Ekşi Duyuru

Kuzenim bira yaparken özü böyle mahvetti. Çünkü tahta kaşıklarda dilediğin kadar yıka çizikler arasında kalıntı oluyormuş. Makinaya atmak iyi olur diye düşünüyorum. Bulaşık makinam yok.

Yakın zamana kadar makineye koyuyordum. Geçenlerde çok yoğun deterjan kokusu aldım ve artık koymamaya karar verdim.
Sonradan konulmaması yönünde yazılar okudum.

Yıllardır hiçbir şeyi elde yıkamıyorum. Kalıntı kalıyorsa da kalıyor, elde yıkamak daha büyük zarar verir bünyeme.

Her şey makineye atıyorum. Hayat tahta kaşıkları düşünmek için çok kısa.

elde yıkamakla uğraşmıyorum makineye atıyorum. dediğin gibi kalıntı mutlaka kalıyordur. zamanla çatlıyorlar zaten. şimşir kaşık kullanıyorum daha dayanıklılar çizilmiyorlar ama illa ki deterjan kalıyordur. ona bakarsan kesme tahtası da çizik içinde ve elde yıkasam da içine işliyordur deterjan.

Yıkamak istemiyorum makinede ama yıkıyorum.

Atıyorum

sonra sudan geçirince çıkmaz mı deterjanlar

atiyorum valla cok ugrasamam. deterjan kalintisina gelene kadar kimbilir ne kalintilar yiyoruz, soluyoruz vs. bir tek teflon atmiyorum.

herseyi atiyorum.
kullandigimiz deterjan %99 su, cok kuvvetli deterjan kullanmiyoruz.

msa'da kursa giderken ne kadar doğru bilmiyorum ama oradaki hocalardan biri "tahta kaşıklar deterjanlı suyu emerler ve yemek pişirmede kullanırken ısıda o suyu geri bırakırlar" gibi bi şey demişti. sırf bu nedenle hiç tahta kaşık kullanmak istemiyorum çünkü deterjansız temizlemesi zulüm gibi bir şey.

Atıyorum

Çözüm: çizilebilen şeyler kullanmamak. Dolayısıyla tüm mutfak gereçlerini birinci kalite paslanmaz çelik ile değiştirmek.

Son bir tavam kaldı teflon. Çok para vermiştim ağır bir tava. Para bulunca onu da atacağım.

Bir başka çözüm: sapı çelik ucu gıda tipi silikondan kaşık kullanmak.

atılmaz denen her şeyi atıyorum makineye, elimden gelse ocağı bile makinede yıkarım ovalayıp temizlemeye uğraşmamak için :) bulaşık makinesinde yıkayamadığım her şey benim düşmanımdır.

Ben nedense takıntılıyım ya ayırıp elde yıkıyorum tahta şeyleri.

Karbonat + sirke de mantıklıymış ufak bir leğende bekleteyim kesin baya bir pislik atar.

Atıyorum. Umrumda değil.

ben de makinaya koymuyorum. elde yıkıyorum.

çok iyi teşekkürler :)

formasyon almalı diye biliyorum alırsa atanma yolu açılır ama siyasetten formasyon alınmalı ticaret liselerinde falan öğretmen olur, ingilizce öğretmeni bu şekilde olamaz.

Edemez.

hayır, lisans + formasyon gerekli.

MEB e bağlı olarak bir şey yapamaz ama özel okullar isterse istihdam eder, bir engel yok.

3 5 saatte olacak şey değil o. İf de günlük kalori ihtiyacı karşılamali zaten

Kitlik modu diye bir sey yok. %30 yag oraniyla ne kitligi

sağlam dediğine göre şirkete güvenmek istiyorsun, o zaman merkezi borsalara bakacaksın.

Yok ben koda güvenirim defi ürünü de olur dersen: (bkz: anchor protocol)
app.anchorprotocol.com
terra üzerindeki stablecoin UST'ye yıllık %19.5 Benim param bir süredir burada. Dokümanlarına girip Audit raporuna vs. bak istersen. (fakat kasadan yiyor şu an, normalde %11'e falan çekmeleri lazım bir noktada o oranlara gelecektir)

anchor +1,

borsa ve şirketlerden uzak dur. onlar da anchor'da stakeleyip senden komisyon alacak. mantığı bu yani merkezilerin. yok ben luna'ya güvenmiyorum dersen o zaman bancor ya da curve'e bakacaksın.

kendi şirketinize plakayı verin onlar tramerden poliçeye ulaşsınlar.

En olmadı arayıp göndermiyorlarsa mala zarar vermeden savcılığa sikayeyckşikayetçi olacağınızı dosyasınızı avukata devredeceğinizi aracınızı da yetkili serviste yaptırıp çıkan faturayı da icra yoluyla tahsil edeceğinizi belirtin.

mala zarar vermeden savcılık takipsizlik veriyor. kasten çarpmamışsa tabi.

Kaza tespit tutanaği da doldurmadiniz muhtemelen. Kanıtlayabiliyorsanız polise gitmeniz gerek bu durumda.

Zaten daha yoksul kesimler bu durumda. Bir makarna 5.5 TL olmuş. Bir öğrenci her gün bir paket makarna yese aylık makarna masrafı 5.5 x 30 = 165 TL. Bunun yağı, ekstra patatesi, tavuğu yok.

olacağını düşünüyorum şahsen, üstelik sadece bizim ülkede değil. toprak sahibi olmak daha önemli hale gelecek. evim ve param olsa, ikinci bir ev almak yerine toprak satın alırdım.

şu an zaten gıda alamayacak durumda insanlar var. sıra henüz bizim gibi kendini orta sınıf sanan fakirlere gelmedi.

Kalite dusurmeye baslarlar biraz dizginlenir. Zaten dusuk tabii de hala payi var.

Kriz de zaten var aslinda. Bizim burada a101 bim hic bu kadar dolu, migros ise hic bu kadar bos olmazdi.

Gıda krizi olan ihtimali var
Çin bu sene kapalı mesela ama büyük oranda gıda stoğu yaptı yapıyor. Bu bakımdan Çin'in hareketleri büyük sorunların da habercisi gibi. (Afrika'da da rahat durmuyor(

Bizim de gıda ayrıca hububat vb ihracatını kısıtlama noktasında düşünmemiz gerekiyor ki covidle başlayan süreçte ayrıca Avrupa'yı etkileyecek olan bir kriz ihtimali var .

gıde krizi olmaz. daha doğrusu gıda krizini tanımlamamız lazım.

ben krizi hepten aç kalmak olarak tanımlıyorum/algılıyorum. ben hepten aç kalacağımızı zannetmiyorum.

ama olaya bir de şu açıdan bakmak lazım. bir kesim var ki, eve kırmızı et alamıyordu. hatta tavuk bile ara ara alabiliyordu. bunlar artık tavuk da alamayacak. eve protein girmeyecek. sadece ekmek ve sebze yemeye devam edecekler. proteinle tanışmamış bir nesil gelecek.

Üretmek zorundayız..üretirsek tarım hayvancılık düzgün yapılırsa dışa bağımlı kalemler azalırsa umut var

İlki bir ihtimal olabilir diğerlerinde bariz feminen ögeler var. Bir kartlık bir de deri kese taşımak alternetif olabilir. Kesenin ağzını açarsanız Vakkonun bozuk para gözü olan erkek cüzdanları da var bu arada.

bunlari gorunce aklima burhan altintop geldi :)

Ben bozuk parayi cebime atiyorum ki zaten nakit olayi ortadan kalkiyor, yakinda bozuk derdi de kalmayacak. USB'nin de en ufagini alip anahtarliga takiyorum. Ayrica kredi karti seklinde USBler de var eger anahtarliga takmak istemiyorsan.

beğendiyseniz kullanın gitsin, feminen dursa nolur ki. zaten 2. hariç diğerleri çok feminen gibi gelmedi bana, maskülen de değil, standart cüzdan işte. 1. çirkin bu arada.

feminenlik sorun degil kimse sirf cuzdaniniz icin sizden uzaklasmaz da, bunlar cebinize sigacak mi? o kadar cok kart tasiyor hem de bozuk para bulunduruyorsaniz direkt ufak cantalardan alin emekli baba hesabi.

USDT TRC20 ağı ile 25 centten daha ucuza mal oluyor.

algo 0.1 fee'si, 18 cent civarı yani. işlemi borsa onayladıktan sonra ortalama 4snde chaine yazılır.

xlm-stellar lumens önermişlerdi bir de. onun avantajı nedir?

btt'ye çevirerek yapıyorum şahsen.

%10-15 daha fazla vermeyi kabul ediyorsan neden olmasın. ekspertiz dediğin zor bir iş değil satıcıyla anlaşıyorsun senin seçeceğin kurumsal bir yerde gidip baktırıyorsun bu kadar. yoksa en uzmanım diyen biri bile aracın çoğu detayını göremez.

ekspertiz de sana sadece kaporta hasarı ve ağır şase işlemlerini söyleyebilir. o da mekanik veya motor aksam hasarlarını bilemez. wowwo falan da motor-mekanik hasarı bilemez buna emin ol.

Ben aldım vava'dan. Piyasa fiyatının üstüne değil hem de piyasa fiyatına aldım. Sorularınız varsa cevaplayabilirim.

@himmet dayi aracı satın almadan önce göremiyorsunuz diyorlar. nasıl güvendiniz? bir de kendi eksper raporları haricinde ekstra bir şey çıktı mı? kozmetik olarak fotoğrafları gibi miydi?

Satin almadan once gorememek nedir yahu? Bir mali bakmadan almak diyr bir sey mi var, ben sanmıyorum boyle olacagini. Bu sekilde kimse arac almaz ki.

Ben sahistan aldigim 2.el aracta cok sikinti yasadim. Bir dahakine ben de bu tarz kurumdaldan alabilirim çünkü bir sure motor mekanik garantisi var.
Siz simdi sahistan alacaginiz araci eskpertize goturseniz size motor hakkında pek bilgi veremeyecekler. Size motor garantisini verecek biri yok ortada. Bana daha guvenli geliyor bu kurumsal 2.elciler. baktigimda piyasa fiyatından yuksek de değil fiyatlar. Alirken cok olduruyorlar zaten, ordan kar ediyorlardir. Uc bes fazla versen de garantili is daha iyi. Benim cok basim agridi 2.elde. ekspere de soktuk tabi ama eksperle is bitmiyor eksper motorun icini acip bakmıyor nihayetinde.

Evet. Aracın sahibi olmadan göremiyorsunuz. Bu doğru. Başta bende şaşırdım açıkçası. Ama güvenilmeyecek bir durum yok. İlk olarak size ekspertiz garantisi ve mekanik bakım garantisi (3 ay ya da 5 bin km) veriyorlar. Ayrıca aracı beğenmezseniz 14 gün içinde koşulsuz iade edilebiliyor. Burada tek problem aracı görmek için tüm parayı ödemek zorundasınız. Eğer bu sizin için sorun değilse aracı aldıktan sonra bir sorun ile karşılaşır ya da atıyorum rengini bile beğenmezseniz iade edersiniz. Tüm parayı iade ediyorlar. Ancak şöyle bir şey var. Aracın koltuğundaki lekeye kadar her şey çok net bir şekilde sitesinde belirtiliyor. Hatta ben aldığım araçta belirtilen 3 çizikten ikisini göremedim. 5 Cm yakından bakmak gerekiyor çizik olduğunu anlamak için.

Aracı görmeden kimse almaz demiş arkadaş ama deli gibi araç satıyor. Ben aldıktan sonra da takip ettim. Özellikle düşük km, otomatik vites araç gelince, kaza boya falan da yoksa anında satılıyor.

Piyasa fiyatı ile ilgili de şöyle söyleyeyim; ben aracı 254 bine aldım. Almadan önce de piyasa fiyatı araştırdım. Aldığım aracın neredeyse aynısı bir araç vardı sahibinden'de ve fiyatı 266 bin lira idi. Pazarlıkla en fazla 255'e düşse bile hem bakım garantisi olmayacak hem de ekspertiz ile uğraşacaksın.

Vava'da ise yapman gereken parayı yatırıp noterden vekalet çıkarmak. Sonra istersen kapına kadar getiriyorlar aracı. Açıkçası aldığım araç beklediğimden çok daha iyiydi. Bu nedenle soranlara vava'yı öneriyorum. Dediğim gibi tek problem aracı görmek mümkün değil. Ama sitede 40 tane fotoğraf oluyor. Düşününce "görüp ne yapacağım?" dedim. Zaten bi araç alacaksan rengine kadar nasıl göründüğünü biliyorsun sokakta gördüğün araçlardan. Gidip araca baksan ne değişecek? Araç geldi, beğenmedin; iade et. Buradaki problem kredi vs çekiyorsan iade ettiğin araç için o parayı bir kere çekmiş oluyorsun ve her hafta artan bir araç piyasası var. Ben aracı 254'e aldım 1,5 ay önce. Şu an piyasa fiyatı 291 bin oldu.

Son olarak şunu da ekleyeyim. Ben aracı tekrar vava'ya satmak istediğimde verilen ön teklif 294 bin şu an. Tabii kontrolden sonra son teklifte biraz düşüyor teklif ama benim araçta fiyat kıracak bir yer de yok. Yine de hadi 10 bin kırdı diyelim. Piyasanın 5 bin altına hiç uğramadan anında satıyorsun. Vava bu sıralar adını duyurmak için çok kâr etmeden al sat yapıyor gibi duruyor şu an. Ben aynı aracı aabam.com'da trinkt sat yapınca 276 bin teklif ediliyor örneğin.

@himmet çok teşekkürler ayrıntılı cevap için. manuel egea cross var bende. çok memnunum ama otomatik lazım. cliolara bakıyorum denk gelirse alıcam gibi. sistem fena durmuyor en kötü iade ederiz. ama avantajı çok çok fazla sahibindendeki satıcılarla uğraşmamak için.

en çok yaptıklarım:
* dökme tavada antrikot
* tereyağında bonfile

etli noodle olabilir soya soslu falan
uğraşırım dersen etli quesadilla
fajita
özbek pilavı bu mevsimde güzel olur
hünkar beğendiyi yabana atma :)

(bkz: beef wellington)

dana ama dananın neresi ? Kontrfile ise şinitzel deneyebilirsiniz.
İncik ise, osso buco deneyebilirsiniz. Veya farklı steak kesimlerinden t-bone vs. alıp ızgara deneyebilirsiniz. Dana yanak vb. gibi etleri uzun süreli şarapta pişirebilirsiniz. Kıyma veya minik kuşbaşılar ile taco deneyebilirsiniz.

dananın neresi +1
farklı bişi istiyorsan massaman curry
www.taste.com.au

macar gulaş

Döküm tencere ya da güveç var ise Boeuf Bourguignon deneyebilirsiniz www.ruhundoysun.com

parmak,bacak gibi yerlerdeki iç kanamalara çocukluktan beri aynı ismi veririz
"morarma"
morarma o demektir.

içeride kan akar, derinin altına oturur mor gözükür.

Sizin o bildiğiniz "iç kanaması var" lafı (filmlerde dizilerde olan)
Organlar için geçerli, organlar kanayınca ölüyorsunuz.
parmakta organ olmadığı için, morarır sonra geçer :)

çok şişmişse acile git, kırık çatlak olabilir.

@Corc morarma diyince bi rahatlama geldi, hastane işlerini sevmiyorum da :) teşekkürler bilgi için. orda biriken kan dağılır, emilir, yok olur falan dimi?

@killerbee çok şişme yok, 2-3 mm kadar var. hafif sızı var. harekette de sıkıntı yok.

geçer geçer :)
gözüne darbe alınca kılcal damarlar yırtılır kanar, gözün morarır
1 2 haftaya geçer mesela.

parmakta daha bile hızlı iyileşir.
sorun yok

Standart kira sözleşmelerinde siz bir şey ekleyip cikarmadiysaniz kendinize bununla ilgili bir madde oluyor. Onu gerekce göstererek hukuki işlem baslatabilirsiniz. Yoksa öyle bir madde sözleşmede onu bilmiyorum napilir.

çıkmayı kabul etmeyebilir?

sözleşmede yazıyor mu kira artış şartı?
mahkeme/icra yoluyla yasal hakkınızı alabilirsiniz, biraz uzun sürebilir ama süreç sizin lehinize sonuçlanır.

çıkmayı kabul etmiyor yazmadım. kira zammını kabul etmiyor yazdım. daha çıkın demedik. 10 yıla yaklaşan bir kiracı. kontrat otomatik uzuyor yani. herhangi bir zam oranı yok kontratta.

10 yıl olduysa çıkarabilirsiniz: mihci.av.tr

5 yılı dolduysa emsal kira kararıyla yeni bir oran belirlenebilir, 10 yılı dolduysa sebepsiz çıkartabilirsiniz.

Yani 5 yılı dolduysa, 5 yıldır yasal oranlarla 5. yılın kirası 2000 tl olduysa, ama çevrede emsal kiralar 3 bin lira ise yeni bir kira belirlemek için başvuru yapabiliyormuşsunuz. Bunu da yeni öğrendim, doğruluğunu teyit etmedim ama.

Bu zamanda yasal artış oranını kabul etmeyen kiracı da düşman başına, millet %30-40 zam yapmak istiyor, kiracılar yasal oranda zam yapan ev sahibine "iyi adam" diyor.

eğer kontratta tüfeye göre zam yapılır yazıyorsa ve zam döneminde eksik kira yatırırsa hemen ihtarname çekiyorsunuz noterden.
2 tane ihtarname sonrası tahliye davası açma hakkınız oluyor.

böyle durumlarda yapılacak iki önemli şey var:

1 - zammı haber verdiğiniz ve kiracının kabul etmediği iletişimlerinizi not etmeniz iyi olur. telefon konuşması ise "şu gün aradım, hayır dedi" gibisinden, mail ise çıktı alın, whatsapp ise ekran görüntüsü alın. kenarda dursun. eğer elinizden şu ana kadar yazılı çizili bir şey yoksa, mümkünse bundan sonra tüm görüşmelerinizi yazılı yapın. whatsapp bile iş görür.

2 - zammı noterden ihtarname ile haber verin. ellerinde hazır örnekler bile vardır belki. bir avukat tanıdığınızdan rica edin, onlarda da örnek illa vardır. ihtarnamenin bir tarafına "evin bulunduğu bölgedeki benzer evlerin kira rayiçlerine bakıldığında, söz konusu zam oranının bile düşük kaldığı görülmektedir. Mevzuat gereği rayiç belirleme davası açılarak, kiranıza çok daha yüksek bir oranda zam yapılması mümkün iken, yapmış olduğumuz zam miktarı cüzi ve yasal sınırlar içerisindedir. Yeni dönemdeki kiralarınızı bu zam oranıyla yatırmamanız halinde, rayiç belirleme davası açma ve/veya tahliye davası açma haklarımızı saklı tutarız" gibisinden bir şey eklemeniz de iyi olabilir.

bir ev sahibi, bir tanıdığıma saçma sapan bir zam yapmıştı. bunlar da kabul etmemişti. babamın da (emekli noter) tavsiyesi ile , tanıdıklarım yasal zam oranı ile yatırmaya devam etmişlerdi. ev sahibi önce parayı geri gönderdi, sonra komple banka hesabını (en azından bizim bildiğimiz hesabı) kapatmıştı. sonrasında yine babamın tavsiyesi ile , postane üzerinden isme göndertmiştik parayı. (bunu neden anlattım bilmiyorum, aklıma geldi)

Hocam bu işi sulh yoluyla çözmeye çalışın. Kanun kiracılara çok pozitif ayrımcılık tanıyor. İcra falan derken bi bakmışsınız 5-6 ay kira alamamışsınız.

teşekkürler arkadaşlar. kiracılarımıza hep yardımcı olduk bu yüzden evin kirası çevreye göre oldukça düşük kaldı. yeri geldi zam yapmadık. şimdi sadece tüfeye göre zam yapacağız. ona da bir sürü bahane itiraz gelince yani evi satsam daha iyi. bilgiler için hepinize teşekkür ederim. bir yol bulacağız bakalım.

şirket imza yetkilisi gidecek, imza sirküsü vs falan da isteniyor diye hatırlıyorum. gideceğiniz şubeyi bi arayın derim sonra arıza yapıyolar.

teşekkürler. hgs'yi bireysel olarak çıkarttırdım. iki türlüde oluyormuş. şirket adına olunca evrak işleri artıyordu dediğiniz gibi. bilgi olarak dursun burada.

kenarındaki çıkıntılar keskin değil. O sorun olmaz ama 15.6" laptop koyarsan fareye yer kalmaz.

Kullanıyoruz, fareye yer kalmıyor +1

benzine batırılmış bez ile ovala

Bol kolanya ile ovaladım ben. Üstteki arkadaşın dediği gibi benzin iyi olur sanki

En kolay yolu izopropil alkol, yoksa yüksek alkol oranlı jel el dezenfektanı

benzinin içindeki katkı maddesi boyanın verniğine zarar verebiliyor.

Benzin

Reçine sökücü sprey

teşekkürler arkadaşlar alkol bazlı şeylerle deneyeceğim.

neyle çıkar bilmiyorum ama ben buraya boyanı korumaya geldim. benzin, yüksel alkol vs ile canına okursun boyanın. elbet vardır zarar vermeden çözmenin bir yolu. bir oto boyacısına danış derim. aşındırırsın, özelliğini yitirirsin yoksa.

kayıp anahtar
ikame araç
yetkili servisler
evcil hayvan zararları
park halinde gerçekleşen kazalar

eğer araç her gün lazım oluyorsa en az 2 haftalık ikame araç
dolu (özellikle istanbul ya da egede yaşıyorsan)
kemirgen - hayvan saldırısı (son dönemde köpeklerin arabadan tampon falan söktüğü çok olay var)
ayaklanma tarzı olaylar (eylem vs arasında kalırsan diye)
yetkili serviste orijinal parça kullanılarak tamirat (çok önemli, kaskon var sanarsın seni sanayiye yollarlar bu olmazsa)
mini hasar sigortası (cam kırılması gibi ıvır zıvır şeyleri hasarsızlığı bozmadan karşılar)

-Cam değişimi için yetkili servis klozu
-İkame araç en az 2 hafta ya da daha uzun (standart 1 hafta oluyor genelde ve Allah korusun kaza durumunda ekspertizi, parça beklemesi, tamiri derken arada araçsız kalma durumu oluyor)

yanlış akaryakıt
orijinal cam
yeni araç klozu

Arkadaşlar anahtar ikame araç, dolu vs demiş ama eğer full kasko yaptırıyorsan zaten bunlar oluyor. Bence sen kasko ödemesini yaptırmadan poliçeyi bir iste ve incele. Ona göre diğerlerini eklet. İkame araç genelde 7 gün olur onu uzatabilirsin duruma göre.

Cam bazen yetkili servis olmuyor ona dikkat et. Bir de bulunduğun ilde kaskonun yetkili servis ile anlaşması var mı ona dikkat et.

Araçta ekstra donanım var mı? Varsa onları da kaskoya ek teminat olarak işletmen gerekir. Örneğin Seat Leon style aracın var ama sen buna konfor paketi eklettin diyelim. Bu durumda o ek donanımı kaskoya işletmen gerekli.

Yukarıda yazılanlar zaten kaskoda oluyor. imm önemli onu yapmışsın. cam değişimi için yetkili servis. Bir de tavsiyem yetkili servisi ara, karar verdiğin şirketi sor. Sürekli sorun çıkaran bir şirketse yapma. Ben bu şekilde allianz yapmıştım. Bir hasarım oldu gittim fotoğraf bile istemediler. Sıfır sorun.

covid geçirmiş olanlara aşı yapılmıyor galiba. hali hazırda hasta olana yapılacağını zannetmem.

yapılmaz.
bunlar maalesef kuduz aşısı gibi hastalığı bünyeye aldığında tedavi edici olarak yapılan aşılar değil. önleyici aşılar

şartlar uygunsa sadece yatmak için değil tamamen izole olmakta fayda var. virüs yükünü artırmamış olursunuz.

cok uzun surmez.

manuelin dezavantaji insanlarin yeni ehliyet aldiktan sonra hem trafikle hem vitesle ugrasmasi.

yogun pratikle kisa surede kas hafizasi haline gelir, trafik tecrubeniz oldugundan da kisa surede alisirsiniz. bos bi alana gidip saatlerde dur kalk 1-2-3-2-1 yapin

Manuel araç kullanmakta aynı bisiklete bitmek gibi. Ne kadar uzun zamandır kullanmıyor olsanızda ayağınız debriyaja değince hatırlıyorsunuz. Bence hemen ustalaşırsınız ama özellikle yokuş yukarı kullanmayı ve paralel parkları boş yollarda iyice pekiştirin.

bunlar özel desen model halılar değil ki git bir halıcıya kestir? muhtemelen ikeanın geri dönüştürülebilen naylonundan iyi çıkacaktır.

hocam hali alacaksan el dokumasi alacaksin ki degsin. cok pahali dersen ala09'un dedigini yap. plastik hali mi olur yaw

Bunlar polipropilen halı sanırım, öyle görünüyor özelliklerine bakmadım ama. 1 seneye rezil olur. Normal halı markalarının akrilik iplikten olan halılarına bakın en azından. Ucuz halı polipropilenden yapılır ve aldığınıza pişman olursunuz.

aynı özelliklere sahip halıyı daha ucuza bulabilirsiniz

Evet, plastik bu halılar.

Ben şahsen almam.

Cok dandik degil dandik de degil bende bi tane ufak var yikandi da sapasaglam amaaaa cok pahaliymis

Ben taşınırken Ikea'dan şu çok meşhur siyah beyaz kareli halısından almıştım. İlk açıldığında tabii plastik kokusu oldu biraz ancak uzun vadede evdeki el yapımı Isparta halılarına göre bile çok daha memnun kaldım.

1. Temizliği çok kolay. Ne kıl tutar ne saç tutar. Süpür geç, bitti.
2. Leke de tutmaz. Yere çay mı döküldü, köpüklü bezle sil tamamdır.
3. Elden çıkartmak daha kolay.
4. Stoense pofuduk bir halı ama ikinci gönderdiğiniz de eminim ki benim halım gibidir.

Ben alırken kur böyle değildi tabii ki, şimdi için pahalanmış elbette (ben de halıları yenilemek istediğim için aktif olarak bakıyorum). Ama yerel üretim yapan çok yer de gördüm, bir tek makine baskısı halılar uygun fiyatlı, geri kalanlar zaten Ikea'dan çok farklı değil.

Estetik kaygılardan ötürü de Ikea ya da Vivense'deki nordik temalı sade halılar diyorum...

ikea'dan aldığım halıyı 4 senedir sorunsuz kullanıyorum. farklı bir markadan aldığım halı ise aynı performansı göstermedi maalesef.

Ben 5 sene once almıştım ikeadan hali 100tlydi fiyati. Kullandığım 5 yilin 1dksinda memnun olmadım. 100tlyi cope atsaydim keske.

Adum almıştım, toz pembe renginde. Sizin gönderdiklerinize çok benziyor hatta bence aynısı adını değiştirmişler. Adum diye aradım sitede şimdi, stoense çıktı.

Gayet memnunum. Dandik filan değil. Sırf esnaf yalan dolanı, kazığıyla muhatap olmamak için bile alınır. O zaman (3 sene önce filan) fiyatı da çok uygundu. Ha şimdiki kurlarla ithal ürün satan yerlerin çok bir esprisi kalmadı ayrı mesele, ama gönderdiklerinizin fiyatı da iyi yine bence.

kafası sivri, bence net tekir.

eislem.izmir.bel.tr

yüzgeçlere bak istersen bir de.

eislem.izmir.bel.tr

Barbun 30 tl alamazsin. Bende tekir oldugunu dusunuyorum

Bana da hamsi diye sardalya satmistilar. Serefsizler. Veya baska biseydi tam hatirlamiyorum. Tamam anlamiyoruz ama bu balikcilarin hepsi mi uc kagitci olur.

@ronartest sırtındaki yüzgeç renksiz. bence barbun ya attığın fotolarla kıyasladığımda. tekirde sarı şerit var gövdede, bunda yok.

kesinlikle tekir.
www.balikcil.net

Tekir

özellikle karadeniz bölgesinde tekir - barbun isimleri ters kullanılıyor.

fakat bu tekir.

ben yeşil çaya benzettim. adaçayının yaprakları bu renk değil. melisa da daha farklı gibi.

oolong çayına benzettim. yeşil çay gibi görünüyor

yesil caya benzettim ben de.

yeşil çay

yaşama ihtimali dışarıdakine göre daha çok olur.

aldığınız tavuk, kıyma ve etleri kendi ambalajıyla buzluğa atmayın.
buzdolabı poşetlerine bölüştürün, öyle atın.
virüsten endişe ediyorsanız, bu işlem sırasında ambalaja değen elinizi etlere, tavuklara değdirmeyin.
gerçi dokunsanız ve buzlukta yaşamaya devam etseler bile pişireceğiniz için bir sorun teşkil etmez.

ama "ambalajda yaşar, sonra ben ona dokunur, buzdolabından da başka bir şey alırım, oradan oraya bulaşır" gibi şeyler diyorsanız, ambalaja dokunduğunuz elinizle ete ve piknik poşetine temas etmeyin.

Ben üstüne dezenfektan sıkıp 10dk bekletip öyle koyuyorum buzluğa.

1 öğrenci 100, artı her öğrenci için 50 gibi düşünüp 200 alabilirsin. kurtarmaz diyorsan 250 yaparsın.
öğrenciler birbirini tanıyor diye düşündüm ben, tanımıyorlarsa ayrı ayrı bulduysan 300 al tabii ki. 100 lira çok bişey değil zaten.

Kişi başı 40

hangi alanda ilerlemek istedigine bagli olarak ogrenmen gereken dil degisir. eger web veya mobil alanda ilerlemek istersen javascript den basla. eger data science alaninda ilerlemek istersen python iyi bir baslangic olur. eger belli bir mobil cihaz icin native uygulama yazmak istiyorsan iphone icin swift, android icin kotlin den baslayabilirsin. hangi alanda ilerlemek istedigine karar veremediysen python genel anlamda programlama anlayisinin ogrenmek icin kolay bir dil.

ama yazilim demek sadece programlama dili bilmek degildir. programlama dilinin yaninda ilerlemek istedigin alana gore yazilim gelistirme sureclerini ogrenmek, yazilim mimarisi, design patterns, temel algoritmalar, frameworkler, kutuphaneler vs. gibi alanlarla beraber ogrenilmeli.

bunlar hesaba katilmadiginda bircok kisi dil ogrendikten sonra uretken olamayabiliyor, bu nedenle de hayal kirikligi yasayabiliyor. o nedenle bu konuda ilerlerken sadece dile odaklanmamak gerekli.

bu konuya merakli olan biri icin programlama ogrenmek cok zor degil, bu isin asil zorlugu sabirli olmak ve uzun yillar ayni motivasyonla ogrenmeye devam etmek. buna sahip olduktan sonra yapilamayacak sey degil.

bir üstteki arkadaş çok güzel açıklamış. ben sadece dil olarak java'yı önermek için geldim. Kullanım alanı geniş, zevkli. Nispeten zor gibi görünse de özüne baktığında hepsi zor ya da hepsi kolay. Senin anlayışına kalmış. bir de öğrenme kolaylığı açısından bir tüyo vereyim. Eğer bulabilirsen udemy veya youtube'dan öğrendiğin dille ilgili videolarda, videodaki adam ne yapıyorsa birebir videoyu durdurarak eşzamanlı olarak bilgisiyarında sen de yap. inanılmaz kalıcı oluyor öğrendiklerin. ve kendiliğinden pratik de yapmış oluyorsun.

learntocodewith.me iyi bir başlangıç.

buradan başlayabilirsiniz:)
Web geliştirme ya da front end geliştirmeyle başlamayı önerirler genelde çünkü öğrendiklerinizi hemen kolayca uygulamaya başlayabilirsiniz. Bu da motivasyonunuzu artırır.

Platform olarak da udacity çok iyi ücretsiz eğitimlerin olduğu yerdir. Ama organize bilgi her zaman öğrenim sürecini hızlandırır. O yüzden de linkedin learning üzerinde çok güzel learning path adı altında ilginize göre kurs paketleri var. Ayda 100 lira gibi bi ücrete makul bence.