Giriş
(1)

Almanca ögrenme kocu

kimse
Sevgili arkadaslar,Goethe'nin B2 kursunu basariyla tamamlamis ancak sertifika sinavini gecememis bir kardesimiz var 22 yasinda. Sinava tekrar Ekim'de girecek. Ama destek lazim. Takildigi konularda yardimci olabilecek ama bu cocugun zamanini planlama ve calismasini takip etme olacak birini ariyorum.
Sevgili arkadaslar,
Goethe'nin B2 kursunu basariyla tamamlamis ancak sertifika sinavini gecememis bir kardesimiz var 22 yasinda. Sinava tekrar Ekim'de girecek. Ama destek lazim. Takildigi konularda yardimci olabilecek ama bu cocugun zamanini planlama ve calismasini takip etme olacak birini ariyorum. Eylül ayinda haftada 2 gün bulusmaya vakti olan Istanbul'da müsaitlik gerekiyor. Güzel bir ücret karsiligi. Almanca üni okuyan bir arkadas olsa daha iyi olur, bir ögrenci de para kazanmis olur.
Kendiniz ya da böyle bir tanidiginiz / öneriniz varsa bildirirseniz sevinirim.
0
kimse
(13.08.18)
Bu öğrenci kardeşimiz şuradaki Facebook grubuna üye olursa ve bu duyurusunu orada paylaşırsa, kısa sürede doğru kişileri bulabilir:
"Almanca B1 B2 C1 C2 - Fortgeschrittene Lernende der deutschen Sprache"
www.facebook.com
0
aynadakileke
(14.08.18)
(3)

Almanca B2 - C1 Türkçe Açıklamalı Online Kurs

aynadakileke
Almanca B2 - C1 ileri seviye gramer konularını Türkçe açıklamalı olarak anlattığım online kursum, Udemy eğitim sitesinde yayımlandı: (Dikkat: Udemy sitesindeki eğitimler ücretli. Ama birkaç dersi ücretsiz önizleme olarak seyretmek mümkün):https://www.udemy.com/almanca-b2-c1-ileri-seviye-gramer/learn
Almanca B2 - C1 ileri seviye gramer konularını Türkçe açıklamalı olarak anlattığım online kursum, Udemy eğitim sitesinde yayımlandı:

(Dikkat: Udemy sitesindeki eğitimler ücretli. Ama birkaç dersi ücretsiz önizleme olarak seyretmek mümkün):

www.udemy.com

İnceleyip görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
0
aynadakileke
(03.08.18)
Ellerinize sağlık.
0
babilbaligi
(03.08.18)
elinize sağlık. ben henüz a1'im. ancak ilerisi için kaybetmemek adına buraya kendime not olarak bırakıyorum. teşekkürler.

ayrıca duyuruyu soru olarak açmamışsınız, editlerseniz modlar silmez. yoksa bizim cevaplarımız uçar.

eğer editte, beklenti soracak olursanız a1 ve a2 kursu yapmayı düşünüyor musunuz? münihte önerebileceğiniz kurslar var mı? goethe çok pahalı :/
0
111111
(03.08.18)
Bugün eklediğim yeni derslerle birlikte, kurstaki ders sayısı 38'e ve toplam video süresi de 9,5 saate çıktı (24 ders ve 5,5 saatle başlamıştık). :)
0
🌸aynadakileke
(05.09.18)
(5)

Almanca gramer çalışma sitesi

a man alone
arayıp bir iki tane bir şey buldum ama belki daha iyisi çıkar.var mı bildiğiniz?
arayıp bir iki tane bir şey buldum ama belki daha iyisi çıkar.

var mı bildiğiniz?
0
a man alone
(10.01.18)
www.deutsch-lernen.com

İngilizce ararsanız daha çok çıkar.
0
dissendium
(10.01.18)
torrent üzerinde dahi deutsch grammatik diye arattığınızda bir çok kaynak çıkıyor pdf olarak. Onlardan yararlanabilirsiniz. Beklenmedik şekilde Fononun gramer kitapları başlangıç için iyi. Sitenin yanı sıra duolingo da fena değil. Bir de Ich will deutsch lernen diye bir oluşum vardı yeni, oradan da araştırabilirsin.

edit www.iwdl.de
0
nickfury
(10.01.18)
Aradığın kitabın yanına vk.com yaz pdf i çıkar. Grammatik aktiv tavsiye ederim başlangıç için en mantıklı kitap.
0
skayas
(10.01.18)
Unutun diğer siteleri&kitapları, on numara bir site tavsiyesi vereyim size:
www.deutschseite.de

Samimi, efektif ve başlangıç için ideal. Öncelikli olarak deneyin derim.
0
kojonotsuki
(10.01.18)
Almanca B2 seviyesini tamamlamış ve C1 sınavına hazırlanmakta olanlar varsa içinizde, Facebook'ta şu sayfayı takip etmenizi öneririm: Düzenli aralıklarla “ileri seviye gramer” konu anlatımları paylaşılıyor: www.facebook.com
0
aynadakileke
(10.01.18)
(4)

Duolingo İstanbul event sayfası

aynadakileke
yeni bir gelişme olarak, duolingo da "event" olayını başlatmış. sanırım sistem tıpkı meetup.com sitesi gibi işliyor.duolingo üyelerine mesela ayda bir veya haftada bir gibi düzenli aralıklarla bir kafede buluşup yüz yüze pratik yapma imkanı sunuluyor.örneğin, istanbul'daki "event"lerin sayfası şurad
yeni bir gelişme olarak, duolingo da "event" olayını başlatmış. sanırım sistem tıpkı meetup.com sitesi gibi işliyor.
duolingo üyelerine mesela ayda bir veya haftada bir gibi düzenli aralıklarla bir kafede buluşup yüz yüze pratik yapma imkanı sunuluyor.
örneğin, istanbul'daki "event"lerin sayfası şurada: events.duolingo.com
0
aynadakileke
(09.01.18)
Nasıl bir şey hocam bu. Yani whatsapp mektuplaşma berabet çalışma vs neler var. Nasıl katılınıyor. Dualingo ne onu da bilmiyorum :)
0
brad pitt
(09.01.18)
Ben daha bot chat özelliğini bulamadım yahu event de nereden çıktı.
Teşekkürler bilgi için.
0
mutekebbir
(09.01.18)
Bot chat IOS'ta vardı sanırım sadece
0
taktikmaktikyokbambambam
(09.01.18)
Duolingo hangi şehirde hangi dillerde event düzenliyor, diye soran arkadaşlara topluca cevap vereyim:

İstanbul: İngilizce, Almanca, Türkçe events.duolingo.com
Ankara: İngilizce ve İspanyolca events.duolingo.com
İzmir: İngilizce events.duolingo.com
Bursa: İngilizce events.duolingo.com
Kocaeli: İngilizce events.duolingo.com
0
🌸aynadakileke
(10.01.18)
(2)

Almanca ileri seviye gramer konuları (Türkçe açıklamalı)

aynadakileke
Almanca A1-A2 konularına hiç girmeden, sadece B1-B2 ve daha ileri seviyedeki gramer konularını açıklayan bir sayfa var Facebook’ta:https://www.facebook.com/AlmancaB1B2C1C2/Sayfadaki konu anlatımlarına bir bakıp fikrinizi söylerseniz sevinirim. Konu anlatımları ve alıştırmalar yeterince açıklayıcı ve
Almanca A1-A2 konularına hiç girmeden, sadece B1-B2 ve daha ileri seviyedeki gramer konularını açıklayan bir sayfa var Facebook’ta:
www.facebook.com

Sayfadaki konu anlatımlarına bir bakıp fikrinizi söylerseniz sevinirim.
Konu anlatımları ve alıştırmalar yeterince açıklayıcı ve anlaşılır mı, yoksa düzeltmemiz gereken bir şeyler var mı?
Şimdiden teşekkürler. :)
0
aynadakileke
(24.10.17)
B1-B2 + seviyelerine gelmis biri icin bence kesinlikle turkce aciklama olmamali.

Almanca anadilim gibi diyebilirim, turkce de anadilim. Turkce aciklamali kisimlari okurken anlamadim :/
0
kuehles blondes
(24.10.17)
@kuehles blondes: Konu açıklamalarındaki Türkçenin gayet kolay anlaşılır ve faydalı olduğunu söyleyenler de oldu. Demek ki kişiden kişiye göre değişiyor.
0
🌸aynadakileke
(25.10.17)
(18)

2 cumlelik ingilizce ceviri

theli
1) I suspect manufacturing would be better unless you want to be on the product development side.2) I think you could easily come in as a lead engineer.İlk cümlede "suspect" olumlu mu, olumsuz mu yaptı cümleyi? "bence imalat daha iyi olur" mu diyor yoksa "imalatın daha iyi olacağından şüpheliyim" mi
1) I suspect manufacturing would be better unless you want to be on the product development side.

2) I think you could easily come in as a lead engineer.

İlk cümlede "suspect" olumlu mu, olumsuz mu yaptı cümleyi? "bence imalat daha iyi olur" mu diyor yoksa "imalatın daha iyi olacağından şüpheliyim" mi diyor?

İkincisinde ise "come in" derken "become" dan mı bahsediyor? Yani "baş mühendis olarak gelirsin" mi? yoksa "sen gel, ilerde kolayca baş mühendis olursun" mu?

thanks..
0
theli
(03.08.17)
Olumlu.

Aynen.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
@proletarier neye "aynen" dedin?
0
🌸theli
(03.08.17)
Manufacturing in daha iyi olacagindan kuskulu,

Ikide de, Sen bas muhendis olarak katilabilirsin diyo ama pozisyon icabi mi yoksa ileride alacagi bir vasif mi buradan cikarmak zor. Sendeki potansiyeli gordum demek istemis olabilir.
0
baldur2
(03.08.17)
Ilk dusuncelerin hep dogru.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
1) "[Senin için] imalatın daha iyi olduğunu düşünüyorum, eğer ki ürün geliştirme tarafında bulunmak istemiyorsan." (Burada suspect'i "öyle olduğunu düşünüyorum/muhtemeldir ki" anlamı ile kullanmış. Zaten cümleyi düz "şüpheleniyorum" ile çevirdiğimiz zaman çok anlamsız bir şey çıkıyor ortaya.)

2) Oldukça kolay bir şekilde baş mühendis olarak gelebilirsin/katılabilirsin. Şu an için söylenmiş bir şey, gelecekle ilgili bir ibare yok.

Ek: Arkadaşlar "suspect"i görünce olumsuz diye atlamışsınız hemen, suspect'in yukarıda belirttiğim olumlu anlamda kullanımı da vardır ki bu cümlede o anlamıyla kullanılmış.
"İmalatın daha iyi olacağından şüpheleniyorum, eğer ki ürün geliştirme tarafında çalışmak istemezsen" diye bir cümle yok, bunun bir anlamı da yok. Söyleyen kişi "ürün geliştimede çalışmak istiyorsan sen bilirsin ama bence imalat daha iyi olur" demek istiyor burada.
0
fengari
(03.08.17)
Suspect olumsuzluk icerir

Ben yine de yazan kisinin nereli oldugunu merak ettim bazen yanlis kullanimlar olabiliyor anadilden oturu. Nereli bu arkadas?

Come in: gel bas muhendis olarak basla
0
my pink
(03.08.17)
I suspect xx would be better: bence xx daha iyi olur. Sonrasi da : sen yy'de calismak istiyorsan ayri tabii.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
Fengari dogru demis, suspect burada oyle tahmin ediyorum ki anlami veriyor, diger turlu anlamsiz oluyor hakikaten, baska yerde calismicaksan burasi daha iyi olmaz senin icin. Boyle anlamsiz bir sey cikiyo ortaya
0
baldur2
(03.08.17)
Birinci cümlenin olumlu mu olumsuz mu olduğunu belirleyen kilit sözcük “unless”.
Kural gereği “unless” ile başlayan cümlede fiil olumlu kullanılır ama cümle olumsuz anlam verir: Örneğin,
“I can’t let you in unless you have an invitation.” “Davetiyeniz yoksa sizi içeri alamam.”

Bizim cümlede de durum şöyle:
“Ürün geliştirme tarafında çalışmak istemiyorsan, manufacturing’in senin için daha iyi olacağından kuşku duyarım.”

Başka bir deyişle: “Sadece ürün geliştirme tarafında çalışmak istiyorsan manufacturing senin için daha iyi olur. Öyle bir isteğin yoksa hiç manufacturing’e bulaşmanı tavsiye etmem.” demek istiyor şair bence.

İkinci cümle de “Hemen şimdi başmühendis olarak başlayabilirsin” diyor. Orada “come in” aramıza katılmak, ekibe katılmak, anlamında bence.
0
aynadakileke
(03.08.17)
resmen 10 kişiden 11 ayrı fikir gelmiş cevap olarak.
"suspect" i şüphelenmek olarak değil de, "bence" olarak alıyorum.

Not; vatandaş süzme ingiliz.
0
🌸theli
(03.08.17)
@fengari +1 diğerleri ingilizce kursu kurallarına göre cevap vermişler.
0
i am a legal alien
(03.08.17)
“Manufacturing” ve “product development” sanki birbirinin alternatifi olan iki farklı işmiş gibi düşünüyorsunuz. Ama ben buna katılmıyorum. Cümleye bakınca da öyle anlamıyorum maalesef.

"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan sen bilirsin ama bence imalat daha iyi olur" demiyor burada.

"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan ancak o zaman imalat senin için daha iyi olur, aksi takdirde iyi olmaz bence" diyor şair.
0
aynadakileke
(03.08.17)
@aynadakileke: Sen inatla suspect'i olumsuz olarak algılamaya çalışıyorsun bu cümleden ve çok yanlış bir şekilde oradaki suspect kullanımını "I don't think" olarak ikame ediyorsun. Yani senin yorumlamana göre o cümle "I don't think manufacturing would be better unless you want to be on the product development side" oluyor. Fakat atladığın şey şu, suspect'i olumsuz anlamlı bir cümlede o cümle kalıbı ile kullanamazsın, yani I suspect x would be better" ile olmaz. Bu kalıp "X'in senin için iyi olacağını düşünüyorum/sanıyorum" anlamına çıkar ve o cümledeki suspect'in ikamesi "I guess" olur, "I don't think" değil. Senin dediğin anlamda kullanım şöyle olur mesela:"I suspect his honesty" Anlatabiliyor muyum? Bu biraz "advance" kaldı sanırım bir kısmınıza, ezber üzerinden yorum yapmaya çalışıyorsunuz.

@camussar: Ek yorum gelmiş, ilk yazdığımı kaldırıyorum bu durumda. Ama bunun bağlam bilgisi ile bir ilgisi yok, bu cümlenin tek bir anlamı var.
0
fengari
(03.08.17)
manufacturing ve product development bambaşka iki şeydir. neden zorla olayı daha karışık bir hale getirmeye çalışıyorsunuz anlamış değilim.

edit: ev arkadaşıma sordum, kendisi ingiliz bir akademik editör. duyuru sahibi umarım içinde şüphe kalmamıştır.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
Kendimi duvarlara çarpacağım şimdi. Yahu bunu anlamak bu kadar zor değil?

I doubt(suspect) "A" would be better unless you want to be on "B". cümlesindeki suspect'in doubt ile ikame edilmesi mümkün değildir. Türkçeye ikisi de "şüphe duymak" olarak çeviriliyor ama İngilizcedeki kullanım alanlar farklı.

O yüzden yukarıdaki cümlenin olası tercümesi olarak verilen: "B tarafında olmak istemiyorsan, A'nın daha iyi olacağından kuşkuluyum." --> bu anlam o cümle ile verilmez, verilemez.

Suspect bizim Türkçedeki "şüphe kelimesinde olduğu gibi "her şeyden/herkesten şüphe duyulan durumlar" için kullanılmaz. Bir insana, bir duruma karşı güven sorunu/inanıp inanmama meselesi vb. olması lazım ki suspect girsin devreye. Yukarıda verdiğim aynı örneği tekrarlıyorum: "I suspect his honesty" gibi. Bu cümleyi yazan kişi, eğer ki şu yukarıda alıntıladığım tercümeyi demek isteseydi cümleyi "doubt" ile veya "I don't think" ile kurardı.

Yurtdışında ingilizce hukuk masterı yapmış insanız şurda, gayet hukuki bir kelime olan suspect'in nasıl kullanıldığını biliriz, insanı delirtmeyin :)
0
fengari
(03.08.17)
@fengari

“suspect”i olumsuz olarak algıladığım falan yok, bilakis olumlu olarak kullanıyorum. Zaten anlaşamadığımız nokta da o değil.
Senin çevirine ilk itiraz ettiğim nokta, “unless”ten itibaren olan kısmın yanlış çevrilmiş olmasıydı.

Senin çevirin şöyleydi:
"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan sen bilirsin ama bence imalat daha iyi olur"
Burada eksik olan şey, “unless”in bir şart, bir koşul olarak cümleye kattığı anlam.
“A’yı istiyorsan sen bilirsin, ama B daha iyi olur” demiyor adam.
“… sen bilirsin, ama ..” ifadesi tamamen orijinal cümleyle alakasız. Adam isteğe bağlı iki seçenekten bahsetmiyor, biri diğerinin koşulu olan iki durumdan bahsediyor. Senin çevirine itirazımın sebebi buydu.

İlk yorumumda “Başka bir deyişle:” dedikten sonra yazdığım çeviriyi savunuyorum hâlâ:
“Sadece ürün geliştirme tarafında çalışmak istiyorsan [bu koşul altında] manufacturing senin için daha iyi olur.”
Kısaca söylersek: “A’yı istiyorsan, [bu koşul altında] B senin için daha iyi olur.” (Burada “suspect” olumlu olarak kullanılmış zaten.)


İkinci yorumumdaki çeviri de şuydu:
"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan ancak o zaman imalat senin için daha iyi olur.”
Burada da “ancak o zaman” ifadesi, [bu koşul altında] anlamına geliyor ve senin çevirinde eksik olan şey tam olarak buydu.

“A’yı istiyorsan sen bilirsin, ama B daha iyi olur” gibi isteğe bağlı iki seçenekten bahsetmiyor, biri diğerinin koşulu olan iki durumdan bahsediyor.
Ayrıca “suspect” yine olumlu kullanılmış: “senin için daha iyi olur.”
Ama dediğim gibi, asıl konumuz “suspect” değil, senin çevirinde “unless”in yanlış / eksik çevrilmiş olması.
0
aynadakileke
(04.08.17)
Soruyu soran çoktan takibi bıraktı ama biz hala tartışıyoruz. Olayı gereksiz bir kayıkçı kavgasına çevirmek istemiyorum ancak yanlış/eksik bilgi ile bir argüman kuruyorsun, düzeltmek icap ediyor:

Birincisi suspect açıklaması sana yapılmadı, cevapları incelersen benden hemen önce cevap yazan ve suspect'in o cümledeki anlamına dair yorum yapan @camussar'a yazıldı o cevap.

Gelelim sana @aynadakileke:

Ben o cümleyi ilk cevapta nasıl çevirmişim bir bak bakalım:

"[Senin için] imalatın daha iyi olduğunu düşünüyorum, eğer ki ürün geliştirme tarafında bulunmak istemiyorsan."

Gördüğün gibi çeviride unless tarafı atlanmış falan değil. Daha sonra mesele anlaşılamayınca, olayı basitleştimek için aynı anlama gelecek şekilde farklı çevirilerine yer verdim.

Ama sen cümleyi düpedüz yanlış ve söylenmek istenen şeyin tam tersi anlama gelecek şekilde çeviriyorsun:

“Sadece ürün geliştirme tarafında çalışmak istiyorsan [bu koşul altında] manufacturing senin için daha iyi olur.”

Bu senin cümlen unless değil "only if" cümlesi canım. Koy bak oraya unless yerine only if'i, her şey bir anda yerine oturacak, hayatı daha çok seveceksin.

Sorun şurada başlıyor, unless'i tek bir kalıp olarak ezberlediğin için, her unless'li cümle gördüğünde o kalıba yerleştirmeye çalışıyorsun doğal olarak. Sana İngilizce öğretenler o dili kendi mantığı ve semantiği içinde öğretmek yerine yani her kelimeyi/ifadeyi kurulduğu cümle içinde yorumlamayı öğretmek yerine, her kalıbın birebir Türkçe çevirisini ezberlettikleri için, sen de dili sadece o kalıp ve kurallar üzerinden okuyorsun. Bu senin hatan değil ama hata yaptığın kısım şu, sana yanlış olduğu defaatle söylendiği ve açıklandığı halde hala bunda ısrar edip cümleye taklalar attırıyorsun.

Bak mesela söyle cümleler var İngilizcede, "We can go surfing unless you want to stay home." Şimdi bunu senin kalıpla çevirelim gel:

"Evde oturmak istiyorsan, [bu koşul altında] sörf yapmaya gidebiliriz" veya "Sadece evde oturmak istiyorsan sörf yapmaya gidebiliriz"

Oldu mu şimdi bu?

Eğer illa bir şeyler ezberleyeceksen, unless'i Türkçe bir kalıpla değil, "if not" kalıbıyla aklında tut. Yani cümlenin unless'li kısmını if+zamir+verb+not haline getir.

Artık daha fazla açıklama yapmayacağım, olabildiğince basit bir şekilde anlatmaya çalıştım konuyu. Bir cümle için kaç kere cevap yazacağım yahu ben? Hala anlaşılmadıysa veya hatada ısrarcı olunuyorsa, bırakalım dağınık kalsın. Tüm duyuruya İngilizceyi doğru öğretmek gibi hasletlerim yok en nihayetinde.
0
fengari
(04.08.17)
yok ulan burdayım, bana mevzuyla ilgili bişi sorarsınız diye takip ediyorum.
0
🌸theli
(04.08.17)
(3)

Almanca öğrenmek hakkında...

albatros55
Önümüzdeki süreçte hayatımı Almanya'da devam ettireceğim. 1 sene, işte çalışmadan dil öğrenme sürecim olacak. Almanca'yı hiç sevmiyorum. 3 aydır Almanya'da olmama rağmen 5 cümleden başka öğrenmedim. Kapattım kendimi. Şu an normale döndüm ve kurs yakında başlayacak. Orta düzeyde İngilizce biliyorum.
Önümüzdeki süreçte hayatımı Almanya'da devam ettireceğim. 1 sene, işte çalışmadan dil öğrenme sürecim olacak. Almanca'yı hiç sevmiyorum. 3 aydır Almanya'da olmama rağmen 5 cümleden başka öğrenmedim. Kapattım kendimi. Şu an normale döndüm ve kurs yakında başlayacak. Orta düzeyde İngilizce biliyorum. Akademik değil, genel Almanca öğreneceğim. Yaşım 40. Bu bilgiler ışığında:

1- Almanca'ya defans yapan benim için en eğlenceli ve efektif öğrenme metodları nedir?
2- Kaynak olarak "Şunu mutlaka almalısın" dediğiniz bir şey var mı?
3- Almanca site, uygulama tavsiyeleriniz nedir?
4- Bunlar dışında Almanca öğrenimi ile alakalı her türlü bilgiye ve tavsiyeye ihtiyacım var..
0
albatros55
(01.08.17)
Babamın gençken almanca için kullandığı taktik, hatta bir seferinde bir gecede bir miktar polonyaca öğrenip polaklarin sevgilisi olduğunu da iddia ediyor. Şu ki; kısa metinleri, hatta içinde diyalog içeren metinleri defalarca sesli okuyarak ezberleyip uygun bi ortamda yinr sesli ezberden okuyun. Temelde dizi izlemekle mantığı aynı. Sık sık beyine tekrar ettiriyorsunuz üstelik bu şekilde o kelimeleri kendi sesinizden duyarak kendi sesinize alışıyorsunuz. Viel glück!
0
klar
(01.08.17)
Öncelikle motivasyon oluşturmanız ve Almancayı sevmeyi öğenmeniz gerekiyor. Yabancı dil öğrenimiyle ilgili yapılan araştırmalara göre dili kolay öğrenmekteki en önemli etken sizin öğrenmek için yeterli motivasyonunuzun olması. Kendinize gerekçeler sunun, motivasyon yaratın, beyninizi kandırın. Hele Almanca sevmeden hayatta öğrenilecek dil değil.

Almanca için size tavsiye edeceğim kaynaklar şunlar:

1- Duolingo: Oyunlaştırma yoluyla öğretiyor. Advanced/İleri seviyeye kadar çıkarmaz fakat orta seviyeye kadar belli bir temel oluşturur. Çok eğlenceli bir uygulama olduğu için dili sevmeme sorununuzu aşmanızda yardımcı da olabilir. Ama yukarıda dediğim gibi kendinize bir motivasyon kaynağı, bir gerekçe bulun. Duolingo'ya hem www.duolingo.com adresinden hem de akıllı telefon uygulamasından ulaşabilirsiniz. İnternet sitesi uygulamaya nazaran daha ayrıntılı öğretiyor. Ama uygulama da kendinizi geliştirmenize olanak sağlıyor tabii.

2- www.dw.com Bu site Deutsche Welle'ye ait. Sıfırdan Advanced'e kadar öğretiyor.

3- ielanguages.com Bu site dil öğrenirken zaman zaman işime yarıyor. Avrupa dilleri için yararlanılabilecek bir kaynak.
0
microfiction
(02.08.17)
Yukarıda tavsiye edilen kaynakların hepsi güzel, hepsi faydalı. Fakat bunlar Almanca öğrenmek isteyenlerin işine yarar sadece.
Siz kendi durumunuzu tarif ederken “Almancayı hiç sevmiyorum. Almancaya karşı kapattım kendimi. Almancaya defans yapıyorum” demişsiniz. Yani sizin durumunuz, istemediğiniz halde öğrenmek için kendinizi zorlamak, gibi göründü bana.

Yetişkinlerde öğrenme isteği ve motivasyon yaratmak, cevabını Deutsche Welle’de ya da Duolingo’da bulabileceğiniz bir konu değil, bambaşka bir uzmanlık alanı. Nasıl çocuk eğitimini pedagoji inceliyorsa, yetişkin eğitimini de “andragoji” diye bir bilim dalı inceler.
Başlangıç olarak ekşi sözlük’te “yetişkin eğitimi” başlığına bir bakın. eksisozluk.com Orada size çok tanıdık gelecek şöyle bir cümle var: “Yetişkinler belli bir ihtiyaçlarını karşılamak için öğrenirler, istemedikleri şeyleri öğrenmeye karşı direnç gösterirler, hayatlarındaki deneyimleriyle örtüşen şeyleri öğrenmeye meyillidirler.”

İmkânınız varsa bir “yetişkin eğitimi” uzmanından destek alın. Böyle bir imkân yoksa bu konuyu kendiniz araştırın. Almancayı neden sevmediğinizi, neden defans yaptığınızı anlamaya çalışın. Bu nedenler dille ve gramerle ilgili değil de, psikoloji veya sosyoloji ile ilgili olabilir, dünya görüşünüzle, siyasi görüşünüzle ya da dini inançlarınızla ilgili olabilir, her şey mümkün.

Sonuçta, sevmediğiniz bir dili iyi derecede öğrenemezsiniz. İnsan sevmediği bir şeyle arasına mesafe koyar. Yine de onunla yaşamak zorundaysanız ona tahammül edersiniz sadece. Zorla tahammül ettiğiniz bir dilin ve yaşam tarzının iç dünyasını da merak etmezsiniz, o konuda derinleşmezsiniz. Bir dili iyi derecede öğrenmek, o ülkenin kültürünü öğrenmeyi ve onların yaşam tarzını merak etmeyi de beraberinde getirir.

Tabii her şeye rağmen Almancayı sevmek ve Alman yaşam tarzını merak etmek zorunda da değilsiniz. Türkçede “Zorla güzellik olmaz” diye bir atasözü var zaten.
Almanca öğrenme maceranızda bol şans ve kolaylıklar dilerim.
0
aynadakileke
(02.08.17)
(10)

Izmirde insanlar nerede yasar? Nerede calisir?

zannedersem tek eksiginiz bendim
23 yillik istanbul macerasina son vermek istiyoruz, mezun sayiliriz. Tasinmak istiyoruz nereden ev bakalim? Izmirli olucaz biz.
23 yillik istanbul macerasina son vermek istiyoruz, mezun sayiliriz. Tasinmak istiyoruz nereden ev bakalim? Izmirli olucaz biz.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(01.08.17)
nickle soru uyumlu olmuş :)

meslekler nedir ne yapmak istiyorsunuz buralardan başlamak lazım
0
helmet
(01.08.17)
karşıyaka-alaybey.
0
mehmed resad
(01.08.17)
Uluslararasi iliskiler mezunu iki kadin kisisiyiz.
0
🌸zannedersem tek eksiginiz bendim
(01.08.17)
tebrikler. oncelikle son vermek istiyoz - tasinmak istiyoz - izmirli olcaz

once is. Izmir Istanbul kadar buyuk olmasa da belli bir alan kapliyor. urla'da ev tutar karsiyaka'da calisirsaniz sacma olur. is bulma sureci de bayagi zaman alacaktir.

ui mezunu kadin kisisi olarak izmir'de is aramayi bile denemedim. bankalara basvurabilirsiniz. bir de arkas var izmir'de. bir de manisa'da vestel var. manisa olursa bornova'da ev bakarsiniz.
0
jimicik
(01.08.17)
izmir iş için sıkıntılı bir durumda, zira sizin gibi istekliler oldukça fazla. Bu nedenle önce iş başvurularınızı yapın, hafif ısınma turları atın ama fazla bel bağlamayın bu duruma.
illa gideceğiz biz tamamız diyorsanız, en kötü ihtimalle, hala başvuruları açıksa yüksek lisansları deneyin, en azından olur da iş bulamazsanız, vaktinizi iyi değerlendirmiş olun.
0
cursor
(01.08.17)
Benim annem evlenip izmir'e tasindi. (Dikili). Benim de artik Istanbul'da yasamamami istiyor. Bunu bi arkadasimla paylastim besiktasta 2 bin lira 1+1 e verip huzursuz olmaktansa oraya gidip hayatimizi orda devam ettirmemizi soyledi. Bizi buraya baglayan hicbir sey yok cunku. Eve cikip is bulana kadar ailemiz 3-5 yardim edecegi kesin. Sadece kaostan kurtulup kafamiz rahat bir yerde yasamak istiyoruz. Burda feativalden feativale kosmuyoruz, cunku yok. Sosyal hayat 0 zaten. Ortam pesinde de degiliz illa. Sadece guvenli bir yerde mutlu olarak yasamak istiyoruz.
0
🌸zannedersem tek eksiginiz bendim
(01.08.17)
izmir aynı İstanbul gibi iki yakadır. Aliağa'da çalışıp Narlıdere'de oturmak mantıksız. Artık keyfinize göre Bostanlı Bornova yada Güzelyalı olabilir. Tepecik Konak Kadifekale'den uzak durun.
0
nedendir bilinmez
(01.08.17)
İzmir sanıldığı kadar güvenli ve mutlu bir şehir değil. İş imkanları kısıtlı, olan işlerde ise maaşlar düşük maalesef.
0
thewhitewolf
(01.08.17)
İstanbul’un kaosundan kaçalım derken iş bulmakta zorlanacağınız bir şehre gitmenizi tavsiye etmem. İzmir’in en huzurlu mahallesinde bile yaşasanız, iş bulmakta zorlanınca huzurunuz da bozulacaktır.

Sadece kaostan kurtulup kafanız rahat bir yerde yaşamak istiyorsanız, bunu İstanbul’da da yapmak mümkün. Mesela İstanbul Anadolu yakasında Bostancı – Maltepe arasında sahil şeridinde gayet huzurlu ve nezih mahalleler var. Deniz kıyısından fazla uzaklaşmamak şartıyla Küçükyalı, İdealtepe, Süreyya Plajı çok güzel semtler.

Şu anda Beşiktaş’ta 2.000 TL kira ödediğinizi söylemişsiniz, bu yüzden size Kalamış’a ya da Burgazada veya Heybeliada’ya taşının diyemiyorum tabii.
Sonuç olarak, önce ekonomik huzur (önce iş bulacağınız bir yer) sonra psikolojik huzur diyorum.
0
aynadakileke
(01.08.17)
Uluslararasi iliskiler mezunu olarak biraz zorlanabilirsiniz is konusunda. Arkadasim 3 yil aradi sonunda muhasebeci oldu. Bilginiz olsun.
0
ismira007
(01.08.17)
(3)

Almanca gramer sorusu 3

filipis
Kısaca perfekt ile prateritum arasında anlam yönünden bir fark var mıdır? Bir de internette prateritum genelde masalsı anlatımda (mış muştan bahsetmiyor, romanlarda kullanılan üslüptan bahsediyor) perfekt ise genelde günlük dilde kullanılır demiş bir vatandaş, doğru mudur?
Kısaca perfekt ile prateritum arasında anlam yönünden bir fark var mıdır? Bir de internette prateritum genelde masalsı anlatımda (mış muştan bahsetmiyor, romanlarda kullanılan üslüptan bahsediyor) perfekt ise genelde günlük dilde kullanılır demiş bir vatandaş, doğru mudur?
0
filipis
(29.07.17)
prateritum yazı dilinde perfekt konuşma dilinde kullanılır. alman gazetelerinden bakıp görebilirsiniz.
0
amugochi
(29.07.17)
mana olarak farklari yok diye biliyorum, sadece günlük ve formel kullanimlari fakli. gün icinde cok yaygin kullanilan präteritum fiiller var, örn: war, hatte, gab, kam, saß, sah, ging, meinte, wusste, dachte, wurde vs. vs.
0
lemuria
(29.07.17)
Kullanımla ilgili birkaç istisnadan bahsetmek mümkün.
Öncelikle, “haben”, “sein” ve “werden” fillerinin tek başına cümlenin ana fiili olması durumunda, ince bir istisna söz konusu. Hem kolay anlaşılması için hem de gramer karmaşası yaratmaması için, (bu üç temel fiilin tek başına cümlenin ana fiili olması durumunda,) Perfekt yerine Präteritum kullanılır. Aynı kural, “Modalverben” denilen 6 tane yardımcı fiil için de geçerli.

Örneğin, “Dün Berlin’deydim. Bu sabah İstanbul’a geldim.” cümlesine bakalım.
“Gestern war ich in Berlin. Heute Morgen bin ich in Istanbul angekommen.”
Konuşma dilinde Perfekt kullanılıyor diyerek “Gestern bin ich in Berlin gewesen,” deseydim tuhaf olurdu bence.

Örneğin, “Gestern haben wir ein Picknick gemacht. Wir hatten tolles Wetter.” cümlesinde “Wir haben tolles Wetter gehabt.” deseydim yine tuhaf olurdu.

Örneğin, “Hava çabucak karardı.” cümlesini “Es wurde schnell dunkel.” diye söylemek, “Es ist schnell dunkel geworden.” demekten daha doğru bence.

Bu arada “Modalverben” denilen 6 tane temel yardımcı fiil şunlar: “dürfen, können, mögen, müssen, sollen, wollen.”. Bu fiillerden herhangi biri tek başına cümlenin ana fiili durumundaysa, konuşma dili bile olsa, “Perfekt” yerine “Präteritum” kullanmak daha çok tercih ediliyor.
Yani “können” örneği için, “Ich habe gekonnt” yerine “Ich konnte” demek daha doğru geliyor bana. “Wollen” örneği için, “Das habe ich nicht gewollt.” demek yerine “Das wollte ich nicht.” daha doğru bence.
0
aynadakileke
(29.07.17)
(4)

Bir Dil Kursunun 1 Kuru

sevgikusunkanadinda
İngilizce olarak nasıl tarif edilir?"Program gideceğim dil kursunun 1 kurunu karşılayacağını taahhüt etmekte, fakat biriminizden kurun kaç ay süreceğine dair resmi yazı gönderilmesi gerekmekte." cümlesinin içinde kullanılacak.
İngilizce olarak nasıl tarif edilir?

"Program gideceğim dil kursunun 1 kurunu karşılayacağını taahhüt etmekte, fakat biriminizden kurun kaç ay süreceğine dair resmi yazı gönderilmesi gerekmekte." cümlesinin içinde kullanılacak.
0
sevgikusunkanadinda
(27.07.17)
hangi dil?
0
qazaqwsx
(27.07.17)
Özür dilerim, maili yazarken açmıştım duyuruyu, unutmuşum. İngilizce.
0
🌸sevgikusunkanadinda
(27.07.17)
Dil kursunun bir kuru için “module” sözcüğü uygun olabilir bence. Örneğin “The course consists of x modules” şeklinde kullanıldığını duymuştum.
Böylece sizin cümlenin tamamı aşağı yukarı şöyle olabilir:

The programme undertakes to cover the costs of one module of the language course which I will be attending. It is, however, required that your office should provide me an official statement indicating how many months it takes to complete a module within the entire course.
0
aynadakileke
(27.07.17)
the programme commits to take over the costs of one module of language learning course which i am going to attend, yet it is required that your unit needs to send an official statement which shows how many months the module is going to take to complete.

@aynadakileke'nin dediği gibi kur yerine module kullanılıyor.

önemli not: yanlışım olabilir.
0
secrex
(27.07.17)
(2)

almanca gramer

a man alone
akkusative, dative vb gibi durumlara yönelik kelimelerin başlarındaki eklerin değişmesini iyi bir kaynaktan oturup öğrenmek istiyorum.dili yıllardır iyi konuşanlar zamanla öğrenirsin, ben bile hepsini bilmiyorum vs diyor.kurs da aynı modda.sabırsız olduğum için bekleyemiyorum. mümkünse daha iyi anla
akkusative, dative vb gibi durumlara yönelik kelimelerin başlarındaki eklerin değişmesini iyi bir kaynaktan oturup öğrenmek istiyorum.

dili yıllardır iyi konuşanlar zamanla öğrenirsin, ben bile hepsini bilmiyorum vs diyor.
kurs da aynı modda.

sabırsız olduğum için bekleyemiyorum.

mümkünse daha iyi anlaşılır diye iyi bir türkçe kaynak önerebilir misiniz?

youtube tan güvenilir video bulamadım.

pdf kaynak önerirseniz almanya'daki download sorunundan dolayı sadece ekranda açabiliyorum.
0
a man alone
(16.07.17)
“kelimelerin başlarındaki ekler” dediğin şeylerin adı artikel. Değişmelerinin sebebi de dilbilgisinde “ismin halleri” ya da “isimlerin çekimleri” denilen konu.
Google’da “almanca artikel kullanımı” ya da “almanca isim çekimleri” diye aratırsan, bol miktarda Türkçe açıklamalı bilgi bulabilirsin. Yine de en temel şeyleri kısaca özetleyeyim:

Türkçede isimlerin beş hali olduğunu biliyorsundur: ismin yalın hali, –i hali, -e hali, -de hali ve -den hali. Örneğin okul, okul-u, okul-a, okul-da ve okul-dan.gibi.
Bu halleri Türkçede sözcüğe son ek ekleyerek yaparız (okul-da), Almancada ise artikeller değişir (die schule --> in der schule) = okul --> okulda = yalın hal --> -de hali))

Almancada dört tane hal var: Nominativ: yalın hal. Akkusativ: -i hali. Dativ: -e hali. Genitiv: -in Hali (Türkçeden farklı olarak, sahiplik belirten bir hal bu, “kime ait?” sorununu cevaplar.)

Fazla uzatmadan iki temel tavsiye daha vererek bitireyim:
Almancanın şöyle bir güzelliği var: kuracağın cümle “nereye, hangi yöne?” sorusuna cevap verecekse, artikeli akkusativ kullanırsın. (okula gidiyorum: ich gehe in die schule). Çünkü hareketin yönünü belirtiyorsun, nereye sorusunu cevaplıyorsun.
Eğer cümle “nerede?” sorusuna cevap verecekse, yani sabit konum belirtecekse, artikeli dativ kullanırsın (okuldayım: ich bin in der schule).
Almanca’daki preposition’ları da mutlaka görmüşsündür, für, über, mit, vor, ... öğrenmen gereken ilk kural şu: bazı prepositionlar daima akkusativ artikelle kullanılır, bazıları da daima dativ artikelle kullanılır. Örneğin für, über daima akkusativ olur (ismin –i hali); mit, vor daima dativ olur (ismin –de hali).

Almanca öğrenme maceranda bol şans ve kolaylıklar dilerim.
0
aynadakileke
(16.07.17)
kombucho
(16.07.17)
(3)

fabrikadan çıkmış gibi - çok

neynep
her yerde görülen bişey için kullanılacak. hani "kızılay dağıtmış" filan denilen şeyler var ya, herkeste olur filan. ne denir onlara ingilicce?
her yerde görülen bişey için kullanılacak. hani "kızılay dağıtmış" filan denilen şeyler var ya, herkeste olur filan. ne denir onlara ingilicce?
0
neynep
(14.07.17)
widespread kullanabilirsin belki yaygın manasında.
0
tepedeki psychedelic adam
(14.07.17)
fabrikadan çıkmış,endüstriyel tiplerden bahsedecek bir cümlede kelime..
0
🌸neynep
(14.07.17)
Bence aradığınız deyim “cookie-cutter”. Tam olarak “birbirinin aynı, tek kalıptan çıkmış, aynısından her yerde bulunan” demek.
Sıfat olarak bir ismin önünde kullanılmalı, örn.. “cookie-cutter design”
Tureng: tureng.com
Urban Dict.: www.urbandictionary.com
Deyim olarak değil de literally kullanırsanız, kurabiye kalıbı demek zaten.
0
aynadakileke
(14.07.17)
(8)

stand-up izlemek istiyorum...

gkhT
ya geçenlerde böyle amerikan komedyenlerin vs. toplandığı bir site bulmuştum ama şu an bulamıyorum. böyle bir kültürümde yok maalesef isim bile bilmiyorum. bana önerebileceğiniz isimler varsa çok sevinirim.
ya geçenlerde böyle amerikan komedyenlerin vs. toplandığı bir site bulmuştum ama şu an bulamıyorum. böyle bir kültürümde yok maalesef isim bile bilmiyorum. bana önerebileceğiniz isimler varsa çok sevinirim.
0
gkhT
(02.07.17)
Ekside sarah silverman basligina gir orda bi bakiniz vardi turkce altyazili stanuplar diye orda biri bi link verjisti ordan yurursun.
0
condom kurşunu
(02.07.17)
Louis CK
0
qazaqwsx
(02.07.17)
louis c.k.
sarah silverman
trevor noah
dave chappelle ile
başlanğıç yapılabilir
0
qxgviper
(02.07.17)
ben demistim zaten
(02.07.17)
Netflix bu konuda bayağı dolu, ondan faydalanabilirsin.

Bo Burnham ve Anthony Jeselnik önerebileceğim isimlerden. Louis C.K. berbat ötesi.
0
fragile lady
(02.07.17)
George Carlin
0
battal gemalmaz
(02.07.17)
Netflix’te izlediğim ilginç bir stand-up şov var: “oh, hello on broadway”. Espriler genellikle new york’un kültür sanat dünyası, tiyatro ve sinema dünyası hakkında. Şovun ortasında steve martin konuk olarak katılıyor falan.

Yalnız baştan uyarayım: mizah anlayışları biraz fazla seçkinci, fazla entelektüel. mesela “new yorker” diye bir dergi ya da “steely dan” diye bir müzik grubu olduğunu daha önce hiç duymamış olan seyircilere cahil muamelesi yapıyorlar falan.
0
aynadakileke
(18.07.17)
fazla protest olmakla birlikte çok severim.

www.youtube.com
0
rahip janick
(18.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.