Genel geçer iletişim kurallarını yerine getirdiği zaman herkese karşı kolay hatta epeyce de kolaylaştırıcı bir insanım. Ama samimiyetsizlik, yalancılık, saygısızlık, menfaatperestlik, omurgasızlık... Bunlara gelemem, bana dokunduğu anda aynıyla iade ederim ve bu çok can yakıcı olur, ayna tutarım çünkü. Bana dokunmadığı halde gördüm ise de, bu olumsuzluklardan dolayı da insanları kendime bir yerden sonra yaklaştırmam zaten.
Ama hassasiyetlerim çoktur, dikkatim ve titizliğim çoktur, benden beklendiğini düşündüğüm erdemleri dikkatle ve titizlikle yerine getirir ve aynısını beklerim, bir nezaketle konuşmayı olsun beklerim. Bir erkek her ne olursa olsun hiçbir kadını aşağılayarak konuşmamalı mesela, saygısızlık etmemeli. Bir kafede kasa görevlisi, kirli halde verdiği çatal bıçağın değiştirilmesini isteyen müşteriye eliyle kışkış işareti yapmamalı mesela, yapamamalı. Orada onu rezil edebilirim, diklenirse o müesseseyi birbirine katabilirim. İster miyim, istemem, mutlu olur muyum, olmam ama bunları yaparım, çünkü benden görmediği hakareti görmüş gibi davranamaz. Az önce rezil ettim mesela.
Zor muyum? 42 yaşındayım, bugünün gençlerine göre çok zorum. Kendi çağdaşlarıma göre zorum, büyükler arasında da zorum, epey yaşlıların kalemiyim. Böyle 80-90 civarının. O dönemin terbiyesiyle yetiştim çünkü. Kimse benden gevşememi bekleyemez, suyuma gitmedikçe.
0