[]

sevgiliniz/esiniz/partneriniz konusmamiz lazim dese

ne düsünürsünüz? konu ne olabilir sizce?

ben birinin, hatta annemin, öldügünü düsünürüm sanirim. ilk aklima gelen sey ayrilir olmaz diye düsünüyorum. siz?


 
Ses tonu, beden diline göre bir fikir oluşur bende.


  • rock n roll  (15.05.24 17:32:00) 
Ayrılık olmasa bile ilişkiyle alalalı ciddi bir sıkıntı olduğunu düşünürüm ilk. Yüz yıllık muhabbet bu, hatta sizin başlığınızı okurken içeriği açmadan önce de bunu düşündüm.

Ortada bir sebep yokken birinin öldüğünü düşünmem neden düşüneyim ki.
  • akhenaten  (15.05.24 17:32:06) 
Sadece bunu söyleyeni de ciddiye alamıyorum ben.

İnsan olan, Ne hakkında konuşacağını da söyler. Mesela "akşam müsait olunca ilişkimiz hakkında konuşmak istiyorum" ya da "yarın görüştüğümüzde annenle ilgili konuşmak istiyorum" gibi.

@akhenatan da katılıyorum ayrıca. Ergen ruhlu insanların ilişkiyle ilgili olumsuz birşey söyleyeceğine işaret gibi geliyor. O yüzden sinir ediyor.
  • neden beni sevmedin  (15.05.24 17:36:22) 
Birisi ölünce şak diye söyleniyor telefonda.

Genellikle sıkıntı ve uzun bir mevzu olduğunda söylenen bir cümle benim için.
  • orangesandsea  (15.05.24 17:58:22) 
Ölüm haberini "konuşmamız lazım" diye veren birisini hiç duymadım. Sevgilim "konuşmamız lazım" dese ilişkide sorunlu gördüğü yerleri tartışmak istiyor diye düşünürdüm. Ayrılmak istiyor olabilir diye de aklımdan geçerdi.


  • pispinti  (15.05.24 18:03:12) 
pispinti +1. bir de anneme bir sey oldugunu neden sevgilimden ogreneyim ki? ailemden biri arar soyler.


  • hot potato  (15.05.24 18:09:22) 
olumsuz bir şey çıkmama ihtimalini sıfır görürdüm.

ama ölüm aklıma gelmez. ölüm çıkma ihtimali de sıfır :)
  • tabudeviren  (15.05.24 19:17:28) 
Yine ne var diye düşünürüm. Ciddiye almam.


  • Mehmettheslim  (15.05.24 20:57:50) 
rahatsız olduğu bişey olduğunu anlarım yemin ederim alnından öpüp "teşekkür ederim" derim. artık kimse konuşmuyor, duygularını, düşüncülerini "yanlış anlaşılırım, üzülür, alınır" diye dile getirmiyor. konuşmak kadar güzel bişey yok.


  • numlock  (15.05.24 21:26:20) 
İlişkide bir problem vardır, konuşup orayı onaralım demiştir.
Farkında olmadan yaptığınız ilişkinize ya da kendinize ya da bir başkasına zarar veren bir hareketiniz vardır, onu anlatacaktır.
Bir arkadaşınızın ya da akrabanızın sizi suistimal ettiğini tespit etmiştir. Onu söyleyecektir.
Kariyeriyle ilgili bir gelişme olmuştur, sizden görüş isteyecektir.

Daha da sayarım.
  • Mirket  (15.05.24 21:35:10) 
[]

Amsterdam'da eurovision izlenilecek yer

selamlar,

haftasonu eurovision finali var. Amsterdam'da izlenebilecek cafe, bar vs öneriniz var mi?


 
[]

2-3 saat icinde gecen filmler

örnek var mi?
benim bildigim sanirim testere sadece



 
Tüm zamanların en güzel filmlerinden

www.imdb.com
  • Mirket  (01.05.24 22:49:24) 
Yani tek mekan filmlerinin bir çoğu böyle sanki.

Buried www.imdb.com
Locke www.imdb.com
Bence Rezervuar Köpekleri de sayılır, tamam flashbackler vs. var ama esas olay depoda birkaç saat içinde geçiyor.

Die Hard'ların hepsi böyle birkaç saat içinde geçiyordu diye hatırlıyorum. Buna çok güzel örnek olur mesela.
  • nhk ni youkosu  (01.05.24 22:49:27 ~ 22:49:54) 
Victoria (2015) - sağlam film
Die Hard'ın hepsi
Retribution (2023) - dandik
Man on a Ledge - fena değil.
  • prole  (01.05.24 22:50:52) 
man from earth


  • pide  (01.05.24 22:52:34) 
(bkz: The Man from Earth)
(bkz: Phone Booth)
(bkz: The Strangers)
(bkz: Captain Phillips) biraz daha uzun bir süre ama dikkate değer
(bkz: The Invitation)
  • 10551037  (01.05.24 22:55:57) 
Son of saul'ü de ekleyelim


  • prole  (01.05.24 23:12:44) 
En kisa hikaye zaman dilimi "run lola run" olabilir. 20 dakika sadece. Ama 3 farkli senaryo gosteriliyor filmde.

"Vantage Point" gibi coklu perspektif filmleri de guzel ornek. Bunda hikaye zaman dilimi 23 dakika ama 8 farkli perspektiften anlatiliyor.

Bunlar gibi hikayesi kisa zamanli, bikac saatli veya bikac gunlu bicok ornegi burda bulabilirsin:
tvtropes.org

Not: time loop, ruyada olma veya birinin dusunceleri vb. senaryolu filmleri haric tutuyoruz tabii. Onlarda zaman dilimi anlik, bikac saniyelik veya anlamsiz olabilir.
  • ermanen  (01.05.24 23:42:47 ~ 02.05.24 14:14:30) 
  • tepedeki psychedelic adam  (01.05.24 23:52:37 ~ 23:52:43) 
yukarıdakilere ilaveten benim aklıma gelenler

www.imdb.com bullet proof - trende geçiyor
www.imdb.com cebimdeki yabancı- yemekte geçiyor
www.imdb.com triangle -gemide geçiyor

gemi demişken titanic de 2-3 saat içinde geçiyor :)
  • abelardo  (02.05.24 00:43:58 ~ 00:44:23) 
Bird Man
Non stop
Unstoppable
  • iwasbornonamountainside  (02.05.24 19:02:41) 
[]

sarap yapimi/tadimi ile ilgili türkce kitap

selam dostlar,

sarabi üzümü yetistirilisinden, beketilisinden, sarap yapimina dairt bütün süreci basit bir dille anlatacak, saraplari tanitan bir kitap ariyorum.

var mi öneriniz?

 
evde şarap adlı bir facebook grubu var. Gruba üye olduğun zaman erişebildiğin dosyaları var. Şarap yapımından kastın evde yapım ise o dosyalardan daha mükemmel Türkçe bir kaynak bulabileceğini sanmıyorum.

Grubun yöneticisi gerçekten konunun uzmanı ve her tür soruyu içtenlikle cevaplıyor. Dosyaları okumadan, dosyalarda zaten var olan bir soru olursa soranı azıcık azarlıyor :)
  • Mirket  (22.04.24 22:57:46) 
Bu sayfadaki pdf kitabı indir hocam

Terminolojiden üzüm cinslerine güzel soru ve cevaplar var giriş için
www.iwsa.com.tr
  • grimavi  (23.04.24 10:21:17) 
[]

yaşlandıkça muhafazakarlaşmak

yıllar geçtikçe muhafazakarlaştığınızı düşünüyor musunuz? örnek verebilir misiniz
?



 
Yeni şeyler denemeden bildiğini yapma/alma açısından olabilir. Muhafaza etme anlamında.

Dini anlamda soruyorsan hayır.
  • nhk ni youkosu  (05.04.24 18:49:35) 
Yaşlandıkça muhafazakarlaşmak insanın doğasında olan bir şey. Ölüme yaklaştıkça daha da artıyor. Yaşamayanlar istisna durumdadır. Yaşamadığını iddia edenler ise "muhafazakar" deyince aklına sadece din gelenler.

Surat yamultma efektli komedi(?), kelimenin ilk harfinden sonrasını silip yerine "ş" harfi koyulması ile türetilen(!) kelimeler, harflerin yerini değiştirerek oluşturulan kelimeler, arabesk keko Türkçe rap, yeni nesil komedyenlerin ciddi kısmı, restoranlardaki sunum komedisi, SJW zırvaları vb. şeylerden rahatsız oluyorum. Aptal insanlara tahammülüm azaldı. Bir de eskiden hemen hemen her hafta sonu dışarı çıkar, gece 2-3'ten önce dönmezdik. Şimdi maddi yükü olmasa bile dışarı çıkmak yerine evde toplanıyoruz.

Din, tanrı vs. olarak ise herhangi bir muhafazakarlaşma söz konusu değil. Gelenekçi tipte aileler ile toplanma, akraba gezme, büyük bayram kutlamaları vs. gibi şeylerden nefret ederdim küçükken. Şimdi yapmadığım için çok mutluyum. O devam ediyor.

Yaşlandı derken 40'lara daha yolum var.
  • nawar  (05.04.24 19:07:04 ~ 19:22:04) 
Dini anlamda da düsünebiliriz ama öyle sormadim. Mesela bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu? Bu tarz şeyleri demek istedim.


  • robert bosch  (05.04.24 19:12:44) 
"bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu?"

buna muhafazakarlık demezdim ama evet ben böyle düşünüyorum artık. Özellikle 30+ olunca (ve aslında bizim yaşımızdan bağımsız, aile ve akrabalar 60+ olunca) onlarla sağlıklı şekilde kaç kere buluşabileceğimizi sorguluyorum. Sadece bayramdan bayrama görüyorsam, sayı çok az. Sevdiklerimle geçirdiğim vaktin kıymetini anladım evet.
  • nhk ni youkosu  (05.04.24 21:08:50) 
kesinlikle. üstelik bunu 30'a yaklaşan biri olarak söylüyorum ahaha.

hayatımı avrupa aşığı birisi olarak geçirdim. daha 9-10 yaşında politikadan, ekonomiden anlamazken bile "batı medeniyeti" hayranıydım. ha şu da var: hala doğru yapılan işe "doğru" derim, bu konuda tarafgirliği mantıksız buluyorum ama geldiğimiz noktada kesin doğruları (diğer bir deyişle medya propagandasıyla "batı yapıyosa doğrudur") mantığını benimsemeyi bıraktım diyebilirim.

bu berbat ekonomiden, çürük ülkeden kurtulup daha güzel hayatlara kavuşan akranlarım için gerçekten seviniyorum; buna hiç itirazım yok ama diğer taraftan türkiye'de yaşayanlar olarak "almanya'da market vidyosu" izlemekten beynimizin muşmulaya döndüğünü düşünüyorum.

azılı bir atayiz ve özgürlükçü olarak ben son birkaç yılda biraz daha kendi içime kapandım açıkçası. yaşadığım hayattan mutlu değilim ama deli gibi yırtınmamın bana bi katkı sağlayacağını da düşünmüyorum. ya gidersin ya da uyum sağlarsın.

onun dışında artık almanya veya sibirya'da yaşamayı da fazla düşünmüyorum. annem yaşlanıyor. babam öldü. erkek kardeşim benim için hala bebek gibi. yakın zamanda dayı oldum. ailemi, her şeyi sırf daha iyi maaş veya koşullar için geride bırakmak eskisi kadar kolay gelmiyor.

bir yandan kendi durumumu çok üzücü buluyorum aslında. kendini özel zannederken hayatın yonttuğu, yoğurduğu, tükürüp öylece bıraktığı insanlardan biriyim. hayallerimin önemli bir bölümüne ulaşamadım, öyle de öleceğim. bununla gurur duymuyorum ama bir yandan da nasıl desem, hayatın olağan akışına uymaya çalışıp "esnek" davranmak arzusundayım. yoksa kafayı yerdim (bu yememiş halim).

o yüzden ben daha 30'una varmamış bir sultanbeyli hızlısı olarak KESİNLİKLE muhafazakarlaştığımı söyleyebilirim. daha ürkek, daha ketum, daha savunma ağırlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye başlıyorum yavaş yavaş.

içimde AHA ŞU KADAR inanç olsaydı zaten samimi söylüyorum gidip ortodoks keşişi filan olurdum, nesiller boyu anlatılacak şahane bir manyak olurdum. dini ve manevi olarak pek inancım yoktur, o konuda zayıfım ama geldiğim noktada artık 1+1 ev, kedi, akşamları dizi-film-maç izleme fikri beni mutlu etmiyor açıkçası. eşim, 50 tane çocuğum olsun filan diye düşünmeye başladım.

özellikle genç yaşta "açılan" insanlar için hele ki türkiye gibi ülkelerde uzun vadede muhafazakarlaşmak sanırım büyük ölçüde kaçınılmaz.

yine de milletim müsterih olsun, ben her şeyden nefret eden aksi bir ihtiyar olmamaya gayret edeceğim.

son not olarak ekleyeyim, "bayramlarda bi araya gelmek kısmı" beni ayrıca vurdu. çocukken, ergenken NEFRET ederdim. şimdi "sevdiğin insanları bi daha göremeyebilirsin" kafasındayım.
  • mark greg sputnik  (05.04.24 21:44:25 ~ 21:45:23) 
kesinlikle.

28’ken rahattım. 30 oldum, manken gibi kızları iplemiyorum. hata yapanın üstünü çiziyorum. güvenli duruşta muhafazakarlıkta çığır atladım. şakasız yalnız kalmaktan falan da korkmuyorum, bal porsuğu gibi date’ler geçiriyorum. biraz zayıflayalım, görüşürüz fıstıklar modunda takılmaya devamke.
  • baldan kaymak  (05.04.24 22:10:08) 
Dini olarak hayır. Hatta radikal ateist oluyorum.

Diğer konularda evet. Mesela artık etik şeylere daha fazla önem veriyorum. Ailevi anlamda sürekli annemle babamın kalan ömrünü düşünüp kalan tatillerimizi hesaplıyorum vs.

Hala bayram sevmem. Çok travmam var. Ömür billah bayram kutlamam.
  • jazzabel  (05.04.24 22:19:16) 
insanlari daha rahat kategorize edebildiğimiz icin tahammul dusmesi olabiliyor veya sınırları daha koruyoruz. aslında iyi kalbi temizden vs ziyade o kişi neyin ürünü, neyden besleniyor bilip buna göre ona zaman ve enerji harcıyoruz. bu konuda muhafazakarlastigimi soyleyebilirim

geleneksellik konusunda ise bir akım var yine ananne babanne dönemini övmek, köy övmek, temizlik yapmak, ev yapımı olan her şeyin güzellenmesi. bunlar güzel şeyler zaten de biz çocukken paketlilik, hazır gıda, dışardaki yemekler, eve temizlikçi almak, oteller, gece hayatı vs daha mühim bir şeydi. bunu ünlülerden bile çıkarıyoruz herkes köye yerleşmeye çalışıyor çapkınlığın yerini iyi ilişki kuram insanlar alıyor gibi örnekler uzatilabilir. akraba ilişkisinde de dönemsel bir şey yaşıyor olabiliriz yine geçmişe özlem ve övgü. belki sosyal bağlarımızın zayıflığı, samimşyetsizliği ve çiğliği bizi akrabada(zorunlu birliktelik) bir arayışa götürmüş olabilir. bunun yaşla yok diyemem ama bi süre akrabalarla fazla haşır neşir olsak o gelenekten neden uzaklaştığımızı anlariz diye düşünüyorum
muhafazakarligi pek de saglikli bir sey olarak gormuyorum biraz evrilmek lazim sanki
  • ala09  (06.04.24 15:10:25) 
Dini anlamda kesinlikle hayır.

Gelenek görenek anlamında kesinlikle hayır.

Ama tecrübe edilmiş ve doğruluğu tarafımdan görülmüş davranışlarımda ısrarcılığım genç nesilde muhafazakarlık olarak algılanıyor olabilir ki ona bir şey diyemem.
  • Mirket  (06.04.24 15:34:37) 
Ben uzun zamandir yurt disindayim. Bazi konularda hala cok muhafazakarim. Kavramakta zorlaniyorum.

Mesela bizim ofiste Beatrice adinda, guzel, sarisin bir kadin vardi. 2-3 ay ortalikta gorunmedi sonra geri geldi. Adini Dimitri olarak degistirmis. Ses teli ameliyati olmus, aletti de operasyonla aldirmis. Zamir olarak They, Them kullaniyor. Yani he ya da she diyemiyorsun. Bu degisiklik falan beni ilgilendiren ya da rahatsiz eden bir sey degil.

Yalniz soyle bir sey var: Bir trans kişiye kendi seçtiği isimle ve cinsiyet kimliğine uygun bir zamirle hitap etmeyi reddetmek veya yanlış cinsiyetlendirme yapmak, istihdam, barınma ve eğitim gibi hizmetler de dahil olmak üzere Kanun kapsamındaki sosyal bir alanda gerçekleştiğinde ayrimcilik oluyor. Yani yanlislikla aliskanliktan he dedin ya da she dedin kisi de biraz hassassa bu konuda aldin basina belayi. They them diyeceksin. Butun single, plural diye sana ogretilen ingilizceyi unut. Bu kisiyle konusurken yanlis zamir kullanmamak icin ugrasiyorum. Konustugum konudan cok buna odaklaniyorum.

Yine eski ofiste calisan biyolojik olarak erkek bir is arkadasi kadin oldu. Adini Stacey olarak degistirdi. Ertesi yilda Kayleigh olarak hitap edilmesini istiyordu. Eski erkek gardasimiz Jason'a ne oldu? He yerine she oldu burasi kolay. Lezbiyenmis. Ben de yine soru isaretleri? Hadi cinsiyet degistirdin adini niye zirt pirt degistiriyorsun.

Bir de nonbinary var. Bunlarda erkek ya da kadin olup olmadigini tam bilmeyenler. Kafasi karisiklar. Simdi cinsiyet degistirmis birinin de nonbinary olma ihtimali varmis. Bir de intersex sahislar var bunlar da erkek ve kadina tam uymayan bedenleri varmis. Bunlar nonbinary olabilirlermis ama nonbinary olanlar intersex degilmisler. Bunun nasil oldugunu bilen varsa bana izah ederse sevinirim.

Ben artik isimden baska bir sey kullanmamaya basladim. Ahmet, Ahmet'in diyorum. He/she/they falan hic karistirmiyorum.
  • thetruenorthstrongandfree  (06.04.24 16:53:19) 
Babam daha chill bir adama dönüşmüştü. Hatta ondan bir olayı saklıyordu aile sonra bir şekilde söylediler o da “ genç adam olur öyle şeyler” dedi ve iplemedi.

Bana gelecek olursak ben 30 larımda özellikle ilişkiler konusunda baya bir laçkalaşmıştım ama tabii sonunda o ilişkilerden güzel bir şey çıkmadı. O zamanlar savunduğum şeylerin tersine geleneksel ilişkiyi daha arar ve savunur oldum. Eskisi kadar geniş değilim. Eski düşüncelerimin arkasımdayım ama benlik değil onun da farkındayım. Bunun dışında aileme daha çok vakit ayırmaya, aramaya sormaya başladım. Ama ailemin gençleri benimle çok rahatlar hem sırdaşlarıyım hem de dert ortaklarıyım konu ne olursa olsun. Bunun dışında hala chill im.
  • guitarissimo  (22.04.24 00:39:27) 
[]

yüzde kac artisla daha kücük sirkete gecersiniz

selam dostlar,

büyük bir sirkette calisiyorsunuz diyelim.
daha kücük ama benzer is yapan sirketten teklif aldiniz.

title bir üstü ama cook benzer. yüzde kac maas artisi sizi oraya gecmeye ikna eder?

 
%25-30


  • gabe h coud  (14.03.24 17:25:39) 
Şimdiki yerde kafan rahat ve çalışma düzenli mi? Esas sorum bu olurdu. Küçük yere geçince fazla mesai, aksayan ödeme, yapılmayan zam, ekstra iş vb. çıkma ihtimali var. Yoksa %30min + holosko.


  • prole  (14.03.24 17:36:15) 
ben de bunu anlamıyorum. çok yeni açılmış her an tutunamayıp gidebilir hissiyatı verecek kadar dandik duran bir şirket değilse şirketin küçüklüğünün önemi ne ki? aldığım maaş + yan haklarım neyse önemli olan o zaten. fazla mesailer falan büyük şirketler de olmuyor mu sanılıyor ben kendim de büyük bir şirkette çalışıyorum başka büyük şirketlerde arkadaşlarım da var oluyor gayet pozisyonuna göre değişiyor.

daha önce de küçük şirketlerde de çalışmış biri olarak tek reel artısı büyük şirketin bence direkt esas patronla pek muhattap olmamak. küçük yerlerde genelde iç içe olabiliyorsun şirketin sahipleriyle ve genelde manyak oluyorlar. büyük şirkette de müdürünle direktörünle muhattap olursun onlar da şansına manyak çıkabilir ama direkt mal sahibi olunca manyaklık ihtimali artıyor bence. onun dışında mesela etkinlikler desen bazı start uplar var birçok büyük şirketten daha güzel etkinlikler düzenliyor ya da yan haklar desen daha iyi veriyor bunlar şirketten şirkete değişen şeyler küçüklük büyüklükle orantılı değil.

sonuç olarak büyük küçük olmasından bağımsız herhangi bir şirkete eğer işimde mutsuzsam aynı maaşa da geçebilirim ama maddi manevi mutluysam %30.
  • semaforo de medianoche  (14.03.24 18:53:22) 
Su an meslegimin Nirvana'sinda calisiyorum. Maasim ve yan haklarim cok iyi. Stres oldum desem bir yil ise gitmesem kimse bir sey yapamaz. O yuzden kucuk sirket iki kati maas da verse gecmem.


  • thetruenorthstrongandfree  (14.03.24 19:04:16) 
Oncelikle if it ain't broke, don't fix it. Ortada sorun yoksa para icin kolay kolay degismem. Minimum 50% olmasi lazim benim icin. Atiyorum yeni yerde stresim artmissa, yoneticilerle, is arkadaslarimla frekansim tutmamissa, ulasim surem artmissa ne yapayim ben maas artisini.


  • freedonia  (14.03.24 19:21:07) 
Yüzde 300. Allah küçük şirketten korusun. Maaşın bir gün geç yatması, biz bir aileyiz düşüncesi, en küçük şeylerin hesabının yapılması, her şey çıkabilir. Title falan bunlar insan aldatan dünya kandırmacalarıdır. Önemli olan düzen ve huzurdur.


  • dissendium  (14.03.24 19:28:14) 
Thetruenorth +1. Burası Türkiye küçük şirket kapının önüne koyabilir her an. Büyük şirket insana da değer veriyorsa kıpırdanma kolay kolay.


  • Mcfly  (14.03.24 19:33:37) 
Sahip olduğum yan hakları düşününce rahat yüzde 70 olur.

Yan haklarımı yazayım;

- Tamamlayıcı sağlık sigortası
- 3 ayda bir çift maaş.
- İndirimli uçak bileti hakkı (Ayda 5 kere)

Özellikle 3 ayda bir çift ile indirimli uçak bileti çok büyük nimet benim için. Uzakdoğu'ya biletler 4500 - 5000 türk lirası git gel.

2023 Ağustos ile 2024 Şubat arası 6 aylık schengen vizem vardı. 4 Defa git gel yaptım ki 3ü eylül ve ekim aylarındaydı. Kasım ayında diş tedavi olduğum için hem masraf çıktı hem 3 hafta sürdü. Yoksa gene giderdim illa.

Dolasıyla en az yüzde 70.
  • put it in your appropriate place  (14.03.24 20:57:22) 
%100 üne geçmedim para yanında ek haklarıda karşılamalı


  • basond  (14.03.24 21:11:41) 
@dissendium +300


  • nawar  (14.03.24 21:14:28) 
Burada soru benim için küçük ne kadar küçük.
Ben şu an 100 bin kişilik sirketteyim, yıllık geliri 20 milyar dolar üstü.
Ama büyük şirket getirdiği sıkıntılar var ve bölgede belli geçmişi olan, yeni atilimlar yapan çok daha küçük sirketler var. Birinden çok ciddi teklif almıştım misal.
Buradaki soru küçük ne kadar küçük ve gelecek görüyor musunuz. Misal benim için yıllık gelir 1 milyar dolar falan küçük. Daha azı daha da küçük. Ama bunlarda farklı firsatlar olabiliyor.

Kaç fazlasina? Fransa piyasasına göre yüzde 15-20 arası. Ama sadece para yetmez. Misal hangi erp, hangi ürün üretiliyor, başka ulkelerde fabrika var mi vs vs. Yani sırf para olarak bakmam.
  • logisticsmanager  (14.03.24 21:42:53) 
[]

Basca ros - sensa parol? italyanca sarki

selamlar,

youtu.be

videodaki futbolcu hangi sarkidan bahsediyor? italyanca olabilir ama emin degilim.
13:44'te en sevdigi sarki soruluyor

 
Vasco Rossi- Senza Parole

m.youtube.com
  • the guy from batman  (11.03.24 22:49:14) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.