Ekşi Duyuru

İş görür

Yediklerinizi yazın.

Çok yemekten daha büyük sorun ne yendiğinizdir.
Düşük karbonhidrat diyeti uygularsanız aç kalmadan kilo alimini durdurursunuz, hatta kilo verirsiniz...

Sınırsız sebze ve et yiyin. Bol su icin. Meşrubat, patates, ekmek, makarna, hamur işi ve kizarmalardan uzak durun.

bayramda ekstra para verip eylül bordrosunda göstermeyi unuttunuz gibi anlıyorum. bir üstteki cevapta olduğu gibi ekim bordrosuna yansıtıp bildirin bir şey olmaz.

sgk anlayamaz zaten de çalışanlar laf eder.

Çalışanlar problem etmiyor ancak sgk'nın anlama şansı yok mudur?

bir şikayet olmadığı taktirde anlama şansı yoktur, ama çalışan bugün iyi yarın kötüdür, birini işten çıkartırsınız, kıdem ihbar hesabı eksik çıkar, işsizlik maaşı onun hesapladığı gibi çıkmaz vs.. bu gibi şeyler yaşamamak adına ekim bordrosunda gösterin içiniz rahat etsin.

Ben sayılabilirim kendi işimi kurdum. Başarılı değilim ama başarısız da değilim.
Ekşide büyükbaş hayvancılık yaptığını yazan biri vardı. Onun entrysi epeyce detaylı ve güzeldi.
Öncelikle hiç bilmediğiniz bir konuda başlamayın. En az bir yıl hiç gelir elde edemeyeceğinizi göze alın.
Moda'da yerim var ve o kadar çok açılıp kapanan dükkan gördüm ki. Hepsi üçüncü ayında taş çatlasın beşinci ayda battı.
Düzgün iş planları yoktu. Direk iyimserlik hakimdi. Üç ayda müşteri oturur dediler ama oturmadı.
En az bir yılda tanınıyorsun.
iyi bir iş planı lazım diğer türlü zor.
İyi örnekler de var tabi.
Tshirt canta vs tasarımı yapan bir arkadaşım var. Tekstil sektöründe çalışırken yandan yandan başlamış işine zamanla tam zamanlıya geçti.
İki tane dükkanı var. Giyimi yaşam tarzı değişti. Koleksion vs yapıyor. Müşterileri ile sürekli iyi bir ilişki kurmuş durumda.
Bir diğer örnekse el yapımı takılar yapan bir yer. Aile işletmesi üç kişi üretiyor ve iki tane de mağazada duran çalışanları var. 60bin civarında ciroları var. Onların sansı da iyi satış elemanları seçmiş olmaları. Satış elemanları ikna edici ürünü tanıyor ve seviyorlar. DüZgüm giyimliler, hafif tarzlar ama snop asla değiller. Yapılan ürünn özel olduğunu müşteriye de hissettiriyorlar.

Allah aşkına butik cafe kurmayın. Kaçıncı beyaz yakalı evin karşısındaki dükkana cafe açıp bir sene içinde batıyor. Günahtır.

Ben ve ortağım yaptık.

Aynı firmadan çıktık, aynı sektörde rakip olarak karşılarında yer aldık.

Başarı oranı olarak ta, bizi rakip olarak görmeleri bir gösterge. Kimseye Muhtaç olmadan geçen günleri de başarı olarak kaydediyorum.

İyi olanların ortak özelliği işlerine gerektiğinde yatırım yapabilmiş olmaları. Çünkü işi büyütmek istiyorsanız. Param yok yapamam deme lüksünüz yok.
Ben işten kazandığımı yine işe yatıyorum. Cidden çok az parayla geçiniyorum. Bazen yandan freelance başka alanda iş yapıyorum. Atölyeye gittiğim günler dışarda yemek yemiyorum yanıma alıyorum mesela.

Var. İstifa... Sonra arkadaşımla güzel bir yerde şık bir Tobacco Shop açtık :) Hatta millet şurada fotoğraf çekilebilir miyiz bile diyorlardı:) İlk başlarda zor oldu ama sonra beklediğimizden fazla iş yapmaya başlayınca 2. şubeyi yeni açılan bi alışveriş merkezine açtık. Aralarında mesafe olunca zorlanmaya başladık. Birini kapatıp, diğerini harcadığımızdan 2 katı fazla paraya devrettik, güzel bi kiraya verdik. Şimdi ne açabiliriz diye düşünüyoruz. 9 aydır düşünüyoruz gerçi bakalım nolacak :))

Başarı oranı bence hırsına ve hesabına kitabına bağlı. Ben iş yerlerinde çok hırlanıyordum. 3 kuruş para verip sömürdükleri kadar sömürüyorlardı. O sıra manav bile olsa açacaktım ama ileride devrederiz mantığı ile tekel açtık işte :) İyi para kazandım, güzel eğlendim gezdim. Ama hiç değilse ne olursa olsun kendi işin. Bu güzel oluyor..

Bizim gibi esnaf olacacaksanız. açacağınız yer önemli, bi kaç aylık kirayı şimdiden ayırın, ilk aylar zor olacak dayanın. Öyle bu kesin tutar, bu işte para var diyerek açılan çoğu yer 1 senesini tamamlamadan patlıyor.

Bir başka arkadaşım reklam ajansında çalışıyordu. Ben sabahları kalkamıyorum abi zor geliyor ya, senin gibi yaşamak istiyorum diyip kendi ajans gibi bir şeyini kurdu. 3-4 oldu geçen hafta içerken abi ilk ay zordu ama geçen ay maaşımdan fazlasını aldım, hiç değilse kimseyle uğraşmıyorum dedi. Ama kendisi yabancı forum, ne kadar tasarım sitesi, yaratıcılık sitesi varsa hepsinde aktif saldırıyor. Suudi birini bağlamış, kafeci mi ne. Ona tasarım yapmak için hafta sonu Suudi Arabistan'a gidiyor. Bildiğiniz, kafanızın yattığı şeyi yapınca başarı olur. Neden olmasın.

Istifa degil ama ogretmenlik okurken ticarete atildim.okulun ucuncu senesi 20 okul arkadasim personelimdi. Okul bitince ogretmenligi hic dusunmedim. Bir kac farkli is yaptiktan sonra 15 sene once bir arkadasin telkiniyle bijuteriye basladim. Iste pismek icin pazarda isportada satis yaptim.sonra yazlik yerlerde stand kiraladim en zevjli ve kazancli kismi o zaman basladi.gunduz denizde gece tezgahtaydim.100 gunluk sezonda haziran eylulde gunluk 500 temmuz agustosta gunluk 1500 2000 topluyordum ve benim gibi ehlikeyf adam icin mukemmeldi.10 sene kadar oyle devam.etti karimi hep yedim sermayemi korudum.o ara hayatimin hatasini yapip tekstile bulastim hem psikolojim bozuldu hem her seyimi kaybettim. Bir sene bosluktan sonra bijuteriye borclanarak tekrar girdim. Ise daha ciddi daha kurumsal yaklastim.sezonu daha uzun yazliklari sectim. Daha kaliteli daha pahali ama arkasinda durabilecegim mallar sattim. 12 ay kazanabilecegim sistemi kurdum.ardindan al satla toptan dagitmaya basladim ufak ufak.instagramda satis yapanlara vermeye basladim.gulsahintakitezgahi,sepsekers gibi deli kazanan musterilerim oldu.sonra da isin en zahmetli kismina soyundum.imalat.o kismin henuz basindayim daha yorucu ama ben mutluyum.

Amcamın oğlu var. Fabrikada bakım personeliydi. Kafası çalışan biriydi. Her gün işe gidip gelmek için 3 saatini harcamaktan bunalıp, oto sanayide kendi servisini açtı. En son bir tane Porsche'nin şanzımanını tamir ediyordu. Hatta bir kere bizim garaja da getirdi. İşi sayesinde bayağı çevre yapmış durumda. Zaten sadece Mercedes, BMW gibi kaliteli otomobillerle uğraştığı için angarya iş çok olmuyor ve gelen müşteriler zengin oluyor. Bu sayede sürekli müşteri akışı oluyor. Hatta bulunduğumuz ilde bu işi yapan tek yer olması nedeniyle bayağı avantajlı konumda. Bence girişimcilikteki en önemli etken, girişimcinin içinde yatan hazineyi fark etmesidir. Bir insan ben bu hayatı hak etmiyorum, daha iyisini yapabilirim diyorsa o kişi doğru adımlar attığı takdirde ve gerekli kişilerden akıl ve tavsiye aldığı sürece o kişinin önü açık olur. Kendilerini aşmaya çalışmayan insanlara da maşallah demek kalıyor bu durumda.

Şu ekonomik ortamda çok riskli bir hareket. Şu üçünden birisi olursa, denenebilir:

* Hiç iş yapamasanız bile, sizi 6 ay-1 sene idare edecek paranız varsa.

* Sabit giderleri karşılayacak en az bir müşteriniz halihazırda varsa.

* İşi kapattığınız anda, çok kısa bir sürede eski işinize veya başka bir işe girebilecekseniz.


.

Şöyle başarı hikayeleri daha bir gaza getiriyor. Daha da bekliyorum yazmanızı :)

Ben de dahil cevremde boyle cok insan var. Ben maasli isi birakip takı ve cuzdan satarak basladim cuzdanda cok hata yapinca sadece takiyla devam ediyorum.bir arkadasim da sahaf acti eskisehirde.bir sene hep zarar etti ama simdi turkiyenin en iyilerinden biri. Baska bir arkadasim da kardesi icin kendi sermaye verip tayt satmaya basladilar sonra kendisi de istifa etti.iki sene tayttan sonra gumus isine girdiler bes seneden fazladir da gumusculer.

Ben yapim geregi zaten baskasinin isinde calisamam saniyorum.24 yasima kadar calistim tecrube icin.ama hep aklimdaydi is kurmak.24 umde kurdum 15 senedir de devam ediyor.kendimi ticaretin disinda bisey yaparken hayal edemiyorum.

Ticaret icin yaratilmis insanlar var bir de asla ticaret yapamayacak insanlar. Ticaret yapamayacak insanlardan olup da dogru ortaklik dogru projeye dahil olabilenler de var tabi

arkadaşım var
meslek lisesini bitirdiği günden beri aynı -teknik- işte satın almacıydı
20 yıla yakın çalıştı (16 yaşında başlayınca öyle oluor) kendi firmasını kurdu. aynı sektör. sadece maaşlı eleman olarak değil patron olarak çalışıyor. sadece ev-dükkan kredisine ayda 20bin lira ödediğine göre herhalde kazanıyor.

ben istifa ettim ama işyeri açmak değil freelance'a geçtim. bunun avantajı; tek sermayem beynim. 5 yılda 1 de bilgisyar gerekiyor :) başka masrafı yok.

Ben. Herkesin en saglam en guzel seymis gibi davrandigi benim icinse cok bogucu meslegimi ilk gunden sevmedim.ilk sene de biraktim.alti ay garsonluk yaptim cevremdekilerin gozbebekleri buyudu. Kafayi kirdigimi sandilar.cunku etiket her seyleriydi.o 6 aylik garsonlukta ticaretin garsonluk disinde her alanda ise yarayacak her seyini ogrendim.cunku ticaret sermayeden degil bakis acisindan cesaretten ve iletisimden gecer. Ilk ikisi bende zaten vardi. Garsonlukta da utangacligimi kirdim. 7nci ayda ilk isimi kurdum. 2 sene resmen para bastim.yaptigim isle ilgili yasalar degisti ve yatirimimi baska alana kaydirdim bir sene o iste ortalama para kazandim is iyiydi ama yorucuydu sıkıldım. Ucuncu ve kalici meslegimi o ara kesfettim.600 lira ile basladim ilk gun sermayemden fazla satis yaptim 720 lira.bu is olur aga dedim. O gun bugundur meslegim degismedi 10 yildir. Onemli olan asla sermaye degil. Start verip cabalamak.para her zaman afili islerde degil kucumsenen islerdedir. Bu bahsettigim 3 is de oyle islerdi. Son asil meslegimde hala pazarin yuzde 90 i bosta ama bu islere uyanan kimse yok.herkes kafayi ayni ise yaramaz islere takmis. Yok cigkofteci yok donerci yok startup yapip voleyi vurmak yok butik acmak yok cafe acmak yok aliexpresten mal getirip satmak. Cogunun bunlari bile yapacak cesareti yok da bunlari yapanin da aklindan suphe ederim.

bildiğin işi yaparsan olur. cesur ol. yolun açık olsun.

Ben hikayemi yazdım ama tekrardan bi a summer day artı 1 demeye geldim :)

Ama butik konusuna katılmıyorum. Bizim cadde üzerinde 3 tane var deli gibi iş yapıyorlar. Şahsen benim Tobacco'dan sonra kafama yatan ikinci iş.. Kiraya verdiğim adam büyük ihtimalle nisan-mayıs gibi çıkacakmış. Hemen oraya şık, şöyle cool bir butik patlatacağım :)

Bizim iş yerinden ayrılıp, kendi işini yapan kişiler tanıdım. Hepsine eski patronları ayrılırken "sen yapamazsın, beceremezsin, öyle kolay değil bu işler" derdi. Hepsi gayet güzel kendi işlerini yaptı. Evini, arabasını aldı, dükkan alıp kiraya veren var. Koşturursan her şey olur. İnsanın kendi işi olunca daha çok emek harcaması gerekiyor yalnız.

@eazy is yapiyorlar da nerden ne alip satiyorlar biliyor musunuz? Cool butik tabelayla falan olmuyor.tekstille ugrasip psikolojisi yerinde olan bir kisi var mi hic arastirdiniz mi? Elli kiyafet deneyip hicbirini almayan kadinlarla ugrasmak ve hepsini tek tek katlamak da cool mu:) cafe restoran acip gece gunduz bayramda bile calismak isteyenlerri bir de dakka basi trend degisen deli gibi rekabet olan ve bedenlerin dortte biri elde kalinca zararina satilan butik islerini cazip bulanlari asla anlamicam. Uzaktan davulun sesine degil tokmagin altinda anasi aglayana da bakin arada bir.cicek kozmetik bijuteri saat hediyelik gibi kolay olumsuz hep karli isler varken bunlara donup bakilir mi.

a summer day;

''Tekstille ugrasip psikolojisi yerinde olan bir kisi var mi hic arastirdiniz mi?''

- Annem var, manyak evet :)

''is yapiyorlar da nerden ne alip satiyorlar biliyor musunuz?''
- Evet biliyorum :)

Vazgeçtim. Hediyelik eşyacı açıyorum :))

:)))) @eazy mutlu olmak istiyorsan dogru karar.her sey para degil.

Kanvas tablo isindeyim pazari kucuk ama zevkli is.yalniz bu bijuteri isi gercekten tatli is.zahmeti riski yok 1 e alip bese satiyorlar yukte hafif pahada agir. Nerden nasil baslanir bilsem ikinci is olarak ben de direk atlarim.

Baska basari hikayeleri ekleyen olsa da biz de feyizlensek.

isott ekleyecekti ama vazgeçti sanırım.

seyler.eksisozluk.com

Bu basliktan dolayi sayisiz soru ve msj aliyoruz ama uzun uzun cevap yazdigimiz insanlar bir tesekkur mesaji bile atmiyor cevap olarak.bu cok heves kirici.

buradaki gibi, uzun uzun, ince cevaplar yazilinca cok hisleniyorum...

fakat, alla'im burayi buyuk yazacagim: BASARI HIKAYELERI OKUMAK COK YANILTICI OLABILIR.

ben sorudaki isi aynen basardim; hala ilgili borclari oduyorum.

cunku is planimda aciklar vardi, pazara dair bilgim kitabiydi, insanlar hakkinda iyimserdim, para dusunmek huyum degildi, ve saire...

cok ogreticiydi de... cok mu lazimdi? bilmem... millet sana basarilarini anlatir. o oyle yapmis, bu boyle kazaniyormus, bilmem ne... kimse sana icmeden uyuyamadigini, aylardir kiyafetleriyle sizdigini, gunde kac agri kesici aldigini bilmedigini, bilmem nereden bekledigi paranin da gelmedigini, kirayi odemek icin nenesinden kalan bilezigi sattigini anlatmaz.

aman, diyorum.

Yok mu yahu daha yaratici seyler.

ben inanmadım şahsen uzak dururdum.

sen satmak istediğinde nasıl açıklayacaksın? bir de bunu düşün.

koşarak kaç.

doğru demiş olabilir. eniştemin de öyle olmuştu. ama yine de uzak durmak lazım. satarken ekstra emek sarfetmek zorunda kalırsın. hiç bir şey yoksa bile.

Uzak dur hocam.

Doğrudur. Hava yastığı patladığında, direksiyon göbeği, yastık, beyin, çarpışma sensörleri, ve kablo tesisatı gibi birçok yer işlem görüyor. Bu yüzden masrafı fazla oluyor. Ben olsam alttan darbeli araç almazdım. Havayastığı patlatacak kadar darbe aldıysa muhakkak aracın rotasyonu da bozulmuştur. Allah korusun olası bir kazada darbeyi emecek yapı bozulduğu için içinde ölmemiz mümkün.

once degisen yok diyor, sorunca da airbag acmis da yok surayi vurmus da... kac kac kac

muhtemelen araba ortadan ikiye ayrılmış.

yalan demek güç serviste böyle rakamlar çıkabiliyor. fakat arkadaşlarında dediği gibi sizde satarken açıklamakta güçlük çekeceksiniz %100 doğru dahi olsa. baska alternatifler bakın en son buna yönelin fiyatı cok ucuzsa bilemem

adam dürüstte olsa sattığı şey saatli bomba, ki bu kadar konuya yabancıysan her türlü senin elinde patlar

hasarın kaza mahalinde fotoğrafı yoksa hiç bulaşmayın.

bence ayagimi yerden kessin diyenler icin iyi bir secim. vedalasmaniz ise hayriniza olur 10 sene sonrasi motor arizalari vb bence uzer sizi. daha iyisini alabiliyorsaniz hemen, yoksa tok satici satin.

Eğer 260 binde satacaksan satman zorlaşabilir. Ama yine de alıcı çıkar. Clio taksi bile alıcı buluyor fiyat uygun olunca. Eğer arabandan memnunsan hiç değiştirme derim. Fakat yeni araba arıyorsan Allah yardımcın olsun. Bir de piyasa yükseliyor nasıl oluyorsa. 260 binde 19 bine aldığın arabayı 20 bine bile satabilirsin.

o aracı ne yapmanız gerektiği konusunda bi şey söyleyemem çünkü bende de 2005 fiat stilo var, 215.000e dayandı, ben de kararsızım satmak konusunda. çok çok seviyorum, ama km... he şuanda satmamaya karar vermiş durumdayım en azından 1-2 yıl daha.

ben sadece clio'yu sattıktan sonrası için stilo almanız konusunda öneride bulunabilirim.

stilo hakkında fikriniz var mı bilmem ama fiyat/performans anlamında fiyat aralığındaki en iyi arabadır belki de.

www.sahibinden.com

mesela... (bu arada temiz stilo bulmak biraz zordur, link göndereyim diye aradım yine ben bile bulamadım)

www.gotengines.com

hareket eden pistonlar var ya işte orasının hacmi demek. 4 silindir ise 4 silindirin iç hacimleri toplanır karşımıza motor hacmi çıkar.

hacim ne kadar büyük olursa başka etkenler de tabiki var ama motor daha güçlü olur. tabi daha güçlü ama bu sefer de daha çok yakacak anlamına gelir.(başka kıstaslar var)

Şimdi motorun silindirini düşün, pistonun girip çıktığı bölge; o silindirin en üst noktasına üst ölü nokta, en altına alt ölü nokta, silindirin bu iki nokta arasında kalan bölümüne de silindir hacmi denir. Pistonun altla üst arasında gidip geldiği bölge. İşte bu motordaki her bir silindirin hacminin toplamına da motor hacmi denir. Yani motor hacmi=silindir hacmi*silindir sayısı. Senin 1.2 1.4 1.6 1.8 olarak söylediğin şey de motor hacminin santimetreküp cinsinden belirtilmesidir. Misal 1.8 motor 4 silindirli bir aracın motor hacmi 2 litredir, her bir silindirin hacmi ise 0,5 litredir. Yani her bir silindir 0,5 litrelik yakıt harcar, toplamda ise 2 litrelik yakıt harcar. Olayı bu. Motor yükseldikçe, haliyle yakıt tüketimi ve gücü de artıyor; motor düştükçe, yakıt tüketimi ve gücü de azalıyor. Biraz teknik oldu ama aşağı yukarı böyle bir şey.

İkinci sorunun cevabı da ilk sorunun cevabında var aslında. Yani 4 silindir 3 silindirden daha çok güçlüdür. 3 silindir ses çıkarır, çünkü daha çok tork üretmek için daha çok çalışır, haliyle gürültüye katkısı fazla olur 4 silindire göre. Yakıtı daha az tüketir, zira silindir sayısı 4 silindire göre az olduğu için santimetrüp cinsinden yakıt tüketimi daha az olur ama daha güçsüz bir motoru da olur aynı zamanda.

Hocam 1.2 ile fazla hız yapamazsın yokuşlarda araba çekmez ama istanbul'da yaşıyorsan ve arabayı sadece şehir içinde kullanacaksan 1.2 al ama sık sık il dışına çıkman gerekirse 1.6 al konforludur. 1.2 demek düşük yakıt demek.

silindir demek tork demek (bkz: tork)

polo'nun 3 silindirlisini tavsiye etmiyorlar. araba çok güçsüzmüş.

Tamamdır şimdi oturdu kafama :)
Özellikle Angelus baya açıklayıcı yazmışsın sana özellikle teşekkür ediyorum :)

@komando hocam şehir dışı yapmıyorum, istanbuldayım malum trafikteyim. 3 silindir mantıklı o zaman. Arada bir yakın yerlere maksimum bursa veya sakaryaya gidiyorum onlar da pek uzak sayılmaz.

Bir de fazla ses çıkartır dedikleri çok rahatsız edici derecede midir?

"Şimdi tamam da 1.8 ne lan" dersen, özetle şu: 1.8 motor demek, 1800 motor demek. 1800 motor demek, silindirler 1800 santimetreküp yakıt yakıyor demek ama bu kesin 1800 santimetreküp değildir; 1800 santimetreküple 2000 santimetreküp arasındadır, o nedenle yukarıda 1.800 motor araç 2 litre yakıt harcar dedim, kafan karışmasın orada.

arkadaşlar güzel açıklamışlar biraz görsel ile özetlemek isterim
temel pistonlu motor 4 zamandan oluşur
1-emme
2-sıkıştırma
3-yanma
4-egsoz(nasıl yazılıyorsa işte)
upload.wikimedia.org
www.dailymotion.com

burada gücü üreten zaman yanma zamanıdır diğer zamanlar güzel bir yanma anı için pistonu hazırlar(hava emer havayı sıkıştırır yakıtla karışıp yanma oluşur(patlama) sonra yanan gazlar egsoz zamanı ile dışarı atılır)

4 pistonlu motorda pistonlar doğru sıralama ile her turda 1 piston yanma üretecek şekilde çalışır. Yani motor 1 devir aldığında a pistonu 2.devirde b pistonu 3. devirde c pistonu 4. devirde d pistonu patlayacak şekilde enerji üretir. Bu en optimum şekildir. 4 zaman 4 piston sarsıntı olmadan uyum içinde güzelce çalışır. blue eyes ın verdiği görselde var.

bu pistonlar 3 e düştüğünde sıkıntılar başlar zamanlar birbirine karışır ve 4 pistonluya göre daha sarsıntılı ve verimsiz çalışır.

Motor hacmi konusunu angelus güzel açıklamış. yatmadı ise görsel eklerim.

@basond gayet açıklayıcı olmuş, teşekkürler.

aynen öyle yapacaksınız.

Biz yapmadik.

sgk işyeri açılışı zaten personel çalıştırılacağı zaman yapılır. şu tarihte şu kadar personel çalıştırmaya başlayacağım diye bildirilir. ileride, belirsiz bir zamanda yaptıracağız diye önceden sgk açılışı zaten yapamazsınız.

kimin yaptığını bulmanız imkansız, sorumlusu zaten bana kalırsa kadıköy belediyesi, uzun yıllardır burdayım şu park sorunu için tek bir adım atıldığını görmedim, belki yıllardır oraya çeken birinin yerine çektiniz. iyi yönünden bakın çekici filan gelmemiş, aynı anda 3 çekicinin araba çektiğine şahit oldum evin önünden. silecek kırmak abartı olmuş ancak park konusunda çok hassas buradaki insanlar.

maalesef yapılacak bir şey yok. polis de bulamaz

Hayır arabanın önünde numaram var. Ara kardeşim çek arabanı de. Bu resmen şerefsizlik.

Kadıköy sokakları dardır, diğer araçların dönmesine manevra yapmasına mani olmuş olabilir misiniz? Bu gözler tramvayın geçmesine mani olan parklar gördü.

Bunun olmadığını düşünüyorsanız, orası "birinindir". 1 ay boyunca gözlemleyin özellikle belirli bir araba kullanıyorsa orayı, tebrikler faili buldunuz.

Park ederken hepsine baktık. Herhangi bir yeri engellemedik.
Bizim de kapımızın önüne park ediyorlar, park yeri bulamayip başka yere park ediyoruz. Genelleme yapmak istemiyorum ama böyle bilmezdim kadıköy insanını, bunu yapan direkt insanlıktan nasibini almamış.

link çalışmıyor

Grafitticinin imzası sanırım.

Gelip geçerken şurası gözüme çarpar hep

khalkedonhotelistanbul.com

konumu müthiş araştırdığım kadarıyla fiyatı da makul, temizliği konusunda hiç bir fikrim yok.

otel değil ama hostel vardı hush hostels

hush hostel gayet iyi

hush hotel iyi gibi ama banyo ortak diyor sürekli. Banyo ortak olmayan oda yok mu?

çakma.

Açık bir şekilde sahte, teknik özelliklerde hd ekran falan diyor, haha :D

Bu arada bir telefondan alınan minimum ötv diye bir şey var bu 160₺+KDV, yani bunu nokia 1 tl'ye satıyorum dese, 190 lira eder.

alınır.

acikcasi bu ürünlerde ben 2. el almam.

sunu alirim temiz temiz sifira, maksimum 200 lira farkeder vergi ile.

www.amazon.de

Kullanan var mı?

dizüstü gibi kullanacaksan olabilir ama tablet olarak kullanacaksan windows olmuyor. alışkanlık heralde kullanılmıyor...

@six packsiz

2 sene önce dell venue 8 pro windows version kullaniyordum. o cok cok kötü bir aletti.

ama bu alet ondan cok farkli. cok daha üstün. alinabilir linkteki ama ben ikinci el almam.

o dellin 9 ay sonra sarj alei bozulunca iade ettim, asus transformer aldim 2 gb ramli versionundan. 1.5 senedir onu kullaniyorum. cok memnunum.

birebir su alet.

www.amazon.de

cok güclü degil ama benim mobildeki tüm sorunlarimi cözüyor, 10 saat giden pili var, ekrani kötü degil, performansi orta.

@late viper doğru aslında hocam dokunmatik olayına pek gerek kalmayabilir.

windows'ta dokunmatik alışınca güzel oluyor ama dediğim gibi dizüstü gibi(klavye, hatta fare ile) kullanırsan güzel. tablet olarak windows kullanılmıyor; kime versem eli ayağı dolanıyor;)

Alt bagaja olur. El bagajına almazlar.

Tirnak makasinin normalde sorun olmasi lazim. Gozden kacmis. Cakinin gozden kacabilecegini sanmiyorum.

Ucaga değil Havalimanına bile sokmazlar

Ahahahaha yok silah soksaydin bro

Bestwestern otel 160tl(bestekarda)
scinn 170 (tunalinin iki sokak yukarısında)
Class hotel 160 ya da 180di galiba(bestekarda)
Hotel 2017 160 tl kızılayda.
Bunlar eli yuzu düzgün evlilik cüzdanı istemeyen kahvalti dahil oteller.
Yakin tarihte lazim oldu ordan biliyorum.

Bir bakalım bunlara :)

Asrın Business hotel. Kızılay'ın arka taraflarında olması lazım 4 yıldızlı ve kahvaltı dahil

İnceleme ile karşılaşma olasılığınız var. İşçi işsizlik sigortasına başvuracaksa, işçinin kıdem ve varsa ihbar tazminatı alıp almadığına bakıyorlar, banka dekontu istiyorlar, hem işkur'a hem ssk'ya başvurmanız gerekecek. Eğer dilekçe ekine önceden kıdem,ihbar bordrolarını ve ödendi makbuzlarını koyarsanız işiniz hızlanır ve hallolma olasılığı artar.

40% şarap zor...

votka yaziyor.

aydabulskaya vodka yazıyor üstünde.

rakı

ukrayna vodkasi

herkes cok guzel sallamis :D son noktayi koyuyorum: kazak votkasi.
almaty.all.biz

10-15 dakika var. yanılmıyorsam 8-9 km idi.

Çok yakın da 5 yıl önce gittiğimde Dalaman'da çay bahçesinden başka vakit geçirilebilecek bir yer yoktu.

Dalamanda gece hayatı yok mudur? :(

Gündüz hayatı da yok orada. Berbat bir yer bence. :)

Tatile çıkmayı sevmiyorum, sevseydim giderdim. Ancak çadır gibi filan değil de herşey dahil oteller gibi garanti şeylere giderdim. Keza 30 yıl tanıdığım birisiyle de çadır tatiline çıkmayı istemem.

Daha önce yüz yüze görüşüldüyse neden olmasın.

giderdim, gittim. her iki cinsten de fazlasıyla kamp attık. tanıdıklarımla yaptığım tatillerden daha fazla keyif aldım hatta.

kamp ise yapılabilir. ama genel bir şehre gitme veya bir otelde kalma fikriyse yapmam. sonuçta aynı şeylerden hoşlansan da kişilerin tatil fikri apayrı olabiliyor.

giderdim, neden gitmeyeyim?

Hayır. Tanıdıklarımla bile gitmiyorum.
Sen git ama.

giderim.

ben tanımadıklarımla her seferinde kamp olayına giriyorum. eğer anlaşmazlık falan olursa çadırları ayırabilme ya da başka bi yere gitme lüksü var. ama otel olayına girmem.

Daha once tanisilip takilindi ise yuz yuze hatri sayilir vakit gecirildi ise gidilebilir.

Karsi cinsten biritle Internet uzerinden iletisime gecip planlarimizi yapip 1 hafta sonrasinda gidis gunu havaalaninda tanisarak 2 ay kadar sorunsuz bir yurtdisi gezisi yapmistik

tanıdığım insanla bile çekinirim. klişenin dibi bir laf var ya bir insanı tanımak için tatile git diye. gerçekten öyle. hem kendim yaşadım hem de çevremden çok duydum benzer tecrübeler. tabii şart değil illa kötü geçmesi ama çok büyük ve uzun bir tatil planlamamak mantıklı olacaktır. bir de birbirinize aşırı bağımlı olacağınız tabii, olur da kimyanız tutmazsa tatilde en azından kendi başınıza da takılabileceğiniz bir şeyler olsun.

gitmem.

Nereye olduğuna bağlı.
Böyle sessiz sakin kamp gibi bir şeyse gitmem. Malum biraz paranoyaklık var.
Ama kalabalık bir yer, iyi bir otelde kalınıyor, bilindik bir yer vs. ise giderim.

karşı cinse kısa tatilse 3 5 günlük ok ..Ama 3 5 günlük ve otel tarzı tavsiye ederim.

yüzyüze görüşmüş olmam önemli değil, bir insanla tatile çıkmak için karşımdaki insanda sadece iki kriter ararım: mızmız ve cimri olmamalı.

bu ikisini karşıladığına inanıyorsam, zevklerimizin tamamen örtüşmesi veya görüşmüş olmamız gerekmez; tatile çıkarım. emin değilsem veya şüphelerim varsa, çıkmam.

giderim

Gitmedim, gitmem.

giderim.
tanıdığım bir insanla tatile gittiğimde kendimi kısıtlanmış hissediyorum.
tanımadığım bir grupla dilediğimi yapabilirim.

gidilebilir, 9-10 aydır konuşuluyorsa hele bence gidilir. çünkü internetten tanışıp ertesi gün festivale, bir hafta sonra da 3-4 günlük tatile gitmişliğim var. ama yine de dikkatli ol, kötü şeyler de gelebiliyor insanın başına. onu da yaşamış biri olarak söylüyorum :)

Gunes kremi ve tuvalet kagidi, sapka al

Zeytinli çok pis ortak kullanım alanlarına sahip. Islak mendil, tuvalet kağıdı hayati.
Geceleri soğuk esinti olduğu için, sweatshirt vs şart.
Çadırlara güneş vurduğu andan itibaren -ki bu sabah 7 oluyor- dışarıda olacağınız için çok güneşe maruz kalmamak için gömlek gibi ince ve vücudu örten giysiler de alın.
İyi ve yeni ayakkabı ile gitmeyin, mahvoluyor toz topraktan. Mümkün olduğunca az kıyafet alın, yine toz toprak yüzünden. Alkol sonrası için ilaç.
Hırsızlığa da hazırlıklı olun, önemli eşyalarınızı hep yanınızda tutabileceğiniz bir çanta da bulundurun kamp çantanız dışında.

Ayrıca;
Duş ve tuvaletlerde sıra oluyor. Şansınızın en yüksek olduğu saatler sabah saatleri, o zamanlarda sırada olun. Yine bir şampuan sponsor olacaktır ama saç kremi, duş jeli ve şampuanınızı unutmayın. Kulak pamuğu da dahil buna. Deodorant almıyorlar. Sigara içiyorsanız güvenlik kontrolünden önce paketiniz açılmamış olsun.
İlk gün izdiham olacaktır girişlerde. Ne kadar erken gidip sıraya girerseniz o kadar başınıza güneş geçme riskini azaltırsınız. Bizi mahalle sakinleri balkondan sulamıştı. İyi eğlenceler.

çadırda kalacaksanız kulak tıkacı alın gürültüden uyunmuyor o kalabalıkta,hassas biriyseniz yani. uzun kollu bulunsun yannınızda geceleri soğuk oluyor,sabah ise güneş doğar doğmaz çadırın içi yanmaya başlıyor. taşınnabilir batary avarsa iyi olur,kahvelerde telefonu şarja takınca bi yandan da onu şarj edersiniz.

Çok güzel tavsiyeler. Orada ücretli powerbanklar varmış doğru mu? Bir de içeri neredeyse hiçbir şey almıyorlar diye duydum şampuan, güneş kremi, sinek spreyi falan alacaklar mı?

5 lira verip istediğiniz zaman faydalanabiliyorsunuz o powerbanklerden.
Güneş kremi, sinek spreyi, şampuan vs bunları alırlar. Yanıcı madde almıyorlar sadece.

bu bilgiyi görebildiklerini düşünüyorum, ancak mt leri vermiyor.

Hayır görülemez. Sadece çekin takasa verildiği banka bilir bunu. Zaten senin sorunda bu.
Çeki verdiğiniz kişiyi arayarak sormak çözüm olabilir.

öğrenilebilir sadece biraz ugraşmak gerekir.

1. Çekin üreticisi banka şubesine, çekin hangi şubeden sorgulandıgını veya takasa bırakıldıgını sorun.

2. O bankanın o şubesinin operasyon birimini arayın. Ciranta oldugunuzu ve full çek bilgilerini verin, çeki kimin tahsil edeceğini sorun. kimi şube sözlü söyler. kimisi çek görüntüsünü bile mail atabilir.

Ek olarak: çek takastaysa, çek üreticisi banka takasbanktan yine çek görüntüsünü temin edip size verebilir.

Yukarıdaki adımları onlarca, yüzlerce kez yaptım. Olmuyor diyene gülerim.

RC şart değilse Temizmama Bonacibo.

Yemez diye korktuğumdan rc dedim ama bonaciboda yememezlik yapar mı acaba.

Kuzulusuna dayanamaz bence. Bizimki kargocunun yolunu gözlüyor.

Bonacibo ücretsiz deneme paketleri gönderiyor, onlardan alın bi deneyin bakalım yiyor mu

Rcden şaşmayın

kbs.egm.gov.tr

Hiç uğramşa. Tahtakalede iyi kalite çin piller 6-8 dolar

abi hiç değmez.
www.hepsiburada.com

@cursor baya ucuzlamış iyi olmuş :) teşekkürler.

ben de note 3 kullanıyorum. geçen sene bataryam ölmüştü, gittigidiyor'dan deji batarya aldım. bu şimddilik idare ediyor. ekim kasım gibi bunu da çöpe atıp yeni 1 tane daha alacağım.

urun.gittigidiyor.com

deiji mucize batarya diye bir batarya vardı. gittigidiyordan almıştım. performans alacağın bir ürün bence bir araştır.

aynı paraya orjinal pil varken gerek yok. İlk günkü gibi performans veriyor. orjinal olduğundan üzerindeki nfc anteni de cabası. telefon bir özelliğini kaybetmiyor.

14.5'a süper paket teklif ettiler bana. ekstra avrupa maçları da dahil olarak.

hatta türk telekom kullanan başka birisini de referans verdim, 11,5'a düşürdüler fiyatı. bu haftaiçi bağlatıcam.

cihazı çok takılıyor ve donuyor ayrıca mevcut internet hattının hızı 4-5 mbit düşecek. o alanı tivibuya ayırıyor sistem otomatik. kapalı bile olsa kullanamazsın.

normal kanallar belgeseller falan tamam ama seç izle ve sinema kanalları değmez.

@orpheus uydu cihazı olarak kuracaklarmış. İnternet yok zaten evde, gerek de yok dediler.

24 ay kesin kullanırım diyorsanız değer. Öğrenciyken biz de bağlatmıştık gayet iyiydi kayıtlı filmler falan da oluyor. Dediğiniz gibi belgesel falan varsa bence alın derim.

Peki uydu cihazında donma,kasma,kopma v.s. oluyor mu?

Annemlerin evine uydulu sistemi aldım. Canavar gibi. Bir dijitürk olmasa da...

Biz kullanıyoruz yıllardır, gayet memnunuz. Simdiye kadar bir kere bile donma, kopma vs yaşamadık. Tam ne kadar ödediğimizi bilmiyorum ama hd kanallar da açık bizde. Zaten sadece belgesel kanalları yeter. Biraz da onun için almıştık.

Kelebek yüzerken mi çıkardınız?
Daha önce çıktı mı?

Takmazsanız oradaki bağların ve inflamasyonun iyileşmesini geciktirirsiniz. Omuz başını sabitleyen bağlarda gevşeklik olur. İlerleyen dönemlerde tekrarlayan çıkıklar yaşarsınız.

Normal kulaç atarken dalga baskısıyla çıktı. 3 hafta dediler. 1 hafta zor.

tabiki takın. Sorun olur.

Kolunuzu çok baş üstü hareket ettirmeyin, zorlamayın. 3 hafta mutlaka kol askısını takın. Ardından fizik tedavi ile güçlendirin.

İyileşme sürecini hızlandırmak için ne yapabilirim peki :)

Süreci hızlandırcak bir durumdan kastınız 3 haftayı 2 haftaya indirmek olmamalı. Sizin yapmanız gereken verilen ilaçları doğru şekilde aksatmadan kullanmak ve olabildiğince hareket ettirmemek ardından fizik tedavi.

Hocam maalesef ilaç verilmedi bana. Sadece boyunluğu kullanmam söylendi.

bandajı tak tekrar tekrar çıkar hale geliyor yoksa

Omuz sakatlıkları genel olarak çok sıkıntılı olur ve zor/yavaş iyileşir. Karın falan belki ama üst vücut çalışma, bacak ve kardiyo yeterli gelir zaten bu sürede. İyice kendine gelsin, sonra yavaş yavaş çalıştırmaya başlarsın.

arksdaşıma da aynısı oldu. ilkinden 1 yıl sonra geçen hafta yine çıktı ve ameliyat oldu. dr omuz çıkıklarının çok zor iyleştiğini ve tekrarladığını söyledi. haberiniz ola

Vücudun her bölgesi önemli ama bana "En çok nereye dikkat edeyim" diye sorsan, öncelikle omzuna dikkat et derdim. Zira en kolay gerçekleşen ve en zor iyileşen sakatlıklar omuz sakatlıkları oluyor. O nedenle illa devam edeceksen üst vücuda çok yüklenmeden hafif kardiyolar yapıp bacaklara ağırlık ver. Zaten omzun çıkmış, birde tutar üst vücudu çalıştırırken omuzdan dengesiz bir hareket yaparsın aniden rotator kılıfı yırtarsın ondan sonra senelerce onun acısını çekersin.

öncelikle çok geçmiş olsun. diğer arkadaşların da genel itibariyle dediği gibi, omuz sakatlıkları diğer sakatlıklara nazaran daha iyi takip etmeyi gerektiriyor. iyileşme süreci zaten uzun, bir de korumazsan süreyi tahmin edemeyeceğin kadar çok uzatabilirsin farkına dahi varmadan. çoğunlukla "iyi, oldu bu ya" diyip biraz ağır kaldırdığında tüm süreç başa sarabilir.

bunu bir omzundan bağ kopması sebebiyle ameliyat olmuş, diğer omzunda kas yırtığı olup kabullenmeden daha düşük ağırlıklarla da olsa ağırlık kaldırmaya devam etmiş, zorlamış biri olarak yazıyorum. şimdi dersimi almak durumunda kaldım, bir süreliğine ağırlık antrenmanlarına ara verdim.

kardiyo yap, bacak çalış, ama ne olur "omuz çalışmıyorum zaten ya, biraz göğüs çalışayım" falan deme. en azından şimdilik.

tekrardan çok geçmiş olsun.

Vg yi tamamen bırak. İstiyorsan başka bir spora yönel. Devam edersen, iyileşme sürecinde de, sonrasında da, istemsizce de olsa sağlam tarafına abanacak, asimetri sahibi olacaksın. Diğerinden daha büyük göğüs, daha geniş omuz, farklı farklı kol kasları. Hiç gerek yok.

Vg neyse de havuza da gidiyordum. Onu da mı bırakayım.

İhtiyacınız varsa güzel fiyat, alınır. Ama durumlar kritik demişsiniz, öyle bedavaya buldum aldım denecek kadar çılgın bir fiyat sözkonusu değil, o yüzden ihtiyacınız yoksa erteleyebilirsiniz. Çok şey kaçırmazsınız.

İhtiyac yoksa sırf uygun fiyatlı diye alma bence.

bir sorun olursa bile n11 yardımcı oluyor. siz açıklamaları gene de iyice okuyuun

satıcı yorumları iyi görünüyor.

edit: al artık şu iphone'u six packsiz :)

Çok büyük indirim değil ben olsam 2650ye hepsiburadadan alırdım. Normalde n11den alırım ama şu an orası daha güvenilir geliyor.

@himmet dayı alıcam hocam bugün galiba :)

İğneada sakin ve güzel , doğası da müthiş bir yer , bayram için de uygun olur bence

Şarköy otobüsleri şu anda bile full+ful çekiyor. Doğalgaz çalışması yapıyorlar her yer kazınmış halde. Bayram tatilinde Şarköy de olacak birisi olarak ben bile zorunda olmasam gitmem :) iğneadayı düşünebilirsin ama orada da kalmak için adam gibi tek otel var. Pansiyon ayarlayabilirsiniz.

@oligomer hadi ya, şarköy iyi olabilirdi :)

Avşa, her bayram olduğu gibi bu bayram da full çekecektir. Ha biz merkezde olmayız Tavşanlı, Karadut, Altınkum vs koyları, plajları gezeriz diyorsanız -ki geçen bayram koylar bile iğne atsan yere düşmez vaziyetteydi- gidilebilir.
Pek az kişinin gittiği yer değil, ortalama bir kalabalık da değil, ortalama üstü olacaktır, bu aklınızda olsun.
Şu an tenha.

Abi tahminimce bu arkadaşlar Apple'ın büyük zammından önce stokladılar.

Ben birkaç hafta önce 7 aldım hepsiburadadan. 3.750 TL'ye geldi. Apple fiyatı 4.300.

Hiçbir farkı yok.

o cihaz gerçekten apple garantili mi sorgulamak gerek.. bu fiyatlarda distribütör garantili cihazlar satılıyor. 6s alıcaksan satabilirim bu arada. sıfır alma çok pahalı.

Apple türkiye garantili diyorlar. Göz göre göre dolandırmazlar değil mi?

@lyh hocam o diğer satıcılardan almış olmasın. Ben direkt hepsiburadadan alacağım.

ben kendi adıma konuşayım. hepsiburada'dan direkt aldım. yani sitede yer alan satıcılardan değil. cihaz yurtdışı cihaz değil. içinden çıkan dokümanlar vs. Türkçe. Şarj cihazı da bizim ülkeye ait işte. Aldıktan hemen sonra apple'ın garanti sayfasından sorgulama yaptım ve 2 yıllık garantisi olduğunu teyit ettim. o yüzden hepsiburada satıcısında sıkıntı yaşamazsınız diyebilirim.

apple garanti kontrol etme: checkcoverage.apple.com

@himmet dayı aynen hocam koskoca site dolandırıcılıkla uğraşmaz bence de.

Tplink o zaman.

bir önceki 100 dolar düşüyor.

plus'larda 128'in işlemcisi daha iyi çalışıyor diyorlardı ama 7 için durum ne bilmiyorum, duymadım öyle bir şey. yine plus'larda 3 gb ram var ama normal 7'de 2, 6s ile aynı yani.

neyse sözün özü işlemci farklı, kamera daha iyi galiba, bir de home tuşu farklı. ekranı bir tık daha iyi ama zaten bu sene oled gelince nanay olacak. 7 suya ve toza dayanıklı, kulaklık girişi yok. çok fotoğraf çekerim, ekran çok az da olsa iyi olsun dersen, home tuşuna uyuzsan 7 daha yeni ama bence de o fark verilmez.

Yalnız verdiğiniz linklerden biri 6s, diğeri 7 plus

128 GB 7 aldım 2 hafta önce 3750 TL.
32 GB 7 ise 3300 TL.

edit: yine de 600 liralık bir fark var mı? bence yok.

3 ay daha beklersen yenisi duyurulacak, 7'nin de 6S'in de fiyatı düşecek. Kur farkı gelir de iyice zamlanırsa bilemiyorum. Bende 6S 64 var, 7 ile öyle aşırı bir fark olacağını düşünmüyorum. Beklerim dersen bir sonraki modeli almak daha avantajlı olur, yoksa 6S de gayet iyi. Koyacak yerim olsa plus versiyonunu alırdım tabi.

Cidden plus linki vermişim :) Ama plus olmayanla arasındaki fark da 600 TL.
@lim5 hocam öyle yenisi çıkınca ucuzlar diye diye yıllar geçti benim :)

bazı şeylerin sonradan çizildiğine dair iddialar vardı ama hangileri onlar emin değilim.

teyit.org'da trumplı kehanetli şeyin aslında orijinal içerik olmadığı, birilerinin değiştirip internette dolaşıma soktuğunu söyleyen bi yazı vardı.

Daha sonra ciziliyor +1

Bir de Trump falan yillar once zaten baskan olacagini soyluyor. Bunlar da bunu ciziyor. Adamlarin 27 sezonluk birikimleri var. 3 - 5 sey tuttu diye her seyi biliyorlar diyemeyiz.

müziğin verdiği motivasyon pek de etkili olmaz. sıkılıyorsan programını hatta antrenman çeşidini değiştirmeyi dene. daha hareketli şeyler zinde tutacaktır. spor öncesinde şekersiz kahve hem uyku açar hem yağ yakımına yardımcı olur küçük miktarda(normalde az kahve içen kişilerde).

@portrait adamsın :)

bir ayin ilk gunu ile son gunu arasindaki sureye deniyor takvim ayi.

bugunden 31 mayis'a kadar yani..

Takvim ayi bahsettiginiz gibi 19/05-19/06 gibi. en.m.wiktionary.org

"Clarinase" kullanabilirsin. bahar alerjim için kullanıyorum. Burun akıntısını kurutuyor. Ama biraz uyku yapar.Yine de bir doktordan fikir alman daha doğru olur.

Nurofen burun akıntısını kesebilir

Nurofen cold&flu - semptomatik tedavinin lideri ^^

Bizi bir keresinde hafta sonu 3 kız, 5 erkek olarak gitmemize rağmen almamışlardı.

Biz de eli yüzü düzgün iki erkek olarak girdik ama sizi bara alalım dediler. Sonra iki kişilik bi masa boşaldı, oraya geçmeye yeltendik hop orası dolu, siz barda takılmaya devam edin dediler. Sikerim sizin barınızı dedik ve çıktık biz de.

Sorun olabilir. Biz karma bi grup gittiğimizde iki erkek arkadaşımız sonradan geldi. Kapıya çıkıp onları almak zorunda falan kalmıştık

kadıköyde damsız alıyorlar. en azından ben gittiğimde içeride çok sap vardı

bir şey fark etmez hangisini daha çok seviyorsan onla takıl.

Yüzmede yaktığın kalori genelde şeker depolarından gittiği için sonrasında düşük kan şlekeriyle çok acıkıp çok yemek yer yaktığın kaloriyi geri alırsın ama en çok kurbağalamada kalori yakarsın.

kurbağalama ama totalde daha uzun mesafeler serbestle alındığı için serbest tekniğini geliştirmeni öneririm.
kurbağayı ısınma ve soğuma amaçlı kullanabilirsin örneğin.

Hayir kelebek stil yuzmede en cok kalori yakarsin. Ama bu stili hakkiyla yuzmek gercekten zor, en azindan bana zor, profesyonel yuzucu degilim.

Ek olarak bel kismini iyi isindir egzersizlerle yoksa yuzerken gerekli verimi saglayamamakla kalmayip bi de sonra agrisiyla ugrasirsin.

Fiba basket şampiyonası dediğin eğer eurobasketse grup aşaması ülker sports arenada(Tükiye maçları için), diğer takımlar sinan erdem'de. Finaller de sinan erdem 'de olacak.

ayarlarda "30 günden eski Ekşi Duyuru mesajlarını silerken, silinen mesajları email olarak gönder" seçeneği var.

dolandırıcı burdansa, insanlari bilgilendirdiniz mi bu bana böyle böyle yapti diye?

onlar tamamen silinmez, silinmemeli yani, hukukçular düzeltsin beni ama o datalar 1-2 yıl süre ile saklanıyor olmalı. yarın bugün ciddi bir durumda devlet gelse dese "şu mesajları ya da duyuruların kaydını ver" compu "1 ay içinde siliyoruz onları:(" derse compuyu götürürler valla. aynı durum eğer şirket olarak duyuru yurt dışında ise de geçerli. lokal hukuk kanunlarıda genelde min. 1-2 sene data saklamayı zorunlu kılar.

@tepedeki psychedelic adam işaretledim ama burada kalsa daha iyi sanki

Malum kişi üyeliğini satmış. Sattığı kişi de sağolsun uğraştı ama bir sonuç alamadık.

o iyi ağa. havuzda falan da kullanılıyor ama ses düzeyi biraz düşük. hoş bluetooth kulaklıkların hepsinde düşük.

kulak kancalı "sports" tipi kulaklıklara bak.
sennheiser'ın şu modelini önerebilirim. ses kalitesi ve volümü çok iyi.

sennheiser.com.tr

kulakici almanizi onermem. Yuksek sesle uzun sure kullanilirsa kosu sonrasi bas agrisi yapabiliyor. Google'dan arastirabilirsiniz.

sporda en iyisi kulakiçi bence. kulaktan çıkma etme derdi yok bir de ses kaybı yaşanmıyor.

telefonu taşıyacaksanız en güzelleri bluetoothlar.

şunun siyahından aldım,
de.aliexpress.com

fiyatına göre alet süper. sporda olduğumdan süper ses kalitesi beklemiyorum zaten. birde sırılsıklam olsa bozulsa aklımda kalmaz, dert etmem.

bunun yanına bir de evde ve hafif sporda kullanmaya boyna asılan bluetoothlardan aldım.

www.amazon.de

şundan ama farklı modeli aynı markanın 15 € ya aldım ben. 10 saat gidiyor pili ve ses kalitesi çok daha iyi. ek olarak hissetmiyorum bile boynumda olduğunu.

tabi ki düzelir, kilit nokta çalışmak ve sürekli yazmak. şurada bahsedilmiş;

www.banasikcayaz.com
www.youtube.com

ancak dikkatle ve özenle yazdığınız sürece güzelleşir. kendi kendine düzelmez. güzel yazanlar güzel yazmayı amaçladığı için güzel yazıyorlar.

Eve gidip bakayım bu linklere :) umarım düzelir.

karıştır ver once. sonra normal verirsin. aç kalınca fare bile yer o :D

@paudi veteriner sadece bunu ver deyince diğerini sokaktakilere verdim direkt :D

güzelce yiyorlarsa riske girmeyin aynen devam edin, bazı ucuz mamaları hayvanlar yemiyor, elde kalıyor.

yediklerini alın derim, benim de kaç kez elimde böyle mama kaldı. hatta en son profine aldım ki ücreti de bayağı yüksek. ama hiçbiri yemiyor:(

muhtarliga ya da belediyeye sorabilirsiniz. bi de facebookta freecycle gruplari var, ordan da alacak birileri cikiyor hemen.

Bağışıklık sistemi güçlü olan hayatta kalıyor. Ebola'dan kurtulan Amerikalı bir doktor var mesela.

Bazılarının bağışıklığı fazla çalışır mesela. Ama bu da bir hastalık.
Yaradan ölen insanlar muhtemelen enfeksiyondan ölüyorlar.
Kan dolaşımın hızlı olması belki de iyi değildir. Yani kalbi fazla çalıştığı için dolaşımı hızlıysa iyi birşey değil bence.
Bunları düşünmenin sebebi hasta olmayı istememen olabilir.

insan zihninin de beden üzerinde ciddi bir etkisi var. placebo diye bir şey var veya psikosomatik hastalık diye bir şey var sonuçta. mide ağrısı şikayetiyle filan gelip psikiyatri servisine yönlendirilen bir sürü hasta var.

detaylarını çok az hatırladığım bir araştırma vardı. galiba aynı yaşlarda aynı seviyelerde kanser hastalarından, iyileşebileceğine inananların iyileşme oranının çok daha fazla olduğunu gösteriyordu.

discovery science'daki süper insanlar programında gösterdikleri keşiş gibi bir adam vardı. adam otonom çalışan bağışıklık sistemini bilinci ile kontrol etmeyi öğrenmiş yıllar içinde. meditasyonla vücudundaki adrenalin salgısını filan değiştirebiliyor, sanki ölmek üzere olan bir insanın savunma konumuna geçirebiliyordu vücudunu.

bu adamı çıplak olarak 1 saat boyunca -20 derecelik buz tankının içinde tuttular ve 15 dk'da bir vücut sıcaklığını ölçtüler. adam 30. dakikade 34 derece olan vücut sıcaklığını 45. dakikada 35 dereceye yükseltti. normalde imkansız bir şey :)

Beylerbeyi'nde Trabzon Kültür Merkezinde horon kursları açılıyor. Oraya bir bakın derim.

Hiç duymadım öyle bi şey. Zaten karma Ve kuduz aşısı yeterli, yılda birer kere. İç parazit için üç ayda bir hap, pire kene gibi dış parazit için yılda bir ense damlası yeterli, kedi dışarı çıkmıyorsa dış parazite ve kuduza gerek de Yok.

Kısırlaştırabilirsiniz