Evli değilim, olsam evde liyakat kalmamis'in dediği gibi isterdim.
Aslında godoşu beklerken'in dediğinde doğruluk payı var. Osurmak aşırı sağlıklı bir davranış. Hatta bununla ilgili bir söz vardı ama unuttum. Terlemek gibi sağlıklı olduğundan bahsediyordu. Bazı ameliyatlardan sonra hasta osursun diye beklerler, hastanın osurması milat gibi bir şeydir, hastanın iyileşeceğine işarettir.
Yine de banyo, tuvalet diye bir şey var. Seviştiğimde tabii ki aklıma osuruk gelmez, ama normal zamanda da yanımda geniş geniş osuran birinden rahatsız olurum. Ben annemin, babamın, kardeşimin yanında osurmam. Onlar osurduğunda ben rahatsız olurum. Osuruk bana komik değil, çirkin geliyor.
Kazara osurulur, uyurken kaçar falan, banyodan sesi gelir; böyle şeyler olacak tabii ki. Ne olacak, üstüne mıncıklarım bile.
Bir dizide vardı, kocası 'Aramızda bazı sınırlar olsun, gizemli kalalım' falan diyordu; kadın da 'Sevgilim, dün banyoda bacaklarımı traşlarken içeri girip sıçtın. Bizim sınırımız yok' diyordu. Bazı ilişkilerin dinamiği bunu kaldırıyor ama büyük olasılıkla içinde benim bulunduğum ilişki kaldırmaz. Oda arkadaşı osurur da, eşimin benim yanımda sürekli ve pervasızca osurduğu gün, artık alışkanlık olduğum ve bana artık aşık olmadığı gündür. Belirli bir noktadan sonra karşıdaki kişinin teni sevgilinin teni değil, kendi gibi hissettiği ve dokunmanın artık bir heyecanı kalmadığı gündür. Bu şekilde, anlam da yüklüyorum şimdilik.
Yurtta kaldığım için olabilir bu. 5 sene yurtta kalıp milletin yanında osuramayınca, insan osuruğuna yabancılaşıyor.
0