1. Bu dediklerini kullanmadım.
2. Sırrı kendi kahveleri elbette. Yani yapım şeklinin de önemi vardır ama esas o kahvenin tadı.

1. kurukahveci mehmet efendi colombian güzel, seviyorum.
2. kahvesi.

1. kuru kahveci mehmet efendinin kahvesi fena değil ama çok iyi değil. yani kaliteli değil. kahveyi kahve olarak içiyorsanız farklı yoğunluklar ve tatlar aramıyorsanız hesaplı. tchibo kahveleri bana fazla kavrulmuş yanık gibi geliyor tercih etmiyorum.
2) starbucks kendi blendini yapıyor. tek çekirdek değil. makinaları da kahveleri de etkili. ancak sır olacak kadar değil. kahve tatları için 3. dalga kahvecilere uğrayın.

@fosforlu cevriye o halde starbucksa gitsem sizin bu yaptığınız kahvenin aynısından istiyorum evde french presste yapıcam desem verirler demi?

paket olarak da satıyorlar zaten.

@alperz pakettekiler çeşit çeşit değil mi?

1) kurukahveci hiç içmedim. tchibonun bahsettiğin kahveleri iyidir. lavazza da dene bence. hoşuna gidecektir. ben çekirdek halinde alıyorum, evde öğütücüm var. kahve prosesi tamamen kimyasal aslında. çektikten 30 sn sonra demlemek lazım. çekilmiş kahvenin kalitesi bekledikçe düşüyor.

2) makine ve kullandıkları kahvenin birlikteliği diyelim. en optümum ayarı bulmuşlar.

evet bir sürü farklı tür kahve satıyorlar.

French press kullanıyorum ve günde ortalama bir fincan kahve içiyorum diyebilirim. En son kahveyi starbucks'tan aldım (guetamala), paket tipi kahvelerden. Bundan önce ise kahve.com üzerinden "Moliendo Honduras Finca Cerro Azul" sipariş ettim ve tükettim. kahve.com'un bahsettiğim kahvesi Starbucks'ın kahvelerine göre daha güzeldi diyebilirim. En azından bir kez denemelisiniz.

açıkçası kurukahveci mehmet efendi'yi oldukça başarılı buluyorum. tchibo yudumlayıp da püskürtmediğim olmamıştır o yüzden benim başarılı bulmam ne kadar anlamlı o ayrı konu.

direkt cevap değil sorduklarınızı kullanmadım ama moka potla kırmızı paketli lavazza'dan kullanıyorum çok memnunum.

1. Bir süre aldım, mehmet efendi en iyi market kahvelerinden biriydi. Bir de jacobs alırdım ara sıra.
2. Starbucks'ta en belirgin şey, kahveyi yanacak dereceye kadar kavuruyorlar. üçüncü dalga kahveciler bu durumu protesto etse de ben o yoğun kavrulmuş kahveyi daha çok seviyorum.

Starbucks'a gidince barista arkadaşlara kahveler hakkında sorular sorun. çok detaylı bilgi verip yardımcı oluyorlar.

Alternatif-1:
1) Maslak'tan M2 Metro'ya binin
2) Gayrettepe veya Mecidiyeköy durağında inin
3) Metrobüs'e Söğütlüçeşme yönüne gidecek şekilde binin
4) Uzunçayır durağında inin
5) Uzunçayır otobüs durağından 16M'ye binin
6) Ülker Sports Arena durağında inin

Alternatif-2
1) Maslak'tan Beşiktaş'a giden otobüs (40B, 29Ş, 29C, 29D,..) veya minibüslere binin
2) Beşiktaş'ta inip Kadıköy vapuruna binin
3) Kadıköy otobüs durağında 8A'ya binin
4) Ülker Sports Arena durağında inin

Alternatif-3 (Trafik saati çözümü)
1) Maslak'tan M2 Metro'ya binin
2) Yenikapı durağında inin
3) Marmaray'a aktarma yapın
4) Ayrılıkçeşme durağında inip M4 Kadıköy-Kartal metro hattına aktarma yapın
5) M4 Hattı Yenisahra durağında inin
6) Yenisahra otobüs durağına çıkın (E5 Kartal Yönüne)
7) 16M'ye binin
8) Ülker Sports Arena durağında inin

Alternatif-4 (FSM Kullanımı)
1) Maslak'tan 4 Levent'e M2 metroyu, otobüsleri veya minibüsleri kullanarak gelin
2) 500T'ye binin
3) Kozyatağı Metro durağında inin
4) Taksi ile Ülker Sports Arena'ya gidin (2,5 km)

Alternatiflerin tamamını (Alternatif-4 hariç) toplu taşıma kullanılacak şekilde yazdım. İsterseniz Uzunçayır'dan (7 km) veya Yenisahra'dan (3 km) da taksiye binebilirsiniz.

Edit: Süre tahmini için hangi saatte gitmek istediğinizi belirtmeniz gerekiyor.

anneniz kaza geçirmeseydi dahi alamazdı şirket bunu. siz ne yapabilirsiniz bilmiyorum. türkiye..

İş güvenliği esasınca böyle bir eğitim verilmemesi ve görev tanımının dışına çıkması sebebiyle işverenin böyle bir hakkı olmaz. gene de türkiye burası gerçekte nasıl işliyor bilmiyorum, yazan şekli bu ama.

iş hukukunu bilen birine danışın

rahip janick +1

kesinlikle iş hukuku bilen birine danışın, aklımıza gelmeyen veya bilmediğimiz ve çalışanı bu gibi durumlarda koruyacak bir yasa veya yönetmelik vardır diye düşünüyorum.

nerede yaşadığına ve nerede çalıştığına bir de çalışma koşullarına bağlı olarak değişir.
ben kadıköy'de yaşıyorum, işe servisle gidip geliyorum, akşam 6buçukta evde oluyorum, cumartesi çalışmıyorum. bu koşullar altında çok keyifli. ne istersem onu yapabiliyorum, eve tıkılıp kalmıyorum.
eskisi kadar keyifli değil ama.
mesela artık kimse taksim'e gitmiyor. karaköy'e de gitmiyor. eskiden çok sevdiğim beşiktaş bile saçma bir yer oldu. bir tek kadıköy güzel geliyor bana artık. burayı da harcarlarsa ben de kaçmayı düşünüyorum.

evde takilmayi seviyorsan gel. disarisi arap dolu.

İstanbul'da nerede yaşayacağınıza, çalışma koşullarınızın ne olacağına, evden işe ne kadar sürede gidip gelebileceğinize vb. pek çok etkene bağlı olduğunu düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse, güzel maaşlı bir işte çalışıp Yeniköy'de yaşamak ile kıt kanaat geçinip Bağcılar'da yaşamak mutlaka farkedecektir.

Ben de bu sıralar iş nedeni ile İstanbul'u terkediyorum belki birkaç seneliğine belki tamamen. Düne kadar bu kararımla ilgili kafamda soru işareti yoktu ama dün Hacıosman bayırından Sarıyer'e inerken gördüğüm manzara az da olsa kafamı karıştırdı. Kararım değişmedi ama istediğim zaman çıkıp o manzarayı alabilecek olma ihtimalimin ortadan kalkması beni biraz üzdü açıkcası.

Çok klişe olacak ama İstanbul ciddi anlamda parası olana güzel bir şehir.

1) Neden 600 tl istiyorsun? Sözleşmede ne yazıyorsa (300$ ) onu iste.
2) Boyada gerçekten sıkıntı varsa (ki sanmıyorum) adamla beraber eve gidin. Sıkıntılı yeri göstersin. Fotoğraflarını çekin. İsterseniz boyayın. Boya bittikten sonra ev sahibine "300 2 gün içinde yatırmazsan avukata veriyorum bilgin olsun" de.

@Himmet dayi +1

Gecmis olsun.

Boyada ufak sıkıntılar var bugün onları da halletcem.
Bugün de su mesajı yazcam.
Depozito un 300 $ olduğunu belirtcem, üç ay çıkmadan kira zammı olmadığı için 40 ar lira yasal zammını kessin, 1 hafta da normal sürecinden fazla kaldık onu da kessin. Eğer kalan parayı yatırmazsa avukata vereceğimi soyluycem.
Ayrıca yasal sahibi vefat etti, yasal olarak evin sahibi de o değil ablasina kaldı ev bi de Bir deboyle sikinti var.

300$ dan vazgeçme. Kalan yerleri göstersin boya yine olmamış derse ver fırçayı eline kendisi boyasın

Yanlış anlamayın ama boya işinde ufak da olsa sıkıntılar olduğu konusunda hemfikirseniz bence ev sahibi haklı.

Dostum kusura bakma ama, 300$ dan 600TL ye inmem ve boyada sıkıntılar var ifaden ev sahibin olmadığı halde bile beni huysuzlandırdı. Sorun yoksa neden durduk yere hakkın olandan vazgeçersin?

depozito tam da bu yüzden alınıyor zaten.
bu tür sıkıntılar yüzünden ev sahibi mağdur olmasın diye.
boyayı eksiksiz yap sonra da 300 dolarını geri iste.

Evden cikmaya anlasmissin, evi sorunlu sekilde birakip anahtari teslim etmissin. Depozitoyu alamazsan simdi tekrar anahtari alip eve yerlesmeyi, anahtari degistirmeyi, adam cilingirle kapiyi acarsa da haneye tecavuzden dava acmayi dusunuyosun dogru anlamis miyim ahshhjfagvdjfhfghhfjfhgg

Kotu kiraci mal sahibine ev sattirirmis vallahi. Oyle bi sey yaparsan dikkat et adam senin gotu kesmesin.

Ya iki boyutlu hücre biçimlendirme yapacaksın ya da makro ile çözeceksin.

www.howtogeek.com

Yapamadı iseniz örnek bir dosya paylaşabilirim. Öyle sanıldığı gibi karmaşık bir şey değil.

Makroya da gerek yok.

Biraz uğraştım ama birşeyler buldum sanırım internetten:

www.extendoffice.com

1) Tüm satırlar seçilir, bu satırlar seçiliyken;
2) "Conditional Formatting" > "New Rule" > "Use a formula to determine which cells to format"
3) Formül kısmına =$B1="TRUE" - burada B1 değerin alınacağı hücre
4) Kutucukta sağ altta kalan "Format" kısmına tıklanarak boyama rengi seçilir.

4. levent diyerek genelde Emniyetevler Mah. ve Çeliktepe Mah. refere ediliyor ancak Emniyetevler Mah.'nin hemen karşısındaki yerleşim alanını ben çok beğeniyorum. 4. Levent metroya yakın ve aynı zamanda nezih bir yer. Bence o taraflara bir bakın.

www.google.com.tr

Yukarıdaki linkteki Hukukçular Sitesi ve çevresinden bahsediyorum.

hukukçular sitesi mesela.

Konaklar mah. diye aratın

Yeni Levent ya da Konaklar Mahallesi tam aradığınız yer. Evler çok yeni değil ama yeşillikler içinde, park yeri derdi yok, trafik yok ama metroya yürüyerek 10 dakika mesafede.

yeni levent iyidir. sporcular parkı civarı çok hoşuma gidiyor özellikle.

We haven't got a rise for 3 years. There is a need for a pay raise. The management needs to make a statement.

Eksik bir yer varsa arkadaşlar tamamlasın.

we haven't got a rise in our salaries for three years. we have to be given salary rise. The management has to announce an explanation about this issue.

voyager da güzel yapmış. konuyla ilgili kısmını eklememiş.

"We have not got a salary rise for three years. Salary rise is required to be given. It is required (necessary) that the management must(should, has to) make explanation about this issue."

Burada gerekliliği must ile yazdım bir zorunluluk olarak düşünerek. Belki should veya benzeri de kullanılabilir ama bu biraz gerekliliği nasıl yorumlamak gerektiğine kalmış.

başına iş alma bence. istanbul dışı olsa neyse de buranın trafik kuralları kendine özgü.

Teorik olarak çok rahat sürersin.
Ama işin içine trafik girince, hele de istanbul trafiği, başına çok büyük işler alırsın.

Kiralık araba sıkıntı ya. Kendi araban olsa neyse de...

hiç önermem. bende 2011 de ehliyet alıp geçen seneye kadar hiç kullanmadım. Daha sonra geçen sene otomatik araba kullanmaya başladım yavaştan. Öyle çat diye süremiyo insan. trafiğe falan alışmak lazım.
İlk kazanı yapmaman çok küçük bir ihtimal.

Sürersin kardeş, böyle düşünürsen yıllarca daha araba kullanamazsın. Cesaretini topla sür. Otomatik vites kolay zaten, dikkatini sadece yola vereceksin. Ama aracı kurumsal bi firmadan kirala. Küçük firmalar kaskoyu eksik yaptırıp kaza durumunda müşteriye sokuyor afedersin. Yazın trafik diğer zamanlara göre daha rahat olur. Kaçırma bu fırsatı

Sürersin bence, sorun olmaz. Sadece sol ayağını işin içine sokma, birde ayağını frenden çekince gaza basmasan bile aracın hareket edeceğini unutma.

çok büyük macera olur bence. kendi canını ve başkalarının canını tehlikeye atma pls.

Yanlış yönlendirmek istemem, öncelikle bunu söyleyeyim.

Ehliyetimi 2008' de aldım. Tam da üniversite için İsatnbul' a geldiğim seneydi. Memlekete gittikçe yazları araba kullanıyordum ve trafik gibi bir durum söz konusu olmadığı için rahat rahat kullanabiliyordum.

Sonrasında bir iki sefer Atatürk Havalimanı' na araçla gitmek durumunda kaldım ve özellikle o tarafın trafiği gözümü çok korkutmuştu.

İşe başladığımda ise mecbur araç ile İstanbul içi ve dışı trafiğe girmek durumunda kaldım ve bu şekilde trafiğe alıştım.

Ancak siz anladığım kadarı ile bu konuda çok tecrübesizsiniz, yerinizde olsam araç kiralamazdım.

Ben bunları neden anlattım, çünkü cumartesi sabahtan çalışıyorum ve zaman geçmiyor amk.

turkiye'nin ozellikle istanbul'un trafigi allahlik, yurtdisi deneyimini arti degil eksi, cunku duzgun trafikten sonra mantiksizlik gozune batiyor, benim tanidigim gavurlar ya hic araba kullanmiyorlar ya da cok nadir ve ozel zamanlarda kullaniyorlar cunku tafik turkiye'nin en kotu yanlarindan biri.

Kadir babamın adı. Ben Kadir' den yana kullanıyorum oyumu.

Ayrıca adını hatırlayamadığım çok canlı iki tane mekanı vardı.

sheriff pansiyon. öyle hareketli değildir ama zaten hareket için geceleri istediğiniz yere uğrayabilirsiniz. canlı müzik çalan vs.

orangeda kaldım ben.fena değil

Oraya en yakın metro İTÜ Ayazağa. Oradan bi minibüs falan var mı bilmiyorum ama taksiye binseniz 10 küsür lira tutar herhalde. Otobüs en temizi sanki ama illa metro kullanacaksanız dediğimi düşünürsünüz işte.

İTÜ metro durağında indikten sonra otobüs veya minibüs kullanabilirsiniz. Emirgan Korusu girişinden(istinye Bayırı'ndan)geçen hatırladığım otobüsler 40B ve 29Ş. Minibüs ise Beşiktaş-Yeniköy minibüsleri.

Pardon bayım, sorunuza cevap olmayacak ama yüksek lisans yaparken, bölümü bırakıp farklı bir bölümde tekrar başlanabiliyor mu?

Ben de şu an bir yüksek lisans programına kayıtlıyım. Bir sene geçti ancak iş nedeni ile derslere katılamadım ve henüz ders vermedim. Ben şu an gidip bu bölümden kaydımı sildirip farklı bir bölümde yüksek lisans yapabilir miyim?

bununla ilgili af cikmis sanirim. benim bir iki arkadasim bu sekilde geri dondu. tarihi gectimi bilmiyorum ama

La gecin bu muhendiz ayaklarini...al iste kendi sevdigin kitabi. Sanki kiz dogdugundan beri muhendis mi olmak istiyordu. Belki puani yetmemis tip fakultesine. Deli etmeyin beni

kıza alacapın kitapla mühendisliğin ne alakası var?
endüstri mühendisiyim tarih, biyografi ve mitoloji severim, bölümden yakın arkadaşım roman seviyor. başka bir arkadaşım hiç kitap okumayı sevmiyor.

bu verilere göre elektromanyetik alan teorisi kitabı alman uygun olur.
yahu neyden hoşlanıyosa ona göre al işte kitap ya da başka bişey. bilmiyosan da öğren madem bi şekilde.

tesla coil al.

keşke benim olsa dediğim bir kitap var ama çok pahalı.
The art of electronics: www.cambridge.org

Bir de Fluke marka multimetre alsalar çok sevinirdim. :))

Haklısınız. Bu arada Kızın en sevdiği kitap Zülfü Livaneli'nin serenad. Pek Okumayı sevmiyor aslında. Biraz sinirli ve gergin birisi

son 10 yılın ales soruları'nı al eğer yüksek yapmamışsa.

www.leblebicikitap.com

ders yada hobi kitabi alma bence, ben de elek elekt muhendisiym aklima en guzel hediye bu kitap geliyor
www.dr.com.tr

madem okumayı sevmiyor niye kiitap alıp kendine küfrettireceksin. sevdiği sarkıcıyı öğren onun albümünü al dinledikçe seni hatırlasın.
birde serenadı seven kardeşimin hikayesini de sever, zülfü livaneli'den yürü.

Süper kitaptır : www.idefix.com

taksiyle tren garı - raybüs yaklaişık 50 lira yazar, havaş yürüme 5 dk mesafede bırakıyor ama daha yavaş olur

dönüş de aynı şekilde

Teşekkürler :)

(bkz: telnet)

Cevap için teşekkür ediyorum ama tam olarak ne yapmamgerektiğini anlayamadım. :(

Şurayı deneyebilirsin: ping.eu
IP adresiniz sabitse sağlıklı sonuç alabilirsiniz: IP Öğren: ip-adresim.net

Cevap için teşekkür ediyorum. Anladığım kadarıyla derdimi güzel anlatamamışım, açıkçası benim görmek istediğim güvenlik duvarı tarafından engellenen portlar.

Örneğin 80 portunu kapattığım zaman internet erişimim kısıtlanıyor veya 465 portunu kapattığımda gmail giden sunucusunu kullanamıyorum. Bunun gibi güvenlik duvarının (güvenlik duvarı kapalı olsa dahi) engellemiş olabileceği portları test etmem gerekiyor.

Ayrıca güvenlik duvarı kapalı iken, daha önce test edilmiş ve düzgün bir şekilde kullanılmış port (yani bu port kullanılarak mail gönderilmiş) kendiliğinden veya başka bir program yüklenmesi nedeni ile kapanabilir mi? Eğer kapanabilirse güvenlik duvarı ayarları ile oynamadan portu gelişmiş ayarlar kısmından açmam, güvenlik duvarı kapalı olmasına rağmen bana o port için erişim sağlar mı?

Bu cihazda 8 gb SSD önbellek varmış. Bu SSD yi göremiyorsunuz. Bunu windows'un açılışını hızlandırmak ve yine kullanım sırasında çok kullanılan dosyaları buradan servis etmek için işletim sistemi arka planda kullanıyor. Sizin erişiminize izin vermiyor.

Yani bu disk üzerinde işlem yapmam mümkün değil, öyle mi? Yarın bir gün big boss gelip 'sana da SSD'li bilgisayar aldık bir türlü kullanamadın amk' derse bu cevabı verebilir miyim?

Önceki cevabınız için teşekkür ediyorum.

Bu diskler ssd olarak değil SSHD olarak geçiyor.

(bkz: hybrid drive)

beyaz düş.

kendin yap bence. benim favorim beyaz çikolata - frambuaz çikolata - muz - çilek - antep fıstığı.

blue waffle

Razvanın dediğini sakın aramaya kalkma, bir kadın hastalığıdır kendisi. Nette arattığın anda hasta organ resimleriyle karşılaşırsın

Evet bunu demeye geldim, byes

Bence çok karıştırmamak lazım. yani muz olsun çilek ve kivi olsun, çikolata sosu ve beyaz çikolata sosu olsun, isteğe bağlı olarak fındık da olabilir. Demek istediğim bir parça aldığın zaman ne yediğini ve yediğinin lezzetini almalısın.

gercek belcika wafflei sadece hamur ve cikolatadan olusuyor.. eklenen her sey bizlerin uydurmasi. o yuzden minimalist takil. ha illa karisik diyosan beyaz dus+1

bu hangi dükkan bu arada, merak ettim.
yoo canım çekmedi sipariş etmicem :((

selam,

sene içinde bir başka şirkete geçtiğinde ikinci şirketin eski şirketteki matrahın üzerinden devam etmek zorunda. vergi dilimini devam ettirebilmeleri için gerekli. eski şirketindeki bordronu ve kümülatif vergi matrahını bunun için istiyorlar. verme zorunluluğun var.

yeni iş yerinde senin vergini şirket ödeyecek, doğru ödeyebilmeleri için vermelisin.

öncelikle ilginiz için teşekkür ediyorum.

www.gib.gov.tr adresinde böyle bir durumda (b maddesinin altındaki 3. paragrafta) sıfırlanacağı yazıyor.

benim durumum anladığım kadarıyla böyle bir durum. yanılıyor muyum?

selam,

yeni iş yerinde kümülatif vergi matrahın üzerinden kesinti yapmaları doğru bir uygulama değil.okuduğun doğru matrah sıfırlanıyor. %15 lik dilimden işlem yapmaları gerekir. Ancak senin yıl içerisinde farklı iki işverenden kazandığın tutar ayrı ayrı 27.000 TL üzerinde ise beyanname vermen gerekir.

brütten anlaşıyor olsaydın kasım ayı için aldığın maaşın %15 den vergilendirilip vergilendirilmediğini kontrol et derdim ama netten anlaştıysan fazladan bile kesseler kendilerine kaçtığı için senin açından problem yok.

eski iş yerinden çıkış bordronu alıp paylaşmanın iş görüşmesinde şu anda ne kazanıyorsun sorusuna cevap verdiysen ve verdiğin cevapla alakasız değilse problem olmaz aksi durumunda dürüst olmadığın düşünülebilir.

teşekkür ediyorum, iş görüşmesi esnasında bir önceki iş yerinde kazandığım miktarı dürüstçe belirttim, istemeleri durumunda e devlet üzerinden bunu ispatlayabilirim.

yalnız şöyle bir durum var ki anlaşmayı telefon üzerinden yaptık ve henüz sözleşme imzalamadım, yani net maaş üzerinden anlaştığımızı henüz resmi olarak belgelemedik. sözleşme esnasında brüt maaştan çalışalım derler ise bir önceki iş yerimde son ay aldığım maaşın vergi dilimi %20 idi. anladığım kadarı ile brütten anlaşalım derlerse ve yıl içindeki kümülatif gelirin üzerine devam etmek isterlerse benim zararıma olacak.
anlamadığım kısım ise yeni şirketin bundan nasıl bir karı olabilir?

teknokent te yazılımcı olmanız , ar ge personeli olmanız , gemi adamı olmanız , serbest bölgede ihracat yapan ve gerekli şartları sağlayan bir firmada çalışmanız kısaca gelir vergisi istisnası kapsamında bir çalışan olmanız durumunda çalışanın gelir vergisi işverene teşvik olarak verilmektedir. bu durumuda işveren için örnek olarak 3000 brüte anlaşmanız 2500 netten anlaşmanızdan daha faydalı olacaktır.

bunların hiçbiri değilse ve şirket politikası gereği biz netten anlaşıyoruz durumuda olabilir.o zaman dediğim gibi şirkete kaçar bu fazla ödenenen vergi.
anladığınız doğru sözleşme esnasında netten anlaştığınız tutarı brütten devam edelim diye önünüze koyarlarsa zararınız sadece dilimler arasındaki fark olan %5 olmayacak ( ki bu sadece kasım aralık ayları için geçerli, 2015 yılında yeniden matrah sıfırlanacak) bundan sonra her ay yaklaşık maaşınız %20 düşecek.

Bence verilmemesi gerekiyor.
Herkes sorgusuz sualsiz istiyor ve veriyor ama birden fazla işverenden maaş alan kişiler yıllık beyanname veriyor izleyen yılın mart ayında.
Buna göre sene içerisinde işten ayrılan kişi için vergisel avantaj falan olabiliyor. Ben bunun hesaplamasını yapmıştım. Net maaş üzerinden anlaşan bir firma önceki işverenden kümülatif vergi hesabı istiyorsa toplam maaş gider hesabına fazla gider yazacaktır.

Bence istenmemesi lazım. Mali müşavir arkadaşlar ile bunu tartışalım.

anten kablosu sadece sizin kullanımınızda değil mi? yani ikiye falan bölündüyse, diğer uçtaki uydu alıcısı çalıştırıldığında sinyal yok veya zayıf yazması normal.

çok fazla anlamıyorum bu alıcı işlerinden ama evde iki adet tv var. bunlardan biri hiçbir sıkıntı olmadan çalışırken bahsettiğim goldmaster alıcı bağlı olan tv'de dediğim gibi sinyal yok uyarısı geliyor.

çalışmasında bir sıkıntı olmayan alıcı birincil gibi davranırken, sıkıntılı olan birinci eğer o an kullanılmıyorsa çalışıyor ama birincil olarak bahsettiğim açılırsa goldmaster'da sinyal gidiyor. bunu nasıl çözebilirim?

her uydu alıcısına çanaktan gelen ayrı bir kablo kullanılması gerekiyor. hattı ikiye böldüğünüzde, gelen sinyali ve kalitesini de ikiye bölmüş oluyorsunuz. e %40'lardaki sinyal de hiç birşey izlemeye yetmez. eğer çanak size aitse 2'li veya 4'lü lnb kullanıp bir kablo daha çektirirsiniz. yok apartman merkezi sisteme sahipse uydu alıcı santralinde kullanılmayan hat olup olmadığını öğrenip varsa oradan bir kablo çekersiniz.

samoyed'e benzettim

pomeranian boo

cinsi pomeranian ama gerçek hali fotoğraftaki gibi değil, tüyleri kesilmiş ve
şekilendirilmiş

www.pictures-online.info

pomeranian boo yavrusu, tüyleri kırpılmış ama.

bak bu da diğer bir örneği; media-cache-ec0.pinimg.com

evet o bir köpek ve cinsi oyuncak

pomerinian. hatta köpek boo evet. dünyanın en tatlı ve şaşkın köpeğidir.

pomeranian boo şurayı incelemeni tavsiye ederim: www.hayvanilanlari.com

merhaba şuradaki listeler eminim senin için yararlı olur : www.filimadami.com

bir de altın ayı, venedik film festivalı,cannes gibi festivallerde ödül almış veya yarışmış filmlere bakabilirsin

dizi daha faydalı olur. diyalogların çok terimli olmadığı, akışın sade ve yavaş olduğu diziler işini görür. (friends v.s. gibi. bunlar başka bir duyuru konusu olduğu için daha fazla yazmıyorum)
yalnız dizileri türkçe altyazı ile değil ingilizce altyazı ile izle. senin durumundaki biri için diziyi anlamak matah bir şey olmasa gerek, görevini bil yeter.

@papillon7, altyazısız ve dublajsız izliyorum izlediğim zaman. Ama çok kasıntı diyaloglara sahip bir şeyse İngilizce altyazı açabilirim.

Çoğu diziyi izleme niyetim vardı da birkaç dizi + çok film fikri şu an mantıklı geliyor.

ingilizce altyazı kullanmanız daha faydalı olacaktır, 5-6 senedir yabancı dizi ve filmleri türkçe altyazılı izliyorum ve ingilizcem belirli kalıplar dışında çok fazla gelişmemiş :(

boş vaktin varsa bunu dile yatırım olarak yapabilirsin dediğin gibi. filmlerde çok fazla bilinmedik kelime, terim çıkabiliyor konusuna göre. 2 saatlik sürede oyuncuların aksanını anlamak, oturtmakta sıkıntı oluyor keza. ama dizide karakterlere, konuya zaten alışıyorsun hemen. ben mesela çoğu diziye ingilizce altyazılı izleyerek başladım şimdi normal takip ediyorum.

alakasız olacak ama ingilizceni geliştirmek adına çizgi öyküler okuyabileceğin eğlenceli bir site tapastic.com aklında bulunsun. gerçi çok basit cümleler kullanılmış genel olarak da yine de bir katkısı olabilir.

+ingilizce altyazılı dizi-film hangi siteden izliyorsunuz? ororo.tv ile losmovies var bildiğim daha geniş arşivli iyi görüntü kalitesine sahip bir site var mıdır??

www.youtube.com

biraz uğraştırdı ama buldum, yalnız garip bir şekilde dizinin o bölümüne ilişkin şarkı listesinde yok. şarkı listesi ise şu;

www.e4.com

Bende listeye bakmıştım,çok teşekkürler.

ersan devreye girebilirse bence şanslar eşit, he eğer giremezse ve yük emir-kerem-ender üçlüsünün üstüne binerse ruslar yenebilir. ruslar kesinlikle küçümsenmemeli ki zaten turnuvadaki herhangi bir takımı küçümseyebilecek son takımız. bana kalırsa üstüne bahis oynanacak son maç. hiçbir iddiası olmayan iki takım prestij koruma amaçlı maça asılabilirler de bitse de gitsek havasında oynayabilirler de.

bunu kademeli uretme/hapsetme/iskence/somuru seklinde yapmadiklarindan oldukca normal karsiliyor ve doga dongusu olarak kabul ediyor.

p.s: veganim.

@seriouslysleepy o zaman atıyorum avlanıp avlanılan hayvanı yeme kısmında bir sıkıntı olmaması lazım, yanlış mı anladım?

silah kullanimi, tuzaga dusurme ve esitsizlik durumu var. beynimizi kullandik ve bunu basardik demek, beynimizi kullanarak yaptigimiz silahlari bizden gucsuz olan herkes icin kullanabiliriz demek.

mevzunun en temeli "turculuk" aslina bakarsaniz. inekle insanin ayni yasam hakkina ve ozgurluge sahip oldugunu dusunuyoruz. alternatif bir beslenme bicimi varken ve yeterliyken kimsenin yasam hakkini elinden almayi dogru bulmuyoruz.

- cok "biz" diye konusmus oldum, bunlar benim fikirlerim, farkli dusunceler elbet vardir.

gözlük etkilemez. arkadaşınızın dediği hem doğru hem yanlış, gözlük taktığınız için gözünüz ilerlemez ama görmeye alıştıktan sonra o bulanıklığa geri dönmek istenmediği için, gözlüğü çıkarmazsınız.

benim de tam olarak aynı derece miyop gözlerim, ben de gözlük kullanmıyorum ama körlük güzel değil aslında.

sürekli bi göz kısma durumundasın miyopta. gözlük ya da lens varken bunu yapmıyorsun ve bu rahatlığa alışıyorsun. sonrasında da gözlüksüz ya da lenssiz daha az gördüğünü fark ediyorsun. olay bundan ibaret.

ha ama ben lens kullanmadığım, otobüsün tabelasını bile dibime girmeden okuyamadığım yıllarıma yanıyorum.

ben doktora hususi sormuştum taksam veya takmasam ilerleme hızı ne olur gibisinden, o fark etmez demişti diye hatırlıyorum, 5 senedir derse girerken araba sürerken ve son bir senedir tv izlerken takıyorum onun dışında çok nadir, daha geçen gün tekrar gittim doktora gözlerimde ekstra bi değişim olmamış doktor gözlüklerini değiştirmeden kullanmaya devam edebilirsin dedi. uzun uzun yazdım ama bi faydası olur mu bilmiyorum.( bu arada gözlerim 1 e 1 miyop, ayrıca biraz da astigmat var. )

gözlük ilerlemesini durdurmaz, gözlüğün tek işlevi net görmenizi sağlamasıdır. başka da bi şey yapmaz.

şöyle söyliyim, 2007 yılında bi gözüm 2 diğeri 2 buçuktu. 2010'da ikisi de 3,25 ve geçen yıl ikisi de 3,75 oldu. doktor 3,25'le 3,75 arasında çok fark olmadığı için gözlüğümü değiştirmemi tavsiye etmedi. gözün alışır dedi. işte bu açıdan gözlüğü değiştirmemek mantıklı. çünkü o kadar ilerleme olmamış bende, yani yavaş yavaş duruyor. ama sizin durumunuz farklı. gözlük kullanmazsanız baş ağrısı falan olabilir, ayrıca görmede problemler olur. gözünüzün ilerleyeceği varsa her şekilde ilerler, durdurmanın bi yolu yok.

gözlüğünü tak rahat et lens kullan ya da hayat kaliteni düşürüyorsun

takma 0,5 için gözlük.miyopmuş bi de.astigmat falan olsa uykun gelince baya baya kayar görüntü.takma yaşa öyle.ya da al bi tane araba sürerken falan tak sadece.

reklam gibi görünenlerde de genelde sayfaların aşağılarında oluyor videolar. ayrıca msj attım.

webteizle.com
onlineizleyin.blogspot.com....bunda da paso reklam var gerçi ama güzel.

hdfilmsitesi.com

filmizle.com.tr
sitenin güzel yanı şu, film isimlerinin yanında aynı zamanda imdb puanları da bulunmakta.

Mubi

www.mubi.com

www.izlebizle.net
www.vizyonfilmizle.org en harikalarıdır şahsımca.