Ekşi Duyuru

geçen soruldu
yalıtım boyaları işe yaramaz dediler
normal yalıtımı inşaat halinde yapmak gerek dediler, bu haliyle duvarlardan yine ses gelecekmiş
iranlıya bi operasyon çekmeniz lazım, nazikçe olmayanından

Şimdi burda herkes bir şey yazacak ama işin uzmanı olarak söyleyim. Bunların hiç biri işinize yaramaz. Tek çözüm o odada komple araya ses yalıtımı malzemesi koyup duvar içinde duvar ördürmeniz lazım. Onda bile yüzde yüzde sessizlik yakalayamazsın. Tek çözüm ortadoguluya operasyon çekmek

had bildirmek lazım maalesef.

akşam 10'da geliyor mu mesela ses? polis mi zabıta mı kimdi hatırlamıyorum gelip desibel ölçüyorlar odanızda. ses desibel sınırını aşıyorsa para cezası veriyorlar, birkaç kez olursa apartman olarak çıkartmaya yönelik aksiyonlar alınabiliyor.

Yanıtlar için teşekkür ederim. Umarım ruh sağlığım bozulmadan atlatırım bu süreci

kardeş fiziksel müdahale etmedin mi hala biz bilendik şurda bi deli rolü keserek çık önce alçak modda sonlara doğru tonu yükselterek tersle
bi kaç ay kafa dinleyeceksin
sonra yine yapacak
sen yine çıkacaksın
sonra yine...

tek katlıyı evin kendi sahipleri yapıyor.
5-6 katı karadenizli müteahhit
yüksek yapıları da mühendis eşliğinde yapıyorlar. ondan. alüvyon de ne bilim hımıf hımıf.

bu bahsettiğiniz izin verilmesi konusu inşaat mühendislerini pek ilgilendirmiyor. daha çok belediyelerin görev ve yetki alanında kalıyor.

dolayısıyla ne demek istediğinizi anlamadım ama hocalarımızın sık kullandığı bir cümleyle cevap vereyim.

bataklığa bile bina yapabiliriz ve o bina ayakta kalır. aynı şekilde kuma da bina yapabiliriz ve o bina ayakta kalır. hepsi hesap kitapla ilgili ve ne kadar para vermek istediğinizle.

çok yüksek katlı apartmanları yapan mahalle arası müteahhiti hiç görmedim o yüzden yüksek katlı binaların ayakta kalma şansı daha fazla genelde çünkü yapanlar mahalle arası müteahhiti değil. gerçi bu tartışılabilir ama mahallenizdeki kasaptan daha iyidirler.

ayrıca 20 senelik mühendisim daha sizin gibi genelleme yapamadım. bazen kötü zeminlerde 5-6 katlı apartmanlar çökerken tek katlılar ve yüksek katlılar ayakta kalıyor cümlesinin bilimsel bir dayanağı var mı? ben de takılayım aynı veriye beraber yürüyüp gidelim.

özdek'ine ek olarak, imar, emsal, h max vb. durumları belediye bile yapmıyor. belediyeden iş alan, özel şehir plancıları yapıyorlar ve bu firmalar belirli yüzdeler, bağışlar, terkler karşılığı sizin arsanızı taşıyıp, daha yüksek emsal, h max vb. belirleyebiliyorlar. kamu yararına iş yapılmıyor oralarda.

ha bu imar yetkisi belediyelerden, bakanlığa verilecek haberi çıkmıştı. ama yine aynı olay olacaktır. bu nasıl düzelir? ben de fikir yürütemiyorum...

Özdek+1 öncelikle.

Bir yerin zemini kötü dendiğinde burada yüzeysel bir kötülükten bahsediliyordur. Yeterince derine inilirse o zemin düzelir. Zemin dediğimiz şey yer kabuğunda katmanlar halinde bulunur ve her katmanın özellikleri farklıdır. Yüksek yapılarda da eğer zemin yüzeysel olarak kötüyse ya o zemin farklı yöntemlerle iyileştirilir ya da özel makinelerle sağlam zemine kadar inen kazıklar çakılarak yapı bu kazıkların üzerine kurulur. Bunlar da ileri mühendislik hesaplamalariyla yapılır. Tüm bu maliyetli işler takdir edersiniz ki buna değecek yapılar için yapılır. Yüksek yapılar da bu tür yapılardır.

Alüvyon zeminlerde, yumuşak zemin altındaki kayaç tabakaya kadar inen demir-beton kazıklar çakılarak bina yapılırsa dayanıklılık sağlanır. Bu kazıklar da ancak yüksek binalarla maliyeti kurtarabilir.

check-list soyle:
1 - binayi yaptiranin parasi var mi, ciddi bir miktar parayi zemine gommeyi goze aliyor mu?
2 - hesap kitap yapacak zemin konusunda deneyimli bir muhendislik ekibi var mi?
3 - uygulamanin altindan kalkabilecek isini iyi yapan bir muteahhit var mi?

bu ucunde sikinti yok ise her zemine bina yapilir. bunlarin birinde sikinti var ise tek katli binayi kaya ustune de yapsan yine isin allah'a kalmis demektir. turkiye'de bu uc kulvarda da sikinti var, ozellikle 1 ve 3'de.

Cevaplar için çoook teşekkürler.

Normade bina temeli doğrudan zemine oturur.. Eğer zemin sağlam değilse, yanı en azından 45 kat için yeterli dayanım da değilse sağlam zemine binayı aktarmak için (belki temelin onlarca metre aşağısı sağlam) temelin altına beton kazıklar(sütun gibi) çakılır. Zemin mekaniği iyi hesaplandıysa ve uygulandıysa uygundur.. 65 cm o kazıkların çapı. Kazıkların boyu, kaç tane yapıldığı ve gibi bilgileri de sorabilirsin kaba hap bilgi olarak.. En önemli konu zemin mekaniğini hesaplayan firmanın ve kazığı döşeyen firmanın tecrübesi.

fore kazık çakma değil yerinde yapma kazıktır. kaç metreye indiği vs gibi tonla parametre vardır ama 65 cm çapında fore kazık baya iyi. ona çok benzer bir bina yaptım temel her yerde 1 metre kulelerin altında 2.5 metreydi misal. ama zemin kaya olduğu için temel altında kazık kullanmadık. o zemine kazık çakmak mümkün değildi zaten.

istanbul'da en sağlam yerlerden biri olabilir kendim yaptım diye demiyorum.

30-40 kat ve üstü yapıların mühendisliğinin iyi olacağını söyleyebilirim ama içiniz rahat etsin istiyorsanız statiğini kimin yaptığını sorun. balkar ise korkmayın devam.

ozdek'in dedigi gibi belli bir katin ustunde ciddi muhendislik gerekiyor, oyle kalfa kafasiyla altindan kalkman mumkun degil. 65cm kazik bana pek birsey ifade etmiyor, derinlik de cok onemli. ayrica bina sadece temelden olusmuyor, bilesenlerde sadece biri temel. orta doguda ayaga dusmus olsada aslinda yapi muhendisligi komplex bir hadise. sikintinin bir kismi ne kadar ciddi hatalar yaparsan yap betornarme sisteminin bir sekilde ayakta durmayi becerebilmesi, yanlislari kolay ortebildigin bir sistem. taaki sallanana kadar.

amac normaldeki zeminin tasima gucu kapasitesini arttirmak: bu kimi zaman temeli aslinda saglam kayaya ulasana kadar uzatma yoluyla kimi zaman da saglam kayaya ulasmadan kaziklar etrafinda surtunme kuvveti olusturarak istenen bir dayananim olusturma.

forekazik cidden pahali bir uygulama, dogru duzgun yaptilarsa sorun olmaz ama atiyorum 10 metre olmasi gereken yere 4 metre yapip giden de var. 45 katli binada bu riski alacak adam var midir pek sanmam. burada kazigin capi her kolona bir adet kazik dusuyor mu gibi kabaca seyler bilmek lazim. esenyurt hatirladigim kadariyla zemin acisindan mukemmel degil ek olarak 45 katli yapi yapip da forekazik kullanilmadigini ben bilmiyorum bu kadar yuksek olup da forekazik olmayan cok cok az yapi vardir.
eger yapilirken dogru duzgun yapildiysa hic korkmayin zaten yapi da buyuk yuksek katli sanmiyorum ki hatalari es gecsinler.
balkar demis bir arkadas, evet balkar proje asamasinda turkiyede benim icin en iyisidir cunku irfan amca dedigim sahis icinde bulunur. kendisi sayesinde bugun bu alanda bilgisayarlari kullaniyoruz insaat alaninda cigir acmistir. cozemeyecegi proje yoktur yillaaaar yillar once gecemedigimiz bi aciklik vardi beceremiyorduk statikci olarak irfan amcaya gittik, verin bakalim cozulemeyen bina yoktur dedi. ve halletti ruhsati da aldik. ha normalde 3 lira fiyat cekilen seye 7 lira alir ama yapar. ha balkar midir onu cozen sammiyorum. tabii uygulamasi da bir o kadar onemli.
genel anlamda o bina diger binalara nazaran daha yuksek ihtimalllerle daha dikkat edilerek yapilmistir diye tahmin ediyorum. depremi epey hissedersiniz bu binanin saglam olmadigindan degil hatta o yukseklikte bir bina salinim yapmazsa sonuclari kotu olur, depremde bir sey olacagini kolay kolay sanmam allahinn izniyle. bu arada ben bunlari betonarme diye anlatiyorum belki de yapi celiktir. celikse hic korkmayin celigin tek dusmani isidir yangin cikmadigi surece hicbir halt olmaz o binaya.

oradaki doktora güvenmemeni anlayabiliyorum fakat buradaki teknisyenden hekimlik beklemeni anlayamıyorum.


sol alt 6 numaralı dolgulu dişinde çürük var gibi görünüyor, kanal tedavisine gidebilir de. çekilecek olan yirmilik dişlerinden mi? onların çekilmesi uygun görünüyor ama aciliyeti hakkında bu röntgen fikir vermiyor çok.

çözünürlük o kadar kötü ki yorum yapmak çok güç. başka çürük varsa da net göremeyince bir şey diyemedim. zaten çürük tespiti için küçük röntgen kullanılır. bir de bir çürüğün röntgende görünmesi için ilerlemiş olması gerekir. ağız içinde yeni başlayan bir çürük tespit etmiş olabilir. bu da röntgende görülmez.

rica ederim.

Çok teşekkür ederim detaylı cevabınız için. Siz de haklısınız. Önerilerimizi dikkate alacağım. Sevgiler...

zaten birinin size kefil olması lazım başka türlü alamazsınız diye biliyorum. sizin gibi serbest çalışan bi arkadaş öyle vize alıyordu.

paket ve zarf şeklinde alternatifi var ben almanyaya penguen dergisi göndermiştim. dergi dediğim fasiküllerin birleşmiş hali kitapçık gibi. zarf paketten daha uygun oluyor dedi gişedeki 20 tl tutmuştu.
o tip zarfa sığacak bir şey ise zarf adı altında göndermeniz size biraz daha ucuza mal olabilir.

ülkeden ülkeye hacmine göre fiyatlandırma farklı olabilir ama.
yaşadığım olay budur.

başka bir kargo şirketi ile anlaşman yoksa ptt'den daha ucuza gönderme şansın yok. sitesinde ücret hesaplama şeysi var girip bakabilirsin. 50 lira falan tutar tahminimce..

edit: ben kargo gibi düşündüm. evrak falansa daha ucuz tutar..

geçen ay 400 gramlık paket gönderdim amerikaya 27 tl tuttu. takipli gönderi. minimum tutarda göndermek istiyorsanız gönderi yaparken "sadece taahütlü olarak" göndermek istediğinizi söyleyin. iade-taahhütlü değil, sadece taahhütlü. aps falan da değil.

2 kiloya kadar aps olarak gönderiliyor. Ptt nin sitesinden yurtdışına aps ücretlerine bak.

Siemensin bulasik makineleri dayanıklı oluyor tavsiye ederim.

bosch olanı bende var. bulaşıkları çok iyi kurutmuyor biraz ıslak kalıyor ben çok memnun değilim.

ikisi de aynı makina desem? bsh grubu bosch siemens ve profilo markalarının sahibi, aynı makinalar farklı ön panellerle ve fiyatlandırmalarla(reklam ve marka algısına göre) piyasada bulunuyor.

kullanılan parçalar aynı olduğu için markaya para vermek yerine aynı makinaların bi tık üstü olan(3 çekmeceli) www.hepsiburada.com modelini önerebilirim.

kurutmuyor diyen arkadaş ekspres programları kullanıyorsa makine kurutma yapmaz bu arada, kullanma klavuzuna göre sadece eko ve yoğun program sonunda kurutma var, diğer ekspres programlarda çok sıcak suyla durulayıp bi 10 dakika bekletiyor alet, bu sebeple biraz ıslak çıkıyor bulaşıklar.

Iki markanın arasında çok kalite farkı yok. Ancak servis ağı açısından Bosch'u tavsiye ederim. Ayrıca Bosch marka Bulaşık makinesi kullanan biri olarak normal programda gayet iyi temizliyor ve kurutuyor. Ancak emin olun, hızlı programda hiçbir Bulaşık makinesi tabak çanağı kuru çıkarmaz. O nedenle markaya takılmamak lazım. kullanılan deterjan markasına bağlı olarak bulaşık temizliği değiştiği gibi (gerçekten farkediyor) düzenli filtre vs. Temizliği de etkiliyor. O yüzden kolaylık açısından her iki marka da uygun. Ama bu zamana kadar beyaz eşyada hep Bosch kullandığım için size de onu tavsiye ederim.

Boş marka tüm eşyalarımızdan çok memnunum. Bu tarz işlerde Alman'dan şaşmama taraftarıyım, satış sonrası hizmetleri de bana daha güven verici geliyor.