Ekşi Duyuru

Son Ayrıntı (The Last Detail)
olabilir mi

netflix altyazi ayarlarini sifirladim, iphone altyazi ayarlarinda da duzgun ayarlama yaptim ama duzelmedi. iPhone'un netflixe mudahale etmesini engelleyebilir miyiz? önceden böyle bir sorun yoktu, netflix altyazi ayarlarini degistirerek altyazi değişiyordu, simdi iPhone altyazi ayarlarindan oluyormus.

bu evde surekli hizmetci kizlar yetistiriliyordu ve hepsi zenciydi. kizlardan biri iskence veya tecavuze uğruyordu

www.google.com
Bu olabilir mi? Yakın geldi

maalesef degil

orange-is-the-new-black.fandom.com

hahaha dogru ya

ağırlığı öyle bir ayarla ki 3 set yap, hepsinde de 8-12 tekrar olsun. mesela son sette 12 yerine 9-10-11 tekrar çıkartabilirsin, problem değil. kendini zorla ama, gerekli tekrarı çıkartacaksın diye hareketi bozup kendini sakatlama.

8-12 tekrar derken de mesela bir hareketi 10 kg x 10 tekrar ile yapıyorum. (hepsi 3 set) sonra baktım kesmiyor 10 kg x 12 tekrara çıkıyorum. bir süre sonra kaslar gene gelişiyor, bu sefer ağırlığı artıp, tekrarı düşürüyorum. 12 kg x 8 tekrar gibi. bu süreci devam ettirerek ağırlıklarını arttıracaksın.

iyi program kısa süren programdır. eskiden gidiyordum mesela adam kardiyo ile beraber 2.5 saatlik program döşüyordu, zaten bir süre sonra insanı bayıyor, bırakıyorsun. ağırlık 45 dakika ideal bence. zaten belirli başlı kas grupları var. 2 sırt, 1 göğüs, 2 omuz, biceps triceps derken 7-8 hareketin oluyor. her hareketin seti ortalama 5-6 dk sürüyor. 45 dakikada tamamsın. hadi 2 bacak hareketi ekle maksimum 1 saat olsun.

bu işin çok detayı var, doğruları da her geçen gün yeni bir çalışma ile değişiyor. sen yeni başlamışsın. kafanı karıştırmaya gerek yok bana kalırsa. çoğu insan da zaten öyle çok iyi bilmiyor, ne gördüyse etraftan onu yapıyor. şimdi gelir benim dediklerimi çürütür, başkası gelir onun programına laf eder. zaten bu programla ayda %20 gelişirken, diğer bir sistemle %25 gelişirsin. öyle çok farklar olmaz. maksat kendini alıştırıp o sırada kasları biraz güçlendirmek. zaten biraz yaptın ki kendin de merak edip araştırmaya başlıyorsun. hareketi böyle yaptım mı doğru mu vs gibi.

www.bim.com.tr

cuma günü bim'e gelecek olan bu ürünü al kullan. güzel bir şeye benziyor şahsen ben alacağım. vücut ağırlığınla tüm bölgeleri çalışıyosun mis gibi.

Konuya çok uzaksın belli ki. Bunu kötü anlamda söylemiyorum ama bence önce bir salona yazılıp temel bir programı uygulasan bir süre, senin için daha hayırlı olur.

imkanınız varsa FTR polikliniğine gidin. zedelenme dediğimiz ne şiddette, fizik tedavi gerekir mi anlaşılır böylece.

yumuşak doku zedelenmesinin toparlanması 3 haftaya kadar sürer genelde. panik yok, hiç zorlama bandajla hareketi kısıtla. ara sıra buz uygula 20 dk.

Sık kullandığınız eklem olduğu için birkaç ay sürebilir. Önce kullanmayın elinizi kendini toparlayana kadar. Sonra fizik tedavi gerek duyulursa.

Normal. Kullandığınız sürece o eli geçmesi daha uzun sürer. Elastik bandaj sarın iyileşme hızlanır. Ftr pol. gidin.

aday filtrelerken kullanılıyor, filtreden geçemezsiniz.

uçucu personel olarak almıyor ama yerde çalışan tesettürlü personel var. kontuarda vb.

Aliyor diye biliyorum. Hatta yanlis bilmiyorsam calisan da var kapali. IK'yi arayip sorun, bilgilendirirler.

kabin ve kokpit ekibinde türban yok.

imaj gereği almıyorlar diye biliyorum. öyle bir durum varsa emirates'e basvurunuz.

Paylaştığın dosyada şekil 12'de kırmızıyla 'başvuru yapacağınız sınıfı seçin' yazıyor. 4 yaz yani bence.

ise basladigin ilk gun sigortanin baslamis olmasi lazim. duzgun sirketler normalde sen ise baslamadan basvurunu yaparlar ve ilk gunden itibaren primini oderler. sisteme ne kadar gec dusuyor onu bilmiyorum ama sirkete sor benim sigorta noldu diye

sigortan yapılmıştır. ay sonunda görürsün dökümünü. prim günlük hesaplanır ama o her günün sonunda o günün primi şeklinde gözükmez. ay sonunda ödemeleri yapılır. sorun orada biraz.

ayın 23 den sonra fln gözüüyor. aynı gün gözükmüyor

Maşallah herkes fikir sahibi. Hizmet dökümüne çalışman takip eden ayın 23’ünden sonra görünür. Sgk’nın Uygulaması 1 ay geriden gelir.

Ağustos 23unden sonra görebilirsin e devletten

bu ayın değil, sonraki ayın 23ünden sonra gözükür, eloria +1

en dogrusu su; temmuz girisleri agustos 1-23 arasinda muhasebe birimi ne zaman sgk tahakkuku tamamlarsa o zaman gorunur...

bi sakin hocam ya
ay sonu goreceksin
her ay sirketler bildirim yapar
ondan sonra gorursun

Isıdan dolayı şekli değişebilir, kazaklardaki ya da pantolondaki naylon/deri türdeki marka/etiketleri yamultuyor.

En sağlamı yıkayın ve askı ile duşa asın süzülsün.

tamamen sana kalmis. yazilim programcilik falan kendini okuldan bagimsiz sekilde ne kadar gelistirdigine bagli ki okula gitmene bile gerek yok. mezuniyet ile is bulmak arasinda ciddi bir baginti yok.

ayrica maliye niye bitmiyor ki? o bitemyorsa diger bolum nasil bitecek?

Öncelikle meslek seçimi, eğitim, kariyer gibi konularda 2+2=4 etmiyor her zaman.
Bunu bilerek ilerle:) Bir insanda tutan formül diğerinde tutmuyor. Ne insanlar nerelerden nerelere ulaşıyor, ne insanlar iş garantili diye bakılan hayvan gibi okullar bitirip baş aşağı gidebiliyor.

2 yıllık bölümler bizde ne yazık ki "ha demek 4 yıllık bir fakülteyi kazanamadın da meslek yüksekokuluna gidiyorsun" algısıyla değerlendiriliyor. Oysa birçok ülkede meslek okulları bir hayli önemseniyor. Hatta iyi bir okuldan mezunsan, Avrupa'da bile birçok 4 yıllık fakülte mezunundan daha fazla iş bulma şansın olabilir.

Şimdi hem programcılık, hem de 2 yıllık bölüm özelinde ayrı ayrı konuşalım.

Konu meslek edinmekse, birçok 2 yıllık bölümün nokta atışı çok zengin iş imkanları olabilir. Bilgisayar programcılığı bunlardan biri, ama...

Kardeşim bir süre IT alanında ik hizmeti veren bir firmada çalıştı. Türkiye'de IT istihdamı çok karmaşık. Yani neredeyse Front-End Geliştirici için bile "İyi bir üniversiteden mühendislik diploması" gibi şartlar aranabiliyor. O yüzden 2 yıllık programcılık diplomasıyla çok mutlu olamayabilirsiniz. Ama tam tersi de mümkün.
Bu sektör biraz kişisel marka inşasıyla da ilgili. Yani kendini iyi yetiştirir, şansın denk gelirse çok hızlı ilerleyebilirsin. Piyasada alaylı olup, freelance olarak da iş yapanlar var. Biraz şans faktörü de gerekiyor.

2 yıl programcılıktan sonra dgs ile mühendislik de deneyebilirsin ama sabah akşam ders çalışman gerekebilir:)

Gelelim işin meslek kısmına. Programcılığa hevesim var demişsin.
Ama bu adımı atmadan önce bence yeniden çalışmaya başla bu konuda.
Çeşitli eğitim platformlarından mesela microsoft açık akademi, ya da udacity gibi yerlerde biraz takıl. Bi denemeler yap. Belki çok da sarmayacak seni.


Dediğim gibi 2 yıllık bölümler daha nokta atışı ve meslek edindirmeye yönelik bölümler olduğu için, adı üstüne meslek yüksek okulu, iş bulma imkanı da bölümüne göre değişebiliyor. Yani 4 senelik x bir uluslararası ilişkiler mezunuyla, 2 senelik fizyoterapi mezununu kıyaslarsan fizyoterapistin dha hızlı iş bulma şansı var ülke şartlarında. Ama uluslararası ilişkiler mezunu da her zaman üniversite mezunu olacak. Sen olamayacaksın.

Böyle bir niyetin varsa bence 2 yıllık bölümler listesini önüne al, içlerinde ilgini çeken, seveceğin konuları bul. Sadece para meslek olarak düşünme. Çevrende bu sektörde sana yol açacak insanlar var mı düşün. Yani doğru şartlarda Fındık Eksperliği okuyup çok aranan bir adam olabilirsin. Ama çevren vardır, zaten karadenizlisindir, ailende üretici çoktur vb.


Mesela Türkiye'de sağlık sektörü çok hızlı büyüyor.
Sağlık sektöründe sadece doktor&hemşire çalışmıyor.
Radyoterapi teknisyenleri, fizyoterapistler,nükleer tıp teknisyenleri, laboratuar teknisyenleri, hasta bakımıyla ilgilenenler, acil tıp teknisyenliği vb gibi bir sürü meslek var ve bunlar meslek okullarından yetişiyor. Ama mesela bu stresli alanda çalışabilir misin?


Şunu da unutma,bizde bazı mesleklere ve iş kollarına karşı önyargılar var. Etiket çok önemli. O yüzden türkiye'de 2 yıllık bölüm mezunları adamdan sayılmıyor. Aptalca, ama algı böyle.

Senin yerinde olsam, 2 yıllık açıköğretim bölümlerine bakardım. Bir yandan da okuduğum fakülteye devam ederdim. 2 diploman olur fena mı olur.

İlla programcılık yapacağım dersen de bence önce bi eğitim platformlarına bak.
Oralardan başla ufak tefek şeyler yapmayı. Baktın gidiyor, o zaman bölüm değiştirmeyi düşün.

Yazılımcı ama ne yazılımcısı? kendi kendine giden araba da yazılım, spaceX'in yaptığıda yazılım, web siteside yazılım, eğer çok para kazanayım diyorsan matematikde seviyorsan eğer ML/AI gibi işlere yönel şimdiden 2/3 sene sonra paraya para demezsin, euro dersin dolar dersin.

Gorsel yok. Prolaktin hormonu falan yukselmis olabilir mi? Sivi geliyor mu?

sivi yok, buyume var. memenin yan tarafi yani koltukaltinin altinda da buyume var. valla hormonlardan anlamiyorum. daha once jinekomasti icin gitmistim, cok az var demislerdi, acaba tekrar buyumeye mi basladi?

Ergenlikten oluyor o. Kendi kendine geçmişti bende.

35lik rakıyla hafif çakırkeyif oluyorsan 35lik votkayla ayakta duramayacak hale gelmezsin. Ha bilinçli içmek lazım tabii, çok hızlı değil bir de ara sıra su içmek lazım.

35lik vodka yanına sarı tuborg, baktın vodka etki etmedi sarı tuborgu devreye sok, işlem tamam.

Sorularının cevabı ölçülebilir değil, kişiye göre değişir.

Yani, ne zaman başlamalısın sorusu tamamen seninle alakalı. ne kadar erken başlasan o kadar iyi gibi dururken, erken başlayıp hızlı kopma olayı da başına gelebileceğinden kendini tanıdıktan sonra optimum süreye sen karar vermelisin.


Güncel bi' örnek vereyim 2016 kpss'ye hazırlanan üniversite öğrencisi bir tanıdığımız okulu bırakıp sınava kapatmıştı ve herşey bittikten sonraki konuşmamızda bu yıldaki bütün günleri sayarsak günde ortalama en az 10 saat çalışmışımdır dedi. Sınav hazırlık döneminde ki sohbetlerimizde o kadar psikopata bağlamıştı ki, sabah hava aydınlanmadan gidiyor yakın bir simitçide başlıyordu çalışmaya kütüphane açılınca da oraya geçiyordu evde kalırsam uyurum diye.

Ve beklediğimin aksine bu arkadaş genel sıralamada ilk 100'de yer alamadı.

bu tür tek sınavlı sistemler artık çözülmüş sistemler olduğu için; fazla tekrara ve şansa ihtiyacın var. Senin çalışma saatlerin buna nasıl izin verecekse o zaman başlayabilirsin. Ama illa bi' sayı istiyorsan da;

memurlar gibi düşün, memur dediğin adamların çoğu aslında operatördür ve onlardan günde sanırım 8 saat çalışmaları bekleniyor. Senden de bu sınavda beklenen şey aslında aynı, günde 8 saate vurdurabilirsen ve bi' talihsizlik olmazsa da yapıştırırsın. o olmadı 4 saat çalıştın diyelim o da olumlu. Önemli olan şey ara vermeden, tekrarı bozmadan çalışmak. çünkü bu sınav ne kadar bildiğini ölçmeyecek, standart bir sıralama sınavı. karşına çıkan bir soru çeşitiyle eğer daha önce karşılaşmadıysan(konu hakkında bilginin pek bi' önemi yok) geçmiş olsun. O yüzden fazla çalışmak fazla soru çeşidi görmek lazım.

film değil sense8in bir bölümü olabilir mi bu. birinci bölüm bile olabilir.

doğru ya. aynen, şimdi baktım. teşekkürler

johnny sins diyecektim ama az da olsa saçı varmış bilemedim şimdi.

türk oyuncu

Sümer tilmaç?

eskiden çok sık giderdim, şimdi yurtdışında olduğum için çok sık gidemiyorum ama arkadaşlarım hala devam ediyorlar gitmeye.
güncel fiyat bilgilerini yarın öğrenip yazarım, iki sene önce erkek girişi 2 tl, kadınlara 1tlydi, içeride 50lik bira 7 lira diye hatırlıyorum, döner de 7 liraydı sanırım.

kiminle gittiğinize bağlı olarak değişir, kız arkadaşınızla filan gidiyorsanız loca daha keyifli olabilir,
ama atmosferi yaşamaya gidiyorsanız normal tribüne gidin, yarışlardan önce padok'a gidip atları görürsünüz v.s
bulaşan eden de olmaz hiç merak etmeyin, insanlarla muhabbet etmekten çekinmeyin, çok acayip hayatlar var o hipodromlarda...

cahit berkay bu şarkının üstüne yatsa da bestecisi murat ses'tir aslında.

Dolandiricilik teknik olarak soz konusu degil. Kagitta tahsilden bahsedilmis, dolayisiyla babana yapmayacaklari bir seye yapacaklarmis gibi ikna etmeleri tarzinda bir durum soz konusu degil. Sadece su olabilir, kagitta belirtilen yerden baska bir yere para gonderilir, orasi da dernekle ilgili faaliyetlerle ilgisiz parayi havuzunda toplayan bir adamin sirketi falandir, o zaman dolandiricilik gundeme gelebilir.

maastan parayi bu dernek kesiyor, dernek ise parayı kömür şirketine yolluyor. bu şirket kâğıtta yazıyor. ortada verdikleri bir kömür yok. ama taksit taksit para alma durumlari var.

710735811025

afiyet olsun

teşekkürler hocam

yoo mi band'de yanında tel olması şart değil. kolunda dururken ölçüyo. 10 gün boyunca içinde o verileri saklayabiliyo. 10 gün içinde herhangi bi gün senkronize edebilirsin. bende var 2'si. fena değil. çok hassas değildir tabii bi apple watch veya bu işin kaşarı firmaların ürettikleri kadar ama idare eder. amatörü eğlendirir.

atanan arkadaşım var, çıkışta olmadı demişti. sordukları 2 soruya da cevap verememiş ama oldu. şimdi iş başlama çağrısını bekliyor.

torpil denen şeyin varlığından haberdarsın değil mi?

bu arada, ben yanlış bildiğimi sandigim soruyu dogru bilmisim ama eksik. aday memurluk suresi soruldu, iki dedim. dogrusu en az bir en cok ikiymis.

yani bir tane kısmi doğru cevap, bir tane cevapsiz soru. olur mu acaba?

torpilin yoksa ve kontenjan sınırlıysa, araya torpilliler girdiyse kazanamazsın. net.

Ulus. Ulus'taki Ankara Zafer Anıtı'nın (Heykel) orada hemen zafer anıtının arkasındaki bölümde inanılmaz ucuz takım elbiseler satan bir sürü dükkan vardı iki sene öncesine kadar. Hala vardır eminim.
sizin için upload ettim tam olarak yerlerini.
i.snag.gy

Crispino'da kampanya vardı benzer bi durum için 2 önce 150 liraya aldım ben.

2 ay* mobil editi.

ulustan falan alırsın parlak ülkücü takımlarından

maltepe pazarı

Bu çok yürüme ve kola kaynaklı değil gibi. Kola ishal yapmaz. Yürümek de bağırsakları çalıştırır ama "ishal" yapmaz. Besin zehirlenmesi olmasın? Bence bi doktora git tahlil vs yapılsın erteleme.

Kola ishal yapmadığı gibi, kabızlığa neden olabilir ve aç aç mideye bir miktar kötülük etmiş olabilirsiniz.

yaren + 1 , Besin zehirlenmesi olabilir, başka bir şey de olabilir. Serum biraz anlık kurtarıcı gibi o durumda, hastaneye gitmeniz daha mantıklı. Basit bir şeyse bağırsak mukozasını düzenleyici bir ilaç verir, belki başka testler de ister.

iste o cok yurumeden sonra acayip terledim. hastalandigimi hissettim. bunun disinda rutin olmayan bir durum daha var. kantine yeni bir su markasi geldi ancak arkadaşlarımda sorun yok. bunun disinda rutin olmayan herhangi bir sey yok. beni ishalden ziyade karin agrisi mahvediyor. ancak doktorun sordugu supheli ishal durumlarindan hicbiri de yok (kanli ishal ya da farkli koku). isin aksi agriyan karnim, hastanede cok bekledikteb sonra agrimadi. eliyle baski yapti ama agri yoktu.

Suyun markası eğer bilindik ve güvenilir markalardansa kolay kolay sağlık problemi yapacağını hiç sanmam. Bilinmedik markaları bi araştırmak lazım, saçmalıklar çıkabiliyordu.

Bazen vücut ilgi ister. Benim de çoğu zaman öyle olur, doktora gittiğimde evdeki şikayetlerimi yaşamam doktorda. Belki temiz havaya, bol sebze ve suya, daha az karbonhidrat almaya ihtiyacın vardır. Bağırsak önemli, onu doğayla buluştur bakalım, neler olacak görelim.

Ek: acaip terleyip üzerinde mi soğuttun? Üstüne rüzgar yedin mi? Bu durumda yine terden değil ayak üşütmesinden karnın ağrıyor olmalı, ayakların çok terliyorsa böyle olmuş olabilir. Doktora gitmemezlik etme.

kabul ediliyor.

eryaman demeye gelmiştim. merkeze biraz uzak ama. bir ihtimal batıkent.

Ankara şartlarında elektrik ve su faturanız 100liradan aşağı olmaz, aidat minimum 50 desek, ısınma için de minimum 200 desek zaten kiraya gidecek 650tl kaldı.

O paraya merkezden uzaklaşmanız gerekecektir. Eryaman, Sincan, Fatih, Pursaklar vb. Uzak yerlerde ev bulabilirsiniz. Ya da şehre yakın olsun ama eski bina olması sorun olmaz derseniz Abidinpaşa, cebeci, Mamak taraflarına bakabilirsiniz.

güvenlik demediğin için demetevler diyorum. hem drift yapan şahine doyarsın.

Shameless dediğin şey zaten porno serisi olduğu için oluyordur. Kamera arkası da var. Ben izledim. Hızlarını alamayınca orada devam ediyorlar.

It's not porn, it's HBO. :)

nip tuck dizisi vardı eskiden. o da pornomsu bi diziydi abimiz epey aktifti. bi sahnede nasıl gözlerinden kaçtıysa, normalden daha aşağıları alacak kadar geniş plan çekmişler. adamın pipisi geriye yapıştırılmış da sadece kasığını değdiriyor gibiydi.

silahla falan vurulanlar da gerçekten ölmüyor mesela. ben geçen sean bean'i gördüm internette. ölmemiş.

hemoroid olunca öyle hissebiliyorsun. tuvalate çık, ama fazla zorlama, çok da oturma...

hemeroid yok şu an. ama uc dort gundur, normalde yapmam gerekenden daha azini yaptım. activia yiyorum ama bakalim.

Activia değil de probiotik, prebiotik ve kombiotik yoğurt yapmak yemek çok faydalı deniyor. Facebook'ta bununla ilgili sayfa var. Bağırsak 2. Beyin gibi kelimeler var sayfanın adında. Ona bi bak, çölyak hastası problemlerinden kurtulmuş 3-4 günde. Bi bak derim.

Çarpıntı diyoruz buna. Psikolojik olarak ne durumdasınız? Panik atak benzeri bir hastalığınız var mı? Son bir saatte kötü bir haber aldınız mı? Bugün evden dışarı hiç çıktınız mı? En son ne zaman yemek yediniz? Bildiğiniz bir kalp rahatsızlığınız var mı? Bunlar önemli sorular. Büyük ihtimalle ölmüyorsunuz.

psikolojik olarak iyi bir durumda degilim. ozellikle dun gece uyuyamadim. sabah uyuyabildim. doktorum ilacimi degistireli iki hafta oluyor. ancak ben bu sira grip oldum, iki tane daha ilac alıyorum. acaba onlar mi etkiledi? en son aksam 8 de yemek yedim. dışarı çıkmadim ve bildigim bir kalp rahatsizligim yok.

Doktor değilim öncelikle. Çarpıntı sorunu bende de var. Kendi tecrübelerimi yazıyorum.

Uykusuzluk yorgunluğa sebep olduğundan kalbinizin sesini daha çok hissetmeniz normal. Bu, uzun süredir hiç koşmamış birinin uzun süreden sonra bir anda koşunca ciğerlerinin yanması gibi bir şey. Vücudunuz daha hassas oluyor. Bir de grip olduğunuz için nefes almakta zorlanıyor olabilirsiniz. Oksijen az olunca çarpıntı olur. Kalp yeterli oksijeni almak için daha çok atar. Dışarı çıkmadığınız için tüm gün havasız kalmış olabilirsiniz. Temiz hava önemli. İlaç kısmını bilmiyorum. Yemeği çok yediyseniz de çarpıntı olabilir. İçiniz rahat değilse doktora gidin. Geçmiş olsun.

21 mart en kısa gece ya, yaklaştıkça daha karanlık oluyor. Normal.

ay yoktur belki, ondan daha karanlık gelmiştir.

kaval kemiğinin iki yanındaki kaslarda kasılma oluyor mu?

eğer öyleyse bende de oluyor. Sanırım o kaslar vücudu taşıyacak kadar iyi gelişmemiş ya da vücut o kasların taşıyacağı ağırlıktan fazla olabilir.

kilom fazla evet. aynen dedigin gibi oluyor. ama ayagimda da kitirti gibi şeyler oluyor.

siyatik de olabilir.

yapılandırma vergi borçlarını kapsıyor banka borçlarını değil.
avukatla görüşün ödeme kolaylığı sağlarlar, sonuçta onlar da tahsilat yapmak ister haciz işlerine gelmez.
eşyalar haczedilebiliyor ama iki tv varsa birini alıyor gibi. yine bir şeyler alıyorlar. maaşı varsa ona haciz koyarlar 1/4 oranında sanırım.

hocam boyle bir kanun cikmamis miydi? kredi karti ve kredi borçları yapilandirmasi hakkında. ev bizim uzerimize degil, babamin sadece emekli maasi var. o da 1300 lira bisi. biz bu konuda en iyi ne yapabiliriz? hapis cezasi falan var mi?

bildiğim kadarıyla kk da hapis cezası oluyor. icra seviyesine kadar geldiği için belki yapılandırandıramıyorlardır. bankayla tekrar görüşün derim

6736 sayılı kanun çıktı evet ama vergi borçlarıyla ilgili bu. banka borcunu sizin konuşup yapılandırmanız gerekiyor. artık muhattabınız avukat onunla görüşün. hapis cezası var evet. avukatla görüşüp durumu anlatın bir çözüm yolu bulmaya bakın derim. geçmiş olsun.

avukatlar, paranin tamamini almak için bu yola başvurmuş gibi gorunuyor.
eger bir borçlu cikip da "ben borcumu su su sekilde ödeyebilirim" diyorsa, aukatin bunu dikkate almasi gerekir.

eger almıyorsa, o zaman bir dilekçe ile bankanin hukuk birimine başvurabilirsiniz.

sonuçta bankanin niyeti de parasini almaktır, insanlari bu sekilde zor durumda bırakmak değil.

ancak, hukuk burolari/avukatlar, maalesef bunu değil kendi ceplerini düşünüyorlar. zira borçludan ne kadar cok para alirlarsa, onlarin da o kadar cok geliri oluyor.

eger babaniz borcu odeyecegine dair icra mudurunun imzasinin bulundugu bir tutanak ile taahutte bulunduysa ve taahutte gecen vade icinde odenmediyse hapis cezasi var.

boyle birsey yoksa hapis cezasi yok.

icradan size odeme emri geldiyse ve mal beyaninda bulunmadiysaniz, mal beyaninda bulunmadiginiz icin hapis cezasi soz konusu olur.

ayrica emekli maasina haciz konulamaz.

not:avukat veya bankaci degilim.

genlerle alakali bir durumdur. uzatmayi dert etme. kendine yakistirdigin uygun bir stil bulsan daha iyi. cok para dokersin hicbir sonuc alamazsin.

"kelin ilaci olsa..." gibi bir ozlu sozumuz var.

Yuzune minoxidil surup magara adamina donenler var ama bence riskli.

tıbbi kozmetik satmak =umut satmaktır.

sosyal fobi de citalopram(citol) idare eder. venlefaxin (efexor) daha iyidir.

Yahu bu sevgilin mi, akraban mı? Vefasızlık ettin mi diyecek. Uydurma bir şey, açık açık söyle sorarsa da.

Hicbir sey uydurmana gerek yok, isinin ehliyse bunun nedenlerine kafa yorar ama kisisel algilamaz zaten bunu.

buna kafayı takacak tıynette biriyse zaten o psikiyatriste gitmemek gerekir.
zannetmiyorum ama böyle bir mevzuya takılacağını.
raaat ol.

makro mikro zorlar evet ama cozersen alttan kalan iktisati da beraberce temizlersin, kolay gelir. bence iktisata saldir.

uluslararasi iliskiler mi okuyorsun sen?
ders sonucta bence hepsi gicik. gerci ch sevmistim. neyse, is hayatinda bilanco fln daha cok isine yarar bence. ch de ogrendigin seyleri unutuyorsun. km gormedim hic.

yok maliyeciyim. makro ve mikro nasil bilmiyorum, iktisat hic bilmiyorum. ondan daha sozellere mi alsan dedim simdi.

hem de maliyeciysen gec sozelleri. avukat olmayacaksan gerek yok.

oumar souleyman?

ikea fakir markası değil. en azından türkiye'de. çakma sosyetelerin gözü çok yüksekte. hepsi bu.

fakir değil aslında bazı şeyleri çok pahalı ve kalitesiz bazı şeyleri yaratıcı ve kullanışlı.

İnsanlar ucuz olduğundan çok pratiklikten tercih ediyor.

Bir de kendim yapmayı çok seviyorum ben.

Fakir mekanı değil zengin mekanı hiç değil

İkea ortalama kalite ortalama fiyat sunan bir mağaza. Ürününe göre daha pahalısını da daha ucuzunu da bulabilirsin dışarda. Kalite için de aynı şey geçerli.

Ekşisözlük yazarları malum hiçbir şeyi beğenmedikleri için boşver sen. Fakir markası diye bir kavramı dillendiren kişiden ne beklersin, çöp fikirli biriymiş de geç.

ikea bence biraz da her şeyi tek tek alabildiğin için fakir markası olarak görülüyor. ben pek görmedim oturma odası takımının ayrı ayrı ayrı satıldığını diğer markalarda ama burada bir tane tekli iki tane 3lü al. adamlar takım yapmıyor ama seri yapıyor birbirine uyan ürünler çıkarıyorlar.

ikea'nın 1. dünya ülkelerindeki imajı fakire daha yakın, en azından bizdekine göre. tam fakir de diyemeyiz de; deadpool izlediysen görmüşsündir, değişik isimli kendin yap mobilyacısı imajı var. buraya ilk geldiğinde vardı o zengin imajı, biraz da fiyatlarından dolayı ama giden gördü ki çok ucuza şeyler de satılıyor. ekşicilerin birilerinin kaliteli bulduğu şeylere bok atma sevdası da buna dahil tabii, türkiye için kesinlikle fakir ürüncüsü diyemeyiz.

Bi yatak odası takımına 20 bin lira veremiyoruz da ondan.

Bizde bir grup cılgın gibi para harcamayı seviyor. Karşılığında bişey almasına da gerek yok. Bunu ikea'da yapmadığı için de rahatsız oluyor.

Bu gözler evine 20 bin liralık avize alan adam gördü. Inanmazsınız basınca yanıyor biliyor musun?

İşte bu atraksiyonları yapamayınca fakir mekanı sanıyorlar.

Amerikan dizisinde öyle görüyor yavrum burada da küçümsüyor. Çünkü pek seviyor insanları küçümsemeyi, kafa New York kendisi çorumlu olduğu için.

Kim diyor bunlari.......

avrupa'da ve amerika'da daha çok öğrenci evi mekanı diye geçiyor bildiğim kadarı ile.

türkiye'de yeni evli çifler ritüelden buraya gidiyor evini komple ikea'dan döşeyen türk ailesi yok (tek tük elbette var).

bol bol ceviz

üçünden biri olacaksa buzbağ.

cumartesı ıgrenc gelmıstı bana

Buzbag tabi ki

buzbağ> güzel marmara > cumartesi
cumartesi'yi çok zorda kalmadıysan alma, içme, önerme

Ben her kurban kestikten sonra inzivaya çekilirim, hayatı sorgularım. Tanrım neden ben? Başka bi kurbanlık hayvanla göz göze gelemem, kaçırırım gözlerimi. Çok üzülürüm.
Ama celladın kaderi buymuş, napalım...

hayır. kesmedim. kestirmedim de. hiç bir zaman kestirmeyeceğim de.

ben de kesmedim de biz hep köyde kestiğimiz için (amcam veya babam keser) kesilirken ayaklardan tutma ve sonrasında yüzme aşamasında hep oldum. eskiden pek olmuyordu ama son 7-8 yıldır hayatın birçok alanda bana yaşattıkları beni oldukça hassaslaştırdı. şimdi bakamıyorum hayvanın yüzüne. kurban bayramını es geçiyorum. aslında tüm bayramları es geçiyorum. çok duygusuz ve hissizleştim bu konuda.

Ben her bayram kesilmesi ve parçalanmasına bi zati tanık olurum. Kendimi bildim bileli dini bir inancım yok, tamamen babama yardım amaçlı.

Hiç kesmedim fakat üzülüyorum yinede.

Cocukluktan beri her kurban gider izlerim

Bizzat bogazlamadim ama duasini teknigini ogretseler yapabilirim.

Yapmadım ama çok izledim. ileride erkek çocuklarım olursa onlara da izleteceğim. Usta kasap anlık bir hareketle kesiyor acısız şekilde. Esas o büyük hamburger zincirleri için uyulturulup makina ile kesilen hayvanlara acıyorum, üzülüyorum.

eniştemden eğitimini almıştım. şu ana kadar yalnızca tavuk kestim. onda da bir şey hissetmedim.

büyük baş kesebileceğimi sanmıyorum ama koçtur, koyundur boğazlayabilirim. tavukla bir değil illaki ama tecrübesiz girişmek de hayvana eziyet. murdar etmenin anlamı yok.

Matrix+1
Kesmedim/kestirmedim, kesmeyeceğim/kestirmeyeceğim.

Bu kurban bayramlaridir et yemememin sebebi. O yüzden kesmedim, kestirmem, kesilen yerde de durmam.

5 yıl önce kurban kestim, 4 yıl önce ateist oldum, 2 yıl önce vejetaryen oldum, 1 yıl önce vegan oldum.

"Kestikten sonra üzülme oldu mu?"
Olmuş galiba :)

"Kesmekten kasıt bizzat kendisi kesen"den kasıt, hayvanın boğazını kendisi kesen olup olmadığı mı? Öyle ise hayır, boğaza bıçak vurmadım.

Sonraki kısımlarda, yüzme, parçalama vs. senelerdir bulunurum. Normal, hatta tatmin edici bir duygu. Sadist hislerle de yapsan, iman inanç duygusuyla da yapsan tatmin edici. Yanında işi iyi bilen biri olduktan sonra bir zorluğu da yok, sadece biraz yorucu olabiliyor. Ağlama üzülme falan olmadı tabii ki. Gözü et gören garibanın gözlerinin nasıl parladığını görünce insan bir garip oluyor ama, bi boğaz düğümlenmesi, en azından yutkunma oluyor.

www.youtube.com ama bu şarkı o müzik üzerine sonradan yazılmış muhtemelen.

Ağrı Dağı Efsanesi
www.youtube.com

Tavsiye etmem yenilecek gibi degil. Tabi biz ogrenci oldugumuz icin yiyiyoruz

Öğrenciyken yemişliğim var taze iken yenebilir ama ben olsam 10 tl daha ekler daha iyi bişey yerdim.

Çok kötü. Paraniz yoksa ve bir mecburiyet durumunuz da yoksa (hani paraniz yoktur ama cocugun dogumgununu kutlamaniz gerekiyordur, gibi) almayin bence .

Kullandığın güzel deodorantı daha güzel hatta.

Zara'nın parfümlerine bakabilirsin.

Ön kayıttan sonra, büroya gidip fiziksel kayıt yaptırıyorsun. O zaman veriyorlar.

Babam cuma günü belgelerimi götürdü, dönerken kitapları aldı geldi. Hemen alıyoruz galiba.

Adalet okumuyorum.

Şu sayfada 2. üniversite linki var. (öss ile kayıtlar bitti. Ek tercihler açıklandı mı bilemiyorum) aof.anadolu.edu.tr

kayıttan sonra şu linkten kredi kartı ile ödeme yapılıyor. aof.anadolu.edu.tr

Kitaplar büroya gittiğinde hemen veriliyor. (Bazen istisna olarak olmayan eksik kitaplar oluyor onunla ilgili bilgi veriliyor.

Ankara bahcelide ihrac fazlasi satan yerler var. Yesim magazalarinda da vardir. Bahcelide venom diye bir magaza var uygun fiyata kotlar vs bulunur.

100-120 altinda bir sey mi istiyorsun? Ds damat outlet e git. Pierre cardin outlete git. Altinyildiz outlete git. 40-50 tl pantolon sort tisort al gec. Kaliteli hem de.

Anadolu yakasında ali butik var, erkek reyonları da var, normalde kookai, esprit, cos gibi markaların sezon sonu ya da ihracat fazlalarını alıyorlar (defolu ya da sahte değil ve aynı sezona ait ürünler bulmak da mümkün), ben 30-50 liralara kaç adet cos, esprit pantolon elbise aldım belli değil. sadece çok ürün olduğu için uzun zaman ayırınca düşeş çıkıyor, zamanınız varsa tavsiye ederim. üç şubesi var, biri acıbadem telekomun yanında, biri altunizadede, diğeri ümraniyede, eminim internette tam adresi de vardır.

ilave: gerek ismi, gerek çağrışımı uyduruk gibi, ama gerçekten değil :)

Aof de hukuk var mı ? Yok. Soruyu çok anlamadım ama bunu soruyorsun sanırım

aofte hukuk yok. hacettepe maliyedeyim. aof adalet bitirp dgs ile ankara hukuka girmek istiyorum. ancak dgs yi kazandim diyelim. hacettepe maliyedeki kaydimi sildirmeliyim ancak ben ona acikogretimde devam edip, en azindan dort yillik fakülte diplomami almak istiyorum.

www.anadolu.edu.tr

bu bir şans. doktorlara inanma.

Bu bende de genelde olur. Genelde koku yüzünden olur bunlar.

uykusuzluk yapar... patlayan kafa sendromuna da bak.

Hastalık olabilir. Nörolojiye git.

(Cevaplara bakınca trolsün gibi.. )

sigortalı bir işiniz yoksa alamazsınız.

enpara verebilir. şansını dene.

bu tip duyurularda hep "enpara veriyor" cevapları görüyorum da enpara bana 1000 lira bile vermedi. senin durumundayım. sürekli enpara hesabıma para yatar, her ay yaklaşık 2 bin lira falan girer o hesaba ama vermiyorlar yani. resmi bir iş, düzenli bir gelir vs. olmadığından herhalde. onsuz veren banka şehir efsanesi bence, ben hiç rastlamadım. bu arada öyle kredi versinler diye enpara'ya başvurmuş biri değilim, bu düzen yaklaşık 2 yıldır sürüyor, yeni müşteri falan da değilim.

enpara hesabim vardi, basvurdum ama onlar da vermedi. ziraat verebilir sanki, kyk kredisi aliyorum. tum borclari kapatip taksit taksit odemek istiyorum artik.

yok canım ne cezası, sokakta başı boş bıraksanız birini ısırsa sorumlu oluyorsunuz fakat doğru dürüst bir cezası onun bile yok, en fazla köpeği alırlar o zaman.
1o sene hapis cezası alan birisi 2 sene yatıp çıkıyor bu aralar sen ne cezası alacaksın.
adam haneye tecavüz suçu işlemiş hırsızlıktan öte, söyle köpeğe ısırsın bir şey olmaz.;

edit: ana kural suçun şahsiliği durumu var. köpek hapis cezası alabilir. o da iyi halden falan yırtar mahkemede fazla havlamazsa

tamamen salliyor olabilirim ama kopekli evlerin citlerinde ve kapilarinda yazan "dikkat kopek var" yazilari sanirim boyle bir durumda sorumluluktan yirtmak icin. ben uyarimi yaptim, sen girdiysen o senin sorunun gibilerinden.