[]

Karşılaştırma

Kendinizi mesleki açıdan arkadaşlarınızla karşılaştırıyor musunuz? Bu sadece mesleki bilgi açısından olabilir, pozisyon ve maaş açısından olabilir. Karşılaştırma sonucunda kıskanma yaşıyor musunuz?




 
Her anlamda karşılaştırıyorum. Çok çok seyrek bazen kıskanma yaşıyorum yalan değil ama hasetlik değil, özenme diyelim.


  • roket adam  (10.12.21 23:23:09) 
bu soruyu görünce karşılaştırdım. kıskanma falan olmadı valla.


  • erenderk  (10.12.21 23:23:28) 
Kiskanmam ama maas kiyasi yapiyorum ve cok dertliyim bu konuda


  • ala09  (10.12.21 23:48:11) 
benden çok çalışıyorsa kıskanmıyorum

ne yapsam değişmeyecek ya da hayvan gibi efor sarfetmem gerekn özellikler yerine daha verim alabileceğim konuların üstüne gitmeye çalışıyorum
  • bir soru sorcam  (11.12.21 00:09:33) 
çok yapıyordum ulan bu adam nasıl bu noktaya geldi diye.


  • high hopes of the sozluk  (11.12.21 00:10:59) 
Bitane var böyle, uyuz oluyorum. Çocukluk arkadaşım olduğu için çok rahat bir şekilde konu iş-maaştan açılınca sövüyorum. Şimdi mesleğini söylemiyim burada çok var, afedersiniz klavyede 3-5 tuşa basıp 15-20 bin lira kazanan tiplerden. İşi zor değil, mesaisini %30'unda çalışıyor.

Bendeydi 3 gündür, ikimiz de evden çalışıyoruz. Benim boğazım patlıyor sabahtan akşama kadar konuş ona buna bişey anlat, herif ne zaman odadan çıksam video izliyor. Ulan sana gıcık oluyordum boşuna değilmiş baksana cidden çalışmıyorsun diyorum, pişmiş kelle gibi gülüyor.

Sözün özü kıskanmıyorum, haset doluyum. Milleti keriz yerine koymuşlar nasıl veriyorlar bu paraları ben anlamıyorum valla.
  • Bruce  (11.12.21 00:21:44) 
mesela biri cok basarili, ornek aliyorum hep olumlu acidan.
digeri var, 1 tane uyduruk is yapar, sanki dünyalari yaratti, kizin ses tonu bile bana batiyor. sakin dursa bu kadar abartmam ama bir de gelip bana satasiyor.
firsatini buldugumda yerin dibine sokmaktan asla geri durmuyorum.
  • Ley  (11.12.21 17:16:08) 
[]

Gece gelen çiğ köfte yeme isteği

Saat 23.00 00.00 arası hep çiğ köfte yeme isteği geliyor. Size de bu şekilde belirli zamanlarda ya da bir anda çiğ köfte yeme isteği geliyor mu? Çok gerekli bir soru olmadığının farkındayım. Sadece yalnız olup olmadığımı merak ettim. Teşekkür ederim. Çiğ köfteli günler.




 
karnım açken oluyor. zaman fark etmez. kahvaltıda da yerim.


  • ya ben lan neyse  (10.12.21 00:09:35) 
bana da oluyor öyle arada. şöyle bol otlu limonlu malzemeli yiyesim geliyor. bazen söylüyorum.


  • tabudeviren  (10.12.21 00:11:31) 
Evet, ansızın ve çok şiddetli geliyor hem de. En karşı koyamadığım yiyecek galiba.


  • on and off  (10.12.21 00:14:15) 
Midye dolma veya kokoreç isteği oluyor.


  • muhayyer divan  (10.12.21 02:13:33) 
aynı şekilde kumpir isteği de geliyor bazen.


  • tabudeviren  (10.12.21 18:33:32) 
sadece 1 kez oldu, yemedim. bir daha da olmadı.


  • erenderk  (10.12.21 21:39:27) 
Millete tost perileri gelir, bana çiğköfte periler geliyor. Ve evet genelde gece yarısı. Kim bulduysa Allah razı olsun.


  • hrvl  (10.12.21 23:06:47) 
bazen patates cipsi, cheetos, doritos vb krizleri de geliyor.


  • tabudeviren  (11.12.21 00:07:52) 
@tabudeviren, abi sen bir markete, bir çiğ köfteciye git en iyisi.


  • dissendium  (11.12.21 00:25:30) 
[]

Teknik resim, tasarım

Teknik resim, tasarım konusunda kitap tavsiyesi arıyorum. Geniş kapsamlı olması, tolerans gibi konuları da içermesi önemli.

Bir de D&R'da satılan Catia için kitaplar var. Bir tanesi şu.

www.dr.com.tr

Bu kitaplardan almak istiyorum. Kullanmış olanlar varsa faydasını gördüler mi?

Youtube ile zaman harcamak istemiyorum pek.

 
Merhaba, eğer Teknik Resim konusunda bakıyorsanız bu kitap sizin işinizi görmez. Şimdi bilgisayar destekli çizim tasarım derslerini Teknik Resim dersini vermeden önce vermek gibi bir moda başladı.

Adamlar CAD öğreniyor ama Teknik ve Mesleki Resim kısmı (görünüş, ölçülendirme, kesit, perspektif, tolerans) geride kalıyor.

Kitapları ise mutlaka inceleyerek alın.

YouTube olmaz demişsiniz ama birkaç kanal (Atilla Çınar vb) bulup bakmanızı öneririm.
  • buck rogers  (10.12.21 00:02:34) 
@buck rogers, hocam ben üniversitede teknik resim dersi gördüm. Makine mühendisiyim. Bahsettiğim CAD kitapları dışında ekstra teknik resim kitabı da arıyorum. Kitapları inceleyeceğim. Teşekkür ederim.


  • dissendium  (10.12.21 00:04:46) 
[]

Telif hakkı, video

Diyelim bir uçak düşüyor. Uçağı düşerken videoya çekiyorum. Sonra Youtube'da, Instagram'da hesabımdan paylaşıyorum. Bu videonun telif durumu ne oluyor? Akşam televizyonda izin almadan kullanabilirler mi yoksa bana ulaşıp video için para karşılığı ya da parasız şekilde izin istemeleri mi gerekiyor? İzinsiz kullanırlarsa dava açıp ücret talep edebilir miyim? Bir de daha basit bir video için durum nasıl olur? Diyelim sel olmuş, sadece sel görüntüleri var. Teşekkür ederim cevaplar için.




 
Videonun telif hakkının sende olduğu yasal olarak var mı? Yoksa yapılabilecek pek bişi yok gibi. En fazla bu tarz videolarda kendi kullanıcı adınızı veya linkinizi koyup videonun bir köşesine.


  • winston insani  (08.12.21 18:02:26) 
[]

Maaş sorusu

Şu ilandaki pozisyon için maaş ne olur sizce?

www.kariyer.net


 
80 bin tl


  • himmet dayi  (07.12.21 19:31:54) 
Maksimum 40-45 bin brüt, o da 2022 maaşı.


  • gabe h coud  (07.12.21 19:42:52 ~ 19:56:32) 
Bu sene başlarında 7-8 bin aylık alırdı. Şu an 10.000 civarı olur diye tahmin ediyorum


  • monicapp  (07.12.21 20:58:25) 
40 küsur brüt +1


  • pispinti  (07.12.21 21:16:19) 
@monicapp, fabrika müdürüne 7, 8 bin lira verilmesi imkânsız.


  • dissendium  (07.12.21 21:21:17) 
Tamamen sallıyorum. 20bin falan bence


  • dafuq  (07.12.21 21:58:34) 
20-25k + araç + diğer yan haklar.


  • golgi aygıtı  (07.12.21 22:24:02) 
25bin bürüt, fazla istenirse olmaz o iş.


  • ravenudon  (08.12.21 11:09:02) 
Çok sağlam rakamlar verenler olmuş, sektörden birisi olarak diyorum ki, tamamen şirkete bağlı olmakla birlikte 12-16 net arası olur diye düşünüyorum.


  • va  (08.12.21 13:12:31) 
4 farklı şehirde fabrikası olan şirketin tek ik’sı bendim. Birazcık biliyorum bu işleri :)


  • monicapp  (09.12.21 11:24:09) 
[]

Kadıköy, gezilecek yerler

Kadıköy'e bir gün ayırabilirim. Nerelere gidebilirim? Avm severim. Avm tavsiyesi de olur.




 
ekspres inegöl köftecisinde 1,5 köfte ye. karşısındaki hacıbekir'den de lokum al (acıktım).


  • zgrydn  (06.12.21 22:43:00) 
@zgrydn, ben de mutfağa gidip tost yapmanı tavsiye ederim, boş göndermeyeyim.


  • dissendium  (06.12.21 22:45:11) 
Kadıköye nispeten yakın avm'ler Tepe Natilüs, Akasya, Kozzy, Emaar sayılabilir. İçlerinde en iyisi hangisi dersen şahsen Akasya derim. Hem gezmelik, hem alışverişlik, hem yemelik çok yer var. Ama hiçbiri Kadıköy Merkezde değil.

Kadıköy gezmek diyince avm'leri falan boşverip kendisini gezin derim.

Kadıköy Çarşı'yı gezebilirsiniz.
Nezih Kitabevinin olduğu sokağı gezebilirsiniz.
Bahariye'yi baştan sona gezebilirsiniz. Hatta boğa tarafından başlarsanız finalde kendinizi moda'da bulursunuz.
Moda Barlar sokağına gidersiniz, oradan da moda caddesi ve nihayetinde moda sahile gidersiniz. Bu sırada Dondurmacı Ali Usta, Waffle'cı Kemal Usta var. Paul's Lasagna var. Onun dışında kahveciler var bir sürü. Barış Manço müzesine geçebilirsiniz oradan.

Kadıköy rıhtıma da inebilirsiniz ama moda sahilden sonra ne kadar anlamlı olur bilemem.

Oyuncak müzesi göztepe tarafında, o yüzden bu söylediğim yerlere biraz ters kalıyor.
  • la traviata  (06.12.21 23:22:21 ~ 23:25:34) 
[]

Estetik yaptıranlar

Estetik yaptıranların canı hiç acımıyor mu? Ben yanlışlıkla burnumu bir yere çarpsam bir saat kendime gelemem. Burun estetiği yaptıran bir sürü insan var. Çok basit bir şeymiş gibi paylaşıyorlar.




 
Canlarının acıyıp acımamasıyla bunu rahat bir şekilde paylaşmalarının arasında ortak bir nokta yok.


  • Zaman Tamircisi  (05.12.21 15:59:09) 
benim de çevremden burun estetiği yaptıranlardan kadın erkek gözlemlediğim operasyonu takip eden bir hafta resmen "ben bunu kendime neden yaptım bu işe neden girdim" haftası, bu haftayı atlattıktan sonra ise oh be iyi ki yaptırmışım çok memnunum yaptırdığıma diyorlar


  • freebird5406_2  (05.12.21 16:00:15) 
2 gün acır 1 hafta insan içine çıkamaz
15.gün instagrama story atar

  • bir soru sorcam  (05.12.21 16:24:14) 
acımaz olur mu. aylarca ağrıyor. ağrı dışında başka etkileri de oluyor. arkadaşım burnunu yaptırdı, burnunu temizleyemedi bile bir süre


  • dafuq  (05.12.21 19:17:23) 
çarşamba günü septoplasti ameliyatı oldum. sanırım bunu estetik amacıyla olanlar da var. kesinlikle acıyor burun. ameliyattan sonra iyileşme süreci de uzun. ama kadınlar hiç dert etmiyorlar bunu sanırım:)


  • nothing in my way  (05.12.21 19:43:05) 
maksimum 6 ay sıkıntı yaşıyorsun ama senelerce gaga burun yerine Iskandinav burnunla yaşıyorsun. marjinal faydası yüksek bence.


  • marla is in my head  (05.12.21 19:48:08) 
eski kız arkadaşımın çenesi kesilip, dişlerin üst kısmından paralel bir parça alınıp yerine vidalarla tutturuldu, 2 kere saçının ense tarafından uzun bir parça kesilerek ön tarafa saç telleri tek tek dikildi. üstüne bir de diş teli taktı. hepsi 2 sene içinde.

inanılmaz canı yandı. haftalarca sıvı tüketti, ilaçlar kullandı. yüzü inanılmaz şişti. ona karşı çok şefkat duygum arttı bu dönemde.

geniş bir alnı vardı, gummy smile vardı, sonunda bunlardan kurtuldu. daha küçük bir kafası oldu. memnun kaldı sanırım. tam yüzü yerine oturduğunda benden ayrıldı :)

benim de dişlerim çeneme fazlaydı. dişlerim hacimce büyüktü. 5 diş çektirip, diş teli taktım uzun süre. boşluklar hep kapandı. şimdi çok doğal, güzel, estetik bir gülüşüm var. çektiğim acıya değdi diyorum. eğer yaptırmasaydım yaşlılığımda diş eti çekilmesi yaşayacaktım.

burnumda da içinde eğrilik var. dışarıdan belli olmuyor ama nefes alışımı zorluyor. 2022'de ameliyat olmayı planlıyorum. 2-3 hafta çekilir acısı. sonra gelecek rahatlığı düşünüyorum.
  • gabe h coud  (05.12.21 21:23:28 ~ 21:24:31) 
nefes kanallarım doğuştan dar ve burun kemiğim eğri olduğundan burun ameliyatı oldum. tabi arkadaşlarla her konuşmamda konusu açılınca bir de baktım ki çevremde bir sürü arkadaşım burun estetiği olmuş zamanında ve hatta biri 5 defa burun ameliyatı olmuş.konu açılınca söyledi.çok sıradan birşey gibi bahsetti.
ben de 2 ay önce ameliyat olmuş biri olarak yazıyorum.hiç acı hissetmedim.yüzümde bir alçı ile uyandım pipetle su içtim 2-3 gün biraz uyudum biraz evde gezindim sonra tamponlar çıktı ve yılların nefes problemi 1 haftada tamamen bitmiş oldu.

  • devilone  (05.12.21 21:33:11) 
Burun estetiginde burun hareketli bir organ olmadigi icin (?) can acimasi neredeyse sifir. Bakin, sikintisi yok demiyorum, can acimasi yok. Basagrisi oluyor falan ama dayanilmayacak seyler degil. Benim bir genetik problemim oldugu icin kanama durmadi ve hastaneye defalarca gitmem gerekti, ama o surecte bile canim acimadi. Keske on sene once yaptirsaymisim.

Oynayan, hareketli, yumusak bolgeler vs daha cok can acitiyor diyorlar. O alanlarda tecrubem yok. Bir tanidigim gogus implanti yaptirmisti. Ilk uc gun "aklima edeyim, bu aci cekilir mi cok salagim dedim, sonra unuttum' dedi.
  • sopiro  (06.12.21 06:44:28) 
[]

Almanya Brezilya maçı

7 1 biten maçtan bahsediyorum. 2002 Dünya Kupası'nın çoğu maçını canlı izlemiş biriyim. Brezilya'yı efsane olarak biliyorum. Bu maçta Brezilya nasıl bu kadar ağır yenildi? Bu maçın analizi nedir?




 
Maçı canlı izlemiştim tvden. Gördüğüm Brezilya'da adamlar hem kendilerini çok iyi zannediyorlardi fakat aslında o kadar kaliteli bir kadroları yoktu bu sebeple şoka girdiler oyun ritimlerini bile degistiremeden 7 tane yediler hem de Almanya çok basit ve hızlı oynadı. Brezilya goygoy yaparken Almanya çaktı geçti. Hayatta unutamayacağım bir maç oldu. Hatırlattığın için teşekkürler


  • lion de la Turquie  (05.12.21 01:43:50) 
(bkz: david luiz)


  • baldur2  (05.12.21 02:28:55) 
Thiago Silva cezaliydi, yerine Dante oynadi. Dante de o aralar Bayern stoperi, tecrubeli, basarili adam ama tutmadi iste o mac. Neymar da zaten cezali, sakat bir seydi, yoktu. Evsahibi olarak baskiyi kaldiramadilar oyuncular, diger taraftan Arjantin geliyordu, Arjantin-brezilya finali geliyor diye stres yaptilar. Nitekim tum Brezilya halkinin korkusu Brezilyadaki sampiyonayi Arjantinin kazanmasiydi, cok buyuk fiyasko olarak goruyorlardi bunu ama oncesinde daha kotu bir skandal baslarina geldi.


  • neverletyougodown  (05.12.21 12:16:27) 
Yıllar geçti ama hala youtubeda ara ara izlerim. Beni en çok etkileyen birkaç maçtan birisidir bu.

Bu derece fark olmasının nedeni senin dediğin gibi brezilyanın kendisini efsane zannetmesi, kendi evinde favori olduklarını zannetmeleriydi. Gerçekte ise tırışkadan bir kadroları vardı. Forvet oynayan fred Almanya b takımında bile kendisine yer bulamazdi

almanya kadrosu ise en formda donemlerini yaşayan Üstün oyunculardan kuruluydu. Alman disiplini de eklenince deplasman falan dinlemediler, takır takır attilar. Hatta bir ara antrenman maçı havası aldı, çok ilginç maçtı
  • dafuq  (05.12.21 12:27:22) 
[]

Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız

Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?




 
En güzel zamanlarım üniversitedeki zamanlarım.
En kötüleri ise lisenin ilk yılı, ortaokul falan

  • zimbirik  (01.12.21 17:46:20) 
31 yaşındayım, genel olarak her senem bir öncekinden daha iyi oluyor gibi hissediyorum o yüzden çok geçmiş özlemi çekmiyorum.

ama 2016 (26-27 yaşlarındayım) tam young wild and free olduğum zamanlardı, o sene baya güzeldi. 4-5 kere tatile gitmiştim, çok geziyordum, tam bir single'dım, paso macera idi yani.

en kötü günüm de kız kardeşim bilinmeyen bir enfeksiyondan hastaneye düşmüştü 2017'de, onun yanında refakatçiydim. o geceki kadar kötü hissettiğim bir gün daha olmamıştı, hastalık işi çok zor (sonra iyileşti neyse ki) dönemsel olarak bakarsak lise son zamanlar - üni ilk zamanlar olabilir herhalde.
  • roket adam  (01.12.21 17:50:51 ~ 17:51:15) 
En kotu: Ailemle senelerdir kus kaldik + calistigim sirket batti, tazminatsiz issiz kaldim + Depresyon + Siddete meyilli bir sosyopat/manipulatorden ayrildim, kendisi mail ve sosyal medya hesaplarima sizip arkadaslarimin %50si ile arami bozdu, toparlamak yillar aldi + 1 sene boyunca kesintisiz her gece kabus gordum, fibromiyalji ile aylarca bogustum.

En iyi: Yuksek prestijli projelerde comez bir muhendis olarak all-star takimi gibi bir muhendis ekibi ile calistim + Muhtesem eglenceli iliskilerim oldu, kendimi ve hayattan ne istedigimi kesfettim + maasim yuzunden arkadas ortamimda fabrikator olarak anildim. Iyi kazandim, basarili yatirim yaptim, kendi evimi kendim aldim.
  • cleric  (01.12.21 17:59:49) 
en guzel zamanlarim mezun olduktan sonraki calismadigim donemdi. vaktim coktu kendimle ugrasiyordum ve cok uzun seyahatler yapabiliyordum. is hayatina girince yaslandim gibi hissediyorum


  • ala09  (01.12.21 18:59:50) 
En iyisi:üniversitede Erasmus dönemi ve mezun olduktan sonraki 2 3 seneydi. Çok kazanmıyordum ama çok da yorulmamıştım. Sabahlara kadar içip sabah işe gidebiliyordum. Çok eğlendim, gezdim, takıldım.

En kötüsü: yok heralde ya, en kötüsünde bile şükür seviyesindeyim şuan geri dönüp baktığımda.
  • kismisolungac  (01.12.21 19:19:36) 
Üniversite 3. sınıf (2016) ile geçtiğimiz yıl arası çok kötüydü. Ailevi çok büyük sıkıntılarım oldu ve toksik ortamdan kurtulacak ekonomik ve psikolojik gücüm yoktu. Uzun süreler ilaç tedavisi görmek zorunda kaldım. 2020 yılında da o zor zamanlara dayanmamı sağlayan yegane canlı vefat etti. Ardından haftalarca yemek yemedim ve tekrar ilaç kullanmaya başladım. 8 ay toparlayamadım. Geçtiğimiz ocaktan beridir bir miktar daha iyi gidiyor her şey en azından altından kalkamayacağım zorluklarla karşı karşıya kalmıyorum diyebilirim.

En güzel zamanlar da lise 3-4'tü sanırım o zamanlar farkında değildim ama.. Güzel olmasının sebebi de dümdüz normal bir lise hayaatı olması dsngjsd klasik okula gidiyodum arada arkadaşlarla okey oynamaya falan giderdik, bu.
  • eatpraylaw  (01.12.21 19:43:17) 
en kötü zamanım son 1,5 sene, 2020 haziran'dan itibaren devam ediyor.
en güzel zamanlarım 13-16 arasıydı. bol bol geziyordum, konfor alanımdan çıkmıştım, daha önce yapmadığım şeyleri denemiştim.

  • Bruce  (01.12.21 19:58:56) 
En güzel zamanım hazırlığı bitirdiğim seneki yaz tatili idi. Sıfır stres, Londra’da yaşam, gezmeler, yemeler hey gidiii.
En kötü zamanlarım da 15 ay süre evliliğimin ikinci yarısı. Esir hayatı, hakaret, küfür… Allah belalarını versin eşim ve ailesi hayatımı mahvettiler.

  • cilekli pasta  (01.12.21 20:52:16) 
En güzel; üniversite zamanları ve tatil zamanlarım.
En kötü; şu zamanlarım.

  • mutekebbir  (01.12.21 21:02:26) 
en kötü zamanım; 1991-2000 yılları arası 9 yıl. dünya üzerinde cehennemi yaşadım. bilen vardır belki, babam boşanıyor, bize anneniz öldü diyor, üvey anne geliyor ve o 9 yılın büyük kısmı fiziksel ve psikolojik işkence. ondan sonraki en kötü zamanım da geçen sene eski kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonraki aylar.

en güzel zamanlarım, 2000-2007 arası. lisenin bir kısmında özgürlüğün tadını ilk kez çıkaran bir genç, sonra da üniversite yılları. ve aralıksız devrimler, hehe. şimdi aklıma geldi, üniversitede sürekli yanımda oturan bir kız vardı, her yer boş da olsa yanıma gelirdi. inanılmaz güzel bir kız, yani nasıl anlatılır böyle bir güzellik ve benden hoşlanıyor. alala. ben buna inanamıyorum. benden neden hoşlansın diyorum. arkadaşlar araya giriyor, kafama kafama vuruyor da anca farkına varıyorum. keşke şimdiki aklım o zamanlar olsaydı. o kız zengin, ilişkiyi sürdüremem, istediği yerlere gidemem diye uzaklaşmıştım. ah be!

neyse devam edeyim. üniversiteyi burslu okudum, yurt olarak bize denize sıfır apart villa kiraladılar. 4 kişiye 1 villa. ben de şehirde yaşayan 3 burslu eleman bulup benim villaya kaydını yaptırdım ve tek başıma yaşadım orada. her odada birer gün yatardım. haftada 2 kere temizlik gelirdi hepsini değiştirirdi :)) villaların arasındaki boşluğa gece masaları çıkarıp lan'dan cs atardık max kişiyle 16 mi 32 mi neydi. subwoofer almıştım paraya kıyıp, 6'nın 1'i awp miydi, sniper, çaaaat diye yankılanırdı gecenin 3'ünde adamın kaşının ortasında açtığım delikte. o zaman da nickim douchebag'di cs'de. sonra ben arkadaş ağırlamayı çok severim, villamda tabii 4 kişilik mutfak var, balkona büyükçe masa kurar haftasonları arkadaşları kahvaltıya davet ederdim. mal bulmuş mağribi gibi gelirlerdi. e bu para nerden geliyor? onu da yine onların üzerinden kazanırdım :) limitsiz 100 mbit internetimiz var, film download edip cdlere yazardım ve arkadaşlara kiralardım. cd kiralama 500 bin tl, satın alırsan 1,5 milyondu hatırladığım kadarıyla. herkes satın alırdı, arşivciler, sonra birbirine verirdi, bana kazık attığını zannediyor :) olsun bana maliyeti 100 bin tl. (paradan sıfırlar atılmadığı zamanlar, tey tey) zaten cd 2 kere el değiştirse 3. kişide çiziklerden çalışmaz.

villa kat kaloriferiyle çalışıyor. her villaya aylık 250 lt motorin veriyorlar deposuna. kış aylarında 4 kişilikler yakıtı bitirip bana gelirdi. hortumla çekip taksim ederdim :) beni çok sevdiler, ben de onları çok sevdim, canım arkadaşlarım. çoğuyla hala görüşürüz. burası yalan. birazıyla hala görüşürüz :)
  • gabe h coud  (01.12.21 21:03:53 ~ 21:48:12) 
üni iyidir
sonra kötü genelde

  • duyurukullanıcısı  (01.12.21 21:07:09) 
en güzel zaman: bu yıl diğerlerinden farklı olarak müthişti diyebileceğim bir yıl yok.
en kötü: 2015(lise3) istemediğim bir sınıfta sevmediğim insanlarla beraber okumak zorundaydım ve o sene bitsin diye günleri saydım. Daha sonra, üniversitenin ikinci senesi olan 2018'in ilk yarısı. Çok sevdiğim bir ilişki bitmişti, sevdiğim bir şehirde yalnız başıma keyifsiz bir yaşam sürdüm.

  • biravekahve  (01.12.21 21:07:25 ~ 21:08:43) 
2019'un son 3 ayı.

Hem planlı programlı hem spontane gelişen bir süreç geçmişti. Epey keyif aldığım bir dönem olmuştu.

En kötü zamanım sanırım ne kadar mal biriyim dediğim lise yılları.
  • put it in your appropriate place  (01.12.21 21:12:53) 
En guzel yillar aslinda cok zor gecen ama umutlarimin oldugu yillar. Universitede son yilim.

En kotu işte o umutlarin bittigi, hayatin o kadar da guzel olmadigini anladigim 25 30 arasi. Yeni is, yeni ortam, evlilik.

Simdilerde yeni hayaller bulmaya calisiyorum.

Pekcoklarina gore ozenilecek bi hayatim var ama Hayat genel anlamda zor.
  • halk  (01.12.21 21:38:05) 
en guzel zamanlarim lisenin son iki yili ve universiteye "gercekten" basladigim ilk iki sene, 2010-2012 ve 2017-2019 araliklari diyebilirim.

en kotu ikincisi 2013-14. major depresyon, fiziksel sakatlik, saglik sorunlari vs. tamamen bas asagi gittigim ve az kalsin kendimi oldurdugum bir donemdi.

su an yasadigim en kotu donemde oldugumu dusunuyorum. kendimi oldurmek niyetim yok bu sefer, nasil desem daha olgun ve yetiskin acisi hissediyorum, biraz daha fazla basa cikabiliyorum ama icten ice daha yikici bu. soyle soyleyeyim o zaman 100 uzerinden 10'dum ama o yasta bunu tolere edebiliyordum. o zaman bu kabul edilebilirdi. simdi 100 uzerinden 15'im ama 30 altindaki adamin ne esi, ne isi, ne dostu, ne duzgun yasantisi olabilir iste oyle dusun. "her sey kotu gidiyor oyleyse gebereyim" dedirtmeyen ama yasama sevincini alan, direncini kiran turden.
  • der meister  (01.12.21 22:23:12) 
en güzel: orta son, lise 1, işe başlangıç ilk 3 sene

en kötü: ünv., işsizlik dönemi - iş başlangıç arası

güzel zamanlarda umut vardı, enerji vardı, planlar vardı. kötü zamanlarda tam tersi.
  • ya ben lan neyse  (01.12.21 22:32:19) 
sanırım en guzel yıllarım ilkokul ve orta ikiye kadarki süre. sonra hayatım hiç güzel olmadı. geçen yıl babamı kaybettiğimden beri yokuş aşağı gidiyorum. ilaçlar kullanıyorum ama onu dusunmediğim bir an bile yok. ölmeyi o kadar istiyorum ki anlatmam mumkun değil. o an gelene kadar ölü gibi yasayacagım sanırım.


  • suyin  (02.12.21 00:57:50) 
en kötü yıllarım üniversite
en güzel yıllarım son 3 senem

  • hopp  (02.12.21 01:28:05) 
Son 2 sene sanırım hem en kötü hem de en güzel zamanımdı. Daha kötü günler yaşadım ama bu kadar ağır depresyonda olmadım hiç. En güzel aynı zamanda çünkü bana anne diyen biri oldu hayatımda ve o büyüyor, görüyorum. Her ne kadar kötü bir anne olsam da...


  • curukturpkokusu  (02.12.21 02:12:22) 
Bir dönem çok disiplinli, zihinsel ve bedensel en üst seviyede güçlü olduğum bir dönemdi. Sabah koşu, sonra kütüphane sonra akşam yüzme. Müthişti müthiş. Temizlik, yemek, para işleri, insanlar, hiçbiri ile ilgilenmem gerekmiyordu. Eşyalarım da en iyisinden ve birkaç taneydi. Bilgisayar örneğin, ya da kış için koşu montu. Her şeyin az ve öz olduğu fakat kendim de dahil her şeyden üst düzey verimlilik aldığım bir dönemdi. Çok özlüyorum. Sonraki zamanlarım hep vasati.


  • velvetmorning  (02.12.21 15:26:58 ~ 15:27:34) 
[]

Basit ürün ve karmaşık ürün

Sizce basit ürünü üreten mi daha çok kazanır, karmaşık ürünü üreten mi?

Anlatmak istediğim şey şu. Diyelim sizin vida fabrikanız var. Aklınıza gelmeyecek onlarca şey için vida satıyorsunuz. Vida basit ürün. Bir de sizin tost makinesi fabrikanız var. Her tost makinesi için on tane vida kullanmanız gerekiyor ve sürekli vida ihtiyacınız var. Sizce sektörde tost makinesi üreticisi olmak mı iyidir yoksa vida üreticisi mi? Bu iki durumu karşılaştıran çalışmalar var mı?


 
en az rekabetle en çok satışı yapan

tost makinasında tek girdi vida değil
vida fabrikası sahibi olmayan tost mak. satıcıları hemen hemen aynı fiyattan vida alır, zamlardan aynı oranda etkilenir
  • bir soru sorcam  (30.11.21 19:49:29) 
genelde karmaşık olan daha çok kazanır. rakibi azdır, fiyat konusunda rahat olur. ayrıca vida üretmek basit ve dolayısıyla vida üreten pek çok kişi olduğu için makine üreten ben x yerden almıyorum y daha ucuz ondan alacağım diyebilir rahatlıkla. böylece x de fiyatı düşürmek zorunda kalır. alternatifi çok çünkü.


  • rose parks  (30.11.21 20:21:13) 
Değişir.
Vida satan piyasadaki tek ya da sinirli saticiysa (misal semiconductor saticilarinin bu seneki hali) haliyle daha çok kazanabilir.
Ama onun dışında genelde hammaddenin ya da parçanın takılıp kullandığı ürün daha çok kazandırır.
Misal ben foxconn'dan ürün alıyorum ama foxconn'dan büyük degiliz.
  • logisticsmanager  (30.11.21 22:16:31) 
çok parametre var. çip fabrikaları işte. ne kadar stratejik olduğunu gördük. en üst düzeyde karmaşık ürün kategorisinde ve aylardır üretim talebi karşılayamıyor. basit bir ürün olsa ha deyince talep karşılanırdı. zengin ülkeler karmaşık ürün ürettiği için zengin. katma değerli üretim.


  • ya ben lan neyse  (30.11.21 22:43:29) 
[]

Behzat Ç. ve Ankara

Behzat Ç. dizisinin geçtiği yerler genel olarak Ankara'nın hangi ilçeleri, mahalleleri?

Ankara'ya ilkokulda gitmiştim geziyle. Anıtkabir, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, TBMM, bir de adını hatırlayamadığım büyük bir park gördüm. Çok zaman geçti. Şu an gezilecek nereler var?


 
bunlar polis oldukları için ankara'nın her yerini gezdiler.

belli başlı olarak en bilinenlerini söyleyeyim.

behzat ç'nin evi gazi mahallesi'nde. goo.gl
şevket ç'nin müdürü olduğu alışveriş merkezi panora (oran). goo.gl
berna'nın atladığı teras bar kızılay sakarya caddesi ile inkılap sokak köşesinde. g.page
sonraki sezonlarda emniyet diye kullandıkları bina gazi üniversitesi gölbaşı kampüsünde bir yer (ilk sezonda kullandıkları yerden emin değilim ama yine gazi üniversitesi, ama gölbaşı olmayabilir). goo.gl
akbaba'nın ben oldum cinayet diye dellendiği yer botanik parkı. goo.gl
arada gidip içtikleri, adam dövdükleri, harun'un seviyorum merkez diye anons geçtiği kafes isimli metruk yer de botanik'te. goo.gl
içtikleri meyhane küçükesat'ta, esat caddesi'ndeki sokakbaşı meyhanesi goo.gl
gittikleri pavyon kavaklıdere'de, ismi corte. hatta yanlış bilmiyorsam sahibini oynayan "doktor" da oranın gerçek sahibi. goo.gl
hayalet'in yıkılan gecekondusu dikmen vadisi'nin yukarı dikmen denilen kısmında. goo.gl
abimiz ile memduh başgan'ın buluşup durduğu yer eymir. goo.gl
  • kibritsuyu  (30.11.21 00:00:30 ~ 00:21:08) 
Yukarıdaki yazılanlar iyiymiş. Bir ek de ben vereyim, Akbabuş'un evi Mamak'ta diye geçiyor. Gerçi alelade bir ev Allah bilir hangisidir.


  • bana kedicik derdi  (30.11.21 07:27:21) 
Kibritsuyu+1 ayrıca hayaletin çocukluğunun geçtiği gecekondular hidirliktepede idi. Birçok cinayet sıhhiye köprüsü altında veya üzerinde vuku buldu. Tandoğan yeraltı çarşısında asker çarşısında çekimler oldu, kurtuluş Parkı keza bolca cinayete sahne oldu. İncesu, kolej kurtuluş ta kuruyemisci, bakkal vs mekanlarda cekimler oldu.


  • primetime  (30.11.21 09:18:59) 
Ben de kibritsuyuna ekleme yapayım. Behzat Ç'nin evi yıkılmış. Botanikteki kafese de kilit vurmuşlar içine girilmiyor.
Harunun düğünden kaçtığı ve sonrasında kavga ettikleri yer Kurtuluş parkı.
Tiyatroya gittikleri bir bölüm vardı gençlik parkındaki belediyenin tiyatro salonu.
Yine Behzat Ç'nin Baharla buluşup telsizi kırdığı yer Gençlik Parkı.
Çiftlikteki kokoreççilerde de çok çekim oldu.
Metroda kovalamaca sahnesi de çekilmişti. Kızılay-AKM metrosu. AKM Metro çıkışında da çekildi aynı şekilde.
Ercümet Çözer'in üniversiteye hoca olarak geldiği bölümler Gazi Üniversitesi Mühendislik fakültesinde çekildi.
  • gakgul  (30.11.21 09:41:10) 
[]

Evlilik, işten çıkma

Bazı şirketlerde iş görüşmesinde işten ayrılacak bir çalışan için bir çalışanımız evlenecek diyorlar. Evlilik için işten çıkılıyor mu gerçekten yoksa bahane mi uyduruyorlar? Evlenecek biri sadece yıllık iznini kullanarak evlenemez mi?

Siz nasıl yapmıştınız?


 
Kadinlar evlenip kidemini alip cikabiliyor. O sebeple demislerdir


  • sen nasıl bir insansın  (28.11.21 22:56:51) 
Tazminat almak için evleniyor kadınlar :)


  • naksidil  (28.11.21 23:20:25) 
Evlenip başka şehre taşınıyordur.


  • bana kedicik derdi  (29.11.21 10:49:53) 
[]

Müzik, org

Merhabalar. Daha önce gitar kursuna gittim ama maalesef iyi durumda değilim gitar konusunda. Yaylılar da bana göre değil diye düşünüyorum. Denemedim ama becerim olmadığını düşünüyorum. Nefesliler de aynı şekilde. Piyanoyu kendime uygun buluyorum. Ama piyanoya da şu an için para harcamak istemiyorum. Kısaca müzik durumum bu. Müzik yapabilmek, öğrenmek istiyorum.

Bu nedenle de org almak mantıklı gelmeye başladı. 400 liraya bile org var. Benim öğrenmek istediğim şeyler şunlar.

1. Org mantığıyla piyano mantığı aynı mı? Klasik gitar öğren, sonra elektro gitar öğrenirsin gibi yanlış bir mantık olur mu org ile başlayıp, başarılı olursam piyano almam?

2. Kendi kendime Youtube'dan öğrenebilir miyim org çalmayı? Şu an klavyeye hâkim olsam, hangi nota nerede öğrensem, basit parçaları çalabilsem bile hoşuma gider.

Bunları dikkate alarak neler tavsiye edersiniz?

 
kendine tuş hassasiyetli bir m-audio midi klavye alabilirsin, sarı sitede ikinci el bulabilirsin, kolay bozulabilecek bir alet olmadığından ikinci el almak mantıklı

zaman ayırırsan youtube dan öğrenirsin
  • freebird5406_2  (27.11.21 17:49:39) 
@freebird5406_2, onun orgdan bir farkı var mı? Ben birkaç video izledim. Orglarda tuş sayısı fazlaydı. 5 oktav demişti. Ben özellikle piyanoya benzemesini istiyorum. Çünkü amacım piyanoya geçiş yapabilmek.


  • dissendium  (27.11.21 17:55:12) 
org genel olarak ritimli düğünlerde kullanılan alet
piyanoyu da biliyoruz

midi klavye'nin oktavına takılmışsın sanırım, midi klavye 1 oktav da olabilir 8 oktavda olabilir bu tamamen senin seçimine bağlı

piyano istiyorsan sıfır uygun fiyatlı dolar yüzünden zor ama ikinci el 88 tuş midi klavye bakabilirsin.

muzikdoktoru.com

bikaç ay önce şundan aldım ama aşırı büyük geldi satmayı düşünüyorum bugün yarın ilana koyarım, sana satayım diye düşünme de fiyat performans olarak en uygunu buydu ben aldığımda 3 ay önce falan 1700 liraydı.

bi tane çok eski olmayan windows bilgisayar, bi tane asio 2 sıfır destekleyen ucuz ses kartıyla, bi tane sustain pedal ile piyano ihtiyacını çok güzel bi şekilde karışlayabilirsin

eğer bilgisayarın mac ise ses kartına da ihtiyacın yok.

bilgisayarlara kurulan çeşitli sample libraryler var, çeşitli piyano öğrenme uygulamaları var, muhtemelen türkiyede yaşadığımız için bunları korsan indirip para vermek durumunda da kalmayacaksın.

çocuk orgu ile bu dediğim sistemi karıştırma bu eşek yüküyle para saçıp alacağın dijital piyanolardan bile çok daha güzel piano soundları sunacaktır sana.

kaliteli hammer action midi klavyeler de var ama fiyatları çok yüksek 5 10 15 20 gidiyo. hammer action demek piyanoı içindeki çekiç sistemini taklit etmişler, tuşesi piyano tuşesine yakın falan. geçmişte çok kullandım kaliteli tuşesi olan aletler de kullandım ama bana hitap etmedi pek.

hesaplayamadım şimdi 7.5 oktav mı 8 oktav mı oluyor ama 88 tuş olduğuna eminim :D
  • killerbee  (27.11.21 18:00:17 ~ 18:06:38) 
Midi klavyenin 49,61,88 tuşlu olanı var

Piyano gibi olsun istersen 88 tuşlu bak

Orgdan farkı ise tuş hassasiyeti denen şey, bu açıdan piyanoya yakın, tuş hassasiyeti nedir onu da bir araştır, sonrasında buna bir pedal da ekleyebilirsin piyanodaki gibi

Maudio keystation 88 review gibi aratırsan youtubeda neler yapabileceğini görebilirsin
  • freebird5406_2  (27.11.21 18:07:20) 
[]

Psikoloji sorusu

Anlatacağım olayın psikolojide bir adı var mı, onu öğrenmek için soruyorum. Şimdi olay eski. Çocukken bir gün bir nedenle bir komşumuzda durmam gerekti 1, 2 saat için. Orada da kuru pasta ikram etmişti bir abla. Ondan sonra ben tüm gün sokakta olmanın açlığıyla biraz daha kuru pasta istemiştim. Çocukluk işte. Komşumuz olan abla da "yeterince verdim, daha fazla veremem" demişti asfsad. Sonra ablanın bu hareketi de bana kaba geldi. Kendisini de zaten pek sevmiyordum. Zenginliğiyle hava atmayı seven biri. Sonraları ben bu "yeterince" kelimesini her duyduğumda bu olayı hatırlamaya başladım. O kelimeyi kullanmak istemiyorum. Düşününce komik bir olay ama akla geliyor işte. Teşekkür ederim cevap veren olursa.




 
off benim de böyle çok anılarım var. mesela "hoyratça" kelimesi. eski bir arkadaşım demişti çok hoyratça davrandın vs diye. kızla küstüm ama ne zaman kelimeyi duysam aklıma gelir. yine başka bir eski arkadaşımın beğendiği bir çocuk vardı ilhan diye. her yerde onun ismini görüyorum derdi. şimdi o kızla da küstüm ama ilhanın laneti bana geçti herhalde ne zaman ilhan ismini bir yerde görsem kızın bana bunu anlattığı zamana, 2005 yılına ışınlanıyorum.

şimdilik aklıma gelen bunlar. o kadar çok böyle çağrıştırıcı kelime var ki zihnimde. nedenini çözemedim ben de bilmiyorum.
  • Hallegadola  (26.11.21 15:45:37 ~ 15:46:14) 
Klasik koşullanmışsınız sanırım. Nötr bir uyaran ile olumsuz bir uyarana sıra ile maruz kaldığınız için nötr uyaran nötr olmaktan çıkıyor ve olumsuz oluyor. Tek seferde olması ilginç değil mi? Belki yoğun bir duygu yaşadınız.


  • but that was just a dream  (26.11.21 15:50:03) 
Bende de var bu ya, biri "canım çok yandı" dediğinde gülesim geliyor. Küçümsüyorum. acıyı ancak bu kadar vasat bi cümleyle aktarabilirsiniz. Klasik koşullanma buna en yakını sanırım.


  • olaylar olaylar  (26.11.21 16:40:21) 
yaklaşık dört yıl önce şerefsiz mobbingci bir patron, "haftanın iki günü somon yiyorsunuz. Daha neden şikayetçi oluyorsunuz?" gibi bir laf etmişti.

Çok iğrenç bir üsluptu, pislik.

Ben de her somon yediğimde aklıma bu olay geliyor ve sinirden köpürüyorum.
  • chihirovekohaku  (26.11.21 20:30:40) 
psikolojide direkt bir adı var mı bilmiyorum ama o olayın sizde yarattığı olumsuz duyguları "yeterince" sözcüğüne yüklemişsiniz gibi. belki de size kötü hissettiren kuru pasta alamamak, kadının kaba veya hava atma meraklısı biri olması değil "yeterince" aldığı halde fazlasını isteyen biri muamelesi görmenizdir, o yüzden o kelimeye takılmışsınızdır en çok.
kaynağı bulursanız sözcüğe karşı duyarsızlık da kazanırsınız muhtemelen.

  • treize  (26.11.21 22:09:07) 
annem küçükken bana oyuncak alacağı zaman veya ben özendiğimde birine eğer derslerini çalışırsan sana bunu alırım diyordu bende söz veriyordum ona öyle alıyorduk. Nedense derslerim boktan hal alıyordu annem bişey demezdi ama bana çok koyardı. Hala o kumandalı arabaya ve basketbol topu durur baktıkca içime nedense bir burukluk oluyor çok duygusallaşıyorum garip geliyor.


  • Efespilsen  (27.11.21 06:09:30) 
[]

Limandaki işler

Yaşadığım yerdeki bir liman bazen iş ilanı paylaşıyor. Bir limanda bir makine mühendisi neler yapabilir? Limandaki işler ne genel olarak?




 
Limanlardaki vinç veya makinelerin tamirleri için teknisyenler bulunur, bunların başında ekip amirliği yapabilirsin.


  • Northern Mariner  (25.11.21 22:39:47) 
Konteyner limanı için bakımcı olabilirsin ama vardiyalı çalıştırırlar.


  • nickimin hakkini veremedim  (25.11.21 23:55:56) 
Hangi liman bilmiyorum ama bazen limanlarda yeni ekipman kurulumları vs. oluyor, liman vinci kurulumu gibi. Bu 4 ay kadar sürebiliyor mesela ve ciddi mühendis istihdamı olabiliyor o bölgede bulunan.


  • va  (26.11.21 12:46:15) 
[]

Google, dosya içeriği

Ben dosyalarımı Google Drive hesabına yedeklemek istiyorum şifreli Rar dosyası şeklinde. Bildiğim kadarıyla Google bu dosyaları değerlendiriyormuş. İşte içinde 18+ içerik var mı gibi. Şifreli Rar dosyasının içeriği görüntülenemiyor. Google yine de dosyaları değerlendirebilir mi, görebilir mi? Dosyalar da yasa dışı değil tabii ki. Telefondan çektiğim fotoğraflar ama hesap çalınırsa diye şifreli olarak yüklemek istiyorum. Hesap çalınsa bile dosyalar açılamasın diye.




 
valla hocam, ben crackli mrackli dosyaları paylaşmam ya da yedeklemem gerektiği zaman; şifresiz rar ile yükleyebiliyorum. ama indirirken google izin vermiyor engelliyor bir şekilde.

o sebeple şifre koyarak rar'lıyorum. içinde bildiğin malware, trojan vs olan dosyaları bile indirirken bişey diyemiyor. tarayamadım, güvenliğinden emin değilim. sen de bi kontrol et, günah benden gitti tarzı uyarı veriyor sadece.
  • feel the blanks  (25.11.21 15:20:24) 
[]

Hırsızlık

Bugün televizyon çalındı. Polisi aradım ama hırsızlık değil dediler çünkü hiç iz yok yerde. Balkon kapısı açıktı. Olaya anlam veremediğimiz için şikâyetçi olmadım. Yarın şikâyetçi olsam bir şeyler bulunma şansı var mı? Başına gelen varsa sonuç aldınız mı?




 
Nasıl hırsızlık değil onu anlamadım ben, polisler uğraşmak istememiş sanırım.


  • olaylar olaylar  (24.11.21 19:47:21) 
@olaylar olaylar, yerde hiç iz yok, hava yağmurluydu, ayakkabı ile girmiş olsa çamur izi olurdu, balkon kapısı açık kalmış olabileceği için kapıda zorlama yok, arka balkon olduğu için kamera da yok, en fazla parmak izi çıkar, sokakları gören bir iki kamera var sadece. Uğraşacak bir şey yoktu.


  • dissendium  (24.11.21 19:56:10) 
Emniyet teşkilatınn görevi, suçluyu yakalamaktan ziyade, bölgelerinde suçun oluşumunu engellemektir. Senin olayının kayıtlara girmesi onların hanelerine engellenememiş bir suç olarak yansır ve onlar için -1 puan demektir. Bir zamanlar mümkün olduğunca ufak tefek olayları kayda sokmama gayretleri vardı. Hala mı devam ediyor dedim.
Televizyon çalınmayıp cinayet işlenseydi delil yok diye yine mi yok var sayılacaktı. Ne saçma bir düşünce o.
Uğraşayım diyorsan, tüm safahatı anlatır bir dilekçe yazıp direkt olarak savcılığa teslim etmeni öneririm.
  • Mirket  (24.11.21 20:18:16) 
Böyle ufak tefek hırsızlıklara göz yumuyorlar maalesef. Arkadaşımın motoru çalındı kameralara bile bakmadılar.


  • olaylar olaylar  (24.11.21 21:23:23) 
Mirket +1

Kayıtlara geçmesini istemiyorlar. Halbuki hiç iz olmasa bile bir biçimde yarın bir gün başka çalıntı mallarla birlikte sizin televizyon da bulunabilir. Önceden sizin verdiğiniz tarif, TV modeli, markası, boyutu vb. böylesi bir durum için önem taşır. Aynı gece birden fazla ev soyulmuş olabilir ya da bir bölgede benzer vakalar meydana gelmiş olabilir. Dolayısıyla aslında sizin yapacağınız şikayetin kayıtlara girmesi önemli. Hem bunun kayıtlara girmesini hem de uğraşmayı istemiyorlar.
  • kurmaca  (25.11.21 00:11:45) 
polisler uğraşmak istememiş. yazılı dilekçe verin, kayda geçtiğinden emin olun (verdiğiniz dilekçeyi siz gidince çöpe atmasınlar)

ailenin yarısı emniyette, ablamın evine hırsız girdi, evin her yerinin parmak izini aldılar, çevredeki kameralara baktılar, bir şey çıkmadı. çok ciddiye alsalar bile, tam karşısında kamera çekmemişse hırsızlık soruşturması genelde olumsuz sonuçlanıyor. bu mesleki yorgunluk yaratıyor, en baştan bir şey çıkmaz diyerek gönderiyor olabilirler.
  • gabe h coud  (25.11.21 09:06:17) 
[]

Baza için kilit

Bazı önemli eşyalarımı bazanın altına koyuyorum. Bazanın altının açılmamasını istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim?




 
En kolayı asma kilit olur sanırım. Kilidin geçeceği kısım vidalanir, asma.kikitle de kilitlenir


  • kisa  (24.11.21 14:58:15) 
  • kisa  (24.11.21 14:58:56) 
[]

Tarih sorusu

İkinci Meşrutiyet'in ilanında Enver Bey ve Niyazi Bey'in isyan etmesinin etkisi olduğu söyleniyor. Bu isyan hakkında fazla bilgi bulamadım. Dağa çıktıkları söylenmiş. İsyan denen şey tam olarak ne? Ne yaptılar da İstanbul'daki padişah bundan etkilenip İkinci Meşrutiyet'i ilan etti?




 
Dağa çıktılar evet. Rumeli, meşrutiyetçi kadroların heyecan merkezi idi. Orada olaylar çıktığı duyulunca İstanbul’dakiler de ayaklandı. Olaylar büyüdü.


  • goklerdengelenkarar  (24.11.21 06:29:30) 
[]

Adalar

Aşağıdaki fotoğraftaki adaların adları ne?

i.hizliresim.com

Maltepe sahilinden çektim.

Maltepe sahilinden ulaşmak mümkün mü?

Görülmeye değer nereleri tavsiye edersiniz?

 
Prens adaları, Büyükada Heybeliada falan işte. İstanbul'un en turistik yerlerinden. Maltepe'yi bilmiyorum ama Bostancı'dan sürekli ulaşmak mümkün.


  • whoosie  (22.11.21 22:43:18) 
@whoosie, fotoğraftaki sıraya göre soldan sağa öğrenmek istedim.


  • dissendium  (22.11.21 22:45:13) 
soldaki büyükada, ortadaki heybeliada, sağdaki burgazada.


  • sir gawain  (22.11.21 23:03:51) 
@ sir Gawain +1,

Daha sağda da kinaliada olacak, fotoğrafta çıkmamış. Bostancidan ve kadikoyden ulaşabilirsin.
Tarihi evler, kiliseler vs var görülecek. Bir de tepelerden güzel deniz ve İstanbul manzarası.
  • sckxyss  (22.11.21 23:06:56) 
Maltepe'den yok ama kartal'dan giden motor var büyükada ve heybeliada'ya. Ayrıca bostancı ve kadıköy'den de var vapurlar ama en kısa süreni kartal'dan giden.


  • austra  (22.11.21 23:17:46) 
[]

Kalite departmanı

Kalite departmanında ilerleme isteğim var. GMP, FMEA, kalite yönetim sistemleri gibi konularda nasıl eğitim alabilirim? Udemy kursları işe yarar mı? Udemy kurslarının CV'de bir değeri var mı? Amacım teorik de olsa orta düzeyde bilgiye sahip olmak.




 
Teorik de olsa bilgi sahibi olmak istiyorsan udemy işe yarar. Cv'de iş görür mü? tamamen işverenin görüşüne bağlı.


  • burty  (20.11.21 17:42:48) 
[]

Maliyet analizi

Merhabalar.

Şirketlerin ürünleri için belirledikleri satış fiyatlarının adım adım belirlenişlerini içeren analizleri nereden bulabilirim?

Örnek olarak bir Popeyes menüsünün maliyet, vergi, kira gibi giderler dikkate alınarak satış fiyatının oluşturulmasını öğrenmek istiyorum.

Bir de LCW gibi mağazaların şube olarak günlük, aylık, yıllık satış bilgilerini nasıl bulabilirim?

 
Soruyu anlamadım; siz böyle birşey yapmak istiyorsunuz da örnek mi ariyorsunuz yoksa veri mi istiyorsunuz? Hani case study falan gibi.
Istediğiniz veri halka açık değil çünkü.

  • logisticsmanager  (18.11.21 21:13:33) 
@logisticsmanager, halka açık olmadığını biliyorum ama belki bulabilirim diye veri istemiştim. Ama gerçek verilere yakın olan örnekler de olabilir.


  • dissendium  (18.11.21 21:25:18) 
[]

Şarkı bulma

Çok az bir kısmı var.

voca.ro

Bulabilene teşekkür ederim.

 
bana bu gibi geldi www.youtube.com


  • rahip janick  (18.11.21 14:52:05) 
[]

Saç yıkama

Bu ara saçlarımda hafif bir yağlanma oluyor. 2, 3 günde bir yıkıyorum. Son zamanlarda birkaç kez üç kez şampuan kullandım. Sık yıkamak, fazla şampuan kullanmak yağlanma yapar mı? Yıkama sıklığının ve şampuanlama sayısının ideali nedir? Erkeğim. Saçlarım kısa. Yağlanma biraz uzamaya başladığı zamana denk geliyor.




 
Şampuanda bazı istenmeyen maddeler varsa (paraben, sls, tuz gibi) onlar şampuanın çok kullanımından dolayı saç derisini kurutacağı için deride yağlanma olur. 3 değil 2 doz yıkayın en fazla. Kısa saça 1 doz yeter zaten, ki bence zeytinyağlı sabun veya bıttım sabunu gibi doğal tercihler daha iyi olur ama seçim sizin.


  • muhayyer divan  (17.11.21 08:16:12) 
[]

Kpss motivasyon

Sorumu anlatmaya çalışayım. Benim KPSS'de atanabileceğim puan en az 90. Ama ben hayatımı İstanbul ve çok yakın çevresinde kurmayı istiyorum. 90 puan alsam uzak bir yere atanabilirim ama bu istediğim bir şey değil. İstanbul için de 95 puan düzeyinde alırsam şansım oluyor. Bu tabii ki merkezî atama için geçerli. Açıktan alımlarda daha düşük puanla İstanbul'a atanma şansım olabilir. Bu konuda ayrıca bilginizi paylaşırsanız güzel olur.

Sonuç olarak 95 gibi yüksek bir puanı almak için çalışmak motivasyonumu düşürüyor sınav için. Bu sınava çalışmaya zaman harcayıp o puanı alamama düşüncesi sorun oluşturuyor. Boşa çalışıyormuş hissi oluşuyor.

Böyle bir durumdaki sorularım şunlar.

1. O puanı alıp almamayı düşünmeden sınava çalışarak şansımı denemeli miyim ya da KPSS'yi bir seçenek olmaktan çıkarmalı mıyım?

2. KPSS ile İstanbul dışındaki yerlere atanan kişiler varsa motivasyonunuz ne? Gidip ailelerine, ülkenin büyük şehirlerine uzak yerlerde yaşamak sizi rahatsız etmiyor mu? Ömür boyu bu şekilde mi yaşayacaksınız?

Genel olarak başarı için bakış açısının nasıl olmasının daha iyi olacağını soruyorum. Teşekkür ederim.

 
KPSS'deki amaç kamuya kapak atmaktır. Üniversite sınavı gibi düşün. Sınava herkes girer, en iyi üniversiteyi hedefler ama olmazsa da puanının tuttuğu yere gider. Temel mantık bu. 2 defa Kpss'ye hazırlanmak zor iş. Bu şekilde zaman kaybetmektense atanıp sonra tayin için uğraşıyorlar.


  • roe  (15.11.21 18:05:08) 
bölümümden alım olmadığı için mecburen düz memur oldum istanbul'da 85 puanla. olay şu zaten; ben şehrimde kalayım keyfime bakayım dersen bölümün ile alakasız memurluk yaparsın, ben ille de mesleğimi yapacağım dersen zaten senin için şehir çok da fark etmez gidersin.

mesleğinizi söyleseydiniz daha fazla şey yazabilirdim ama açıktan alımları da kovalayın yabancı dil puanı da ekleyip istanbulda kalabilirsiniz.
  • candide  (15.11.21 18:24:00) 
@candide, makine mühendisiyim. Yds'ye gireceğim yeni yılda.


  • dissendium  (15.11.21 18:30:37) 
niye devlette çalışmak istiyorsunuz? makina mühendisleri için özel çok daha iyi.


  • candide  (15.11.21 18:32:33) 
Benim memleket ile çalıştığım yer arası 1000 km. Özel sektörde gelecek yoktu şartlar kötüydü. Makine mühendisliği nasıldır bilmiyorum ama ben olsam şansımı denerdim. Devlet sonuçta bu cuma oldu mu haftasonu bana ait.


  • komando kani var bende  (15.11.21 18:52:47) 
İşe gidiş geliş dahil 7-19, cumartesi dahil, iş güvencesi olmayan bir işte köpek gibi çalışmayı düşünmek daha da motive edecektir.


  • Euxinos  (15.11.21 19:53:25 ~ 19:54:20) 
bu dediğini ben de çok düşünüyorum. insanlara şaşıyorum hatta, nasıl bu kadar kişi başka şehre gitmeyi göze alabiliyor diye. büyük şehir olsa belki ama ücra yerlerdeki küçük bir şehre asla gitmem ben. türkiye'de bile yaşamayı istemiyorum, kalkıp da başka şehre gitmem istanbul'dan kolay kolay. sırf bu yüzden kpss'yi hiç düşünmedim işsiz olduğum halde. memur olmanın olayı bu zaten. memur olmak isteyip de istanbul'da kalmak isteyen hiç duymadım mesela. tüm yaşam amacını memur olmak için harcamak çok saçma geliyor bana.


  • nothing in my way  (15.11.21 20:00:21) 
Kpss'de 95 puan almanın motivasyonu bu puanı almaya mecbur hatta mahkum olmaktır. Öyle normal bi kafayla alınacak bi puan değil. Hemen hemen bütün soruları yapmak demek. Puan hesaplama sitelerinden fikir sahibi olabilirsiniz. Ha alan varsa demek ki oluyor o zaman umutsuz da olunmamalı. Demek istediğim kararlılık gerek.


  • oyokbuyoknevar  (15.11.21 20:10:25) 
Öbür soruyu unutmuşum. İstanbul dışında da gayet hayat var. Paran varsa her yer İstanbul.


  • oyokbuyoknevar  (15.11.21 20:12:37) 
Bende benzer durumlardan müzdaribim.
2018 de makine mühendisliğinden mezun oldum.
2019 da işe başladım. 2020 puanım 72 civarı 2021 puanım 84 civarı.
özel sektörde baktım her iş bana kitleniyor karşılığı verilmiyor daha fazla mesleki tecrübe kazanamıyorum bunun motivasyonuyla verdim istifamı şimdi kpss çalışmaya devam ediyorum. Yds ye de bakacağım.
Özelde çalıştıysan biliyorsundur mesleki veya düz memurluk çoğu özel iş yerinden daha iyi olanaklar sağlıyor.
Bende İzmir'de yaşamak istiyorum ama olmazsa bile kazanacağım para ile yaşam standardımı arttırabilirim, tatillerimi daha iyi değerlendirebilirim.
Herkesin durumu, hayalleri farklıdır tabi.
  • kararsızataletfilozofu  (15.11.21 21:04:47) 
[]

İngilizce roman, hikâye önerisi

İngilizce roman, hikâye önerileri alabilir miyim?




 
The Giver- Lois Lowry


  • Amaranta ursula  (14.11.21 20:18:15) 
the five people you meet in heaven ve devam kitabı the next person you meet in heaven


  • put it in your appropriate place  (14.11.21 20:38:44) 
Brandon sanderson-the final empire.


  • j r r tolkien hayrani  (14.11.21 20:51:29) 
son bir iki senede okuduklarımdan ve en az 4 yıldız verdiklerimden toparlayayım:

* the ten thousand doors of january - alix e. harrow (masal gibi bir romandı bu)
* the midnight library - matt haig (goodreads'te en iyi kurgu kitabı seçilmiş, türkçe'ye de çevrilmiş bestsellerlar arasında duruyor falan ama bence çok da matah değildi. ama basit ve akıcı, okunur)
* once upon a river - diane setterfield (3,5tan ekledim)
* piranesi - susanna clarke (bu ablaya bayılıyorum) (jonathan strange & mr. norrell da olur kendisini yazmışken)
* the red garden - alice hoffman (massachusets'te bir yerde 300 yıllık bir sürede geçen hikayeler gibi kurgulanmış, ben sevmiştim)
the invention of morel - adolfo bioy casares (la invencion de morel'in çevirisi tabii ister istemez)
  • nimberjack  (14.11.21 21:24:33 ~ 21:33:35) 
hemingway ve steinbeck romanlarina bir goz atin.


  • reavelyn  (15.11.21 00:34:01) 
Pride and Prejudice :D


  • hot potato  (15.11.21 01:10:17) 
[]

Departman seçimi

Sizce hangi departmanda tecrübeli olmak ileride daha değerli olur?

Değerli dediğim, hep aranması, maaşın yüksek olması.

1. Üretim (ileride üretim müdürü olarak düşünebilirsiniz)

2. Kalite

3. Planlama

4. Satın alma

5. Satış

6. Bakım

7. Araştırma ve geliştirme

8. Tasarım (sonradan ekledim)

Yolun başında olan bir makine mühendisi olarak tecrübeli arkadaşların tavsiyelerini dinlemek isterim. Teşekkür ederim cevap veren olursa.

 
Kalite, planlama veya ar ge. Ama sektorden sektore degisebilir derinlikleri/kapsamlari yani civata uretimi yapan fabrikada planlama pek bir sey katmaz.


  • floydian  (12.11.21 23:26:25) 
Ben üretim diyorum. Proje yazmıyor ama öyle bir departman da var biz de o da güzel duruyor. Planlama endüstri mühendisi ağırlıklı tercih ediliyor.

Üretimi bilen malzemeyi tanıyan her makinacı dil bildiği sürece sektöründe satışçı da olur rahatça.

Ben mühendis değilim gözlemlerimi aktarmaya çalıştım sadece ama unutmayın ki ikcı arkadaşlar da mühendis değil, planlamaya endüstri mühendisi alalım diye kafa açtıklarına şahit oldum, aday bol nasılsa, memlekette.
  • nickimin hakkini veremedim  (12.11.21 23:45:13) 
Araştırma geliştirme.


  • j r r tolkien hayrani  (12.11.21 23:55:46) 
Makine işinde değilim ama elektrik elektronik mühendisleri ile sarili biri olarak satis ya da üretimi bilen genelde iyi yerlerde.

Arge iyi ama harbiden argesi olan yer önemli. Türkiye'de çalıştığım yerde arge devletten ödenek almak için açılmıştı.
  • logisticsmanager  (13.11.21 00:38:53) 
çok genel bir soru. sektöre, firmaya göre cevap çok fazla değişkenlik gösterecektir. genelleme yapmak gerekirse satış diyorum; müşteri ile iyi ilişkiler her zaman kazandırır.


  • sanal uyku  (13.11.21 00:51:38) 
Bence neyi yapmaktan keyif alacağınıza göre de değişir.
Üretim'den nefret ediyorsanız mesela, verimli çalışamayacaksanız parlak bölüm diye orada olmanın bir anlamı yok bence.
Sorunuzöa sevdiğiniz alanın kesişimi olmalı.
  • dreamnesiac  (13.11.21 15:43:36) 
Sektor farketmeksizin satis/satin alma. Direk parayla hasir nesir olan hep daha fazla kazanir, maas ustune komisyon alir, bonus alir vs.

Bu listede tahminim en az parayi tasarimcilar yapar, cunku isin hammaligini angaryasini ustlenenler genelde daha az kazanir.

Istisnalar vardir kesin ama kaideyi bozmaz.
  • cooperr  (13.11.21 18:01:34) 
kesinlikle her mühendisin üretim tecrübesi olmalı en az 2 sene. sonrasında satış/satın alma veya kalite.

dizayn/tasarım hamallık +1
  • oekuklu  (13.11.21 18:30:09) 
[]

İsg uzmanlığı

İsg uzmanlığı hakkında birkaç sorum var.

1. İsg tezsiz yüksek lisans bitirince C sınıfı İsg uzmanı mı olunuyor?

2. İsg tezsiz yüksek lisans ücreti 8, 9 bin lira. C sınıfı İsg uzmanı olunuyorsa değer mi bu parayı vermeye?

3. İsg uzmanlığı dava sonucunda ceza alma açısından riskli bir iş mi?

4. İsg uzmanları varsa mesleklerinin, işlerinin son durumu hakkında bilgi almak isterim.

Teşekkür ederim cevap veren olursa.

 
-isg değil igu diyelim
-tezsizden sonra sınava girip b olursun
-kurs ve sınav ile c olursun
-gerekli denetim ve uyarıları yapmazsan ceza ile karşı karşıyasın. haklı olsan bire bir kaç ay yatırıyorlar.
-meslek bitik. asıl işin yoksa atıyorum iibf falan, aöften isg okuyanlar için iyi ama maaelsef isg bitik. yasal olarak da geriliyor
  • renegade  (11.11.21 23:35:02) 
iş bulma ihtimali az olan mühendislik mezunları işsiz kalmasın diye genişletilmiş bir mevzuata dahil bu isg uzmanlığı meselesi. vasıfsızı çok var, tehlikeli sınıfta çalışanlar için de ya kişisel bağlantın olucak ya da osgb'de yerini yapmış olacaksın. işverenlerin çoğu osgb vasıtasıyla "kiralıyor" o yüzden de aracı sebebiyle maaşlar düşük.


  • Bruce  (11.11.21 23:41:10 ~ 23:41:33) 
[]

Nakit ödeme vs kartla ödeme

Siz genelde hangisini tercih ediyorsunuz ve size göre daha az harcamak için mantıklı olan hangisi?

Temassız ödeme bence çok şeytani bir şey. Dıttt diye ödeme kolaylığından bazen gerekenden fazla şey alıyorum marketten. Aslında nakit kullansam daha tutumlu olurdum gibi.


 
kartla öderim mümkünse her zaman.


  • jelly bear  (09.11.21 23:51:06) 
Bilakis nakit taşımadığım için daha az harcıyorum ben.

Edit: Kartla harcamanın en iyi yanı "Bu paraya nereye gitti yau?" düşüncesine engel olması.
  • rahip janick  (09.11.21 23:55:00 ~ 10.11.21 09:29:35) 
nakit tasimiyorum ben de. hatta artik fiziksel karta da gerek kalmadi. cuzdan da tasimamaya calisiyorum.


  • baldur2  (10.11.21 00:00:05) 
18 yasimdan beri kartla odeme yapiyorum o aliskaigi kazaninca harcadigini fark etmeme olayi olmuyor.

Oyle yani kart her zaman. Hem vergi odemelerini de sagliyorsun.
  • floydian  (10.11.21 00:02:41) 
1 aydir kartlarim bozuk yenisi de gelmiyor.
Bu ay para harcamamisim resmen, tum maas yerinde duruyor.

Hatta 2 kere benzin alamadim cepte nakit yok diye, gezmeyi de iptal edip yurudum.
  • divit  (10.11.21 00:24:05) 
Bununla ilgili eskiden bir rakam vardı, kartla 5x daha fazla harcanıyor nakde göre diye.
M.Ö.den kalma istatistik (2009 falan:) ama siz pay biçin. Kesinlikle daha çok harcanıyor.


Ben de kart bu arada :)

Market alışverişi için ben online'da daha az harcandığını düşünüyorum çünkü toplam tutar sürekli göz önünde olduğundan sepetten ürün çıkarılabiliyor, ama kasaya gidince artık Allah ne verdiyse ödüyoruz genelde :)
  • dreamnesiac  (10.11.21 01:02:00 ~ 01:03:33) 
ufak ufak da olsa puan biriksin diye KK.


  • since1907  (10.11.21 09:40:20) 
kartı kapattığımdan beri harcamalarım azaldı.
ziraat, zorla kombo kart gönderdi en son. kredi kartı kısmını kapadım yine. ancak temassızı bazen kontrolsüz harcamamı sağlıyor. o yüzden genelde bankkart'ı taşıyorum yanımda.

kendi durumumu şöyle izah edeyim:
arkadaşlarla içmeye ya da yemek yemeye çıktık. cebimde 150 lira varsa; maksimum 150 liralık yer ya da içerim.
cebimde kart varsa; hem daha çok yiyip içebilirim; hem de gaza gelip (genelde içince) başkalarına da ısmarlayabilirim; hem de bazen parası olmamasına rağmen gidip 300 liralık tüketim yapan arkadaşlar oluyor, onların hesap da ödeyebilenlere kalıyor.

iş çıkışı dışarıda yiyeceksem ve cebimde 30 lira varsa; 2 lahmacun ya da bi dürüm gömer; eve geçerim.
kartım varsa; ne yiyeceğimi seçmek de zorlanır; gider önden çorba, üstüne porsiyon, üstüne de tatlı söyleyebilirim.
250 lirayla mavi'ye pantolon almaya girdiysem, 1 pantolon alır çıkarım. kartım varsa; kampanyalar, kazaklar, hatta donlar bile ilgimi çekebilir.
  • barankovan  (10.11.21 09:43:53) 
her şeyi kartla ödüyorum. nakit ne varsa günlük veya başka şekillerde vadelide veya başka yatırım araçlarında. kredi kartı, fatura ve kirayı öderken vadeliden çekiyorum. az ya da çok bi şekilde değer kazanmayan boşta param yok.


  • erenderk  (10.11.21 09:50:00) 
[]

Uzun süren iş görüşmeleri

Çalıştığınız işlerin kaçında iş görüşmeleri zamana yayılmıştı? Birinci görüşmeden kaç gün sonra olumlu yanıt aldınız? En uzun süren iş görüşmeniz nasıldı? Uzun süren ve olumsuz yanıt aldığınız iş görüşmeleri var mı? İş görüşmelerinde duruşunuz nasıl oluyor? Testleri, mülakatları ciddi şekilde mi yapıyorsunuz ya da baştan sona rahat mı oluyorsunuz? Soru yağmuruna tuttum. Teşekkür ederim cevap vereceklere.




 
çalışan olarak hiç iş görüşmesine girmedim. (yıllar yıllar önce, üniversite sonrasında bir tanıdığım yeni kurduğu şirkete beni çağırdı, ilk işimdi, resmi anlamda bir iş görüşmesi yapmamıştık. hala aynı yerde çalışıyorum) ama işveren olarak yıllardır iş görüşmelerine giriyorum.

ilk görüşmeden itibaren olumlu haber verene kadar yeri geldiğinde 1 ay kadar bile süre geçebiliyor. özellikle çalışan da bir yerde çalışıyorsa, bizim de o pozisyona acilen ihtiyacımız yoksa, bu iş biraz uzayabiliyor. olumsuz yanıt her zaman vermiyoruz. herkesi arayıp "olmadı" demek, çok zor iş.

karşımdakinin rahat olmasını, ben bir şey anlatırken gerekirse araya girip kendi tecrübelerinden bahsetmesini, hatta sorular sormasını isterim. iş görüşmesi tek taraflı bir şey değildir. ben karşımdakinin bizim şirket için uygun bir çalışan olduğunu anlamaya çalışırken, karşımdakinin de bizim şirketin ona uygun bir yer olup olmadığını anlamasını beklerim. bu yüzden rahat olmak lazım, bol bol soru sormak lazım. ama tabii rahatlıkla lakayıtlığı birbirine karıştırmamak lazım. şöyle düşünün, bir şirkette çalışırken x bir firma ile ortak bir iş yapmak için iş toplantısı yapıyorsunuz. iş görüşmesi de böyle bir şey. siz şirkete hizmet satıyorsunuz aslında.
  • co2s2  (08.11.21 18:14:46) 
bugüne dek 3 işe başvurdum. ilki 1 ay, ikincisi 3 ay, üçüncüsü 2 haftaya yayıldı. ilk ikisi sınavlı mülakatlı çeşit çeşit testli bir sürü aşamadan oluşuyordu. sonuncusu yazılı değerlendirme ve grup mülakatından oluştu. yani uzun süren şey beni değerlendirme süreleri değil, değerlendirmelerin çok aşamalı olmasıydı. tüm aşamalarda rahattım, ama tabii ne yapıyorsam ciddiyetle yapıyordum. görüşmelerde de azıcık heyecanlı olmakla birlikte özgüvenli ve dikkatliydim. 3'ünde de işe girdim. hiçbirinde olumlu-olumsuz ne yanıt alacağımı düşünmedim. sanırım bunu düşünseydim çok da rahat olamazdım. olsa da olur olmasa da olur, olmazsa dünyanın sonu değil kafasında olmanın bir adım öne geçmemi sağladığını düşünüyorum.


  • erenderk  (08.11.21 18:52:53) 
1 ay civarı süren bir süreç yaşadım. Toplamda 6 görüşme yapmıştım bazıları kısaydı 20 dakika falan sürmüştü. Mülakat konusu tamamen pozisyona ve şirkete verdiğim değere göre değişiyor açıkçası ama illaki bir gerginlik oluyor bende. Biraz da yapıyla alakalı tabi. Bu bahsettiğim süreçte teklif aldım. Aslında ilk başta burayı istiyordum ama hem süreç çok uzadığı için (6 görüşme nedir) benim baştaki isteğim azaldı hem de o ara başka bir yerden teklif almış olunca reddetmiştim.

Kendi yaşadıklarımdan ve arkadaşlardan duyduklarımdan yola çıkacak olursam şirket küçük veya pozisyon özelinde sizin cv niz çok çok güçlü değilse ortalama 3-4 görüşme kesin yapılıyor.
  • niyazi mısri  (08.11.21 18:58:49 ~ 19:08:37) 
bizim sektörde 6-7 görüşme oluyor maalesef, 2 aydan aşağı biten görüşme olmadı. tüm mülakat ve testlere pro bir şekilde hazırlanıyorum, araştırmamı yapıyorum, sonra rahatmış bunları hep biliyormuşum gibi davranıyorum. basitçe kendimi karşımdakinin yerine koyup, beni neden almak isteyeceğini düşünüp, kendimi o kalıba sokuyorum. ilk görüşmede para konusunu netleştiririm bu arada ki boşuna vakit kaybı olmasın.


  • roket adam  (08.11.21 23:07:35) 
Çok soru olduğu için genel bir özet yazayım:
Zamanında çok görüşmeye girdiğin için sayamıyorum :) Ama özellikle MT gibi toplu alımların yapıldığı süreçler daha uzun ve çok aşamalı. Bunun dışında bence işverenin aday havuzuna ve ihtiyacına göre değişiyor bu süre. Deneyimli aday arayıp süreci 6 ay süren yer biliyorum. Bunu mülakatta öğrensem belki çalışmak istemeyebilirim böyle bir şirketle, çünkü sahiden ne aradıklarını bilmiyor da olabilirler :) Kaç gün sonra olumlu yanıt alınacağı da görüşülen aday sayısına ve profiline göre değişir, 1 ay olduğu oldu mesela. Uzun süren ve olumsuz yanıt aldığım iş görüşmesi olduysa ya benim sorularımla onları darlamamdan ya da olumlu sonuçlanıp benim istemememden dolayı olumsuz sonuçlandı genelde.. Gerçi 1 tane 3-4 aşamayı geçip son 2 adaya kadar kaldığım bir şirket vardı şimdi düşününce süreçleri uzun ve olumsuz olan, onda da başka pozisyon teklif etmişlerdi daha sonra. Google ile mülakata girsem gerilirim tabii:) Şirkete göre değişir gerginlik rahatlık. Direktör mülakatına girip şirketi beğenmediğim için dalga geçtiğim de oldu :)

Hiç böyle paragrafsız ilgisiz cümleleri de birarada yazmamıştım :) Mobil sağolsun. Sonuç olarak bence mülakat uzunluğuyla direkt korelasyon yok, kısa geçenler daha olumsuza yakındır belki ama her uzun mülakat olumlu demek değil :) Sonlandırırlen "görüşmek üzere" demelerinin tekrar görüşecekleri anlamına gelmediği gibi :)
  • dreamnesiac  (09.11.21 00:24:46) 
[]

Almanca

Merhabalar. Almanca öğrenmekle ilgili birkaç sorum var.

Şimdi ben hep önce İngilizcemi geliştireyim. Sonra Almanca öğrenirim kafasındayım. Ama görüyorum ki İngilizceyi geliştirmenin de sonu yok. İngilizce seviyem fena değil. İlk işime İngilizce sözlü mülakatı geçerek girdim. Okuduğum şeyleri çok ileri düzey olmadıkça anlıyorum. Tabii ki daha geliştirmem gereken çok şey var ama şu an için sadece İngilizceye çalışmaya gerek yok diye düşünüyorum. Zamanla gelişecek işte.

Bu noktada şunu düşünüyorum. Almanca gramer ile boğulmak yerine Almanca kelime öğrenerek Almancaya da başlasam mı? Bu şekilde hem zamanla kelime bilgim artar. Zamanı değerlendirmiş olurum. Hem de Almancayı ertelememiş olurum.

Kelime öğrenmek dediğim de şu. Öğrendiğim, bildiğim İngilizce kelimelerin Almanca çevirilerini öğrenmek. Türkçeyi hiç karıştırmadan İngilizce Almanca şeklinde kelime öğrensem mantıklı olur mu?

 
  • filipis  (07.11.21 15:24:59) 
Dissendium, kaç senedir burada yazdıklarını okuyorum. Sen bu işi yaparsın, Almanca sana vız gelir. Ama yolun yol değil:D Dil bilgisi olmadan kelimeleri nerede kullanacaksın? Sadece ona odaklan demiyorum ama en azından A1-A2 dil bilgisini öğren. Anlamlı oku, cümle kur, hangi kelime nerede nasıl kullanılır oturt. Kelime bilgisi de olmazsa olmaz ama tek başına boşluğa taş atmaya benziyor.


  • ganbatte  (07.11.21 16:01:13) 
Haftaya muhtemelen almanca sevmiyorum ispanyolca öğrensem olur mu diye soracaksın. Loopa girdin.

İstemediğin dili öğrenemezsin. Artık ne istediğine karar verer ve onu öğren.

Yarım yamalak öğrenmek hiçbir işe yaramıyor. Denedim.

İki dili aynanda öğrenmek biraz zaman kaybı en azındam birinde tamam olursun diğerine başlarsın. Yoksa ikisi de güdük kalıyor.

Ha sen ne biliyon artiz dersen 3. yabancı dili öğreniyorum.

Tek diyeceğim istediğin dili seç ve ona tüm zamanını ayır. Aksi halde evet yine bişiler öğrenirsin ama asla bitmeyecek gibi olur çok etkin bir süreç olmaz.

Viel Spaß !
  • AlsterWasser  (07.11.21 16:31:55) 
Artık bir an önce başlayın bence :) Zaten Almanca'nın en büyük kolaylık sağladığı nokta İngilizce'den bol bol yardım alma imkanı sağlaması. Bu yolda en büyük yardımcınız İngilizce olacak.

www.kitapyurdu.com

Şu kitabı da alın, çok faydası dokunur.

Viel Glück
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (07.11.21 16:54:23 ~ 16:55:20) 
[]

Meslek odaları

Meslek odalarına kayıtlı mısınız? Bir faydasını gördünüz mü? Özellikle mühendisler için olanları soruyorum.

Ben kendi mesleğimin odasının faaliyetlerini hiç beğenmiyorum. Çok boş geliyor. Kayıt olmadım o yüzden. İleride bir sorun olur mu kayıtlı olmamak?


 
ben kayıtlıyım meslek odasına (ivho)

çok güzel yıllık ödeme alıyorlar. farklı bir hizmet görmedim.
  • unique hint kumasi  (07.11.21 23:28:25) 
Odalar fayda görmek için değil, aidat ödemek için vardır.

Eğer şu an yaptığınız işler, mezun olduğunuz okul sizi odaya kayıt olmaya zorlamıyorsa sıkıntı yok.

Ama yanlış hatırlamıyorsam baya bi gürültü olmuştu bir ara, mezun olduktan sonra işe girmediği halde odaya kayıt olmak zorunda olan mühendislik dalları vardı sanki.

Adam mezun olmuş ama işe bile girmemiş, odaya kayıt olup harç ödemek zorundaydı.

Sözlükte okumuştum, bi arama yapsak bulunur başlık.
  • John Bloor  (08.11.21 10:21:55) 
[]

Keyifler nasıl

Merhabalar. Kış yaklaşıyor. Güneşli son günler. Keyfiniz nasıl? Hayatınız nasıl gidiyor? Nelerle uğraşıyorsunuz? Dertleriniz neler?




 
keyfim yok pek. güneşli açık havalarla şarj olan biri olduğum için kış ayları moralimi bozuyor. yine de sürekli 'down' değilim tabii. iş yoğun, o yüzden pek bir şeyle uğraşamıyorum son zamanlarda. işte değilsem evdeyim, evdeysem de ya film/dizi izliyorum ya da bi şeyler okuyor oluyorum. muazzam derecede sade bi hayat şimdilik. çözemeyeceğim dertlerim de yok gibi.


  • erenderk  (06.11.21 13:04:09) 
Valla kisin gelmesi benim acimdan guzel bir olay. Yalniz resmen soru bombardimanina tutmussun. Neyse, hepsine cevap vermeye calisirsam

1- Keyfim normal.
2- Hayatim da bisekil gecip gidiyor.
3- Oyle bos bos seylerle ugrasiyorum.
4- Simdilik derdim de aksama patatesli yumurta mi yoksa menemen mi yesem kararsizligi.
  • j r r tolkien hayrani  (06.11.21 13:21:22) 
havalar bir sıcak, bir yağmurlu, bir soğuk. ard arda gerçekleşen genleşme ve büzülme yüzünden bir gün şiddetli bir rüzgarda parçalanıp savrulacak gibi hissediyorum.
egelilik sebebiyle film-dizi-kitaba hasret kaldım. temmuz'dan beri kış hazırlıkları devam ediyor. bu aralar da hafta sonları zeytin kır/çiz-kur şeklinde geçiyor.
"Dertleriniz neler?" aile büyüklerinin kronik rahatsızlıkları ile "ne olacak bu memleketin hali?" arası bir şeyler.
  • ganbatte  (06.11.21 14:01:45 ~ 14:02:12) 
@adse, ben de iyiyim, teşekkür ederim. Ben de yaz sıkınca kış gelsin diyorum ama kış gelince de yaz geri gelsin diyorum. Klasik insanoğlu nankörlüğü. Yaz <3 ben.


  • dissendium  (06.11.21 14:23:39) 
[]

Avrupalı tırcılar

Bugün fabrikaların yoğun olduğu bir yerde bir adama soru sordum. Adam İsveçli çıktı. Tırcı olabilir diye düşündüm. Türkiye'ye Avrupa'dan tırcı geliyor mu sık sık? Genelde hangi ülkelerden tırcılar geliyor?




 
Bizim lojistik endustrisi saglam, ic piyasada hep yerliler hakim zaten.

Transitte Avrupa-Ortadogu yollarinda genelde Turk-Polonyali-Romanyali gibi balkan milletleri var.
  • cleric  (05.11.21 20:34:48) 
[]

Facebook çıkış yapma

Facebook, Messenger, Instagram uygulamalarında tüm oturumlardan çıkış yapma özelliği var bildiğiniz gibi. Bu özellik gerçekten çalışıyor mu? Demek istediğim, diyelim iki tane telefonum var. Birinden tüm oturumlardan çıkış yap dersem diğer telefondan gerçekten çıkış yapar mı?

Bir de telefonda şifre kayıtlıysa şifre değiştirince yine otomatik giriş yapılabilir mi?


 
evet ise yariypr


  • sweetoffice  (03.11.21 15:33:04) 
tüm cihazlardan çıkış yap özelliği çalışıyor.

tüm cihazlardan çıkış yap dedikten sonra şifre değiştirirseniz telefonda şifre kayıtlıysa uyuşmayacaktır ve giriş yapılamayacaktır.
  • veritaslibertas  (03.11.21 15:44:46) 
[]

İş değiştirme nedeni

Son işimde üretim departmanında çalışmıştım. Mühendisim. İş değiştirme nedeni sorulduğunda "kendimi orada yeterince geliştiremeyeceğimi düşündüm" diyorum. Bu yalan değil. Gerçekten böyle de düşündüm. Ama ana sebep üretim departmanının ağır olmasıydı. Ulaşım olarak da uzaktı. Bu soruya başka nasıl profesyonel cevaplar verebilirim? Özellikle İK çalışanlarının görüşlerini merak ediyorum. Teşekkür ederim.




 
bana uygun bir is degildi. vakit kaybetmek istemedim. is gorusmelerine de her istedigimde gidemiyordum (ki oyle, duyurularin o yondeydi ve haklisin da)

profesyonel bahane aramana gerek yok kisacasi, ben boyle derdim direkt. yeter ki karsindaki sirketin ik'si profesyonel olsun..
  • Kittie  (02.11.21 19:45:35) 
[]

Kelime uygulaması

Tekrar etmek istediğim kelimeleri yazayım, uygulamada hepsini bir arada göreyim. Bu şekilde olan hangi uygulamalar var?




 
Quizlet'te var, memrise'da da var...
O istediğini googledocs'ta, word-excel'de de yaparsın. Tablo oluşturup bir taraftaki kelimeleri okunmayacak şekilde renklendirerek(açık sarı, beyaz vs) tekrar yapıyorlar. Yabancı dil öğrenenin asıl ihtiyacı aralıklı tekrar (SRS). Quizlet'te SRS ücretli idi, memrise'ı bilmiyorum. Ya da Anki'yi kullanmayı öğren ve kurtul.

  • ganbatte  (02.11.21 15:50:30) 
Excel'i çalışma için kullanıyorum. Tekrar için uygulama isteme sebebim Excel'e aktarana kadar tekrar etmek. Bu yüzden çok basit hatırlatma uygulamaları da işime yarar.


  • dissendium  (02.11.21 16:04:06) 
[]

Şarkı sözü, videoda ne diyor

Video direkt o zamanda açılacak. Türkçe şarkı.

www.youtube.com

Sözleri anlayabilen var mı?

 
"belli sana gaz verenler var."

kulaklarım kanamadan önce bu kadar anlayabildim.
  • himmet dayi  (01.11.21 14:50:17) 
@himmet dayi, o kısımdan sonraki kısmı soruyorum. Biraz öncesinden başlattım.


  • dissendium  (01.11.21 14:57:23) 
aylı maylı bir şeyler diyor. o kısmı diyorsan oralar söz değil. rastgele hecelerle melodiye eşlik ediyor.


  • himmet dayi  (01.11.21 15:14:16) 
[]

Kitap satın almak

Kitap satın alma konusunda çıkmaza girdim. Kitapçıda gezerken çok güzel kitaplar görüyorum. Satın almak istiyorum. Ama son anda evde yer kaplamasın diye almaktan vazgeçiyorum. Uzun bir süredir telefonumdan okuyorum merak ettiğim şeyleri. Buna alıştım. Gerçek kitap da okumak istiyorum ama 40, 50 lira verdiğim bir şeyin bir süre sonra evde bir köşede duracağı fikri beni rahatsız ediyor. Bu durumu nasıl aşabilirim? Kitapla işim bittikten sonra satmam mantıklı mı? Siz kitaplarınızı okuduktan sonra ne yapıyorsunuz? Kütüphane oluşturanlar tabii ki vardır ama ben daha çok kitap okumak isteyip ama evde kitap yığını olmasını da istemeyenlerin ne yaptığını merak ediyorum. Kütüphane seçenek dışı. Siz nasıl yapıyorsunuz kitap okuma konusunu? Her merak ettiğiniz kitabı gidip satın alıyor musunuz hemen?




 
Merak ettiklerimi genellikle hemen gidip satin aliyorum. Evde okumadigim kitaplar birikmis oluyor biraz ama bence iyi oluyor, "sundan sonra sunu okurum" diye dusunuyorum. Ama kitaplar fazla yer kaplamasin diye ara ara okuduklarimin icinden sevmediklerini veriyorum bir yerlere. Sonucta amacim kutuphanemi gostererek insanlari kitaplarin cokluguyla etkilemek degil.


  • hlot  (01.11.21 01:33:43) 
e-book reader al, eve sadece bazı ömürlük prestij kitaplarını alıyorum.


  • adivar  (01.11.21 10:35:41) 
[]

Kpss 2022

Merhaba arkadaşlar. 2020 Kpss'den 76 almıştım. Bu yıl yine gireceğim sınava. Hedefim 90 üstü. Çalışanlar varsa ya da atananlar varsa nasıl çalıştıkları hakkında bilgi verebilirler mi?

Bir de atanmış olanlar varsa YDS puanıyla mı başvurdular?

Konu bilgim kötü değil. En verimli şekilde nasıl çalışabilirim? Şimdiden deneme çözmek abartılı mı olur?

 
Konuların yarısı bitmeye yakın denemeye başlayın. Konu konu ayrılmış çıkmış sorular kitabı ve her ders için branş denemesi alın. Kursa vs gitmeye bence gerek yok, youtubedaki hocalar kurstakilerden daha iyi. 4 ay çalışıp 82 aldım bu şekilde(gkgy puanım 85ti), branşımdan dolayı işimi görmedi ama bence en kilit nokta denemelere erkenden aşina olmak. Türkçe ve matematik denemesini her gün çözebilirsiniz mesela şimdiden.


  • Josephine.  (29.10.21 20:46:34 ~ 20:50:51) 
konular bitmeden deneme çözmeyin. sizi mutsuz etmekten başka birşeye yaramaz.

mühendisseniz yds elinizde olsa iyi olur. merkezi atamalarda puanlar 90 altına zor iner. bazı bölümlerde 90'ı bile görmez. ben yds ile atandım.
gk kısmını hızlı çalışın. 3 ayda tarih bitirirseniz konular bittiğinde ilk konuları unutmuş olursunuz. video izleyip hemen soru bankasından ilgili konuyu çözüp ilerleyin

konuları bitirin-branş denemeleri çözün-çıkmış soruları çözün- son 1-2 ay günde 2 deneme çözüp tekrar yapın
  • egokalp  (29.10.21 21:18:13) 
Konular bitmeden kesinlikle deneme çözmeye başlamayın +1. Bir soruyu bile anlamazsanız moral bozucu olabilir bir net bir nettir. Çıkmış soruları çözün. Matematik çok net getirir ona odaklanın türkçede paragraflar zorlayıcı oluyor genelde, uzun yazılarda okuduğunuzu anlamaya uğraşın.


  • izza  (29.10.21 23:22:38) 
2020'den 85 alarak ilk merkezi atamada atandım. (ama işe başlamaktan vazgeçtim, o başka mevzu).

deneme için çook erken. şimdi konu çalışıp bolca soru çözmeniz lazım. ben bir konunun videosunu izledikten sonra konu anlatımlı kitapta ilgili kısmı hızlıca okuyup önemli gördüğüm yerlerin altını çiziyordum. sonra da konu testi. branşınızı bilmiyorum ama vaktiniz varsa bir yandan da yds çalışabilirsiniz daha zaman var. açıktan alımlarda uzman yardımcılığında falan işe yarar. şimdiden başarılar dilerim.
  • rose parks  (30.10.21 01:19:41) 
[]

Belediye neden taksi işine girmiyor

Bunun yasal bir engeli mi var? İlk aşamada 5 bin araç alıp gayet de trafiğe çıkabilirler. Daha sonra bu sayı artırılır. Bunu deneyen belediye var mı?




 
çünkü taksi plakası sahipleri o ilçenin zaten ağa babalarıdır belediye başkanın kankasıdır.


  • duyurukullanıcısı  (28.10.21 14:19:47) 
Satın alabileceği taksi plakası yok galiba bilmiyorum. Zaten Ekrem başkan da bunun peşinde ama sürekli red yiyor yeni taksi plakası için.


  • guitarissimo  (28.10.21 14:20:03) 
girmek istiyor ama ukome'de kabul ettiremiyor.


  • xrated  (28.10.21 14:36:27) 
Taksi isletmek icin plaka almasi lazim. Kimse satmaz plakasini, almaya kalkarsan da fiyati artar.
Diyelim paraya kiydin 5bin tane aldin yine sayi 17bin olacak.
Yine basamayacaksin plaka.

Istese uber tarzi bir cozumle taksileri deler gecer ama isine gelmiyor cozmek.
  • divit  (28.10.21 14:58:05) 
tamam belediye istiyor girmeyi de ukome'den geçmiyor. ukome, belediyeye bağlı birim. ukome reddedince bir nevi belediye istememiş oluyor


  • avatar is back  (28.10.21 15:19:11) 
Yasal olarak taksi hizmetini sadece taksi plakalari ile yapabilirsin. Yeni plaka basilma kararini da varolan plaka sahipleri yatirimlarinin fiyati dusmesin diye engelliyor.

Suruculu arac kiralama tarzi yasal olarak gri alanlar var ama onlar havaalani transferi tarzi seylerde calisabiliyorlar.
  • cleric  (28.10.21 15:36:47) 
Belediye başkanı bir çok konuda kafasına göre karar alamıyor, UKOME'nin yapısının değiştirilmesi nedeniyle de yeni taksi plakası işini geçiremiyor. UBER konusunda da haksız rekabetle ilgili bir mahkeme kararı var yanlış hatırlamıyorsam. Orada mevzuat değişikliği vb. gerekecektir. Keza "Belediye 5 bin araçlık filo kursun, taksi gibi hizmet versin" desen onun da muhtemelen UKOME'den geçmesi lazım yapısı gereği zira UKOME "Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü" demek, buradan geçmeyen ulaşım çözümü zor. Bir şey bulsan bile belediye meclisine takılır... Bana kalırsa iktidar bu konuda yine kendi ayaklarına sıkıyor ve Ekrem İmamoğlu'nun ekmeğine yağ sürüyor; 5000 yeni taksi taksicileri mevcut süreçte olumsuz etkilemez, plakalar belediyeye ait olacağı için de plaka fiyatlarını çok düşürmez. Zaten COVID nedeniyle taksilere oluşan talebin bir anda azalması mümkün değil. Taksiciler ve iktidar basit bir şekilde çözülecek lokal bir problemi kangren haline getirdi, Ekrem İmamoğlu da bunu -haklı olarak- canlı tutup üzerinden prim yapıyor.


  • salihdt  (29.10.21 06:58:38 ~ 06:59:05) 
[]

Android not uygulamaları

Samsung telefon için hangi not uygulamalarını tavsiye edersiniz?




 
hem telefon hem pc de kullanabileceğin bir şey olsun istiyorsan microsoft onenote. daha basit, klasörleme falan olmasın dersen google keep.


  • xrated  (28.10.21 01:22:28 ~ 01:27:58) 
evernote


  • bagcivan  (28.10.21 08:29:44) 
keep işimi görüyor. Her yerden rahatlıkla ulaşabiliyorum.


  • d e j i n  (28.10.21 15:20:40) 
[]

Hayalinizdeki iş

Hayalinizdeki iş nasıl?

Hayalinizdeki işi mi yapıyorsunuz?

Küçük yerde maaş iyiyse, ulaşım kolaysa bir ömür çalışır mısınız? Büyük yerleri hedeflemez misiniz?

Büyük yere ulaşınca iş değiştirme macerasından kaçınır mısınız?

 
Hayalimdeki is kendi isim. Yani maastan kurtulmak. Calistigim kadar kazanmak.


  • floydian  (26.10.21 23:23:18) 
Yani benim öyle gibi, evden yabancı bir firmaya çalışıyorum, izin durumuna karışan görüşen yok 8 de iş başı yapmak yok, bugün Ankara yarın Paris'ten çalışabilirim. Ancak bir arıza olursa gecenin 3'ünde de arayabiliyorlar. 2 senede bir değiştirirdim ancak şimdilik düşünmüyorum tek problem maaşlı olması üstteki arkadaşa katılıyorum.


  • mirty  (26.10.21 23:33:16) 
hayalimde iş yok.

ama çocukken ve gençken ne yapmayı hayal ettiysem hepsini yaptım. önce bol seyahatli prestijli "büyük yerde" bi işte çalıştım, mutlu olmadım. sonra daha anlamlı bulduğum bi alana yöneldim maddi kazançtan bi nebze feragat ederek. daha mutluyum. birkaç senede bir iş ve ülke değiştirmeyi daha tercih edilir görüyorum şu an. ilk işimden sonra para kıstasım olmaktan çıkmıştı. yaptığım yapacağım işlerden tek beklentim beni zihnen ve vicdanen tatmin etmesi artık. şimdilik iyiyim ama yine de uzun yıllar aynı yerde çalışmak sıkıcı geliyor. 2 seneye başka şeylere sararım kesin.
  • erenderk  (26.10.21 23:36:15) 
Başkomiserlik. Treni kaçırdım tabi. :(


  • stejerners  (26.10.21 23:56:12) 
Hayalimdeki iş yaratıcılığımı kullanıp üretebildiğim bi iş, zanaat gibi düşünülebilir. Kendi işimin patronu olsam süper olur ama olmazsam da beni manevi olarak tatmin etsin isterim.

Hayalimdeki işi yapmıyorum hatta doğru dürüst düzenli bi işim de yok.

Küçük yerde maaşım iyiyse ulaşım kolaysa ve sevdiğim birileri de varsa ömür boyu olmasa da uzunca bi süre geçinirdim. Sevdiğim biri- köpeğim bile olabilir- yanımdaysa işten kalan vakti kafama göre tatile çıkarak filan değerlendirir küçük şehirde yaşama işini biraz dengelerdim.

Büyük yere gideyim diye özel bi gayreti olan adamın da bi zahmet risk alıp iş değiştirme, deneme yanılma, kendini geliştirip bi sıçrama sevdası olması gerektiği kanaatindeyim. Yoksa kalanlardan sıyrılamaz. Ben pek hırslı olmadığım için buna yanıt veremiycem.
  • kulaktan dolma biber  (27.10.21 00:10:32) 
hayalimdeki iş evden yurtdışına çalışmak olurdu sanırım. dövizle para kazanmak. tl'den kurtulmak.

bunun daha da üstü bir hayal olarak kendi işimi kurup yine dolarla kazanmak.

büyük yerin maaşı önemli. sırf büyük diye tercih etmem. maaşı da iyi olmalı. her zaman daha iyisi vardır.
  • jelly bear  (27.10.21 00:32:59) 
hayalimdeki işi hiç sevmeyerek yapıyorum. doktorum. belki yurt dışında severek yapabilirdim.

küçük yer ilk tercihim kesinlikle.
  • andlee  (27.10.21 23:47:47) 
Hayalimdeki iş yarış stretejisti olmak. Küçük veya büyük yarış takımı fark etmez.


  • bartholomew87  (27.10.21 23:55:32) 
Bilimadami olmak. Diger tum isler vakit kaybi ya da oyalanmak gibi. Ya da basibos insanları oyalayan seyler uretmek gibi.

Kucuk yer iyidir kendi coplugunde otersin.
  • halk  (28.10.21 07:08:44) 
[]

Ehliyet soruları

1. Önce randevu alıp sonra mı ödeme yapıyoruz yoksa önce ödeme yapıp sonra mı randevu alıyoruz? Aradaki fark önemli mi?

2. Ziraat Bankası Atm'sinden tüm ödemelerin yapılabildiği yazıyor. Atm'den yatırınca bilgi fişi vermezse sorun olur mu? Başvuru aşamasında ödemenin dekontunu vermem gerekiyor mu yoksa sistemde ödemenin yapılıp yapılmadığı belli oluyor mu?

3. İstenen belgeler arasında öğrenim belgesi yer alıyor. Benim durumumda bu mezun belgesi mi olacak? Başka bir belge mi var?

4. Kan grubunu gösterir belge istenmiş. Sağlık ocağından aldığım kan grubu kartı uygun olur mu?

5. Son olarak göz bozukluğum nedeniyle her yıl sağlık raporunu güncellemem gerekiyormuş. Bu sağlık raporu yenileme işlemi ehliyet yenileme işlemi demek mi? Sağlık raporu nereye verilecek?

Teşekkür ederim bilgi veren olursa şimdiden.

 
1-)fark etmez.
2-)sisteme dusuyor, ama yine de fis olmasi iyi olabilir.
3-)evet
4-)ben de sadece sordu, kan grubun ne diye. ama o belge yeterli.
5-) boyle bir sey oldugunu bilmiyordum.
  • badcode  (24.10.21 01:49:15) 
[]

CV görüntüleme

Kariyer.net'te CV'nin 2, 3 kez görüntülenmesinin anlamı nedir? Çıktı almak isteyince de görüntüleme olarak sayılıyor mu?




 
Firmada birden fazla kişi başvuruları inceliyor olabilir


  • PoscheN  (19.10.21 22:07:44) 
[]

İş tecrübesi konusu

Bazı şirketler boyundan büyük iş tecrübesi istiyor. Adamlar yurt dışına satış bile yapmıyorlar ama 5 yıl tecrübeli mühendis arıyorlar. Bu adamların bu hareketlerinin mantığı ne? Yani gerçekten 5 yıl tecrübeli bir mühendis o tip yerlerden çok daha büyük yerlerde, çok daha iyi maaşla çalışabilir. 5, 10 yıl tecrübeli mühendis neden küçük bir yeri tercih etsin?

Bir de İngilizce konusu var. Arka arkaya 3 cümle kuramayacak insanlardan oluşan yerler İngilizce konusunda artistik yapıyorlar. Bu öz güven nereden geliyor?

Bu iş tecrübesi konusu biraz abartılmıyor mu Türkiye'de?

 
Maas dusurmek olay ve mobbinge ortam hazirlamak


  • floydian  (18.10.21 21:20:13) 
abartiliyor.
ya tutarsa mantiginda o yerler. 10 lira verecekler mesela 2 yil deneyimli birinin yapabilecegi bir ise. neden 8 yil deneyimli istemeyelim ki diyorlar. issiz cok, mecbur kalip kabul eden cikabilir. yoksa mecbur olmayan tercih etmiyor zaten ve bulamazlarsa da 2 yil deneyimliyi kabul edebiliyorlar sonunda.

yabanci dil ozguveni genel ulke sorunu. herkesin ikinci bir anadili var ulkede adeta ahahah
  • Kittie  (18.10.21 21:20:39) 
Sarı site gibi, şişiriyorlar şişirebildikleri kadar.


  • gabe h coud  (18.10.21 21:48:11) 
Issizlik çok; bugün 2 yıl istemesi ile 5 istemesi arasinda fark kalmıyor çünkü insanlar 2 yillik kisinin de maasini kabul edecek hale geldi.

Ben hep derim; Türkiye'de tedarik zincirinde istenen mühendislik saçmalığı. Satin almaci mühendis, depocu muhendis, planlamaci mühendis. Kafayi yemişler her şeye mühendis istiyorlar. Sebebi de yer gök iş arayan adam olması. Biz bazen ilana çıkıyoruz iki ayda 10 kişi anca oluyor. Türkiye'de daha ilk dakikadan 100 tane gelir.
  • logisticsmanager  (18.10.21 22:04:54) 
Aptallık

İş tecrübesi konusunun çok abartıldığına katılıyorum, belli temeller dışında her şirketin kendine göre iş yapış şekli ve kültürü farklı. Dolayısıyla tecrübeye verilen ağırlığın o insanın şirket kültürüne adapte olup olamayacağına da bakmak lazım.

Bir de tabi ülkede üniversite mezunu enflasyonu ve işsizlik yoğun olunca şirketler aranan nitelikleri abarttıkça abartıyor, halbuki şu gözden kaçıyor: "Yahu ben bu aradığım niteliklerde adam bulsam bile yaptırdığım işle ya da sağladığım imkanlarla bu adamı tatmin edebilir miyim?"; sonra tabi kazara işe giren nitelikli adam 3-5 ay durup kaçıyor, döngü başa sarıyor...
  • salihdt  (19.10.21 03:10:01) 
[]

Usb A101

SanDisk 16 GB USB A101'de 32 TL, 32 GB USB 40 TL.

16 GB olan Amazon'da 36 TL.

Daha önce A101'den USB aldım, bir sorun çıkmadı. Ama bu sefer fiyat internete göre daha düşük. Herhangi bir sorun çıkar mı?

Bir de USB 2.0 USB 3.0 olana göre çok mu dezavantajlı?

 
usb 2.0 daha yavaş kopyalama hızına sahip.


  • false pretension  (16.10.21 19:46:45) 
@false pretension, onu biliyorum da başka kritik bir şey var mı?


  • dissendium  (16.10.21 19:48:03) 
herhangi bir sorun çıkmaz. rahatça alabilirsiniz. sandisk ürünlerini ucuza mı alıyor ne sık sık oluyor bu tip indirimler. zaten 2.0 için ideal fiyat.

not : şimdi biraz çin fiyatlarına baktım da usb 3.0 32gb sandisk bile 3,5-4$ civarı zaten. aldığınız ekstra ucuz değil diyebiliriz
  • avatar is back  (16.10.21 20:28:30) 
[]

İş fikri

Aklıma gelen bir iş fikrini değerlendirmek için birkaç soru sormak istiyorum.

1. Sadece kahvaltı odaklı bir yemek dağıtım şirketi kurmak mantıklı mı? Ana hedef fabrikalar ama isteyen her yere gönderilebilir.

2. Konsept sadece şu. Bir tepside birkaç peynir çeşidi olacak, küçük kutularda reçel, bal, tereyağı olacak, domates, salatalık olabilir, bir tane haşlanmış yumurta olabilir, isteğe göre salam, sosis, pastırma eklenebilir. Bu şekilde bir menü olacak. Tabii ki plastik çatal, kaşık, bıçak, ıslak mendil, peçete eklenecek. Tepsiler şeffaf şekilde kaplanacak. Kısaca iş yerlerinde kahvaltı ile uğraşmak istemeyen her yere dağıtım yapılabilecek. Buna normal vatandaş da ulaşabilir. Diyelim bir piknik organizasyonu var. Organizasyonun yöneticisi 100 tane kahvaltı menüsü isteyebilir. Sizce bu iş fikri mantıklı mı? Sizce bir kahvaltı menüsü kaç TL'ye satılabilir? Siz bu menüye kaç TL verirdiniz?

3. Böyle bir işe girişmenin ne tür zorlukları olabilir? Bu konuları nereden araştırabilirim?

 
ben begendim valla kamu kurumlarının yada büyük şirketlerin kantiniyle falan anlaş oralara sat peynir ekmek gibi satılır.


  • sizofren06  (15.10.21 14:05:13) 
bence mantıklı değil.

toplu satış yapmayı planladığın çoğu yer (fabrika, büyük işletme vs.) zaten yemek verir. kahvaltı sunuyorlarsa sen zaten iş yapamazsın. sunmuyorlarsa da çalışanların programında "kahvaltı arası" olmayacağı için bu yemeği ne zaman yiyecekler, nasıl olacak vs. sorun olabilir. 300 kişinin çalıştığı yere saat 8'de 50 tepsi yemek götürdün diyelim, diğerleri çalışırken bu 50 kişi açıp yemek yiyebilecek mi?

toplu satış olmadığı sürece bu modelin yürümesi bence pek mümkün değil çünkü aşırı masraflı olur. o kadar farklı yere gidecek kuryenin masrafı kazandığın parayı aşar. üstelik sabah kahvaltı yapmadan işe gitmek zorunda olan çoğu insanın da kahvaltı tabağı için dışarıdan sipariş verebilecek durumda olduğunu sanmam, haliyle bu ürünü yüksek fiyattan satman mümkün olmayabilir.

bu tip işlerde toptancı gibi çalışamıyorsan bence fazla şansın yok, yani mesela koca bir fabrikayı bağlamışsındır, bir tane araçla sabahtan götürüp 200-300 tepsi bırakırsın, o azman yürür... yok ama sen dürüm siparişi gibi bireysel olarak sipariş alıp da her isteyene ayrı ayrı götüreceksen işin içinden çıkılmaz.

bence böyle bir niyetin varsa komple yemek düşün, sadece kahvaltı için bana pek makul gelmedi.
  • alevli deniz sortu  (15.10.21 14:16:39) 
Gereğinden 1,5 saat önce uyanıp, hazırlayıp, derli toplu bir kahvaltı yapıyorum her gün. Kahvaltıyı çok severim.

Şirkette de bi sorun yok, yani gelse mutfakta hazır bulunsa, kahvemi alırken alıp masaya geçer yerim.

Ama her gün sipariş vermekle uğraşmam muhtemelen. O yüzden şirketi bağlaman gerekir. Bireysel olarak para da vermek istemem (zaten daha güzelini hazırlıyorum çünkü), şirkete "bu sayede çalışanlar işe daha erken gelecek" diye pazarlayabilirsin belki.

Yemek işi genel olarak zor abi. Bizim arkadaşlar sadece sandviç yapıyorlar, ama onu bile oturtmaları 6 aylarını aldı. Kahvaltı daha ekstrem bir şey.
  • plutongezegendegilmi  (15.10.21 14:59:05) 
1- tutmaz hocam bu iş.

2- 5 tl veririm o da seni kurtarmaz. ben iş yerine gelirken kahvaltı yapmamışsam iki simit alıp geçiyorum, çayla birlikte gömüyorum mesela. pratik olmalı, kahvaltımı yaparken ekranı da kontrol ediyorum mesela. reçelle balla uğraşırken odaya amirin girmesi beni gerer.. haşlanmış yumurtayı utancımdan yiyemem, kokar. yanımda iş arkadaşları var.

3- ürünler elinde kalır. müşteri bulamazsın bence. böyle bi dönemde zırt pırt zam gelir zaten malzemelere.

yani ben müşteri odaklı yazdım. hedef kitlen iş yerleri sanırım. ama bunca zamandır kahvaltıyı sorun etmeyenler bundan sonra da etmezler ve sıcak bakmazlar diye düşünüyorum. yoksa çok güzel olur her sabah sağlıklı beslenmek, ama iş yerinde tutmaz.
  • Improbable  (15.10.21 15:04:52) 
Sadece kahvaltı değil de daha kapsamlı olursa bence daha çok şansın olur ama o zaman da catering şirketi oluyorsun, bu işi yapanlar var ve gayet kârlı bir sektör, sen neden yapamayasın? Yeterli paran varsa, işi tutturabilirsen olur. Sektörü bilmediğim için ayrıntılı yorum yapamayacağım malesef.

Eve DORİTOS SÖYLEYEN insanlar varken, "ben bunu satamam" diye düşünme.
  • hayirsiz  (15.10.21 15:56:13 ~ 15:58:10) 
cateringlerde kahvaltı veriyor, hemde istersen böreğine kadar gönderiyor. sen müşterine sadece peynir zeytin veririm extra birşey yollayamam dediğinde müşteri kaybedersin.
Birde büyük şirketler yemek için anlaşıyor, gidipte dur başka firmayla kahvaltı için anlaşayım demez buradanda müşteri kaybedebilirsin

ama simit fırnlarına gidip el kadar bir tabakta peynir zeytin salatalık domates tabağı versen simitçilerin satması için gördüğüm gibi alırım
  • eja  (15.10.21 16:02:53) 
Lunchbox var senin dediğin konseptli olarak çalışıyor


  • KaraSakall  (15.10.21 16:17:32) 
işim gereği devamlı otellerde kalırım.
pandemi başladıktan sonra bazı oteller kahvaltıyı kaldırdı, bazı oteller açık büfeden kendi elemanlarıyla isteğe göre koyuyor, bazı oteller her müşteri için aynı tabağı hazırlayıp sunuyor. şu anda yine çoğu yerde açık büfe başladı ama hala kendilerinin oluşturduğu tabağı sunanlar var.
böyle otellerde bir kez kalırsam ikinci kez kalmıyorum. çünkü ben şekerli bişey yemem kahvaltıda, ama tabağa doldurmuşlar reçel, nutella, helva vs. ben peynir severim ve kızartma severim. başkası zeytini ağzına koymaz ama bir kilo reçel yiyebilir vs.
yani diyeceğim şu ki, ya isteğe göre tabak hazırlayacaksın (ki bu da tahmin edeceğinden daha fazla zaman ve efor kaybettirir) ya da herkese aynı tabağı hazırlarsan çoğu kişi memnun edemeyeceksin.
yeni fikirlere olumsuz yaklaşmayı sevmem ama kahvaltı için böyle. öğle yemeği daha kolay, vejeteryan olmadığı sürece herkes yer aynı yemeği.
benim söylediğim olaya ya pratik bir çözüm bul, ya da başka fikirler tasarla.
  • etna  (15.10.21 17:36:30) 
@etna, yemek işi bence daha zor. Kahvaltıyı düşünmemin sebebi hazırlanışının kolay olması. Bir teneke peynirden 100 dilim kesip 100 kahvaltı tepsisi oluşturmak zor olmasa gerek. Ama yemek olursa işler karışıyor. Yumurta haşlamak, patates kızartmak çok daha kolay.

Ben aslında menü sistemi düşünmüştüm. En temel seviye bir menü olur. Bu menüye istenen ürün eklenip çıkarılabilir.

Teşekkür ederim cevaplarınız için.
  • dissendium  (15.10.21 17:44:14) 
Shell benzinliklerde satıyorlardı bir ara. KOSGEB’den dedtek alıp bu işe girişmek isteyenleri de tanıdım. Ama pek tutmadı bu fikir. Umarım başarılı olursunuz.


  • hepbiarayisicinde  (16.10.21 02:49:17) 
Amaç para kazanmaksa binlerce daha kolay ve bu kadar her şeyin yolunda gitmesine bağlı olmayan iş kolu var. Güzel fikir mi güzel fikir. Bir fikrin güzel olması sizin o fikri kotarıp başarılı olacağınız anlamına gelmiyor tabii. Hayatım boyunca hiç bir zaman şansa, reklama, personele, organizasyon başarısına bağlı zor işler kurmadıgım için bana çok uzak gelmiş olabilir. Türkiye gibi para kazanmanın aşırı kolay oldugu bir ülkede herkesin zor fikirler peşinde koşması saygı uyandırıcı.


  • deer hunter  (16.10.21 11:03:38) 
[]

İş sorusu

Şu işi reddeder miydiniz?

08.00 20.00 çalışma

Cumartesi de çalışma var.

15 dakika otobüsle ulaşımdan sonra servis var.

Maaş 4500 5000 arası.

Ayda 15 gün gece vardiyası.

 
işsizlikten ölmediysem reddederim.


  • rose parks  (14.10.21 16:20:04) 
- gece vardiyası kaçtan kaça kadar?
- 4500-5000 arası 4550 de olabilir 4950 de olabilir net değil mi? brüt üzerinden mi alacaksınız?
- stresli bir iş mi? iş nedir?

cevap vermem için bu soruların cevabı gerekli.
  • xdenizx  (14.10.21 16:22:26) 
@rose parks +1 allahları yok herhalde.

eğer çok ihtiyacım varsa bu işe girer girmez başka iş aramaya devam ederdim.
  • rahip janick  (14.10.21 16:25:17) 
Gece vardiyası da aynı. 20.00 08.00

Net ücret. 4800 4900 büyük ihtimalle.

Pozisyon üretim mühendisi. Stres çok yok. 300 çalışanı olan bir fabrika.
  • dissendium  (14.10.21 16:25:58) 
Borç içinde yüzmeme ve 4.000 TL maaşıma rağmen günlük 12 saat mesaisi olan her işi reddederdim aylık 30 bin falan olmadığı sürece


  • jacque  (14.10.21 16:27:42) 
günde 4 tane ayrı araca binip 12 saat çalışıp. her ayın yarısı geceleri etrafta dolanıp düzeninizi bozmanıza değecek bir para değil gibi geldi. İlk işiniz olacaksa ve işi öüğrenmek adına yaparsanız belki 3 ay katlanılabilir.


  • denizmaniaherif  (14.10.21 16:31:15) 
İkinci işim olacak. Maaşı düşük buldum. Büyük ihtimalle reddedeceğim. İşi öğrenmek istiyorum zaten ama çalışma saatleri kötü maalesef. O yüzden fikir almak istedim.


  • dissendium  (14.10.21 16:34:15) 
Bu saatlerle asgari ücrete denk geliyor zaten aşağı yukarı. Tam hesap yapmadım ama geçiyor bile olabilir. Bu kadar mesai zaten asıl stres sebebi. Mühendise reva gördükleri maaş buysa ordan bir halt olmaz. Cumartesiyi okuyunca zaten reddederim diyecektim ama yaptıkları şey köle çalıştırmaya eşdeğer.


  • himmet dayi  (14.10.21 16:34:55) 
1-2 ay deneyip aynı zamanda başka iş bakabilirsin. Cv'ne artı değer olur, sigortan işler, deneyim kazanırsın ay sonunda da 0 yerine 5.000 tl civarı para gelmiş olur. 2 ay deneme süresine tabi olduğu için istediğin zaman hiçbir sebep göstermeden istifa edebilirsin.


  • iwasbornonamountainside  (14.10.21 16:41:58) 
yani işsiz kalmaktan iyidir eğer iş bulman zorsa kabul et. ama akşam 8de çıkmakta tam skandal yemek veriyorlar mı bari. bu şartları ben bekar olsam ve iş bulma sıkıntısı çeksem kabul ederdim ama şu an bu durumda kabul etmezdim.


  • sizofren06  (14.10.21 16:58:21) 
Yemek var ama reddedeceğim büyük ihtimalle. 8'de çıkmak gerçek bir skandal.


  • dissendium  (14.10.21 17:07:44) 
gece vardiyasini 12 saat yazan uatune asgari ucret veren yerden Korkarim. dusmanimin basina vermesin allah


  • ala09  (14.10.21 17:11:15) 
doğrudan reddederdim.


  • co2s2  (14.10.21 18:16:58) 
Kafana sık daha iyi


  • Tersidüzükilec  (14.10.21 19:04:13) 
Teşekkür ederim arkadaşlar cevaplar için. Reddedeceğim.


  • dissendium  (14.10.21 19:10:54) 
Yeni mezunsam kabul ederim.
40 yaşında red ederim.

Yeni mezunken asgari ücret veren yere girmiştim, (16 sene önce)
6 ay çalıştım, bana sorarsan şimdiki bilgime dayanarak 0 katkı yaptım, 3 katı maaşlı iş buldum, geçtim.
Boşta kalma lüksüm yoktu.
Bazı arkadaşlarım inat etti, 6 ay iş arayıp, direk benim 2. İşteki maaşım kadar iş buldular.

Sonunda eğrisi doğrusuna geliyor.
İşi öğrenmek istiyorsanız, sözleşme yapmadan kabul edin, sonra kaçın (böyle çalıştıran yere müstahak)
  • Corc  (15.10.21 08:23:55) 
[]

Instagram

Instagram Keşfet ve Reels bölümlerini sıfırlamanın bir yolu var mı? Hep benzer şeyler çıkıyor. Bunu istemiyorum.




 
Hoşuna gitmeyenlere "not interested" diye secersen ona gore güncelleniyor.


  • stavro  (11.10.21 20:01:56) 
@stavro, bu şekilde tek tek uğraşmak yerine başka bir çözüm arıyorum.


  • dissendium  (11.10.21 20:04:35) 
1 ... •789101112131415   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.