Ekşi Duyuru

selam. tam sana göre : www.booking.com

bu otel booking.com'a yüzde ödüyor. 15 % o ücreti düşerek sen 100e olursa gelicem dersin. suan sezon değil kesin otel kabul eder iki gece 200e cok rahat kalırsın. ( oda tiplerinde en altda tek kişilik oda için 132 diyor onu kastediyorum ) iyi tatiller

düzenle-klasör secenekleri-görünüm.
gili dosya ve klasörleri göster.
bi de altta korunan işletim sistemi dosyalarını gizle'nin başındaki tiki kaldır.

işe gir çalış.

İşe girmeyi düşünmüyorum ya da günlük haftalık belki. Başka önerileriniz var mı? Sabahtan akşama bilgisayar başında oturmak bana göre değil ki.

hasarina gore degisir. taklali araba alinmaz. ufak cizigi boyasi sorun olmaz. sorun eden adam cok gerci ama akilli adam takmaz. hatta isine gelir, aracin konforuna yuruyen aksamina etkisi olmayan bi kusur yuzunden aracin degeri duser, ucuza gelir.

satarken sıkıntı olabilir

Türkiye'de gereksiz büyütülen bir konu bu.

Hasar kaydının durumuna göre değişir örneğin aracın kapısına çarpılmıştır 400 liralık hasarı karşı tarafın sigortası karşılıyor diye 2000 lira yazarlar sanki büyükmüş gibi durur.

Bazı çakallar vardır 70.000 liralık araba felaket bir kaza yapmıştır perte şansına perte çıkmamıştır onlar ne yapar eder 15.000 hasar yazdırırlar 25.000 lirayı işte onda motor değişmemişse sıkıntılar çıkabilir.

Asıl önemli olan kilometreyi düşüren çakallar.

ciziklerden boyanmış bir aracı adam belgeleyebiliyorsa al-sat yapmıyorsan, uzun süre bineceksen alınabilir. fp oranı en iyi araçlar bunlardır.

ama direkler ve şase de oynama yapmış bir kazaya karışan araba alınmaz, yürür aksam düzen tutmaz, sürekli farklı noktalardan arıza cıkarır, bu yüzden böyle nam yapmıştır boyanmış araclar.

belaltı + tavan = komple boya

belatı boya = aslında ufak tefek boya işlemleri = ama 2 kapısı +bagajı değişenlere bile böyle yazan var.

tavan boyası = araba takla atmış.

arabanın kapısı bagajı değişecek kadar
hava yastıkları açılacak kadar
ya da takla attıysa


direkler şase - fabrikadan çıktığı gibi değilse de, çarpınca yamulup sanayide çekiçle düzelttilerse...

o arabanın düzeni bozulur. yani ne demek? yüksek hızlarda sallanır. arabalar rutin bakımlarla mesela 200 bin kilometre giderse, bunların ömrü hasar ölçüsünde daha kısa oluyor.

Oncelikle sunu aklina yaz bizim insanimiz yavsaktir kahpedir.
Eskiden cok degil 10 yil once bile boyle bir sorun yoktu.ama galerici denen karaktersizler (karakterli olanlari ve akrabalari uzerine alinmasin)once boyle bir yalan uydurdular sonra kendileride inandilar.
Benim kendi takla attirdigim arabami sigortadan alip yaptirmislar sans eseri gordum ciziklerden boyali diyor.neden kahpe cunku.ya da pek cogu tamircisi abi sanziman bitmek uzere sat bunu diyor.orda tamir et diyecegine hemen satisa koyuyor.gene basima gelen araba airbag hatasi veriyor.sebebi koltuga agir malzeme koymusum.alttaki alicilar kopmus.koltuga oturani algilamiyor degistirince 1200 lira oraya diyot takip isigi sondurunce 30 lira.ben 1200 odeyince enayiyim.adamin cocugu kaza yapinca camdan cikacak.30 a sattik cocugu.sonra bana allah kitap konusuyolar.ben bildigin azrail olmak istiyorum.kimi kandiracaklarsa.

Gelelim asil konuya.bende bi l200 mitsubishi var.ben bunu bildigin tasa oturttum.sanzimani tasin ustunde kaldi.17000 lira sanziman degisimine aldilar.servisi boyle.sigorta odedi hasar kaydi var.yaptirdim 2 yil daha kullandik satiyoruz sifir sorunlu bir araba.25 tl yaziyorum.22-23 vericem bakan yok.ayni model araba dagilmis adam ilan veriyor.kaza kaydi raporu yok.ayni gun satiliyor.alip toplayacak satacak cunku rapor yok ya.

Mumkun oldugunca esnaftan araba alma,bak aracin sahibi duzgun birisine benziyorsa al arabasini gotur servise kontrol etsinler,ahmet abi etmesin yani ver servise 100 200 bakar isleri bu yazili belge al servisten.okeyse al keyifle bin arabana.adami sevmezsen bedavada olsa alma malini.iki-git markali yerden al.dod olur,buyuk firmalarin ikinci elleri olur.raporunu iste verirler.kaseli imzali al.degistirmekistediginde geriye onlara gotur.

Hasara bağlı değişir. Sigortada hasarı şişirten de var, takla atmış arabayı sigortaya sokmayan da. Bir kriter değil yani. Baktırman lazım arabaya.

bence kestirmeyin, böyle büyük bir değişiklikten pişman olabilirsiniz. ombre yaptırın saçlarınızı, rengi de uygun, güzel olur.

2 ay önce aynı şekildeki saçlarımı dediğin gibi kestirdim. kahrolsun depresyon! omuzdan bi iki parmak aşağıda ve önleri bi tık daha uzun. etrafımdaki herkes çok beğendi. model bakıp beğenmene de gerek yok bence. gidip bu şekilde söyleyince hallederler. zaten bi modelle gitsen de farketmiyor malum. amaa uzun saçlarını özleyeceksin onu söyleyeyim. yine de git kestir, değişiklik oluyor. hem de uzun saçın sonu yok yani, hep aynı. en azından bi denemiş olursun. sonra muhtemelen yine uzatacaksın zaten.

edit: ombre fikrini de bi değerlendir. çok beğeniyorum ben. saçlarım siyah olduğu için düşünmemiştim o zaman. şimdi hazır hasar görecek kısım kısayken kahveye dönüp, biraz uzayınca ombre yaptıracağım muhtemelen.

kuaföre güven olur mu ombre yap desem? ilk defa duyuyorum

uçlara krepe balyaj yapın da denebilir aslında. bir kaç da resim gösterin, yaparlar kesin.

küçükken jiletle soymuştum ben de o şekil. iz kalmadı ama doktora sormakta fayda var.

üstüne şeker dök hemen.

nereye kadar soyduğuna göre değişir abi, üstünü sıyırıp aldıysan bir bok olmaz devam et de, tutup kasa kadar patates soyar gibi aldıysan enfeksiyonun allahını yaşarsın. git doktora bekleme.

lokasyon neresi belirtmemişsin ama eskidji civarında çok sayıda nakliyeci oluyor.

bol şekerli krep güzel oluyor.

- bir tavada ince ince dilimlenmiş mantar ve sivri biberleri, üzerine bolca kekik ve pul biber ekleyerek zeytinyağında kavuruyorsunuz.
- sonra tuz ve karabiber ekleyerek çırptığınız yımırtalarınızı, içinde tereyağı erittiğiniz başka bir tavaya döküyorsunuz. (tereyağını yakmadan tabi)
- yımırta bişmeden önce mantarlı biberli karışımı yımırtanın üzerine boca ediyorsunuz, şöyle biraz tavaya yayıyorsunuz mantarları.
- üzerini kapakla kapatıp üst kısım tam pişmeden tavayı ocaktan alıyorsunuz.

İlginç değil ama patatesli yumurta favorim

Tost ekmeği diliminin ortasını çay bardağıyla yuvarlak olarak delin. Ekmeğin iki tarafına bolca tereyağ sürün. Sıcak tavaya koyup ortadaki deliğe yumurta kırın. Sonra altı pişince çevirin, azıcık zor ama spatula şeklinde bir şey kullanırsanız dağılmaz yumurta.

edit: Krep yapacaksanız tam buğday unu ve kuru fesleğen koyup deneyebilirsiniz. Mücver de güzel gidiyor bence kahvaltıda. Hellim dilimlerini kızartıp domates dilimlerinin üzerine koyunca basit ve efsane oluyor. Tost ekmeğiyle yumurtalı ekmek yapıp arasına mozarella (ya da elbette kaşar) koyup tost yaparak level atlayabilirsiniz.

kavrulmuş taze fasulyeli yumurta

muammara (cevizli acılı ezme yani) da iyi gider kahvaltıda

kuymak (mıhlama)

Kuymak(mihlama)+1

bol yeşil soğanlı ve zeytinyağlı mısır ekmeği
Mısır unuyla krep hazırlayın. akışkan ama daha yoğun. Yumurta olmasın. derince bir tavada, kısık ateşte pişirin. İki tarafıda! 1 cm kalınlığında olursa iyi olur.
Ya da aynı içeriği fırında yapabilirsiniz ki favorim budur. tepsinin tabanına zeytinyağı sürün, 1 kat asma yaprağı serin, ardından harcı dökün, yine asma yaprağı serin ve son bir dokunuş, zeytinyağı gezdirin. Fırınlayın. Mısır ve Zeytinyağı nasılsa böyle çok lezzetli oluyor.

toplu tasima ile mi otomobil ile mi?

ikisini de merak ediyorum

toplu taşıma 100 dakika falan sürer sanırım.

mecidiyeköye kadar metrobüs ordan metro

araçla saatine bağlı. 2 saat de sürebilir (hatta aşabilir), 1 civarı da...

küçükcekmece de sahili ve yol yapım çalışmasını izleyen "mal gerzek beyinsiz" bir toplum varken o yola bi 30 dakıka daha ekle. yol boş ise 50dk ile 1 saat civarı sürer.toplu taşıma ile 1 saat 40-50 dakıkayı bulur.

otobüsle cevizlibağ 15-20 dk. sonra metrobüs 35 dk. aşağı yukarı bi saat.

çok sosyal ortam sevmiyorsan sen de dışarıda onu mutsuz edersin hem yapmacık durur ondan bence o da çok dışarı meraklısı değilse evde ya da sakin bi yerde yemekti filmdi tatlıydı takılın. sor bi de ne ister.

dışarıya çıkın,gezin.yemek yiyin beraber.

Arkadaşınız ve ortamınız zaten koca İstanbul var sizi bekliyor :)
Bence dışarıda daha çok eğlenirsiniz, canlı müzik yapan yerlere gidebilirsiniz..
Olmadı alışverişe falan çıkın bayanlar sever.

akşam hareketli biyerlere gidin bişeyler için dertleşin kafa dağıtın. Bi de küçük pasta gelsin mum üflesin formaliteyi yerine getirin yani :)

sevgilinin başka bir karşı cinse karşı sadece benimle yapması gereken bir şeyi yapması, sadece bana karşı hissetmesi gereken bir şeyi hissetmesidir bence. bunun dışında karşı cinsle olan normal muhabbetler aldatmak sayılmaz.

kullanıldığımı hissedersem aldatıldığımı düşünürüm. yetiştiğim toplumdan dolayı olduğunu düşünüyorum bana en çok koyan benimleyken gidip başkasıyla yatması olur. örneğin param için birlikte olduğunu (zengin değilim) anlarsam o zaman da aldatılmış hissederdim.

aldatmak benim için sadece fiziksel olarak yapılan aldatmadır. başkasına karşı duyulan hisler yakınlaşma olmadıkça benim sorun teşkil etmez.

Karşı cinsle yapılan fiziksel yakınlaşmaya ek olarak yalan söylemek de başlı başlına aldatmaktır bana göre. Arkasından iş çevirmek ve oyalamayı da aldatmak olarak görüyorum.

bence aldatmak bir başkasıyla duygusal yakınlık kurmaktır. fiziksel olarak yapılan şeyler sadece biyolojik ihtiyaçlar bence.

herkesle seks yapabilirsin ama sadece sevdiğin kişiyle seks sonrası sarılarak uyursun. buradaki farkı görmek gerek.

@mrz breezy
oyle guzel aciklamis ki sapka cikartiyor +1 diyorum

mrz breezy +1

üstüne eklenecek bir şey yok.

Sevmeyip sevdiğini sanmak en buyuk aldatmadır.

güven kaybettirecek kadar büyük bir yalan varsa bunun adı aldatmadır.

sadakatsizlik, aldatma kelimesinin anlamlarından sadece biri. aldatmak, aldatmak demektir. kandırmak, yanıltmak, gizlemek, yalan söylemek demektir.

Benim için

1) Karşı cinsle yapılan/ karşı cinse hissedilen/ ve sevgili biliyor olsa sorun çıkaracağı bir şeyi bilerek saklamak aldatmaktır.

2) Fiziksel veya zihinsel olarak (yine sevgilinin rızası dışında) başkasıyla olmak zaaaaten aldatmaktır.

3) Arkadan iş çevirmek aldatmaktır.

pandispanya özetlemiş.

orpheus +1

özet geçiyorum:

twiiterın otomatik sistemi var, tüm bu sahte spam hesaplarını tanımlamak ve sistemden uzaklaştırmak için kullanılıyor. Ne yazık ki, sizin hesabınız da istenmeden de olsa bu spam gruplarına önerilmiş.

hesabın kapatılışını durdurduk, ama bunun olası yansonuçları için özür diliyoruz.

Lütfen göz önünde bulundurun ki, followerlarınızın ve sizin followladıklarınızın düzelmesi birkaç saati bulabilir.

daha da özet:üzgünüz ya, sizin hesabı uçuruyorduk az kalsın. düzeltiyoruz şimdi. bekleyin azzıcık.

murat boz adini gorunce yapmamam gerekeni yapip linki kapadim. kendisinin samimiyetine inanmiyorum.

ben de Murat Boz için paylaşmadım tabi, onun hayranı da değilim. Takdir sizin. Ama bunları da gözden kaçırmayalım lütfen.

şimdi ben 1 milyon kişi buraya adını yazınca ne olacak, anlamadım. aydınlatabilir misiniz ileridemokrasi ?

diğerini ayrıca bağlatman gerekiyor.

parola zarfi hesaba verilir, karta degil. kart da parola zarfi gibidir, yani hesaplar eklenir, cikarilir vs. esas olan hesaplar yani. her hesabinizi internetten kontrol edebilmek icinse o parola zarfini aldiginiz subeye gidip urun ekleme yaptirmaniz gerekmektedir.

gostermelik actigim bir hesabim var. yalniz hic cekmiyor beni. ayda bir falan giriyorum. hic bir paylasimda bulunmuyorum.

2010dan beri kapalı. fazla gereksiz buluyorum.

eskiden facebook mu vardı diyorum. o yüzden kullanmıyorum. bir de facebook un gereksiz bir önyargı oluşturduğunu düşünüyorum. yani artık karakter tahlillerini millet facebook taki beğenilerden vs. yapmaya başladı.

yaklaşık 1.5 yıl olmuş kullanmıyorum, yuva yıkar facebook inan çok gereksiz.

leş bi yer bence

tanıdıklarımdan/akrabalarımdan soğudum. zaten insanın bütün özelini internete dökmesini de mantıksız buldum hep.

halk façe'ye akın etti vatandaş giremiyor.

insanların özel hayatlarını gözümün içine sokmalarından gına geldi.sonradan görme hareketlerinden dolayı bir sürü insandan soğudum.abudik gubidik özlü sözler paylaşmaları çabası.kısaca zaman kaybı.git sinema izle,kitap oku dimi ama??

başlangıç noktası neresi

Taksimden

Ömer hayyamdan geçiyor.
Meydandan da (en son nereleri kapattılar bilmiyorum) 83O nun ve 35C nin kalktığı yerden ama yol tarafından kalkıyor. Durakta beklerseniz otobüsü göremeyebilirsiniz. En temizi ömer hayyamda beklemek.

Son zamanlardaki populerlerden:
youtu.be
www.youtube.com

azra
eko fresh
kool savaş
bushido

bunları dinle hocam

balık bayat olduğunda yoğurtla yenmesi sakıncalı diye biliyorum ben.yoksa normal şartlarda bi sakıncası olduğunu düşünmüyorum. olsaydı zaten şimdiye çoktan ölmüştüm.

faziler şu anda yerlerde sürünmekte yıllık %7 8 lerde. yani paran bir yıl o hesapta kalmış olsa ancak 100 de 7 veya 8 değer kazanmış olacaktı. alternatif yatırım araçlarına bakabilirsin.

onlar yıllık basit faiz oranları,

yani (50*(5,75/100)*4) / 12

gün-ay verilmesinin sebebi paranı bu kadar sürede çekmek istersen bu kadar yıllık faiz uygularız demek istiyorlar.

bozcaadaya git.

trabzona git.
uzungöle geç.
ağaç evlerden kirala.
3 gün kafa dinle (15 yıl götürür)


beni de götürür müsün?

Avrupaya git

önce bi yurtiçinden başla bence gaza gelmeden cecilianın önerdiği gibi trabzon iyi başlangıç olur. sonra avrupa falan yaparsın :)

Yerinde olduğumda buraya (www.iyonpansiyon.com) ve datça'ya gidiyorum.

@cecilia neden olmasın, fikrini beğendim.
@Barbunya nereye mesela?

1 saat sonra ılık olmuş oluyor.

seneler önce siyah, kulplu, dışındaki kaplamanın dokusu kaliteli bir modeli vardı. o çok iyiydi. ama yenilere baktık geçenlerde ve hepsi çok saçma. üstelik pahalı. tchibo'da hemen hemen daha iyisi var ve daha da ucuz. bir baksan ya onlara.

tchibodan al, kargosu da var hem de 20 tl ve baya da kaliteli.

mug kupa değil mi ya? termosları diyorsan içi metal olanları gayet sıcak tutuyor, ama plastik olanları pek de muhafaza edemiyor.

Tek tavsiyem içi plastik olmasın ki içi metal olanın dışı da metal dümdüz çirkin bir şey. Hem de 50 - 60 tl falan. Ben tantitoniden aldım yalnız pek bi cıvıl cıvıl onlar sana uyar mı bilmem :)

plastikse 1 saat icinde icmen lazim, metalse 3 saat falan. 5. saatten sonra icilmiyor.

2-3 yıl önce aşağıda linkini verdiğim starbucks termosun metal kısımları beyaz, siyah kısmı ve kapağı kırmızı olan modelini almıştım, 45 lira tuttuydu, ev arkadaşlarım bana bi bardağa o kadar para veren enayi gözüyle bakmışlardı. neyse 3 saat içindeki sıcak sıvıyı içilebilir sıcaklıkta tutuyor (yalnız içinin metal olmasına dikkat et, plastik olanlarda aynı verimi alamazsın).

ayrıca eğer starbucks'tan alacaksan rastgele bir şubeye gidip alma, şube şube gez şubelerdeki modellere bak, şubeden şubeye ellerindeki termos çeşitleri değişebiliyor. ayrıca starbucks'tan alacaksan bu günlerde al, yılbaşı geliyor diye hediyelik termoslar falan getiriyorlar, güzelleri kapışılıyor. sen de bi tane kap.

www.google.com.tr

Leonard Cohen dan bir kaç parça eklemeyi unutma.

fizy.com

kendi çenılım: www.youtube.com

radio paradise'lar iyidir hacıt.

garanti kapsamına girmiyor renk opsiyonunu değiştirmek.

sanmıyorum ama sansını dene yine de.

bir kaç farklı program kurulması gerekiyor. sadece java yeterli olmuyor. eğer bir firmadan almışanız e-imzayı irtibata geçseniz iyi olur.

bu seferlik çalıştır seçeneği var, ona tıkla. ben o şekilde giriyorum java mava yüklemedim.

javanın önceki sürümünü deneyin.

hepsi de işe yaradı ama en iyi çözüm sitede belirtilen sürümü yüklemek

istanbul kürt enstitüsü'nü bir araştır, unkapanında.

turkce gibi ogrenemzsin bir suru lehce var diyarbakirdaki kurtlerle kuzey iraktakiler anlasamazlar ayni dille, ayrica zazaca da vardir.

sen iyisi mi kuzey iraktaki versiyonu ogren cunku ilerde en cok isine o yarar herhalde.

kumbara sanat'ın kursları vardı geçen sene. bu sene de açarlar.

bence farsça'yı da düşünebilirsin. gramer aynı, kelimeler de çok benzer. onu halledince de kürtçe'yi daha rahat öğrenirsin. (kürtçe kursu bulmak zordur diye düşündüğümden böyle bir tavsiyede bulundum)

çok kolay öğrenirsin. Türkçeden bir farkı yok. Türkçe trabzonlu ile muğlalı anlaşabilior mu ki?


Kürtçeye geline Kürtçenin de standart bir lehçesi var. Yarın eğitim dili oldugunda herkes aynı lehçeyi öğreneceğinden problem olmaz.

- Hinker adlı çalışma kitabını alabilirsin.
-Kurdi-Der kursları var

oranın ihalesine katılmıştık, girmeden önce gidip bi görelim dedik. rezalet. kaymakamlık binasının 2 katını onlara vermişler. orada takılıyorlar. derme çatma bi han gibi bir yer zaten. katlarda lab gördüm mesela. iğrençti. değil öğrenci, firmacı olarak bile gitmem bir daha.

küçükken benim de çok kaçardı.annem yatırır kulagımın üstüne bi bez serer içine çekerdi.annen yanında ise yapsın

Denenebilecekler
1.Su kaçan kulağınızın üzerine doğru yatmak
2.Serçe parmağınızı kulağa hafifçe sokup zıplayıp hoplamak

Edit: Doktor değilim.

bir havluyu iyice ısıtın.. katlayıp kulagınızın altına koyup ustune yatın.. operasyon tamamdır..

sıcak suyla bir mendili ıslatın, kulağınızı bu mendille kapatıp bir bardakla kulağınızın hava almasını önleyin.

(bkz: gliserin/@burchak )

3 damla yeter artar bile, geçmiş olsun.

babam kulağa su kaçtığı zaman bir gazete kağıdını külah şekline getirip bir tarafını kulağa koyardı, diğer tarafını da yakardı. ateş kulağa gelene kadar yanınca, yarattığı basınç ilen suyu dışarı atıyor.. dışarda rüzgarsız biyerde denemekte fayda var..

tömer'de gramerden sonra hem yazma hem konuşma var. tavsiye ederim

evet

British Time'ın Taksim,Bakırköy ve Mecidiyeköy şubelerinin hepsinde eğitim gördüm.Hepsi de hocadan kaynaklı olarak kötüydü.Sadece yabancı hocaları iyi.Onun dışında düzenli bir ders işleyişleri yok.Sınıfları da ayrı bir dert.Biz 10 kişi başladık mesela en fazla 16 olacak bir gün gittik listede 20 isim var, ama zaten hepsi gelmiyor diyorlar.Ki zaten öyle hepsi gelmiyor.Çünkü gelip görülecek iyi bir eğitim yok.Yabancı hocalarda 'öğretmen' değil,öyle eğitim sertifikaları falan yok.

İşin özü ; hem pahalı hem kalitesiz bir eğitim.Tercih etmeyin.

şu anda bol reklam yapan british time vb. kuruluşların çoğu fatih dersanesi, doğa koleji, kültür dersaneleri grubunundur. iyi hoca araştırmaya bak. iyi hocalar neredeyse ona git.

hamama git. göbek taşına yat bir güzel rahatla. banyonu yap. ordan da tellak çağır. bir güzel kese yaptır. masaja falan gerek kalmaz.

mutlu sonlu olsun mu? ona göre cevap verelim

olsun, tabiki olsun

cigerdelen doğru demiş.
ot, sebze, meyve seveceksin. kendin yemek yapmayı seveceksin.
abur cubur, fast food yememek için kendini dizginlemen gerekmeyecek, çünkü zaten istemiyor olacaksın.

edit: etten uzak durma. en önemli püf nokta her besinden almak. doğru oranlarla.

Özellikle çocuklar doğduğundan beridir, bir anda değil ama zaman içinde yavaş yavaş geldiğimiz nokta aşağıdaki gibi, ama yine de sağlıklı yaşadığımı zannetmiyorum.

- Yoğurdumuzu ve ekmeğimizi kendimiz yapıyoruz.
- Yetiştirebildiğim kadarıyla sebze, özellikle domates biber salatalık ve otları kendim yetiştiriyorum, domatesleri kışın kullanmak için donduruyorum. Ayrıca mevsiminde bamya fasulye enginar falan donduruyorum.
- Her gün yemekte mutlaka sebze olmasına dikkat ediyorum. Sebzelerin neredeyse tamamını zeytinyağlı pişiriyorum.
- Sadece kuzu ve balık tüketiyoruz. Dana ve tavuk almıyoruz, çok ekstrem durumlar hariç.
- Pirinç, yumurta ve çayı organik alıyorum. Yeşil çay tüketmeye çalışıyoruz.
- Yağ olarak sadece zeytinyağı, yoğurttan yapılmış tereyağı ve bazen fındıkyağı kullanıyorum.
- Alkol tüketmiyoruz.
- Kendi adıma öyle suratıma sürekli abuk sabuk kimyasalları sürüp durmuyorum, çok gerekmedikçe makyaj dahi yapmıyorum (zaten sevmem makyaj yapmayı o ayrı mesele yani sağlıklı yaşam diye değil)
- Teflonları tamamen attım, onun yerine seramik tava ve çelik tencere kullanıyorum.
- Kızartma -çok ekstrem durumlar hariç- yapmıyoruz.
- Fast food tüketmemeye çalışıyoruz, eve kola vb. almıyoruz, özellikle glikoz şurubu içeren gıdalardan uzak durmaya çalışıyoruz. Ama hani bazen dışarda oluyorsun, o zamanlar tüketiliyor yani komple yok değil.
- Tatlı olarak çikolata tüketiyoruz genellikle.
- Zifiri karanlıkta ve düzenli uyuyoruz.
- Gece yatarken wireless i ve elektrikli aletleri kapatıyorum, tasarruflu ampul yerine eski usul ampul kullanıyorum.
- Meyve tüketiyoruz, ama onlardaki ilaç kalıntılarına bir çözüm bulamadık yani, mümkün olduğunca bol yıkayarak ve soyarak tüketmeye çabalıyoruz.
- Deterjan kalıntılarının tamamen temizlendiğine inanmadığım için bulaşık makinesi almıyorum, kullanmıyorum, mümkün olan en az deterjanla elde yıkıyorum.
- Çamaşır suyu ve benzeri ağır deterjanları çok çok çok gerekmedikçe kullanmıyorum.

Bunla aklıma gelenler. Kafayı yemiş diye düşünebilirsin ama etrafımızdaki her şey maalesef zehir saçıyor ve insanın çocukları olunca daha da paranoyak hale geliyor. Bunlar haricinde yapmayı beceremediklerim: Hala günde 5 tane kadar sigara içiyorum ve bırakamıyorum, nasıl becerebileceğimi de bilmiyorum, en sinir olduğum bu. Hayatımda hala, eskisi kadar olmasa da, stres var özellikle iş hayatından gelen. Damacana su yerine bir alternatif bulamadım. Bir de çok spor yapamıyorum. Bunları da yapabilirsem, en azından başıma bir hastalık bile gelecek olsa, ben elimden geleni yaptım diyeceğim. Öyle işte.

site dogan'in. kisaca guvenilirlik konusunda bir sorunu yoktur tahminim ama hepsiburada gibi surundurme kabiliyeti olabilir =)

Kardeşim Yurtiçi Kargo görevlisi, yani Day Buy Day'in anlaşmalı olduğu lojistik firmasıyla uzun süredir çalışıyor. Kendisi şunları söylüyor:

- Bu tip alışveriş siteleri, alışveriş sonrası müşterilerine siparişlerini "kargoya verildi" olarak gösteriyor ancak ürün kargoya o uyarıdan en az iki gün sonra veriliyor. Kargonun gelmemesi gibi bir şey yok, kargonuz gelir ancak 72 saatten aşağı gelmeyebilir. Amaçları ise ellerinde olmayan malları da var gibi gösterip müşteri kaybetmemek için "kargolandı" olarak göstermektir. Arada geçen sürede ise firma elinde olmayan malı tedarik etmeye çalışıyor. Kısacası telâşa mahal yok, ürünü satın aldıysanız gelir. Geç gelir ama gelir.

sofinin dünyası

sofi'nin dünyası kadar sikimsonik bir kitap yoktur. felsefe tarihini gözüne gözüne sokuyor insanın. sıkıcılığın dibinde bir kitap.

www.idefix.com

şu iyi bir başlangıç bence.

www.eksiduyuru.com
şurda sormuştum benzer bişi

Felsefe Bölümü hocasının bir seçmeli derste, sorumlu tuttuğu okuma listesinden alıntı yapıyorum:

Platon-Menon
Platon-Devlet
Descartes-Meditasyon IV,III,II,I
Kant-"Aydınlanma Nedir?"

Gerçekten okuması zevkli metinlerdi. İyi çevirileri seçmeye özen gösterirseniz, çok iyi bir başlangıç yapmış olursunuz.

kadro boyu çok önemli. hafiflik önemli. fren sistemi önemli. ha bir de bazı bisikletlerin birinci vites dişlileri diğerlerine oranla çok daha büyük oluyor. yokuş çıkmak için birebir.

marka yok mu önerebileceğiniz?

çok olmuş, mantar için çok. pazar poşetindeyse bir de iyice gitmiştir o. 1 haftalık su bile içilmez. at.

soyle bir incele, burusup sunmediyse yenilir hala o.

şöyle yapabilirsin. istanbul'da bile bu alet bazı evlerde çekmiyor,2g ile bağlantı kurabiliyorsun.2g demek paranın çöpe gitmesi demektir. kustepe ve mecidiyeköyde gayet güzel bağlantı kuruyordum,neyse gülbağa taşındık,eve internet bağlattık falan filan.allahın şanslı kuluymuşum ki o evde vınn ile bağlantı kuramadım. ev birinci kattaydı.müşteri hizmetlerini aradım ettim,bağlanamıyorum hizmet alamıyorum dedim,yalandan isyan ettim.tabi o esnada adamlar evde bağlanıp bağlanamadığımı vınn'ın sinyalleri sayesinde görebiliyorlar.velasıl bana hak verdiler. vınnı geri gönderdim,tazminat vs de ödemedim.

vınn'ın cekmeyen bir ev bulursan,zemin katta oturan arkadaşın akraban varsa ordan bağlanmayı dene,o evdeyken müşteri hizmetlerini ara,anlat derdini yeni eve taşındım,hizmet alamıyorum,bu nasıl iş falan de.hatta sokarım yapacağınız işede diyebilirsin baya genişler laf kaldırıyorlar.
sonra iptal ediyorlar.
kolay gelsin

mantıken zararı öğrendiği tarih yani hesapladığı tarih olmalı. tabi üstünden 5 yıl geçmemiş ise.

Para havuzda sanırım? 48 saat içinde size döner.(tamamen tahmin)

+90 (216) 571 19 19 benim benzer olmasa da başka sorunlarımı çağrı merkezinden çözmüşlerdi.

Bir sorun gözükmüyor. Bu konularda hiç dert / sıkıntı yapma kendine. Çünkü bu tarz siteler ara buluculuk için çalışıyorlar sistem bu. Problemin çözülmediğini bildireceksiniz mesaj yazarak. Kısaca satıcıya güveninizin kalmadığını ve para iadesi istediğinizi söyleyin Sahibinden.com'a mesaj atarak. Ardından 2 ila 3 gün içinde paranız kredi kartı hesabınıza geri gönderilecek. Ekstrenizde takip edebilirsiniz zaten. Sahibinden.com gibi siteler paranızı siz satın aldığınız ürünü onaylayana kadar havuzda tutar. Eğer sorun olursa para iadesi yapılır.

Daha dün aynı olay başıma geldi ve sorunumun çözüldüğüne dair mesaj şudur;
2373824 no'lu işlem derhal iptal edilmiş ve ürün bedeli, ödemeyi gerçekleştirdiğiniz kredi kartınıza iade edilmiştir. İade işlemlerinin hesap hareketlerine yansıması, bankalara bağlı olarak 3-5 iş günü sürebilmektedir. Bu konuda siz de bankanızla temasa geçerek detaylı bilgi alabilir ve ekstrenizde iade işlemini görebilirsiniz.

Türkiye'de bu işi iyi götüren bir kaç site var. Alış veriş işlemlerinizi güvendiğiniz firmalardan yaparsanız hiç bir sıkıntı yaşamazsınız. İyi niyetli satıcıların yanı sıra bu şekilde karşısındaki insanları keriz yerine koymayı tercih edenler oluyor. İsterseniz hukuki süreci aracı sitelerde başlatabiliyor diye biliyorum. Çünkü size gelecek zarar onlarında ismini kötülüyor.

Ha birde son olarak "Para iadesi bekliyorum" yazmışsınız. Eğer siz satışı iptal ettiğinizi ve artık alışverişin yapılmayacağını teyit etmezseniz site yönetimi size attığı mesajdaki gibi sorununuzu satıcıyla çözün der. Hemen para iadesi istiyorum, ürünü almayacağım diye mesaj atın.

almanya'da öğrenciyim, aylık -tabiki gece çıkmana içmene bağlı olarak- bir 800-900 Euroyla yaşarsın. Ben geceleri evde takılırım hacı bana gelmez öyle dıptıs dıptıs dersen 700-750 Euro.

kafadan humboldt derdim berlinden iyisini bulabilceğini sanmıyorum hic

üni okumak için başvuranlardan banka hesabi ister almanya(erasmus icin degil) öğrencinin masraflari karsilayabilcegine dair teminat olarak yillik olarak açtırır bu hesabi ve aylık 600€ dur limit yani alman hükümetine göre berlinde bi ögrenci 600 € ile bir ay yasabilir

eğer evde kalmayı düşünüyorsan www.wg-gesucht.de şu siteden kendine göre bulabilirsin tüm almanya için

not:berlin çıkarsa olursa yardımcı olabilirim

sanırım sipariş onayı vermediğiniz sürece kredi kartınızda o meblağ kadar bir miktar bloke ediliyor. yani tahsil edilmiyor.

siz onay verince o blokeden para transfer ediliyor. eğer onay verilmezse o bloke kalkar.

benim bildiğim havuz hesabına geçiyor o meblağ. ama onay vermezsem tekrar havuzdn benim hesabıma mı aktarılacak bilmiyorum

orda kargolama süresi kaç gün ise -yurt içinde 3 gün sanırım- o 3 gün içinde kargo bilgisini sisteme girmezse o para sana iade edilecek eksiksiz bir biçimde. dert etme.

pazartesiye dek zamanı var satıcının, çünkü 3 'iş günü' diye işler sistem.

ben adamla konuşmadım öncesinde direk aldım ve sonra kargoyla ilgili mesaj attım ama ses seda yok. takıldığım kısım bu.çarşamba günü aldım bu arada yanlış hatırladım.ama hala cevap yok çarşambadan beri

endişeye mahal yok hocam, get sistemi her zaman alıcı yanlısıdır. en kötü ihtimal ürünü alamazsınız ama kesin paranız iade olunur.

Bence berbat.Daylight ın cdleri var bizde komedi.Şaka bi yana bence sizde biter iş ya.

Not: bilirkişi değilim sözlerim ciddiye alınmasın :)

yeni bi film alicaksin :)

filmin ucunu çıkarmak için bi aparat var ama bi fotoğrafçı dükkanında hala var mıdır bilmiyorum. yeni film almak daha pratik gerçekten =)

yeni film al, filmi aldigin yerde taktır, abi acemiyim daha ne olur falan de. onlar da ver lan ver, analog makineye heves etmis daha bir film takamiyor diyecekler. filmi takip sana öyle verecekler.

@luckystrike hiç de mi, ama heyecandan oldu.
bir de kurcalamak istedim çünkü pek birşey bilmiyorum. küçük bir makine. en iyisi yarın hayyama gidip yeni bir film almak. bu arada film piyasası nasıldır? bayat film mi alsam. çünkü bana verilen de bayattı. bu arada internetten aldım.

www.youtube.com bu iyi birşey :)

@ elanor marin Evet BeLomo Vilia kendisi, biliyorum onu kesfettim ilerletmem gerektiğini. ama ilerletmem için sağ salim takılmış filme ihtiyacım var artık çünkü malum... :)
bir an önce takıp fotoları almak için ölüyorum ama eğer başka bildiğin birşey varsa öğrenmeye açığım :)

bence önce kursu bul. hocalar yardımcı olsun keman konusunda.

unkapanı'ndan alacağın kemanda pek birşeye dikkat edemessin, zaten 50 lira falan. olduğu kadar işte.

unkapanı'ndan alınan keman çalmalık değil, duvara asmalıktır. başlangıç kemanları var Çin yapımı..onlarla başlamanız kulak gelişiminiz ve kemanı sevmeniz açısından daha faydalıdır en azından..ilerde hevesiniz geçerse satabilirsiniz hem de..150 tl civarında tünelden bulabilirsiniz, ikinci ellerini de neredeyse yarısına bulabilirsiniz..

Kurulum sırasındaki dil seçenekleri arasında Almanca da bulunmakta.

ama oyun yine ingilizce yüklendi ? deutsch secmiştim

Tünel tarafındaki starbucks olabilir.

niyetin ders çalışmak ise evinde çalış.

evim yok, aslında pek param da yok.

mustafa deynce bi ilahi vardı o geldi aklıma mustafa gemisideyiz die :d ilahi miydi acaba ? www.youtube.com büyük ihtimal bu deildir ama ben linkini attım ynede

www.youtube.com bu şarkının almanca versiyonu olabilir belki.
almancası: www.youtube.com

www.youtube.com şu olabilir mi acaba? ama almanca değil.

www.youtube.com buldum bunu arıyordum. teşekkürler :)

Bir kere 80 gb'lık taşınabilir hard diskimi bitlocker ile şifrelemiştim. Sonra ben de güvenemedim. Şifreyi girdim ve kilidi sorunsuzca kaldırdım, donma olayı falan da olmadı. Ama şifrelemek ve şifreyi geri çözmek çok vakit alıyor.

baglat hacı bizdede ondan var memnunuz. fatihi bilmem ama bostancıda iyi fatihtede iyidir bence :)

ttnet yalın internet var telefonsuz, limitsiz 8mbps'ye kadar 60TL.
yada uydunetin üçlü kampanyasına abone olmak lazım.

Fatih Türktelekomda çalışıyorum. Sorun varsa özelden sorabilirsin.

kasayı yan yatır (yani kendini.. başka çözümü yok)

ben su kaçan taraftaki ayağım üzerinde gene kafamı su kaçan tarafa eğerek zıplıyorum, hep işe yaramıştır.

sol ayaginin ustunde ve basini sola dogru iyice yatirmis oldugun halde, zip zip zipla. bi yere tutunmayi da ihmal etme ki dengeni kaybedip yere yuvarlanmayasin.

@kedu +1

arkadaşım sanırım öyle bir iki zıplamayla çıkmayacak bir durumda senin kulağındaki su. doktora gitmek gibi duruyor tek çözüm...

kedu +1

gece o kulağın üzerine yat. üzerine yatıp sakız da çiğnersen yardımcı olur. saça yapıştırma da.

lyyyyyn. kedu +1 demişsiniz. asıl fikir benden çıktı bea. aaaaaaa.

su kaçtıysa bir kağıdı külah haline getir( tüftüf külahı gibi yumurta külahı olmasın) ince ucunu kulağına sok birisi dışarıda kalan ucu yaksın çakmakla suyu buharlaştırıyor vakum etkisi yapıyor. tek dikkat etmen gereken nokta ateş yüzüne fazla yaklaşmadan söndür.

vidosu olsa süper olur. ulvi bir bilgi gibi :)

hocam film bulabilcen mi ?
polaroid efsanesi gibi olmasada ,yoktur bunlarin filmleri artik.

hiç bilmiyorum ama 35 mm di mi bunlar ki

hocam bilmedigin seye bulasma yaa:)

tamam iyi güzel hos durur makina,hava da atarsin millete ama gerek yok böyle seylere.
eger foto merakin varsa al iyi bi dijital makina,trende uy,photography adinda albümler ac.

yok ben almayım ondan. ben gerçekten istiyorum. dijital mak var da ben filmle çekmek istiyorum. ne yapayım ama senin yok mu bir önerin tavsiyen.

ben anlamam fotodan valla,ama tecrübelerim dahilinde alman bir arkadasi istanbula getirmistim gezmeye,antin kuntin bi makinasi vardi ,senin resimdeki gibi,2 saat ona film aramistik ,buldugumuzda da 2009 yazinda 3 tanesine 20 lira vermisti,bende "oh olsun lan sana beter ol" demistim türkce,oda "wie bitte,wie bitte " demisti.

hocam zor is onlar,yarin öbürgün sikilcan makinadan cünkü.tabi ayri dert,makinasi ayri dert,paso bozulcak bide.ewde bi odayi karanlik oda yapar amerikan filmlerindeki gibi kari kiz atarim diyosan türkiyede olmaz o is.

gel yol yakinken vazgec.

:) dertleri için bir nevi haklısn ama olsun. bu arada bu 35 mm filmle çalışıyor en rahat bulunabilen film(yanılma payım saklı) ama eğer başarırsam sana da çektiklerimden yollayacam :)

anlastik,nü cek hocam o zaman.

Yaklaşık 3 yıldır Canonet28 e sahibim. Birçok kez kullandım, hiç arıza yapmadı ve filmlerini bulmakta hiç zorlanmadım.

Canonet28 alıp, karı kız peşinde koşan birine de hiç rastlamadım. Filmlerini neredeyse tüm fotoğrafçılardan, özellikle de Sirkeci'de neredeyse her yerden rahatlıkla bulabilirsiniz. Biraz ilginiz varsa siyah beyaz film kullanıp banyosunu ve baskısını da kendiniz yapabilirsiniz.

Linkteki makina fena durmuyor. Pazarlık payı da var demiş, 50TL'ye muhtemelen bırakır. Benim tavsiyem, bulabiliyorsanız Canonet QL17 alın. Ama bulamıyorsanız 28 de olur.

Şuanda 5D Mark2 kullanıyorum. Çok iyi bir makina ama ne olursa olsun dijital hiç bir zaman filmdeki tadı ve zevki vermez.

Bol şans.

Edit: evet 35mm film kullanacaksınız ve evet, en kolay bulunan filmdir kendisi...

bence internetten almak yerine bire bir alışveriş yapmanız daha mantıklı gibi, eski makine olduğu için içindeki sünger parça zamanla dökülüyor ve oradan ışık gireceği için filminiz yanabiliyor.

filmini de bulursunuz. ben canon ae1 kullanıyorum, 5 liraya ilford siyah beyaz film alıyorum, baskısını da kendim yapıyorum. hiçbir sıkıntısı yok yani. sadece baskısını kendiniz yapacaksanız kimyasallar ve fotoğraf kağıdı biraz masraflı olabiliyor.

oha film bulabilecek misin diyenler var :) 35mm film dunyanin her yerinde kolaylikla bulunabilen bir film.
fotograf konusunda bilgisi olmayanlarin tavsiyeleri ciddiye alma derim.

makineye gelince, canonet 28 iyi bir makine ama canonet ql17 daha iyi bir secim olabilir. cok da fark etmez aslinda. ilandaki makinede de gorebildigim kadariyla film haznesin kenarindaki sungerleri degistirmek gerekebilir ama problem degil eger goturebilecegin bir yer varsa. bunun disinda, ilandan goremeyecegin problemler olabilir. get ile aliyorsan sorun olmaz heralde. gelince makine bir kontrol yaparsin problem varsa onaylamazsin.

aldiginda kontrol etmen gereken seyler;
1. vizorden baktiginda ortada sari bir leke gorunecek. bu lekenin belirgin olmasi lazim.
2. arka kapagini acip butun enstantane degerlerini tek tek dene. dogru hizda calisip calismadigini anlamak icin.
3. diyaframi kontrol et. butun degerleri dene

bulabilirsen ql 17 çok iyi. ya da ql 19 lar da var. ql28 den daha avantajlı. düşük ışık koşullarında falan daha rahat olursun. bir de okuduğum internetten bu ikisi de 28 den daha keskinmiş. ama denemedim.

cknvisual.wordpress.com

burda ben ufak bişeyler karalamıştım makine hakkında

film ise gırla. hatta dandik 35mm fujicolor lardan uzak dur. git adam gibi agfa vista ya da kodak portra falan al. sirkecide de film banyosu + taratıp cd ye kaydettirme 6.5 tl.

ben mesela artık bu makineyi yüksek asa lı film alıp gece çekimlerinde kullanacağım. başka bir makineyi de daha düşük asa lı film alıp gündüz kullanıyorum. çok iyi aletler bunlar. ama ql 17 falan alamıyorsan dediğim gibi bu makinenin de gideri var.