arc de triomphe e bir ugrarsiniz.
eyfel kulesinin ilerisinde cimlere uzanabilirsiniz.
champs elysees de yuruyus yapabilir, dukkanlari gezebilir (disney shop mesela) ve cafelerde oturabilirsiniz.

champs elysees meydanı kesinlikle

sightseeing tour en mantıklısı sanırım. şurada çeşitli alternatifler var, ilk seçenek iyi gibi, 2 saat sürüyor: www.pariserve.com

montmartre'a çıkıp bir kadeh şarap için, kahve de olabilir:) ya da sadece sacre coeur'un merdivenlerinde oturabilirsiniz, manzara çok güzel.

arabanın yaklaşık fiyatı nekadar?

aracın yabancıdan yabancıya piyasasına göre fiyatını değerlendir. mavi/yeşil piyasada (yani mavi ve yeşil plaka takabilen araçlar) muadillerine nazaran uygunsa heveslen. zira vergilerle beraber türkiyedeki fiyatını bulur. şöyle söyleyeyim en son araç ithal eden tanıdığım aracı sırf yeni aldığı ve geldiği ülkede satma çabasına geliş tarihinden 10 gün önce girdiği için kısacası satmakta zorlandığı için ithal etti. sonuç enteresan muadil bir aracın türkiyedeki ederi 35-37 bin ytl arasıyken aracın ithal edene maliyeti 36 bin ytl yi buldu.
ha illa alcam dersen prosedürü tam bilmiyorum ama müşavir firmalar var onlar herşeyini takip ediyorlar. uluslararası evden eve nakliyat firmaları bu işi de yapıyorlar.
ankara için; esen nakliyat, murat ekspres iki örnek.

mrblar... öncelikle gözünü korkutmak gibi olmasın ama bu konu çok muallak! çok caf caflı...
bizde ecnebi den 0 araba getirtçektik de şöyle bi sorduk neredeyse "getirmeyin lannn, bir otomobil distiribitörü golay yetişmiiii, lannny" şeklinde karşılandık!
şimdi otonun yaşı, kilosu, motor hacmi falan da var ama! geçmişi çok önemli, araç yabancıdan yabancıya satıldıysa ki öle olabilir, işin çok zor! hatta imkansız!

aha burada bir form var!
www.gumrukforum.com
sana kimse yardım etmez ama ciddiysen adamların tlf, adresleri falan var bi konuş!

Cevaplar için çok tesekkürler. araın türkiyedeki fiyatı 28-30 bin ytl, ikinci el piyasası ise 21-23 bin YTL, ilanda 11 bin dolar istemişler. Sanırım gidip yerli malı yurdun malı kullanmak gerek.

Tekrar teşekkürler.

hayır kapalı

Easyjet Sabiha Gokcen'den ucuza ucuyor.

erken rezervasyona gore degi$ir. hangi tarih araliklari icin aradigini da yazsaydin ke$ke. ama muhtemelen easyjet en ucuzu olacaktir. sabiha gokcen'den kalkip londra luton havalimanina iniyorlar bildigim kadariyla.

yakin tarihlerde gidecekseniz vergilerle ortalama 170-180 euro civaridir ama temmuz ayinda falan ariyorsaniz yine ortalama 80-90 euro arasinda bi fiyat cikacaktir.

ben 2 gun once easyjet'ten aldim..240euro civarina geldi gitgel bagaj+oncelikli check-in vs davalariyla birlikte oldukca pahali aslinda ben haziran basi ucacagim icin.ancak pegasus'un sanirim 27-30'u arasinda kampanyasi vardi, £32 den baslayan fiyatlarla londra ucuslari vardi. benim gitmek istedigim tarihte ucus yoktu o yuzden alamadim bir bak istersen.
asagidaki siteden kontrol etmende fayda var guzel bir listeleme mantigi var.garip bir sekilde easyjet sitesindeki fiyat bu site uzerinden gittigimden daha yuksek cikti yaklasik 30€ kadar ben de bu site uzerinden easyjet biletimi aldim.
www.momondo.com

Erken almazsanız hepsi pahalıya gelir.

pegasus 99 ytl ye uçuyor kampanya var bu hafta başladı

bmi var ankaradan var ama istanbuldan ucuyor mu bilmem.

işte bu.
www.sahibinden.com

Şurdaki HP Pavilion dv6870eg iyidir.

www.mediamarkt.de

www2.saturn.de

bunu almayi düsünüyorum 320 gb falan diyor isimi görür diyorum?

bi kere sağlam bi marka olsun casper falan alma mesela.(ben benim laptop ın linkini verdim ama sen yine kendin karar ver) öncelikle klişe ama, laptop ile ne yapacağınız önemli. mesela sadece nete gircem, ofis uygulamaları kullancam derseniz 500 euroluk laptoplar var, işinizi görür. ama ben grafik tasarım yapcam, ya da oyun da oynayım falan diyorsanız, harici ekran kartlı, en az 2 gb ram li bir laptop almalısınız. harici derken onboard olmayan ekran kartlarından bahsediyorum. ayrıca işlemcisine de dikkat etmekte fayda var core 2 duo olmayan laptop piyasada yok gibi. tavsiyem en az core 2 duo 2ghz lik bir işlemcisi olan bir alet almanız. ve bence en önemli şeylerden birisi laptop alırken üzerine xp kurup kuramayacağınızdır. bilindiği üzere vista kadar iğrenç, yavaş insanın ömründen ömür götüren bir işletim sisteminden koşarak kaçın. ben kendi laptop ımı almadan önce bu konuyu çok araştrdım. vista = yavaşlık ve xp = hız diye özetleyebilirim olayı. son olarak harddiskin kaç gb olduğundan çok kaç rpm olduğuna bakın rpm (rounds per minute) harddiskin dk da kaç kere döndüğünü gösterir. ne kadar çok dönerse veriyi o kadar hızlı okur ve dolayısıyla alet o kadar hızlanır diyebiliriz.piyasada çoğu model 5400rpm dir ve bu hız yeterlidir. (masaüstü pc ler 7200rpm oluyor genelde) ancak toshiba nın bazı modelleri 4200 rpm onlardan uzak durun derim. ram olayına gelince de en az 2 gb ram li bir makine alın. çok dağınık anlattım ama olay kabaca bu şekilde.

verdiğin linktekinden daha iyisini görmedim zaten. yani bu işini görmek zorunda artık =) ama şu var ki 17 inç ekran ve makinenin ağırlığı 3.5 kilo. çantasıyla adaptörüyle ıvır zıvırıyla 5 kiloyu bulur. yanında taşımayı düşünüyorsan bunu da göz önünde bulundurmalısın. özelliklerine diyeceğim bişey yok, ama sürekli böyle bir yükle dolaşmak akıl karı değil. benim 2.7 lik makine bile canımdan bezdiriyor bazen beni, adaptör mouse falan taşımamama rağmen

verdiğin linktekinin ekranı 17" bunu göz önünde bulundurdun mu bilmiyorum. piyasadaki "normal" laptop boyutundan biraz daha büyük. Yanında gezdireceksen büyük ve ağır gelebilir. almadan önce bir bak istersen. Onun haricinde özellikleri sağlam.

Ayrıca kişisel gözlemime istinaden mediamarkt'ın saturn'e nazaran çok daha ucuz olduğunu söyleyebilirim. Aynı modele bir de mediamarkt'ta bak.

Ich bin doch nicht blöd, Mann

yok yaninmda tasimayacagim evde duracak maksat masa üstü bilgisayar almamak cünkü cok yer kapliyor zaten isyerinde blgisayar var cogu isimi görüyorum bir de eve is götürünce calisabilmek icin almayi düsünüyorum cevaplar icin tesekkürler

bende neronasa katılmadan edemiyorum. mediamarkt cok daha ucuzdur ordaki angebotları takip et bence :) yerinde olsam vaio alırdım

ben dun asus x52sa aldim. 2050ytl'ye.
almanya'da bulabilirsen du$unebilirsin. cok iyi bir cihaz, bugun elime gececek sanirim. zaten bir sure sonra sozlukte ba$liga entry de yazarim review tadinda.

Ne alırsan al ama Hp, Fujitsu-Siemens-Datron alma. Alırsan da bu mesaj aklına gelecektir zaten :))

Ne alayım dersen ona karışmam ama biz yakın zamanda 4 arkadaş araştırıp 4tane Lg aldık. Daha bir kere havalandırmsının devreye girip blaptop'un kasıldığına şahit olmadım, hatta gidip bozuk mu acaba havalandırması bunun diye bilgisayarcıya da sorduk.

Asus da çok güvendiğim bir markadır bu arada. Link vereyim ilgili Lg laptop için,

www.vatanbilgisayar.com (4 tane aldığımız model bu'dur)
www.vatanbilgisayar.com

@assert h: senin dedigin laptop almanya´da var baktim buldum simdi kargo ile 605 euro yani senin ödediginin yarisiymis. yani söyleseydin sana buradan yollardik?

gumruge takilir, bir o kadar daha vergi odettirirlerdi. ben $u an icin tr pazarinda iyi fiyata aldim diye du$unuyorum. 6taksit hem de. cihazim da geldi, gayet guzel. tavsiye ederim.

@pembelikiz mümkün değil okadar ucuz olması o laptopun. www.idealo.de burdan bakabilirsiniz. zaten o model yok.

ben kendim pavilion kullanıyorum ama önermem pek şahsen. tamam herşeyiyle güzel ama hiç durmayan fanı ve boktan pili beni öldürecek bir gün

ama ben buldum ki? aha da linki:

www.cyberport.de

assert h nin yukardaki yazıya gidip modelin üstüne tıklayıp,sözlükten bakınca özelliklerinin aynı olmadıgını göreceksin. biri diğerinin 2 katı sağlam bir model.

acer harici hepsi caizdir.

kapı gibi kagıt var ya, mail bana gelmedi gormedim ben de gitsin

hard copy, email'i her zaman dover. resmi gecerliligi cok daha fazladir. rahat olun.

stajını normal şartlar altında kabul etmeyip mail atmışlar,
sonra torpil girmiş devreye kabul edip postayı yollamışlar sonradan gelen emir bir öncekini nasıl geçersiz kılıyorsa burda da aynı mantık bence,
olmuş galiba bu iş, bir irtibata geç

@kabizcik

aynen öyle. kabul kağıdını al git, bi terslik çıkarırlarsa kağıdı gösterirsin.
unutmadan, kağıdın bi kopyasını falan çektir, sende dursun, noolur noolmaz. kolpaya getirmeye kalkarlarsa işi resmiyete dökmene yardımcı olur.

arkadaşlar teşekkür ederim, öyle karamsarlığa kapılmıştım ki... okul da zaten iyi gitmiyor, stajım yalan olsaydı delirirdim sanırım. teşekkürler.

tanıdık girdiyse vestelde staj cok kolay. kesin kabul edilmişsindir. haydi hayırlı olsun. 1 ay yap sana 3 ay yaptı yazısı veriyorlar istersen cok kral adamlar :)

mail hiç yokmuş gibi davran. pişmiş aşa su katma. al kagıdını git paşa paşa, "beni staja kabul etmişsiniz süpersiniz" de.

(git: 28774)

bikaç gündür bu olayı araştırıyorum, zira ben de alacaktım, bikaç madde ile özetleyeyim:
1. Teleskopla dürbün gibi gözlem falan yapılamıyor... Gök haritaları ve gök cisimlerinin hareketine göre saatlerce uğraşıp da cisim (mesela halkaları gözüken satürn) bulununca, teleskopu o şekil sabit bırakıyosun; teleskopun yaptığı, kilitlendiği noktadan gelen tüm ışınları soğurup biriktirmesi... daha sonra teleskoba bağladığın webcam vs. ile bikaçyüz foto çekip birleştirince işte az çok belirgin bir satürn resmi (bozuk para büyüklüğünde) elde edilebilir...
2. Amatör gözleme KESİNLİKLE AMA KESİNLİKLE dürbün ile başlamalı; bunu hemen hemen tüm otoriteler söylüyor, zira teleskop kullanımı için önce gökyüzünü tanımak gerek...
3. 150-250 ytl'ye teleskop olmaz, olsa da zerre işe yaramaz... en kaliteli teleskopları meade üretiyor ama çok tuzlu... teleskopun amaca ve gözlenecek cisimlere vs. göre alınması gerekir... www.gokbilim.com forumları bu konuda bayâ bi bilgi içeriyor...
4. Alacağın dürbün için 50 liradan ucuz olmasın... bir de dürbünün ne kadar büyüttüğü değil, ne kadar ışık topladığı önemli... ben de dürbün alıcam; dürbün odaklı bir duyuru açalım bence... en doğru seçimi bulunca ikimiz alırız birer tane, pazarlık da yapabiliriz 2 tane alıyoruz diye...

@thunder thunder thunder thundercats,cevapların gerçekten çok makbule geçti. ya aslında benim bir amacım da biraz şehir gözlemi,yani röntgencilik değil:)) şehre yukarıdan bakan bir yerde oturuyorum,çıplak gözle bile körfezin detaylarını seçmek oldukça rahat oluyor,hani teleskop-ya da sence dürbün-le daha keyifli olur diye düşünüyordum. balkondaki akşamüstleri
sence dürbün bunu da sağlayabilir mi?

gözetleme için olmaz kanımca, bi kere karaköyde dükkanda bakmıştım ters gösteriyordu :)

almak değil de kendiniz yapsanız nasıl olur. internette birçok kaynak mevcut. hatta yarışmaları bile var en iyi amatör el yapımı teleskop filan falan diye. oldukça ucuza gelmekte.

kesinlikle dürbün...
www.gokbilim.com

domain, ip adreslerine nazaran daha akilda kalici ve kolay oldugu icin kullanilan bir sistem.
sozlugu ele alirsak: domain olmasa (sourtimes.org) yine de ula$abilirsin sozluge.
84.44.114.44 ile. domain ise yazdigin adresin (sozluk.)sourtimes.org belirtilen ip'ye yonlenmesini sagliyor.
sen bunu satin aliyorsun.

atiyorum
135.210.146.35 gibi bir ip adresi olan server'ina millet daha kolay ula$sin diye deneme.com gibi bir adres belirliyorsun.

bu numarayı senin host aldıgın kuruluşmu sana belirliyor nasıl oluyor?

zeke: domain'e ping atilabilir, ya da firefox icin showip tarzi eklentiler kullanilabilir.

blackidom: hosting firmasinin ip adresinden de ciki$ yapilabilir (ki boyledir genelde) ya da kendin server alip/kiralayip unique bir ip satin alabilirsin.

edit:
mrtskn hakli.
ornegin: 84.44.114.43 84.44.114.44 84.44.114.45

değildir. top bacaya girerken rengine dikkat edin, bariz efekt. üstelik o boyda ve o kuvvette birinin o kadar uzaktan o kadar kasmadan potaya topu değdirmesi bile başlı başına mucize(abarttım). ama biz o kadar uzaktan topu ancak tek elimizle gülle atar gibi atabiliyorduk lisedeyken. zor yani.

sayi oldugunda cikan ses bariz efekt.
o kadar uzaktan o kadar net ve yuksek ses potada mikrofon olmadan alinamaz diye du$unuyorum.

gerçek değil bence, bi de şu geldi aklıma; www.yourdailymedia.com

ben giremiyorum ya mahkame kararı çıkıyor engelli mi ki yau?

208.65.153.253

$eklinde deneyin

dns olarak açılmış bi kontrol edin giremiyorsanız.

lebronun reklamı ne kadar gerçekse, bu da o kadar gerçek.

fileden geçen topun geliş hızından daha hızlı bir şekilde yoluna devam etmesini biri açıklasın yanlız bana :)

eheh yani...fileden geçen top tekrar pota hizasının üstüne nasıl zıplayabilir ki..küçükken hayvan gibi zıplayan sağa sola giden ufak topçuklardan değil ki bu ahah.

ahah bir $ey daha dikkatimi cekti.
2. ve 3. baskette topun fileden gectikten sonra izledigi yol, zipladiktan sonraki yuksekligi birebir ayni. (arkadaki agaclari baz alarak dikkatlice bakin)

@ sijwocaq, x factor, assert h : tebrikler arkadaşlar olay çözüme kavuştu böylelikle. ama yinede helal diyoruz gençlere.

1)resimlerin sadece cozunurlugunu du$urmu$sun. onemli olan boyutu.
640x480 bir png var orda. 506kb. el insaf.

2)$u mouse'u takip eden zimbirtidan kurtul derim. 2000 yilinda degiliz yahu.

3)thumbnail'leri ayrica olu$tur. image'i orjinal olarak kullanip height=x width=y diye kucultme. ve tum thumbnail'leri fix bir boyutta tut. atiyorum 200x200 gibi bir boyutu olsun. gerekli $ekilde crop et.

4)background'daki resim icerik ile beraber cok yoruyor browser'i. onu fixed yerine scroll yap ki sayfa daha rahat scroll edilebilsin.

kendı fıkrım bır onceki arkaplan daha guzeldi.o ev falan olan..tabı bu benım fikrim..o ev resimini sevmiştim..

eğer tasarımı değiştirip konsepte uygun birşeyler yaparsan site daha çok ilgi çeker gibi geliyor bana. site kült korku filmleri ile ilgili ama arkada masmavi gökyüzü, pamuk gibi bulutlar falan, olmamış.

freewebs de yapmak istedigin site duzeni ile bolumde Newspaper bölümü varmış..Farm veya Country temalarını kullanarak once bi ana sayfa yapmanı öneririm.ana sayfaya yapmak istedigin ve neden yaptıgın hakkında bılgıler falan yazabılırsın..

sol kısma filmlerin linklerini koyarsın..Yazılara dikkat et ama..biri kucuk biri buyuk olmasın..Hepsinin baş harfleri buyuk olsun..
o linklerin gittigi yerdede afişi ve bi kac fotoları alt alta koyarak yanlarına konusunu oyuncularını vs. yazabılırsın..

kusura bakma akıl vermek gıbı olmasın ama sadece onerı benımkısı..

mrtksn dediklerinde haklısın yapmak istediğm girdiğim web siteleri gibi site yapmak amacındayım bende thumbnaileri sileceğim

@sofistike maymun, bence b movie konseptine gayet uygun ve yakı$an bir site bu. Yani ne biliyim çok $ık bi site irrite eder gibi sanki? Basit ve gıcık edici bi tasarım çok uygun.

@durum serserisi; şimdi güzel evet, ama daha demin bulutlar gökyüzü falan vardı o yakışmamıştı.

şimdi nasıl olmuş

bilmiyorum dikkat eden oldumu ama ingilizce gerçekten cok kötü. bir çok hata var.

halen olmamıs diyorum :) otur 0

biliyorum ingilizceyi okulda öğrenmedim okuduğum çizgi romanlar ve filmler sayesinde oldu ama biraz dilbilgisi öğrenmekte iyi olur

hocam rica ediyorum imleci takip eden o gif animasyonunu kaldır. onu görünce ister istemez önyargıyla yaklaşıyo insan zaten siteye.

evet bunda bir problem var galiba. misal bana da, benim sorularıma yazanların bilgilendirme mesajları, toplu olarak bugün geldi. ben bile unuttuydum yani.

benimde bir kaç gün önceki soruma gelen cevapların uyarısı az önce geldi.

Yanıtlayanın silme veya düzeltme ihtimaline karşı alınmış bir önlem olabilir. Belki.

bugdır.

banada bugün hepsi tümden geldi bug var

duyuru on streoids

bana aynı duyuruya verilen cevaplar iki kere geldi dün. daha sonra silinen bir cevap da geldi maalesef, bir önlem değil gibime geliyor o yüzden.

cok pahali bir sey mi ki calgon yahu ?

evdeki 10 senelik emektar çamaşır makinası calgonun c sini bile bilmiyor. tıkır tıkır çalışıyor. hele sıkma programında hızlanınca tam patlamış mısır alıp seyretmelik.

yurtdisinda bir kilo suya yarim kilo klor/kirec basmiyorlardir buyuk ihtimal. o acidan bizde gerekli olabilir gercekten emin konusamiyorum tabii..

annemden bildiğim kadarıyla "calgonda neymiş canım dökelim bol bol" denecek kadar da ucuz birşey olmasa gerek. ama asıl sorun neden bir firma bukadar para kazansın durduk yere madem gereksiz?

bizim makineye bi kere bile girmedi gibi bişey. nerdeyse her parçası en az bi kere bozulmuştur(15 senelik alet) ama o rezistansa bi bok olmadı o gösterdikleri hortumların da kireçle alakası yok. ona vereceğiniz toplam paraya kaç tane makine ediyor. niye satılıyor derseniz hayvan gibi reklam yapıyorlar. o kadar neyin reklamını yapsan satılır hele bide gözünü korkutursan.

calgon yanlız makinayla da ilgili değil. kireçli su çamaşırların da canına okumaktadır. ama mesela her bölgenin kireci de bir değil. mesela karadeniz bölgesinde su diğer bölgere göre daha yumuşak, daha az kireçli. ama istanbulda öyle değil. sudaki kireç yanlış bilmiyorsam klordan kaynaklanıyor. istanbulda da malum hayvan gibi abanıyorlar klora. yani kullanım gerekliliği yaşadığınız yere bağlı.

hesaplayalım,

ayda 500gr calgon kullanan bir aile olsun (normali 1kg imiş ancak biz 500 diyelim) fiyatı şu:
www.estore.com.tr [KDV Dahil : 8,52 YTL --> "en ucuza biz satıyoruz" dedikleri fiyat]

ayda 8,52 YTL'den yılda 102,24 YTL. de ki 100 YTL olsun. 10 yılda 1000 YTL yapar.

şöyle kalitelisinden bir çamaşır makinası bakıyoruz [SIEMENS]: www.ucuzu.com --> 700 ila 800 YTL

kaldı ki 500 YTL civarında canavar gibi çamaşır makinaları var. yani bu 10 yıl içinde her 5 yılda bir çamaşır makinası değiştirme lüksümüz var CALGON'a para vermek yerine.

Sonuç: evet calgon tarafından feci şekilde sömürülüyoruz.

ayrıca bu öyle formülü gizli mükemmel bir teknoloji mi? yani herhangi bir deterjan firması akıllı moleküllü kendi otomatik leke bulup içine işleyen vs deterjanlar yapabilen deterjan firmaları kireç önleyici gibi basit bir formülü yapıp deterjana eklemiyorlar mı? hadi calgon'un üreticisi benckiser'in ürettiği deterjanlarda olmaz bu calgon da ayrı satsın diye ama p&g, henkel vs salak mı da calgon muadili ürün yapıp deterjana karıştırmasın, milletin makinesini bozsun? kesin yapıyorlardır. calgon bizi ayak üstü öpüyor kısacası.

kibritsuyuna bende aynen katılıyorum. ama p&g'de salak değil böyle aynı sektörde yarışan başka bir markanın başını elbet ezmek pahasına bunu açıkca reklamlarında belirtebilir. calgona ne gerek biz zaten içine bu ürünü katıyoruz sattıgımız markaların gibisinden. ama oda yok. konu o açıdan yıllardır boka sarmış. kesin budur şudur diyemiyor kimse.

Bizim eski çamaşır makinesi Arçelik'ti. Bi ara bi sorun çıktığından servis gelmişti. Bize Calgon kullanıyor musunuz diye sordu. Biz de işte arada sırada kullanıyoruz filan demiştik. Servis aynen Calgon kullanmaya gerek yok zaten bir çok deterjanın içinde Calgon un yaptığını yapan kimyasallar var demişti.

Bi ara da hangi marka hatırlamıyorum bu şekilde reklam yapmıştı. Calgon a ihtiyaç yok diye ama sonradan nedense(!) kalktı reklam bir daha da bu şekilde bi reklam yapılmadı...

Bu arada Türkiye den kat kat kireçli suyu olan ülkeler var, fekat bu ülkelerde genellikle kireç tesisata zarar vermesin diye evin girişinde kireç temizleyici bir yapı oluyor...

bosch çamaşır makinemizin 20. yaş günün kutlamaktayız şu aralar. bir kaç kere çeşitli nedenle servisten adamlar geldi, küçük onarımlar yaptılar. ama tıkır tıkır çalışıyor hala. onlara "calgon kullanmıyorum, zarar veriyor muyum makineye" sorusunu her seferinde yönelttim. hepsi de "buralarda (şişli) sular peki kireçli değil,sadece para tuzağı olur. ama yeşilköy, yeşilyurt gibi bazı yerlerde lazım olabilir, suları kireçli" şeklinde oldu.

bizim emektar tamircimizde çamaşır ve bulaşık makinelerini kendini temizlemesi için zaman zaman çamaşır suyu öneriyor. çamaşır makinesini boş çalıştır, su alırken deterjan gözünden çamaşır suyu dök diyor. bulaşık makinesini de boşken çalıştırıp, deterjan gözünğn açılma safhasında kapağı açıp bir çay bardağı çamaşır suyunu içine boca etmeyi tavsiye ediyor. henüz denemedim ama mantıklı geliyor bana

@blackidom ve @selimse: evet marka omo idi. "bizim deterjanımızda zaten kireç önleyici var, ayrıca almanıza gerek yok" diye reklam yaptılar ama kalktı sonradan. uzun ömürlü olmadı. niyedir bilinmez.

benckiser ne yaptı etti parayı kırdı diyebiliyoruz ozaman kısaca. bu hikaye ise buna inanan belkide zor geçinen teyzemiz "ya makinem bozulursa ben naparım" diyerekten koymaya devam ediyor, edecekte. çok garip bir pazarlama başarı öyküsü gerçekten bu işletme alanında lisans tezi falan olabilir diyorum ben. rakipleride olmaması cok şaşırtıcı demi senelerdir?
ayrıca Türkiye'deki bölgelere göre suların kireçlilik oranlarını gösteren bi harita vs varmıdır acaba?

Calgon klora karşı değil kirece karşı bir üründür. Sudaki klor zaten cok kolay giderilir.
Kireç makina parçalarının kireçlenmesinin yanında suyun zor kaynamasına da sebep olur. Bu çok bilinen bir gerçektir. Kireçli su geç kaynar. Istanbul genelinde musluk sulari 40-60 fransiz sertligindedir. Malesef kaynayinca da sadece gecici sertlik dedigimiz miktar gider.
Giysiler de nasibini alir elbet ama calgon'a vereceğiniz parayla yeni giysiler de alabilirsiniz pekala.

www.yayinakisi.com

www.tvdenevar.com en iyisi...

the man often puts the world has his provision in worrying about the accuracy about the things

babelfish'in yalancısıyım

İnsan birşeylerin doğruluğundan (haklılığından) şüphe ederken genellikle (sık sık) dünyayı emrine amade kılar ('dan yararlanır).

Ya böyle bişey ya da benin fransızca çalışmam lazım :)

böyle bir mekanizma icat edilmedi diye biliyorum. sitelere de asla güvenme.

msn discovery live adlı msn eklentisi yapıyo bunu..
bi de kim sana konuşma penceresi açmış, kim kapatmış görebiliyosun..

discovery engelleyenleri göstermez malesef. böyle bir programa rastlamış değilim

@blackidom
gayet güzel gösteriyo bende..
hatta "hödö sizi listesinden sildi.. siz de onu silmek ister misiniz?" diye tebessüm bile yaratıyo (:
ve bi kaç kez şahit oldum, gerçekten de işe yarıyo..

Listeden silmeye bildiğiniz msnden de bakabilirsiniz kolay bir şey o. Engellemeyi görmeniz mümkün değil diye biliyorum.

bir sürü site var bunu yaptığını iddia eden. hepsi de kullanıcı adı ve şifre istiyo, aman diyim verme şifreni. hiç biri de işe yaramıyo zaten.

oncelikle web microsoft harici sitelere msn sifrelerini girmemek gerekir . kotu isler gelebilir basınıza. engellemeyi gormek eskiden cok eskiden yapılan bir seydi ancak simdi yok bildigim kadarıyls. fakat msn de kisi kartından profilini detaylı gormeye calıstıgınızda msn profilini gormuyorsanız kisi sizi engellemis olabilir. baska bir sekil ise mesaj gonderin gitmiyor ise engellemistir.

Msn'in son versiyonuyla bir şekilde öğreniliyormuş diye duydum, hatırlamıyorum belki bilen vardır belki yalandır...

bir şeylere sağ tıklıyorsun, ordaki menüde sil çıkarsa engellemiş oluyor diye bişey duymuştum ama farkettiğiniz gibi üstünde durmadım.
ayrıca discovery silenleri gösterir. ama discovery yüklenmeden önceki zamanlarda silenleri gösteriyor mu şüphelerim var.

sahte bir hesap alip, seni engelledigini dusundugun kisiye "mesela xxx, ben yy lisesinden sinif arkadasindim" gibisinden bir tanim cumlesiyle kendini eklet. eger bu sahte hesabindan online olup, kendi hesabinda online olmuyorsa anla ki seni engellemistir. oyle abuk subuk sitelere girip sifrelerinizi kaptirmak pek akillica gelmiyor bana?

(bkz: amsn)

@t3: sizi sildi vs zaten diyor ama sizi engelledi diye bir screenshot atarsan buraya herkes görmüş olur madem öle.

seçenekler de izin verilenler-engellenenler listeniz vardır.
orada engellenenler yani sağ taraftaki kutucuktakilerden birine sağ tıklayın. sil çıkıyorsa engellemiştir ya da silmiştir bilemiyorum.

O sitelere üye olanları dövmek lazım, hemde öyle böyle değil... Spamci .lerden sakındığım mail adresimi saftirik arkadaşlarımın "beni kim engellemiş" merakı yüzünden kaptırdım. Artık o sitelerden reklam mailleri geliyor, msn den alakasız reklam mesajları geliyor.

Engelleyenler de çok kolay görünüyor. Birisi listenizde 3 gün online olmadıysa engellemiştir.

Bu sinirim mesaja değil listemdeki bir kaç yarım akıllıya.

engelleyen kişiyi görmek şu anda imkansız bir şey. en fazla sizi listesinden silip silmediği öğrenebilirsiniz.

@phoera +1

discovery yapıyor diyorsunuz ve kendinizde soyluyorsunuz x kişisi sizi sildi sizde onu silmek ister misiniz? orda da yazdıgı gibi "sildi" engellemedi. bu iki sozcugun ayrımını yapın artık. şu an bu olay imkansız bir ara microsoft bile acıklama yaptı cıkan fake sitelerden ötürü.

dipnot:msn discovery nin binlerce kişinin anakartı ile ilişkiye girip anakartları yok ettigini biliyor muydunuz?

siteler üzerinden seni engelleyip engellemediğini merak ettiğin kişinin online-offline durumunu kontrol edebilirsin. fakat bunlar yüzde yüz doğru çalışmıyor zira messenger ayarlarında "sadece listemdekilerin beni görmesine izin ver" benzeri bir opsiyon var. site bazında iki tane örnek vereyim:

www.msngeeks.com
www.blockstatus.com

(ben denedim genelde çalışmıyor)

ayrıca @rurouni'ye katılıyorum. bu tarz eklentiler kullanmak yerine msg plus kurulur, scriptleride çekilir nice özelliklerden yararlanılır. misal offline olanlarda dahil olmak üzere senin ileti pencereni açanları "convo notifier" eklentisiyle görebiliyorsun bu da yine msgplus sitesinde mevcut.

seni listesinden silinler ya da henüz eklememiş olanlar için yüzde yüzde çalışan bir yöntem var. şöyle ki messenger ana pencerecesinde araçlar>seçenekler>gizlilik kısmına gelirsin. izin verilenler bölümünde sildiğinden süphelendiğin kişinin üzerine ters tıklarsın "sil" komutu etkin gözüküyorsa seni listesinden silmiş demektir.

discovery kullanmanizi onermem, zira ilerde donanimsal problemler yasayabilirsiniz

böyle birşey yoktur. asla itibar etmeyin bunu iddia eden program yazılım ve kişilere nokta

yinede sanki en mantıklısı hazine bonosu. tabiki hazine bonosu satmaya yetkili bir bankadan. imar bankası gibi olmasın aman diyim :)

hazine bonosu devlet tahvili iyi bir seçenektir. uzun vadede mevduattan iyidir. ayrıca mevduatta stopaj(vergi) yüzde 15 iken bono ve tahvillerde 10'dur.

garantiye geçmenizi öneririm..

internet şubesi aracılığıyla türlü türlü fon alıp satabilirsiniz ki; bunların içinde tahvil bonoya, altına, yabancı menkule vs. endeksli b tipi fonlar var..

tahvil bono alacağınıza fonuna alır satarsınız oturduğunuz yerden

wiki ?

makale bilemem ama opera derim şahsen

Tabiki maxthon 2.0.8

firefox tek geçiyorum efenim bende...

opera ile ilgili şunu söyleyim 7 beta 1 sürümünden beri kullanıyorum hiç bir sorunu yok iftira hakkında söylenen bütün kötü şeyler.

internet explorer 7 çökme hastalığından kurtulamamış. firefox ise bambaşka bir dünya sunuyor kullanıcılarına. çok kullanışlı. ama ben opera kullanıyorum. hızlı, basit ve güzel.

E karsilastirma? Oneriler icin tesekkurler ama en azindan artilarini / eksilerini yazsaniz. Ben baslayayim mesela, FF cok hafiza yiyor ve bir sure sonra sistemi yavaslatiyor.

@wpi
Hocam son yazdığım cevap aslında bir nevi karşılaştırma. Hız, kullanım kolaylığı istiyorsan opera kullanabilirsin. Ama sistemde bir ie6 da bulundurmalısın, zira düzgün gösterilmeyen/açılmayan sitelerle elbet karşılaşacaksınız. O zaman biraz istemeden de olsa işinizi ie6 ile halledeceksiniz. Ancak ie'ye mecbur kaldığınız o kısa sürede opera'nın güzelliklerini tekrar anlayacaksınız.

Ok anliyorum tesekkurler. Opera'yi da Safari'yi de deneyecegim.

windows xp ve sonrasında ie6 bulunmayan windows yok zaten.
opera nın düzgün göstermediği sayfalarda quirks mode açılarak büyük ölçüde ie tadı alınabilir renderingde. www.opera.com (overriding doctype kısmı)

mutlaka olur. özellikle yabancı dilinin iyi olması lazım, nottaki açığını oradan gayet kapatabilir.

eğer yabancı dil sınavından iyi bir puan aldıysa ortalaması düşük kişi, şansı olabilir, evet. buna benzer bir duruma da şahit olmuşluğum vardır. çünkü mülakatta sorulan ve üzerinde çok durulan konu dil yeterliliğidir.

şu yada bu şekilde cevap vermek cok zor bu soruya.
tamamen kordinatörünle ve mülakattaki kişilerle alakalı. notun süper olsun asosyal ol mesela mümkün değil der bazı hocalar. sosyal ol notun kötü olsun sorun olmaz diyenlerde çıkar
tamamen okulunun tutumuyla alakalı

kendimden örnek verecek olursam,
erasmusa gittiğimde ortalamam 2.60tı, benim yedeğim olan kızın ortalaması 3'ün üstündeydi.
bence nottan çok, şans önemli .

etkisi resmi olarak 100'de 40 ya da 50 olması lazım. yine aynı şekilde 100'de 40 ya da 50 girdiğin dil sınavında aldığın not geri kalan 100de 10luk kısım da mülakatta aldığın not. lakin dil sınavında iyi bi not aldıysan, sosyal ve hocalarla arası iyi olan -ki özellikle koordinatörlerden bahsediyorum- biri isen mülakatta senin üstündeki insanları rahatlıkla eliyorlar. mesela ingilizce öğretmenliği öğrencisi olmamdan kelli dil sınavı pek önemli değildi bizim için. adayların hepsi iyi yaptı dil sınavında ama ben 1 soruyla geçtim hepsini ki bunun çok önemli oldunu sanmıyorum. notum da 2.7 felan dı ve başvuran 10 aday arasında en düşük not benimkiydi. 3ler 3.7ler 3.8ler gırla gidiyordu. ve başvuranlardan 4 5 tanesi bizim sınıftaydı ki onların da nasıl ingilizce konuştuklarını derslerden felan biliyordum. yani hiçbiri benden kötü konuşmuyordu en az benim kadar iyiydiler konuşma konusunda ama bunlardan ikisi felan benim yedeğim oldu. nedeni ise çok basit bizim bölümün koordinatörleriyle aram iyiydi. aram iyi derken bu torpil anlamında değil, insan ilişkileri bakımından iyi geçiniyorduk hoca öğrenci den çok arkadaş gibiydik, bence en çok onun etkisi var.

okuldan okula da değişen bişi
istanbul uni den 2.10 ile giden adam da taniyorum.bilgiden 3.3 ile gidemeyen adam da.ben 2.99 la gidiyorum =)

açıkcası clean tonunun iyi olmasını istiyoruz alternatif dersek yerini bulur sanırım..

cort x öneririm ilk başlangıç için

cort un alt model elektrolarını tavsiye etmem.(x serisi dahil )
illa alıcaksanız cort katana ve üst serileri tavsiye ederim.ayrıca kilit sistemli gitarlarıda pek önermiyorum.
benim tavsiyem fender squier yada ibanezin alt modelleri.

ibanezin alt modellerinden koşarak kaçın. fender squire eh işte bir seçenek. bence başlangıç gitarı her koşulda cort'tur. sonuç olarak parası çok fazla olan iyi bir ibanez veya jackson, usta olan da gibson veya fender'den şaşmaz.

cort g210'u tavsiye ederim. clean tonları fiyatına göre çok çok güzel.
www.mydukkan.com

birde onun üstü g254 var. biraz araştırırsanız tahminen 300-325 ytl'ye peşin bulursunuz.
www.mydukkan.com

cort gitarları kesinlikle fiyat/performans olarak tavsiye ediyorum hararetle.

hemen hemen 2 yıla bir değişmekte hangi kelimelerin ss hanilerinin ß ile yazıldıgı.

şuanda hepsi scharfes s yada ß ile yazılıyor diye bir kaide yok.

öğretilen kural ise şu. eğer telaffuz sırasında o ss yada ß neyse onun bulundugu heceyi uzatarak telaffuz ediyorsan ß kullanıyorsun.

örneğin; eskiden muß denilirdi şimdi muss oldu ama straße grüßen daki ß'lar elbet hala değişmedi. tamamen telaffuzdaki o heceyi hızlı yada yumuşak ve yavaş geçmeyle alakalı.

birkaç örnek daha vericek olursak; Missverstaendnisse, bewusst, kompromiss, verfassen, gewiß, gewußt, Maßnahme, Anlass, Flüßigkeit, Süßigkeiten, Spaß, wissen.

sitesinden anladığım kadarıyla adrese gönderiyorlar. isim olayı da yoktur..

biletlerin isme kesilmesi gibi bir durum yasanmaz

ben de bilgi istiyorum bu konuda bir bilenden!

puan / basarili siralamasi bagintisinin bu kadar dramatik sekilde degismesi taban puanlara nasil yansiyacak? bu bagintidaki degisime baktigimda 20-30'luk bir taban puan artisi goruyorum. yaniliyor muyum?

bir de su yuzdelik dilim nasil hesaplaniyor, onu da soyler misiniz? basari siralamasi neye bolunuyor, baraji gecen ogrenci sayisina mi?

ayni sekilde bende 20-25 arasi bir puan oynamasi bekliyorum. bircok ornekten cikardigim sonuc bu. en azindan say2 bölümü icin gecerli bu dedigim.
basari siralamasi varken yüzde konusunun önemine pek inanmasamda yine aciklamada bulanayim. basari siralamanizin sinavda baraji gecen ogrenci sayisina bolunmesiyle bulunuyor.
gecen yil say 2 icin 108.000 civarinda olan kisi sayisi bu yil 280.000 civarinda.

bahcesehir universitesi'ne gitmeye gerek yok, osym.gov.tr'de yigin dagilimlari var da cok ilginc:

335 say2 puani alan aday
gecen yil: 10 bininci
bu yil : 20 bininci

bu adayin gecen yil 20 bininci olmasi icin 318 say2 puani almasi gerekiyordu.

335-318=17 puanlik bir yukselis var. Benim sorum su: taban puanlar 17 puan yukselecek mi bu paralelde? yoksa ea ogrencilerinin bu yil say2 puanlarinin da hesaplanmasinin bu ucurumda bir rolu var mi? kisa ve net olarak "bu sene sinav kolaydi, taban puanlar 15-30 puan artacak, baska da bir durum yok," diyebilir miyiz?

www.rock-am-ring.com (bu almanca)
www.rock-am-ring.com (bu da ingilizce)

sozluk.sourtimes.org am ring (burda da bilgi veren arkadaslar )

germanwings.com dan süper ucuza bilet denk getirebilirsin

-Nürburgring de oluyor. Allahin daginda kücücük bir yer. Nürnberg'deki rock im park ile karistirmamak lazim ki, hazir karistirilmisi var :).( bkz: yapilmis en aptalca dalginlik/borges)
- En iyisi Köln/Bonn havaalanina ucmak. Düsseldorf Havaalani da olabilir ama 1 saat kadar bir fark yapar trenle. Frankfurt da diger bir alternatif ama ne kadar bir fark yapar emin degilim.