ay heyecanla bekliyorum :)

sanırım bayağı dolambaçlı bir workaround buldum, entryler güzel çıkıyor ama tabii çok fazla entryde nasıl aranan bulunur ondan pek emin değilim, anlatayım ama.

önce xml dosyasını json'a çevirecek şu siteyi açıyoruz : codebeautify.org

yedekten gelen xml dosyasını bir text programında açıp tamamen kopyaladıktan sonra soldaki xml kısmına yapıştırıyoruz sitenin. "xml to json" butonuna bastıktan sonra sağdaki json kolonunda gördüğümüz şeyi ctrl + a yaptıktan sonra kopyalayıp, gidip jsonviewer.stack.hu şu siteye yapıştırıyoruz.

ondan sonra viewer'e tıklayınca bütün entryler dümdüzgün geliyor, ama kutu kutu içinde açıldıkları ve bu açılmalar 0-1-2-3... diye numaralandığı için entryleri bulmak biraz zor olabilir. daha iyisi olana kadar bu, uyuyayım, kalkınca çözüm bulurum işalla.

edit: çözüm conversiontools.io şu siteden xml'i excel'e çevirmektir. bir kolonda entryler, bir kolonda başlıklar ve bir kolonda da tarihler olmak üzere süper çalışıyor.

iş listesi var anlık güncellenen. yeni bir iş düştüğünde, dilekçedir temyiz dilekçesidir müzekkeredir iş listesine düşüyor, ordan çıktısı alınıp dosyasına atılıyor.

"anlık güncellenen" işte beklediğim cevap :) teşekkür ederim :)

evet gelen evrak gibi bir olayları var, oradan işlem yapıyor kalem elemanları.

peki neden uyaptan yollamakta fayda var? ankaradaki bir avukat olarak yazıyorum bunları;
1- bizde önbüro yok. mesela iş mahkemesine bir dilekçe verdiğinizde o dilekçenin ne zaman dosyasına gireceğini allah bilir.
2- trafiği ve uzaklığı göze alıp 1 dilekçe için adliyeye gidip gelmek en az 1 saat vakit kaybı. bunun yerine uyaptan yollamak 1 dakika sürüyor.
3- başka illerdeki mahkemelere için muhabere yoluyla dilekçenin yollanması lazım, uyapta böyle bir olay yok, masrafsız dilekçe ekleyebiliyorsunuz dosyanıza.
4- uyaba atılan dilekçeniz için havale derdiniz yok, dilekçeyi hangi gün saat kaçta yolladığınız tartışmasız olarak taraflarca ve hakimce görülebilir.
5- ofis içerisinde de masrafınız olmaz. 20 sayfalık dilekçeyi 3 nüsha halinde çıkarmak var, hiç çıktı almadan tamamen sanal ortamda kullanmak var. kağıt-kartuş israfını engelliyor yani.
6- en önemlisi uyaptan evrak yollayacaksanız sizin için kanunda belirtilen "sürenin son günü mesai bitimi" ifadesi saat 5 değildir, 23.59'dur. yani ekstra süre kazandırır. dilekçeni yaz ofiste, akşam eve gidince yattığın yerden yolla mesela.

şimdilik aklıma gelenler bu kadar. uyap iyidir, uyap candır ama çalışmayan uyap kanser etkisi yaratır. son gün dilekçesinin uyapın çalışmadığı bir zamanda gönderilmeye çalışması insanda neşet ertaş etkisi uyandırır hatta.

zaten bürodaki elemanların işi ne zaman açtığı değil, o işin iş listesine ne zaman düştüğü önemli. iş listesine düştüğü saniyeden itibaren mahkemenin sorumluluğundadır açıp dilekçeyi dosyaya koymaz veya atıyorum gününü geçirirse çalışanın sorumluluğundadır göndereni bağlamaz.

başka bir mahkeme aracılığı ile göndereceksen onaylarının yapıldığından emin ol yalnız.

uyap'ın "nimetlerinden" ben de faydalanıyorum, haklısınız, bir sürü şeyi çok kolaylaştırdı. hiç itirazım yok :) ama işte bir çalışmayınca ömür kısaltıyor. bir de, önbüro tamam iyi görünüyor ama, bilemiyorum, adliyenin yüzünü iyice soğutan zincirin halklarından biri o da. mesela kartal'da artık kalemlerin bulunduğu koridora bile kimlik okutarak giriyoruz. vatandaş hiç giremiyor, yani ancak biri ona kapıyı açarsa girebiliyor. tabii öyle olunca da, kalemlerin havası oldu mu 1500 :) zaten artık adliyelerin her biri avm gibi tövbe estağfurullah :) sevmiyorum plaza ortamlarını. bana sultanahmet adliyesini geri verin sdhahda çünkü yaş 31 değil 78 benim. neyse.

teminat kararına itiraz edicem de, ondan telaşlandım. tüm bilgiler için çok teşekkür ederim :)

mesai başlangıcından bitimine kadar o listeye bakıyoruz e-imzalı olarak iş gönderin de yapalım diye. dakika bekletmeden yaparız o işleri, merak etmeyin siz :)

benim uyaptan gönderdiğim dilekçeler, talepler genelde ertesi gün dosyasına girmiş oluyorlar. ancak kalemin yoğunluğuna bağlı da değişebiliyor. geçende temyiz dilekçesi gönderdim 1 hafta bekleyen işlemlerde kaldı. sonra merak ettim aradım. memur tek başına kalmış kalemde. tayinler izinler vs olunca işleme alamamış. hele istanbul adliyesi icra daireleri uyaptan gelen talepler konusunda çok yetersiz. bir de tüketici mahkemeleri çok geç onaya alıyor. çok acil ve önemli ise uyaptan gönderdikten sonra kalemi arayıp rica edin bence.

bir katip olarak, uyaptan gönderin yapılır merak etmeyin diyip geri çekiliyorum. (:

@advocatusdiaboli,

cezada da oluyor tabi. evrakın mahkeme ekranına düştüğü tarih dakika saniyesi belli. oradan çıktı alınıp üstüne havale basılıyor kalemce. iş listesine düştüğü anda mahekemenin zimmetindedir o evrak. eski usul alışkanlıklar devam ediyor işte, biraz uyap'a güvensizlik biraz çalışanlara güvensizlik. oysa ki negzel bir şey.

Yahu bu ne güzel duyurudur, insanın web tasarım bilesi, İstanbul'da yaşayası geliyor :) cok sey hakkinda az sey bilen adam nickli bir arkadaş vardı sözlükte. Bu tarz çalışmalar yapıyordu diye hatırlıyorum ama müsait midir, uzmanlık alanı nedir emin olamadım. Kibar ve yardımsever bir arkadaştır. Aklınızda bulunsun.

ahah teşekkür ederim :))

@sevgikusunkanadinda, referans niteliğindeki cümleleriniz için çok teşekkür ederim. @dagny taggart, sözlük üzerinden yolladığınız mesajınızı yanıtladım.

bilmiyorum da avuçlarımı sıktım bi an. Allah yardımcınız olsun.

babaya görme hakkı vermezlerse bi sıkıntı kalmaz sanki. vermesinler zaten eşşoğlusuna

geçmiş olsun. hemen boşanma davası açarak aşağıdaki tedbirlerden kendisi için uygun olanını talep edebilir. bir avukatla ilerlemesini talep ederim. eğer imkanı yoksa, bulunduğu baronun "adli yardım" bürosuna başvurabilir.

eğer karşı taraf bu tedbirlere uymazsa hapis cezasına çarptırılır. ama öncelikle acilen bir karakol şikayeti ve sonrasında boşanma davası.

istanbul'da ise aşağıdaki linkten ulaşabilir bürolara.

www.istanbulbarosu.org.tr

İşyerinin değiştirilmesi,
Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi,
4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması,
Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi,
Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmama
Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilme
Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmama
Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılma, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılma,
Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmama,
Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermeme,
Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmeme,
Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etme,
Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmama,
Alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmama,
Alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlama,
Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlama, gibi koruyucu ve önleyici tedbirler alınabilir.

merhaba. uzaklaştırma kararı olmadan sadece velayet alınırsa, hakim belirli günlerde çocuğun babasıyla görüşmesine karar verir. o günlerde çocukla baba görüştürülmezse bir sürü sıkıntı olur, anne "çocuklarımı şiddetten koruyayım" derken "babasından kaçıran" biri gibi görünür. yani çocukları şehirdışına çıkarmak aslında yasak değil ama böyle sonuçları var.

o yüzden, öncelikle uzaklaştırma kararı alınıp, velayet talepli boşanma davası sonra açılsın. böyle olması zaten boşanma davasını da kolaylaştıracak.

çok karıştırdım özet geçeyim,
1. önce uzaklaştırma kararı alınsın.
2. uzaklaştırma kararı belli süreler için verilir, mesela 6 ay.
3. o karar çıkar çıkmaz hemen boşanma davası da açılsın ki, 6 aylık süre bitmeden boşanma davasında velayetle ilgili bir karar da çıkmış olur.
4. uzaklaştırma kararı verilmiş olması, zaten boşanma davasını da kolaylaştıracaktır. eğer darp raporu vs varsa onları da mutlaka sunun mahkemeye.

Hepinize çok teşekkür ederim. Olayı biraz daha detaylandırmak için şunu söyleyeyim:
Olayın akabinde darp raporu alındı ve emniyete başvuruldu. Darp raporunun dışında, darp edildikten sonra kız kardeşimin telefonunun kırılarak iletişiminin engellenmeye çalışılmış olduğu da kayıtlara geçti. Darp olayı, bunun kadar ağır olmasa da 2 sene önce tekrar yaşanmış ve kız kardeşim yaklaşık 6 ay benimle kaldıktan sonra ne kadar razı olmasam da tekrar uzlaşmaya gitmişti. Bu darp raporu da emniyet kayıtlarında var. Ayrıca kişinin, bizimle ilgisi olmayan başka bir darp olayından hapis yatmışlığı da var.

Olay yaşanalı birkaç gün oldu ve henüz boşanma davası açılmadı. Emniyet tarafından bir aylık uzaklaştırma kararı alınmış durumda. Yukarıda verilen cevaplara istinaden, sıradaki işlemin dava açmak olduğunu anlıyorum. Fakat, kız kardeşimin bu süre içinde orada bulunması yüzünden içim rahat değil. Onu ve yeğenlerimi yanıma getirdikten sonra davanın açılması bir sorun yaratır mı bilemiyorum. Tekrar teşekkürler.

bir ve beş aynı. üç köşeli olmasını bilemedim şimdi.
dört aşırı klasik.
altı çok köşeli, sert görünüyor.
üç diyorum. olmazsa iki.

4 veya 6

dişi kişi olarak 2. 6 baya kötü, etrafımdaki zımbırtılar ne kadar büyük olursa taş içinde o kadar kayboluyor

bu arada fiyat konusunda piyasada en iyisi zen. tasarımlarını falan da genel olarak beğeniyorum

tektaşın etrafını saran şey de ne kadar alengirli olursa alyansla takması o kadar zor olur. ne kadar düz o kadar iyi

"tektaşın etrafını saran şey de ne kadar alengirli olursa alyansla takması o kadar zor olur." kesinlikle katılıyorum, ben düşünememiştim. şu durumda, bence hala en güzeli üç ama ondan vazgeçiyorum. iki. (hatun kişi gözüyle, evet.)

hmm... gerçekten iyi noktalara değinmişsiniz. evet 1 ve 5 aynıymış cidden. değiştiriyoru şimdi 1'i

2 güzel ama taşı kaybolmuş sanki. onun dışında taş kısmı çok yüksek olursa bir yerlere takılıyor. www.bluenile.com
bu modeller nasıl?

aralarında güzeller var ama bu yurtdışından falan geliyo heralde. bi de gümrükle uğraşmak gerekebilir

30 gün iade süresi var tüketici haklarına göre
Ama bu ürün nedir? kıyafet mi, elektronik mi?

okunabilir, kopyalanabilir, veya hijyenik açıdan sakıncalı olabilecek ürünleri almayabiliyorlar. (iç çamaşırı örn. bir kez denenmesi bile alınmaması için yeterli)

kıyafet. adil ışık denilen mağazadan aldım ama alırken iade kabul etmediklerini sadece değişim yapabildiklerini söylediler.

İade almak zorundalar.

iade alma zorunluluğu sadece internet üzerinden satışlarda söz konusu.
eğer bir ürünü mağazadan aldıysanız ve ayıplı değilse o ürünü mağazanın iade alma zorunluluğu yok. Ama tüketici memnuniyeti için bir çok büyük mağaza iade kabul ediyor. yani 30 gün içerisinde iade vs. gibi bir tüketici hakkı yok. tüketici memnuniyeti var.
bazen sağda solda mağaza görevlilerine bağıranlar, çağıranlar oluyor... iade alacaksınız, mecbursunuz diye. yok öyle bir şey! görerek alınan ve ayıplı çıkmayan ürünü aldıktan 1 saniye sonra dahi hukuksal olarak iade hakkı diye bir şey yok.

Sadece İnternet üzerindeki alışverişlerde 1 hafta içinde cayabilirsiniz.

ekonomi.haber7.com

alınan ürün 7 gün içinde iade edilebilir.
sorgusuz sualsiz.

ben şimdi kime güveneyim? ona göre gidip çemkiricektim.

yasal durum: gidip mağazadan kendiniz bile isteye almışsanız, gerekçesiz iade hakkınız kanunen yok. sadece malda sorun varsa iade almak zorundalar.

yok eğer internetten, telefonla, yani "uzaktan" almışsanız o zaman hiç gerekçe göstermeden iade edebilirsiniz.

ama neredeyse bütün büyük mağazalar iade prosedürü uyguluyor, bu tamamen kendi kararları.

orası abiyelerde iade almıyo bildiğim kadarıyla

verilen linkte(sormayın bana sen o musun diye'nin verdiği) de belirtiliyor zaten
"Tüketici kapıdan satış yöntemiyle satın aldığı bir ürünü, 7 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeden iade edebiliyor." şeklinde.

bu da başka bir mağazanın sitesinden:
"Kanunen internetten yapılan satışlarda (mesafeli sözleşmeler ile satışlarda) tüketicilerin teslim aldığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiç bir gerekçe göstermeksizin malı reddederek ürünü iade hakkı mevcuttur."

görerek aldıysan yasal hakkın yok diye biliyorum ben de.

077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, eğer 'kapıdan satış' veya 'mesafeli satış' söz konusu değilse tüketicinin ancak 'ayıplı mal'ı iade edebileceğini söylüyor. Bunun dışında satıcının 'Koşulsuz müşteri memnuniyeti' gibi ayrıca bir taahhüdü yoksa, malın iade alınması gibi bir zorunluluk yok. Yani ayıplı olmayan malın iadesi konusu mevzuatta yok. Ancak kapıdan satış ya da internetten satışta, hiçbir gerekçe göstermeden 7 gün içinde satıştan cayma hakkınız var

gazi'de mesela 6 dan sonra diye biliyorum o yuzden başvurular çok fazla oluyor..
hacettepede de var 5.30 da başlayan yuksek lisans programları lakin onlar paralı...

bilgi'nin yüksek lisans dersleri akşam 6-9 arası. yalnız başta hemen tezli almıyorlar, ortalaman yüksekse tezliye geçebiliyorsun. (sosyal bilimler enstitüsünde öyle, fen bilimlerini bilmiyorum.)

istanbul üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü için konuşayım gayet gündüz saatlerinde. devamlılık da aşırı önem arz ediyor, gelmeyenlere pek sıcak davranmıyorlar.

orada ne zamandır çalışıyor?

Kaç aydır çalışıyor bu kişi? Ona göre söyleyelim.

1 yıl 1 aydır çalışıyor. 1 yılın sonunda sözleşmeyi yeniledi.

ihbar süresi bitiminde. 2haftayla 1 ay arası çalışma süresine göre değişiyor.

4 hafta o halde. sözleşme yenileme sıfırdan başlamış gibi oluyorsa bilemiyorum tabii.

özel eğitim kurumları hakkında kanunda özel hüküm var. öğretmenlerin sözleşmeleri belirli süreli yapılır; her sene yapılıyor olmasına rağmen belirsiz süreliye dönmez. yani öğretmenlerin sözleşmesinde özellikle belirtilmemişse, kanunen zorunlu bir ihbar süresi yok diye biliyorum.

hatta hukuk genel kurulu kararı: "Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, özel öğretim kurumu öğretmenlerinin belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçi olması nedeniyle iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır." (E. 2010/9-666)

moda'da çok var. biri moda cad. üzerinde, moda meyhanesi'ni geçtikten sonra.
biri, moda meyhanesi'nden hemen sonraki sokakta, sol tarafta.
moda ptt'nin sokağında da iki tane birden var.
sağda solda daha da görüyorum ama şimdi tam bilemedim yerlerini.

dry service miydi neydi adı aklıma getiremedim ama modada bir kurutemizlemeci var. tarihçi kitabevini biliyorsan onun sırasında işte. kabanımı 10 liraya pırıl pırıl ettiler sağolsunlar ve hızlı da yaparlar.

ne kadar iyidir bilmiyorum am aşöyle bir şey gördüm, sadece okuma amaçlıysa ucuz yollu halledebilirsin belki.

a101.com.tr

7 inchliklere bak. İpad aldım 4. Nesil hiç portatif değil netbook gibi oluyor bir süre sonra bir destek arıyor 7 inchlikler nerdeyse yarımyarıya daha hafif

Tablette bir seyler okumak gozleri her turlu cok yoruyor. Kindle tarzi seyler daha kullanizli okuma icin

ama işte olmuşken başka işimi de görsün, bilgisayar taşımaktansa bununla gezeyim diye düşünüyorum.

Aynı amaçlar için uzun bir araştırma yaptım sonuç alternatifsiz ipad 4. nesil. İstersen tek tek nedenlerini açıklarım. Fakat bu amaçlar doğrultusunda en ideali şuan için ipad 4.

Hafiflik filan demiş ipade hafif diyenin ağzına ipadle vururum. Dizüstü oldu boyun bükük yazıp okuyorum. Elde tutmaya gelmiyor.

en küçük ortak %10 hisseye sahipse genel kurulu çağırır, genel kurul'da kendisini yönetim kurulu'na seçtirir, sonra da yönetim kurulu'nda arsayı satar.

ttk 529 vd'dekilerinden birine göre şirketin tasfiyesi istenebilir. mesela amacın gerçekleşmesi imkansızlaşmıştır vs. gibi bir sebep öne sürülebilir; ya da organ eksikliği. tasfiye sürecinde arsa da satılacaktır, cingöz de gider 3 kuruşa alır.

oluru var gibi geldi bana.

hâşiye ile ilgili olabilir.
tanımı: açıklama, kenar yazısı, kenar notu, şerh.

"harçlandırmamışsın" demiş olabilir.

avukatınız sizin verdiğiniz vekaleti sunarken bir harç ödemelidir, "vekalet harcı" denir ona. günlük dilde "vekaleti harçlandırmak" olarak kullanılır. belki hakim onu sormuştur.

Hakimden duyduğumda(ya da öyle anladığım esnada) gülmemek için duruşma boyunca hep kötü olayları düşündüm. Duruşmada olmasaydım, akademik kariyerimi bile bir kenara bırakıp kahkaha atardım da olmadı işte. Sevindim. Neyse ki, bu benim fantazi dünyammış.

alacaklıya adres olarak nereyi göstermiştin? eğer ailenin olduğu evi göstermişsen ve onlar da almışsa artık onu sen aldın sayılır, itiraz süresini kaçırdıysan artık çok geç. fakat istanbul adresini göstermişsen, dosyayı bilmek lazım ama o zaman dava yolu denenebilir gibi duruyor.

neyin listesini arıyorsun, yayınlanan kanunların mı? seçkin yayınları'nın sitesinde vardır, hatta buldum: www.seckin.com.tr

tamam bu isim tamlamalari iste aradigim. ne diye geciyor bi de bu tamlamalar? turk kanunlari falan mi?

Hukuk mevzuatı diyebilirsin, Türk kanunları dersen meclisin çıkardığı tüm kanunları da içerir.

Dogru.

yanlış.
teknosa.com.tr'den almışsan verebilirsin, ama mağazadan almışsan veremezsin.

Kutuyu açmadıysanız geri alıyorlar.

kutuyu açmadıysan alıyorlar evet. açtıysan da bir miktar kesinti yaparak alabilirler diye biliyorum ben.

kullandıysan almıyolar diye biliyorum bende.

alıyorlarsa tamamen kendi inisiyatifleri. mağazadan aldığınız malı "beğenmedik" diye geri verme hakkı kanunda yok. ancak internetten filan almışsanız var.

Avukat talep etmeniz karınıza olur, polisler çok kanka görünseler de işleri bir an önce sonuçlandırmak için yanlış yönlendirebiliyorlar. Bir an önce hukuki danışmanlık alın bence.

sizin ip adresinizden işlem gerçekleşmiş ise sıçtınız.

ip aralığı olayı biraz saçma ve mantıksız. ip aralığı kimi zaman koca bir semt'e kimi zaman koca bir şehre yayılır (alt yapıya bağlı) şimdi bu durumda yaşadığınız ildeki herkesi sorgulayacaklar, bilgisayarlarını inceleyecekler mi ?

Tam olarak ellerindeki delillere bağlı olarak iş değişir ama avukat tutmanız yararınıza olur.

Olayın şakası yok çünkü. O anda almış olduğunuz IP'nin sorumluluğu size ait.

www.tugsanyilmaz.av.tr

Şu siteye bi bak hocam. İletişim formu var. istersen yaz bi. yardımcı olurlar sana.

bence sakin olun, evet risk büyük, ama çözümü olmayan bir şey değil.
öncelikle avukat şart, o kesin.
avukata gitmeden önce dosyanızdan fotokopi alırsanız, avukat da ona göre konuşur. daha iyi olur, zaman da kazanmış olursunuz.

aynı ip meselesi sıkıntılı bir şey, ben de güya başka bir yazarla aynı yerden entry giriyormuşum. (o entry yüzünden yargılandım da üzerinize afiyet, neyse beraat ettim sonunda zaten.) dosyayı iyi inceleyin, bir karışıklık olabilir.

tebligatın size ulaşmamış olmasının sebebini sizde arayacaklardır, yargılanırken benim de başıma geldi. mahkeme güya bana ulaşamamış. halbuki adresim kayıtlı, kaldı ki avukatım, baro'ya sorsalar ortaya çıkacak, ama bulamamışlarmış. yok öyle bir şey. bunu mutlaka belirtin, kaçmış gibi olmayın.

kolay gelsin :)

kanunen keyfi iade yapamazsınız. anca gidip yalvarırsınız onlarda müşteri memnuniyeti adına değiştirebilirler ki bu tamamen onlara kalmış bir şey.

eğer internetten almamışsanız, gidip mağazadan almışsanız koşulsuz iade olmuyor. ancak işte müşteri memnuniyeti vs. filan diye kendileri kabul ederlerse.

Önce bağlı olduğunuz muhtar, sonra gideceğiniz yerdeki muhtar

direkt nüfus müdürlüğüne gidiyoruz artık. kira kontratı ya da adımıza düzenlenmiş fatura sunmamızı istiyorlar.
eğer yaşayacağın evde kayıtlı biri zaten varsa ve sen de onunla yaşayacaksan, o kişiyle birlikte gitmen lazım. "evet bu kişi benimle yaşayacak, onaylıyorum" gibi bir imza atması gerekiyor.
sonra sana bir kağıt verecekler, onu apartman yöneticisine imzalatıp muhtara götürmen gerekecek.

peki yurtta kalıyorsam ne yapmam gerekiyor ?

yeni şehrindeki nüfus müdürlüğü.

yurtta kalıyorsan hiç uğraşma. gerek yok diye biliyorum. üzerine fatura yaptırmak için yapıyorsun genelde onu.

yok 95 yaşında bile alabilir.

yaş sınırı yok ama 65 yaş üstündekilerden psikoteknik belgesi gibi bir şeyler istiyor olabilirler. yani "araç kullanabilir" raporu alması gerekiyor diye biliyorum.

kan alırlar.

hukuk da senin ağzını burnu kurar. darb, adam yaralama, mekan basma, döverkende küfürde edersin bir de hakaret ohhh süper :D sen ne oldu onu anlat önce.

daha spesifik ve detaylı bilgi verirseniz- darp şu kdr aydan baslar su kadar aya kadar, küfür şu kadar falan diye.

olay esnasında seni bir şekilde öldürüp nefsi müdafaa'dan yırtabilir. yani ben olsam öyle yaparım.

avukattan bahsediyorsun, sırf şuraya yazdığın duyuruyla bile bikaç yıl yedirirler sana.. adam öldürmeye teşebbüs, darp, haneye tecavüz derken kendini 30 yıl sonra dışarda bulursun o olur..

planlayarak adam öldürmek için şu duyuru bile delil.. hacı, bence uğraşma, lanet et geçsin..

büroda olmaz, sokakta karşılaşmalısın.

Rahatsız mısın sen?

iyi olmaz :) ama eğer avukatın bunu gerçekten hak ettiğine inanıyorsan, baro'ya şikayet edebilirsin. disiplin soruşturması açabilirler.

bu arada, bir avukata bence en kötü yaptırım, "kara propaganda" olabilir. ağzını burnunu kırsan bile o kadar koymaz yani, öyle söyleyeyim. :)

www3.sympatico.ca

(bkz: vakıf serisi)

veya

www.eksisozluk.com

1. Vakıf
2. Vakıf ve İmparatorluk
3. İkinci Vakıf
4. Vakıf'ın Sınırı
5. Vakıf ve Dünya
6. Vakıf Kurulurken
7. Vakıf İleri

Yazım sırasıdır. İthaki'nin sıralaması sıkıntılı. Zamanında pek çok yerden eleştiri de aldılar bu sıralama sebebiyle. İlk kitap dedikleri Vakıf Kurulurken Vakıf'tan otuz küsur yıl sonra yazılmış. Anlatımı, dili, kurgusu illâ ki değişmiş, gelişmiştir Asimov'un o otuz yılda. Attan inip eşeğe binmek gibi olur o kitabı ilk okursan. Yazım sırasına göre oku müdürüm. Hatta nereden bulduğumu bilmiyorum ama defterimde çok detaylı bir Asimov Okuma Rehberi var. Çelik Mağaralar ile başlıyor. Vakıf'ın ilk dört cildinden sonra Robot Serisi'ne dönüyor, Robot Serisi bittikten sonra Vakıf'ın son üç kitabına geçiyor. Enteresan.

dunedan'ın dediği sıra en iyisi bence de.

vakıf'ın sınırı'ndan sonra neyi okuyoruz kesin olarak? yayın sırasına göre olduğu söylenen iki kitap var, vakıf ve dünya mı yoksa vakıf kurulurken mi?

@dagny taggart;

hem yazım sırası hem de olay örgüsü bakımından "vakıf'ın sınırı"ndan sonra "vakıf ve dünya" geliyor.

@demcan teşekkürler. bana da öyle geliyordu ama ortalık karman çorman... hayır bir de bu kitabın sonuna kadar deli gibi keyifle okumuşum, şimdi yanlış kitabı okuyunca keyfim bozulacak, bir ton sıkıntı, birtakım küfürler... neyse tekrar teşekkür ederim :)