ekonomik sonuçları ayrıca konuşulur -ki bundan korkmasalar gece yarısı apar topar bakanları canlı yayına dizmezlerdi- ama şu anda gündemi belirleyen, psikolojik ve ahlaki üstünlüğü elinde tutan muhalefet.

@benaslindayohum

i.imgur.com

aynen kanka %25 :d

Cevap:

Tüketimin azaldığı ortamda ya da teorik tabirle talebin daraldığı ortamda kısa vadede enflasyonun düşmesi mümkün. Ancak orta/uzun vadede değerlendirirsek düşük talep, üretim giderlerinin artmasına (sabit maliyetlerin daha düşük arz paydasına bölünmesine) sebep olur. Bu da arz üzerinde daralma baskısına, maliyet düşürmek amacıyla işten çıkarmalara, hatta iflaslara sebep olacaktır. Artan maliyetler haliyle fiyatlara da yansıyacağından enflasyonda dalgalanmalara sebep olur.

bu arada üstteki cevabıma ek olarak şunu da yazayım. bu zamana kadar akp'nin başvurduğu hukuksuzluklar çoğu zaman ters tepti;


1) akşener'in mhp kurultayını engellediler, iyi parti kuruldu. millet itifakı istanbul ve ankara'yı iyi parti sayesinde kazandı.

2) iyi parti'nin genel seçimlere girmesini engellemek için 2018'de apar topar erken seçim kararı alındı. bunun sonucunda akp meclis çoğunluğunu kaybetti ve mhp'yle koalisyona muhtaç kaldı. çöküş hızlandı.

3) imamoğlu'nun kazandığı 2019 istanbul seçimini ysk darbesiyle iptal ettiler, 8 bin fark 800bin oldu.

bu maddeler çoğaltılabilir. ben akp'ye karşı girdiği 4 seçimi de kazanmış, ön seçimde 15 milyon oyla cb adayı seçilmiş popüler bir bir figürü hapse tıkmanın sonuçlarının çok ağır olacağını düşünüyorum. eğer bu tür bir sonuç ortaya çıkacaksa muhalefetin birliğiyle çıkacak. bu boykot süreci de o aranan birliği sağlıyor.

bakanların yandaş kanallara çıkması, istanbul savcılığının soruşturma açacağız açıklaması, türkiye ekonomisinin şu anda iç taleple ayakta kaldığının ilanı bence. ekonomideki çarkların işlemesi için insanların harcama yapması lazım. bir de bu boykota katılan esnaflar, tüccarlar da var onu da göz ardı etmemek lazım. bugün çok sayıda işletme kepenklerini açmadı. gidişat her ayın belirli günleri bu şekilde bir boykot yapılacağı yönünde, genel bir boykotun uzun süreli devam etmesi baya can yakacak gibi duruyor.

enflasyon konusuna da gelirsek bizim millet yüksek enflasyonla yaşama konusunda master yapmış. cumhuriyet tarihimizin yarısı çift haneli enflasyonla geçti.

boykot adamların en önem verdiği şeye zarar verdi. dincilerin parası gitti mi hayatı kayar. boykotun tek anlamlı yanı kendi kitlesi biraz para harcar bi de kutuplaşmayı seven kitle gaza gelirler.

Geçenlerde demiştim; akp kitlesinin ilk yapacağı şeyler sosyal medyadan "yaaa boş işler yaaa" demel olacak.

Görüyoruz işte, tutustular. Bu arada önemli olan 1 haftalık tüketimi önceden yapmak değil. Misal git pazardan al, git ufak marketten al. Kiyafet alma, dışarı çıkma. Alacağın ürünleri belli markalardan al.

Türkiye'yi döndüren şey aynı denildiği gibi iç pazar ve vergiler. Tutusmus olmasalar böyle dava acariz falan demezlerdi, trollerini salmazlardi.

doğumdan 15 gün sonra yapılıyor demişti sigortacı. 3,5 ay önce acıbadem sigortadan 22k'ya yaptırdım. acıbadem hastanesinde geçerli olduğu için bu firmadan yaptırdım. hastaneye göre sigorta firması araştırmak gerekiyor. daha uygun fiyatlara da bulunabilir belki.

15 gün sonra yaptırılabiliyor +1. 2024 haziran ayında 9kya yaptırmıştık Allianz’dan. 3 defa kullandık sorun cıkarmadılar hic.

Merkez bankası tahvil alarak düzeltmeye çalıştı Cuma günü. Bayram sonrası PPF getirileri bileşik %55 civarında olacakmış: x.com

Kısa vadeli serbest fonlar da tahvil taşıma zorunluluğu olmadığı için PPF alternatifi olabilir: x.com Serbest fon alabilmek için nitelikli yatırımcı statüsüne geçmek gerekiyor ancak.

Bu arada nitelikli yatırımcı iseniz FSF var Fiba’da ondan devlet tahvili yok o yüzden eksi getiri olmuyor aynen devam.

Hocam arkadaşın çok doğru söylemiş. Bence onu dinlemelisin. Biyopsi ve patoloji için söylediği tarihler çok iyi daha ne olsun. Dr’ler meslektaşlarını kırmazlar senin arkadaş rica edince hızlıca çözülür diye düşünüyorum. Memorial falan hiç karıştırma şimdi, arkadaşın çözemezse memorial zaten hep cepte. Sen onlara paradan bahset doktor evden gelir halleder.

Çok geçmiş olsun.

öncelikle cok gecmis olsun, babam da benzer surelerden geçtik. öncelikle 10 -12 gun cok uzun degil, sonucu etkileyecek ya da hastaligi hızla yayacak. biz medical park hastanesinde tedavi ettirmiştik, Medicalpark sgk ile anlaşmalı oldugundan oldukça uyguna geliyor fiyatlar. süreç zor ve konfor da cok onemli, ben olsam durumunuz da müsait ise kesinlikle özel hastane öneririm, sgk ile anlaşması olunca da cidden cok uyguna geliyor fiyatlar. kemoterapi ya da hastane yatısı fln cok tutmuyordu ama dedigim gibi yine de belirli bir maddi güç gerekiyor. memorial da 65 70 olan sgk anlaşmalı hastanede mesela 25 fln oluyor.

onkolog skyler gecri ama hedefe yönelik ilaclari mutlaka arastirin.

@eisberg
@oscar

değerli cevaplarınız ve vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

sigortacılarla yapılan görüşmelerde memorial'da bu işi yapmaya karar verdik.

sağolun varolun, sizlere de çok geçmiş olsun.

karar verilmiş ama ekleme yapayım, olur da devlete geçmek isterseniz geçeceğiniz hastanede hastanız adına bir dosya açtırıyorsunuz olup bitiyor. ben zamanında çapa'da bir doktordan fikir almak ve gerekirse orada devam etmek için bu işlemi yapmıştım ilgili doktordan randevu alarak.
özel hastaneler daha konforlu ama sgk anlaşmalı olduğundan gene çok kalabalık olabiliyor. saatlerce oda beklediğimizi biliyorum... ama yapacak bir şey de yok sanırım.

@suyin

Çok teşekkür ederim. Bunu da not ettim.

Sağolun varolun.

Hocam yağ işi biraz sıkıntılı oluyor komedojenik etkileri nedeniyle, o nedenle sana CeraVe'nin kavanoz tipi nemlendiricisinden öneririm senin cilt bariyerin de sıkıtılıdır, içerikteki seramidler onu da toparlar, iyidir.

cerave kavanoz +1. 2 yıldır kullanıyoruz memnunuz.

www.javelin-tech.com

burada bazı bilgiler verilmiş. görünen o ki size bir workstation gerekiyor. kritik işler yapacaksanız hp veya dell markasını öneririm. hp 3 yıl yerinde garanti imkanı sağlıyor. yetkili hpe satıcılarından alırsanız birçok konuda da desteklerini görebilirsiniz.

@bravoteam hocam solidworks'u cıkarsak sistem gereksinimleri pat diye düşecek anladığım :). Bu durumda ne öneriniz olur acaba?

benzer bir sebeple bana da gerekti huawei matebook d16 aldım i5 işlemci 16gm ram 512gb ssd. şuana kadar memnunum.

Emulator bul, wine kur, dual boot yap. Ayrıca o işlemciyle ms word bile açamazsın gibş duruyor.

BES’e para atmakla iş bitmiyor, her ay fon dağılımını da takip etmek lazım. ben şu an 1000 tL atıyorum ama 5bin tl seviyelerine çekeceğim sanırım.

ben fon dağılımıyla çok ilgilenmiyorum. allianz ne önerirse her ay ona geçiriyorum. ayda 1 defa önerilene değiştiriyorum yani yalnızca. bence çok kafa yormaya da gerek yok zaten uzun vadede.

Ben gelirimin %2'sini atıyorum ama en az bi %5 olmalı (başka yatırım araçları da olduğunu varsayıyorum). 20 yıl gibi bir süre düşünüyorsanız HES fonu gibi bir fon alıp unutabilirsiniz.

aylık gelirimin yaklaşık %14ünü atıyormuşum.

gelirimin yüzde 6sını atıyorum. yüzde 3 de ilave olarak şirket desteği olarak farklı bir hesapta birikiyor.

Şurada anlatılan nüfus piramidi incelenirse bundan sonra her geçen gün emeklilerin durumunu daha da kötüye gideceği görülür. Dolayısıyla yaşlılığımızda şimdiki yaşlıların durumunu emsal alamayacağımız ortada ve tedbir almamız gerekiyor.

Bence yolda dahi bulsanız, elinize geçen her paranın en az %10 unu BES'e yatırın ve fon dağılımını sağlıklı yapabilmek için finansal okuryazarlık öğrenin.

Paranıza çökmeyeceğinden emin olduğunuz yaşlılarınız varsa onlar adına BES hesabı açın.

BES hesabı açarken masraf adı altında müşteriyi soymayan firma seçin.

x.com

%5 iyi bir oran.

ben maaşıma göre bir oran veya tl olarak atmıyorum. sabit 120$ atıyorum.

siz 20 sene boyunca her ay kenara 350$ atarsanız dandik ev araba değil, baya lüks bir ev alırsınız muhtemelen. sadece bist-altın-abd-faiz dörtgenini iyi bilip ordan oraya jumplama zamanlamasını doğru yapmanız gerekiyor.

0 TL .

Hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşamak beni rahatsız ediyor .

10k atiyorum yakinda 15k ya yukseltecegim. biraz borclari toparlayayim da

15bin atıyorum. Yüzde 27'si. Temmuz gibi yükselteceğim

bugün

Geri Ödeyen Yaşam Sigortası ( teminatlı) ve Yaşamaya Değer Sigortası (kâr paylı)

iki tane hayat sigortası poliçesi de eklemeyi planlıyorum. ne düşünüyorsunzu bunlarla ilgili?
350şer dolar göndereceğim.

genel hedefim belli yaşlara gelince kenarda belli paralar birikmiş olsun, o yıllar gelince parayı alayım bişey lazımsa kullanayım, lazım değilse, iyi durumdaysam bi sonraki yaş grubuna bırakayım.

ben 35 yaşındayım.
şu iki poliçenin birini 41 diğerini 47 yşında bitirmeyi planlıyorum.
BES de 55 yaşında devreye alacağım direkt maaş olrak büyük ihtimalle.

sizce bunlar mantıklı hareketler mi?

yanlışsam düzeltin, bu son iki bahsettiğiniz sigorta türünde attığınız tutar öyle dolar olarak duruyor, değerlenmiyor, bes gibi bir fona endeksleme durumunuz yok. bunlara para yatıracağınıza aynı tutarda abd hisse fonu alıp atın her ay çok daha fazla getirisi olur. doların da bir enflasyonu var. ortalama %4 yıllık enflasyona karşı kaybedeceğinizi düşünün 10-15 yıl boyunca. ben ayrıca çok güvenilir de bulmuyorum bu sistemi. ortasında çıkmak isterseniz bir de parayı yakıyorlar. 15 sene bekleyip de para alan da henüz yok zira bu sistem daha o kadar olmadı bizim ülkemizde. gelir vergisinden düşülmesinden başka bir avantajı da yok bence.

Halis Şimşek. Geçmiş olsun

Prof Dr Yusuf Bayraktar

shorturl.at
taksi-ucreti.hesaplama.net

buradan hesaplayabilirsiniz. yaklaşık 8 km.

taksi-ucreti.hesaplama.net
185 diyor 6 km mesafe için.
200 diyebilinir sanırım.

min. 350 diyorum 200 tl imkansız. gar nere atakule nere. kızılay'dan bile 200'den fazla yazar.

uber' girdim verileri gar-atakule arası 180-230 çıktı

eski gar tarafına geçip oradan dışarı çıkın. atakule'ye gidiş yolunuz daha düz, daha kısa olur. ilk kavşaktan sağa dönüp bulvara çıkarsınız, sonrası dümdüz yol.

yht tarafından çıkarsanız bulvara çıkmak için dolaşmanız lazım.

Türkiye'deki apple store'larda garantisi olsa bile tamirini yapmıyorlar. Genpa gibi dışarıdaki yetkili servislere yolluyorlar. Onlarda cihazın faturasını istiyorlar, fatura olmadan paralı onarım dahi yapmıyorlar.

üstteki cevaplara teşekkür ederim ama ikiniz de sorumu anlamadan cevap vermişsiniz. IMEI kaydı olmadan tamir yapılıyor mu diye sormuştum. Garantiyi, faturayı, yurt dışından alınmış olmasını vs sormuyorum.

IIMEI KAYDI OLAN yurt dışı cihazları Apple Store'un kendisi tamir etmiyor ama yetkili servisler ediyor, evet. Benim sorum o mu peki:)

Neyse ben Apple'dan öğrenir güncellerim. Birine faydası olur.

imei kaydı olmadan apple yetkili servisleri tamir etmiyor.

hiçbir galeri vade farksız 300k taksitli çekim yapmaz. vade farkını ve alacağı paradan KK komisyonunu düşerek hesaba sayacaktır. yani karttan 300k çekilir ama ödeme bakiyesine yansıyan 280k olur mesela.

ardından ilk ay bu 300'ün %40 ödenmesi gerekir. kalan kısma faiz işlemeye başlar ve her ay kalan bakiyeden %40 ödenerek devam edilmesi gerekir.

Birkaç ay önce ben de sizinle aynı şeyleri düşündüm. Limitiniz 300k ise 200k gibi düşünün. 12 taksit yapıyorlar ama hem karttan çekmek için komisyon hem de 12 taksit için vade farkı alıyorlar. Togg’un aralık kredi kampanyası cazip idi ben onu değerlendirdim. Her ay bir kredi kampanyası oluyor değerlendirebilirsiniz.

Merhaba. Ben geçem ay bu şekilde araç satın aldım. 500k çektirdim geri ödeme 12 taksit toplam 660k. Komisyon yok %32 yıllık vade farkı var. Kartınızda vade farkı dahil o kadar limit olmalı. Avantajlı Taşıt kredisine benzer bir oran var, dosya masrafı ve hayat sigortası gibi kalemler yok. Bir de asgari ödeme yapma gibi bir durum var krediye göre.

1.5 milyona aşağıdaki araçlara bakardım 500 cebime kalırdı

-puma st line
-wv taigo
-wv tcross
-juke yeni kasa
-renault capture mavi

Tesla :)

öncelikle her zaman söylediğim şeyi söyliyim. çok şaapmamak lazım, ne beğeniyorsanız, içinde hangisinde en iyi hissedecekseniz bütçenize göre ona yürüyün.

şahsi fikrim, t-roc dıştan ok ama iç dizaynını beğenmiyorum. q2'nin de dizaynı çok eski kaldı bence. ben olsam ya bütçeden keser peugeot 2008, ford puma, citroen c3 aircross gibi araçlara bakardım ya da sedan/hatchbacke dönüp mercedes a200, bmw 1 serisi veya bmw 2.18 gibi modellere bakardım.

Q2 aman diyim arka halojen lamba var hala :). İki aracın da yüzü çok eskidi ama illa biri olacaksa r line t roc derdim. 2 milyona bakılacak araba vz line formentor olabilir.

s-cross veya vitara, bas geç. burada 2008, c3 aircross gibi arabalar önerenlere bakma. o arabaları yetkili servislerin mastertechleri bile kullanmıyor.

Psa grubunu direk ele.
Fransızları ele.
Japonculuğum da konfor aramaya başlayana kadar

Şahsen o fiyatlara çıkıyorsam varsa Audi'den devam ederdim -mercedese yetişmez diye. Bence vw ile kıyaslanmak audi'ye haksızlık.

Sonra form puma gelirdi. St line. Sport. Manuel ise tadından yenmez.

Suzuki almazdım şahsen. Üstteki 2 öneri yeterli değilse Toyota dururken bunlara bakmazdım.

Sizin için yazdım üsttekileri Ben ne alırdım? Ben önce toyota'ya bakardım, aşığım. Toyota'dan üste bakıyorsan (en son 1.7 m tl idi) audi, daha üstfe mercedes bakardım. Kişisel yaklaşmımım bu olurdu.

Turkiyede en çok satan bsuvlardan olan 2008’e burun kıvırıp dusterdan hallice dizaynı olan ve tr’ye paslı araba gönderen 2. eli zor satılan takoz suzukilere bakacaksanız siz bilirsiniz. troc, q2 bakan birinin suzuki dizaynında mutlu olma şansı sıfır gibi bir şey. Satsan satılmaz, servisi problem. Bakın yine de tabi, farklı fikirleri dinlemek lazım :)

Psa grubu eleştirileri olabilir ama 2008 gayet tutulan ve peynir ekmek gibi satılan, dizayn anlamında da tatmin edici yeni makyajlanmış bir model. C3 aircrossu da daha yeni bir arkadaşım çok iyi bir fiyata aldı, ondan önerdim, çok büyük beklentileriniz yoksa bakılabilir. Bana sorarsanız bütçenize en uygun mercedes bmw giriş seviye modelleridir.

Almanlar duauste, gelecegin nokiasi. Byd iphone udur

Stellantis grubunu öneren arkadaşlar 1.2 motorun kroniklerini araştırıp sağa sola öyle tavsiye versin, ki bende eski citroen kullanıcısıyım. Vw almakda enayilik benim gözümde o paraya boş araç satıyorlar.

bende alacak olsam ilk seçenek q2 ya da troc olur.

up

Kronik hastalığın varsa veya çok yaşlıysan Devlet sana aşı tahsis ediyor. Kış girişi Aile hekimine gidip reçete ettirip aşıyı oluyorsun.

Yaşlı veya kronik hasta değilsen eczaneden para verip alıp olabilirsin. Olacaksan dikkat et soğuk zincirini bozma.

Ek: Bazı tip alerjisi (yumurta vardı sanırım içlerinde) olanlar bu aşıyı olamıyor. Alerjiniz varsa konu hakkında Hekim veya eczacınızla görüşün.

10 yıldır falan yaptırırım. Hiç grip olmadım.

Yaptırıyorum, ailemdeki 50 yaş üstü herkesi de her sonbahar yaptırana kadar rahat bırakmıyorum. Aşı yaptırmadığım her kış sağlam bir grip geçiriyordum, aşı yaptırınca ya hiç hastalanmıyorum ya da çok hafif atlatıyorum.

Kronik hasta ya da 65 yaş üstüyseniz aile hekimi reçetesiyle, değilseniz eczaneden parasıyla alınıyor. Mahalledeki eczacımıza eylülde soruyorum, yeni aşı gelince haber veriyor, gidip yaptırıyoruz.

ben ilk defa bu sene yaptırdım. bebiş olunca dr muhakkak yaptır dedi bende yaptırdım. eylül ekim gibi yaptırılıyor.

her yil yaptiriyorum senelerdir grip olmadim.

yaptırmadım ama düşünüyorum ben de. öneren doktor, eczacı çok duydum.

yıllar önce oluyordum. koruyuculuğu da var (en azından bende) aşı olduğum zamanlarda grip olsam bile daha hafif atlatıyordum. sonra aşı olmayı bıraktım.

risk grubundakiilere ücretsiz yapılıyor. aşı dönemi de ekim kasım aralık gibi.

bu arada sb sadece başlık anlamına geliyor. buna benzer platformlarda sorunuz sadece başlıktan ibaretse yazılırdı. burada oldukça yanlış kullanılıyor. bilgi vermek istedim.

hayatimda sadece bir defa grip asisi oldum, o da babamin zoruyla ve sadece bir defa grip oldum, asi oldugum sene. o sene grip sebebiyle ölüyordum az daha. ne tam hasta oluyorum ne iyilesiyorum. doktorlar anlamiyor, ilaclar care olmuyor.
bir daha da grip olmadim.

bu olay üstünden 22 sene gecti. 22 senedir grip asisi olmuyorum. 22 senedir grip de olmuyorum.
diger asilarim tam. grip asisi asla olmam.

Yaptırmıyorum. Zaten nadir olduğum ve ilaçsız ayakta atlattığım bişi, nadiren yatağa düşürür beni. O zaman da hiç sekmez kesin kriptik tonsilit olmuşumdur strep a kapmışımdır. Tek doz deposilin vurulmazsam asla iyileşemem.

Benim açımdan gereksiz. Annem babam yaşlılar ve hastalıkları var onlar yaptırıyor.

Yaptırmıyorum.

Nezle / grip olmayı da bir nevi yenilenmek olarak düşünüyorum.
Kaynatılmış bitkisel içeçekler yeterli oluyor tedavi adına

Gecen sene yaptirdim hiç hasta olmadim alakali mi bilmiyorum

Daha önceden yaptırıyordum. bu sene de yaptıracaktım ama fırsat olmadan grip oldum.

3 haftadır tam anlamıyla %100 iyileşemedim. ilk hafta iyi değildi. şu an %90 iyiyim diyebilirim.

aşınızı olun.

zengin bir şirkette iken yaptılar bize.

hemen arkasından zaten hasta oluyorsun bağışıklığın güçlensin diye. o zamanlar aşılar böyle çipli kokteylli değildi aşılar. tey teyy sene 2005 olsa gerek. ilk sene işe yaramıştı.
ikinci sene yaramadı.

şimdi yaptırmam. kasa ile narenciye yerim daha iyi.
hatta arı soksa diye dua ederim.

zaten vakti geçti. beslenmenize dikkat edin.

ben son 4 yıldır eykim başı gibi eczaneden parayla alıp yaptırıyorum. kışın da 2-3 günde bir c vitamini takviyesi alıyorum. max. 1 veya 2 defa hasta oluyorum. ondan önce bütün kışı hasta geçirirdim. bence çok faydalı.

son 3 yılda 2 defa sıfır araç satın aldım. ikisinde de söylediklerinden 1 hafta geç teslim ettiler :)

2 kere sıfır araç aldım. ikisini de gecikme olmadan aldım. ama her ikisinde de bayide hazır olan araçtı.

Tır dolmadığından sallamışlardır. Ya da tır kaza yapmışsa...

Firma ne acaba? Ben de gecen yil oldum. Mtv kismi dogru, 4 ocakta teslim almistim bu sebeple. Ama mesajlara bende de gec bakilmisti. Bir sorun oldugunu sanmiyorum. Oyle oluyolar genelde. Ama ben de rahatsiz olmustum bu mesajlara gec donulmesinden vs. Araci sorunsuz teslim almistim ama koltuk kiliflarindaki posetler sokulmustu. Hangi firma bana ozelden yazar misiniz, cok benzer işler

anlamadığım aracın ruhsatında ki tescil tarihi aralık 2024 ise aralık verigsini bayii mi ödüyor?

3 defa sıfır araç aldık dedikleri saatte teslim ettiler hangi firma acaba merak ettim. Ötv muhabbeti doğru olabilir

2 defa sıfır araç aldım hiç böyle bir durumla karşılaşmadım karşılaşanı da duymadım bu durumda bir sıkıntı olabilir gibi geldi bana yine de sizi huzursuz etmiş olmayayım

Verilen hakkın bir kısım da olsa geri alınması tepki yaratır ancak aynı insanların ülkenin son 10 yılındaki bir sürü soruna ses çıkarmayıp sadece kendi çıkarını ilgilendiren durumda ses çıkarması asıl ikiyüzlülük.

Öte yandan, her kuşa bindik bir leylek kaldı durumu var. Suistimal yok kimse diyemez de, ülkede suistimal edilen birçok şey varken sıra engelli yakınlarına mı geldi, bilemiyorum.

Bir diğer yandan, suistimali araba almayı bu kadar mesele haline getirecek vergi düzenini koyanlar düşünsün. Spotify çıktı korsan müzik bitti, erişimi ne kadar kolaylaştırırsan o kadar az suistimal olur.

Fazlasıyla suistimal edilmiş bir konu, ancak bu yasa ile gerçekten mağdur olan insanlar da var. Mesele sadece lüks segment ya da suv değil, bazen kendi şartlarında maalesef öyle bir araçla ihtiyaçlarını giderebilecek olmaları. Üstelik 10 yıl da satamayacaklar.

Örneğin engelli evlatları bu 10yılda büyüyecek, belki engelleri için daha fazla araç gereç taşımak zorunda kalacaklar. Bizzat bildiğim bir aile var, oğullarının ekipmanları, ailenin diğer üyelerinin eşyaları ile tatile gitmek istedikleri için, tek kriterleri devasa bir bagaj ve kolay erişim.
Yaşadığım yerde suv araçlar daha konforlu mesela. Ben de kamyonet kullanıyorum çünkü yollar bozul, dağ tepe gitmek zorunda kaldığım çok zaman oluyor. Yüksek araç kurtarıcım.
Kısacası dışarıdan bizim için lüks görünse de gerçekten ihtiyacı olan aileler zor durumda kaldı.

her süistimal edilen konuda bu tarz düzenlemeler gelirse ucu herkese dokunur bir süre sonra. bunu savunmak saçmalık. süistimal edilmesini önleyebilirlerdi hakları daraltmak yerine.

yurtdışı alışveriş limitinin azaltılması gibi bir şey bu. orda da mı devletin yanındasınız?

toplam satılan araçların yüzde 40'ı mı ne bu şekildeydi. O zaman orada büyük bir suistimal vardır. Hiç o arabaya adımını atmamış engelliler tanıyoruz etrafta, üzerinden araba alınmış.
Hükümetin bu adımını yerinde buluyorum açıkçası. Bağıranların çoğu bu işten alakasızca faydalananlardır maalesef.

@jelly yurtdışı alışveriş limitini nasıl suistimal ettiler acaba?

ben hiç gerçekten de bir engellinin kullanımı için alınmış engelli indirimli araç görmedim henüz.

yok dedesi, yok annesi yok babası adına, onların engelini kullanarak kendilerine araba alıyorlar.

ayrıca gerçekten bir engellinin hizmetine sunmak için araç alınıyorsa, istisnai durumlar hariç b sınıfı tüm araçlar işini görür. neden SUV almak gereksin? buradan bile anlayabilirsiniz suistimal kısmını.

Yurt disi alisverisleri suistimal edilmemisti ama bu vampirlerin dikkatini çekmek yeterli oluyor hak kaybi için. Millet temu denen platforma yigilinca olan herkese oldu.

hocam mantık çok yanlış.

ortada bi yasa var.
bu yasayı suistimal edenler var.
o zaman yasayı zorlaştıralım, hakları kısıtlayalım.
bunun yerine denetim yapılması, suistimal önlense daha iyi değil mi?

adamın engelli çocuğu var. ötv indiriminden de yararlanabiliyor ve parası da var suv alacak. eee? bundaki sorun ne? neden suva binemesin? susitimal edenleri ayrı tutuyorum. o devletin problemi. burada gerçek hak sahiplerinin suçu ne?

bence mantikli. engelliler icin vergi indirimi ile luks arac almak cok kafama oturmuyor benim. zaten dendigi gibi hakkiyla kullanildigi durumlar daha az bile olabilir.

dedem 90 yasinda falan. artik ne duzgun duyuyor ne goruyor. bu adam bundan faydalanip dayima araba alacakti. sonra bir nedenden dolayi vazgectiler. burada engelli birey magdur mu olmus oldu? bence olmadi. adam ogluna araba aliyor kendinin dunyaligi kalmamis zaten.

arabayi kullanirken o kisinin arabada olma zorunlulugu olsa belki anlasilabilir ama bu da uygulamada cok sacma olur. denetlemek mumkun degil gibi.

yeni düzenleme öncesinde de öyle her istediğin arabayı alamıyordun zaten. bir çok orta sınıf marka bile mümkün değildi, lüks markaları hiç saymıyorum. bu yıl için fiyat sınırı 1.591.200₺ mesela. 2025 yılında da 2.3 milyon civarı olacak. şu an %40 yerli şartını sağlayan arabaların bile üst paketleri bu enflasyon ortamında yeni yılın ortalarına gelmeden fiyat sınırını aşacaktır. boş paketler neredeyse o civarlarda zaten. eskiden 5 yıl artık 10 yıl satamadan binmek zorunda kaldığın arabanın da mümkün mertebe en üst donanımda olması gerekli çünkü normal şartlarda bu araçları kullananlar fiziki dezavantajlı kişiler. engelli adam 4 teker 1 direksiyon, bisikletten hallice göt kadar i10'a binsin işte neyine yetmiyormuş diyorsanız bundan sonrasını okumanıza gerek yok fakat bu insanların geniş bagaja, yüksek kabine, hareket aksamlarındaki ek donanımlara diğerlerine göre daha çok ihtiyacı var. kaldı ki 10 yıl geçene kadar mevcut donanımı da yetersiz kalacak.

evet aşırı derecede suistimal edilen bir konu ve bahsettiğiniz ortamlarda çığırtkanlık yapanların en az yarısı suistimalci tayfadan fakat çözümü hak sahiplerinin de haklarını kısıtlamak değil kesinlikle. herkesin zihninde etrafında gördüğü anası babası üzerinden aldıktan sonra sadece gezip tozmak için kullananlar canlanıyor ama kendisi veya çocuğu engelli kişilerin yaşadığı mağduriyeti ancak kendileri bilir. ihtiyaç sahiplerinin kriterleri net şekilde belirlenir, sahte raporlar düzenlenmesinin önüne geçilir, trafikte amacı dışında kullanım durumları kesinleştirilip ihlali halinde ağır cezalar verilir tüm süreç de titiz bir şekilde denetlenir o zaman işe yarar bir iş yapılmış olur.

sarı öküz hikayesi gibi bugün sayısı az sesi tiz çıkan engellilerin hakkı sınırlanır yarın daha büyük kesimin daha önemli haklarına göz koyarlar.

@elorelia gerçek hak sahiplerinin elbette bir suçu yok. bu arada suistimalden ötürü böyle bir düzenlemeye gidildiği bizlerin çıkarımı. Yetkililer firmaları yerliye teşvik için böyle yaptık derler. Bununla beraber ihtiyaca yönelik bir düzenleme de olmuş olabilir. yani mesele bir otomobil almaksa alınabiliyor neden daha lüksü/konforlusu alınabilsin ki? uygulamanın amacı o değil neticede. SGK'nın ilaç farkı politikası gibi... Etken maddesi eşdeğer bir ilacın farklı fiyatlı versiyonları varsa sgk en ucuzu için ödeme yapıyor, eğer siz daha pahalı versiyonlardan birini alıyorsanız sizden fiyat farkı alıyor.

@bohr arabada engelli bulunma zorunluluğu var da o kadar sıkı bir denetim yok. Kaldı ki eskiden plakalarda engelli işareti oluyordu artık onu da istemiyor engelli vatandaşlar.

bugün: neden daha lüksü/konforlusu alınabilsin ki?

yarın: toplu taşıma engellilere ücretsiz zaten. neden araba alsınlar ki?

daha sonra: neden evden çıksınlar ki şeklinde uzar gider..

ek: ayrıca kısıtlama temin konusunda da sorunlar doğmasına neden olacak. halihazırda indirimli araba alma hakkı ve planı olan insan sayısı belli fakat alabileceği model sayısı azaldı. herkes doğal olarak şartları sağlayan en iyi modellere yönelecek. bayiler diyecek ki sen şu kadar parayı da bana el altından ver beklemeden al veya şu donanımları eklemek zorunlu yoksa elimde sana verebileceğim model yok. pandemideki çip krizinde yaşandı hepsi.

gerçek engellilerin çoğu evden çok zor çıkabiliyor ne yollar ne kaldırımlar onlara göre dizayn edilmiş durumda.avm de bile yerlerine park eden hayvan oğlu hayvanlar var.
sonra burada ne gerek var indirime diye bık bık eden tipleri görünce insan çıldırmamak için zor tutuyor kendini.

Kaskonuzda mini onarım seçeneği varsa oradan yaptırabilirsiniz. Kasko yaptırdığınız yeri arayıp sorsaydınız. Üzülmeyin canınız sağ olsun :)

Bir resim atarsanız daha mantıklı olabilir. 3-4 cm bir şeyse mini onarım denenebilir ama genelde olumsuz oluyor. Bir yer dediğiniz kasko anlaşmalı bir yerse ve 13k tutacaksa yaptırın gitsin. 13k 2024-25 yılında yüksek bir tramer değil, kaskoda da anlamlı bir artış çıkarmaz size.

@eisberg, fotoğraflar burada. Yani, her halükarda kasko bunu karşılar, değil mi? İlk defa başıma geldiği için soruyorum, kusura bakmayın.

ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co

Geçmiş olsun demeyi unutmuşum :). Kasko her ahvalde karşılar. Mini onarım bunu hayatta yapmaz. Kasko anlaşmalı 13k ise yaptırın gitsin. Kötü görünüyor en azından temiz temiz binersiniz.

Çok teşekkür ederim, sağ olun <3

Kaskoyu bozmayın göçükçüde yaptırın bence. Kasko primi artar

13k bana abartı geldi. baya abartı hatta. yani ben olsam yaptırmam bile. boya da lazım buna çünkü. satarken boyalı gözükecek vs. sana bi karı yok böyle kullan. kaskodan yaptırsan bu sefer hasarsızlık indirimin gidecek.

kaskonuzun websitesinden mini onarım merkezlerini bulun, birine gidin, belki mini onarıma sokarlar bunu. denemekte fayda var.

13k aşırı abartı bir rakam +1000 başka yerlerle görüş

Bunda hiç bir şey yok. Bence asla kaskodan yaptırıp tramere isletmeyin, gerek yok. Tamam göze batan bir şey olsa baktıkça can sıkar yaptır derim ama bu öyle bir şey değil. Buna sadece mini onarım yapan servisleri var kaskonun oralara gidip celik boya rötüsü yaptıracaksın.
youtube.com

yaptırmayın. daha çok sürtecek, çizeceksiniz. yaptırmayın. Daha sonra topluca yaptırırsınız.

benim de 3 yildir cizik gocuk doldu yaptirmiyorum. bir cizik gidince ne olacak baskabakan arabasi mi, hele kasko deldirmek en sacma. ve tramere isliyor bildigim kadariyla

Evet, kızacak doktorlar olabilir çünkü oturup akşam yemeğinden sonra iki tabak künefe yiyen teyzeler, "Şeker yüklemek şeker hastası yapıyormuş" diye desteksiz bir şekilde atıyor.

Peki, şeker yüklemesi yapıldığında fetüse ne olacağını düşünüyorsunuz? Günümüzde gebeler gerektiğinde röntgen, hatta MRI çektirebiliyor, dahi ameliyat olabiliyorlar. Birkaç saatlik şeker yüklemesi ne gibi bir etkide bulunabilir?

Gidin testinizi olun.

Binlerce kadın doğum doktorundan daha fazla tıp eğitimi almadigimiza göre onlara guvenmemiz gerekmez mi? Ben şimdi gittiğim halk egitim kursu arasinda girdiğim bu sitede sana "yaptırma bence" desem daha güvenilir mi bulacaksın.

Bazı istisna ve şarlatan doktorlar dışında sakın yaptirmayin diyen doktor yok. Risk faktörlerini ve kişisel durumu da dikkate alarak duruma göre öneriyorlar. Yaptirmayarak alınan risk de yaptırırken alınan riskten çok fazla.

İçinizin rahat etmesi için 1-2 farklı doktordan öneri alıp, doktorun yönlendirmesine göre hareket edin.

canan karataycı değilim, ama şeker yüklemesi sonunda da zaten ya diyete ya insüline yönlendiriyorlar.
tek amacım yükleme yaptırsam bile diyetle devam edebilir miyim edemez miyim onu anlamak. her akşam oturup künefe gömmüyorum deneme amaçlı yedim :) zaten diyetisyen desteği alıyorum.

her kafadan farklı ses çıkıyor, yaptırmaya gerek yok diyen doktor akrabam da var benim.
kararsız kaldığım için başına gelen kişilerden fikir almaya çalışıyorum.

doktorum. ailede seker hastaligi varken seker testi yaptirtmamayi düsünmek cok mantikli bir karar degil. gebelikte ya da sonrasinda. söylendigi gibi, gebelikte daha sikintili durumlar yasayan insanlar saglikla bebek dünyaya getiriyorlar. sizin ilk gebelik belli ki ama bu kadar kücük bir sey icin caninizi siktiginiza degmez. Seker yüklemesinin fetüse bir zarari yok.

Biz yaptirmadik, bir zararini gormedim. Yaptirmalisiniz diyen de olmadi zaten.

Bence bu konu üzerinde uzlaşmaya varıldı ve yaptırılması öneriliyor. Normaller bile yaptırırken sizin gibi ailede vs. olanların yaptırmaması riskli gibi geldi biraz. Tabii karar sizin, umarım sağlıcakla kucağınıza alırsınız.

şeker yüklemesinde sadece şekere değil, inisüline de bakılıyor, bu önemli, eğer sorun varsa ne kadar sorun olduğu da tespit edilebiliyor (basit bir diyete de ihtiyacınız olaiblir, ilaç veya inisülin kullanımı da verilebilir) bunların tedavi edilmemesi erken doğuma ve bebeğin sorunlu olmasına sebep olabilir. gidin kontrolü yaptırın.

eksisozluk.com
Arkadaslar, verdiginiz su entry'deki gibi bir tip, böyle bir bilim yok. Entry'i yazan kisinin bilimle en cok yakinlastigi nokta galiba lisede biyoloji dersiymis.
Her hasta farklidir. Hastanin ailevi gecmisi, yasi, bilinen hastaliklari, kullandigi ilaclar, kan degeri sonuclari doktorlarin tedavi kararini etkiler.

Bir hastam gelir, tiroit sonucuna bakar Euthyrox veririm. Bir digeri gelir, tiroit sonucuna bakarak Euthyrox'u Tiromel ile desteklerim. Ee simdi ikinci hasta bana neden Tiromel vermediler diye otursun tiroit testinden mi kacinsin?
Sacmalamayin gözünüzü seveyim.

doktor alice ablacım Allah sana kolaylık versin vallahi işiniz çok zor

hamilelikle alakam yok, olmayacak da. ama doktorun lafından çıkarsan tutunacak dalın kalmaz konu sahibi bacım

Ya ek takviye bir ilaç kullanmanız gerekiyorsa ve siz kafanıza göre iş yapıp bebeğe zarar veriyorsanız? O açından düşünmek gerek. Şeker yüklemesi kaç yıldır olan bir şey. Kardeşim 27 yaşında, ona hamileyken anneme de yapılmıştı.

Bilim tek tük örnekler, istisnalar üzerinden ilerlemez. Veri setleri üzerinden ilerler. Veri setleri de bize şeker yüklemesinin zararlı olmadığını söylüyor.

"ama şeker yüklemesi sonunda da zaten ya diyete ya insüline yönlendiriyorlar.
tek amacım yükleme yaptırsam bile diyetle devam edebilir miyim edemez miyim onu anlamak"

doktorun ve bu testin de amacı onu anlamak zaten. fal bakarak anlaşılmıyor bu, içinde bulunduğumuz devirde test yaparak anlaşılıyor. değerleriniz normal çıkarsa diyete de insüline de yönlendirmiyor, hiç sıkıntı yok, istediğini ye diyip yolluyor.

açlık şekerine baktıktan sonra yarım bardak suda belirli ölçüdeki glikozu eritip içiriyorlar. 1 saatin sonunda tekrar ölçüyorlar, 2 saat geçince tekrar ölçüyorlar.

şeker olması gerektiğinden fazla mı yükselmiş, az mı yükselmiş, 2 saat dolunca olması gerekenden az mı düşmüş fazla mı düşmüş bakıyorlar.

her şey normalde geçmiş olsun, çıkıp gidiyorsunuz.
çok yükselmiş hiç düşmemişse insülin veya başka tedavi veriyorlar.
düşmüş ama tam da isenildiği gibi değilse diyet verip yolluyorlar.

"1. saat tokluk 140 çok mu mesela"

bir şey diyemeyiz. ne yediğinize bağlı. şeker yüklemesinde ölçülü bir şekilde glikoz veriyorlar, ne zaman ne kadar yükselmesi, ne zaman ne kadar düşmesi gerektiği belli.

fal bakmıyorum zaten her gün düzenli açlık, 1. saat tokluk 2. saat tokluk ölçüyorum 17. haftadan beri. doktorum da şimdilik ölç sonuçları bir görelim demişti. ölçümlerim normal gitseydi yüklemeye gerek duymayacaktım fakat 140ları görünce bir endişelendim.

ford'un garantisi de 4 yıl fakat yeni programla otomatik olarak bakımlar zamanında y.serviste yapılırsa 5 yıla uzuyor. çok yakışıklı bir araç, otomatik şanzımanı fena değil; turbo ecoboost motoru da oldukça iyi. fakat onun da eksileri var. romanya'da kadın işçiler tarafından üretilmiş bir araç. basit ufak tefek fakat sinir bozan kronik problemleri var. direksiyon mili problemi, tavanda sarı lekeler oluşması, fitillerin-çıtaların çok zayıf olup kendi kendine çıkması/düşmesi, arka stoplar içinde su damlacıkları oluşması ilk aklıma gelenler. bunlar garanti sürecinde garantiden yapılabiliyor, zaman/sabır gerektiriyor. i20 kullabnmadığımdan bilmiyorum, illaki vardır onun da bir şeyleri.

i20'yi 1 günde satarsın ford puma bekletir. Puma ancak "suv-cuk" olabilir ayrıca iç kalitesi falan da vasat hatta vasatın altında. i20 elite paket sanırım baktığınız, bu aralar bayiiler iyi fiyat veriyor.

alternatif olarak Bayon'da bakabilirsiniz.

Al-sat'çı değilsem aracın 2-3 ay daha geç satılması umrumda olmazdı. Baktığın Puma sıfır ayarında. Rengi beyaz değilse kesinlikle Puma diyorum.

Ford puma sevmem. Ama al satci degilsem, iki üç senede bir araba değiştirmeyeceksem ne kadar hızlı satılır vs hayatta bakmazdim. Gidip begenmedigim arabayi almazdim.

Al satci degilim ama onceki arabamdan dilim cok yandi garanti suresince kullanip sonra degistirmek istiyorum. Garantisiz araba isi cok zor. Puma lacivert rengi tipi cok tatli ama icini vs hic gormedigim bir araba. Bildigim kadariyla ford amerikan mali dayanikli oluyorlar ama hyundai sorunsuzlugu da var. Bilemedim cokup aglayacagim.

Araçları kullandın mı? cam tavan ön camı inanılmaz daraltıyor, fiestanın bile ön camı daha geniş. şimdiki aklım olsa cam tavan almam birde sunroofa sürekli bakım yaptırmak/temzletmek gerek mekanizmasını araya pislik kaçıyor açılmıyor tutukluk yapıyor

al sat kolay olsun dersen i20. ford her türlü kalite olarak hyundaiden iyidir.

Babam 16 i20 satıp 24 i20 aldı 2016 model de fena araba değildi ama 4vites otomatik mevzusundan deli gibi yakıyordu. Gerçek anlamda 1 günde satıldı araba (az araba değiştiren insanlarız kıstas değil bizim için ama şok olduk bu kadar hızlı gitmesine)

2024 ise gerçekten fena yapmamışlar şanzıman benzin mevzusu çözülmüş hyundai zaten donanımı kepçeyle koyuyor

İçinize sinmeyen araba almak gerçekten olacak iş değil ama sıfır araç rahatlığı da başka bir şey. Diğer yandan puma ne kadar crossover hissi verecek daracık bişey. Böyle vay babam fark yaratacak bi araç olsa ikinci el daha mantıklı diyelim de.

İ20 yerine bayon düşünebilirsiniz, bende aldım. Gayet güzel yapmışlar

Mekanı cennet olsun. Size sabırlar dilerim.

Veraset ilamı çıkarmanız lazım, rahmetlinin geride kalan mirasçılarının yaş/medeni durumlarına göre çok değişken var. Resmi işlemler için önce aile durumuna bakmak lazım.

Başınız sağolsun… noterden veraset ilamı çıkarmanız lazım. Taşınmazların intikali yapılabilir önce. Varda banka işleri vs. Hepsinde veraset ilamı isterler…

basiniz sagolsun..

Başınız sağolsun. Ben de 27 Ekim sabahı kaybettim babamı. Süreç geçiyor da böyle kalıyor yani hep onun burukluğu.
Neyse bu süreçte buradan yardımcı olanlar oldu bana da.

Ben yurtdışında yaşadığım için islemler biraz daha uzun sürdü;
Defin işlemi yapıldı mi bilmiyorum, olmadıysa onu halletmeniz gerekecek. Biz belediye başkanı tanıdıkla falan güzel bir yer bulduk yoksa gerçekten random bir halde.
Evde vefat ettiyse ilçe sağlık müdürlüğü, hastanedeyse hastaneden detaylı ölüm raporu alinacak. Bunu takip edin, bizde sisteme girmemislerdi babam 1 hafta daha yaşadı gözüküyordu sistemde.
Noterde veraset ilamı çıkarılacak. Ailede yabancı varsa çıkmıyor ve dava açarak çıkarmak gerekiyor.
Bu veraset ilami ve detaylı ölüm raporu ile edevlette verasete girip rahmetlinin bütün hesabı olan bankalar, su/elektrik/gaz, telefon vs hepsine gidilecek.
Bankalarda kredi varsa hayat sigortası basvurulari olacak. Kredi 50yse teminat 60sa 50 bankaya ödüyorlar 10 size. Bu süreç kosturtuyor.

Neyse edevletten 3400 lira gibi bir cenaze yardimini ziraat bankasina isteyebiliyorsunuz.
Emekli maaşı varsa onun için edevletten başvuru oluyor gene.

Edevleti telefonunda varsa misal bir risk raporu isteyebilirsiniz şimdiden kredi borçlarını vs görmek için. Bir de banka mobil uygulamalari varsa onlara da bakabilirsiniz' babam şifreleri kenara yazmisti öyle gördük hep.
Ev varsa belediyeden rayic bedel alacaksiniz ama bütün mirascilar ile oluyor bu galiba (annemde vekaletim vardi ondan sorun olmadi).

Neyse bu bankalari baslatinca size belge verecekler, bu belgeler, rayic bedel vs veraset beyannemesi vereceksiniz.

Siz önce veraset ilami alin, detaylı ölüm belgesi alin, cenaze islemlerini halledin. Sonrası biraz takip, koşturma işi.

Tekrar başınız sağolsun. Ben daha bugün düşündüm rahmetliyi, hala yasiyormus gibi hissediyorum bazen. Çok kolay değil.

Başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun.

başınız sağolsun. Allah sabırlar versin.

Maalesef hayat devam ediyor. O yüzden günlük koşturmaya ne kadar hızlı döndüğünüz önemli:( Bu süreçte bunlarla uğraşmak zor gelir ama kafanızı dağıtır.

İlk olarak notere gideceksiniz. Tüm mirasçıların orada olması gerekiyor veraset ilamı için diye biliyorum.

4-5 tane alın mutlaka çünkü bir sürü yere gideceksiniz. Tüm işlemler için bunlar gerekiyor.

Kayıtlı tapu varsa tapuya gidip onun intikalini yaptırın önce. Tapu işlerinde de tüm mirasçıların olmasını istiyorlar.

Sonra bankalara gidin varsa hesaplarını kapattırın, paraları çekin.

Kredi vb. varsa sigortalıdır oradan ödenir ama bankaya sorun.

Küçük kardeş, evlenmemiş kız kardeş, anne için dul ve yetim aylığı bağlatacaksınız. Onun için de sgk'ya gidin.

Telefon, elektrik, su vb bunları da üstünüze almanız lazım.

Benim hatırladıklarım bunlar. Zaten siz notere gidince onlar sizi her yere yönlendiriyor.

Tekrar başınız sağolsun.

başsağlığı dilerim.

Başınız sağolsun. Notere 1 kişinin gitmesi yeterli veraset ilamı için. Ev arsa araba varsa üzerine, orijinal olarak suretleri almanız gerekiyor. Notere sorup kesinleştirin. Sorularınız olursa her zaman yardımcı olurum.

Clio seçerdim

Kia ların motoru çift kavramalı değil mi, dct diyolar galiba dsg gibi
Clio ların motoru bana daha güvenilir ve sorunsuz geliyor, reno bu tip motor işini tutturdu, bana avrupanın corollası gibi geliyor motoru

Tasarım olarak da iç dış clio daha iyi

Motor degil de sanzimanlari evet cift kavramali stoniclerin. İkisinin motoru da 1.0 turbo

Motor yazmışım anla işte :)

1.2k civarı sıfır alpine aldı iş arkadaşım. biraz daha göz at

Clio alpine +1. Clio ikinci eli daha canlı satarken zorlamaz. Nihai tüketici olsam stonic derdim b suv daha geniş daha büyük

Alıp bi 5 yıl kullanıp garanti bitmek üzere iken değiştirmek istiyorum. Clio ile aralarında 100 bin fark var stonic gerçekten sınıfına göre geniş ve ferah bir araç ama değer mi bilmiyorum

Alpine diyoruz halâ Kia vs vs yazıyorsun

bu paralara gider MG bakarım.

stonic elwgance paketi 1260tan veriyor konya bayi. sen liste fiyatlarına mı bakıyorsun yoksa bayilerle görüştün mü? pazarlık yap.

1.0 motorsa stonic çok daha iyi.

1.0 motorda stonic alırım.

Istanbul bayileri sordum ben burada elegance icin alabildigim en dusuk fiyat 1.360.000

Alpine varsa seçeneklerde başlık anlamsız

Fiat egea bile alınabilir bunlara gitmek yerine
Toyota corolla temiz ikinci el alınabilir

Stonic falan, hiç gerek yok

Aylık % 5,66

Hocam nasıl hesapladınız?

Lisede de hocalar hep sorardı 'nasıl hesapladın?' diye, açıklayamazdım, kopya derlerdi, hep papaz olurduk. Hayatımda formül ezberleyemedim ben, Bir geri lik var sanırım ama bir sürü hesapla sonucu buluyorum da izah edemiyorum.

Bileşik faiz hesabı bu, google'da vardır formülü.

siteden hesapladım. %3,66 oluyor yaklaşık

Bir tanıdığınız isabetli söylemiş. Tokilere genelde yıkılan gecekondulardan, kentsel dönüşüme uğrayan yerlerden insanlar gidiyor. Bunların kahir ekseriyeti de profil açısından sıkıntılı. Hele de mamak, saraycık vb. tokiler.

Mamak zirvekent toki de bir sure yaşadım. Bazi blokları Çingeneler ele geçirmiş durumda, binayi babalarinin çiftliği gibi kullanıyorlar. Araba olsa dahi kışın ulaşım zor olur çünkü dağın eteğine toki yapmışlar.

eger zirvekent toki ise, inanilmaz uzak

mamak'liyim. iyi bir yer degil ankara'nin gettosudur. ama toki'ler mahallelerin sosyal dokusundan farkli oluyor her turlu insan oluyor.

mamak'ta da tuzlucayir misket taraflarinda alevi minority'ler yasar. genel olarak fukara isci kitle. memur bile bulamazsin pek lokal olarak isi gucu orada olanlar disinda.

buradaki yorumlar yardımcı olabilir.

l24.im

www.adac.de

ADAC Britax Römer için 'Sehr Gut" (çok iyi) demiş. Almancam yoktur ama onlara güvenim çoktur.

Britax römer aldım oldukça memnun kaldım

biz de britax aldık memnunuz

chicco genel olarak daha orta segment bir markadır fakat fpdir, britax oto koltuğu için üst seviye sayılır.

fiyatları yakınsa britax değilse chicco.

Merhaba Siemens aldık, memnunuz. 3 serisi bir model, su/enerji tüketimi makul, yıkama kurutma olayı da başarılı.

siemens var biz de, tek sorun az su tüketen programlarda bardaklar buğulanıyor, çiziliyor, böyle bir sorun var niye az su tüketen program yaparlar hayret, mecburen çok su tüketen hızlı programları kullanıyoruz. dünya bardağı da çöp yaptık o da ayrı konu, makina genel olarak iyi.

Tümü öyle inanın. Bizim bilgi eksikliğimiz onların etik kuralları rafa kaldırmaları neticesinde buna evrildiler. Sayelerinde YouTube videosu izleyip tamirci olacağız böyle giderse.

yetkili servis diye güvenmeyin. keşke makinanızı götürmelerine izin vermeseydiniz. götürüp parça değiştirmedikleri veya çıkarmadıkları ne malum? yetkili olsun olmasın bu meslek grubuna hiç güvenmiyorum.

evde tamir yapsınlar. gözünüzün önünde olsun.

Hocam adamlarla iletişim o kadar zor ki anlatamam. Yani evde tamir falan olanaksız :)

arçelik şaşırtmadı. bi de eski makine görüp "bak şimdikileri böyle üretmiyorlar haa bunlae alman motoru" geyikleri yok mu

Cerave kavanozlar iyi

notricina gayet iyi yaninda tasimalik el icine degdirmeden ustune sur. evde de urederm

Ucuz yüz serumlarindan birini alın ve akşamları herhangi bir el kreminin altına sürün ya da doğrudan üzüm çekirdeği yağı alın ve akşam uyumadan bir kaç damla elinize sürün.

puma +1

Ben de puma nın tipini pek sevmiyorum ya çok emanet bi tasarımı var, ford tasarım diline uymuyor diğer modellerin arasında, bir geçiş modeli gibi

Focus hb daha güzel ve spor, focus un üretimi sona erse de garanti sonrası parçasını ustasını bulmak puma ya göre daha kolay olur

Puma +1
Sinan koç gibi bir araba gurmesinin kendine aldığı bir araç puma, ben de onda gördükten sonra bakmıştım biraz.

B suv > c sedan bu arada, direkt segment olarak bakamazsın biri B biri C diye. Özellikle suv-crossever geçişkenliği azaldıkça markalar segmentasyon çizgilerini daha az belirgin hale getirdiler.

puma'yı haftasonu inceledim. bana pek öyle kaliteli hissi vermedi içi. kuga ile arasında uçurum var. focus çok daha iyi ama şu an sadece dizeli var ve dediğiniz gibi üretimi bitecek. illa ikisinden biri olacaksa puma derdim focus benzinlisi olmadığı ve biteceği için.

pumayla bu yaz 2000km'den fazla yol yaptim. hosuma gitti genel olarak. ozellikleri filan da gayet yeterliydi.

segment neden onemli ki? onemli olan isini gormesi.

focus kasa değiştirdi ama eski kasasından çok farkı yok. puma daha güzel araç. al satına bakarsan pumanın piyasası focusunkine göre daha yavaş.

Ben Puma'yı seviyorum bu ikisi arasında düşünmezdim bile Puma'yı seçerken.

ozan döviz şu aralar en iyisi bence. Altınkaynak çok güvenilirdir ama bir tık pahalı. Yine de Altınkaynak kızılay ve ozan döviz ulus karşılaştırması yapılıp ucuz olandan alınabilir.

arka koltuğu basık ama bmw 2 grancoupe önerebilirim. yalıtımı çok başarılı, bütçeye paralel gibi.

@awlmi düşük kmsi o paraya yok ama çok güzel bir arabaya benziyor bi şansımı deneyeceğim. teşekkürler

Ülkede en çok alınan ve kullanılmayan aletler koşu bandı ekmek yapma makinesi ve yoğurt makinesi.

Şu saklama kaplarından yeteri kadar al.
Herbirine 1 çay kaşığı yoğurt koy.
Sütü kaynatıp parmağınızı içinde sekize kadar sayıp dokuza kadar sayamayacağınız kadar tutabildiğiniz seviyeye kadar soğutun.
Yoğurt konmuş saklama kaplarını bu süt ile doldurun.
Hepsini kapaksız olarak, ısıtılmamış fırında akşamdan sabaha kadar bekletin.
Saklama kaplarınızı kapatıp buzdolabına yerleştirin.
İhtiyacınız oldukça birer kap tüketin.
Afiyet olsun.

www.trendyol.com

Not: Ekmek yapma makinemi 4 sene önce aldığımdan bu yana dışardan ekmek almadım. Bir ara kahveli ekmek deniyeceğim.

@kaleci saçlı yırtıcı forvet +1 kahve öğütme makinesi.
ama son dönemde ilgimi fakirin pastörize makinesi çekti araştırıyorum.

Parmakla zor diyenler için

www.trendyol.com

parmakla ısı ayarlamak zor +1, her insanın acı eşiği farklı.

700 liraya makine alacağınıza bir yiyecek termometresi alın, 45 derecede iken sütün %3'ü kadar mayalık yoğurt koyun (1 kg için 30 gram, ben 3 kg süte 1 küçük paket sade activia katıyorum). sarın sarmalayın, 6 saat sonra hazır.

iyi yapmışsın evde yaptığım yoğurtlar jersey süt alsamda tutturamıyorum her seferinde öpücük babaya önce öpücük atıp sonra sövüyorum stressiz mis gibi yoğurtların olsun güle güle kullan

Benin söylediğim şekilde yapın, tutmazsa zararınızı karşılarım.

Yalnız, paketli yoğurtların hepsinden maya olmuyor.

Bir de çiğ süt satıcıları sütün kesilmesini geciktirmek için karbonat vs katkı maddesi koyabiliyorlarmış. .öyle bir şey varsa zaten makineyle de tutmaz o yoğurt.

en üstteki cevabe hitaben, koşu bandına şekil 1a olarak aynen katılıyorum da yoğurt makinası tam öyle değil gibi. en azından bende öyle olmadı.
ben de pandemide yoğurt yapmaya çalışmıştım bir kaç kez, tam istediğim gibi olmadı. yok sıcaklığı kontrol et, battaniyelere sar sarmala, fırında beklet, saat tut. bana zor geldi. sonradan da vazgeçtim.
geçen aylarda arçelik yoğurt yapma makinesi aldım. böyle akıllı ev aletlerini severim, telefondan takip edebiliyorsun, kaç saat kaldığını, bitince bildirim geliyor vb.
linki aşağıda. buradaki en üstteki uzun değerlendirme bana ait. tekrar buraya yazmıyorum.
www.hepsiburada.com
kısaca ben çok memnunum. 8bin küsüre almıştım, 7binlerde seyrediyor şu an. başka sitelerde daha ucuzunu da bulabilirsiniz belki.

@mirket hocam kavanozlar 450 tl ben zaten makineyi 6 tane kavanozu ile beraber 700e aldım şimdi düşününce karlı geldi :)

bebek için aldık. devamlı kullanıyoruz.

iPad 2’den beri iPad kullanıyorum, düz kullanıcıyım, hiç servise ihtiyacım olmadı bugüne kadar, çevremde de duymadım. Yani genel olarak Apple ürünleri servis ihtiyacı pek duymuyor desek yanlış olmaz herhalde. Fakat aradaki yaklaşık 3000 lira büyük bir para değil. Ben olsam Türkiye’den taksitle alır kafam rahat kullanırdım.

bence değmez ama şu ana kadar aldığım apple ürünlerinde de hiç garantiye işim düşmedi. şahsen o riski alırdım sanırım ama başkasına tavsiye edip vebale girmem. telefon gibi yarı yarıya fiyat farkı olsa neyse ama bahsettiğiniz tutar muhtemelen %10 civarı ancak fark eder.

ben ederdim. full apple ekosistemindeyim, ipad'in ekranında beyaz bir nokta belirdi sonra minik bir alana dönüştü. garanti kapsamında değişti mesela. garanti bitince yine aynısı oldu ve elimde patladı maalesef. demem o ki ürün tamir masrafları o kadar yüksek ki o farka değer.

selam, sim kart olmayan modeller için fark yüksek değil, türkiyeden alınanda 2 yıl garanti var, yurtdışından alınanların 1 yıl garantisi var, türkiye de garanti geçerli olsa bile türkiyeden almanı tavsiye ederim.

yurtdisindan alinan iPad'lerin hepsi 1 yil Apple garantisi altindadir. servise gidememe sorunu yok. Sim karti olan bir modelse, servise girebilmesi icin imei kaydi olmasi lazim ki bu da TR'nin kostugu bir sart, Apple'in degil.

2 yil garanti Turkiye'den alinanlarda oluyor.

yapılır tabi ki. 3-5 yerden fiyat almadan satmayın zaten. imkan varsa kapalı çarşı'ya gidin.

kapalıçarşı dışındaki tüm alternatifler zarar ettirir. Kapalıçarşı içinde de birkaç yere muhakkak sorun. Benim tavsiyem nuruosmaniyede hakan altın. Gittiğinizde kuyruktan anlayacaksınız zaten nasıl bir yer olduğunu

Kuyumcunun cebenden para çıkacağından ve ber anda yüklü miktar nakit herkeste bulunmayabileceğinden çark edip fiyat düşürürler. Zamanında eşimin başına gelmiş. Atıyorum, 100'den alırım diyen kuyumcu, 20 tane tam bozduracağını öğrenince o kadar nakdim yok diye kıvırıp 95 olur diye yokuş yapmış. 2-3 dükkan gezince zaten hemen hepsinin haberi olmuş (Olay Anadoluda geçiyor). Yani elinizi açık ederseniz zarar edebilirsiniz. Belki 3'er 5'er satmayı deneyebilirsiniz.

@abba'nın dediği küçük yerlerde olur. istanbul'da ankara'da falan 200gr olduğunu söyleyince o zaten direkt normalden fazla fiyat verir. 3020 ise tabela 3025 falan önerir 3030 olursa gayet iyi bence. muhakkak üç dört dükkana sormakta fayda var. bu arada şu dakika itibari ile 3020 gayet iyi o fiyata bile verilir :)

muadil pil aldım (retro), 1 yıla o da gitti. hiçbir zaman da kendi bataryası gibi performans göstermedi.

Macbook muadil batarya diye bir şey yok sayın. Çevremde birden fazla insan üst üste farklı markalar alıp geri iade etti hepsi ya çok kötü ya da ya da çalışmıyordu bile.

Bataryasız yalnızca şarjdan çalışan macbook'lar işlemci hızını (çok) düşürerek kullanılmayacak hale geliyorlar.

Yani hala apple batarya üretirken bence alın yoksa alet çöp oluyor. 2017 kritik bi zamanmış artık o batarya yok dediklerinde geri dönüşü de yok.

bende 2013 MBA var. 5-6 sene once amazon'dan (DE) alip taktigimiz pili hala rahat 2 saat sorunsuz gidiyor.


amazon.de idi aldigimiz yer. tr olaninda da aynisi var midir bilmem.

2017 oldugu icin muadil tak gec, zaten 1-2 sene daha omru var o aletin ondan sonra cop.

Eski iPhone'mda çok batarya değiştirdim. Bir kere orijinal taktırdım, birkaç kere de yan sanayi. Yan sanayilerin ömrü 1 sene oldu. Orijinal 2 seneden biraz daha fazla dayandı. İlkini de yan sanayi taktırırdım normalde, telefonum o zaman da eskimişti ama Apple'un iPhone'larla ilgili bir skandalı çıktığı için kampanya yapmışlardı, yarı fiyatına taktırmıştım.

MacBook Pro'da ise 1 kere batarya değiştirdim, onda orijinal taktırdım çünkü bilgisayarı daha uzun süre kullanmayı planlıyordum. Orijinal bataryadan fena denemeyecek bir performans aldım. Yan sanayi işine hiç girmediğim için o tarafta bilgim yok ama ifixit.com yıllardır yan sanayi batarya satar.

www.ifixit.com

Eğer bilgisayarı çok uzun süre kullanmayı planlamıyorsanız (ki MBA 2017'in sınırlı ömrünün kaldığını tahmin etmek zor değil) iyi bir araştırmayla makul performans veren bir yan sanayi batarya bulabileceğinizi düşünüyorum. 8 yaşına yaklaşmış bir bilgisayara orijinal batarya bence fazlasıyla pahalı bir harcama olacaktır. 25.000 TL civarına MBA M1 alınabildiğini düşünürseniz orijinal batarya için istenen para gerçekten fazla.

www.alfabilgisayar.com
dm'den gelen tavsiye ile 3bin liraya bunu aldım, memnunum. arayan olursa linki bulunsun burada.

Ps5 aldım buradan ucuzdu

SunSandSports adlı spor ürünleri mağazanın Fabrika Outletlerinde 2 alana 2 bedava kampanyası başladı.

dubai outlet mall'da adidas, north face, columbia ürünlerini çok uyguna bulabilrsiniz. PS5 Türkiyeye göre çok ucuz. Telefonlar da öyle ama kayıt ücretinden dolayı cazibesi azaldı.

Bu güzel bir konyak. Soda ya da başka şeyle karıştırmazdım ben olsam. Rezil olmasına gönlüm razı olmaz.

Ben böyle bir konyağı yemekten sonra sek içerdim.

Sek sevmem ağa karistirmam lazım

Leş bişi sakın içme yakar yıkar içini.
Benim kayınço seviyo böyle şeyler bana ver sen

O zaman neyle istersen onunla karıştır.

Şalgam, karadut, kahve, Niğde gazozu, ayran...

sek icilir. yani ben sek iciyorum. viski gibi keskin degil aromalarini daha kolay alabilecegin bir icki.

hennessy en buyuk 4 konyak markasindan birisi ve en populeri. ancak ben pek sevmiyorum tadini. bence abartiliyor.

very special da en alt seviye konyak. 2 yillik yillandirilmis ickilerden yapiliyor. vs, vsop, xo diye gider.

konyak genelde sek içilir ve yemeklerden sonra digestive olarak sınıflandırılan bir içki. kendi sitesinde kokteyl tarifleri var onlardan deneyebilirsin.
www.hennessy.com

şalgam iyi bir eşlikçi olabilir :)) @1055

alköl sağlığa zararlıdır. drink responsibly. uyarımızı da yapalım...

yani illa da bir karışım olacaksa kahve ile olabilir. americano ya da filtre kahve ile mesela.

Konyak kadehine dökün. Çakmakla yakın, üfleyip söndürün. Alkolü uçsun biraz, tadı da güzelleşsin. Klasik müzik veya jazz ile birlikte için, sakinleşin biraz.

Konyak başka bir şeyle karıştırırsanız yüksek alkol nedeniyle tatsız olur. Belki ucuz konyak olsaydı sizinki, kahveye katabilirdiniz (normal kahve, üzerine az konyak). Ama sizdekine yazık olur karıştırmak.

Hayatında hiç konyak içmediysen sek konyağı sevmediğini nereden bildiğini gerçekten çok merak ediyorum.

Nasıl istiyorsan öyle iç elbette ama konyak ucuz bir şey değil. Piç etme güzelim içkiyi. Kaç yaşındasın bilmiyorum ama ileride mutlaka seveceksin, şimdi açıp da yazık etme bari.

Aklıma bir şişe Black Label hediye ettiğim arkadaşın viskiyi vişne suyuyla karıştırıp içmesi geldi. Piç etmiş güzelim viskiyi.

Saçma geldi. Hem teslim süresi uzun hem de fiyat şu an neyse o. Şimdi ödemeni yaparsın, makbuzunu alırsın, bayi depodan gönderir. Başka bayiye git.

Bu bayiye otomobil değil, bulaşık makinesi sattığını hatırlatmak ve alışverişi resmi bayiden olması gereken şekilde yapmak gerek.

Böyle saçma bir şey duymadım. internet sitesinde varsa oradan alıverin bence, prosedür tamamen aynı.

çok saçma ve hiç duymadım. almayın o bayiden.

genel olarak bayiden beyaz eşya almak internetle tanışmamış yaşlı insanların düdüklendiği bir husus. neden bayiden alıyorsunuz?

internette aynı beyaz eşya eminim çok daha ucuza vardır. 3-4 gün içerisinde gelir ve yine yetkili servis gelip kurduğu için problem olmaz.

Bayiler internet sitesine göre ekstra indirim yaptığı için benim tercihim onlar oluyor ama sitesinde vs bununan o markanın tabelasını taşıyan yerlere gitmek gerek. Bir ay sonra gelebilir evet ama parası neyse odur. Başka yerden bakın.
İstanbul’da iseniz ben Gebze Center’daki Siemens bayisinden memnunum İstanbul’a göre uygun oluyor fiyatlar.

Tam tersine ben acil ihtiyacım olduğu için evime en yakın bayiye gitmiştim ve ertesi günü gelmişti. Yoksa internetten alırdım.

baska bayiden deneyin. mesela biz de alirken 3 4 ay sonra tasinacagimizi o zaman teslim alacagimizi soyleyip anlasmistik bayiyle. taksit odemeye de alir almaz o gunun fiyatindan basladik. 3 4 ay sonra bayiyle tasinacagimiz kesinlestikten sonra bir gun icin anlastik, o gun getirip kurdular.

darbesiz matkapla duvar delinemez değil, zorlar ama iyi bir matkap ve matkap ucu, artı biraz da sabırla büyük ihtimal hallolur. tuğla değil betona denk gelirseniz sorun olabilir.

Duvar delmek için darbeli matkap kullanmak gerekiyor.
Bu matkaplar darbesiz olarak da kullanılabiliyor. Yani bir anahtarı var. Bir yana basınca darbeli diğer yana basınca darbesiz oluyor.
Bunlardan bazıları ayrıva vidalama fonksiyonlu da olabiliyor.
Her gün matkap elde dolaşan biri değilsen, ev için alıyorsan, ara sıra kullanırım diyorsan şarjlı almak çok mantıklı değil. O bataryanın bir ömrü var ve uzun süre kullanmamak bataryanın ömrünü kısaltıyor.

Zorlarken matkabı bozma ihtimalim var mı peki?

Perde beton duvar degilse iyi bir beton/duvar matkap ucuyla tugla/ytong duvari delebilirsiniz

Önce pilsiz satılan matkapların pili ve dolum ünitesi daha fa la para tutar ve markalar birbirleri ile uyumsuzdur.

Akülü Vidalama, akülü darbeli matkap ayrı şeyler ve hepsinin kalibresini voltaj ve Torque değeri belirler. 50nm Torque bir darbeli matkap işini görecektir

Azimli sıçan taşı deler. Yeterince uzun süre matkabı çalıştırıp duvarı zorlarsan elbet uygun bir uçla yavaş yavaş delinir. Akülü vidalama farklı bir şey ama onunla bile delersin ama bahsettiğim süre farkı 10 saniye yerine 10 saat falan gibi bir şey tabii ki.

Darbeli matkap ve beton ucu almalısın. Perde betonu deleceksen alternatiflerinin elinde kalması ya da bir yerden sonra öfke ile fırlatman olası.

@mirket ve @mahsus mahal +1

"Zorlarken matkabı bozma ihtimalim var mı peki?"

matkap zorlandığında anlarsınız, matkapınız çok küçük veya güçsüz değilse bozma ihtimaliniz sandığınızdan küçük. ilk duman çıktığında bıraksanız bile henüz bozulmamış olma ihtimali çok yüksek.

İlaveten ve bence:
Tuğla, yutong ya da priket değil de betona rastlarsan ve darbeli olmayan ve ev tipi bir matkapla delmeyi becerirsen, o evden taşın.
'Deprem öldürmez, bina öldürür.' cümlesindeki binada oturuyorsun demektir.

Çıkar. Hemen kağıt mendile emdirseydiniz, ya da emici bir beze. Geri kalanı da nemli ve leke çıkarıcı bir bezle çıkar.

müdahalede geciktiyseniz de endişelenmeyin zira oto yıkamacılar çıkarıyorlar.

hocam taksiye ya da seni havalimanından otele götürecek şöföre sorarsan söyler. otellere çok yakın olmasa da 1-2 km mesafede içki/sigara alabileceğin yerler var.

normal sigarayı öyle böyle bulursun bir şekil ama e-sigara kumar. burdan çıkmadan önce al, en olmadı havalimanında bulabilirsin muhtemelen. al da git otele.

Evet elektronik sigara soruyorum.

elektronik sigarayı bagaja ver geçer.