Ekşi Duyuru

Merkezde takil, vaktin kalirsa belem'e git pasteis de belem ye. Gece de vakit gecirecek bairo alto'ya git. 1-2 gunun daha olsaydi civardaki cascais ve sintra'ya gitmeni onerirdim.

batıkent'te birkaç yer hariç hepsi birbirinin aynı komple ev zaten çoğu da site. metroya yürüme mesafesindeki evlerden bakmaya başlayabilirsin en büyük önceliğin o olsun ya da yakın otobüsle kısa sürecek yerler. zaten google maps'ten bakarsan görürsün yerini ona göre kendine mahalle belirlersin.

gerçi metroya yakın düzgün ev bulabilir misin 1000 liraya çok emin değilim oralar hep aile mekanları olduğu için pek evler genelde büyük dolayısıyla da yüksek kiralı olabilir ben de bilemiyorum tabii.

harbi-iş 5, harb-iş 28, tez büro iş, ağaç-iş, hukukçular, mutek, güvenç, basın iş 18,

2+1 bunların çoğu 800-900 kiraları var. 90 m2 idi yanlış hatırlamıyorsa. iş olan sitelerin mimarisi birbirinin kopyası. Daha fazla bilgi istersen mesaj atarsın.

Çok güzel huzurlu bi semt. Slovakya gibi bi havası var ))

Batıkent güzel semttir. Ankaranın birçok yerine göre nezihtir. Sosyal açıdan imkanları ve yeşil alanları olan bir semt. Bence ankarada yaşanası yerlerden biri.

Evlerin çoğu yeni değil 20 yıllık 30yıllık anda temiz ev bulursun. Harbiş 5 tarafı metroya 10-15 dakika yürüme mesafesinde. Merkezi sistem bar çoğunda. Onun ücretini sormayı unutma. Ankara'da merkezi sistem güzel bir olay bence.

batıkent ankaranın en nezih semtlerinden birisi. ilkyerleşim diye geçen gimsa metro dan başlayıp atlantis avm ye kadar olan bölge eski kooperatif binalar ve dublex evlerden oluşur. metroya yürüme mesafesinde olursun ama. atlantis avm nin devamından çakırlar büyük göbeğe kadar olan bölgede kardelen, burası da eski binalar vardır hep.

kriterlerine uyan, mesutevler ve çakırlar bölgesine bakabilirsin. o rakamlara -belki biraz üzerine- yeni binalardan güzel daire tutabilirsin. bu bölgeler yeşil alanı bol, ilkyerleşim ve kardelene göre daha sakin, binalar hep yeni, site içerisinde, bir kısmı lux yapılar. 1 ring ile metroya aktarma şeklinde ulaşım gayet rahat. hatta botanik metro ya yürüme mesafesinde de ev bulabilirsin.

www.athensairportbus.com
Route X93
ile otobüs terminaline gidebilirsiniz.

www.ktelthes.gr
bu firmadan otobüs bileti alabilirsiniz.
goo.gl

Not: Tarafımdan denenmemiş, internetten bulduğum bilgidir.

Yeni modlarin sebepsizce ucurdugu @cekilmis gayfe yazamiyor ama ondan aldigim bilgiyle ben yaziyorum. @compumaster dan haber bekliyoruz efendim.

"metroda red line'a bincek, gerçi biraz yürür ama yürüsün. metaksourgeiou durağında inip yürüyecek. Tren otobusten daha ucuz olur." Diyip tren istasyonuna yonlendirdi. "Ose" imis galiba trenin adi. Kendisi ucurulmayip yazablseydi daha dogru bi bilgi akisi olurdu tabi.

3 saat makul bir süre. Büyük rötar olmadıkça yetişirsin.
İkinci uçağına da önceden online check-in yap, sadece bavul verme işin kalsın.

Atina'ya indikten sonra pasaport kontrolünden geçip bavulunu teslim alacaksın.
Daha sonra gidiş katına çıkıp (gerekiyorsa terminal değiştirip) hava yolunun kontuarlarını bulacaksın. Orada bavul teslimini yaptıktan sonra güvenlik kontrolünden geçip kapıya gideceksin.

yetisirsin korkma.

www.flightstats.com bu adrese girin, pegasus uçuşunuzu aratın (örneğin PC2187) açılan sayfanın altında On-Time Rating:4 of 5 What's this? linkine tıklayarak bu uçuşun zamanında kalkış performansını görebilirsiniz.

Ben yanlış mı biliyorum yav?

İlk şunu sorayım: Uçular bağlantılı mı yoksa kendin iki farklı uçuş mu buldun?

Eğer bağlantılıysa:

Atina üzerinden aktarma yapacaksın sadece değil mi? Bu durumda uçaktan indikten sonra sadece ikinci uçağa gitmen yeterli olacak. Aktarmalı uçuş olduğu için zaten ilk bindiğin yerde check-in yapıp valizini verirsen son durağa kadar valiz otomatik olarak gidiyor. Senin Atina'da yapman gereken tek şey uçağa gitmek. 3 saat fazla bile zaten. Pasaport kontrolü olmuyor. Ben ABD uçuşunda ingilitere aktarması esnasında 50 dakka uçuş arası sürede bile sıkıntı yaşamadım.

Eğer uçuşlar bağlantılı değilse; cakabo +1

Şarj konusunda seni memnun etmeyebilir iphone.

önemli olan şarj ise lenovo p2

Senin yerinde olsam kablosuz şarj olan telefonlara bakarım.

xiaomi mi max, 2 gün gidiyor şarz. paran çoksa xiaomi mi mix

Se'nin ekranı küçük ya. Ben olsam 2. El iphone 6 alırdım. Sahibindende 1300 liraya kutulu faturalı cihazlar görmeye başladım. Fiyatlarda düşüyor hem.

İphone se'den şaşmayın. Televizyon ekranı taşımaya da gerek yok. Gayet ergonomik, canavar gibi.

şarja takıksan iphone güzel bir telefon olmasına rağmen pişman eder. lenovo p2 şarj konusunda iyidir.

uyku apnesi ya da koah geldi aklıma. emin değilim tabii ki inşallah basit bir gıcıktır.

bunun teşhisi için doktora gitmek gerek.

nörolojiye gitsin geciktirmeden. uyku apnesi olabilir.

uyku apsesi olabilir. noroloji degil de gogus hastaliklarina gidecek ama. uyku laboratuvarina girecek. eger varsa tedavi olarak da Maske verecekler

zaten anladığım kadarıyla o da öğrencilere güvenmiyor. güven yoksa hangi sebeple bir araya gelinebilir ki daha? şimdiden başka çözüm ara.
bir de senden önce oradan çalışanların adını öğren onlara ulaş. sor bakalım aynı şeyi onlar da yaşamış mı ?

klasik türk tipi aşağılıklıklıklar (kaç lık oldu sayamadım). siz daha öğrenciyken tecrübe edip gerçeklerle tanışmışsınız. iyi niyeti ve toz pembe gözlükleri sayesinde 40'lı 50'li yaşlarında kovulup çoluk çocuk ortada kalan insanlar var maalesef.

bu ülkede şirket babanızın bile olsa gönül ilişkisi kurmayın. unutmayın reel sektörde vefa bir boza markasıdır. onun bile sadece marka değeri vardır. alınır satılır yani :)

muhakkak elinizde koz bulundurun. ''beni çıkarırsanız kodları bozar sistemi sker atarım'', ''beni kovarsanız mayışları asgariden gösterdiğinizi ihbar ederim'' gibi

pıyasa kotu bu aralar ıscı cıkarımı yapılıyor belkı gercekten ondandır, bence bı hocayla calısmak 3 kurusa da olsa buyuk bır referans, egıtımın devam edıyor gıbı bırsey. ben cok denedım de gıremedım hocamın yanına.
bence hıc soylenme devam et oradan bırılerıyla tanısırsın baska bır kapı acılır

İş ara. Bulana kadar idare et.

Arani bozma denmis ama sen zaten arani bozmussun.bozmussun da degil aslinda hocaya tam istedigi bu bitti yenisini alalim kozunu vermissin,yaptigin konusmada bidi bidiyi ben biliyorumya ondan minvalli bir konusma olunca o da aramizda guven yok sutunu cekmis ve gol olmus.kisaca artik araniz iyi degil ve oradan alabilecegin pek bir sey olmayacak.

Yeni bir yer baksan daha iyi ve daha fazla yararina olacak gibi.

İş hayatına girmişsin ve böylelikle ilk dersini almışsın. Seni gazlayıp, öne sürerler ve en savunmasız olduğun anda karşı tarafa geçip seni bozguna uğratırlar. Hayırlı olsun. Çık git şirketten güzel tecrübe olmuştur.

-de'lerde -ki'lerde sikinti var, okurken zorlandim.

ne yaparsin bilmiyorum da, ne yapma? yanina birakma, o net!
olur mu boyle kullan, somur, yolla. bir de akademisyen olacak ***(buraya kufur gelebilir)

isin detaylarini bilmedigim icin tam ne yapilabilir bilemiyorum ama iste bir aciklarini bul. yetkili yerlere sikayet et. bir sekilde para kaybetmelerini sagla. ama bunlari sessiz sessiz yap. kendini riske atma.

Her bir karenin çekildiği süre boyunca sensor ışık alıyor, ancak sensör hassasiyetinin bir sınırı var, eğer kare başına düşen çekim süresi çok kısalırsa o sürede toplanan ışık yetersiz kalıyor. Hızı artırdığında da bu oluyor. Dediğin gibi harici kaynak ile desteklemek gerekir. ISO seçimi varsa kaliteden kaybedip hızdan kazanabilirsiniz. Bir de çözünürlük düşürülürse aynı oranda ışık kazancı olabilir sanıyorum. Her durumda bi yerden kazanırken başka bi yerden kaybedeceksiniz. Ya da daha iyi bir kamera alıp paradan kaybedeceksiniz :)

BananaTag

Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya
Brian Greene - Saklı Gerçeklik
Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi

itiraflarım - tolstoy
hayatın anlamı - schopenhauer

Emile- iş bankası hasan ali yücel cevirisi.

uzuluyorum icimden, kotu biri olmak istemem.

etkenleri tartinca bir hatam yoksa "fakyoras, uzulmemen gerekir cunku hede hodo" diyorum ama bir yandan da uzuluyorum. 5-10dk sonra ugrasicak bir sey bulunca unutuyorum.

Bahsettiğiniz olay ilginiz olmayan bir şey değil ki. Olayın muhataplarındansınız direk.
Benim annemle babam ayrı bazen onlardan birinin yaptığı bir şey yüzünden diğeri çok başımı ağrıtıyor. Kaçıp gidemiyorsun da. Ben de beynimi kapatıyorum.

kendi sorununu kendi çözmek yerine, benden yararlanarak çözmek istiyo. olayıyla alakam yokken dahil ediliyorum. örneğe takılmayın arkadaşlar ya yazıp hatırlayıp canımı sıkmak istemiyorum.

üslup önemli bence. hanımefendi modunda gezen kişi olmak istiyorsanız cazgır üslübunuzdan dolayı böyle tanınıyorsunuzdur belki. daha nezaketli cümleler kurmaya özen gösterin. biri sizden bir şey istediğinde çomak gösterirseniz bu sizi iğrenç gösterir. vermemek en doğal hakkınız ama vermeme yönteminiz edepli olmalı. tabi olayı tam bilmiyorum ben de. anlattıklarınızdan yola çıkarak toplumun sizin hakkınızda iyi hisler beslemediğinden işkillenmişsiniz diye anladım o yüzden dedim. toplumun ne dediğini takıyorsak eğer maalesef onun ölçülerini de gözönünde bulundurmalıyız her davranışımızda.

üzülüyorum

Kimse seni o kadar önemsemiyor, rahat ol.

Sen örnek verememişsin ben vereyim. İşyerinden bir arkadaş benden bir iş yapmamı istediydi (ama kendi işi aslında); ama nasıl yoğunum o sıra, wc'ye gidemiyorum, yemek için çıkamıyorum. Reddettim, hem de kibarca.

Siyam:"Ya bak görüyorsun çok yoğunum, vaktim olsa seve seve. Ama sana yardım etsem kendi işimi yetiştiremeyeceğim".

Arkadaş: "ama kaç seferdir yapıyordun, ben de sana güvenmiştim"

Siyam:"O zaman müsaittim, ama şimdi değilim" dedim (buradan çıkarttığım sonuçlar var elbette, aynı şeyi birden fazla kere iyilik olarak yapmayacaksın, yoksa beklenti oluşuyor)

Arkadaş şööyle bir çevresine baktı (yeterli izleyici topladığını anlayınca) "Sana güvenmek hata" dedi gitti.

Ben afedersin g.t gibi kaldım ortada. Dolayısıyla bunu çok profesyonel yapanlar var ve örnekte olduğu gibi nazik cevap verseniz bile işe yaramıyor. Çözüm ortamda daha fazla insanla samimi olmak kendi "alliance"ınızı kurmak. Yoksa yırtınsanız boş.

Etimesgut sincan yönünden gelen dolmuşlar bildiğim kadarıyla geçiyorlar aştinin önünden. Elvankent dolmuşlarıyla gidiyordum eskiden aştiye.
kızılaya gidenler işinize yaramaz uzakta bırakıyorlar

Ben öğrenciyken ulus dolmuşları olurdu yemekhanedeki dolmuş duraklarından kalkan. Armada-Aşti-Bahçelievler güzergahından giderlerdi.
...Vardır bence hala.

ulus dolmuşları hala var.

alternatif olarak a1 kapısında metro istasyonu var. a1e gidip metroyla aştiye gidilebilir.

a1'den metroya binip aştiye ulaşana kadar geçen süre 45 dakikayı buluyor yalnız, haberiniz olsun. (bisikletle 6-8 dakika)

kizilay dolmusu var fakat sabah 10 bucuk aksam 4 bucuk arasi a1 den cikmiyor yani aştiye gitmiyor. ulus dolmuşu aştiye gidiyor hem de daha yakinina.

kızılay dolmuşuna binip, konya yolu kesişiminde taksiye de binebilirsiniz eğer fazla yükünüz var ise, herhalde en fazla açılış parası yazar taksi için.

kağıt üzerinde yazsan dediğin gibi adam bedavadan maaş alacak boşver yazma.

yazdıktan sonra bu sefer adam cidden projeye girince de istemiyorsun, yine yazma.

yazma yani, yardımcı olma.

Yazma, yardimci olma.

Sebeplerin gayet gecerli.

akademik camianin pisliklerinden biri iste! yaz gitsin diyenlere karsi da dikkat et!

sülük. sinir oldum oturduğum yerde. projeden bursta ister şimdi bu :DD

kesinlikle yazma. hocan da bok yesin. ne gerizekalı danışman seçmişin ki buna karşı değil.

neyse kararında diret.

Yazma sakin.

Akademi bu kafadaki insanlarin yuzunden bi ise yaramiyor zaten. İdealist olanla olmayan ayni titri aliyor ondan sonra.

yani afedersiniz ama küfürlü konuşacağım s.kerler öyle piçi
o ne lan hem benim projeme adını yazacak bi bok yapmadan
hemde bide bana karışacak falan.
onun dalağını s.kerim lan!!!
az bile demişsin. Hırsımı alamadım, bilgisayar başında sinirlendim.
Hepinizden özür dilerim.

yazma. kars unisinde ise girerken mis gibi biliyordu gidip gelmesi gerekecegini.
size guvenip mi bu ise girmis? kullandirmayin kendinizi.

Gelmez de o civardan pek uzaklaşacağını sanmıyorum.

Daha önce geldiğine göre hem yolu biliyor hem de evi yuvası olarak benimsemiş. Muhtemelen hem aşıdan hem de kafasına estiği gibi gezmeye alışık olduğundan kafese sokulmaktan dolayı gerildi, size de kızdı.

Ben yine de ne kadar kızarsa kızsın (biri yakalayıp zaptetmediği yahut başına bir şey gelmediği sürece) eninde sonunda yuvasına döneceğinden yana kullanıyorum oyumu.

Bizim hayvanat da site içerisinde gezdirirken kaçtı. 1 hafta sonra bulduk. Bütün çevre civarlara fotoğraf as, bütün apartmanların bodrumlarına bak, zemin kat balkon altlarına bak, kapısı açık olan apartmanların merdiven altlarına bak, ev kedisi olduğu için bir yere pusup kalmıştır.

Bizim geri zekalı evi kendi buldu ama gidip bodrum kat merdiveninin altına pusmus, annem apartmana girerken bir koku duymuş, bildiğin hayvanı çişinin kokusundan tanıdı kadın. Seslenmiş "oğlum pascal" diye "iyuvvv" diye bir ses gelmiş, bir inmiş bodrum kata, bizimki direkt omzuna atlamış annemin.

Eve geldiğinde salya sümük ağladı herkes. Ümidi kesme ama 1-2km çapında bütün muhiti tara.

tam olarak ne için lazım?
withwort 6 köşebaşlı vidalarda bir standart belli bir oranda oluşan diş çapı somun çapı vs.

Metrik vidalar ise aynı şekilde farklı diş çapları ile alakalı farklı bir standart.
Metrik vidalar 6 köşebaş da olabilir alyanda olabilir.

vida deyince genel olarak akla bu gelir

www.meridyenas.com.tr

bunun düz yıldız tork, alyan başlı çeşitleri olur, şekil olarak ta havşa başlı , düz mercimek, başlısı olur, anahtar başlısı bile olur

mesela bu yıldız havşa başlı, ağaç , genel kullanım vidası bunu saça betona metona atamazsın..


ayrıca civatalarda metrik ve withword 2 ayrı ölçü birimidir, birisi metrik, ötekisi imperial ingiliz ölçü birimidir

bunlarında 6 köşe başlı, alyan başlı, 8 köşebaşlı, düz yıldız gibi çeşitleri olabiliyor ufak boyutlarda özellikle

civata yani bolt denince de genel olarak bu akla gelir

teknemalzeme.com


alyanlarda 2 çeşit bi metrik alyan ötekisi parmak yani inch alyan imperial sistem. ikiside aynı şekilde 6 gendir, fakat gözle seçemeseniz bile ölçüleri kalınlıkları değişiktir.

g01.a.alicdn.com

ae01.alicdn.com

mekatronikcimiz izinde, gelen cihazın manuelini anlamadık. kimyacılar bana attı ama ben de bilmiyorum.

ne lazım tam söyleyin, biliyorsam elimden geleni yaparım
hani anlıyacağım bişeyse manuele falanda bakarım sorun değil.

herkese teşekkür ederim, yanımda değil zaten.

haha labaratuara makina geldi

ama imperial sistem, ellerinde ki alyen anahtarlar da metrik sistem olduğu için uymadı :)ı olan budur :)=

Tipik akademik ortamda birbirinin kuyusunu kazma ve ayağını kaydırma olayları. Kız da amma salakmış hemen lönk diye belli etmiş kendisini. Şimdi kimse ile fazla muhattap olmadan kendi işine bak bence.

açık ve net konuş hissettiğin şeyi.

agzina s.c. senin iyi yada normal davranman onu adam etmeyecek. en azindan onunda burnu surtsun mumkunse icine dert olsun psikolojisi bozulsun.

yok, ben dik dik baktım mı onlarda bana bakarsa öyle ya öpesim geliyo(kız olursa) yada kafa atasım

ha bu tip göz içine bakan insanları delirtmek istiyorsan eğer, onlar gözüne baktıkça kaçır, kaçır kaçır çıldırıyolar.

ben insanların yüzüne bile zor bakıyorum genelde yüzünün bi karış sağına bakarak konuşuyorum, özel yüzüne bakmam gereken bi şey söylersem de bi yere odaklanmadan yüzüne genel bakıyorum. Normalde çok hızlı konuşan biriyimdir gözün içine bakarken çok yavaşlıyorum ve yavaş konuşmayı hiç sevmem

Dik dik değil de normal bir şekilde karşımdakinin gözlerine bakarım genelde, daha samimi geliyor.

Insanin gözüne bakarak konuşurum, gözünü ceken yüzüme bakmayanlardan rahatsiz oluyorum. Arkadaşlarimi da cokca uyardığım oldu. Yüzüme bak diye.

Öbür türlü sanki duvara anlatıyorum gibi. Insanin gözüne bakınca daha rahat konsantre oluyorum.

dik bakarsam karşıdaki insanın bakışlarını benden alma özgürlüğünü kısıtlıyormuşum gibi geliyor. ara veriyorum, başkasına bakıyorum. döndüğümde bana bakmıyosa bu kişi anlattığım ilgisini çekmiyor demektir. böylece herkesin ilgisini görmüş oluyorum, anlatacağımı kısa kesiyorum veya devam ediyorum.

anlatan kişiden gözlerimi ayırmamayı seviyorum. boşa anlattığını hissetmemesini sağlamaya çalışıyorum. arada başımla onaylarım falan. dik dik bakmam ama.

ay bunu ben de yapıyorum istemeden. çok rahatsız edici bence karşı taraf için.

Dik dik bakmam. Ama öyle bakan birine denk delirsem aynısını yaparım, ta ki bakışlarını kaçırana kadar.

Dik bakmanın özgüven kaynağı olduğunu düşünmüyorum.

göz teması kurmak özgüven ile birebir alakalıdır, fark etmezsiniz ama vücut dilinde göz temasını sürdüren taraf baskın olandır ve bilinçaltına bu mesajı gönderir.

Anaaam özgüven eksikliğim varmış ya la.:) Ben insanların gözlerinin içine uzun süre dik dik bakamam, personal space lerine girmiş gibi hisettirmek istemem çünkü.Yani uzun süre biri benim gözlerimin içine baksa rahatsız olurum o yüzden karşımdakine de bakammam o şekilde.

Ben mi tuhafım şimdi?

yurt zor da misafirhanelere bak. mesela mediha eldem sokak

Baskent Ogretmenevi?
Uye ve ogretmen olmayanlar da kalabiliyor.

Bizim ev ankaraya 3bin km ama "yol koymaz oglum bana istanbulluyum ben" dersen gel bizde kal toplu tasima ile 20dk lik periyotlarla 1.5 saatde ulasirsin kizilaya (1otobus(ring) 1 metro)

Onun disinda kizilayda ya da maltepede de birsuru otel vardir geldiginde rahatlikla bulunur

beşevler metrosu çıkışında uygulama oteli var ücretleri uygun

2 tatlı kaşığı gaave
1 kesme şeker

ben de 1.5 2 tatli kasigi kahve, 1 kup de seker atiyorum orta sekerli icin.

1 tepeleme tatlı kaşığı kahve 2 küp şeker 1 adet orta kahve için.

fincan başına 1 tatlı kaşığı (tepeleme) kahve ve 1 adet kesme şeker konur. tabii bu orta için. siz daha şekerli seviyorsanız iki de koyabilirsiniz.

1 tatlı kaşığı (tepeleme) kahve
2 küp şeker (gerçek küp olan küçükler. şeker küp değil de büyük dikdörtgen prizmaysa 1 adet :)

4 kişiden fazlaysa bir adet şeker de cezve için demişti bana öğreten.

Kadikoy yazicioglu ishani'nin en ust katinda iyi bir tamirci vardi. Laptop ekranini 100 tl karsiliginda degistirtmistim, 10 dk falan surmustu yapmalari.

hocam
düşürmeseydin iyiydi.
apple da alsan aynı sorun olacaktı.

ekran pahalı tutar biraz da klavye o kadar tutmaz.
external kalsin şimdilik.
ekran o şekilde kullanılmıyor mu?

aslında sen bile yapabilirsin...

laptop'a uygun ekran paneli ve klavye alman gerekiyor.

gerisi zaten oldukça basit.

ay ben yapamam denilecek bir durum yok yani. youtube'da her marka ve modelin ekran-klavye değişimi ile ilgili videolar var. yapamaman imkansız.

masraf?

panel 150, klavye 80 olsa... 230 kendin yaparsan.
tamirciye götürürsen 300-350 yi bulur.
teknik servisi 500 den aşağı almaz.


ama çok inceleyip parça parça satılan, 2. elleri bulursan da 150 180'e çıkartman mümkün. diyeceğim o ki, her halükarda 100 liraya tek sorununu bile halledemezsin o laptop'un :)

kolay gelsin.

ekran piksel olarak yok arkadaşlar, kırılmadı.

tamam ama bahsettiğin küçük bir ölü piksel olayı değil, kaldı ki onu onarmak bile oldukça sıkıntılı.

kullan hocam öyle gitsin.
daha da bozulursa değiştirirsin.
ya da bir monitor alırsın 2. el kullanırsın

Elbette. SPordayken ve sonrasında hissettiklerin olumlysa, hoşuna gitmişse yazıl bence tekrar. Ama zorlama yapıyorduysan, vücudundaki değişimler hoşuna gitmediyse boşver ama uygun hareketlerle güzel olabiliyor her ne olursa olsun.

Spor sana gelsin. Kilo vermek değil sıkılaşmak, egzersiz yapmaksa amaç evde pilates çok daha mantıklı. Git gel zaman kaybı yok. Terli terli çıkıp üşütmek yok. Daha ne olsun?
Bulunduğun şehir buna uygunsa günlük ulaşımı bisiklete çevirmek de güzel bir opsiyon.

kadıköy vapur iskelesinin oradan sarı dolmuşlara bin sahilden giden, caddebostan migrosta in. Orada kime sorsan gösterir.

caddebostan migros ilerde kalabilir (ara sokaklardan çıkarsın yine ama oraları bilmiyorsan girme o topa derim). plajyolu sokağında ineceğini söyle şoföre. o sokağa girince ilerde sağda haldun taner sokak var. ckm de o sokakta.

dolmuşa binme 4 numaraya 16 numaraya yada 16d ye bin. eski adı gelengül yeni adı sanırım ırmak okulları olan otobüs durağında in 2 dk yürürsün sadece.

Dolmuşla gidersen migrosta ışıklara tamamen değil de öncesinden soldan yukarı tek çıkış var burger öncesi yukarı doğru 2. Sağ sokakta

Kadikoy vapur iskelesine alternatif, bogadan ters istikamette biraz yuru, ilerde sagda bir durak daha var. Orayi da.kullanabilirsin. Iskeled'den binersen "sahilden" gidene binmeyi ve ve "caddebostan migros" demeyi unutma sakin. Indigin yerden caddeye dogru yuru, solda starbucks'in oldugu yesil binadan iceri gir ve L seklindeki yolu takip et, onune cikacaksin. Normal zamanda dolmusla yolculuk 15 dakika surerken trafikte uzayabilir bu sure. Bol sans!

En iyisini yaptın bence. Ben olsam numaralarını siler, sosyal ağlardan da engellerdim.

belli ki insanlıktan nasibini alamamış tipler. Ne varmış kordonda resim çizmekte. Adamın ruhu onu yapmayı arzu ediyor. Kime ne herkes baban gibi asil kararlar veremez. O insanlar da ne seni ne onun ruhunu anlayamazlar. Kalkman yerinde bir hareket olmuş. Bir daha görüşmezsin olur biter. Bu işten kazançlı çıkan sensin. Katamaran ı bende anlamadım.

insanlar 4 senede bayağı bi değişebilirler. boşver gitisn iyi etmişin. lise arkadaşlarından hayır gelmez derim çoğu zaman.

katamaran mevzusunu tam anlamadım ama bi asagılama sezdim. 2.yi cok siklemedik. ama 3 gelince cok dogru bi karar vermişin. babanla ilgili terso bi kelimede alayi sikmen lazımdı.

şuan lise arkadaşlarımdan çoğusu evlendi. Şimdi en samimi olduklarım mesajlarıma telefonlarıma cevap vermiyor. Hepsi hayırsız.

katamaran gece kulubü gibi bi yer, ama ben de bilmiyorum. bilmediğimden gitmedim. sorayım dedim.

iyi yapmışsın hocam ben de yakın bi durumla 2 hafta önce karşılaştım ama öyle şeylere takılmam pek aksine dalga geçerim.

hatta yanımda benim gibi düşünen, liseden beri yediğim içtiğim ayrı gitmeyen bi dostum daha vardı makaramızı yaptık çayımızı içtik geri döndük.

herkes bi havalardaydı nasılsın kelimesini duyamadık bile herkes harıl harıl bişelerini anlatıp hava peşindeydi :)

katamaran çoh iyi mekan da seni almazlar vs ne demek hacı? kafala bir kızı gel seni katamaran'a götüreyim de bakalım kimi almıyorlarmış? olay çıkartmasınlar bana... bu sene gördüm orayı manyak eğlendik. babana laf ettiklerinde kalkıp hemen gitmene bende sinirlendim insan bi iki laf çakarmış... ne kompleksli adamlarmış olm onlar.

iyi yapmissin hacit, kafana bile takma.

katamaran da sikko bi yer bu arada, klas olmaya calisan apaci bi ortam. para verseler girmem.

alla alla, onlara neymiş ki babandan? siktirsinler gitsinler afedersin.

ayrıca, mühendisim ama "mühendisim ben" edasıyla ortada dolaşanı anlamıyorum. anasını satıyim, adam odtüden, itüden boğaziçinden, koçtan, sabancıdan, bilkentten çıkmış, gene bi bok bilmiyor yabancı muadillerine göre, gelmiş ona buna caka satıyor. pislikler.. diyeydin "bizdeki üni eğitimiyle siz nasıl mühendis oldunuz ki zaten?" diye. bak benim lisansım iyi bir üni.den değil, ama yükseğim ve doktoram iyi üni.lerden, ünvan olarak yüksek mühendisim ama daha kendime mühendis diyemiyorum, makalelerim de var halbuse. niye? çünkü bizdeki eğitim cidden boktan. erkek arkadaşım da iyi bir türk üni.den mühendis çıktı, almanya'da master yapıyor, ebesi skldi çocuğun "biz mühendislik görmemişiz." diye, tamamen ezbere dayalı, "önceki senenin soruları var mı olm?" mantalitesine dayanan salak bir sistemdeyiz, hala gelip "mühendisim" diye övünen adam var ya la.. o değil de, bir de seninkinin tam tersi, ben doktoradayım diye lise arkadaşlarımın beni dışlaması var, o da ayrı mallık. ne kompleksli milletiz kardeşim? al sen gel o zaman yap üç kuruş paraya doktora? çoğu zaman sen üste para veriyorsun hatta, proje falan olmuyor. hayır yani şöyle düşünme "aa kıza bak la doktora yapıyom diye övünüyo" 1. bilsem başlamazdım, ciddiyim. 2. arkadaşlarım master-doktora yapmadılar, bazıları benimkinden bile dandik okullardan lisans derecesi aldı, benim 2-3 katım para kazanıyorlar şu anda -daha çok kazansınlar, bir şey demiyorum da, bana "aa cınım sen öğrencisieeaaaaan çok rahatsııııaaaannn.." demiyorlar mı, dövesim geliyor! adam sabah 9 akşam 5 çalışıyor, ben gecelerce okulda yatıyorum -okulda yastığım ve battaniyem var- o yüzden birisi senin bölümünle, eğitiminle, şununla bununla dalga geçerse siktir et, ki fizik en zor bölümlerden biridir, seni aşağılamaları saçma bir kere. üstelik bizim ülkemizde mühendisleri temel bilimlere (a.k.a. mat, fkb dersleri) hakim olacak şekilde yetiştirmiyorlar, havuz dersleri lise derslerinin saçma sapan varyasyonları şeklinde geçiyor, havuz dersi uygulaması saçma zaten, bölüme özel ders olmalı, sonra da gelip temel bilimci adama laf etmiyorlar mı, deli oluyorum deliiiii!!!! tabi böyle dedim diye sen de gaza gelip mühendislere laf etme XD çalışmayana aslında her bölüm zordur, çalışana ise kolay, o da var.

ayrıca, bir yere alınsan nolcak alınmasan nolcak, çok saçma yani? ne bileyim, bir tek bana mı saçma geliyor bir mekana alınmamak? sanki çok şikar matah, alt tarafı beton bi yer, içerde bir kaç kaşar var (kaşarın kadını erkeği olmaz) 3.sınıf bi dj var vs bir de ayakta durup dandik içki içip paranla skileceksin. alsalar nolur almasalar nolur amk? sinirlendim yaa

iyi ettiniz!

sonra yapmalı önce yaparsa şekeri düşebilir

Yemek yedikten 1-1.5 saat sonra yapmasi idealdir (tıbbi kaynak)

Kahvaltıdan önce yürüyüş yapma alışkanlığı varsa değiştirmesin alışkanlığını devam etsin; alışkanlığı yoksa, kahvaltıdan sonra en az 1.5 saat beklesin öyle çıksın yürüyüşe.

ilk kural güleryüz.

Klasik romanları okuyun. Ne alâkası var demeyin.

Günaydın. :)

İkinci kural; ses tonu. Seda Sayan değil, Zuhal Olcay/Leman Sam tonu kullanıyoruz.

Nezaket, zarafetle birleşmediği sürece çok yapmacık durur, 100 metreden anlaşılır o samimiyetsizlik.

Ve evet; kurallar üstü maddemiz samimiyet. İçinizden gelmeyen gülümseme, sizi güleryüzlü değil, eğreti mimiklere sahip biri yapar. İçinizden gelmeden yumuşak bir tonda konuşmaya çalışırsanız, sesinizi zaten düzgün ayarlayamazsınız. Gergin görünmenize neden olur bunlar da.

Bir diğer kurallar üstü madde ise; insanları sevmek. Eğer insanları sevmiyorsanız olmaz o iş. Pozitif olmak şart yani.

Oturun birkaç Zuhal Olcay/Leman Sam röportajı izleyin; söylemek istediğim her şeyi görebilirsiniz. :) Zuhal Olcay mesafeli ve naziktir, Leman Sam sıcakkanlı ve naziktir, gözlerinin içi güler.

kültürlü olmak lazım bence en çok. fahriye evcen'in röpörtajlarında vs görüyorum ben de bunu en çok mesela.

o boğaziçili ondan öyle. ik da boğaziçili.
maalesef boğaziçili değilsen istesen de olamazsın.
hani odtülü olsan belki.
bu ülkede bütün nazikler boğaziçili.

insanın yapısı bu, kolay kolay değişmez. belki yaş ilerledikçe kendi kendine gelişir, ama sanmam onu da.

compadrito'nun önerisine katılıyorum. kurduğunuz cümleler, seçtiğiniz kelimeler farklılaşacaktır.

öyle kitapla, ses tonuyla olacak şey değil. ilk başta mutlu olman lazım. üzgün, depresyonda, dertli, kederli biriysen istersen sesin ayşe taş gibi olsun gene de olmaz o iş. eğer mutlu biriysen, başta bunu karşıdakine göstermen ve enerji, güleryüz ve şefkat ile harmanlayıp karşıdakine empoze ettirmelesin.

biraz bahsettiğiniz gibi insanların olduğu ortamlarda vakit geçirmek elzem bana göre. sadece klasiklerle olacak iş değil. öteki türlü yapılması gerekeni bilseniz de, o an yapamıyorsunuz. geriye bakıp "ulan naptım ben" diyorsunuz. tabi yine ulan dememeniz lazım aslında. demek ki kibar değilmişsiniz özünüzde. hemen gidip bi enfiye kutusu alın. anam kafam karıştı.

Bence nezaket karsisindaki konusurken onu dinlemektir.lafibi bolmemektir.konusurken'sirasini'bekleyendir.ha tabi kendi konusuyorsa karsidakine zamani gelince'sirasini'vermektir.(bkz.turn-taking)

Bölümün ne?

agh+1500

gitmezsen pişman olma ihtimalin %98.9

gitmezseniz ne kaybettiğinizi asla bilemeyecek ve "keşke" diyeceksiniz. o nedenle; agh

bölüm fizik.

agh+ 1 milyon
2.yi denersen seni döverim, en kötü küserim.yapma.

www.dizi-mag.com

Digiturkte orjinal dil destegi mevcut bazi belgesel kanallarinda

youtube'da var çoğu.

ulumalar.blogspot.com

neferkitty +1
gezmeyi gerçekten istiyorsanız daha uzun kalmanızı öneririm zira otogar gerçekten ters akyurt'a. akyurt da odtü tarafına ters. günübirlik gidiş geliş için bu kadar yorulmaya değmez. ha ben gezicem ama 1 günden uzun da kalmıycam derseniz uçakla seyahati tercih edin zira havalimanı akyurt'a çok yakın. ondan sonra odtü'ye gitmek o kadar da yorucu olmaz.

sağol..:( odtüye gidemicem o zaman.
aktarma dediğin kızılayda inip başka bi metroya geçip sıhhıye durağında inicem di mi yanlış anlamıyım da..

uçağa da bakıyım o zaman

akyurt merkezden hayli uzak. şöyle bir yol izlemen gerekiyor:

otogarda inince yolun karşısına geçip ankaray'a bineceksin. kızılay'da aktarma yapıp sıhhıye'de ineceksin. oradan akyurt otobüsleri kalkıyormuş. numarası 488.

www.ego.gov.tr
www.yoltarifi.com

şimdi üşendim, şöföre sorarsan nerede ineceğini de söyler zaten. hayli uzak bir yer olduğu için gezmeye zamanın kalmayacaktır.

- odtü'ye seni almazlar ama ben odtü'yü kazandım kampüsü gezmeye geldim dersen belki. zaten içeride öyle aman aman bir şey de yok. günübirlik geleceksen zaman bile kalmayabilir.

odtüye girmeden gitme bence ya, erken bitir işlerini de benim yerime de gez, kapıda petibör bisküvi göstersen bile olur, sen cüzdanı kariştiriyomus gibi yap gözstermiş gibi davran sadece ama geçen gittim ben özlem gidereyim diye, bi kadın güvenlik görevlisi vardı, yeni gelmiş anladıgım kadarıyla, herkesinkine detaylı detaylı bakıcam diye baya zaman kaybettirdi. git bi çatı kahvaltısı yap yahu

www.bbc.co.uk e bir bak derim

livemocha.com

www.bbc.co.uk
www.voscreen.com

YouTube? Hem de gayet eglenceli sekilde yaparsiniz. Ilgi alaniniz neyse yanina tutorial yazarak aratin, hem yeni seyler ogrenirsiniz hem listening exercise olur.

ben peelingini kullanmıştım. üzerindeki yazılar turuncuydu. memnun kaldım ama şöyle kaldım; her şey yüzüme alerji yapıyordu , o yapmadı. onun haricinde siyah noktaları yok etmedi ama azaldı.

Çok memnunum kullanan diğer 2 arkadaşım da çok memnun özellikle artık mavi renk olan seriden. 2+1 şeklinde satan eczaneler var daha uygun fiyata geliyor.

Böyle dermokozmetik ürünler satan eczanelerdeki sorun çalışanların bunlardan pirim alması. Sana denk gelen kişi hangisinden fayda elde edecekse onu önerecektir ve ne yazk ki orda çalışanlar da bence çok bir şey bilmiyorlar bu konuda. Kulaktan dolma da değil de baştan savma önerileri oluyor.

Dr. Murad'ın kullandım bir kaç ürününü ama herkesin cildi farklı, her ürün herkeste aynı etkiyi yapmıyor bence çok bir şey bekleme.

Gitmişken Ren'e ve Dermalogica'nın daily microfilliant ına bir bak. (pütürlü bir toz, sabah akşam kullanıyorsun ve çok bereketli bir ürün)

ren.