[]

paylaşımlı evi netten mi buluyoruz? asgari ücret maaş var

diyelim nette bi oda kiralayan biri gördün.nasıl olacak adamlar paranı alıp siktir çeker mi nasıl millet ev buluyor asgari ücrete çalışıyor nasıl para yetmiyor mu arkadaşlar asgari ücretli biriyim eve çıkacam desem ne yapabilirim?




 
.Ben 2018'de airbnb'den bulmuştum. 2-3 günlük farklı evlerde sistemden satın alıp kaldım. Ev sahibiyle tanıştım. 3. ev için aylık anlaştık.

. Bu işler eskiden facebooktan oluyordu.

. Eşe dosta haber verme de en iyi çözüm tabi.
  • nickini vermek istemeyen uye  (15.05.25 22:51:50) 
abi sen tedavi olmalısın. ağır ruhsal sorunların var


  • runaway  (15.05.25 23:23:24) 
[]

host olmama ailem onay vermiyor

her seferde bir kusan olur diyorlar temizlik valiz gece gündüzün olmaz otobüste diye bağıra çağıra beni muavin olma fikrinden uzaklaştırdılar yalnız haklı mıydı ailem bilemiyorum




 
Hostluk kutsal bir iştir. Ailen iyi demiş


  • uşak tezgahlarının halı dokuyanları  (05.05.25 20:00:42) 
host olmazsam travesdi olurum de


  • runaway  (05.05.25 20:03:21) 
Ailene höst de.


  • deckard  (05.05.25 20:08:11) 
host olmıcam saha sorumlusu olcam de.


  • mikahakkinen  (05.05.25 20:10:58) 
Client olacağım de, nasılsa anlamazlar.


  • Shepard  (05.05.25 20:33:43) 
Sen sevdiğin birisi host olsun ister miydin öyle düşün?
Kusmuk temizleme kısmını geçelim. O zaten olacak.

Gece-gündüz olmaması, insanların aşırı kaba ve terbiyesiz davranışları, uykusuzluk, uyduruk yerlerde uyumak, bavulları ve ikramları indir-kaldır.
Hostluğun zorlukları saymakla bitmez.

İyi yönleri ise şöyle;
Bilmiyorum. Hiç iyi yönü yok galiba.

Sen neden istedin?
  • michael_knight  (05.05.25 20:52:42) 
Bence çok zor bir iş, sokakta yapılsa ağız burun dalacağın hareketlere beyfendi/hanfendi diye karşılık vermek yorar adamı.

Saatler tutarsız, bir gece bir gündüz eşini dostunu göremezsin. Yapan arkadaşlarımın en kralı 6-7 sene yapıp sektör değiştirdi (1 pegasus, 1 thy)

Son olarak 4 senedir çok sık uçuyorum, ayda en az 8-10 kere, henüz kusan yolcu görmedim
  • kimlanbu  (05.05.25 21:16:36) 
trol değilsen eğer bir psikiyatriste görün kardeşim.


  • unabomber  (06.05.25 00:31:20) 
ucakta yapilir ama otobuste yapilmaz, yapanlara saygi duyuyorum bence buyuk dert.


  • cooperr  (06.05.25 01:13:21) 
Hostlar bile bir gün kaptan olurum diye sabrediyorlar, ne bu şevk


  • her giriste sifresini unutan adam  (06.05.25 01:17:22) 
host diyince couchsurfing falan geldi aklima. bahsettigin seye güzel lisanimizda "muavin" denir kardesim.
bence seviyorsan git konus. ailen nereye kadar karisabilir?

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (06.05.25 02:12:12) 
[]

hapisaneden tahliye olurken hapiste aldığın parayı yanına alabiliyor musun

mesela koğuşta para aldın çalıştın hapisanede veya koğuş arkadaşların verdi sana o parayı hapisten çıkarken yanına alabiliyor musun?




 
Psikolojik deli.


  • Shepard  (01.05.25 16:45:31) 
hapishanelerde nakit para geçmiyor ki.
herkesin bir hesabı var. oraya yatıyor.
çalıştın para kazandın o zaman yine o hesaba geliyor.
harcamaları kantinden yapıyorsun, hesaba yazdırıyorsun. sonra senin hesabından düşüyorlar.

nakit kullanılmıyor. yasak.
  • biseysorcaktim  (01.05.25 17:31:04) 
Boncuktan kuş yapıp satabilirsin.


  • sekizdokuzon  (01.05.25 18:03:08) 
kaç gündür bu hapisteki para muabbeti var. hayırdır olay ne?
cezaevlerinde kapalı açık nakit para geçmiyor. hükümlü kartı vakıfbank bankamatik kartı var oradan harcıyorlar. mapus arkadaşın sana para vermek istiyorsa senin hükümlü ibanına yakınlarına havale yaptırmalı başka türlü para veremez sana. he hapiste içeride alışveriş yapılacaksa, ya kantinden bir şey alıp sana verir, ya da ibanına para attırır. cezaevlerinde para eşittir marlboro veya parlement.

  • mikahakkinen  (01.05.25 21:09:15) 
yaşınız 36 olmuş.artık zor bir eşige gelmişsiniz. e ticaret işinizi de batırmışssınız. bence bir fabrikaya girin düzenli bir işiniz olsun. Ne olursa olsun her yerde geçen bir iş ögrenin.piyasa şartları çok vahşi hemen birgünde masabaşı iş bulamazsınız. Bugun Anne baba yanında yaşıyarak zaman geçiriyorsun. Ama yarın onlarda bu dünyadan göçecek. Onun için kendi başının çaresine bakmayı ögrenmelisin. gidip radyoloji okudun onda da iş tutturamadın. işsiz oldugunuzdan gelip burda bize sardın ama bu durumun size de bir faydası yok.


  • limonlu eksi  (02.05.25 10:02:08 ~ 10:13:44) 
e ne yapacam var mı öyle iş fabrikada çalışma şartları neler sen biliyor musun


  • trablon  (02.05.25 12:19:22) 
Gidip bir kargocuda çalışabilirsin. en kötü ihtimalle en yakındaki bir markette tezgahtar olabilirsin. işsizlik diye bir şey yok. Taksicilikle ek gelir bile yapabilirsin


  • runaway  (02.05.25 12:54:18) 
zamanında fabrikada çalıştım ben.
hem de çok kötü şartları olan bi yerde.
ömür geçmez doğru. ama zamanla alışılıyor.
35 yaş çok büyük değil, fabrikalar alır.

sizin diğer duyurularınız da (eğer troll değilseniz) hep işsizlik üzerine ve en kötüsünü düşünüyorsunuz.

evet durumlar kötü ama sizin endişe ettiğiniz kadar da değil. aç kalmazsınız. kira da ödemiyorsanız ülkenin yarısı gibi yaşarsınız.

bir yerden başlamak lazım.
  • biseysorcaktim  (02.05.25 12:58:57) 
iş yok iş yok yok yok


  • trablon  (02.05.25 14:59:59) 
Yakın zaman içindeki duyurularınızın çoğunu gördüm, bence acilen profesyonel tıbbi yardım almanız gerekiyor. Kafanızdaki birkaç soruyu evirip çevirip burada sormak yerine bir hastaneni psikiyatri servisine başvurmanız sizin için çok daha hayırlı olacaktır.


  • 10551037  (02.05.25 15:48:13) 
bu elemanın duyurularına cevap vermeden önce lütfen geçmiş duyurularına kısaca göz atın.


  • bay b  (02.05.25 16:09:48) 
[]

Bir yıl boyunca sadece ekmek yemek

fakir kalıp parasızlıktan sadece ekmek yesek ölür müyüz veya vitamin eksikliğinden hastalık çıkar mı bilen var mı? ekmek ve su arkadaşlar.




 
Vejetaryenliğin dibini yaşar, rütbeni alır ve ölürsün.

m.youtube.com
  • diyecevaplandı  (01.05.25 13:51:52) 
Ciddi kas kaybı ve organ bozukluğu.

Yanına mercimek, yumurta ve yoğurt eklersin minimum riskle geçiştirirsin.
  • avatar is back  (01.05.25 13:55:47) 
Oy tercihin değişebilir.


  • ground  (01.05.25 14:07:38) 
Yanına öğün başına 2 yumurta ve tuz koy. Mümkünse bir de yağ koy ama. Bu şekilde ölmezsin, ağır hastalıkların çoğuna uğramazsın sanıyorum. Tuz yağ ve yumurta (En ucuz protein ve süper besin) olmadan olmaz.

Sadece ekmekle ölmezsen de ömrünü çok ciddi kısaltırsın.
  • muhayyer divan  (01.05.25 14:47:17) 
bu arada sorunun içinde sadece sağlık değil de "yokluk" kavramı var ise, cevap komple değişir.

mahalle pazarlarında gün kapanışında gidersen, çürükleri falan geçtim, sadece biraz yaralı, ezilmiş 5'er kilo meyve sebze toplarsın. her gün hem de en az.
  • avatar is back  (01.05.25 16:07:19) 
geliyorlar bana dostum abre geliyorlar.korkuoyorum ailem ölünce ne bok yicem diye


  • trablon  (01.05.25 16:24:24) 
temel bir sürü besin maddesinden eksik kalıyorsun.
bir kaç hafta sorun olmaz. ay'ı devirince sorunlar başlar.
zeka geriliğinden organ yetmezliğine kadar bir sürü şeye sebep olur.
b, c vitamini yok, protein yok, sağlıklı yağlar yok. daha bir sürü şey yok.
karbonhidrat başta enerji verir. sonra acıktırır.
obeziteye de sebep olabilir.

1 yıl böyle beslensen hastalık kesin. muhtemelen kalıcı hastalık.
ölüm olur mu, ne zaman olur bilmiyorum.

çöpten beslenmek daha sağlıklı muhtemelen sadece ekmektense.
  • biseysorcaktim  (01.05.25 17:35:07) 
türkiyede açlıktan ölemezsin. belediyeler, kurumlar vs. yardım eder asıl sorun barınma.


  • orpheus  (01.05.25 17:57:15) 
Yardım alman lazım.


  • antihero  (01.05.25 18:09:42) 
"korkuyorum ailem ölünce ne bok yicem diye"

Arbre de sokakta kalma korkusu deyince aklıma evinizin kira olma ihtimali, senin iş bulamamış olma ihtimalin geldi.

Keşke halk olarak imece usulü birbirimize ev alabilseydik. Çok isterdim. Aklıma sırf yeni doğan bebek var diye ona devletin ev tahsis ettiği bilgisi geldi. Sanırım kuzeydeki ülkelerden biriydi. Keşke biz de öyle olsak, me güzel olurdu.

Keşke sana hep birlikte hiç değilse manen destek olabilsek. İçim gitti.
  • muhayyer divan  (01.05.25 19:55:43) 
[]

Sokakta yaşayan insanlar ne yiyip içiyor bilen var mı?

çoğu dilenmiyor bile bu insanlar nasıl besin bulabiliyorlar yeterince ve hayatta kalıyorlar?




 
ted de konuşmacı olan bir adam vardı türkiye tedlerin birinde, bu coğrafyada aç kalmazsınız, açlıktan ölmezsiniz, ben yıllarca sokakta kaldım aç kalmadım demişti. sanırım haklı,


  • erty_ksk  (30.04.25 17:12:05) 
da nasıl oluyor o iş işte benim anlamak istediğim bu


  • trablon  (30.04.25 17:16:33) 
şöyle oluyor hocam

dönerciye gidip açım döner ver diyor, çorbacıya gidip açım çorba ver diyor bu kadar işte
  • ebeş  (30.04.25 17:25:55 ~ 17:26:44) 
Meyve ağaçları, çöp ve kenarına atılan yiyecekler, dilenmek. Her gün bir semtin pazarına gitse, akşam kapanışta topladıkları yeter.


  • gabe h coud  (30.04.25 19:19:56) 
öncelikle benzetme için özür diliyorum. sokak hayvanlarına mama ve yiyecek verenler gibi evsizlere de yemek dağıtanlar var. bir kısmı organize ve düzenli yapıyor, biraz araştırmayla bunlara ulaşabilirsiniz; bir kısmı da kişisel ve düzensiz. bazı bölgelerde esnaf çevredeki evsizleri doyuruyor.


  • gnosis  (30.04.25 19:30:06) 
(bkz: Aşevi )


  • Mirket  (30.04.25 19:34:49) 
[]

özel sektördekiler gelecek için hiç kaygı duyuyor mu?

iş bulmak 40 yaşından sonra iyice zorlaşıyor. devlet işi çok rahat ama giren de bir o kadar az.özel sektörde çalışan ben ne sik yiyeceğim diye düşünen var mı benim gibi?




 
Ben cok dusunmuyorum. Bahsettiginiz durum da yapilan ise gore degisiyor. 60 yas uzerinde hala proje yonetimi yapan, yazilim yapan yada yazilim projesi yoneten insanlar var. Fiziki zorlugu insani tuketecek seviyede islerde olsaydik dusunulebilirdi. Tabii aklima gelmiyor da degil. Yanlis tercihler yaptim diye dusunuyorum bazen.

Bunun yaninda devlette de bir garanti soz konusu degil. Normal sartlarda cikarilmiyorsun ama 10 sene once hangi "fetocu" cikarilacagini dusunurdu. Ya da su an gene torpille ise girenler, hele ki siradan bir is degilse. Bunlar da yerini saglam goruyor olabilir ama yarin dinamikler degisir kapinin onunde bulurlar kendilerini.
  • mbond  (30.04.25 15:01:59) 
Mesleğe bağlı olarak değişse de özel sektör dünyannı her yerinde sıkıntılı. ansızın aylarca belki yıllarca işsiz kalma riski her daim var.

Kaygın yersiz değil ama fazla bence. Bu kadar korku varsa ne yapıp edip devlet işine gireceksin. Teorik olarak belediyede koruma görevlisinin özel sektördeki mühendise göre riski düşüktür ama ona göre de geliri olur.
  • runaway  (30.04.25 15:03:40) 
ben düşünüyorum. hele şu aralar proje değişikliğinden vs baya korkuyorum. iş de değiştiremiyorum(bulamadım) kaldım öyle.


  • jelly bear  (30.04.25 15:05:24) 
şirketin sektörünün geleceği ile alakalı, işsiz kalma durumu daha çok işler kesat gittiği ya da şirketin batacağı zaman oluyor
personel gençleştirme durumları için bol ikramiyeli teklif sunuluyor

  • mantık  (30.04.25 15:25:35) 
Sana katiliyorum. Amerikada boyle bir sey yok mesela. Ama bizde 40i birak 35ten sonra elini ayagini cek diyorlar is dunyasindan adeta. Tam ortadogu kafasi iste. Ikili iliskilerde de bu boyle zaten. Hele kadinsan direkt öl.


  • Kittie  (30.04.25 16:00:23) 
bende farklı bir yerden görüşümü ileteyim.

türkiye'de özel sektörde çalışan vasıflı insanların çoğunluğu yurtdışına kaçtı. bu sebeple çok da vasıflı olmayan insanlar artık eskiden hayal edemeyecekleri mevkilere gelebiliyor. bende eskiden senin gibi düşünüyordum ama özel sektörde çalışan biri olarak eskisi gibi negatif değilim. sen aylardır iş arıyorsun ama inan bana ciddi şekilde insana ihtiyaç duyan ama insan kaynaklarının mallığından dolayı eleman bulamayan binlerce firma var.
  • ayseee  (30.04.25 17:41:45) 
Türkiye'de ve ABD'de de beyaz yakalı nitelikli çalışanlar arasında adı konmamış bir durum bu.

Ageism deniyor. Ve en az tartışılan konu bu. Yaşa bağlı ayrımcılık.

Özel sektörde 40+ insanlar şirket için daha maliyetlidir.

Genelde özel sektörün en sevdiği çalışan tipi 28-35 arası yaş grubunda olanlar. Bunlar hem işi bilen, hem dinamik hem de kendini full kariyerine adamış insanlar oluyor. Yani gece gündüz çalıştırırsın. Yükselme ümidi var kariyer hedefleri var.

Ama 35'ten itibaren bu grup içinde evlilerin, çocuk sahibi olanların sayısı artıyor. Haliyle bunların maaş beklentileri, yan hak beklentileri de artıyor. Üstelik işe daha az odaklı oluyorlar.

35 yaşında bekar bir çalışanla 45 yaşında evli çocuklu bir çalışanın iş konsantrasyonu aynı olmaz. Mesela 35 yaşındaki haftasonu çalışmayı sorun etmeyebilir. 45 yaşındaki daha az istekli olacaktır.

O yüzden büyük şirketlerde bu yaş grubu yavaş yavaş elenir. Bu arada kendileri de tercih etmez. Onlar da çok yüksek tempolu işlerde çalışmayı istemezler.

Burada şöyle bir doğal süreç var.

genelde büyük ve çalışanların hayallerini süsleyen havalı şirketler ortalama maaş +prestij ile genç çalışanları cezbediyor. Ve çok yoğun bir tempoda çalıştırıyor.

Yaş ilerledikçe çalışanların bazıları yönetici pozisyonlara terfi alıyor. Ama o pozisyonların da kapasitesi sınırlı.

Yönetici olamayanlar daha yüksek maaş beklentilerine ya da daha düşük tempo beklentilerine yoğunlaşıyor.

Bu durumda da büyük şirketler onların sorunlarına cevap veremiyor.

Onlar da daha orta ölçek firmalarda deneyimli çalışanlar olarak hayatlarına devam ediyor.

Çünkü orta ölçek firmalar kariyer hedefi olan genç çalışanları cezbetmez.

O yüzden deneyimli çalışanları alır işe.

Türkiye'de yaşınız ilerledikçe 1. lig firmalarda ya yönetici pozisyonlara geçmeniz gerekir, ya da daha düşük lig firmalara. özeti bu. ABD'de de benzer.

Bu avrupa'da biraz farklı. Çünkü beyaz yakalıların çok büyük sendikaları var Fransa'da falan.

Ben dünyanın 70 ülkesinde ofisi olan bir firmada çalışıyorum. Mesela ABD ofislerinde 50+ yaşında "SR" pozisyonda bir çalışan görmek çok zor. En azından benim çalıştığım firmada öyle. Varsa da tek tük. En kıdemli sr 35-40 yaşında. Diğerleri ya terfi almış pozisyon varsa, ya da bir şekilde gitmiş o şirketten.

Ama Paris ofisinde 50 küsür yaşında 30 yaşından beri SR olarak çalışan terfi olmayı da seçmemiş (yöneticilik pozisyonuyla sr pozisyonu arasında çok maaş farkı olmadığı için o pozisyonda kalmış adam sorumluluk almak istememiş)

Kendi de diyor başka ülkede beni bu yaşta burda çalıştırmazlar, Fransa'da sendika var o yüzden kovamıyorlar diye.
  • anten  (30.04.25 19:21:00) 
Özel sektörde bu dünyanın her yerinde olan bir risk. abd için konuşacak olursan belli yaştan sonra özel sektör şartlarına çoğu kişi dayanamaz. beklenti Türkiye'ye göre çok daha fazla.

Memuriyetin değerli olmadığı bir kara parçası yok.
  • runaway  (30.04.25 19:31:53) 
[]

Hapisaneden tahliye olurken cebine para koyuluyor mu?

yoksa dımdızlak sokakta mı kalıyorsun?




 
Ezel'deki dayiya denk gelirsen dünyalığını koyar cebine.


  • sekizdokuzon  (29.04.25 17:24:02) 
Hapishaneden çıkarken hapis süresince yediğin yemeklerin parasını ödeyerek çıkıyorsun.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (29.04.25 17:24:55) 
Size bir banka hesabı açılıyor ve kart veriliyor. Limiti 150.000 diye biliyorum belki artmıştır. O parayla iş kurmanız ve kendinizi en azından bir iki gün şımartarak gece hayatı yaşamanız bekleniyor. Sonuçta hapisten yeni çıktınız. Şimdi hatırladım sabah haberlerde duymuştum ehliyetiniz varsa 1 haftalık da kiralık araç veriyorlardı. Tek kötü yanı depo bitince sen ekleme yapıyorsun. Full depo veriliyor.


  • uşak tezgahlarının halı dokuyanları  (29.04.25 17:39:00) 
açık cezaevindeysen yaptığın işten maaş alıyorsun o kadar. ufak bir ücret.


  • yurtsuz john  (29.04.25 18:04:04) 
hapishaneye girerken üzerinden nakit para varsa girişte teslim ediyorsunuz. üzerinizde olan her şeyi teslim ediyorsunuz. çıkarken aynı şekilde teslim alıyorsunuz. girerken paranız yoksa yani çıkarken de olmuyor. içerde nakit para kullanılmıyor, hesap açılıyor o hesaba dışardan para yatırılıyor o parayı kullanıyorsunuz. çıkınca para kalmışsa vakıfbanktan çekiyorsunuz.

@kaleci saçlı hapishaneden çıkarken yediğin yemeğin parasını ödemiyorsun, zaten tutukluysan hiç ödemiyorsun. hükümlüysen eğer hükümlüğü geçirdiğin zamanda yediğin yemekleri ödüyorsun ama sonrasında.
  • zozjotejmnk  (29.04.25 18:04:06) 
artık para işi bitti. geldiğinde nakitle gelirsen o senin hesabına yatırılıyor. giderken emanet parada nakit varsa verirler yoksa hükümlü kartına parayı atarlar gider vakıfbanktan çekersin.

yediğin yemek parası sana vergi dairesine borç olarak düşüyor. koğuşta kaldığında da devlet sadece koğuştaki yanan ampülü ödüyor geri kalan ücret koğuşta kafa başına bölünür.
  • mikahakkinen  (29.04.25 21:59:18 ~ 22:00:33) 
bu yıl 2 müvekkilim plansız şekilde cezaevinden çıktı. birisi otobüs ve dolmuşlara rica ede ede izmire geldi. diğeri yolda birinden rica edip eşini aradı o da atmye para yatırdı bir şekilde parayı çekip eve geldi.


  • ground  (30.04.25 09:47:20) 
koymuyorlar. akşamın bi saati tahliye oldunuz diyelim. cezaevleri de ha dedin mi merkeze ulaşabileceğin yerler değil. gece boyu bir yere sığınanlar, otostop çekenler, gardiyanların acıyıp kendi paralarından verdikleri parayla minibüs vs bulup binenler. saçma sapan bir sistem. örneğin hollanda da bu durumun tekrar suç işlemeye müthiş etkisi olduğunu gördükleri için içerideki paralarından (örneğin mahkum içerde çalışıyor diyelim %60ını veriyorlar, 40ını onun için biriktiriyorlar ve çıkarken veriyorlar) mahkuma çıkarken sunuluyor. gerçekten çıkar çıkmaz gasp hırszılık yapan bir dolu insan var.


  • red g  (30.04.25 14:30:59) 
hapisanede kazandığın parayı yanına alamıyor musun çıkarken?


  • trablon  (30.04.25 16:22:47) 
[]

kusmuğu nasıl temizlersin? hiç uğraştığınız oldu mu?

arkadaşlar ciddiyim.hangi temizlik ekipmanları lazım?




 
Önce faraş, sonra bulaşık deterjanı, en sonunda yüzeyde kalan lekenin üstüne biraz çamaşır suyu dök.


  • sekizdokuzon  (29.04.25 16:22:30) 
diyelim ki otobüsdesiniz ve biri kustu yere.nasıl temizlersin ? faraş ne oluyor ya bulaşık deterjanı yoktur heralde otobüste


  • trablon  (29.04.25 16:56:07) 
Bolca peçeteyi üstüne atıp emdirirsin. Emdikçe üstüne yeni peçete atarsın sonra tüm peçeteleri avuçlarsın.
Kusmuk parçaları gidene kadar tekrar edersin.

  • nickini vermek istemeyen uye  (29.04.25 16:58:56) 
Ablacim faraş yok mu plastik kürekle fırça.


  • sekizdokuzon  (29.04.25 17:20:34 ~ 17:21:11) 
[]

Emekli olabilmek için işten ayrılmak şart mı?

ssk lı çalışan gidiyor emekli olacak.o an çalıştığı işten ayrılması şart mı emekli olabilmek için?




 
Evet işten çıkışının yapılması gerekiyor. Çalışmaya devam edecekse girişi emekli olarak yapılıp sgdp bildirgesi ile ayrı aylık bildirimi yapılıyor.


  • naksidil  (29.04.25 08:56:14) 
emekli olmak için işinden çıkma şartı kötü olmuş


  • trablon  (29.04.25 10:49:29) 
Emekli olduktan sonra sgdp yani emeklilik primi yerine sosyal güvenlik destek primi kesildiği için işten ayrılmak zorunlu. Ama pratikte zaten ertesi gün işyerleri tekrar giriş yapıyor sgdp üzerinden. Kıdem tazminatı için emeklilik haklı sebep. Vatandaş açısından olumsuz bir yanı yok.


  • sanguine  (29.04.25 12:54:49) 
emeklilik işlemleri bir ayı alabiliyormuş yalnız. ertesi gün tekrar sgk girişi yapılıp çalıştırılamaz hemen


  • trablon  (29.04.25 16:05:34) 
[]

Fabrikada çalışan var mı?

üretim hattı nasıl oluyor? çok yorucu mu fiziksel olarak arkadaşlar? çağrı merkezinden sonra böyle bir işe başlayacağım.fiziksel olarak yapabilir miyim bilmiyorum




 
ilaç fabrikası olacak hocam.fiziksel olarak kendimi hiç güçlü hissetmiyorum.gidip maf olmaktan korkuyorum.masa başı işi mi beklesem?


  • trablon  (31.03.25 14:13:35) 
daha önce de bu başlığının aynısından gördüm. benzer bir soru sormuştun. tekrar soruyorsun. belli ki bu konuda bir anksiyeten var.

ilk başta sorunun cevabından başlayayım. bir süredir fabrikalarda üretimde yöneticilik yapıyorum. bu işin zor mu kolay mı olduğuna sadece bir kaç gün çalışarak sen karar verebilirsin. mesela üretim hattından bulaşık makinası da çıkar sakız da. kim bilir gireceğin firmada nasıl bir proseste çalışacaksın.

ama şunu düşünmelisin ne kadar zor olabilir. girersin işe 1 hafta denersin. baktın beğenmedin çıkarsın. içini ferah tut. gir işe beğenmezsen ayrıl.
  • benibulmanlazim  (31.03.25 14:22:53 ~ 14:24:23) 
eyv sağolun arkadaşlar en doğrusu bir deneyip olmadı çıkmak olacak gibi. gene de fikri olan varsa beklerim cevaplarınızı


  • trablon  (31.03.25 14:23:52) 
İlaç fabrikası çok rahat olabilir, denemeye değer bence.

Seri üretimin olduğu, vardiyalı fabrikalar, en yıpratıcı olanlarıdır. Bu tür fabrikalarda, işin yanı sıra, çalışanlar da çok garip ve sıkıntılıdır genelde.

Ancak dediğim gibi, ilaç fabrikasının çok sıkıntılı olacağını düşünmüyorum.
  • istististist  (31.03.25 14:28:50) 
[]

En büyük korkunuz nedir?

evsiz parasız sokakta kalmak.




 
Yangında mahsur kalmak.
Yatalak olmak.

  • Mcfly  (30.03.25 16:39:27) 
Oğlum, gerisini hallederim.


  • kimlanbu  (30.03.25 16:46:57) 
Kör olmak
Sakat kalmak

Bu ikisinden birisi olursa muhtemelen tereddütsüz intihar ederim.
  • uşak tezgahlarının halı dokuyanları  (30.03.25 17:00:55) 
Çocuklarımın başına kötü bir şey gelmesi.
Yanarak ölmek
Retina dekolmanı
Canlı canlı toprağa gömülmek (pai mei'den eğitim alabilecek kadar şanslı olsam bundan korkmazdım. beatrix kiddo gibi tabutu yumruklar çıkardım)
Naegleria fowleri kaparak primary amoebic meningoencephalitis ten ölmek
Uzak bir ülkede sıtma kapmak
Nekrotizan fasiit
Clostridium difficile (gereksiz antibiyotik kullanmama sebebim)
  • kullanicadi  (30.03.25 17:16:51) 
Başkasına muhtaç olmak


  • mirty  (30.03.25 17:20:08) 
İftira


  • HellKeePer  (30.03.25 18:13:57) 
Abi galiba düşündüğüm en kötü şey kapalı alanda kalmak (misal canlı gömülme olayı) ya da böyle kaos olunca insanlar kalabalikta ölüyor ya nefessizlikten falan. Üstüme böyle 10-15 insan düşünce hareket edememeyi düşünüyorum kabus gibi.

Benim temel sorunum hareket edememek galiba. Bunu içeren her şey sıkıntı.

Bir de hanımın bensiz kalması (evin geliri bende). Onu da hayat sigortalari falan ile çözdüm kafam rahatladi.
  • logisticsmanager  (30.03.25 18:31:03) 
Ev taşımak. Bence muazzam buyuk bir organizasyon. Düşündükçe uykularim kaçıyor ya bir gun taşınmak zorunda kalirsam diye.


  • duster  (30.03.25 19:51:14) 
“anlamı kaybetme korkusu”

bazen çok çalışırsın. yıllarca. gece gündüz düşünürsün, plan yaparsın, risk alırsın. bir yerlere varmak için değil sadece; bir anlam olsun diye. bir düzen kurarsın, kendi içinde mantıklı, dışarıdan belki görünmeyen. birilerine iyi gelsin, bir şeyler yerinde dursun, bir yapı çökmemiş olsun diye uğraşırsın.

ama bir an gelir, durursun.
ya bütün bu çaba, anlamını bir anda yitirirse?
ya sen her şeyi korumaya çalışırken, esas kıymet verdiklerin elinden kayarsa?

çabanın boşa gitmesi değil asıl korkutan. çabanın neden verildiğini unutturacak bir şey olması… sevdiğin birinin başına bir şey gelmesi mesela. o zaman hiçbir rapor, hiçbir strateji, hiçbir gelecek planı yerinde durmaz. çünkü sen her şeyi anlam için yapmışsındır ve o anlam yoksa, geriye sadece yorgunluk kalır.

anlamı kaybetmek…

çok sessiz ama çok yıkıcı bir korku bu.
ve insan bunu yaşamadığı sürece ne kadar derin olduğunu anlayamıyor.
  • gabe h coud  (30.03.25 20:03:31) 
Hiçbir şeyden korkmam ben!

deep-dark-fears.tumblr.com
www.instagram.com
  • burka  (30.03.25 21:04:33 ~ 21:04:47) 
Alzheimer.


  • thetruenorthstrongandfree1  (30.03.25 21:17:23) 
evsiz parasız sokakta kalmak +1
Yatalak olmak. +1
Başkasına muhtaç olmak +1


Dallama biri olmak
  • put it in your appropriate place  (30.03.25 22:56:24) 
kimlik dolandiriciligi


  • sttc  (30.03.25 23:51:26) 
yatalak kalmak ve kör olmak.

büyük konuşmayayım tabii ama bu ikisi dışında her şeye direnebilirim gibi geliyor. yani en kötü intihar edersin, kendini öldürürsün. bu saydığım durumlarda onu yapmak bile çok zor.
  • mark greg sputnik  (30.03.25 23:58:58) 
Abazan kalmak.

Abazan kalırsam korkunç sinirli oluyorum.
  • runaway  (31.03.25 00:44:47) 
yaşlanmak ve bir gün bazı şeyler için geç kaldığını fark etmek.


  • orpheus  (31.03.25 03:22:49) 
[]

Fabrika üretim hattında çalışmak nasıldır?

sürekli fiziksel olarak eğilip kalkıyor muyuz nasıl oluyor? bir yerde iş buldum ilaç fabrikası üretim hattı ve ben gerçekten nasıl bir işe girdiğimi merak ediyorum. bana fiziksele dayalı bir iş dendi ama bilmiyorum.fiziğim yaşın da verdiği şeyle güçsüz 37 yaşındayım.




 
37 yas nedir yahu. Yaparsın dert etme.


  • primetime  (30.03.25 09:30:35) 
bir yerde uzun oturunca belim uyuşuyor bir de iki büklüm duramıyorum sırtım ağrıyor böyle şeyler.


  • trablon  (30.03.25 09:34:46) 
İlaç sektörü gmp ,cgmp vb uzmanlık konusunda kendini geliştirebilirsin, ücretleri en yüksek sektördür.kaçırma ne öğrenebilirsen öğren


  • cakmayazar  (30.03.25 11:37:57) 
ya mavi yaka bildiğin amele olacağım fabrikada abi o dediğin şeylerin bana vuracağını sanmıyorum


  • trablon  (30.03.25 12:15:39) 
Her şirkette üretimden başka birimlere geçenler olur. Maviden beyaza transfer mümkün yani. Sorunuz hakkında cevabım yok da bu söylediğim son yanıtınıza dair.


  • biseysorcaktim  (30.03.25 12:18:43) 
Abi sonuçta başka çözümün var mı? Bence yok. 37 yaşında olmanın önemi ne bilmiyorum sanki belden aşağı sakat kalmis gibi konuşuyorsun. Avrupa'da ortalama emeklilik yaşı 65, fabrikalarda bir sürü bu yaşta insan çalışıyor.
Masa başında kebap iş bulamayacagini düşünüyorum o sebepten eğer amacın iş bulmaksa gir çalış. Yok amacın en az emekle para kazanmaksa memur olmak dışında yok o işler.

  • logisticsmanager  (30.03.25 12:37:20) 
1-2 ay denersin olmazsa bırakırsan. Burada yazılanların sana yön vermesi imkansız. Üretim hattı güzeldir ama servis ve iş arkadaş ortamı leş çıkar oradan gol yersin. Denemeden olmaz.


  • HellKeePer  (30.03.25 14:07:27 ~ 14:07:55) 
Vay be senin yerinde olabilirdim, birkaç sene önce beynimi kullandım ve şimdi hayal bile edemeyeceğim bir pozisyonda yüksek maaşlı çalışıyorum.

Önerim bir yerden başlamak olsa da kafanın bastığı, popüler bir alanda kendini geliştirmeye çalış. Yapay zeka vs sallama sadece öğren. Sql Python Java R dax m Allah ne verdiyse. Hala şirketler değil gibi bu pozisyonlara adam arıyor.
  • uşak tezgahlarının halı dokuyanları  (30.03.25 15:10:57) 
ilaç fabrikalarında genelde ya üretim kısmında karıştırıcılara hammadde doldurulur ya da paketleme veya sevkiyat bölümünde mal taşınır-organize edilir. fiziksel güce dayalıdır da halterci olman gerekmez. her işe uygun bir vinç, forklift, palet vs. araç mutlaka vardır.

çoğu üretim hattında da sürekli bir iş yapmazsın. makinada hammadde bittikçe doldurursun, bir sorun var mı diye hattı gezer kontrol edersin vs.
  • orpheus  (31.03.25 03:26:25) 
[]

üsküdar metro dan çekmeköy e kaç dakikada gider?

nette 32 dk diyor ama emin olamadım çünkü daha uzun diye düşünüyorum sizce?




 
tek yön süresi 43 dakika diyor. duraklar arası yaklaşık 2,5 dk sürse normal şartlarda 35-37 dk arasında gider. 40 dk sürer gibi hesaplayın

www.metro.istanbul
  • exlibris  (25.03.25 20:17:23) 
Google maps ten her iki istaayonu seçin toplu ulaşımı seçin doğru süreyi verecektir.


  • mythralioz  (26.03.25 00:56:15) 
[]

Bu gasp'a mı yoksa hırsızlığa mı girer?

gittin bim'e mesela oradan bir krakeri yedin görevli geldi polis çağır dedin.

suç gasp mı yoksa hırsızlığa mı girer?


 
Tckda gasp yani yağma, zor kullanarak veya tehditle yapılan hırsızlık suçudur. Olayda zor kullanma vb olmadığı için basit hırsızlık.


  • sanguine  (23.03.25 20:29:09) 
Yerken mi yakalanmış, yoksa göstere göstere ve korku salarak mı yemiş?


  • Mirket  (23.03.25 21:43:29) 
göstere göstere


  • trablon  (24.03.25 09:51:47) 
[]

Bir insan nasıl aç halde 60 gün yaşar

netten baktığıma göre insan su olduğu taktirde yaklaşık 50-60 gün aç yaşayabileceği yazıyor da benim aklım almıyor 1 gün aç kalsam nevrim dönüyor ve sadece ama sadece NASIL!? diye soruyorum.




 
Nevriniz döne döne yaşıyorsunuz işte, hayatta kaldığınız müddetçe nasıl olduğunun bir önemi yok bu tarz ölçümlerde. Rahat rahat ortalıkta dolaşılıyor sanmayın. Son günlerde zaten ufacık kalıyorlar.

Bu arada 50-60 günlük süre temel işlevleri devam ettirecek kadar besin almakla mümkün, şekerli su vs.

Eğer tamamen hiç besin almazsanız 7 gün içerisinde ölüyorsunuz.
  • akhenaten  (16.03.25 18:48:05) 
emin misin 7 diyen hiç bir yer göremiyorum.


  • trablon  (16.03.25 18:50:10) 
Beyin ve sinir sistemi için kaslar glikoza çevrilerek beyni hayatta tutuyor, yağlar da içorganların çalışması için gerekli enerjiyi üretiyor ama kasların üçte ikisini kaybedince ölüyorsun zira beyni besleyememeye başlıyorsun, bu da ortalama 2 aya denk geliyor ama üçte birini ilk haftada kaybediyorsun, sonra sistem enerji döngüsünü kısıtladığı için üçte birlik kısmını daha düşük düzeyde kullanıyor, yani ilk üçte birlik kısmı ilk haftada tüketirken üçte birlik diğer kısımla 5-6 hafta idare edebiliyor ama ilk aydan sonra beyinde kalıcı hasar oluşmaya başlıyor, yani hayatta kalsan bile yaşamsal faliyetlerinin büyük bir kısmını ikinci ayın içinde kaybediyorsun, sonra da ölüyorsun işte enerji yok çünkü bazal metabolizman 150 kaloriye falan düşüyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (16.03.25 18:54:20) 
insanın ölmesi gerçekten çok zormuş be.2 ay aç kalmak da nedir yahu .bu hayat bir cehennem.


  • trablon  (16.03.25 18:55:17) 
@trablon evet dediğiniz gibiymiş, ben bu muhabbeti yıllardır susuz 3 suyla 7 gün diye hatırlıyorum ama öyle değilmiş.


  • akhenaten  (16.03.25 19:00:55) 
Yalan haberler bunlar.


  • feastofthedamned  (16.03.25 19:02:01) 
"Kimse açlıktan ölmez" sözü biraz buna atıf; sistemde enerji üretecek çok mekanizma var, hatta uzayan açlıkta lenf sistemindeki proteinler kullanılmasa ve bağışıklıklığı koruyan T hücreleri yok olmasa vücut yağlarından üretilen ketonlar beynin şeker ihtiyacını karşılayıp beyni hayatta tutabilir ya da yağlardan çözünen gliserolu karaciğerde glikoza çevirip beyne gönderebilirsin, glukoneogenez sayesinde bunlar mümkün, hatta bir insana günlük 100 gram glikoz ve biraz tuzlu su veririp başka hiçbir şey vermezsen birkaç sene hayatta tutabilirsin, yani bitki modunda olur ama yaşar ama böyle bir şey yoksa kasları kaybedince ölüyorsun.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (16.03.25 19:09:01) 
merhaba. bu jainizm, budizm gibi asya öğetilerinin takipcilerinde "ben 16 yaşımdan beri yemek yemiyorum ulan" iddiaları hep var. bizim mesnevilerin çilehane'de bir kuru ekmek, bi tas su geyiğinin temelleri.

Shri Hansratnavijayji Maharaj Saheb (423 gun yememiş)

Prahlad Jani (bu cocukken yemiş, bırakmış son 70 yıl falan)

yersen.

maneviyat azizim, insanın içinde olacak.
  • libertine  (16.03.25 19:26:12) 
50-60 günü bilmem de 1 gün sonra nevrin dönüyor ya ondan sonra yemek yemezsen bir süre sonra vücut salgıları vb değişiyor ve nevrin dönmüyor. Hatta açlık hissiyatı bile azalıyormuş.


  • hebanon  (16.03.25 22:45:42) 
destekli cevap istersen:

Tipik, iyi beslenmiş ve 70 kilogram (154 pound) ağırlığındaki bir erkek, teknik olarak 1 ila 3 ay arasında hayatta kalabilmesi için yeterli kaloriye sahiptir.

Ancak, açlık grevlerine katılmak için gönüllü olarak yemeyi bırakan kişiler, 45-61 gün sonra hayatını kaybetmişler. Bu da bir kişinin 3 ay boyunca hayatta kalmasının pek olası olmadığını göstermektedir. - www.bmj.com

www.medicalnewstoday.com
  • ermanen  (16.03.25 23:46:17 ~ 23:48:25) 
[]

işe giriş raporu hakkında. (ücretli mi devlet hastanesinde)

özel güvenlik raporu çıkarmak için 1500 tl para veriliyor yazıyor google da . normal bir işe girmek için işe giriş raporu devlet hastanesinde almak da ücretli mi bununla uğraşan var mı bilgisi olan?




 
Ise giris raporu diye bi sey duymadim ama ise girislerde heyet raporu isteniyor ve ucretli. Hastaneden hastaneye degisiyor bildigim kadariyla. 2 sene once sehir hastanesinde bin tl idi.


  • krmzbvl  (16.03.25 16:01:00) 
hadiya şimdi bin beş yüz tl olmuştur o zaman. her şirket heyet raporu istiyor mu gerçekten?


  • trablon  (16.03.25 16:04:21) 
evet, özel amaçla alacağın tüm raporlar ücretlidir.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (16.03.25 16:09:06) 
anlaşmalı osgb yi şirket mi söylüyor nerden buluyorsun?


  • trablon  (16.03.25 16:23:12) 
eyv kardeşim abre dostum allah sana bol iş dolu günler versin:)


  • trablon  (16.03.25 16:36:42) 
[]

Evsiz bir insan nasıl emekli olacak? (ikemetgahı yok doğal olarak)

nasıl emekli olabilir çünkü bankaya kart için ikemetgaha ihtiyacı var .e devlete giremese sgk kurumuna gitse bu sefer nasıl olur.

biraz beyin cimnastiği yapalım lütfen.


 
Adresin bir önemi yok. Kafadan bir adres yazabilir. Yardım derneğinin adresini bile yazsa olur


  • limonlu eksi  (15.03.25 19:07:11) 
kanka bunlara kafa yorduğun kadar iş, konaklama, sosyal yardıma kafa yorsan şimdiye çözülmüştü.


  • buenosdias  (15.03.25 19:17:15) 
Trol değilseniz ciddi anlamda psikolojik destek almanızı öneririm.


  • Mirket  (15.03.25 19:36:07) 
aga sen önce hayırlısıyla bi sokağa düş, dilenciliğe başla hele. ondan sonra söz bizim muhasebeciyle durumunu konuşucam.


  • yurtsuz john  (15.03.25 20:21:40) 
sen önce bir işe gir emekliliği sonra düşünürsün.


  • inheritance  (15.03.25 22:14:27) 
her sorunun bi çözümü var. eğer bu durumla karşılaşırsa kişi kartının bankaya/şubesine gönderilmesini isteyebilir.


  • naksidil  (15.03.25 22:28:27) 
[]

İstanbul,ankara,izmir vs yerlerin dışında kalanlar nasıl iş buluyor

iş ilanı çorum da yok bile doğru düzgün kariyer den girdiğimde.bu nufüs nasıl iş buluyor arkadaşlar ?




 
Nasıl değil, doğru soru ne iş buluyor olmalı. Kasiyerlik, muhasebecilik, ara elemanlık var ama tasarımcı, yazılımcı yok tabi ki. Haliyle halen büyük şehirlere anadoludan büyük göçler oluyor.


  • prole  (15.03.25 16:23:41) 
küçük illerdeki hemen herkes öğretmen - hemşire - asker - polis oluyor. kalanı da esnaf sanayi sağda solda takılıyor


  • avatar is back  (15.03.25 16:44:06) 
Sirketlerin cagri merkezleri var cesitli sehirlerde (balikesir, diyarbakir, van, corum, trabzon vs) oralarda da ciddi istihdam oluyor.


  • mor oje  (15.03.25 17:03:01) 
kucuk yerlerde tanidigin olmadan cok zor. ya memur ya esnaf insanlar. sirket yoktur ki corum'da dogru duzgun olana da sen giresin.


  • antikadimag  (15.03.25 21:21:20) 
küçük yerlerde herkes tanıdık üzerinden iş bulur, çoğu işveren de küçük işverendir. hatta şöyle diyeyim, istanbul'da da çok işveren tanıdık üzerinden çalışan bulur. yıllardır çeşitli şirketlerde yöneticiyim. bir tane sekreter hariç, hiç ilan vermedik. hep tanıdık üzerinden devam ettik. hazır referanslı çalışan.


  • co2s2  (15.03.25 21:23:57) 
[]

Uzun süredir işsiz olan var mı? gelecek hakkında ne düşünüyorsunuz?

gelecek için korku panik var mı ? nasıl işler değişir diyorsunuz.Memuriyet gibi işlere gıpta ile bakmaya başladım ben.aile ile kalırken de acaba aileme bir şey olursa ne olacak halim diye düşünüyorum.Siz ne durumdasınız?




 
senin iş bulma değil kaygı problemin var. önce bunu çözmelisin.

defalarca ben ve başkaları da burda tekrar etti. eli ayağı tutan, alkol, madde, kumar bağımlısı olmayan, önüne gelen işleri değerlendiren bir insanın sokakta kalma, aç kalma ihtimal sıfır.

bir fabrikada çalışırsın, markette çalışırsın, kuryelik yaparsın. kargolar deli gibi çalışacak eleman arıyor. evet zor iş, yorucudur ama her daim iş bulursun.

bir süre sabreder ve iş aramaya devam edersin, borcun birikmez. masrafın yoksa kenara para atarsın. moralini toplarsın daha iyi fırsatları beklersin.

bize gelen kargolara-kuryelere bakıyorum çok fazla 50 yaşın üzerinde insan var demek yapılabiliyor.

benim prensibim boş kalacağıma pazarda limon satarım. ama kenarda böyle çocuk gibi mızmızlanarak beklemem.
  • orpheus  (14.03.25 15:18:34 ~ 15:39:00) 
kardeşim akdeniz üniversitesi %100 ingilizce bilgisayar mühendisliğini bitirdi ve 1.5 senedir iş bulamıyor. artık yavaştan bölüm dışı işlere de bakmaya başlıyor.


  • bigcaptain  (14.03.25 16:25:17) 
''eli ayağı tutan, alkol, madde, kumar bağımlısı olmayan, önüne gelen işleri değerlendiren bir insanın sokakta kalma, aç kalma ihtimal sıfır.

bir fabrikada çalışırsın, markette çalışırsın, kuryelik yaparsın. kargolar deli gibi çalışacak eleman arıyor. evet zor iş, yorucudur ama her daim iş bulursun''

Uzaktan konuşması gerçekten çok kolay. Bu kadar işsiz varken, adamlar okumuş, tecrübesi olan kişinin bugün girip yarın gideceğini biliyor. O nedenle tecrübesi ve eğitimi olan birini tercih etmiyor. Sanki herkes masabaşı iş arıyor!
  • Kahvedesu  (14.03.25 17:11:24 ~ 17:11:49) 
@kahvedesu

ben bilfiil 25 yıldır kendi işimi yapıyorum, yani 25 yıldır proje bazlı danışmanlık maaşları dışında da düzenli olarak bir maaş almadım, kurumsalda, bir şirkette vs. çalışmadım. hep kendi işimi yaptım. yani sırtımı bir yere dayayıp rahat etmedim. zengin bir ailede iyi bir networkle doğmadım, havalı bir diploma sahibi değilim. özetle tuzum kuru değil. uzaktan değil tam içeriden konuşuyorum.

yeri geldi kurumsal firmaya teklif götürdüm bir iş yarattım, yeri geldi facebooktan tanıştığım yardım ettiğim birinin şirketine iş yaptım. linkedinden tanıştığım insanlarla iş yaptım. uzmanlığıma dayanarak çeşitli sektörlerdeki boşlukları değerlendirdim ürün çıkardım bunları sattım. hep bir fırsatı-işi kovaladım.

bu uzmanlığım olmasa gene aynı yapıda olurdum. freelance çalışırdım, parça parça başka işler yapardım. baktım eğitimim olan konuda iş yok ve gelecek de yok ısrar etmez ya yeni bir kariyer hedefi seçer ya da alternatif işler yapardım.

ama şu çok net. iş yok, piyasa böyle. yandık öldük bittik ne yapalım yaklaşımı kimseyi bir yere taşımıyor. herkes bir şekilde kendi senaryosuna uygun çözümü savaşarak elde etmek zorunda.
  • orpheus  (14.03.25 17:38:04 ~ 17:41:36) 
Valla benim 5 sene oldu. Yavaştan kpss çalışmaya başlasam iyi olacak sanırım.


  • nothing in my way  (14.03.25 18:11:24) 
orpheus +1

uzun suredir issiz olmak bence de psikolojik sikinti belirtisi, benim hayat tecrubeme gore boyle birsey mumkun degil, en boktan ulkede en boktan ekonomide bile mumkun degil.
  • cooperr  (14.03.25 18:40:41) 
Türkiye'deki sorun vasıfsız işlerde kazanılan paranın hayatta kalmaya yeter olmaması. Normalde işsizlik diye bir şey yok. Araba kullanabilen herkes taksicilik yapabilir part time veya full time olarak veya marketlerde iş bulmak çok zor değil. Bu şekilde bir hayat kurmak imkansız ama.

Masabaşı ofis işlerinde tanıdıklık faktörü çok önemli. Aynı ortamı paylaşacakları kişiyi tanımadan almak istemezler. Olur da bir anlaşmazlık olursa başımıza bela alırız diye korkuyorlar.
  • runaway  (14.03.25 19:04:50) 
orpheus, insanlar iş ayırt etmiyor. İşveren işçi seçiyor. Bazen insanlar sanıyor ki, işsizlik güzel, evde yatmayı seviyorlar. Vasıfsız biriysen, okumadıysan iş bulma imkanın daha çok ama okuduysan, işveren senin çekip gideceğini biliyor.

Ben de uzunca bir süre iş aradım. Sekreterliğe başvurmuştum, adam yaşım ileri diye almadı, asgari ücrete kendi branşıma başvurdum. Sen yurtdışına gidersin dediler. Yok, gitmem dedim. Yine de almadılar.

www.youtube.com
  • Kahvedesu  (14.03.25 19:12:17 ~ 20:06:26) 
kahvedesu iş bulabildinmi ne kadar zamandır işsizsin


  • trablon  (14.03.25 19:32:33) 
Kahvedesu'nun dediği duruma overqualification deniyor. Eğitim seviyen arttıkça unskilled işe girme potansiyelin düşüyor.

Diyelim ki bir doktora derecen var ve işsizsin. Seni işe aldıklarında ortamda sorun yaratacağını düşünüyorlar.

İşsizlik sorununda son raddeye gelmiş birinin hem iş bulup hem de anlamlı para kazanması için tırcılık gibi zorlu ama iyi kazandıran işleri düşünmesi en mantıklı seçim. Bu tip işlerde iş veren insan seçmez.
  • runaway  (14.03.25 19:34:51 ~ 19:36:26) 
@trablon kahvedesu yurtdışına gitti diye biliyorum:)


  • gnosis  (14.03.25 19:45:50) 
@arbre

Kadınlardan bile tırcılık yapan var. Zor iş ama öğrenmesi o kadar uzun değil. Bir metropolde araba kullanmaktan zor değil. Zorluğu tırda yatıp kalkmak, yemeği tırda yapmak, yoldaki riskler, uykusuzluk gibi gibi.

Tırın alternatifi taksidir. Ani işsizlik çözümü olarak.

@edmond honda

Overqualification kavramını bir araştır. Kanıt bu kavramın kendisi. Sen bunu çürütecek kanıt sun.. eğer varsa.
  • runaway  (14.03.25 19:53:00 ~ 19:54:55) 
@edmond honda, arkadaş şu başlıktan bahsediyor sanırım:

eksisozluk.com

arada gündeme geliyor sözlükte, geçen yine gündemdeydi. millet başlık altında bu insanlarla dalga geçip egosunu tatmin ediyor.
  • nothing in my way  (14.03.25 20:05:16) 
herseyin fazlasi zarar, egitimin de. fazla uzatmadan alacagini alip uzayacaksin eger akademiden kovalama gibi bir niyetin yoksa.

okullar is garantisi sunmuyor, zaten cogunlukla size okulda egitim verenlerin ozel sektor ile baglantisi sifira yakin, piyasada neler donuyor haberleri bile yok.
  • cooperr  (14.03.25 20:31:28) 
günün sonunda eğitim bir yana kişiyi sonuca götüren nitelik tavır oluyor. asıl tartışılması gereken şu. şartlar çok zorsa, 1 sene sonra bile olsa sokakta kalmakla yüzyüzeysek o zaman ne yapmalıyız ?

ben de şunu diyorum. elin ayağın tutuyor başka bir engelin yoksa. kumar, alkol bağımlısı değilsen o zaman şartlara göre gerekirse motokuryelik, tezgahtarlık, kargo şubesi kuryeliği vs. olabilecek her işi dener hayatta kalmaya bakarsın. ama sokağa düşmezsin. evin yoksa 3-4 kişi ortak ev tutarsın gene sokağa düşmezsin.

ama sürekli olarak gelip işsizlikle ilgili başlık açarak, yakınarak, kendini iyi hissetme veya durumuna bir anlam arama derdine düşersen o zaman gram ilerleyemezsin ve bu psikolojiden de çıkamazsın.
  • orpheus  (15.03.25 00:25:17 ~ 00:27:31) 
işsiz değilim ama okuldan atılıcam. yaşım zaten 104 oldu. hani af çıksa, dönsem, sürüne sürüne yine uzatarak bi şekilde kalan dersleri verip bitirsem bile ne yapabilirim bilmiyorum.

şu ara akıl sağlığımı korumak için sadece kısa vadeli düşünüp en azından şimdilik çarkı döndürmeye çalışıyorum. belki doğru bi yaklaşım değildir ama şu noktada bu kadar belirsizlik varken ne yapacağımı cidden hiç bilmiyorum, o yüzden 3-5 bin de olsa cebime para girmeye devam etsin ve aç kalmayayım kafasındayım. artık "ne olursa olsun oku bitir" diyen insanlar bile "sal şu okulu olm git iş öğren" diyor ama 30 yaşında lise mezunu adama kim ne işi öğretecek onu da bilmiyorum, bi şeylere girişsem kursu eğitimi vs. yine oluyor yani onu yapacak maddi gücüm yok.

memuriyet bence zaten hele ki türkiye gibi vahşi kapitalist ülkelerde gıptayla bakılmayacak bir şey değil. hiç değilse tatilleri var, nispeten düzgün şartlarda çalışıp yaşayabiliyorlar. çalışanın daha çok ezildiği, hiçbir güvencesinin olmadığı, paranın pul olduğu yerde her özel sektör çalışanından milyoner çıkacak hali yok hoş... muhakkak her işin dezavantajı, rahatsızlığı vardır ama memuriyete burun kıvıranları genelde hiçbir zaman anlamadım şahsen.

gelecek için korku ve panik var ama şu an iyi kazansam bile olurdu sanırım. o açıdan buna ayrıca takılmamaya çalışıyorum. çünkü ihtimaller sonsuz. yarın lotodan parayı bulup akşamına felç geçirsem mesela hayat benim için ve ailem için şimdikinden daha mı güzel olur? o yüzden gerçekten aç ve açıkta kalmadığım sürece geleceği düşünmemeye çalışıyorum, şükür zaten eşim çocuğum filan yok en fazla anneme ve kardeşlerime destek olmam beklenir, ben olmasam bile idare edebilecek kapasitedeler.

gerçekten büyük sorumluluğu olan, şu ortamda ev-araba-çocuk vs. dertleri olanlara kolaylıklar diliyorum, onların işi daha zor. ben fakirim geleceğim yok diye ağlayıp zırlıyorum da günün sonunda köyün delisi gibi sallaya sallaya gezerim kimse de napıyo bu demez en azından öyle bi rahatlığım var jdfjdk
  • mark greg sputnik  (15.03.25 00:58:15) 
Hocam bahsetmişler ama gerçekten senin problemin iş korkusu vs değil daha çok kaygı anksiyete problemleri gibi görünüyor.


  • panta bey  (15.03.25 01:19:10) 
memuriyete gıpta ile bakıyorsunuz ama bu her zaman olmayabilir. kötü bir yöneticiye-amire denk gelirsin sana hayatı zehir eder, nasıl olsa işten çıkamaz diye etmediğini bırakmaz. şaçma işleri yükler. tersine gidersen de mobbing ile öyle bir darlar ki istifa eder memurluğu yakarsın. ya da bir iftira, bir soruşturma ile memuriyeti yakarlar. örnekleri çok.


  • orpheus  (15.03.25 11:06:01) 
[]

Networkü genişletmek için girilebilecek dernek ve tarikatlar?

arkadaşlar iş networkünü geliştirmek için hangi dernek veya tarikatlara girebilirim bilgisi olan lütfen.




 
Menzil başta olmak üzere iktidara yakın olan tarikatların hepsi iş bulmanı sağlar. Tarikattan ziyade akp vakıflarında takılmak daha etkili olur. Benim bildiğim böyle süper işler kapanlar var. 9-5 kamuda oturup maaş alıyorlar. Çok para vermeseler de stabil yaşam. Risk yok, stres yok. Yeyip içip yatıyorsun.


  • runaway  (13.03.25 18:34:35) 
Bazı insanlar çok şanslı, geniş aileleri var akrabaları onların tanıdıkları filan büyük networke sahip oluyorlar. Senin benim gibi insanlar bence bu yönden eksiğiz ben kendim bir yerlere gelmek için çok çabaladım ama sosyal olarak hep bir eksiklik yalnızlık var. Bu konuda devlet mi yardım etmeli nasıl yapılmalı bilmiyorum. Sonunda vize gerekli olmayan bir yere bavulumu alıp tek başıma kimseye haber vermeden kaçıcam nasıl olsa yalnızım.


  • ashleybon  (14.03.25 09:24:11) 
[]

50 yaşında biri nasıl iş bulabilir?

merak ediyorum yüksek yaşlarda kişiler ne yapıyor iş bulma konusunda.geçen bir toplu mülkata katıldım ben 30 lu yaşlardayım 50 lilik bile vardı aldılar mı bilmiyorum fabrikada bu adamlar nasıl çalışacak yaşlılar beli bıkı ağrıyor ulan benim belim ağrıyor benim gözüm yemedi tüm gün ayakta fabrikada çalışmaya.

sosyal yardımlar felan yok mu bu yaşlar için bilgisi olan var mı


 
Kendini asiri hirpalamadiysa 50 yasindaki insanlar fabrikada calisabilir. Tam ne zaman birakti hatirlamiyorum ama babam 55 yasina kadar falan devam etti. Bazi isler digerine gore agir olabiliyor ama daha yuksek yaslarda insanlar da cesitli fiziki isler yapiyordu.

Ofis isleri icin zaten sikinti yok. Bir saglik problemi yasamayan kisiler 70 yasinda bile gayet is yapabiliyor.
  • mbond  (13.03.25 12:05:23) 
insaatlarda bekcilik, fastfoodlarda personel, avmlerde satis elemani vs.. olarak calisiyorlar.


  • buenosdias  (13.03.25 12:19:37) 
Bence destek yok aksine iş falan kurarken destekler sadece belli yaş altına veriliyor.


  • parka  (13.03.25 13:33:51) 
Valla 29 yaşında başvurduğum tercüme işinde bana "bizim için yaşlı kaldınız" demişlerdi. Herhalde şimdiki 40 küsurumda gitsem "mezardan zombi kaçmış" falan diye Mezarlıklar Müdürlüğü'nü arayacaktı. O yüzden şu anda hiç memnun olmadığım bir işte çalışıyor olsam da "bu yaşta artık bana kimse iş vermez" deyu katlanıyorum. Kovulursak da Allah kerim.


  • d max  (13.03.25 15:17:33) 
ne iş yapıyorsunuz hocam


  • trablon  (13.03.25 16:01:51) 
d max +1

Ben de 32 yaşında tecrübesizim diye iş bulamıyorum. En az 29 yaşından beri iş arıyorum, adamlar hala bu yaşa kadar niye çalışmadın diye soruyor. Herkese aynı şeyleri anlatmaktan yoruldum. Kpss dışında seçeneğim kalmadı sanırım. Özel sektörde çok fena yaş ayrımcılığı var. Devlette en azından kanunla belirtilmiş.
  • nothing in my way  (13.03.25 16:02:46) 
anne baba kaç yaşında dmax


  • trablon  (13.03.25 16:17:01) 
50 yaş yeni orta yaş darlink.
odun kırmayı öğrendim yeni. başta çok zorlanmıştım ama yapılabiliyormuş. gençliğinden itibaren ağır işlerde çalışanlar (çiftçi, inşaat işçisi, madenci, hamal vb) zaten bedenini alıştırmış oluyor.
spor salonlarında kas yapanlar kadınları etkilemek için yapıyorlar ve çok boş geliyor bana. çünkü bir inşaat işçisi (bu kelime kullanımı yasak ama başka anlatamam -inşaat çalışanı-) 4 adet çimento torbasını kolaylıkla taşırken bu şişme erkekçikler 3 taneyi tutamadı bile.

beden eğitimi önemli. mobilite önemli. o yüzden basit de olsa temel hareketleri günlük yapmak önemli.
  • janderzel zartanyan  (13.03.25 18:20:42) 
@janderzel, vucutcu ile insaat iscisi kiyasi dogru degil. biri kas yapmak icin calisiyor digeri is gormek icin. gymde 100 kglik cuvali 5. kata cikarmak gibi bir idman olsa o zaman boyle bir kiyas yapabiliriz. malzeme, denge, harcanan sure vs.. bir suru degisken var.


  • buenosdias  (14.03.25 10:41:55) 
[]

Fabrika işinde temizlik yaptırırlar mı

bir fabrika işi buldum ama mülakata gitsem mi diye düşüyorum çünkü temizlik ağır kolileri kaldırma olur mu bilmiyorum.masa başı iş düşürtmeye mi bakayım yoksa fabrika mülakatına gideyim mi.bel mel kalmıyacak vasıfsız olarak girecez fabrikaya.

fabrika da çalışma şartları nasıldır? serum fabrikası imiş.


 
burada yazdığın seçenek daha mantıklı gibi geldi bana ama bilemedim.
www.eksiduyuru.com
dilenmek te bir seçenek olabilir
  • abelardo  (10.03.25 14:45:21) 
dilencilik daha iyi bence sen dilencilik yap bilader.


  • bay b  (10.03.25 17:40:06) 
Standart prosedür, çalışılan bölümün temiz tutulmasıdır.
Gün bitimine doğru veyahut hafta sonu çalıştığınız bölümün temizliğinin yapılması yine sizin sorumluluğunuzdadır.
Makine ise makine bakımına yardımcı olmak gibi.
Genel alan temizliği ise başka konu.
Askerde değilsiniz.
Temizlik işi genellikle böyledir.
  • marcus fenix  (10.03.25 21:17:35) 
Bence profesyonel dilenci ol. Beyaz eşya satan dükkanlara sor buzdolabı kartonu var mı diye. Onla Amerika'daki evsizler gibi kartondan ev yapar yaşarsın. Wc ve şarj ihtiyacını camiden karşılarsın. Arada bir gelirsin burda trollük yaparsın sonra dilenmek için yırtık elbiselerini giyersin


  • limonlu eksi  (10.03.25 22:26:48) 
[]

2. kez sigorta girişi yapılabilir mi?

diyelim benim bir yerden 4a ssk sigorta girişim var ama durdurmamışlar.yani sigortalı gözüküyorum,şimdi bir yerde işe başlarsam adamlar 2. kez 4a sigorta girşimi yapabilir mi yoksa sistem hata mı verir?

iki yerde ssk girişim olabilir mi ?


 
Yaparlar


  • spacevan  (09.03.25 14:54:01) 
sorun olur mu bana gelip senin başka bi yerde ssk girişin var çalışıyor görünüyorsun seninle çalışamayız deyip kapıyı gösterirler mi?


  • trablon  (09.03.25 15:14:32) 
Hocam geçen dilenecektin şimdi çift sigorta girişine döndü, süper emekliliğe doğru gidiyor bu iş, yakında elinde viskin ve puronla bizi aşağılayacaksın muhtemelen.

Neyse ne niyetle sorduğundan bağımsız cevap vereyim:
Evet çift sigorta, olabilir. Yasaldır. Net ücret anlaşmadıysan ilk aylarda vergi dilimine girersin muhtemelen ama.

İkinci sorun çalıştığın yerle sözleşmene bağlı. Kimi hiç bişe demez, kimi anladığı anda haklı fesihle ilişiğini keser.

Bununla birlikte bu zamana kadar unutup sigorta yatırmaya devam eden firma görmedim. 10 güne kadar işten çıkış verilebilir sistemsel olarak.
  • artci sarsinti  (09.03.25 18:54:55) 
edevlet üzerinden bakıyorsanız orası çok geç güncelleniyor, giriş ve çıkışların yansıması 2-3 ayı bulabiliyor. eski iş yerinizden ilişik kesme belgesini isteyin.

iki yerde sgk girişinizin olabilir, ancak yatan sgk priminden bağımsız olarak en fazla 30 gün sayarlar. isterseniz 30 günde 5 ayrı yerden sgk girişi ile 150 gün ödeyin, anca prim ödemiş oluyorsunuz -brüt için konuşuyorum, net ise işverene mali yük olursunuz.
  • ahmet oturum cerezi  (09.03.25 21:21:58) 
evet 2 tane 4a olabiliyor ama iki tarafın da bunu bilmesi ve verginizi senkronize etmeleri lazım. yoksa eksik vergi verdiğiniz sebebiyle ceza yersiniz


  • co2s2  (10.03.25 03:15:45) 
irden çok yerde sigortalı olabilirsiniz, vergi senkronizasyonu diye bir şey yok. izleyen yılda sen belirli tutarlar var bunu geçiyorsan beyan ediyorsun o zaman zaten vergi ödemen gerekiyorsa vergi ödersin.Hatta beyanname verdigin için senin veya eş, çocuk varsa onların saglık ve egitim giderlerini düşebilecegin için devlettenvergi iadesi bile alabilirsin.

Hatta ve hatta. sgk tabanı 195.041,40 TL
Yani bir milyon tl maaş osla bile sgk bu tutar üzerinden kesinti yapar.

Farzedelim her ay iki firmada da 100.000,00 TL brüt maaşın var. İkisi de ayrı ayrı 100.000 üzerinden senden 15.000 + 15.000 = toplam 30.000 TL sgk primleri kesiliyor.

Ama tavan 195.041,40 TL idi, sen 195.041,40 TL'yi aşan tutarda fazla sgk ödemem oldu diyip sgk'dan bile para iadesi alabilirsin.

Ha bu çok olmaz ama böyle de bir şey var.
  • liberal  (10.03.25 14:03:48) 
[]

Sokakta kalanlar için iş bulma konusunda yardımcı olabilecek yerler var mı?

şimdi ibb ile mailleştim bana kışları kalma konusunda şunu söylediler :" İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı İstanbul Darülaceze Şube Müdürlüğü Koordinatörlüğünde; sokakta yaşayan vatandaşlarımıza, kış döneminde; beslenme, barınma, temel sağlık hizmetleri, ilaç hizmeti, öz bakım ve giyim yardımı gibi hizmetler sunulmaktadır. Evsizlere yönelik kış hizmeti uygulamasını Esenyurt Kıraç ve Tuzla Bahar Tesislerinde sadece kış dönemlerinde vermekteyiz. Evsizlere kış hizmeti, Aralık ve Nisan ayları içerisinde verilmesi planlanmış olsa da AKOM’dan gelen hava durumu verilerine göre, hizmetin faaliyete başlama ve bitiş tarihi değişkenlik göstermektedir. Bu merkezlerde kalmak isteyen evsiz vatandaşlar; zabıta ve emniyet birimleri vasıtasıyla veya bizzat kendi imkânları ile merkeze başvurabilmektedirler"

Benim sorum ise sokakta kalanlara iş bulma konusunda kim veya hangi gruplar yardımcı olabilir


 
ailenle birlikte oturuyorsun. yapabileceğin işler var. neden sokakta kalacağını düşünüyorsun?

acaba psikolojik destek mi alsanız? bu kadar evham iyi değil.

ben yardımcı olmaya çalışayım, iş bulalım. ev bulalım.
  • co2s2  (07.03.25 17:53:52 ~ 17:54:16) 
merhaba nasıl yardımcı olabilirsiniz? e-ticaret hepsiburada.com gibi sitelerde tecrübem var iş olarak.

evham diyelim de geleceğimi garantilemeye çalışıyorum aileme bir şey olsa bildiğin dımdızlak ortada olacağım.
  • trablon  (07.03.25 18:02:05) 
hayır şaka değil de düşmüş insanlara yardımcı olabilecek kuruluşların bu kadar belirsiz olması canımı sıkıyor.kimler yardımcı oluyor hiç bir şey yok


  • trablon  (07.03.25 18:51:10) 
gerçekten düşkün olanlar zaten ölüyor sokaklarda, kuzey amerika-avrupa tipi evsizler dileniyor şarabına, uyuşturucusuna bakıyor. bir çok dilenci zaten düşkün değil para sahibi. öğlen saatlerinde edirnekapı-halıcıoğlu metrobüs duraklarında bulunun dilenci çocuklar toplanıp yemek yiyor, dilendiren yetişkinler dürüm vs. getiriyor 30-40 dilenci çocuk yemek yiyip görev alanlarına dağılıyor.

burası sosyal bir ülke değil. sokağa düşenin bir garantisi yok. öğrenebilirken bir zanaat tesisat, inşaat, marangozluk vs öğrenmek lazım.
  • a darkness coming  (07.03.25 19:47:38) 
[]

iş başvurularıma dönüş alamıyorum

iki kez bakan 2 firma da var cv me ama dönüş alamıyorum.5 tanesi de bir kez bakmış.Bunlar sonra arar mı ne yapmam lazım? yaşlandığımı hisediyorum yaş 37 ye geliyor.40 yaşından sonra artık hiç almazlar işe millet nasıl iş buluyor 40 dan sonra arkadaşlar ?




 
merhaba, çok belli olmuyor bakıp çıktısını alıp topluca değerlendirmeye alıyorlar genelde, dün arkadaşımın oğlu abartmadan saymış 100 küsür yere başvurmuştu hiç geri dönüş alamamış cv de iyiydi yabancı dil var tecrube var, tanıdık olmadan işe girmenin ne kadar zor olduğu aşikar.
yinede ümidi yitirmeyin eğer imkanınız varsa elden cv'nizi insan kaynaklarına teslim edin mümkünse kısa görüşme yapmak istediğinizi belirtin pozisyonlar için. körleme gidip gözüne kestirdiğin yerlerede cv bırakabilirsin elden.

  • eja  (07.03.25 10:29:43) 
yahu istanbul o kadar büyük ki ordan oraya ordan oraya bir de nereye gideceğini bilmeden başvurmak imkansıza yakın diye düşnüyorum.ne olacak halimiz merak ediyoırum ya devlette çalışanlar ne kadar şanslı rahat iş keşke ben de öyle bi işe girebilsem of of


  • trablon  (07.03.25 10:36:42) 
belediyelerin istihdam ofisleri de ilan açıyor, aklınızda bulunsun derim. sadece büyükşehirin değil ilçe belediyelerinin bile kariyer sayfaları var özel sektörden ilan paylaştıkları.
işkur kamu dışı diye aratın. burası da belediyelerin kpssiz personel aldığı ilanlar. torpil çok dönebilir ama denemekten zarar gelmez.
umarım hızlıca bulursunuz.
  • zemberek  (07.03.25 10:41:22) 
tecrübe var da ,işkur a temizlik ve çağrı merkezi iş ilanları dışındaki tüm ilanlara basıyorum


  • trablon  (07.03.25 11:14:09) 
bölgendeki facebook iş ve işçi bulma grupları işini görür diye düşünüyorum örn. "üsküdar iş ilanları" vs. Genel olarak belirli bir iş tercihin yok ise fabrikalar vs sıkça alım yapıyorlar. Yine yaz sezonunda oteller kalacak yer ile çalıştırıyor elemanlarını bahşişlerle vs güzel gelir gelir.


  • biravekahve  (07.03.25 12:24:06) 
face kullanmıyorum ki şimdi bir de face mi açsam iş için acaba.bu gün migros dan aradılar tee ataköy de anasının amı bi yer otobüs gitseydi kabul edecektim ama otobüs gitmiyor kervan geçmez bi yer of ki ne of iş lazım iş yok


  • trablon  (07.03.25 13:50:43) 
[]

Nerde dilenebilirim?

atıyorum evsiz kaldım sokaklara düştüm arkadaşlar.Dilencilik yaparak otel parası çıkartabilir miyim? Nerde dilenebilirim belediye sanırım dilencileri istanbul üsküdar ana caddelerde pek dolaştırmıyor bilgisi olan?

bir de para verirler mi dilensem?


 
hocam sokakta kalma durumunuz mu var?akıl vermek gibi olmasın ama yardım derneklerine, kaymakamlığa, belediyeye falan danıştınız mı hiç yardımlar konusunda. muhtarlıklar bile belki bir yardım yönlendirebilirler.


  • zemberek  (06.03.25 19:05:31) 
hocam ailemle yaşıyorum 5 kuruşum yok.Ailem öldüğü anda sokaktayım.ev felan da yok kiradayız.hava buz gibi dışarıda kalsam bu gün soğuktan donarım mesela.kafayı yiyorum nasıl hayatta kalacağım diye.


  • trablon  (06.03.25 19:08:54) 
Iki yillik bi bolum kazan, kyk'ya tasin. Sonra da part time calisirsin.


  • feastofthedamned  (06.03.25 19:15:08) 
allah gecinden versin hocam, ailenizin bir hastalığı falan yoksa şu an, bunu neden düşündünüz.

aileniz vefat etse dahi işe girebilirsiniz çalışma engeliniz yoksa, çarklar bir şekilde döner diye düşünüyorum. evsizlik çok uç bir nokta. kendi evinizden çıkıp ortak paylaşımlı eve geçebilirsiniz. eşyalarınızı satabilirsiniz. yatılı işlere bakabilirsiniz. çözüm üretilir diye düşünüyorum.
  • zemberek  (06.03.25 19:15:33) 
ben soruda kira parasi yerine "otel parasi" olmasi kismina takildim.

bir de mantiken su an dilenmeye baslaman gerekmez mi? yani aile olunceye kadar niye bekliyorsun ki.
  • hot potato  (06.03.25 19:16:20 ~ 19:20:06) 
Lol güzel soru. Aslında en iyi taksimde dilenirsin catır cutur para kazanırsın ama mesaisi uzun is dilenmek. Gezeceksin surekli birilerine kendini anlatacaksin falan. Zor be hacı.

Bence youtube kanalı ac bugun burda dileniyorum diye vlog cek her gun bi tane
  • vedatchilipeppers  (06.03.25 19:44:50) 
soruların genelde sokakta kalmaya ve sefil bir hayat sürmeye yönelik. öncelikle bu kadar çağırırsan olur. ayrıca bu platformu kullanabilen biri dilenmenin ötesinde bir şeyler yapabilir. ışıklarda mendil satan insanlar var, sıkışık trafikte su satan insanlar var. ayrıca kralık ev ya da köhne kulübe yerine otel odası hayal etmen de bir garip olmuş. eğitimin nedir yaşın kaçtır bilmiyorum ama çevrende yapabileceğin işler yok mu? üç harfli marketlerde kasiyerlik olur, mahalle fırınında tezgahtarlık olur, bunları bir düşün. kolaylıklar dilerim kardeşim...


  • exlibris  (06.03.25 19:52:31) 
iş başvurusu yaptım ama telefondan arayıp dönen yok maalesef.su satma olayında suyu ucuza nereden alabilirim? iki katına satsak öyle mi kar ederiz.

otel odası niye denilmiş sürekli kalacak bir yer değil otel odası haftada bir üstünü başını yıkarsın o babında .iş başvurusu yaptık tecrübe de var ama dönüş yok.belediyelere de başvurdum onlardan da dönüş yok henüz 4 gün oldu. diğer dilenciler dalar mı bir de oturduğum yerden allah rızası için diye söylensem yetmez mi arkadaşlar.kiralık ev tutacak kadar para kazanırsam dilencilikten tabiki paylaşımlı bir eve çıkarım neden olmasın.ama bana nerede dilenebilirim asya yakası arkadaşlar bunu bi söyleyen yok henüz.
  • trablon  (06.03.25 20:04:12) 
kanka asya yakası diyorsan işin daha da zor. sen kadıköy'de moda sahilden başla, peşine kalamış oradan da yardır dalyan parkından caddebostana akış ve peşine maltepe'ye kadar tabanvay, yolda en az 2-3 bin çözersin, maltepe'de yorulunca otur ve sadece bekle


  • vedatchilipeppers  (06.03.25 20:33:25) 
Her yerde dilenilir ama aklına getirme böyle şeyler.

Turizm sezonu 1 ay sonra açılıyor. Tatil yöresi otelleri komi, garson, bellboy, meydancı arıyor. Lojman da veriyorlar. Yeme içme zaten otelden. Bahşişi, maaşı derken güzel para geçer eline. Değerlendir derim.
  • yurtsuz john  (06.03.25 22:39:57) 
Elin ayağın sağlamken dilenmek pek işine yaramaz nerede olursa olsun. Yüze yara bere, mümkünse uzuv kaybı. Bi de yerde oturman lazım öyle gezerek olmaz.
Fatih bölgesi, cami civarları iyidir.

  • Bruce  (06.03.25 22:47:48) 
yarın ramazanın ilk cuması, cuma çıkışı yoğun bir cami önü iyi iş yapar.


  • my fault  (06.03.25 22:51:14) 
dalga geçiyorsun ama yine de bu kadar çağırırsan elbet bulursun çağırdığını +1


  • kaptan maydanoz  (06.03.25 22:59:28) 
valla ramazan geldi floryada her çöpün başında biri yemek alır gibi yapmaya başladı, aradan iki saat geçiyor aynı yerden geçiyorum yine çöpü karıştırıyorlar. bence sen bu taktiği kullan. birde eline ekmek al her biri geçerken çöpten cıkmış yiyormuşsun gibi yap, günde 5,10 kişi yutsa karnın doyar. bide ramazan ya hemen yarın başlaman lazım tam dini duygular tepedeyken.


  • kurcalamabozarsin  (06.03.25 23:21:46) 
çöpten yemek mi topluyorlar? statik durup dilenme benim de aklımda


  • trablon  (07.03.25 10:22:26) 
neden dilendiğinizi anlamadım. tek tek restoranları, pastaneleri, her yeri gezerim. illa bir tanesi "geç içeride bulaşık yıka" der bence.


  • co2s2  (07.03.25 12:27:20) 
hocam dilencilik birçok insan için bir meslek. Çok az insan bunu gerçekten muhtaç olduğu için yapıyor. Sokaklardakilerin çoğu mesleği olarak görüyor bunu. Hatta birçoğu çeteleşmiş ve parsellemiş durumda bölgeleri.

Yani siz bir yerde dilenmeye kalkarsanız, size bela olurlar "müşterilerini "kaptırmamak için.

Yani öyle çıkıp dilenemezsiniz. Hem kanunen yasak, zabıtayla uğraşırsınız. Hem de size tezgah açtırmazlar öyle:)

Böyle şeyleri düşünmeyin. Gidin düzgünce işinize gücünüze bakın.

Eğitimliyseniz, zaten bir şekilde iş bulma şansınız var.
Eğitiminiz yoksa da kalifiye olmayan işlere bakın. İyi kötü elinize 3-5 kuruş para geçer. Kiranızı döndürürsünüz.

Belediyelerin meslek edindirme kursları var. İşkur'un mesleki eğitimleri var. Hiçbir eğitiminiz olmasa bile bir meslek edinebilirsiniz. Aşçılık, güzellik uzmanı, şoförlük, berberlik, forklift operatörlüğü vs vs.... bunların çoğu ücretsiz. Hatta işkur günlük harçlık da veriyor kurs boyunca.

Eğitiminiz vardır ama mesleğinizin iş olanakları kısıtlıdır. O zaman alternatif meslekler bakının. Yukardaki gibi işçi açığı olan alanlara yönelin.

Şu anda muhtemelen bir süredir işsiniz. O sizde biraz bunalım yaptı.

Ama evde oturmakla olmaz o iş. Biraz kendinizi zorlayın.

Eğer konu anksiyete, depresyon vb ise, bu konuda da belediyelerin ücretsiz destek servisleri var. Onlarla görüşün mutlaka.

Hiçbir şey yoksa bile kapı kapı gezin restoranlara, dükkanlara mağazalara. İş arıyorum deyin. Mutlaka size iş verecek biri çıkar. Özellikle haftasonu mutlaka mekanlar adam açığı yaşar.
  • anten  (07.03.25 13:31:09 ~ 13:40:13) 
hmm yani sen kapı kapı dolaşıp iş var mı diye soramıyorsun (utanma, çekinme, kendine yakıştıramama her ne ise sebeb) ama sokaktan geçen insandan allah rızası için 1 lira diyebileceksin öyle mi?


  • selam  (07.03.25 13:48:01) 
hayır sokakta kalırsam dilenirim de orayı parsellemiş insanlarla da kavga olacak gibi o zaman diğer dilencilerle ...


  • trablon  (07.03.25 14:40:04) 
hocam senin derdin ne tam olarak, 2021'de bambaska duyurularin varken 2025'te ve son bir aydir dilenmek, cezaevine girmek, is basvurusu, sokakta kalmak vs diye duyurular aciyorsun her gun her gun, cidden problemin ne senin? troll musun yoksa?


  • bay b  (07.03.25 14:45:12) 
troll değilim kardeşim geleceğimden korkuyorum sadece.niye insan telaşlanamaz mı


  • trablon  (07.03.25 15:05:55) 
[]

Sokakta kalsam nasıl hayatta kalabilirim?

üsküdar dan kadıköye bile otobüs 19 tl alıyor.hiç param olmadan sokakta kalsam nasıl hayatta kalabilirim?




 
valla bizim mahallede bir insan var. kendisinin bi battaniyesi bir de telefonu var. gündüzleri banklarda oturuyor. esnaf yemek veriyor, sanırım telefonunu da şarj ediyorlar. (bu telefon işi kafamı kurcalıyor) geceleri de nispeten rüzgarı kesen bir dükkanın önüne battaniyesini serip uyuyor. geçenlerde şikayet edilmiş, yani daha doğrusu hava çok soğuktu ölür diye ihbar edilmiş. belediye zorla götürmüş bakım evine 3 gün sonra geri döndü. adam bayağı yaşıyor yeldeğirmeninde. siz de deneyebilirsiniz jkashdka daha önce de bir abi vardı evin eşyalarıyla birlikte alt geçitte yaşıyordu, uzun zaman kaldı öyle. akşamları ateş yakıyordu, bir süre sonra geleni gideni rakı getireni oldu, akşamları sofra kuruyordu. gündüzleri gazetesini okuyor, ev eşyalarının içinde oturuyordu. ama onun alkol sevdası şikayetlere sebep oldu, bir süre sonra oradan uzaklaştırdı belediye. yani mobilite olmayacak, yürüme mesafesinde takılırsınız.


  • red g  (06.03.25 09:49:00) 
hayatta kalmak, yani ölmemek, aslında çok zor olmayan bir görev. boğazınızdan iyi kötü bir şey geçecek, bir de iyi kötü üşümemeniz lazım. esnafı kapı kapı dolaşsanız, biri yiyecek bir ekmek verir, biri 3-5 lira para verir. iki tane de battaniye buldunuz mu, ölmemiş oluyorsunuz. hijyeni de camide avm'de falan bir şekilde çözersiniz. başka ne lazım?


  • co2s2  (06.03.25 12:06:12) 
bilmiyorum ki dilenmek istesem sanırım zabıta polis izin vermez.Karnımı doyurabileceğimden emin değilim.Bir de çöpün içinde çok pis olmaz mı ekmek mekmek felan.Nasıl hallederiz karnımızın doymasını.Soğuk diğer bir sorun ben evdeyim üşüyorum şu zamanlar dışarıda soğuktan donarak ölebilirim belki? ne düşünüyorsunuz?
esnafın beni doyuracağından şüpheliyim hocam bilemiyorum

  • trablon  (06.03.25 12:19:14) 
sokakta kalsam ve kalacak yerim olmasa kafe/restoran gibi yerlere gidip is basvurusu yapip durumu anlatirim. esnaftan yemek dilenecegime isverenden kalacak bi yer dilenirim. bir iki ay calisip paylasimli bir eve cikarim. yavas yavas durumu duzeltirim.

bu boyle kolay olmayabilir ama gidip duzenli olarak firindan bayat ekmek isteyecegime kendim bi seyler yapmaya cabalardim.
  • bohr atom modeli  (06.03.25 13:39:41) 
2025 istanbulunda zaten olmezsin de, psikolojik ve sosyolojik olarak bayagi dibe cokersin. bunun icine hijyen, saglik, kisisel bakim, sosyal statu vs.. herseyi ekleyebilirsin.


  • buenosdias  (06.03.25 14:06:15) 
Büfe, lokanta gibi yerlere yakın dur. Karnın aç kalmaz merak etme.

İnsanların gelip geçtiği yerlerde takıl. Bizim milletin sadakası boldur. Eski kıyafet de verirler.

Yaz sezonunda belediye plajlarındaki duşları kullanırsın.

Kışın belediye falan bi yere yerleştiriyor. Üsküdar Belediyesi iyi bu konuda.

Canın sıkılırsa 500 T'ye biner İstanbul turu yaparsın. İlla ki biri senin yerine akbil basar.
  • yurtsuz john  (06.03.25 15:28:06) 
[]

Devletin işsiz ve evsizlere sosyal yardım tarzı para verdiği oluyor mu?

diyelim ki işsiziz ve sokakta kaldık.Cebimize para koyma gibi işlemleri var mı devletin?

mesela valiliğe gidip yeşil kart çıkarsak felan.artık nasıl olur bilmiyorum?


 
belediyeler veriyor. devletten işsizlik maaşı alman için önce belli bir süre işte çalışıp sonra kovulman gerek.


  • jelly bear  (04.03.25 16:28:09 ~ 16:28:23) 
Evet var. Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığının yürüttüğü işsizlik maaşına ek olarak; içişleri bakanlığınca valilikler aracılığı ile yoksulluk ödemeleri gibi Kaymakamlıkların sosyal yardım birimlerinin yönetiminde ihtiyaç sahibi ve yoksul kimseler sosyal yardımlara yönelik oluşturulan çeşitli programlar var.

Yukarıdaki arkadaşın bilgisi iki açıdan yanıltıcı.
1-İşsizlik maaşı için kovulmak gerekmiyor. Kişi kendi isteğiyle işinden ayrılmış olsa bile işsizlik maaşını alabilir. İşveren tarafından çıkarılma/kovulma şartı kesinlikle yok. Ancak işsizlik maaşı alabilmek için belirli bir gün çalışılmış olma şartı doğru. Ayrıca İş akdinin feshinden önceki çalışılan prim gün sayısına göre ödeme yapılacak ay değişiyor.

2-Belediyeler daha çok maaş veya nakdi olarak bir şey vermez. Ancak gıda ve sosyal yardım adı altında erzak paketi, market çeki, pazar yardımı veya fatura yardımı vs gibi nakdi olmayan ayni programlar yürütebilyorlar. Belediyeler kentsel dönüşüm istisnasında ise kira yardımı adı altında belirli süreli bir ödeme sunabiliyorlar.
  • ezkaza  (05.03.25 02:39:16) 
[]

işe giriş sağlık raporu?

sağlık raporu istiyor mu özelde çalışacan eleman için?

risperdal gibi ilaçları kullandığım için yazmadı bana sağlık ocağı ehliyet yenileme için sağlık raporunu.psikiyatr ye git dedi.

aynı şey işe giriş sağlık raporunda da olur mu help lütfen.

 
saglik raporu istemek kanun geregidir.
osgb'den alirsaniz soracaklarini sanmiyorum.

  • bay b  (04.03.25 10:33:39) 
Ne işe gireceğinize bağlı olarak da değişebilir. Ağır ve tehlikeli iş ise sağlık kurulu kararı istenebilir.


  • master of ceremonies  (04.03.25 11:04:12) 
[]

İmzamı unuttum banka konusunda sorun olur mu?

bir imzam diğerini tutmaz benim.kafadan sallama imza atarım genelde.Şimdi banka dan kart çıkartmak için gideceğim de orada kayıtlı olan imzam muhtemelen yanlış çıkacak.sorun olur mu imzayı unutmak böyle?

bankada imza yanlış çıkarsa işlem yapılmaz mı?


 
kayıtlı imzanızı değiştirirler yeni imza örneği atarsınız 2tane


  • jülsezar  (03.03.25 16:13:02) 
genelde para çekerken sorun yapıyorlar. kayıtlı imzanızı değiştirmek için de noterden imza beyannamesi istiyorlar. Bir kere gişede iyi birine denk gelmiştim ekrandan imzamı göstermişti. artık hep o imzayı atmaya çalışıyorum.


  • administ  (03.03.25 16:24:15) 
imzanın nasıl bişi olduğunu unuttum bile ya.noterden işlem için bi ton para ve uğraş dur mu yapacaz şimdi peh


  • trablon  (03.03.25 16:29:30) 
önceden isim soyisim imzası atıyordum, son zamanlarda isim soyisim kısaltma olarak atmaya alıştım. bankada birbirini tutmuyor imzanız diye itiraz etmişlerdi, eski usülle tekrar imzalamıştım :,)


  • deartheodosia  (03.03.25 16:41:35) 
[]

Sokakta kalmak yerine cezaevine girmek

Geçen evsizler hakkında belgesel izlerken dikkatimi çekti.Adam sokakta yaşamamak için bişiler çalmış yakalanıp hapisaneye girmiş.

Sizce mantıklı mı bu eylem sokakta kalmak yerine hapisane tercih edilir mi?

Sokakta kalınca nasıl yeme içme ve sağlık ihtiyacı karşılanabilir?

 
Hapishane şartlarına bağlı olarak mantıklı olabilir.


  • antihero  (23.02.25 20:03:38) 
Ha deyince alıyorlar mı içeri?
Öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması var. Sonra 3 yılın altı yatmıyor, denetimli serbestlik var. Var da var???

  • strawberry first  (23.02.25 21:02:39) 
hapishanede yediğin yemekler borç yazılıyor.


  • ya ben lan neyse  (23.02.25 21:52:34) 
ne kadar borç yazar hapisane yemeği


  • trablon  (23.02.25 21:58:44) 
iyi hırsız olamayacağını da kabullenmiş sadece hayatta kalmak için yaşıyor. ölurum daha iyi ne hapsi


  • ala09  (23.02.25 22:11:50) 
bir ara adliyeden bir cezaevine gitmem gerekiyordu uzlaştırma için, cezaevi aracıyla gideriz dedi tanıdık bir polis. aynen sizin izlediğiniz belgeseldeki gibi kış geliyor sokakta yaşanmaz mottosunu benimseyen bir hırsız da vardı araçta. çok yapılan bir şey bu.

eskiden çalmak yetiyordu, artık o da yetmiyor cezaevine girmek için. geçenlerde biri tanımadığı bir kadını bıçaklayıp hapse girmişti, durum gerçekten vahim. acilen kanun ve cezaların değişmesi gerek.

sana bana değil de o yolun yolcuları için mantıklı. sıcak yer + yemek.
  • Improbable  (24.02.25 10:11:28 ~ 10:12:09) 
bir mapus çalışanı olarak size şunu söyliyim çöplük mezarlık cezaevi. en son tercih edilmesi gereken yer cezaevidir.


  • mikahakkinen  (24.02.25 11:32:28) 
nasıl çöplük hocam biraz bilgi verebilir misiniz


  • trablon  (24.02.25 12:26:36) 
Kışı mahpusta geçirmek için basit suç işlemeyi 30 sene önce de duymuştum.

Devamlı içeri gir çık yapanlar artık kaşarlaşmış oluyor. Hani bir video vardı adamı polis götürürken roman havası oynuyordu. İşte o hesap.

Bizim millet merhametli. Sokağa düşenin karnını doyuruyor, cebine bişeyler sıkıştırıyor. Sen ben gidip mescitte, otogarda yatsak güvenlik gelir yassah hemşehrim der ama evsiz oraya battaniye atar dokunmaz.
  • yurtsuz john  (24.02.25 16:58:21) 
[]

Bu tiktok'tan felan para kazanıyorlar mı?

bedava o saçma hareketleri yapmıyorlardır değil mi?




 
www.youtube.com

Şunu izle bi bence :D
Instagramdaki sponsorluk-influencer mantığı burada da var galiba :D
  • atom karincanin torunu  (15.05.21 19:21:48) 
Geçenlerde demet akalının kızı bağış attı diye olay olmuştu. Dilenseler bile sağlam tokatlıyorlardır.


  • neysene  (16.05.21 08:09:15) 
[]

Şeker test cihazı aldım,şeker yükleme testi nasıl yapılır?

merhaba,

bayern'in contour şeker ölçüm cihazını aldım,açlık kan şekerini ölçtüm.

Cihazda tokluk şekeri olarak da ölçüyor,gizli şekeri anlamak için evde nasıl şeker yükleme testi yapabilirim? hangi aralıklarla ne kadar şekerli su içilir?

 
Hastanede gazoz benzeri bir şekerli içecek vererek yapıyorlar. Ama tokluk sekerini ölçmek için açlık şekeri ölçümü sonrası normal yemek yiyip 2 saat sonra ölçüm yaptırmıştım. Yükleme yapmadan da ölçülebilir yani. Şeker hastasıysanız mazaallah komaya girebilirsiniz, zira yükleme testi hadtanede olsa daha iyi olur bence.


  • vampir akrep  (15.05.21 13:18:00) 
[]

Diyabetik tatlı önerisi bekliyorum

Bende gizli şeler var ve sanırım sınırı aşmak üzere.

Ama tatlıları çok seviyorum.

Diabetik reçeller koska,seyidoğlu gibi ürünler var ama bunlar uygun mu tüketmeye?

Diabetik tatlı önerilerinizi bekliyorum.

 
Diabetik tatlı dediğin şeylerin hepsinin içinde yapay tatlandırıcı var ve yapay tatlandırıcılar şekerden daha çok zarar veriyor, çünkü lezzet sinyaliyle beyin "yüklü bir enerji geliyor" diyerek yine pankreasa emir veriyor li insülin üretsin. Yani insülin metabolizmasının hayrına çalışmıyor o iş. Onun için diabetik tatlıdan ziyade doğal gıdalarla tatlı yapıp yemek daha kârlı olur. Un, şeker, bazen yağ kullanmadan güzel tatlılar yapılır, en azından unun şekerin yağın vs yükünü almazsın, meyvenin kendi şekerini kullanırsın, onu da ölçülü yersen sıkıntı çıkmaz.

İnstagram ve yutub'da çok çeşitli "fit" tatlı yapım videoları var. Huzurlu mutfak diye bir kanal çok yeni bir dondurma videosu paylaştı mesela.
  • 1bir1bir1  (07.05.21 14:26:19) 
diyabetik ve light urunler yerine kararinda gercek zararli tatlilar yemeyi tercih ediyorum

bu uydurma urunler hem seker ihtiva ediyor, hemde tadi kotu

bide dogal malzemelerden yapildigi iddia edilen tatlilar var. hurmayi rendeleyip pasta yapiyorlar vs.

icerigini hesaplasana yine yuzde seksen karbonhidrat. ustune bide hurmayi rendeleyince lifleride kopuyor. glisemik indeksi yukseliyor vs. muz, elma felan filan hepsi icin durum bu

bu tezgahlara dusmektense efendi gibi zararli ama gercek tatlilardan tuketiyorum. miktari kontrol etmeye calisiyorum

diyabetspor
  • foster  (07.05.21 14:55:05 ~ 14:55:56) 
Hiç birinizin cevabını beğenmedim.

Şeker ilacı kullanmıyorum ben.öyle kafama göre yersem şekerli bişi fırlıyor.

Şelersiz tatlandırıcılı tatlılar lazım bana.
  • trablon  (07.05.21 15:48:24) 
babam şeker hastası, çok nadir madonun diabetik dondurmalarından ya da koskanın diabetik tahin helvasından yiyor. tabii porsiyonu ayarlamak şart.


  • muslugubozukhayrat  (07.05.21 16:24:10) 
Fındık, fıstık seviyorsan:

1 yemek kaşığı fıstık ezmesi, 1 tatlı kaşığı istediğin toz veya sıvı tatlandırıcı (bende Takita marka stevia vardı onu kullandım ama değiştirmeyi düşünüyorum tadını beğenmedim pek), 100 ml kadar istediğin süt (indirimden şekersiz fındık sütü almıştım ben) ve son olarak bunların hepsini blenderdan geçirdikten sonra tadına baktığında beğenmediysen biraz daha tatlandırıcı. Bunları blenderda çekerken biraz da buz atarsan bu sıcak günlerde milkshake gibi oluyor.

Eğer meyve tüketiminde kendini kısıtlaman gerekmiyorsa:

Tencereye 1 küçük kutu süt (200 ml) ve 1 avuç kadar yulafı atıp kaynatmaya başla (yulafı biraz bol atarsan soğuduğunda kıvamı daha tok oluyor bence öylesi daha güzel). Süt kaynamaya başladığında 1 tane muzu parçalayıp içine at, eze eze karıştır (meyve seçimi sana kalmış ben muzlu seviyorum, diğer meyveler kıvamını nasıl etkiler bilmiyorum). Kıvam alıp toparlanmaya başlayınca ocağı kapat. Tatlandırıcıyı acımaması için ben bu noktada ekliyorum ama sen tercihine göre daha öncesinde atabilir veya hiç atmayabilirsin. Sevdiğin kuruyemişlerden ekleyebilirsin. Tercihine göre kakao ekleyebilirsin. Yüzde 70-80lik bitter çikolataların şeker oranı çok daha düşük oluyor normal çikolatalara göre, bundan dolayı yine tercihen bir iki kare atabilirsin. Son olarak, yüzeyinin kabuklanmaması için düz bir tabağa yayıp üzerini streç film ile kapat. Oda sıcaklığına geldiğinde buz dolabına at. Soğuduğunda güzel bir tatlı oluyor.
  • ganosh  (07.05.21 21:18:49) 
Tatlandırıcılı tatlılar ishal yapacak seni. Yine söylüyorum, şekerden daha zararlı. Yapma şunu, meyve ve yanında peynir veya yoğurt veya kefirle ye, çok çok daha iyi.


  • 1bir1bir1  (08.05.21 00:30:43) 
[]

Teknoloji nereye gidiyor ve içerik üretimi olarak nasıl bir yatırım yapalım

başlık aslında uzun olduğundan tam yazamadım açayım biraz;

Şimdi teknoloji ilerledikçe tasarım programları örnek karakter tasarımı gibi programlar artık hazır modeller ve animasyonlar üretmeye başladı.

Misal animasyon için mixamo programı.Modeli yüklüyorsunuz ve direk kemik yerleştirip oto animasyona çeviriyor.

Ve bir çok hazır modellerle çeşitli varyasyonların olduğu programlar var real illision firmasının programları.

Şimdi sorum şu ki eğer bir tasarım öğrenme aşaması (2-4 yıl insan anatomisi öğrenme ve 3 boyutlu ya da 2 boyutlu çizim teknikleri öğrenmek için kendimize ayıracağımız süre) aslında bundan bir 10 yıl sonra gereksiz mi olacak?

her şeyin hazır modeli ve animasyonu artık programlarda olursa ( bir 10 yıl sonra) boşuna kendimize yatırım yapmış olmayacak mıyız?

Ve teknoloji ilerlemesi ile içerik üretmek çok kolaylaştığında ve herkes şak diye içerik ürettiğinde nasıl bu işten para kazanabilecek insanlar?

Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

ileride nasıl para kazanabileceğiz?

 
Bazı bilgisayar ve PS oyunları şu şekilde oluşturuluyor.

www.mobygames.com

Bazı oyunlarda ve filmlerde böyle bir teknoloji kullanılıyor.

Sadece çizim odaklı düşünmek yeterli olmayabilir.
  • dissendium  (02.05.21 03:26:13) 
Tekniğin süper olması işin %10u, belki daha azı bence. Boktan bi hikayeyi sırf tekniği çok iyi diye büyük kitlelere izletemezsin ama iyi hikayeyi teknik ne kadar kötü olursa olsun izletebilirsin. Ya da açın bakın bugün büyük youtuberlara, hepsinin ilk videolarında teknik çok kötü ama anlattıkları şeyler insanların ilgisini çektiği için bugün milyonlara ulaşabiliyorlar. 10 yıl sonra hala içerik üreticisi olarak kalmak istiyorsanız yatırım yapmanız gereken şey kesinlikle teknik meseleler değil. İşin teknik kısmı her zaman öyle ya da böyle bir şekilde çözülüyor, önemli olan anlatacak birşeyin olması.

edit: Tabi burda ana akımdan bahsetmiyorum. Hollywood'a iş yapacaksan bir işin en uzmanı kişi olmak her zaman iş yapacaktr.
  • 10032007  (02.05.21 03:46:55 ~ 03:53:26) 
İnternet aktivitelerimiz, 3d oyun aktivitelerimiz, vücut hareketlerimiz, aldığımız yolu, attığımız adımı gösteren uygulamlardaki veriler, karşı karşıya bir arkadaşla konuşurken veya internet aramalarımıza göre ummadığımız anda karşımıza çıkan reklamlar vs yapay zeka tarafından alınıyor/işleniyor. Bu belli oldu artık.

Her cihazın belki de her nesnenin internete sürekli bağlı olması söz konusu.
Alış veriş ve pazarlamada ileriki zamanlarda tam bir dijitalleşme söz konusu. Çin'in bir kuşak bir yol projesi var ve bir çok buna imza atmış durumda. Çin'den Avrupa'ya uzanan bu yol hattında güzergah üzerindeki noktalarda kurulması düşünülen lojistik şehirlerin olması planlanıyor.
Bu da şu demek online alınan ürünler bir kaç saat içinde eve gelecek. tabi yerli esnafın tümden çökmesi demek ki teknoloji şirketlerinin bu salgın sürecinde aşırı bir kazanç elde etmesi dünyanın bir çok yerinde kepenk indirmeler, iş kaybetmeler zaten başladı. İşinden olsa da insan, sonuçta ölene kadar karşılaması gereken ihtiyaçları söz konusu. Bu da küresel düzeyde bir alt yapı ile düzenlenecektir.

Bahsettiğiniz 3d tasarım uygulamalarında ise zaten büyük bir bilgi birikimi var ve bu birikim kullanıcıların geri bildirimleriyle, algoritmalar ve kod kütüphaneleri derken bütün bunlar yapay zeka ile birleştiğinde artık insana gerek kalmadan bir sanal içerik üretimi söz konusu.
Yapılması düşünülenlerden biri de gerçek insandan ayırt edilemeyecek sanal 3d oyuncuların da yavaş yavaş ekranlarda yer alacağı.
Bu arada bazı arkeoloji gruplarında yapılan paylaşımlarda "özellikle" eski Mısır'daki firavunluk ve Roma imparatorluğu hanedana mensup kişilerin yüzleri 3d olarak şekillendirilmiş halleri paylaşılıyor. Yakın da bu yüzleri hareket ettirme çalışmaları, belki gen teknolojisi ile de bu kişiyi (aslında modeli) sadece görünüm olarak normal hayata katma çabası söz konusu olabilir.

Arada insan etkisi olmadan yapay zekaya dayalı ürün tasarımları artık yapılmaya başlandı. Prototipleri ara ara çıkıyor.
Ben teknolojik yenilik olarak sunulan bir çok şeyin aslında sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.
Geçmişte televizyonlardaki yayınlarla başlayan beyin uyuşturma ve algı mühendisliği işinin (ki hala sürüyor) telefonlarla da sürdüğünü insanı doğadan, yakın çevresinden ve inancından tamamen kopartılıp sanal bir ortama sorgusuz/sualsiz adapte edildiğini görmek çok zor değil.
Böyle konularda çoğunluk her zaman haklıdır, herkes yapıyorsa o zaman normaldir/ kabul edilebilir, herkes alıyorsa ben neden almayayım? gibi her yönden çevrenin rengine hareket etmeme yanlısıyım.


İnsanı konuşuyoruz ama bu teknolojik alt yapıyı küresel bazda hazırlayanlar için insanlar sadece seyirci, tüketici, son kullanıcı, (rahatsız ise( hasta) tanımlarından öteye gitmiyor olsa gerek. Manevi anlamı kesin olarak göz ardı edilen bir insan zaten artık birileri için et ve kemik yığınıdır ve "yönlendirilmeleri" gerekiyor.
Yaşarken dahi "hareket eden ölü " olmamak lazım.

Avrupa'daki olaylar bizdeki haberlerde geniş anlamda ele alınmıyor maalesef. tvde ve internet te gündemdeki konular,
iktidar ve muhalefetin gerilimlerinden ve sataşmalarından ibaret olmuş ve buna alışan olmazsa olmaz kabul eden büyük bir seyirci kitlesi var.
Tarafsız olarak doğruyu konuşan çoğu kimse bile dünyadaki büyük değişimi görmekten çok uzaklar.

Yatırım tavsiyesi veremem ama digital anlamda okur yazarlık ve dijital marketing
konularına yönelebilirsin.
  • Erva  (02.05.21 13:00:12 ~ 13:06:31) 
o zaman da o hazır modelleri yapan ve programları yazan kişiler para kazanacak. zaten işin şu anda da otomatik yöntemlerle yapılabiliyorsa zaten açıktasın demektir, katma değerli bir iş yapıyor olmuyorsun yani.


  • roket adam  (02.05.21 15:48:01) 
[]

Çizimde nerede yanlış yapıyorum?

arkadaşlar linke ekliyorum çizimimi.

Sorun şu ki piksel piksel gözüküyor detay eklerken halbuki çözünürlüğü 4000*4000 yaptım. dpi 450 yaptım ama nafile.

procreate de yapıyorum acaba illisator gibi vektörel programlarda mı temize geçmem gerekiyor piksel görünmemesi için?

Bir de karakter nasıl olmuş yorumları rica edeyim.

 
çalışma sayfasının ölçüleri 4000x4000 dir ama senin aldığın çıktı boyutu ufaktır. save as, export yaparken 4000x4000 girmen lazım.

300 dpi herşeye yeter artar bile.

karakter güzel ama çizgiler fazla keskin daha smooth çizgiler olsa daha güzel olur tabi.
  • killerbee  (28.04.21 06:37:42 ~ 06:38:23) 
Yok cıkışı full çözünürlükte veriyorum.


  • trablon  (28.04.21 08:50:08) 
ressam degilim ama gobegin ustu liselik alti muzelik olmus gibi :/


  • cooperr  (28.04.21 09:33:17) 
Illustratorde çizmeniz gerekiyor tabi ki. Aksi halde nerede çizerseniz çizim pixel pixel görünecek.
Anatomik bir çizim yapmıyorsunuz, stilize bir iş o yüzden ressam olmayanların yorumlarına çok da şeyyapmayın:)

  • suicides underground  (28.04.21 10:30:29) 
Vücudun yarısı diğer yarının ayna görüntüsü. Çok göze batıyor. :(


  • diyanet takvimi  (28.04.21 12:40:04) 
illustrator'de çizim yapılmaz abi. pen tool'la çiziyorum diyorsan başka tabi ama photoshop daha uygun çizim için. rgb'de 72 dpi, cmyk'da 300 dpi kullanabilirsin. procreate hiç bilmiyorum.


  • isveperver  (28.04.21 14:49:25) 
Tüm sektör illustratorde çizim yapıyor. Bence en uygunu. Sektör: moda


  • suicides underground  (28.04.21 23:37:58) 
[]

İpad tablet çüzüm için stand önerisi

Nasıl bir stant alıp apple pencil ile masaya koyup çizim yapabilirim?




 
  • unalub  (25.04.21 11:05:20) 
[]

3 gündür nefes daralması ve çarpıntı

korona mıdır sizce ama tat koku alabiliyorum.

uzun yıllar sigara kullanım 30+

sigara içince daha da artıyor.

 
Psikolojik olma ihtimalini de gözardı etmeyin. Nefes egzersizi öneririm


  • aslil  (21.04.21 16:52:41) 
parmaktan oksimetre ile oksijeninizi ölçün hergün


  • aslindasorunumpsikolojik  (21.04.21 21:48:26) 
panik atak da olabilir tiroit de olabilir bir kan testinde tüm bunlara baktırmakta fayda var. bir de kardiyolojide holter taktırırsanız daha doğrusu genel bir kontrol isterseniz doktor önerir muhtemelen bir şeyiniz kalmaz. ben de benzer belirtileri 1 sene çektim sonucunda hipertioridi çıktı.


  • un4given  (21.04.21 22:08:12) 
[]

Çok kitap okumak ve eskileri unutmak

Çok da süper bir şey değil gibime geliyor süper zeka da yapmıyor insanı.2 binin üzerinde kitap-web roman-manga-manhua-american comcics'ler okudum ama ne bileyim.(genellikle ingilizce okuyorum türkçe istediğim içeriklerin paralı ve az sayıda olmasından dolayı)

beynimizin bir yerinde kalıyorlar mıdır?

Belki nitelikli içerik çok okusan desen onlar da sayının artması ile unutulacak.

Sorun insan beyninin sınırlılığı mı ya da ne bileyim süper zeki değilim de ondan mıdır.

Çok kitap okumak hakkında ne düşünüyorsunuz?

 
Unutmuyorsun, sadece yenilere yer açmak için arşivliyorsun dosyalıyorsun arka plana atıyorsun. O kitapla ilgili birkaç detay görünce tekrar hatırlıyorsun.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (15.04.21 14:57:02) 
sanmıyorum geçen 1984 romanı ile ilgili bir konu gördüm mesela ben o kitabı 10 yıl önce okumuştum.Hatırlamaya çalıştım fahrenheit diye bir romanla karıştırdım zihnimde acaba hangisiydi diye zaten yazar isimlerini hiç hatırlamıyorum:)


  • trablon  (15.04.21 15:01:37) 
Okurken keyif alıyorsan gerisi önemli değil.


  • epistemic_regress  (15.04.21 15:05:06) 
Evet okurken keyif alıyorum hatta bir şey daha söyleyim mesela sürekli ingilizce içerik okuyorum yıllardır ve bazı kelimeleri translate ile türkçeye çeviriyorum ama hala anlamını hatırlamadığım ingilizce kelimeler çıkıyor roman okurken.

Bazıları ise anlamını bildiğim ama sonra unuttuğum kelimeler oluyor.Web sayfasından translate eklentisi ile seçip direk kelime çıkıyor rahat oluyor ama mesela pdf lerde tekrar kelimeyi seçip web sayfasına geçmem gerekiyor anlamı için ve zaman kaybı oluyor baya.

Belki de bende sorun vardır yıllardır ingilizce okumama rağmen her gördüğüm ingilizce kelimenin anlamını hala program olmadan anlayamıyorum.
  • trablon  (15.04.21 15:07:53) 
demek istediğim sanki sınırlı bir kapasitemiz var ve onu geliştiremiyoruz.Biraz sinirimi bozuyor bu durum.


  • trablon  (15.04.21 15:10:15) 
Ben İngilizceden kitap çeviriyorum ve çevirileri düzeltiyorum, hâlâ sık sık sözlüğe bakma gereği duyuyorum. Sözcük hatırlamamanız çok normal.

Okuduğunuz kitapların (özellikle kurgu olanların) zaten hafızanızda o kadar yer etmesi gerekmiyor. Hatırlamayı sağlamak için her kitap hakkında kısa kısa notlar alabilirsiniz mesela. Kağıda yazıp ilgili kitabın arasında saklayabilirsiniz, defter tutabilirsiniz, ben sırf bu nedenle yıllarca blog yazdım, artık üşendiğimden pek yazmıyorum.
  • kobuzchu kiz  (15.04.21 15:11:26) 
Her okuduğun kitap ufkunu biraz daha genişletir, olaylara daha bir geniş perspektiften bakarsın. Kitabın içeriği değil, sana ne kattığı önemli.


  • Mirket  (15.04.21 15:51:59) 
Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız?:

t24.com.tr
  • kojonotsuki  (15.04.21 15:56:50) 
insanın zekasını değil de karakterini geliştiren bir şey olduğunu düşünüyorum çok kitap okumanın. yoksa hepsinin özetini yapar geçerdik ilkokulda ödev olarak okutulan kitaplar gibi.


  • amelie poulain  (15.04.21 16:00:58 ~ 16:01:14) 
bence kitaplar koku gibi. kalmıyor ama bir şeylerin üstüne siniyor kalıyor. biz de bu kokuların toplamıyız. anılar, travmalar, kitaplar.. ortaokulda okuduğum birkaç kitabın kokusu hala üstümdedir. olduğum insan hala taşır onları mesela.


  • bir kum tanesindeki atom alti parcacik  (15.04.21 16:26:11) 
Cemal Tunçdemirin K24 yazısını atmaya gelmiştim atılmış...

Okuduklarımız bizi bilmesek de değiştiriyor. Ayrıca okuduğumuz süre zarfında da mutlu ediyor. O yüzden unutsak da dert değil. Okumak iyidir.
  • eatpraylaw  (15.04.21 16:46:42) 
[]

Bel fıtığı için mr a girmeli miyim şu sıralar? Corona

malum kapalı alan mr bölümü.Corona gibi konularda fıtık için doktora muayene olmayı planlıyordum bu hafta.

Ne yapmalıyım sizce randevuyu iptal mi etmeliyim?


 
dayanılmaz bir hal alana kadar dr hastane ziyaretlerinizi erteleyin. annem fıtık için ameliyat oldu şimdi evde yatıyor bir de üstüne corona oldu :(
aman diyim. sadece ağrı vs varsa bırakın ağrısın

  • erty_ksk  (14.04.21 09:55:11) 
iptal ettim hocam aşırı ciddi bir hal alana kadar bekleyeceğim.Geçmiş olsun.


  • trablon  (14.04.21 09:57:48 ~ 09:58:11) 
Teyzem ameliyat olduğu hastanede covid kapıp vefat etti.

Hastalığımı takip eden doktorum “ölmediğiniz sürece hastaneye gelmeyin” diyor.

Geçmiş olsun
  • suicides underground  (14.04.21 10:29:27) 
korona dönemi erteleyin bence de hastaneler her durumda çok riskli. acil bir durum yoksa gitmeyin.
bende de başlangıç seviyesinde bel fıtığı var. doktorumun söylediği şu; eğer ağrı kalçada belli bir yan bölgeye yansıyorsa o iyidir, egzersizle vs geçer. ama ağrı bacağa vuruyor ve parmak uçlarına ilerliyorsa bu genelde sinirseldir ve ilerlemesi durumunda ameliyatla ancak geçermiş.
eğer ağrınız çoksa muscoflex için mutlaka mide koruyucusu ile birlikte alın tabi ki doktorunuz egzersiz önerdiyse mutlaka kaslarınızı güçlendirin ama ağrınız varsa hiç hareket etmeden yatın, dinlenin asla belinizi zorlamayın.
geçmiş olsun
  • windymimas  (14.04.21 14:38:44) 
gitmek zorunda kalırsanız biraz cesaret için yazıyorum ancak yazdıklarım özel hastaneler için geçerli.
kayınpederim, eşim ve arkadaşım maslak acıbadem, liv'e defalarca doktor kontrolü ve fizik tedaviye gittiler sorunsuz.
ben de acıbadem'e gittim defalarca, memorial'da da ameliyat oldum. MR ve röntgen de çektirdim. covid olmadık. biraz şansa bakıyor. ancak doktor kontrolüne gittiğimde, doktor bir sonraki kontrole gelirken dikkat et, çok arttı dedi.
  • nzessia  (14.04.21 15:11:21) 
[]

Bizim hayata atılmamızı sağlayan şey

beynin bazı davranışlarda bir tür ödül olarak dopamin salgılaması mıdır?




 
insandaki genlerin üçte biri beyinle ilgili.
bu konuda bildiklermiz bilgimiz yüzde bir dahi yok.
bu kadar karmaşık bir organın 2-3 kimyasalla açıklanabilmesi bana olası gelmiyor.
ayrıca beynin mekanizmasındna ayrı kişinin ruh halide bir etken. o zaten başlıbaşına karmaşık bir konu.
  • aslindasorunumpsikolojik  (10.04.21 21:24:32) 
korku - cesaret


  • evimin paspasi  (11.04.21 13:08:33) 
[]

Ne kadar Tuz tüketebiliriz?

Sağlığı bozmayacak şekilde ne kadar günlük tuz tüketebiliriz?

Hiç tuz tüketmemeli mi lazım böbrek sağlığı için?


 
Sadece Evde kendin yaptığın şeyleri yiyorsan, yediğin her şeyin yapılışını kontrol edebiliyorsan ancak o zaman yeterli tuz alıyor muyum diye düşünmek lazım.

Bu tarz bi hayatın yoksa ihtiyacın olan tuzu alıyorsundur. Şeker kadar göze batmadığı için dikkat edilmiyor ama hazır gıda, ekmek, paketli yiyeceklerde yeterince, hatta fazlasıyla tuz var. Ben bu sebeple denge amaçlı kendi yaptığım yemeklere çok az tuz koyuyorum.

Sağlık otoriteleri günlük 1,5-2,5 gram arasını uygun buluyorlarmış, şimdi baktım. Ama bunu sadece tuz olarak düşünmemek lazım, sodyum üzerinden hesaplıyorlar
Soda, mineralli içecekler de dahil bu hesaba.
www.heart.org
www.nhs.uk
  • Jux  (04.04.21 13:22:52 ~ 14:39:48) 
Günlük en fazla 5 gram tuz (yaklaşık 2 gram sodyuma denk geliyormuş) ve en az 3.5 gram potasyum DSÖ tarafından tavsiye ediliyor. Sıfır sodyum da zararlı. Kararında almak bunun için de ne yediğini bilmek gerekiyor. Gidip McDonalds pislikleri yersen birkaç sene sonra hastane ziyaretleri başlar.


  • zoghurt  (04.04.21 13:25:31) 
Elektrolit dengesizliği kötü çarpar. Aşırı sıcaklarda yoğun eğitimlerde askerlere tuz tableti verilir. Aynı şekilde antrenman ve müsabaka öncesi sporcular da tuz tableti kullanır. Yaşam tarzına, beslenme alışkanlığınıza, su içme alışkanlığı ve terleme durumunuza göre vücudun sodyum ihtiyacı çok büyük farklılıklar gösterir. Güneş altında koşturan, Ağustos sıcağında döner tezgahı başında çalışan ile büro elemanının sodyum ihtiyacını bir potaya koyamazsınız. Kağıt üzerinde yazanı çok da ciddiye almayıp, yaşam tarzınıza göre ihtiyaçlarınızı abartmadan belirlemek en güzeli.
Unutmayın sodyum, böbreğe zararsa da beynin besinidir.

  • Mirket  (04.04.21 14:07:05) 
Bunun bi standarti oldugunu dusunmuyorum. Su tuketimine, fiziksel aktivitine kadar pek cok faktor var bu durumu etkileyecek.

Ben kendim sahsen vucudum su tutmaya baslarsa tuketimi azaltiyorum :)
  • e mice  (04.04.21 14:13:31) 
günde 4g ya da mg tam aklımda yok.. sen zaten tuz ekmesende bişeye illa içinde vardır yediklerin arasında.. gfr 60 altına indiğinde (n=125+) tuz kısıtlaması onerilir. içeriklerde tuz yazmaz Na yazar o da aynı şeydir


  • hunharca ben  (04.04.21 14:37:13) 
Tam miktari buradan belirlemek zor olsa da bu sayi sifir degil ya... Hic tuz tuketmemek olmaz.


  • invictae  (04.04.21 15:10:34) 
[]

Bel fıtığı ağrısı aslında kas ağrısı mı?

İnternette araştırırken kas spazmı ağrıları yazıyor.

Yani bu belimde hissettiğim fıtık ağrısı,aslında omiriliğin çevresindeki kasların ağrısı mı dostlar?

Bir de bel fıtığı ameliyatından sonra milletin ağrısı niye tekrarlıyor,sinirler artık hasar gördüğünden felan mıdır?

 
Fıtık kas dokusuna doğru büyümüşse kas ağrısı olabilir. Bendeki bu şekilde. Sinir baskı yapmadığı için bacağa vurmadı.

Ameliyat olmadım. Aşırı ciddi boyutta ve çok sayıda fıtık söz konusu değilse hiçbir doktor ameliyatı seçenekler arasına sokmuyor. Fizik tedavi, manuel terapi, düzenli egzersiz gibi işlemlerle atlattım ben.

Ameliyat ile fıtık dokusunu yakıp omurlar arasındaki sıkışıklığı boşaltıyorlar temelde. Eğer dikkatli bir yaşam sürerseniz sorun yaşama şansınız çok düşük olur ama dikkatsiz bir şekilde yaşarsanız yeni oluşan dokuların hali hazırda açık duran omurlar arasından tekrar çıkma ihtimali de bir o kadar yüksek. Bu yüzdendir ki ameliyat olanların büyük kısmı şikayetçi.
  • desdenova34  (28.03.21 21:50:43) 
[]

Ağrı kesici prospektusunde en fazla 7 gün kullanılır diyo

ama babam 3 aydır kullanıyor.

Aslında ben de fıtık ağrılarım için kullanıyorum ara sıra ama bir yusuf yusuf var.

Sizce ne kadar kötü bir hasar bırakıyordur bu ilaç?

Bilemiyorum sonuçta ağrı kesici kas gevşetici bir ilaç.

Dostlar paranoyamı geçirin lütfen.

İlaç ismi : DEXPLUS 25/8 MG EFERVESAN TABLET

Her bir efervesan tablet 25 mg deksketoprofene eşdeğer 36,88 mg deksketoprofen trometamol ve 8 mg tiyokolşikosid içerir diyor.

 
Hocam peki uzun süreli kullanılabilen hangi ağrı kesiciler vardır ?


  • trablon  (28.03.21 13:31:58) 
[]

Allianz tamamlayıcı sağlık sigortası ve fıtık ameliyatı

Arkadaşlar merhaba,

Bana 4 yıl önce fıtık teşhisi koyulmuştu.

Şimdi çalıştığım şirket allianz özel tamamlayıcı sağlık sigortası yapmış bana.

Bu sigorta karşılar mı ameliyat ve işlemleri?

Devlette enabızda fıtık kodlu teşhis var.Bilenlerden yardım.

 
karşılamaz.


  • uuth  (25.03.21 22:20:26) 
Sigorta tarihinden önce teşhisi konulmuş veya oluşmuş hastalıkları karşılamaz.


  • Arthur Dayne  (25.03.21 22:38:24) 
karşılamaz.


  • hayaletimsi  (25.03.21 22:45:50) 
Yeni başımdan geçen bir durum var. E nabız kayıtlarına sigorta şirketi ulaşamıyor, kayıtları sizden istiyor ve öncesinde sizden bu verileri işlemek için onay istiyor. E nabizda artık hastalığı gizle seçeneği var. İlgili tanıları kaldırdım verileri yolladım, erişmediler önceki tanilara. Ancak kontrolü hastaneden yapıyorlar, ilgili hastanede kaydım yoktu. En az bes kere aynı tanı olmama rağmen sigorta şirketi kabul etti. Ancak tanı aldığım hastaneden gitseydim, veriye erişebilecekti, o zaman kabul etmezdi.


  • nzessia  (25.03.21 23:06:20) 
Benim çalıştığım şirketin anlaşması geçmişten gelen hastalıkları kapsayacak şekilde. Siz de önce şirket ik sına onu bir sorabilirsiniz


  • goodman  (26.03.21 08:40:01) 
özel sağlık sigortalarında poliçe başlama tarihi öncesi rahatsızlıklar kapsam dışı oluyor ama TSS'de durum nasıl emin değilim. farklı olabilir, sonuçta SGK tabanlı yürüyen bir hikaye.


  • co2s2  (26.03.21 11:54:01) 
[]

Bel fıtığında bel omurgasını çıkarttıkları oluyor mu?

Beyler belimde 4-5 yıldır fıtık var bu fizik tedavideki bel hareketlerini yapıyorum sürekli ama ağrılar artıyor geçmiyor.

Cem yılmaz ın bir sitcomunda benim L5 omurgayı aldılar ben bir 10 santim kısaldım diye espiri yapmıştı.

Harbi oluyor mudur böyle bir şey?

Ameliyatsız ölene kadar yaşayabilme imkanımız var mı?

 
1. geçmiş olsun.
2. çıkarabilirler ama cem yılmaz modeli gibi değil :)
3. uzman bir doktorda ameliyat olun. ileri düzeyde ise yaş ilerledikçe size daha çok bela olacak.
4. ameliyatı görece zor bir hastalık ama iyi geçerse sonrasında çok rahat edersiniz.
  • helenart  (25.03.21 01:40:13) 
Cikartsa bile yerine baska birsey takiyor ki fitiktan dolayi omurga cikartma olayi yok, diski torpuleyip yama yapiyor.

Benzer sikinti bende de var, bacakta uyusma yanma, ameliyatsiz butun opsiyonlari denedim, her seferinde daha da kotulesti ama ameliyatlik degilsin diyorlar.

Kimisini tak diye ameliyata aliyorlar, hallediyorlar bitiyor. Kimisi de benim gibi senelerce surunuyor. Aslinda 1 saatlik bir ameliyat, bu neyin tatavasi anlamadim gitti.

Gecmis olsun..
  • cooperr  (25.03.21 02:30:02) 
[]

Otomatik hazır 2d/3d tasarımlar yapan bit uygulama çıktı mı?

Bilgisi olan ?




 
bit uygulama nedir?


  • sttc  (23.03.21 00:35:56) 
[]

Gözümüzü nasıl silebiliriz?

Eli göze getirmeyin diyorlar.Mikrop kapar diye.

Havludaki beyaz iplikler kaçıyor gözü sildiğimde.

Peçetenin ise su ile ıslanınca kalıntıları kalıyor.

Çapaklanınca nasıl temizlemeliyiz çözüm önerisi?

 
Elinizi sabunla yıkadıktan sonra gözünüze sürebilirsiniz, ben öyle yapıyorum.


  • megalomaniac  (21.03.21 14:47:32) 
Abi deli misiniz göz silinir mi?


  • eksimeksi  (22.03.21 06:53:00) 
Göz kapalı şekilde dalin ile yıkıyorum ben arada, çukur kısmındaki çapakları kuru peçete ile alıyorum genelde.


  • atom karincanin torunu  (22.03.21 15:04:31) 
[]

Rif Ampul kullanımı

arkadaşıma yazmış doktor açık yara enfeksiyonu için.

ampulu kırıp yaraya sürdük rif'i ama 14 kutu yazmış doktor.

Tekrar sürerken önceden bölgeyi suyla temizliyor muyuz?

yoksa sürülmüş rif in üzerine tekrar sürüleniliniyor mu?

 
Yaranın boyutu ve sebebi ile değişebilir ama genelde yara bakımında yara hergün serum fizyolojik, su veya yara yıkama sıvıları ile yıkanır. Pansumanı yapılır. Sonra krem vs tedavi için ne verildiyse o sürülür ve gerekiyorsa gazlı bez, yara örtüsü vs ile kapatılır. Eczaneden serum fizyolojik ve enjektör alın. Enjektörün iğnesi takılı halde serumun tepesindeki kauçuk kısıma sokup 20 25 cc serum alıp yara üstüne akıtın. Bunu birkaç kez yapın. Steril spanç ile kalan sıvıyı temizleyin veya kurumaya bırakın. Sonra rif ampulu doktorun söylediği şekilde kullanın. Serumun içine her defasında yeni enjektör sokun ki serum steril kalabilsin.


  • curukturpkokusu  (04.03.21 22:13:44) 
[]

Bilgisayarda bir şeyler üretmek istiyorum.Görüşlere açığım.

Bilgisayar oyunu düşündüm ama bu işin grafik programlama seslendirme animasyon gibi bir çok detayı tek bir kişinin altından kalkabileceği bir şey değil.

tek bir kişinin ortaya koyabileceği nasıl bir meta olabilir?

maddi getiri getirebilme ihtimali olursa da tadından yenmez.

Ama lütfen gerçekçi ve tavsiyeyi veren kişinin anladığı bildiği şeyler hakkında konuşup öneri getirmesini rica ediyorum.

Teşekkürler.

 
Bilgisayar oyunu olur, niye olmasın? Ticari olmayacaksa bir şekilde görsel vb. kısımlar tamamlanabilir. Ya da görsel kısmı sınırlandırarak da üretim gerçekleştirilebilir.


  • heritage  (27.02.21 20:50:40) 
Direkt aminasyon ya da görsel yapabilirsiniz.

Blender programını kullanıyorum şahsen. Güzel şeyler çıkıyor.
  • put it in your appropriate place  (27.02.21 21:11:54) 
1234  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.