1. gelir vergisi cirodan degil; net kar uzerinden hesaplanir. gider kalemlerinin gelir vergisi odenmez kisacasi. arti, vergi sonrasi karlari sirket bunyesinde tutarsaniz (yedek akce) stopaj odemezsiniz.

2- herhangi bir sevkiyatta irsaliyesının bulunması gerkeiyor, 2-3 kere maliye ceza keserse sirket kapatma gibi bi durumu oluyor.

bedelsiz gönderimlerde[numune olsun, depolar arası işlemler olsun fln fln] faturalı olanda nasıl bir işlem yapılıyor onu bilmiyorum. normal irsaliyede "bedelsiz" "fatura edilmeyecek" "iç sevkiyat" vs yazıp gonderiyorusn acıklama kısmına da.

2. o zaman ayrıyeten irsaliyenin herhangi bir resmi önemi yok öyle mi ayrı ayrı fatura ve irsaliye daha mantıklı gibi, dediğin gibi sanayiye vs. işlemek için mal gideceği zaman her halikarda ihtiyaç olacak. bir de bu işin takibi ciddi yapılıyor mu irsaliyeden bahsediyorum?

1. soru için o zaman 82 tl'den 20-3.6=16.4tl yi çıkarıp yani82-16.4=65.6 üzerinden mi gelir vergisi ödeyeceğim. bir de stopajla ilgili sorum aslında şuydu: tamam bugün yedek akçeye koydum ama ileride bir gün illa ki kar dağıtmam gerekmeyecek mi o zaman da ödemem gerekemeyecek mi?

Eğer böyle bir işe girecekseniz ilk iş bir muhasebeciye gidip danışmanız gerekir. Çünkü burada verilen cevaplar çok genel şeyler olacaktır ama belki sizin malınızın bir özelliği vardır ki bütün yazılanları yalan eyler. Nasıl hastalanınca doktora gitmek veya başınız beladaysa avukata gitmek şartsa şirket işine girmeden önce de iyi bir muhasebeciye gitmeniz şarttır. Aşağıda verdiğim cevaplar sadece fikir vermek içindir. Sakın bu bilgilere bakıp işe atılmayın.

1. Vergi hesaplarina girmeden once her şeyi kdv’den arındırın. Kdv sizi hiç ilgilendirmeyen bir paradır. Kdv nihai tüketicinin cebinden çıkıp devlete giden, sizin de arada aracılık ve hamallık yaptığınız, herşeyiniz yasalsa arada sırada devlete borçlandığınız veya devletten alacaklı olduğunuz ama uzun vadede ödemediğiniz bir vergidir(istisna olan durumlar vardır: giriş çıkış kdv oranlarının farklı olması, ihracat gibi). Bu nedenle sorunuzu şöyle değiştiriyorum:
“Kdv hariç 17 liraya aldığım malı kdv hariç 85 liraya satıyorum.”
Öncelikle diğer giderlerinizi de eklemelisiniz. Mesela bu malı alıp işledikten sonra satıyorsanız işçilik, makina amortismanı filan gibi. Sadece alıp satıyor olsanız bile bir takım giderleriniz olmalı. Kira, sekreter, şöför, muhasebeci, telefon, reklam, nakliye...daha gider bu.
Bir vergi dönemi içinde(sizin için tahminen 3 ay) diyelim ki bu maldan 1000 kilo alıp sattınız. Dönem içi bu maldan 1000 x (85-17) = 68000 lira kar ettiniz demektir. Bu üç ay içinde bir önceki paragrafta bahsettiğimiz giderlerin toplamı 30000 lira olsun. Dönem karınız 68000-30000= 38000 lira olur. Bunun %20 lik kısmı kurumlar vergisine gider. Kalan 30400 lira ortaklar arasında paylaştırılır. Her ortak aldığı paradan kendi şahsi gelir durumuna uygun oranda gelir vergisi öder(muafiyetlerle birlikte % 0-35 arası).
Eğer karınızı şirkete yatırım yapmakta kullanırsanız bu da aynı(tam olarak aynı değil ama) kira, telefon gibi gider yazılabilir, lakin detaylı bir konudur.
2. Her malın bir sevk irsaliyesi bir de faturası olur. İkisinden de kaçamazsınız.
Sevk irsaliyesi mal ile birlikte olmalıdır. (Sizin işyerinizden çıkıp müşterinin işyerine ulaşana kadar.) irsaliyenin üzerinde fiyat haricinde mala ve müşteriye ait tüm bilgiler olmalıdır. Faturayı ise sevkiyatla birlikte veya daha sonra(özel durumlar hariç 10 gün içinde ) kesmeniz gerekir. Bir sevkiyatı (yani bir sevk irsaliyesi) birden fazla faturaya bölebildiğiniz gibi birkaç farklı(ama aynı müşteriye giden) sevkiyatı da tek faturada birleştirebilirsiniz. Bu nedenle sevk irsaliresi ve faturaların farklı olması tercih edilir. Irsaliyeli fatura daha çok seri satış yapan ve malı müşteriye kendi satış mağazasında teslim eden toptan satış yapan firmaların tercihidir.
3. Bilemedim.

1. bir kere kar zarar falan hesaplarken kdv'yi düşünmeyeceksiniz. o tamamen farklı bir olay. bir yere uçmuyor ayrıca. siz mal alırken satıcıya ödüyorsunuz, satarken alıcıdan alıyorsunuz, aldığınız verdiğinizden yüksekse farkını devlete ödüyorsunuz. verdiğiniz fazlaysa farkı devletten almayıp sonraki aya devrediyorsunuz. bu konumuz dışı. kdv'yi bir kenara bırakalım. hariç gibi düşünelim.

20'ye aldınız, 100'e sattınız. 100'e satabilmek için hammadde dışında giderler de yaptınız, bunlar da 10 lira olsun mesela. 100-20-10 = 70 lira kar ettiniz. bunun üstünden %20 kurumlar vergisi ödeyeceksiniz. 14 lira. net kar ne kaldı? 56 lira. hah bunu ortaklara dağıtmak istediğinizde stopaj uygulanır, kalanı ortaklara dağıtılır. dağıtmak zorunda değilsiniz. elleşmezseniz bilançoda geçmiş yıl karları diye durur öyle. ayrıca kar dağıtımından dolayı gelir elde eden ortak da ayrıca gelir vergisi beyannamesi verip "ben şu şirketimden dolayı şu kadar menkul sermaye iradı elde ettim" diye kendi gelirinin vergisini bir daha öder. yani 1. mal satıp kar elde edince, 2 kar dağıtınca, 3 kar ele geçince aynı paraya 3 kere vergi ödenir.

2. irsaliye, taşınan malın kimliğidir. iki adım öteye de olsa taşınan malın yanında bulunmak zorundadır. öyle her taşıttığıma ayrı ayrı fatura kesmeyim, hepsine toplu bir fatura keseyim derseniz (süresi 7 gündür) fatura ayrı irsaliye ayrı bastırırsınız. mesela günde 4 sefer ekmek alan bir markete ekmekler fırından irsaliyeyle gelir, 7 gün sonunda da 4 sefer x 7 gün = 28 tane fatura yerine bu 28 adet sevk irsaliyesi için tek bir fatura kesilir "şu şu irsaliyelerin faturasıdır" diye. ama ayrı ayrı uğraşmayım derseniz irsaliyeli fatura denen şeyi bastırırsınız, aynı zamanda irsaliye yerine de geçer. ama handikapı, yolladığınız malın faturasını anında kesmeniz gerekliliğidir. "önce göndereyim sonra keseyim" sözkonusu olmaz bu durumda. malla birlikte bulunmak zorundadır. ayrıca deponuz başka yerde, satış başka yerdeyse depodan mal getirmek içinde irsaliye gerekir. irsaliyeli fatura işlevsiz kalır burada. böyle durumlarda fatura koçanınız irsaliyeli fatura olsa bile ayrıca sevk irsaliyesi bastırmanız depo-mağaza arasında bunlarla taşıtmanız gerekir.

Irsaliye en önemli evraklardandır, resmidir ve şakası yoktur. Bedelsiz numune bile gönderseniz irsaliye mala eşlik etmelidir.

Evet 7 gün olmalı 10 gün değil. Bir de stopaj konusu kibritsuyu'nun dediği gibi ben çok karışmasın diye stopajı özellikle atlamıştım. Yanlız gelir vergisi ödenirken daha önce ödenmiş stopaj düşülür.

Kibritsuyu, aynı şirkette çalışıyoruz galiba :)

oha hakikaten neredeyse aynı şeyi yazmışız şimdi gördüm.

irsaliye dedik madem, dışarıya da kapalı, derinlere inelim.

bu irsaliye malı kayıt altına almaya yarar. faturası kesildiğinde, o faturada hangi irsaliyelerle taşınan malın olduğu yazmak zorundadır, şu tarih şu numaralı irsaliyelerin faturasıdır diye. böylece taşınan malın kayıt altına alınması sağlanır.

ama bizim çakal esnaf ne yapıyor? irsaliyeyi kesip malı gönderiyor. yolda kontrol yememişse (kontrol eden maliyeci irsaliyenin bir nüshasını alır çünkü) arkadan da bir adamını gönderip irsaliyeyi geri alıp iptal ediyor. faturasını falan da kesmiyor. hiç taşıtılmamış gibi. bu da güzel bir vergi kaçırma yöntemimizdir.

@kibritsuyu'na bir soru madem,

kocanı ne yapıyor peki ? her halükarda bir nusha irsaliye kocanda kalmak durumunda değil midir ? bu işler için farklı koçanı mı kullanıyor ?

ya da giden irsaliyeleri de aldı taktı yerıne yazdı iptal diye; e bu adamın deposu, aldığı sattığı nasıl birbirini tutuyor ? seytan burda dersen pabucunu da acıklamanı rica ederim. hatta lagoongreen(at)gmail den cevaplayabilirsin.

o midas aslında gayet işin içine girmiş bulunuyorum. muhasebecimle iletişim kurmakta zorluk yaşıyorum (mühendis olmasından şüpheleniyorum :) o yüzden her şeyi bir de ben öğreneyim takip edeyim istiyorum diye buraya yazdım.

1. kdv uçtu derken kastettiğim oydu benden bağımsız bir meblağ aslında devlete gidecek gözüyle bakıyorum. hesaplamalar çok açıklayıcıydı teşekkürler. peki şirkete geçmiş yıl karı olarak koydum bunu ve özel harcamlarımda vs. kullandım bir kısmını. 5 sene sonra da şirketi kapatmam gerekiyor. bu durumda bu geçmiş yıl karını ortaklara bölüştürecek ve o stopajı nihai olarak ödeyeceğim değil mi bir de dediğiniz gibi kar ele geçince vergisi ödeniyor, ne ala. en mantıklısı şirkete yatırım olarak kullanmak (sanırım anladım)...

2. satacağım mal için eğer ofisten satmıyorsam (eğer ofisten mesela webkamerası satışı yapıyorsam direkt müşteriye düz fatura kesip kenara geçebiliyorum?) mutlaka irsaliyesi olmalı ama irsaliyeli fatura ama sevk irsaliyesi. peki misal yapacağım iş gereği 1x1x0.2m boyutlarında alüminyum hammaddem var bunu pikapa attım işyerimden sanayiye götürüp işlettim yarı mamul oldu geri işyerime getirdim parçaları birleştirdim, yeniden sanayiye götürüp işlem uygulattım geri getirdim. bu süreçlerin hepsinde de ayrı ayrı sevk irsaliyeleri gene hammadde ve yarı-mamule eşlik etmeli öyle değil mi? sanırım en mantıklısı fatura+sevk irsaliyesi bastırmak.

bryan fury çakallık peşinde :) duyuru dışarıya kapalı. ama illa mail atacaksan ben de isterim.

işleme sureci için evet her seferinde irsaliye bulundurman gerekir, sanayiden donuste karsı tarafın irsaliyesi de olur. duzenler zaten fatura kesmek icin sana. tabi sen gotururken işleme için fln fatura edilmeyecek diye belirtmen gerekiyor irsaliyede.

yok çakallık peşinde değilim, zaten yapamam da işim gereği. maksat öğrenmek.

@bryan fury
Kocasına birsey yapmak zorunda değil. Bir nüsha kibritsuyu'nun kocasında değil cozefka'nın ofisindeki koçanda kalması gerekiyor. Zaten kibritsuyu da sanırsam erkek.:)
Bunlar o kadar bilinen yöntemler ki dışarıya açık olup olmaması bence pek de mühim değil. Aynı irsaliyeyi aynı gün içinde tekrar kullanırsın, olmadı iptal edersin. Depondaki mallarda kayıt dışı geldiyse zaten ne ala. Yok kayıt içiyse zaten fatura kesmen gerekir. o zaman irsaliyeyi iptal etme, faturanı da kes ama düşük kes, eğer alıcı kabul ediyorsa tabi. Zaten bunların binbir tane başka yolu daha vardır. öyle denetlemeyle pikabın önünü kesmeyle kontrol altına alınmaz. Devletin yapacağı en etkin yöntem büyük perakendecileri kontrol etmek. Mesela Carefour tüm satışları için fiş ya da fatura keser. O zaman tüm girdileri için de tedarikçilerinden tam fatura ister. Tedarikçiler de kendi tedarikçilerinden, böyle böyle herkes tam fatura vermeye zorlanır. Devlet de bunu yapmaya çalışıyor zaten. En önemli açık nokta naylon fatura ama onun da cezası çok ağır. Aslında tavsiyem kar ediyorsanız verginizi de vermek akşam rahat uyumak. Hem vicdanen iyi bir vatandaş olarak hem de cezalar çok ağır, değmez. verilecek vergiye muhtaç olunan işe de hiç girmemek gerek.
@cozefka
Evet, senin durumunda özellikle faturanın ayrı, irsaliyenin ayrı olması gerek. Bu arada ben de mühendisim:)

hjfdsk yok maliyeci fln degilim ben, irsaliye fatura cok gleip gidiyor. ordan merak sadece. bilinen yontem de olsa ben bilmiyorum(du).

bir kac parca cita, biraz ip ve kitap kaplama naylonlariyla gayet kolayca yapabilirsiniz bir tane. cocukken yapmadiniz mi hic?

hic yapmadim.. bir kez hazir ucurtma almisti babam. o da hemen yirtildi. 1 kere filan ucurabilmisimdir heralde en cok..

ahlatlıbel parkı'na gidin incek yolu'nda. dünyanın uçurtmasını bulabilirsiniz. çeşit çeşit, renk renk. uçurmak için de ideal bir yerdir.

nerede uçuracaksınız uçurtmayı,mekanınız belli mi?geçen sene çankaya belediyesinin ahlatlıbeldeki piknik alanında satılıyordu ama bu sene piknik sezonu açılmadı sanırım henüz,o yüzden var mıdır bilmiyorum.eğer mekan belirlemediyseniz ahlatlıbel iyi seçim ama havaların biraz daha ısınmasını beklemekte fayda var bence.
edit:kibritsuyu benden hızlı çıkmış:)

soruna yanit olmayacak ama madem boyle bir karar aldiniz, malzemeleri temin ettikten sonra ucurtmayi yapmak icin ugrasmasi daha zevkli olmaz mi ? ucurtma nasil yapilir yazarsan bir suru sey cikiyor. kendiniz yapsaniz daha anlamli ve eglenceli olur bence.

uçurtmayı satın almak değil yapıp uçurmak zevklidir. yapman için gerekli malzemeleri herhangibir kırtasiyeden bulabilirsin. yapımınıda şu linkten basitçe öğrenebilirsin;

hsnyilmaz.wordpress.com

uçacak en güzel uçurtma kendi yaptığınız olacaktır: bir akşam oturup yapabilirsiniz. www.ucurtmaplanlari.com

ben yağlı kağıt yerine plastik defter kaplama zımbırtıları oluyor onlardan kullanmıştım, hatta kesip biçerek sarı kırmızı yapmış idim. çıta bazı kırtasiyelerde olabiliyor yoksa, marangoz bulacaksınız.

acemilikte, diğer zamanlardan daha çok vaktimiz oluyordu. genelde akşam yemeğinden yatış vaktine -yaklaşık üç saat- kadar serbest oluyorduk. şahsen dokuz tene mi on tene mi kitap bitirmiştim. öyle fena kitaplar da değildi. puslu kıtalar atlası, kuyucaklı yusuf, savaş ve barış vs.
tabii ne desek, gittiğin yere göre değişir. inşaallah güzel bir yere çıkar askerliğin. tez zamanda tezkereler dilerim.

acemilikte zor olur ama usta birliğinde çoğu zaman mümkündür.

gördüğün gibi hicazkar'ın da dediği gibi gittiğin yere göre değişir aslında. en sağlıklı yanıt bu.

çok teşekkürler. acemilikte nöbetler ve görevler başlamadığından mesai bitiminden sonra baya vakit olur gibi düşünüyordum ben de.

devasa bir sakıncalı kitap yayın vb.. arşivi vardır. kitapları onaylatırken oradan kontrol ederler. kafalarına göre karar vermezler.

ayrıca her birlikte iyi kötü bir kütüphane vardır. (acemi birliklerinde)

oralardan da yaralanabilirsin. bağışla toplandığı için genel olarak her türlü kitap bulunabiliyor bu kütüphanelerde.

not: bu arada acemi birliğinde de nöbet tutarsın. hiç bir şey olmazsa bot nöbeti olur. sonuçta nöbet de eğitimin bir parçası. :)

aslında nereye çıkacağınızla da yakınen alakalı, küçükyalı'ya yanımda küçük bir kütüphaneyle gittim, girişte hepsine el koydular sakınca vs. aramadan acemilik bitene kadar da alamadım, ama bırakın kitap okuyacak zamanı gazete sayfası okuyacak zaman-mekan yoktu. usta birliğinde ise uykumdan çalarak ki çok çok değerli bir şey olduğunu öğreneceksiniz, bir kitap bitirmeyi başarmıştım incecik. okumayı sevmeyen bir arkadaşımsa diyarbakır merkezde acemilikte 6-7 kitap okumuştu sıkıntıdan :)

elbette vakit var, hatta nöbet yerlerinde yasak olmasına rağmen okuyabilirsin kitap.

bu soruyu, tam olarak nereye, hangi tabura, boluge vs. gideceginiz belli olmadan cevaplamak mumkun degil. belli olunca da ancak orada askerligini yapan birileri cevaplayabilir.

ornegin en son gelen "nobet yerinde yasak olmasina ragmen okuyabilirsin" muhtemelen kendi kisisel tecrublerine dayanarak verilmis bir cevap. benim tecrubelerime gore de nobette kitap okuyan adamin askerligi bitmez.

lafin kisasi, 1-2 kitap goturebilirsiniz. sorun olursa, vakit bulamazsaniz en fazla yer kaplar ya da daha sonra teslim etmek uzere alirlar. firsatiniz olursa da ilerleyen zamanlarda baska kitaplar bulursunuz zaten.

ben kamuflajin cebinde tasiyordum kitabi, firsat buldukca (arazi oldukca) acip okuyordum... bir de aldigin goreve de bagli biraz. egitim cavusu veya yazici olursan zor da, kazan dairesi, camasirhane ya da kutuphane sorumlusuysan epey bos vaktin olabilir...

d880 tabii ki. lafı bile olmaz.

general mobile kullanan bir iki arkadaşım hiç memnun değil.

beynin fokurdasın istemiyorsan d880 al. çift hatlı olmasına rağmen 0.2 gibi düşük sayılabilecek bir sar değerine sahip. gm'de bu değer 1'i geçiyor ki çok tehlikeli. aman diyim. eğer illa gm alacaksan da kulaklık olmadan(bluetooth da değil, kablolu) kullanma.

kullanış olarak ise samsung 3-5 kere eline verir gm'in. ben 1 yıldır kullanıyorum. gayet memnunum.

kesinlikle kotu biliriz efenim. bakim tamir teknik destek ve ozellikle yazilim hususunda basarisiz bir cihaz / firma.

dstm1 kullanıyorum, tek işlemcili çift sim hat gayet güzel çalışıyor iki hat da açık. günde 30 dakika kadar konuşmayla 4 gün gidiyor pili. müzik fena değil, arabada dinliyorum. kamera gündüz çekimleri başarılı ama gece çekimleri berbat. başkaca bir özellik kullanmıyorum. sar değeri de 0.653W/kg imiş. telefon olarak iyi diyebilirim. teknik servisine işim düşmedi ama herhalde iyi değildir. fiyat/performans başarılı denilebilir.

sakın general mobile yi aklından bile geçirme.çok pişman olursun sonra
d880 de de üretim hatası var cihaz çift sim kart takılıyken sürekli hata çıkarıyor.
sen alacaksan sony er k790i al
yada daha profosyenel kullanmak istiyosan blackberry al

@cold12: bir yıldır kullanıyorum hiçbir sorunla karşılaşmadım. iki sim kartım da sürekli takılı. sadece ikinci hatta çok az bir ses kısıklığı oluyor o da çok fazla önemli değil.

edit: hatta şöyle diyeyim; etrafımda 6 kişi daha kullanıyor. hiçbir sorun yaşadıklarını duymadım.

@teritori:kullandığın cihaz türkiye de en çok soru çıkaran cihazlardan biri.samsung teknik servisinde çalışan biri olarak cvp vermekteyim...

"tanpınar'ın orhan pambık üzerine etkisi" olabilir belki, çok tatlı karşılaştırmalar yapılabilir gibi geliyor bana, nobıl prayz vinır olmasının da etkisiyle ilgi çekebilir. ya da "20.yy türk edebiyatında şark garb çatışması" malzemesi bol gibi, ya da ne bileyim bir yazar bulup "x'in huzursuzluğu" deyip misal bilge karasu, amcayı/teyzeyi güzelce çözümleyebilirsin. yaz deseler böyle bir şey yazardım herhalde. bir de bilmiyorum gerekli olur mu yök'ün sayfasından mıydı, yazacağınız tez konusuyla ilgili aratıp benzer bir çalışma yapılmış mı bakabilirsiniz. miyendizden anca bu kadar çıkıyor, kolay gelsin:)

cfosspeed yükleyin. torrent iznini azaltın.

şöle bişi şey olmuş: (git: 65563)

en fazla 2, hadi bilemedin 3 dosya indirin..
indirme hızı 10kb/s. olsa bile peers, seeds, trackers gibi yerlere bağlanıyor utorrent clientiniz.
8-10 dosyayı sıralaayınca alt alta milyonlarca seed, peer, tracke'e bağlanıyor ve bandwith'inizin içine ediyor..

1-2 dosya indiri aynı anda en fazla..
stop yapın diğerlerini.

utorrent de öyle bir salaklık var. bende de yapmıştı ki baglantım 4 mbit utorrent açık upload 20 k download 1 k çekiyor nette surf yapamıyorum iptal edip eski bir utorrent versiyonu kurdum. düzeldi 3 gün sonra yine yaptı. bitcomet kurdum düzgün sorunsuz çalıştı. bitcomet öneriririm

etik ve patik olarak bir sakıncası yok, zaten o e-posta adreslerini o iş için koyuyorlar web sayfalarına, eleman aramıyor dahi olsalar sizi veritabanlarına kaydederler. en azından iyi bir ik'cı kaydetmeli diye tahmin ediyorum.

Bir İKcı olarak soyleyebilirim ki evet mail yoluyla gonderdiğiniz cv ler alınıp, incelenip klasorleniyor. Ancak sunu soylemem gerekir ki ilk etapta bakılan yer kariyer.net-secret.cv gibi siteler. cunku genelde cogu ikcı ilgili departman mudurune-yoneticisine cv sunarken kariyer sitelerinden "ilana" direkt basvurmus kişileri gonderirler. bu surecte yeteri kadar kaliteli cv gelmediyse ilana o zaman havuz cvlerine basvurulur ve beklentilerle ortusen cv ler aranır. önyazının cok onemli oldugunu dusunmuyorum acıkcası. cv nin kuvvetli olması, aranan pozisyona ne derece uygun oldugunun vurgulanması daha onemli bence. ben okuyorum onyazıları ama su ana kadar hiç bir yoneticinin "aaa adam ne guzel onyazı yazmıs bi cagır goruselim" dediğini gormedim. zaten bazı ilanlarda "onyazı zorunludur" ibaresi olur. o zaman yazılmalı elbette. umarım cevap olmustur.

dosyaya sağ tıklayıp özelliklere bakın (menünün en altında olması lazım), summary (ya da özet) yazan yerden değiştirebilirsiniz.

keza dosyayı açtıktan sonra sol üst köşedeki file->properties'den de değiştirilebiliyor.

en kötü ihtimalle copy/paste yapmak mümkün.

fotoğraftaki orcinal masaüstü barkod okuyucusu. El okuyucuları için gelen (15-20$ olanlarda değil de 100-200$ arasında olan modellerde) taşıyıcı ünite olur onları kullanabilirsin.
fotoğraftaki metrologic quantum
dy2 den bulabilirsin. 240$ demişler.
www.dy.com.tr
www.metrologic.com

birden fazla gerekebilir. bir de astarı yüzünden pahalı olabilir bu yöntem :)
www.cerkezelektronik.com
şu tarz bir şeymiş aradığım :)

calıstırmaz.

çalıştırır da işkence olur işlem yapmak. menüleri falan gezersin en fazla heralde.

aslında zamanında 2001 felan bölüm labında p3ler vardı catia çalışıyordu sanki bir önceki sürümü 4 müydü... neysecime. 256 ram nereden bulucaz? :)

donanimhaber ikinci el forumlarında bulursun.

öncelikle doğru mu anlamışım bi bakalım;

şimdi alttan gelen kablolar ve dairesel platformun alt kısmı sabit, üst kısım ve üst taraftaki kablolar ise istenen hızda dönecekler. yani kısımlar arasındaki elektriksel iletimin sağlanması isteniyor, aynı zamanda da üst kısmın dönmesi gerekiyor değil mi ?

şimdi bu sistemin hali hazırda yapılmışı var mı bilmiyorum fakat doğru anladıysam eğer, rulman fikri bu sistemi istenilen şekilde çalıştırmayabilir, hatta çalıştırmayacaktır. ondan ziyade şöyle olmalı; şimdi üç çift birbirinden farklı hareket sensörü alınmalı. alttaki sabit kısma her çiftin bir tanesi yerleştirilmeli. üstteki dönerli kısıma ise çiftlerin diğerleri gereken(birbirini görecek) şekilde yerleştirilmeli. üst kısım her dönüşte aynı sensör çifti birbirini gördüğünden iletim sağlanacaktır. öte yandan bunların her birinin farklı faz olduğunu göz önüne alırsak bu yöntem dışındaki rulman vb çözümler kar etmeyecektir. çünkü her biri farklı faz. aynı iletken üzerinden iletemezsin. tabi sensörleri de beslemek için ayrı birer besleme kablosu olması lazım ama o ayrı bi mevzu.

edit: senin rulman fikrini şimdi anladım. o dediğin şekilde de olur gibi duruyor fakat uğraştırır. öte yandan rulmanları iç içe yerleştirdin, platform döndükçe üst taraftaki kablolar birbirine dolaşırmış gibi geldi bana.

Metal plakanın altını üstünü yalıtkan bir materyalle kapladıktan sonra yalıtkan yüzeyin üzerine birbirinden bağımsız üçer adet iletken yol çizerin. Diski delip içinden geçen kablocuklar ile alt ve üst taraftaki ilişkili yol/halkaları birleştirirsin. Şafta da alttan üstten 3 fırçalı (slotcar arabalarının altı gibi tarağımsı birşey yapıp kabloları ona bağlarsın. Aklıma gelen bir çözüm bu.

edit: Daha da kafa karıştırsın diye şu anlamsız şeyi çizdim :
img149.imageshack.us

dairesel platformun sabit olup olmamasıyla ilgili bir kısıt yok. hatta hiç bir kısıt yok üstteki kablolar dönsün alttakiler sabit kalsın ve sürekli data ve akım transferi olsun istenilenler bunlar.

crayze horse'a: yalnız bu hareket sensörüyle nasıl olacak anlamadım. her dönüşte bir kere mi görecek alttaki sabit sensörü, o zaman data kaybı olmaz mı. rulman işini ben de sonradan sevmedim sıkı geçmeyle olmaz her rulmanın iç çapını sabitlemek gerekiyor belki dışarıdan bir kaideye, üstteki kabloların dolanmaması için de birer destekle lehimlenebilir rulman yüzeyine ama evet uğraştıracak. iletken rulman bulmak ya da rulman yağını değiştirmek gerek iletken yağla, çok da masraflı. keza bilyalı ya da hepten hidrolik sistemi de özel ürettirmek gerekecek.

skatheist'a: benim de ilk aklıma gelen elektrik motorundaki fırça benzeri bir şeydi ama çok ses çıkaracak elektrik motorum zaten vızıldıyor, çizim güzel :) ama sanırım üstteki ve alttaki yalıtkana gerek yok, şafttan itibaren bir dairesel halka iletken bir dairesel halka yalıtkan gidilerek yapılabilirmiş gibi geldi. iletken halkaya fırça gibi bir şeyle ya da slotcar düzeniğiyle alttan gelen kablo sürekli temas ettirilir. en düğşük maliyetli->en uygun çözüm yine de bu gibi.

neden sanki hazır bir sistem olmalıymış böyle bir şeyler için gibi geliyor bana, cevaplar için teşekkürler eskiden cevap geldiğinde sözlüğe mesaj geliyordu güzel bir şeydi :)

keseni gormedim ama olmaz gibime geldi. cam cok daha kirilgan cunku.

cam kesme elmaslari bunlardan daha ucuz eger kendinize dusunuyorsaniz.
ne bilim olmaz sanki, olur mu yoksa? tekrar dusundum de, ne bileyim.

kesilmez, ayna rezil olur. seramik keserken bile epey zaiyat oluyor bu alet yüzünden. bir camcıya götürün onların elinde bu iş için özel aletler var.

isterseniz; önce bir parça cam üzerinde deneyin, o camı nizami kesebiliyorsanız ayna üzerinde deneyin.

hmm, bir tane değil epeyce kesmem gerekiyor, 30*30cmlik aynları 3-4 parçaya ayıracağım 100 tane var bunlardan:
www.trpazar.com
www.takimmarket.com
www.camaks.net
ilki çok pahalı ve prof. bir araç sanırım, ikincisi ve üçüncüsü kafi olur mu ki?

hocam Silberschnitt bu isin piri zaten. kesinlikle pisman olmazsin aldigina. bir de isini fazlasiyla gorursun onlarla.

ben de 5*5 cm aynalar yaptirmistim kendime. adam tabi camciydi ama cok basit bi islem aslinda. 2-3 taneden sonra eliniz de alisir, hizli hizli yaparsiniz.

bir zamanlar hobisi kafes yapmak olan babam rus pazarından aldığı bir elmas uçla cayır cayır kesiyodu camları kafesin altına koymak için.

(git: 43191)

liseli öğretmen veya öğrenci tanıdığınız varsa lise laboratuvarı

bu pek münasip bir cevap değil, teknik liseleri bilmiyorum ama liselerde bulunan dinamometreler bu iş için uygun olmayacaktır.

motor sargısı yapan elektrikçilere götürürsen sevabına ölçebilirler herhalde.

zannetmiyorum, elektrik motoru değil, bu arabaların girdiği gibi bir dyno lazım bana ama daha küçüğü, neyse laboratuvar filan araştırayım ben biraz...

fiyatları yerine göre değişir. 600den başlar yerine göre 800e kadar çıktığını gördüm. bazı büyük teknoloji mağazalarında hafta sonu indirimlere girdiklerini görüyorum.tabi bu sadece wii için değil ps3 içinde yaptıkları oluyor.önemli olan günlerini yakalamak.. ucuza alma konusunda da bulunduğun şehre bağlı değişir.istanbudaysan sanırım doğubanktan falan bulursun genelde ps3 satılır ama..gene oradan alırsanda garantisiz ürün almış olursun. hatta bi kaç gündür burada satmaya çalışan bi sözlükçü vardı wii sini...

aslında bende de var..çok temiz..en son askere gitmeden önce nisan ayında kutusuna koyup dolaba kaldırmıştım o gün bugündür daha kurmak içini açıp bakmak içimden gelmdi..yatar durur benim wii .pal ve çipli . inanılmaz temiz hatta çip taktırdıktan sonra bi tane oyun verdiler sonra kalkıp tekrar oyun almak hevesi gelmedi içimden..satıp satmama konusunda kararszılık yaşuyorum.halbuki kutusunda yatar durur...

çip konusunda izlemen gereken bir yol yok..genelde 100kağıta takıyolar çipi. gider işin ehli birisine taktırırsın olur biter..garantili ise wii tabiki çip sonrasında garanti olayı bitiyor.

ben teknik olmayan bir tavsiye vereyim; acele etme. fiyat olarak gittigidiyor a bir bak, garantili ürünlere. daha sonra teknosa, bimeks vs. gibi teknoloji marketlere bak. bütçene uymazsa spotçudan garantisiz düşünebilirsin (ben ps3 ümü öle aldım, maşallah bir sorunu yok). seçenek çok ama dediğim gibi acele etmemen yararına olur.

cevaplar için teşekkürler.

ilgilenen olursa [email protected] maildir,msndir.

bimeksten tamamen şansıma yakaladığım bir kampanyayla 397 YTL ye almıştım. Şans işi, biraz da takip. Henüz çip taktırmadım. Garantisi dolmadan da taktırmaya korkuyorum açıkçası. Malum garantisiz elektronik sakat iş.

ne zaman yakaladınız bu kampanyayı? yani yakın dönemse gece gündüz takılayım oralarda :)

ağustos sonuydu yanlış hatırlamıyorsam. tek günlük bir olaydı ve mağaza başına 5 adet wii düşüyordu stok sınırına göre :) sabah mağaza açıldığında gidip almıştım :)

mediamarkt'da şu sıra 549 ytl

1) şu adresteki "u.exe"yi indirin www.wujie.net
2) tarayıcınızın proxy ayarlarına girip 127.0.0.1 (6669) olacak şekilde ayarlayın
3) u.exe'yi çalıştırın (sadece çift tıklayın, kurulum vs yok, ayar gerektirmiyor)

ardından istediğiniz her yerde gönlünüzce at koşturun.
bilgi için (bkz: ultra surf)

proxy ayarlarını beceremesem de nereden şeettireceğimi bulamadım program çalıştı, çok teşekkürler. bu arada nereden değiştiriyoruz tarayıcının proxy ayarlarını?

internet explorer mı kullanıyorsunuz? muhtemelen evet diyeceksiniz, şöyle değiştiriliyor:

araçlar > internet seçenekleri > bağlantılar > yerel ağ ayarları

oraya geldiğinizde "Proxy Sunucu" diye bir şey var, onun hemen altındaki "Yerel ağınız için bir proxy sunucu kullanın (vs vs vs..." yazısını işaretleyin,

altında açılan kutuya 127.0.0.1, onun yanındaki kutuya da 9666 yazın ve TAMAM'a basın.

ardından istediğiniz siteye girebilirsiniz.

not: bu şekilde u.exe açık olduğu sürece internete girebilirsiniz. u.exe kapalıyken yukarıdaki işlemleri geri almanız gerekir.

çok sağolunuz. aslında firefox da kullanıyorum hemen aşağılamayın yahu :)

firefox ise ayarlaması daha kolay,

araçlar > gelişmiş > ağ > ayarlar

buradan "vekil sunucu ayarları"nı aktive edip "HTTP vekil sunucusu" kısmına 127.0.0.1, "Port" kısmına 6669 yazıyorsunuz ve hemen alttaki "Tüm iletişim kuralları için bu vekil sunucuyu kullan" seçeneğini işaretleyip "TAMAM" diyorsunuz. bu kadar..

not: firefox 3'ten bahsediyorum bittabi. kolay gelsin:)