Ekşi Duyuru

Hamile degilim ama emziren anneyim oncelikle. Doktorumuzla gorustuk hamile hastalarına da onerdigini, bebegin de bağışıklık olusturmasi icon gerekli olduğunu söyledi. Yerinizde olsam hic dusunmeden olurdum.

Eşimin doktoru gebelik öncesi ise aşılanmış olmanın mükemmel olacağını söylemişti. Eşim de sağlık personeli pşduğu için 2 doz sinovac olmuştu. Aşıdan da sonra 1 ay geçince gebelik öneriyordu. Ne dediyse onu yaptık.

Gebelik esnasımda yapılacak aşı için yeterli çalışma olmadığını söylemişti.

Merhaba, şubat ayında aşı hakkım geldi ancak doktorum aşıyı önermiyor. Doktorum en büyük pandemi hastanelerinden birinde doçent. Size drun yaptığı canlı yayın linkini mesaj atacağım.

15. haftadayım. Dün biontech aşısı oldum, gebeliği takip eden doktorum (önemliyse eğer Yale'de post-doc yapmış bir doçent) ilk 12 hafta tamamlandıktan sonra olunmasında sakınca olmadığını söyledi.

1 hamile, 2 emziren arkadasim biontech oldular. Doktorları önermiş, olmak da istiyorlardı zaten.

şu an kendisi büyük güven sorunları yaşıyor olmalı. her ne kadar kendi işinden sonra zor da olsa şu aşamada ilk önce maaşlı bir işe girmesi daha iyi olur.

maddi durumu iyiyse dinlenebilir bence.

durumu iyiyse dinlensin, ailesiyle vakit gecirsin. 7/24 calismak zorunda degil ki?

ha maddi olarak durumu kotaramiyorsa onun icin zor da olsa maasli bi ise girmesi gerekir ama o pozisyonda biri icin zor bir karar bu. bir sure daha bekleyin, kendisini hazir hissetsin.

kendisi bunalım ya da depresyonda olmalı. dinlensin.

Beyin omurilik ve sinir cerrahisi. İstanbul için Dr. Levent UYSAL.

açıkçası danışmanlık şirketine ihtyacınız yok.

kosgeb eğitimine gitmeniz gerekiyor. süresi değişken eğitime göre, kiminde 10 gün, kiminde 15 filan.

bunun dışında kosgebten gelecek para 1 yılda gelebiliyor. bazen aksıyor ödemeler. bunun yanında öncelikle siz harcayacaksınız parayı şirket kurup, sonra geri alacaksınız başvuru yapıp, kontrollere geliyorlar, bir sürü yapmanız gereken var ama bunları süreçte öğreniyorsunuz, tek bilmeniz gereken o paraya bel bağlamamanız.

bunlardan daha efektifi ve hızlısı eğer gerekiyorsa yatırımcı bulacaksınız. hem network desteği sağlarlar.

Şirket kurmadan basvurmak gerekiyor, sirket kurma bedeli alabilmek icin gibi birsey duymustum.

Danışmanlık şirketlerinden uzak durunuz, kosgeb in sitesini komple okuyun kısaca ;
kosgeb/işkur eğitiminin ardından şirketinizi kurup başvuracaksınız ( yeni kanunda kurmadan da başvuru imkanı var ) sonra kurul için çağrılıp onay alırsa işletmeniz, 2000 tl kuruluş desteğini direkt ödüyorlar. Arkasından techizat ve personel için başvuru şartlarınıza bağlı olarak ödeme yapılıyor.

Kolay kiraya verilecek ve saçmasapan olmayan bir firmanın evi iş yapar.

3 sene düşünüyorsanız, yerinizde olsam arsa alırım.

Yatırım amaçlı ev alacaksanız da aynı sene içinde satmanız gerekli. Çünkü dolar artıyor, paranız erir gider. Bunun için Çekmeköy taraflarında çok araştırdık ve inşaatları gezdik. Yap-sat yapan müteahhitlerden bazıları güya gizli olarak, 250.000TL'lik daireleri 200.000'e bırakıyormuş. Fakat inşaat kaliteleri çok kötü. 200.000'e alıp 6 ay sonra 280.000'e satılabileceği sözünü veriyorlar. Kötü tarafı etrafta çok inşaat var, hepsi de birbirinden farksız ve çok oyuncu olduğu için istediğiniz fiyata satamama ihtimali çok yüksek. Neyse biz de almadık zaten... Alacaksanız da, dediğim gibi şimdi alıyorsanız 2017 Ekim gibi satmayı planlamanız gerekli...

3 senelik ev kredisi kullanacagımız için en erken 3 sene sonra satabiliriz. elimize toplu para geçse bile maksimum 2 sene olur. metroya ve iş yerlerine yakın yerler cok prim yapıyor diye biliyorum. örneğin küçükyalı vs.

Su an degil ama kur dusunce doviz alimi yapin (sepet). 3 sene sonunda hem paraniz TL karsisinda deger kazanir,erimez hem de evlerin degeri duser.

aslında kredi ödersek birikim yapmış oluruz diye de düşünüyorum. 3 sene sonra evin değeri min 450bin tl olcak ama biz o kadar para/dolar biriktiremecegiz. kredi ödemek zorunluluk oldugundan ve kredi öderken aileler de yardım edeceginden ev almaktan yanayız.

3 sene sonra satacaksanız gayrimenkul değer artış kazancı vergisi ödemek durumunda kalırsınız. Alınan gayrimenkuller 5 sene içinde satılırsa sattığınız ile aldığınız bedel arasında oluşan farkın vergisi olur.

www.vergihocasi.com

Bu durumu düşünerek ve ileride daireyi krediye uygun satıp/satmayacağınıza göre tapu müdürlüğüne rayiç bedelden ve kullandığınız krediden düşük olmamak üzere satış bedeli bildirmeniz gerekli.

Şuradan geçmiş dönem için ne kadar vergi çıkacağını hesaplayabilirsiniz:

intvd.gib.gov.tr

Bu arada parayı dövize yatırmak karlı olmayabilir. Bazı konutlar yıllık %20'den fazla değerleniyor, döviz getirisinin üstünde oluyor. Üstelik 3 yıl boyunca getireceği kira kazancını da hesaplarsanız dolar almaktan çok daha karlı oluyor.

@neyehbe ben de aynen öyle düşündüm. misal şimdi 350bin tl lik bi ev aldım. peşinatımı verdikten sonra ayda atıyorum 5bin ödeceyeceğim. 3 senede bitecek kredim. baktıgında hem ayda 5 bin kenara koymam zor olacak kredi olmasa, hem de 3 sene sonra evin değeri min 450bin olacak. ayda zaten bin tl kira alacagım. yani 3 senede ayda 4bin ödeyerek 300bin biriktireceğim. 150 bin kardayım. dövizin ya da fazin bu kadar kar getirme olasılıgı yok kesinlikle. ben sadece nereler daha fazla prim yapar bunu öğrenmek istiyorum.

Instagram fenomeni erkek bireylerle iş birliği yapabilirsiniz

Bu sayfayi takip et, 3 arkadasini etiketle vs katilimciyi arttiriyor ama fotografi sayfanda paylas deyince katilmaya useniliyor bence. Bunu farkettim.

Furkan Kayabaşoğlu' nu tavsiye ederim.Harika bir doktordur.

Gulsen barcinli
Ozel goztepe hast

La noix +1 ama şahsi deneyimim yok, instagramda çok methini okuyorum. Hastalara insanca davranıyormuş ve şişmanları da aşağılamıyormuş, özellikle o yanıyla ilgimi çekti.

2. ay hamileydim
not: ufak bir ilaç tedavisi gördüm.

karar verdiğimiz ay ilk denemede.

değişkenlik gösterir, çiftin hangi korunma yöntemini tercih ettiği falan bu konu ile ilgili önemli mevzulardır.
not:herhangi bir çocuk yap-işlet-devret projesinde bulunmadım.

6.5 sene.
2 aşılama, 3 tüp bebek , 2 hoca bilumum okuma bitkisel tedavi vs.
Sonra geliverdi iki gözümün çiçeği kendiliğinden :)

bu arada la noix'nin tavsiyesiyle özel göztepe hastanesinde gülşen barçınlı'ya gittim. kendisinden çok memnun kaldım. 2. çocuk düşündüğüm zaman yine kendisine giderim heralde artık izmit'te oturmama rağmen. 15 senelik polikistiktim senelerce regl olmadım vs ben kendime tüp bebekle hamile kalırım heralde gözüyle bakarken kadın aşılama bile kullanmadan, rahim filmi bile çektirtmeden (acılı bir işlem) hamile kalmamı sağladı.
ikisine de teşekkürler <3

7 gün londra 1 gün paris. türk vatandaşıysanız tümünü londrada harcayın. paris daha yakın

londra ne ya. paris 8 gün. :)

çok farkli cevaplar aldım:D sanırım 5 gun londra, 3 gün paris yapıcam.

Tam olarak böyle bir şey arıyorsanız muhafazakar kadınların alışveriş yaptığı mağazalarda olabilir gibi, alvina misal. Bilemedim......

aslında tamamen uzun kollu istemiyorum ama uzun kollu olsa da dert değil kestiririm. tesettür mağazalarındakilerin renkleri hep koyu gibi sanki... bi de yakaları hep gömlek gibi, ben yakası açık istiyorum:(

Aksine bence. Böyle baya bir renkli şeyler var.

Himmm yaka konusunda bir şey söyleyemiycem. Evet.

aa aslında ipekyol' a da bakabilirsiniz.

www.ipekyol.com.tr
ipekyolda bunu beğendim ama bulamadım.

bu ironiyi direk satan mağazalar var arayıp bir sor istersen. ben bu markanın elbisesini markantalya avmde bir mağazadan almıştım.

debearsivi.github.io

sozlock.com

Kira suresi 10 yili gecmeden kafaya gore kiraciya "ben su parayi istiyorum vermiyosan cik git" denmiyor. Tespit davasi acip hakimin kira bedelini belirlemesini bekleyeceksiniz. Emsal bedellere bakacaktir zaten.

İhtiyac nedeniyle tahliye edip baskasina kiraya verirseniz cikardiginiz kisiye tazminat odemek zorunda kalirsiniz.

ne güzel ki hukuk açgözlüden değil mağdurdan yana.

vay be olaya gel. sen kiracıya hukuksuz bir şekilde %30 zam yapmaya çalış, adam kabul etmeyince de "çık git o zaman" de. zamanında piyasa değerinden verecektin evi. tespit davası açıp bekleyeceksin. Allah hepimizi açgözlülerden korusun.

Kira tespit davasını da her zaman açamazsınız. Her 5 yılda bir kira tespit davası açılabiliyor, zamanı geçmiş olabilir. Bir avukata danışmanızda fayda var.

zamaninda kirasi normaldi, 6 senelik kiraci, maalesef enflasyon oaraninda tefe/tufe artmiyor ve dusuk kaliyor, ben sunu anlamadim aylik 500tl zarar edince bunu duzeltmek istemem neden acgozluluk oluyor. 500tl az bi paraysa sizin icin ok. benim icin degil.

@fanila, esas sıkıntı tefe/tüfe oranlarının gerçeği yansıtmamasından kaynaklanıyor. Geçen seneden bu yana %7'mi zamlandı hayat? Gerçek enflasyon %25-30 civarında. Kiracı oturduktan 2-3 sene sonra makas çok açılıyor.

Bu şekilde daha çok kiracı-ev sahibi kavgası olur...

selamlar.

bilindiği üzere emsal denilen bir sistem vardır hukukta. yani çevrenizde var olan dairelerin kira bedellerine yakın bir kira bedeli göstermeniz gerekmektedir.

alt, üst, yan daireler veya muhitte bulunan diğer daireler 2400 tl civarı kira alıyorlarsa, sizde bu emsallerden yararlanabiliyorsunuz diye hatırlıyorum. cezacı olduğum için çok da net hatırlamıyorum ama bu konuda kira süresinin beklenmesine gerek kalmadan, bu emsallere ilişkin dava açarak hakkınızı savunabilirsiniz.

kiracınız her şekilde tefe/tüfeye uygun zam yapmışsa, kirasını düzgün yatırmışsa, yapacak tek şey tespit davası.
sırf tefe/tüfe size yetmiyor diye bu şekilde hareket etmeniz çok yanlış.

1. "kira bedelinin tespiti davası" açabilirsiniz. 5 yıllık şart var kanunda, bu şart tamamlandığı için dava açma hakkınız bulunmaktadır.
2. madde hükmü der ki; "yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir". yani bu durumda çevredeki evlerle çok fazla kira farkı bulunmadığı belirlenebilir. tamamen hakime kalan bir durum bu.
3. geçmiş yıllarda eksik ödenen bedelleri isteyeMEzsiniz.
4. kiracıyı tahliye etmenin tek yolu 4 yıl daha beklemek (yada cevap no.5), 10 yıllık süre dolduğunda tahliyesini isteyebilirsin.
5. biz oturcaz deyip oturabilirsin. bu durumda yine tahliye hakkınız doğar. kanunda buna engel bir durum yok. ben oturcam deyip oturmazsan, karşı taraf da bunu öğrenip dava açarsa 1 yıllık kira+taşınma masrafları+yeni geçtiği evle arasındaki bedel farkını tazminat olarak ödemek zorunda kalabilirsiniz.
6. para önemli tabi ama aldığın meblağ da az değil. kendini bir de o adamın yerine koy. bu da nacizane fikrim.

bence hiç uğraşmayın. ayda 500 lira kazanacağım diye bir anda 10000 lira kaybedersiniz. Kiracıyı çıkart yeni kiracı bul. yeni kiracı kirayı düzgün yatırmasın kavga et hiç yatırmasın. 3 ay kira alamadan bekle...

İyi bir kiracı ayda 500 tl'den daha değerlidir. Böyle iyi kiracı bulmuşsanız öpün başınıza koyun.

Emsal bedel belirlenmesi için dava açabiliyordunuz sanırım. Ancak şöyle bir olay var, apartmanda evlerin kiraları ortalama 1850 TL olsaydı ve kiracınız 2400 TL'ye oturuyor olsaydı, "Apartmanda kiralar bu kadar bizimkini de o seviyeye çekelim." teklifini kabul eder miydiniz?

@captainimsi kiraci sizce onu kabul eder miydi? 'ya kiralar 1850 ama benim cok 2400 veresim var' der miydi?
sorunuzda mantik yok.

öyle sormamış zaten. 2400 verirken size kiralar civarda 1850, ben de düşürmek istiyorum deseydi kabul eder miydiniz diye sormuş.

öncelikle bir ev sahibi olarak seni anlayabiliyorum, senin pencerenden bakabiliyorum olaya. yok açgözlülük yok şu yok bu demiyorum.

normalde ödemesi gerekenden daha fazla olan bir ücrete 2100'e tamam demiş, bence devam edin. düzgün kiracı bulmak çok zor. yılda 3600 lira için değmez. kiracıyı çıkart/geri al olayında iki kira kaçırsan zarardasın zaten.

bizim kiracımız geçen sene tuttu, şimdi kiralayanlar neredeyse 500-600 lira fazlasına kiralıyor. adam bir ay öncesinden arayıp ne kadar zam yapalım diye soruyor. kirayı normalde 1'inde yatıyor, bir kere 1-2 gün geç yatıracak diye önceden aradı 1-2 gün gecikebilir filan dedi.

bir tanıdığımızın kiracısı ise doğru düzgün ödemez, eksik öder, polis çağırsan kavga eder. sıkıntılı bir tip. sen hangisini seçersin? para her şey değil.

@alis su hallerime ; sorumda mantık var, gayet açık yazdım. anlayan anlamış zaten söyleyecek başka bir şey yok. ama sanırım siz mantığınızı kaybettiğinizden ötürü anlamadınız veya anlamamaya çalışıyorsunuz.

Ben de aç gözlülük olarak bakmıyorum düşüncenize ama hiç makul olmayan bir fiyat istiyorsunuz. Siz de kirada oturuyorken hele, nasıl o açıdan olaya bakmıyorsunuz ? Hali hazırda kiracısı olduğunuz ev sahibiniz kirayı birden %30 arttırmak istese tepkiniz ne olurdu diye bir düşünün bence.

Ayrıca kiracınızın teklif ettiği 2100 de, baya %15, yasal olarak arttırması gereken miktarın hemen hemen 2 katı. Daha ne ? Uzlaşı diyorum, uzlaşmalısınız

ev nerde ya 2400 falan?

Ben kanun falan ne diyor bilmem arkadas, ev sahibi her yilin sonunda kirayi istedigi fiyata cikarabilmeli, mal onun mulk onun, sen bakkala "su fiyattan asagi vermezsen mahkemeye giderim" diyeviliyor musun? Ha zaten o kiraci bende olsa tekme tokat cikarirdim..

aynı durum başınıza gelse fikrimce buraya grlir bu seferde ev sahibim %15 zam yapmak istememe rağmen %30 istiypr vicdansız diye başlık açardınız, rol kesmeye gerek yok şimdi.

Ayrıca değeri filan o olmayabilir de, gidipte 500₺ zam yap demek nedir yahu? Karşı tarafı düşünür insan biraz, ki az bir para değil.

Bizimde kiralık ev var, annemde sizin gibi piyasanın son kuruşuna kadar almak derdinde olan biri, kiracılardan yana dertten kurtulamadı. Evin bir piyasa değeri var birde insani değer var. 100-200₺ fazla alacağım derdiyle düzgün ödeme yapam kiracıyı çıkartırsanız sonra parayı ödemeyen çıkartmanın imkansız olduğu bir başka kiracı size musallat olur dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz

kaş camping. bungalowları var.

anfora isimli bir otelde kalmıştık çok güzeldi. (yarımadada)

deniz pansiyon

soyle söyleyeyim ben mare nostrum'u cok severim. aphrodite pansiyon biraz dhaa yukarıdadir ama sonuc olarak kas zaten.kucucuk bir yer. yuz metre bir yolusu var, yorulmayin diye sizi arabayla alirlar inip cikarken.


bu arada kasta kotu pansiyon pek yoktur. hemen hepsi iyidir.

Pinar Pansiyon.

4 defa kaldim hee seferinde memnun ayrildim. Pansiyonu ali ve ailesi isletiyor, harika kahvaltilari var.

Fiyatta uygun.

(bkz: seo)
(bkz: arama motoru optimizasyonu)

(bkz: seo)

(bkz: seo)

seo tabiki de özgün içerik.

aynı durumdayım, 2 hafta once gittim doktora. benim de icimi kemiriyor ama doktor cok sık karsılastıgımız bişey dedigi icin rahatlatıyorum kendimi. meme tipimiz riskli ama fibrokistik Allah korusun meme yapısı kanser olusturmaya daha musait, surekli kontrol altında tutulmalı.

diğer ikisini bilmiyorum da birincisini doktorlar pek sallamıyor, bende de var, kendi arkadaşım olan doktor da çok önemli bulmadı. Ama tabii diğer verilerle birleşince önemli olabilir.

gönder gelsin

suryapının olacaktı. onun sitesine baktınmı

projepedia.com adresini incele orda proje dolu

mürekkep

Kule dibine in tonla mekan var

Dermatologa gidin en kisa surede. Simdi giderseniz krem filan verirler leke gecer ama 2aydan sonra gecmesi zorlasiyor demisti bana doktor.

ilgili kremler; fito krem, silverdin, bepanten, madecassol

benim koltuk altımda olmuştu hemde düğünümden 2 gün önce 3-4 ay kadar kaldı ama hiç bişey kullanmadım sonra kendiliğinden geçti. izde kalmadı.

kantaron yağı

Hello iz it mi yu lukin fo?
Doktor buna birşey yapamıyor.. "Aha göz migreni" deyip geçmişlerdi bende..
Işık saçmaları, sis bulutu, sanki kartona bir delik açıp onun içinden bakıyormuşum gibi görüntü kaybı..
Bu belirtiler gelmeye başladığı anda kendini karanlık bir odaya sokup sıfır ses ve koku içinde duracaksın. Olabildiğince hızlı uyumaya bak. İlaç falan yalan.. Bu belirtiler geldiği anda ağrıdan tek kaçış uykudur..

geçmiş olsun, nöroloğa da gidin bence migren için.

ben auralı migren ataklarımda yaşıyorum bunu. migren teşhisim konulmuştu daha önce, migrenden olduğunu biliyorum.

şöyle önlemlerim var. hem ofis hem evde bilgisayarların ekran parlaklıklarını minimuma indirdim. bilgisayarda çok uzun süreli çalışacaksam güneş gözlüğümle veya göz doktoruna anlattığımda verdiği o parlaklığı kıran bir gözlükle çalışıyorum. evde ki bütün ayınlatmaları soft hale getirdim. bir yerde otururken mümkün mertebe ışık kaynaklarına (aydınlatma, güneş vesaire) sırtım gelecek şekilde oturuyorum. baş ağrılarımında bir nebze önüne geçmiş oluyorum böylece.

bence sizin problem (bkz: auralı migren) nörolog'a gidin mutlaka. bende de var migren her zaman olmuyor ama arasıra bahsettiğin şekilde geliyor ataklar. uygun bir tedavi ile atak sıklığı seyrekleşebilir.

nyc için imperial court hotel iyidir. fiyat ve konumu da nyc için fena sayılmaz.

nyc'de holiday inn var manhattan'da. financial field diye geçiyordu sanırım, yeni yapıldığı için ucuz.

nyc de park central da kaldim tavsiye ederim otel ve yeri cok cok iyiydi. night otel de de kaldim tam times square deydi odalar ufakti ama onu da tavsiye ederim

NY'ta New Yorker hotelda kalmıştım. güzel hotel. ama tuzlu tabikisi.

Nyc için pod 51 öneririm, times square'e 1 km, müzelere filan yürüme mesafesi

Çocuk yoksa Disneyland yerine Six Flags tavsiye ederim.
New York'u eleyip sadece California turu yapabilirsin eğer mümkünse tabii.
Las Vegas görmeden dönmemek gerek.

six flagsa 11 gunluk SF icerisinde gidicem,
esim las vegas icin hicbirsey yok gun kaybetmeyelim orda diyor kararsizim:)

Kumar oynamasan bile açık büfeler, oteller, show'lar var.
David Copperfield var, daha ne olsun :)

ama iste bir secim yapmak zorundaydim. 3 gun ayirabiliyorum sadece o kisim icin. san diego LA'a daha yakin oldugu icin birkac saatligine oraya gitme planimiz var.

San Diego'da Seaport Village tarafında takılabilirsiniz birkaç saat.
Sahil güzel, savaş gemisi kocaman falan.

Bronx Pizza'yı da şiddetle tavsiye ederim yemek için :)

4 gün ny için ideal bir planlamayla rahat rahat yeter.

4 gün ny bence de yeter ama müze gezmezsen.

yine de bana kalırsa tek seferde hem doğu hem batı yorucu olabilir.

Los Angeles ta santa monica ya gidin, rıhtımda gezin. tgr_prod.s3.amazonaws.com
venice'te ocean front walk denilen yeri gezin, gitmişken venice canal evlerini görün.
www.smartlayover.com

çanakkale, bozcaada

gecen hafta ordaydik.

tekirdağ civarında da tatil yerleri vardı sanki erikli, iğneada vs

gökçeada

pardon gökçetepe

ayvalık - cunda

ayvalik cunda'ya gecen ay gittik :D hep 3 gunluk tatillerden tum istanbul cevresini dolasmisiz sanirim, herkese cok tesekkurler.

tirilye karşılar bu ihtiyaçlarını diye düşünüyorum

normal, tatil ihtiyacı hissetmiyorum. istanbul'da yaşıyorum.

tatili genelde eylülde yaptığım için şimdilik sıkıntı yok. herkes tatilden dönmüşken ben yeni gidiyor olacağım, onlar düşünsün:p

İzmir'deyim tatil ihtiyacı hissetmiyorum ve tatil planı yapanları da çok fazla sallamıyorum..

ankarada hava leş gibi olunca tatil beldelerinde de hava böyle diye şartladım kendimi, bu biraz rahatlatıyor. bütünlemeler bitsin de bi :(

normal, tatil ihtiyacı hissetmiyorum. istanbul'da yaşıyorum.

İstanbul'da yaşayanların zihin sağlığı için gitmesi gerekiyor ama deniz kenarı ve küçük ölçekli kentlerde yaşayan bizler için tatil olsa da olur, olmasa da.

canım bazen gitmek istiyor bazen de istemiyor, moral durumumu etkilemiyor.

hayatımda hiç tatile gitmedim ben :((

çevreden duyduğum tatil planları hele de bu sıcak havalardakiler bana pek hitap etmiyor o sebeple moral durumumda her zamanki tırt seviyesinde şu ara. bunu dert etmiyorum o sebeple . klimalı ofiste gün ışığından uzakta serin serin yaşamak daha cazip geliyor. ama bugün aşka gelip bi haftalık iznimi aldım, tatil için değil tabi anamgilleri görmeye gitmek için :D

Mokka dizel otomatik business paket

2008 kullanıyorum bu kadar sorunlu araç görmedim fransızlardan uzak durun.

ikisi arasında çok ciddi fiyat var yalnız.

yaklasik 10bin fark var evet.

Risksiz yol --> Vadeli hesap. Enpara'nın faizi iyi. Para değerlenmiyor ama değeri de azalmıyor.

en para faizi 2000tlye ay sonunda 15tl verdi, 15tl degil getiri paranin degerini de olduruyor faizle ilgilenmiyorum o yuzden.

çok büyük bir para değil. ben olsam dolar alıp riske girmezdim. enpara en mantıklı seçenek. ya da işbankası, garanti gibi banka hisseleri veya petkim hissesi alınabilir. tabii bu daha uzun vadeli bir yatırım olur ama en azından mevduattan yüksek olur getirisi.
not: yatırım tavsiyesi değildir.

4 saatte orayı talan edersiniz. yedi uyuyanlara bile gidersiniz kendi aracınız varsa.

Efes saat 8e kadar açık değil. Siz 2de gidin, 2-3 saat size yeter. Akşam da şirince olabilir. Kuşadası olabilir

zamanı iyi ayarlarsanız gezilir.meryem ana ve yedi uyurlardan birini tercih etmek zorunda kalabilirsiniz. en son duyduğum kadarıyla yedi uyurlar'a giriş yok idi.
bu arada efes ve meryem ana müze statüsünde olduğundan ve bugün de pazar olduğu için sıkıntı olabilir mi acaba diye düşündüm. belki ararsanız faydalı olur.
iyi eğlenceler

www.muze.gov.tr hatta şuradan detaya baktım. Giriş 30 tl

Maximum kartınız varsa ücretsiz olarak girebilirsiniz. Müze kartınız varsa oda geçiyor. Sonra efes uygulaması var android için. Onu kurun sesli rehber görevi görecektir gayet iyi. Ya da 20 tl ye sesli rehber alabilirsiniz girişten.

Müze ziyareti kişiye göre değişir. Mesela ben her sene Efes'e giderim son 3-4 senedir.

İlk ziyaretim 4-5 saat sürmüştü sonrakiler 2-3 saat aralığı.

Bu arada yanına güneş gözlüğü,hasır şapka ve içecek su al.

Özgeçmiş görüntülendi; firmalar belli kriterlere göre özgeçmişi aktif adayları listeleyip özgeçmişlerini görüyorlar; bu.

Başvuru görüntülendi de, başvuru yapılan bir yerin o başvuruya istinaden CV'yi açması olması lazım.

benim bildiğim özgeçmiş görüntülendi: kriterlere göre filtreleme yapıldığında ortaya çıkan listede sizin de cv'niz varsa yazıyor.

cv görüntülendi hali daha iyi. çünkü o listeden adam açıp cv'nizi inceliyor. alıma daha yaklaşmış oluyorsunuz.

tam olarak şu aslında:
başvuru görüntülendi - firmadaki ik'nın başvuru listesine bakması
özgeçmiş görüntülendi - o listeden sizi seçip cv'nize bakması

(bkz: türkçenin tınısı )

almanlar çok fazla ö ve ü harfi kullanıldığını söylüyormuş. ülülülü diye dalga geçiyorlarmış. ş harfi de fazlaca kulağı tırmalıyormuş.

@the silent enigma o baslikta bahsettigim sekilde bir video linki bulunmuyor.

ben bunu sormustum, begenmıslerdi yani müzikal bi tonu var demisti.

biz italyancayı nasıl duyuyorsak öyle aşağı yukarı.

rusçayla ayırt edemediklerini söylemişti bi kaç arkadaşım. "nasıl olur onlarınki çok daha sert" falan demiştim, "olabilir ama ayırt edemiyoruz" demişlerdi

kimin konuştuğuna bağlı olarak değişebilir. Hangi dil olduğu kadar konuşan kişi de etkiler bunu. Güzel bir kız konuşurken şiir gibi gelirken şu abla konuşursa depresyona sebebiyet verebilir. www.youtube.com

arkadaslar nasil duyumlar aldiniz yabancilardan demiyorum, boyle bir video varsa (tersten okunan) bildiginiz paylasirsaniz sevinirim diyorum.

ben mi okuma bilmiyorum?

"Turkce'yi anlamiyor olsaydik
pronunciationi kulagimiza nasil gelirdi acaba?"

webtv.hurriyet.com.tr

Macarcaya benzeten cok. Ama kendin test etmek istiyorsan kelimeleri tersten okuyarak bi fikir edinebilirsin. Mesela "kidyaslo royimalna yi'eckruT". "@the silent enigma" dedigi gibi almanlar ü,ö ile dalga geciyorlar ama kendileri de o harfleri cok kullaniyor. Tonlama olarak cok düz tonluyoruz, kelime icinde heceleri söylerken genelde ses tonumuz hep ayni kaliyor. Mesela almanlar ilk heceleri daha yüksek söylüyorlar, italyanlarda bi yükselip bir alcaliyor, biz ise dümdüz. almanlar r harflerini yutarken, ispanyollar peltek, ruslar cok vurgulu, biz ise vurgulu söylüyoruz.

güzel geliyor benim tecrübelediğim kadarıyla. italyanca, ingilizce ve farsça bilen iranlı arkadaşım dünyanın en güzel dili diyor.

italya'da arkadaşımla türkçe konuştuğumuzda kulağa çok hoş geldiğini söyleyerek hangi dil olduğunu soruyorlar sürekli.

Fotografin sag ust kosesinde duzenle var oraya gir sonra altta kare seklinde kirpma isareti var ona tikla. Dondurme isaretini solda goreceksin.

tesekkurler, neden bu kadar kompleks yapma geregi duymuslar acaba? eski halinde gayet basicdi.

eğer açılmamışsa bulunduğu ilçenin kaymakamlık telefonuna falan ulaş, ara onlar yardımı ulaştırır gibi.

Ermenek Kaymakamlığı bu durum için bir hesap açmış ama direk Recep Gökçe'ye değil ,Hürriyet'in sitesinde yazıyordu hesap numaraları.

store.apple.com

6 699 euro
6 plus 799 euro

futbolla ilgileniyosa forma, kombine bilet(paranız çoksa) veya lig tv üyeliği gibi bişey.

hepsine de bayılır ama olmaz:D ben nefret ediyorum futboldan.

Bence sen sevmediğin halde onu düşünerek öyle bişey alırsan daha mutlu olur :)

En azından benimki öyle olmuştu, gs storedan gömlekle süveter almıştım. Tabi 18 yaşındaydık o zaman :D

yani genel olarak bu tür sorular soranlar çok şaşırtıyor beni.
nişanlınızı bizden çok daha iyi tanımanız gerekmez mi? neleri sevebileceğini bilmeniz falan?
bu tür ipuçları da vermiyorsunuz, ya nişanlınız çok sıkıcı bir insan ya da siz evleneceğiniz insanı tanımıyorsunuz.
yani, size rastladı, ama cidden genel bir yorum bu.

sigara kullanıyorsa zippo çakmak alabilirsiniz.

Araya mesafe koyup her haltı aileye anlatmamak bir çözümdür.

ailenin bilmesi gerektiği kadarını anlatmak lazım..

işin içine karışmaya heveslenebileceği hiç söylememeli..

anneme hep sevgilimin iyi özelliklerini anlatırım (övmeden tabi normal bişeyi anlatırken arada sıkıştırırım)
gıcık özelliklerini(pek yok zaten de olursa) espriyle anlatırım ki ilerde karşılaştığında sadece gülüp geçsin.
annemin yanında kapıyı çarpıp da 1 hafta gelmediğinde bile hatalı taraf benmişim gibi davranmıştım. ne oldu diye bile sormadı, huysuz diye içinden geçirmiştir sadece.
ama karışma olayı direk kişilik. benimki zaten meraklı bir kadın değil hiç bi işime karışmaz kafasına bile takmaz ama herşeye burnunu sokan biri olsaydı olayları ona göre anlatırdım.
</nasihat> annen durduk yere mi sevecek sevgilini? azcık içlerini rahat ettirin kadınların. daha birbirleriyle tanışmadan ısındırın hal ve hareketlerine. ne bileyim sevgilin çok tartışmacı ya da insanları bozmaya çalışan biridir mesela, daha onlar tanışmadan sanki bi olayı anlatıyomuş gibi esprili anlatırsın ki annen o huyunu benimsesin. sevgili için oyuna gerek yok tabi düzgünce annenin-babanın huyunu suyunu anlatabilirsin</nasihat>.
benim kadar şanslı değilseniz malesef bu şart.

Hayır tabii ki. Sevgili, korunması gereken bir bölge, bir mahrem. Yaşadığınız çoğu şey aranızda kalmalı; aileye hatta arkadaşlara bile anlatılmamalıdır (olumsuz olanlar). Kendine güveni olmayan, kendi karar ve düşüncelerinden emin olmayan insanlar arkadaşına, anasına, danasına, ablasına, abisine direkt yetiştirmeye giderler her şeyi; onların aklına muhtaç kalırlar ve tabi bu karakterdeki insanlar aynı zamanda diğerlrinin söylediklerinden de etkilenirler. İkisi birbiriyle bağlantılı yani. Böyle olmaması için kendi karakterimize, kendi muhakememize güveniyoruz.

ailemin etkisinde kalmiyorum cunku onlara ne (zaten merakli ve karisan insanlar degiller). zaten kizarkadasima da ayni seyi diyorum. onunkiler de kendi islerine baksinlar.

hayır anlamamıştım.

malesef evet

vermedi. van kahvaltıcısında otlu peynir menemen eşliğinde "evlenelim" dediydi :))

malesef evet

59rs

onların çoğu "akıntıyı içeriye itme" mantığı üzerine üretilmiş ürünler diye biliyorum; yani kısa süreli-anlık çözümler üretiyorlar. dolayısıyla yaşadığın şey doğal.
ya öyle olmayan bir burun spreyi kullanacaksın ya da onun yerine doktora tekrar gidip veya reçetesiz alınabilyorsa o şekilde "söktürücü" bir şeyler istesen belki etki daha farklı ve olumlu olur.

1 haftadan uzun kullanmamak lazım. ama sinüslerin dolmasına neden olmaz.

modern tıbbın mucizesi olan otrivine kullanıyosanız dikkat etmenizde yarar var. bağımlılık yapıyor. bir dönem 1 tane çantamda, 1 tane iş yerimde, 1 tane evde olmak üzere 3 ayrı otrivine le takıldığımı bilirim. bağımlılık kimyasal bir bağımlılık değil. o kadar güzel açıyor burun yolunu onu kullanmayınca sanki burnunda tampon var gibi hissediyorsun ve o ferah ferah nefes alma hissini yaşamak için sürekli kullanmak istiyosun. yani biraz psikolojik bağımlılık yapıyor diyebilirim. zaten sözlükte de otrivine başlığında yazılanların çoğu bu konu hakkında. haberlere falan bile konu olmuştu, yanında otrivine olmadan uçağa binmek istemeyen bir adamdan falan bahsediliyordu... dr lar hiç sevmez ama bu spreyi. tam olarak nedenini de burun içindeki kılcal damarlara zarar veriyor gbi bi şeklde açıklamşlardı. çok bilimsel olarak bilemiyorum ama nedenini.

tabiki zararlı. ben mesela yıllardır iliadin bağımlısıyım. onsuz yapamıyorsun bir süre sonra, en ufak tıkanıklıkta sıkasın geliyor. böylece bağımlı oluyorsun. bırakması çok zor. bırak gitsin bence.

kortikosteoriod içerenler belli bir süreden sonra zararlı. bu süre ortalama 1 haftadır. burun mukozasında, incelme, yara, kanama filan oluşabilir. deniz suyu spreyi kullanıyorsanız onlar daha güvenli bu açıdan

max. 1 hafta kullanılması önerilen otrivine'i aylarca kullandım. durduk yere iş açtım başıma. daha da kötü hale gelmemek için sprey kullan(a)mıyorum ama şu anda da pek rahat nefes alamıyorum. iki burun deliğimin de berrak bi şekilde açık olduğunu hissetmeyeli çok oldu.
ameliyat falan olucam. otrivine burnumun içinde bişilere zarar vermiş, onu alıcaklar falan.

burnunu hemen acmak ve burnunun akmasini saglamak ve rahatlamak icin bol karabiberli corba ic. tavuk corbasii mercimek sehriye falan olabilir.

yemeklerle birlikte kucuk aci tursu biberler var ya onlardan ye 4-5 tane. aci insanin burnunu akitiyor. hem dogal bir yontem, hemen rahatlayacaksin

eger sadece 3/4 gun kullandiysan, hemen birak. ilk gece uyumakta zorluk cekersin (burnun tikali oldugu icin) ama ertesi gune burnun kendiliginden acilir. iki gun bile surse kullanma!!
ben iki ay boyunca kullanmistim. en sonunda otrivine'siz disari cikamaz duruma gelince doktora gittim. burnumdaki biseylerin sistiginden ve onlari almasi gerektiginden bahsetti. hemen orda klinikte nesterle kesip aldi. tabi burnum oluk oluk kanadi, tampon koydu ama bi noktadan sonra onu cikarmak gerekti. gunlerce burnumdaki kurumus kandan dolayi nefes alamadim, uyuyamadim boyle burnun tikali hissediyosun ama sumkurdugun zaman o yaralar aciliyo, tekrar kanamaya basliyo filan. baya can sikici bi durumdu anlayacagin. o yuzden hemen birakmani tavsiye ederim.
eger cok kotuysen de doktora git, onun onerebilecegi baska bir ilac olabilir.

edit: mentollu birseyi koklamak benim burnumu biraz da olsun rahatlatiyodu.

aynı durumdayım. haberlerde salgın diyor antibiyotik işe yaramaz diyor, dinlenmek gerekmiş en az 3 gün hiç kalkmadan yatmak falan lazımmış.

zaman, sadece birazcık zaman.

zencefil+karanfil+ıhlamur+tarçın+adaçayı bunları demle iç.

bakkalcı eczacılık; otrivine ve nurofen cold&flu

Ballı toz zencefili karıştır. Zencefil ve adaçayı yoldaşınız olsun.

Ayrıca boğazı kuru havadan uzak tutmak gerek. O nedenle bulunduğunuz odada soba üstüne bir bardak su gibi bir şeyler koyarsanız, o odayı bir miktar nemli tutar. Kuru hava ve ağızdan alınan nefes, boğazın sevmediği şeylerdir.

yapi kredi plazanin onundeki duraktan 522b ye bin. dudullu meydanda in, az ilerisi organize. taksisiz olmaz ama, buyuk bir bolge cunku.

522b +1.
başka hat cidden yok o taraflara. taksi ile 40 tl tutar.

evet yürüme mesafesinde.
cadde üstünden dümdüz gidin şişli emniyetten dümdüz girin yolun sonnda sağa dönüp dümdüz yine devam edin yol takip ettiğinizde sağda kalacak

harita.yandex.com.tr

yandex panaroma diye birşey var, nereden yürüyeceğine bile bakabilirsin ben hep kullanırım.

yaş ortalaması da çok büyük olsun istemiyorum hani:)
o yüzden burdan sormak istedim:)

trt genclik korosu var harbiye de.

trtninki çok güzelmiş aslında ama sınavdan bahsediyor :(

o saatte taksiyle taksim'e gidersin. oradan da havataş'a binersin. o saatlerde toplu taşıma olmaz tahmin edersin ki.

metropolden ve havaalanına ulaşımdan bahsediyoruz. 24 saat olması lazım aslında ama e3 yokmuş ilginç cidden. e10 var aslında sabaha kadar.

breaking bad izlediysen seni 1 saat falan oyalar. ağır işsizsen 2-3 saat de olabilir:

clickingbad.nullism.com

once metrobuse ulasman gerekiyor. sonrasında caglayanda inip sisli endustri meslek lisesine dogru birazcık yuruyeceksin.

bu arada iphone 5in yoksa kayittan once mutlaka al birde birkaç cift toms ayakkabininda olmasi lazim. :D

yarın açıklanacakmış. ki yarın da açıklanmaz, pazartesiye sarkar o sonuçlar. hoşgeldiniz bu arada itü'ye.

bende bakıp bakıp göremiyordum, teşekkürler umarım gelmişimdir:)

siyahi futbolcularln en fazla ekmeğini yiyen fbnin bir taraftarının gsli bir Siyahi futbolcuya Muz göstererek hakaret etmesi maymun iması yapması, ırkçılık yapması.

Yok böyle bir şey. Fenerbahçeli yöneticiler, elinde muz olan taraftar ve foto muhabiri açıklama yaptılar. o anın güvenlik Görüntüleri de gösterdiler. Kısacası fotoğraf takımların sahada bulunmadığı bir zamanda çekilmiş.

ek olarak Galatasaray'ın bu durumu ön plana çıkarma sebebi kendini bilmez bir fanatiğin bir fenarbahçeliyi maç çıkışı öldürmesini perdelemek olduğunu düşünüyorum.

özet geçiyorum:

1. fenerbahçe tribünlerinde bir grup taraftar (daha doğrusu 4-5 kişi), ısınma hareketleri yapan gs'li futbolculara muz salladı. (eboue ve drogba gibi siyahilere yönelik)

2. ertesi gün tabi olaylar çıktı. bu taraftarlardan biri kendini "ya ben muz sallamadım. yanımda bi baba oğul muz yiyordu, onlar bana ikram ettiler. o sırada muslera tribünlere hareket çekince ben ona tepki gösterdim. ben muz sallarken sahada sadece muslera vardı" diye savundu.

3. bugün, fenerbahçe spor kulübü, "taraftarlarımızın yaptığı şey utanç verici. kendilerini bir daha tribünlerimize sokmayacağız ve gerekli işlemlerin gerçekleşmesi için yargıya sevk edeceğiz" diyeceğine çıkıp bu adamları montajlı görüntülerle savundular. fotoşoptan tutun da, video montajına kadar. bu serserileri, koca fenerbahçe kulübü savundu. dışlayacağına savundu.

4. yalancının mumu yatsıya kadar yandı. fenerbahçe tribünlerinden bir galatasaraylı, tesadüfen o muz sallayanların arkasında olayları birbir videoya çekmiş. kendi takımını videoya almak isterken.

bu videoda gayet net bir şekilde, muzlar organize bir şekilde sallanıyor. tüm galatasaray sahada o sırada. ve eboue ile drogba tribünlere yaklaşınca muzları coşarak sallıyorlar.

5. işin daha da özeti şu: fenerbhaçe suçu ve suçluyu dışlayıp kendinden uzaklaştıracağına, hepten suçu ve suçluyu savunan, içselleştiren bir camia haline geldi. her türlü hileye, güce başvurarak suçu örtbas etmeye çalışıyorlar.

Haberi baştan sona ayrıntılı takip etmeyince böyle oluyor. Aydınlattığınız için teşekkürler.

vize 1-4
final 1-8 (tüm konular)

tüm dersler için bu şekilde mi?

ben işletme okuyorum bizde öyle
maliye ve iktisat okuyan arkadaşlarımında aynıymış
sanırım tüm dersler için geçerli

7 ünite olanlar nasıl bilen var mı?

verme, durumu da göster.
mal kusurluysa o halde kullanmak zorunda değilsin.

direk para vermemek gibi bir yola başvurmak ahlaki açıdan doğru bir hareket değil. (ben neymişim be)

Onun yerine perdeyi diken arkadaşı eve çağırıp durumu gösterip, düzeltmelerini talep etsen?

güpür olduğu için sanırım 1000 tl verdiniz yoksa 3 pencerenin o kadar tutmaması gerek. bir de çatı katına bu tarz klasik perdeler yerine koçtaştan hazır perde veya stor baksaydınız maliyeti yüzde 90 azaltabilirdiniz.

tavsiyem ne yapın edin bu parayı vermeyin. hatta perdenin tekini söküp farklı bir perdeciye giderek maliyeti nedir'i bir öğrenin. tahmininm tanesi 100 liradan fazla etmez.

ayipli mal sayilir bence de, parasini vermemektense kendisine bu durumu duzeltme sansi verilmeli, bir de annen baban ugrasmak istemeyebilir, sen onlara ben hallederim de, sana da hayat dersi olur, nasil olsa onlar parayi gozden cikarmis.

göremez