Paraya sıkışıkken beklemek zor ama bence en az 1 hafta daha beklenmelisiniz adam Türkiye müdürü diyorsunuz onunla para maaş alakası yok. Adam size sadece yatar dicel ve gözünde sabırsız bir imajınız olucak

Paragöz gibi görünmek istemem müdür bey; fakat bu sıralar maddi açıdan biraz dertliyim ve o 300 Lira'yı (artık o sizin aranızda nasıl geçiyorsa) alabilirsem gerçekten çok rahatlayacağım. Bu kadar ihtiyacım olmasa inanın bu konuyu size açmak istemezdim. Teşekkür ederim.

Bilmem ki, olur mu?

haha bunu yazmayı hiç akıl etmemiştim ama konuştuğum kişi yaşı 40a yaklaşan (tahminen) anaç bir kadın. en son konuşmamızda da epey üzülmüştü, aslında çekincelerimden birisi de bu.

@fosforlu cevriye: sanırım perşembeye kadar bekleyeceğim. sonrasında delirip ofisi filan basma ihtimalim var parasızlıktan.

@klozet: önceki konuşmalarımız bu tondaydı. şu an aklıma gelen bir şey, ilgili departmanın mail adresini ya da telefon numarasını istemek artık kim varsa. bu işe yarar mı? bir de bunu nasıl istemeli?

bir de, parasızlık dediğim cidden parasızlık. şu an hesabımda 8 lira var ve onunla da sanırım yarın sigara + atıştırmalık takılacağım. sonrası nolur bilmiyorum. (kredi kartım yok.)

Sigaranın gözü kör olsun.

40 yaşına yakın, anaç bir hanımefendiyse anlayışlı davranır. Anaç olması en önemlisi, çünkü anaç olmayıp güç sahibi olmuş kadınlar gerçekten kök söktürüyor her alanda (okuyan şimdi seksist falan demesin de, öyle bri amacım yok).

Evet, zaten ondan isteyin demedim. :) Ama yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sorsanız daha iyi olur. Ben genelde elimde olmadan ezik büzük oluyorum kadın profesörlerle konuşurken nedense; ama işe yarıyor.

Bir alternatif olarak acaba hesap numaramı yanlış vermiş olabilir miyim de diyebilirsin.

tizler biraz problemli.onun dışında kendini dinleten pürüzsüz bi sesin var.güzel bence.

Tonu bence guzel ama egitimsiz ve ham gibi.

@deletesystem32 a katılıyorum
onun dışında gayet güzel

güzelmiş sesin. az biraz eğitim de yapılırsa kaset yaparlar sana. Bi şan, solfej dersi falan al sen.

Hakkaten iyi.

Tizlerdeki sıkıntı benim de kulağımı tırmaladı. ve eğitim ve hamlık konusunda da haklısınız. teşekkür ederim

sesin gideri var, eğitilir ama gitar sıçıyo

Falsettolar birazcık oynuyor; ama onun haricinde güzel bir sesiniz var, bence de. :)

2010'da böyle diyordu:

imgur.com

mantikli taraflari var, $upheli yanlari da.
mesela ozellestirmeye olumune karsilar(telsim, telekom, tekel vs) ozellikle. iktidara gelirlerse bunlara el koymak istiyorlar.(chavez stayla)
sonra yerli mali yurdun malini savunuyorlar, tesvik ediyorlar. tarimda ozellikle, tr'de yapilabilecekken niye gubreyi makineyi avrupadan vs aliyoruz diyorlar.
buraya kadar mantikli.

ama, aslinda prof degil, diplomayi parayla almis deniyor, sonra takipcileri genelde dunku opusme eylemini protestoya giden tiplere benziyor, a$iri bir ayakta alkislama muhabbeti falan var, ve oldukca zengin bir cemaat. tarim, sanayi, insaat alaninda bircok sirketle baglantililar(h. ba$ da karadenizli)

bahsettigi vatandaslik maasi vs ne derece mumkun, bilmiyorum. yani anafikir olarak fena degil ama tipten kaybediyorlar bence.

az önce, bir rus milletvekili/danışman; putin'in MEM'i uygulamamız için bize talimat verdi dedi.

putin'in danışmanı andrevi korotkov: " mem ile başarıya mahkumuz" dedi. türkçe söyledi bunu.

prof. lebedev: bana dünyanın en iyi matematikçisi diyorlar. öylemiyim bilmiyorum ama bu model dünyayı değiştirmeye aday bir model mealinde birşeyler söylüyor.

nedir lan bu, kanalı değiştiremiyorum :)
akademik anlamda değeri hakkında bilgisi olan yok mu yahu?

ek: yahu adamı deli gibi övüyorlar, devrimci, lider, kurtuluşun yol göstericisi, türkler için nimet vs... ben bu çevirilere neden inanmıyorum.
niye bu kadar komik geliyor. bir insan bu kadar nasıl övülür yahu? neresinde neyi kaçırıyorum?

kitabını biraz okumaya çalışmıştım. keynes sosu dökülmüş merkantilist politikaları yeni birşey gibi sunmaya çalışmışlar. yeni olan veya haydar başın katkısı olan bişey yok. (gerçi tamamını okuyamadım ama girişi pek iç açıcı değildi)

(bkz: milli ekonomik model)
(bkz: eric shaydullin)

Güney Pasifik Okyanusu: -41.03660344009721,-151.01510524749756
maps.google.com


Hiçliğin ortası yani.

Heykelin önünden kazıp tam simetriğine kadar gideceğinizi düşünürsek okyanustan çıkarsınız.

Benzeri soruları www.freemaptools.com adresinden öğrenebiliyorsunuz.

@godless : nası yaptın bunu
yani önce taksimin gps koordinatlarını buldun diyelim
pasifie nasıl geçtin

google'da aradım

@kegums: o dediğin düzlemde olur
küresel koordinatlarda o kadar kolay değildir diye tahmin ediyorum
biz bunu mat2 de görmüştük ama bilemedim şimdi (:

öyle bir tane site wardı, seçtiğiniz yerin diper tarafını gösteriyordu nereydi la ora

edit: görmemişim

www.freemaptools.com

vay arkadaş çizgifilmlerde hep kandırılmışız. amerikadan kazınca çinden çıkıyorlardı hep ama bunun için güney amerikanın tee en güneyinden kazmak lazımmış. yalancılar :(

Bence thailand'dan kaz hiç değilse peru'ya çıkıyorsun. okyanus zor olur. ya da new zelanda'dan ispanya'ya :)

şu sitedeki www.buzzfeed.com
şu harita s3-ec.buzzfed.com ile geçen gün rastlaştım, tam aradığın şey.

The Matrix seri
Star Wars seri
District 9
Serenity
Equilibrium
Star Trek (2009)

iRobot

(bkz: şubat)

Önceden söylenenleri yazmayacağım. Çoğu güzel öneriler.
Yanında ★ olanlar mutlaka izlenmeli bana göre;

Moon ★ ★
Blade Runner ★
2001: A Space Odyssey ★
Avatar
I Am Legend ★
Terminator serisi ★
Alien Serisi ★
Apollo 13
Mission to Mars
Red Planet
WALL-E
Contact ★ ★
Sunshine
Gattaca ★ ★
Abre Los Ojos
La jetee ★
Twelve Monkeys ★ (La jetee'nin remake'i bu)
Pandorum
Stalker
Solyaris (1972)
Planet of the apes serisi ★ (68 den başlayan)
The Hitchhiker's Guide to the Galaxy
Dark City ★
Brazil ★
The Fountain
The Man from Earth ★
Source Code
Children of Men
Metropolis ★ (1927)
Another Earth
The Abyss
Primer
The Quiet Earth
The Thirteenth Floor
The Thing (1982)
K-PAX ★
Cloud Atlas
Oblivion

SAT benim bildiğim ÖSS'ye benzer bir sınav.

1 - Writing (Yazma)
2 - Mathematics (Matematik)
3 - Critical Reading (Eleştirel Okuma) bölümlerinden oluşuyor ve sorular elbette ki İngilizce.

Bu durumda 1 yıllık İngilizce eğitiminizin hakkını verirseniz, SAT'ı da geçme şansınız var. Lisans eğitimine başlamadan önce bu sınava girmeniz gerekiyor, fakat -emin olmamakla birlikte söylüyorum- tüm okullar istemiyor sanırım.

bence 1 yil ingilizce kursundan once 1 yil da turkce kursuna gidiniz zira daha mi soru ekini ayiramayan adamin ingilizce ogrenebilecegini sanmiyorum

evet girmen lazım, zaten başvuracağın okulun evrak listesinde yazar

1 yil dil kursu gormek istiyorsan zaten genel ingilizceyi halletmemissin demektir.. sat oyle toefl gibi degil. akademik ingilizceyi olcer zorlu kelimeler vardir. toefl yabancilarin ingilizce bilgisini olcer ama sat ye amerikalilar da calisir.
internetten arastirdiktan sonra cevabini bulamadigin sorulari buraya sor tavsiyem bu
sozlukten bile okusan yeterdi sat yi

hangi okulun ne istedigini okullarin resmi sayfalarindan ogrenebilirsin..

black books
the it crowd
it's always sunny in philadelphia
extras

bunlarda hiç aşk, duygusallık falan hatırlamıyorum. extras'da duygusal anlar vardır ama aşkla alakasız bir duygusallık. it's always sunny in philadelphia'da da charlie'nin garson kızımıza olan tutkusu var ama öyle oturup da moral bozacak bir durum olmuyor. bu dördü iyidir.

avrupa yakası.

Hımym 8.sezondur tedin evlenmesini bekliyoruz.

çok uzun zaman geçti ama heroes'da aşk meşk yoktu pek diye hatırlıyorum.

himym,
big bang theory
bunları aralıklarla izliyorum da şu anki durumum nedeniyle tercih etmiyorum.

heroes'u izlemiştim.
misfits ve sahmeless da aynı şekilde..

white collar da aşk meşk var mıdır peki?

Person of Interest

blue mountain state... net

It's Always Sunny In Philadelphia. Biçilmiş kaftan.

supernatural belki?

hem winchester'lara baktıkça dünyada ne erkekler var vay arkadaş dersin doping olur :) benim hatırladığım kadarıyla ilk 5 sezonda günübirlik ilişkiler dışında öyle aşk maşk yok, sonra da olmamıştır zaten sanmam. komedi dizisi değil ama çok eğlenceli sahneler de var, macerası bitmez hiç, sarar yani falan... bi bak derim ben.

blue mountain state +1
onun dışında leverage var kafa dağıtır bence. bi bak belki seversin.

kurtlar vadisi izle. 300 küsür bölüm olmuştur herhalde. bırak kafa dağıtmayı, kafasız olur çıkarsın, rahat edersin.

friends.

Mentalist. Komediyse komedi, maceraysa macera, gizemse gizem. Aşk var ama az yani.

Evet. PayPal hesabınızın ayarlar bölümünden Paypal Hesap Numaranızı öğrenin ve oraya havale edin.

Fakat, önemli nokta, PayPal hesabı Türkiye numaralı olmazsa havale ücreti ödemeniz gerekebilir, teknik olarak yurtdışı hesabına para yatırdığınız için.

cross kablo olmasın diye düşündüm de ne derece etkiler bilemedim.

@inugard'ın dediği gibi cross olduğundan olabilir, gerçi piyasada buna duyarlı olmayan nic kalmış mıdır bilmiyorum? normalde otomatik algılayıp kendisi ayarlar.

laptop eski mi? iki kablonun ucuna bakıp renk sıralamasını bir kontrol et.

Baş kısmıyla kıç kısmının yerlerini değiştirseniz? Yani modeme takılan kısmını bilgisayara, bilgisayara takılanı modeme takıp deneseniz?

baş kısmıyla kıç kısmını değiştirip denemedim. Yaklaşık 50 metrelik bir kablo olduğu için yapamadım ama son çare olarak yapabilirim aslında.

cross kablo olup olmadığını kontrol etmemiştim. duymamıştım bu meseleyi. renk sıralamalarını kontrol ettim şu an. Renkler aynı sıralamada.

oreo daha güzel

Yerli malı, yurdun malı. Negro büyük ihtimalle Oreo taklidi olarak çıkmıştır; ama bence daha güzel. O da benim hatıralarımla alâkalı olabilir tabii.

negro tabii ki.

Oreonun biskuvisi daha kitir, negronun tadi cok sekerli. Ama negronun tipi guzel.

oreonun kreması daha kaliteli ve bisküvisi daha yumuşak

oreo tabii ki.

oreo

Oreoyu dün ilk defa yedim, 16lı paketti ve hepsini aynı anda tükettim. Negro'ya da bayılırım normalde.

Oreo sanırım 9.yu yemeye başladığımda tuzlu bi tat verdi, çok fazla ufalanıyo. Bence ikisi de farklı tatlar kıyaslamaya gerek yok. Ben tadlarını benzetemedim oreoyu yerken aklıma negro gelmedi.
Tadı da güzeldi ama ikisi yan yana dursa birini seç deseler negroyu alırım yerim paşa paşa. En azından tuzlu tat gelmez ağzıma. Hem bisküvisi daha çikolatalı daha güzel.

Bence oreo overrated. Abartıldığı kadar yok. Sıradan bi bisküvi.

negro çok şekerli. oreonun kakaosu daha yoğun. oreo.

Oreo resmi olarak satılmaya başlandımı Türkiye de? Nerelerde satılıyor.

Migros'ta vardı.

Oreo bence de daha güzel, ki bence minilerinden tadı o kadar anlaşılmıyor bilmiyorum. Negro, eti puf kakaolu fln etinin bu ürünlerinde hep aynı tat var.

Eğer bilgisayarları kabloyla bağlayacaksanız çarpraz kablo lazım (CAT5, CAT5e, CAT6 kablosu). Normal LAN kabloları iş görmüyor, çarpraz kablo olmalı.

- Bilgisayarları birbirine bu kablo ile bağlayın.
- Sonra bir bilgisayarda Denetim Masasına girip "Ağ ve İnternet" kısmında "Ağ ve Paylaşım Merkezi"ne girin.
- Yukarıdaki ağ haritasında "Tanımsız ağ" gibi bir şey görmeniz lazım. Ona çift tıklayın.
- Dosya paylaşımı ve bilgisayarların bulunabilirliği ayarını aktif hale getirin.

Bilgisayarınızın çalışma grubunun ismi aynı, bilgisayar isimleri ise farklı olmalı. Bunu masaüstündeki Bilgisayar ikonuna sağ tıklayıp soldaki "Gelişmiş Sistem Ayarları" gibi bir şeye tıklayarak düzeltebilirsiniz.

Her şeyi yaptıktan sonra Firewall ayarlarını da kontrol etmelisiniz ki "Yazıcı ve dosya paylaşımı" seçeneği Firewall'a takılmasın.

Son olarak paylaşmak istediğiniz dosyayı sağ tıklayp paylaşıma açacaksınız, böylece diğer bilgisayar da o dosyayı görebilecek.

Olmazsa başka bir çözüm yazmaya çalışırım.

Debut Video Capture Software. Bir bakın isterseniz.

lmgtfy.com

olmaz o iş

edit: tabi derdiginiz sadece hdd yi formatlamak (bicimlendirmek) ise o zaman hdd nin boyularina dokunmadan olabilir. diskin imajini alip halledebilirsiniz. acronis yazilimi size yardimci olabilir.

Windows ayarlarından (Windows 7 ise) yedeklemi bölümünü seçip, harici diske yedekleyip, ardından aynı şekilde geri kurma ihtimaliniz var bildiğim kadarıyla. Ama bilgisayarın sabit disk boyutlarını değiştirmemeniz, ya da bölme işlemi yapmamamnız lazım.

www.cozumpark.com

İnternetten baktım, kendisi pek tanıdık geldi. Ankara'da İzmir Caddesi ya da Ulus'ta kaçak olarak temin edilebilir eğer ellerinde varsa. Türkiye'nin geri kalanını bilemeyeceğim.

istanbul için peki? büfelerde bulmak mümkün değildir sanırım..

birkaç değişik semtte bulabilirisn
beyazıt altgeçit
aksaray valide camii önü
esenler dörtyol
karaköy altgeçit
kadıköy söğütlüçeşme metrobüs tarafı(hava kötü olunca tezgah açmaz)

sınır kapılarında bedava dağıtıyorlarmış gibi aldıklarına göre bir yerde satıyor olmalılar, istanbul'da bulursun kesin. büfelerde değil tabii akşam açılan tezgahlara bakman lazım.

İçinize siner mi bilmiyorum; ama bu şekilde paylaşamıyorsanız videonun bağlantısını kopyalayıp durum raporu paylaşıyormuşsunuz gibi "Ne düşünüyorsun?" falan yazan yere yapıştırın. 1-2 saniye içinde algılayıp videoyu gösterecektir orada, paylaşmadan önce.

becerenlerin samimi olduklarına inanmıyorum ya da akılları başında değil.

gülmeye bir alternatifin var mı?

hayat devam etmek mecburiyetinde. dayanamadığımız zaman çekip gidiyoruz zaten. o yüzden hayat karşısında kimsenin samimiyetini sorgulamaya hakkın yok.

hemingway şöyle demiş; "zeki insanlardaki mutluluk rastladığım en ender şeylerden biridir." bence özetliyor her şeyi.

anı yaşıyorsun.

Geçen gün buraya bir şey yazdım, gelen cevaplar uykularımı kaçırıyor, ne zaman gülsem gelen cevapları düşünüyorum. Çok bozuldum, kendime o kadar kızdım ki... Biraz önce de ev arkadaşımla Çöpçüler Kralı'nı izledim, Şener Şen'e, Kemâl Sunal'a kahkahalarla güldüm. Sonra ne mi yaptım? Girdim buraya, yazdığım şeye cevap gelmiş mi diye baktım? "Bakalım beni daha nasıl aşağılamışlar" diye utançla girdim baktım, kimse bir şey yazmamış. Ama o biraz önce kahkahalarla gülen adam bu gece de rahat uyku uyuyamayacak. Ne yapayım ama? Gülmeyeyim mi? Kendimi mi öldüreyim?

Hükümet ülkenin ağzına sıçmış, ben yurtdışında etrafımda bir sürü insan varken yalnızlığa boğulmuş, hâlâ Reyhanlı patlamasını düşünüyorum. Hayvanlara yapılan zulmü, alkole getirilen yasakları, 3 Liralık şeyin vatanımda 13 Liraya satılmasını düşünüyorum. Her gün 4-5 saatimi haberleri okuyarak, dinleyerek geçiriyorum, sinir küpüne dönüyorum. De ne yapayım? Hiç mi gülmeyeyim? Güldüğüm zaman bir de bütün bu pisliklerin üstüne "samimi değilim lan!" diye 3 günlük dünyamı daha da mı beter edeyim? Anası, babası, kardeşi, dostu, kedisi, köpeği, balığı ölen ne yapsın? Hiç mi gülmesin? Gülünce bir de kendisini mi sorgulasın? Çok klişe; ama hayat devam ediyor be. İstesek de istemesek de ediyor. İstersen tüm gün ağlarsın, öyle devam eder. İstersen tüm gün yersin, öyle devam eder. Ama ediyor.

Klozet'in ağzına sağlık diyerek aynı hissiyatta olduğumu belirtirim.

carbo-diem
her şeyi o kadar taksak gülmeyi bırak yaşayamayız. arkada bırakabileceğin bütün sıkıntıları bırak.

aha bu yüzden: cnr0.org

hayat fırtınanın geçmesini beklemek değil, yağmurda yürürken zevk almasını bilmektir mi ne öyle bi laf vardı. aynen onu uyguluyorum. genelde keyfim yerinde oluyor.

öpüşenlerin bıçaklandığı bir ülkede yaşıyorsun.
bir noktadan sonra bütün bu haberler komik gelmeye başlıyor. yapabileceğin bir şey yok çünkü. insanlara beyin aşılayamıyorsun.
elinden gelen tek şey gülmek.
adamın kafada neler dönüyor ki öpüşen görünce bıçaklıyor. kötü bir senaryosu olan film gibi.

vasfiye teyzeden gelsin,; gülmeyip napacan, mecbuuur.

soundcloud.com

şu muydu

Artist: M83
Şarkı: Midnight City
Albüm: Hurry Up, We're Dreaming.

Çok teşekkürler. Evet aradığım şarkı m83'e aitmiş.

Her ülkenin kendi sınırı vardır. Yani Türkiye'yi bağlamaz diğer ülküye götürdüğümüz sigaranın miktarı. Ülkeyi söylersen bilenler daha iyi yardımcı olaiblir diye düşünüyorum.

freeshoptaki calisanlar genelde biliyorlar. sorabilirsiniz ordan alirken.

www.heinemann-dutyfree.com

çoğu AB ülkesi için 800 adet sigara. japonya, kanada, isviçre vs 200 adet.

Bir üstteki bağlantıda yazan miktarları baz almayın, çünkü onlar Avrupa Birliği çıkışlı uçuşlar için geçerli. Türkiye'den Avrupa Birliği'ne gidecekseniz yasal olarak götürebileceğiniz karton sigara sayısı 1. Yani 200 sigara. Çoğu AB ülkesindeki uygulama böyle. Risk alırsanız 2-3 karton da götürebilirsiniz; ama şans eseri kontrol edilirseniz hem aldıklarınıza el konur, hem de her fazlalık için para ödemeniz gerekir. "Duty Free"den alırken otomatik olarak gideceğiniz yer için geçerli olan limiti zaten görevli size söyler.

Duty Freeden alacaksan yurtdışına çıkışta 9 kartondu sanıyorum limit. Fakat esas belirleyici olan, söylendiği gibi, gideceğin ülkenin kuralları olacaktır.

Orada da durum şöyle; bu durum ancak gümrük kontrolüne denk gelirsen, valizin açılırsa sorun olur. Tüm valizini içki sigara doldurup, gümrüğe tabi yükü olmayanların geçtiği kapıdan geçerken, orada bekleyen gümrük görevlilerinin seni çevirip valizini açtırmamaları halinde elini kolunu sallaya sallaya gidebilirsin. ABD fazla titiz hatta takıntılı "sanıyorum" valiz kurcalamak konusunda. Yolculuk Avrupa'yaysa sıkıntı yaşamaman büyük ihtimal. Doğu'yu Güney'i bilmiyorum.

Duty free limiti 3
Abd ye 3 karton getirdim bu sefer. genelde her yere 2karton goturuyorum. Simdiye kadar bir sorun olmadi. (Valizde tasiyorum beyan etmiyorum)

daha az once aldigim fazladan 1 karton sigaraya 38 euro, ayrica gumruge onceden beyan etmedigim icin bir 38 euro daha toplam 76 euro ceza odemis birisi olarak avrupa birligine giriste beraberinizdeki sigara sayisinin bir karton yani 200 sigara veya 100 sigarillo veya 50 puro oldugunu paylasir, cezasiz, sinirsiz ve en onemlisi alman gumruk memursuz gunler dilerim. benzer limitler alkollu icecekler ve hatta parfumler icin de gecerli oldugu icin es dostun kapris dolu siparislerini almadan evvel arastirmanizi tavsiye ederim.

gölge vardı arkadaşımın siyah köpeği

Nefertiti olabilir, ben daha önce hiç duymadım. Uzun ama hoş.

dada koy. dadaizm tadında.

mürekkep!
nefertiti de iyiymiş.

atra

latincede siyah, karanlık demek (dişil)

Asuman koy.

ermanen'in cevabını girmek için tıklamıştım tam da, atra +1

karabaş

(bkz: zeytin)

ASFALT koy olmadı. Karizma isim.

Labrador.

Geleneksel bir şey olmaz mı;

Arap?

kara

VPN

vpn sanırım ama o seninle şirket arasındaki bir durum değil mi?

edit: doktor civan bey 3 sn yapmayın :)

"Pocket" isimli bir uygulama var. İnternette rast geldiğiniz herhangi bir sayfayı çevrimdışı olarak kaydediyor ve internet erişiminizin olmadığı yerlerde bile okumanızı sağlıyor. Belgeleri kaydedebiliyor mu bilmiyorum; ama bir deneyin isterseniz. Chrome, Firefox, Android, iOS farketmez.

teamviewer tabii ki.

youtube mp3 çevirgeçlerini kullanın son ihtimal.

beemp3.com

songr diye bir program var. onu kuracaksın, istediğin şeyi yazıp aratacak indireceksin.

o akil adamlar uzlaşma, bilgilendirme için gidiyorlar. bayrak sallamak yada taşımakta sorun yok; ama o toplantılara bayrakla gidenler genelde şov peşinde koşan faşist tipler olduğu için yasaklanıyor. hepsi şov peşinde olmasa da ciddi dengesiz davranış sergileyen tipler var. orada bir organizasyon olmuş. varsa derdin efendi gibi anlat; ama haberlerden gördüğümüz üzere 2 kelam edemeyen adamlar lafı kesip bayrakla şov yapmaya çalışıyor.

asıl bu bayrak fetişizmi ne? bayrağı götüren nasıl bir üstünlük sağlıyor? eylemlerine bayrak götürmeyen vatan haini mi oluyor?

bilgilendirmek için yapılan bir toplantıya bayrakla gitmenin manası ne, bunu bi açıklarsan önce biz de neden yasakladıklarına kafa yorabiliriz.

bu sorunun nerdeyse aynısı, hatta çeviri de eğer bir hata yoksa " ingiltere'de ingiliz demekten çekinir olduk " benzerinde bir replik geçiyordu. this is england filminde. yanlış anlamayın sözüm size değil. ancak şov ve ırkçılık dürtüsü genel kabul görülen semboller üzerinden masumane bir tepkiymiş gibi algılatılmaya daha doğrusu kullanılmaya çalışılıyor.
(bkz: this is england)

süslü cümlelerle olan biten her şey normalmiş gibi konuşanlara anlam vermek güç. evet bu ülkede kendi bayrağımızı açmak, balkona, pencereye asmak suç oldu ve bu hiç normal değil...

Klozet +1 kardeşim...

Burada tartışma yaratmak doğru değil, biliyorum. Ama "şov yapmayın, faşistlik yapmayın" diyenleri anlayabilmek mümkün değil. İnsanın kendi bayrağını taşıması nasıl suç olabilir, bu size nasıl faşistlik olarak gelebilir? Benim aklım almıyor. "Biz bayrak açtık, bizi gözaltına aldılar" diye kimse ağlamıyor, genel olarak suç hâline getirdiler bu durumu çünkü. Normalleştiriyorlar bu tip gözaltı olaylarını. Akil toplantısı olsun olmasın normal bir şekilde bayrak taşımak bile suç artık. Vatanını sevmek ne zamandan beri suç, hiçbir provokatif davranış olmasa bile sırf bayrak koyduk diye "faşist" yaftası yapıştırma hakkını kim veriyor size? Bayrağı sevdik diye ille ülkücü mü olduk, anti-hümanist mi olduk? Hükümet birilerini bilgilendirmek istese akil adam toplantılarından ziyade bir patlama olduğu zaman yayın yasağı koymaz, belgeleri yok ettirtmez. Bu mu bilgilendirme? Hadi be.

Ben ptt ile italyaya gonderdim. 15 gunde gitti ama sadece 5 tl ye. Acelesi yoksa ptt iyidir.

bende ptt derim. hem uygun hem garanti. yani bana garanti geliyor. birde bir çok ülkeye ulaştırabiliyor. gönderdiğin ülkenin devlet postası ile çalışıyorlar ve bu yüzden çok uygun fiyat. ama devlet işi olduğu için biraz geç gidiyor. anlayacağın mesela; ptt 1 hafta da ülke içine dağıtıyor ya, he işte üstüne 1 hafta da diğer ülkenin posta servisini süresini koy, etti 2 hafta.

ptt'yi sevin. koskoca ingiltere kraliyet postası bile 1 hafta da uçağa teslim ediyor bir paketi uçağa. yani devlet işinde fix bu süre..

Bu zamana kadar PTT beni bir kere bile memnun etmedi, Türkiye içinde bile mektuplarım kayboldu.

Para bayılırım diyorsanız FedEx, UPS iyidir. Para bayılamam, PTT'den şaşmam diyorsanız da kesinlikle Acele Posta ile yollayın.

armani - code

Terra D'hermes EDP sürümünü bir dene. Denemeden alma.

hollister ya da yves saint laurent

Kullandığım 3 parfüm var ve çok memnunum;

Günlük/Sportif/Rahat = Ralph Lauren Polo Blue
Gece/ Özel / Abiye = Dolce&Gabbana The One
Sofistike / Abiye / Farklı = Carolina Herrera CHT Men

tavsiye ederim.

Fiyatları tek tek yazmadım ama, herbiri en fazla 200 lira falan olması lazım.

Nasomatto - black afgano

Calvin Klein -Euphoria. Hafif koku seviyorsan tabii.

(bkz: Azzaro twin)

edit : artan parayla bi şişe de bana al, 50ml 160TL el insaf.

Lacoste - Red.

Mis gibidir mis.

Evet ben de kıl oluyorum. +1. Ama yapacak bir şey yok gibi geliyor.

ben de gıcık oluyorum ama o döner tezgahının başındaki adam kimbilir ne haldedir ekmek parası için bütün gün ateşin başında diye düşünüyorum, şikayet etme durumu geçiyo o zaman.

bu durum beni rahatsız eden şeyler arasında 12345. sırada

o kadar alışmışım ki bu duruma sen yazmadan farkına varmadım açıkcası. ama evet rahatsız oluyormuşum

demek ki abd'nin los angeles, new york gibi buyuk sehirlerinin merkezlerinde gezsen kusa kusa oleceksin.

Koku olmadan sıçılamadığı gibi koku olmadan döner de yapılmıyor. Ha, havalandırma sistemleri tabii ki yeterli değil. Ama koku elbet olacaktır, beni rahatsız etmiyor.

Almanya'da yaşıyorum, buradaki dönercilerin önünden geçerken buralar da kokar. Ama patatesçinin önünden, sosisçinin önünden geçerken onlar da kokar. Almanlar da rahatsız oluyormuşa benzemiyor. Madem kokuyor, hadi yiyelim diyorlar.

kusmuk

yoğurt ekşi değilse leziz olabilir gibi, önce bir kaşıkta dene istersen :o)

denemedim ama iğrenç olur kanısındayım

Turkiye'de var mi bilmiyorum ama yurtdisinda kahveli,findikli yogurt karisimlari var.Sadece bir kere denemistim ve hic begenmemistim,ayila bayila yiyen arkadaslarim da vardi o ayri.Damak zevkiyle ilgili sanirim biraz.

En iyisi bir iki kasikla denemeniz bence.

denesene evladım tutan mı var

@trinitrotoluen

evde nescafe yoktu yoğurt yiyecekken aklıma böyle bir fikir geldi güzel oluyorsa gidip alayım diye sordum.

her neyse gittim aldım yaptım fena olmadı beğendim.

zaten nette tarifi de varmış: www.wikihow.com

Az şeker, taze yoğurt ve içine türk kahvesi (pişirmeden, toz olarak) de çok güzel oluyor. Tatlı krizim tuttuğunda evde bir şey yoksa öyle yapıyorum genelde.

Bence Gümbet çok çok güzel, Bodrum'un merkezine de yakın. Ayrıca eğlence mekanı vs. ne ararsan da var. Denizi de fena değildi.

Yahşi. Merkeze en yakın beldelerden biridir, buna rağmen tatil köyü gibidir. Denizi mükemmel ötesidir. Tavsiye olunur.

gümbet'ten kesinlikle uzak durun. inglitere ve avrupa'nın en kötü turistleri haliyle rezalet bir gece hayatı ve kötü bir denizi var. gümbet'e gidene kadar çınarçığa falan gidin daha iyi

akyarlar (bodruma uzak ama müthiş bir denizi var)
Torba (güzel deniz, bodruma yakın)
gölköy (denizi güzel bodruma uzak, gece hayatı hareketli, çok yakın türkbüküne yakın)
yalıkavak (denizi idare eder, bodruma orta mesafede)
yahşi için boo ya moon'a kesinlikle katılıyorum

bir de bitez var. denizi güzeldir. bodruma da yakın bir mesafede

biz 2 yıl önce yalıkavak'a gitmiştik. denizi muhteşemdi. balıklarla beraber yüzebiliyorsunuz.

Çoktan gittiniz mi bilmiyorum. Ama bu sene Yahşi'de tatil yaptık Mart döneminde. Mart'ta olmasından mütevellit bayağı bir sakindi, ama yazın bile olsa aşırı gürültülü ve gereksiz turistli bir yer olacağını sanmıyorum. Beyaz taş evlerin ve otellerin bol miktarda bulunduğu da bir yer. Kesinlikle öneriyorum.

Butik otelde kalalım derseniz de Satsuma Suits'i öneririm, güzide bir yer.